12.11.2014 Views

DÄ°NÄ°MÄ°Z Ä°SLAM Helal ve Haramlar - Bizim Sahife

DÄ°NÄ°MÄ°Z Ä°SLAM Helal ve Haramlar - Bizim Sahife

DÄ°NÄ°MÄ°Z Ä°SLAM Helal ve Haramlar - Bizim Sahife

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

www.dinimizislam.com<br />

DİNİMİZ İSLAM<br />

www.dinimizislam.com<br />

<strong>Helal</strong> <strong>ve</strong> <strong>Haramlar</strong><br />

Künye<br />

Sahibi:<br />

Mehmet Ali Demirbaş<br />

Gazeteci – Yazar<br />

29 Ekim Cad. No:23 Kat:4<br />

Yenibosna İstanbul<br />

Tel: (0212) 454 38 20<br />

mehmetali.demirbas@tg.com.tr<br />

Hazırlayan:<br />

www.bizimsahife.org<br />

1


İ Ç İ N D E K İ L E R<br />

Neleri yiyip içebiliriz 3<br />

Yiyip içmesi haram olan şeyler 3<br />

Eti yenen <strong>ve</strong> yenmeyen<br />

hayvanlar 4<br />

Şüpheli gıdaları yemek 9<br />

İçki, dinimiz <strong>ve</strong> sağlığımız 12<br />

Domuz eti yemek haramdır 14<br />

Gayri müslimlerin yemeklerini<br />

yemek 17<br />

İlaçlara konan alkol maddeleri 19<br />

Çay-kah<strong>ve</strong> faydalı, tütün<br />

zararlıdır 20<br />

Etkisi kesin olan ilaçlar 23<br />

Çiğ et <strong>ve</strong> çiğ sebze yemek 23<br />

Yabani mey<strong>ve</strong>leri yemek 24<br />

Kişiye göre haram helal<br />

değişir mi? 25<br />

Soğan sarmısak yemek<br />

yasak değildir 27<br />

Madımak toplamak 28<br />

Kur’an-ı kerim <strong>ve</strong> balık 29<br />

Bira mayası 31<br />

Boza 31<br />

Hayvan kesimi 31<br />

Hayvan sakatatları 35<br />

Tavuk yemek 36<br />

Yiyeceklerdeki kurt 37<br />

Kımız, kefir <strong>ve</strong> kombu çayı 38<br />

Az alkole fetva <strong>ve</strong>rmek 39<br />

Yemeklere alkol katmak 41<br />

Yeme içme adabı 44<br />

Besmele 56<br />

<strong>Helal</strong> gıdanın önemi 59<br />

Yemekten önce <strong>ve</strong> sonra<br />

dua etmek 60<br />

Zekat-ı şer'i ne demektir? 61<br />

Gazoz <strong>ve</strong> kola içmek 62<br />

Komşunun sarkan mey<strong>ve</strong>leri 66<br />

Tavşan eti yenir mi? 66<br />

Gıdalarda ihtiyat 67<br />

Mecusinin yemeği <strong>ve</strong> zulmet 68<br />

Midye kültürü 69<br />

www.dinimizislam.com<br />

2<br />

<strong>Helal</strong> gıda aramak 70<br />

Yiyip içmekle ilgili çeşitli sorular 71<br />

Neleri kullanabiliriz 80<br />

Organ bağışı <strong>ve</strong> nakli 80<br />

İnsan parçasını kullanmak 84<br />

Hastaya kan <strong>ve</strong>rmek 85<br />

Haram maddeyi ilaç olarak kullanmak86<br />

Estetik ameliyat 87<br />

Botoks yaptırmak 88<br />

Cinsiyet değiştirmek 88<br />

Dövme yaptırmak 88<br />

Gözlere sürme çekmek 89<br />

Peruk kullanmak 90<br />

Nazar boncuğu 90<br />

Kurşun döktürmek 91<br />

Yüzük takmak 91<br />

Resim yapmak 97<br />

Duvara resim asmak 101<br />

Çocuklara oyuncak bebek almak 104<br />

Televizyon seyretmek 105<br />

Haç, zünnar vs. 109<br />

Altın gümüş eşya kullanmak 110<br />

Küçük Mushaflar 112<br />

Kına yakmak 113<br />

İpek kullanmak 114<br />

Kadınlara <strong>ve</strong> erkeklere benzemek 116<br />

Domuzun derisi de necistir 117<br />

Kimyevi değişmeler 119<br />

Evde hayvan beslemek 120<br />

Hayvanlara eziyet <strong>ve</strong>rmek 122<br />

Başkasının malını izinsiz<br />

kullanmak 128<br />

Besmeleyi okunamayacak<br />

şekilde yazmak 130<br />

Vücuttaki kılları temizlemek 130<br />

Pahalı maden 131<br />

Bone kullanmak 132<br />

Şık giyinmek 132<br />

Ağaç dikmenin önemi 135<br />

Haram <strong>ve</strong> iyi niyet 136<br />

Kaş aldırmak 137<br />

Çeşitli sual <strong>ve</strong> cevaplar 138


www.dinimizislam.com<br />

<strong>Helal</strong> <strong>ve</strong> <strong>Haramlar</strong><br />

Neleri yiyip içebiliriz<br />

Yiyip içmesi haram olan şeyler<br />

Sual: Yiyip içilmesi haram olan şeyler nelerdir? Haram edilmesinin<br />

sebepleri nelerdir?<br />

CEVAP<br />

Dinimiz haram ettiği için bazı hayvanların etleri yenmez. Elbette<br />

bunda bazı hikmetler vardır. Müslüman, hikmetini bilmese de dinin<br />

yasakladığı şeyi yapmaz. Gıdaların insanlar üzerinde iyi <strong>ve</strong> kötü tesiri<br />

olduğu bir gerçektir. Annesi kötü ise <strong>ve</strong>ya kötü bir kadının sütü ile<br />

beslenen çocuk yaramaz olur. Böylesine sütü bozuk derler. Kendi<br />

faydasını düşünen insan, dinimizin helal kıldığı şeyleri yemeli, yasak<br />

ettiği şeylerden kaçınmalıdır.<br />

Yiyip içmesi haram olan şeyler:<br />

1- Bizzat kendisi haram olan şeyler yemek. [Leş, hınzır eti <strong>ve</strong> şarap<br />

gibi.]<br />

2- Kendisi haram olmayıp, gasp, hırsızlık, rüş<strong>ve</strong>t yolu ile alınan<br />

şeyler.<br />

3- Doyduktan sonra yemek.<br />

4- Alerji yapan gıda yemek. [Mesela balık, et, süt, yumurta, pastırma,<br />

turşu, çilek zarar <strong>ve</strong>rirse, bunlar, yalnız zarar <strong>ve</strong>rene haram, zarar<br />

<strong>ve</strong>rmeyene mubahtır.]<br />

5- Zararlı şeyler yemek. [Mesela çamur, toprak, cam gibi.]<br />

6- Zehirli olan şeyler yemek. [Zehirli ot, kokmuş et gibi.]<br />

7- Uyuşturucu maddeler yemek. [Doktor tavsiyesiyle ilaç olarak<br />

kullanmak caizdir.]<br />

8- Temiz, fakat iğrenç şeyler yemek. [Kurbağa, kanı olmayan<br />

böcekler, mey<strong>ve</strong>nin, peynirin <strong>ve</strong> etin kurtları gibi.]<br />

Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:<br />

(Leş, akıcı kan, pis hınzır <strong>ve</strong> Allah’tan başkasının adı ile kesilmiş<br />

olan hayvanları yemek haramdır.) [Enam 145]<br />

Âyet-i kerimede sayılan bu haramlardan başka, yukarıda sekiz<br />

madde halinde açıklanan hususların da haram olduğu Peygamber<br />

efendimiz tarafından bildirilmiştnnir.<br />

3


www.dinimizislam.com<br />

Eti yenen <strong>ve</strong> yenmeyen hayvanlar<br />

Sual: Eti yenen <strong>ve</strong> yenmeyen hayvanları, liste halinde bildirebilir<br />

misiniz?<br />

CEVAP<br />

Karada yaşayan hayvanlar <strong>ve</strong> kuşlar için, hadis-i şerifte şöyle<br />

bildirilmiştir:<br />

(Köpek dişi olan yırtıcı hayvanlar <strong>ve</strong> pençesiyle avlanan kuşlar<br />

yenmez.) [Müslim]<br />

Eti yenmeyen kara hayvanları:<br />

Domuz, kurt, ayı, aslan, kaplan, pars, leopar, panda, panter, çita,<br />

jaguar, puma, sincap, samur, sansar, kokarca, goril, maymun türleri<br />

[şempanze, babun, gibon, orangutan], sırtlan, fil, köpek, kedi, kunduz,<br />

porsuk, vaşak, çakal, tilki, gelincik gibi, avını köpek dişiyle yakalayan<br />

yırtıcı hayvanlar yenmez. [Şafii’de tilki, sırtlan, samur, sincap <strong>ve</strong> gelincik<br />

yenir.]<br />

Eti yenen kara hayvanları:<br />

Zürafa, kanguru, tavşan yenir. Eti yenen davar [koyun, keçi], sığır<br />

[manda, inek, boğa], de<strong>ve</strong> gibi evcil hayvanların, yabani olanları da yenir.<br />

Mesela buffalo, bizon yabani sığırdır. Lama yabani de<strong>ve</strong>dir. Yani bunlar<br />

yenir. Keçinin yabanisi sayılan dağ keçisi, geyik, ceylan, antilop yenir.<br />

Yabani koyunlar da yenir. Evcil at, tenzihen mekruhtur. Midilli, bir at<br />

türüdür. At eti, Şafii <strong>ve</strong> Hanbeli’de helal, Maliki’de haramdır. Yabani atlar<br />

yenir. Evcil eşek yenmez. Yabani eşek denilen zebra yenir.<br />

Eti yenmeyen kuşlar:<br />

Avını pençesiyle yakalayan <strong>ve</strong> leş yiyen, çaylak, kartal, kerkenez,<br />

kuzgun, akbaba, leş kargası, yarasa, atmaca, şahin, martı, leylek,<br />

flamingo, egret, kelaynak gibi kuşlar yenmez.<br />

Haşaratlar da yenmez:<br />

Haşarat, yani toprak içinde yuvası olan küçük hayvanlar, helal<br />

değildir. Fare, akrep, yılan çeşitleri, kertenkele, timsah, kene, semender,<br />

kurbağa, kaplumbağa, salyangoz, arı, sivrisinek, karasinek, köstebek,<br />

kirpi, tahtakurusu, bit, pire gibi haşarat yenmez. [Şafii <strong>ve</strong> Maliki’de, kirpi<br />

<strong>ve</strong> kertenkele yenir.]<br />

Eti yenen kuşlar:<br />

İğrenç olmayan, leş yemeyen, avını pençesiyle yakalamayan kuşlar<br />

yenir.<br />

Saksağan, kumru, bülbül, kanarya, muhabbet kuşu, keklik, sülün,<br />

4


www.dinimizislam.com<br />

bağırtlan kuşu, gü<strong>ve</strong>rcin, bıldırcın, tarla kargası, tavus, kırlangıç, baykuş,<br />

papağan, turna, saka kuşu, çalı kuşu, ispinoz, serçe <strong>ve</strong> sığırcık gibi<br />

kuşlar helaldir. Hüthüt [ibibik] mekruhtur. [Martı Hanefi <strong>ve</strong> Hanbelî’de<br />

yenmez. Maliki’de martı <strong>ve</strong> balıkçıl yenir. Şafii’de kırlangıç, tavus, hüthüt,<br />

papağan yenmez. Martı, balıkçıl gibi deniz kuşları yenir.]<br />

Eti yenen kümes hayvanlarının yabanileri sayılan karatavuk, yabani<br />

ördek, yabani kaz, kuğu gibiler yenir. Hindinin yabanisi sayılan de<strong>ve</strong> kuşu<br />

yenir.<br />

Deniz hayvanları:<br />

Hanefi hariç diğer üç mezhepte, deniz ürünlerinin hepsi yenir.<br />

Hanefi’de balık şeklinde olmayan hiçbir deniz ürünü yenmez.<br />

Mesela, ahtapot, kalamar, mürekkep balığı, denizhınzırı, denizatı,<br />

denizaygırı, denizanası, denizayısı gibi hayvanlar <strong>ve</strong> yengeç, midye,<br />

istiridye, ıstakoz, kerevit, karides, deniz salyangozu gibi deniz haşaratı<br />

yenmez. Somon, kalkan, yunus, balina, yılan balığı, kedi <strong>ve</strong> köpek balığı<br />

yenir.<br />

Necaset yiyen hayvan<br />

Sual: Necaset yemiş olan hayvanı yemek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Tezek <strong>ve</strong> başka necis şeyleri yiyen hayvanın eti kokarsa yemesi<br />

mekruhtur. Temiz şeyle beslenip, pis kokusu kalmazsa caiz olur.<br />

Necaset yemiş olan tavuk, koyun <strong>ve</strong> sığırı hemen kesip yemek<br />

mekruhtur. Tavuğu 3, koyunu 4, sığır <strong>ve</strong> de<strong>ve</strong>yi 10 gün hapsetmek, yani<br />

necaset yedirmeyip temiz gıdayla beslemek gerekir. Şafii’deyse de<strong>ve</strong> 40,<br />

sığır 30, koyun 7, tavuk 3 gün hapsedilir.<br />

Nereleri yenmez?<br />

Sual: Eti yenen hayvanların yenmeyen yerleri nelerdir?<br />

CEVAP<br />

Eti yenen her hayvanın 7 yeri yenmez. Bunlar, akan kan, idrar aleti,<br />

hayaları [koç yumurtası], bezleri [guddeleri], safra kesesi, dişi hayvanın<br />

önü <strong>ve</strong> idrar kesesidir.<br />

Kesmeden öldürülenler<br />

Sual: Kesmeden öldürülen hayvanlar yenir mi?<br />

CEVAP<br />

Kesmeyip de, bir yerine bıçak saplayarak, alnına vurarak <strong>ve</strong>ya<br />

boğarak <strong>ve</strong>ya ilaçlayarak, elektrikleyerek öldürülen kara hayvanları, leş<br />

olur. Bunları yemek haram olur.<br />

Hayvandan çıkanlar<br />

Sual: Ölen hayvandan çıkarılan peynir mayası <strong>ve</strong> süt temiz midir?<br />

5


www.dinimizislam.com<br />

CEVAP<br />

Yalnız süt emip başka bir şey yememiş olan küçük kuzuların<br />

öldükten sonra karınlarından çıkarılan peynir mayaları temizdir. Koyun,<br />

sığır gibi ölmüş hayvanların memelerinden çıkan sütler de temizdir.<br />

Hayat alameti varsa<br />

Sual: Diri olup olmadığı belli olmayan hayvan boğazlanırsa yenir mi?<br />

CEVAP<br />

Hasta <strong>ve</strong>ya bayıltılan bir hayvan, diri olup olmadığı bilinmiyorsa,<br />

boğazlanırken hareket ederse <strong>ve</strong>ya diri hayvandaki gibi kan çıkarsa<br />

yenir. Çünkü bunlar hayat alametidir. Hayat alameti yoksa yenmez.<br />

Salam <strong>ve</strong> jambon<br />

Sual: Salam <strong>ve</strong> jambon yemek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Avrupa’da genel olarak salam, domuz etinden yapılır. İnek etinden<br />

de yapılanı vardır. Türkiye’de inek etinden yapılıyor. Jambon, Fransızca<br />

domuz sucuğu, domuz pastırması demektir. Fakat Türkiye’de inek<br />

etinden yapılıyorsa, yenmesinde mahzur olmaz. Sırf isminden dolayı bir<br />

gıdaya haram denmez.<br />

Hayvana tecavüz<br />

Sual: Çoban tarafından tecavüze uğrayan keçi kesilirse, etini yemek<br />

caiz olur mu?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, caizdir. (S. Ebediyye)<br />

