22.11.2014 Views

b32bf87a73ef9b90b1539a19e06e0faddff0534a

b32bf87a73ef9b90b1539a19e06e0faddff0534a

b32bf87a73ef9b90b1539a19e06e0faddff0534a

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

224 BEŞ ŞEHlR<br />

I S T A N B U L<br />

225<br />

, Yahya Efendi'nin istinye'de yalısı var mıydı?<br />

Burasını bir kere bile düşünmedim. San'atın yalanı<br />

daima hakikatlerin hakikatidir; îstinye bizim için<br />

ilk defa onun bu beytinde parıldar ve bunun için muhayyilemde<br />

onu benimsemiştir.<br />

IV. Murad'm kendisi de Boğaz'ı seviyordu. Fındıklı<br />

köşkünü genişletmişti. Beşiktaş sarayını da asıl<br />

kuran odur. Emirgân'daki büyük yalıyı kendisi yaptırmış<br />

ve musahibi Mirgûne oğluna hediye etmişti.<br />

IV. Murad, hâkim notunu yeniçerinin verdiği<br />

devrinin tam adamıdır. Ocak tıpkı benzeri olan bu<br />

padişahla birkaç sene göz göze bakışır. Sonunda yenemeyeceğini<br />

anlayınca pençelerini gizler ve başını<br />

eğer. Ve genç padişah, manyetik kuvvetleri karşısındakini<br />

büyüleyen bir yırtıcı gibi istanbul'da ve<br />

bütün imparatorlukta dolaşır, azmış bir temizleme<br />

iştihası içinde rastgeldiğini tepeler. Yazık ki bu irade<br />

ve bu kadar kan boş yere gider. Ne kendisi, ne<br />

etrafındakiler<br />

sindirmekten başka esaslı bir tedbir<br />

düşünemezler. Bununla beraber Koçi Bey'in risalesi,<br />

Kâtip Çelebi'nin, Düstur-ül-amel'i kendisine verildiği<br />

düşünülürse, bir zaman için olsa bile cihazın bozuk<br />

yerini aradığı tasavvur edilebilir. Fakat insan<br />

tutmasını, hattâ biraz da yetiştirmesini bilen padişahın<br />

büyük bir kusuru vardı. Ekip fikrinden mahrumdu.<br />

Osmanlı tarihi, Orhan Gazi'den İTİ. Murad'a<br />

kadar ekiple gelir. Bu devirden sonra ekip fikri kaybolur.<br />

Halkın o kadar beğendiği ve benimsediği IV.<br />

Murad, bu yüzden sadece, Kuyucu Murad Paşa'mn<br />

kan tutmuş bir çırağı olmakla kalır.<br />

Fakat müesseselerin ve seviye meselesinin bütün<br />

imparatorlukta o kadar ağır bastığı bu XVII,<br />

asırda fertleri itham etmek neye yarar?<br />

IV. Mehmed devrinin kibar, açık sözlü, deryadil,<br />

tiryaki, keyif verici maddelere düşkün, müsamahalı<br />

ve akıllı Şeyhülislâmı Bahâî Efendi'de Yahya Efendi'ye<br />

benzeyen birçok çizgiyi bulmak mümkündür,<br />

Abdülhamid devrinde bir evkaf memuru, bir vesile<br />

ile Kanlıca körfezinde IV. Mehmed'in Yahya Efendi'ye<br />

bir yalı hediye ettiğini hatırlar ve devrinin hayatını<br />

müsamahası ile biraz olsun. yumuşatan bu<br />

şairin ve din adamının adı şehrin hayatına iki asır<br />

sonra yeniden karışır. Gariptir ki onun tam zıddı<br />

olan o mutaassıp, zalim, hayatı darlaştırmaktan hoşlanan<br />

Beyazî Efendi de Kanlıca'nm öbür ucunda oturuyordu.<br />

Beyazî Efendi bir Yahudi ile yattığı söylenen<br />

bir Müslüman kadının At Meydanı'nda bütün<br />

şehrin karşısında recmedilmesi için ısrar eden adamdır.<br />

Padişah bile bu eğlenceyi görmeğe gider. Fakat<br />

her şey olup bittikten sonra şehirde aksülâmel<br />

başlar, taassup adamları bir daha kolay kolay istediklerini<br />

yapamazlar.<br />

IV. Mehmed devrinin başlangıcında iyi veya kötü<br />

o kadar rol oynayan Kara Çelebi zâde Abdülâziz<br />

Efendi, Boğaz'daki yalısında rakibi Bahaî Efendi'-<br />

ye fazla komşuluk edemedi. Bursa'ya nefyinden sonra<br />

onu bir daha İstanbul'a uğratmadılar. O da zamaneden<br />

Nâimâ'nın o kadar istifade ettiği tarihini<br />

yazarak intikamını aldı. Gariptir ki resmî hayatta<br />

bu kadar muvazenesiz yaşayan ve konuşan adam,<br />

tarihinde çoğu zamanlar en tarafsız hükümler verir.<br />

15

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!