DÄ°NÄ°MÄ°Z Ä°SLAM Helal ve Haramlar - Bizim Sahife
DÄ°NÄ°MÄ°Z Ä°SLAM Helal ve Haramlar - Bizim Sahife
DÄ°NÄ°MÄ°Z Ä°SLAM Helal ve Haramlar - Bizim Sahife
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
www.dinimizislam.com<br />
DİNİMİZ İSLAM<br />
www.dinimizislam.com<br />
<strong>Helal</strong> <strong>ve</strong> <strong>Haramlar</strong><br />
Künye<br />
Sahibi:<br />
Mehmet Ali Demirbaş<br />
Gazeteci – Yazar<br />
29 Ekim Cad. No:23 Kat:4<br />
Yenibosna İstanbul<br />
Tel: (0212) 454 38 20<br />
mehmetali.demirbas@tg.com.tr<br />
Hazırlayan:<br />
www.bizimsahife.org<br />
1
İ Ç İ N D E K İ L E R<br />
Neleri yiyip içebiliriz 3<br />
Yiyip içmesi haram olan şeyler 3<br />
Eti yenen <strong>ve</strong> yenmeyen<br />
hayvanlar 4<br />
Şüpheli gıdaları yemek 9<br />
İçki, dinimiz <strong>ve</strong> sağlığımız 12<br />
Domuz eti yemek haramdır 14<br />
Gayri müslimlerin yemeklerini<br />
yemek 17<br />
İlaçlara konan alkol maddeleri 19<br />
Çay-kah<strong>ve</strong> faydalı, tütün<br />
zararlıdır 20<br />
Etkisi kesin olan ilaçlar 23<br />
Çiğ et <strong>ve</strong> çiğ sebze yemek 23<br />
Yabani mey<strong>ve</strong>leri yemek 24<br />
Kişiye göre haram helal<br />
değişir mi? 25<br />
Soğan sarmısak yemek<br />
yasak değildir 27<br />
Madımak toplamak 28<br />
Kur’an-ı kerim <strong>ve</strong> balık 29<br />
Bira mayası 31<br />
Boza 31<br />
Hayvan kesimi 31<br />
Hayvan sakatatları 35<br />
Tavuk yemek 36<br />
Yiyeceklerdeki kurt 37<br />
Kımız, kefir <strong>ve</strong> kombu çayı 38<br />
Az alkole fetva <strong>ve</strong>rmek 39<br />
Yemeklere alkol katmak 41<br />
Yeme içme adabı 44<br />
Besmele 56<br />
<strong>Helal</strong> gıdanın önemi 59<br />
Yemekten önce <strong>ve</strong> sonra<br />
dua etmek 60<br />
Zekat-ı şer'i ne demektir? 61<br />
Gazoz <strong>ve</strong> kola içmek 62<br />
Komşunun sarkan mey<strong>ve</strong>leri 66<br />
Tavşan eti yenir mi? 66<br />
Gıdalarda ihtiyat 67<br />
Mecusinin yemeği <strong>ve</strong> zulmet 68<br />
Midye kültürü 69<br />
www.dinimizislam.com<br />
2<br />
<strong>Helal</strong> gıda aramak 70<br />
Yiyip içmekle ilgili çeşitli sorular 71<br />
Neleri kullanabiliriz 80<br />
Organ bağışı <strong>ve</strong> nakli 80<br />
İnsan parçasını kullanmak 84<br />
Hastaya kan <strong>ve</strong>rmek 85<br />
Haram maddeyi ilaç olarak kullanmak86<br />
Estetik ameliyat 87<br />
Botoks yaptırmak 88<br />
Cinsiyet değiştirmek 88<br />
Dövme yaptırmak 88<br />
Gözlere sürme çekmek 89<br />
Peruk kullanmak 90<br />
Nazar boncuğu 90<br />
Kurşun döktürmek 91<br />
Yüzük takmak 91<br />
Resim yapmak 97<br />
Duvara resim asmak 101<br />
Çocuklara oyuncak bebek almak 104<br />
Televizyon seyretmek 105<br />
Haç, zünnar vs. 109<br />
Altın gümüş eşya kullanmak 110<br />
Küçük Mushaflar 112<br />
Kına yakmak 113<br />
İpek kullanmak 114<br />
Kadınlara <strong>ve</strong> erkeklere benzemek 116<br />
Domuzun derisi de necistir 117<br />
Kimyevi değişmeler 119<br />
Evde hayvan beslemek 120<br />
Hayvanlara eziyet <strong>ve</strong>rmek 122<br />
Başkasının malını izinsiz<br />
kullanmak 128<br />
Besmeleyi okunamayacak<br />
şekilde yazmak 130<br />
Vücuttaki kılları temizlemek 130<br />
Pahalı maden 131<br />
Bone kullanmak 132<br />
Şık giyinmek 132<br />
Ağaç dikmenin önemi 135<br />
Haram <strong>ve</strong> iyi niyet 136<br />
Kaş aldırmak 137<br />
Çeşitli sual <strong>ve</strong> cevaplar 138
www.dinimizislam.com<br />
<strong>Helal</strong> <strong>ve</strong> <strong>Haramlar</strong><br />
Neleri yiyip içebiliriz<br />
Yiyip içmesi haram olan şeyler<br />
Sual: Yiyip içilmesi haram olan şeyler nelerdir? Haram edilmesinin<br />
sebepleri nelerdir?<br />
CEVAP<br />
Dinimiz haram ettiği için bazı hayvanların etleri yenmez. Elbette<br />
bunda bazı hikmetler vardır. Müslüman, hikmetini bilmese de dinin<br />
yasakladığı şeyi yapmaz. Gıdaların insanlar üzerinde iyi <strong>ve</strong> kötü tesiri<br />
olduğu bir gerçektir. Annesi kötü ise <strong>ve</strong>ya kötü bir kadının sütü ile<br />
beslenen çocuk yaramaz olur. Böylesine sütü bozuk derler. Kendi<br />
faydasını düşünen insan, dinimizin helal kıldığı şeyleri yemeli, yasak<br />
ettiği şeylerden kaçınmalıdır.<br />
Yiyip içmesi haram olan şeyler:<br />
1- Bizzat kendisi haram olan şeyler yemek. [Leş, hınzır eti <strong>ve</strong> şarap<br />
gibi.]<br />
2- Kendisi haram olmayıp, gasp, hırsızlık, rüş<strong>ve</strong>t yolu ile alınan<br />
şeyler.<br />
3- Doyduktan sonra yemek.<br />
4- Alerji yapan gıda yemek. [Mesela balık, et, süt, yumurta, pastırma,<br />
turşu, çilek zarar <strong>ve</strong>rirse, bunlar, yalnız zarar <strong>ve</strong>rene haram, zarar<br />
<strong>ve</strong>rmeyene mubahtır.]<br />
5- Zararlı şeyler yemek. [Mesela çamur, toprak, cam gibi.]<br />
6- Zehirli olan şeyler yemek. [Zehirli ot, kokmuş et gibi.]<br />
7- Uyuşturucu maddeler yemek. [Doktor tavsiyesiyle ilaç olarak<br />
kullanmak caizdir.]<br />
8- Temiz, fakat iğrenç şeyler yemek. [Kurbağa, kanı olmayan<br />
böcekler, mey<strong>ve</strong>nin, peynirin <strong>ve</strong> etin kurtları gibi.]<br />
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:<br />
(Leş, akıcı kan, pis hınzır <strong>ve</strong> Allah’tan başkasının adı ile kesilmiş<br />
olan hayvanları yemek haramdır.) [Enam 145]<br />
Âyet-i kerimede sayılan bu haramlardan başka, yukarıda sekiz<br />
madde halinde açıklanan hususların da haram olduğu Peygamber<br />
efendimiz tarafından bildirilmiştnnir.<br />
3
www.dinimizislam.com<br />
Eti yenen <strong>ve</strong> yenmeyen hayvanlar<br />
Sual: Eti yenen <strong>ve</strong> yenmeyen hayvanları, liste halinde bildirebilir<br />
misiniz?<br />
CEVAP<br />
Karada yaşayan hayvanlar <strong>ve</strong> kuşlar için, hadis-i şerifte şöyle<br />
bildirilmiştir:<br />
(Köpek dişi olan yırtıcı hayvanlar <strong>ve</strong> pençesiyle avlanan kuşlar<br />
yenmez.) [Müslim]<br />
Eti yenmeyen kara hayvanları:<br />
Domuz, kurt, ayı, aslan, kaplan, pars, leopar, panda, panter, çita,<br />
jaguar, puma, sincap, samur, sansar, kokarca, goril, maymun türleri<br />
[şempanze, babun, gibon, orangutan], sırtlan, fil, köpek, kedi, kunduz,<br />
porsuk, vaşak, çakal, tilki, gelincik gibi, avını köpek dişiyle yakalayan<br />
yırtıcı hayvanlar yenmez. [Şafii’de tilki, sırtlan, samur, sincap <strong>ve</strong> gelincik<br />
yenir.]<br />
Eti yenen kara hayvanları:<br />
Zürafa, kanguru, tavşan yenir. Eti yenen davar [koyun, keçi], sığır<br />
[manda, inek, boğa], de<strong>ve</strong> gibi evcil hayvanların, yabani olanları da yenir.<br />
Mesela buffalo, bizon yabani sığırdır. Lama yabani de<strong>ve</strong>dir. Yani bunlar<br />
yenir. Keçinin yabanisi sayılan dağ keçisi, geyik, ceylan, antilop yenir.<br />
Yabani koyunlar da yenir. Evcil at, tenzihen mekruhtur. Midilli, bir at<br />
türüdür. At eti, Şafii <strong>ve</strong> Hanbeli’de helal, Maliki’de haramdır. Yabani atlar<br />
yenir. Evcil eşek yenmez. Yabani eşek denilen zebra yenir.<br />
Eti yenmeyen kuşlar:<br />
Avını pençesiyle yakalayan <strong>ve</strong> leş yiyen, çaylak, kartal, kerkenez,<br />
kuzgun, akbaba, leş kargası, yarasa, atmaca, şahin, martı, leylek,<br />
flamingo, egret, kelaynak gibi kuşlar yenmez.<br />
Haşaratlar da yenmez:<br />
Haşarat, yani toprak içinde yuvası olan küçük hayvanlar, helal<br />
değildir. Fare, akrep, yılan çeşitleri, kertenkele, timsah, kene, semender,<br />
kurbağa, kaplumbağa, salyangoz, arı, sivrisinek, karasinek, köstebek,<br />
kirpi, tahtakurusu, bit, pire gibi haşarat yenmez. [Şafii <strong>ve</strong> Maliki’de, kirpi<br />
<strong>ve</strong> kertenkele yenir.]<br />
Eti yenen kuşlar:<br />
İğrenç olmayan, leş yemeyen, avını pençesiyle yakalamayan kuşlar<br />
yenir.<br />
Saksağan, kumru, bülbül, kanarya, muhabbet kuşu, keklik, sülün,<br />
4
www.dinimizislam.com<br />
bağırtlan kuşu, gü<strong>ve</strong>rcin, bıldırcın, tarla kargası, tavus, kırlangıç, baykuş,<br />
papağan, turna, saka kuşu, çalı kuşu, ispinoz, serçe <strong>ve</strong> sığırcık gibi<br />
kuşlar helaldir. Hüthüt [ibibik] mekruhtur. [Martı Hanefi <strong>ve</strong> Hanbelî’de<br />
yenmez. Maliki’de martı <strong>ve</strong> balıkçıl yenir. Şafii’de kırlangıç, tavus, hüthüt,<br />
papağan yenmez. Martı, balıkçıl gibi deniz kuşları yenir.]<br />
Eti yenen kümes hayvanlarının yabanileri sayılan karatavuk, yabani<br />
ördek, yabani kaz, kuğu gibiler yenir. Hindinin yabanisi sayılan de<strong>ve</strong> kuşu<br />
yenir.<br />
Deniz hayvanları:<br />
Hanefi hariç diğer üç mezhepte, deniz ürünlerinin hepsi yenir.<br />
Hanefi’de balık şeklinde olmayan hiçbir deniz ürünü yenmez.<br />
Mesela, ahtapot, kalamar, mürekkep balığı, denizhınzırı, denizatı,<br />
denizaygırı, denizanası, denizayısı gibi hayvanlar <strong>ve</strong> yengeç, midye,<br />
istiridye, ıstakoz, kerevit, karides, deniz salyangozu gibi deniz haşaratı<br />
yenmez. Somon, kalkan, yunus, balina, yılan balığı, kedi <strong>ve</strong> köpek balığı<br />
yenir.<br />
Necaset yiyen hayvan<br />
Sual: Necaset yemiş olan hayvanı yemek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Tezek <strong>ve</strong> başka necis şeyleri yiyen hayvanın eti kokarsa yemesi<br />
mekruhtur. Temiz şeyle beslenip, pis kokusu kalmazsa caiz olur.<br />
Necaset yemiş olan tavuk, koyun <strong>ve</strong> sığırı hemen kesip yemek<br />
mekruhtur. Tavuğu 3, koyunu 4, sığır <strong>ve</strong> de<strong>ve</strong>yi 10 gün hapsetmek, yani<br />
necaset yedirmeyip temiz gıdayla beslemek gerekir. Şafii’deyse de<strong>ve</strong> 40,<br />
sığır 30, koyun 7, tavuk 3 gün hapsedilir.<br />
Nereleri yenmez?<br />
Sual: Eti yenen hayvanların yenmeyen yerleri nelerdir?<br />
CEVAP<br />
Eti yenen her hayvanın 7 yeri yenmez. Bunlar, akan kan, idrar aleti,<br />
hayaları [koç yumurtası], bezleri [guddeleri], safra kesesi, dişi hayvanın<br />
önü <strong>ve</strong> idrar kesesidir.<br />
Kesmeden öldürülenler<br />
Sual: Kesmeden öldürülen hayvanlar yenir mi?<br />
CEVAP<br />
Kesmeyip de, bir yerine bıçak saplayarak, alnına vurarak <strong>ve</strong>ya<br />
boğarak <strong>ve</strong>ya ilaçlayarak, elektrikleyerek öldürülen kara hayvanları, leş<br />
olur. Bunları yemek haram olur.<br />
Hayvandan çıkanlar<br />
Sual: Ölen hayvandan çıkarılan peynir mayası <strong>ve</strong> süt temiz midir?<br />
5
www.dinimizislam.com<br />
CEVAP<br />
Yalnız süt emip başka bir şey yememiş olan küçük kuzuların<br />
öldükten sonra karınlarından çıkarılan peynir mayaları temizdir. Koyun,<br />
sığır gibi ölmüş hayvanların memelerinden çıkan sütler de temizdir.<br />
Hayat alameti varsa<br />
Sual: Diri olup olmadığı belli olmayan hayvan boğazlanırsa yenir mi?<br />
CEVAP<br />
Hasta <strong>ve</strong>ya bayıltılan bir hayvan, diri olup olmadığı bilinmiyorsa,<br />
boğazlanırken hareket ederse <strong>ve</strong>ya diri hayvandaki gibi kan çıkarsa<br />
yenir. Çünkü bunlar hayat alametidir. Hayat alameti yoksa yenmez.<br />
Salam <strong>ve</strong> jambon<br />
Sual: Salam <strong>ve</strong> jambon yemek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Avrupa’da genel olarak salam, domuz etinden yapılır. İnek etinden<br />
de yapılanı vardır. Türkiye’de inek etinden yapılıyor. Jambon, Fransızca<br />
domuz sucuğu, domuz pastırması demektir. Fakat Türkiye’de inek<br />
etinden yapılıyorsa, yenmesinde mahzur olmaz. Sırf isminden dolayı bir<br />
gıdaya haram denmez.<br />
Hayvana tecavüz<br />
Sual: Çoban tarafından tecavüze uğrayan keçi kesilirse, etini yemek<br />
caiz olur mu?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, caizdir. (S. Ebediyye)<br />
İhtiyaç halinde mezhep taklidi<br />
Sual: İhtiyaç olunca diğer mezhepleri taklit ederek deniz haşaratı<br />
yenir mi?<br />
CEVAP<br />
Mezheplerdeki farklı hükümlerin rahmet olduğu hadis-i şerifle<br />
bildirilmiştir. Zaruret <strong>ve</strong>ya ihtiyaç olunca, başka mezhep taklit edilerek, o<br />
mezhepteki helal olan bir hayvan yenir. Mesela kirpi etinin ekzama,<br />
kaşıntı, sedef, baras gibi deri hastalıklarına <strong>ve</strong> gelincik denilen fil<br />
hastalığına iyi geldiği Hayat-ül hayvan kitabında yazılıdır. Hanefi <strong>ve</strong><br />
Hanbeli mezhebinde kirpi eti yemek haramdır. Şafii <strong>ve</strong> Maliki mezhebinde<br />
caizdir. Tesirli başka mubah bir ilaç yoksa, hastanın, bu iki mezhepten<br />
birini taklit ederek kirpi eti yemesi caiz olur. Kirpinin başını besmeleyle<br />
kesmek gerekir. Kirpi insanların yanında başını gizler, suya konunca<br />
başını çıkarır. Böylece başını kesmek kolay olur.<br />
Aç kalıp kendi mezhebine göre helal olan yiyecek bulamayan kimse,<br />
başka mezhepte helal olan bir yiyeceği yer. Hiçbir mezhepte de çare<br />
6
www.dinimizislam.com<br />
bulamazsa, ölmeyecek kadar haram olan gıdadan yiyip içmesi caiz olur.<br />
(Hadika)<br />
Başka mezhebi gözetmek<br />
Sual: Kendi mezhebinde caiz; fakat başka mezhepte haram olan bir<br />
şeyi yememek evla değil midir? Mesela tilki eti Şafii’de helal, Hanefi’de<br />
haramdır. Şafiilerin de yememesi uygun olmaz mı?<br />
CEVAP<br />
Elbette diğer mezhepleri de gözetmek müstehab olur, iyi olur.<br />
Mesela Şafiiler deniz haşaratı yemese iyi olur.<br />
Şafii’de kadına dokunmak abdesti bozar. Hanefiler de kadına<br />
dokununca abdest almaları müstehab olur, iyi olur. Almasalar da caiz;<br />
ama öteki hak mezheplere de uymak müstehab olur.<br />
Yenmeyen hayvanlar<br />
Sual: Bazıları, (Köpek, yılan, kartal gibi bütün hayvanlar helaldir.<br />
Domuzdan başka hiçbir hayvan haram değildir. Domuzun da yağı,<br />
derisi <strong>ve</strong> gerisi helaldir. Hiçbir hadise inanılmaz) diyorlar. Peygamber<br />
efendimiz 23 yıl dini tebliğ etmedi mi? 23 yıl içinde neyin haram, neyin<br />
helal olduğunu bildirmedi mi? Köpeğin helal olduğunu bildiren hiçbir kitap<br />
var mıdır? Bunlar Peygamber efendimizin bildirdiklerine niye<br />
inanmıyorlar?<br />
CEVAP<br />
Bir hayvan leşse, eti pis, yağı <strong>ve</strong> kanı temiz olmaz. Kur’an-ı kerimde<br />
açıkça yazmıyor diye domuzun pisliğine helal denir mi hiç?<br />
Bunların hadis-i şeriflere inanmamalarının birkaç sebebi olabilir:<br />
1- Resulullahın yalan <strong>ve</strong>ya yanlış söyleyeceğini sanmış olabilirler.<br />
Peygamber efendimizin doğru, emin olduğu birçok âyet-i kerimeyle<br />
bildiriliyor. Hâşâ Allahü teâlânın helal ettiklerine haram demiş olsaydı,<br />
Allahü teâlâ müdahale etmez miydi? İşte bir âyet-i kerime meali:<br />
(Eğer o [Peygamber] bize atfen, bazı sözler uydursaydı, biz onu<br />
kıskıvrak yakalayıp can damarını koparır, helak ederdik, hiçbiriniz<br />
de buna engel olamazdınız.) [Hakka 44–47]<br />
Demek ki, Peygamber efendimizin Kur’an-ı kerime aykırı bir şey<br />
söylemediği, bu âyet-i kerimeyle de sabittir. Şu halde, Resulullah<br />
efendimizin haram ettiği her şey Kur’ana uygundur. Ona uymak Kur’ana<br />
uymak olur. Birkaç âyet-i kerime meali:<br />
(İhtilaflı bir işin hükmünü öğrenmek için Kur'ana <strong>ve</strong> Sünnete<br />
bakın!) [Nisa 59]<br />
(İhtilaflı şeyleri insanlara açıklayasın diye bu Kitabı sana<br />
indirdik.) [Nahl 44, 64]<br />
7
www.dinimizislam.com<br />
(Resulüme uyun ki, doğru yolu bulun!) [Araf 158, Nur 54]<br />
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]<br />
(O nebi, güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar.) [Araf 157]<br />
2- Eshab-ı kiramın yalan söylediğini sanıyorlardır. Eshab-ı kiram<br />
Tevrat’ta, İncil’de <strong>ve</strong> Kur’an-ı kerimde övülmüş, her birinin Cennetlik<br />
olduğu açıkça bildirilmiştir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:<br />
(Mekke’nin fethinden önce Allah için mal <strong>ve</strong>rip savaşanlar, daha<br />
sonra mal <strong>ve</strong>rip savaşanlarla eşit değildir. Onların derecesi,<br />
sonradan Allah yolunda harcayıp savaşanlardan daha yüksektir.<br />
Fakat Allah hepsine de en güzel olanı [Cenneti] vaad etti.) [Hadid 10]<br />
Âyet-i kerimede, sapıklara fırsat <strong>ve</strong>rmemek için, <strong>ve</strong> küllen<br />
vaadallahül hüsna buyuruluyor. Yani Allah her birine Cenneti söz<br />
<strong>ve</strong>rmiştir buyuruluyor. Fazilet bakımından, Mekke’nin fethinden önce<br />
Müslüman olanlar, daha sonra Müslüman olanlardan elbette üstündür.<br />
Ama hepsi de Cennetliktir.<br />
Hepsinin Cennetlik olduğuna dair başka bir âyet-i kerime meali:<br />
(Muhacirlerin <strong>ve</strong> Ensarın [Muhacir eshaba yardım edenlerin] önce<br />
gelenlerinden <strong>ve</strong> bunların yolunda gidenlerden Allah razıdır <strong>ve</strong><br />
bunlar da, Allah’tan razıdır. Allah bunlar için, altından ırmaklar akan<br />
Cennetler hazırladı. Bunlar Cennetlerde sonsuz olarak<br />
kalacaklardır.) [Tevbe 100]<br />
3- Resulullah da, Eshab da doğru söyledi. Ama hadis âlimleri yalan<br />
söylemiş sanabilirler. Âlimlere itimat etmemizi Allahü teâlâ bildiriyor.<br />
(Bilmiyorsanız âlimlere sorun) buyuruyor. (Nahl 43)<br />
Peygamber efendimiz de buyuruyor ki:<br />
(Âlimlere tâbi olun.) [Deylemi]<br />
(Âlimler, Peygamberlerin vârisleridir.) [Tirmizi]<br />
(Âlimler rehberdir.) [İ.Neccar]<br />
Bu iddia sahipleri başka dinden olabilirler. Müslümanmış gibi<br />
gözüküp müslümanların itikadlarını bozmak istiyorlardır. Geriye, başka<br />
ihtimal kalmadı zaten.<br />
Tecavüze uğrayan hayvan<br />
Sual: Tecavüze uğrayan mısmıl hayvanın eti yenir mi?<br />
CEVAP<br />
Böyle işi sadist denilen ruh hastaları yapar. Çok çirkin <strong>ve</strong> büyük<br />
günahtır. Tecavüze uğrayan hayvan, kesilip yakılır. Yakmayıp etini<br />
yemek de caizdir. (F. Hindiyye, Dürr-ül-muhtar, S. Ebediyye)<br />
8
www.dinimizislam.com<br />
Şüpheli gıdaları yemek<br />
Sual: İçinde domuz yağı olma ihtimali olan gıdaları yemek caiz<br />
midir?<br />
CEVAP<br />
Bazı kimseler; piyasadaki gıda maddelerinde domuz yağı <strong>ve</strong><br />
meşrubatlarda alkol olabilir, kasaptaki et besmelesiz kesilebilir<br />
düşüncesiyle <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>seye kapılıyorlar.<br />
İmam-ı Gazali hazretleri buyurdu ki:<br />
Haram olma şüphesi olan şeylerden de sakınmalı; çünkü hadis-i<br />
şerifte, (Şüphelilerden sakınan, dinini, ırzını korumuş olur.<br />
Şüphelilerin etrafında dolaşan, harama düşebilir) buyuruldu; fakat<br />
yiyecek <strong>ve</strong> içeceklerde şüphe edip yememek, takva değil, <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>sedir.<br />
Mesela dinimiz, (Haram olduğu bilinmeyen şeyleri yiyin) buyurur.<br />
[Belki o haramdır; ama biz bilmediğimiz için günah olmuyor.] (Haram<br />
olduğu bilinmeyenleri yemeyin) buyurmuyor. Çünkü bunu her zaman<br />
tespit etmek imkânsızdır. Resulullah efendimiz bir müşrikin, Hazret-i<br />
Ömer de, bir Hıristiyan’ın [belki de necis olan] testisinden abdest almıştır.<br />
Eshab-ı kiram, gayrimüslimlerin <strong>ve</strong>rdiği suları içerler, onların sattığı et,<br />
peynir gibi gıdaları alırlardı. Hâlbuki pis, necis olan şeyleri yemek<br />
haramdır. Kâfirler ise ekseriya pis olur. Elleri, kapları şaraplı olur.<br />
Hayvanı Besmelesiz keserler. Eshab-ı kiram, bunlara rağmen, necis<br />
olduğunu kesin bilmedikleri için, <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>se etmeyip, bu çeşit gıdaları<br />
yerlerdi. (İhya)<br />
İmam-ı Kastalani hazretleri buyurdu ki:<br />
(Peygamber efendimiz, Hayber’de, eshab-ı kiramla bir Yahudinin<br />
zehirli kebabından bir lokma yedikten sonra, (Bu et, bana zehirli<br />
olduğunu söyledi) buyurup başka yemedi <strong>ve</strong> son hastalığında,<br />
(Hayber’de yediğim zehirli etin acısını hâlâ hissediyorum) buyurdu.)<br />
[Mevahib]<br />
Resulullah efendimiz, bir Yahudinin ekmeğini <strong>ve</strong> tereyağlı yemeğini<br />
temiz mi diye sormadan yedi. Bu domuz yağı mı, koyun yağı mı, ekmeğin<br />
hamuru su ile mi, yoksa şarap ile mi yoğruldu diye sormadı. Müşrik<br />
kadının su kabından abdest aldı. Bunlar, araştırmanın gerekmediğine<br />
birer delildir. (Berika)<br />
İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:<br />
(Kâfirlerin vücutları değil, inançları pistir. Kur’an-ı kerimde, (Ehl-i<br />
kitabın [Yahudi <strong>ve</strong> Hıristiyanın] pişirdiklerini [<strong>ve</strong> kestiklerini] yemek<br />
helaldir) buyuruldu. (Maide 5)<br />
Kâfirlerle alış-<strong>ve</strong>riş eden Müslümanları pis bilmemeli, bunların<br />
9
www.dinimizislam.com<br />
yiyecek <strong>ve</strong> içeceklerinden sakınmamalı! Bu hâl, ihtiyat değil, bu halden<br />
kurtulmak ihtiyattır.) [Mektubat 3/22]<br />
Kâfirler, gıdalarımıza necaset katabilecekleri gibi, zehir de<br />
katabilirler. Nitekim Yahudi yemeğe zehir katmıştır. Peygamber efendimiz<br />
de, araştırmadan o yemeği yemiştir. Çünkü necis olduğu bilinmeyen<br />
şeyleri yememek takva değil, <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>se olur. Dinimiz de <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>seden<br />
kaçmayı emretmektedir. (Hadika)<br />
Dinimizde, “Bir şeyin helal olması için delil aranmaz, haram olması<br />
için delil aranır” kaidesi vardır. Necis olduğuna bir delil bulunmazsa,<br />
temiz kabul edilir. (Usul-i Pezdevi)<br />
Margarin, sucuk, meşrubat <strong>ve</strong> diğer gıdaların içine necaset katılsa,<br />
fakat katıldığı bilinmese yemek caiz olur. Bilmek, ya bizzat görmekle<br />
<strong>ve</strong>ya adil Müslümanların necaset katıldığını biz gördük demeleriyle<br />
anlaşılır. Katılıyormuş demekle haram olmaz. (Eşbah)<br />
Sabunlara da domuz yağı katılabilir. Fakat necasetli yağ <strong>ve</strong> domuz<br />
yağı sabun yapılınca, şarap sirkeye dönünce temiz olur. Bütün kimyevi<br />
değişmeler böyledir. (Tahtavi)<br />
Gıda maddelerine hile yapılabilir. Fabrikada içine çeşitli necasetler<br />
katılabilir. Yahut ihmal yüzünden necaset karışabilir. Reçelin, pekmezin<br />
içine fare düşüp ölebilir. İmalatçı, kazanı dökmeyebilir. Meşrubatlara<br />
konan esans, alkolde eritilebilir. Bunun gibi çeşitli necaset karışabilir.<br />
Fakat içinde necaset olduğu kesin olarak bilinmeyen bütün gıda<br />
maddeleri temiz kabul edilir, yenmesi günah olmaz. (Tahrir)<br />
Necis olma ihtimali<br />
Sual: Piyasadaki herhangi bir gıdanın, necis olma ihtimali olduğu<br />
için, sakınıp yememek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Necis olduğu kesin bilinmeden sakınmak, <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>se, kuruntu <strong>ve</strong> zararlı<br />
olur. (K. Saadet)<br />
Domuz E maddesi<br />
Sual: Domuz yağı <strong>ve</strong>ya alkol bulunma ihtimali olan gıdaları yemek<br />
caiz olur mu?<br />
CEVAP<br />
İhtimal üzerine karar <strong>ve</strong>rmek yanlış olur. Dinimiz, (Bir şeyin helal<br />
olması için delil aranmaz, haram olması için delil aranır) der. Necis<br />
olan bir şeye dair bir delil bulunmazsa, temiz kabul edilir.<br />
Margarinlerde domuzdan üretilen katkı maddeleri kullanıldığına dair<br />
çıkarılmaya çalışılan asılsız söylentiler <strong>ve</strong> “E listesi” ile ilgili iddialar<br />
üzücü bir haksızlıktır. Gıda katkı maddelerinin belirtilmesinde Sağlık<br />
10
www.dinimizislam.com<br />
Bakanlığı’nca hazırlanan Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği, Avrupa<br />
Topluluğu kodunu benimsemiş <strong>ve</strong> kanunen ambalajlara yazılma<br />
zorunluluğu getirmiştir. Bu sistem çerçe<strong>ve</strong>sinde “E” <strong>ve</strong> ilgili gıda katkı<br />
maddesinin kod numarasının ambalaj üzerine konması zaruridir.<br />
Türkiye’de domuz kaynaklı katkı maddeleri ile domuz yağı içeren mamul<br />
gıdalara üretim izni <strong>ve</strong>rilmemiş olup, bahsi geçen E listeli katkı<br />
maddelerinin domuz kökenli olması kanunî açıdan da kesinlikle mümkün<br />
değildir. Margarinlerde domuz yağı <strong>ve</strong>ya domuzdan elde edilmiş herhangi<br />
bir katkı maddesi yoktur, hiçbir zaman da olmamıştır. Diyanet İşleri<br />
Başkanlığı da konuyu inceleyerek, bu tür dedikoduları yaymaktan<br />
sakınmak gerektiğini <strong>ve</strong> bu yağları yemenin dinen bir mahzuru olmadığını<br />
açıklamıştır. (Bitkisel yağ sanayiciler derneği)<br />
Fâsık <strong>ve</strong> şahitlik<br />
Sual: Gayrimüslim, fâsık <strong>ve</strong>ya bid’at ehli, bir gıdaya necis dese,<br />
onun sözü kabul edilir mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır, gayrimüslim, fâsık <strong>ve</strong>ya bid’at ehli olanın, din işlerindeki sözü<br />
kabul edilmez. Doğru olarak söylediği, Allahü ekber diyerek okuduğu<br />
ezan bile kabul edilmiyor, tekrar okunması gerekiyor.<br />
Din işlerinde, ancak âdil bir Müslümanın sözü kabul edilir. Fâsık <strong>ve</strong>ya<br />
âdil olduğu bilinmeyen kimsenin, kıbleyi göstermesi, temiz, necis, helal,<br />
haram gibi, dinden olan şeyler için söylediği sözlere itibar edilmez.<br />
(Redd-ül-muhtar)<br />
Bid’at sahibi olanlar, (Ehl-i kıble) oldukları, her ibadeti yaptıkları<br />
halde, âdil değildir. (Hadika)<br />
Demek ki, herkesin şahitliği geçerli olmuyor. Hem Ehl-i sünnet<br />
olacak, hem de fâsık olmayacak, yani âdil olacaktır. Gayrimüslim, fâsık<br />
<strong>ve</strong>ya bid’at ehli, rapor tutsa da, belge gösterse de, din işlerinde sözü,<br />
şahitliği geçerli olmaz. Diğer işlerde ise, bunların sözlerine gü<strong>ve</strong>nmek<br />
caizdir.<br />
Şüpheliden kaçmak<br />
Sual: Domuz yağı <strong>ve</strong>ya alkol bulunma şüphesi olan gıdaları <strong>ve</strong> nasıl<br />
kesildiği bilinmeyen etleri yemekten kaçınmak takva olmaz mı?<br />
CEVAP<br />
Takva olmaz, <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>se olur. Hazret-i Ömer’in, (Bizler harama<br />
düşmek korkusuyla helallerin onda dokuzundan kaçındık) sözü, bu<br />
hususların dışındaki haramlar içindir.<br />
11
www.dinimizislam.com<br />
İçki, dinimiz <strong>ve</strong> sağlığımız<br />
Sual: Şarabın, alkollü içkilerin, sağlığa faydalı olduğu, dozunda içki<br />
içmenin günah olmadığı söyleniyor. İçkinin dinimizdeki yeri nedir?<br />
CEVAP<br />
Kur'an-ı kerimde, hadis-i şeriflerde hamr kelimesi geçer. Hamr =<br />
alkollü içkidir. İçkinin, çeşitli hastalıklara yol açtığı, aklı azalttığı,<br />
karaciğeri bozduğu, beyni <strong>ve</strong> sinirleri harap ettiği, ilmi olarak defalarca<br />
tespit edilmiştir. Bir kimse, müslüman olmasa bile, sağlığa olan<br />
zararından dolayı içkiden uzak durmalıdır! Müslüman ise, sağlığa hiç<br />
zararı olmasa da, tek damla içmemelidir. Kur'an-ı kerimde mealen<br />
buyuruldu ki:<br />
(Ey iman edenler, içki, kumar, putlar, fal okları şeytanın necis<br />
işleridir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki <strong>ve</strong><br />
kumar ile aranıza düşmanlık <strong>ve</strong> kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan <strong>ve</strong><br />
namazdan alıkoymak ister. Artık hepiniz vazgeçin!) [Maide 90,91]<br />
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:<br />
(İçkinin haram olduğuna dair kesin hüküm indi.) [Müslim]<br />
(İhtimar [alkol teşekkül] etmiş her içki haramdır.) [Ebu Davud]<br />
(Çoğu sarhoş eden içkinin, azını da içmek haramdır.) [Nesai]<br />
(İçkide ilaç özelliği yoktur. Hastalık yapar.) [Müslim]<br />
(İçki, bütün kötülüklerin başıdır.) [Taberani]<br />
(İçki kötülük doğurur.) [Beyheki, Ruzeyn]<br />
(İçki her kötülüğün anahtarıdır.) [İ. Mace]<br />
(Allah’a <strong>ve</strong> ahirete inanan içki içmesin, içki içilen sofraya da<br />
oturmasın!) [Taberani]<br />
(İçkiden sakının! Ağaç dal budak saldığı gibi, içki de, kötülük<br />
saçar.) [İbni Mace]<br />
(İçki, günahların en büyüğüdür, her kötülüğün <strong>ve</strong> her günahın<br />
anasıdır.) [Taberani]<br />
(İçki içenin haya perdesi yırtılır, şeytan ona yoldaş olur, her<br />
kötülüğe sevk eder <strong>ve</strong> her iyilikten alıkoyar.) [Taberani]<br />
(Alkoliğin, kabrinden kalkarken, iki gözü arasında, "Bu Allah’ın<br />
rahmetinden mahrumdur" yazısı görülür.) [Deylemi]<br />
(Rahmet melekleri, sarhoştan uzak durur.) [Bezzar]<br />
(İçki içenin, kıyamette yüzü kara, dili sarkıktır, pis kokusundan<br />
herkes kaçar.) [Zevacir]<br />
(Bir zaman gelir ki, içkinin adı değiştirilip helal sayılır.) [İ.Ahmed]<br />
(İçki, zinadan kötüdür.) [R.Nasıhin]<br />
(Allahü teâlâ, içki içene, içirene, alıp satana, yapana, saklayana,<br />
12
www.dinimizislam.com<br />
taşıyana, kendisine götürülene <strong>ve</strong> parasını yiyene lanet etti.) [İbni<br />
Mace]<br />
(Emanete hıyanet edilir, zekât ceza gibi istenmeyerek <strong>ve</strong>rilir,<br />
aşağı kimseler, başa geçer, zalimlere şerrinden korkulduğu için<br />
iyilik edilir, içkiler içilir, çalgılar çalınır <strong>ve</strong> sonra gelenler [türediler]<br />
öncekileri kötülerse, çeşitli felaketlere maruz kalırlar.) [Tirmizi]<br />
(Bir kral, bir adamı tutup “içki, katillik, zina <strong>ve</strong> domuz eti<br />
yemekten birini seç, yoksa seni öldüreceğim” der. Adam içkiyi<br />
seçer. Onu içince hepsini de yapar.) [Taberani, Hakim]<br />
(Kötülüklerin hepsi kilitli bir yerdedir. Bu yerin anahtarı içkidir.<br />
İçki içen, o kapıyı açıp içine düşer.) [Abdürrezzak]<br />
(Bütün kötülükler bir yere toplanmıştır. Bu yerin kilidi zina,<br />
anahtarı içkidir. Bütün iyilikler de bir yerde toplanmıştır. Bu yerin<br />
kilidi namaz, anahtarı abdesttir.) [İslam Ahlakı]<br />
(Eski zamanlarda bir abid, insanlardan ayrı bir yerde ibadet<br />
ederken, bunu gören bir kadın, ona gönlünü kaptırır, hizmetçisini<br />
gönderir. Hizmetçi, abide gelip; bir şahitlik için sizi çağırıyorlar der.<br />
Abid de gider. Birkaç kapı geçerek güzel kadının yanına varır. Kadın,<br />
“Ya bu çocuğu öldür, ya benimle zina et <strong>ve</strong>ya şu şaraptan iç. Birini<br />
yapmazsan bütün gücümle bağırır, seni rezil ederim” der. Abid,<br />
bunlardan birini yapmak zorunda kalınca, şaraba razı olur. Şarabı<br />
içince sarhoş olur, daha sonra kadınla zina eder, çocuğu da öldürür.<br />
Vallahi iman ile şarap bir arada olamaz. Biri diğerini uzaklaştırır.)<br />
[İbni Hibban]<br />
(Cenab-ı Hak, zurna, gırnata, ud, def gibi bütün çalgı aletlerini,<br />
cahiliyet döneminde tapınılan putları kaldırmamı emredip,<br />
kendisinden korkup da içkiyi bırakan mümine Cennet nimetlerini<br />
ihsan edeceğini de bildirdi.) [İ.Ahmed]<br />
(Şaraba değişik isimler konup içilir, çalgı <strong>ve</strong> şarkıcı kadınlar<br />
çoğalırsa Allahü teâlâ onları yere geçirir.) [İbni Mace, İbni Hibban]<br />
(Çalgılar çoğalır <strong>ve</strong> içkiler içilirse, yere batmak, başka kılığa<br />
çevrilmek gibi belalar gelir.) [Tirmizi]<br />
(İçki içilir, kötü kadınlar çoğalırsa, erkek erkekle, kadın kadınla<br />
yetindiği zaman, çeşitli belalar gelir.) [Beyheki]<br />
(Şarap içenin namazı kırk gün kabul olmaz.) [Tirmizi, Hakim,<br />
Nesai]<br />
(Namazı kabul olmaz) demek, namazı boşa gider demek değildir.<br />
Namaz borcundan kurtulur, namaz kılmakla kavuşacağı büyük sevaptan<br />
mahrum kalır demektir. Namaz kılanın, günahları bırakması kolaylaşır.<br />
13
www.dinimizislam.com<br />
İçki içen de namaza devam etmelidir.<br />
(Kişi, mümin olduğu halde zina <strong>ve</strong> hırsızlık edemez, içki içemez.<br />
Bunları yapan İslam halkasını boynundan çıkarmış olur. Tevbe<br />
ederse, Allahü teâlâ tevbesini kabul eder.) [Nesai]<br />
(Zina eden <strong>ve</strong> şarap içenin imanı, gömleğin sırttan çıktığı gibi<br />
çıkar.) [Hakim]<br />
(İçki ile iman, bir arada bulunmaz, biri, diğerini uzaklaştırır.)<br />
[Beyheki]<br />
(İçki içenin kalbinden iman nuru çıkar.) [Taberani]<br />
(Alkolik olan Cennete giremez.) [Hakim]<br />
Her içki içene kâfir denmez. Çünkü Ehl-i sünnet itikadında büyük<br />
günah işleyene kâfir denmez. [Vehhabiler, büyük günah işleyene, mesela<br />
içki içene, namaz kılmayana, açık gezene kâfir derler. Vehhabiliğin bu<br />
yüzden de İslamiyet’le yani ehl-i sünnetle, alakası yoktur.] İslam âlimleri,<br />
(Cennete giremez) hadis-i şerifini, (Günahının cezasını çekmeden<br />
Cennete giremez) şeklinde açıklamışlardır.<br />
Hep büyük günah işleyen, namaz kılamaz, haramlara önem<br />
<strong>ve</strong>remez, Allah korusun imanını kaybedebilir. Bunun için içki içenin <strong>ve</strong><br />
diğer büyük günahları işleyenin bir gün iman nuru sönebilir. Atalarımız,<br />
(Su testisi su yolunda kırılır) demişlerdir. Her su testisi, su yolunda<br />
kırılmadığı gibi, her içki içen de imansız ölür denemez. Fakat devamlı<br />
işlenen günahlar, insanı küfre sürükler. İçki içenler, namaza önem <strong>ve</strong>rip<br />
kılmaya devam ederse, içkiyi bırakmaları kolay olur. Kur’an-ı kerimde<br />
mealen, (Namaz, her kötülükten alıkoyar) buyuruluyor. (Ankebut 45)<br />
Domuz eti yemek haramdır<br />
Sual: Domuzun herkese, ipek <strong>ve</strong> altının erkeklere haram edilişinin<br />
hikmeti nedir?<br />
CEVAP<br />
Dinimizde bir şey haram ise, hikmetini bilmesek de onun haram<br />
olduğuna inanmak gerekir. Muhammed aleyhisselamın peygamber<br />
olarak bildirdiği şeylere akla uygun olduğu, yahut tecrübe ile anlaşıldığı<br />
için inanmak iman olmaz. Çünkü bu, aklı tasdik etmek demektir.<br />
<strong>Haramlar</strong>da muhakkak vücuda zarar <strong>ve</strong>ren bir şey aranmamalıdır!<br />
Domuz, her türlü necaseti yiyen çok pis bir hayvandır. Zararlı olduğu<br />
için yalnız Türkler değil, Avrupalılar da, bir kimseye hakaret etmek için<br />
“Domuz” derler.<br />
Tevrat’ta domuz eti yasak edildiği için, bugünkü Yahudiler bile domuz<br />
14
www.dinimizislam.com<br />
eti yemezler.<br />
Bugün tıp, insana en çok zarar <strong>ve</strong>ren <strong>ve</strong> hastalık bulaştıran etin<br />
domuz eti olduğunu tespit etmiştir.<br />
Domuz eti yiyenlerde [safra kesesi iltihabı, apandisit, bağırsak<br />
iltihabı, çeşitli çıbanlar, mafsal kireçlenmeleri, damar sertliği, romatizma,<br />
grip, tansiyon yüksekliği, kalb anjini, enfarktüs gibi] çeşitli hastalıkların<br />
görüldüğü meydana çıkmıştır.<br />
Domuz etinde bulunan büyüme hormonunun kansere sebebiyet<br />
<strong>ve</strong>rdiği açığa çıkmıştır. Domuz eti ile geçen trişinoz hastalığının bugün<br />
bile tedavisi yoktur.<br />
Domuz şeridi [tenya], mide <strong>ve</strong> bağırsak yolu ile kana geçerek, göz,<br />
beyin gibi önemli organlarda ağır hastalıklara, hatta ölüme sebep<br />
olmaktadır.<br />
Domuz eti yiyenlerde, kıskançlık hislerinin dumura uğradığı,<br />
namusunu kıskanmadığı tespit edilmiştir. Domuz yağı, E vitaminini<br />
birdenbire yok eder. İnsan, E vitamininden mahrum kalınca nesli söner, E<br />
vitamininin yokluğu sevgiyi, aşkı yok eder.<br />
E vitamininin noksanlığında erkeklerde kısırlık, kadınlarda çocuk<br />
düşürme hastalığı ortaya çıkar. E vitamini yağlardaki acılaşmayı önler.<br />
E vitamini tükenince A vitamini acılaşmayı önleyemez. A vitamininin<br />
yokluğunda da cinsiyete menfi yönde etki eder. Domuz eti <strong>ve</strong> yağı<br />
yiyenlerde karakter değişikliğinin ortaya çıktığı da tespit edilmiştir.<br />
Domuz etinin, diğer hayvan etlerine hiçbir üstünlüğü yoktur. Üstelik<br />
hazmı güç, protein değeri çok düşüktür.<br />
Domuzun daha başka zararları da tespit edilse, yine de (Mutlaka bu<br />
<strong>ve</strong>ya şu sebepten dolayı domuz haram edilmiştir) denilemez. Fakat hiç<br />
zararı tespit edilmese de dinimiz yasak ettiği için, domuz etini yemek<br />
haramdır.<br />
İpek <strong>ve</strong> altının erkeklere haram ediliş sebebine de bu açıdan bakmak<br />
gerekir.<br />
Sual: Domuz eti yerken besmele çekmenin hükmü nedir?<br />
CEVAP<br />
İbni Hacer-i Mekki hazretlerinin Zevacir isimli eseri ile, birkaç<br />
kitaptan aldığımız, küfre düşüren söz <strong>ve</strong> işlerden bazıları şunlardır:<br />
- Kesin haram olduğu bilinen bir şeyi yiyip içerken besmele çekmek.<br />
Mesela şarap içerken <strong>ve</strong>ya domuz eti yerken Besmele çekmek küfürdür.<br />
- Kâfirlerin dini âyinlerini, bayramlarını beğenmek. Mesela zaruretsiz<br />
bir Hıristiyanın Noelini tebrik etmek. Nevruz günü yumurta boyamak.<br />
- Meşhur bir harama helal, meşhur bir helale haram demek. Mesela<br />
15
www.dinimizislam.com<br />
domuz yağı helal, üzüm suyu haram demek.<br />
Domuz yağı helal diyenler<br />
Sual: Reşat Halife denilen Mısırlı mezhepsizin kurduğu 19 culuk<br />
dinindekiler, (Allah Kur’anda domuz etini haram ediyor, yağına haram<br />
demiyor. Domuz yağı helaldir) diyorlar. Domuz eti haramsa yağı nasıl<br />
helal olur ki?<br />
CEVAP<br />
Bu sözde birkaç hata var:<br />
Birincisi mantık, kıyas hatası. Bir hayvan leş ise, eti pis, yağı temiz<br />
olmaz. Reşat Halifenin mantığı ile Allahü teâlâ sadece etine haram dedi,<br />
yağına <strong>ve</strong>ya pisliğine demedi diye, domuzun pisliğine helal denir mi hiç?<br />
İkincisi, haram edilmiş hayvanların hepsini Kur’anda bulmak<br />
mümkün mü? Mesela Kur’anda köpek eti yasaklanmıyor, yılan çıyan,<br />
kartal gibi hayvanların haram olduğu yazmıyor. Kur’anda bulamadım diye<br />
Allah’ın Resulünün haram ettiği bu hayvanlara helal denir mi?<br />
İnanmadıkları Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:<br />
(İhtilaflı bir işin hükmünü öğrenmek için Kur'ana <strong>ve</strong> Sünnete<br />
bakın!) [Nisa 59]<br />
(İhtilaflı şeyleri insanlara açıklayasın diye bu Kitabı sana<br />
indirdik.) [Nahl 44, 64]<br />
(Resulüme uyun ki, doğru yolu bulun!) [Araf 158, Nur 54]<br />
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]<br />
(O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar.)<br />
[Araf 157]<br />
Allahü teâlâ, sadece Kur’ana bakın demiyor, Sünnete de bakın,<br />
Resulüme uyun diyor. Kur’anı o açıklar diyor. Allah’ın bu âyetlerine<br />
inanmayan Kur’ana <strong>ve</strong> Allah’a inanmış olur mu? Bunun için (Yalnız<br />
Kur’an) diyen sapıklar, kesinlikle Kur’ana <strong>ve</strong> Allah’a inanmıyorlar. Hadis-i<br />
şeriflerde hangi hayvanların yenilip yenilmeyeceği açıkça bildirilmiştir.<br />
Kur’an-ı kerimi açıklamak gerektiği gibi hadis-i şerifleri de açıklamak<br />
gerekir. Kur’anda, (Bilmiyorsanız âlimlere sorun) da buyuruluyor. (Nahl<br />
43)<br />
Bu âyetler, Resulullahın sözünün dinde delil olduğu gibi, âlimlerin de<br />
delil olduğunu bildiriyor. Bunları delil olarak kabul etmeyen Kur’ana nasıl<br />
inanmış olur ki? (Yalnız Kur’an) diyenler Allah’a, Kur’ana <strong>ve</strong> Onun<br />
Resulüne inanmayan tesettür düşmanı kimselerdir. Resulullahın sözünü<br />
kabul etmeyenlerin kâfir oldukları yine Kur’anda bildiriliyor:<br />
(Allah ile resullerinin emirlerini birbirinden ayırıp ikisi arasında<br />
bir yol tutmak isteyen kâfirdir.) [Nisa 150,151]<br />
16
www.dinimizislam.com<br />
19’cu, inat ederek diyor ki:<br />
Domuz yağının haram olmadığını, Allah’ın elçisi Reşat Halife, 6.<br />
surenin 145 ile 146. âyetini birbiri ile kıyaslayarak yapmıştır.<br />
CEVAP<br />
O âyetler yeni mi indi? Resulullah efendimiz o âyetleri nasıl açıkladı?<br />
1400 senedir binlerce İslam âlimi geldi. Hangi İslam âlimi domuz yağı<br />
helal dedi ki? 146. âyette Yahudilere eti yenen hayvanlardan koyun <strong>ve</strong><br />
sığırın iç yağının haram edildiği bildiriliyor. Buradan domuz yağının helal<br />
olduğuna nasıl kıyas edilir ki? Ne diye Reşat Halife’nin kıyasına<br />
inanıyorsun da, Resulullahın bildirdiğine inanmıyorsun? Allahü teâlâ,<br />
Resulüne vahiy ile bildirmiş O da bize bildirdi. Allah’a inanan vahye de<br />
inanır. Resulünün sözleri vahye dayanır. (Necm 4)<br />
19’cu yine inatla diyor ki:<br />
Bence içki günah diye üzümü yasaklamak gibi, domuz eti günah diye<br />
yağını, derisini <strong>ve</strong> gerisini yasaklamak anlamsızdır.<br />
CEVAP<br />
Dini hüküm hakkında sence, bence olur mu? O zaman insan<br />
sayısınca din olur. Buna da din değil, dinsizlik denir. Dinde nakil esastır.<br />
Din bilgileri zamanla değişmez. Allah <strong>ve</strong> Resulünün sözleri senettir. Bu<br />
yüzden, bizim gibilerin Kur’an hakkında görüşleri geçersizdir. Çünkü<br />
hadis-i şerifte, (Kur'anı kendi görüşüne göre açıklayan kâfir olur)<br />
buyuruluyor.<br />
Domuz sütüyle beslenen kuzu<br />
Sual: Domuz sütüyle beslenen bir kuzunun etini yemek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, caizdir. Necaset yiyen hayvanın etinin yenebilmesi için, de<strong>ve</strong><br />
40, sığır 20, davar 10, tavuk 3, serçe 1 gün hapsedilir. Bir başka kavilde<br />
ise, de<strong>ve</strong> ile sığır 10, koyun 4, tavuk 3 gün hapsedilir, yani necaset<br />
yedirilmez.<br />
Domuzlu kedi maması<br />
Sual: Kedi mamalarında domuz eti de oluyor. Kedinin bu mamayı<br />
yemesi günah olur mu?<br />
CEVAP<br />
Hayvana hiçbir şey günah olmaz. Bunu yedirene de günah olmaz.<br />
Domuz eti olmayanları tercih etmek iyi olur.<br />
Gayri müslimlerin yemeklerini yemek<br />
Sual: Hıristiyan kadınları, pişirdikleri yemekten bize getiriyorlar. Biz<br />
17
www.dinimizislam.com<br />
de bu yemekleri yiyoruz. Bazıları gayri müslimlerin pis olduklarını,<br />
hediyelerini almanın caiz olmadığını söylüyorlar. Doğru mudur?<br />
CEVAP<br />
Gayri müslimlerin yemeklerini yemek, <strong>ve</strong>rdikleri hediyeleri alıp<br />
kullanmakta mahzur yoktur. İslam âlimlerinin en büyüklerinden olan<br />
imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:<br />
(Tevbe suresi 29. âyet-i kerimesinde (Müşrikler elbette pistir)<br />
buyuruluyor. Hanefi âlimleri bu âyeti, Allahü teâlânın (Müşrikler pistir)<br />
buyurması, (Müşriklerin kalblerinin, itikadlarının pis olduğu içindir) diye<br />
açıklamışlardır. Gayri müslimler, temizliğe riayet ederlerse, bedenlerine<br />
pis denemez. Çünkü Peygamber efendimiz, bir yahudi evinde yemek<br />
yedi, bir müşrikin kabı ile taharetlendi. Hazret-i Ömer de bir Hıristiyan<br />
kadının kabından taharetlendi. Müşriklerin bedenleri de pis olsaydı,<br />
onların yemeklerini yemez, sularını içmezlerdi. Eğer müşriklerin bedenleri<br />
pis olsaydı, iman edince temiz olmamaları gerekirdi. O halde onlara pis<br />
denilmesi, kalblerinin pis olduğunu bildirmek içindir. İman edince<br />
kalblerindeki bu pislik gider, temiz olur. İtikadlarının, kalblerinin pis<br />
olması, bedenlerin de pis olmasını gerektirmez.<br />
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:<br />
(Ehl-i kitabın [Yahudi <strong>ve</strong> Hıristiyanların] pişirdiklerini, kestiklerini<br />
yemek helaldir.) [Maide 5]<br />
O halde, kâfirlere karışan, alış-<strong>ve</strong>riş eden müslümanları pis<br />
bilmemelidir! Böyle müslümanların pis olduklarını sanarak, bunların<br />
yiyecek <strong>ve</strong> içeceklerinden sakınmamalı, müslümanlardan ayrılmak<br />
yoluna sapmamalıdır! Bu hâl, ihtiyat değil, bu halden kurtulmak ihtiyattır.)<br />
[Mektubat c.3, m.22]<br />
Yine İslam âlimlerinin en büyüklerinden olan imam-ı Gazali<br />
hazretleri de buyurdu ki:<br />
(Haram olduğu bilinmeyen şeyler yenir. Peygamber efendimiz, bir<br />
müşrikin, Hazret-i Ömer de, bir Hıristiyan kadının testisinden abdest<br />
almıştır. Eshab-ı kiram, kâfirlerin <strong>ve</strong>rdiği suyu içerdi. Halbuki, pis, necis<br />
olan şeyi yemek haramdır. Kâfirler ise, ekseriya pis olur. Elleri kapları<br />
şaraplı olur. Çeşitli şekilde öldürerek leş ettikleri hayvanları yerler. Eshabı<br />
kiram, buna rağmen, necis olduğunu kesin olarak bilmedikleri için,<br />
onlardan et, peynir gibi gıda maddelerini alıp yerlerdi.) [Kimya-ı Seadet]<br />
Dinimiz zimmiye [gayrı müslim vatandaşa] zekât hariç, sadaka,<br />
sadaka-i fıtr, adak <strong>ve</strong> hediye <strong>ve</strong>rilmesinin <strong>ve</strong> onlardan cizye <strong>ve</strong> hediye<br />
almanın caiz olduğunu bildiriyor. (Mevkufat, Dürer)<br />
Dinimiz, kâfire itikadlarından dolayı hürmet etmenin <strong>ve</strong> selam<br />
18
www.dinimizislam.com<br />
<strong>ve</strong>rmenin caiz olmadığını; ama ihtiyaç halinde selam <strong>ve</strong>rip müsafeha<br />
etmenin caiz olduğunu bildiriyor. (Redd-ül-muhtar)<br />
Zimmiye zulmetmek, müslümana zulmetmekten daha büyük<br />
günahtır. Zimmiyi üzmemek için selam <strong>ve</strong>rmek caizdir. (Dürr-ül-muhtar)<br />
Hadis-i şerifte ise, (Zimmiye eza edenin hasmı ben olurum)<br />
buyuruluyor. (Hatib)<br />
Yine hadis-i şeriflerde (Hediyeyi reddetmeyin!) <strong>ve</strong> (İstemeden<br />
<strong>ve</strong>rilen şeyi alınız! Allahü teâlânın gönderdiği rızıktır) buyuruluyor.<br />
(Beyheki)<br />
Sual: Kâfirin ikram ettiği yenir mi, <strong>ve</strong>rdiği hediye alınır mı,<br />
bardağından içilir mi?<br />
CEVAP<br />
Üçü de E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Ateist komşuların getirdiği aşure <strong>ve</strong>ya tatlı gibi şeyleri yemek<br />
caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Necis olduğu bilinmedikçe dinsizlerin yemeği yenir. Yani domuz eti<br />
<strong>ve</strong> şaraplı olduğu bilinmezse yenir.<br />
Sual: Şimdiki Hıristiyanlar kan akıtmadan, hayvanların kafasına<br />
kurşun sıkarak ya da boğarak öldürüyorlar. Bunların öldürdükleri<br />
hayvanları yemek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Boğarak <strong>ve</strong>ya kurşun sıkarak öldürdükleri kesin olarak biliniyorsa<br />