İhtiyaç halinde mezhep taklidi<br />

Sual: İhtiyaç olunca diğer mezhepleri taklit ederek deniz haşaratı<br />

yenir mi?<br />

CEVAP<br />

Mezheplerdeki farklı hükümlerin rahmet olduğu hadis-i şerifle<br />

bildirilmiştir. Zaruret <strong>ve</strong>ya ihtiyaç olunca, başka mezhep taklit edilerek, o<br />

mezhepteki helal olan bir hayvan yenir. Mesela kirpi etinin ekzama,<br />

kaşıntı, sedef, baras gibi deri hastalıklarına <strong>ve</strong> gelincik denilen fil<br />

hastalığına iyi geldiği Hayat-ül hayvan kitabında yazılıdır. Hanefi <strong>ve</strong><br />

Hanbeli mezhebinde kirpi eti yemek haramdır. Şafii <strong>ve</strong> Maliki mezhebinde<br />

caizdir. Tesirli başka mubah bir ilaç yoksa, hastanın, bu iki mezhepten<br />

birini taklit ederek kirpi eti yemesi caiz olur. Kirpinin başını besmeleyle<br />

kesmek gerekir. Kirpi insanların yanında başını gizler, suya konunca<br />

başını çıkarır. Böylece başını kesmek kolay olur.<br />

Aç kalıp kendi mezhebine göre helal olan yiyecek bulamayan kimse,<br />

başka mezhepte helal olan bir yiyeceği yer. Hiçbir mezhepte de çare<br />

6


www.dinimizislam.com<br />

bulamazsa, ölmeyecek kadar haram olan gıdadan yiyip içmesi caiz olur.<br />

(Hadika)<br />

Başka mezhebi gözetmek<br />

Sual: Kendi mezhebinde caiz; fakat başka mezhepte haram olan bir<br />

şeyi yememek evla değil midir? Mesela tilki eti Şafii’de helal, Hanefi’de<br />

haramdır. Şafiilerin de yememesi uygun olmaz mı?<br />

CEVAP<br />

Elbette diğer mezhepleri de gözetmek müstehab olur, iyi olur.<br />

Mesela Şafiiler deniz haşaratı yemese iyi olur.<br />

Şafii’de kadına dokunmak abdesti bozar. Hanefiler de kadına<br />

dokununca abdest almaları müstehab olur, iyi olur. Almasalar da caiz;<br />

ama öteki hak mezheplere de uymak müstehab olur.<br />

Yenmeyen hayvanlar<br />

Sual: Bazıları, (Köpek, yılan, kartal gibi bütün hayvanlar helaldir.<br />

Domuzdan başka hiçbir hayvan haram değildir. Domuzun da yağı,<br />

derisi <strong>ve</strong> gerisi helaldir. Hiçbir hadise inanılmaz) diyorlar. Peygamber<br />

efendimiz 23 yıl dini tebliğ etmedi mi? 23 yıl içinde neyin haram, neyin<br />

helal olduğunu bildirmedi mi? Köpeğin helal olduğunu bildiren hiçbir kitap<br />

var mıdır? Bunlar Peygamber efendimizin bildirdiklerine niye<br />

inanmıyorlar?<br />

CEVAP<br />

Bir hayvan leşse, eti pis, yağı <strong>ve</strong> kanı temiz olmaz. Kur’an-ı kerimde<br />

açıkça yazmıyor diye domuzun pisliğine helal denir mi hiç?<br />

Bunların hadis-i şeriflere inanmamalarının birkaç sebebi olabilir:<br />

1- Resulullahın yalan <strong>ve</strong>ya yanlış söyleyeceğini sanmış olabilirler.<br />

Peygamber efendimizin doğru, emin olduğu birçok âyet-i kerimeyle<br />

bildiriliyor. Hâşâ Allahü teâlânın helal ettiklerine haram demiş olsaydı,<br />

Allahü teâlâ müdahale etmez miydi? İşte bir âyet-i kerime meali:<br />

(Eğer o [Peygamber] bize atfen, bazı sözler uydursaydı, biz onu<br />

kıskıvrak yakalayıp can damarını koparır, helak ederdik, hiçbiriniz<br />

de buna engel olamazdınız.) [Hakka 44–47]<br />

Demek ki, Peygamber efendimizin Kur’an-ı kerime aykırı bir şey<br />

söylemediği, bu âyet-i kerimeyle de sabittir. Şu halde, Resulullah<br />

efendimizin haram ettiği her şey Kur’ana uygundur. Ona uymak Kur’ana<br />

uymak olur. Birkaç âyet-i kerime meali:<br />

(İhtilaflı bir işin hükmünü öğrenmek için Kur'ana <strong>ve</strong> Sünnete<br />

bakın!) [Nisa 59]<br />

(İhtilaflı şeyleri insanlara açıklayasın diye bu Kitabı sana<br />

indirdik.) [Nahl 44, 64]<br />

7


www.dinimizislam.com<br />

(Resulüme uyun ki, doğru yolu bulun!) [Araf 158, Nur 54]<br />

(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]<br />

(O nebi, güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar.) [Araf 157]<br />

2- Eshab-ı kiramın yalan söylediğini sanıyorlardır. Eshab-ı kiram<br />

Tevrat’ta, İncil’de <strong>ve</strong> Kur’an-ı kerimde övülmüş, her birinin Cennetlik<br />

olduğu açıkça bildirilmiştir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:<br />

(Mekke’nin fethinden önce Allah için mal <strong>ve</strong>rip savaşanlar, daha<br />

sonra mal <strong>ve</strong>rip savaşanlarla eşit değildir. Onların derecesi,<br />

sonradan Allah yolunda harcayıp savaşanlardan daha yüksektir.<br />

Fakat Allah hepsine de en güzel olanı [Cenneti] vaad etti.) [Hadid 10]<br />

Âyet-i kerimede, sapıklara fırsat <strong>ve</strong>rmemek için, <strong>ve</strong> küllen<br />

vaadallahül hüsna buyuruluyor. Yani Allah her birine Cenneti söz<br />

<strong>ve</strong>rmiştir buyuruluyor. Fazilet bakımından, Mekke’nin fethinden önce<br />

Müslüman olanlar, daha sonra Müslüman olanlardan elbette üstündür.<br />

Ama hepsi de Cennetliktir.<br />

Hepsinin Cennetlik olduğuna dair başka bir âyet-i kerime meali:<br />

(Muhacirlerin <strong>ve</strong> Ensarın [Muhacir eshaba yardım edenlerin] önce<br />

gelenlerinden <strong>ve</strong> bunların yolunda gidenlerden Allah razıdır <strong>ve</strong><br />

bunlar da, Allah’tan razıdır. Allah bunlar için, altından ırmaklar akan<br />

Cennetler hazırladı. Bunlar Cennetlerde sonsuz olarak<br />

kalacaklardır.) [Tevbe 100]<br />

3- Resulullah da, Eshab da doğru söyledi. Ama hadis âlimleri yalan<br />

söylemiş sanabilirler. Âlimlere itimat etmemizi Allahü teâlâ bildiriyor.<br />

(Bilmiyorsanız âlimlere sorun) buyuruyor. (Nahl 43)<br />

Peygamber efendimiz de buyuruyor ki:<br />

(Âlimlere tâbi olun.) [Deylemi]<br />

(Âlimler, Peygamberlerin vârisleridir.) [Tirmizi]<br />

(Âlimler rehberdir.) [İ.Neccar]<br />

Bu iddia sahipleri başka dinden olabilirler. Müslümanmış gibi<br />

gözüküp müslümanların itikadlarını bozmak istiyorlardır. Geriye, başka<br />

ihtimal kalmadı zaten.<br />

Tecavüze uğrayan hayvan<br />

Sual: Tecavüze uğrayan mısmıl hayvanın eti yenir mi?<br />

CEVAP<br />

Böyle işi sadist denilen ruh hastaları yapar. Çok çirkin <strong>ve</strong> büyük<br />

günahtır. Tecavüze uğrayan hayvan, kesilip yakılır. Yakmayıp etini<br />

yemek de caizdir. (F. Hindiyye, Dürr-ül-muhtar, S. Ebediyye)<br />

8


www.dinimizislam.com<br />

Şüpheli gıdaları yemek<br />

Sual: İçinde domuz yağı olma ihtimali olan gıdaları yemek caiz<br />

midir?<br />

CEVAP<br />

Bazı kimseler; piyasadaki gıda maddelerinde domuz yağı <strong>ve</strong><br />

meşrubatlarda alkol olabilir, kasaptaki et besmelesiz kesilebilir<br />

düşüncesiyle <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>seye kapılıyorlar.<br />

