26.11.2014 Views

Derin Boyun Enfeksiyonları - Klinik Gelişim

Derin Boyun Enfeksiyonları - Klinik Gelişim

Derin Boyun Enfeksiyonları - Klinik Gelişim

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Derin</strong> <strong>Boyun</strong> Enfeksiyonları<br />

Dr. İbrahim Sayın<br />

Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi KBB Kliniği, İstanbul<br />

<strong>Derin</strong> boyun enfeksiyonları (DBE) üst aerodigestif<br />

sistemden kaynaklanarak boyunun derin dokularını<br />

etkileyen bakteriyel enfeksiyonlardır. 1 Enfeksiyon<br />

lenfadenit, boyun doklularının sellüliti şeklinde görülebileceği<br />

gibi apse oluşumu da gözlenebilir. 2 Potansiyel<br />

olarak hayatı tehdit edebilen ve yoğun medikal<br />

tedavi gerektiren durumlardır. 3 İlk kez ikinci yüzyılda<br />

Galen tarafından tanımlanmış olup sıklığı yıllık<br />

9-12/100000’dir. 4 Özellikle oral hijyene verilen önemin<br />

artması, modern tanı ve tedavi yöntemleri, antibiyotik<br />

tedavisinin gelişimi morbidite ve mortalitesini azaltmış<br />

olsa da özellikle diyabet, HIV enfeksiyonu ve steroid<br />

tedavisi gibi immün yetersizlik durumlarında hızlı<br />

ve fatal seyir gözlenebilir. Tedavinin ana basamakları<br />

havayolunun güvende tutulması intravenöz (IV) antibiyotikler<br />

ve cerrahi drenajdır.<br />

Her yaş grubunu etkileyen bu durumun etyoloijisinde:<br />

3,5<br />

• Tonsillit/farenjit<br />

• Tükrük bezi enfeksiyonları<br />

• Diş çürükleri/apseleri veya operasyonları<br />

• Baş boyun bölgesine cerrahi veya diğer şekillerde<br />

oluşan travmalar<br />

• Özefagoskopi/bronkoskopi gibi invaziv girişimler<br />

• Yabancı cisim aspirasyonu<br />

• Tiroiditler<br />

• Brankial yarık kistleri ve tiroglossal duktus kisti<br />

gibi konjenital nedenler<br />

• Laringopyelosel<br />

• Nazal kavite enfeksiyonları<br />

vardır. 3 Etyolojiyi %20’nin üzerinde olguda bulunamaz. 5<br />

Görüntüleme yöntemleri genelde DBE’ nunun yaygınlığını<br />

ve komplikasyonlarını tanımak için kullanılır.<br />

Kompleks boyun anatomisi, derin dokularda yerleşimi,<br />

etiyolojinin/enfeksiyon kaynağının saptanamaması,<br />

boyunda önemli damarsal ve sinir yapılarının olması<br />

ve boyun boşlukları arasındaki bağlantılar DBE’larının<br />

tanı ve tedavisini güçleştirmektedir. DBE şu spesifik<br />

bölge enfeksiyonlarını içerir.<br />

Peritonsiller alan enfeksiyonları<br />

En sık görülen DBE tipidir. Yüzeyel tonsiller enfeksiyon<br />

olarak başlayıp; peritonsiller sellulit ve son aşamada<br />

peritonsiller apseye kadar ilerleyebilir. Yine aerobik<br />

ve anaerobik etkenler enfeksiyona beraber yol açıp<br />

en sık izole edilen etken Streptococcus pyogenestir. 6<br />

Fizik muayenede enfekte tonsilin inferior ve orta hatta<br />

doğru itilmesi ve uvulanın karşı tarafa doğru itilmesi<br />

önemli bir klinik özelliktir. Çoğu hastada ‘’hot patato’’<br />

adı verilen kalınlaşmış ve boğuk ses tipiktir. 7 Bu alanın<br />

enfeksiyonlarında faringomasliller alan ve medial<br />

pterigoid kasın tutulumuna bağlı trismus görülebilir.<br />

Apse varlığında IV antibiyotik tedavisi yanında iğne<br />

aspirasyonu, insizyon ve drenaj ve sıcak tonsillektomi<br />

yapılabilir.<br />

Submandibuler alan enfeksiyonları<br />

Ağız tabanı ile boyun derin fasyasının yüzeyel tabakasının<br />

