Hazar Raporu - Issue 02 - Winter 2012

caspianreport
from caspianreport More from this publisher
30.12.2014 Views

Türkiye - Hazar Bölgesi Ekonomik İşbirliği Prof. Dr. William Hale 15-16 Ekim 2012 tarihlerinde medyanın ilgisi Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleştirilen -o vakte kadar dikkatlerden kaçmış olan- Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (EİT) toplantısına çevrilmiştir. Söz konusu ilgi artışının sebebi; Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinejad arasında ana oturumlar sonrasında gerçekleşen beklenmedik görüşmedir. Her iki lider, Suriye çıkmazına bölgesel bir çözüm bulmak üzere, belli ki Suriye’deki iç savaşa ilişkin ciddi görüş ayrılıklarının üstesinden gelmenin bir yolunu aramışlardır. 1 Bu hadise EİT’nin önemli uluslararası konularda farklı görüşlere sahip hükümet liderlerinin yüz yüze görüşme yapabileceği bir platform olduğu izlenimini doğurmuştur. Akabinde normal olarak fazla bilinmeyen EİT’nin başkaca yararlı işlevleri olup olmadığı sorusunu akla getirmiştir. Bu soru EİT üyesi olan Türkiye, Pakistan, dört Orta Asya Cumhuriyeti 2 ve Hazar milletlerinin -Rusya hariç Hazar Denizi’ne kıyısı olan tüm ülkeler- ekonomik ve politik ilişkileri 1 SimonTisdall, ‘Iran and Turkey’s Meeting Reveals New Approach to Syria’, The Guardian(London) 25 Ekim 2012. 2 Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Afganistan. bağlamında önem arz etmektedir. Bu makale hâlihazırda karşılaşılan politik ve ekonomik sorunlarla birlikte EİT’nin tarihi gelişimini özetlemek amacını taşımaktadır. Devamında, teşkilatın takip eden yıllardaki potansiyel önemi üzerinde durulacaktır. EİT, Hazar Bölgesi’nde daha sıkı ekonomik ve politik bağların gelişmesi için önemli bir unsur mu olacak, yoksa herhangi bir uluslararası teşkilat olarak varlığını sürdürmeye mahkûm mu olacak Faaliyet alanı ve amacı daha sonra tamamıyla değişmiş olsa da, EİT’nin kökleri soğuk savaş dönemi ittifaklarına dayanmaktadır. 1955 yılında Amerika tarafından desteklenen İngiltere, Türkiye, Irak, İran ve Pakistan, Orta Asya’da batı yanlısı savunma birliği olarak Bağdat Paktı’nı oluşturmuşlardır. 1959’da Irak’ta Haşemit monarşisinin devrilmesinin ardından teşkilat, yegane Arap üyesini kaybetmiş ve Merkezi Antlaşma Teşkilatı (MAT) adı altında ‘kuzey kuşağı’ ittifakı olarak yeniden yapılanmıştır. 5 yıl sonra 1964’te, Türkiye, İran ve Pakistan ortak ticari ve ekonomik işbirliğini artırmak maksadıyla, paralel bir teşkilat olan 16 18