yenmez. Fakat zan ile olmaz.<br />
İlaçlara konan alkol maddeleri<br />
Sual: İlaç için hazırlanan <strong>ve</strong> içinde etil alkol olan şurupları içmek caiz<br />
midir?<br />
CEVAP<br />
Necis olan sıvı, mesela ispirto; ilaç gibi şeylere bir menfaat için<br />
karıştırılınca karışım temiz olur, fakat ilaç için olmayanları içmek<br />
haramdır. (İslam Ahlakı)<br />
Demek ki, ilaç için olan karışımlar affediliyor <strong>ve</strong> caiz oluyor.<br />
Domuz maddeli ilaçlar<br />
Sual: Sentetik yapılmayan, hayvanlardan, özellikle domuz <strong>ve</strong><br />
sığırdan alınan Anilaz <strong>ve</strong> Tripsin gibi maddeler ihtiva eden ilaçlar<br />
kullanabilir mi?<br />
CEVAP<br />
19
www.dinimizislam.com<br />
Kullanılır, hangi hayvandan alındığını araştırmak gerekmez.<br />
Çay-kah<strong>ve</strong> faydalı, tütün zararlıdır<br />
Sual: Bir tasavvuf kitabında, (kah<strong>ve</strong>, tütün, tömbeki, esrar, şaraptan<br />
daha kötüdür. Çünkü şaraptan kırk günde kurtulmak mümkün, ama<br />
ötekilerden sıyrılmak çok müşküldür) deniyor. Kah<strong>ve</strong>, tütün, şaraptan<br />
daha kötü nasıl olabilir?<br />
CEVAP<br />
Kitaptaki ifadelerde bir nakil hatası olabilir. İstanbul Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />
yayınlarından Gıda Kimyası kitabında deniyor ki: (Çaydaki tein ile,<br />
eskiden ayrı bir alkaloit olarak kabul edilen Kafeinin aynı olduğu tespit<br />
edildi. Çayda %2,5-3, kah<strong>ve</strong>de ise %1,3 oranında kafein bulunur.<br />
Kafein, zihni açar, kan dolaşımını artırır, vücuda sıcaklık <strong>ve</strong>rir,<br />
yorgunluğu giderir, sindirimi kolaylaştırır. Fazlası sinir sistemi üzerinde<br />
etki yapar. Kalb hastalıklarında, sinirleri zayıf insanlarda <strong>ve</strong> çocuklarda az<br />
miktar kah<strong>ve</strong> bile fena etki yapabilir.) [s. 658]<br />
Çaydaki kafein, kah<strong>ve</strong>dekinden iki misli fazladır. Kah<strong>ve</strong>deki kafeine<br />
haram denirse, çaydakine de haram denmesi gerekir. Çoğu zarar <strong>ve</strong>ren<br />
şeyin, zarar <strong>ve</strong>recek miktarını kullanmamalıdır! Vücuda zarar <strong>ve</strong>recek<br />
kadar çok yemek de haramdır. Bazı gıdalar, bazı hastalara zararlıdır.<br />
Vücuda zarar <strong>ve</strong>rdiği bilinen şeyleri kullanmak doğru değildir. Bir kimseye<br />
kah<strong>ve</strong> <strong>ve</strong> çayın fazlası zarar <strong>ve</strong>riyorsa az içmeli, azı da zarar <strong>ve</strong>riyorsa<br />
hiç içmemelidir! Hastaya haram olan bir şey, sağlama da haramdır<br />
denmez. İmam-ı Münavi hazretleri, Camius-sagir şerhinde kah<strong>ve</strong> içmenin<br />
haram <strong>ve</strong> mekruh olmadığını bildirmiştir. (Hadika s.143)<br />
Çay <strong>ve</strong> kah<strong>ve</strong>deki kafein, tütündeki nikotin, fazla alınırsa elbette<br />
zararlı olur. Çoğu zarar <strong>ve</strong>ren mubah bir şeyin, zarar <strong>ve</strong>rmeyen az<br />
miktarının kullanılması haram değildir. Alkollü içkilerin ise, hiç zarar<br />
<strong>ve</strong>rmese de, damlası haramdır. İmam-ı Ne<strong>ve</strong>vi hazretleri buyuruyor ki:<br />
Sıvı içkilerin azı da haramdır. Esrarın sarhoş etmeyen miktarını ilaç<br />
olarak kullanmak caizdir. (Mühezzeb)<br />
Afyonun da sarhoş etmeyen az miktarı haram değildir. (Feth-urrahim<br />
s.30)<br />
İbni Hacer-i Mekki hazretleri buyuruyor ki: Afyon <strong>ve</strong> diğer zehirli<br />
otların alınan çok miktarları haramdır, fakat az miktarlarını ilaç olarak<br />
kullanmak caizdir. (Zevacir)<br />
Uyuşturucu benc otu mubahtır. Bununla sarhoş olmak haramdır.<br />
(Dürr-ül Muhtar c.3, s.166)<br />
İbni Âbidin hazretleri, bunu açıklarken buyuruyor ki:<br />
20
www.dinimizislam.com<br />
Benc otunu ilaç olarak kullanmak caizdir. Sarhoş edici miktarı caiz<br />
değildir. (Çoğu sarhoş edenin azı da haram olur) hadis-i şerifi sıvı<br />
içkilere mahsustur. Zehirli bitkileri <strong>ve</strong> sarhoş edici katı ilaçları az miktarda<br />
kullanmak haram olmaz. (Redd-ül-muhtar c.5, s.295)<br />
Ali Echuri hazretleri, (Tütün içmek aklı giderir <strong>ve</strong>ya nafaka temininin<br />
terkine sebep olursa, haram olur. Böyle bir durum olmazsa haram olmaz)<br />
buyuruyor. (Gayet-ül-beyan)<br />
Tütün mubahtır. (Essulh-u beynel-ihvan, El-ukudüddürriyye,<br />
Tahtavi, Berika)<br />
Bursalı İsmail Hakkı hazretleri, ilk yazdığı kitaplarında, tütüne haram<br />
diyordu. Çünkü zamanın padişahınca tütün yasaklanmış, içene ceza<br />
<strong>ve</strong>riliyordu.<br />
Tütüne israf yönünden hiçbir âlim haram dememiştir. Fakirin su<br />
yerine meşrubat içmesi israftır, fakat alıştığı için çay, kah<strong>ve</strong> <strong>ve</strong>ya tütün<br />
içmesi israf olmaz.<br />
Şafii âlimlerinin çoğu, sigaraya tenzihen mekruh dedi. Hanefi’de,<br />
soğan, sarmısak gibi, tenzihen mekruhtur. (Tahtavi)<br />
Büyük bir âlim, mubah olan bir şeyi yasaklarsa, talebelerinin itaat<br />
ederek, o şeyi kullanmamaları gerekir. Fakat bu herkese şamil edilemez.<br />
Tütünün bazı zararları<br />
45 yaşın altındakilerden, kroner kalb hastalığından ölenlerin % 80i<br />
sigara tiryakisidir.<br />
Sigara içenlerde akciğer kanseri, içmeyenlere nispetle 15 kat<br />
fazladır.<br />
Akciğer kanserine yakalananların % 94ünün sigara tiryakisi olduğu<br />
ortaya çıkmıştır.<br />
Sigara içmeyen kadınlarda kısırlık % 3,8, sigara içenlerde, % 41,8dir.<br />
Günde bir paket sigara içilen evdeki çocuklar da, günde 5 adet<br />
sigara içmiş gibi etkilenir.<br />
Bilhassa hamile <strong>ve</strong> emzikli iken sigara <strong>ve</strong> alkole devam eden anababalar,<br />
çocuklarının hayatlarını tehlikeye sokmuş olabilirler.<br />
Meşrubat <strong>ve</strong> kola içmek<br />
Sual: Bir yazar, Türk Standartları Enstitüsü'nün standartlarına göre,<br />
Türkiye’de üretilen gazozların içinde litrede 5 gr. kadar etil alkol<br />
bulunmasına izin <strong>ve</strong>rildiğini belirterek, sanki piyasadaki gazozların <strong>ve</strong><br />
kolaların ekserisinde alkol bulanabileceği intibaını <strong>ve</strong>riyor. Meşrubat içen<br />
Müslümanlara hedonizmin [hazcılığın, kendine lezzet <strong>ve</strong>ren şeyin] kölesi<br />
diye hakaret ediyor. Piyasada alkolsüz gazoz <strong>ve</strong> kola yok mu? Mevcut<br />
meşrubatları içmekte dinen bir mahzur var mı?<br />
21
www.dinimizislam.com<br />
CEVAP<br />
İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:<br />
Allahü teâlâ, (Necis olmayan gıdaları yemeyin) demiyor, (Necis<br />
olduğunu bilmediğiniz gıdaları yiyin) buyuruyor. Eğer (Mutlaka necis<br />
olmayanı yiyin) deseydi bu çok zor, hatta imkansız olurdu. Haram<br />
olmayan, fakat şüpheli olan şeylerden de sakınmalıdır! Fakat yiyecek <strong>ve</strong><br />
içeceklerde şüphe edip yememek, takva değil, <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>sedir. Resulullah<br />
efendimiz, müşrikin; Hazret-i Ömer, hıristiyanın testisinden abdest<br />
almıştır. Eshab-ı kiram, gayrı müslimlerin <strong>ve</strong>rdiği suyu içerdi. Halbuki pis,<br />
necis olan şeyleri yemek haramdır. Kâfirler ise ekseriya pis olur. Elleri,<br />
kapları şaraplı olur. Hayvanı Besmelesiz keserler. Eshab-ı kiram, bunlara<br />
rağmen, necis olduğunu kesin bilmedikleri için, <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>se etmeyip, et, süt,<br />
peynir gibi gıdaları alıp yerlerdi. (İhya)<br />
İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:<br />
Kâfirlerin vücutları değil, inançları pistir. Kur’an-ı kerimde, (Ehl-i<br />
kitabın [Yahudi <strong>ve</strong> Hıristiyanın] pişirdiklerini [<strong>ve</strong> kestiklerini] yemek<br />
helaldir) buyuruldu. Kâfirlerle alış <strong>ve</strong>riş eden Müslümanları pis bilmemeli,<br />
bunların yiyecek <strong>ve</strong> içeceklerinden sakınmamalı! Bu hâl, ihtiyat değil, bu<br />
hâlden kurtulmak ihtiyattır. (3/22)<br />
İmam-ı Kastalani buyurdu ki:<br />
Resulullah, Hayber’de, bir Yahudinin zehirli kebabından bir lokma<br />
yedikten sonra, (Bu et, zehirli olduğunu söyledi) buyurup başka<br />
yemedi <strong>ve</strong> son hastalığında, (Hayber’de yediğim zehirli etin acısını<br />
hissediyorum) buyurdu. (Mevahib)<br />
Resulullah, bir Yahudinin ekmeğini <strong>ve</strong> yağlı yemeğini yedi. Bu domuz<br />
yağı mı, koyun yağı mı, ekmeğin hamuru su ile mi, yoksa şarap ile mi<br />
yoğruldu? diye sormadı. Müşrik kadının su kabından abdest aldı. Bunlar,<br />
araştırmanın gerekmediğini gösterir. (Berika)<br />
Bir şeyin helal olması için delil aranmaz, haram olması için delil<br />
aranır. Necisliğine dair bir delil yoksa, temiz kabul edilir. (Usûl-i Pezdevi)<br />
Sucuk, meşrubat <strong>ve</strong> diğer gıdaların içine necaset katılsa, ama<br />
katıldığı bilinmese yemek caiz olur. Katılıyormuş <strong>ve</strong>ya katılmasına izin<br />
<strong>ve</strong>riliyormuş demekle, zan ile haram olmaz. (Eşbâh)<br />
Meşrubatlara konan esans alkolde eritilebilir. Ama bu bilinmiyorsa,<br />
temiz kabul edilir. Hatta ihtiyaç olunca hazırlanan karışımlardaki iki<br />
maddeden biri temiz ise <strong>ve</strong> necis olanın yerine temizini kullanmakta<br />
harac varsa, karışım temiz kabul edilir. Şafii’de, necis sıvıyı [mesela<br />
alkolü], ilaç <strong>ve</strong> ıtriyat ıslahı için kullanmak affedilmiştir. (Mezahib-i erbea,<br />
El-mafüvat)<br />
22
www.dinimizislam.com<br />
Necis yağlar sabun yapılınca, şarap sirkeye dönünce temiz olur.<br />
Bütün kimyasal değişmeler böyledir.<br />
Çay, kah<strong>ve</strong> <strong>ve</strong> meşrubattan hoşlanan kimseye hedonist köle denir<br />
mi? Peygamber efendimiz soğuk şurupları se<strong>ve</strong>rdi.<br />
Etkisi kesin olan ilaçlar<br />
Sual: Hastalanınca, etkisi kesin olan ilaçları kullanmamak günah<br />
mıdır?<br />
CEVAP<br />
Elbette günahtır. Bazı ilaçların, mesela antibiyotiklerin <strong>ve</strong><br />
sülfamidlerin bakterilere karşı tesiri; ekmeğin açlığı, suyun susuzluğu<br />
gidermesi gibidir. Yangını su ile söndürmek de böyledir. Tesiri kesin olan<br />
bunun gibi ilaçları kullanmamak te<strong>ve</strong>kkül değil, ahmaklıktır, haramdır.<br />
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:<br />
(Her hastalığın ilacı vardır. Yalnız ölüme çare yoktur.) [Taberani]<br />
Hazret-i Musa, hastalanınca, (İlaçsız da Allahü teâlâ şifa <strong>ve</strong>rir)<br />
diyerek ilaç kullanmadı. Allahü teâlâ, (İlaç kullanmazsan şifa ihsan<br />
etmem) buyurdu. İlacı kullanınca iyi oldu. Fakat sebebini merak etti.<br />
Allahü teâlâ, (Te<strong>ve</strong>kkül etmek için, benim âdetimi, hikmetimi<br />
değiştirmek mi istiyorsun? İlaçlara tesir <strong>ve</strong>ren kimdir? Elbette<br />
tesirleri yaratan benim) buyurdu. (K. Saadet)<br />
Doktora gitmeli, ilaç kullanmalıdır. Fakat, şifayı doktor <strong>ve</strong> ilaçtan değil<br />
Allahü teâlâdan beklemelidir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:<br />
(İmanınız varsa, Allahü teâlâya te<strong>ve</strong>kkül ediniz!) [Maide 23]<br />
İlaç almak, âyet-i kerime <strong>ve</strong> dua okumak <strong>ve</strong> yanında taşımak, insanın<br />
ömrünü uzatmaz, ölüme mani olmaz, eceli geciktirmez. Ömrü olanın<br />
dertlerini, ağrılarını giderip, sıhhatli, rahat <strong>ve</strong> neşeli yaşamasına sebep<br />
olur. İlaç kullanıp da iyi olmayan, ameliyat masasında ölen az değildir. Bu<br />
bakımdan, ilaca, doktora değil, Allah’a gü<strong>ve</strong>nmelidir. Allahü teâlâya<br />
gü<strong>ve</strong>nen müslüman da, dinimizin emrine uyarak doktora gidip ilaç<br />
kullanır.<br />
Çiğ et <strong>ve</strong> çiğ sebze yemek<br />
Sual: Mubah olan şey için delil aranmaz, haram olan şey için delil<br />
aranır diyorsunuz. Bir de Tam İlmihal’de dini konularda her meselenin<br />
cevabı var diyorsunuz. Çiğ et <strong>ve</strong> çiğ sebze yemek haram diye yazmıyor.<br />
Bunları yemek helal mi?<br />
CEVAP<br />
23
www.dinimizislam.com<br />
Tam İlmihal’de yiyip içilmesi haram olanlar diye sekiz madde var. Bu<br />
maddelerin birinde zararlı şeyleri yemek, ötekinde de zehirli şeyleri<br />
yemek diye bildiriliyor. Kitapta ölçü bildiriliyor. Vücuda zarar <strong>ve</strong>ren her<br />
şey haramdır. Bir çok zehirli ot var. Zehirli olanını, mesela zehirli mantar<br />
yemek haramdır. Sebze <strong>ve</strong> mey<strong>ve</strong>lerden de zararlı olanlar vardır. Alerji<br />
yapanlar vardır. Alerji yapana, kendisine zarar <strong>ve</strong>renlere bu sebze <strong>ve</strong><br />
mey<strong>ve</strong>yi yemek haram olur. Başkasına haram olmaz. Bazı kimselere<br />
çilek alerji yapar. Bunların çilek yemesi caiz olmaz.<br />
Patlıcan, patates gibi çiğ sebze yemek bazı kimselere zararlıdır.<br />
Zararlı olanlara, zarar <strong>ve</strong>rdiği miktar günah olur. Mesela on tane çilek bir<br />
adama zarar <strong>ve</strong>riyorsa, üç tane yiyince bir şey olmuyorsa üç çilek ona<br />
günah olmaz. Vejetaryen denilen kimseler, çiğ sebzelere alıştıkları için<br />
onlara zarar <strong>ve</strong>rmiyor.<br />
Zarar <strong>ve</strong>rmediği için de çiğ sebze yemek onlara günah olmaz.<br />
Çiğ et de, çiğ sebze gibi mubah gıdadır. Yenmesinde mahzur olmaz;<br />
ancak çiğ sebzelerin bazıları insanı zehirleyebilir. Bunun için vücuda<br />
zarar <strong>ve</strong>rmeyecek kadar yenebilir. Et de onun gibi, fazla yenirse vücuda<br />
zarar <strong>ve</strong>rebilir. Mesela yarım kaşık çiğ kıyma yenebilir. Haram olmasının<br />
ölçüsü vardır. Vücuda zarar <strong>ve</strong>recek miktarı caiz olmaz. Bu zarar da,<br />
kişiden kişiye göre değişir.<br />
Eczanelerde deva için, şifa için satılan ilaçlar da böyledir. Bir insana<br />
1-2 hap zarar <strong>ve</strong>rmiyorsa içebilir. On tanesi zehirliyorsa haram olur. <strong>Helal</strong><br />
yemek bile böyledir. Çoğu zarar <strong>ve</strong>rdiği için tıka basa çok yemek haram<br />
olur. Hatta sigara da böyledir. Astım hastasını bir tane sigara komaya<br />
sokabilir. Ama kimisine 10 tane sigara zarar <strong>ve</strong>rmeyebilir. Herkese zarar<br />
<strong>ve</strong>ren miktarı haramdır. Bir insan, içmeyip de içinde nikotin zehri olan<br />
tütünü yese ne olur? Zarar <strong>ve</strong>rmiyorsa günah olmaz. Zarar <strong>ve</strong>riyorsa<br />
günah olur. Bütün otlar böyledir.<br />
Sual: Çiğ yumurta içmek, sucuk gibi çiğ et yemek günah mıdır?<br />
CEVAP<br />
Çiğ yumurta içmek, sucuk, pastırma <strong>ve</strong> çiğ köfte yemek günah<br />
değildir.<br />
Yabani mey<strong>ve</strong>leri yemek<br />
Sual: Dağdaki mey<strong>ve</strong>ler, yabani hayvanların rızkı olduğu için bizim<br />
yememiz caiz olmaz deniyor. Bunun için alıç, kuşburnu, kızılcık, yabani<br />
ahlat, mantar yemek günah mıdır? Yine hayvanın rızkı olan diğer yabani<br />
hayvanları yemek caiz değil midir?<br />
24
www.dinimizislam.com<br />
CEVAP<br />
Hepsi caizdir. Âyet-i kerime <strong>ve</strong> hadis-i şeriflerde bunların helal<br />
olduğu açıkça bildirilmektedir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:<br />
(Allah’ın kulları için yarattığı [yerden çıkardığı] ziynet <strong>ve</strong> temiz<br />
rızkları kim haram kılabilir?) [Araf 32]<br />
(Yerde olan her şeyi, sizin ihtiyacınızı karşılamak için yarattım.)<br />
[Bekara 29]<br />
Berika kitabındaki hadis-i şerifte, Allahü teâlâ, (Ey Âdem oğulları,<br />
sizi kendim için yarattım. Canlı cansız her şeyi de sizin için yarattım)<br />
buyurmuştur.<br />
Demek ki, yaban mey<strong>ve</strong>leri de, yaban hayvanları da insan için<br />
yaratılmıştır.<br />
Hiç kimse, Kur’an-ı kerimde de bildirildiği gibi, Allahü teâlânın helal<br />
kıldığını, haram kılamaz. Küçük balık büyük balığın kısmeti olabilir. Bir<br />
ceylan, aslanın nasibi olabilir. Bir tavşan bir canavarın rızkı olabilir. Ama<br />
bunlar insanların da rızkı, kısmeti olabilir. Dağda yetişen mey<strong>ve</strong>leri, otları<br />
<strong>ve</strong> hayvanların yenmesini yasaklamak dinimize aykırıdır. Bu bakımdan<br />
nakli esas almayan, kafadan yazılan kitaplar okumak uygun değildir.<br />
Eğer falanca âlimin kitabında şöyle yazıyor diye nakli esas almıyorsa o<br />
muteber bir kitap değildir.<br />
Kişiye göre haram helal değişir mi?<br />
Sual: Bazı gıdaların, zarar <strong>ve</strong>renlere, alerji yapanlara haram, zarar<br />
<strong>ve</strong>rmeyenlere mubah olduğunu bildiriyorsunuz. Hiç kişiye göre haram<br />
helal değişir mi? Birisine haram olan şey, birisine helal olur mu?<br />
CEVAP<br />
İstisnalar çoktur. Birisine helal olan şey ötekine haram olabilir. İşte<br />
<strong>ve</strong>sikaları:<br />
1- Zengine zekât farz iken, fakire farz değildir. Hac da, herkese farz<br />
değildir. Kurban kesmede de fakir zengin ayrımı vardır. Sadaka-i fıtır da<br />
böyledir. (Dürer)<br />
Demek ki birine farz olan ibadet, bir başkasına farz olmuyor.<br />
2- Ayakta namaz kılmak [kıyam] farzdır. Ama hastalara farz değildir.<br />
(Cevhere)<br />
Demek ki birine farz olan bir husus, bir başkasına farz olmayabiliyor.<br />
3- Vakit girmeyince namaz farz olmaz. Kutuplara yakın yerlerde yatsı<br />
<strong>ve</strong> sabah namazı farz olmuyor. Kılınması iyi olur. (Tahtavi)<br />
Demek ki her emir herkes için değildir.<br />
4- Abdestin farzı dörttür. Ayakları olmayan için üçtür. (Halebi)<br />
25
www.dinimizislam.com<br />
Demek ki abdestin farzı bile sağlama sakata göre değişiyor.<br />
5- Dört rekatlı farzları, dört rekat olarak kılmak farzdır. Ama seferi<br />
olanlara farz değildir. Hatta iki rekat kılması vacibdir. (İbni Abidin)<br />
6- Hür kadın için, el yüz hariç, vücudunun tamamını kapatması farz,<br />
açması haram iken, cariye için öyle değildir. Cariye, başını kollarını hatta<br />
dizden aşağısını da açabilir. (Hindiyye)<br />
7- Kendi kardeşiyle evlenmek haram iken, başkaları ile evlenmek<br />
haram değildir. (Bahrür-raık)<br />
8- Zenginlerin dilenmesi, hatta zekât alması haramdır. Fakat bunun<br />
istisnaları da vardır. Mesela hadis-i şerifte buyuruluyor ki:<br />
(İlim öğrenmekte olanın 40 yıllık nafakası olsa da, böyle zengin<br />
talebeye zekât <strong>ve</strong>rmek caizdir.) [Redd-ül-muhtar]<br />
Demek ki zengin birine haram olan şey, başka bir zengine helal<br />
olabiliyor.<br />
9- Leş <strong>ve</strong> şarap haramdır. Açlıktan <strong>ve</strong> susuzluktan ölecek olanlara<br />
haram değildir. (Bezzaziyye)<br />
10- Bazı ilaçlar, mesela penicilin, bazısına alerji yapar, ölümüne<br />
sebep olabilir. Kendisine alerji yapan ilaçları kullanmak haram olur. Ama<br />
bu ilaçlar başkalarına haram olmaz. (Berika)<br />
İlaçlarda olduğu gibi, gıdalarda, sebzelerde <strong>ve</strong> otlarda da alerji<br />
yapanlar vardır. Organlarında zafiyet olanlara zarar <strong>ve</strong>renler, sağlam<br />
olanlara zarar <strong>ve</strong>rmezler. Bazı kimselere balık eti, süt, yumurta, biber,<br />
patlıcan, çilek gibi gıdalar zarar <strong>ve</strong>rir. Bunlar, yalnız zarar <strong>ve</strong>renlere<br />
haram <strong>ve</strong>ya mekruh olur. Zarar <strong>ve</strong>rmeyenlere ise mubahtır. Afyon <strong>ve</strong><br />
diğer zehirli otların alınan çok miktarları haramdır, fakat az miktarlarını<br />
ilaç olarak kullanmak caizdir. (Hadika, Zevacir)<br />
(Çaydaki tein ile, kah<strong>ve</strong>deki kafein aynı maddedir. Çayda %2,5,<br />
kah<strong>ve</strong>de ise %1,3 oranında kafein bulunur. Kafein, zihni açar, kan<br />
dolaşımını artırır, vücuda sıcaklık <strong>ve</strong>rir, yorgunluğu giderir, sindirimi<br />
kolaylaştırır. Fazlası sinir sistemi üzerinde etki yapar. Kalb<br />
hastalıklarında, sinirleri zayıf insanlarda <strong>ve</strong> çocuklarda az miktar kah<strong>ve</strong><br />
bile fena etki yapabilir.) [Gıda Kimyası s. 658]<br />
Tıp kitapları aynen İslam âlimleri gibi bildirmektedir. Yani bir şey<br />
mesela kafein, tein, nikotin gibi şeyler kimilerine zarar <strong>ve</strong>riyor, kimilerine<br />
<strong>ve</strong>rmiyor. Zarar <strong>ve</strong>renlere elbette haramdır. Ama zarar <strong>ve</strong>rmeyenlere<br />
haram demek dini değiştirmek olur.<br />
Tütün de zarar <strong>ve</strong>rmeyen kimselere mubahtır. (El-ukudüddürriyye)<br />
Şeker sigara kadar zararlıdır<br />
Sual: Sigaranın zararlarını bildiren bilim adamları, şimdi de şekerin<br />
26
www.dinimizislam.com<br />
zararlarını saymakla bitiremiyorlar. British Medical Journal’da yayınlanan<br />
bilimsel bir makalede, şekerin yüze yakın zararı sayılarak, (Şeker, sigara<br />
kadar tehlikeli olup, uyuşturucu sınıfına sokmak gerekir) deniyor. Bu<br />
kadar çok zararı olan şekeri yemek de haram olmaz mı?<br />
CEVAP<br />
Şeker de, diğer zararlı gıdalar gibi, herkese aynı ölçüde tesir etmez.<br />
Şeker hastasına zararı olursa da, diğerlerine, ihtiyaç kadar alınınca zararı<br />
olmaz. Her şeyin çoğu zararlı olduğu gibi, şekerin de çoğu zararlı olabilir.<br />
Şeker hastasına da, hasta olmayana da, zarar <strong>ve</strong>rmeyen miktarda şeker<br />
haram olmaz.<br />
Soğan sarmısak yemek yasak değildir<br />
Sual: Kur'an Müslümanlığı diyerek Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiği<br />
hususları inkâr eden, Kur'anda böyle şey yok diyerek Peygamber<br />
efendimizin bildirdiklerine uymak gerekmediğini söyleyen bir yazar,<br />
(Resulullahın yapmadığı <strong>ve</strong> yasakladığı her şeye uymak gerekmez.<br />
Mesela soğan, sarmısak yemediğine göre, müslümanların da yememesi<br />
gerekmediği gibi, bir kadınla hal<strong>ve</strong>tte kalmak, onu kucaklamak, eline<br />
<strong>ve</strong>ya başka yerine dokunmak Kur'anda yasak edilmediğine göre,<br />
Resulullah yasak etse de uymak gerekmez) diyor. Peygamber efendimiz<br />
soğan-sarmısak yemeyi yasaklamış mıdır? Yasakladığına uymak<br />
gerekmez mi?<br />
CEVAP<br />
Peygamber efendimiz, soğan, sarmısak yemeyi yasaklamamıştır.<br />
Başkalarını rahatsız etmemek şartı ile soğan, sarmısak gibi kötü kokulu<br />
bitkileri yemekte mahzur yok. Bunları yiyerek, camiye gelmek<br />
yasaklanmıştır. Bu husustaki üç hadis-i şerif meali:<br />
(Soğan-sarmısak yemek haram değildir. Fakat kokusu gitmeden<br />
mescidimize yaklaşmayın!) [İbni Huzeyme]<br />
(Sarmısak, soğan, pırasa <strong>ve</strong> turp yiyen, mescidimize<br />
yaklaşmasın. Çünkü insanların rahatsız olduğu şeylerden melekler<br />
de rahatsız olur.) [Taberani]<br />
(Sarmısak yiyin, onunla tedavi olun! Sarmısak yetmiş derde<br />
devadır. Eğer yanıma melek gelmeseydi, elbette ben de yerdim.)<br />
[Tirmizi, Hakim]<br />
Bir ülkeye gelenin, önce biraz çiğ soğan yemesi sıhhate iyidir.<br />
Soğan, mikroplara karşı koyma gücünü arttırır. Soğandan sonra kereviz<br />
yenirse kötü kokusunu giderir. Peygamber efendimiz de, insanları <strong>ve</strong> her<br />
27
www.dinimizislam.com<br />
zaman gelme ihtimali olan vahy meleğini rahatsız etmemek için çiğ<br />
soğan, sarmısak yemezdi. Pişmiş olarak yerdi. Peygamber efendimizin<br />
son yediği yemeğin içinde de pişmiş soğan var idi. Hadis-i şerifte,<br />
(Soğan <strong>ve</strong> sarmısakı pişmiş olarak yiyin) buyuruldu. Böylece kötü<br />
kokusu giderilmiş olur. (Mevahib)<br />
Resulullah efendimiz ne emrederse, onu yapmak, neyi yasaklarsa<br />
ondan kaçmak gerektiği, dine ait her sözünün vahy olduğu, Ona itaatin<br />
Allah’a itaat, Ona isyan edenin Allah’a isyan etmiş olduğu Kur'an-ı<br />
kerimde bildirilmektedir. (Haşr 7, Necm 4, Nisa 80)<br />
Peygamber efendimizin emrine uymak gerekmediğini bildiren yazar,<br />
aslında Kur'an-ı kerime inanmadığını açıklamış oluyor.<br />
Sual: Sarmısak yiyerek toplum içine çıkıyorlar. Çok rahatsız<br />
olunuyor. Böyle yapmaları uygun mudur?<br />
CEVAP<br />
Soğan, sarmısak yiyerek, sigara içerek, kötü koku ile başkalarını<br />
rahatsız etmek doğru değildir. Kötü kokudan melekler de rahatsız olur.<br />
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:<br />
(Ağzınızı temizleyin! Kiramen kâtibin melekleri için, ağızdaki<br />
yemek artıklarının kokusundan daha kötü bir şey yoktur.) [Deylemi]<br />
(Kur’an okuyorsunuz, ağzınızı misvakla temizleyin!) [Ebu Nuaym]<br />
(Gece namaz kılmak için kalkan kimse, ağzını misvakla<br />
temizlesin! Çünkü bir melek namazda Kur’an okuyanın ağzına<br />
yaklaşarak dinler.) [Deylemi]<br />
Madımak toplamak<br />
Sual: Bir kimsenin etrafı çevrili yerine girip, kendiliğinden yetişen<br />
yemlik, madımak <strong>ve</strong> benzeri otları toplamakta mahzur var mıdır?<br />
CEVAP<br />
Çevrili yerine izinsiz girilmez. Çünkü Tam İlmihal’de diyor ki:<br />
“Tarlada yetişen yabani otları biçmeden önce <strong>ve</strong> mülkünde bulunan<br />
kaynaktaki, nehirdeki suyu, bulunduğu yerde iken satmak bâtıldır.<br />
Kendiliğinden yetişen otu, yerden çıkan suyu kullanmak <strong>ve</strong> birinin<br />
ateşinde ısınmak, herkesin hakkı ise de, bu hakkından istifade için<br />
başkasının mülküne izinsiz girilemez.”<br />
Etrafı çevrili olmayan tarlalardaki, arazilerdeki otları toplamakta<br />
mahzur yoktur. Sitelerde, site yönetimi tarafından dikilen çiçekleri izinsiz<br />
koparmak, site yönetiminin diktiği mey<strong>ve</strong> ağaçlarındaki mey<strong>ve</strong>leri izinsiz<br />
yemek caiz olmaz.<br />
Sual: Sokakta giderken yere düşmüş mey<strong>ve</strong>ler oluyor. Bunları alıp<br />
28
www.dinimizislam.com<br />
yemek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Şehirde olsun, köyde olsun, ağaçtan sokağa düşmüş, ceviz gibi<br />
çürümeyen mey<strong>ve</strong>leri, sahibinin izin <strong>ve</strong>rmiş olduğu biliniyorsa, alıp yemek<br />
caiz olur. Dut gibi çürüyecek mey<strong>ve</strong> ise, sahibinin yasak ettiği<br />
bilinmedikçe alıp yenilebilir.<br />
Sual: Mezarlıktaki mey<strong>ve</strong>ler kimindir?<br />
CEVAP<br />
Mezarlık yapılmadan önce dikilmişse, dikene aittir. Sonra dikilmişse,<br />
diken kimse, mey<strong>ve</strong>yi sadaka <strong>ve</strong>rir. Sahipsiz ise, âdete göre kullanılır.<br />
Yani herkes yiyorsa, herkes yer. Yahut toplayıp caminin masraflarına<br />
<strong>ve</strong>riliyorsa, öyle yapılır.<br />
Kur’an-ı kerim <strong>ve</strong> balık<br />
Sual: Hadislere <strong>ve</strong> mezhebimizin hükmüne bakmadan, balık<br />
yemenin caiz olduğu Kur’andan anlaşılabilir mi?<br />
CEVAP<br />
Sadece Kur’ana bakarak anlamak imkânsızdır. Kur’an-ı kerimde<br />
mealen buyuruluyor ki:<br />
(Taze et yemeniz <strong>ve</strong> ziynet çıkarmanız için denizi emrinize <strong>ve</strong>ren<br />
Odur.) [Nahl 14]<br />
Hanefi mezhebine göre, taze etten kasıt, yenmeyen deniz hayvanları<br />
değil, sadece balık <strong>ve</strong> balık şeklinde olanlardır.<br />
Hangi hayvanların nasıl yeneceği de şöyle bildiriliyor:<br />
(Meyte, kan, domuz eti <strong>ve</strong> Allah'tan başkası adına kesilenler size<br />
haram kılındı. Henüz ölmeden kesmeniz hariç, boğulmuş, vurulmuş,<br />
düşmüş, boynuzlanmış <strong>ve</strong> canavar tarafından parçalanmış<br />
hayvanlar haramdır.) [Maide 3]<br />
Devamındaki âyette de, keserken Allah adının anılması, yani<br />
Besmele çekilmesi bildiriliyor.<br />
Meyte, boğazlanmadan, dine uygun kesilmeden ölen hayvandır,<br />
leştir. Bir hayvan ötekini öldürse, dine uygun boğazlanmadığı için<br />
yenmez. Âyete bakınca, balığın da boğazlanması gerektiği anlaşılıyor.<br />
Ama balıkları hiç kimse kesmiyor. Üstelik besmele çekmeden de<br />
tutulabiliyor. Âyetten anladığımıza uyarsak, balığı kesmeden <strong>ve</strong> Besmele<br />
çekmeden yemek caiz olmaz. Fakat Peygamber efendimiz açıklıyor,<br />
(Balıkları kesmek gerekmez), hatta (Besmele çekmek de gerekmez)<br />
buyuruyor.<br />
Balıkları dinamitle <strong>ve</strong>ya başka şeylerle öldürünce yine yenir. Hatta bir<br />
29
www.dinimizislam.com<br />
balık ötekini yese, her iki balık da yenir. Hâlbuki aslan bir geyiği<br />
parçalasa, o geyik yenmez. Peygamber efendimizin açıklaması olmadan<br />
bunları Kur'an-ı kerimden anlamak mümkün olmaz.<br />
Âyette, kanın da haram olduğu bildiriliyor. Dalak da kandır. Âyete<br />
bakarak dalak yemenin de haram olduğunu söyleyen cahiller olmuştur.<br />
Peygamber efendimiz, iki kanın helal olduğunu bildirmiştir. Bu iki kanın<br />
birisi dalak, öteki de ciğerdir.<br />
Peygamber efendimiz, (Denizin suyu temizdir, meytesi [bir sebeple<br />
öldürülmüş olanı] helaldir) <strong>ve</strong> (Kendiliğinden ölüp de, su üstüne çıkan<br />
balığı yeme, su çekilip de açıkta kalarak ölmüşse onu ye! Böyle bir<br />
sebeple denizde öleni de ye!) buyurdu.<br />
Su içinde kendiliğinden ölüp, karnı üst tarafta duran balık yenmez.<br />
Fakat ağ, saçma, ilaç, sarsıntı, dinamit <strong>ve</strong>ya herhangi bir maddeyle ölen<br />
her balık yenir. Suyun açılıp kurumasında, fazla sıcaktan <strong>ve</strong>ya fazla<br />
soğuktan dolayı ölen <strong>ve</strong>ya kuşlar tarafından öldürülen, su içinde bağlı<br />
tutulmakla ölen, buz arasında sıkışarak ölen balıklar yenir. Deniz içinde<br />
ölen <strong>ve</strong>ya sudan çıkarılmadan tokmakla vurulup öldürülen <strong>ve</strong>ya bıçakla<br />
başı kesilen balıklar yenir. Temiz olmayan suların içindeki balıkları<br />
yıkayıp yemek caizdir. Avlanan bir balığın içinden çıkan balık, sağlamsa<br />
yenir.<br />
Sual: Besmelesiz tutulan balık yenir mi?<br />
CEVAP<br />
Balık tutanın Müslüman olması <strong>ve</strong> Besmeleyle tutması şart değildir.<br />
Sual: İçini temizlemeden çiroz balığını kurutuyor, sardalyenin de<br />
salamurasını yapıyoruz. Böyle balıkları yemekte mahzur var mıdır?<br />
CEVAP<br />
İçini temizlemek gerekir. (Tahtavi)<br />
Sual: Suda ölen balığı yemekte bir mahzur var mıdır?<br />
CEVAP<br />
Balık kendiliğinden ölmüşse hastalıktan ölmüştür yenmez. Ama bir<br />
yere sıkışarak <strong>ve</strong>ya buz arasında kalarak <strong>ve</strong>ya elektirikle falan ölmüşse<br />
yenir.<br />
Sual: Oltayla balık tutmanın dinimizde hükmü nedir?<br />
CEVAP<br />
Oltayla balık tutmakta mahzur yoktur. Dinamitle falan da öldürmek<br />
caizdir. Bıçakla keserek öldürülse de yenir. Koyunları da bıçakla kesmek<br />
onlara eziyet olmaz.<br />
Sual: İçi ayıklanmadan yapılmış konser<strong>ve</strong>yi sonradan yerken içi<br />
ayıklanırsa yemek caiz mi?<br />
30
www.dinimizislam.com<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t caizdir. İçi temizlenmeden pişirilen balık yenmez. Fakat<br />
salamurasının içi temizlenerek yenir.<br />
Sual: Balık canlı iken başını kesip temizlemek caiz olur mu?<br />
CEVAP<br />
Ölmeden önce başını kesmek uygun değildir. Kesilirse de yemek<br />
caizdir.<br />
Sual: İlaçla öldürülen balığı yemek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
İnsana zarar <strong>ve</strong>rmezse caizdir.<br />
Havyar<br />
Sual: Balıktan çıkan havyar yenir mi?<br />
CEVAP<br />
Yenir. (Berika)<br />
Bira mayası<br />
Sual: Bakkallarda bira mayası adı altında satılan mayayı kullanmak<br />
caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Bira mayası denilen mayanın içinde alkol yoktur. Bira mayası<br />
diyorlar. Aslında hamur mayasıdır. Hamur mayalamak için kullanmakta<br />
mahzur yoktur. Arpalar ıslanınca filizlenir. Filizler koparılıp, arpalar da<br />
kurutularak un yapılır. Buna malt denir. Malt, sarı toz <strong>ve</strong>ya şerbet halinde,<br />
skorbut denilen kanama <strong>ve</strong>ya zâfiyette <strong>ve</strong> çocuk mamalarında kuv<strong>ve</strong>t<br />
<strong>ve</strong>rici <strong>ve</strong> hazım için kullanılır. İçinde alkol yoktur. Bunu da yiyip içmek<br />
günah değildir. (S.Ebediyye)<br />
Boza<br />
Sual: Boza içmek günah mı?<br />
CEVAP<br />
Taze boza içmek caizdir. Ekşiyerek alkol teşekkül ederse o zaman<br />
günah olur.<br />
Hayvan kesimi<br />
Sual: Her ülkede, etli yemek yemek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Ölçü şu: Müslümanların, müşrik olmayan Hıristiyanların <strong>ve</strong><br />
31
www.dinimizislam.com<br />
Yahudilerin kestikleri mısmıl hayvanların etleri yenir. Dinsizlerin,<br />
Budistlerin, Hinduların <strong>ve</strong> diğer bâtıl dinlere mensup kimselerin kestikleri<br />
hayvanın eti yenmez. Müşrik olmuş Hıristiyanların <strong>ve</strong> Yahudilerin kestiği<br />
etler de yenmez; ama müşrik mi diye de araştırmak gerekmez. Hıristiyan<br />
<strong>ve</strong>ya Yahudi olarak bilinen kimselerin kestikleri yenir. Müslümanım dediği<br />
halde, mürted olmuş kimselerin kestiği etler yenmez. Bunları da<br />
araştırmak gerekmediği için, kasaplarda <strong>ve</strong> marketlerde satılan etleri<br />
yemek caizdir, yani tenzihen mekruhtur.<br />
Mısmıl, sığır, davar gibi eti yenen hayvanlara denir.<br />
Sual: (Allah ismini söylememiş, ama zıddını da ifade etmemişse<br />
kitap ehlinin kestiği yenir. Mutlaka besmele çekmiş olması yahut kendi<br />
dillerinde Allah'ın ismini söylemiş olması şart değildir) deniyor.<br />
Besmelesiz kesilen hayvan leş olmaz m?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, leş olur. Bir âyet-i kerime meali:<br />
(Leş, akıcı kan, pis hınzır <strong>ve</strong> Allah’tan başkasının adıyla kesilmiş<br />
olan hayvanları yemek haramdır.) [Enam 145]<br />
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />
(Besmeleyle attığın okla avladığını ye, av köpeğini de<br />
besmeleyle salmışsan <strong>ve</strong> talimli köpekse, yersin. Köpek talimsizse<br />
yetişip kesersen yersin.) [Müslim]<br />
Besmele kasten terk edilirse leş olur. Unutulursa mahzuru olmaz.<br />
Şafii’de Besmelesiz kesileni yemek de caizdir. Maliki’de, Besmele<br />
unutulursa da yenmez. İki hadis-i şerif meali:<br />
(Hayvan keserken Besmele unutulursa yerken söylemek yeter.)<br />
[Beyheki]<br />
(Hayvanı keserken besmeleyle beraber tekbir de getirin.)<br />
[Bismillahi Allahü ekber deyin.] [Taberani]<br />
Müslümanın <strong>ve</strong>ya ehli kitap olan kâfirin, Allahü teâlânın ismini <strong>ve</strong>ya<br />
bir sıfatını, herhangi bir dille söyleyerek, kestiği yenir. Söylemezse,<br />
hayvan leş olur. (Hindiyye)<br />
Hıristiyanın kestiğini yemek<br />
Sual: Kur'an-ı kerimde Ehl-i kitabın kestiği hayvanın yeneceği<br />
bildiriliyor. Acaba bugünkü Hıristiyanlar da ehl-i kitap mıdır? Kestikleri<br />
hayvanlar yenir mi?<br />
CEVAP<br />
Bugünkü Hıristiyanların, dinlerinin esası teslistir. Yani, (İsa, tanrıdır<br />
<strong>ve</strong>ya tanrının oğludur, ebedi olan tek tanrı, onu çok seviyor. Onun<br />
her istediğini yaptığı, yarattığı için her şeyi ondan istiyoruz, ona <strong>ve</strong><br />
32
www.dinimizislam.com<br />
onu temsil eden putlarımıza, bu niyetle yalvarıyoruz. Tanrı <strong>ve</strong> oğul,<br />
çok sevilen kimse demektir) diyerek, böyle inananlara ehl-i kitap denir<br />
<strong>ve</strong> kestikleri yenir. Keserken, İsa <strong>ve</strong>ya üç tanrıdan biri derse, yenmez.<br />
Böyle inanır, fakat söylemezse, yine yenir.<br />
Resmin, heykelin sahibinde <strong>ve</strong> haçta üluhiyet sıfatı bulunduğuna<br />
inanarak, mesela, istediğini yaratır, hastaya şifa <strong>ve</strong>rir diyerek tazim<br />
etmek, küfür olur, şirk olur. Tazim etmesi ibadet, tapınmak olur.<br />
Hıristiyanlardan, (İsa Allah’ın oğlu, melekler de kızlarıdır) diyerek, kızerkek<br />
resimlerine <strong>ve</strong> heykellere hürmet edenler müşriktir. Barnabas <strong>ve</strong><br />
Aryüs mezhebinde olanları, böyle inanmadıkları için, müşrik değil, ehl-i<br />
kitaptır.<br />
Bir peygambere <strong>ve</strong> bunun, sonradan bozulmuş olan mukaddes<br />
kitabına inanan bir kâfir, bu peygamber tanrıdır <strong>ve</strong>ya oğludur dese <strong>ve</strong><br />
putlara yalvarırsa da, buna ehl-i kitap denir. Çünkü, ilah, rab, tanrı,<br />
baba gibi isimler, yardım eden, yaratılmaya sebep olan, çok sevilen<br />
manasına da kullanılır.<br />
Bu isimleri, Hazret-i İsa’ya, bu manalarla söyleyene müşrik denmez.<br />
Ona, üç tanrıdan biri <strong>ve</strong>ya tanrı denilmesi, hakiki bir söz değil, mecaz<br />
olur. İsa da, ebedidir. Her şeyi yoktan yaratır diyen Hıristiyanlar, ehl-i<br />
kitap değildir, kestikleri yenmez. Hazret-i İsa’yı sevdiklerinden dolayı,<br />
istediklerinin yaratılmasına sebep olmaları için putlara, heykellere<br />
yalvaran Hıristiyanlar ehl-i kitaptır. Ehl-i kitabın hepsi de kâfirdir.<br />
(Hindiyye)<br />
Dinsizin kestiği<br />
Sual: Dinsizlerin kestiği hayvan yenir mi?<br />
CEVAP<br />
Yenmez. Müslüman kasaptan alınan bir etin, nasıl kesildiği<br />
bilinmiyorsa, helal olmak ihtimali varsa, [yani, kesenler Müslüman <strong>ve</strong><br />
dinsiz karışıksa], yemek caiz olur. (Mizan-ül-kübra, Hadika, Berika,<br />
Mezahib-i erbea, Hayat-ül hayvan)<br />
Sual: Kesmeyip de, bir yerine bıçak saplayarak, alnına vurarak <strong>ve</strong>ya<br />
boğarak <strong>ve</strong>ya ilaçlayarak, elektrikleyerek öldürülen kara hayvanları yenir<br />
mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır, bu şekilde ölen hayvan leş olur. Bunları yemek haram olur.<br />
Sual: Kaçan sığırı, koyunu, tavuğu tüfekle, tabancayla vurunca<br />
yemek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Sığır, koyun, tavuk, av hayvanı olmadığı için tüfekle vurulunca ölürse<br />
33
www.dinimizislam.com<br />
yenmez. Onun için ölmeden önce kesilirse yenir.<br />
Sual: Hayvanı kesmeden şoklamanın dinen mahzuru var mı?<br />
CEVAP<br />
Şoklamak uygun değil ama kesilince haram olmaz. Canı varken, yani<br />
ölmeden önce kesilirse yenir. Şoklamanın yemek açısından mahzuru<br />
olmaz.<br />
Sual: Soluk borusu <strong>ve</strong> şah damarı kesilmese, başka damarı kesilip<br />
az miktarda kan aksa, bu hayvanın eti yenir mi?<br />
CEVAP<br />
Yenir.<br />
Sual: Kurbanlık koyuna taksi çarpıp kan akarak öldü. Eti yenir mi?<br />
CEVAP<br />
Yenmez. Ölmeden önce kesilse idi yenirdi.<br />
Sual: Kurşun attığım keklik, yaralanıp önüme düştü. Bıçak olmadığı<br />
için, kellesini kopardım. Yemek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Kurşunla kan çıktıysa caiz olur.<br />
Sual: İsviçre’de hayvanı bayıltıp kesiyorlarmış. Yemek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Haram olarak ensesinden kesilen hayvanı yemek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Kadınlar hayvan kesebilir mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, kadınlar da hayvan kesebilir, mahzuru yoktur. Genelde hayvan<br />
kesimi güç kuv<strong>ve</strong>t istediği için kadınlar büyük baş hayvan kesemezler.<br />
Tavuk, kaz gibi hayvanlarıysa rahatça kesebilirler.<br />
İngiltere’de et yemek<br />
Sual: İngiltere’de kasaptan et alıp yemek caiz olur mu?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, kimin kestiğini nasıl kestiği bilinmeyince kasaptan et alıp<br />
yemek caiz olur.<br />
Kendi dilleriyle de olsa Allah’ın adıyla kesiyorlarsa yemek caiz olur.<br />
Yahudiler Allah’ın adıyla kesiyorlar. Yahudi’nin kestiği yenir.<br />
Hıristiyanların nasıl kestiği bilinmiyorsa, bilinmediği için yine yenir. Şafii<br />
mezhebinde hayvanı keserken Besmele çekmek şart olmadığı için,<br />
<strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>seli kimselerin, et yerken Şafii mezhebini taklit ederek yemeleri<br />
daha uygun olur.<br />
34
www.dinimizislam.com<br />
Allah’ın adıyla kesmek<br />
Sual: Falanca zat beldemize geldi diye, ona saygı <strong>ve</strong>ya şükür için,<br />
Besmeleyle kesilen hayvanın eti yenir mi?<br />
CEVAP<br />
Yolcusu <strong>ve</strong>ya sevdiği, saydığı kimse gelince, sevinç <strong>ve</strong>ya o insan için<br />
saygı hayvanı <strong>ve</strong>ya şükür hayvanı kesmek caiz değildir. Yolcu gelmeden<br />
<strong>ve</strong>ya gelince adak edilir <strong>ve</strong> adak olarak, yani Allahü teâlâ için kesilir <strong>ve</strong><br />
etleri fakirlere yedirilir. Zenginler yiyemez. (S. Ebediyye)<br />
Hayvan, Allah’ın adıyla kesildiği için eti haram olmaz. Fakirlere<br />
yedirmek gayesiyle de olsa, gelen kimsenin ismi söylenerek <strong>ve</strong>ya İsa<br />
aleyhisselam adıyla, Muhammed aleyhisselam adıyla denilerek kesilirse,<br />
böyle hayvanın eti yenmez; çünkü Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor<br />
ki:<br />
(Allah’tan başkasının adıyla kesilmiş olan hayvanın etini yemek<br />
haramdır.) [Enam 145]<br />
Birinci örnekte, hayvan Allah adıyla kesiliyor; fakat niyet bozuktur,<br />
gelen zata saygı için kesiliyor. İkinci örnekteyse, niyet düzgün olsa bile,<br />
Allahın ismiyle değil de, başkalarının ismiyle kesildiği için, o et yenmez.<br />
Hayvan sakatatları<br />
Sual: İşkembe, karaciğer, dalak gibi, hayvanların sakatatlarının<br />
yenmesinde bir mahzur var mıdır?<br />
CEVAP<br />
Üçünü de yemek caizdir. Kur’an-ı kerimde kan haram edildiği için,<br />
aklını ölçü alan bazı kimseler <strong>ve</strong> bazı müsteşrikler, (Dalak kandır, ciğer<br />
kandır, öyleyse yemek haramdır) diyorlar. Kur'an-ı kerimde mealen<br />
(Meyte <strong>ve</strong> kan size haram kılındı) buyuruluyor. (Maide 3)<br />
Meyte, kendiliğinden ölen, leş olan hayvandır. Bir müsteşrik, bu<br />
âyete bakarak kendi kendine ölen balığın haram olduğunu söyler.<br />
Müsteşrike göre sadece delil Kur'andır. Halbuki Allahü teâlâ mealen (Bir<br />
işte anlaşamazsanız, bu işin hükmünü öğrenmek için Kur'ana <strong>ve</strong><br />
sünnete bakın!) buyuruyor. Kur'an-ı kerime bakınca müsteşrik balığın<br />
yenmeyeceğini anlar.<br />
Dalak kandır. Müsteşrik, âyete bakınca bunun da haram olduğunu<br />
anlar. Fakat sünnete bakılınca balık <strong>ve</strong> dalağın helal olduğu görülür.<br />
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:<br />
(Size iki meyte <strong>ve</strong> iki kan helal kılındı. İki meyte balık <strong>ve</strong> çekirge,<br />
iki kan da karaciğer <strong>ve</strong> dalaktır.) [İbni Mace]<br />
35
www.dinimizislam.com<br />
Peygamber efendimiz Meyteyi açıklamasaydı, hiçbir Müslüman balık<br />
yiyemezdi.<br />
Uykuluk<br />
Sual: Kasaplarda uykuluk diye bir şey satılıyor. Bunu yemek caiz<br />
midir?<br />
CEVAP<br />
İnsanlar uykuluğu farklı biliyorlar. Uykuluk olmayana da uykuluk<br />
dedikleri görülüyor. Ölçü şu: Adı önemli değil, önemli olan bez olup<br />
olmamasıdır. Bez olanlar yenmez.<br />
Kokoreç<br />
Sual: Kokoreç yemek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Kokoreç yenir. İçine koç yumurtası da konuyor diyorlar. Konuyorsa<br />
yenmez.<br />
Tavuk yemek<br />
Sual: Tavuk yemlerine kan karıştırıldığı söyleniyor. Bu yemi yiyen<br />
tavukları yemek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Dinimizde görmeden kesin hüküm <strong>ve</strong>rmek caiz olmaz. Görerek <strong>ve</strong>ya<br />
adil bir Müslümanın söylemesiyle anlaşılır. Fakat sorup araştırmak<br />
gerekmez. Bir kısmına hile yapıldığı görülünce, diğer hepsine de hile<br />
yapıldığı kesin olarak söylenemez. Bir tavuğun necaset yediği kesin<br />
olarak bilinince, o tavuk üç gün ayrı bir yere konur. Bu üç gün zarfında<br />
tavuğun içindeki necaset kimyevi değişikliğe uğrar. Üç gün sonra o<br />
tavuğu yemek helal olur.<br />
Şarap da sirke olunca temiz olur. Domuz yağı dâhil, necasetli yağlar,<br />
sabun yapılınca temiz olur. Bütün kimyevi değişmeler böyledir. (Redd-ülmuhtar,<br />
S. Ebediyye)<br />
Sual: Tüylerinin kolay yolunması için kesilen tavuklar sıcak suya<br />
bırakılıyor. Böyle tavukları yemek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Yarılmadan, kaynar suya konursa necis olur. Yenmesi haram olur.<br />
Eğer, karnı yarılıp içi yıkanıp temizlendikten sonra, kaynar suya konursa,<br />
tüylerine necaset bulaşmamışsa, yenmesi helal olur. (Ebüssüud Efendi<br />
Fetvası)<br />
Kaynamayan sıcak suda bırakılan içi boşaltılmamış tavuğun, yalnız<br />
derisi necis olur, böyle bir tavuğun içini boşalttıktan sonra, üç defa soğuk<br />
36
www.dinimizislam.com<br />
suyla yıkanınca her yeri temiz olur. İşkembe de böyle 3 defa yıkanınca<br />
temiz olur. (Redd-ül-muhtar)<br />
Nasıl kesildiği, nasıl haşlandığı, necis olduğu kesin olarak bilinmezse<br />
yenmesi günah olmaz. (Eşbah)<br />
Sual: Duyduğuma göre, bazı kesim yerlerinde, bıçaklara besmele<br />
yazdırmışlar onlarla kesiyorlarmış. Bazı yerlerde de, makineye besmele<br />
yazmışlar. Bazı yerlerde de sabah bir kere besmele çekmek yeter<br />
deniyormuş. Böyle kesilen tavuk <strong>ve</strong> diğer hayvanlar yenir mi?<br />
CEVAP<br />
Bütün din kitaplarında her hayvan için ayrı besmele çekilmesinin<br />
gerektiği bildiriliyor.<br />
Evcil hayvanla yabani hayvanların kesimi farklıdır.<br />
Avcı, tavşana, kekliğe silah atarken, ava tazıyı [av köpeğini]<br />
salarken, kekliğe, bıldırcına şahini gönderirken besmele çekmekle o<br />
hayvan dine uygun kesilmiş sayılır. Ama bir tavuğa besmeleyle kurşun<br />
atılsa o hayvan yenmez; çünkü tavuğu tutup kesme imkânı vardır.<br />
Büyük çiftliklerde binlerce tavuk aynı anda kesilecekse, her tavuk<br />
kesim yerine konunca besmele çekmek gerekir. Sonra makinenin<br />
düğmesine basarken de bir besmele çekilse kifayet eder. Çünkü her biri<br />
besmeleyle konulmuştur.<br />
Sual: Burada tavukları ağızlarına bıçak sokarak beyinlerini<br />
parçalayıp öldürüyorlar. Böyle kesilen tavukları yemek caiz olur mu?<br />
