Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
160<br />
BEŞ SEHÎR<br />
İSTANBUJL 161<br />
Ya, işte böyleyiz, bir rüyadan arta kalma<br />
eZZLaT k-]' h1 r ~ gibi<br />
etraflarındaki kalabalığa çevirdim: Onlar da bir rti<br />
yadan arta kalmış parçalara benziyorlar*<br />
eğle^em^'* ^ ^ y e n İ b a ^ ^nl<br />
daVMvf ' y Z a m a n l â Z l m - î s t a n b u l bun.<br />
dan b 0 y l e ekmeğini çalışarak kazanan bir şehirdir<br />
Her şeyi ona göre düzenlenmelidir<br />
yenirdir.<br />
~ VI -<br />
İstanbul'un mazisi insana yalnız bu cinsten î-<br />
lenmeler vermez. Dadaloğlu:<br />
eınsten i^ölen<br />
ölür kalan sağlar<br />
bizimdir<br />
diyor. Bir medeniyetten öbürüne geçerken yahut<br />
it, ^ , t e * 1""' -iman S<br />
dan biraz üstün tarafı da vardır. Çünkü, îstanbul sadece<br />
âbide ve âbidemsi eserlerin bol olduğu şehir değildir.<br />
Şehrin tabiatı bu eserlerin görünmesine ayrıca<br />
yardım eder. İstanbul her süsün, her kumaşın kendisine<br />
yaraştığı, ayrı ayrı hususiyetlerini açtığı o<br />
cömert yaratılışh güzellere benzer. Yedi tepe, iki,<br />
hattâ Haliç'le üç deniz, bir yığın perspektiv imkânı<br />
ye nihayet daima lodosla poyraz arasında kalmasından<br />
gelen bir yığın ışık oyunu bu eserleri her an birbirinden<br />
çok başka, çok değişik şekillerde karşımıza<br />
çıkartır.<br />
Yukarıda ayrı ayrı İstanbul'lardan bahsettim.<br />
Mimari ile perspektiv imkânları da birbirinden ayrı<br />
bir yığın İstanbul yapar. Topkapı'daki Ahmediye camimin<br />
caddeye yakın kapısından veya bu caddenin<br />
herhangi bir boş arsasından, bir yığın yangın yerinin<br />
üstünden atlayarak gördüğümüz âbideler şehriyle,<br />
Yedikule kahvelerinden baktığımız zaman deniz<br />
kenarındaki sur parçalarıyle büyük camilerin birbirine<br />
karıştığı mehabetli manzara arasında ne kadar<br />
fark vardır. Marmaradan gelen yolcuyu tâ uzaktan<br />
avlayan beyaz kubbeler ve minareler memleketi,<br />
Yeşilköy üstlerinden baktığımız zaman süzgün ve<br />
sümbülî bir serap olur. Süleymaniye'nin dış avlusundan<br />
görülen ve insana camiin bir parçası, çok ustaca<br />
düzenlenmiş, geniş plânlı, ağaçlı, büyük suları olan<br />
bir üçüncü avlusu duygusunu bırakan Boğaz, vapurla<br />
geçerken gördüğümüz başka bir tepeden seyrettiğimiz<br />
Boğaz'dan çok farklıdır.<br />
Böylece, Çamlıca ile Üsküdar tepeleri, Küçük<br />
Çamlıca'nın geniş, rüzgârlı balkonu, Eyüp sırtları<br />
gözümüzün önüne gündelik ekmeğimiz olan bir manii