mandibuladan hyoid kemiğe uzanan kısmı arasındadır.<br />

Mylohyoid kasla suraylohyoid (sublingual) ve<br />

inframylohyoid (submaksiller-submandibular) olmak<br />

üzere iki kısma ayrılır. Diş kaynaklı enfeksiyonlar sıklıkla<br />

neden olup submandibuler bezin enfeksiyonları,<br />

travma ve lenfadenitte bu bölgede enfeksiyon gelişimine<br />

neden olabilir.<br />

Ludwig anjini bu bölgenin özel bir enfeksiyonu olup;<br />

apseleşme olmadan fasyal planlarının ödemi ve fasciitisi<br />

ile karakterize bir tablodur. 7 Her iki taraftaki supramylohyoid<br />

ve inframylohyoid alanları tutar. Lenfatik<br />

yayılımı değil komşuluk yolu ile yayılır. Parafarengeal<br />

ve retrofarengeal alanlara yayılım riskinin yanı sıra<br />

hızlı seyir ve havayolu obstrüksiyonu yapabileceği göz<br />

önünde bulundurulmalıdır. Orta şiddetli enfeksiyonlar<br />

antibiyotik tedavisine iyi yanıt verir. Submandibuler<br />

alanın apselerinde sublingual yol için ağız içi yolla,<br />

submaksiller alan için ise boyun altı insizyon tercih<br />

edilebilir.<br />

Mastikatör alan enfeksiyonları<br />

Mastikatör alan kranyokaudal yönde kafa tabanı ile<br />

mandibula ramusu arasında, transverse olarak ta<br />

medial pterigoid ve massater kasları arasında yer alan<br />

bir boşluktur. Temporal kas, internal maksiler arter,<br />

mandibula ramusu ve mandibuler siniri içeren bu<br />

alan; parotid alan parafarengeal alan ve submandibüler<br />

alanla ilişkilidir. 8 Yine infratemporal fossa bu alanın bir<br />

parçası olup kafa tabanı ile zigoma arasında yer alan bir<br />

boşluktur. Sıklıkla diş kaynaklı enfeksiyonlar kaynak<br />

olup, maksiler sinüzitte nadiren bu bölgede enfeksiyon<br />

gelişimine neden olabilir. Apse yerleşim yerine göre<br />

14<br />

<strong>Klinik</strong> Gelişim


İ. SAYIN<br />

ağız içinden veya boyundan yapılacak girişimle apse<br />

drene edilebilir.<br />

Parotid alan enfeksiyonları<br />

Parotis bezinin yakınında olan bu alan sıklıkla parotit<br />

ve parotis içi yerleşimli nodların lenfadeniti sonrası<br />

oluşur. Bu bölgede fasyal sinir, retromandibüler ven,<br />

external carotis arter, süperfisyal temporal arter ve aurikulotemporal<br />

sinir bulunur. Parafarengeal alanla olan<br />

yakın komşuluğu nedeni ile parotid alan enfeksiyonları<br />

hızla parafarengeal alana ve oradan da diğer alanlara<br />

yayılabilir. Parotis bezi apseleri gizli kalabileceğinden<br />

şüphe önemlidir. Yüzeysel lobda yerleşen apseler için<br />

parotidektomi insizyonu ve drenaj yapılırken derin lob<br />

yerleşimli apselerde ağız içinden drenaj gerekebilir. 8<br />

Parafarengeal alan enfeksiyonları<br />

Parafarengeal bosluk ters koni şeklinde bir alan olup<br />

prestiloid ve poststiloid olmak üzere iki bölüme ayrılır:<br />

Prestiloid (anterior) bölge içeriği:<br />

• Internal maksillar arter<br />

• Inferior alveoler sinir<br />

• Lingual sinir<br />

• Aurikulotemporal sinir<br />

Poststiloid (posterior) bölge içeriği:<br />

• Lenf nodlari<br />

• Arteria karotis interna<br />

• Vena jugularis interna<br />

• Servikal sempatik zincir<br />

• C 9<br />

• C 10<br />

• C 11<br />

• C 12<br />

Kafa tabanından hyoid kemiğe kadar uzanmakta olup<br />

sıklıkla yağlı doku ve yukarıdaki yapıları içerir. Sınırları<br />