CEVAP<br />
Bahsettiğiniz şekilde kesilen tavukları Müslümanların yemesi caiz<br />
olmaz. (Tahtavi)<br />
Sual: Tahlil için kan alırken ölen tavuğu yemek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır.<br />
Sual: Leş olarak ölmüş tavuktan çıkan yumurta yenir mi?<br />
CEVAP<br />
Yenir.<br />
Yiyeceklerdeki kurt<br />
Sual: Bazıları, kirazın içindeki kurdun, kendiliğinden meydana<br />
geldiğini, bunun için kurtlu kiraz yemekte mahzur olmadığını söylüyorlar.<br />
Kurtlu kiraz yemek uygun mu?<br />
CEVAP<br />
Kirazdaki kurt, "Kiraz sineği" denilen bir sineğin kiraz içine koyduğu<br />
yumurtalardan hasıl olur. Kurtlu kiraz yenmez. Kiraz alınca 3-5 tanesinin<br />
37
www.dinimizislam.com<br />
içi açılır. Kurt yoksa diğerlerini açmadan yemek caiz olur. Eğer bir tane<br />
bile kurt görülse, hepsinin içine bakmak gerekir. (Berika)<br />
Kurtlu gıda yenmez<br />
Sual: Un, irmik, mercimek, fasulye, nohut gibi gıdalar kurtlanınca<br />
yemek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Kurtlanmış gıdalar yenmez. Un gibi olanlar elenince, fasulye gibi<br />
olanlar da temizlenince, yenmesi caiz olur.<br />
Sual: Kaz düşen kuyudan, 6 aydır su çekilmiş. Şimdi temiz oldu mu?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Koyun sağılırken kığ düşüyor. Bu sütü kullanmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Zaruret olduğu için, hemen alınırsa caiz olur.<br />
Kurtlu elma yemek<br />
Sual: Kurtlu elmanın, kurdun yediği yerini atıp o elmayı yemek<br />
günah mıdır?<br />
CEVAP<br />
Hayır, hiçbir mahzuru olmaz.<br />
Sual: Bir incirde kurt görülüyor. Bütün hoşafı dökmek mi lazımdır?<br />
CEVAP<br />
Görülen yenilmez.<br />
Sual: Koca bir kazan hoşafta 3-5 kurt görülse dökmek gerekir mi?<br />
CEVAP<br />
Gerekmez.<br />
Sual: Yeşil küflü küp peynirlerini yemek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Yumurtadan çıkan az kanı atıp yumurtayı yemek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Kımız, kefir <strong>ve</strong> kombu çayı<br />
Sual: İnek sütü, kefir mayası ile mayalanıyor <strong>ve</strong> bu esnada alkol az<br />
da olsa teşekkül ediyor. Buna kefir deniyor. Bir de Kombucha mantarı’nın<br />
üremesi ile elde edilen <strong>ve</strong> az da olsa içinde alkol bulunan kombu çayı<br />
vardır. Kefir de, kombu çayı da birçok hastalıklara iyi geldiği söyleniyor.<br />
İlaç olarak kullanmakta mahzur var mıdır?<br />
38
www.dinimizislam.com<br />
CEVAP<br />
Bugün kefir <strong>ve</strong> kombu çayının yerini tutan ilaç çoktur. Bunları<br />
kullanmaya zaruret de yoktur. Eğer, salih bir doktor, (Kefir <strong>ve</strong>ya kombu<br />
çayı şu hastalığa iyi gelir. Bu hastalık için mubah başka ilaç yoktur)<br />
derse, o zaman bunları kullanmak caiz olur.<br />
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />
(İhtimar [mayalanarak alkol teşekkül] etmiş her içki haramdır.)<br />
[Ebu Davud]<br />
Bu hadis-i şerifin fıkıh kitaplarında nasıl açıklandığına bakalım:<br />
Bal, incir, arpa, buğday, mısır, darı, erik, kayısı, elma <strong>ve</strong><br />
benzerlerinden biri soğuk suda durup ısıtılmasa da, alkol teşekkül ederek<br />
bira gibi olur. Bira, tadı acı <strong>ve</strong> keskin olduğu [alkol bulunduğu] için azı da<br />
çoğu da, her ne maksatla içilirse içilsin, imam-ı Muhammede göre<br />
haramdır, fetva da böyledir. Diğer üç mezhepte de haramdır. Yapıları,<br />
bileşimleri aynıdır demek değildir. Çünkü Muhammed aleyhisselam,<br />
maddelerin hakikatlerini, fen bilgilerini öğretmek için değil, bunların<br />
hükümlerini bildirmek için gönderilmiştir. Kısrak, inek sütleri, mayalanıp,<br />
tadı keskin olunca, bira gibi alkollü olur. Kısrak sütünden yapılana Kımız,<br />
inek sütünden yapılana Kefir denir. İçilmesi haramdır. (S. Ebediyye)<br />
Portakal <strong>ve</strong> diğer mey<strong>ve</strong>lerdeki alkol oranı kefirdekinden çok diyerek<br />
kefir içmeyi caiz görmek yanlıştır. Çünkü dinimizde alkolün azlığı çokluğu<br />
önemli değildir. Bir damla şarap da haramdır. Ama dinimiz, içinde alkol<br />
bulunsa da, sirke içmeyi <strong>ve</strong> mey<strong>ve</strong> yemeyi, haram kılmamıştır. Ama alkol<br />
teşekkül eden içeceklerin damlasını haram etmiştir. Demek ki, kımızda,<br />
birada, kefirde, bir damla alkol olsa da haramdır. Fakat hamurda,<br />
mey<strong>ve</strong>de <strong>ve</strong> sirkede 10 damla alkol olsa haram değildir. Çünkü birinde<br />
alkol tabii olarak bulunuyor, ötekinin alkolleşmesine biz sebep oluyoruz.<br />
Yoğurt <strong>ve</strong> kefir<br />
Sual: Sütten yoğurt olunca haram olmuyor da, aynı sütten kefir<br />
olunca niye haram oluyor?<br />
CEVAP<br />
Akıl <strong>ve</strong> mantıkla din olmaz. (Üzümden pekmez, sirke olunca<br />
haram olmuyor da, şarap olunca niye haram oluyor) demeye benzer<br />
ki, caiz değildir. Mantıkla, kıyasla din olmaz. O zaman, insan sayısı kadar<br />
din ortaya çıkar.<br />
Az alkole fetva <strong>ve</strong>rmek<br />
Sual: Gazetelerde şöyle bir fetva yayınlandı:<br />
39
www.dinimizislam.com<br />
(Sarhoşluk <strong>ve</strong>recek derecede alkol bulunmayan içeceklerin içilmesi<br />
caiz, sarhoş edecek derecede alkol bulunan içeceklerin içilmesi ise<br />
haramdır. Sarhoş etmediği için kefirin içilmesi caizdir.)<br />
Peki bir iki bardak bira da insanı sarhoş etmiyor. Bira da mı caizdir?<br />
CEVAP<br />
Duyulan her şeye inanmamak gerekir. Yukarıdaki ifadeleri bir ilim<br />
adamı söyleyemez. Çünkü din kitaplarında bildirilen hadis-i şeriflerde<br />
alkolün zerresi de haramdır. Ayrıca çoğu sarhoş eden içeceklerin azı da<br />
haramdır. Üç hadis-i şerif meali şöyledir:<br />
(Çoğu sarhoş eden şeyin, azını da içmek haramdır.) [Nesai,<br />
Tirmizi]<br />
(İhtimar [mayalanarak alkol teşekkül] etmiş her içki haramdır.)<br />
[Ebu Davud]<br />
(Bir zaman gelecek, içkinin adı değiştirilecek <strong>ve</strong> helal<br />
sayılacaktır.) [İ. Ahmed]<br />
Bu hadis-i şeriflerin fıkıh kitaplarında nasıl açıklandığına bakalım:<br />
Bal, incir, arpa, buğday, mısır, darı, erik, kayısı, elma <strong>ve</strong><br />
benzerlerinden biri soğuk suda durup ısıtılmasa da, alkol teşekkül ederek<br />
bira gibi olur. Bira, tadı acı <strong>ve</strong> keskin olduğu [alkol bulunduğu] için azı da<br />
çoğu da, her ne maksatla içilirse içilsin, imam-ı Muhammede göre<br />
haramdır, fetva da böyledir. Diğer üç mezhepte de haramdır. Çünkü,<br />
Peygamberimiz, (Çoğu sarhoş eden içkinin, azını içmek de haramdır)<br />
buyurdu. Bu hadis-i şerif, hepsinin haram olduğunu bildirmektedir.<br />
Yapıları, bileşimleri aynıdır demek değildir. Çünkü Muhammed<br />
aleyhisselam, maddelerin hakikatlerini, fen bilgilerini öğretmek için değil,<br />
bunların hükümlerini bildirmek için gönderilmiştir. Kısrak, inek sütleri,<br />
mayalanıp, tadı keskin olunca, bira gibi haram olur. Kısrak sütünden<br />
yapılana Kımız, inek sütünden yapılana Kefir denir. (S. Ebediyye)<br />
Kefir bira gibidir, zaruretsiz içilmez. Bugün kefirin yerini tutan ilaçlar<br />
vardır. Bunları kullanmaya zaruret yoktur. Eğer, salih bir doktor, (Kefir, şu<br />
hastalığa iyi gelir. Bu hastalık için mubah başka ilaç yoktur) derse, o<br />
zaman kefir kullanmak caiz olur.<br />
Bazı cahiller, portakal <strong>ve</strong> diğer mey<strong>ve</strong>lerdeki alkol oranı<br />
kefirdekinden çok diyerek kefir içmeyi caiz görüyorlar. Dinimiz, alkol de<br />
bulunsa mey<strong>ve</strong> yemeyi haram kılmamıştır.<br />
Nakli bırakıp aklı ölçü alınca, yukarıdaki mantıkla, zararı az diye bir<br />
çayına oyun oynamaya yani kumara da fetva <strong>ve</strong>rebilirler, bir dilim domuz<br />
eti yemenin mahzuru olmaz diyerek de fetva <strong>ve</strong>rebilirler. Aklı değil, nakli<br />
ölçü almalıdır.<br />
40
www.dinimizislam.com<br />
Yemeklere alkol katmak<br />
Sual: Aşağıdaki yazıda doğruluk payı var mıdır?<br />
(Alkol <strong>ve</strong> alkollü içkiler, keyif <strong>ve</strong>rici, uyuşturucu olarak içildikleri<br />
takdirde haramdır. Bunlar kaynatılır, pişirilen yemeklere katılır <strong>ve</strong> içki<br />
olmaktan çıkarılırlarsa normal gıdaya döner, haram listesinden çıkarlar.<br />
Hazret-i Ömer, kaynatılmış şarabı içmiş, içmek istemeyen Ubade b.<br />
Samit adlı sahabiye şöyle çıkışmıştır: 'Ey ahmak! O kaynadı, şaraplığı<br />
kalmadı. Sen, sirkeyi içmiyor musun? O da bu sudan...”<br />
O halde, alkolün pişmekte olan yemeklere, lezzet <strong>ve</strong>rici olarak<br />
katılmasının (et <strong>ve</strong> balığa bir miktar şarap ekleyerek pişirmek gibi) dinen<br />
hiçbir sakıncası yoktur.) [bkz. Ebu Zehra 299]<br />
CEVAP<br />
Zerre kadar doğruluk payı yoktur. Üstelik Hazret-i Ömer’e de iftiradır.<br />
Ebu Zehra mezhepsiz bir yazardır. Şarap, sirke mayası ile mayalanır,<br />
alkol sirkeye dönüşür. Kimyasal değişmeye uğradığı için sirke içmek<br />
günah değildir. Yemeğe konan şarap sirkeye dönüşmez. Mezhepsiz<br />
yazar dinimizi sulandırmaya çalışmaktadır.<br />
Sual: Şaraptaki alkol yemek piştiği için yok oluyor <strong>ve</strong> yemek yedikten<br />
sonra insana kötü tesirde bulunmuyor. Bu durumda neden caiz olmuyor?<br />
CEVAP<br />
Bir damla alkol içilse de haramdır. Ölçü, zarar <strong>ve</strong>rmesi <strong>ve</strong>ya zarar<br />
<strong>ve</strong>rmemesi değildir. Besmelesiz kesilen kuzu eti yenmez, leş olur, haram<br />
olur. Bir damla kan <strong>ve</strong>ya bir damla idrar içmek insana zarar <strong>ve</strong>rmez, ama<br />
haramdır. Dinin emrinde bir sebep aranmaz, sadece o emre uyulur.<br />
Sual: Eti ispirto alevine tutarak pişirmek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Esansı, alkolde eritilen çayı, yıkayıp içmekte mahzur var mı?<br />
CEVAP<br />
Mahzur yoktur.<br />
Sual: Alkol <strong>ve</strong>rilen döğüş horozu, yara alınca kesiliyor. Eti yenir mi?<br />
CEVAP<br />
Necaset yemiş tavuk gibidir. Alkol yeni <strong>ve</strong>rilmişse yenmez. Üç gün<br />
önce <strong>ve</strong>rilmişse yenir.<br />
Sual: İthal tütünler alkolle yıkanıyormuş. Böyle sigarayı içmek caiz<br />
midir?<br />
CEVAP<br />
Kesin bilinmedikçe, zanla hareket edilmez, yani alkollü denmez. Eğer<br />
alkolle yıkandığı kesin biliniyorsa, o zaman içmek caiz olmaz.<br />
41
www.dinimizislam.com<br />
Sual: Alkolsüz bira içmek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Temiz idrar demeye benzer. (Alkol yoksa bira denmez. Alkolsüz arpa<br />
suyu denebilir.)<br />
Sual: Taze sirkede alkol oluyor. Böyle taze sirke yemek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Pastörize edilmiş üzüm suyunda alkol olabilir mi, içilmesi<br />
uygun mudur?<br />
CEVAP<br />
Usulüne uygun pastörize edilen üzüm suyunda alkol olmaz,<br />
içilmesinde mahzur yoktur.<br />
Pastörize işi usulüne uygun yapılmazsa, bozulup şaraplaşabilir.<br />
Şaraplaşan üzüm suyu köpürür, tadı <strong>ve</strong> kokusu değişir. Üzüm suyuna hiç<br />
benzemez. Zaten içerken anlaşılır, şaraplaşmış üzüm suyu içilmez.<br />
Mey<strong>ve</strong>lerde alkol<br />
Sual: Portakal, limon gibi mey<strong>ve</strong>lerin kabuğunda <strong>ve</strong> çürümeye<br />
başlayan mey<strong>ve</strong>lerde alkol oluyor. Bu halde limonu kabuğuyla çaya<br />
koymak <strong>ve</strong>ya portakal kabuğundan reçel yapmak caiz olur mu?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, caiz olur. Alkol teşekkül etmeyen olgun bir mey<strong>ve</strong> yoktur.<br />
Mey<strong>ve</strong>lere, ekmeğe dinimiz izin <strong>ve</strong>rmiştir. Dinin yasak ettiği alkol ise,<br />
içilmez.<br />
Yemeğe konan şarap<br />
Sual: (Yemeğe konan şarap, yemek pişerken kimyasal değişikliğe<br />
uğradığı için mahzuru olmaz) diyorlar. Bir de, (Elbisemize şarap dökülse<br />
kuruyunca uçup gider) diyorlar. Bunlar doğru mudur?<br />
CEVAP<br />
Doğru değildir. Yemeğe konan şarap kimyasal değişikliğe uğramaz.<br />
Şarabın su kısmı kuruyunca uçar, ama necis kısmı kalır. Elbisemize bir<br />
bardak idrar dökülse, kuruyunca su kısmı uçup giderse de necis kısmı<br />
kalır. Yemeğe konan şarabın <strong>ve</strong>ya idrarın da necisliği devam eder.<br />
Alkolün damlası necistir<br />
Sual: Bir hoca, (Bir yemeğin <strong>ve</strong>ya içeceğin içine bir kaşık şarap<br />
konsa, onu içmek haram olmaz, çünkü o yemekten <strong>ve</strong>ya o içecekten ne<br />
kadar çok yenilip içilse de, insan sarhoş olmaz. Bunun için mey<strong>ve</strong> suyuna<br />
<strong>ve</strong>ya gazoza konan az miktar alkol haram değildir) diyor. Alkol, idrar gibi<br />
necis değil mi? Yemeğin <strong>ve</strong>ya içeceğin içine bir kaşık idrar konsa o<br />
yemek necis olmaz mı?<br />
42
www.dinimizislam.com<br />
CEVAP<br />
Elbette necis olur. Yalnız o hoca değil, mezhebi olmadığını iftiharla<br />
söyleyen Ebu Zehra da, (Alkollü içkiler kaynatılır, pişirilen yemeklere<br />
katılır <strong>ve</strong> içki olmaktan çıkarılırlarsa normal gıdaya döner, haram<br />
listesinden çıkarlar. Alkolün pişmekte olan yemeklere, lezzet <strong>ve</strong>rici olarak<br />
katılmasının, et <strong>ve</strong> balığa bir miktar şarap ekleyerek pişirmenin dinen<br />
hiçbir sakıncası yoktur) diyor.<br />
Böyle indî görüşlerini din gibi anlatan hocalar çoğalıyor. O hoca, kim<br />
ise, bu onun indî yorumudur, yani şahsi görüşüdür. Dinde delil olmaz.<br />
Çünkü içinde % 10 civarında alkol bulunan şarabın bile damlası necistir.<br />
Şarap, sirke mayasıyla mayalanır, alkol sirkeye dönüşür. Kimyasal<br />
değişmeye uğradığı için sirke içmek günah değildir. Yemeğe konan şarap<br />
ise asla sirkeye dönüşmez. Böyle yanlış fikirlerle dinimizi sulandırmaya<br />
çalışıyorlar. S. Ebediyye’de deniyor ki:<br />
İspirtosu [etil alkolü] az olan şarap da haramdır. Sarhoş etmese de,<br />
damlasını içmek haramdır, helâl diyen kâfir olur. Şarap, idrar gibi kaba<br />
necasettir. Çamur yapmak, hayvana içirmek, lavman yapmak, buruna<br />
çekmek sözbirliği ile haramdır. Şarap köpüklendikten sonra, kaynatılıp<br />
üçte ikisi gitse de geride kalanı <strong>ve</strong> imbiklenerek elde edilen ispirtonun,<br />
rakının şarap gibi, galiz necaset olduğu sözbirliğiyle bildirilmiştir. Bunların<br />
damlasını da içmenin haram olduğu, Behcet-ül-fetava’da yazılıdır.<br />
Büyük fıkıh âlimi İbni Âbidin buyuruyor ki: (Arak-ı hamrın [etil alkolün],<br />
şarap gibi kaba necaset olduğu <strong>ve</strong> sarhoş edecek kadar içene had<br />
vurulması sözbirliğiyle bildirildi. Damlasını içene de had vurulur diyen<br />
âlimler çoktur.) [3/163 <strong>ve</strong> 5/289]<br />
Alkollü içkilerin hepsinde ispirto vardır, şaraplı su gibi kaba necis <strong>ve</strong><br />
haramdır. Bir hadis-i şerif meali:<br />
(İhtimar [mayalanarak alkol teşekkül] etmiş her içki haramdır.)<br />
[Ebu Davud]<br />
Bu hadis-i şerif, fıkıh kitaplarında şöyle açıklanıyor: Bal, incir, arpa,<br />
buğday, mısır, darı, erik, kayısı, elma <strong>ve</strong> benzerlerinden biri soğuk suda<br />
durup ısıtılmasa da, alkol teşekkül ederek bira gibi olur. Bira, tadı acı <strong>ve</strong><br />
keskin olduğu [alkol bulunduğu] için azı da çoğu da, İmam-ı<br />
Muhammed’e göre haramdır, fetva da böyledir. Diğer üç mezhepte de<br />
haramdır. (S. Ebediyye)<br />
İskilipli M. Atıf hoca buyuruyor ki:<br />
Hamrın [alkolün] haram olması, zatından dolayıdır, yoksa sarhoş<br />
ettiğinden dolayı değildir. Alkolün damlası da, zerresi de haramdır. İdrar,<br />
kan gibi şer’an kaba necasettir, murdardır. Damlası, zerresi de necistir.<br />
43
www.dinimizislam.com<br />
(Men’i müskirât)<br />
Kendi görüşlerini esas alan kimseler değil, muteber dinî kitaplar esas<br />
alınmalıdır.<br />
Yoğurt ekşirse<br />
Sual: Çok ekşimiş yoğurdu yemek caiz midir? Yoğurt ekşiyince alkol<br />
teşekkül eder mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır, yoğurt ekşise de alkol teşekkül etmez. Ekşi yoğurt yemenin<br />
mahzuru olmaz, hattâ sağlık açısından daha iyidir.<br />
Yeme içme adabı<br />
Sual: Yeme içme adabı hakkında bilgi <strong>ve</strong>rir misiniz?<br />
CEVAP<br />
Maddeler halinde bildirelim:<br />
Yemeğe başlarken niyet:<br />
Yemeğe başlarken, Allahü teâlâya ibadet etmek, Allahü teâlânın<br />
kullarına faydalı olmak, Allahü teâlânın dinini, ebedi saadet <strong>ve</strong> huzur<br />
yolunu bütün insanlara yaymak için kuv<strong>ve</strong>t elde etmeye niyet etmelidir.<br />
Yiyip içmenin farzları:<br />
1- Yediği zaman, doymayı <strong>ve</strong> içtiği zaman kanmayı, Allahü teâlâdan<br />
bilmek.<br />
2- <strong>Helal</strong>inden yiyip içmek.<br />
3- O yemekten kuv<strong>ve</strong>ti geçinceye dek, Allahü teâlâya kulluk etmek.<br />
4- Eline geçene kanaat etmek.<br />
Sünnetleri:<br />
1- Yemeye <strong>ve</strong> içmeye başlarken, Besmele okumak, [Herkese<br />
hatırlatmak için Besmele, yüksek sesle söylenebilir.]<br />
2- Yemeğin sonunda (Elhamdülillah) demek,<br />
3- Yemekten önce <strong>ve</strong> yemekten sonra el yıkamak, [Yemekten ev<strong>ve</strong>l<br />
el yıkarken, önce gençler, yemekten sonra, önce yaşlılar yıkar.]<br />
4- Sağ elle yiyip içmek.<br />
5- Tabağın kenarından, kendi önünden yemek,<br />
6- Sağ ayağı dikip, sol ayak üstüne oturmak, [Otururken bir şeye<br />
dayanmak <strong>ve</strong> başı açık yemek caizdir.]<br />
7- Yemeğe tuzla başlamak <strong>ve</strong> yemeği tuzla bitirmek, [Tuzla başlayıp<br />
bitirmek şifadır. İlk <strong>ve</strong> son lokma ekmekle yapılır <strong>ve</strong> ekmekteki tuza niyet<br />
edilirse, bu sünnet yerine getirilmiş olur.]<br />
8- Elle yenebilenleri, üç parmakla yemek.<br />
44
www.dinimizislam.com<br />
9- Ekmekle karpuz yerken, ekmeği sağ eliyle alıp, sonra karpuzu sol<br />
eliyle yemek.<br />
10- Kapta kalanı sıyırıp, yemek, [Hoşaf, ayran gibi şey artığına su<br />
koyup, çalkalayıp içmek çok sevabdır. Sonra yemek şartıyla, tabakta,<br />
bardakta artık bırakmak caizdir. Resulullah efendimiz, müminin artığını<br />
yemesini se<strong>ve</strong>rdi.]<br />
11- Elini yıkamadan <strong>ve</strong>ya bezle silmeden önce, parmaklarındaki<br />
yemek artıklarını yalamak.<br />
12- Yemekten sonra dişleri misvakla <strong>ve</strong>ya kürdanla temizlemek.<br />
Dişler arasından kürdanla çıkarılan şeyleri yutmamalıdır. [Bu temizliği<br />
musluk başında yapıp, diş arasından çıkan kırıntıları, lavaboya atmalı,<br />
sofrada bulunanları iğrendirmemelidir.]<br />
Müstehabları:<br />
1- Sofrayı yere kurmak,<br />
2- Elbisesi temiz olarak sofraya oturmak,<br />
3- Arpa ekmeği yemek,<br />
4- Ekmeği elle parçalamak. Ekmek bıçakla kesilebilirse de, bıçakla<br />
lokma haline getirilmez. Yemeği başkası için, bir yaşlı için hazırlayan,<br />
onun yiyebileceği şekilde lokma haline getirebilir. Pişmiş eti bıçakla<br />
kesmemelidir,<br />
5- Ekmek ufaklarını zayi etmemek,<br />
6- Sirke yemek,<br />
7- Lokmayı küçük almak,<br />
8- Lokmayı iyice çiğnemek.<br />
Mekruhları:<br />
1- Sol eliyle yiyip içmek,<br />
2- Yiyeceği yemeği koklamak,<br />
3- Besmeleyi terk etmek. [Yemek arasında da olsa hatırlayınca<br />
Besmele çekmelidir.]<br />
4- Yerken hiç konuşmamak, [Ateşe tapanların âdetidir. Neşeli şeyler<br />
konuşmalıdır.]<br />
5- Tuzluğu, tabağı ekmek üstüne koymak, elini, bıçağı ekmeğe<br />
silmek, [Bu ekmek yenirse, mekruh olmaz.]<br />
6- Küflü ekmek, kokmuş yemek <strong>ve</strong> su mekruhtur.<br />
<strong>Haramlar</strong>ı:<br />
1- Doyduğu halde yemeğe devam etmek, [Misafiri varsa, onun<br />
yemesine mani olmamak için, yer gibi davranmak gerekir.]<br />
2- Sofrada çalgı, yabancı kadın, içki, kumar <strong>ve</strong> başka haram şeyler<br />
bulundurmak.<br />
45
www.dinimizislam.com<br />
3- Yemekte israf etmek, [Gıda maddelerini, lüzumu kadar ölçerek<br />
almalı, ölçüsüz, çok almamalıdır. İsraf olur.]<br />
4- Başkasının malını haksız olarak yerken Besmele çekmek,<br />
5- Ziyafete da<strong>ve</strong>tsiz gitmek,<br />
6- Başkasının malını izinsiz yemek,<br />
7- Bedenine hastalık <strong>ve</strong>recek şeyi yemek,<br />
8- Riya ile hazırlanan yemeği yemek,<br />
9- Adadığı şeyi yemek.<br />
Dikkat edilecek diğer hususlar:<br />
1- Ekmeğin içini yiyip kabuğunu bırakmak, pişkin yerini yiyip, gerisini<br />
bırakmak israftır. Kalanı başkası <strong>ve</strong>ya hayvan yerse israf olmaz.<br />
2- Yol üstünde, ayakta, yürürken yiyip, içmemelidir.<br />
3- Sağına, soluna, havaya bakmamalı, lokmasına <strong>ve</strong> önüne<br />
bakmalıdır.<br />
4- Yiyip içerken ağzını çok açmamalıdır.<br />
5- Sofrada elini, üstüne, başına sürmemelidir.<br />
6- Öksüreceği <strong>ve</strong> aksıracağı zaman, başını geriye çevirmelidir.<br />
7- Da<strong>ve</strong>tte çağırılmadan, sofraya oturmamalıdır.<br />
8- Sofrada herkesten çok yememelidir.<br />
9- Açken de, yavaş yavaş yemelidir.<br />
10- Önce büyükler başlamalıdır.<br />
11- Üçten çok (Ye!) diyerek, kimseye sıkıntı <strong>ve</strong>rmemelidir.<br />
12- Ev sahibinin sofraya oturmayıp hizmet etmesi caizdir. Birlikte<br />
yediği zaman, misafirleri doymadan, yemekten elini çekmemelidir.<br />
13- Yemekte korkunç <strong>ve</strong> iğrenç şeyler söylememelidir. Ölümden,<br />
hastalıktan, Cehennemden konuşmamalıdır.<br />
14- Misafir, sofraya gelen yemeklere dikkati çekecek şekilde<br />
bakmamalıdır.<br />
15- Bir lokmayı yutmadan önce, ikinciyi eline almamalıdır.<br />
16- Yemek arasında, bir şey için, hatta namaz için, sofradan<br />
kalkmamalıdır. Namazı önce kılmalıdır. Eğer, hazırlanmış yemekler<br />
soğuyacak <strong>ve</strong>ya bozulacaksa <strong>ve</strong> namaz vakti, yemekten sonra kılmaya<br />
el<strong>ve</strong>rişliyse, namazdan önce yemelidir.<br />
17- Yemek kaldırıldıktan sonra, sofradan kalkmalıdır.<br />
18- Ev sahibinin, misafire lokma uzatması <strong>ve</strong> eline su dökmesi iyi<br />
olur. Şimdi musluklar olduğu için su dökmeye gerek kalmaz. Elini<br />
kurulaması için havlu tutabilir.<br />
19- Yemekten sonra ev sahibine, bereket, rahmet <strong>ve</strong> mağfiretle dua<br />
edilir. Giderken izin istenir. Siz de bize buyurun denir.<br />
46
www.dinimizislam.com<br />
20- Ağzında, elinde et, yemek kokusu varken yatmamalıdır.<br />
21- Çocukların elini de yıkamalıdır.<br />
22- Tokken yatmamalıdır.<br />
23- Yiyecek <strong>ve</strong> içecek kapları, kapaklı olmalıdır.<br />
24- Nehirden, havuzdan eğilip, ağızla içmemelidir.<br />
25- İçi görünmeyen ibrik, testi gibi kapların ağzından içmemelidir.<br />
Bardağa koyup içmelidir.<br />
26- Fincanın, bardağın kırık yerinden <strong>ve</strong> sap kısmından içmemelidir.<br />
27- Akşam yatarken yiyecek <strong>ve</strong> içecek kaplarının üstü örtülmelidir.<br />
28- Müslüman’ın <strong>ve</strong> hele salih insanların artığını içmek bereketlidir.<br />
29- İhtiyaçsız fâsıklarla birlikte yiyip içmemelidir.<br />
Sıcak yemenin zararları:<br />
1- Kulağı sağır olmaya sebep olur.<br />
2- Benzi sarı olur.<br />
3- Gözlerinin feri olmaz.<br />
4- Dişleri sararır.<br />
5- Ağzının lezzeti olmaz.<br />
6- Karnı doymaz.<br />
7- Anlayışı azalır.<br />
8- Aklı az olur.<br />
9- Hastalığa sebep olur.<br />
Az yemenin faydaları:<br />
1- Bedeni kuv<strong>ve</strong>tlenir.<br />
2- Kalbi nurlanır.<br />
3- Hafızası kuv<strong>ve</strong>tlenir.<br />
4- Geçimi kolaylaşır.<br />
5- Yaptığı işten zevk alır.<br />
6- Allahü teâlâyı, çok zikretmiş olur.<br />
7- Ahireti tefekkür eder.<br />
8- İbadetlerinden aldığı zevk çoğalır.<br />
9- Her şeyde isabeti çok olur.<br />
10- Hesabı kolaylaşır.<br />
Hadis-i şerifte, (İyiliklerin başı açlıktır. Kötülüklerin başı<br />
tokluktur) buyuruldu. Yemeğin tadı, açlığın çokluğu kadar artar. Tokluk,<br />
unutkanlık yapar. Kalbi kör eder, alkollü içkiler gibi, kanı bozar. Açlık, aklı<br />
temizler, kalbi parlatır.<br />
Hadis-i şerifte buyuruldu ki, (İnsan kalbi, tarladaki ekin gibidir.<br />
Yemek, yağmur gibidir. Fazla su, ekini kuruttuğu gibi, fazla gıda<br />
kalbi öldürür). Bir hadis-i şerifte, (Çok yiyeni, çok içeni Allahü teâlâ<br />
47
www.dinimizislam.com<br />
sevmez) buyuruldu. Çok yemek, hastalıkların başı, az yemek [yani<br />
perhiz etmek] ilaçların başıdır.<br />
Midenin üçte biri yemeklere, üçte biri içeceklere ayrılmalıdır. Üçte<br />
birinin hava payı, yani boş olması, en aşağı derecedir. En iyi derece, az<br />
yemek <strong>ve</strong> az uyumaktır.<br />
Su içme adabı<br />
Suyu sağ elle içmelidir. İçeceği suya bakıp, sonra içmelidir. Üç<br />
nefeste içmelidir. Soluğu suya değil, bardağın dışına <strong>ve</strong>rmeli, nefes<br />
<strong>ve</strong>rirken, bardağı ağızdan çekmelidir. Yazın, serin içmelidir. Çok soğuk<br />
içmemelidir. Resulullah efendimiz, serin şerbet içmesini se<strong>ve</strong>rdi. (Ayakta<br />
içmeyiniz!) buyururdu. Zemzem suyu, abdest aldıktan sonra kalan su <strong>ve</strong><br />
ilaç yutmak için içilen su, ayakta içilebilir. Yolcu, her suyu ayakta içebilir.<br />
Aç karna su içmemelidir. Suyu yavaş yavaş emer gibi içmelidir. Ağzı<br />
doldurarak içmemelidir. Suyun hepsini bir solukta içmemelidir. Kaynar<br />
şeyi, soluyarak içmemeli. Soğutup, sonra içmelidir. Suya bir şey düşerse,<br />
parmakla <strong>ve</strong>ya kürdanla almak kolaysa almalı, alınamazsa, suyun bir<br />
parçasını dışarı dökerek gidermelidir.<br />
Hadis-i şerifte, (Günahı çok olan, çok su dağıtsın!) buyuruldu.<br />
Birkaç kişiye su <strong>ve</strong>rirken, önce âlimlere, sonra yaşlılara, en son çocuklara<br />
<strong>ve</strong>rilir. Yerken, yürürken, otururken de, bu sıra gözetilir. Kendisi sonra<br />
içmelidir. Yanında oturanlara bir şey <strong>ve</strong>rirken, kendi sağında olandan<br />
başlanır. Sonra, onun sağındakine olarak devam edilir. Sağdakinin izniyle<br />
önce soldakine <strong>ve</strong>rilebilir. (S. Ebediyye)<br />
Sual: Yiyip içmekte sünnet şekli nedir?<br />
CEVAP<br />
Doymadan sofradan kalkılır, acıkmadan <strong>ve</strong> sofra haricinde yemek<br />
yenmez. Su her zaman içilir.<br />
Sual: Yemeğe tuz ile başlamak sünnet midir?<br />
CEVAP<br />
Yemeğe tuz ile başlayıp tuz ile bitirmek sünnettir. Ekmekteki tuza<br />
niyet edince de bu sünnet yerine getirilmiş olur. (Gunye)<br />
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:<br />
(Ya Ali, yemeğe tuz ile başla!) [Şir’a]<br />
(Yemeğe tuz ile başlayıp tuz ile bitirenin vücudundan Allahü<br />
teâlâ yetmiş hastalığı giderir.) [R.Nasıhin]<br />
Sual: Su <strong>ve</strong>ya çay içerken bir kısmını bırakmak <strong>ve</strong>ya yemek yenince<br />
az bir şey bırakmak doğru mudur?<br />
CEVAP<br />
Doğru değildir. Hepsini yiyip içmelidir. Çünkü Resulullah efendimizin<br />
48
www.dinimizislam.com<br />
önüne konan yemekten hiç artmazdı. (İ.Ebiddünya)<br />
Sual: Çatalı ekmeğe <strong>ve</strong> diğer unlu mamüllere batırmakta mahzur var<br />
mıdır? Ekmeğe hakaret olur mu?<br />
CEVAP<br />
Bunlar âdettir, mahzuru yoktur. Fakat lüzumsuz, keyf için batırılmaz.<br />
İhtiyaç halinde caiz olur. Çatalı ekmeğe batırmayı âdet haline<br />
getirmemelidir.<br />
Sual: Sandalyenin arkasına yaslanıp yemek yemek uygun mudur?<br />
Yaslanmayıp yemek daha mı efdaldir?<br />
CEVAP<br />
Sofraya edepli bir şekilde oturmalı <strong>ve</strong> bu edebi sonuna kadar<br />
muhafaza etmelidir! Resulullah efendimiz yer sofrasına bazen diz çöker,<br />
bazen de sağ ayağını bükerek sol ayağı üzerine oturup buyururdu ki:<br />
(Yaslanarak yemek yemem! Ben ancak, Allahü teâlânın bir<br />
kuluyum; köle nasıl yerse öyle yer, nasıl oturursa öyle otururum.)<br />
[Buhari]<br />
Yaslanarak yemek yemek haram <strong>ve</strong>ya mekruh değildir. Başkalarının<br />
yanında mazeretsiz yaslanmak edebe aykırıdır. Sandalyede dayanarak<br />
yemekte de mahzur yoktur. Kibirli şekilde yemek uygun değildir.<br />
Dayanınca rahat ediliyorsa dayanılır. Önemli olan başkalarına hava<br />
atmamalı, kibirli oturmamalı, rahat oturmalı.<br />
Sual: Çok su içmek zararlı mıdır?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, din kitaplarında çok su içmek zararlıdır deniyor. Doktorumuz<br />
diyor ki:<br />
Çok fazla su içerse su zehirlenmesi olur, kalb yetmezliği, ödem<br />
gelişebilir, her şeyin fazlası zarardır. Böbreklerden atılma hızından daha<br />
fazla su alınırsa vücutta birikir. Ödem <strong>ve</strong> tansiyon yükselmesi yapabilir.<br />
Ancak idrar olarak atabiliyorsa problem olmaz. Çıkardığı idrar<br />
miktarından 600-700 cc fazla sıvı alınabilir. Adam günde 2 litre idrar<br />
yapıyorsa 6 litrede su içerse, bunun bir litresini de ter <strong>ve</strong> akciğer yolu ile<br />
atsa geriye 3 litre sıvı vücutta kalır. Bu da insanın fazla sıvı yüklenmesine<br />
<strong>ve</strong> dolayısı ile dolaşım <strong>ve</strong> solunum sistemlerinde problemlere yol açar.<br />
Çok su içmeyi gerektiren durumlar da vardır.<br />
Sual: Sağdan başlamamak, suyu ayakta içmek bid’at değil midir?<br />
CEVAP<br />
Peygamber efendimizin, sağdan başlamak, entari giymek gibi âdet<br />
olarak yaptığı şeyleri yapmamak bid'at değildir. Bunları yapıp yapmamak,<br />
ülkelerin <strong>ve</strong> insanların âdetlerine bağlı olup, dini hükümler değildir. Her<br />
49
www.dinimizislam.com<br />
ülkenin âdeti başka başkadır. Hatta bir ülkenin âdeti zamanla değişir.<br />
Bununla beraber, âdete bağlı şeylerde de, zevaid sünnetlerde de [bir<br />
mazeret yoksa] Resulullah efendimize tâbi olmak, dünya <strong>ve</strong> ahirette<br />
insana çok şey kazandırır <strong>ve</strong> çeşitli saadetlere yol açar. (Mektubat-ı<br />
Rabbani 2/55)<br />
Âdetlerle ilgili sünnetlere elimizden geldiği kadar uymaya<br />
çalışacağız, fakat unutursak <strong>ve</strong>ya tembellikle yapamazsak mekruh bile<br />
olmaz. Solak kimsenin sol el ile iş yapması mekruh değildir.<br />
Sünnet-i zevaid:<br />
Resulullah efendimizin, ibadet olarak değil de âdet olarak devamlı<br />
yaptığı şeylere denir. Zevaid sünnetleri terk etmek mekruh değildir.<br />
Peygamber efendimizin giyiniş şekli, entari giyinmesi gibi, iyi şeyleri<br />
yapmaya sağdan başlaması gibi, sağ el ile yiyip içmek gibi, suyu oturarak<br />
içmek gibi şeyler sünnet-i zevaiddir. (Redd-ül-muhtar)<br />
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:<br />
(Âdetlerle ilgili sünnete uymak bir fazilettir, terki ise hata<br />
değildir.) [Muhtar-ül ehadis]<br />
Sual: Mey<strong>ve</strong> yemekten sonra mı yenir?<br />
CEVAP<br />
Âdete <strong>ve</strong> şahsın durumuna göre değişir. Yalnızken önce yemek daha<br />
uygun olur.<br />
Sual: Testinin içine bakmadan kaldırıp içmek uygun değildir. Üç<br />
litrelik cam şişeleri dikip içmek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
İçi görüldüğü için caizdir.<br />
Sual: Ayakta sigara içmek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Küçük bardakla su içerken, her bardağı, bir nefeste olmak<br />
üzere, üç bardağı peş peşe içmek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Zemzemi ayakta mı içmek lazımdır?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Zayıflamak niyetiyle aç karnına su içmek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: İşi aksatmamak için ayakta çay içmek caiz mi?<br />
50
www.dinimizislam.com<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Zemzemi başı kapalı içmek mi evladır?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Solak olanın, sol ile ile yiyip içmesi caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Dudağa bulaşan artığı ekmekle silip yemek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Misafir, yanındaki misafire önüne konan mey<strong>ve</strong> <strong>ve</strong> yemekten<br />
ikram edebilir mi? Evine götürebilir mi?<br />
CEVAP<br />
Ev sahibinin rızası olduğu anlaşılırsa, caizdir.<br />
Sual: Dengeli beslenmek için bir yemekte tek gıda mı yemeli?<br />
CEVAP<br />
Tek gıda sıhhate sebeptir.<br />
Sual: Çömelerek su içmek, oturarak su içmek hükmünde midir?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Misafirliğe gidince, önümüze yemek konuyor. İzinsiz<br />
başlamanın mahzuru var mıdır?<br />
CEVAP<br />
Önünüze konduğuna göre, izinsiz başlanabilir. Ancak ev sahibinin<br />
başlaması sünnete uygundur. Yahut varsa o kavmin emiri önce başlar.<br />
Yahut âlim, fazıl bilinen birisi de başlayabilir. Bir hadis-i şerif meali<br />
şöyledir:<br />
(Sofrada yemeğe önce kavmin emiri <strong>ve</strong>ya ev sahibi <strong>ve</strong>ya kavmin<br />
iyisi başlasın.) [İbni Asakir]<br />
Sual: Eti <strong>ve</strong> ekmeği bıçakla kesmek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Ekmek bıçakla kesilebilir. Bıçakla lokma haline getirilmemeli. Eti<br />
pişirenin <strong>ve</strong>ya piştikten sonra yemeği hazırlayanın, bıçakla kesmesinde<br />
mahzur yoktur. Döner kebabını da, dönercinin kesmesinde mahzur<br />
olmaz. Sofradaki eti de, bıçakla küçük lokma haline getirmek için bıçakla<br />
kesmemeli. Eğer eti küçük hale getirmeden yiyemeyecek kimse varsa,<br />
hazırlanırken küçük lokmalar haline getirilir.<br />
Sual: Yemeye, içmeye, abdest almaya başlarken besmeleyi unutan,<br />
51
www.dinimizislam.com<br />
başladıktan sonra besmele çekse sünnet yerine gelir mi?<br />
CEVAP<br />
Yemeğe başlarken besmele çekmeyi unutan, sonra çekse de, baştan<br />
çekilmiş sayılır. Ama, abdeste başlarken unutulunca, sonra besmele<br />
çekilse de, baştan çekilmiş sayılmaz. (Nimet-i İslam)<br />
Sual: Sokakta toplumun içinde bir şeyler yiyip içmekte mahzur var<br />
mıdır?<br />
CEVAP<br />
Uygun olmaz.<br />
Sual: Su içerken dikkat edilmesi gereken şeyler nelerdir?<br />
CEVAP<br />
Su içerken bir solukta içmemeli, üç defada içmeli. Terli iken soğuk su<br />
içmemeli, uyku arasında su içmemeli, çok su da içmemeli. Bunların<br />
vücuda zararları vardır. Bir hadis-i şerif meali:<br />
(Suyu ayakta içmeyin, vücuda zararlıdır. Yalnız abdestten artan<br />
su <strong>ve</strong> zemzemi şerif ayakta içilebilir.) [Ey Oğul İlmihali]<br />
Da<strong>ve</strong>te gitmek<br />
Sual: Düğün yemeklerine <strong>ve</strong>ya iftarlara da<strong>ve</strong>t ediliyoruz. Bazı<br />
da<strong>ve</strong>tlerde, zenginler, müdürler <strong>ve</strong> rütbeli kimseler bulunuyor. Hiç gariban<br />
kimse bulunmuyor. Kimi külfete giriyor, çok pahalı şeyler hazırlıyor, kimi<br />
de çok cimri davranıyor. Bir de oruç tutmayan kimseler de iftara bizi<br />
da<strong>ve</strong>t ediyor. Böyle da<strong>ve</strong>tlere gitmek uygun oluyor mu?<br />
CEVAP<br />
Haram <strong>ve</strong> mekruh işlenmeyen da<strong>ve</strong>tlere gitmek sünnettir. Bir hadis-i<br />
şerif meali:<br />
(Da<strong>ve</strong>t edilen yere gitmemek günahtır. Da<strong>ve</strong>tsiz yere gitmek<br />
hırsızlık olur.) [Beyheki]<br />
Yemeğe da<strong>ve</strong>t ederken, Allahü teâlânın rızası gözetilmelidir. Başka<br />
maksatlar gözetilmemeli. Yemeğe giden de, sünnet olduğunu, mümin<br />
kardeşini sevindirmeye niyet ederek gitmeli. (Allah rızası için, niyet<br />
etmeden yemeğe da<strong>ve</strong>t edene bir günah yazılır. Niyet etmeden<br />
gidene, iki günah yazılır) buyurulmuştur.<br />
Mekruh işleniyorsa, mekruhtan kurtulmak için da<strong>ve</strong>te gidilmez.<br />
Fakirlerin da<strong>ve</strong>tine gitmeyip de zenginlerinkine gitmek kibirdendir. Külfete<br />
girenin da<strong>ve</strong>tine gitmek gerekmez. Cimrinin da<strong>ve</strong>tine de gitmemelidir!<br />
Da<strong>ve</strong>t umuma şamil olmamalı, yani iyi kötü herkes geliyorsa, o da<strong>ve</strong>te<br />
gitmemeli.<br />
Bidat sahibinin, fâsıkın <strong>ve</strong> kötü kimselerin <strong>ve</strong> öğünmek için çok para<br />
harcamış olanın da<strong>ve</strong>tine gidilmez. (İhya)<br />
52
www.dinimizislam.com<br />
Sadece zenginlerin, müdürlerin bulunduğu da<strong>ve</strong>te gidilmemelidir. Bir<br />
hadis-i şerif meali şöyledir:<br />
(En kötü yemek, zenginlerin da<strong>ve</strong>t edilip, fakirlerin da<strong>ve</strong>t<br />
edilmediği ziyafetteki yemektir.) [Buhari]<br />
Sual: Karşı cinsin artığını yiyip içmek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
S. Ebediyye’de, (Kadının artığını, yabancı erkeğin içmesi <strong>ve</strong><br />
erkeğin artığını yabancı kadının içmesi, lezzet alacağı için<br />
mekruhtur) deniyor. Mesela, bir bardakla su içip yarısını bırakır, diğer<br />
yarısını aynı ortamdaki karşı cinsten biri içerse, lezzet alabileceği için<br />
mekruh olur. Bir elmayı ısırıp yiyen kimse, yarısını da o ortamda bulunan<br />
farklı cinse mensup birine <strong>ve</strong>rirse, lezzet alma ihtimali olduğu için mekruh<br />
olur. Hiç lezzet almasa da yine mekruh olur.<br />
Yemekleri ağır yemeli<br />
Sual: Yemekleri tez mi, yoksa yavaş yavaş mı yemek daha<br />
uygundur?<br />
CEVAP<br />
İyi hazmetmek için çok çiğnemek, yani ağır ağır yemek gerekir.<br />
Yemeği iyi çiğneyerek yemek sünnettir. Bu sünnete uyunca, mide ağrısı,<br />
gaz gibi şikâyetler görülmez.<br />
Sual: Yabancıların yemek da<strong>ve</strong>tinde, el yıkamak dikkati çekecekse,<br />
ıslak bir bezle silmek, yıkamak yerine geçer mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Ayakta sigara içmek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Ayakta yemek<br />
Sual: Ayakta çekirdek, şeker gibi şeyleri yemekte mahzur var mıdır?<br />
CEVAP<br />
Zaruretsiz, ayakta bir şey yiyip içmemelidir.<br />
Sual: İslam Ahlakı kitabında şöyle deniyor:<br />
(Bir kimse, yemek için ellerini yıkayınca, ıslak olan parmaklarının<br />
ucunu gözlerinin pınarına koyup geriye doğru silse, o kimse, Allahü<br />
teâlânın izniyle, göz ağrısı görmez.)<br />
Göz pınarı neresi <strong>ve</strong> hangi parmaklarla yapılır bu?<br />
CEVAP<br />
Göz pınarı, alt kirpiklerin altındaki oyuk kısımdır. Şehadet<br />
parmaklarının ucu ile yapılması daha uygun olur.<br />
53
www.dinimizislam.com<br />
Gözümü kör etme<br />
Sual: Bir kimse, abdest aldıktan <strong>ve</strong>ya yemek için ellerini yıkadıktan<br />
sonra, ıslak olan parmaklarının ucunu gözlerinin pınarına koyup çekerken<br />
nasıl dua etmelidir?<br />
CEVAP<br />
Ya Rabbi, gözlerimi ağrımaktan <strong>ve</strong> kör olmaktan muhafaza et,<br />
harama bakmaktan koru <strong>ve</strong> gözlerime şifa <strong>ve</strong>r diye dua etmesi iyi olur.<br />
Akşam yemeği<br />
Sual: Akşam yemeğini yememenin mahzuru var mıdır?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t mahzuru vardır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />
(Çok az da olsa akşam yemeğini yiyin, çünkü akşam yemeğini<br />
terk etmek yaşlanmaya sebeptir.) [Ebu Nuaym]<br />
Ayakta su içmemeli<br />
Sual: İslam Ahlakı kitabındaki bir hadiste, (Ayakta su içmeyin,<br />
vücuda zararlıdır) deniyor. Bugün tıp bu zararları tespit etmiş midir?<br />
CEVAP<br />
Zararını hiç bilmesek de, tıp bildirmese de, dinimizin bildirdiklerine<br />
uymak gerekir. Bir doktor diyor ki:<br />
Midenin ayakta <strong>ve</strong> oturur vaziyetteki pozisyonu farklıdır. Ayakta içilen<br />
su, doğrudan doğruya onikiparmak bağırsağına geçer. Midenin küçük<br />
eğriliğine uyan kısmında, mide caddesi denen bir oluk bulunur. Sıvı<br />
gıdalar bu yolu takip ederek zaten devamlı küçük bir açıklığı olan mide<br />
çıkışını geçerek, onikiparmak bağırsağına geçer. Sıvılar oturarak içilirse<br />
bunlar önce midede birikir, asitle karışarak mikropları ölür <strong>ve</strong> sonra<br />
onikiparmak bağırsağına geçer. Böyle oturarak su içen, birçok intan<br />
hastalıklarından korunmuş olur. Suyu <strong>ve</strong>ya meşrubatı ayakta içen, bu<br />
tehlikeye daha fazla maruz kalır. (Dr. Hamit İspirlioğlu)<br />
İki öğün yemek<br />
Sual: İki öğün yemek yemenin israf olduğu söyleniyor. Biz yerine<br />
göre üç öğün de yiyoruz. İsraf mı oluyor?<br />
CEVAP<br />
Hayır. Acıkmadan önce, günde ikinci defa yemek israftır; fakat<br />
acıkınca üç hatta dört kere yemek israf olmaz. Hazret-i Âişe validemiz<br />
anlatır:<br />
Günde ikinci defa yemek yiyordum. Resulullah, (Ya Âişe, günde iki<br />
kere yemek israftır. Allahü teâlâ, israf edenleri sevmez!) buyurdu.<br />
(Beyheki)<br />
Muhammed Hadimi hazretleri, burayı şöyle açıklıyor:<br />
54
www.dinimizislam.com<br />
Resulullah efendimiz, Âişe validemizin, ikinci yemeği acıkmadan<br />
yediğini anlayarak böyle buyurmuştur. Yoksa, kefaretler için günde iki<br />
kere yedirmek lazım olduğu meydandadır.(Berika)<br />
İsraf olsaydı kefaretler için iki kere yemek yedirilmezdi. Oruç tutarken<br />
de, günde iki öğün yani hem iftarda, hem de sahurda yemek yenir. İsraf<br />
olsaydı, sadece iftar <strong>ve</strong>ya sadece sahur yemeği yiyin denirdi. Bir hadis-i<br />
şerif meali şöyledir:<br />
(Üç kimseye şu nimetlerden dolayı, sual olmaz: İftar eden, sahur<br />
yiyen <strong>ve</strong> misafirle beraber yiyen.) [Deylemi]<br />
Günde iki kere yemek yemeye israf olur demek, doyduktan sonra<br />
<strong>ve</strong>ya hazmedilmeden, acıkmadan tekrar yemek israf olur demektir.<br />
Yoksa insan, bir öğünde yediğini, azar azar üç <strong>ve</strong>ya dört seferde yiyebilir.<br />
Yemekte sünnet<br />
Sual: Yiyecek <strong>ve</strong> içecekleri bitirmeyip, kapta bırakarak çöpe atmak,<br />
israf olur mu?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, israf olur. Kapta kalanı sıyırıp yemek, sünnettir. Hoşaf, ayran<br />
gibi şey artığına su koyup, çalkalayıp içmek çok sevabdır. Yiyip<br />
içeceğimizden çok konmuşsa, tabakta, bardakta artık bırakmak caiz olur.<br />
Müminin artığını yiyip içmek, sünnettir. Bir hadis-i şerif meali:<br />
(Müminin artığı şifadır.) [Fetava-i Kübra]<br />
Kenarından yemek<br />
Sual: Çocuklara, (Yemeğin kenarından yiyin, ortasından yemeyin;<br />
çünkü ortasından melekler yer) demek uygun olur mu?<br />
CEVAP<br />
Önünüzden yiyin demek doğru; fakat melekler ortasından yer demek<br />
yanlıştır; çünkü melekler yiyip içmezler. Yiyip içmeye ihtiyaçları yoktur.<br />
Bereket yemeğin ortasına iner. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />
(Bereket, yemeğin ortasına iner. Onun için, yemeğin ortasından<br />
yemeyin!) [Tirmizi]<br />
Yemeğe tuzla başlamak<br />
Sual: Yemeğe tuzla başlayıp tuzla bitirmenin sünnet <strong>ve</strong> şifa olduğu<br />
S. Ebediyye’de yazılıdır. Ekmekteki tuza niyet edilse sünnet yerine gelir<br />
mi, tuzla başlamak şart mıdır?<br />
CEVAP<br />
S. Ebediyye’de, o kısmın sonunda, (İlk <strong>ve</strong> son lokma ekmekle yapılır<br />
<strong>ve</strong> ekmekteki tuza niyet edilirse, bu sünnet yerine getirilmiş olur) deniyor.<br />
Dikkati çekmemek için ekmekteki tuza niyet etmek iyi olur.<br />
Molla Câmi hazretlerinin meclisine, büyük zatların huzurunda izinsiz<br />
55
www.dinimizislam.com<br />
konuşulmayacağını bilmeyen biri geldi. Dinî konularda bilgiçlik taslamaya<br />
başladı. Sonra sofra kurulup yemek yenmeye başlandı. Sofrada tuz<br />
yoktu. O kimse, Molla Cami hazretleri tuzla başlamayı unuttu<br />
zannederek, onu ikaz etmek <strong>ve</strong> kendisinin uyanık olduğunu göstermek<br />
için ev sahibine, (Sünnettir, ben yemeğe tuzla başlarım, bana tuz getir)<br />
dedi. Bu hâle üzülen Molla Câmi hazretleri, (Ekmekteki tuza niyet<br />
edebilirsin) buyurarak, bu yapılanın edepsizlik olduğunu hatırlatmak<br />
istedi.<br />
Besmele<br />
Sual: Besmele çekmenin hükmü nedir?<br />
CEVAP<br />
Yerine göre, Besmelenin hükmü değişir. Birkaç örnek <strong>ve</strong>relim:<br />
Farz olduğu yerler: Hayvan keserken Besmele çekmek farzdır.<br />
Besmelesiz kesileni yemek haramdır.<br />
Vacib olduğu yerler: Namaz dışında Fatiha okumaya başlarken<br />
Besmele çekmek vacibdir. Şafii mezhebindeyse, her zaman Fatiha<br />
okurken Besmele çekmek farzdır.<br />
Sünnet olduğu yerler: Namazda her rekâtta Fatiha’dan önce,<br />
gusletmeye <strong>ve</strong> abdest almaya, yiyip içmeye, mektup yazmaya <strong>ve</strong> her<br />
faydalı işe başlarken Besmele çekmek sünnettir. Namaz dışında,<br />
Fatiha’dan başka bir sure okumaya başlarken de Besmele çekmek<br />
sünnettir.<br />
Müstehab olduğu yerler: Namazda, Fatiha ile zamm-ı sure<br />
arasında Besmele çekmek, caiz <strong>ve</strong>ya müstehabdır.<br />
Mubah olduğu yerler: Yürümeye, oturmaya, kalkmaya <strong>ve</strong> her<br />
mubah işe başlarken Besmele çekmek mubahtır.<br />
Mekruh olduğu yerler: Avret yerini açarken, necaset bulunan yere<br />
girerken, Berae suresini önceki sureye bitişik okurken, sigara içmeye <strong>ve</strong><br />
bunun gibi kötü kokulu, mesela soğan, sarımsak gibi şeyleri yemeye<br />
başlarken <strong>ve</strong> sakal tıraşı olmaya başlarken Besmele çekmek mekruhtur.<br />
Haram olduğu yerler: Haram işlemeye başlarken Besmele çekmek<br />
haramdır. Haramlığını kabul ederek yaparsa haram olur, harama önem<br />
<strong>ve</strong>rmeden <strong>ve</strong>ya helal kabul ederek yaparsa küfür olur.<br />
Küfür olduğu yerler: Bizzat kendisi haram olan mesela, şarap<br />
içmek, zina etmek, domuz eti yemek gibi haram olan işleri yapmaya<br />
başlarken, Besmele çekmek küfür olur. Burada, haramı helal<br />
saydığından <strong>ve</strong>ya harama önem <strong>ve</strong>rmediğinden dolayı küfür oluyor.<br />
Sual: Besmelesiz kesilen hayvanı yemek caiz mi?<br />
56
www.dinimizislam.com<br />
CEVAP<br />