İmam-ı Gazali hazretleri buyurdu ki:<br />

Haram olma şüphesi olan şeylerden de sakınmalı; çünkü hadis-i<br />

şerifte, (Şüphelilerden sakınan, dinini, ırzını korumuş olur.<br />

Şüphelilerin etrafında dolaşan, harama düşebilir) buyuruldu; fakat<br />

yiyecek <strong>ve</strong> içeceklerde şüphe edip yememek, takva değil, <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>sedir.<br />

Mesela dinimiz, (Haram olduğu bilinmeyen şeyleri yiyin) buyurur.<br />

[Belki o haramdır; ama biz bilmediğimiz için günah olmuyor.] (Haram<br />

olduğu bilinmeyenleri yemeyin) buyurmuyor. Çünkü bunu her zaman<br />

tespit etmek imkânsızdır. Resulullah efendimiz bir müşrikin, Hazret-i<br />

Ömer de, bir Hıristiyan’ın [belki de necis olan] testisinden abdest almıştır.<br />

Eshab-ı kiram, gayrimüslimlerin <strong>ve</strong>rdiği suları içerler, onların sattığı et,<br />

peynir gibi gıdaları alırlardı. Hâlbuki pis, necis olan şeyleri yemek<br />

haramdır. Kâfirler ise ekseriya pis olur. Elleri, kapları şaraplı olur.<br />

Hayvanı Besmelesiz keserler. Eshab-ı kiram, bunlara rağmen, necis<br />

olduğunu kesin bilmedikleri için, <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>se etmeyip, bu çeşit gıdaları<br />

yerlerdi. (İhya)<br />

İmam-ı Kastalani hazretleri buyurdu ki:<br />

(Peygamber efendimiz, Hayber’de, eshab-ı kiramla bir Yahudinin<br />

zehirli kebabından bir lokma yedikten sonra, (Bu et, bana zehirli<br />

olduğunu söyledi) buyurup başka yemedi <strong>ve</strong> son hastalığında,<br />

(Hayber’de yediğim zehirli etin acısını hâlâ hissediyorum) buyurdu.)<br />

[Mevahib]<br />

Resulullah efendimiz, bir Yahudinin ekmeğini <strong>ve</strong> tereyağlı yemeğini<br />

temiz mi diye sormadan yedi. Bu domuz yağı mı, koyun yağı mı, ekmeğin<br />

hamuru su ile mi, yoksa şarap ile mi yoğruldu diye sormadı. Müşrik<br />

kadının su kabından abdest aldı. Bunlar, araştırmanın gerekmediğine<br />

birer delildir. (Berika)<br />

İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:<br />

(Kâfirlerin vücutları değil, inançları pistir. Kur’an-ı kerimde, (Ehl-i<br />

kitabın [Yahudi <strong>ve</strong> Hıristiyanın] pişirdiklerini [<strong>ve</strong> kestiklerini] yemek<br />

helaldir) buyuruldu. (Maide 5)<br />

Kâfirlerle alış-<strong>ve</strong>riş eden Müslümanları pis bilmemeli, bunların<br />

9


www.dinimizislam.com<br />

yiyecek <strong>ve</strong> içeceklerinden sakınmamalı! Bu hâl, ihtiyat değil, bu halden<br />

kurtulmak ihtiyattır.) [Mektubat 3/22]<br />

Kâfirler, gıdalarımıza necaset katabilecekleri gibi, zehir de<br />

katabilirler. Nitekim Yahudi yemeğe zehir katmıştır. Peygamber efendimiz<br />

de, araştırmadan o yemeği yemiştir. Çünkü necis olduğu bilinmeyen<br />

şeyleri yememek takva değil, <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>se olur. Dinimiz de <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>seden<br />

kaçmayı emretmektedir. (Hadika)<br />

Dinimizde, “Bir şeyin helal olması için delil aranmaz, haram olması<br />

için delil aranır” kaidesi vardır. Necis olduğuna bir delil bulunmazsa,<br />

temiz kabul edilir. (Usul-i Pezdevi)<br />

Margarin, sucuk, meşrubat <strong>ve</strong> diğer gıdaların içine necaset katılsa,<br />

fakat katıldığı bilinmese yemek caiz olur. Bilmek, ya bizzat görmekle<br />

<strong>ve</strong>ya adil Müslümanların necaset katıldığını biz gördük demeleriyle<br />

anlaşılır. Katılıyormuş demekle haram olmaz. (Eşbah)<br />

Sabunlara da domuz yağı katılabilir. Fakat necasetli yağ <strong>ve</strong> domuz<br />

yağı sabun yapılınca, şarap sirkeye dönünce temiz olur. Bütün kimyevi<br />

değişmeler böyledir. (Tahtavi)<br />

Gıda maddelerine hile yapılabilir. Fabrikada içine çeşitli necasetler<br />

katılabilir. Yahut ihmal yüzünden necaset karışabilir. Reçelin, pekmezin<br />

içine fare düşüp ölebilir. İmalatçı, kazanı dökmeyebilir. Meşrubatlara<br />

konan esans, alkolde eritilebilir. Bunun gibi çeşitli necaset karışabilir.<br />

Fakat içinde necaset olduğu kesin olarak bilinmeyen bütün gıda<br />

maddeleri temiz kabul edilir, yenmesi günah olmaz. (Tahrir)<br />

Necis olma ihtimali<br />

Sual: Piyasadaki herhangi bir gıdanın, necis olma ihtimali olduğu<br />

için, sakınıp yememek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Necis olduğu kesin bilinmeden sakınmak, <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>se, kuruntu <strong>ve</strong> zararlı<br />

olur. (K. Saadet)<br />

Domuz E maddesi<br />

Sual: Domuz yağı <strong>ve</strong>ya alkol bulunma ihtimali olan gıdaları yemek<br />

caiz olur mu?<br />

CEVAP<br />

İhtimal üzerine karar <strong>ve</strong>rmek yanlış olur. Dinimiz, (Bir şeyin helal<br />

olması için delil aranmaz, haram olması için delil aranır) der. Necis<br />

olan bir şeye dair bir delil bulunmazsa, temiz kabul edilir.<br />

Margarinlerde domuzdan üretilen katkı maddeleri kullanıldığına dair<br />

çıkarılmaya çalışılan asılsız söylentiler <strong>ve</strong> “E listesi” ile ilgili iddialar<br />

üzücü bir haksızlıktır. Gıda katkı maddelerinin belirtilmesinde Sağlık<br />

10


www.dinimizislam.com<br />

Bakanlığı’nca hazırlanan Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği, Avrupa<br />

Topluluğu kodunu benimsemiş <strong>ve</strong> kanunen ambalajlara yazılma<br />

zorunluluğu getirmiştir. Bu sistem çerçe<strong>ve</strong>sinde “E” <strong>ve</strong> ilgili gıda katkı<br />

maddesinin kod numarasının ambalaj üzerine konması zaruridir.<br />

Türkiye’de domuz kaynaklı katkı maddeleri ile domuz yağı içeren mamul<br />

gıdalara üretim izni <strong>ve</strong>rilmemiş olup, bahsi geçen E listeli katkı<br />

maddelerinin domuz kökenli olması kanunî açıdan da kesinlikle mümkün<br />

değildir. Margarinlerde domuz yağı <strong>ve</strong>ya domuzdan elde edilmiş herhangi<br />

bir katkı maddesi yoktur, hiçbir zaman da olmamıştır. Diyanet İşleri<br />

Başkanlığı da konuyu inceleyerek, bu tür dedikoduları yaymaktan<br />

sakınmak gerektiğini <strong>ve</strong> bu yağları yemenin dinen bir mahzuru olmadığını<br />

açıklamıştır. (Bitkisel yağ sanayiciler derneği)<br />

Fâsık <strong>ve</strong> şahitlik<br />

Sual: Gayrimüslim, fâsık <strong>ve</strong>ya bid’at ehli, bir gıdaya necis dese,<br />

onun sözü kabul edilir mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır, gayrimüslim, fâsık <strong>ve</strong>ya bid’at ehli olanın, din işlerindeki sözü<br />

kabul edilmez. Doğru olarak söylediği, Allahü ekber diyerek okuduğu<br />

ezan bile kabul edilmiyor, tekrar okunması gerekiyor.<br />

Din işlerinde, ancak âdil bir Müslümanın sözü kabul edilir. Fâsık <strong>ve</strong>ya<br />