Kalkınma için Bölgesel İşbirliği’ni (KBİ) kurmuş ve ortak politik eksenlerine ekonomik bir boyut katmışlardır. 3 MAT birliği ve Kalkınma için Bölgesel İşbirliği, İran Devrimi’nden sonra 1979’da dağılmıştır. Ancak 1985 yılında bu teşkilatın üç eski üyesi MAT’ın yerine geçecek şekilde EİT’yi kurmuştur. Devam eden süreçte fazla bir gelişme yaşanmasa da, soğuk savaşın ardından 1992 yılında bağımsızlığını yeni kazanmış cumhuriyetler olan Afganistan’ın yanı sıra, Özbekistan, Türkmenistan, Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Azerbaycan’ın birliğe katılımı ile bu teşkilat yeniden güç kazanmıştır. 4 EİT’nin asıl amacı üye ülkeler arasındaki ticaretin liberalleştirilmesi olmuştur. Bu doğrultuda ilk olarak 1991 yılında kurucular tarafından imzalanan Tercihli Ticaret Protokolü ve sonra 2003 yılının Temmuz ayında yürürlüğe giren diğer hedefler arasındaki ortak nakliye ağlarının geliştirilmesinin 5 yanı sıra, ‘ticarette tarife engellerinin kaldırılmasına yönelik gümrük tarifelerinin düzenli olarak azaltılmasına’ 6 karar verdikleri EİT Ticaret Anlaşması 2003 Temmuz’da yürürlüğe girmiştir. Teşkilatın gelecek hedefleri arasında EİT Ticaret ve Kalkınma Bankası 3 Bkz. William Hale ve Julian Bharier, ‘CENTO, RCD and the Northern Tier: a Political and Economic Appraisal’, Middle Eastern Studies, Vol.8. No. 2 (1972) pp. 217-9 4 Richard Pomfret, ‘The Economic Cooperation Organization: Current Status and Future Prospects’, Europe-Asia Studies, Vol.49, No.4 (1997) pp.657-9. 5 Ibid, Makale 9. 6 EİT Ticaret Anlaşması (ECOTA) (İslamabad, Temmuz 2003) 3. Makale: EİT Sekreteryası web sitesinden (www. ecosecretariat.org/ftproot/Documents/Agreements/ECOTA) 28 Ekim 2012’de erişim sağlandı. kurulmasının yanında bir reasürans şirketi ve EİT gemicilik ve havayolu şirketlerinin kurulması da bulunmaktadır. 7 2012 Ekim ayında Bakü’de liderlere seslenen Başbakan Erdoğan, EİT’nin serbest ticaret bölgesi oluşturma hedefinden çok uzakta olduğunu itiraf etmiştir. Üye ülkelerin toplamda 400 milyonluk bir nüfusa sahip olduğunu vurgulayarak, şayet Ekonomik İşbirliği ve Ticaret Anlaşması tam anlamıyla uygulanırsa ortak ticaretin sekiz kat kadar artacağına dikkat çekmiştir. 8 Benzer olarak, Türkçe günlük gazete Zaman’ın köşe yazarı Kadir Dikbaş’ın vurguladığı üzere 2012’nin ilk 8 ayında Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne ihracatı 2011’in aynı dönemine göre % 9.1 oranında azalırken EİT ülkelerine yapılan ihracat % 115 oranında bir artış göstermiştir. 9 Bu durumu izah ederken çok dikkatli olmak gerekir. Türkiye’nin en problemli ve istikrarsız politik ilişkilere sahip olduğu İran, çelişkili biçimde EİT ülkeleri içerisinde ticaret hacminin en fazla olduğu ülkedir. Türkiye’nin 2011’deki resmi ticaret istatistiklerini de hesaplarsak, İran, EİT ülkeleriyle % 60’ın biraz üzerinde bir ticaret gerçekleştirmiş (% 39 ihracat, % 72 ithalat) 10 ve EİT üyelerinin üzerinde çok az kontrolü olduğu dış politik nedenlerden çok fazla etkilenmiştir. Türkiye’nin 2012 yılında EİT’ye yaptığı ihracatın katlanarak artmasındaki en 7 Pomfret, op.cit., pp.659-60 8 ‘Serbest Ticaret Anlaşmasını Herkes İmzalasın, Ticaretimiz 8 Kat Artsın’, Zaman (İstanbul, günlük gazete) 17 Ekim 2012. 9 Kadir Dikbaş, ‘ Zor Zamanda İhracat Rekoru Kırdığımız Bölge’, ibid, 16 Ekim 2012 10 Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan veri (www.tuik.gov. tr), dış ticaret istatistikleri: 29 Ekim 2012’de erişim sağlandı. HAZAR RAPORU 19 17