Şafii’de besmelesiz kesilen hayvanı yemek caizdir, diğer üç<br />
mezhepte kasten Besmelesiz kesmek haramdır.<br />
Hayvanın boğazındaki yemek borusu, hava borusu <strong>ve</strong> boynunun iki<br />
yanında birer kan damarı vardır. Maliki’de hepsini kesmek gerekir.<br />
Hanefi’de bu dört borudan üçünü kesmek kâfidir. Şafii’de ise yemek<br />
borusu ile nefes borusu kesilirse kâfidir. Ancak gırtlak düğümü baş<br />
tarafında kalmalıdır! Gırtlak düğümünün tamamı vücut tarafında kalırsa,<br />
kesilen hayvan yenmez. Hayvanı ensesinden kesmek haram ise de,<br />
ensesinden kesilen hayvan, Hanefi <strong>ve</strong> Şafii’de yenir, diğer iki mezhepte<br />
yenmez.<br />
Sual: Besmele unutulursa, kesilen hayvan yenir mi?<br />
CEVAP<br />
Besmele çekmek unutulursa yenir. Maliki’de yenmez.<br />
Sual: Besmelesiz olarak kesildiği bilinen bir hayvanın etini yerken<br />
Şafii’yi taklit gerekir mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t gerekir. (Hulasat-üt-tahkik)<br />
Sual: Mezbahada sabah bir besmele çekiliyor. Diğerleri besmelesiz<br />
kesiliyor. Etleri yenir mi?<br />
CEVAP<br />
Etleri yerken Şafii’yi taklit lazımdır.<br />
Sual: Tavuklar, bir anda kesiliyor. Hepsine bir besmele kâfi mi?<br />
CEVAP<br />
Her tavuğu, kesim makinesine koyarken, besmele çekilir. Keserken<br />
de, müşterek bir besmele kâfidir.<br />
Sual: Yemek yerken besmeleyi unutan kimse, sonunda hatırlarsa ne<br />
yapmalıdır?<br />
CEVAP<br />
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />
(Yemeğe başlarken Allahü teâlânın adını anın, yani Besmele<br />
çekin. Başında besmele çekmeyi unutan, hatırladığı zaman,<br />
“Bismillâhi alâ ev<strong>ve</strong>lihi <strong>ve</strong> ahirihi” desin.) [Ebu Davud, Tirmizi, Hâkim]<br />
Sual: Doyduktan sonra yerken, Besmele çekmek haram mı?<br />
CEVAP<br />
Hayır. Çünkü yemeğin kendi haram değildir.<br />
Sual: Besmele çekince <strong>ve</strong>ya ezan okununca şeytanların kaçtıklarını<br />
<strong>ve</strong> bir daha oraya uğramadıklarını söylüyorlar bu doğru mudur?<br />
CEVAP<br />
57
www.dinimizislam.com<br />
Besmele çekince <strong>ve</strong> ezan okunurken şeytan kaçar. Fakat ezan<br />
bitince geri gelir. Yemekte Besmele çekince o yemeği yiyemez. Devamlı<br />
Allah zikredilirse, <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>se <strong>ve</strong>remez, zikri bırakınca hemen gelir.<br />
Sual: Soğan <strong>ve</strong>ya soğanlı yemek, salata, turşu yerken besmele<br />
çekmek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Tam İlmihal'de diyor ki:<br />
Kötü kokulu şeyleri, mesela soğan, sarmısak gibi şeyleri yemeye [<strong>ve</strong><br />
sakal tıraşı olmaya başlarken], Besmele çekmek mekruhtur.<br />
Sarmısaklı, soğanlı yemekleri, salatayı, turşuyu yerken Besmele<br />
çekilir.<br />
Meyhaneye girerken<br />
Sual: Bir iş için meyhaneye, kumarhaneye girerken Besmele çekmek<br />
caiz olur mu?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t caiz olur. Haram işlerken Besmele çekilmez. Bir iş için günah<br />
işlenen yere girmek günah olmaz.<br />
Sual: Bir mekruha dalgınlıkla besmele çeken mazur olur mu?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Besmele çekerken<br />
Sual: Besmele çekerken, Bismillah demek yeterli midir?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, yeterli olur; ancak he harfini belli olacak şekilde çıkarmalı<br />
(Bismilla) dememeli. Yani (Bismillah) denirse, besmele çekilmiş olur.<br />
Daha uygunu ise (Bismillahi) demektir.<br />
Besmelesiz hayvan kesmek<br />
Sual: (Kur’anda, hayvan keserken değil, sadece kurban keserken<br />
Besmele çekmek farzdır) deniyor. Yemek için hayvanları keserken<br />
Besmele farz değil midir?<br />
CEVAP<br />
O ayetin meali şöyledir:<br />
(Allah’ın kendilerine rızık olarak <strong>ve</strong>rdiği dört ayaklı hayvanları<br />
belli günlerde [kurban ederken] O’nun adını anarak kessinler.) [Hac<br />
28]<br />
Hayvan keserken Besmele çekilmesi yalnız kurban kesmeye mahsus<br />
değildir. Resulullah efendimiz buyuruyor ki:<br />
(Hayvanı keserken besmele çekip tekbir getirin!) [Taberani] (Yani<br />
Bismillahi Allahü ekber demeli.)<br />
58
www.dinimizislam.com<br />
(Hayvan keserken Allah’ın ismini söylemek [Bismillahi demek<br />
<strong>ve</strong>ya Allahü ekber demek] kâfidir.) [Beyheki]<br />
(Şu üç yerde ismimi söylemeyin: Yemeğe besmele çekerken,<br />
hayvanı besmeleyle keserken <strong>ve</strong> aksırınca.) [Beyheki]<br />
Şafii’de besmelesiz kesilen hayvanı yemek caizdir, diğer üç<br />
mezhepteyse kasten Besmelesiz kesmek haramdır. İbni Abbas hazretleri<br />
de buyuruyor ki:<br />
Hayvanı keserken besmele çekmeyi bir kimse unutmuşsa bir<br />
mahzuru yoktur; ancak besmele kasten terk edilmişse, kesilen yenmez.<br />
(Rezin)<br />
Besmelesiz olarak kesildiği bilinen bir hayvanın etini yerken Şafii’yi<br />
taklit etmelidir. (Hulasat-üt-tahkik)<br />
Besmele çekmek<br />
Sual: Hadis-i şeriflerde, (Besmeleyle başlanmayan her önemli iş<br />
noksan kalır) <strong>ve</strong> (İşe Besmeleyle başlayanın günahları affolur)<br />
buyuruluyor. Eûzü çekmek de gerekli mi, yoksa sadece Besmele çekmek<br />
yeterli midir?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, yeterlidir. Bir işe başlarken Eûzü okunmaz, sadece<br />
Bismillâhirrahmanirrahîm denir. (Hindiyye)<br />
<strong>Helal</strong> gıdanın önemi<br />
Sual: Şimdiki çocuklar istenildiği gibi neden eğitilemiyor?<br />
CEVAP<br />
Çocuğu helal gıda ile beslemelidir! Haram gıdanın etkisi çocuğun<br />
özüne işler, çocukta uygunsuz işlerin meydana gelmesine sebep olur.<br />
Hadis-i şerifte (Yiyip içtikleriniz helal, temiz olsun! Çocuklarınız,<br />
bunlardan hasıl olur) buyuruldu.<br />
Çocukları, ahlaksız kadınlara da emzirtmemelidir! Peygamber<br />
efendimiz, ahmak kadınları da süt anne olarak tutmamayı, sütün kötü<br />
etkisinin olacağını bildirmektedir. Buradan kâfir kadını süt anne olarak<br />
tutulmaz manası çıkarılmamalıdır! Zira fıkıh âlimi İbni Âbidin hazretleri,<br />
(Kâfir kadının müslüman çocuğa <strong>ve</strong> müslüman kadının kâfir çocuğa süt<br />
anne tutulması caizdir) buyurmaktadır. (Redd-ül-muhtar)<br />
İbrahim Ethem hazretlerine, gece gündüz ibadet eden, <strong>ve</strong>cde gelip<br />
kendinden geçen bir gençten bahsettiler. Gencin yanına gidip üç gün<br />
misafir kaldı. Çok acayip haller gördü. Gencin bu halinin şeytandan olup<br />
olmadığını öğrenmek istedi. Yediğine baktı. <strong>Helal</strong>den değildi. Bu hallerin<br />
59
www.dinimizislam.com<br />
şeytandan olduğunu anladı. Genci evine da<strong>ve</strong>t etti. Gence helal yemek<br />
<strong>ve</strong>rdi. Gençteki eski aşk <strong>ve</strong> gayret kalmadı. Genç, bana ne yaptın dedi.<br />
İbrahim Ethem hazretleri, gence, (Sendeki haller şeytandandı. <strong>Helal</strong><br />
yiyince şeytan giremedi. Esas halin meydana çıktı) buyurdu. (Tezkiretülevliya)<br />
Haram yemek kalbi karartır, hasta eder. Zünnun-i Mısri hazretleri<br />
buyurdu ki:<br />
Kalbin kararmasının dört alameti vardır:<br />
1- İbadetin tadını duymaz.<br />
2- Allah korkusu hatırına gelmez.<br />
3- Gördüklerinden ibret almaz.<br />
4- Okuduklarını, öğrendiklerini anlayıp kavrayamaz.<br />
Muhammed bin Fadl Belhi hazretleri de buyurdu ki:<br />
Kalbin kararmasına 4 şey sebep olur:<br />
1- Öğrendiği ile amel etmemek.<br />
2- Bilmeyerek yapmak.<br />
3- Bilmediklerini öğrenmemek.<br />
4- Başkasının öğrenmesine mani olmak.<br />
Nefs, kötü isteklerden [dinin yasakladığı şeylerden] kurtarılınca, kalb<br />
temizlenir.<br />
Yemekten önce <strong>ve</strong> sonra dua etmek<br />
Sual: Yemekten önce dua etmek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, yemekten önce de dua etmek caizdir. Besmele çekmek <strong>ve</strong><br />
hayır bereket için dua etmek de yiyip içmenin sünnetlerindendir. İbni<br />
Abbas hazretleri, Resulullah efendimizin (Yemeğe başladığınız zaman,<br />
Allahümme barik lena fihi <strong>ve</strong> etimna hayren minhü deyiniz)<br />
buyurduğunu rivayet etmiştir. Enam suresinin (Üzerlerine Allah’ın ismi<br />
anılmayanlardan yemeyin) mealindeki 121. âyetin, Besmelesiz kesilen<br />
hayvanların leş olacağını, yenmeyeceğini bildirmektedir. Bazı âlimler,<br />
(Diğer yiyecekleri yerken de Besmele çekiniz) manasının da<br />
bulunduğunu bildirmişlerdir. Burada Allah’ın adının anılması, yenecek<br />
yemeğin kudsiyetini, iyiliğini <strong>ve</strong> devamlılığını sürdürmek içindir. Böylece<br />
Allahü teâlâyı hatırlamış <strong>ve</strong> bu nimetlerin devamlılığını <strong>ve</strong> hayrını elde<br />
etmiş oluruz. Yemek yeme anı, insanların en çok gaflete düşeceği andır.<br />
Zira yemek, acıkan nefsi kendine en çok çeken, ona her şeyi unutturan<br />
nesnedir.<br />
60
www.dinimizislam.com<br />
Yemekten önce elleri yıkamayı da ihmal etmemelidir! Hadis-i şerifte<br />
buyuruldu ki:<br />
(Evinin hayrını isteyen, yemekten önce <strong>ve</strong> sonra elini yıkasın.)<br />
[İbni Mace]<br />
Sual: Yemekten sonra nasıl dua edilir?<br />
CEVAP<br />
Yemeğe başlarken besmele çekmek yani (Bismillahirrahmanirrahim)<br />
demek <strong>ve</strong> sonunda (Elhamdülillah) demek sünnettir.<br />
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:<br />
(Yemekten sonra, "El-hamdü-lillahillezi etamena hazettaame <strong>ve</strong><br />
rezekana min gayrı havlin minna <strong>ve</strong> la kuv<strong>ve</strong>h" duasını okuyanın<br />
günahları affolur.)<br />
(Yiyip içtikten sonra, "El hamdü-lillahillezi atameni <strong>ve</strong> esbeani <strong>ve</strong><br />
sakani <strong>ve</strong> ervani" duasını okuyan, anasından doğduğu günkü gibi<br />
günahsız olur.)<br />
Peygamber efendimiz yemekten sonra (El-hamdü-lillahillezi<br />
etamena <strong>ve</strong> sakana <strong>ve</strong> cealena müslimin) duasını okurdu.<br />
Yemeklerden sonra, yukarıdaki duaları da içine alan şu duayı<br />
okumak daha uygundur:<br />
(El-hamdü-lillahillezi eşbeana <strong>ve</strong> ervana min-gayrı-havlin minna<br />
<strong>ve</strong> la kuv<strong>ve</strong>h. Allahümme at'imhüm kema at'amuna.<br />
Allahümmerzukna kalben takiyyen, mineşşirki beriyyen la kâfiren <strong>ve</strong><br />
şakiyyen <strong>ve</strong>lhamdülillahi rabbilalemin)<br />
Zekat-ı şer'i ne demektir?<br />
Sual: Tam İlmihal'de (Zekat-ı şer'i, ihtiyari <strong>ve</strong> zaruri olmak üzere<br />
ikiye ayrılır) deniyor. Burada zekât ne anlama geliyor? İhtiyari <strong>ve</strong> zarurisi<br />
nasıl oluyor?<br />
CEVAP<br />
Zekat kelime olarak, bereket, artış, temizlik, taharet gibi anlamlara<br />
gelir. Bildiğimiz zekât da malı kirden temizlemek oluyor. Zekat<br />
kelimesinin buradaki manası, evcil <strong>ve</strong>ya yabani hayvanları dine uygun<br />
şekilde öldürerek temiz hale [yenilecek <strong>ve</strong>ya başka şekilde istifade<br />
edilecek hâle] getirmek demektir. Mesela boğarak, şişleyerek, elektrik<br />
<strong>ve</strong>rilerek öldürülen kuzunun eti yenmez, leş olur.<br />
İhtiyari zekât, de<strong>ve</strong>yi <strong>ve</strong> diğer evcil hayvanları dine uygun şekilde<br />
kesmek demektir. Yani kendi ihtiyarımızla [isteğimizle] hayvanı yatırıp<br />
dine uygun şekilde kesiyoruz.<br />
Zaruri zekât, av hayvanlarını dine uygun şekilde yaralayarak<br />
61
www.dinimizislam.com<br />
öldürmek demektir. Av hayvanlarını mesela bir aslanı kulağından tutarak<br />
yere yatırıp kesemeyiz. Onu ancak silahla öldürebiliriz. Onun için buna<br />
zaruri zekât deniyor.<br />
Zekat-ı şer’i ile [dine uygun şekilde] öldürülen hayvan temiz olur.<br />
Yani evcil hayvan besmele çekerek kesilmişse, av hayvanına mermi<br />
besmele ile atılmışsa, av köpeği tazı, ava besmele ile gönderilmişse,<br />
öldürülen hayvanı yemek helal olur.<br />
Zekat-ı şer’i ile öldürülen hayvan, yenilmesi helal olan geyik, tavşan,<br />
keklik gibi hayvanlardan ise yenir, yenmesi helal olmayan, tilki, sansar,<br />
aslan gibi hayvanlardan ise, başka suretle istifade edilir.<br />
Gazoz <strong>ve</strong> kola içmek<br />
Sual: Bazı kuruluşlar, bazı gazoz <strong>ve</strong> kolalarda alkol olduğunu tespit<br />
etmiştir. Alkolün damlası da haram olduğuna göre, böyle meşrubatları<br />
içmek haram değil midir?<br />
CEVAP<br />
Son zamanlarda yoğun bir şekilde, Tunus, Mısır gibi ülkelerde,<br />
Müslümanlar hakkında çeşitli şekilde karalayıcı bir kampanya <strong>ve</strong> saldırı<br />
furyası başlatılmıştır. Özellikle Tunus’da polis, sokaktaki kadınların<br />
eşarbını başından almaktadır. Mısır’da kola içmenin haram olduğuna dair<br />
haberler gelmektedir.<br />
Gazozlardaki alkol yeni değildir. Bunu belli bir zamana getirmeleri<br />
maksatlıdır. Gayeleri, (Bakın Müslümanlar meşrubat bile içmiyorlar)<br />
yaygarasını yaygınlaştırmak, bu <strong>ve</strong>sile ile (İşte Müslümanlık budur,<br />
bakın Müslümanlar ne hale gelmiş) dedirtmek. Belki de bazı<br />
provokatörler çıkıp, (Alkollü gazozlara hayır) sloganı ile, protestolar<br />
yapabilirler. Müslümanlar bu fitneye, Müslümanlığın kötülenmesine alet<br />
olmamalıdır.<br />
Şarap, rakı gibi alkollü içkilerin damlası da haramdır. Fakat içki<br />
olarak değil de, başka sebeplerle bulunan alkoller bu hükme dahil<br />
değildir.<br />
Birkaç örnek <strong>ve</strong>relim:<br />
1- Taze sirkelerde alkol bulunduğu kesin olarak tespit edilmiştir. Ama<br />
bu alkollü bir içecek olmayıp sirke olduğu için, içilmesi haram<br />
edilmemiştir. Şaraptan yapılan sirkenin fazileti hadis-i şeriflerle de<br />
övülmüştür.<br />
2- Hamurda, dolayısıyla ekmeklerde de alkol olduğu da bugün kesin<br />
olarak tespit edilmiştir. Ama Peygamber efendimiz ekmek yemeyi<br />
yasaklamamıştır.<br />
62
www.dinimizislam.com<br />
3- Portakal <strong>ve</strong> diğer mey<strong>ve</strong>lerdeki alkol oranı gazozdakilerden az<br />
değildir. Bu da kesin olarak tespit edilmiştir. Ama dinimiz, içinde alkol<br />
olduğu halde mey<strong>ve</strong> yemeyi, haram kılmamıştır.<br />
4- İlaçları <strong>ve</strong> kokuları ıslah için, içlerine konulan necis mayiler [alkol<br />
gibi sıvılar] affedilmiştir. (İslam Ahlakı, Ey Oğul İlmihali kısmı)<br />
5- S. Ebediyye’de diyor ki: Şafii’de, necis sıvıyı [mesela alkolü], ilaç<br />
<strong>ve</strong> ıtriyat ıslahı için kullanmak affedilmiştir. (Mezahib-i erbea, Elmafüvat)<br />
6- Necis olan sıvı, mesela ispirto, ilaç, koku gibi şeylere karıştırılınca,<br />
karışım temiz olur. Bunun için, tentürdiyot <strong>ve</strong> kolonya, hanefide temizdir.<br />
(İslam Ahlakı)<br />
[Kolonya, tentürdiyot içilmez ama, elbiseye dökülünce temizlemeden<br />
onunla namaz kılmak caizdir. Temizlemek elbette evladır.]<br />
7- Necis yağlar sabun yapılınca, şarap sirkeye dönünce temiz olur.<br />
Bütün kimyasal değişmeler böyledir. (Redd-ül-muhtar, Tahtavi,<br />
Menahic-ül-ibad, S. Ebediyye)<br />
Gazoz meselesini merhum hocamıza da sormuştum. Hocamız, din<br />
âlimi olmanın yanında kimya ilmini de iyi bilen bir kimyagerdi. (Esansı<br />
alkolde eritip gazozlara koyuyorlar. İçmek caiz mi?) diye sual etmiştim.<br />
Bir kavle göre içmenin caiz olduğunu, ahir zamanda zayıf kaville bile<br />
amel etmenin, kuv<strong>ve</strong>tli kavil ile amel etmek gibi sahih olduğunu<br />
bildirmişlerdi. İçine esans konan meşrubatların, kolaların hemen<br />
hepsinde az da olsa, alkol mevcuttur. Gazoz gibi bu tür meşrubatlarda<br />
esansı eritmek için kullanılan bu alkol affedilmiştir; böyle meşrubatları<br />
içmek caizdir.<br />
Çoğu sarhoş etmezse<br />
Sual: (Çoğu sarhoş edenin azı haramdır kuralı var. Bu kurala göre,<br />
meşrubatların, kolanın içinde alkol olsa da, çok içilince sarhoş etmedikleri<br />
için, içilmeleri caiz olur) deniyor. Mesela yemeğe <strong>ve</strong>ya bir sürahi suya az<br />
bir miktar şarap konsa, bunların çoğu sarhoş etmediği için, o suyu <strong>ve</strong>ya o<br />
yemeği bu kurala göre yiyip içmek caiz mi oluyor?<br />
CEVAP<br />
Caiz olmaz. Su da, yemek de, necis olur. Din kitaplarında deniyor ki:<br />
Bir damla şarap içen de cezalandırılır. Şarabın bir damlası da<br />
haramdır. İspirto da [alkol de], şarap gibi kaba necasettir, içilmesi<br />
haramdır. (Hidaye)<br />
Meşrubatlara özel olarak alkol konmuyor. Esansı eritmek için<br />
konuyor. Din kitaplarında, ilaçları <strong>ve</strong> kokuları ıslah için, içlerine konulan<br />
necis sıvının [alkolün] affedildiği bildirilmiştir. (İslam Ahlakı)<br />
63
www.dinimizislam.com<br />
Kolaların sırrı açıklanmış<br />
Sual: Alkollü gazoz furyasından sonra, şimdi de kolaların sırrının<br />
açıklandığı <strong>ve</strong> Cochineal diye bir böcekten, kimyasal filtreleme yoluyla<br />
elde edilen, karmin isimli maddeden, boya maddesi olarak, her marka<br />
kolanın içine konduğu <strong>ve</strong> bu durumda kola içmenin haram olduğu<br />
söyleniyor. Kola içmek haram mıdır?<br />
CEVAP<br />
Hayır, kola içmekte hiç mahzur yoktur. İslam âlimleri buyuruyor ki:<br />
Resulullah efendimiz, bir Yahudi’nin ekmeğini <strong>ve</strong> tereyağlı yemeğini<br />
temiz mi diye sormadan, araştırmadan yedi. Bu domuz yağı mı, koyun<br />
yağı mı, ekmeğin hamuru suyla mı, yoksa şarapla mı yoğruldu diye sorup<br />
araştırmadı. Müşrik kadının su kabından abdest aldı. Bunlar, yenilen<br />
gıdaların içinde ne var diye araştırmanın gerekmediğine birer delildir.<br />
(Berika)<br />
Kâfirler, gıdalara necaset de, zehir de katabilirler. Nitekim Yahudi<br />
yemeğe zehir katmıştır. Peygamber efendimiz de, araştırmadan o<br />
yemeği yemiştir; çünkü necis olduğu bilinmeyen şeyleri yememek takva<br />
değil, <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>se olur. Dinimiz de, <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>seden kaçmayı emreder. (Hadika)<br />
Lâ Mekke<br />
Sual: (Coca Cola yazısı tersten okununca, Lâ Muhammed, Lâ<br />
Mekke yazıyor. Böyle içecekleri içmek haramdır. Bunu herkese<br />
duyurmak çok sevaptır) gibi şeyler söyleniyor. Bir de, e-maillerle <strong>ve</strong>ya<br />
SMS ile çeşitli mesajlar gönderiliyor. Mesela, (Medine’den gelen<br />
vasiyetname, yahut içinde dualar da olan bir mesajı 13 <strong>ve</strong>ya şu kadar<br />
kişiye gönderen çok zengin olur. Eline geçip de göndermeyenin başına<br />
büyük felaketler gelir) deniyor. Bunlar doğru mudur?<br />
CEVAP<br />
Kesinlikle doğru değildir. Coca Cola yazısını tersten okuyunca La<br />
Muhammed, La Mekke yazılı olduğu da, doğru değildir. Zoraki<br />
benzetme yaparak o hale sokulmaya çalışılıyor. Diyelim ki La Mekke<br />
yazsa ne çıkar? Yani Mekke yok dese ne olur? Biz de, New York, Paris,<br />
Berlin yok desek ne olur? Bu şehirler yıkılır mı? Bunları, diğer<br />
vasiyetname <strong>ve</strong> mesajları misyonerler hazırlıyor. Maksatları<br />
Müslümanları böyle hurafelerle meşgul etmek, ciddi meselelerden,<br />
ilimden uzak kalınmasını sağlamaktır. Onların bu oyunlarına alet<br />
olmamalıyız.<br />
Kola içmek haram mı?<br />
Sual: (Falanca marka kolanın geliri, İslam düşmanı gayrimüslim bir<br />
ülkeye gittiği için o kolaya haram fetvası <strong>ve</strong>rdik) deniyor. Gayrimüslimlerin<br />
64
www.dinimizislam.com<br />
hepsi İslamiyet’in düşmanıdır. O zaman hiçbir gayrimüslimin malını<br />
almamak mı gerekiyor?<br />
CEVAP<br />
Fetva dedikleri görüş, birkaç yönden yanlıştır:<br />
1- O fetva değil bir görüştür. Şahsi düşüncedir. Günümüzde fetva<br />
<strong>ve</strong>recek ehil kimseler yoktur. Sadece <strong>ve</strong>rilmiş fetvaları nakledenler vardır.<br />
İbni Abidin, dördüncü cilt, üç yüz birinci sayfada, kadılık bahsinde<br />
buyuruyor ki:<br />
Fâsık müftünün <strong>ve</strong>rdiği fetvalara gü<strong>ve</strong>nilmez, çünkü fetva <strong>ve</strong>rmek,<br />
din işlerindendir. Din işlerinde fâsıkın sözü kabul edilmez. Diğer üç<br />
mezhepte de böyledir. Böyle müftülere bir şey sormak caiz değildir.<br />
Müftünün Müslüman olması <strong>ve</strong> akıllı olması da, sözbirliği ile şarttır. Müftü,<br />
imam-ı a’zam Ebu Hanife’nin sözüne uygun olarak fetva <strong>ve</strong>rir. Aradığını<br />
onun sözlerinde açıkça bulamazsa, İmam-ı Ebu Yusuf’un sözünü alır.<br />
Onun sözlerinde bulamazsa, İmam-ı Muhammed Şeybani’nin sözünü<br />
alır. Ondan sonra İmam-ı Züfer’in, daha sonra Hasan bin Ziyad’ın sözünü<br />
alır. Müctehid-i fil-mezhep âlimlerinden Eshab-ı tercih olan müftüler,<br />
ictihadlar arasında delilleri kuv<strong>ve</strong>tli olanları seçerler. Müctehid<br />
olmayanlar, bunların tercih etmiş oldukları söze uyar. Böyle yapmayan<br />
müftülerin sözü kabul edilmez. Demek ki, tercih ehlinin seçmemiş olduğu<br />
şeylerde, İmam-ı a'zamın sözünü almak lazımdır. Müftünün müctehid-i filmezhep<br />
olması lazımdır. Böyle olmayana müftü denilemez, nâkıl, fetvayı<br />
iletici denir. Nâkıller fetvaları, meşhur fıkıh kitaplarından alır. (S.<br />
Ebediyye)<br />
Behcet-ül-fetâvâ gibi kıymetli kitaplar bile, fetva kitapları değil,<br />
fetvaları nakleden, ulaştıran kitaplardır. Bunları yazanlar müftü değil, birer<br />
nâkıl <strong>ve</strong> toplayıcıdır. Fetva <strong>ve</strong>renin, yani müftünün müctehid olması<br />
lâzımdır. Bir kimse fetva <strong>ve</strong>rdim diyorsa, müctehid olduğunu iddia ediyor<br />
demektir. Yusuf Nebhani hazretleri, (Bugün müctehidlik taslayanın,<br />
aklı <strong>ve</strong>ya dini noksandır) buyurmuştur. Aklı <strong>ve</strong>ya dini noksan olanın da<br />
fetva dediği görüşüne itibar edilmez.<br />
2- Gayrimüslim demek müslüman olmayan demektir. Bunlar elbette<br />
İslâmiyet'e düşman olur. Bunlarla alış <strong>ve</strong>riş yapılmaz mı? Peygamber<br />
efendimiz <strong>ve</strong> Eshab-ı kiram, her çeşit alış <strong>ve</strong>riş yapmışlardır.<br />
3- Esas İslâmiyet'e düşman olan mürtetlerdir. Din düşmanı yerli<br />
mürtetlerle alış <strong>ve</strong>rişi normal görüp de Ehl-i kitap olan gayrimüslimlerle<br />
alış <strong>ve</strong>rişi caiz görmemek çok yanlıştır. Müslüman şirketlerin mallarını<br />
yeşil sermayeye paramız gitmesin diye almayan mürtetleri,<br />
gayrimüslimden hafif görmek çok tuhaftır. Bu yanlış görüşe fetva demek<br />
65
de, daha tuhaftır.<br />
www.dinimizislam.com<br />
Komşunun sarkan mey<strong>ve</strong>leri<br />
Sual: Komşunun bahçesindeki ağacın bizim bahçeye sarkan<br />
dallarındaki mey<strong>ve</strong>lerden <strong>ve</strong> yere düşenlerden yemek caiz olur mu?<br />
CEVAP<br />
Caiz olmaz. Ağaçtan herkesin geçtiği sokağa düşmüş ise, ceviz gibi<br />
çürümeyenleri, sahibinin izin <strong>ve</strong>rdiği biliniyorsa, yemek caiz olur. Kiraz<br />
gibi çürüyecek mey<strong>ve</strong> ise, sahibinin yasak ettiği bilinmedikçe alıp<br />
yenilebilir. Alıp, evine götürmek caiz değildir.<br />
Kiracı<br />
Sual: Kiracı, evin bahçesindeki mey<strong>ve</strong>leri yiyebilir mi?<br />
CEVAP<br />
Ev sahibinin izni varsa yer. Ağacı dikenden izin almak gerekir.<br />
Sual: Komşumuz, bahçemizin bir kısmını sahiplenip, oraya mey<strong>ve</strong><br />
ağaçları dikti. Ağaçların şimdi mey<strong>ve</strong>leri vardır. Bu yerimizi mahkeme ile<br />
aldık. Ağaçların mey<strong>ve</strong>sini yiyebilir miyiz?<br />
CEVAP<br />
Önemli olan, yerin size ait olması değil, mey<strong>ve</strong> ağaçlarını kimin<br />
diktiğidir. Diken kimseden, yani komşudan izin almadıkça, yemek caiz<br />
olmaz.<br />
Ağaç dikenindir<br />
Sual: On sene önce ağaç diktiğim tarla başkasına aitmiş. Tapuyu<br />
alınca anladık. Ağaçların mey<strong>ve</strong>si bizim değil mi? Ağaçları tarla sahibine<br />
satmam caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Siz diktiğiniz için ağaçlar sizindir. Satabilirsiniz <strong>ve</strong> mey<strong>ve</strong>sini<br />
yiyebilirsiniz.<br />
Tavşan eti yenir mi?<br />
Sual: Peygamber efendimizin çekirgeyi, idrar süzme organı olduğu<br />
için böbrekleri, kanlı olan dalak <strong>ve</strong> ciğeri yemediği gibi, yine bir kanlı<br />
hayvan olan tavşanı yemediği söyleniyor. Bunları haram olduğu için mi<br />
yememiştir?<br />
CEVAP<br />
Hayır, böbrek, ciğer, dalak haram değildir, helaldir.<br />
Çekirge de helaldir. (Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud)<br />
Başka bir hadis-i şerifte de şöyle buyurmuştur:<br />
66
www.dinimizislam.com<br />
(Çekirgeyi ne yerim, ne de, haram kılarım.) [İbni Mace, Ebu<br />
Davud]<br />
Resulullah efendimizin yememesi onu haram kılmaz. Soğan,<br />
sarımsak da yemezdi. Yenmesi için izin <strong>ve</strong>rmiştir.<br />
Tavşan eti de helaldir. (Dürer, Mecma’ul-enhür)<br />
Abdullah ibni Abbas hazretleri buyurdu ki: Resulullah ile otururken,<br />
bir köylü tavşan kebabı hediye getirdi. Bize (Yiyin) buyurdu. Muhammed<br />
bin Safvan dedi ki: İki tavşan yakaladım, kestim. Resulullah’a sordum.<br />
İkisini de yememi emretti. (Bedayi)<br />
Hazret-i Enes anlatır: Avladığımız tavşanı Ebu Talha’ya getirdim. O<br />
da tavşanı keskin bir taşla kesti. (Şu budu Resulullah’a götür) dedi.<br />
Hemen götürdüm. Resulullah onu yedi. (Buhari, Müslim, Ebu Davud,<br />
Tirmizi, Nesai)<br />
Hazret-i Cabir anlatır: Kavmimden biri, taşla kestiği tavşanı<br />
Resulullah’a soruncaya kadar bekletti. Efendimiz yemesini emretti.<br />
(Tirmizi)<br />
Halid ibn-ül Hu<strong>ve</strong>yris hazretleri anlatır: Bir adam, avladığı tavşanı<br />
getirip Abdullah İbni Ömer’e, (Bunun eti yenir mi?) diye sordu. O da, (Bir<br />
tavşan Resulullah’a getirildi. Ne yedi, ne de yenmesini yasakladı) dedi.<br />
(Ebu Davud)<br />
Bu hadis-i şerifler de, tavşanın helal olduğunu bildirmektedir. Fıkıh<br />
kitaplarında buyuruluyor ki:<br />
Tavşan yemek helaldir. (Mülteka)<br />
Tavşan eti yemek helaldir; çünkü tavşan, yırtıcı hayvan değildir.<br />
(Dürr-ül-münteka)<br />
Her çeşit tavşan etini yemek helaldir. (Kuduri)<br />
Tavşan etini yemek helaldir. Tavşan yırtıcı hayvan değildir <strong>ve</strong> leş<br />
yemez, geyik gibidir. (Cevhere)<br />
Erneb, yani tavşan etinin mubah olduğu sözbirliği ile bildirilmiştir,<br />
çünkü tavşan yırtıcı hayvan değildir <strong>ve</strong> leş yemez. Geyik gibidir. Ot yer.<br />
Fıkıh kitapları, tavşanın helal olduğunu açıkça yazıyorlar. Böylece, haram<br />
diyenleri ret ediyorlar. (Dürer haşiyesi)<br />
Gıdalarda ihtiyat<br />
Sual: Her gün bir iddia ortaya atılıyor. Bazı firmaların gelirleri<br />
Yahudilere gidiyor, bunların ürünlerini kullanmak haram olur dendiği gibi,<br />
kolalarda fare ölüsü kullanılıyor da denmişti. Daha sonra, böcekten elde<br />
edilen maddenin kullanıldığı söylendi. Şimdi de, ekmeklerde domuz<br />
yağından elde edilen bir madde olduğu söyleniyor. Bunları yiyip içmek<br />
67
www.dinimizislam.com<br />
gerçekten haram mıdır?<br />
CEVAP<br />
Dinimizde, gayrimüslimlerle alış <strong>ve</strong>riş yapmak yasak değildir.<br />
Peygamber efendimiz de yapmıştır.<br />
Kâfirler, Müslümanlardan elde ettiği kârla, Müslümanların zararına<br />
olan işler yapabilir, İslamiyete aykırı karikatürler yapabilirler, hatta<br />
Müslümanları öldürebilirler. Buna bakarak, onların ürünlerini kullanmaya<br />
haram denmez.<br />
Bugün neredeyse yediğimiz <strong>ve</strong>ya kullandığımız her ürünün,<br />
gayrimüslim şirketleriyle ilgisi vardır. Hammaddesi <strong>ve</strong>ya bir parçası<br />
onlardandır yahut orada üretilmiştir. Bunlara itibar edilirse, neredeyse her<br />
şeye haram denmiş olur. Böyle şayialara itibar etmemelidir.<br />
İslam âlimleri, Müslümanları sıkıntıya sokmayı da, fitneye dâhil<br />
etmişlerdir. Yani Müslümanları şüpheye, sıkıntıya sokmak, huzursuz<br />
etmek de, fitne olur.<br />
Dinimiz, gıdaların temiz mi, necis mi olduğunu araştırmak<br />
gerekmediğini bildirmektedir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:<br />
Kâfirlerin yiyecek <strong>ve</strong> içeceklerinden sakınmak, ihtiyat değildir; bu<br />
halden kurtulmak ihtiyattır. (3/22)<br />
Temizlikte titiz davranmak bile yasaklanmıştır. % 99 bile olsa, % 100<br />
kesin bilmeden, yiyeceklerimizde necaset var demek, çok yanlıştır. Bir<br />
hadis-i şerif meali şöyledir:<br />
(Bir zaman gelecek, insanlar temizlikte fazla titiz hareket edecek,<br />
[<strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>seye düşerek] dinde haddi aşacaklardır.) [Ebu Davud]<br />
Mecusinin yemeği <strong>ve</strong> zulmet<br />
Sual: Hintli Mecusi bir arkadaşımın yemeğini yiyince, bende manevi<br />
bir rahatsızlık oluyor. Kâfirlerin yemeğinde zulmet olur mu? Böyle<br />
gayrimüslimle arkadaşlıkta mahzur var mıdır?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, zulmete sebep olur. Makamat-i mazheriyye’de, keramet<br />
kısmında diyor ki:<br />
Gulam Hasan’ı görünce, (Kâfir yemeği yemişsin. Kalbinde küfür<br />
zulmeti hâsıl olmuş) buyurdu. Gulam, (E<strong>ve</strong>t, Hindu’nun <strong>ve</strong>rdiğini yedim)<br />
dedi. Küfür <strong>ve</strong> haram alametleri bulunan yemekler, kalbi karartır. (S.<br />
Ebediye)<br />
Haram yollardan elde edilen kazançlar da, habis olur, bereketsiz<br />
olur. Sonu dünyada da, âhirette de, zarar <strong>ve</strong> ziyan olur. Bid’atlerin <strong>ve</strong><br />
günahların zulmetleri kalbleri karartıp, hafızaları zayıflatır. (F. Bilgiler)<br />
68
www.dinimizislam.com<br />
Bid’at ehliyle, fâsıklarla, kâfirlerle <strong>ve</strong> mezhepsizlerle arkadaşlık<br />
yapanların kalblerinde, ihlâs kalmaz. Zulmet, kara lekeler hâsıl olur.<br />
Silsile-i aliyye büyüklerinden Seyyid Nur, (Sokakta fâsıkla karşılaşmak,<br />
kalbde zulmet hâsıl eder) buyuruyor. (S. Ebediyye)<br />
Allahü teâlâ, (Ya Davud, beni sevmekte sana uymayanla,<br />
arkadaşlık etme! Çünkü onlar senin düşmanındır, kalbini karartır <strong>ve</strong><br />
seni benden uzaklaştırmaya çalışır) buyurdu. (İ. Gazali)<br />
Midye kültürü<br />
Sual: (Midye <strong>ve</strong> ıstakoz yemenin günah olduğu düşüncesi, âdet <strong>ve</strong><br />
göreneklerle ilgilidir. Deniz kıyılarında oturanlar, kültürlerinde olduğu için<br />
rahatlıkla yiyorlar; ancak denizden uzak yerlerde yaşayanlar bu kültürden<br />
yoksundur. Denizden çıkan her şeyin temiz olduğu yönünde bir de hadis<br />
olduğu için, midyenin haram olduğu söylenemez. Kur’anda da midye<br />
konusunda kesin bir hüküm olmadığı için rahatça yenebilir) diyerek,<br />
midye gibi deniz haşaratını yemek caiz olur mu?<br />
CEVAP<br />
Bu görüş birkaç bakımdan yanlıştır:<br />
Birincisi, dinimizde tek delil Kur’an-ı kerim değildir. Hadis-i şeriflerle<br />
bildirilen hükümler de vardır. İki âyet-i kerime meali:<br />
(Resulümün <strong>ve</strong>rdiğini alın, yasakladığından da sakının!) [Haşr 7]<br />
(O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar.)<br />
[Araf 157]<br />
İşte müctehid âlimler, Kur’an-ı kerimin emrine uyarak, Resulullah<br />
efendimizin bu konudaki hadis-i şeriflerine de bakmışlardır. Kur’an-ı<br />
kerimde, köpek, fare <strong>ve</strong> yılan etinin haram olduğu bildirilmiyor diye,<br />
bunları yemek caiz olur mu? Bunların haram oldukları hadis-i şeriflerle<br />
bildirilmiştir.<br />
İkincisi, müctehid olmayanların hadis-i şeriflere göre de amel<br />
etmeleri caiz olmaz. Mezhebinin bildirdiği hükme uyması vacib olur.<br />
(Denizin hayvanları helaldir) mealindeki hadis-i şerifi, Hanefî âlimleri,<br />
balık <strong>ve</strong> balık şeklinde olanlar hariç, deniz haşaratlarının yenmesinin caiz<br />
olmadığı şeklinde anlamışlardır. Hanefî olup da, mezhebinin hükmüne<br />
uymayan, mezhebinin hükümlerini beğenmeyen kimse, benim mezhebim<br />
var dese de, mezhepsizdir.<br />
Netice: Midye <strong>ve</strong> ıstakoz gibi deniz haşaratının yenmemesinin<br />
gelenekle, kültürle, hayat tarzıyla hiçbir ilgisi yoktur. Hanefî mezhebinde<br />
olan Müslümanların, deniz kenarında da yaşasa, balık şeklinde olmayan<br />
yengeç, midye, istiridye, ıstakoz, kerevit, karides gibi deniz haşaratını<br />
69
yemeleri caiz değildir.<br />
www.dinimizislam.com<br />
<strong>Helal</strong> gıda aramak<br />
Sual: Bugün dünyada helal gıda markasını tercih ediyorlar. <strong>Helal</strong><br />
damgalı olmayanları yemek haram mıdır?<br />
CEVAP<br />
Eğer gerçekten her yönüyle temiz <strong>ve</strong> helal olduğu halde damgası<br />
yoksa, yine helal olur, ama helal damgası varsa, helal <strong>ve</strong> temiz olması<br />
garantilenmiş olur, gönül rahatlığıyla yenir. <strong>Helal</strong> et damgalı ürünler,<br />
sadece kesiminin helal olması bakımından değil, sağlık açısından da<br />
önemlidir.<br />
İhlas Marmara Evleri 1. Kısım’da yeni açılan Şifa Et Market’e<br />
alış<strong>ve</strong>riş için gidince, markette helal kesim <strong>ve</strong> helal ürün sertifikaları<br />
gördüm. İlgililer, bu sertifikalar hakkında şu bilgileri <strong>ve</strong>rdiler:<br />
“İnsanlar, gıda maddelerinin temiz, sağlığa uygun olması yanında,<br />
inançlarına da uygun üretilen gıdaları arıyorlar. Biz de, bu istekleri<br />
gerçekleştirmek için, konu üzerinde hassasiyetle duran, dünya çapında<br />
akredite bir sivil toplum kuruluşu olan Gimdes, yani gıda <strong>ve</strong> ihtiyaç<br />
maddeleri denetleme <strong>ve</strong> sertifikalandırma kuruluşuna müracaat ettik.<br />
<strong>Bizim</strong> yaptığımız kesimleri <strong>ve</strong> ürettiğimiz ürünleri Hanefî, Mâlikî, Şâfiî<br />
<strong>ve</strong> Hanbelî mezheplerine göre denetlediler. Niçin dört mezhebe göre diye<br />
bir soru akla gelebilir. Gimdes, dünya helal konseyinin (WHC) üyesidir.<br />
Konsey, temsil ettikleri ülke <strong>ve</strong> toplulukların ihtiyaçlarını, onların tercih <strong>ve</strong><br />
isteklerine göre karşılıyor. Dünyada Müslümanlar genelde bu dört<br />
mezhebe mensuptur. Gıda cinsine göre standartları, dört mezhebe göre<br />
tespit edip, denetlemeleri buna göre yaparak, uygulama <strong>ve</strong> üretimde de<br />
standart tesis ediyorlar.<br />
Biz de bu hassasiyeti uyguladığımız için, gerekli belgeleri alabildik.<br />
Şimdi bu şekilde hazırlanan helal <strong>ve</strong> temiz gıdaları dünya<br />
Müslümanlarına ulaştırmaya çalışıyoruz, Gimdes helal damgalı gıdalar,<br />
dünyada helal gıda marketlerinde gü<strong>ve</strong>nle tercih ediliyor. Şifa Et<br />
Market’in de Gimdes helal sertifikalı ürünleri, kimyasal katkısız olan <strong>ve</strong><br />
kanserojen olarak ifade edilen, katkı maddeleri bulunmayan, dünyada ilk<br />
ürünlerdir. Bu sebeple ürünlerimiz, WHC üyelerince incelendi. Özellikle<br />
Çin, Amerika <strong>ve</strong> Arnavutluk temsilcilerinden Şifa Et Market’in formülüyle<br />
ortak üretim teklifleri aldık. Gimdes’in Şifa Et Market’e başarılı <strong>ve</strong> etkili<br />
çalışmalarından dolayı <strong>ve</strong>rdiği takdir belgesi de marketimizin duvarında<br />
asılıdır. Bu belgeleri bir defa almak yetmiyor, zaman zaman kontroller<br />
yapılıyor, helal gıda vasıfları devam ediyorsa, her sene bu sertifikaları<br />
70
www.dinimizislam.com<br />
yenileniyor. Bu şartlara uymayanların sertifikaları yenilenmiyor.”<br />
Sağlığımız <strong>ve</strong> inancımız açısından, fiyatları biraz pahalı olsa bile,<br />
helal olduğu konusunda, dünya çapında akreditesi olan sivil toplum<br />
kuruluşlarının denetimine açık ürünleri tercih etmeliyiz.<br />
Yiyip içmekle ilgili çeşitli sorular<br />
Sual: Sirke <strong>ve</strong> pekmez zamanla şarap haline gelir mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır, gelmez.<br />
Sual: Yiyecekler <strong>ve</strong> gıdalar içinde gelatin diye bir madde bulunuyor,<br />
çokları bunun genel olarak domuzdan geldiğini bildiriyor. Bu doğru mu?<br />
Yani gelatin bulunan yiyeceklerden uzak durmak mı gerek?<br />
CEVAP<br />
Dinimizde ölçü vardır. Yenilen gıdada domuz yağı olduğu kesin<br />
olarak bilinmiyorsa yiyip içmekte mahzur yoktur.<br />
Sual: Yemek kaplarını kapalı mı tutmak lazım?<br />
CEVAP<br />
Gece hiçbir yemeği açık bırakmamalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:<br />
(Yiyecek-içecek kaplarını kapatın, yılda bir gece <strong>ve</strong>ba iner,<br />
kapanmayan kapların içine düşer. Kapayacak şey bulunmazsa,<br />
Besmele ile bir çubuğu üstüne koyun.) [Müslim]<br />
Her zaman tertipli, düzenli olmak, temizliğe riayet etmek çok iyi olur.<br />
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:<br />
(Kap kacağı yıkamak, evi temiz tutmak, zenginliğe sebeb olur.)<br />
[Hatib]<br />
Sual: Haşhaşlı ekmek yemek günah mıdır?<br />
CEVAP<br />
Günah değildir. Çöreklere konan, haşhaşın tohumudur. Tohumu<br />
yağlı bir maddedir, içinde afyon yoktur. Tohumundan, yağ da çıkarılır.<br />
Yağında da, posasında da afyon yoktur. Haşhaşın afyon kısmı<br />
kapsülünde olur. Bu kısmı da zaten çöreklere konmaz.<br />
Sual: Nezle olunca burnum tıkanıyor. Alkollü ilacın buharını teneffüs<br />
caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, ama alkolsüzü varsa daha uygun olur.<br />
Sual: Kakao likörü bulunan çikolatayı yemek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Likör, mey<strong>ve</strong>, alkol <strong>ve</strong> esans karışımından yapılan bir içkidir.<br />
Yurtdışından gelen likörlü şeker <strong>ve</strong> çikolatalar vardır. Bunları yemek caiz<br />
71
www.dinimizislam.com<br />
değildir. Fakat kakao likörü, likör karışmış kakao değildir. Kavrulmuş<br />
kakao çekirdeğinin öğütülerek akıcı hale getirilmiş şeklidir. İçinde alkol<br />
yoktur. Türkiye’de, kelimeler üzerinde kavram [mefhum] kargaşası vardır.<br />
Birçok kelime yerinde kullanılmıyor. Mesela (Mucize yarattı) diyorlar.<br />
Mucize peygamberlerden başkası için kullanılmaz. Yaratmak da sadece<br />
Allah’a mahsustur. Yanlış kelime kullanmaktan sakınmalıdır!<br />
Sual: Kuş <strong>ve</strong>ya başka hayvan şeklinde pasta yapmak caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Hayır. Mubahlarda da dine uymakta hayır-bereket vardır.<br />
Sual: Bir arkadaş, başka yerdeki arkadaşına <strong>ve</strong>rmem için bir kutu<br />
çikolata <strong>ve</strong>rdi. Yolda çikolataların yarısını yedim. Varınca, çikolataların<br />
yarısını yediğimi söyleyip helalleştim. Habersiz yediğim için günah oldu<br />
mu?<br />
CEVAP<br />
Emanete hıyanet etmişsiniz. <strong>Helal</strong>leşmeden ölebilirdiniz de. Fakat<br />
helalleştiğinize göre, sadece mekruh olur. (Hindiyye)<br />
Sual: Sigara az içince günah olmayınca, bazı otlar var onlar günah<br />
olur mu diyorlar, eroinin daha hafifi imiş?<br />
CEVAP<br />
Eroin hafif değil, çok kuv<strong>ve</strong>tli uyuşturucudur. Sarhoş etmeyen otları<br />
yemekte mahzur yok. Sarhoş edenleri de sarhoş etmeyecek kadar<br />
yemek caizdir.<br />
Sual: Bir hoca, (Bulaşıkları sabaha bırakmak günahtır, fakirliğe<br />
sebeptir. Çünkü yarın yaparım diyenler helak olur buyuruluyor) dedi.<br />
Doğru mu?<br />
CEVAP<br />
İmkan varsa her işi zamanında yapmak, yarına bırakmamak iyi olur.<br />
Fakat bulaşıkları sabaha bırakmak günah değildir. (Yarın yaparım diyen<br />
helak oldu) hadis-i şerifi, tevbe gibi, farz olan ibadetlerle ilgilidir. Yoksa<br />
bulaşık yıkamakla ilgili değildir. Fakirliğe sebep olanlar arasında<br />
bulaşıkları geç yıkamak diye bir şey yoktur. Hadis-i şerifte, fakirliğe sebep<br />
olanlar sayılırken (Çanağı <strong>ve</strong> çömleği, yıkamadan yemek koymak.<br />
Kapkacağı, örtüsüz bırakmak) buyuruluyor. Bulaşıkları sabah yıkayıp<br />
temiz olarak konunca mahzuru olmaz. Yemeklerin üstünü açık koymak<br />
da uygun değildir. Buzdolabına konunca açık konmamış olur. Yahut<br />
örtecek bir şey bulamayan besmele ile bir çubuk bile koysa caizdir.<br />
Sual: Çok et yemek kalbi karartırmış. Ölçüsü ne bunun?<br />
CEVAP<br />
Devamlı kırk gün yenirse çok yenmiş olur.<br />
72
www.dinimizislam.com<br />
Sual: Ağız kokusu olmasın diye sakız çiğnenebilir mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t çiğnenebilir.<br />
Sual: Et üstündeki kan başka ete bulaşırsa necis olur mu?<br />
CEVAP<br />
Hayır. Akan kan necistir. Akmayan, etteki kan necis olmaz.<br />
Sual: Mentollü mendilde alkol var mı?<br />
CEVAP<br />
Yoktur.<br />
Sual: Yumurtayı yıkamadan kaynatmak, tavaya kırmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t. Yıkamak efdaldir.<br />
Sual: İçkili lokanta sahibinin hediye ettiği yemeği yemek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Caizdir. Çünkü malının çoğu haram değildir.<br />
Sual: Kokmuş et necis mi?<br />
CEVAP<br />
Değildir.<br />
Sual: Yetiştirme yurdu personeli, yurdun yemeğini yiyebilir mi?<br />
CEVAP<br />
Yiyebilir. Yetimin <strong>ve</strong>lisi onun malından yiyebilir.<br />
Sual: Şifa âyetlerinin fotokopisini suya koyup, suyu içmek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Mülci ikrah ile şarap içmeyen günaha girer mi?<br />
CEVAP<br />
Caizliğini bilmeyen, içmeyip öldürülürse şehiddir.<br />
Sual: İthal peynirleri yemek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Abdest alıp musluktan su içmek, abdestten artan suyu içmek<br />
gibi şifa mı?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Bölünmeden mirastan gelen hediyeyi yemek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır.<br />
Sual: (Ben yokken masamın üstündeki şekerden alın) diyorum.<br />
Götürmeleri caiz mi?<br />
73
www.dinimizislam.com<br />
CEVAP<br />
Orada yemeleri caizdir. Götürmeleri caiz değildir.<br />
Şeker tutmak<br />
Sual: (Ev sahibi şeker kutusunu bir arkadaşa <strong>ve</strong>rip, misafirlere<br />
istediğin gibi dağıt dese, o da kimine bir tane kimine birkaç tane <strong>ve</strong>rse,<br />
kimi orada yese, kimi evine götürse caiz olmaz) deniyor. Doğru mudur?<br />
CEVAP<br />
Doğru değil, yanlıştır. Hiç mahzuru olmaz. Vekil, asıl gibidir, eksik<br />
<strong>ve</strong>ya fazla <strong>ve</strong>rebilir. Verilen şey, alanın mülkü olduğu için, ister orada yer,<br />
isterse evine götürür.<br />
Sual: Çaldığı sütü içtikten sonra, tazmin etse, helal olur mu?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Kırlarda akarsular, ırmaklar üstü açık olarak akıyor. Bu sular<br />
içilir mi, böyle sular ile abdest alınır mı?<br />
CEVAP<br />
İçine necaset karışmıyorsa üstünün açık olmasının mahzuru olmaz.<br />
Genelde akarsu pis olmaz. Hadis-i şerifte, (Rengi, tadı <strong>ve</strong> kokusu<br />
değişmeyen su temizdir, necis değildir) buyuruluyor. (Dürer)<br />
Sual: Kesin izin <strong>ve</strong>receği bilinen kişinin malını yemek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Caiz. Ama suizanna sebep olacak şeyden uzak durmalı.<br />
Sual: Uşur <strong>ve</strong>rmeyen akrabanın, yemeğini yemek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Fitneye, harama sebep olmamak için caizdir.<br />
Sual: Zemzem ile çay pişirmek mekruh mu?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Turşunun içine olgun üzüm salkımı koymak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Caizdir. Ekmek hamuruna maya koymaya benziyor.<br />
Sual: Beş arkadaş bir odada çalışıyoruz. Sigara içmeyen içenden<br />
rahatsız oluyor. Sigara içme yasağı konulsa, içen rahatsız oluyor.<br />
Sigaradan hasta olan bile oluyor. Ne yapmak lazımdır?<br />
CEVAP<br />
Zarara mani olmak tercih olunur.<br />
Sual: Bir yerel gazetede şu haber vardı: (Sebzelerin dibine koymak<br />
üzere, foseptik çukura gidiyor, lağım suyunu doldurup geliyoruz.)<br />
İnsan pisliğini gübre olarak kullanmak <strong>ve</strong> böyle sulanmış sebzeleri<br />
74
www.dinimizislam.com<br />
yemek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
İnsan necasetini yalnız başına kullanmak caiz değildir. Toprak <strong>ve</strong>ya<br />
başka şeyle karışık satmak <strong>ve</strong> kullanmak caizdir. İnsan <strong>ve</strong>ya hayvan<br />
necaseti ile sulanmış sebzeleri yıkayıp yemek caizdir. Lağım suyu ile<br />
sulanmış sebzeleri yemek caiz değildir. (S. Ebediyye)<br />
Domuz eti kesilen bıçak<br />
Sual: Domuz eti kesilen bıçakla koyun eti kesiliyor. Böyle eti yemek<br />
caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Bıçağı yıkadıktan sonra, koyun etini kesmelidir. Domuz eti kesilen<br />
bıçakla kesilen koyun etini, yıkadıktan sonra yemelidir.<br />
Pis yemeği yemek<br />
Sual: İki Müslümandan biri bir yemeğe pis, diğeri temizdir dese, o<br />
yemek yenir mi?<br />
CEVAP<br />
Temiz diyene itibar edilir. (İbni Abidin)<br />
Tezekle ısıtılan fırın<br />
Sual: Tezekle ısıtılan fırında pişirilen ekmeği yemekte mahzur var<br />
mıdır?<br />
CEVAP<br />
Necaset yanınca, külü temiz olduğu için, mahzuru yoktur.<br />
Günah işleyenin yemeği<br />
Sual: Büyük günah işleyen, fakat kazancı helal olanın yemeğini<br />
yemek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, gerektiğinde yemek caizdir. Mesela içkili lokanta işletenin<br />
yemeğini yemek caizdir.<br />
Sual: Kadınların toplantısına gittiğim zaman, orada yiyip içiyoruz,<br />
hatta bize hediye de <strong>ve</strong>riyorlar. Bunlara, kocalarının izin <strong>ve</strong>rip <strong>ve</strong>rmediğini<br />
bilmiyoruz. Orada yiyip içmemizin, bir mahzuru var mıdır?<br />
CEVAP<br />
Ev sahibine suizan, caiz değildir. Hazırlananları yiyip içmekte <strong>ve</strong><br />
<strong>ve</strong>rilen hediyeyi, alıp e<strong>ve</strong> götürmekte, mahzur yoktur.<br />