âdil olduğu bilinmeyen kimsenin, kıbleyi göstermesi, temiz, necis, helal,<br />

haram gibi, dinden olan şeyler için söylediği sözlere itibar edilmez.<br />

(Redd-ül-muhtar)<br />

Bid’at sahibi olanlar, (Ehl-i kıble) oldukları, her ibadeti yaptıkları<br />

halde, âdil değildir. (Hadika)<br />

Demek ki, herkesin şahitliği geçerli olmuyor. Hem Ehl-i sünnet<br />

olacak, hem de fâsık olmayacak, yani âdil olacaktır. Gayrimüslim, fâsık<br />

<strong>ve</strong>ya bid’at ehli, rapor tutsa da, belge gösterse de, din işlerinde sözü,<br />

şahitliği geçerli olmaz. Diğer işlerde ise, bunların sözlerine gü<strong>ve</strong>nmek<br />

caizdir.<br />

Şüpheliden kaçmak<br />

Sual: Domuz yağı <strong>ve</strong>ya alkol bulunma şüphesi olan gıdaları <strong>ve</strong> nasıl<br />

kesildiği bilinmeyen etleri yemekten kaçınmak takva olmaz mı?<br />

CEVAP<br />

Takva olmaz, <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>se olur. Hazret-i Ömer’in, (Bizler harama<br />

düşmek korkusuyla helallerin onda dokuzundan kaçındık) sözü, bu<br />

hususların dışındaki haramlar içindir.<br />

11


www.dinimizislam.com<br />

İçki, dinimiz <strong>ve</strong> sağlığımız<br />

Sual: Şarabın, alkollü içkilerin, sağlığa faydalı olduğu, dozunda içki<br />

içmenin günah olmadığı söyleniyor. İçkinin dinimizdeki yeri nedir?<br />

CEVAP<br />

Kur'an-ı kerimde, hadis-i şeriflerde hamr kelimesi geçer. Hamr =<br />

alkollü içkidir. İçkinin, çeşitli hastalıklara yol açtığı, aklı azalttığı,<br />

karaciğeri bozduğu, beyni <strong>ve</strong> sinirleri harap ettiği, ilmi olarak defalarca<br />

tespit edilmiştir. Bir kimse, müslüman olmasa bile, sağlığa olan<br />

zararından dolayı içkiden uzak durmalıdır! Müslüman ise, sağlığa hiç<br />

zararı olmasa da, tek damla içmemelidir. Kur'an-ı kerimde mealen<br />

buyuruldu ki:<br />

(Ey iman edenler, içki, kumar, putlar, fal okları şeytanın necis<br />

işleridir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki <strong>ve</strong><br />

kumar ile aranıza düşmanlık <strong>ve</strong> kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan <strong>ve</strong><br />

namazdan alıkoymak ister. Artık hepiniz vazgeçin!) [Maide 90,91]<br />

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:<br />

(İçkinin haram olduğuna dair kesin hüküm indi.) [Müslim]<br />

(İhtimar [alkol teşekkül] etmiş her içki haramdır.) [Ebu Davud]<br />

(Çoğu sarhoş eden içkinin, azını da içmek haramdır.) [Nesai]<br />

(İçkide ilaç özelliği yoktur. Hastalık yapar.) [Müslim]<br />

(İçki, bütün kötülüklerin başıdır.) [Taberani]<br />

(İçki kötülük doğurur.) [Beyheki, Ruzeyn]<br />

(İçki her kötülüğün anahtarıdır.) [İ. Mace]<br />

(Allah’a <strong>ve</strong> ahirete inanan içki içmesin, içki içilen sofraya da<br />

oturmasın!) [Taberani]<br />

(İçkiden sakının! Ağaç dal budak saldığı gibi, içki de, kötülük<br />

saçar.) [İbni Mace]<br />

(İçki, günahların en büyüğüdür, her kötülüğün <strong>ve</strong> her günahın<br />

anasıdır.) [Taberani]<br />

(İçki içenin haya perdesi yırtılır, şeytan ona yoldaş olur, her<br />

kötülüğe sevk eder <strong>ve</strong> her iyilikten alıkoyar.) [Taberani]<br />

(Alkoliğin, kabrinden kalkarken, iki gözü arasında, "Bu Allah’ın<br />

rahmetinden mahrumdur" yazısı görülür.) [Deylemi]<br />

(Rahmet melekleri, sarhoştan uzak durur.) [Bezzar]<br />

(İçki içenin, kıyamette yüzü kara, dili sarkıktır, pis kokusundan<br />

herkes kaçar.) [Zevacir]<br />

(Bir zaman gelir ki, içkinin adı değiştirilip helal sayılır.) [İ.Ahmed]<br />

(İçki, zinadan kötüdür.) [R.Nasıhin]<br />

(Allahü teâlâ, içki içene, içirene, alıp satana, yapana, saklayana,<br />

12


www.dinimizislam.com<br />

taşıyana, kendisine götürülene <strong>ve</strong> parasını yiyene lanet etti.) [İbni<br />

Mace]<br />

(Emanete hıyanet edilir, zekât ceza gibi istenmeyerek <strong>ve</strong>rilir,<br />

aşağı kimseler, başa geçer, zalimlere şerrinden korkulduğu için<br />

iyilik edilir, içkiler içilir, çalgılar çalınır <strong>ve</strong> sonra gelenler [türediler]<br />

öncekileri kötülerse, çeşitli felaketlere maruz kalırlar.) [Tirmizi]<br />

(Bir kral, bir adamı tutup “içki, katillik, zina <strong>ve</strong> domuz eti<br />

yemekten birini seç, yoksa seni öldüreceğim” der. Adam içkiyi<br />

seçer. Onu içince hepsini de yapar.) [Taberani, Hakim]<br />

(Kötülüklerin hepsi kilitli bir yerdedir. Bu yerin anahtarı içkidir.<br />

İçki içen, o kapıyı açıp içine düşer.) [Abdürrezzak]<br />

(Bütün kötülükler bir yere toplanmıştır. Bu yerin kilidi zina,<br />

anahtarı içkidir. Bütün iyilikler de bir yerde toplanmıştır. Bu yerin<br />

kilidi namaz, anahtarı abdesttir.) [İslam Ahlakı]<br />

(Eski zamanlarda bir abid, insanlardan ayrı bir yerde ibadet<br />

ederken, bunu gören bir kadın, ona gönlünü kaptırır, hizmetçisini<br />

gönderir. Hizmetçi, abide gelip; bir şahitlik için sizi çağırıyorlar der.<br />

Abid de gider. Birkaç kapı geçerek güzel kadının yanına varır. Kadın,<br />

“Ya bu çocuğu öldür, ya benimle zina et <strong>ve</strong>ya şu şaraptan iç. Birini<br />

yapmazsan bütün gücümle bağırır, seni rezil ederim” der. Abid,<br />

bunlardan birini yapmak zorunda kalınca, şaraba razı olur. Şarabı<br />

içince sarhoş olur, daha sonra kadınla zina eder, çocuğu da öldürür.<br />

Vallahi iman ile şarap bir arada olamaz. Biri diğerini uzaklaştırır.)<br />

[İbni Hibban]<br />

(Cenab-ı Hak, zurna, gırnata, ud, def gibi bütün çalgı aletlerini,<br />

cahiliyet döneminde tapınılan putları kaldırmamı emredip,<br />

kendisinden korkup da içkiyi bırakan mümine Cennet nimetlerini<br />

ihsan edeceğini de bildirdi.) [İ.Ahmed]<br />

(Şaraba değişik isimler konup içilir, çalgı <strong>ve</strong> şarkıcı kadınlar<br />

