24.12.2014 Views

turan-dursun-kulleteyn

turan-dursun-kulleteyn

turan-dursun-kulleteyn

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

gözüne çarptı. Leke gibi. Gördüğü yeşillikse, su da olabilirdi. Ne ki<br />

epeyce yukardaydı. Yoldan sapıp çıkması gerekiyordu. Karar verdi ve<br />

çıkmaya yöneldi. Vardı ki gerçekten bir su. Vanr varmaz bir gürültü,<br />

bir hasırlı: Kurbağalar, su "tosbağa"lan (kaplumbağalar). "-Haydi<br />

atlayın, düşman var!" dercesine ve şaşılası bir iletişimle suya daldılar.<br />

Tosbağalar görünmez olmuş, kurbağalarınsa kimi oraya buraya<br />

sinmiş; çenelerinin altındaki torbacıklarını şişire şişire, kıpırdata<br />

kıpırdata durup bakıyor, kimi derinlerde, kimi de yüzeyde iğri<br />

bacaklarını aça uzata yüzüyor. Ayrıca balık gibi yüzen ve daha<br />

kurbağaya dönüşmemiş yavruları;. İçilir miydi bu su "İçilir mi" de<br />

söz mü Elbette içilir. İçindeki hayvancıklara aldırmadan eğilip suyu<br />

avuçladı. İçli. Bi daha, bir daha. Kana kana içti. Ve cana kana geldi.<br />

Gözleri ışıdı. Geçip bi yana oturdu. Heybesinden, torbasından<br />

çıkardıklarından yedi. Gidip bi daha su içti. Bi yedi, bi içti. Karnını<br />

şişirmişti iyice. Dizlerine fer gelmişti. Artık yola koyulabilirdi. Geç<br />

kalmamalıydı, kalkü. Aa bir de ne görsün: Kocaman bir yılan, ağzında<br />

da kurtulup çıkmaya çalışan bir kurbağa. Yılan, yutmak için ağzını<br />

her açışta kurbağa çıkmaya çabalıyor, yılan buna meydan vermiyor,<br />

yuttukça yutuyor. Bu korkunç durumu durup izleyecek mi Yazık<br />

değil mi kurbağaya Onun da canı var. Hemen davranıp bir laş aldı;<br />

yılana attı. Taş değmedi. Yılan uzaklaşıyordu. Bi taş daha, bi laş<br />

daha.. Sonunda tutturdu. Yılan kurbağayı bıraktı, akıp gitıi.<br />

Kurbağayı, biraz hırpalanmış da olsa kurtardığına sevinmişti. "Pis,<br />

aşağılık yılan. Nasıl da yiyordu kurbağayı. Canlı canh. Yiyecek başka<br />

bir şey bulamadın mı! Zavallı kurbağaya hiç mi hiç acımıyordu.<br />

Tanrı niye izin veriyordu ona Kurbağanın günâhı neydi Tanrı'nm<br />

işlerine de hiç akıl ermiyor..." Kafası allak bullak olmuştu. Neyse<br />

yürümeliydi.<br />

Yola, geldiği yerden dönmenin gerekli olmadığını düşünüp<br />

dönmedi. Yolun nereye doğru büküldüğü karşıdan gözüküyordu. Dere<br />

boyunca daha yukarı ürmanırsa, sırtın üstünden daha kestirmeden, daha<br />

kolay gidebilirdi. O yöne doğru yaya yolu da vardı zâten. Heybesini<br />

omuzuna, torbasını da eline aldı. Bir elinde de ağaç, yürüdü.<br />

Bacaklarına oldukça güç gelmişti. Biraz lırmanmıştı ki, burnuna bir<br />

koku geldi Çok kötü bir koku. Bir leş kokusu olmalı. Durup bakındı.<br />

Bir şey göremedi. Tumanmayı sürdürdü. Koku daha da artmıştı. Durup<br />

111

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!