Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
130 BES ŞEHİR<br />
BURSA'DA ZAMAN 131<br />
gân camiinin kışla mimarisinin, Topkapı'daki Tanzimat<br />
Köşkü'nün, Dede'nin dehasının Ferahfeza burcundan<br />
işitildiği bir zamanda inşa edilmiş olmaları<br />
ye Beyatî âyini, Acem aşiran ağır semaisi gibi teksif<br />
edilmiş ruh aydınlıklarıyle muasır olmaları akim<br />
güç kabul edebileceği şeylerdir. Türk mimarisinin<br />
hamlesini tükettiği senelerde, musikî yeni bir feyizle<br />
canlanıyordu. O da belki, son ışıklarını dağıtıyordu.<br />
Fakat kendi cömert kanında yıkanan zengin ve<br />
muhteşem bir akşam gibi...<br />
Tanzimat ve ona yaklaşan zaman şüphesiz ki<br />
geniş mânasında yapıcı bir devir olmuştur. Fakat<br />
sadece yapmakla kalmış, asıl yaratmağa gidememiştir.<br />
Bu ikisinin arasındaki farkı o zamanlardan kalma<br />
eserlerin hepsinde görmek mümkündür. Şehirlerimizin<br />
umumî çerçevesi içinde derhal yadırganan<br />
bir yığın eser, mimarînin sadece muayyen bir malzemeyi,<br />
muayyen bir gaye uğrunda kullanmaktan<br />
ibaret olmadığını gösterirler.<br />
Cedlerimiz inşa etmiyorlar, ibadet ediyorlardı.<br />
Maddeye geçmesini ısrarla istedikleri bir ruh ve<br />
imanları vardı. Taş, ellerinde canlanıyor, bir ruh<br />
parçası kesiliyordu. Duvar, kubbe, kemer, mihrap,<br />
çini, hepsi Yeşil'de dua eder, Muradiye'de düşünür<br />
ve Yıldırım'da harekete hazır, göklerin derinliğine<br />
susamış bir kartal hamlesiyle ovanın üstünde bekler.<br />
Hepsinde tek bir ruh terennüm eder.<br />
Ah, bu eski sanatkârlar ve onların her dokundukları<br />
şeyi değiştiren, en eski bir unsurdan yepyeni<br />
bir âlem yapan sanat mucizeleri! Dedelerimiz bu<br />
mucize ile ve onun etrafına taşırdığı imanla Bursa'-<br />
nın ve istanbul'un çehresini değiştirdiler, onları ya-<br />
rım asır içinde halis Türk ve Müslüman yaptılar. Yirmi<br />
otuz senelik bir zaman içinde Bursa'nın ve İstanbul'un<br />
yıkılmış Şarkî Roma manzarası ortadan silindi<br />
ve yerini, camileri, medreseleri, hanlarıyle, yumuşak<br />
çizgili, elâstikî hamleli, kullandığı malzemenin<br />
güzellik şuurunda kıskanç, yapıldığı şehrin iklimine<br />
aynı unsurdan denecek kadar uygun bir mimarî aldı..<br />
Bu sanat böylece büyük çerçevesinde bu şehirlerin<br />
tepelerini ve umumî manzarasını birden değiştirirken<br />
şehirlerin içinde sokak sokak ikinci bir fetih<br />
yapılıyor, yeşil pencerelerinde uhrevî vaitler gülen<br />
türbecikler, çeşmeler, istanbul ve Bursa'yı adım<br />
adım zaptediyordu. Bursa fethedildiğinden elli sene<br />
sonra Bursa'lı Türk çocukları arasında şairler yetişir<br />
ve istanbul'u saltanatının başlangıcında alan Fatih'in<br />
nâşı bu şehre getirildiği zaman İstanbul, ananesiyle,<br />
semt adlarıyla, evliya türbeleriyle, şiir ve<br />
sanat hayatiyle halis Türk'tür. Bursa'da ve İstanbul'<br />
da Türk ana - babadan doğan ilk çocuk nesli büyüdükçe,<br />
kendileriyle beraber büyüyen bu geniş hamlenin<br />
etrafa dalbudak saldığını gördüler. Bu ilk çağın<br />
Bursa'lı anneleri şüphesiz müstakbel gazâ erlerinin<br />
yaşından bahsederken: "Oğlum, Orhaniye veya<br />
Muradiye'nin yapıldığı sene doğdu" derlerdi. Ve<br />
onların uzun, yorucu seferlerden sağ salim dönmeleri<br />
için yaşıtları olan camilere adaklar adarlardı.<br />
_ V -<br />
O gün bütün sabah saatlerini şehir içinde âbide<br />
âbide dolaşmakla geçirmiştim. Her zaman olduğu<br />
gibi çok güzel şeyler görmüş, çok lezzetler tat-