Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
gençlik ve ölümsüzlük konusundaki kadim<br />
beklentilere ulaşmaya çok az kaldığını gizlice<br />
fısıldar kulağımıza.<br />
Tüm başarılarına, böbürlenmelerine, neredeyse<br />
başını döndüren ilerlemelerine rağmen, “küçük”<br />
bir sonun onu hep beklediğini bilir ve ölür!<br />
Kısmen doğum, ama büyük oranda ölüm, insanı<br />
Doğa’ya kaçınılmaz biçimde iliştirmeyi sürdürür.<br />
Diyet, spor, sigara içmeme ya da “doğal” beslenme<br />
takıntısı, hep ölüm karşısındaki o iflah olmaz<br />
kaygımızla başa çıkma çabamızın tezahürleridir.<br />
Oysa ne mükemmel sağlık ne de mükemmel<br />
beden mümkündür. Tersine, her mükemmellik<br />
arayışı hem bireysel hem toplumsal düzeyde<br />
olmadık belalar açar başımıza. Aslolan ölçüdür<br />
ve ölçüyü kaçırdığımızda her türlü zarar yanı<br />
başımızda demektir. Fazla sağlık ölümcül olabilir:<br />
arı su içilemez. Toplumsal düzeydeyse, bugün<br />
genetik biliminin yüzdüğü tehlikeli suların<br />
sonunda Hitler’in birincil amacı olan ırk ıslahına<br />
(öjeni’ye) varmamız hiç de zor değildir. Hitler’in<br />
yaptığı tüm kötülüklerin arkasında gayet “iyi”<br />
bir niyet vardı: Mükemmel insanı yaratmak.<br />
Sakatlardan, eşcinsellerden, bağımlılardan,<br />
fahişelerden, çirkinlerden ve tabii Yahudilerden<br />
ve Çingenelerden azade bir hayat… Unutmayın,<br />
cehenneme giden yollar iyi niyet taşlarıyla<br />
döşelidir. İyilik aşırılaştığında, kötülük hiç de hoş<br />
olmayan bir sürpriz olarak sizi bekliyor olabilir.<br />
İyilik de kötülük de insandadır, dışında ya da<br />
nesnede değil. Oysa insan, kendine atfettiği<br />
mükemmellik (“kamil-i beşer”) illüzyonunu<br />
ayakta tutabilmek için kötülüğü hep kendi dışına<br />
atar: sigaraya, içkiye, trafik canavarına, vs.’ye.<br />
Doğa’daki hiç bir şey size iyilik ya da kötülük<br />
yapmak gibi öznel bir niyete sahip değildir. Bir<br />
şeyi iyi ya da kötü yapan sizin onunla kurduğunuz<br />
ilişkidir. Yerlilerin sağaltım nesnesi olan tütün,<br />
kimyasal özellikleri nedeniyle değil, sizin onunla<br />
kurduğunuz anlamsız ilişki nedeniyle birden<br />
zehir haline gelir. Oysa içtiğiniz ilaçların çoğu<br />
doğrudan zehirdir, ama sizi tedavi eder.<br />
Yaşam ve sağlık, dinamik bir denge halidir,<br />
aslolan bu dengenin bozulmamasıdır. Denge<br />
bozulduğu içindir ki, kimi bitkiler zararlı ota,<br />
kimi hayvanlar haşerata ve kimi hücreler de<br />
kansere dönüşür. Televizyonları dolduran sağlık<br />
şarlatanlarının size söyleyebileceği yegane şey,<br />
yaşamanın sağlığa zararlı olduğudur. Unutmayın,<br />
son tahlilde sadece ve sadece yaşadığımız için<br />
ölüyoruz.<br />
Ne yapmalı? İnsan olarak, hem Doğa’ya hem de<br />
birbirimize karşı, daha alçak gönüllü olduğumuzda<br />
çok daha keyifli bir hayatımız olacağını<br />
garanti edebilirim. Başarı, üstünlük ve ille de<br />
mutluluğa kilitlenmiş bir kurgu, giderek kendi<br />
amaçladıklarının çok dışında sonuçlar vermeye<br />
başladı ve bundan pek memnun olan da yok.<br />
İnsan olmak hep şüphede<br />
olmaktır. Kendinden emin olan<br />
yalnızca Doğa’dır.<br />
Başarıdan başımız dönse de canımız sıkılıyor ve<br />
ne yapacağımızı bilemiyoruz. O zaman bu kibirli<br />
takıntıları bir kenara bırakıp eksikliklerimizle<br />
yüzleşmeye ve onları olduğu gibi kabul etmeye<br />
dönebiliriz. İlle de galip gelenin ya da birinci<br />
olanın değil, paylaşanların hep birlikte mutlu<br />
olabildiği deneyimler bizi daha doğru bir insanlığa<br />
taşıyabilir. Rekabet, yarışma, üstünlük takıntısı<br />
bizi ilerletiyor gibi görünse de aslında geriletiyor,<br />
insanlığımızı kaybediyoruz.<br />
Geç olmadan doğal ritmimize dönmek gibi<br />
bir şansımız varsa onu kullanalım derim. Üstün,<br />
kusursuz, mükemmel falan değil, sadece insan<br />
olun yeter. Bir de, bunun verili bir reçetesinin<br />
olmadığını ve ancak diğerleriyle ilişkilerimiz<br />
içinde şekilleneceğini atlamayın. Spor bizi bir<br />
araya getiren en keyifli faaliyetlerdendir, ama<br />
birbirimizi hunharca yemenin bahanesi haline<br />
gelebildiğini ve bunun nedenlerini sorgulamayı da<br />
ihmal etmeyin…<br />
Unutmayın, hiçbirimiz insan olarak doğmadık,<br />
yalnızca olma şansımız vardı, göründüğü<br />
kadarıyla pek azımız kullandık.<br />
SAYI 51<br />
35