24.12.2014 Views

turan-dursun-kulleteyn

turan-dursun-kulleteyn

turan-dursun-kulleteyn

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

olması çok köüi. Hiç zaman yitirmemesi gerekirdi. "Böyle zamanlanm<br />

geçip giderse ben nasıl âlim olurum, nasıl başa geçerim" Dalıp<br />

gitmişti. Okumayı sürdürdü. Saldırdı satırlara. Okudu, okudu.. Başmı<br />

kaldu-dı ki hayvanlar yine yok. Bu kez, bir yerde de gözükmüyorlar.<br />

Hemen fu-ladı heybesini alarak. Bir tümseğin üstüne çıkıp baktı, işte<br />

oradalardı. Tatlı tatlı otluyorlardı. Yanlarında da kuşburnu ağaçları.<br />

Kırmızı kırmızı, kimi ham, kimi olgun kuşbumular. İçlerinde küçük,<br />

sert, tüylü çekirdekler. Tüyleri, ele, ağıza batan türden. Çekirdeklerin<br />

de, tüylerin de ayıklanıp temizlenmesi gerekiyor yemek için. Ne tatlı<br />

bir meyve.: Daha tatlısı da var mıdır Ayıklayıp temizlemekten<br />

usanıncaya dek yedi. Karşıda yaban armutları da vardı. Varip biraz da<br />

onlardan yedi. Topladıklarıyla heybesini de doldurdu. Anasına,<br />

bacılarına götürecekti.<br />

Sağdan, soldan yürüyen, birleşen bulutlar. Hava bozacağa benzer.<br />

Hayvanları toplayıp götürse iyi olur. Yağmura tutulmadan eve<br />

gitmeli. Ama daha akşam olmadı. "Akşam olmadan eve gidersem<br />

babam kızar". Gitmekten vazgeçip beklemeye karar verdi. Biraz sonra<br />

yağmur atıştumaya, hava gürlemeye başlamıştı. Hayvanları biraraya<br />

topladı. Kendisi de^ yatan bir öküzün bacaklarının arasına sokuldu.<br />

Gevişliyen öküz, başını çevirip baktı, sonra başını yine uzatıp<br />

gevişini sürdürdü. Gök gürültüsü, şimşek, hızlanaıı yağmur.. Ve<br />

öküzün bacakları arasında uyuya kalmışü.<br />

Uyandığında yağmur durmuştu. Akşam olmuş, hava da<br />

kararmıştı. Sığırlar hep oradaydı. Ama ya koyunlar Koyunlar yok.<br />

Yukan çıkıp baktı. Görünürlerde koyun moyun yok. Çılgın gibi düştü<br />

ortalığa. Aramaya koyuldu. Karanlık gittikçe bastmyordu. Epeyce<br />

aradıktan sonra koyunları buldu. Ama "dur hele bir sayım". Saydı.<br />

Beşi eksik. "Eyvah ne yapacam şimdi" Heybesini, belirli bir ağacın<br />

altına, gözükecek biçimde astıktan sonra aranmaya başladı. Bir aşağı -<br />

bir yukan. Koş babam koş. Bir deli şaşkmlığıyla çırpındı. Sonra biraz<br />

kendine gelip bilinçli aramaya koyuldu. Aradı, taradı; bulamadı.<br />

Karanlıktan biraz uzaklar seçiJemiyordu artık. Hayvanları hemen önüne<br />

Vatıp gblürmeyi düşündü. Köy, epeyce uzaklardaydı. Hemcnçıksa, bir<br />

- bir buçuk saatte ancak ulaşabilirdi. Ortalık daha da kararmadan yola<br />

çıkmalıydı. Biraz daha kalsa, kurt tehlikesi de olabilirdi. "Fakat,<br />

koyunlan bulmadan gid^sem, babam beni (te, anamı da öldürür." Biraz<br />

194

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!