diğer boyun bölgeleri kadar net olmayıp sıklıkla başka<br />

bir bölgenin enfeksiyonu ile etkilenir ve enfeksiyonun<br />

diğer bir bölgeye geçiş yolunu oluşturur. 9 Bölgede<br />

yer alan anatomik yapılardan da görülebileceği gibi<br />

özellikle poststiloid bölge enfeksiyonları juguler ven<br />

trombozu, karotis arter psödoanevrizması ve rüptürü,<br />

aynı tarafta horner sendromu ve kranyal sinir paralizilerine<br />

neden olabilir.<br />

Retrofarengeal alan ve danger zone enfeksiyonları<br />

Retrofarengeal apseler daha çok çocuk yaş grubunda<br />

görülür. Özellikle 2-5 yaş arası çocuklarda görülüp<br />

boyunda torikollis mevcudiyeti kuvvetli bir klinik<br />

göstergedir. 5 İlerleyen yaşlarda azalmasının nedeni<br />

retrofarengeal bölgedeki lenf nodları erken çocukluk<br />

döneminde belirgin olup çocuğun yaşı ilerledikçe involusyona<br />

uğraması ve üst solunum yolu enfeksiyonu<br />

sıklığının azlamasıdır. Retrofarengeal alan kafa tabanından<br />

mediastene kadar uzanmakta olup bu alana<br />

tutan enfeksiyon hızla mediastene ilerleyebilir. Danger<br />

zone veya tehlikeli alan ise retofarengeal alanın hemen<br />

arkasında yerleşmekte olup aralarında boyun fasyalarından<br />

biri olan alar fasya bulunur. Danger zone ise<br />

kafa tabanından diaframa kadar ilerleyip yine bu bölgeyi<br />

tutan enfeksiyonların hızla daha aşağı seviyelere<br />

inmesine neden olabilir. 8 Her iki alanın tutulumunda<br />

da havayolunun güvenliği çok yakından takip edilmelidir.<br />

Bu olgularda muayene sırasında apsenin rüptüre<br />

edilmesi aspirasyon, pnömoni solunum sıkıntısına yol<br />

açabileceğinden apsenin riptüre edilmemesi konusunda<br />

dikkatli olunmalıdır.<br />

Prevertebral alan enfeksiyonları<br />

Antibiyotiklerin ve antitüberküloz tedavilerden önce<br />

bu bölgenin enfeksiyonları vertebral korpusu tutan<br />

tüberkülozun yayılımı sonucu oluşan soğuk apseler<br />

şeklinde idi. Danger zonun arkasında bulunur ve prevertebral<br />

faysa ile danger zone dan ayrılır. Prevertebral<br />

alan kafa tabanından cocyxe kadar uzanır. 3 Arkada<br />

vertebralar bulunduğu için bu bölgenin enfeksiyonları<br />

posterior farengeal duvara penetran yaralanmalar veya<br />

aktif spondilodiscitis sonucu oluşur. Bu bölgenin apseleri<br />

ağız içi drenaj kalıcı fistül oluşturma riski taşıdığından<br />

çoğunlukla boyun dışından yapılan insizyonla<br />

tedavi edilir.<br />

Anterior viseral alan enfeksiyonları<br />

Anterior viseral alan tiroid kartilajdan T4 vertebra<br />

seviyesine kadar uzanan boyun ön kısmında yer alan<br />

bir boşluktur. Bu alanda trakea, tiroid bezi ve özefagus<br />

anterior duvarı mevcuttur. Bu bölge enfeksiyonları<br />

ön özefagus duvarının travmatik rüptürü, boyun<br />

travmaları ve tiroidittir. Ciddi havayolu etkilenmesi<br />

oluşabileceğinden agresif tedavi ve drenaj gerekebilir.<br />

<strong>Boyun</strong> fasyalarının devamlıklı göstermesi ve alanların<br />

birbirleri ile olan bağlantılar bir alandaki enfeksiyonun<br />

diğerine geçişine ve mediasten gibi önemli yapıların<br />

olduğu bölgelere ilerlemesine neden olabilir.<br />

Tanı<br />

Anamnez<br />

Olgulardan ayrıntılı anamnez alınması gerekir. Anamnezde<br />

geçirilmiş üst solunum yolu enfeksiyonları, diş<br />

sorunları, cerrahi işlem ve travma öyküsü sorgulanmalıdır.<br />