Ölü koyunun sütü<br />
Sual: Ölmüş koyunun sütü içilir mi?<br />
CEVAP<br />
Hanefi’de temizdir, içilir. Şafii’de necistir, içilmez.<br />
75
www.dinimizislam.com<br />
Vejetaryen olmak<br />
Sual: Vejetaryen olmak, yani hiç et yememek, eti kendine zararlı<br />
görmek, dine uygun mudur?<br />
CEVAP<br />
Et yememek günah değilse de, eti zararlı bilip, kendine haram etmek<br />
caiz olmaz. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:<br />
(Ey iman edenler! Allah’ın size helal ettiği, temiz şeyleri haram<br />
kılmayın <strong>ve</strong> sınırı aşmayın. Allah, sınırı aşanları sevmez.) [Maide 87]<br />
Her gün et yemek, kalbe sıkıntı <strong>ve</strong>rir. Hiç et yememek ise, ahlakı<br />
bozar. (Şir’a şerhi)<br />
Tavuğun boynunu koparmak<br />
Sual: Boynu koparılarak öldürülen tavuğu yemek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Hayır.<br />
Paskalya çöreği<br />
Sual: Hristiyanların paskalya günlerinde yaptığı çörek, pastanelerde<br />
her gün yapılıp satılıyor. Bu çöreği, paskalya dışında yemekte sakınca<br />
var mıdır?<br />
CEVAP<br />
Paskalya dışında yemekte mahzur yoktur.<br />
Da<strong>ve</strong>tsiz misafir<br />
Sual: Çay da<strong>ve</strong>ti olan bir yere, tanıdık diye da<strong>ve</strong>tsiz gidenin, orada<br />
yiyip içtiği haram olur mu?<br />
CEVAP<br />
Hayır. İkram edileni yiyip içmek helaldir.<br />
Altın <strong>ve</strong> gümüş tozu yemek<br />
Sual: Altın <strong>ve</strong> gümüş tozu çikolataların içine konuyor. Muhallebi <strong>ve</strong><br />
sütlaç gibi yiyeceklerin de üstüne ekiliyor. Bu gıdaları yemek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Caizdir. Vücuda zarar <strong>ve</strong>rmeyen <strong>ve</strong> necis olmayan şeyleri yiyip<br />
içmek caizdir.<br />
İki günde üç öğün<br />
Sual: Kefaretlere bakınca, hep fakirin sabah <strong>ve</strong> akşam<br />
doyurulmasından bahsediyor. Acaba sağlık açısından evla olan iki öğün<br />
yemek midir yoksa iki günde üç öğün yemek midir?<br />
CEVAP<br />
Günde iki öğün yemek caizdir. Evla olanı ise iki günde üç öğün<br />
yemektir. Ancak ihtiyaca <strong>ve</strong> çalışma şartlarına göre az <strong>ve</strong>ya çok yemek<br />
76
www.dinimizislam.com<br />
de caizdir.<br />
Bal, zeytin <strong>ve</strong> çörek otu<br />
Sual: (Melekler, evinde bal, zeytin <strong>ve</strong> çörek otu olana istiğfar<br />
ederler) mealinde bir hadis var mıdır?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, M. Cihar Yâr-i Güzin kitabında böyle bir hadis-i şerif<br />
bildirilmektedir.<br />
Ziyafetin kabul olması<br />
Sual: Ziyafet yemeğinde, bardakların, tabakların kırılması <strong>ve</strong>ya buna<br />
benzer istenmeyen zararlı <strong>ve</strong> kötü bir durumun meydana çıkması hayra<br />
mı alamettir?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, hayra alamettir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:<br />
Dertlerin, elemlerin acılıkları, bir hastalığı iyi edecek faydalı ilacın<br />
acılığı gibidir. Bozuk niyetle, gösteriş için, menfaat için yapılan, bazı<br />
ziyafetlerde, yemeğe kusur bulmak <strong>ve</strong>ya başka suretle, yapılan eziyetle,<br />
ziyafet <strong>ve</strong>renin kalbinin kırılması, yemekteki zulmeti, niyetin bozukluğuyla<br />
hâsıl olan günahı gidermekte, kabul olmasına sebep olmaktadır. Eğer<br />
misafirlerin şikâyeti, hakareti olmasaydı <strong>ve</strong> ziyafet sahibinin kalbi<br />
kırılmasaydı, yemek, zulmetli <strong>ve</strong> günah olacak, kabul edilmeyecekti.<br />
Kalbin kırılması, kabule sebep oldu. (1/64)<br />
Hurma çekirdeği<br />
Sual: Hurma çekirdeği çöpe atılmıyorsa ne yapmalı?<br />
CEVAP<br />
Ağaç dibine falan koymalı.<br />
Ağaçtaki mey<strong>ve</strong>yi yemek<br />
Sual: S. Ebediyye’de (Ağaçtaki mey<strong>ve</strong> hediye edilmez) deniyor, fakat<br />
mal sahibi, (Bahçeme gir, istediğin kadar mey<strong>ve</strong> ye, istediğin kadar al<br />
evine götür, başkalarına da <strong>ve</strong>r! Hepsi helal olsun) dese, o kişi de yese,<br />
başkasına <strong>ve</strong>rse, evine götürse helal olur mu?<br />
CEVAP<br />
Sadece yedikleri helal olur. Evine götürdükleri <strong>ve</strong> başkalarına<br />
<strong>ve</strong>rdikleri helal olmaz, çünkü miktarı bilinmeyen yiyeceğin yenmesini<br />
helal etmek caizdir, fakat miktarı bilinmeyen malı almak için <strong>ve</strong>kil etmek,<br />
meçhul <strong>ve</strong> ayrı olarak teslimi mümkün olan malı ayırmadan hediye etmek<br />
sahih değildir. (S. Ebediyye, Dürret-ül-beyda)<br />
Hayvanla ilişkiye girmek<br />
Sual: Koyun<br />
77
www.dinimizislam.com<br />
Hayvanla ilişkiye girmek<br />
Sual: Koyun gibi eti yenen <strong>ve</strong>ya köpek gibi eti yenmeyen hayvanla<br />
ilişkiye girmenin hükmü nedir?<br />
CEVAP<br />
Çok çirkin <strong>ve</strong> büyük günahtır. Bunu sadist denilen ruh hastaları<br />
yapar. Tecavüze uğrayan hayvan, kesilip yakılır. Eti yenenin, etini yemek<br />
de caizdir. (S. Ebediyye)<br />
Yanık yemek<br />
Sual: Kızartılan yiyeceklerin çok kızarmış yerini yemek haram mıdır?<br />
CEVAP<br />
Hayır, haram değildir. Yanmışsa <strong>ve</strong> yanık da vücuda zarar <strong>ve</strong>recek<br />
kadar çoksa, o zaman yenmez.<br />
Domuz sütüyle beslenen kuzu<br />
Sual: Domuz sütüyle beslenen bir kuzunun etini yemek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, caizdir. Necaset yiyen hayvanın etinin yenebilmesi için, de<strong>ve</strong><br />
40, sığır 20, davar 10, tavuk 3, serçe 1 gün hapsedilir. Bir başka kavilde<br />
ise, de<strong>ve</strong>yle sığır 10, koyun 4, tavuk 3 gün hapsedilir, yani necaset<br />
yedirilmez. (Redd-ül-muhtar)<br />
Kobe danası<br />
Sual: Kobe danasının eti en iyi et kabul ediliyormuş, fakat bunlara<br />
bira da içiriliyormuş. Böyle bir hayvanın etini yemek caiz olur mu?<br />
CEVAP<br />
Kobe danası da, domuz sütüyle beslenen kuzu gibidir. 10 gün bira<br />
<strong>ve</strong>rilmeyip kesilirse mesele kalmaz.<br />
Eşek sütü<br />
Sual: Eşek sütünün, çocuklardaki öksürüğe iyi geldiği söyleniyor.<br />
Bunun için içirmek caiz olur mu?<br />
CEVAP<br />
Evcil eşek eti <strong>ve</strong> sütü, tahrimen mekruhtur. Yalnız Maliki mezhebinde<br />
helaldir. Öksürük için mubah ilaç bulunmazsa, iyi geldiği de kesinse<br />
içirilebilir, böyle bir ihtiyaçtan dolayı Maliki mezhebi taklit edilerek de<br />
içirilebilir.<br />
Karton kutu<br />
Sual: Karton kutu içinde satılan sütleri içmekte bir mahzur var mıdır?<br />
CEVAP<br />
Hayır, dini yönden hiçbir mahzur yoktur. Zamanla bozulursa, o<br />
zaman içilmesi uygun olmaz.<br />
78
www.dinimizislam.com<br />
Gece hastalık yağar<br />
Sual: Gece hastalık yağdığı için yiyecek <strong>ve</strong> içecekleri kapatmak<br />
gerektiği doğru mudur?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, doğrudur. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />
(Gece açık kapları örtün, su kırbalarını bağlayın! Çünkü yılda bir<br />
gece <strong>ve</strong>ba iner <strong>ve</strong> bu hastalık, kapanmayan kabın <strong>ve</strong> bağlanmayan<br />
kırbanın içine düşer.) [Müslim]<br />
Gökten zehir yağdığı da bildirilmiştir. Onun için evde açık olan kap<br />
kacak her şeyi kapatmak sünnettir. Gece açık kapları örtmekle ilgili<br />
hadis-i şeriflerden ikisi şöyledir:<br />
(Gece yatarken, su kaplarının ağzını bağla, yemek kaplarının<br />
üstünü ört, yanan kandili [<strong>ve</strong>ya mumu] söndür! Eğer kapayacak bir<br />
şey yoksa, Besmele çekerek bir çubuğu üstüne koy!) [Müslim]<br />
(Gece kapları kapayın, boş kapları da kapatın <strong>ve</strong>ya ters çevirin!)<br />
[Buhari]<br />
Düğün yemeğinde<br />
Sual: Genelde düğün da<strong>ve</strong>tlerine gittiğimizde herkesin önüne<br />
yemekler geliyor, bir de sofraya ayrıca bir tabak içinde mey<strong>ve</strong>, börek,<br />
kürdan, kâğıt peçete konuyor. Bunları isteyen kullanabiliyor. Ortaya<br />
konmuş bu şeylerden orada kullanmayıp evimize götürsek caiz olur mu?<br />
CEVAP<br />
Düğün sahibinin izni olmadan onları götürmek caiz olmaz. Üç peçete<br />
götürüyorum, beş kürdan aldım demek gerekir. Ortaya konan börek <strong>ve</strong><br />
mey<strong>ve</strong> gibi şeyler için, düğün sahibi, (İstediğiniz kadar yiyin, istediğiniz<br />
kadar da evinize götürün) dese, sadece yedikleriniz caiz olur, e<strong>ve</strong><br />
götürülenler caiz olmaz. (S. Ebediyye)<br />
Sofraya herkesin önüne kişi sayısı kadar peçete, kolonyalı mendil<br />
konsa, bunları da izinsiz alıp evimize götüremeyiz.<br />
E<strong>ve</strong> götürürken şu kadarını e<strong>ve</strong> götürüyorum diye düğün sahibine<br />
<strong>ve</strong>ya o işle yetkili birine söylemek gerekir. O zaman caiz olur. Bunları<br />
alırken, düğün sahibi görmüşse yani kaç tane aldığını biliyorsa, bunun<br />
mahzuru olmaz, izin <strong>ve</strong>rmiş demektir.<br />
Eğer bu hüküm bilinmeden alınmışsa, alınanlar için tevbe etmeli <strong>ve</strong><br />
düğün sahibini arayıp şu kadar şunu aldım hakkını helâl et denmesi<br />
gerekir. O helâl etse bile, izinsiz alma günahı için ayrıca tevbe etmek <strong>ve</strong><br />
bir daha habersiz almamak gerekir.<br />
Tıbben zararlı ise<br />
Sual: Tıbben zararlı olmayan bir şey, dinen de zararsız olur mu?<br />
79
www.dinimizislam.com<br />
CEVAP<br />
Tıbben zararlı olan bir şey, dinen de zararlı olur. Tıbben zararlı<br />
olmadığı hâlde dinen zararlı olan çok şey vardır. Mesela, Besmelesiz<br />
kesilen kuzu eti, tıbben mahzurlu değilse de, dinen mahzurludur. Bir<br />
kaşık şarap tıbben zarar <strong>ve</strong>rmese de dinen haramdır.<br />
Vücuda zarar <strong>ve</strong>ren mubah şeyler, dinen de mahzurludur. Mesela<br />
helâlinden çok yense, tıka basa yenilse vücuda zarar <strong>ve</strong>rir <strong>ve</strong> dinen de<br />
günah olur. Alerji yapan gıdaları <strong>ve</strong> mey<strong>ve</strong>leri yemek de, dinen caiz<br />
olmaz.<br />
Neleri kullanabiliriz<br />
Organ bağışı <strong>ve</strong> nakli<br />
Sual: İnsanların organlarını, kanını satmak <strong>ve</strong>ya kullanmak<br />
haramdır. Üstelik, (Haramda şifa yoktur) hadisiyle haramla tedavi de<br />
caiz olmadığına göre, organ nakli nasıl caiz olur? Bir de, Müslüman<br />
birinin organı kâfire takılsa ahirette, o organ nasıl cevap <strong>ve</strong>recektir?<br />
CEVAP<br />
İnsan organları mülk olmadığı için, satılamaz, bağışlanamaz; fakat<br />
zaruret halinde kullanılması için izin <strong>ve</strong>rilir. İzin <strong>ve</strong>rilince, organı paralı<br />
<strong>ve</strong>ya parasız almak <strong>ve</strong> zaruret halinde kullanmak caiz olur.<br />
Müslüman <strong>ve</strong> uzman bir doktor, bir hasta için, diri <strong>ve</strong>ya ölüden organ<br />
naklinden başka çare olmadığını bildirdiği zaman, organ nakli caiz olur.<br />
Din ayrılığı gözetilmez. (El-Hedyül-İslami)<br />
(Ameliyat edilen insan eziyet görmüş olur. Eziyet ise haramdır.<br />
Şu hâlde ameliyat haramdır) da diyenler çıktığı gibi, (Peygamber,<br />
“Ölünün kemiğini kırmak, onu diri iken kırmak gibidir” buyurduğu için<br />
ölünün karnını kesmek, dirinin karnını kesmek gibi haramdır. Ameliyat<br />
edilene <strong>ve</strong> organı alınan ölüye böyle eziyet edilince de, “Müslümana<br />
eziyet eden, bana eziyet etmiş olur. Bana eziyet eden de Allaha eza<br />
etmiş olur” hadisine göre, Allah’a eziyet edilmiş olur) da diyenler<br />
olmuştur. Hâlbuki âlimlerimiz, (Bir organı kurtarmak, hayatı kurtarmak<br />
gibi zaruridir) buyuruyorlar.<br />
Zaruret olunca birçok yasaklar mubah olur. Ölünün de, dirinin de, bir<br />
yerini kesmek haramdır, ona eziyettir; fakat zaruret olunca, bu haramlık<br />
kalkar; çünkü dinimizde, (Zaruretler, yasak olan şeyleri mubah kılar)<br />
kaidesi vardır. (Mecelle)<br />
İnsanın parçalarını, mesela saçını, böbreğini, sütünü zaruretsiz<br />
kullanmak, satmak haramdır; fakat zaruret olunca, bu parçaları<br />
kullanmak, yani organ nakli caiz olur. (İ. Ahlakı)<br />
80
www.dinimizislam.com<br />
Ölmüş bir kimsenin bir organını kesmek de ölüye eziyettir. Ancak<br />
kesilen organ, bir Müslümana <strong>ve</strong>rilecekse, ölü bundan dolayı zevk alır.<br />
Bir kimse, birine iyilik etmek için çok yorulsa, yorulmasından şikâyet<br />
etmez, aksine, (Hizmet ettim, iyilik ettim) diye zevk alır. Parasını<br />
kaybeden kimse, üzülür; fakat bunu isteyerek bir hayır kuruluşuna, bir<br />
fakire <strong>ve</strong>ren kimse ise buna sevinir. Çünkü kaz gelecek yerden tavuk<br />
esirgenmez. İşte bunlar gibi, kurbanlık koyun da, bir Müslümana faydam<br />
oldu diye sevinir. O acı, ona zevk <strong>ve</strong>rir. Hâlbuki hayvana da eziyet etmek<br />
haramdır. Hem de, insana eziyet etmekten daha büyük günahtır. Demek<br />
ki, dinimize uygun hareket edilince, eziyet edilmiş olmuyor; aksine faydalı<br />
iş yapılmış oluyor.<br />
Ölüm acısı, dünya acılarının hepsinden daha acıdır. Bir kimse uyku<br />
hapı içerek <strong>ve</strong>ya narkozla her tarafı uyuşturulduktan sonra da ölse, çok<br />
şiddetli olan ölüm acısını duyar; fakat mücahidler, kurşun yağmuruna<br />
tutulsa, bu acıyı duymaz. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />
(Şehid, ölüm acısını duymaz.) [Beyheki]<br />
Çocuğun yaşayacağı ümit edildiği zaman, çocuğu annesinin<br />
karnından çıkarmak için, ölmüş olan annesinin karnını yarıp ameliyatla<br />
almak caizdir; çünkü müctehid âlimlerin en büyüğü olan İmam-ı a’zam<br />
hazretleri, bu sebeple, ölmüş bir kadının karnının yarılmasını <strong>ve</strong> çocuğun<br />
çıkarılmasını emretmiş, kurtarılan çocuk uzun seneler yaşamıştır. (Eşbah<br />
s.123) [Ölüye eziyet olur diye, annenin karnı yarılmaktan<br />
vazgeçilmemiştir. Cahiller, imam-ı azam hazretlerine, ölüye eziyet etti<br />
diye ateş püskürse de, o anne, yavrum kurtuldu diye ne kadar çok<br />
sevinmiştir.]<br />
İmam-ı a’zam hazretlerinin bu uygulaması, ameliyat ederek hastanın<br />
<strong>ve</strong>ya ölünün bir yerini kesmenin, yani ölünün karnının yarılıp böbrek <strong>ve</strong>ya<br />
başka organın alınmasının, yani organ naklinin caiz olduğunu,<br />
göstermektedir.<br />
(Müslüman birinin organı kâfire takılsa, ahirette o organ nasıl<br />
cevap <strong>ve</strong>recektir? Müslümanın organı Cehennemde nasıl yanar?)<br />
deniyor. Hâşâ, Allahü teala âciz değildir.<br />
Her insan, aynı boy <strong>ve</strong> şekilde; fakat başka zerrelerden yapılmış bir<br />
bedenle mezardan kalkacaktır. Şimdiki beden, çürüyüp toprak olacaktır.<br />
(Kimya-i Saadet)<br />
Cevap <strong>ve</strong>recek olan, çürümüş organ değil, başka organdır.<br />
Nakledilen organ bile olsa, (Ben Müslümandayken şu iyilikleri<br />
yapıyordum, kâfire takılınca, şu kötülükleri işledim) diyemez mi?<br />
Allahü teâlânın hesap görmesinde hiç âcizlik, yanlışlık olur mu?<br />
81
www.dinimizislam.com<br />
Organların konuşacakları Kur’an-ı kerimde bildirilmektedir. (Nur 24,<br />
Yasin 65)<br />
Bir insan yanmakla yok olmaz. Sadece aletleri elinden alınmış olur.<br />
Ahirette ona <strong>ve</strong>rilen yeni aletlerle, Müminse Cennete, kâfirse Cehenneme<br />
gider.<br />
Ruh, kendisine <strong>ve</strong>rilen vücut sayesinde, ya nimete kavuşur <strong>ve</strong>ya<br />
azaba mâruz kalır. Ruhun mahiyetini bilmeyen <strong>ve</strong>ya Allahü teâlânın<br />
kudretinden şüphe eden kimse, insanın yanınca yok olduğunu, kabir suali<br />
<strong>ve</strong> kabir azabının olmadığını zanneder. Hâlbuki hadis-i şerifte, (Kabir<br />
azabı haktır) buyuruldu. (Buhari)<br />
Zaruret olunca haram bir şey ilaç olarak kullanılıyor <strong>ve</strong> şifa hâsıl<br />
olabiliyor. Zaruret olunca haram mubah hale geliyor. Mubahtan şifa hâsıl<br />
oluyor. Haram olarak değil, mubah hale geldiği için şifa hâsıl oluyor.<br />
Haram olan şarap sirke haline dönüşünce kullanılması mubah olur.<br />
Böbreği olmayana, birinin böbreği takılınca, şifa hâsıl oluyor, böbrek<br />
çalışıyor. Bu iş mubah olmasaydı, (Haramda şifa yoktur) hadis-i şerifi,<br />
hâşâ yanlış olurdu. Bu işte şifa görüldüğüne göre, haram mubah hale<br />
gelmiş oluyor. Bu inceliği anlamayan kimseler, haramda şifa olmaz<br />
diyerek organ <strong>ve</strong>ya kan nakline haram demek cahilliğinde bulunuyorlar.<br />
İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:<br />
Nihaye, Haniyye <strong>ve</strong> Tehzib kitaplarında, (Müslüman, uzman<br />
doktor, şifa <strong>ve</strong>receğini <strong>ve</strong> başka ilacı olmadığını söyleyince,<br />
hastanın idrar, kan içmesi, leş yemesi caiz olur. Şarap da böyledir<br />
denildi. Ölümden kurtulmak maksadıyla olunca, sözbirliğiyle helal<br />
olur) yazılıdır. Feth-ul-kadir kitabında, (Müslüman, uzman doktor, kadın<br />
sütünün muhakkak iyi geleceğini <strong>ve</strong> başka ilacı olmadığını söylerse,<br />
hastanın, kadın sütü içmesi <strong>ve</strong> satın alması caiz olur) yazılıdır. (Redd-ülmuhtar<br />
c.5 s. 249, c.4 s.215)<br />
Açıkça görülüyor ki, içilmesi haram olan kadın sütünün, kanın <strong>ve</strong>ya<br />
idrarın hastaya iyi geleceği biliniyorsa, içilmesi mubah oluyor <strong>ve</strong> mubah<br />
olduğu için de, (Haramda şifa yoktur) hadis-i şerifinin kapsamına<br />
girmiyor. Kan içmek <strong>ve</strong>ya kan alıp <strong>ve</strong>rmek haram olduğu halde, bu<br />
şartlarla mubah oluyor. Organ nakli de bunun gibi caiz oluyor.<br />
Böbrek nakli<br />
Sual: (Böbrek nakli yapılınca, böbreği alınanın vasıfları böbrek<br />
nakledilene geçer, mesela böbrek sahibi cimriyse o kişi cimri olur,<br />
dinsizse dinsiz olur) deniyor. Böyle bir şey var mı?<br />
CEVAP<br />
Bu kesinlikle doğru değildir. İnsan, ruh demektir. İşiten <strong>ve</strong> tasarruf<br />
82
www.dinimizislam.com<br />
sahibi olan, ruhtur. Çalışmakla beden yorulsa da, ruh yorulmaz. Ruhta<br />
azalma çoğalma olmaz. Mesela, kolu kesilenin ruhundan kesilme olmaz.<br />
Başkasının yüreğiyle yaşayan kimsenin ruhunda değişiklik olmadığı için,<br />
ahlaksız kimsenin yüreğinin, bu adama hiç tesiri olmaz. Kalble yürek aynı<br />
şey değildir. Yürek denilen et parçası, hayvanda da bulunur. İnsana<br />
mahsus olan kalbe, gönül denir. Gönül görünmez; fakat tesirleriyle<br />
anlaşılır. Kalb, elektrik cereyanı, yürek de ampul gibidir. Ampuldeki<br />
elektriği, ampul ışık <strong>ve</strong>rdiği zaman anlıyoruz. Elektrik gibi, kalb de madde<br />
değildir, bir yer kaplamaz. Yürekte eserleri görüldüğü için, kalbin yeri<br />
yürektir denir. Yürek değiştirmek, sanki ampul değiştirmeye benzer.<br />
Ampulün değişmesiyle şehir cereyanında azalıp çoğalma olmadığı gibi,<br />
yüreğin değişmesiyle, kalb kuv<strong>ve</strong>tinin tesiri değişmez. Yeni takılan yürek,<br />
daha iyi çalışır. Mesela kırılmış <strong>ve</strong>ya 40 vatlık bir ampulü çıkarıp yerine<br />
100 vatlık bir ampul takılırsa <strong>ve</strong>rdiği ışık çoğalır; fakat şehir cereyanında<br />
bir değişiklik olmaz. Yanmakta olan bir ampul sökülünce, yani cereyanla<br />
olan irtibatı kesilince, cereyanın bir miktarı kesilmiş olmaz. Başka bir<br />
ampul takılırsa onun da ışık saçmasına sebep olur. İyi kimsenin yüreği,<br />
fâsık <strong>ve</strong>ya kâfire takılınca, o kimsenin kalbi yine hep günah işlemek ister,<br />
kötü düşünür. Tersine, fâsığın yüreği iyi kimseye takılırsa, o kimsenin<br />
kalbi yine günah işlemek istemez, hep iyi düşünür. Yüreğin manevi bir<br />
fonksiyonu yoktur. Öldükten sonra çürüyüp gider. Yansa da fark etmez;<br />
çünkü insan ruh demektir. Beden değişir, ruh değişmez.<br />
İnsan, ruhu sayesinde yaşar. Aklı, düşüncesi, ruhu sayesinde vardır.<br />
Vücudun organları, marangozun aletleri gibidir. İnsan ölünce, aletleri<br />
çalışmadığından, ruh bu aletlerle iş yapamaz; fakat ruh ölü olmadığı için<br />
insanları tanır. Hatta ölmüş evliyanın ruhları insanlara yardım eder. Bu<br />
yardımı, bedenindeki aletlerle değildir. Allahü teâlâ ruhlara, aletsiz de iş<br />
yapma özelliğini <strong>ve</strong>rmiştir. Vefat eden Hızır aleyhisselamın ruhu çok<br />
kimseye çeşitli yardımlar yapmaktadır.<br />
Bir mümine, bir kâfirin bütün organları takılsa, o insanın aklında,<br />
düşüncesinde değişiklik olmaz. Marangozun eski aletleri yerine, yeni<br />
aletleri gelmiş demektir. Alet değişmekle, marangozdaki bilgi, kabiliyet<br />
değişmez. Kesmeyen bir testere yerine, iyi kesen bir testere gelirse, daha<br />
kolay iş yapar. Görmeyen gözün yerine sağlam göz takılırsa görür. Kanı,<br />
kalbi, beyni de değişse, yine düşünceye tesir etmez. Sağlam organ<br />
takılmışsa, daha kolay iş görür. İş gördüren ruhtur. Bir insan ölmekle<br />
<strong>ve</strong>ya yanmakla ruh yok olmaz. Sadece aletleri [bedeni] elinden alınmış<br />
olur. Ahirette ona yeni aletler yani yeni bir beden yaratılır.<br />
Zaruret varsa<br />
83
www.dinimizislam.com<br />
Sual: Zaruret olunca, böbrek nakli caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t. Ayrıca ameliyatlar başarılı olduğu için caizdir.<br />
Yürek nakli<br />
Sual: Şarkıcı bir kadın, bütün organlarını bağışlıyor; fakat yüreğini<br />
bağışlamıyor. Gerekçe olarak da, (Allah, bütün organları senin emrine<br />
<strong>ve</strong>rdim, istediğin gibi kullan, ancak yürek bana ait dediği için yüreğimi<br />
bağışlamıyorum) dedi. Böyle bir şey var mı?<br />
CEVAP<br />
Halk arasındaki bu sözün aslı yoktur. Organ nakli açısından yürek ile<br />
böbreğin farkı yoktur. Bütün organlarımız, Allahü teâlânın bir emanetidir.<br />
Hiçbirini günah işlemekte kullanmamalıdır! Günahta kullanmak emanete<br />
hıyanet olur.<br />
Kan satıp almak<br />
Sual: Kan satmak günah olduğu gibi, ihtiyaç halinde kan satın almak<br />
da günah mıdır?<br />
CEVAP<br />
Kan <strong>ve</strong> insanın bütün organları dinen mal olmadığı için alınıp<br />
satılmaz. İhtiyaç olunca, kullanılmak üzere kan <strong>ve</strong>rilebilir. Kan <strong>ve</strong> organ<br />
satana günah olursa da, zaruret varsa, alana günah olmaz.<br />
İnsan parçasını kullanmak<br />
Sual: İnsan parçasını kullanmanın <strong>ve</strong> kadın sütünü içmenin hükmü<br />
nedir?<br />
CEVAP<br />
İnsan parçasını zaruretsiz kullanmak <strong>ve</strong> kadın sütünü içmek<br />
haramdır.<br />
Nihâye, Hâniyye <strong>ve</strong> Tehzib kitaplarında deniyor ki:<br />
Tabib-i müslim-i hâzık [Müslüman <strong>ve</strong> mütehassıs doktor] şifa<br />
<strong>ve</strong>receğini <strong>ve</strong> başka ilaç olmadığını söyleyince hastanın kan içmesi, leş<br />
yemesi caizdir. Hele ölümden kurtulmak için sözbirliği ile helal olur.<br />
(Redd-ül-muhtar c.5, s.249 )<br />
Müslüman, mütehassıs tabip, kadın sütünün muhakkak iyi edeceğini<br />
<strong>ve</strong> başka ilaç olmadığını söylerse, hastanın kadın sütü içmesi caiz olur.<br />
(İ.Hümâm-Feth-ul Kadir)<br />
Görüldüğü gibi kadın sütü içmek, zaruret olunca caiz olmaktadır. Bu<br />
bakımdan damara kan <strong>ve</strong>rilmesinin de caiz olduğunu, Şeyh Tâhir-üz-<br />
Zâvi, (Hedy-ül islâmi)de bildirmiştir. Kan <strong>ve</strong> organ naklinin caiz<br />
84
www.dinimizislam.com<br />
olmadığını söyleyenler, tamamen mesnetsizdir.<br />
Hastaya kan <strong>ve</strong>rmek<br />
Sual: Kan dahil, insanın hiçbir parçası <strong>ve</strong>rilmez deniyor. Zaruret<br />
olunca da mı <strong>ve</strong>rilmez?<br />
CEVAP<br />
Muteber din kitaplarındaki ifadeler şöyledir:<br />
Zaruret olunca haramlar mubah hâle gelir. (Redd-ül-muhtar)<br />
Zaruretsiz insanın bir parçasını kullanmak haramdır. Kullanması<br />
haram olan şeyi ilaç olarak yemek <strong>ve</strong> içmek de caiz değildir. (Dürr-ülmuhtar)<br />
Dürr-ül muhtar kitabını şerh eden İbni Abidin hazretleri burasını şöyle<br />
açıklıyor:<br />
Haram olan şeyi, tahir [temiz] olsun, necis [pis] olsun, ilaç olarak<br />
kullanmak haramdır; ama, hastalığa iyi geleceği bilinirse, ondan başka<br />
ilaç da yoksa, kullanmak caizdir. (Redd-ül-muhtar)<br />
Müslüman <strong>ve</strong> uzman doktor, şifa <strong>ve</strong>receğini <strong>ve</strong> bu hastalığın başka<br />
ilacı olmadığını söyleyince, idrar, şarap <strong>ve</strong>ya kan içmek, leş yemek caiz<br />
olur. (Nihaye, Haniyye, Tehzib)<br />
İnsanın her organı gibi sütünü de içmek haramdır. Müslüman, uzman<br />
doktor, kadın sütünün muhakkak iyi edeceğini <strong>ve</strong> başka ilacı olmadığını<br />
söylerse, [kan nakli yaptırmak] kadın sütü içmek <strong>ve</strong> satın almak caiz olur.<br />
(Fethul-kadir)<br />
Cenazenin saçları dökülürse, kefeni içine konur. Çünkü, insanın her<br />
parçası muhteremdir. Diri insandan düşen <strong>ve</strong> kesilen tırnakları, saçları <strong>ve</strong><br />
dişleri de defnetmek sünnettir. Ölmeyecek kadar leş <strong>ve</strong>ya domuz yenir,<br />
kan <strong>ve</strong>ya şarap içilir. Yiyip, içmeyip ölen Cehenneme gider. (Redd-ülmuhtar)<br />
İnsanın parçaları muhterem olduğu için ondan faydalanmak caiz<br />
değildir. Domuz <strong>ve</strong> insan kemiğiyle tedavi olmak mekruhtur; çünkü<br />
bundan faydalanmak haramdır. Kübrada da böyledir. (Fetava-i<br />
Hindiyye) [Zaruretsiz böyle yapmak caiz değildir. Ama yukarıda din<br />
kitapları da bildirdiği gibi zaruretle yapılırsa caiz olur.]<br />
Bir organı kurtarmak, hayatı kurtarmak gibi zaruridir. Diri insanın<br />
organını, etini yemek, bir kadının sütünü içmek caiz değildir. Kanını<br />
nakletmek ise caizdir. (Mecmua-tül muallim)<br />
Tıp ilmini öğrenmek <strong>ve</strong> tedavi yapmak, farzı kifayedir. Yeni ölen<br />
birinin kalbini <strong>ve</strong> başka organlarını diri insana takmak caizdir. Bu iş ölüye<br />
hakaret olmaz. Zaruret olunca, bir çok yasaklar mubah olmaktadır.<br />
85
www.dinimizislam.com<br />
Ölünün de bir yerini kesmek haramdır. İnsana ölünce de kıymet <strong>ve</strong>rmek,<br />
saygı göstermek vaciptir. Fakat, zaruret olunca, bu haramlık kalkar.<br />
Müslüman uzman doktorlar bir hastanın ölümden kurtulması için, kan,<br />
diriden <strong>ve</strong>ya ölüden organ naklinden başka çare olmadığını bildirdikleri<br />
zaman, buna uyulur, din ayrılığı gözetilmez. İslam dini, sıhhati korumayı<br />
<strong>ve</strong> bedenin selametini emretmektedir. Hastaya kan <strong>ve</strong>rmek, insani<br />
vazifedir. Çünkü, hayatı korumak, bazen kan <strong>ve</strong>rilmesine bağlı<br />
olmaktadır. Kan <strong>ve</strong>rmek, süt kardeşliğe sebep olmaz, nikahı da bozmaz.<br />
(Hedy-ül-İslami)<br />
Ölüm tehlikesi varsa <strong>ve</strong> başka çare de yoksa, kan <strong>ve</strong>rmek caiz olur.<br />
(S. Ebediyye)<br />
İnsanın parçalarını kullanmak <strong>ve</strong> satmak haramdır. Zaruret olunca<br />
caiz olur. (İslam Ahlakı)<br />
Hanbeli’de, ihtilaf varsa da, kadın sütünü <strong>ve</strong> faydalanılan her şeyi<br />
satmak caizdir. Şafii’de de böyledir. Köle satıldığı gibi diğer organlar da<br />
satılır. Kopuk uzvu satmak haramdır; çünkü faydalanılmaz. [Buradan<br />
kopuk uzuvdan faydalanılırsa caiz olacağı pek açıktır.] Hanefi <strong>ve</strong><br />
Maliki’de ise, zaruretsiz kadın sütü de, diğer organlar da satılmaz.<br />
Zaruret olunca caiz olur. (El Mugni)<br />
Haram maddeyi ilaç olarak kullanmak<br />
Sual: Hastalık için, haram olan bir şeyi yemek <strong>ve</strong>ya kullanmak caiz<br />
olur mu?<br />
CEVAP<br />
İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:<br />
(Haram olan şeylerin ilaç olarak kullanılması, bunun hastaya iyi<br />
geleceği bilinirse <strong>ve</strong> helal olan ilaç bulunmazsa, caiz olur. Şifa olduğu<br />
tecrübe edilen maddeler, ilaç için helal olur. Haram olan bir şeyin hastaya<br />
iyi geleceğinin bilinmesi, mütehassıs olan müslüman bir doktorun<br />
söylemesi ile anlaşılır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:<br />
(Allahü teâlâ, haram olan şeylerde size şifa yaratmamıştır.)<br />
[Buhari]<br />
Etkili olduğu tecrübe ile bilinen haram maddeleri, zaruret halinde ilaç<br />
olarak kullanmak haram olmaz.) [Redd-ül-muhtar]<br />
(Zaruretler haramları mubah kılar) kaidesine göre, bir hastalığı tedavi<br />
için haram bir şey kullanmak, yedirmek, içirmek gerekince, bu haram şey<br />
mubah oluyor. Hasta, haram olan şeyi değil, mubah olan şeyi kullanmış<br />
oluyor. Yani haram mubah hâle geliyor, şifa mubah madde ile sağlanıyor.<br />
Bunu bir misalle açıklayalım:<br />
86
www.dinimizislam.com<br />
Böbreklerdeki taşı eritecek, hiçbir ilaç bulunmazsa, müslüman bir<br />
doktor da haram bir madde ile tedaviyi tavsiye etmişse, ilaç bulunmadığı<br />
için haram madde kullanma zarureti hasıl olmuştur. Zaruretler haramları<br />
mubah kılacağından haram madde kullanmak mubah olacaktır. Hasta<br />
şifa bulursa, mubah sayesinde bulmuş olacaktır. Haram olan madde<br />
sayesinde şifa bulmuş olmayacaktır.<br />
Bu husus iyice anlaşılınca haram maddenin, mubah hâle geldikten<br />
sonra kullanılması (Haramda şifa yoktur) hadis-i şerifine aykırı olmaz.<br />
Tedavi için<br />
Sual: Doktor, derideki hastalığım için başka etkili bir ilaç<br />
bulunmadığını, yılan yağı sürmek gerektiğini söyledi. Bu caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Salih doktor lüzum görmüşse caizdir. Namaz kılmadan önce,<br />
yıkamak gerekir.<br />
Domuz insülini<br />
Sual: Domuz insülininden olduğu gibi, inek insülininden de ilaç<br />
yapan firmalar varmış. Fakat inek insülinin tesiri çok azmış. Şeker<br />
hastası çocuğum için domuz insülininden yapılan ilacı kullanmam uygun<br />
olur mu?<br />
CEVAP<br />
Tesirli başka ilaç bulunmazsa caiz olur.<br />
Haramla tedavi<br />
Sual: Alkol, kan gibi haram olan bir maddeyi tedavide kullanmak caiz<br />
midir?<br />
CEVAP<br />
Namaz kılan <strong>ve</strong> dalında uzman olan salih bir doktor,<br />
(Tecrübelerimle biliyorum ki, bu hastalığın bu haram maddelerden<br />
başka etkili mubah ilacı yoktur) derse, o zaman haram olan bu<br />
maddeleri tedavi maksadıyla kullanmak caiz olur.<br />
Estetik ameliyat<br />
Sual: Estetik ameliyatta caiz olan şekil hangisidir?<br />
CEVAP<br />
Tabii olan şekli, süs gayesiyle, değiştirmek caiz değildir. Mesela<br />
burnu biraz büyük olan, küçültmek niyetiyle değiştiremez. Fakat herkesin<br />
dikkatini çeken, nefreti gerektiren bir durum varsa, uygunsuz nahoş bir<br />
durum varsa bunu estetik ameliyatla düzeltmekte mahzur yoktur.<br />
Sual: Arkadaşımın bir tanıdığı varmış. Küçükken burnu kırılmış <strong>ve</strong><br />
87
www.dinimizislam.com<br />
çirkin bir görüntü arz edecek şekilde tutmuş. Kendisine bunu sorun<br />
yapıyor <strong>ve</strong> hep ben çirkinim gibi şeyler söylüyormuş. Bu arkadaşın estetik<br />
ameliyat olması caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Eski haline getirmek <strong>ve</strong>ya çirkinliği gidermek caiz. Büyük burnu<br />
küçültmek, büyük kulağı küçültmek gibi şeyler caiz değildir.<br />
Sual: Kadın, kocası için ameliyatla karnını küçültse caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Değildir.<br />
Botoks yaptırmak<br />
Sual: Kadınların botoks yaptırmaları caiz midir? Botoks, yüzündeki<br />
kırışıkları gidermek, daha genç görünüm <strong>ve</strong>rmek için yapılan bir estetik<br />
ameliyattır.<br />
CEVAP<br />
Kozmetik kitaplarında diyor ki:<br />
Botoks, Clostridium botulinum adlı bakteri tarafından salgılanan bir<br />
proteindir. Bu madde sinirlerden kaslara olan elektriksel iletiyi bloke<br />
ederek, uygulanan bölgedeki kasın fonksiyonunu geçici olarak azaltır.<br />
Kas fonksiyonunu kaybedip kasılamayınca, üzerindeki ciltte oluşan<br />
kırışıklıklar da azalır <strong>ve</strong>ya yok olur. Yüzde kalıcı olarak bir değişiklik<br />
yapmaz. Botoks, yüzün belli bölgelerindeki kırışıklıklarda düzelme sağlar.<br />
Bu tarife göre, botoks, estetik bir ameliyat değildir. Ama maksat<br />
estetiktir. Yüzde bulunan nefret edici bir şeyi düzeltmiyor, yaşlıyı genç<br />
göstermeye çalışıyor. Bu da dinimizde caiz değildir.<br />
Cinsiyet değiştirmek<br />
Sual: Cinsiyet değiştirmek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Caiz değildir. Erkeklik organını kestirmekle, silikonla göğüsleri<br />
şişirtmekle cinsiyet değiştirilmiş olmaz.<br />
Dövme yaptırmak<br />
Sual: Dövme yaptırmak günah mıdır?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t günahtır.<br />
Sual: Kalıcı dövme yaptıranın ne yapması gerekir? Abdeste <strong>ve</strong>ya<br />
gusle zararı olur mu?<br />
88
www.dinimizislam.com<br />
CEVAP<br />
Dövme yaptırmanın caiz olmadığı, hadis-i şerifle bildirilmiştir.<br />
Yaptıranın tevbe etmesi <strong>ve</strong> bir daha yaptırmaması gerekir. Dövme, deri<br />
üstünde bir tabaka meydana getirmeyip, deri altından yapıldığı için gusle<br />
<strong>ve</strong> abdeste mani olmaz. Deri üstüne yapılmış olsa da, kolayca çıkarma<br />
imkânı yoksa, yine abdeste <strong>ve</strong> gusle mani olmaz.<br />
Sual: Bir arkadaş, “Dövme yaptırmanın günah olduğu söyleniyor.<br />
Ben meal okudum. Kur’anda böyle bir şey göremedim” diyor. Dövme<br />
yapmak günah değil mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t günahtır. Her şeyi Kur’anda bulmak zordur. Sahih-i Müslim'de<br />
bildiriliyor ki:<br />
İbni Mesud hazretleri, (Dövme yapan <strong>ve</strong> yaptıran, peruk takan <strong>ve</strong><br />
taktıranlara lanet olsun) mealindeki hadis-i şerifi rivayet edince, Ümmü<br />
Yakub adında ihtiyar bir kadın itiraz edip, "Ben Kur'anın hepsini okudum,<br />
ama böyle bir lanet yok” dedi. İbni Mesud hazretleri, "Dikkatli okusaydın<br />
mutlaka görürdün” diyerek şu mealdeki âyet-i kerimeyi okudu:<br />
(Resulullahın size <strong>ve</strong>rdiklerini alın, yasakladıklarından sakının!)<br />
[Haşr 7]<br />
Sual: Dövme yaptırmanın caiz olmadığını bildiren hadis var mı?<br />
CEVAP<br />
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />
(Kaşlarını incelten <strong>ve</strong> dövme yaptıran lanetlenmiştir.) [Ebu<br />
Davud]<br />
Gözlere sürme çekmek<br />
Sual: Erkeklerin gözlerine sürme çekmesi caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Erkeklerin süs, ziynet için sürme çekmeleri caiz değildir. Fakat tedavi<br />
maksadıyla sürme çekmeleri caizdir. Kirpiklerin dökülmemesi, gözlerin<br />
kuv<strong>ve</strong>tlenmesi için sürme çekmek iyidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:<br />
(İsmid ile gözlerinize sürme çekin! Çünkü o, gözü kuv<strong>ve</strong>tlendirir,<br />
kirpikleri çoğaltıp uzatır.) [Tirmizi]<br />
[Peygamber efendimizin her gece sürme çektiği bildirilmiştir.]<br />
(En iyi sürme, ismid sürme taşıdır. Çünkü o, gözü parlatır,<br />
kirpikleri uzatır.) [Nesai]<br />
(İsmidle sürmelenmeye devam edin, çünkü o, kirpikleri uzatır,<br />
göz çapaklarını giderir <strong>ve</strong> gözü kuv<strong>ve</strong>tlendirir.) [Taberani]<br />
(Sürme çekmek, yeşilliğe <strong>ve</strong> güzel yüze bakmak gözü<br />
89
www.dinimizislam.com<br />
kuv<strong>ve</strong>tlendirir.) [İ.Süyuti]<br />
[Sürme, göz kalemi denilen boyalardan farklıdır. Attarda bulunur.<br />
Bazı hacılar, Hicazdan gelirken sürme de getiriyorlar.]<br />
Sual: Kadınların dışarıya çıkarken sürme sürmeleri uygun mudur?<br />
CEVAP<br />
Sürme de makyajdır. Yabancılara karşı makyajlı görünmek caiz<br />
olmaz. Kadın sadece kocasına karşı süslenir.<br />
Sual: Sünnet niyetiyle bayanlar gözlerine sürme çekebilir mi?<br />
CEVAP<br />
Sağlık açısından, sünnet diye çekebilir. Mesela akşam sürülür,<br />
sabah yıkanır. Yabancıların görmesi haramdır. Yabancıya süslenmek<br />
caiz değildir.<br />
Peruk kullanmak<br />
Sual: Peruk takarak sokağa çıkmak uygun mu?<br />
CEVAP<br />
Tam İlmihal’de diyor ki:<br />
(Kadının, insan saçını, kendi saçı arasına örerek birleştirmeyip de,<br />
kendi saçına iplikle, bez şeritle bağlamasının <strong>ve</strong> hayvan kılları eklemenin<br />
haram olmadığı, (İbni Âbidin)de, (Hadika)da <strong>ve</strong> (Fetava-i kübra)da<br />
yazılıdır. İnsan <strong>ve</strong> hayvan kılından <strong>ve</strong> naylon gibi ipliklerden yapılmış<br />
olan, (Peruk) denilen takma saçları kullanmak caiz olduğu anlaşılıyor ise<br />
de, ihtiyaç ile ziyneti birbirine karıştırmamalıdır. İhtiyaç için caiz olan şeyi,<br />
süs, gösteriş için takmak caiz değildir. Erkekler arasında başını açmak<br />
zarureti olduğu zaman, kadının başını <strong>ve</strong> kendi saçlarını peruk takarak<br />
örtmesi caiz <strong>ve</strong> lazım olur. Zaruret olunca, avret yerlerini mümkün olan<br />
her şeyle örtmek gerekir. Günahı yalnız saçını <strong>ve</strong>rmiş olana <strong>ve</strong><br />
bakanadır. İnsanın saçını <strong>ve</strong> herhangi bir organını satması haramdır.<br />
Peruk takarak sokağa çıkmak, zaruret olmadan caiz değildir. Çünkü,<br />
kadınların yabancılara süslenmeleri haramdır.)<br />
Sual: Erkeğin peruk takması caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Abdeste <strong>ve</strong> gusle mani olmazsa caizdir.<br />
Nazar boncuğu<br />
Sual: Nazar boncuğu takmak caiz midir?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t caizdir.<br />
90
www.dinimizislam.com<br />
İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:<br />
(Nazar değmemek için tarlaya kemik, korkuluk, hayvan kafası<br />
koymak caizdir. Bir kadın tarladaki mahsule nazar değmemesi için ne<br />
yapacağını sorunca, Resulullah (Tarlaya hayvan kafası as) buyurur.<br />
Bakan, önce bunu görüp tarladaki mahsulü sonra görür.) [Redd-ülmuhtar<br />
c.5, s.232 <strong>ve</strong> 275]<br />
Bizzat nazar boncuğu <strong>ve</strong>ya hayvan kafası nazarı önlemez. Nazarı<br />
önleyen Allahü teâlâdır. Bakan kimse önce bunları görünce, gözlerinden<br />
çıkan zararlı şualar bunlara isabet eder. Nazarın gerçek olduğu âyet-i<br />
kerime ile sabittir. Hadis-i şerifte de (Nazar haktır) buyuruldu. (Müslim)<br />
Altın nazarlık<br />
Sual: Erkek çocuklara da altın nazarlık takmak caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Altını nazarlık olarak takmak caiz, süs olarak takmak caiz değildir.<br />
Maşallah yazılı altını, çocuğun yastığına <strong>ve</strong>ya beşiğine dikmek <strong>ve</strong>ya<br />
takmak, çok iyi olur. Nazarlık olduğu için üstüne de takmak caizdir.<br />
Kurşun döktürmek<br />
Sual: Kurşun dökmek, hurafe midir?<br />
CEVAP<br />
Hayır. Çöp yakıp, nazar değen çocuğun etrafında döndürmek <strong>ve</strong><br />
korkmuş çocuğa mum, kurşun dökmek caizdir. Şifayı <strong>ve</strong>ren Allahü<br />
teâlâdır. (Hindiyye)<br />
Yüzük takmak<br />
Sual: Yüzük takmak hususunda dinimizin hükmü nedir?<br />
CEVAP<br />
Erkeklerin altın yüzük takmaları, dört mezhepte de caiz değildir. Altın<br />
ile gümüşü süs olarak takmak yalnız kadınlara helaldir. Fakat, bunları<br />
mahrem olmayan erkeklere göstermeleri haramdır.<br />
Altın <strong>ve</strong> gümüşü süs olarak takmak erkeklere haramdır. Taş, tunç,<br />
pirinç, platin, bakır <strong>ve</strong> diğer madenlerden ziynet olarak yüzük takmaları,<br />
kadınlara da haramdır. Altın yaldızlı gümüş yüzük <strong>ve</strong> gümüş kaplı altın<br />
yüzük takmak da caizdir. Yüzük takmamak daha iyidir. Bayramlarda<br />
herkesin yüzük takması müstehaptır. Gösteriş için, öğünmek için takmak<br />
ise haramdır. (Redd-ül-muhtar)<br />
Resulullah efendimiz gümüş yüzük kullanır <strong>ve</strong> yüzüğünü sağ eline<br />
takardı. Sol eline de taktığı görülmüştür. Sağ ele de, sol ele de takmak<br />
91
www.dinimizislam.com<br />
caizdir. Küçük parmağa <strong>ve</strong>ya yanındaki parmağa takılır. Üzerinde yazı<br />
bulunan yüzüğü, helaya girerken, sol elden sağ ele geçirmek iyi olur.<br />
Numan bin Beşirin parmağındaki altın yüzüğü gören Resulullah<br />
efendimiz, (Cennete girmeden önce, niçin cennet ziynetini<br />
kullandın?) buyurdu. Demir yüzük kullanmaya başladı. Bunu görünce,<br />
(Niçin Cehennem eşyası taşıyorsun?) buyurdu. Bunu da çıkardı. Bronz<br />
yüzük taktı. Bunu görünce, (Niçin sende put kokusu duyuyorum?)<br />
buyurdu. Nasıl yüzük kullanayım, ya Resulallah dedi. (Gümüş yüzük<br />
takabilirsin. Ağırlığı da bir miskali [4.8 gramı] geçmesin <strong>ve</strong> sağ eline<br />
tak!) buyurdu. (Mevahib-i ledünniyye)<br />
Sual: Yüzük hangi elin hangi parmağına takılır? Her madenden caiz<br />
midir? İki tane de takılabilir mi? Kadın erkek fark eder mi?<br />
CEVAP<br />
Sağ ele de, sol ele de yüzük takmak caizdir. Küçük parmağa <strong>ve</strong>ya<br />
yanındaki parmağa takılır. Uygun olanı budur. Diğer parmaklara da<br />
takılsa günah olmaz.<br />
Erkekler sadece gümüş yüzük takabilir. Ağırlığı da 4.8 gramdan fazla<br />
olmamalıdır. İki yüzük takılırsa bu ağırlığı geçmemelidir. Kadınlar ise,<br />
altın <strong>ve</strong> gümüşten başka yüzük takamazlar <strong>ve</strong> taktığı yüzüklerini de<br />
yabancı erkeklere gösteremezler.<br />
Kadın <strong>ve</strong> erkek için, yüzüğün taşı her taştan olabilir.<br />
Sual: Platin <strong>ve</strong>ya beyaz altın yüzük takmak erkekler için caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Beyaz altın da altındır. Asitle altın beyaz hâle getiriliyor. Altınlıktan<br />
çıkmıyor, rengi beyazlaşıyor. Bu bakımdan caiz değildir. Eğer üstü<br />
gümüşle kaplanırsa caiz olur. Erkekler gümüşten başka yüzük<br />
takamazlar.<br />
Sual: 12 ayardan düşük altınları kadınlar yüzük olarak kullanamaz<br />
mı?<br />
CEVAP<br />
12 ayardan düşük olunca altın olmaktan çıkıyor, başka maden<br />
oluyor. Kadınlar altın <strong>ve</strong> gümüşten başka yüzük takamazlar.<br />
Sual: Evli bir kadının taşlı yüzük <strong>ve</strong>ya alyans takması caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Evli olsun, dul olsun, bakire olsun, taşlı olsun taşsız olsun, altın olsun<br />
gümüş olsun kadının yüzük takarak sokağa çıkması caiz değildir. Evinde<br />
istediği ziynetleri takabilir. Kadına yüzük <strong>ve</strong> ziynet günah değildir. Fakat<br />
hiçbir ziynet eşyası yabancılara gösterilmez.<br />
Sual: Nişanda altın yüzük takılıyor caiz midir?<br />
92
www.dinimizislam.com<br />
CEVAP<br />
Caiz değildir. Altın kaplanmış gümüş yüzük takılabilir.<br />
Sual: Altın yüzük takmak, erkeklere haram olduğuna göre, altın<br />
yüzüğü gümüşle kaplatmak <strong>ve</strong>ya gümüş yüzüğü altın ile kaplatmak caiz<br />
midir?<br />
CEVAP<br />
Madenin rengi <strong>ve</strong> kaplaması değil, içi, cinsi muteber olduğu için, altın<br />
yaldızlı gümüş yüzük takmak erkeklere de caiz olur. Gümüş kaplı altın<br />
yüzük, altın ise de, altın görülmediği, gümüş görüldüğü için, takılması<br />
caiz olur. (Redd-ül-muhtar)<br />
Bazı kimseler, buradaki inceliği anlayamıyor, (Madem madenin cinsi<br />
muteberdir. Gümüş kaplı altın yüzük nasıl caiz olur?) diyor. Gümüş kaplı<br />
altın yüzük, altındır. Çünkü madenin kaplaması değil, cinsi muteberdir.<br />
Ancak gümüşle kaplatılınca, altın olmaktan çıkmıyor, satmaya kalksanız,<br />
yine altındır; fakat gümüşle kaplı halde kullanmak caiz oluyor.<br />
Sual: Erkeklerin gümüş kaplı bakır yüzük takmaları caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t. Gümüş kaplı altın yüzük takmak gibidir, gümüş göründüğü için<br />
sadece kullanmak caiz oluyor.<br />
Sual: Evlilik yüzüğü takmamanın, dini nikah için bir mahzuru olur<br />
mu?<br />
CEVAP<br />
Yüzük takmamak daha iyidir. Evlilik yüzüğü diye bir yüzük yoktur.<br />
Kadın takarsa, başka erkeklere göstermesi haram olur. Erkek zaten altın<br />
yüzük kullanamaz, kullanması haramdır. Gümüş kullanabilir.<br />
Sual: Alyans denilen altın yüzük erkeğe haram değil midir?<br />
CEVAP<br />
Altın, kadınların süs eşyasıdır. Erkeklere haramdır. Peygamber<br />
efendimiz, bir erkeğin parmağında altın yüzük görünce, hemen o yüzüğü<br />
çıkarıp yere atar. Sonra buyurur ki:<br />
(Sizlerden biri, kor haline gelmiş ateşi eline takmış.) [Müslim]<br />
Resulullah gittikten sonra, (Yüzüğünü al, başka türlü faydalanırsın)<br />
dediler. O zat dedi ki: (Allah’a yemin ederim ki Resulullahın attığı şeyi<br />
almam.) [Müslim]<br />
Necrandan biri, elinde altın yüzükle Resulullahın huzuruna geldi.<br />
Peygamber efendimiz, ondan yüz çevirip buyurdu ki:<br />
(Niçin elinde bir ateş parçası ile geldin?) [Nesai]<br />
Gümüş yüzük erkeklere de caizdir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:<br />
(Altın müşriklerin, gümüş, müslümanların süsüdür.) [Ramuz]<br />
93
www.dinimizislam.com<br />
Erkeğin altın yüzük takması dört mezhepte de caiz değildir.<br />
(Mevahib-i Ledünniyye)<br />
Sual: Tam İlmihal’de diyor ki:<br />
(Hiçbir Peygamber kendi dininde <strong>ve</strong>ya başka dinlerde haram olmuş<br />
<strong>ve</strong>ya olacak bir şeyi hiç yapmaz. Yani sonradan haram olacak şeyi,<br />
önceden, helal iken yine kullanmaz.) Yine diyor ki:<br />
(Peygamber efendimiz önceleri altın yüzük takardı.)<br />
Soru: Bu ikisi birbirine çelişkili değil mi?<br />
CEVAP<br />
Peygamberlerin statüsü farklıdır. Kolay anlatabilmem için birkaç<br />
örnek <strong>ve</strong>rmeliyim. Çünkü bu soru çok soruluyor. Belediye otobüslerine<br />
herkes ücretle biniyor. Polisler <strong>ve</strong> belediye mensupları para <strong>ve</strong>rmiyor.<br />
Gazetecilerden basın kartı olanlar da <strong>ve</strong>rmiyor. Başka <strong>ve</strong>rmeyenler de<br />
