You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
142 BEŞ ŞEHİR<br />
köy tarafları, Çekmeceler, Bentler, Adalar, bir şehrin<br />
içinde âdeta başka başka coğrafyalar gibi kendi<br />
güzellikleriyle bizde ayrı ayrı duygular uyandıran<br />
hayalimize başka türlü yaşama şekilleri ilham eden<br />
peyzajlardır.<br />
Onun için bir istanbullunun gündelik hayatında<br />
bulunduğu yerden başka tarafı özlemesi çok tabiîdir.<br />
Göztepe'de, hışırtılı bir ağaç altında bir yaz sabahını<br />
tadarken küçük bir ihsas, teninizde gezinen<br />
hiçten bir ürperme veya gözünüze takılan bir hayal,<br />
hattâ birdenbire duyduğunuz bir çocuk şarkısı sizi<br />
daha dün ayrıldığınız bir Boğaz köyüne, çok uzak<br />
ve değişik bir dünya imiş gibi çağırır, rahatınızı bozar.<br />
İstanbul'da, işinizin gücünüzün arasında iken birdenbire<br />
Nişantaşı'nda olmak istersiniz ve Nişantaşı'nda<br />
iken Eyüp ve Üsküdar behemahal görmeniz<br />
lâzımgelen yerler olur. Bazan da hepsini birden hatırladığınız<br />
ve istediğiniz için sadece bulunduğunuz<br />
yerde kalırsınız.<br />
Bu âni özleyiş ve firarların arkasında tabiat güzelliği,<br />
sanat eseri, hayat şekilleri ve bir yığın hâtıra<br />
çalışır. Her İstanbullu Boğaziçi'nde sabahın başka<br />
semtlerinden büsbütün ayrı bir lezzet olduğunu, Çamlıca<br />
tepelerinden akşam saatlerinde İstanbul'da ışıkların<br />
yanmasını seyretmenin insanın içini başka türlü<br />
bir hüzünle doldurduğunu bilir. Mehtaplı gecelerde<br />
Boğazla Marmara açıkları ne kadar birbirinden<br />
ayrı ise, Büyükdere körfezinden yüz kulaç ilerisi, Sarıyer<br />
uzakları da öyle ayrıdır. İnsan birkaç kürek<br />
darbesiyle şiiri gündelik ekmek yapan çok munis<br />
bir hayâl dünyasından hiç tanımadığı haşin ve efsanevî<br />
bir Argonotlar gecesine girer. Çekmecelerde gütSTANBUl<br />
143<br />
nün herhangi bir saati biraz ilerdeki deniz kenarından<br />
çok başka şekilde güzeldir.<br />
Geniş denizin yanıbaşında bu göller, bir Beste<br />
veya Kâr'ın yanında, aynı makamdan küçük bir şarkıya<br />
ne kadar benzerler; sonra nispet ölçüsü değişir<br />
değişmez hüviyet nasıl değişir!<br />
Güneş, eski el aynalarını andıran bu göllerde dehâsını<br />
sadece peyzaj kabartmasına sarfetmekten hoşlanan<br />
bir eski zaman ustasına benzer; her saz, her<br />
ot, her kanat çırpınışı, bütün kenarlar ve renkler gibi<br />
gümüş bir parıltı içinde erir.<br />
Fakat bu değişiklik daha derinlere gider; saatlerin<br />
manzarası gibi insanların çalışma şekli ve tembellikleri,<br />
düşünce ve yeisleri de bu yerlerde birbirinden<br />
başkadır. Beyoğlu, hamlesi yarı yolda kalmış<br />
Paris taklidiyle hayatımızın yoksulluğunu hatırlatırken;<br />
İstanbul, Üsküdar semtleri kendisine yetebilen<br />
bir değerler dünyasının son miraslarıyle, biz farkında<br />
olmadan içimizde bir ruh bütünlüğü kurar, hülyalarımız,<br />
isteklerimiz değişir. Boğaziçi'nde, Üsküdar'<br />
da İstanbul'da, Süleymaniye veya Hisarların karşısında,<br />
Vaniköy iskelesinde veya Emirgân kahvesinde<br />
sık sık başka insanlar oluruz. Hangi İstanbullu,<br />
Beykoz korusunda veya Bebek sırtlarında dolaşırken<br />
kendisini dış âlemin o kavurucu zaruretlerine<br />
karşı müdafaa edecek zengin ve çalışkan bir uzleti<br />
özlememiş, kısa bir ân için olsa bile onun çelik zırhlarını<br />
giyinmemiştir?<br />
Bayezid veya Beylerbeyi camiinin duvarlarına<br />
yaslanarak düşünülen şeylerle, Tarabya'nın içimizdeki<br />
bir tarafa hâlâ yabancı rıhtımında akşamın bir<br />
ten cümbüşünü hatırlatan ışıkları içinde düşünüle-