çoğalırsa Allahü teâlâ onları yere geçirir.) [İbni Mace, İbni Hibban]<br />

(Çalgılar çoğalır <strong>ve</strong> içkiler içilirse, yere batmak, başka kılığa<br />

çevrilmek gibi belalar gelir.) [Tirmizi]<br />

(İçki içilir, kötü kadınlar çoğalırsa, erkek erkekle, kadın kadınla<br />

yetindiği zaman, çeşitli belalar gelir.) [Beyheki]<br />

(Şarap içenin namazı kırk gün kabul olmaz.) [Tirmizi, Hakim,<br />

Nesai]<br />

(Namazı kabul olmaz) demek, namazı boşa gider demek değildir.<br />

Namaz borcundan kurtulur, namaz kılmakla kavuşacağı büyük sevaptan<br />

mahrum kalır demektir. Namaz kılanın, günahları bırakması kolaylaşır.<br />

13


www.dinimizislam.com<br />

İçki içen de namaza devam etmelidir.<br />

(Kişi, mümin olduğu halde zina <strong>ve</strong> hırsızlık edemez, içki içemez.<br />

Bunları yapan İslam halkasını boynundan çıkarmış olur. Tevbe<br />

ederse, Allahü teâlâ tevbesini kabul eder.) [Nesai]<br />

(Zina eden <strong>ve</strong> şarap içenin imanı, gömleğin sırttan çıktığı gibi<br />

çıkar.) [Hakim]<br />

(İçki ile iman, bir arada bulunmaz, biri, diğerini uzaklaştırır.)<br />

[Beyheki]<br />

(İçki içenin kalbinden iman nuru çıkar.) [Taberani]<br />

(Alkolik olan Cennete giremez.) [Hakim]<br />

Her içki içene kâfir denmez. Çünkü Ehl-i sünnet itikadında büyük<br />

günah işleyene kâfir denmez. [Vehhabiler, büyük günah işleyene, mesela<br />

içki içene, namaz kılmayana, açık gezene kâfir derler. Vehhabiliğin bu<br />

yüzden de İslamiyet’le yani ehl-i sünnetle, alakası yoktur.] İslam âlimleri,<br />

(Cennete giremez) hadis-i şerifini, (Günahının cezasını çekmeden<br />

Cennete giremez) şeklinde açıklamışlardır.<br />

Hep büyük günah işleyen, namaz kılamaz, haramlara önem<br />

<strong>ve</strong>remez, Allah korusun imanını kaybedebilir. Bunun için içki içenin <strong>ve</strong><br />

diğer büyük günahları işleyenin bir gün iman nuru sönebilir. Atalarımız,<br />

(Su testisi su yolunda kırılır) demişlerdir. Her su testisi, su yolunda<br />

kırılmadığı gibi, her içki içen de imansız ölür denemez. Fakat devamlı<br />

işlenen günahlar, insanı küfre sürükler. İçki içenler, namaza önem <strong>ve</strong>rip<br />

kılmaya devam ederse, içkiyi bırakmaları kolay olur. Kur’an-ı kerimde<br />

mealen, (Namaz, her kötülükten alıkoyar) buyuruluyor. (Ankebut 45)<br />

Domuz eti yemek haramdır<br />

Sual: Domuzun herkese, ipek <strong>ve</strong> altının erkeklere haram edilişinin<br />

hikmeti nedir?<br />

CEVAP<br />

Dinimizde bir şey haram ise, hikmetini bilmesek de onun haram<br />

olduğuna inanmak gerekir. Muhammed aleyhisselamın peygamber<br />

olarak bildirdiği şeylere akla uygun olduğu, yahut tecrübe ile anlaşıldığı<br />

için inanmak iman olmaz. Çünkü bu, aklı tasdik etmek demektir.<br />

<strong>Haramlar</strong>da muhakkak vücuda zarar <strong>ve</strong>ren bir şey aranmamalıdır!<br />

Domuz, her türlü necaseti yiyen çok pis bir hayvandır. Zararlı olduğu<br />

için yalnız Türkler değil, Avrupalılar da, bir kimseye hakaret etmek için<br />

“Domuz” derler.<br />

Tevrat’ta domuz eti yasak edildiği için, bugünkü Yahudiler bile domuz<br />

14


www.dinimizislam.com<br />

eti yemezler.<br />

Bugün tıp, insana en çok zarar <strong>ve</strong>ren <strong>ve</strong> hastalık bulaştıran etin<br />

domuz eti olduğunu tespit etmiştir.<br />

Domuz eti yiyenlerde [safra kesesi iltihabı, apandisit, bağırsak<br />

iltihabı, çeşitli çıbanlar, mafsal kireçlenmeleri, damar sertliği, romatizma,<br />

grip, tansiyon yüksekliği, kalb anjini, enfarktüs gibi] çeşitli hastalıkların<br />

görüldüğü meydana çıkmıştır.<br />

Domuz etinde bulunan büyüme hormonunun kansere sebebiyet<br />

<strong>ve</strong>rdiği açığa çıkmıştır. Domuz eti ile geçen trişinoz hastalığının bugün<br />

bile tedavisi yoktur.<br />

Domuz şeridi [tenya], mide <strong>ve</strong> bağırsak yolu ile kana geçerek, göz,<br />

beyin gibi önemli organlarda ağır hastalıklara, hatta ölüme sebep<br />

olmaktadır.<br />

Domuz eti yiyenlerde, kıskançlık hislerinin dumura uğradığı,<br />

namusunu kıskanmadığı tespit edilmiştir. Domuz yağı, E vitaminini<br />

birdenbire yok eder. İnsan, E vitamininden mahrum kalınca nesli söner, E<br />

vitamininin yokluğu sevgiyi, aşkı yok eder.<br />

E vitamininin noksanlığında erkeklerde kısırlık, kadınlarda çocuk<br />

düşürme hastalığı ortaya çıkar. E vitamini yağlardaki acılaşmayı önler.<br />

E vitamini tükenince A vitamini acılaşmayı önleyemez. A vitamininin<br />

yokluğunda da cinsiyete menfi yönde etki eder. Domuz eti <strong>ve</strong> yağı<br />

yiyenlerde karakter değişikliğinin ortaya çıktığı da tespit edilmiştir.<br />

Domuz etinin, diğer hayvan etlerine hiçbir üstünlüğü yoktur. Üstelik<br />

hazmı güç, protein değeri çok düşüktür.<br />

Domuzun daha başka zararları da tespit edilse, yine de (Mutlaka bu<br />

<strong>ve</strong>ya şu sebepten dolayı domuz haram edilmiştir) denilemez. Fakat hiç<br />

zararı tespit edilmese de dinimiz yasak ettiği için, domuz etini yemek<br />

haramdır.<br />

İpek <strong>ve</strong> altının erkeklere haram ediliş sebebine de bu açıdan bakmak<br />

gerekir.<br />

Sual: Domuz eti yerken besmele çekmenin hükmü nedir?<br />

CEVAP<br />

İbni Hacer-i Mekki hazretlerinin Zevacir isimli eseri ile, birkaç<br />

kitaptan aldığımız, küfre düşüren söz <strong>ve</strong> işlerden bazıları şunlardır:<br />

- Kesin haram olduğu bilinen bir şeyi yiyip içerken besmele çekmek.<br />

Mesela şarap içerken <strong>ve</strong>ya domuz eti yerken Besmele çekmek küfürdür.<br />

- Kâfirlerin dini âyinlerini, bayramlarını beğenmek. Mesela zaruretsiz<br />

bir Hıristiyanın Noelini tebrik etmek. Nevruz günü yumurta boyamak.<br />

- Meşhur bir harama helal, meşhur bir helale haram demek. Mesela<br />

15


www.dinimizislam.com<br />

domuz yağı helal, üzüm suyu haram demek.<br />

Domuz yağı helal diyenler<br />

Sual: Reşat Halife denilen Mısırlı mezhepsizin kurduğu 19 culuk<br />

dinindekiler, (Allah Kur’anda domuz etini haram ediyor, yağına haram<br />

demiyor. Domuz yağı helaldir) diyorlar. Domuz eti haramsa yağı nasıl<br />

helal olur ki?<br />

CEVAP<br />

Bu sözde birkaç hata var:<br />

Birincisi mantık, kıyas hatası. Bir hayvan leş ise, eti pis, yağı temiz<br />

olmaz. Reşat Halifenin mantığı ile Allahü teâlâ sadece etine haram dedi,<br />

yağına <strong>ve</strong>ya pisliğine demedi diye, domuzun pisliğine helal denir mi hiç?<br />