var. Bunlar istisnadır.<br />
Peygamber efendimize haram olan bir şey, ümmetine helal olabilir.<br />
Peygamber efendimize farz olan ümmetine farz olmayabilir. Ümmetine<br />
haram olan, Peygamber efendimize caiz olabilir. Birkaç örnek <strong>ve</strong>relim:<br />
1- Ümmetine dörtten fazla kadın almak haram iken, Peygamber<br />
efendimize caiz idi.<br />
2- Hanımı boşamak ümmetine caiz iken, Peygamber efendimize<br />
yasak idi.<br />
3- Bir kimse ölünce hanımı başkası ile evlenebilir. Fakat Resulullah<br />
efendimizin hanımları bundan müstesnadır, evlenemezler. Onlar<br />
müminlerin anneleridir. Anne ile evlenilmez.<br />
4- Fakir kimselerin zekât alması caizdir, fakat Resulullah efendimiz<br />
fakir de olsa zekât alması haramdır.<br />
5- Zengin kimsenin zekât <strong>ve</strong>rmesi farzdır. Fakat Resulullah efendimiz<br />
zengin de olsa zekât <strong>ve</strong>rmesi farz değildir.<br />
7- Kurban kesmek Peygamber efendimize farz idi. Ümmetine ise,<br />
Hanefi’de vacip, diğer üç mezhepte sünnettir.<br />
8- Gece namazı Peygamber efendimize farz idi. Fakat ümmetine<br />
nafiledir.<br />
9- Peygamber efendimize yazı yazmak, şiir söylemek haram idi,<br />
fakat ümmetine caizdir.<br />
10- Altın kullanmak da ümmetine haramdır. Bir hadis-i şerifte, (Altın<br />
<strong>ve</strong> ipek, ümmetimin kadınlarına helal, erkeklerine haramdır)<br />
buyurulmuştur. Ümmetine haram iken ona caiz idi ki kullanmıştır.<br />
Peygamberler asla günah işlemezler.<br />
Sual: Büyüklerimiz yüzüklerine ne yazdırırlardı?<br />
94
www.dinimizislam.com<br />
CEVAP<br />
Peygamber efendimizin yüzüğünde, (Muhammedün Resulullah)<br />
yazılı idi. Muhammed aleyhisselam Allahü teâlânın peygamberi demektir.<br />
Hazret-i Süleyman’ın yüzüğünde, (La ilahe illallah, Muhammedün<br />
resulullah) yazılı idi. Allah’tan başka ilah yoktur, Muhammed<br />
aleyhisselam Onun Resulü demektir.<br />
Hazret-i Ebu Bekirinkinde, (Ni'mel kâdir Allah) yazılı idi. Her şeye<br />
gücü yeten Allah ne güzel, ne büyük kudret sahibi demektir.<br />
Hazret-i Ömerinkinde, (Kefâ bil-mevt vaizan) yazılı idi. Vaiz olarak,<br />
nasihatçi olarak ölüm kâfi demektir. Ölümü günde yirmi kere hatırlayanın<br />
şehid olarak öleceği hadis-i şerifle bildirilmiştir.<br />
Hazret-i Osmanınkinde, (Le-nasbirenne) yazılı idi. Elbette<br />
sabredeceğiz demektir. Sözünde durdu <strong>ve</strong> sabrederek şehid oldu.<br />
Hazret-i Alininkinde, (El-mülkü lillah) yazılı idi. Mülk Allah’ın<br />
demektir.<br />
Hazret-i Hasanınkinde, (El-izzetü lillah) yazılı idi. İzzet, şan <strong>ve</strong> şeref<br />
Allahü teâlâya mahsus demektir.<br />
İbni Ömerinkinde, (Abedallah lillah) yazılı idi. Allah rızası için,<br />
Allah’a ibadet eden demektir.<br />
Hazret-i Muaviyeninkinde, (Rabbigfir-li) yazılı idi. Ya Rabbi beni<br />
mağfiret eyle demektir. Oğlununkinde ise, (Rabbünallah) yazılı idi.<br />
Rabbimiz Allah demektir.<br />
İmam-ı Ali Rızanınkinde, (Hasbiyallah) yazılı idi. Allahü teâlâ bana<br />
kâfi gelir demektir.<br />
Kadı İbni Ebi Leylâ’nınkinde, (Ed-dünya garurün) yazılı idi. Dünya<br />
aldatıcıdır, gü<strong>ve</strong>nilmez demektir.<br />
İmam-ı a'zam Ebu Hanifeninkinde, (Kul-il-hayr <strong>ve</strong> illâ fesküt) yazılı<br />
idi. Hayır konuş, hayır konuşmayacaksan sus demektir.<br />
İmam-ı Ebu Yusufunkinde, (Men amile bi-re'yihi nedime) yazılı idi.<br />
Danışmadan, kendi görüşü ile hareket eden pişman olur demektir.<br />
İstişareye, ehline sormaya önem <strong>ve</strong>rilmesini bildirmektedir.<br />
İmam-ı Muhammedinkinde, (Men sabere zafire) yazılı idi. Sabreden<br />
zafere kavuşur, sabreden muradına erer, arzusuna kavuşur demektir.<br />
Allahü teâlâ, Kur’an-ı kerimde, sabredenlerle beraber olduğunu,<br />
sabredenlere mükafatlarını hesapsız <strong>ve</strong>receğini bildirmektedir.<br />
İmam-ı Şafiininkinde, (El-Bereketü fil kanâ'ati) yazılı idi. Bereket<br />
kanaattedir, kanaat eden, kurtuluşa erer, zenginleşir demektir. Kanaat<br />
edene Allah kâfidir. Kanaat yenilmez ordu, bükülmez kılıçtır. Kanaat eden<br />
şükretmiş olur.<br />
95
www.dinimizislam.com<br />
İki yüzük takmak<br />
Sual: Erkek, her birinin ağırlığı üçer gram olan iki gümüş yüzük<br />
takınca, bir miskali yani 4,8 gramı geçtiği için, caiz olur mu?<br />
CEVAP<br />
Caiz olmaz. İkisinin toplamı bir miskal olursa caiz olur.<br />
Nişan yüzüğü<br />
Sual: Erkeklerin gümüş nişan yüzüğü takmasının, dinen mahzuru var<br />
mıdır?<br />
CEVAP<br />
İslamiyet’te yasak olduğu bildirilmeyen şeyler, izin <strong>ve</strong>rilmiş kabul<br />
edilir. Yani mahzuru yoktur.<br />
Yüzük takmak<br />
Sual: (Maddesi ne olursa olsun, bir ihtiyaç yoksa erkeklerin yüzük<br />
takmaması daha iyidir) diyenler oluyor, doğru mu?<br />
CEVAP<br />
Erkeklerin gümüş hariç, diğer maddelerden yüzük takmaları caiz<br />
değildir. Bayram <strong>ve</strong> Cuma günlerinde, 4,8 gramı geçmeyen gümüş yüzük<br />
takmaları ise sünnettir. (Mevahib-i ledünniyye, Redd-ül-muhtar)<br />
Nişan yüzüğü<br />
Sual: (Nişan yüzüğü, ziynet yani süs olarak değil, nişanlı <strong>ve</strong>ya evli<br />
olmanın alameti olarak takıldığı için, erkeklerin altın nişan yüzüğü<br />
takmalarında <strong>ve</strong> kadınların da nişan yüzüğü takılı olarak dışarı<br />
çıkmalarında bir sakınca yoktur) diyenlerin sözü yanlış değil mi?<br />
CEVAP<br />
Elbette, çok yanlıştır. İyi niyetle günah mubah hale gelmez. Kâfir kız,<br />
(Benimle dans edersen Müslüman olurum) dese, Müslümanın, iyi niyetle<br />
onunla dans etmesi <strong>ve</strong>ya başka günah işlemesi caiz olmaz. İyi niyeti<br />
geçersiz, günahı geçerlidir. (Ameller niyete göredir) hadis-i şerifi, taat<br />
<strong>ve</strong> mubahlara niyete göre sevab <strong>ve</strong>rileceğini bildirmektedir. Günahlar, iyi<br />
niyetle de işlense, günah olmaktan çıkmaz.<br />
İkincisi, dinde nişan yüzüğü diye bir şey yoktur. Âdet olduğu için<br />
takılıyor. Mubahı varken haram olan altın takılamaz. Mutlaka altın takmak<br />
gereken bir durum varsa, gümüş yüzüğü altınla kaplayıp kullanmak da<br />
caizdir. Gören altın sanabilir, bunun mahzuru olmaz.<br />
Kadınlar için altın caizse de, dışarıda <strong>ve</strong> yabancı erkeklerin göreceği<br />
yerlerde takmaları haram olur.<br />
96
www.dinimizislam.com<br />
Resim yapmak<br />
Sual: Peygamberlerin, evliyanın <strong>ve</strong>ya kâfirlerin yahut hayvanların<br />
resimlerini yapmak haram mıdır?<br />
CEVAP<br />
İster hürmet edilmek için, ister hakaret edilmek için olsun, ister büyük<br />
olsun, ister küçük olsun, ister insan ister hayvan resmi olsun, canlı resmi<br />
<strong>ve</strong> heykel yapmak haramdır, büyük günahtır. Hadis-i şeriflerde<br />
buyuruluyor ki:<br />
(Canlı resmi yapana, kıyamette "Yaptığın resme can <strong>ve</strong>r" diye<br />
azap olunur.) [Müslim]<br />
(Dünyada [zaruretsiz] canlı resmi yapana, kıyamette bu resme<br />
can <strong>ve</strong>rmesi söylenerek azap edilir. Halbuki o, o resme can<br />
<strong>ve</strong>remez.) [Nesai]<br />
(Canlı resmi yapan, kıyamette en şiddetli azap görecektir.)<br />
[Buhari]<br />
(Canlı resmi yaparak Allahü teâlânın yarattıklarına benzetmeye<br />
çalışanlar, kıyamette en şiddetli azaba uğrarlar.) [Buhari, Müslim]<br />
(Ya Ali, putları, resimleri imha et.) [Müslim]<br />
(Elinize geçen canlı resimlerini yırtıp, bozun.) [Müslim]<br />
(Resim, cünüp <strong>ve</strong> köpek olan odaya rahmet melekleri girmez.)<br />
[Ebu Davud, Nesai, İbni Hibban]<br />
(Köpek <strong>ve</strong> heykel bulunan odaya rahmet melekleri girmez.)<br />
[Müslim]<br />
(Cebrail aleyhisselam “Biz, köpek <strong>ve</strong> resim olan odaya<br />
girmeyiz” dedi.) [Buhari, Taberani]<br />
(Beni âlemlere rahmet olarak gönderen Allahü teâlâ, çalgıları,<br />
cahiliyet işlerini <strong>ve</strong> putları yok etmemi emretti.) [Ebu Nuaym]<br />
([Zaruretsiz] canlı resmi yapanların yeri cehennemdir. Ahirette<br />
yapılan resimlere can <strong>ve</strong>rilecek, o resmi yapanlara cehennemde<br />
azap edecektir.) [Buhari, Müslim]<br />
Resulullah, canlı resmi yapanları lanetledi. [Buhari]<br />
İsevi dinine Eflatun felsefesi <strong>ve</strong> Romalıların putperestliği karışarak,<br />
resimlerde, heykellerde, ilahlık sıfatları [Ebedi var olmak, her istediğini<br />
yapabilmek, öldürmek, diriltmek, şifa <strong>ve</strong>rmek, gaibleri bilmek vasfı]<br />
bulunduğuna inandılar. Böyle olduklarına inanılan resimlere, heykellere<br />
put denir. Bunlar Allahü teâlâya ortak yapılmış olur. Bunlara hürmet<br />
etmeye tapınmak denir. Tapınma işine de şirk denir.<br />
İhtiyaçlar için resim caizdir<br />
Üzeri örtülü resim bulundurmak caizdir. Nüfus kağıdı, <strong>ve</strong>sika,<br />
97
www.dinimizislam.com<br />
senetler <strong>ve</strong> başka lüzumlu ihtiyaçlar için, resim çektirerek üzerleri örtülü<br />
olarak saklamak caizdir.<br />
İslam dini, insanlarla alay edilmesine <strong>ve</strong> canlılara tapılmasına <strong>ve</strong><br />
gençlerin fuhşa sürüklenmesine, evlilerin baştan çıkarılmasına alet olan<br />
insan resimlerini, heykelleri haram etmiş, canlıların anatomik parçalarının<br />
<strong>ve</strong> bitkilerin <strong>ve</strong> her çeşit, fizik, kimya, astronomi, inşaat resimlerini helal<br />
etmiş, serbest bırakmıştır. İlimde, teknikte gereken resimlerin<br />
yapılmasını, bunlardan fayda elde etmeyi emir buyurmuştur. İslam dini,<br />
her şeyde olduğu gibi, resimleri de, faydalı <strong>ve</strong> zararlı olmak üzere ikiye<br />
ayırmış, faydalı olanlarını emir, zararlı olanlarını yasak etmiştir.<br />
(S.Ebediyye)<br />
Resulullahın kabrinin resmi<br />
Sual: Peygamberimizin kabri <strong>ve</strong> sandukası diye dağıtılan resimler,<br />
doğru mudur?<br />
CEVAP<br />
Hayır, doğru değildir. Peygamber efendimizin kabri, muhafaza için<br />
kapatılmıştır, fotoğrafının çekilmesi mümkün bile değildir. Ancak dıştan,<br />
ziyaret edilen yerden fotoğrafı çekilebilmektedir. Resulullahın kabri,<br />
sandukası <strong>ve</strong>ya türbesinin içi diye gösterilen resimler uydurmadır.<br />
Hazret-i Mevlana’nın, Konya’daki kabrinin eski bir fotoğrafı <strong>ve</strong>ya başka<br />
resimler, Peygamber efendimizin kabrinin resmi diye, art niyetli <strong>ve</strong>ya cahil<br />
kimseler tarafından dağıtılmaktadır.<br />
Fotoğraf <strong>ve</strong> resim<br />
Sual: Fotoğraf çekmekle resim yapmak ayrı mıdır?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, farklıdır. Fotoğraf çekmek, aynadaki görüntüyü sabitleştirmek<br />
gibi olup, caizdir; fakat insan <strong>ve</strong>ya hayvan resmi çizmek, bir zaruret<br />
olmadıkça caiz olmaz.<br />
Fotoğrafçılık<br />
Sual: Fotoğrafçılık mesleği caiz midir?<br />
CEVAP<br />
El ile çizmediği için caizdir. Haram resimleri çekmek caiz olmaz.<br />
Temsili resim<br />
Sual: Peygamberlerin <strong>ve</strong> Eshab-ı kiramın, mesela hazret-i Ömer’in,<br />
Hazret-i Ali’nin temsili resimlerini yapmak caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Hayır, caiz değildir.<br />
Minyatür resim<br />
Sual: Minyatür resmi de, resim hükmünde midir?<br />
98
www.dinimizislam.com<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Heykel <strong>ve</strong> resim yapmak<br />
Sual: İslamiyet’ten önceki bazı hak dinlerde, canlı resmi <strong>ve</strong> heykel<br />
yapmak caiz miydi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, caizdi. Bir âyet-i kerime meali:<br />
(Onlar Süleyman’a kalelerden, heykellerden, havuzlar kadar<br />
[geniş] leğenlerden, sabit kazanlardan ne dilerse yaparlardı. Ey<br />
Davud ailesi, şükredin! Kullarımdan şükreden azdır!) [Sebe 13]<br />
Burada sözü geçen heykeller, peygamberlere <strong>ve</strong> âlimlere ait<br />
suretlerdi. Peygamber efendimiz bu hususta, (Onlar, aralarından salih<br />
bir adam ölünce, kabri başında bir mescid bina ederler <strong>ve</strong> o<br />
mescidin içinde o suretleri yaparlardı) buyurmuştur. Onların<br />
ibadetlerini hatırlayarak, daha çok ibadete sarılsınlar diye böyle<br />
yapıyorlardı. İşte bu husus, suret yapmanın o dönemde mubah olduğunu<br />
göstermektedir. Muhammed aleyhisselamın diniyle, bu nesh edilmiş,<br />
canlı resmi <strong>ve</strong> heykel yapmak yasaklanmıştır. (Kurtubi tefsiri)<br />
Resim yapmak<br />
Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi, resim hakkında özetle diyor<br />
ki:<br />
Zaruretsiz canlı varlıkların resimlerini yapmayı dinimiz yasaklamıştır.<br />
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:<br />
(Âhirette en şiddetli azaba müstahak olanlar şunlardır:<br />
1- Bir peygamberin katili,<br />
2- Bir peygamberin öldürdüğü,<br />
3- Ana babasından birinin katili olanlar,<br />
4- Canlı varlıkların suretini yapanlar,<br />
5- İlminden faydalanılmayan âlimler.)<br />
(Kıyamet gününde Cehennemden müthiş bir boyun uzar. Bu<br />
boyundaki başın her tarafa bakarak dehşet saçan iki gözü, gayet<br />
hassas iki kulağı <strong>ve</strong> söylediği yıldırım gibi kelimelerle dinleyenleri<br />
şaşkına çevirecek bir de konuşması vardır. Şöyle der: Ben şu üç<br />
sınıf insana azapla görevliyim: 1- İnatçı cebbarlar, 2- Şirke girenler,<br />
3- Resim yapanlar.)<br />
(Resim yapanların yeri Cehennemdir. Orada, resim yapanın her<br />
yaptığı resim için bir şahıs yaratılarak kendisine işkence eder.)<br />
(Kıyamette canlı resmi yapanlara, “yaptığınız resme can <strong>ve</strong>rin”<br />
denir <strong>ve</strong> azaba maruz kalırlar.)<br />
99
www.dinimizislam.com<br />
(Rahmet melekleri, köpek <strong>ve</strong>ya resim bulunan odaya girmezler.)<br />
(Canlı resmini çizene, o resme can <strong>ve</strong>rinceye kadar azap edilir.)<br />
Açıklama: Elbette bunun, yaptığı resme can <strong>ve</strong>rmesi asla mümkün<br />
olmaz, azabı da ebedî olması gerekir. Burada ebedî demek, uzun<br />
müddet demektir. [Cezasını çektikten sonra Cennete girer.]<br />
(Kıyamette, en şiddetli azaba uğrayacak olan, Allah'ın yaratma<br />
sıfatını taklit edendir. Cenab-ı Hak buyurur ki: “Benim yaratmam gibi<br />
yaratmaya kalkışan kadar, zâlim, haddini bilmez kimse yoktur.”)<br />
Açıklama: (Hiçbir ressam, Cenab-ı Hakk'ın yaratıcılık sıfatını taklit<br />
maksadıyla resim yapmaz. Bu bakımdan bu hadis-i şerifin onlarla alâkası<br />
yoktur) denilemez. Çünkü hiçbir ressamın, Allahü teâlâ ile yaratmak<br />
yarışına kalkma ihtimali olmadığını Peygamberimiz de bilir. Ancak bu<br />
hareketi ne niyetle olursa olsun yaratmak gibi telâkki edilecek <strong>ve</strong> o<br />
derecede yaratmaya özenmiş sayılacaktır.<br />
Ölü diri birinin resmine senelerce tapılsa, o resim bundan bir şey<br />
anlamaz. Suçluların resmini çizmek <strong>ve</strong>ya ileride suç işleyecekse<br />
resimlerini saklamak, zaruret olduğu için, (Zaruretler mahzurlu şeyleri<br />
mubah kılar) kaidesine göre, bunun günahı olmaz.<br />
Tarihi şahsiyetlerin, yaptıkları üstün hizmetlerin hatırlanmasına <strong>ve</strong>sile<br />
olacak resimlerin, heykellerin saygıyla anılması <strong>ve</strong> gelecek nesiller için<br />
teşvik örneği hâlinde bulunmasının faydalı olacağı iddiası doğru değildir.<br />
Dinimiz, bunları resim yönünden başka, faydasız <strong>ve</strong> boş masraf olmaları<br />
yönüyle de yasaklar. Çünkü heykellerin yerine, o gibi yüksek zatların<br />
adına nispet edilen bir takım hayrat <strong>ve</strong> iyilikler yapılsa, herkes faydalanır.<br />
Üstelik sevabından da işaret edilen kimseler istifade etmekle gerek<br />
hatırlatma <strong>ve</strong> gerek saygı vazifesini yerine getirme maksatları daha ciddî,<br />
daha iktisadî bir surette hâsıl olur. Sonra ölülerden, dirilerden kimseye<br />
zerre kadar faydası olmayan bu ruhsuz resimlerin, heykellerin, ibret<br />
alacak gözlere karşı hakikî bir faydası olmaz.<br />
Hazret-i Ömer adına bir heykel dikilmemiş olması, onun şanlı<br />
icraatına zerre kadar bir eksiklik meydana getirmez. Resul-ü Ekrem<br />
efendimiz için bir heykel dikmek bir saygı değil, aksine son derece<br />
edepsizliktir. İsa aleyhisselamın duvarlara konan resimlerine esef<br />
duymamak mümkün değil.<br />
Hazret-i Ömer'in zamanında fethedilen beldelerden Kisra Sarayında<br />
maddî kıymet <strong>ve</strong> güzelliği cihetiyle bugün milyonlara, belki milyarlara<br />
değişilebilen ziynetli bir halı ganimetler arasında ele geçirilmişti. Halife<br />
hazret-i Ömer’in emriyle o kıymetli halı, kesilip küçük parçalar hâline<br />
getirilerek gazilere <strong>ve</strong>rilmiştir. Bu olaya hayret edenler çıkabilir. Hâlbuki<br />
100
www.dinimizislam.com<br />
iyi düşünülünce Hazret-i Ömer'in bu meseledeki kararı yine kendisine<br />
yakışan büyüklükten ileri gelir. Çünkü yeni bir dine sahip olan bir milletin<br />
başına, daha çok kadınlara yaraşan bir masraf <strong>ve</strong> ziynet iptilâsını<br />
musallat etmemek için böyle yapılması lüzumluydu. Dünyayı hiçe sayan<br />
Hazreti Ömer’e göre böyle şeylerin hiç önemi yoktur. Eğer bu gibi fazla<br />
ihtişamın bir hükümdar için faydası olsaydı Kisra devletine faydası olur,<br />
onu yıkılmaktan korurdu.<br />
Tabiat manzarası olan şahane tablolar bile, insanlığın doğrudan<br />
doğruya ihtiyaç duyduğu şeylerden sayılmaz. Ama bu gibi güzel<br />
tablolara, bazı ser<strong>ve</strong>t sahipleri milyonlar <strong>ve</strong>rmekten çekinmez. Hâlbuki bu<br />
parayla birçok fakir sevindirilebilir.<br />
Canlı varlıkların resmini yapmak <strong>ve</strong> bunları evlerde bulundurmaktaki<br />
yasağın hikmetini putperestliği önlemek olarak düşünenler vardır. (Bugün<br />
bu resimlere, heykellere tapacak kadar şaşkın yoktur. Yahut ben asla<br />
resme tapmam) diyerek kendi kendine fetva <strong>ve</strong>ren bazı ukalâlar, akıl <strong>ve</strong><br />
idrakten yoksundur. Bu, (İçkinin yasaklığının sebebi, sarhoşluk <strong>ve</strong>rdiği<br />
içindir. Ben sarhoş olmayacak kadar içiyorum) demeye benzer. Her<br />
hususta emre aynen uyan hizmetçi, sebep arayan, anlam <strong>ve</strong>ren<br />
hizmetçiden daha çok makbul olur.<br />
Çok büyük bir âlimin en cahil <strong>ve</strong> en ahmak bir uşağına karşı <strong>ve</strong>rdiği<br />
emirlerin, uşak tarafından, (<strong>Bizim</strong> efendinin muradı şöyle olmalıdır, böyle<br />
olmalıdır) tarzında <strong>ve</strong>rilecek manalara göre yapılması pek garip<br />
yanlışlıklar doğurur. Hâlbuki Cenab-ı Hak <strong>ve</strong>ya Resul-i Ekrem ile bizim<br />
aramızdaki nispet, misalde gösterilen nispet <strong>ve</strong> mesafeye de kıyas<br />
edilemez. Onun için falan hükmün sebebi şudur diye hüküm <strong>ve</strong>remeyiz.<br />
İşte resmin yasaklığının sebebi de yukarıda söylediğimizden ibaret<br />
değildir. Başka nice hikmetleri vardır. Dinî hükümlerin gizli hikmetlerini<br />
açıklamaya kalkmak bizim gibi âcizlerin işi değildir. Böyle yüksek işlere<br />
karışmak haddini aşmak olur.<br />
Duvara resim asmak<br />
Sual: Babamızın <strong>ve</strong> hocamızın resimlerini duvara asmak uygun<br />
mudur?<br />
CEVAP<br />
Uygun değildir. Üç zararı vardır:<br />
Birincisi, insan <strong>ve</strong> hayvan resmini, belden yukarı asmak haramdır.<br />
Bitki <strong>ve</strong> cansızların resmini asmakta mahzur yoktur.<br />
İkincisi, canlı resmi bulunan odaya rahmet melekleri girmez. Resimli<br />
101
www.dinimizislam.com<br />
gazete bile bulunsa girmez. Gazeteyi okuduktan sonra kapalı bir yere<br />
koymalıdır! Her türlü resmi albümde saklamalıdır. Resimler kapalı yerde<br />
olursa, rahmet melekleri girer.<br />
Üçüncüsü, duvarda resim bulunan odada namaz kılmak mekruh<br />
olur.<br />
Sual: Arkadan çekilmiş resmi duvara asmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Caizdir, namaza zararı olmaz.<br />
Sual: Namazı mekruh etmeyen resimli odaya rahmet meleği girer<br />
mi?<br />
CEVAP<br />
Girer. Çünkü resim hükmünde değildir.<br />
Sual: Bitki resimlerini değil de, insan <strong>ve</strong> hayvan resimlerini duvara<br />
asmak haram deniyor. Duvara asmayıp sehpanın, masanın üstüne<br />
dayasak uygun mudur?<br />
CEVAP<br />
Belden yukarı ise yine haram olur. Belden aşağı bir yerde durursa<br />
haram olmaz, ama açıkta olduğu için yine o e<strong>ve</strong> rahmet melekleri girmez.<br />
Kapalı bir yere mesela albüme koymalıdır.<br />
Beyt oda demektir<br />
Sual: Bir hadiste, resim bulunan e<strong>ve</strong>, rahmet meleklerinin<br />
girmeyeceği bildiriliyor. Evin bir odasında resim olsa, diğer odalara<br />
rahmet melekleri girmez mi?<br />
CEVAP<br />
Burada beyt, ev değil, oda demektir. Onun için diğer odalara girer.<br />
Beyt, genel olarak oda anlamında kullanılır. Birkaç örnek <strong>ve</strong>relim:<br />
1- Beytullah: Allah’ın evi yani Kâbe demektir. Tek oda şeklindedir.<br />
2- Beyt-i makdis [mukaddes]: Mescid-i Aksadır.<br />
3- Beyt-i atik: Kâbe-i muazzama.<br />
4- Beytülmal: Hazine odası.<br />
5- Beyt-ül ankebut: Örümcek evi, örümcek yuvası, örümcek ağı.<br />
6- Beyt-üz-zifaf: Gerdek odası. Bunu gerdek evi diye tercüme etmek<br />
yanlış olur. Gerdeğe bir odada girilir. Evin bütün odalarına gerdek odası<br />
denmez.<br />
7- Beyt-ül aruz: Gelin odası.<br />
8- Beyt-ül edeb: İhtiyaç giderme evi, tuvalet. Beyt-ür-rahati de<br />
denir. Rahatlama evi demektir. Ev değil odadır. Eskiden abdesthane<br />
derlerdi, abdest evi anlamındadır. Hane yani ev dense de, bir odalı küçük<br />
bir yerdir.<br />
102
www.dinimizislam.com<br />
9- Beyt-ül halâ: Ev boşluğu, yani hela, tuvalet.<br />
10- Sözlüklerde, dâr kelimesi mesken olarak bildirilir. Fukaha ise, dâr<br />
kelimesini, içinde birkaç beyti [odası] <strong>ve</strong> avlusu bulunan yer diye tarif<br />
etmektedir.<br />
Onun için, (Resim bulunan beyte rahmet melekleri girmez) hadis-i<br />
şerifindeki beyt kelimesini, ev olarak değil, oda olarak anlamak gerekir.<br />
Eğer yanlış olarak ev denirse, evin beş odası da olsa, oraya rahmet<br />
melekleri girmez. Hatta apartmandaki diğer evlere de girmez. Odalar<br />
müstakil olduğu gibi, evler de müstakildir. O zaman bir odada resim<br />
bulunursa, bütün apartmandaki ev <strong>ve</strong> odalara rahmet melekleri girmez.<br />
Hatta bitişik apartmanlara da girmez. Böyle düşünmek çok yanlış olur.<br />
Her oda müstakildir. Evin bir odası tuvalet olduğu gibi, başka odası de<br />
mescit olabilir.<br />
Resme tazim etmek<br />
Sual: Bir resme tazime, bazen haram, bazen küfür olur deniyor.<br />
Tazim etmek ne demektir?<br />
CEVAP<br />
Bir resmi belden yukarı asmak ona hürmet sayılır; haramdır. İnsan<br />
resmine tazim etmek iki sebeple olur:<br />
1- Hocasının, babasının, âmirinin, evliyânın, resmi olduğu için<br />
hürmet eder. O kimsede ilahlık sıfatlarından, yani Allahü teâlâya mahsus<br />
olan sıfatlardan birinin bulunduğuna inanmaz. Onu mahlûk bilir. Onu<br />
sevdiğini bildirmek <strong>ve</strong>ya onu sevindirmek için hürmet eder. Böyle hürmet<br />
etmek, küfür olmazsa da, haram olur. Gayrimüslimlerin resmine böyle<br />
tazim etmek küfür olur.<br />
2- Resmin sahibinde <strong>ve</strong>ya ateş, güneş, inek gibi herhangi bir şeyde<br />
yahut haçta ilahlık sıfatı bulunduğuna inanarak, istediğini yaratır, her<br />
istediğini yapar, diyerek tazim etmekse, küfür, şirk olur.<br />
Sual: Av hayvanlarının içini doldurup manken gibi süs olarak<br />
kullanmak caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Caiz değildir. Resimden daha mahzurludur.<br />
Sual: İnsan <strong>ve</strong> hayvan resmi yapmak, bir ihtiyaç olmadıkça caiz<br />
olmadığı halde, fotoğraf çekmek caiz olduğuna göre; açıkta fotoğraf<br />
bulundurmak, yükseğe fotoğraf asmak caiz olmaz mı? Fotoğraf bulunan<br />
yere rahmet melekleri girmez mi?<br />
CEVAP<br />
Resim yapmak ile fotoğraf çekmenin hükmü farklı ise de, resim gibi,<br />
fotoğrafı da yükseğe asmak caiz değildir. Açıkta fotoğraf bulunan odaya<br />
103
www.dinimizislam.com<br />
da, rahmet melekleri girmez.<br />
Kapalı resim bulundurmak<br />
Sual: Bir menkıbede anlatılıyor. Rahmet melekleri, evliya bir zata<br />
(Halının altında resimler varken biz, <strong>ve</strong>fat edenin yanına girmeyiz)<br />
demişler. Resimleri, kapalı olarak saklamak da caiz değil midir?<br />
CEVAP<br />
Menkıbelerden hüküm çıkarmak, yanlışlığa sebep olur. Resimleri,<br />
kapalı yerde, örtülü olarak bulundurmak caizdir. Namazı da mekruh<br />
etmez. (Hadika)<br />
Duvara halı asmak<br />
Sual: Duvara her çeşit halı asmak caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Duvara soğuğa karşı, yün <strong>ve</strong>ya ipek halı asmak, caizdir. Ziynet yani<br />
süs için olursa mekruhtur. Üzerinde canlı resmi olursa haram olur.<br />
Duvara resim asmak<br />
Sual: Evinin duvarlarında insan <strong>ve</strong>ya hayvan resmi bulunan bir<br />
kimse, bizi yemeğe da<strong>ve</strong>t etse, gitmek uygun mudur?<br />
CEVAP<br />
Duvarında insan <strong>ve</strong>ya hayvan resmi olan e<strong>ve</strong>, zaruretsiz gidilmez.<br />
(İhya-ül-ulum)<br />
Duvara resim asmak<br />
Sual: İnsan <strong>ve</strong>ya hayvan resmi asılan odaya rahmet meleklerinin<br />
girmediğini <strong>ve</strong> o odada kılınan namazın mekruh olduğunu biliyoruz. Fakat<br />
hürmet etmemek şartıyla, namaz kılınmayan <strong>ve</strong>ya sürekli oturulmayan bir<br />
odaya, mesela mutfağın, banyonun duvarına canlı resmi asmak caiz<br />
olmaz mı?<br />
CEVAP<br />
Hayır, caiz olmaz. Yükseğe asmak, zaten hürmet etmek demektir.<br />
Canlı resmini belden yukarı asmak, bu resimlere hürmet olup, haram<br />
olur.<br />
Mübarek zatların resimlerini yükseğe asmak haram olduğu gibi,<br />
bunları aşağı yerlere koymak da haramdır. (S. Ebediyye)<br />
Yükseğe asmak, canlı resmine hürmet olacağı için, aşağı koymak da<br />
bu zatlara hakaret olacağı için haram oluyor. Kapalı yerde, albümde falan<br />
muhafaza etmeli.<br />
Çocuklara oyuncak bebek almak<br />
Sual: Çocuklara oyuncak bebek, oyuncak ayı almak caiz mi?<br />
104
www.dinimizislam.com<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, caizdir.<br />
Sual: Oyuncak bebek açıkta ise, oraya rahmet melekleri girer mi? O<br />
odada namaz kılmak mekruh olur mu?<br />
CEVAP<br />
Kıble tarafında olmazsa mekruh olmaz. Rahmet melekleri de girer.<br />
Sual: Çocukların kardan adam yapması caiz midir?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t. Oyuncak hükmünde olduğu için caizdir.<br />
Televizyon seyretmek<br />
Sual: (TV, Batıdan geldiği için seyretmek günahtır. TV’de dinin<br />
emirleri de bildirilse, hatta Cennet bile gösterilse bakmak haramdır)<br />
diyorlar. TV izlemek günah mı?<br />
CEVAP<br />
Batıdan geldiği için TV’ye zararlı demek doğru olmaz. Bugün tıpta,<br />
sanayide <strong>ve</strong> diğer alanlarda kullandığımız makinelerin çoğu Avrupa’dan<br />
gelmiştir. Hadis-i şerifle de bildirildiğine göre, dinimizde fen, müminin<br />
kaybedilmiş malıdır, nerede bulursa alması gerekir. TV, çok iyi bir haber<br />
<strong>ve</strong> eğitim vasıtasıdır.<br />
Radyo, sinema <strong>ve</strong> TV; kitap, gazete, dergi gibi birer yayın vasıtasıdır.<br />
Bunlar, tabanca gibi, bir alettir. Tabancayı, suçsuz bir kimseye karşı<br />
kullanmak günahtır. Savaşta düşmana karşı kullanmaksa, günah olmaz.<br />
Şu halde, tabanca kullanmak, hep günahtır demek <strong>ve</strong>ya her zaman<br />
sevabdır demek doğru değildir.<br />
Gösterilen filmin, bir sahnesinde, din ile alay eden bir şey olsa, bunu<br />
seyreden Müslüman da buna gülse, o Müslümanın imanı gider. Ayrıca<br />
dine aykırı hususlar, müstehcenlik, iyi bir şey gibi gösterilmeye devam<br />
edilirse, ister istemez seyircilerin beyni menfi yönde yıkanır.<br />
Radyo, TV <strong>ve</strong> filmler; iyi insanlar tarafından hazırlanır, Allahü<br />
teâlânın razı olduğu şeyleri bildirir, İslamiyet’in faydalarını, ahlak, ticaret,<br />
sanat, fabrikaların çalışması, tarihi olayları, askerlik gibi din <strong>ve</strong> dünya<br />
bilgileri <strong>ve</strong>rirse, bunları seyretmek <strong>ve</strong> dinlemek günah olmaz. Faydalı<br />
kitap <strong>ve</strong> dergi okumak gibi, her Müslüman’a lazım olur.<br />
Evdeki katil<br />
Bir evde katil varsa, ya o ev terk edilir <strong>ve</strong>ya katil zararsız hale getirilir.<br />
Bunlar yapılmazsa, katilin kurbanı olunur. Evde katil olan nedir?<br />
Bilgisayarımız, radyomuz, TV’miz birer bıçak gibidir. Bıçak yanlış<br />
105
www.dinimizislam.com<br />
kullanılırsa <strong>ve</strong>ya yerinde kullanılmazsa zararlı olur. Kızınca çoluk<br />
çocuğumuzu kesersek yanlış işte kullanılmış olur. Soğan doğrarsak<br />
faydalı işte kullanmış oluruz.<br />
Kimi, (Ben televizyon izlemekten hiç hoşlanmam zaten, sadece<br />
maçlara bakarım) der. Bu, özrü kabahatinden büyük bir sözdür.<br />
Zamanımızın en önemli iki uyuşturucusu olarak bilinen televizyon <strong>ve</strong><br />
müzik, yabancılar tarafından, hile ile kasten, birtakım amaçlar için bizlere<br />
empoze edilmiştir. Sadece maçları izliyorum <strong>ve</strong>ya birkaç kere kullanmak<br />
bağımlılık yapmaz diyerek kendimizi aldatmaya çalışmayalım. 90 dakika,<br />
uzatmalarla 120 dakikamızı bir topun peşinde koşan 22 kişiyi izlemeye<br />
harcayana kadar, yeni, faydalı bilgiler öğrenmeye, öğretmeye ayırmış<br />
olsak, hem dünya, hem de ahiret için çalışmış olmaz mıyız?<br />
Biz maç izlemek, hanım günün dizisini izlemek isteyince, tartışma<br />
başlar. Çok iyi bir çözüm bulduklarını zanneden aileler, kavga etmemek<br />
için, e<strong>ve</strong> bir televizyon daha alırlar. Eyvah! Biz birinden kurtulalım derken,<br />
iki tane oldu. Tabii ki, gününü mutfakta geçiren anne, bu televizyonu<br />
mutfağa koymak ister. Hem işimi yapar, hem televizyon izlerim diye<br />
düşünür, ama huzurunu kendi eli ile bozar. Zaten televizyondan arta<br />
kalan zaman olursa, yemekte buluşan aile, sohbet edecekleri yerde artık<br />
bağımlısı oldukları televizyonu izlemeyi sürdüreceklerdir. Peki, bu aile<br />
çocukları ile ne zaman ilgilenecek, çocuklarını ne zaman dinleyecek,<br />
okuldaki arkadaşlarını nasıl tanıyacak, çocuklarının sorunlarını ne zaman<br />
çözecektir?<br />
Televizyon, ev işlerini yetiştirmek, çocuğumuzu oyalamak <strong>ve</strong>ya<br />
yemek yedirirken ağzına iki kaşık fazla yemek yedirmekte kullanacağımız<br />
bir araç değildir elbette. Çocuğumuzu eğitecek, onunla ilgilenecek bir<br />
dadı da değildir. Eğer televizyonu bu amaçla kullanıyorsak, acilen<br />
vazgeçmemiz gerekir. Çünkü televizyonun çocuklar üzerindeki zararları<br />
saymakla bitmez. Biz burada araştırmalara dayalı olarak bir kaçını<br />
aktaralım:<br />
Çocuklar, özellikle bebekler, hareketli, sürekli değişen nesne ya da<br />
görüntüleri çok se<strong>ve</strong>r. Televizyonda sürekli görüntüler değiştiği için<br />
zevkle izlerler; fakat bir süre sonra büyüdükçe çocuğumuzun<br />
konuşmadığını, ona seslendiğimizde bizi duymadığını <strong>ve</strong> çağırdığımızda<br />
yanımıza gelmediğini fark ederiz. Oysa çocuk nerede olursa olsun<br />
televizyonun sesini duyduğunda koşarak gelip büyülenmiş gibi televizyon<br />
izleyebilmektedir. Kulaklarında problem yok diye düşünürüz; ama asıl<br />
problem çocuğun iç dünyasındadır. Çocuk etrafı ile iletişimini koparmış,<br />
anne-babası ile göz kontağı bile kuramamakta, basit birkaç kelimelik<br />
106
www.dinimizislam.com<br />
cümleleri söyleyememekte, getir gibi basit emirleri algılamakta güçlük<br />
çekmektedir. Bu durum otizme, davranış bozukluklarına yol açmaktadır.<br />
[Otizm: Ömür boyu süren, beyinsel bir rahatsızlıktır. Sosyal etkileşimde,<br />
sosyal iletişimde kullanılan dilde <strong>ve</strong>ya sembolik yahut hayali oyunda<br />
gecikmelerle kendini gösteren sinir sisteminde düzensizliktir. Otizm,<br />
hayatın ilk 3 yılında ortaya çıkan bir hastalıktır.]<br />
Televizyonun radyasyon yayması, beyin faaliyetlerini köreltmesi gibi<br />
zararlarını bilmeyen yok gibidir.<br />
<strong>Bizim</strong> dikkat çekmek istediğimiz en önemli zararı, kötü öğeler içeren<br />
her türlü yayının çocuklara <strong>ve</strong>rdiğimiz <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>receğimiz ahlaki<br />
değerlerimizle uyuşmayıp, çocuğumuzu başka kültür <strong>ve</strong> değerlere<br />
yönlendirmesidir ki, asıl hedeflenen de budur. Bu tür tuzaklara<br />
düşmemek için uyanık olmalı, hem kendimizi hem de ailemizi korumaya<br />
çalışmalıyız.<br />
Çocuklar, daha çok da gençler, hayatı televizyondan gördükleri<br />
dizilerden, magazin programlarından tanıyorlar. Gençler, herkesin,<br />
eğlence merkezlerinde, lüks evlerde yaşadıklarını düşünüyorlar. Gençlik<br />
bunalımları ile de, ailelerine karşı gelerek, küçümseyerek, (bıktım bu<br />
hayattan, benim televizyonlardakilerden neyim eksik) diyerek yoldan<br />
çıkmakta, kandırılarak, kötü işlere alet edilmektedirler. Şu bir gerçektir ki,<br />
aile içi iletişimin katili televizyondur.<br />
Aileler, bilhassa yeni aile kuracaklar, evlat yetiştirme konusunda çok<br />
dikkatli <strong>ve</strong> uyanık olmalıdır. Yemini, suyunu <strong>ve</strong>rdiğiniz bir bitki, bir kuş<br />
yetiştirmiyoruz. Yaptıklarımızla, eğittiklerimizle, öğrettiklerimizle<br />
sevabıyla, günahıyla, ebedi saadetin yahut, ebedi felaketin yolculuk<br />
biletini hazırlıyoruz. Bu yüzden dikkatli olmalı, dini emir <strong>ve</strong> yasaklara<br />
uymalı, emrimiz altında bulunanların da, emir <strong>ve</strong> yasaklara uymalarını<br />
sağlamalıyız. (Z. Alkan)<br />
Günah işlenen alet<br />
Sual: İslam Ahlakı kitabında, (Her çeşit çalgıyı <strong>ve</strong>ya başka<br />
günahları, radyodan <strong>ve</strong>ya TV’den dinlemek haramdır. Kendi dinlemese<br />
dahi, bunları evinde bulundurmak da haramdır. <strong>Helal</strong>e de, harama da<br />
birlikte sebep olan şeyi e<strong>ve</strong> sokmak caiz değildir) deniyor. Buna göre<br />
bilgisayar da, hem helale hem harama sebep oluyor. Radyo <strong>ve</strong> TV gibi,<br />
bilgisayarı da e<strong>ve</strong> sokmak caiz değil midir?<br />
CEVAP<br />
Orada bir incelik vardır. Günah da, sevab da işlenebilecek aleti değil,<br />
günah işlenecek olan, yani günah işlemek gayesiyle bir aleti e<strong>ve</strong> sokmak<br />
caiz olmaz. Günah işlenmeyen aletin suçu, günahı olmaz. Bilgisayarla,<br />
107
www.dinimizislam.com<br />
günah olan işler yapılıyorsa, o zaman o bilgisayarı evde tutmak caiz<br />
olmaz. Radyo <strong>ve</strong> TV’de günah olan bir şey yapılmıyorsa, bunların da,<br />
evde bulunmasının mahzuru olmaz.<br />
Kumanda elimde<br />
Sual: Bazıları, (Evde TV’nin zararı olmaz. TV’ler ne kadar kötü yayın<br />
yaparsa yapsın, kumanda elimizde olduğu için, kötü sahne gelince<br />
kapatırız, iyilerini açarız) diyorlar. Zararlı TV’leri seyretmek yanlış değil<br />
mi?<br />
CEVAP<br />
TV, bir bıçak gibi, tabanca gibi kuv<strong>ve</strong>tli bir silahtır. Silahla faydalı çok<br />
iş yapılır. Bu faydalı alet, düşmanın eline geçerse, bize çok zararı olur.<br />
Düşman silahı böyle kötü bir işte kullandığı için, (Silah kötüdür) denemez.<br />
Silahı, suçsuz bir kimseye karşı kullanmak günah iken, savaşta<br />
düşmanlara karşı kullanmak çok sevabdır. Silahı kötü işte kullananlar<br />
kötülenir. Modern silahların müdafaada büyük rolü olur. Bu silahlar<br />
anarşistlerin <strong>ve</strong>ya başka düşmanların eline geçerse, çeşitli katliamlara<br />
girişebilirler. İşte TV’ler de böyledir. İyilerin elinde bulunursa, insanlığa<br />
büyük hizmetleri olur. Kötülerin elinde olursa insanlığa büyük zararları<br />
olur.<br />
İnternet, radyo, TV <strong>ve</strong> filmler, iyi insanlar tarafından hazırlanır, Allahü<br />
teâlânın razı olduğu şeyleri bildirir, İslamiyet’in önemini, ahlak, ticaret,<br />
sanat, fabrikaların çalışması, tarihi olaylar gibi din <strong>ve</strong> dünya bilgileri<br />
<strong>ve</strong>rirse, bunları seyretmek <strong>ve</strong> dinlemek günah olmaz. Faydalı kitap <strong>ve</strong><br />
dergi okumak gibi, her Müslüman’a lazım olur.<br />
Şimdi internet ile Avrupa, Amerika <strong>ve</strong> diğer kıtalardan, mesajlar<br />
geliyor. Çeşitli sualler soruyorlar. Anında cevaplandırma imkânı oluyor.<br />
Gerçekten büyük hizmetlere <strong>ve</strong>sile oluyor. Yabancılardan,<br />
Hıristiyanlardan da e-mail gelmektedir.<br />
Görmeyen vatandaşların, radyo <strong>ve</strong> TV'deki din bilgilerinden,<br />
duymayan vatandaşların da, gazetelerden istifade etmeleri çok normal<br />
değil midir?<br />
Dine hizmet için, teknik imkânlardan, her çeşit modern vasıtalardan<br />
faydalanmak şarttır. Cihada hazırlanmayıp, yeni vasıtaları kullanmadan<br />
yapılan duaları Allahü teâlâ kabul etmez. Duanın kabul olması için, önce<br />
sebeplerine yapışmak gerekir. Düşman atom bombası kullanırken,<br />
tüfekle karşı konmaz.<br />
Düşman, her çeşit vasıtayla dini yıkmaya çalışırken, dine hizmet için<br />
gazete, radyo <strong>ve</strong> TV’yi kullandırmamak, internetten istifade ettirmemek<br />
düşmanın ekmeğine yağ sürmektir.<br />
108
www.dinimizislam.com<br />
TV <strong>ve</strong> video iyi bir eğitim vasıtasıdır, demiştik. Mesela namazın nasıl<br />
kılınacağını tatbiki olarak göstermek çok iyi olur. Fakat namaz kılan<br />
imamın filmini alıp, imam yerine ekrandaki bu görüntüye uymak caiz<br />
olmaz. Bunun gibi, ezan okuyan müezzinin filmini videoya alıp, vakit<br />
gelince videodan ezan okutturmak da caiz olmaz. Çünkü TV ekranındaki<br />
resim, müezzinin kendisi değil, görüntüsüdür. TV’deki ses de, müezzinin<br />
bizzat kendi sesi değil, benzeridir.<br />
Gösterilen filmin bir sahnesinde, dinle alay eden bir şey olsa, bunu<br />
seyreden Müslüman da buna isteyerek gülse, o Müslümanın imanı gider.<br />
Ayrıca dine aykırı hususlar, müstehcenlik, iyi bir şey gibi gösterilmeye<br />
devam edilirse, ister istemez seyircilerin beyni menfi yönde yıkanır.<br />
Çocuklara ise zararı daha fazla olur.<br />
(Kumanda elimdedir, kötü sahne gelince kapatırım) demek yanlıştır.<br />
Zamanla insan bunlara alışır, normal hâle gelir. Şu diziyi, bu diziyi<br />
seyredeyim derken dizilerdeki yanlış, kötü olan şeyleri de ister istemez<br />
seyrederiz.<br />
Kırk sene kadar önce TV yeni çoğalmaya başlamıştı. Komşu bir<br />
bayan dedi ki: Ailece TV seyrederken uygunsuz sahneler, öpüşmeler<br />
falan olunca biz başka odaya geçerdik, kayınpeder seyretmeye devam<br />
ederdi. Zamanla hepsine alıştık. Her sahneyi ailece, beraber seyretmeye<br />
başladık.<br />
Bu bakımdan, kumanda elimde demek yanlıştır. Bir kanaldan çıkıp,<br />
başka kanala girilir.<br />
Haç, zünnar vs.<br />
Sual: Dantelden <strong>ve</strong>ya kumaştan yapılmış haç, papaz başlığı vb.<br />
şeyleri süs olarak duvara, perdeye asmakta, haç şeklinde saç tokası<br />
kullanmakta <strong>ve</strong>ya haçı kolye olarak takmakta mahzur var mıdır?<br />
CEVAP<br />
Hıristiyanlığın dini sembolü olan böyle şeyleri kullanmak caiz değildir.<br />
(İ. Abidin, Birgivi)<br />
Kâfirlerin ibadet olarak yaptıkları <strong>ve</strong> kâfirlik alameti olan <strong>ve</strong>ya<br />
İslamiyet’i inkâr etmek <strong>ve</strong> inanmamak alameti olan <strong>ve</strong> tahkir etmemiz<br />
vacip olan şeyleri yapmak <strong>ve</strong>ya kullanmak küfre sebep olur. Bunlardan<br />
meşhur olanlarını bilmeyerek <strong>ve</strong>ya şaka olarak <strong>ve</strong>ya herkesi güldürmek<br />
için yapmak da küfürdür. Mesela zünnar denilen papaz kuşağını<br />
bağlamak. Bunları mizah için, başkalarını güldürmek için de kullanmak<br />
küfre sebep olur. İtikadının doğru olması fayda <strong>ve</strong>rmez.<br />
109
www.dinimizislam.com<br />
Sual: Yumurta boyamak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Niyetsiz olursa mekruh. Hıristiyanlara benzemek için olursa haram.<br />
Nevruz günü mecusilere benzemek niyetiyle olursa küfürdür.<br />
Sual: Salip yani haç işaretli biblo yapmak haram mı?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Belimize bağladığımız kemer, bornoz kuşağı gibi şeyler de<br />
zünnar sayılır mı?<br />
CEVAP<br />
Hayır, bunlar zünnar sayılmaz; fakat yine de, zünnara benzememesi<br />
için, uçlarını sarkıtmamalıdır!<br />
Altın gümüş eşya kullanmak<br />
Sual: Bayanlar altın <strong>ve</strong> gümüş eşya kullanabilir mi?<br />
CEVAP<br />
Bayanların da altın <strong>ve</strong>ya gümüş eşya kullanmaları caiz değildir,<br />
tahrimen mekruhtur. Bayanlar altın <strong>ve</strong> gümüş takı takabilirler, yani bilezik,<br />
küpe, kolye, yüzük takabilirler; fakat altın <strong>ve</strong>ya gümüş eşya<br />
kullanamazlar. Mesela altın <strong>ve</strong>ya gümüş kaşık çatal, bıçak da<br />
kullanamazlar.<br />
Sual: Gümüş kabı madenlerle kaplatıp kullanmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır.<br />
Sual: Gümüş çay tabağı kullanmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır.<br />
Sual: Bir hoca, (Altını süs için kullanmak haram, fakat eşya, alet<br />
olarak kullanmak caizdir) diyerek, saatinin altından zincirini gösterdi. Altın<br />
eşya kullanmak caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Altın <strong>ve</strong> gümüş kap ile yiyip içmek <strong>ve</strong> her türlü kullanmak caiz<br />
değildir. Altın <strong>ve</strong> gümüş kaşık, saat, kalem, bıçak <strong>ve</strong> benzeri şeyleri<br />
kullanmak da, böyle caiz değildir. Altın ile gümüşü süs olarak takmak<br />
yalnız kadınlara helaldir. Erkeklere ise haram olup, yalnız gümüş yüzük<br />
<strong>ve</strong> köstekli cep saatinin zincirinin gümüşten olması caizdir. Altından<br />
olursa haramdır. (Redd-ül-muhtar)<br />
Sual: Gümüş kapla sunulan şekeri almak caiz midir?<br />
CEVAP<br />
110
www.dinimizislam.com<br />
Gümüş kabı bizzat kullanmak caiz olmaz. Ancak şekeri almakla<br />
gümüş bizzat kullanılmadığı için mahzuru yoktur.<br />
Sual: Altın <strong>ve</strong>ya gümüş duvar saati kullanmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t caizdir.<br />
Sual: Altın <strong>ve</strong>ya gümüş kol saati kullanmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Caiz değildir.<br />
Sual: Gümüş bıçakla yağı ekmeğe sürmek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Yağı gümüş bıçakla ekmeğe sürmek <strong>ve</strong> bu ekmeği eli ile yemek<br />
caizdir. Gümüş bıçağa yağ sürüp bıçağı yalamak caiz olmaz.<br />
Sual: Gümüş çay kaşığı kullanmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Gümüş çay kaşığı ile çay karıştırmak caizdir. Fakat gümüş çay<br />
kaşığı ile <strong>ve</strong>ya gümüş kaşıkla yiyip içmek, yani ağza götürmek caiz<br />
olmaz.<br />
Sual: Gümüş kalem kullanmak caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Caiz değildir.<br />
Sual: Gümüş tesbih <strong>ve</strong> gümüş kemer kullanmak caiz midir?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t caizdir.<br />
Sual: Mevlidde, gümüş kaptan avuca gül suyu serpip, avucu yüze,<br />
elbiseye sürmek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Caiz değildir.<br />
Sual: Ağza altından diş yaptırılır mı?<br />
CEVAP<br />
Yaptırılır. Mahzuru olmaz.<br />
Sual: Erkeklere altın haramdır. Fakat sıkıntıyı gidermek için bir<br />
Reşat altın alıp cebine koymak <strong>ve</strong>ya atletine falan dikmek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t caizdir. Faydalı olduğunu âlimler bildirmektedir.<br />
Sual: Yeni doğmuş bebeğe altın künye takmak haram mıdır?<br />
CEVAP<br />
Hem lüzumsuz, hem de faydasızdır, caiz de değildir. Fakat Mâşallah<br />
yazılı altını, bebeğin yastığına <strong>ve</strong>ya beşiğine dikmek faydalı olur.<br />
Erkek çocuğa altın takmak<br />
111
www.dinimizislam.com<br />
Sual: Maşallah yazılı altını, erkek çocuğun üstüne değil de, yastığına<br />
<strong>ve</strong>ya beşiğine dikmek günah mıdır?<br />
CEVAP<br />
Günah değildir. Takılması iyi olur.<br />
Altın rozet<br />
Sual: Erkeklere, altın rozet takmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır. Gümüş rozet caizdir.<br />
12 ayar altın<br />
Sual: (14 ayardan aşağısı altın değildir) deniyor. Yarısından fazlası<br />
altın olursa altın sayılmıyor mu?<br />
CEVAP<br />
Has altının ayarı 24’tür. Yarısından yani, 12 ayardan fazlası altın<br />
sayılıyor. 14 ayardan aşağısına altın denmemesi, piyasada mesela 13<br />
ayar altın bulunmadığı içindir. 12 ayar bulunuyor. Onun için öyle denmiş<br />
olabilir. Yoksa 12,5 ayar bile olsa altındır. İpek pamuk karışımı elbiseler<br />
var. Onların da yarısından fazlası ipek ise, erkeğe haram oluyor, azı ipek<br />
ise mekruh oluyor.<br />
Küçük Mushaflar<br />
Sual: Gümüş <strong>ve</strong>ya altın mahfazalı küçük mushafları kolye gibi boyna<br />
asıp kullanmak caiz mi? Bir de, bazı duaları da aynı şekilde gümüş <strong>ve</strong>ya<br />
altın zincirle boyna asıyorlar. Bunları da kullanmak caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Altın <strong>ve</strong> gümüş kap ile yiyip içmek <strong>ve</strong> her türlü kullanmak caiz<br />
değildir. Altın <strong>ve</strong> gümüş kaşık, saat, kalem, bıçak <strong>ve</strong> benzeri şeyleri<br />
kullanmak da, böyle caiz değildir. Altın ile gümüşü süs olarak takmak<br />