Türkiye - <strong>Hazar</strong> Bölgesi<br />

Ekonomik İşbirliği<br />

Prof. Dr. William Hale<br />

15-16 Ekim <strong>2012</strong> tarihlerinde<br />

medyanın ilgisi Azerbaycan’ın başkenti<br />

Bakü’de gerçekleştirilen -o vakte kadar<br />

dikkatlerden kaçmış olan- Ekonomik<br />

İşbirliği Teşkilatı’nın (EİT) toplantısına<br />

çevrilmiştir. Söz konusu ilgi artışının<br />

sebebi; Türkiye Başbakanı Recep Tayyip<br />

Erdoğan ve İran Devlet Başkanı Mahmud<br />

Ahmedinejad arasında ana oturumlar<br />

sonrasında gerçekleşen beklenmedik<br />

görüşmedir. Her iki lider, Suriye çıkmazına<br />

bölgesel bir çözüm bulmak üzere, belli ki<br />

Suriye’deki iç savaşa ilişkin ciddi görüş<br />

ayrılıklarının üstesinden gelmenin bir<br />

yolunu aramışlardır. 1 Bu hadise EİT’nin<br />

önemli uluslararası konularda farklı<br />

görüşlere sahip hükümet liderlerinin yüz<br />

yüze görüşme yapabileceği bir platform<br />

olduğu izlenimini doğurmuştur. Akabinde<br />

normal olarak fazla bilinmeyen EİT’nin<br />

başkaca yararlı işlevleri olup olmadığı<br />

sorusunu akla getirmiştir. Bu soru EİT<br />

üyesi olan Türkiye, Pakistan, dört Orta<br />

Asya Cumhuriyeti 2 ve <strong>Hazar</strong> milletlerinin<br />

-Rusya hariç <strong>Hazar</strong> Denizi’ne kıyısı olan<br />

tüm ülkeler- ekonomik ve politik ilişkileri<br />

1 SimonTisdall, ‘Iran and Turkey’s Meeting Reveals New<br />

Approach to Syria’, The Guardian(London) 25 Ekim <strong>2012</strong>.<br />

2 Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Afganistan.<br />

bağlamında önem arz etmektedir. Bu<br />

makale hâlihazırda karşılaşılan politik<br />

ve ekonomik sorunlarla birlikte EİT’nin<br />

tarihi gelişimini özetlemek amacını<br />

taşımaktadır. Devamında, teşkilatın takip<br />

eden yıllardaki potansiyel önemi üzerinde<br />

durulacaktır. EİT, <strong>Hazar</strong> Bölgesi’nde daha<br />

sıkı ekonomik ve politik bağların gelişmesi<br />

için önemli bir unsur mu olacak, yoksa<br />

herhangi bir uluslararası teşkilat olarak<br />

varlığını sürdürmeye mahkûm mu olacak<br />

Faaliyet alanı ve amacı daha sonra<br />

tamamıyla değişmiş olsa da, EİT’nin<br />

kökleri soğuk savaş dönemi ittifaklarına<br />

dayanmaktadır. 1955 yılında Amerika<br />

tarafından desteklenen İngiltere, Türkiye,<br />

Irak, İran ve Pakistan, Orta Asya’da batı<br />

yanlısı savunma birliği olarak Bağdat<br />

Paktı’nı oluşturmuşlardır. 1959’da Irak’ta<br />

Haşemit monarşisinin devrilmesinin<br />

ardından teşkilat, yegane Arap üyesini<br />

kaybetmiş ve Merkezi Antlaşma Teşkilatı<br />

(MAT) adı altında ‘kuzey kuşağı’ ittifakı<br />

olarak yeniden yapılanmıştır. 5 yıl sonra<br />

1964’te, Türkiye, İran ve Pakistan ortak<br />

ticari ve ekonomik işbirliğini artırmak<br />

maksadıyla, paralel bir teşkilat olan<br />

16 18

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!