22.11.2014 Views

b32bf87a73ef9b90b1539a19e06e0faddff0534a

b32bf87a73ef9b90b1539a19e06e0faddff0534a

b32bf87a73ef9b90b1539a19e06e0faddff0534a

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

50 BEŞ ŞEHİR<br />

ERZURUM 5%<br />

tuculuğu, âbidevî duruş bakımından kendi nev'inin en<br />

güzel eserlerindendir. Onu Erzurum'un bir ucunda,<br />

şehrin bütün yarısına hükmeden ihtişamlı kapısıyle,<br />

minareleriyle, günün herhangi bir saatinde bir kere<br />

görüp te hayran olmamak kabil değildir. Onun gibi,<br />

Yakutiye'nin aydınlıkta topraktan henüz çıkarılmış<br />

bir eski zaman süsü gibi pırıl pırıl minaresinin daima<br />

muhayyeleyi avlayan bir çekiciliği vardır.<br />

Yakutiye'nin içi, plân bakımından doğu Anadolu'nun<br />

en dikkate değer eseridir. Daha sade bir<br />

plânda yapılmış olan Ulu Cami, beş beşikli içi ile<br />

mağrıp camilerini hatırlatır. Dıştan onlar gibi sadedir.<br />

Erken gelişmiş bir gotik kemer, Ulu Cami'de bizi<br />

gerçekten üzerinde durulacak bir mimarlık meselesiyle<br />

karşılaştırır. Fakat bunlar, kültürümüzün o<br />

kadar uzak yerlerinden gelen eserlerdir ki onlarla<br />

hemen yanıbaşımızdaki hayat arasında bir münasebet<br />

bulmak imkânsızdır. Mimarlık, meselâ musikîde,<br />

şiirde, resimde olduğu gibi bize derhal hayatı veren<br />

bir sanat değildir. Bu tecrit, daha yükseklerde<br />

dolaşır, hatırlatmadan duyguyu tatmin edebilir. Sonra<br />

bu eserlerin kendilerine mahsus bir devirleri var.<br />

Bursa'nm, îznik'in, Edirne'nin, İstanbul'un, yürüdükçe<br />

değişen yumuşak çizgileriyle toprakta canlı<br />

bir heykel gibi yükselen her asıldıkları tepeden uçmaya<br />

hazır büyük kuşlar gibi görünen mimarî eserleriyle<br />

bunlar arasında bütün bir kaynaşma, arınma<br />

devri geçmiştir.<br />

Bu eserlerle öbürleri, Alparslan, Kılıçarslan gibi<br />

yalnız vatan kuran savaşlardaki sert yüzleriyle<br />

tanıdığımız hükümdarların yanıbaşmda, kemikleri-,<br />

ne biraz yağmur, biraz yıldız parıltısı, biraz gün ışı-<br />

ğı sızsın diye türbesinin üstünü açık bırakan II. Mu¬<br />

rad, yahut kardeşlerini öldürdükten sonra, "bizim perişanlığımız<br />

gönülleri toplamak içindir" diye onlara<br />

ağlayan Yavuz gibi dururlar. Birincilerinde sade büyüklük,<br />

sade kudret halinde görünen portreye ikincilerinde<br />

kıvamını bulmuş bir zevkin beraberinde<br />

getirdiği bin türlü hal ve mâna kendiliğinden girer.<br />

İlk istilâ ordularının üst üste akınlarla doğudan<br />

Anadolu'ya girdikleri devirde temelleri atılan, bu<br />

ordularla birlikte zaferden zafere koştukça yeni vatanı<br />

şehir şehir âdeta atalarımız ve çocuklarımızın<br />

adına teslim alan bu ilk Saltuk ve Selçuk eserlerinin<br />

medeniyetimizde çok ayrı bir yeri vardır.<br />

Her şeyin alt üst olduğu, örf, âdet, akide, efsane,<br />

her şeyin birbirine girdiği bu zengin fakat karışık<br />

devirde, çok hususî şartları haiz bir medeniyetin<br />

bir istilâdan mukadder doğuşu bütün hayatı bir sıtma<br />

gibi sararken, Ahlat'tan başlayarak Erzurum'un,<br />

Sivas'ın, Kayseri'nin, Konya'nın camileri, medreseleri,<br />

kervansarayları, çok usta bir elin çektiği yay<br />

gibi, bu yeni kuruluşun ilk notasını, bütün bu yeniyi<br />

hazırlamak için dağılmış unsurları içine alacak<br />

olan senfoninin ana temini verirler. Onlar, kartal süzülüşlü<br />

orduların arkasından girdikleri şehirlerin ortasında,<br />

renkli minareleriyle, endamlı kapılarıyle, dilimiz<br />

ve kılıcımız gibi ilk atalar yurdundan getirdiğimiz<br />

şekilleri, hususîlikleriyle yükseldikçe, etraflarındaki<br />

bütün hayat birdenbire değişir, derinden<br />

kavrayan bir arslan pençesi gibi toprak kendisine<br />

yeni bir ruh, yeni bir nizam verildiğini duyar.<br />

Erzurum'daki Ulu Cami'yi gezerken, o zamanlar<br />

askerî ambar olarak kullanılan bu binayı doldu-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!