İkincisi, haram edilmiş hayvanların hepsini Kur’anda bulmak<br />

mümkün mü? Mesela Kur’anda köpek eti yasaklanmıyor, yılan çıyan,<br />

kartal gibi hayvanların haram olduğu yazmıyor. Kur’anda bulamadım diye<br />

Allah’ın Resulünün haram ettiği bu hayvanlara helal denir mi?<br />

İnanmadıkları Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:<br />

(İhtilaflı bir işin hükmünü öğrenmek için Kur'ana <strong>ve</strong> Sünnete<br />

bakın!) [Nisa 59]<br />

(İhtilaflı şeyleri insanlara açıklayasın diye bu Kitabı sana<br />

indirdik.) [Nahl 44, 64]<br />

(Resulüme uyun ki, doğru yolu bulun!) [Araf 158, Nur 54]<br />

(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]<br />

(O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar.)<br />

[Araf 157]<br />

Allahü teâlâ, sadece Kur’ana bakın demiyor, Sünnete de bakın,<br />

Resulüme uyun diyor. Kur’anı o açıklar diyor. Allah’ın bu âyetlerine<br />

inanmayan Kur’ana <strong>ve</strong> Allah’a inanmış olur mu? Bunun için (Yalnız<br />

Kur’an) diyen sapıklar, kesinlikle Kur’ana <strong>ve</strong> Allah’a inanmıyorlar. Hadis-i<br />

şeriflerde hangi hayvanların yenilip yenilmeyeceği açıkça bildirilmiştir.<br />

Kur’an-ı kerimi açıklamak gerektiği gibi hadis-i şerifleri de açıklamak<br />

gerekir. Kur’anda, (Bilmiyorsanız âlimlere sorun) da buyuruluyor. (Nahl<br />

43)<br />

Bu âyetler, Resulullahın sözünün dinde delil olduğu gibi, âlimlerin de<br />

delil olduğunu bildiriyor. Bunları delil olarak kabul etmeyen Kur’ana nasıl<br />

inanmış olur ki? (Yalnız Kur’an) diyenler Allah’a, Kur’ana <strong>ve</strong> Onun<br />

Resulüne inanmayan tesettür düşmanı kimselerdir. Resulullahın sözünü<br />

kabul etmeyenlerin kâfir oldukları yine Kur’anda bildiriliyor:<br />

(Allah ile resullerinin emirlerini birbirinden ayırıp ikisi arasında<br />

bir yol tutmak isteyen kâfirdir.) [Nisa 150,151]<br />

16


www.dinimizislam.com<br />

19’cu, inat ederek diyor ki:<br />

Domuz yağının haram olmadığını, Allah’ın elçisi Reşat Halife, 6.<br />

surenin 145 ile 146. âyetini birbiri ile kıyaslayarak yapmıştır.<br />

CEVAP<br />

O âyetler yeni mi indi? Resulullah efendimiz o âyetleri nasıl açıkladı?<br />

1400 senedir binlerce İslam âlimi geldi. Hangi İslam âlimi domuz yağı<br />

helal dedi ki? 146. âyette Yahudilere eti yenen hayvanlardan koyun <strong>ve</strong><br />

sığırın iç yağının haram edildiği bildiriliyor. Buradan domuz yağının helal<br />

olduğuna nasıl kıyas edilir ki? Ne diye Reşat Halife’nin kıyasına<br />

inanıyorsun da, Resulullahın bildirdiğine inanmıyorsun? Allahü teâlâ,<br />

Resulüne vahiy ile bildirmiş O da bize bildirdi. Allah’a inanan vahye de<br />

inanır. Resulünün sözleri vahye dayanır. (Necm 4)<br />

19’cu yine inatla diyor ki:<br />

Bence içki günah diye üzümü yasaklamak gibi, domuz eti günah diye<br />

yağını, derisini <strong>ve</strong> gerisini yasaklamak anlamsızdır.<br />

CEVAP<br />

Dini hüküm hakkında sence, bence olur mu? O zaman insan<br />

sayısınca din olur. Buna da din değil, dinsizlik denir. Dinde nakil esastır.<br />

Din bilgileri zamanla değişmez. Allah <strong>ve</strong> Resulünün sözleri senettir. Bu<br />

yüzden, bizim gibilerin Kur’an hakkında görüşleri geçersizdir. Çünkü<br />

hadis-i şerifte, (Kur'anı kendi görüşüne göre açıklayan kâfir olur)<br />

buyuruluyor.<br />

Domuz sütüyle beslenen kuzu<br />

Sual: Domuz sütüyle beslenen bir kuzunun etini yemek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, caizdir. Necaset yiyen hayvanın etinin yenebilmesi için, de<strong>ve</strong><br />

40, sığır 20, davar 10, tavuk 3, serçe 1 gün hapsedilir. Bir başka kavilde<br />

ise, de<strong>ve</strong> ile sığır 10, koyun 4, tavuk 3 gün hapsedilir, yani necaset<br />

yedirilmez.<br />

Domuzlu kedi maması<br />

Sual: Kedi mamalarında domuz eti de oluyor. Kedinin bu mamayı<br />

yemesi günah olur mu?<br />

CEVAP<br />

Hayvana hiçbir şey günah olmaz. Bunu yedirene de günah olmaz.<br />

Domuz eti olmayanları tercih etmek iyi olur.<br />

Gayri müslimlerin yemeklerini yemek<br />

Sual: Hıristiyan kadınları, pişirdikleri yemekten bize getiriyorlar. Biz<br />

17


www.dinimizislam.com<br />

de bu yemekleri yiyoruz. Bazıları gayri müslimlerin pis olduklarını,<br />

hediyelerini almanın caiz olmadığını söylüyorlar. Doğru mudur?<br />

CEVAP<br />

Gayri müslimlerin yemeklerini yemek, <strong>ve</strong>rdikleri hediyeleri alıp<br />

kullanmakta mahzur yoktur. İslam âlimlerinin en büyüklerinden olan<br />

imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:<br />

(Tevbe suresi 29. âyet-i kerimesinde (Müşrikler elbette pistir)<br />

buyuruluyor. Hanefi âlimleri bu âyeti, Allahü teâlânın (Müşrikler pistir)<br />

buyurması, (Müşriklerin kalblerinin, itikadlarının pis olduğu içindir) diye<br />

açıklamışlardır. Gayri müslimler, temizliğe riayet ederlerse, bedenlerine<br />

pis denemez. Çünkü Peygamber efendimiz, bir yahudi evinde yemek<br />

yedi, bir müşrikin kabı ile taharetlendi. Hazret-i Ömer de bir Hıristiyan<br />

kadının kabından taharetlendi. Müşriklerin bedenleri de pis olsaydı,<br />

onların yemeklerini yemez, sularını içmezlerdi. Eğer müşriklerin bedenleri<br />

pis olsaydı, iman edince temiz olmamaları gerekirdi. O halde onlara pis<br />

denilmesi, kalblerinin pis olduğunu bildirmek içindir. İman edince<br />

kalblerindeki bu pislik gider, temiz olur. İtikadlarının, kalblerinin pis<br />

olması, bedenlerin de pis olmasını gerektirmez.<br />

Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:<br />

(Ehl-i kitabın [Yahudi <strong>ve</strong> Hıristiyanların] pişirdiklerini, kestiklerini<br />

yemek helaldir.) [Maide 5]<br />

O halde, kâfirlere karışan, alış-<strong>ve</strong>riş eden müslümanları pis<br />

bilmemelidir! Böyle müslümanların pis olduklarını sanarak, bunların<br />

yiyecek <strong>ve</strong> içeceklerinden sakınmamalı, müslümanlardan ayrılmak<br />

yoluna sapmamalıdır! Bu hâl, ihtiyat değil, bu halden kurtulmak ihtiyattır.)<br />

