You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
12 BES ŞEHİR<br />
ANKARA<br />
din'in şeyhinin köpekleriyle bir sofraya oturması ancak<br />
on beşinci asır Türkiyesinde görülür.<br />
Hacı Bayram'm kâinatı ve insanı beraberce oluş<br />
halinde gösteren bir manzumesi vardır ki, bilhassa<br />
bir beyti bu on beşinci asır Türkiyesinin âdeta manzarasını<br />
çizer:<br />
Nâgehan ol şara vardım, ol şan yapılır gördüm,<br />
Ben dahi bile yapıldım, taş ve toprak arasında.<br />
- I I I -<br />
Selçuk devrinden ve san'at işlerinde onun devamı<br />
olan ahilerden Ankara'da büyük eser kalmadı.<br />
Konya ve Sivas'da, Niğde ve Kayseri'de, Aksaray'da<br />
görüp taş işçiliğine hayran olduğumuz o büyük<br />
kapılı binalar, sırlı tuğladan alaca kanatlı bir<br />
kuş gibi sabah ışıklarında uçan minareler Ankara'da<br />
yoktur.<br />
O muhteşem minberiyle II. Kılıç Arslan'm oğlu<br />
Sultan Muhiddin Mes'ud'a kadar çıkan ve Orhan<br />
Gazi ile II. Murad zamanlarında tamir edildiğini, bulunan<br />
kitabelerden bildiğimiz üslûbu alt üst olmuş<br />
Alâeddin camii dahi ancak yeriyle o devirdendir ve<br />
etrafında bulunması icabeden tesislerden hiç bir şey<br />
kalmamıştır.<br />
Halbuki Selçuk büyük yapıcı idi. imaret, cami,<br />
medrese, türbe bir yığın eserin bulunması icabediyordu.<br />
Vakıa asıl Selçuk macerası Konya, Kayseri<br />
Ve Sivas arasında geçer. Ankara Artuk oğulları, SaltUKİarj<br />
Mengüçler, Danişmendliler gibi büyük ye is-<br />
tilâ devirlerinden kalma feodalitenin hükmünde değildi.<br />
Asıl sülâleden de orada yalnız yukarıda bahsettiğimiz<br />
Sultan Muhiddin Mes'ud meliklik yapar. Üstelik<br />
bu iç kale büyük kervan yolları üzerinde değildir.<br />
Ankara kısa bir müddet Alâeddin Keykubad'ın<br />
Şehri oldu. Bu kabına sığmayan, fakat tahta geçer<br />
geçmez yaptığı işler saltanat hırsına hiç olmazsa<br />
devrin örfi içinde hak verdiren padişah, babası, I.<br />
Gıyaseddin Keyhüsrev iznik imparatorluğu hudutlarında<br />
yaptığı muharebede şehit olur olmaz ağabeysi<br />
ve gurbet arkadaşı Izzeddin Keykâvus'un elinden<br />
tahtı almak için harekete geçer ve muharebeyi kaybedince<br />
Ankara kalesine kapanır. Şehir uzun müddet<br />
Şehzadenin dâvasını tutar. Fakat zafer ümidi<br />
kalmayınca konuşmalar başlar, hayatına dokunulmamak<br />
şartıyle teslim olur. Uzayan muhasara esnasında<br />
Izzeddin'in karargâhında padişah ve maiyetindeki<br />
beyler için köşkler, evler yaptırılmıştı. Ayrıca<br />
Izzeddin Keykâvus şehrin dışında bir de medrese<br />
yaptırmıştı.<br />
Alâeddin Keykubat kendisi kadar büyük bir hükümdar<br />
olan kardeşinin Sivas'da veremden ölümü<br />
üzerine kapatıldığı Malatya kalesinden çıkarılıp tahta^<br />
geçince bu teslimin hacaletini ve ölüm korkusu<br />
ile geçen günleri hatırlatan bu medreseyi yıktırır.<br />
Kendi adı ile tanılan camii bu muhasara günlerinin<br />
hâtırası olarak yaptırmış, yahut da o günlerde tamir<br />
ettirmiş olması çok mümkündür.<br />
Ankara Alâeddin Keykubad'ın ölümünden sonra<br />
Selçuk tarihinin büyük facialarından birine şahit<br />
olur. Oğlu n. Giyaseddin Keyhüsrey'in veziri o