22.11.2014 Views

b32bf87a73ef9b90b1539a19e06e0faddff0534a

b32bf87a73ef9b90b1539a19e06e0faddff0534a

b32bf87a73ef9b90b1539a19e06e0faddff0534a

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

184<br />

BEŞ ŞEHİR<br />

İSTANBUL<br />

ısrr<br />

naklar ortadan kalkacak, yerlerini modern atelyeler<br />

alacak, iş şartları değişmiş, dünyaya başka gözle<br />

bakan insanlar Sünbül Sinan'ın etrafında yaşamağa<br />

başlayacaklar; fakat Yahya Kemal'in merhamet<br />

ye sevgi şiiri asırların yığdığı bu havayı bize muhafaza<br />

edecek.<br />

Sünbül Sinan'ın halifesi Merkez Efendi, surların<br />

dışında kendi yaptırdığı camiin ve kendi bulduğu<br />

bir ayazmanın yanında yatar. Yazık ki çocukluğumun<br />

hâtıraları arasında kuytu ve haşyetli rahmaniyetini<br />

güçlükle yaklaşılan bir kürsü gibi parıldıyan<br />

bu Müslüman asklepion'u artık kaybolmuştur.<br />

Ziyareti o kadar karanlık yapan ağaçlar kesilmiş,<br />

avludaki dergâh hücreleri yıkılmış, kuyu kapatılmış,<br />

hülâsa sırrın kendisini yapan unsurlar ortadan<br />

kalkmıştır. Mimarisiz, düz bir kışla odasında yatan<br />

birkaç ölü ile ayazmanın derindeki havuzuna bakan<br />

silik yaldızlı kafesi ancak görülen çile odası duruyor.<br />

Merkez Efendi bu kafesin arkasında, bu yeraltı<br />

havuzunun gümüş parıltılarla yer yer bulanan ve<br />

bir kurbağa gözü gibi aydınlık menevişlerle dolu defne<br />

yeşilini ve belki de benim çocukluğumda, öğrettikleri<br />

şekilde yiyecek şeyler attığım balıkların gidiş<br />

gelişini seyrede seyrede büyük hikmet murakabelerine<br />

dalar, hatimlerini indirir, uzun ve ıssız kış<br />

gecelerini bitmez tükenmez duaların zinciriyle sabaha<br />

ve güneşe doğru çekerdi.<br />

Üstüne eğildikleri Kur'an sayfalarının aydınlığını<br />

benimseyen ve ferdî çizgilerini böylece onda erittikleri<br />

yüzleri, bize artık bir insan yerine iyi tezhip<br />

edilmiş bir fatiha gibi ilhamlı ve rahmani görünen<br />

bu insanlar eski medeniyetimizin<br />

en iyi taraflarıydı.<br />

belki en güzel ve<br />

Onların sayesinde devirlerin sert hayatı yumufiuyordu.<br />

Zaten devirlerinin asık yüzünde bir sevgi<br />

Ve şefkat tebessümüne benzerlerdi. Bazan abese kadar<br />

giden Müslüman merhametinin ve müsamahasının<br />

en güzel misaliydiler.<br />

Merkez Efendi'ye zamanın yaptığı azizliği I. Ah¬<br />

med devrinin belki hükümdar kadar nüfuzlu olan<br />

mânevî saltanatı Aziz Mahmud Hüdaî Efendi'ye II.<br />

Mahmud'dan başlayan devrin hürmeti yapar. Üsküdar'da<br />

Doğancıların biraz altındaki Aziz Mahmud<br />

Hüdaî külliyesi Tanzimat mimarîsinin zevksizliğine<br />

en büyük misaldir. Kış bahçesi kılıklı camekânlarıyle,<br />

karşısındaki kadîm eserler müzesi taklidi bina ile<br />

Bursa'lı Üftade'nin müridi, Aziz Mahmud Efendi'nin<br />

ne münasebeti vardır? Bu binalar ikinci imparatorluk<br />

devrinin o meşhur arması gibi her ruh ve mânaya<br />

yabancı kalıplardır. Ben Aziz Mahmud Hüdaî<br />

Efendi'yi, Sultan Ahmed camiinin temelleri arasında<br />

tahayyül ediyorum. Zaman zaman benim için oradan<br />

çıkar ve hiç bir hikmetin teselli edemeyeceği biç<br />

hüzünle o çok sevdiğim beytini tekrarlar:<br />

Günler gelip<br />

Kuşlar gibi<br />

geçmekteler<br />

uçmaktalar.<br />

Evet, günler gelip geçtiler. Fakat zamana sevgî<br />

ye inançlarının izini geçirenler hâlâ aramızdalar;<br />

adları ve hayatları bize mânevî ufuk oluyor. Artık<br />

Sümbül Sinan'dan dünya işlerimiz için medet ummu-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!