24.12.2014 Views

turan-dursun-kulleteyn

turan-dursun-kulleteyn

turan-dursun-kulleteyn

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

uralarına doldururlar. Islak ıslak, sıcak sıcak. Kirli avuçların<br />

parmakları arasından kirli sular aka aka yemeye başlarlar. Yerler,<br />

yerler. "Karınlan ağnyasıya"..<br />

Özlemişti hediği. Canı çok istiyordu. İsterdi, çünkü tanışıyordu.<br />

"Meyveler" içinde karpuz - kavun, bir de hedik. Hedik. O dünyada en<br />

güzel eğlencelik. Daha da ötesinde bir şey. Niye kuruturlar sanki. Hep<br />

yense olmaz mı<br />

Selâmun aleyküm ey hedik! Ne güzelsin sen! Ne mutludur seni<br />

alıp cebine dolduran! Sonra da güzel güzel yiyen. Yiyen ve doyan!<br />

Ama sana doyulmaz kİ..!<br />

Gözünü ayırmıyordu hedikten. Pençe ve gagalarıyla bok ve tane<br />

tüccarlan gibi çalışan tavuklann, civcivlerin; birbirleriyle yanşırcasına<br />

serili hediğe üşüşmeleri, hırsızlaşıp sinsi sinsi ya da ZOrbalaşarak<br />

açıktan varıp dalmaları, aldıklarını ivedi ivedi taşlıklarına<br />

göndermeleri, kovulmaları, kovalanmaları, arada bir hedikle birlikte<br />

taş, sopa da yiyince çığlıklar kopararak ve kanat çırparak kaçışlan.<br />

Kanatlarla, pençelerle savrulan küllerin, çöplerin serili hediğe kariŞlŞl..<br />

Ve elindeki uzun saplı süzgeçli kepçesiyle salma salma yürüyen gÜzel,<br />

allı - güllü "kaçe"nin elindekini kazana daldırışı, aldığmi götürüp serili<br />

olanlara ekleyişi, yayişi.. Güzel kaçe bakmaz mısın bu yana Baktı<br />

işte. Türko'yla göz göze geldi. Hemen davrandı, elindeki saplıyı<br />

daldırdı kazana, iyice doldurdu. Başını kaldırdı ki Türko'nun gözleri<br />

yine üstünde. Koşarcasına götürdü. Ne mutlu bir olay. Ceplerini<br />

açmasını söyledi. Türko açtı. O doldurdu. Sıcak sıcak sular, donsuz<br />

şalvarın paçalarına doğru süzülmeye başladı. Ellerin ceplere dalışı,<br />

yumuşacık hediklerle ağıza götürülüşü. Oh, mutluluk budur işte. Var<br />

böylesi<br />

Bir dersi de "Şeriat"ti. Hangi kitaptan okunursa okunsun "fıkh"a<br />

ilişkin olanlar bu adla söylenirdi. Başlardaydı daha. "Taharet"<br />

bölümünde. "Ahkâmu'l-Miyâh"ta, yani "sulara ilişkin hükümler"de.<br />

Sular 3 tür: 1- Temiz ama temizleyici değil (TâhİT gayr-1 tahûr), 2-<br />

Hem temiz, hem temizleyici (tâhir ve tahûr), 3- Ne temiz, ne de<br />

temizleyici (gayr-1 tâhir ve ğayr-1 tahûr).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!