24.12.2014 Views

turan-dursun-kulleteyn

turan-dursun-kulleteyn

turan-dursun-kulleteyn

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

yıkamak ya da yemeklik su almak için uzanılan "<strong>kulleteyn</strong>"deki "su"<br />

Şeriatın belirlediği ölçüler içindeydi. "Kulleteyn", "iki kule" (yaklaşık<br />

13 ton) su demek. Durağan bir suyun temiz ("tâhir") sayilabilmesi için<br />

Şafii mezhebine göre bu kadar olması yeterliydi. Daha az olamazdı. Bu<br />

kadar oldu mu, içinde ne bulunursa bulunsun "temiz"di artık.<br />

"Pislik"lerle dolu bile olsa.. Doluydu zâten. İlk görüşte bataklık bile<br />

Görünüş öyleydi. Zaman zaman yıkanan bulaşıkların, su<br />

almak için daldırılan yağlı, isli tencerelerin bıraktığı yağlar, isler,<br />

bulaşıklar ve atılan türlü pisliklerle vıcık vıcıktı. Yüzündeki, bez,<br />

tezek, odun parçalan, kimi kanlı, kimi yeşilimsi, top top ya da uzayıp<br />

şuraya buraya tutunmuş "firtlk"lar (sümükler), daha bir nice şey;<br />

kalınca bir tabaka oluşturuyordu. Şeriatın burada su dediği şeyse, bu<br />

tabakanın yer yer bölünüp parçalandığı kesimlerde kendini<br />

gösterebiliyordu ancak. Türlü renkler arasında. Ama madem ki Şeriat<br />

temiz demişti, temizdi. Şeriat neye pis diyorsa, pis olan da oydu.<br />

Yani belirleyici, Şeriat'tı. Ora halkını hak etmediği, belki de<br />

başlangıçta tiksindiği o duruma sokan da.<br />

Hemen yakınında küllükler (çöplükler). Küllüklerden tepeler,<br />

tepecikler. Kuşaklar boyu dökülegelen küllerden, çöplerden oluşma<br />

alçaklı yüksekli. Çiğnene çiğnene iyice bastırılmamış olsaydı her biri<br />

koca bir dağ olurdu. Birer soluklanma, dikilme, gezinip dolaşma,<br />

seleserpe oturma, karşılıklı hanekleşme (şakalaşma), "kaççe"ler (kızlar)<br />

ve "kuro"lar (oğlanlar) arası kaçamak bakışlarla sevgi alışverişi,<br />

işaretleşme, ahbaplar arası söyleşme, dertliler arası dertleşme ve<br />

"taharet"çilerle, "abdest"çilerle, yani <strong>kulleteyn</strong> kesimiyle, ayrıca cami<br />

kaynaşıp bütünleşme yerleri. Genellikle yerin dibine<br />

gömülü, bir-iki karış boynundaki taşlı-kerpiçli ve kurusun da kışın<br />

yaküsm diye top top ya da yassı yassı yapıştmlmış hayvan boklariyla<br />

çaplı duvarlardan, damlarından ve bacalarından belli olan evlerin halkı<br />

Küllükler, evlerin hemen önünde. Küllüklerde allı güllü<br />

çocuklar, gençler, yaşlılar. Genellikle ayaklar çıplak, yarık<br />

'arık, yarıklar küllerle dolmuş. Yüzler kavruk, benizler uçuk, renkler<br />

oluk. Kimi kadın yaşmaklı, kimi kadın yaşmaksız ama ürkek. Entari<br />

iye giyilen çuldan-çapittan şeyler kat kat, topuklara dek uzun. Kimi<br />

ezgin ya da dünyayı umursamaz bakışlı, kimi canlı ve küllükte de<br />

itebilir olduğunu kanıtlar türden çiçekler gibi. Kiminin<br />

3

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!