Ağrı, yutma güçlüğü, solunum zorluğu gibi<br />

şikayetler ve şikayetlerin süresi ve başlangıç zamanları<br />

sorgulanmalıdır. Diyabet, kemoterapi veya AİDS gibi<br />

immun yetersizliğe neden olacak durumlar anamnezde<br />

sorgulanmalıdır. 7<br />

<strong>Klinik</strong> bulgular<br />

<strong>Klinik</strong> bulgular tutulan bölgeye bağlı olarak değişmekle<br />

birlikte gene olarak boyunda şişlik ve boyun<br />

asimetrisi, boğaz ağrısı, ısı artışı, otalji, dispne, disfaji,<br />

odinofaji, trismus (pterigoid kas tutulumuna bağlı) ve<br />

<strong>Klinik</strong> Gelişim 15


2012; 25: 14-17<br />

disfonidir. 8 Tortikollis ve boyun hareketlerinde kısıtlılık<br />

görülebilir. Sistemik olarak genel enfeksiyon bulguları<br />

olarak ateş, genel durum düşkünlüğü, halsizlik<br />

ve iştahsızlık, taşikardi, solunum güçlüğü bulunabilir.<br />

1 Septik emboli ve internal jugler ven trombozu gibi<br />

komplikasyonlarda bacaklı ateş görülebilir.<br />

Fizik muayene<br />

Bu olgularda tam bir KBB ve sistemik muayene gereklidir.<br />

Oral bölgenin muayenesi etiyoloji için ipucu verebilir.<br />

Larenks muayenesi ise olası solunum problemleri<br />

için gereklidir.<br />

Genel enfeksiyon bulguları olan ateş,taşikardi sıklıkla<br />

görülür. 10 Tutulan boyun bölgesi üzerinde ağrı, şişlik,<br />

hassasiyet saptanabilir. Apsenin cilde yakın olduğu<br />

durumlarda şişlik fluktuasyon verebilir. Ayrıca yine tutulan<br />

bölgeye ve enfeksiyonun dağılımına bağlı olarak<br />

boğaz ve boyunda ağrı, paraspinal kas tutlumuna bağlı<br />

tortikollis ve trismus görülebilir. Rerofaregeal apselerde<br />

ağız içinde mueyene ile orfarenksin bir tarafında şişlik<br />

saptanabilir. Peritonsiller apselerde yine tonsilin aşağı<br />

ve mediale itilmesi ve uvulanın ters tarafa itilmesi görülebilir.<br />

Ek olarak kranyal sinirler değerlendirilmelidir. 7,8<br />

Labaratuar<br />

DBE başvuran olgularda hemogram, biyokimya ve<br />

koagulasyon tetkikleri yapılmalıdır. Boğaz kültürü,<br />

kan kültürü gerekebilir. Apse varlığında apse materyali<br />

iğne biyopsisi veya drenaj sırasında elde edilmeli ve<br />

kültür için gönderilmelidir. 8<br />

Mikrobiyoloji<br />

Etken polimikrobiyaldir ve çoğunlukla aerobik ve anaerobik<br />

bakteriler birlikte neden olur. 5 Apse varlığında<br />

mutlaka kültür alınmalıdır. Daha önceki antibiyotik<br />

kullanımı, uygun olmayan yöntemlerle kültür alınması<br />

negatifliğe neden olabilir. 5,11 Kültürde sık tanımlanan<br />

organizmalar stafilokoklar (S.Aureus, S.Ptogenes,<br />

S.epidermidis), streprokoklar (S.Milleri grubu,S.Viridans)<br />

peptostreptokoklar, Klebsiella, bacteroides ve<br />

fusobacterium türleridir. 11<br />

Tedavi<br />

Tedaviye mümkün olduğunca erken ve etkin başlamak<br />

gerekir. Tedavide ilk basamak havayolunun<br />

güvenliğidir. Problem olmayan olgular dahi yakından<br />

takip edilmelidir. Solunum güçlüğü durumunda<br />

klinik durumla ilişkili olmakla birlikte havayolunun<br />

güvenliği için entübasyon ve trakeotomi gerekebilir.<br />

Tedavide enfeksiyonun yerleşim yeri, yaygınlığı, apse<br />

varlığı, eşlik eden hastalıklar ve yaş grubu özellikle<br />

dikkate alınmalıdır. Son derlemeler her ne kadar nonrandomize<br />

çalışmalara dayansa da flegmon aşamadaki<br />

enfeksiyonlar ve 2 cm den küçük DBE’larında solunum<br />