yalnız kadınlara helaldir. Erkeklere ise haram olup, yalnız gümüş yüzük<br />
<strong>ve</strong> saatin zincirinin gümüşten olması caizdir. Altından olursa haramdır.<br />
(Redd-ül-muhtar)<br />
Ayrıca, erkeklerin kadınlar gibi, zaruretsiz kolye, bilezik, künye<br />
takması da caiz değildir. Ancak romatizma gibi herhangi bir hastalık için<br />
kullanmak ise caizdir.<br />
Kur'an-ı kerimi okunamayacak kadar küçük harflerle yazmak ona<br />
hakaret olur. Böyle küçük mushafları almak, taşımak, altın mahfaza<br />
içinde boyuna takmak, faydasız <strong>ve</strong> çok günahtır.<br />
Sual: Deri kaplı, fermuarlı küçük mushafla helaya girmek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
112
E<strong>ve</strong>t.<br />
www.dinimizislam.com<br />
Kına yakmak<br />
Sual: Kınanın önemi nedir?<br />
CEVAP<br />
Kınanın önemi, hadis-i şeriflerde şöyle bildiriliyor:<br />
(Kına yakın. Zira güzelliğinizi, gençliğinizi <strong>ve</strong> nikah sevginizi<br />
artırır.) [Ebu Nuaym, Bezzar]<br />
(İlk kına yakan İbrahim Peygamberdir. Siyahla ilk boyanan da<br />
Firavun’dur.) [Deylemi]<br />
(Kocası ölen kadın [iddeti bitene kadar] süslü elbise giymez.<br />
Ziynet de takmaz, kına sürmez <strong>ve</strong> sürme çekmez.) [Müslim]<br />
(Boyanmanın en iyisi kına ile olandır.) [Deylemi]<br />
(İhtiyarlığınızı kına ile giderin. Zira bu, yüzleriniz için güzellik,<br />
ağızlarınız için hoşluk, kadın için kuv<strong>ve</strong>ttir. Kına, Cennet ehlinin<br />
kokusunun seyyididir <strong>ve</strong> kına küfürle imanı ayırır.) [İ. Asakir]<br />
(Şunlar Lut kavminin kötü ahlakındandır: Erkeklerin sakız<br />
çiğnemesi, yol üstünde misvak kullanmak, ıslık çalmak, gü<strong>ve</strong>rcinle<br />
oynamak, erkeklerin parmaklarına kına yakması, bağrı açık gezmek.)<br />
[Deylemi]<br />
(Kına ile boyanın. Çünkü o güzel kokuludur <strong>ve</strong> korkuyu<br />
yatıştırır.) [Hakim]<br />
(Saçlarınızı kınalayın <strong>ve</strong> yahudilere benzemeyin!) [İbni Adiy]<br />
(Sakallarınızı kınalayın. Çünkü melekler müminin kına<br />
sürünmesine sevinir.) [İ. Adiy]<br />
(Peygamber efendimiz, başından rahatsız olana “Git hacamat<br />
ol” ayağından rahatsız olana “Git ayağına kına koy” derlerdi.)<br />
[Taberani]<br />
(Resulullaha vahiy gelince, başına ağrı gelir <strong>ve</strong> başına kına<br />
koyarlardı.) [İbni Sünni]<br />
(Bedeninde bir yara olursa, üzerine kına korlardı.) [İbni Mace]<br />
(Kadının elinde kına eseri olmasını hoş görürlerdi.) [Beyheki]<br />
Kadınların kına yakması<br />
Sual: Kadınlar, ellerine kına yakıyorlar, saçlarını boyatıyorlar <strong>ve</strong>ya<br />
çeşitli ilaçlarla saçlarının renklerini açtırıyorlar. Bunlar caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Hepsi caizdir. Ancak yabancılara gösteremezler. Yabancı erkeklere<br />
göstermemek şartıyla, kadının her süsü caizdir. Koca için süslenmek<br />
113
www.dinimizislam.com<br />
sünnet, yabancı için süslenmek haramdır.<br />
Erkeklerin kına yakması<br />
Sual: Erkeğin saç dökülmemesi <strong>ve</strong>ya baş ağrısı için kına yakması<br />
caiz midir?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, caizdir. Tedavi maksadı yoksa, caiz olmaz.<br />
Sual: Kına, gusle <strong>ve</strong> abdeste mani midir?<br />
CEVAP<br />
Değildir. Kına mürekkep gibidir, altına su geçirir.<br />
Sual: Ölmüş kadının başına kına koymak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Tekrar kına yakmak<br />
Sual: (Kına yakılan ele tekrar kına yakılırsa insan iki evlilik yapar)<br />
deniyor. Bu doğru mu?<br />
CEVAP<br />
Hayır, doğru değildir, hurafedir. İki kere de, üç kere de yakılabilir.<br />
Sadece kocası ölen kadın, iddet müddetince kına yakamaz. Bir hadis-i<br />
şerif meali şöyledir:<br />
(Kocası ölen kadın [iddeti bitene kadar] süslü elbise giymez,<br />
ziynet takmaz, kına sürmez <strong>ve</strong> sürme çekmez.) [Müslim]<br />
Bir başka husus da, kına ziynettir. Kadın kınalı elini, yabancı<br />
erkeklere gösteremez. Erkek ise, zaten ziynet için kına yakamaz.<br />
İpek kullanmak<br />
Sual: İpek eşyanın haram <strong>ve</strong> caiz olduğu yerler nerelerdir?<br />
CEVAP<br />
İç <strong>ve</strong> dış elbise olarak ipek giymek haram, kadınlara her çeşit ipek<br />
eşya caizdir. Savaşta ipek giymek caizdir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:<br />
(Altın <strong>ve</strong> ipek, kadına helal, erkeğe ise haramdır.) [Taberani]<br />
İpek erkeğe haramdır. Ancak elbisedeki dört parmak enindeki ipek<br />
şeritler, mesela dört parmak enindeki ipek kravat caizdir. İpek gömlek <strong>ve</strong><br />
ipek elbise erkeğe haramdır.<br />
İpek kefen <strong>ve</strong> tabutu ipekle örtmek haramdır. İpek sofra örtüsü <strong>ve</strong><br />
ipek yorgan caiz değildir.<br />
Erkek çocuğa ipek giydirmek mekruhtur. İpekten yapılmış yemek<br />
peşkiri, iç donu <strong>ve</strong> takke mekruhtur.<br />
Suni ipek, cibinlik, abdest havlusu, tesbih ipi, çanta, mushaf kılıfı <strong>ve</strong><br />
114
www.dinimizislam.com<br />
bohçanın ipekten olması caizdir. Duvara ipek halı asmak, süs için<br />
olmazsa caizdir. İpek halıya oturmak <strong>ve</strong> ipek seccadede namaz kılmak<br />
caizdir.<br />
Eshab-ı kiramdan Hazret-i Zübeyr <strong>ve</strong> Hazret-i Abdurrahman'ın ipek<br />
giymelerine izin <strong>ve</strong>rilmesi, yalnız bunlara mahsustu. Arfece bin Sâd<br />
hazretlerine de, altın burun takması için izin <strong>ve</strong>rilmesi, yalnız ona<br />
mahsustu.<br />
Sual: İpek çorap, kravat, iç çamaşırı, bunlar saf ipek olursa durum<br />
nedir?<br />
CEVAP<br />
Caiz değildir. Sadece kravat 4 parmak eninde ise caizdir.<br />
Sual: İpek giymek erkeğe haramdır, ipek karışımlı çorap, iç çamaşırı<br />
caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Hakiki ipek ise, %50 den fazla olursa haramdır, % 50den aşağı<br />
olursa mekruh olur.<br />
Sual: Kadınların, ipek pardösü giymeleri caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır.<br />
Sual: İpekten yorgan çarşafı, yastık kılıfı caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Vücuda temas ederse haram olur.<br />
İpek mendil<br />
Sual: Ter silmek için, ipek mendil kullanmak caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Erkeklere mekruh olur.<br />
Sual: Erkeğe ipek hamam kesesi caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Erkeğin de ipek hamam kesesi kullanması caizdir. (Redd-ül-muhtar)<br />
Sual: Bedene değdiği için gömleğin yakası ipek olsa caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır.<br />
Sual: Suni ipek eşyayı erkeklerin de giymesi uygun mu?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, giyilir.<br />
Sual: Domuzun herkese, ipek <strong>ve</strong> altının erkeklere haram edilişinin<br />
hikmeti nedir?<br />
CEVAP<br />
Dinimizde bir şey haram ise, hikmetini bilmesek de onun haram<br />
115
www.dinimizislam.com<br />
olduğuna inanmak gerekir. Muhammed aleyhisselamın peygamber<br />
olarak bildirdiği şeylere akla uygun olduğu, yahut tecrübe ile anlaşıldığı<br />
için inanmak iman olmaz. Çünkü bu, aklı tasdik etmek demektir.<br />
<strong>Haramlar</strong>da muhakkak vücuda zarar <strong>ve</strong>ren bir şey aranmamalıdır!<br />
Bununla beraber, dinimizin emirlerinde mutlaka faydalar, yasaklarında da<br />
zararlar vardır. Bir emirde hiç fayda, bir yasakta hiçbir zarar görülmese<br />
de, bunlara riayet etmek gerekir. Maksat, dinin emrine uymaktır. İpek <strong>ve</strong><br />
altının erkeklere haram ediliş sebebine de bu açıdan bakmak gerekir.<br />
İpek eşarp<br />
Sual: Faideli Bilgiler kitabında, (Renkli <strong>ve</strong> ipek kumaş örtünmüş olan<br />
kadınlar, âhirette azap göreceklerdir) deniyor. Kadınlara ipek caiz değil<br />
mi?<br />
CEVAP<br />
Kadınlara ipek helaldir. Burada yasak olan ipek giymek değil, ipekli<br />
<strong>ve</strong> süslü elbiselerle yabancı erkeklere görünmektir.<br />
Kadınlara <strong>ve</strong> erkeklere benzemek<br />
Sual: Köy düğünlerinde, oyun için, bir erkeğe kız elbisesi giydirip<br />
kaçırıyorlar. Kızlara da erkek elbisesi giydiriliyor. Böyle yapmak uygun<br />
oluyor mu?<br />
CEVAP<br />
Oyun için, şaka için de olsa, erkek zaruretsiz kadın elbisesi<br />
giymemelidir. Peygamber efendimiz, erkek kılığına girerek mızrak<br />
kuşanmış bir kadını görünce, (Erkeklere benzeyen kadınlara <strong>ve</strong><br />
kadınlara benzeyen erkeklere Allah lanet etsin!) buyurdu. (Taberani)<br />
Resulullah efendimiz, el <strong>ve</strong> ayaklarını kınalayıp kadınlara<br />
benzemeye çalışan birisini sürgüne göndermiştir. (Ebu Davud)<br />
Bir hadis-i şerif meali:<br />
(Ana-babasına asi olan, erkeklere benzemeye çalışan kadın <strong>ve</strong><br />
deyyus Cennete giremez.) [Nesai]<br />
Bu günahları <strong>ve</strong>ya başka büyük günahları işleyen bir kimse, eğer<br />
iman ile ölürse, günahlarının cezasını çektikten sonra Cennete girer.<br />
Büyük günaha devam edenlerin, imanlı olarak ölmeleri zordur. Onun<br />
için her günahtan kaçmalıdır!<br />
Erkeklerin saç uzatması<br />
Sual: Erkeğin, kadınlar gibi saç uzatıp, toka, kolye, bilezik <strong>ve</strong> küpe<br />
takması caiz midir?<br />
CEVAP<br />
116
www.dinimizislam.com<br />
Kadınlara benzemek olur, kesinlikle caiz değildir. Bu konuda din<br />
kitaplarımızdaki bilgiler şöyledir:<br />
Kadının <strong>ve</strong> erkeğin, tıraşta, giyinmekte karşı cinse benzemesi<br />
haramdır. (S. Ebediyye)<br />
Erkeklerin yanak üzerine saç uzatarak, kadınlara benzemeleri<br />
haramdır. (Hadika)<br />
Peygamber efendimiz buyuruyor ki:<br />
(Erkeğe benzemeye çalışan kadın, kadına benzemeye çalışan<br />
erkek bizden değildir.) [İ.Ahmed]<br />
Benzemek niyeti olmasa da, erkeğin boynuna kolye, koluna bilezik<br />
<strong>ve</strong> kulağına küpe takması, kadınlara benzemek olur <strong>ve</strong> caiz değildir.<br />
Favori bırakmak<br />
Sual: S. Ebediyye’de, (Kadınlara benzemek için sakal kazıtmak,<br />
çeneyi kazıyıp, yanaklar üzerinde uzatmak haramdır. Kadınlara<br />
benzemeyi düşünmeyip, genç <strong>ve</strong> güzel görünmek için sakal kazımak<br />
mekruhtur) deniyor. Kulaklara kadar favori uzatmak da mekruh olur mu?<br />
CEVAP<br />
Favori uzatan kadınlara benzemiş olmaz. Kitapta, (Yanaklar üzerinde<br />
uzatmak) ifadesi geçiyor. Favori yüzde, sakal biten yerde oluyor. Sadece<br />
favoriye sakal da denmez, ama yine de favori uzatmak uygun değildir.<br />
Erkeklerin, kadınlara benzemek niyetiyle omuzlarına kadar saçlarını<br />
uzatmaları <strong>ve</strong>ya Budist rahiplerine benzemek niyetiyle saçlarını tamamen<br />
kazıtmaları tahrimen mekruhtur. Böyle bir niyet olmazsa mekruh olmaz.<br />
Karşı cins elbisesi giymek<br />
Sual: Evde, namaz kılmak gibi herhangi bir ihtiyaç halinde, karı koca<br />
birbirinin elbisesini giymesi caiz midir, karşı cinse benzemek olur mu?<br />
CEVAP<br />
Caizdir, bir ihtiyaç için olunca mahzuru olmaz. Karşı cinse benzemek<br />
olmaz.<br />
Domuzun derisi de necistir<br />
Sual: Bazıları, “Domuzun sadece eti haramdır, yağı, derisi <strong>ve</strong> gerisi<br />
haram değildir, ayrıca, (Hayvan derisi dabağlanınca temiz olur)<br />
hadisine istinaden domuzun derisi dabağlanınca temiz olur, elbise,<br />
kemer, cüzdan yapılabilir, derisi üzerinde namaz kılınabilir” diyorlar.<br />
Domuzun derisi dabağlansa da temiz olmaz mı?<br />
CEVAP<br />
Domuzun sadece eti pis, yağı, derisi <strong>ve</strong> gerisi temiz olur mu? Âyet-i<br />
117
www.dinimizislam.com<br />
kerimede (Domuzun idrarı necis) diye bir ifade yok diye, domuzun idrarı<br />
da temiz mi kabul edilir? Bu tür iddiaları din düşmanları yapmaktadır.<br />
Domuzun her şeyi haramdır, derisi dabağlansa da temiz olmaz.<br />
Genelde her şeyin bir istisnası olur. İstisnalar kaideyi bozmaz. Birkaç<br />
örnek <strong>ve</strong>relim:<br />
1- Bütün mucizeler mahlûktur ama, istisna olarak Kur'an-ı kerim,<br />
mahlûk olmayan mucizedir.<br />
2- Herkes bir ana babadan dünyaya gelir, ama Hazret-i Âdem ana<br />
babasız dünyaya gelmiştir.<br />
3- Hazret-i İsa da babasız yaratılmıştır.<br />
4- Âyet-i kerimede Cehennemde kâfirlerin azaplarının hiç<br />
hafiflemeyeceği bildiriliyor. Ancak Ebu Leheb, Resulullah efendimizin<br />
dünyaya geldiğini müjdeleyen cariyesini sevincinden dolayı azat etmişti.<br />
Bunun için, her yıl, o gece, azabı hafifler.<br />
5- Kur’an-ı kerimde (Meyte <strong>ve</strong> kan size haram kılındı) buyuruluyor.<br />
(Maide 3)<br />
Meyte kesilmeden öldürülen hayvan demektir. Hadis-i şerifte, (Size<br />
iki meyte <strong>ve</strong> iki kan helal kılındı. İki meyte balıkla çekirgedir, iki kan<br />
ise, karaciğerle dalaktır) buyuruldu. (İbni Mace)<br />
Demek ki boğazından kesilmediği halde balık <strong>ve</strong> bir kan olduğu<br />
halde dalak yenir.<br />
6- Kadınla erkek yan yana cemaatle namaz kılsa erkeğin namazı<br />
bozulur. Ama Kâbe’de bozulmaz. Bu Kâbe’ye mahsus istisnadır.<br />
7- Müslüman <strong>ve</strong> fakir olmak şartı ile öğrenciye zekât <strong>ve</strong>rilir. Zengin<br />
öğrencilerden biri istisnadır.<br />
Cami-ul-fetava’da bildirilen hadis-i şerifte, (İlim öğrenmekte olanın<br />
kırk yıllık nafakası olsa da, buna zekât <strong>ve</strong>rmek caizdir) buyuruldu.<br />
(Redd-ül-muhtar)<br />
8- Müslüman kadın saç <strong>ve</strong> kollarını açamaz. Cariye bundan<br />
müstesnadır; ona haram değildir.<br />
9- Köpekler, ahirette toprak olacaklardır. İstisna olarak Kıtmir isimli<br />
köpek Cennete girecektir.<br />
10- Herkes miras hakkına sahiptir. Ancak kâfir ise miras alamaz. Bir<br />
hadis-i şerif meali:<br />
([Çok yakını olsa da] Müslüman kâfire, kâfir de müslümana<br />
mirasçı olamaz.) [Buhari] (Mesela gayri müslim bir kadının kocası<br />
Müslüman ise miras alamaz. Müslüman bir babanın oğlu, mürted olsa,<br />
miras hakkına sahip olamaz.<br />
Bunlar birer istisna olduğu gibi, dabağlanan deriler temiz olmasına<br />
118
www.dinimizislam.com<br />
rağmen domuz derisi istisnadır. Din kitaplarında deniyor ki:<br />
Domuz, yılan, fare <strong>ve</strong> insan derisi dabağlanmakla temiz olmaz.<br />
(Redd-ül-muhtar)<br />
Domuz <strong>ve</strong> yılan derisi, dabağlansa da temiz olmaz. (Halebi, Hidaye,<br />
Hindiyye)<br />
İmam-ı a’zam, “Domuz derisi dabağlansa da temiz olmaz” dedi.<br />
(Mizan-ül-kübra)<br />
Yılan derisi ile domuz derisi dabağlanmakla temiz olmaz. (Mezahib-il<br />
Erbea)<br />
Hınzırın [domuzun] derisi dabağlanmakla temiz olmaz. (Nimet-i<br />
İslam)<br />
Şafii’de, köpek <strong>ve</strong> domuz derileri dabağlanmakla temiz olmaz.<br />
(Misbah-un-necat)<br />
Domuz derisi dabağlanmakla temiz olmaz. (Büyük İslam İlmihali)<br />
Zeydiye fırkasına mensup mezhepsiz Şevkani, (Domuz derisi de<br />
dabağlanınca temiz olur) diyorsa da, onun sözü Ehl-i sünnet<br />
Müslümanları için senet olamaz.<br />
Kimyevi değişmeler<br />
Sual: Biz Avrupa’da yaşıyoruz. Domuz yağından yapılan sabunları<br />
<strong>ve</strong> şarap sirkelerini kullanmak caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Kâfir Müslüman olunca tertemiz olduğu, hatta günahları sevaba<br />
çevrildiği gibi, şarap da, tamamen sirkeye dönüşünce, damlası<br />
haramken, tertemiz sirke olur. Kaliteli üzümlerden yapılan bir şarabın,<br />
sirkesi de kaliteli olur. El-fıkhü alel mezahibil-erbea kitabında bildirilen<br />
bir hadis şerifte, (En iyi sirke, şaraptan yapılandır) buyuruluyor.<br />
(Beyheki)<br />
Şarap sirke hâline, domuz yağı da sabun hâline dönüşünce temiz<br />
olur. Bütün kimyasal değişmeler böyledir. (Redd-ül-muhtar, Tahtavi,<br />
Dürer, S. Ebediyye)<br />
Azılı bir kâfir Müslüman olunca, bütün günahları affedilir, tertemiz bir<br />
Müslüman olur. Hatta günahları sevaba çevrilir. (Furkan 70)<br />
Kahramanlığı, yiğitliği meşhur bir kâfir Müslüman olunca, kahraman<br />
bir Müslüman olur. Hazret-i Ömer, tek başına Resulullah efendimizi<br />
öldürmeye giden gözü kara birisiydi. Müslüman olunca, Kâbe'ye gelip<br />
açıktan ibadet etti. Herkes gizli hicret ederken, o gündüz açıktan gitti.<br />
Giderken de haber <strong>ve</strong>rdi. (Anasını ağlatmak, karısını dul bırakmak<br />
119
www.dinimizislam.com<br />
isteyen varsa gelsin) diye meydan okudu. (Mirat-ı kâinat)<br />
Evde hayvan beslemek<br />
Sual: Köpek <strong>ve</strong> kedi beslemek günah mıdır? Komşumuz kedi<br />
besliyor. Evine gittiğimiz zaman bizim kız çocuklar <strong>ve</strong> anneleri korkuyor.<br />
Kedi mutfakta yiyeceklere <strong>ve</strong> içeceklere dokunabiliyor. Gezdiği yerlerde<br />
namaz kılınabilir mi? Kızım, teyzesine yardım ederken, kediyi görünce,<br />
korkudan elindeki tepsiyi düşürüyor. Apartman hayatında köpek <strong>ve</strong> kedi<br />
beslemek uygun mu?<br />
CEVAP<br />
Bir ihtiyaç için köpek beslemek caizdir. Mesela polis köpeği, av<br />
köpeği, çoban köpeği, bekçi köpeği beslenir. Ancak köpek evin içine<br />
sokulmaz. Ayrı yeri <strong>ve</strong>ya kulübesi olur. Köpek bulunan odaya rahmet<br />
melekleri girmez.<br />
Kediye gelince, kedi beslemek caizdir. Ancak bugünkü apartman<br />
hayatında zor olur. Çişini, kakasını yapacak yer arar. Kum torbası olsa<br />
da, biraz zordur. Bazı kediler çişi gelince, dışarı gidebiliyor. Kedinin<br />
tüyleri e<strong>ve</strong> hatta yemeklere dökülebilir. Yıkamak temizlemek gerekir.<br />
İtinalı bir şekilde bakmak gerekir. Köy evlerinde fare olurdu, kedi<br />
beslenirdi. Beton apartmanlarda farenin rahatça yaşaması zordur.<br />
Kedi pis değildir. Gezdiği yerlerde namaz kılınır. Sahabeden bir<br />
hanım anlatır:<br />
Abdest alması için bir kaba su koymuştum. Kedi gelip bu kaptan su<br />
içince dayım Ebu Katade biraz daha su içmesi için, kabı kedinin önüne<br />
uzattı. Benim hayretle baktığımı görünce, dedi ki: Niye hayret ettin?<br />
Resulullah efendimiz buyurdu ki:<br />
(Kedi necis değildir. Etrafınızda çok dolaşan [sevimli ] bir<br />
hayvandır.) [Tirmizi, Nesai, Ebu Davud, Muvatta]<br />
Başka bir hadis-i şerifte de, kedi sevgisinin imandan olduğu<br />
bildirilmiştir.<br />
Pis değil diye kedi beslemek gerekmez. Kedilerden hastalık da<br />
geçebilir. Komşular rahatsız oluyorsa e<strong>ve</strong> koymamak uygun olur. Bazı<br />
hanımlar, fareden korkar. Kediden köpekten korkan da olabilir.<br />
Komşularımızın rahatsız olmamaları için kedi sevgimizden feragat ederek<br />
evde kedi beslememek iyi olur.<br />
Sual: Evde kedi köpek, tavşan, bülbül, kanarya gibi kuşları beslemek<br />
<strong>ve</strong> akvaryumda balık beslemek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Hayvanları e<strong>ve</strong>, kafese hapsetmek günahtır. Evde kediden başka<br />
120
www.dinimizislam.com<br />
hayvan beslenmez.<br />
Ey Oğul kitabında diyor ki:<br />
Bülbülü kafese hapsetmek caiz değildir. Kanarya, muhabbet kuşu<br />
gibi, kafese alışık olanları kafeste beslemek caizdir. Çünkü dışarı<br />
bırakılırsa ölüme terk edilmiş olur. E<strong>ve</strong> köpek sokmak caiz değildir.<br />
Akvaryumda balık beslemekse balığı hapis değildir. Balık zaten suda<br />
yaşar, mahzuru olmaz.<br />
Sual: Bahçeli bir evde kedi-köpek beslemek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Kedi evde beslenir, dışarıda da beslemek günah olmaz. Köpek evde<br />
beslenmez. Sonra köpeğe ihtiyaç varsa beslenir. Av için, bahçe <strong>ve</strong>ya<br />
sürüyü korumak gibi zaruri ihtiyaçlar dışında köpek beslemenin uygun<br />
olmadığı, birçok sevapları yok edeceği hadis-i şerifte bildirilmiştir.<br />
(Müslim)<br />
(Canlı resmi, köpek <strong>ve</strong> cünüp bulunan e<strong>ve</strong> [odaya] rahmet<br />
melekleri girmez) hadis-i şerifi de köpeği e<strong>ve</strong> sokmanın uygun<br />
olmadığını bildirmektedir. (Nesai)<br />
Sual: Muhabbet kuşu, kanarya gibi kuşları alıp satmak <strong>ve</strong> beslemek<br />
caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Kafese alışmış, serbest bırakılınca hayvanlar tarafından<br />
öldürülebilen kuşları kafeste beslemek <strong>ve</strong> alıp satmak caiz olur. Bu kuşlar<br />
da bunlara dâhildir.<br />
Sual: Gü<strong>ve</strong>rcin beslemek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Etini yemek için beslemek caizdir. Eskiden posta işleri yaptırırlardı,<br />
mektup alıp götürürdü. Böyle işler için caiz, oynamak için caiz olmaz.<br />
Sual: Maymun beslemek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Vahşi hayvan beslemek caiz değildir.<br />
Süs köpeği beslemek<br />
Sual: Eshab-ı Kehf’in köpeği Kıtmir Cennete gireceğine göre, köpek<br />
bulunan e<strong>ve</strong> niye rahmet melekleri girmez? Evde süs köpeği beslemek<br />
niye caiz değildir?<br />
CEVAP<br />
Bir ihtiyaç için köpek beslemek caizdir. Mesela polis köpeği, av<br />
köpeği, çoban köpeği, bekçi köpeği beslenir. Ancak köpek evin içine<br />
sokulmaz. Ayrı yeri <strong>ve</strong>ya kulübesi olur. Köpek bulunan odaya rahmet<br />
melekleri girmez. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />
121
www.dinimizislam.com<br />
(Av köpeği, çoban köpeği gibi bir ihtiyaç dışında köpek<br />
besleyenin, her gün sevabı eksilir.) [Müslim]<br />
Hayvanlara eziyet <strong>ve</strong>rmek<br />
Sual: Eti yenen <strong>ve</strong> yenmeyen vahşi hayvanları herhangi bir maksatla<br />
öldürmek günah mıdır? Mesela sansarı postu için, ceylanı eti için<br />
avlamak caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Hiçbir hayvana eziyet, işkence etmek, suda boğarak <strong>ve</strong>ya ateşte<br />
yakarak öldürmek caiz değildir. Hayvana işkence etmek, gayrimüslim<br />
vatandaşa işkence etmekten daha büyük günahtır. Gayrimüslim<br />
vatandaşa eziyet etmek de Müslümana eziyet etmekten daha büyük<br />
günahtır. (Dürr-ül muhtar)<br />
Maksatsız olarak bir hayvanı öldürmek caiz değildir. Ahirette (Onu<br />
niçin öldürdün?) diye sorguya çekilecektir. Hayvanları birbiriyle<br />
dövüştürmek de caiz değildir. Hayvanların hakkına riayet etmeli, onlara<br />
acımalıdır. Hadis-i şerifte, (Merhamet et ki, merhamet olunasın!)<br />
buyuruldu. (Şir’a)<br />
Zararlı hayvanları öldürmek caiz olduğu gibi, sansar, porsuk gibi<br />
hayvanları derisi <strong>ve</strong> kürkü için, geyik, ceylan gibi hayvanları eti için<br />
öldürmek de caizdir. Domuz hariç, eti yenmeyen çeşitli hayvanları para<br />
karşılığı gayrimüslimlere ihraç etmek de caizdir. (Şerh-i Nikaye)<br />
Zararsız hayvanları öldürmek caiz değildir. Zararlıları da eziyetsiz<br />
öldürmek caizdir. (Berika)<br />
Sual: Hayvanlara her türlü eziyet etmek haram olduğuna göre,<br />
kısırlaştırmak haram değil midir?<br />
CEVAP<br />
Lüzumsuz olarak hayvanı kısırlaştırmak, hayvana eziyet olacağı için<br />
haramdır. Fakat bir menfaat için caizdir, günah olmaz. (Hindiyye)<br />
Kısırlaştırılan öküzler, iş yapmada daha <strong>ve</strong>rimli olur. Kısırlaştırılan<br />
koçlar, daha yağlı <strong>ve</strong> etleri de daha lezzetli olur. Peygamber efendimiz,<br />
kısırlaştırılmış bir koç kurban etmiştir. (B. Arifin)<br />
Sual: Hayvanlara da acımak gerekmez mi?<br />
CEVAP<br />
Hayvanlara da acımak <strong>ve</strong> iyilik etmek gerekir. Peygamber efendimiz,<br />
(Merhametli olmadan imanlı olamazsınız) buyurunca, oradakiler, (Ya<br />
Resulallah, hepimiz merhametliyiz) dediklerinde, (Yalnız insanlara değil,<br />
bütün mahlûkata merhametli olmak gerekir) buyurdu. (Taberani)<br />
Mesela bir hayvan kesecek kimse, bıçağı hayvanın gözü önünde<br />
122
www.dinimizislam.com<br />
bilememelidir. Bir gün bir kimse, bir koyunu kesmek için yere yatırır,<br />
bıçağını bilemeye başlar. Peygamber efendimiz bunu görüp buyurur ki:<br />
(Sen bu hayvanı kesmeden, ona ölüm mü tattıracaksın? Hayvanı<br />
yatırmadan önce niçin bıçağını bilemedin?) [Hâkim]<br />
Bütün hayvanlara iyilik etmeli, eziyet etmekten sakınmalıdır. Hadis-i<br />
şeriflerde buyuruldu ki:<br />
(Bir kadın, bir kediyi kapalı bir yere hapsetti. Kediye yiyecek,<br />
içecek <strong>ve</strong>rmedi. Dışarıda bir şey bulup yemesi için serbest de<br />
bırakmadı. Kedi öldü <strong>ve</strong> kadın da bu yüzden Cehenneme müstahak<br />
oldu.) [Buhari]<br />
(Susuz bir mümin, kuyuya inip su içti. Bir köpek de kuyunun<br />
ağzında susuzluktan bitkin vaziyette bekliyordu. O kimse, bu<br />
hayvana acıyıp, ayakkabılarından birini çıkardı, onunla köpeğe su<br />
<strong>ve</strong>rdi. Bu hareketten Allahü teâlâ razı oldu. O kimseyi Cennete<br />
koydu.) [Müslim]<br />
(Yeryüzündeki mahlûklara acımayana, göktekiler acımaz.)<br />
[Taberani]<br />
(Merhameti olmayana merhamet edilmez.) [Buhari]<br />
Eshab-ı kiram dediler ki: Ya Resulallah, hayvanlara iyilikte de, sevap<br />
var mıdır? Peygamber efendimiz, (Her canlı hayvana yapılan iyilikte<br />
sevap vardır) buyurdu. (Buhari)<br />
Sahabeden bir zat anlatır:<br />
(Resulullahın, kedi su içtikten sonra kalanıyla abdest aldığı da<br />
olmuştur.) [Ebu Nuaym]<br />
Sahabeden bir hanım anlatır:<br />
Eshab-ı kiramdan Ebu Katade’nin abdest alması için bir kaba su<br />
koymuştum. Birden kedi gelip bu kaptan su içi<strong>ve</strong>rince Ebu Katade biraz<br />
daha su içmesi için, kabı kedinin önüne uzattı. Benim kendisine hayretle<br />
baktığımı görünce, niye hayret ettin ey kardeşimin kızı, Resulullah<br />
efendimiz, (Kedi pis değildir, etrafınızda dolaşır) buyurdu. (Tirmizi)<br />
Hazret-i Ebu Hureyre anlatır:<br />
“Bir gün elbisemin içinde küçük bir kedi taşıyordum. Resulullah<br />
efendimiz beni görünce, “Nedir bu?” buyurdu. Ben de; “Kedicik!” dedim.<br />
Bunun üzerine Resulullah, “Ey Ebu Hureyre” buyurdu. Yani kediyi<br />
se<strong>ve</strong>n, onlara ana babalık eden kimse buyurdu.<br />
Bir gün Ahmed Rıfâi hazretlerinin paltosunun eteğinde, kedisi gelip<br />
uyudu. Namaz vakti geldi, kediyi uyandırmaya kıyamadı. Bir süre onu<br />
şefkatle seyretti. Uyanmayacağını anlayınca kedinin yattığı yeri kesip<br />
namaza gitti. Geldiğinde kedi uyanıp oradan gitmişti. Kesik parçayı<br />
123
www.dinimizislam.com<br />
paltosuna dikti.<br />
Ebu Bekir Vasiti hazretleri anlatır:<br />
Bir gün giderken başımın üzerinde bir kuş uçmaya başladı.<br />
Dalgınlıkla kuşu yakaladım. O elimde iken, başka bir kuş daha uçuyordu.<br />
Elimdeki kuşun annesi sanarak kuşu elimden bıraktığım anda, kuş öldü.<br />
Buna çok üzüldüm. O günden sonra bende bir sıkıntı başladı <strong>ve</strong> bir sene<br />
geçmedi. Bir gece Peygamber efendimizi rüyamda gördüm. Bir senedir, o<br />
kadar çok sıkıntının tesirinde kaldığımı, çok zayıflayıp ayakta namaz<br />
kılamaz hâle geldiğimi arz ettim. O zaman; "Bunun sebebi, o kuşun,<br />
senden şikâyetçi olmasıdır" buyurdu. Evimizdeki kedi yavrulamıştı.<br />
Ben bu sıkıntı içinde düşünürken, bir yılanın kedi yavrularından birisini<br />
yakalamaya çalıştığını gördüm. Bastonumu yılana vurunca, kaçtı.<br />
Kedinin annesi gelip yavrusunu alıp gitti. Ondan sonra iyileştim;<br />
namazlarımı ayakta kılmaya başladım. O gece rüyamda yine Peygamber<br />
efendimizi gördüm. (İyi olmanın sebebi, bir kedinin senin için<br />
teşekkür etmesidir) buyurdu.<br />
Sual: Hayvanlara eziyet etmek büyük günah olduğuna göre, fare,<br />
yılan gibi zararlı hayvanları öldürmek caiz değil midir?<br />
CEVAP<br />
İnsanlara zarar <strong>ve</strong>ren karıncayı suya atmadan, yakmadan öldürmek<br />
caizdir. Fare, akrep gibi zararlılarıysa her zaman öldürmek caizdir. Hadisi<br />
şeriflerde buyuruldu ki:<br />
(Yılanı <strong>ve</strong> yırtıcı olan her hayvanı öldürünüz!) [Müslim]<br />
(Zehirli keleri bir vuruşta öldürene yüz, ikinci vuruşta öldürene<br />
daha az, üçüncü vuruşta öldüreneyse bundan daha az sevap <strong>ve</strong>rilir.)<br />
[Müslim]<br />
(İbrahim aleyhisselam için yakılan ateşi her hayvan söndürmeye<br />
çalıştı. Fakat keler, ateşin daha fazla yanması için üfledi.) [Nesai]<br />
(Keler, kertenkeledir. Zehirli cinsleri vardır. Eziyetsiz öldürülmelidir!)<br />
Sual: Evdeki ağ yapan örümcekleri öldürmek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Kuduzu önlemek için başıboş köpekleri öldürmek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hastalık ihtimali olunca caiz olur.<br />
Sual: Yılan öldürülürse eşinin öç alacağı söyleniyor. Doğru mudur?<br />
CEVAP<br />
Yılan öldürmekten korkmamalı! Yılan öldürmek sevaptır. İki hadis-i<br />
şerif meali:<br />
124
www.dinimizislam.com<br />
(Her yılanı öldürün! Yılanın öç almasından korkan benden<br />
değildir.) [Nesai]<br />
(Yılandan korkup öldürmeyen bizden değildir.) [Ebu Davud]<br />
[Bizden değil, kâfir manasında değildir. <strong>Bizim</strong> sünnetimize uymamış<br />
olur demektir.]<br />
Sual: Bahçeden evimize akrep giriyor. Bazen namaz kılarken<br />
seccadenin yanına geliyor. Akrebi öldürmek için namazı bozmak caiz olur<br />
mu?<br />
CEVAP<br />
Bir tehlike halinde namazı bozmak caizdir. Hadis-i şerifte buyuruldu<br />
ki:<br />
(Namazda da olsanız, yılanı, akrebi öldürün!) [Nesai]<br />
Sokmak ihtimali olan, yani yaklaşan yılanı <strong>ve</strong> akrebi öldürmek<br />
namazı bozmaz <strong>ve</strong> mekruh olmaz. (Redd-ül-muhtar)<br />
Sual: Hayvanları öldürmek caiz mi? Mesela sivrisineğin anında<br />
kömür eden bir aletle yakılması da caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Hayvanları suda boğarak <strong>ve</strong> ateşte yakarak öldürmek caiz değildir.<br />
Dinimiz, zararlı hayvanları fazla acı çekmeden öldürmeyi emrediyor.<br />
Mesela kertenkeleyi bir vuruşta öldürene 100 sevap, iki vuruşta öldürene<br />
50 sevap, birkaç vuruşta öldüreneyse çok daha az sevap <strong>ve</strong>riliyor.<br />
Demek ki bir an önce öldürmek gerekir. Sivrisineğin öyle öldürülmesi elle<br />
<strong>ve</strong>ya ilaçla öldürmekten daha hafiftir. Bir anda kömür olu<strong>ve</strong>riyor. Ateşe<br />
atmak gibi değil. Caizdir.<br />
Sual: Hayvan hakkını ödemek için tevbe kâfi mi?<br />
CEVAP<br />
Hayvana iyilik etmeye devam etmelidir.<br />
Sual: Ölmüş bir hayvanı ateşe atmakta mahzur var mıdır?<br />
CEVAP<br />
Bir zaruret olmadıkça ölmüş hayvanı da ateşe atmamalıdır. (Berika)<br />
Sual: Kanuni Süleyman han, Zenbilli Ali efendiye zarar <strong>ve</strong>ren<br />
karıncaları öldürmek caiz mi diye sormuş, o da caiz değil diye fetva<br />
<strong>ve</strong>rmiş diyorlar. Böyle bir şey var mı?<br />
CEVAP<br />
Olayın aslı şöyledir:<br />
Kanuni Sultan Süleyman Han, mey<strong>ve</strong> ağaçlarını karıncaların sarması<br />
üzerine, meseleyi Zenbilli Ali Efendiye şöyle bir beyitle sorar:<br />
Ağaçları sarsa, eğer karınca<br />
Zarar var mı karıncayı kırınca.<br />
125
www.dinimizislam.com<br />
Zenbilli Ali Efendinin cevabı şöyledir:<br />
Yarın Hakkın divânına varınca<br />
Süleyman’dan alır hakkın karınca.<br />
Bu bir fetva değildir. Bir latifedir. Yani demek istiyor ki, (Sen de<br />
bilirsin zararlı hayvanları öldürmek caizdir. Haksız olarak öldürmek caiz<br />
değildir.)<br />
Osmanlı Devletinin onuncu sultânı <strong>ve</strong> İslâm halîfelerinin 75. si olan<br />
Kanuni Sultan Süleyman han, Babası Yavuz Sultan Selim’in<br />
vazîfelendirdiği devrin büyük âlimlerinden ders alarak yetişmiş, dini<br />
bilgileri çok iyi bilen bir padişah idi.<br />
Din kitaplarının hepsinde, zararlı hayvanları öldürmenin caiz olduğu<br />
yazılıdır. Karınca gibi hayvanları, zarar <strong>ve</strong>rmezse öldürmek caiz değil,<br />
zarar <strong>ve</strong>rirse caizdir. Fare, akrep, yılan gibi zararlılarıysa her zaman<br />
öldürmek caizdir. Kuduz hayvanları da öldürmek gerekir.<br />
İnsana <strong>ve</strong> yemeklere zarar <strong>ve</strong>ren karıncaları, eziyet etmeden <strong>ve</strong> suya<br />
atmadan öldürmek caizdir. İçinde karınca bulunan odunu, yere vurup<br />
silkeledikten sonra yakmak caizdir. (Berika)<br />
Hayvanın ölümüne sebep olmak<br />
Sual: Yolda, arabayla normal hızla giderken, bir tavuk <strong>ve</strong>ya bir kedi<br />
yola çıkıp çiğnense, biz sorumlu olur muyuz?<br />
CEVAP<br />
Kasıt bulunmadığı için <strong>ve</strong> ölen şey hayvan olduğu için, sorumlu<br />
olunmaz. Ölen çocuk <strong>ve</strong> büyük insan olsaydı, bunun kefareti <strong>ve</strong> diyeti<br />
olurdu. Bir anne, bebeğiyle uyurken, farkında olmadan, çocuk altında<br />
kalıp ölse, kasıt olmamasına rağmen annenin kefaret <strong>ve</strong>rmesi gerekir.<br />
Şimdi, kefaret olarak, 60 gün oruç tutulması gerekir.<br />
Sual: Hayvanları dövmek <strong>ve</strong> öldürmek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
İnsana <strong>ve</strong> yemeklere zarar <strong>ve</strong>ren hayvanları, mesela karıncaları,<br />
sinekleri öldürmekte mahzur yoktur. Fare, akrep gibi zararlı hayvanları,<br />
her zaman öldürmek caizdir. Kuduz köpeği <strong>ve</strong> yırtıcı hayvanları, kesmek,<br />
vurmak <strong>ve</strong>ya zehirleyerek öldürmek caizdir.<br />
Hayvanları dövmek caiz değildir. Dövmek terbiye için olur. Hayvanın<br />
aklı olmadığı için terbiye edilmez.<br />
Hiç bir sebeple, hiçbir canlının yüzüne vurmak caiz değildir.<br />
Hayvanlarla helâlleşmek mümkün olmadığı için, onlara karşı daima<br />
iyi muamele etmelidir. Bir hayvana eziyet edilmişse, tevbe etmeli, pişman<br />
olmalı, bir daha hiç bir hayvana eziyet etmemeli, eziyet edilen hayvana iyi<br />
muamele etmeli, sevip okşamalıdır.<br />
126
www.dinimizislam.com<br />
Camiyi kirleten kuşlar<br />
Sual: Gü<strong>ve</strong>rcinler köyümüzün camisini kirletiyor, bir de yuva<br />
yapmışlar. Öldürmek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Camiyi kirleten kuşları çıkarmak mümkün olmazsa, kesip eti yenir.<br />
Eziyet <strong>ve</strong>ren hayvanlar her zaman öldürülebilir.<br />
Sual: Horoz dövüştürmek haram mıdır?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, haramdır.<br />
Elde olmadan öldürmek<br />
Sual: Hayvanları ateşte yakmak <strong>ve</strong> suda boğmak günah olduğuna<br />
göre, bahçemizi sularken bahçede bulunan çeşitli böcekler, karıncalar<br />
suda boğulup ölüyorlar. Mahzuru var mıdır?<br />
CEVAP<br />
Maksadınız karıncaları <strong>ve</strong> diğer hayvanları öldürmek değil, bahçeyi<br />
sulamak olduğu için, mahzuru yoktur. İçinde karınca bulunan odunu yere<br />
vurup silkeledikten sonra yakmak caizdir. İçinde görmediğimiz karınca<br />
kalsa da mahzuru olmaz. Biz karıncayı değil odunu yakıyoruz.<br />
Sual: Kuzular <strong>ve</strong> hayvanlar karışmasın diye kulaklarını keserek<br />
çeşitli işaretler yapmakta mahzur var mıdır?<br />
CEVAP<br />
Uygun değildir. Kesmemeli, boyayla işaretlemelidir.<br />
Ölü hayvanı incelemek<br />
Sual: Almanya’da biyoloji öğretmeniyim. Gözünü <strong>ve</strong>ya başka<br />
uzuvlarını keserek, ölü hayvan üzerinde inceleme yapmak dinen günah<br />
mıdır?<br />
CEVAP<br />
Hayır, günah değildir.<br />
Horoz dövüşü, boks <strong>ve</strong> sirk<br />
Sual: Horoz <strong>ve</strong> de<strong>ve</strong> dövüşü, boğa güreşlerini <strong>ve</strong> boks maçlarını<br />
seyretmek, sirke gitmek günah mıdır? Cambaz seyretmek gibi, hayvanat<br />
bahçesini de ziyaret etmek günah olur mu?<br />
CEVAP<br />
Horoz <strong>ve</strong> de<strong>ve</strong> dövüşleriyle boğa güreşleri, hayvanlara zulüm olduğu<br />
için günahtır. Boğa güreşlerinde insan da ölebiliyor. İnsanları<br />
dövüştürmek de günahtır. Avret yerlerinin açık olması da, bir başka<br />
günah oluyor. Boksta insanın <strong>ve</strong>ya canlının yüzüne vurmak da günahtır.<br />
Sirklerde de, genelde tehlikeli gösteriler, cambazlıklar yapılıyor. Sirke<br />
gitmek, bu gösterileri tasvip etmek demektir. Bu günah olan şeyleri<br />
127
www.dinimizislam.com<br />
seyretmek de günahtır, çünkü din kitaplarında deniyor ki:<br />
Cambaz ipten düşüp ölürse, seyirciler de günaha girer, çünkü onlar<br />
seyretmeselerdi, cambaz, tehlikeli gösteriler yapmaz <strong>ve</strong> ipten düşüp<br />
ölmezdi. Öldürülen kimse, eceli geldiği için ölürse de, öldüren <strong>ve</strong>ya<br />
ölümüne sebep olan kimse de, cezasını görür. (S. Ebediyye)<br />
Yabani hayvanları kafese koymak, hapsetmek mesela bir aslanı, bir<br />
fili <strong>ve</strong>ya bir ayıyı ormandan alıp dar bir yere koymak hayvana zulüm olur.<br />
Onları seyretmek için gösterildiği yerlere giden, bu zulmü tasvip etmiş<br />
sayılır. Eğer hiç kimse seyretmeye gelmese, o hayvanları oraya<br />
hapsetmezlerdi. Onların hapsine seyirciler sebep oluyor. Dinimiz,<br />
(Günaha sebep olmak, günah işlemek gibidir) buyuruyor. Günah işlenen<br />
ortamlardan sakınmalıdır.<br />
Başkasının malını izinsiz kullanmak<br />
Sual: Samimi bir arkadaşın malını ondan habersiz kullanmak <strong>ve</strong>ya<br />
yemek caiz olur mu?<br />
CEVAP<br />
Başkalarının malını izinsiz kullanmak haramdır. Mesela arkadaşının<br />
kalemini ondan habersiz alıp, o kalemle bir mektup yazmak haram olur.<br />
Arkadaşın cebindeki <strong>ve</strong>ya masasındaki şeker gibi şeylerini yemek de<br />
böyle caiz olmaz. Ancak çok samimi olduğu <strong>ve</strong> yüzde yüz izin <strong>ve</strong>receğini<br />
bildiği bir arkadaşın malını kullanmak <strong>ve</strong>ya yemek caizdir. Fakat bugün<br />
böyle arkadaş bulmak çok zordur. Bunun için suizanna sebep olacak<br />
şeylerden kaçmak gerekir.<br />
Feth-i Musuli hazretleri, bir arkadaşının evine gitti. Arkadaşı evde<br />
yoktu. Hizmetçisi vardı. Ondan sandığın anahtarını istedi. Hizmetçi de<br />
tanıdığı için anahtarı <strong>ve</strong>rdi. Feth-i Musuli hazretleri sandığı açıp ihtiyacı<br />
kadar parayı alıp gitti. Arkadaşı bunu duyunca çok sevindi. Hemen<br />
hizmetçisini [kölesini] azat etti.<br />
Bu yüksek dereceye varan eski büyükler, paraya ihtiyacı olunca,<br />
arkadaşlarına durumu bildirirler. Arkadaşları da (Ne kadar ihtiyacın var?)<br />
diye sormaz, cüzdanını çıkarıp <strong>ve</strong>rirlerdi. Arkadaşları da, ihtiyaçları<br />
kadarını cüzdanından alırlardı. Hatta bazıları, bir arkadaş, kendinden<br />
para istese, (Niye bunun ihtiyacını daha önce fark etmedim, niye onu<br />
istemeye mecbur ettim) diyerek üzülüp, ağlardı. Sık sık arkadaşına,<br />
ihtiyacının olup olmadığını sorarlardı. Zaten arkadaşa (Nasılsın?) demek,<br />
(Ne ihtiyacın varsa, söyle, mümkünse çaresine bakayım) demektir. Laf<br />
olsun diye nasılsın demek hakiki arkadaşlığa sığmaz.<br />
128
www.dinimizislam.com<br />
Başkasının mailini okumak<br />
Sual: Bazı arkadaşların kiminle mailleştiğini, neler yazdığını merak<br />
ediyorum. Herhangi bir yolla <strong>ve</strong>ya şifresini kırarak başkasının maillerine,<br />
bilgisayarındaki diğer yazılara <strong>ve</strong> özel resimlerine bakmak günah mıdır,<br />
kul hakkına girer mi?<br />
CEVAP<br />
Kendisi izin <strong>ve</strong>rmişse günah olmaz. İzinsiz bakılırsa büyük günahtır,<br />
kul hakkına da girer. Genel izin <strong>ve</strong>rilse bile, bilgisayarında özel şeyler<br />
olacağı için ihtiyaç kadar bakmalı, başka ne var, ne yok diye<br />
araştırmamalı. Dört hadis-i şerif meali şöyledir:<br />
(Arkadaşının yazısına izinsiz bakan, Cehennem ateşine bakmış<br />
olur.) [Taberani]<br />
(Arkadaşının mektubuna izinsiz bakan, ateşe bakmış olur.) [Ebu<br />
Davud]<br />
(İzinsiz bir evin içine bakan, haram işlemiş olur.) [Ebu Davud,<br />
Tirmizi]<br />
(Birinin evine izinsiz bakanın, gözü çıkarılsa yeridir.) [Müslim]<br />
Başkasının özel bilgilerine izinsiz bakmak kul hakkı olduğu gibi, onu<br />
bir başkasına göstermek de, söz taşımaya, gıybete girer. Bunlar da<br />
haramdır. Bir kimseye mail gönderirken, o mailde, kendi<br />
yazdıklarımızdan başka, başkasının yazıları, daha önce <strong>ve</strong>rdikleri<br />
cevaplar da varsa, gizli [bcc] kısma başkalarının mail adresini yazarak,<br />
onlara da gizlice göndermek, o yazıları başkalarına göstermek olur.<br />
Böyle bir şey yapılmışsa tevbe etmeli <strong>ve</strong> o kimseyle helalleşmelidir.<br />
Sual: İşyerinde bilgi-işlem sorumlusuyum. Başkasının yazısına,<br />
bilgisayarına izinsiz bakmak caiz olmadığına göre, benim bakmam da<br />
günah olur mu?<br />
CEVAP<br />
İş gereği bir ihtiyaç olmadan bakmak günah olur. İhtiyaç varsa,<br />
ihtiyaç kadar bakılabilir.<br />
Özel işte kullanmak<br />
Sual: Özel iş yerinde, iş yerinin işinde kullandığımız bir âleti,<br />
yetkilisinden izin almadan, özel işimizde kullanmamız caiz olur mu?<br />
CEVAP<br />
Hiçbir aleti izinsiz kullanmak caiz olmaz. Ancak, iş yerine zararı<br />
dokunmayacaksa <strong>ve</strong> âdet olan bir şey ise, mesela telefonu şarj etmek, iş<br />
yerinin elektriğini kullanarak, elektrikli tıraş makinesiyle tıraş olmak,<br />
abdest için <strong>ve</strong>ya gusül için iş yerinin suyunu kullanmak, bilgisayarında<br />
özel mail yazmak gibi şeylere genelde izin <strong>ve</strong>riliyor. Bu bakımdan izinsiz<br />
129
kullanılabilir.<br />
www.dinimizislam.com<br />
Besmeleyi okunamayacak şekilde yazmak<br />
Sual: Besmeleyi okunamayacak şekilde <strong>ve</strong>ya leylek <strong>ve</strong> başka<br />
hayvan şeklinde yapmak, B’si <strong>ve</strong>ya Sin harfinin dişleri olmadan yazmak<br />
caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hiçbiri caiz değildir. Besmelenin B’sinin noktasını koymayan, Sin<br />
harfinin dişlerini yapmayıp düz çeken bir hattatı Hazret-i Ömer<br />
cezalandırmıştır. Hele leylek, hayvan <strong>ve</strong>ya insan şeklinde yazmak daha<br />
çirkindir. Tersten simetri olarak yazmak da caiz değildir.<br />
Kur’an-ı kerimi düzgün yazan hattatlar övülmüştür. Dine aykırı<br />
şekilde yazı yazan hattatlar facirdir. (İzhar-ül hak)<br />
Karahisari’nin yazdığı besmele<br />
Sual: Ahmet Karahisari, Osmanlı döneminde yaşamış bir hattat<br />
olduğu halde, yazdığı Besmele hattı niye uygun değildir?<br />
CEVAP<br />
Kur’an-ı kerimde, nimetin kıymeti bilinmezse, elden gideceği<br />
bildirilmektedir. Osmanlı’nın son dönemlerinde, dine aykırı olarak, mezar<br />
taşlarına âyeti kerimeler yazılmıştı, hatta dizden aşağı gelecek şekilde<br />
olanlar mevcuttu. Dine aykırı işler çoğalıp, nemelazımcılık başlayınca da,<br />
koca Osmanlı devleti yıkılıp gitmiştir.<br />
Piyasada Karahisari’ninkine benzetmeye çalışılmış birçok<br />
Besmeleye benzeyen şekiller vardır. Hiçbirini Besmele olarak asmak caiz<br />
değildir.<br />
Sual: Karahisarinin yanlış yazdığı Besmele hattı duvara asılır mı?<br />
CEVAP<br />
Duvara asmak caiz değildir.<br />
Sual: Kolay okunmayan Besmeleyi, duvara asmak uygun mu?<br />
CEVAP<br />
Uygun değildir. Kolay okunanı asmalıdır!<br />
Vücuttaki kılları temizlemek<br />
Sual: Vücuttaki hangi kılları almak gerekir, hangilerini almak uygun<br />
olmaz?<br />
CEVAP<br />
Koltuk <strong>ve</strong> kasık kıllarını, her hafta tıraş ederek temizlemek sünnettir.<br />
15 günde bir de temizlenebilir. 40 gün uzatmak, günah olur. Erkeğin<br />
130
www.dinimizislam.com<br />
erkeğe, kadının kadına, göbekle diz arasına bakmaları haram olduğu<br />
için, kendi cinsi de olsa, kasık kıllarını lazerle, epilasyonla, ağda gibi bir<br />
metotla başkalarına aldırmaları caiz olmaz.<br />
Erkeklerin kaş aldırmaları, cemal niyetiyle, yani düzenli görünmek<br />
niyetiyle caiz; süs için, ziynet için olursa, caiz olmaz.<br />
Kadınların, kaşlarını almaları, inceltmeleri caiz değildir.<br />
Alın, yanak, çene <strong>ve</strong> bıyık bölgesindeki kıllar ile iki kaş arasındaki<br />
kılları almaları, caizdir. Bacaklarındaki <strong>ve</strong> vücudunun diğer bölgelerindeki<br />
kılları ihtiyaçsız, herhangi bir yolla almaları, tenzihen mekruhtur.<br />
Erkeklerin de, bacaklarındaki, göğüs <strong>ve</strong>ya sırtlarındaki kılları,<br />
ihtiyaçsız almaları caiz olmaz.<br />
Kulaktaki kıllar<br />
Sual: Berberler, kulağın iç kısmında biten kılları alkol alevi ile<br />
yakıyorlar. Bu şekilde kılları yok etmek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Caizdir.<br />
Karınca yağı<br />
Sual: Karınca yumurtasının yağını, tüy dökmekte kullanmak caiz<br />
midir?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, caizdir.<br />
Gusülden sonra<br />
Sual: Cünüplükten guslederken <strong>ve</strong>ya gusletmeden önce, etek tıraşı<br />
olmak uygun mu? Yoksa gusülden sonraya mı bırakmak gerekir?<br />
CEVAP<br />
Gusletmeden <strong>ve</strong>ya gusül bitmeden önce etek tıraşı olmak, cünüp için<br />
mekruhtur. Hayızlı için mekruh değildir.<br />
Pahalı maden<br />
Sual: Kol saatlerinin camlarını çizilmeye karşı dayanıklı olması için<br />
safir'den, kasasını da dayanıklı olması için titanyum'dan yapıyorlar. Bu iki<br />
metal de altın kadar pahalıdır. Bu saatleri kullanmak haram değil midir?<br />
CEVAP<br />
Hiç mahzuru yoktur. Platin de pahalıdır. Altının haram olması pahalı<br />
olduğu için değildir. Gümüş çok ucuz olmasına rağmen gümüş kaşık,<br />
gümüş bıçak da caiz değildir. Demir çok ucuzdur, demirden yüzük caiz<br />
değildir. Bir şeyin haram <strong>ve</strong>ya helal olması, dinimizin bildirmesi ile<br />
anlaşılır. Kendi kendimize mukayese ederek, o haram, bunda da aynı<br />
131
www.dinimizislam.com<br />
durum var, öyleyse bu da haram dememiz asla caiz olmaz.<br />
Bone kullanmak<br />
Sual: Fransızlardan gelen <strong>ve</strong> takılınca eşarbın altından görülebilen<br />
boneyi kadınların kullanması caiz mi? Yahudi marka eşarpları kullanmak<br />
caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Hepsi caizdir. Bone, saçları toplamak <strong>ve</strong> dışarıdan görülmesine mani<br />
olmak için kullanılıyor. Bone takılmazsa eşarp kayar <strong>ve</strong> saç görülebilir.<br />
Bone uygun bir örtüdür. Eşarbın <strong>ve</strong>ya bonenin gayri Müslimlerden<br />
gelmesinin hiçbir zararı olmaz. İbadetlere mahsus olmayan şeyleri<br />
kullanmak caizdir. Peygamber efendimizin papaz ayakkabısı <strong>ve</strong> Rum<br />
cübbesi giydiği hadis-i şerifle bildirildi. (Mevahib, Tirmizi)<br />
Gösterişli ipek bir eşarbı Müslümanlar da imal etse kullanılması<br />
uygun olmaz. Gösterişsiz yani uygun olanı gayri müslim de imal etse,<br />
mahzuru olmaz.<br />
Şık giyinmek<br />
Sual: Zenginin eski elbise giymesi uygun mudur?<br />
CEVAP<br />
Resulullah efendimiz, eski elbiseli birisine, (Malın yok mu?) diye<br />
sordu. O zat, malının çok olduğunu söyleyince, ona şöyle buyurdu:<br />
(Allahü teâlâ bir mal <strong>ve</strong>rince, bu nimetin eseri üzerinde<br />
görülsün.) [Nesai]<br />
Üç hadis-i şerif meali de şöyledir:<br />
(Allahü teâlâ bir kuluna nimet <strong>ve</strong>rdiğinde, o nimetin eserinin o<br />
kulun üzerinde görülmesini se<strong>ve</strong>r.) [Taberani]<br />
(Güzel giyinin ki, Allahü teâlânın size <strong>ve</strong>rdiği nimetlerin eseri<br />
görülsün!) [Taberani]<br />
(Allahü teâlâ cemildir. Cemal sahiplerini se<strong>ve</strong>r.) [Müslim]<br />
Cemal ile ziynet farklıdır. Cemal, çirkinliği gidermek, vakar sahibi<br />
olmak <strong>ve</strong> şükretmek için, nimeti göstermek demektir. Allahü teâlâ cemal<br />
sahibi olmayı övmektedir. Cemal için temiz, güzel giyinmek mubahtır.<br />
Kibir, gösteriş için giyinmek haram olur. Makam <strong>ve</strong> mevki sahiplerinin,<br />
zenginlerin, mesela genel müdürlerin, patronların, fabrikatörlerin, içinde<br />
bulundukları durumlarına göre, çok iyi giyinmeleri gerekir.<br />
Hazret-i Ömer, (İki çeşit elbiseniz olsun, biri şık, diğeri de<br />
mütevazı. Elbisenin şık, temiz olması, insanın şerefinin icabıdır)<br />
132
www.dinimizislam.com<br />
buyurdu. İbni Ömer hazretleri de, (Nasıl elbise giyineyim?) diye soran<br />
birine, (Aşağı kimselerin alayına, kültürlü kimselerin de, seni<br />
ayıplamasına sebep olmayacak bir elbise giy!) buyuruyor. İmam-ı azam<br />
hazretleri, 400 altın değerinde çok kıymetli elbise giyerdi. Talebelerine<br />
güzel giyinmelerini emrederdi. İmam-ı azam, (Hazret-i Ömer’in yamalı<br />
hırka giymesi, Emir-ül-müminin olduğu içindi. Güzel giyinseydi, memurları<br />
da güzel giyinirler, fakirleri, milletten zulümle mal alırlardı) buyurdu.<br />
Hazret-i Talha çok zengindi. Şık giyinir, süslü gezerdi. Yüzüğünde çok<br />
kıymetli yakut taşı vardı.<br />
Hikmet ehli, (Öyle bir elbise giy ki, sen ona değil, o sana hizmet<br />
etsin!) buyuruyor. İnsanlara vaaz <strong>ve</strong> nasihat edecek kimselerin yeni,<br />
temiz elbise giyerek kendilerine cemal <strong>ve</strong>rmeleri, ibadet olur. Hürmet<br />
edilmezlerse, sözleri dinlenmez. Çünkü cahiller, insanın zahirine [dışına,<br />
görünüşüne] bakar. İlminden anlamazlar. Süs <strong>ve</strong> gösteriş için<br />
giyinmekse, haramdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:<br />
(Süsten kaçınmak, imandandır.) [İbni Mace]<br />
(Süs <strong>ve</strong> gösteriş için giydiği elbiseyi üstünden çıkarmadığı<br />
müddetçe, Allahü teâlâ ona rahmet etmez.) [Taberani]<br />
(Allahü teâlâ, mütevazı elbise giyineni se<strong>ve</strong>r.) [Beyheki]<br />
(Kibir <strong>ve</strong> gösteriş için, şöhret sahibi kimselerin giydiği elbiseyi<br />
giyineni, Allahü teâlâ, o elbiseleri ile birlikte ateşe atar.) [Ruzeyn]<br />
Demek ki, süs <strong>ve</strong> gösteriş için elbise giyinmek, haramdır.<br />
Makam, mevki sahibi olmayan, sabit gelirli kimselerin, zenginleri<br />
<strong>ve</strong>ya makam sahiplerini yahut haddini bilmeyen komşularını örnek alarak<br />
gösterişe kaçmaları, evlerini çeşitli eşyalarla süslemeleri doğru değildir.<br />
Havanı yok sarımsak ezmeye,<br />
Taksi ile gider hep gezmeye.<br />
Sarı <strong>ve</strong> kırmızı<br />
Sual: Erkeklerin sarı <strong>ve</strong> kırmızı renkte kıyafet giymesi günah olur<br />
mu?<br />
CEVAP<br />
Hayır, günah değildir. Bir kavle göre tenzihen mekruh olduğu<br />
bildirilmiştir.<br />
Eski elbise giymek<br />
Sual: Kitaplarda eski elbise giymek övülürken, niye yeni <strong>ve</strong> iyi elbise<br />
giyilmektedir?<br />
CEVAP<br />
Eski <strong>ve</strong> yeni elbise giymek, niyete göre iyi <strong>ve</strong>ya kötü olur. Mubah<br />
olan işlerde niyet önemlidir. Niyet iyi olursa sevab, kötü olursa günah<br />
133
www.dinimizislam.com<br />
olur, fakat haramlar, iyi niyetle de işlense haram olmaktan çıkmaz. Süs<br />
<strong>ve</strong> gösteriş için yeni <strong>ve</strong> şık elbise giyinmek haramdır. Hadis-i şeriflerde<br />
buyuruldu ki:<br />
(Süsten kaçınmak imandandır.) [İbni Mace]<br />
(Allahü teâlâ mütevazı elbise giyineni se<strong>ve</strong>r.) [Beyheki]<br />
(Süs <strong>ve</strong> gösteriş için giyen, o elbiseyi çıkartıncaya kadar, Allahü<br />
teâlânın rahmetinden uzak olur.) [Taberani]<br />
(Kibir <strong>ve</strong> gösteriş için meşhurların giydiği elbiseyi giyineni,<br />
Allahü teâlâ, o elbiseleriyle birlikte ateşe atar.) [Ruzeyn]<br />
(Güzel elbiseye gücü yeterken, giymeyene Allahü teâlâ Cennet<br />
elbiseleri giydirir. Şöhret için elbise giyenlere de Kıyamette zillet<br />
elbisesi giydirir.) [Şir’a şerhi]<br />
Makam, mevki sahibi olmayan, sabit gelirli kimselerin, zenginleri<br />
<strong>ve</strong>ya makam sahiplerini yahut meşhurları örnek alarak gösterişe<br />
kaçmaları, evlerini çeşitli eşyalarla süslemeleri doğru değildir.<br />
Övünmek için, fakirlere karşı büyüklenmek <strong>ve</strong> onları hakir, aşağı<br />
görmek için giyinmek <strong>ve</strong> bir de kendisini zühd <strong>ve</strong> takva sahibi göstermek<br />
için eski <strong>ve</strong> kötü elbise giyinmek, şöhret için giyinmek gibi uygun değildir.<br />
Gücü yetenin pahalı kumaştan güzel elbise giymesi caizdir. Hadis-i<br />
şeriflerde buyuruluyor ki:<br />
(Allahü teâlâ cemildir, cemal sahiplerini se<strong>ve</strong>r.) [Müslim]<br />
(Allahü teâlâ sana bir mal <strong>ve</strong>rince, bu nimetin eseri senin<br />
üzerinde görülsün.) [Nesai]<br />
(Güzel giyinin ki, Allahü teâlânın size <strong>ve</strong>rdiği nimetlerin eseri<br />
görülsün!) [Taberani]<br />
Cemal ile ziyneti birbirine karıştırmamalı! Cemal, çirkinliği gidermek,<br />
vakar sahibi olmak <strong>ve</strong> şükretmek için nimeti göstermek demektir. Allahü<br />
teâlâ cemal sahibi olmayı övmektedir. Cemal için temiz, güzel giyinmek<br />
mubahtır. Kibir, gösteriş için giyinmek haram olur. (Bahr-ür-raık)<br />
Makam <strong>ve</strong> mevki sahiplerinin, zenginlerin, mesela müdürlerin,<br />
patronların, fabrikatörlerin, içinde bulundukları durumlarına göre, çok iyi<br />
giyinmeleri gerekir. Allahü teâlânın huzuruna çıkıldığı zaman buna daha<br />
çok dikkat etmeli! (Her namaz kılarken, ziynetli [kıymetli, yeni, temiz,<br />
sevilen, güzel] elbiselerinizi giyin!) mealindeki âyet-i kerimeyle (Güzel<br />
koku gamı, güzel, temiz elbise kederi azaltır) mealindeki hadis-i şerife<br />
uymaya çalışmalı, eski de olsa temiz elbise giymeli! (Edeb-üd-dünya,<br />
Bostan, M. Rabbani)<br />
Hazret-i Ömer, (İki çeşit elbiseniz olsun, biri şık, diğeri de<br />
mütevazı. Elbisenin şık, temiz olması, insanın şerefinin icabıdır)<br />
134
www.dinimizislam.com<br />
buyurdu. İbni Ömer hazretleri de, (Nasıl elbise giyineyim?) diye soran<br />
birine, (Aşağı kimselerin alayına, kültürlü kimselerin de, seni<br />
ayıplamasına sebep olmayacak bir elbise giy!) buyuruyor. İmam-ı<br />
a’zam, (Hazret-i Ömer’in yamalı hırka giymesi, Emir-ül-müminin<br />
olduğu içindi. Güzel giyinseydi, memurları da güzel giyinirler,<br />
fakirleri, milletten zulümle mal alırlardı) buyurdu. Hazret-i Talha çok<br />
zengindi. Şık giyinir, süslü gezerdi. Yüzüğünde çok kıymetli yakut taşı<br />
vardı.<br />
Hikmet ehli, (Öyle bir elbise giy ki, sen ona değil, o sana hizmet<br />
etsin!) buyuruyor. İnsanlara vaaz <strong>ve</strong> nasihat edecek kimselerin yeni,<br />
temiz elbise giyerek kendilerine cemal <strong>ve</strong>rmeleri, ibadet olur. Hürmet<br />
edilmezlerse, sözleri dinlenmez. Çünkü cahiller, insanın zahirine [dışına,<br />
görünüşüne] bakar. İlminden anlamazlar.<br />
İmam-ı a’zam hazretleri, (Cahillerin hakaret etmemeleri <strong>ve</strong><br />
düşmanlara azametli, kuv<strong>ve</strong>tli görünmek için, âlimlerin, âmirlerin<br />
elbiselerinin <strong>ve</strong> binalarının gösterişli olması lazımdır) buyuruyor.<br />
İmam-ı a’zam hazretleri, talebelerine, güzel giyinmelerini emrederdi.<br />
Kendisi de, her derse gelirken, değişik, yeni elbise giyerek gelirdi. Bir<br />
cübbesi 400 altın kıymetindeydi. İmam-ı Muhammed, kıymetli kıyafetler<br />
giyerdi. Resulullah efendimiz de, bin dirhem gümüş kıymetinde Yemen<br />
kumaşından cübbe giyerdi. (Dürr-ül-muhtar, Tahtavi)<br />
Ağaç dikmenin önemi<br />
Sual: Dinimizde ağaç dikmenin önemi nedir?<br />
CEVAP<br />
Mey<strong>ve</strong>li, mey<strong>ve</strong>siz ağaçların <strong>ve</strong> ormanların insanlara olan faydaları<br />
sayılamayacak kadar çoktur. İnsanlığa böyle bir hizmet etmenin<br />
dinimizdeki önemi büyüktür. Bu hususta bildirilen hadis-i şeriflerden<br />
bazıları şöyle:<br />
(Dikilen ağaçtan alınacak mey<strong>ve</strong> sayısı kadar dikene sevap<br />
<strong>ve</strong>rilir.) [İ.Ahmed]<br />
(Bir kimse, bir ağaç diker, ağaç mey<strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rene kadar onu<br />
koruyup bakarsa, bu ağaçtan dökülen her mey<strong>ve</strong>, Allah indinde, o<br />
kimse için, bir sadaka olur.) [İ.Ahmed]<br />
(Bir ağaçtan, insanlar, hayvanlar <strong>ve</strong>ya kuşlar istifade ederse, o<br />
ağacı diken için bir sadaka olur.) [İ.Şarani]<br />
(Bir ağaçtan yenilen <strong>ve</strong>ya çalınan şeyler, o ağacı diken için<br />
sadaka olur.) [Müslim]<br />
135
www.dinimizislam.com<br />
(Şu yedi şeyi yapan, öldükten sonra da devamlı sevap kazanır:<br />
1- [Dine uygun] ilmi bir eser yazan,<br />
2- Bir çeşme yapan,<br />
3- Bir su kuyusu açan,<br />
4- Bir hurma ağacı diken,<br />
5- Bir mescid bina eden,<br />
6- Bir Mushaf yazan,<br />
7- Öldükten sonra kendisine dua edecek salih bir evlat<br />
yetiştiren.) [Beyheki]<br />
Dikilen bir ağacın gölgesinden de istifade edilse, ağacı diken için<br />
sevap vardır. O ağaçtan ne kadar istifade edilirse, sevabı da o kadar çok<br />
olur. (El-Envar)<br />
Haram <strong>ve</strong> iyi niyet<br />
Sual: Şir’at-ül-İslam kitabının şerhinde, (Kadın kocası için koku<br />
sürünür de, sokağa çıkarken, başka erkeklere kokusunu duyurmak<br />
niyeti olmasa günah olmaz) deniyor. Sokağa koku sürünerek çıkmak<br />
haram değil mi? İyi niyetle haram, helal hale gelir mi?<br />
CEVAP<br />
Şir’at-ül-İslam şerhi, kıymetli bir kitapsa da böyle hataları da vardır.<br />
S. Ebediyye’de de, (Şir’at-ül-İslam kitabını şerh eden, Yakub bin<br />
Seyyid Ali’nin [rahmetullahi aleyh], dua faslına yaptığı ilâ<strong>ve</strong>lerde,<br />
“Dualardan sonra, Sübhâne rabbinâ demek, Sübhâne rabbike demekten<br />
daha yerinde olur; çünkü maksat, âyet okumak değil, dua <strong>ve</strong> senâdır”<br />
demesi yanlıştır. Kur’an-ı kerimdeki duaları okurken değiştirmek, Kur’an-ı<br />
kerimi değiştirmek olur) denilerek, doğrusu bildirilmektedir.<br />
İslam Ahlakı kitabında ise, (Şir’at-ül-İslam) kitabından sadece,<br />
(Kadının koku sürünerek, ziynetlerini göstererek sokağa çıkması<br />
haramdır) kısmı alınmış, bildirdiğiniz kısım alınmamış.<br />
Nikâhta, boşamakta, boşamaktan vazgeçmekte, köle azadında,<br />
adakta, alış <strong>ve</strong>rişte, hediyede söz geçerli olup niyet geçersiz olduğu gibi,<br />
haram işlemekte de, iyi niyet geçersizdir. (Ameller niyete göredir)<br />
hadis-i şerifi, taat <strong>ve</strong> mubahlara niyete göre sevab <strong>ve</strong>rileceğini<br />
bildirmektedir. Günahlar, iyi niyetle de işlense, günah olmaktan çıkmaz.<br />
Bir kadın sokağa çıkarken iyi niyetlerle koku sürünse, kolye, bilezik gibi<br />
ziynetlerini gösterse haram işlemiş olur. İyi niyeti onu kurtarmaz. Ben<br />
kolyeyi kocam için takmıştım, kokuyu kocam için sürünmüştüm demesi<br />
günahtan kurtarmaz.<br />
Kadınların sokağa çıkarken koku sürünmeleri haramdır. Birkaç<br />
136
www.dinimizislam.com<br />
hadis-i şerif meali şöyledir:<br />
(Bir kadın koku sürünüp dışarı çıkar <strong>ve</strong> kokusunu duyurmak için<br />
bir topluluğun yanından geçerse, ona bakana da, kendisine de zina<br />
günahı [göz zinası] yüklenir.) [Nesai]<br />
(Her göz zina edebilir. Koku sürünüp sokağa çıkan kadın da<br />
zaniyedir.) [Tirmizi] (Göz zinası işlemiş olur.)<br />
(Kadın sokağa çıkarken koku sürünmesin.) [Müslim]<br />
(Koku sürünen kadın, sokağa çıkarken, cünüplükten yıkanır gibi<br />
yıkansın!) [Nesai]<br />
Kaş aldırmak<br />
Sual: Layt çıkışlarıyla ünlü birisi, TV’deki bir konuşmasında, kaşları<br />
aldırmanın günah olup olmadığını soran bir bayan okuyucuya, (Ben<br />
berbere kaşlarımı aldırıyorum, bir mahzuru olmaz) diyerek, erkekle<br />
kadını aynı kefeye koydu. Erkeğe caiz olan bir şey, kadına da caiz olur<br />
mu?<br />
CEVAP<br />
Erkeğe caiz olup da, kadına haram olan, kadına caiz olup da, erkeğe<br />
haram olan şeyler çoktur. Birkaç örnek <strong>ve</strong>relim:<br />
Erkeğe caiz olup, kadına caiz olmayanlar:<br />
1-Kaşlarını inceltmek, kadına haramdır, erkeğin kaşlarını<br />
düzeltmesiyse caizdir. (Hindiyye)<br />
Allahü teâlânın yaratmasını değiştirmek haramdır. Eğer kadının<br />
sakalı biterse, onu yok etmesi haram olmaz. Kadının, kocasına <strong>ve</strong>ya<br />
başkalarına güzel görünmek için, yaratılışındaki bir şeyi çoğaltması,<br />
eklemesi <strong>ve</strong>ya azaltması caiz değildir. Kaşlarının arasındaki tüyleri<br />
alabilir. (Berika)<br />
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />
(Kaşlarını cımbız <strong>ve</strong>ya başka bir âletle alanlar, yüzlerine güzellik<br />
<strong>ve</strong>rmek için yanaklarını çizerek Allah’ın kendilerine <strong>ve</strong>rdiği şekli<br />
değiştirenler lânetlenmiştir.) [Buhari]<br />
Kadının biri, (Ya Resulallah, evli kızımın hastalık sebebiyle saçları<br />
döküldü. Bir saç takmam uygun mudur) diye sorunca Resulullah<br />
efendimiz, (Hak teâlâ, iğreti saç takanı <strong>ve</strong> taktıranı lânetlemiştir)<br />
buyurdu. (Müslim)<br />
Kadının, insan saçını, kendi saçı arasına örerek birleştirmeyip de,<br />
kendi saçına iplikle, bez şeritle bağlamasının <strong>ve</strong> hayvan kılları eklemenin<br />
haram olmadığı, İbni Âbidin’de, Hadika’da <strong>ve</strong> Fetava-i kübra’da<br />
yazılıdır. İnsan <strong>ve</strong> hayvan kılından <strong>ve</strong> naylon gibi ipliklerden yapılmış<br />
137
www.dinimizislam.com<br />
olan, peruk denilen takma saçları kullanmanın caiz olduğu anlaşılıyorsa<br />
da, ihtiyaç ile ziyneti birbirine karıştırmamalı. İhtiyaç için caiz olan şeyi,<br />
süs, gösteriş için takmak caiz değildir. Erkekler arasında başını açmak<br />
zarureti olduğu zaman, kadının başını <strong>ve</strong> kendi saçlarını perukla örtmesi<br />
caiz <strong>ve</strong> lazım olur. Zaruret olunca, avret yerlerini mümkün olan her şeyle<br />
örtmek gerekir. Günahı yalnız saçını <strong>ve</strong>rmiş olana <strong>ve</strong> bakanadır. Peruk<br />
takarak sokağa çıkmak, zaruret olmadan caiz değildir; çünkü kadınların<br />
yabancılara süslenmeleri haramdır. (S.Ebediyye)<br />
2- Kürklü, göz alıcı elbise giyerek, ziynetlerini göstererek sokağa<br />
çıkmak, kadına caiz değil; fakat erkeğe caizdir. (S.Ebediyye)<br />
3- Koku sürünüp sokağa çıkmak, kadına ne niyetle olursa olsun caiz<br />
değil; ama erkeğe sünnete uymak niyetiyle caizdir. (Hindiyye)<br />
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />
(Kadın sokağa çıkarken koku sürünmesin.) [Müslim]<br />
Kadına caiz olup, erkeğe caiz olmayanlar:<br />
1- İpek <strong>ve</strong> altın, yabancı erkeklere göstermemek şartıyla kadına caiz,<br />
erkek için ise, kimseye göstermese de, ipek <strong>ve</strong> altın nişan yüzüğü<br />
haramdır. (Tahavi)<br />
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />
(Altın <strong>ve</strong> ipek, kadına helal, erkeğe ise haramdır.) [Taberani]<br />
2- Küpe, bilezik, kolye gibi takılar da yabancı erkeklere göstermemek<br />
şartıyla kadına caiz, erkeğin ise bunları takarak kadınlara benzemesi<br />
haramdır. (Redd-ül muhtar)<br />
Çeşitli sual <strong>ve</strong> cevaplar<br />
Elden ele <strong>ve</strong>rmek<br />
Sual: Bıçağı <strong>ve</strong> makası elden ele <strong>ve</strong>rmek uğursuzluğa sebep olur<br />
mu?<br />
CEVAP<br />
Elden ele <strong>ve</strong>rmenin bir mahzuru olmaz. Dinimizde uğursuzluk yoktur.<br />
Bıçak, alanın elini kesmesin diye, yere <strong>ve</strong>ya masaya konabilir. Başka bir<br />
hikmeti yoktur.<br />
Sual: Yönetici durumundayım. Villada oturuyor, çeşitli elbiseler<br />
giyiniyorum. (Süsten kaçınmak imandandır) hadisi-i şerifini görünce<br />
korktum. Hep aynı elbiseyi mi giyineyim, villadan çıkıp basit bir evde mi<br />
oturayım?<br />
CEVAP<br />
O hadis-i şerif, gösteriş için öyle giyinmenin zararını bildiriyor. İhtiyaç<br />
138
www.dinimizislam.com<br />
için süslü giyinmekte <strong>ve</strong> villada oturmakta mahzur yoktur. Hatta imkanı<br />
olanın böyle yapması gerekir.<br />
İmam-ı a’zam hazretleri buyuruyor ki:<br />
Cahillerin hakaret etmemeleri <strong>ve</strong> düşmanlara azametli, kuv<strong>ve</strong>tli<br />
görünmek için, âlimlerin, âmirlerin elbiselerinin <strong>ve</strong> binalarının gösterişli<br />
olması lazımdır.<br />
Hikmet ehli de buyuruyor ki:<br />
(Öyle bir elbise giy ki, sen ona değil, o sana hizmet etsin!)<br />
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:<br />
(Güzel giyinin ki, Allahü teâlânın size <strong>ve</strong>rdiği nimetlerin eseri<br />
görülsün!) [Taberani]<br />
(Allahü teâlâ bir kuluna nimet <strong>ve</strong>rdiğinde, o nimetin eserinin o<br />
kulun üzerinde görülmesini se<strong>ve</strong>r.) [Taberani]<br />
(Allahü teâlânın <strong>ve</strong>rdiği nimetin eseri üzerinde görülmelidir.)<br />
[Nesai]<br />
Sual: Arkadaşla ceketleri birkaç günlüğüne değişmek mekruh mu?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Tırnakları gömmek<br />
Sual: Kesilen tırnakları ne yapmalıdır?<br />
CEVAP<br />
Toprağa gömmek sünnettir. Basılmayan bir yere, kabir üzerine <strong>ve</strong>ya<br />
denize de atılabilir. Biriktirilip herhangi bir yere gömülebilir.<br />
Sual: Kadın tırnak <strong>ve</strong> saçını gömmek zorsa, yakmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Biriktirip gömme imkanı varken, yakmak caiz olmaz.<br />
Sual: Cami resmi bulunan havluları satın almak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır.<br />
Sual: Dini levhayı alkolle, kolonya ile silmek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Sabunlu su ile silinir. Buna imkan yoksa, caizdir.<br />
Sual: Gıda paketlerinin <strong>ve</strong>ya deterjanların içinde bardak, tava gibi<br />
şeyler çıkıyor. Bazılarının içinden bir kağıt çıkıyor. "Bu kağıdı getirene şu<br />
hediye <strong>ve</strong>rilecektir" deniyor. Paket içinden çıkan malı <strong>ve</strong> kağıdı götürüp<br />
<strong>ve</strong>rilecek şeyi almak günah olur mu?<br />
CEVAP<br />
Hayır günah olmaz. (Redd-ül-muhtar)<br />
Sual: Âdetli hazır petleri yıkamadan atmanın bir mahzuru var mıdır?<br />
139
www.dinimizislam.com<br />
CEVAP<br />
Mahzuru yoktur.<br />
Sual: Yatak odasına dini levha asmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Düğmeleri, küflenmemesi için altın suyuna batırmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Hastaya <strong>ve</strong>ya misafirliğe giderken çiçek götürmek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Şifa âyetlerini muska yaparak üzerimizde taşımak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Talebeye öğretmek için Kâbe maketi yapmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Hacıların getirdiği içi âyet yazılı tastan yiyip yemek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır.<br />
Sual: Cami resmi bulunan kağıtla kitap kaplamak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır.<br />
Sual: Zurna çalmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır. Savaşta caizdir.<br />
Sual: Kabrin üstüne çiçek dikmekte mahzur var mıdır?<br />
CEVAP<br />
Mezar üstüne çiçek dikmek ölüye faydalıdır, iyidir. Çiçeğe <strong>ve</strong>rilecek<br />
parayı, namaz kılan fakire sadaka <strong>ve</strong>rmek daha iyidir. Bundan daha iyisi<br />
de, uygun bir din kitabı alıp birine <strong>ve</strong>rmektir.<br />
Sual: Tayt giymek uygun değil. Erkeklerin de, kışın pantolonun<br />
altından giydiği ince <strong>ve</strong>ya kalın giyecekler var. Bunlara da tayt diyorlar.<br />
Bunlar caiz değil midir?<br />
CEVAP<br />
Bunları imal etmekte <strong>ve</strong> giymekte mahzuru yoktur. Hatta taytları da iç<br />
kıyafeti olarak giymek caizdir.<br />
Sual: Gece çamaşır yıkamak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
140
www.dinimizislam.com<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: İhramı kefen yapmak <strong>ve</strong> kefeni zemzemle yıkamak caiz midir?<br />
CEVAP<br />
İhramı kefen yapmak caizdir. Kefeni zemzemle yıkamak ise,<br />
Hanefi’de caiz, Şafii’de haramdır. (Redd-ül-muhtar)<br />
Sual: Eskiyen seccadeyi yırtıp yer bezi yapmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır.<br />
Sual: Süte okunup içiliyor, caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Bir şeye okumak faydalıdır.<br />
Sual: Şifa âyetlerini görünür şekilde PVC yaptırıp taşımak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Açık gibidir. Görünmez şekilde kaplanırsa caiz olur.<br />
Sual: Dini yazı bulunan gazeteyi yerlere atmak mahzurlu mu?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t. Okuyunca yukarı koymalıdır.<br />
Sual: Müzik alarmlı kol saati mekruh mu?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Domuz derisinden kalb kapakçığı taktırmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Zaruret varsa caizdir.<br />
Sual: Tarladaki sap artıklarını yakıyoruz, içindeki böcekler de<br />
yanıyor. Günah mı?<br />
CEVAP<br />
Hayır. Çünkü siz böceği değil sapı yakıyorsunuz. Sırf böceği<br />
yaksanız caiz olmaz.<br />
Sual: Odunlarda kurt var. Yere vurunca, düşmeyen de olabilir. Bu<br />
odunları böyle yere vurduktan sonra, yakmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Din kitaplarını dolabın içine belden aşağı koymak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Caizdir. Mushafı daima yukarı koymalıdır.<br />
Sual: Kadın saçından fırça yapmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır.<br />
Sual: Hayvan <strong>ve</strong> insan motifleri işlemek günah mı?<br />
141
www.dinimizislam.com<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Battaniyedeki aslan resmi net değildir. Resim hükmünde mi?<br />
CEVAP<br />
Resim hükmünde değil. Fakat, resimli almamaya, dikkat etmeli.<br />
Şüphelilerle meşgul olmak harama sebep olur.<br />
Sual: Halıdaki mübarek bir isim boyansa, kullanmak caiz olur mu?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Mushaf okunmuş rahleyi, tabure olarak kullanmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Zaruret olursa caizdir.<br />
Sual: Dini yazı bulunan gazeteyi divanın, karyolanın altına koymak<br />
caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır.<br />
Sual: Cami resimli çay tabağı kullanmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır.<br />
Sual: Kanlı pamuğu yakmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Âyet-i kerime yazılı gazeteleri ne yapmak lazımdır?<br />
CEVAP<br />
Yakıp külü denize <strong>ve</strong>ya ayak basmayan temiz yere dökülür.<br />
Sual: Sahabenin temsili resimlerini yapmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Değildir.<br />
Sual: İnsan başlı pipo yapmak mekruh mu?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Donmaması için lağıma tuz koymak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Kiracı ev sahibinden izinsiz evde değişiklik yapabilir mi?<br />
CEVAP<br />
Yapamaz. Musluk gibi şeyleri değiştirebilir.<br />
Sual: Ekmek kırıntılarını, yakmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
142
www.dinimizislam.com<br />
Hayır. Toplayıp denize atılabilir. Kuşlara <strong>ve</strong>rilebilir.<br />
Sual: Otobüs altındaki bagajda, paketle mushaf taşımak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır. Otobüsün üstünde de taşımak mümkün.<br />
Sual: İki katlı otobüsün, birinci katının rafında, mushaf taşınır mı?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Ezan okuyan saatleri kullanmakta mahzur var mıdır?<br />
CEVAP<br />
Okunurken hürmet etmek şartı ile mahzuru olmaz.<br />
Sual: Tekelden hediye edilen içki yerine, çay almak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: (Abdest havlumu herkes kullanabilir) dedim. Caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Evde, karyolanın altına çuvalla un, pirinç koymak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır.<br />
Sual: İspirtolu kalemle, dini yazı yazmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Caizdir.<br />
Sual: Evde, canlı hayvan biblosu bulundurmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır.<br />
Sual: Tutkallı hamurdan, ağaç gibi şekiller yapmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Mescitteki halıyı, ayakkabıyla girilen yere sermek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır. Ayakkabı ile girilmeyen e<strong>ve</strong> sermek caiz.<br />
Sual: Babamın resmini albümde saklamak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Elimize, yüzümüze kolonya sürünce, ister istemez kokusu<br />
ağzımıza, burnumuza giriyor. Bunun bir mahzuru var mı?<br />
CEVAP<br />
Hayır.<br />
Sual: Mezar taşına Ali oğlu Veli <strong>ve</strong> miladi tarih yazmak caiz mi?<br />
143
www.dinimizislam.com<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Bekçinin izniyle H.Bağdadi türbesinden örtü aldım. Caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Piyasadaki esansları kullanmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t. Esans demek alkolsüz demektir.<br />
Sual: Namaz kitabı ile helaya girilir mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır.<br />
Sual: Resimler, yerde olsa oraya rahmet melekleri girmez mi?<br />
CEVAP<br />
Girmez.<br />
Sual: Rahmet meleği girmeyen oda, rahmetten mahrum kalır mı?<br />
CEVAP<br />
Hayır. Meleklerin faydalarından mahrum kalır.<br />
Sual: Kelime-i tevhid yazılı takke ile helaya girmek caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Hayır.<br />
Sual: Melek girsin diye, okunan gazeteyi kapalı yere mi koymalı?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Takkeyi pantolonun cebine koymak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Âyet yazılı bozuk kitabı, yakarak imha caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Mezarlıkta teybi açıp çalgı çalmak uygun mu?<br />
CEVAP<br />
Mezarlıkta gülmek uygun olmadığı gibi kaset çalmak da uygun<br />
değildir.<br />
Sual: Süs niyeti ile pastaya mum dikmek mahzurlu mudur?<br />
CEVAP<br />
Mum uygun değildir<br />
Sual: Satın alınan hazır elbiseyi, yıkamadan giyip onunla namaz<br />
kılmakta mahzur var mıdır?<br />
CEVAP<br />
144
www.dinimizislam.com<br />
Eşyada esas olan temizliktir. Necis olduğu kati olarak bilinmedikçe<br />
hepsi temiz kabul edilir. Hatta gayri müslimlerin elbiseleri de temiz kabul<br />
edilir. (Hadika)<br />
Sual: Tıraş fırçalarının domuz kılından yapıldığını duydum,<br />
kullanmamız uygun mu?<br />
CEVAP<br />
Duymakla hüküm <strong>ve</strong>rilmez. Yani fırçaları kullanmakta mahzur yoktur.<br />
Sual: Kâfirden kullanılmış ceket alınca yıkamak lazım mı?<br />
CEVAP<br />
Yıkamak gerekmez.<br />
Sual: Şafii mezhebinde bulaşık makinesi ile bulaşık yıkamak <strong>ve</strong>ya<br />
çamaşır makinesi ile çamaşır yıkamak caiz midir?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t caizdir.<br />
Sual: Üzerinde Allah yazılı tesbihleri kullanmak caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Caizdir, fakat bunları yere atmak caiz değildir.<br />
Sual: Almanya'da resmi kurumlar, bazı yerlerde tabutsuz gömme izni<br />
<strong>ve</strong>rmiyor. Ölülerimizi tabutla gömmenin mahzuru var mı?<br />
CEVAP<br />
Toprak nemli ise, erkeği tabut ile koymak caiz olur. Toprak kuru <strong>ve</strong><br />
sağlam ise, erkeği tabut ile gömmek mekruh olur. Tabut ile gömünce<br />
tabut içine biraz toprak konur. Kadınları, her zaman tabut ile gömmek<br />
efdaldir. Tabutsuz gömme izni <strong>ve</strong>rilmeyince, erkeği de tabutla gömmek<br />
mekruh olmaz.<br />
Sual: E<strong>ve</strong> Âyet-el Kürsi, Fatiha-i Şerif, Yasin-i Şerif, âyet-i kerime<br />
yazılı levhaları asmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t caizdir.<br />
Sual: Âyet-el kürsi yazılı kolyelerle tuvalete girilmesi caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Üstü örtülü olursa caizdir. Eğer Âyet-el kürsi çok küçük yazılmışsa<br />
caiz olmaz.<br />
Sual: Bebeğe muska olarak âyât-ı hırz takmakta mahzur olur mu?<br />
CEVAP<br />
Âyât-ı hırz, koruyucu, muhafaza edici âyetlerdir, takılması çok iyi<br />
olur.<br />
Sual: Pardösüye, paltoya kuşak, kemer bağlamak caiz midir?<br />
CEVAP<br />
145
www.dinimizislam.com<br />
Caizdir.<br />
Sual: Gece aynaya bakmak <strong>ve</strong> tırnak kesmekte mahzur var mı?<br />
CEVAP<br />
Dinen mahzuru yoktur. Tırnak gece <strong>ve</strong>ya gündüz her zaman<br />
kesilebilir. Haftanın her günü kesilebilir. Cuma günü, Cuma namazından<br />
sonra kesmek daha iyi olur.<br />
Sual: Hazret-i Osman’ın kabrinden aldığım toprağı kabre koymam<br />
caiz mi?<br />
CEVAP<br />
İyi olur, mağfirete sebep olur.<br />
Sual: Bulunmuş para, bir vakfa nasıl <strong>ve</strong>rilir?<br />
CEVAP<br />
Devir ile <strong>ve</strong>rilir. Yani önce bir fakire <strong>ve</strong>rilir, fakir dilerse vakfa <strong>ve</strong>ya<br />
başka yere <strong>ve</strong>rebilir.<br />
Sual: Helayı kapatıp mescit yapmak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: İhtiyaç halinde otopsi yapmak dinen caiz mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Domuz kılı fırça ile tıraş olan Şafii, yüzünü biri toprakla olmak<br />
üzere 7 kere mi yıkar?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Doktor, burnuna su <strong>ve</strong>rme dedi. Sözüne uymam caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Fâsık doktora tedavi olunur. İbadeti bozan, harama sebep olan sözü<br />
adil tabibe sormak lazım.<br />
Sual: Ekmek bulunan heybe, motosikletin arkasına konur mu?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Bir yaşlı insan ölmek üzere ise can <strong>ve</strong>riyorsa benim ona serum<br />
<strong>ve</strong>rmem bir kaç saat fazla yaşamasını sağlayabilirse, doktor olarak benim<br />
ona serum <strong>ve</strong>rmem dinimizce nasıl sayılır?<br />
CEVAP<br />
Can <strong>ve</strong>rirken ölmek üzere olanı rahatsız etmek iyi değil. Eziyet<br />
olabilir. Fakat bir doktor olarak, onun yaşama imkanı olacağını tahmin<br />
ediyorsanız, serum <strong>ve</strong>rmenizin mahzuru olmaz.<br />
Sual: Yanında taşınması sünnet olan ayna, tarak misvak, iğne iplik<br />
146
www.dinimizislam.com<br />
gibi şeyleri çantamızda taşımakla da sünnet yerine getirilmiş olur mu?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
Sual: Camilerin üstüne, imam lojmanı yapmak caiz olur mu?<br />
CEVAP<br />
Yapılmış bir caminin, bir mescidin üstüne bina yapmak caiz değildir.<br />
Caminin üstü de semaya kadar cami hükmündedir. Nitekim ceddimizin<br />
yaptığı camilerin üstünde bina yoktur. Mescit yeni yapılırken, üstüne<br />
imam lojmanı yapılması caiz ise de, caiz olan bir şeyi zaruret<br />
bulunmadıkça yapmamak iyi olur. Camilerin altına dükkan yapılabilir.<br />
Sual: Tesbihler bid’at değil midir? Tesbihi numaratörle çekmek caiz<br />
midir?<br />
CEVAP<br />
Tesbih çekmek sünnettir. Tesbih aletinin kendisi bid’at mi diye<br />
soruluyorsa, Peygamber efendimiz zamanında tesbihler, parmakla,<br />
çekirdekle, taşla sayarak tesbih çekiliyordu. Resulullah efendimiz, bir<br />
kadının tesbihleri, çekirdeklerle saydığını görmüş, fakat men etmemiştir.<br />
Âlimler buradan tesbih kullanmanın caiz olduğunu bildirmişlerdir.<br />
Mekanik <strong>ve</strong>ya elektronik numaratör denilen alet ile tesbih çekmekte<br />
caizdir. İslam âlimleri de bu izne uyarak tesbih hazırlamışlar, tesbih bid’at<br />
değildir.<br />
Sual: Mescide girerken niçin "itikâfa niyet ettim" deniyor?<br />
CEVAP<br />
İtikâfa niyet edince orada yatmak, yiyip içmek v.s caiz olur. Niyet<br />
etmezsek bunlar yapılmaz.<br />
Sual: "Sakız çiğnemek erkekler için özür değil ise mekruhtur"<br />
deniyor. Acaba stres yüzünden sakız çiğnemek özür sayılabilir mi?<br />
CEVAP<br />
Sakız çiğnemenin herhangi bir faydası varsa, mesela dediğiniz gibi<br />
strese faydası varsa, sakız çiğnemekte mahzur olmaz. Başka faydaları<br />
varsa o fayda için çiğnenebilir.<br />
Sual: Bayanların misvak kullanması uygun mu?<br />
CEVAP<br />
Bayanların misvak kullanması caizdir. Kitaplarda misvak yerine sakız<br />
çiğnemeleri bildirilmiştir.<br />
Sual: İnsan dışkısını toprakla karışınca gübre olarak kullanmak caiz<br />
mi?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t.<br />
147
www.dinimizislam.com<br />
Sual: Baston taşımak niyetiyle, şemsiyeyi baston olarak kullanmak<br />
uygun olur mu?<br />
CEVAP<br />
Şemsiyeyi, baston niyetiyle kullanmak iyidir. Hadis-i şerifte buyuruldu<br />
ki:<br />
(Asa taşımak, Enbiyanın sünneti, müminin alametidir.) [Deylemi]<br />
Hasan-ı Basri hazretleri de buyurdu ki:<br />
Asa, salihlerin süsü, hayvanlara karşı silah <strong>ve</strong> zayıfların<br />
yardımcısıdır. (T. Gafilin)<br />
Sual: Almanya’da yaşıyoruz. Annem uzun zamandır ağır hasta,<br />
doktorların da umudu kalmadı, çok sancılarına karşı morfin kullanılmasını<br />
tavsiye ediyorlar, ben oğlu olarak karar <strong>ve</strong>remiyorum vicdanen. Bana dini<br />
bilgi <strong>ve</strong>rirseniz memnun olurum.<br />
CEVAP<br />
Vurmak caiz ise de, ağır hastalara vurmamak daha iyi olur.<br />
Sual: Kadınların el işi yapması, dantel, örgü vs. mubah eğlence<br />
olarak caiz mi?<br />
CEVAP<br />
Örgü işleme gibi şeyler çok iyidir mubahın ötesinde iyidir, sünnettir.<br />
Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:<br />
(Ya Fatıma, ne mutlu o kadına ki, kocası ondan razı olur. Allahü<br />
teâlânın farz kıldığını yapmaktan <strong>ve</strong> kocasına itaatten sonra kadınlar<br />
için, yün eğirmekten, iplik bükmekten üstün iş yoktur. Bir saat yün<br />
eğirmek, iplik bükmek <strong>ve</strong>ya dokumak, el işleri yapmak kadınlar için<br />
bir yıl ibadet etmekten daha sevaptır. Dokudukları her iplik için amel<br />
defterlerine bir şehit sevabı yazılır.) [R. Nasıhin]<br />
Sual: Ekmek hamurunu kıvama getirmek için, hamurun üzerine bez<br />
koyarak üzerine çıkıp çiğneniyor. Böyle çiğnemek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, caizdir.<br />
Sual: Islık çalmak, uygun mudur?<br />
CEVAP<br />
Sesini duyurmak için caizdir. Sebepsiz çalmak, uygun değildir.<br />
Sunî tohumlama<br />
Sual: Hayvanlarda sunî tohumlama caiz midir?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, caizdir.<br />
Sual: Evlerde bulaşık suları ile abdest suları, evin kanalizasyonuna<br />
karışıyor. Günah oluyor mu?<br />
148
www.dinimizislam.com<br />
CEVAP<br />
Zaruret olduğu için, günah olmaz.<br />
Tuvalete dökmek<br />
Sual: Çayın posasını tuvalete dökmek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Çöpe koyma imkânı varken tuvalete dökülmez, mekruh olur.<br />
Duvar saati<br />
Sual: Duvar saatimiz, çan şeklinde çalıyor. Kullanmakta mahzur var<br />
mıdır?<br />
CEVAP<br />
Hayır, bir mahzuru yoktur.<br />
Sual: Böcek koleksiyonu yapmakta mahzur var mıdır?<br />
CEVAP<br />
Mahzur yoktur. (Hadika)<br />
Ateşle dağlamak<br />
Sual: Bir hadiste, (Şu üç şeyde şifa vardır: Bal şerbeti, hacamat,<br />
ateşle dağlama; ama ateşle dağlamadan menederim) deniyor. Şifalı<br />
şey neden yasaklanıyor?<br />
CEVAP<br />
Hasta olmamak için, sağlam insanı ateşle dağlamak, te<strong>ve</strong>kkülü<br />
bozar. Hasta olanın doktor tavsiyesi üzerine yaptırması caizdir. İkincisi<br />
dağlamak tehlikeli yaralara sebep olabilir. Herkese aynı faydayı <strong>ve</strong>rmesi<br />
de kesin değildir. Bir de, dağlamanın faydası, başka ilaçlarla da, temin<br />
olunabilir. Bu bakımdan dağlamak tavsiye edilmiyor. (S. Ebediyye)<br />
Beyin ölümü gerçekleşen hasta<br />
Sual: Bir kimseye karaciğer, böbrek <strong>ve</strong>ya başka organ nakli<br />
yapabilmek, yani bir başka hastayı kurtarabilmek için, beyin ölümü<br />
gerçekleşmiş bir hastanın, makineye bağlı fişini çekip kalbini durdurmak<br />
caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Böyle bir zaruret varsa, beyin ölümü gerçekleşmiş hastanın fişini<br />
çekmek caiz olur; ama sebepsiz yere <strong>ve</strong>ya daha fazla acı çekmesin diye,<br />
beyin ölümü gerçekleşmiş hastanın fişini çekmek caiz olmaz.<br />
Sual: Allah kelimesinin İslami hat olarak bir düzü, bir de simetrik<br />
olarak tersi yazılı. Böyle yazmak <strong>ve</strong> böyle yazılmış bir hattı duvara asmak<br />
caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Yazmak da, asmak da caiz değildir.<br />
Sual: Bazı kimseler su, tuz <strong>ve</strong> ateşin ortak olduğunu, bunları<br />
149
www.dinimizislam.com<br />
komşuya <strong>ve</strong>rmek gerektiğini, <strong>ve</strong>rmemenin günah olduğunu söylüyorlar.<br />
Böyle bir şey var mıdır?<br />
CEVAP<br />
Böyle bir şey yoktur. Bir kimsenin mülküne başkası ortak olamaz.<br />
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:<br />
(Müslümanlar üç şeyde ortaktır: Ot, su <strong>ve</strong> ateş.) [Ebu Davud]<br />
Hiç kimsenin mülkü olmayan böyle şeylerde Müslümanlar ortaktır<br />
demek, (Ele geçirenin mülkü olur) demektir. Mülkü olunca da, artık<br />
başkalarına <strong>ve</strong>rmeye zorlanamaz. Fakat bir kimse, umuma ait bir suyu,<br />
başkalarının kullanmasına mani olamaz. (Mecelle)<br />
Sual: Alkışlamanın hükmü nedir? Katıldığımız toplantılarda şarkı v.s.<br />
söyleniyor <strong>ve</strong> herkes bunu alkışlıyor hatta şarkı devam ediyorken alkışla<br />
tempo tutuluyor. Böyle bir durumda alkışa istemeyerek katılmanın hükmü<br />
nedir?<br />
CEVAP<br />
Peygamber efendimiz konuşurken, sözü duyulmasın diye müşrikler<br />
alkış yapıyorlardı. Alkış protesto idi. Şimdiki alkışlar ise beğenme<br />
işaretidir. İyi konuşanları alkışlamak caizdir, mahzuru yoktur. Kötü<br />
konuşanları, haramları alkışlamak da onları beğenmek olur.<br />
Beğenmeden, protesto olarak niyet edilse, içinden, Allah ıslah etsin seni<br />
denilse mahzuru olmaz.<br />
Sual: Zikrettiği için, çimenlere basmanın günah olduğunu<br />
söylüyorlar. Çimenler yeşil olduğu için mi zikreder?<br />
CEVAP<br />
Basmanın mahzuru olmaz. Sadece çimenler, yeşil olan bitkiler değil,<br />
bastığımız toprak <strong>ve</strong> taşlar da, yani canlı cansız her şey tesbih eder,<br />
zikreder. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:<br />
(Yedi kat gökle yer <strong>ve</strong> bunların içindekiler, Allah’ı tesbih eder.<br />
Hiçbir varlık yok ki, Onu hamdle tesbih etmesin; fakat siz, onların<br />
tesbihini anlayamazsınız!) [İsra 44]<br />
Sual: Bir hadiste, hac <strong>ve</strong>ya cihad dışında, deniz vasıtalarına<br />
binilmeyeceği; çünkü denizin altında ateş, ateşin altında da deniz olduğu<br />
söyleniyor. Bu iki iş dışında, mesela seyahat için gemiye binmek, caiz<br />
değil mi?<br />
CEVAP<br />
Gemiye binmekte hiçbir mahzur yoktur. Müteşabih hadis-i şerifleri,<br />
âlimlerin açıklaması olmadan yazmak uygun olmaz.<br />
Sual: İçinde âyet-i kerime meali bulunan dini kitapların üstünde bir<br />
şeyler yazmak, üzerine elini kolunu koymak caiz midir?<br />
150
www.dinimizislam.com<br />
CEVAP<br />
Uygun değildir. Dini yazılara hürmet etmelidir.<br />
Haram <strong>ve</strong> helal karışırsa<br />
Sual: Çeşitli haram mallar birbirleriyle <strong>ve</strong>ya helal malla karışınca bu<br />
para kullanılabilir mi? Mesela, bir camiye yardım edenler arasında,<br />
haram para <strong>ve</strong>renler de olursa, bu camide namaz kılmak caiz olur mu?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, caiz olur. Gasp, hırsızlık, rüş<strong>ve</strong>t, kumar, alkollü içkilerden<br />
alınan para gibi, haram malı kendi helal malıyla <strong>ve</strong>ya çeşitli kimselerden<br />
aldığı haram paraları birbirleriyle karıştırmışsa <strong>ve</strong> bunları birbirlerinden<br />
kolayca ayıramazsa, o zaman bu karışımlar, kendi mülkü olur. Tayyib<br />
[temiz] olmasa da, kullanması caiz olur. Bu paralarla yapılan camide<br />
namaz kılınır. Tek cins haram parayla yapılan camide namaz kılınmaz.<br />
Mesela tamamı kumar parası, tamamı hırsızlık, tamamı gasp, tamamı<br />
alkollü içkilerden elde edilen para gibi, tek cins haram parayla yapılan<br />
camide namaz kılınmaz.<br />
Bebeğin ölümüne sebep olmak<br />
Sual: Bir kimse, elinden düşürüp bebeği ölse <strong>ve</strong>ya bebekle yatakta<br />
yatarken, üstüne yatıp çocuğun ölümüne sebep olsa, bugün için dinen<br />
cezası nedir?<br />
CEVAP<br />
Kasıt olmayıp, hatayla ölümüne sebep olduğu için, 60 gün kefaret<br />
orucu tutması gerekir.<br />
Sirke gitmek, Horoz dövüşü, boks <strong>ve</strong> sirk<br />
Sual: Horoz <strong>ve</strong> de<strong>ve</strong> dövüşü, boğa güreşlerini <strong>ve</strong> boks maçlarını<br />
seyretmek, sirke gitmek günah mıdır?<br />
CEVAP<br />
Horoz <strong>ve</strong> de<strong>ve</strong> dövüşleriyle boğa güreşleri, hayvanlara zulüm olduğu<br />
için günahtır. İnsanları dövüştürmek de günahtır. Avret yerlerinin açık<br />
olması da, bir başka günah oluyor. Canlının yüzüne vurmak da günahtır.<br />
Sirklerde de, genelde tehlikeli gösteriler, cambazlıklar yapılıyor. Sirke<br />
gitmek, bu gösterileri tasvip etmek demektir. Bu günah olan şeyleri<br />
seyretmek de günahtır; çünkü din kitaplarında deniyor ki:<br />
Cambaz ipten düşüp ölürse, seyirciler de günaha girer; çünkü onlar<br />
seyretmeselerdi, cambaz, cambazlık yapmaz <strong>ve</strong> ipten düşüp ölmezdi.<br />
Öldürülen kimse, eceli geldiği için ölürse de; öldüren <strong>ve</strong>ya ölümüne<br />
sebep olan kimse de, cezasını görür. (S. Ebediyye)<br />
Çiçek <strong>ve</strong> mendil<br />
Sual: Ceketin üst cebinde, yani yakada, çiçek <strong>ve</strong>ya mendil taşımak<br />
151
www.dinimizislam.com<br />
caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Ziynet olacağı için, elde <strong>ve</strong>ya yakada çiçek taşımak mekruh olur.<br />
Mendil koymak da böyledir.<br />
Hak aranır, beklenmez<br />
Sual: Dilekçeye, zamanında cevap <strong>ve</strong>rilmezse, araştırma yapmak<br />
uygun olur mu?<br />
CEVAP<br />
İyi olur. Hak aranır, beklenmez.<br />
Hacizle hakkımızı almak<br />
Sual: Kirasını aylarca ödemeyen kiracıyı mahkemeye <strong>ve</strong>rip, haciz<br />
yoluyla hakkımızı almak caiz midir?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, caizdir.<br />
Maaş promosyonu<br />
Sual: Bankaların, maaşlarını kendilerinden alan müşterilerine<br />
<strong>ve</strong>rdikleri promosyonları almak caiz midir?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, caizdir.<br />
Uzun pantolon<br />
Sual: Erkeklerin, pantolonu ayaklarını örtecek kadar uzatmaları caiz<br />
midir?<br />
CEVAP<br />
Mekruh olduğu S. Ebediyye’de yazılıdır.<br />
Cami resimli havlu<br />
Sual: Üzerinde cami resmi olan havlulara el yüz silmek caiz midir?<br />
CEVAP<br />
Hayır, caiz değildir, hürmetsizlik olur. Böyle havluları, kullanmak için<br />
satın almak caiz olmaz.<br />
Pirinçte Allah ismi<br />
Sual: Pirinçte Allah ismi yazılı diyorlar, doğru mu?<br />
CEVAP<br />
E<strong>ve</strong>t, İmam-ı Birgivî’nin bir kitabında öyle yazdığını görmüştük.<br />
Gece aynaya bakmak<br />
Sual: Gece aynaya bakmakta bir mahzur var mıdır?<br />
CEVAP<br />
Gece de olsa, gündüz de olsa, aydınlıkta aynaya bakmakta bir<br />
mahzur yoktur. Loş karanlıkta aynaya bakılırsa, aynanın arkasındaki<br />
152
www.dinimizislam.com<br />
madde, yüzdeki parlaklığı gideriyor. Bu tecrübeyle de bildirilmiştir.<br />
Dinî yazıları çöpe atmak<br />
Sual: Dinî yazı bulunan takvim yapraklarını, gazete sayfalarını,<br />
bozuk dinî kitapları <strong>ve</strong> üzerinde İslami yazılar bulunan gofret<br />
ambalajlarını, kâğıt toplanan geri dönüşüm kutularına atmak uygun<br />
mudur?<br />
CEVAP<br />
Bu kâğıtlar, kâğıt fabrikasına giderek hamur yapıldığı için mahzuru<br />
olmaz.<br />
153