22.11.2014 Views

b32bf87a73ef9b90b1539a19e06e0faddff0534a

b32bf87a73ef9b90b1539a19e06e0faddff0534a

b32bf87a73ef9b90b1539a19e06e0faddff0534a

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

132 BES ŞEHİR<br />

BURSA'DA ZAMAN<br />

133<br />

mıştım. Bununla beraber ruhu tam doyuran o kesif<br />

ürpermeden, eşya ile aramızdaki perdeleri kaldıran<br />

ve bizim için dışımızda yabancı bir şey bırakmayan<br />

o büyük dolgunluktan mahrumdum. Halbuki bu son<br />

seyahati, Bursa peyizajının sırrım yoklamak, mümkünse<br />

ondan bir ders almak için yapmıştım. Fakat<br />

ben zorladıkça o benden kaçıyor gibiydi. Taş, ağaç,<br />

sanat eseri ve an, hepsi bana kendilerini kapatıyorlar,<br />

beni mahremiyetlerinden kovuyorlardı. Yavaş<br />

yavaş etrafımda sadece ölümü görmeğe başlamıştım»<br />

Kendi kendime: Ondan başka ne olabilir ki., dedim,<br />

meğer ki can sıkıntısı ola. Gerçekten de onun dışında<br />

kalan her şey o anda bana sadece can sıkıntısından<br />

kurtulmak için aranılmış çocukça çareler gibi<br />

görünüyordu. Aşk, sanat, arzu, zafer hepsi hasta<br />

nahvetimizin oyuncaklarından, başka bir şey değildi<br />

ve hepsinin arkasında kaderin büyük çarkı işliyordu.<br />

Her şeyin, hattâ bu şehrin en güzel ifadesi<br />

olan su seslerinin bile hülyama boş kadehler uzattığı<br />

böyle bir günde başka nasıl düşünebilirdim?<br />

Bir an bu çok sevdiğim şehirde kendi hâtıralarımı<br />

aramak hülyasına düştüm. "Acaba Hüdavendigâr<br />

Camiine gitsem, onun akşam rengi loşluğu içinde<br />

beş yıl önce bu camii beraberce gezdiğimiz gü-<br />

2el çocuğun tebessümünü bulabilir miyim?" diye kendime<br />

soruyordum. Bu ince tebessüm, bu eski mâbedin<br />

içinde bir akşamüstü taze bir gül gibi parıldamıştı<br />

ye ben onu seyrederken etrafımdaki havanın,<br />

birdenbire bir yıldız doğmuş gibi altın akislerle perde<br />

perde aydınlandığını, bir fikre çok benzeyen bir<br />

musikî ile dolduğunu hissetmiştim. Bu gülüş, bütün<br />

o .aşlarda dinlenen ve geçmiş zamanı tahayyül eden<br />

Ölüm'e güneşten, aydınlıktan, çok sevdikten sonra<br />

açık gözlerle bırakılıp gidilen her şeyden toplanmış<br />

bir ithaftı. Emindim ki orada, o sessiz taşlara sinmiş<br />

ruhlar, kendilerini bu gülüşle bir an, yeni açmış<br />

bir gül fidanı gibi taze, ıtırlı ve mesut buldular. Bununla<br />

beraber şimdi oraya gitsem bu gülüşten hiç<br />

bir şey bulamayacağım ve ben öldüğüm zaman da bu<br />

hâtıranın biricik şahiti kaybolacak..<br />

Bu düşünceyle harap ve her şeye küskün yürürken<br />

birdenbire önüme çıkan tanıdık bir arabacı beni<br />

âdeta zorla arabasına aldı. Ayaklarımın ucunda<br />

bir süs olarak konmuş küçük dar aynada biçare yalnızlığımı<br />

seyrede seyrede bir müddet daha dolaştım.<br />

Artık etrafıma bakmıyordum; kendimi, içimde uğursuz<br />

bir musikî gibi yükseldiğini hissettiğim düşüncelere<br />

bırakmıştım: "Ne diye bunun böyle olmasından<br />

muztaribim? diyordum. Niçin mutlaka hayatta<br />

bir devam istemeli ve neden bir ihtiras sahibi olmalı?<br />

Bütün bunların lüzumu ne? Bütün pınarlardan<br />

içmiş olsam bile ne çıkar? Lezzetle bitirdiğimiz her<br />

kadehin dibinde hep aynı ifrit, kül rengi hadekalarında<br />

hiç bir aydınlığın gülmediği kayıtsız, sabit gözlerle<br />

sarhoşluğumuza gülecek olduktan sonra... Ömrümüzü<br />

idare eden kudretler arzularımıza ne kadar;<br />

uygun olurlarsa olsunlar, bizi ondan kurtaramazlar.<br />

Bütün hilkat, geniş ve eşsiz kudretinde canı sıkılan<br />

bir tanrının kendi kendini eğlendirmek için icat ettiği<br />

bir oyundur. Hayat nimetlerinin değişikliği içinde<br />

bize, yaratıcı işaretten kalan en büyük miras bu<br />

can sıkıntısıdır. Diyarlar fethedelim, mucizesine erilmez<br />

eserler verelim, her ânımıza bir ebediyet derinliği<br />

veren ihsasların birinden öbürüne atlayalım, ara-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!