ekilenmesi yoksa 48 saatlik bir antibiyotik tedavisini<br />

önermektedir. 5 Ancak bu sürede hastalar yakından<br />

gözlenmeli, enfeksiyonun ilerlemesi ve gelişebilecek<br />

komplikayonlar açısından dikkatli olunmalıdır.<br />

Tedavi genelde 2-3 haftalık antibiyoterapidir. Tedaviye<br />

kültür sonucu olmadan ampirik başlanacağından<br />

antibiyotik tedavisi gram pozitif mikroorganizmalar<br />

yanında anaerop mikroorganizmaları da kapsayacak<br />

şekilde düzenlenmelidir. Betalaktamaz üreten bakteriler<br />

yoğun olarak bulunabildiğinden betalaktamazlara<br />

dirençli pensilinler, antianaerop ajanlarla kombine<br />

edilmelidir. Üçüncü kuşak sefalosporinler, pensilin<br />

alerjisi durumunda klindamisin, veya kinolon grubu<br />

antibiyotikler kullanılabilir. Pseudomonas aeroginosa<br />

kültürde saptanırsa impenem/silastatin, piperasilin/tazobaktam<br />

ve ya tikarsilin/klavulonat kombinasyonları<br />

kullanılabilir. Dirençli stafilokok türlerinde tedaviye<br />

vankomisin eklenebilir. 7<br />

Cerrahi drenaj apse varlığında gereklidir. Peritonsiller<br />

ve retrofarengeal apselerde ağız içinden apse dreanajı<br />

mümkünken; diğer yerleşimlerde dışarıdan boyundan<br />

yapılan insizyonlarla ilgili bölgeye ulaşılması<br />

ve apse drenajın yapılır. Drene edilen bölgeye dren<br />

yerleştirilerek bölgenin takip eden günlerde de drenajının<br />

sağlanması gereklidir. <strong>Derin</strong> yerleşimli, lokule<br />

apselerde görüntüleme eşliğinde (USG,BT) drenaj<br />

uygulanabilir.<br />

Görüntüleme<br />

Düz radyografi olarak en faydalı yöntem lateral<br />

servikal grafidir. Düz grafide etken olan enfeksiyon<br />

bazen saptanabileceği gibi, kabaca havayolu değerlendirilebilir<br />

ve enfeksiynun mediastene veya akciğerlere<br />

yayılımı hakkında bilgi edinilebilir. Diş kaynaklı<br />

enfeksiyonların saptanmasında panaromik mandibula<br />

grafisi, pnömoni ve mediastinit gibi komplikasyonların<br />

değerlendirilmesinde düz akciğer grafileri faydalı<br />

olabilir. Apse ile başvuran olgularda boyun USG sık<br />

kullanılan noninvaziv metod olup DBE yerleşimi,<br />

büyüklüğü, apse varlığı ve etraf dokuları ile ilişkili<br />

yardımcı bilgiler verebilir.5 Kontrastlı boyun BT tanıda<br />

altın standart olup boyun MRI belirli durumlarda<br />

kullanılabilen görüntüleme yöntemleridir. <strong>Boyun</strong> BT<br />

de apsenin klasik bulguları, apse merkezinde düşük<br />

dansite, kitle etrafında kontrast tutulumu, yumuşak<br />

doku şişliği, kitle etkisi ve yağlı planların silinmesidir.<br />

12 <strong>Boyun</strong> MRI iyonize radyasyon verilmemesi, yumuşak<br />

doku çözünürlülüğünün daha yüksek olması<br />

nedeniyle tercih edilebilir. Özellikle retrofarengeal<br />

alan ve lateral farengeal alan enfeksiyonlarında faydalı<br />

bilgiler verebilir.<br />

Komplikasyonlar<br />

Enfeksiyonun ilerlemesi sonucu ampiyem, perikardit,<br />

mediastinit, perikardial effüzyon yapabilir. Karotis arter<br />

rüptürü, aortopulmoner fistül görülebilir. Ayrıca kranyal<br />

sinir paralizileri, servikal nekrotizan fasiit, juguler<br />

ven trombozu, venöz emboli, septik şok, dissemine<br />

intravasküler koagulasyon,böbrek yetersizliği,menenjit,<br />

epidural apse gibi komplikasyonlar da görülebilir. 2,5,10<br />

