Hazar Raporu - Issue 02 - Winter 2012
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
potansiyel riskleri azaltmak adına<br />
politikalar üretmeye çalışmışlardır. Enerji<br />
sektörlerini kalkındıracak ölçüde bir<br />
stratejiye de sahip olmuşlardır. Örneğin,<br />
Azerbaycan ve Kazakistan, yabancı enerji<br />
firmalarının ilgisini çekmek için Üretim<br />
Paylaşım Anlaşmaları (ÜPA) imzalayarak;<br />
en çok ihtiyaç duyulan yatırımları<br />
ekonomilerine kazandırmışlardır. Bu<br />
enerji stratejisi, Azerbaycan ve onun batılı<br />
çok uluslu ortaklarının 1994’te ‘Yüzyılın<br />
Anlaşması’nı imzalamalarını sağlamış<br />
ve devamında 2005 yılında Bakü-Tiflis-<br />
Ceyhan Petrol Boru Hattı ve 2006’da<br />
Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru<br />
Hattını inşa ettirmiştir. Azerbaycan enerji<br />
sektörü, tek başına 35 milyar$’ın üzerinde<br />
bir DYY çekmiştir. Dahası, bu iki boru<br />
hattından gelen gelirler Güney Kafkas<br />
Bölgesi ekonomisinin çok önemli bir<br />
kısmını teşkil etmekte ve Azerbaycan’ın<br />
şu anki devlet bütçesinde aslan payını<br />
oluşturmaktadır. Kısaca, kaynak<br />
zengini ülkeler 1990’larda belirledikleri<br />
enerji stratejilerinin meyvelerini<br />
toplamaktadırlar.<br />
Bugün Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye;<br />
<strong>Hazar</strong> Bölgesi ve ötesinin gelecek enerji<br />
stratejisini şekillendirecek yeni bir<br />
yolculuğa koyulmuşlardır. Kaynak zengini<br />
olsun yahut olmasın, Orta Avrasya’nın tüm<br />
ülkeleri aynı geleceği paylaşmakta olup,<br />
21. yüzyılın politik-ekonomik haritasında<br />
bölgelerine önemli bir yer verecek yeni<br />
sinerjiler bulmak için kenetlenmişlerdir.<br />
Aslında, bölgedeki her ülkenin kaderi<br />
farklıdır. Her birinin, bir gün çok mühim<br />
ve kalkınmış bir ülke olmak için nedenleri<br />
ve hatta bir başkasından ziyade yalnız<br />
kendilerinin bu seviyeye gelmelerini<br />
istemeleri için hakları vardır. Bu hedefe<br />
ulaşmak için bağımsız ülkeler ve 2030<br />
itibarıyla politik-ekonomik açıdan<br />
birleşebilecek geniş bir bölgesel ağ üyesi<br />
olarak, her birinin açık bir vizyona sahip<br />
olması gerekmektedir. İş birliği yapmalı,<br />
entegre olmalı ve etraflarında hızla değişen<br />
dünyaya adapte olup gelecek 10 yıl için<br />
ortak bir vizyon oluşturmalıdırlar. Çoğu<br />
karayla çevrili olan bu ülkelerin bir gün<br />
paylaşabileceği ortak vizyon nedir Bu<br />
vizyon, bölgeyi başka bir merkezÎ güce<br />
uygun bir muhite çevirecek midir Veya<br />
bölgenin zenginlerini kontrol edecek<br />
güçler için coğrafi bir oyun alanına mı<br />
çevirecektir Ya da Avrupa, Doğu Asya,<br />
Güney Asya ve Orta Doğu gibi ana<br />
ekonomik bloklar arasında hareketli bir<br />
ticaret merkezi statüsünü geri kazanıp;<br />
eski İpekyolu bölgeyle birlikte yeniden<br />
canlanacak mıdır Bu soruların cevabı<br />
her ne olursa olsun, bir husus çok açık:<br />
Uluslararası ticaret, bölgenin değişiminde<br />
temel bir rol üstlenecektir.<br />
Azerbaycan: Bölge Dinamizmi<br />
için Potansiyel Katalizör<br />
Azerbaycan, bölge için ortak bir vizyon<br />
oluşturmaya yardım ederek bölgenin<br />
değişimini kolaylaştıran; Orta Avrasya<br />
için bir eksen ülkedir ve öyle de kalacaktır.<br />
Ülkenin çok geniş doğal kaynakları,<br />
Azerbaycan’ın petrol kaynaklı olmayan<br />
ekonomisini geliştirmede, eski İpekyolu<br />
üzerinde bir ticaret merkezi olarak Orta<br />
Avrasya’nın tarihi pozisyonunu yeniden<br />
12 10