24.12.2014 Views

turan-dursun-kulleteyn

turan-dursun-kulleteyn

turan-dursun-kulleteyn

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

-Ne demek "hükmen"<br />

- "Şerian ğarrâ"ya göre..<br />

- O ne demek "Ğarrâ"nın mânâsı ne<br />

- "Alnı ak" demek.<br />

. - Öyleyse "Şerial-i garrâ"da, "ahıı ak şeriat" demek<br />

- Hee, ele Hâkim Beg!<br />

- Şerialin "yüzü ak" mı<br />

- ElhamduHUâh!<br />

- Sen Şeriatçı mısın<br />

-Hâşâ!<br />

Başka yörelerde, başka mahkemelerde ve özellikle kentlerde<br />

olsavıii. "bu sorunun davayla ilgisi yok." denirdi belki de. Oralarda bu<br />

türden çıkışlar, pek alışılan türden değildi. Kaldı ki, bu türden bir çıkış<br />

olsaydı, yargıç, böyle bir sorunun davayla yakından ilgili<br />

bulunduğunu söyleyebilirdi.<br />

Hâfız'dan sonra bir-iki kişi daha dinlendi. Karar için "gereği<br />

düşünüldü". Verilen kararın özeti: Kız "reşid" olduğundan ve bir "zor<br />

kullanma" bulunmadığından, Hussso suçsuz.<br />

Husso "beraat" etmişti, ama durum. Hafız Celâl için değişikti.<br />

Hafız, "yasa dışı dini nikâh kıyma"nın sanığıydı, cezalandırılabilirdi.<br />

Ancak, da\;ı\:ı ilişkin kanıtlar yeterii görülmediğinden adları verilen<br />

tanıkların dinlenmesi için duruşma, iki ay sonraya bırakıldı.<br />

Ve herkes çıkü. -<br />

Ne var ki, "başı kesik" adamdan sözedilmemişti hiç. Oysa, o da,<br />

bibisi de, orada ondan da sözedilebileceğirii sanıyorlar, bekliyorlardı.<br />

Mübaşire sordular. Mübaşir listeye bakü, onun adının bulunmadığını,<br />

savcılıktan çağrılmış olabileceğini söyledi ve savcının odasını<br />

gösterdi.<br />

Gösterilen kapıdan içeri girdiler. Karşıda, masasında o<strong>turan</strong> bir<br />

adam.<br />

- Ne istiyorsunuz diye sordu.<br />

Bibisi konuştu:<br />

- Bu benim gardaşımm oğlu. Duran.<br />

159

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!