Daha önceki yayınlar birden fazla bölge tutulumu, kadın<br />

cinsiyet, altta yatan diyabet, immun yetersizlik, so-<br />

16<br />

<strong>Klinik</strong> Gelişim


İ. SAYIN<br />

lunum zorluğu, gecikmiş tanı ve tedavi komplikasyon<br />

gelişimi için risk faktörü olarak öne sürülmüştür. 2 Bu<br />

komplikasyonların gelişimi mortalite ve morbiditenin<br />

artmasına neden olup DBE ile tedavi edilen olgularda<br />

mutlak göz önünde bulundurulmalıdır.<br />

Sonuç<br />

DBE medikal ve cerrahi olarak acil kabul edilmesi gereken<br />

durumlardır. <strong>Boyun</strong>da enfeksiyon ve apse gelişen<br />

alanlar birbirleriyle ilişkili ve bağlantılı olduğundan<br />

bir bölgedeki enfeksiyon kolaylıkla diğer bölgelere<br />

de geçebilir. Saatlerle ifade edilebilecek sürelerde<br />

enfeksiyonun ilerlemesi veya komplikasyon gelişmesi<br />

mümkün olup bu olgularda tanı hızlı konulup ve tedavi<br />

mümkün olduğunca erken ve etkin başlanmalıdır.<br />

Risk gruplarında daha dikkatli olunmalı ve olgular<br />

yakın monitörize edilmelidir.<br />

Kaynaklar<br />

1. Suehara AB, Gonçalves AJ, Alcadipani FA, Kavabata NK,<br />

Menezes MB. Deep neck infection: analysis of 80 cases. Braz J<br />

Otorhinolaryngol. 2008 Mar-Apr;74(2):253-9.<br />

2. Lee JK, Kim HD, Lim SC.Predisposing factors of complicated<br />

deep neck infection: an analysis of 158 cases. Yonsei Med J.<br />

2007 Feb 28;48(1):55-62.<br />

3. Hedge A, Mohan S, Lim WE. Infections of the deep neck spaces.<br />

Singapore Med J. 2012 May;53(5):305-11.<br />

4. Vieira F, Allen SM, Stocks RM, Thompson JW. Deep neck infection.Otolaryngol<br />

Clin North Am. 2008;41:459-83.<br />

5. Santos Gorjón P, Blanco Pérez P, Morales Martín AC, Del Pozo<br />

de Dios JC, Estévez Alonso S, Calle de la Cabanillas MI.Deep<br />

neck infection. Review of 286 cases. Acta Otorrinolaringol Esp.<br />

2012 Jan-Feb;63(1):31-41.<br />

6. Steyer TE. Peritonsillar abscess: diagnosis and treatment. Am<br />

Fam Physician. 2002 Jan 1;65(1):93-6.<br />

7. Weed H.G,Forest L. <strong>Derin</strong> <strong>Boyun</strong> Enfeksiyonları. Can Koç,<br />

Cummings Otolarengoloji Baş ve <strong>Boyun</strong> Cerrahisi. Ankara:4<br />

baskı. Güneş Kitabevi; 2007:2515-2525.<br />

8. Dursun E, Eryılmaz E. <strong>Boyun</strong> anatomisi ve enfeksiyonları. Can<br />

Koç, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş <strong>Boyun</strong> Cerrahisi.<br />

Ankara:1 baskı. Güneş Kitabevi; 2004:773-875.<br />

9. Marques PM, Spratley JE, Leal LM, Cardoso E, Santos M. Parapharyngeal<br />

abscess in children: five year retrospective study. Braz<br />

J Otorhinolaryngol. 2009 Nov-Dec;75(6):826-30.<br />

10. Sedat çağlı, İmdat yüce, Ercihan güney. <strong>Derin</strong> boyun enfeksiyonları:<br />

50 vakanın sonuçları. Erciyes tıp dergisi (erciyes<br />

medical journal.) 2006,28 (4) 211-215,<br />

11. Lee YQ, Kanagalingam J. Bacteriology of deep neck abscesses:<br />

a retrospective review of 96 consecutive cases.Singapore Med J.<br />

2011 May;52(5):351-5.<br />

12. Vural C, Gungor A, Comerci S. Accuracy of computerized tomography<br />

in deep neck infections in the pediatric population.<br />

Am J Otolaryngol. 2003 May-Jun;24(3):143-8.<br />

<strong>Klinik</strong> Gelişim 17

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!