You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
BEŞ ŞEHİR<br />
KONYA 81<br />
larında yaşadıkları tahmin edilebilir. Fakat yavaş<br />
yavaş hâdiselerin tazyiki ile bir çeşit efkârı umumiyenin<br />
teşekkül ettiği de tahmin edilebilir. Belki<br />
bu yüzden ve biraz da feodalitenin icabı olan taraftarların<br />
korkusundan Selçuk hükümdarları bazı vahim<br />
iç meselelerini Kayseri veya Sivas'ta halletmeyi<br />
tercih ediyorlardı. Alâeddin Keykubad gibi tuttuğunu<br />
koparan bir hükümdar bile, tahta çıkmasını<br />
sağladıkları için âdeta saltanata iştirak hakkını kazandıklarını<br />
zanneden ve nüfuzlarını suiistimal eden<br />
eski emirleri Kayseri'de izale etmeyi tercih etmişti.<br />
Bir başkent daima başkenttir. Ne kadar susturulursa<br />
susturulsun yine konuşur. Konya elbette o<br />
kadar gazasına şahit olduğu II. Kılıç Arslan'm ölümünden<br />
sonra, saltanat ağacının on bir dalı gibi gördüğü<br />
ve benimsediği on bir çocuğunun arasında başlayan<br />
kanlı mücadeleye kayıtsız kalmamıştı ve bu<br />
prenslerin talihlerine bir ana gibi kalbi sızlamıştı.<br />
O kadar tuttuğu ve uğrunda aylarca muhasaraya<br />
katlandığı Gıyaseddin Keyhusrev'in ağabeysi Rükneddin'in<br />
kuvvetlerine dayanamayarak iki oğlu ile<br />
gurbete çıkmasını elbette serin kanla seyretmemiş<br />
ve bu prenslerin Bizans sarayındaki macerası, Konya<br />
için uzun zamanlar, âğabeysinin fütuhatının yanıbaşında<br />
merakla takip ettiği bir roman olmuştu. Sonra<br />
bu Gıyaseddin'in iki oğluyla beraber döndüğünü<br />
ve babasının yerine geçirilen o küçük Kılıç Arslan'ı<br />
ölümü beklemeğe bir kaleye gönderdiklerini görmüş<br />
ve üzülmüştü. Fakat ordular hazırlanıp bayraklar<br />
uçuşmağa başlayınca iş değişmişti. Antalya'nın, Sinop'un<br />
fetih günlerinde Konya'nın nasıl sevindiğini,<br />
Alâeddin Keykubad'ın o muhteşem saltanat alayı<br />
gehre girdiği gün bu şehrin bayram manzarasını hakikaten<br />
bilmek isterdim.<br />
Kendi yetiştirdiği maiyeti veya oğlu tarafından<br />
zehirlenen bu padişahın cesetini getirdikleri zaman<br />
şehir kimbilir nasıl mâtem içinde idi. Hayatında çok<br />
mühim bir şeyin değiştiğini, artık eski günleri bir<br />
daha göremeyeceğini, bu kadar korkunç cinayete<br />
cesaret eden bir makinenin bir gün kendisini de felâkete<br />
sürükleyeceğini, imparatorluğunu yıkacağını,<br />
çarşı pazarını dağıtıp kurutacağım nasıl derinden<br />
sezmişti?<br />
Evet Konya her şark payitahtı gibi bazan mukadderatının<br />
sadece uzak seyircisi sıfatı ile bütün<br />
bu hâdiseleri, daha sonra gelen çok fecilerini görmüş<br />
ve bir trajedi korosu gibi onlara ağlamış veya<br />
sevinmiş, zaman zaman da iş kendisine düşünce silâha<br />
sarılmıştı. İbn-i Bîbî'de, Aksarâyî'de rastladığımız,<br />
Konya halkı filân prensi severdi, gibi cümlelerin<br />
mânası şüphesiz budur.<br />
- IV -<br />
Gariptir ki bu istilâlar, harpler, karışıklıklar<br />
içinde bile Selçuk bünyesi muazzam şekilde yapıcıdır.<br />
On birinci asrın başından on üçüncü asrın, üslûp<br />
düşünülürse on dördüncü asrın sonuna kadar,<br />
şüphesiz biraz da yukarıda bahsettiğimiz feodalitenin<br />
ve vezir aristokrasisinin servet toplanmasına verdiği<br />
imkânlar ve bir buçuk asırlık iktisadî inkişafın<br />
sayesinde cami, türbe, medrese, hastahane, imaret,<br />
han, kervansaray yüzlerce eser yapılır.