Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ODTÜLÜ<br />
DOSYA<br />
varlığının şehre kattığı ekonomik ve sosyal artı<br />
değeri gerekçe olarak gösterirken, karşı çıkanlar<br />
bu spora ilgi duymayanların vergilerinin bu<br />
stadyumların yapımında kullanılıyor olmasının<br />
adil olmadığını savunuyorlar.<br />
Yayın gelirlerinden sonraki en önemli gelir<br />
kalemi maç günü gelirleri. Bu gelirler bilet parası<br />
ve stadyumda yapılan alışverişleri içeriyor.<br />
Bu gelirlerin büyüklüğü stadyumun kalitesi ve<br />
büyüklüğü ile de doğru orantılı olduğundan her<br />
takım stadyumunu yenilemek, büyütmek ve<br />
teknolojik hale getirmek için elinden geleni<br />
yapıyor. Türkiye’de stadyumların hepsi yasa<br />
gereği Gençlik ve Spor Müdürlüğü’ne ait<br />
ve kulüpler uzun süreli kiralama yoluyla işletim<br />
haklarına sahip oluyorlar. Avrupa’da kamuya ait<br />
stadyumlar olabileceği gibi kulüplerin kendi<br />
stadyumları da olabiliyor. Kuzey Amerika’da ise<br />
stadyumlar kulübün varlığı olmakla birlikte<br />
yapımında yerel idarelerin önemli katkısı söz<br />
konusu. Bu konuda ciddi tartışmalar da<br />
dönmekte. Örneğin, 1980’lerde Atlanta Braves<br />
beyzbol takımının, kulübü başka bir şehre<br />
taşımakla tehdit edip, Atlanta yerel<br />
yönetiminden kendisine yeni bir stadyum<br />
yapmasını talep ettiği, Atlanta yerel<br />
yönetiminin de 1996 olimpiyatları için yapılan<br />
stadı (Turner Field) Atlanta Braves’e bırakmak<br />
karşılığında takımı Atlanta’da tuttuğu söylenir.<br />
Geçtiğimiz senelerde benzeri bir durum Seattle<br />
için de yaşanmıştı. Seattle yerel yönetimi yeni bir<br />
basketbol salonu yapma ve bunu kulübe bırakma<br />
önerisini reddettiği için Seattle Supersonics NBA<br />
takımı Seattle’ı bırakıp Oklahoma’ya (Oklahoma<br />
Thunders) yerleşti. Yerel yönetimin katkı<br />
yapmasını savunanlar profesyonel bir takımın<br />
Gelirlerdeki üçüncü büyük kalem, ürün<br />
satışından elde edilen gelirler. Bu gelir grubu<br />
hem dünyada hem de Türkiye’de gittikçe artan bir<br />
öneme sahip olmaya başlamış durumda. Taraftarı<br />
heyecanlandıran transferler forma satışlarında<br />
öylesine bir artışa sahip oluyor ki kimi zaman bu<br />
forma satışlarından gelen gelir bir futbolcunun<br />
transfer bedelini ödeyebiliyor bile. Real Madrid<br />
ve Manchester United takımlarının Uzakdoğu<br />
seyahatlerinin, bu ülkelerdeki pazara girme<br />
anlamı taşıdığı biliniyor. Çinli Yao Ming adlı<br />
NBA oyuncusunun Houston Rockets tarafından<br />
1. sırada seçilmesinin de benzeri kaygılarla<br />
yapıldığına dair söylentiler zamanında NBA<br />
çevrelerinde sıkça dile getirilmişti.<br />
Yayın gelirlerinden<br />
sonraki en önemli<br />
gelir kalemi maç günü<br />
gelirleri.<br />
İzleyici yayını ve takım ürünlerini talep ederek<br />
bu gelirlere katkı yapmış oluyor. Türkiye ve<br />
Avrupa’daki izleyici için aidiyet merkezli taraftar<br />
profili öncelikli görülüyor. Endüstrinin büyümesi<br />
ile birlikte kulüpler/ligler bunun dışındaki<br />
izleyiciyi de hedeflemeye başladılar. ABD’nin<br />
gelmiş geçmiş en fazla seyirci çeken programları<br />
listesinde her zaman Amerikan Futbol Ligi<br />
finallerinin olması, oyunun herkes tarafından<br />
takip edilen bir eğlenceye dönüştüğünün de<br />
kanıtı. Öyle ki, firmalar sadece o gün için özel<br />
ve eğlenceli TV reklamları hazırlıyorlar ve<br />
sporun kendisi ile ilgilenmeyen insanları bile<br />
o gün için TV başına çekmeyi başarabiliyorlar.<br />
“Taraftar” kavramı yerini tüketiciye bırakmaya<br />
başlıyor ki, bu dönüşüm oyunun dinamiklerini de<br />
etkileyecekmiş gibi görünüyor.<br />
44<br />
KRIZLERDEN ETKILENMEYEN EKONOMI