24.12.2014 Views

turan-dursun-kulleteyn

turan-dursun-kulleteyn

turan-dursun-kulleteyn

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

26<br />

Bir sürü iş. Ev işi, mutfak işi, ahır işi, bahçe işi, yırüğı-söküğü<br />

dikip onarma işi, kirlileri, pek de olmayan çeşmeye, ya da dereye<br />

götürüp yıkama işi.. Hepsi de Hatun'u bekliyordu. Zayıftı. Ölümün<br />

eşiğinden döndüğü günden beri daha da zayıflamıştı. Ama düzelmişti.<br />

Eski diriliği, güzelliği yeniden gelmişti genç kadına.<br />

- Çok şükür, bugünlere de şükür., dedi içinden.<br />

"Şükür" derken, 3-4 yıl önceki yaşamını, Musik köyündeki<br />

yaşamını anımsıyordu. Kocası, imamlığa ilk adımını bu köyde<br />

atmıştı. Bir ev göstermişlerdi hocaya. "Terkedilmiş" bir ev. "Perili ev"<br />

diye de ünlenmişti. Gece oldu mu, kimse, hele çoluk-çocuk<br />

yanmdan-yakınmdan geçmezdi. "Cin var" diye. Köyde, ahşılmadık<br />

biçimde, yüksek duvarlı bir ev. Ne ki, "harap mı harap"tı. tutak'a<br />

gelen bir kaymakamın girişimi ve özendirmesiyle, kimi yakın<br />

köylerde yapıldığı gibi, burada da okul diye yapılmış. Birkaç gün,<br />

oradaurburadan derlenen çocuklar, gidip "ders" görmüşler. Ama<br />

öğretmen kaçmış. Sonra da "mektep" öylece bırakılmış. Yıllar geçince<br />

de "hıuap" olmuş. Ve "cinli-perili" diye kimse yaklaşmamış. Evin<br />

içinden yukarıya, tavana bakılınca, kıyıdan-köşeden ışık gözüküyor.<br />

Delik deşik çünkü. Kar-yağmur, çocukların "cinlere" diye attıkları<br />

taşlar yüzünden.. İmama, evini taşıması için burası uygun<br />

görülmüştü. Çünkü, "hoca"ydı, "okur-üfler, cini-periyi kaçınr"dı.<br />

Sonra başka ev de yoktu zaten. Herkesin başım soktuğu "bir göz, iki<br />

göz dam"ı vardı. Kimse kendi "dam"mı veremezdi. Çok evli, geniş<br />

evli zenginler yok muydu köyde Vardı. Kerim ağanın. Kasım ağanın.<br />

Kâmil ağanın köyün yarısını tutan evleri vardı. Her bir çocuğun birkaç<br />

evi. Geniş geniş evler. Ahırlarıyla samanlıklanyla... Ama üç ağanın<br />

üçü de, yakınırdı. "-Damlarımız yetmir.." diyerek.. Doğrusu bu ya,<br />

geniş aile bireyleri, malları-davarları, hizmetkarlarıyla ancak<br />

sığıyorlardı evlerine. Ağalardan her birinin bir kaç karısı, her kandan<br />

da doğup yetişmiş çocukları ve çocuklarının çocuklan vardı. Kısacası,<br />

imama, verilebilecek başka ev yoktu köyde. Hocanın kendisi de bu evi<br />

uygun görmüş, dahası sevinmişti. Köylüyle anlaşır anlaşmaz, Tutak'ta<br />

bulunan evini, taşıdı. Anası, karısı, 5-6 yaşında oğlu, biri 4, öbürü 2<br />

203

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!