[Mektubat c.3, m.22]<br />

Yine İslam âlimlerinin en büyüklerinden olan imam-ı Gazali<br />

hazretleri de buyurdu ki:<br />

(Haram olduğu bilinmeyen şeyler yenir. Peygamber efendimiz, bir<br />

müşrikin, Hazret-i Ömer de, bir Hıristiyan kadının testisinden abdest<br />

almıştır. Eshab-ı kiram, kâfirlerin <strong>ve</strong>rdiği suyu içerdi. Halbuki, pis, necis<br />

olan şeyi yemek haramdır. Kâfirler ise, ekseriya pis olur. Elleri kapları<br />

şaraplı olur. Çeşitli şekilde öldürerek leş ettikleri hayvanları yerler. Eshabı<br />

kiram, buna rağmen, necis olduğunu kesin olarak bilmedikleri için,<br />

onlardan et, peynir gibi gıda maddelerini alıp yerlerdi.) [Kimya-ı Seadet]<br />

Dinimiz zimmiye [gayrı müslim vatandaşa] zekât hariç, sadaka,<br />

sadaka-i fıtr, adak <strong>ve</strong> hediye <strong>ve</strong>rilmesinin <strong>ve</strong> onlardan cizye <strong>ve</strong> hediye<br />

almanın caiz olduğunu bildiriyor. (Mevkufat, Dürer)<br />

Dinimiz, kâfire itikadlarından dolayı hürmet etmenin <strong>ve</strong> selam<br />

18


www.dinimizislam.com<br />

<strong>ve</strong>rmenin caiz olmadığını; ama ihtiyaç halinde selam <strong>ve</strong>rip müsafeha<br />

etmenin caiz olduğunu bildiriyor. (Redd-ül-muhtar)<br />

Zimmiye zulmetmek, müslümana zulmetmekten daha büyük<br />

günahtır. Zimmiyi üzmemek için selam <strong>ve</strong>rmek caizdir. (Dürr-ül-muhtar)<br />

Hadis-i şerifte ise, (Zimmiye eza edenin hasmı ben olurum)<br />

buyuruluyor. (Hatib)<br />

Yine hadis-i şeriflerde (Hediyeyi reddetmeyin!) <strong>ve</strong> (İstemeden<br />

<strong>ve</strong>rilen şeyi alınız! Allahü teâlânın gönderdiği rızıktır) buyuruluyor.<br />

(Beyheki)<br />

Sual: Kâfirin ikram ettiği yenir mi, <strong>ve</strong>rdiği hediye alınır mı,<br />

bardağından içilir mi?<br />

CEVAP<br />

Üçü de E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Ateist komşuların getirdiği aşure <strong>ve</strong>ya tatlı gibi şeyleri yemek<br />

caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Necis olduğu bilinmedikçe dinsizlerin yemeği yenir. Yani domuz eti<br />

<strong>ve</strong> şaraplı olduğu bilinmezse yenir.<br />

Sual: Şimdiki Hıristiyanlar kan akıtmadan, hayvanların kafasına<br />

kurşun sıkarak ya da boğarak öldürüyorlar. Bunların öldürdükleri<br />

hayvanları yemek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Boğarak <strong>ve</strong>ya kurşun sıkarak öldürdükleri kesin olarak biliniyorsa<br />

yenmez. Fakat zan ile olmaz.<br />

İlaçlara konan alkol maddeleri<br />

Sual: İlaç için hazırlanan <strong>ve</strong> içinde etil alkol olan şurupları içmek caiz<br />

midir?<br />

CEVAP<br />

Necis olan sıvı, mesela ispirto; ilaç gibi şeylere bir menfaat için<br />

karıştırılınca karışım temiz olur, fakat ilaç için olmayanları içmek<br />

haramdır. (İslam Ahlakı)<br />

Demek ki, ilaç için olan karışımlar affediliyor <strong>ve</strong> caiz oluyor.<br />

Domuz maddeli ilaçlar<br />

Sual: Sentetik yapılmayan, hayvanlardan, özellikle domuz <strong>ve</strong><br />

sığırdan alınan Anilaz <strong>ve</strong> Tripsin gibi maddeler ihtiva eden ilaçlar<br />

kullanabilir mi?<br />

CEVAP<br />

19


www.dinimizislam.com<br />

Kullanılır, hangi hayvandan alındığını araştırmak gerekmez.<br />

Çay-kah<strong>ve</strong> faydalı, tütün zararlıdır<br />

Sual: Bir tasavvuf kitabında, (kah<strong>ve</strong>, tütün, tömbeki, esrar, şaraptan<br />

daha kötüdür. Çünkü şaraptan kırk günde kurtulmak mümkün, ama<br />

ötekilerden sıyrılmak çok müşküldür) deniyor. Kah<strong>ve</strong>, tütün, şaraptan<br />

daha kötü nasıl olabilir?<br />

CEVAP<br />

Kitaptaki ifadelerde bir nakil hatası olabilir. İstanbul Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />

yayınlarından Gıda Kimyası kitabında deniyor ki: (Çaydaki tein ile,<br />

eskiden ayrı bir alkaloit olarak kabul edilen Kafeinin aynı olduğu tespit<br />

edildi. Çayda %2,5-3, kah<strong>ve</strong>de ise %1,3 oranında kafein bulunur.<br />

Kafein, zihni açar, kan dolaşımını artırır, vücuda sıcaklık <strong>ve</strong>rir,<br />

yorgunluğu giderir, sindirimi kolaylaştırır. Fazlası sinir sistemi üzerinde<br />

etki yapar. Kalb hastalıklarında, sinirleri zayıf insanlarda <strong>ve</strong> çocuklarda az<br />

miktar kah<strong>ve</strong> bile fena etki yapabilir.) [s. 658]<br />

Çaydaki kafein, kah<strong>ve</strong>dekinden iki misli fazladır. Kah<strong>ve</strong>deki kafeine<br />

haram denirse, çaydakine de haram denmesi gerekir. Çoğu zarar <strong>ve</strong>ren<br />

şeyin, zarar <strong>ve</strong>recek miktarını kullanmamalıdır! Vücuda zarar <strong>ve</strong>recek<br />

kadar çok yemek de haramdır. Bazı gıdalar, bazı hastalara zararlıdır.<br />

Vücuda zarar <strong>ve</strong>rdiği bilinen şeyleri kullanmak doğru değildir. Bir kimseye<br />

kah<strong>ve</strong> <strong>ve</strong> çayın fazlası zarar <strong>ve</strong>riyorsa az içmeli, azı da zarar <strong>ve</strong>riyorsa<br />

hiç içmemelidir! Hastaya haram olan bir şey, sağlama da haramdır<br />

denmez. İmam-ı Münavi hazretleri, Camius-sagir şerhinde kah<strong>ve</strong> içmenin<br />

haram <strong>ve</strong> mekruh olmadığını bildirmiştir. (Hadika s.143)<br />

Çay <strong>ve</strong> kah<strong>ve</strong>deki kafein, tütündeki nikotin, fazla alınırsa elbette<br />

zararlı olur. Çoğu zarar <strong>ve</strong>ren mubah bir şeyin, zarar <strong>ve</strong>rmeyen az<br />

miktarının kullanılması haram değildir. Alkollü içkilerin ise, hiç zarar<br />

<strong>ve</strong>rmese de, damlası haramdır. İmam-ı Ne<strong>ve</strong>vi hazretleri buyuruyor ki:<br />

Sıvı içkilerin azı da haramdır. Esrarın sarhoş etmeyen miktarını ilaç<br />

olarak kullanmak caizdir. (Mühezzeb)<br />

Afyonun da sarhoş etmeyen az miktarı haram değildir. (Feth-urrahim<br />

s.30)<br />

İbni Hacer-i Mekki hazretleri buyuruyor ki: Afyon <strong>ve</strong> diğer zehirli<br />

otların alınan çok miktarları haramdır, fakat az miktarlarını ilaç olarak<br />

kullanmak caizdir. (Zevacir)<br />

Uyuşturucu benc otu mubahtır. Bununla sarhoş olmak haramdır.<br />

(Dürr-ül Muhtar c.3, s.166)<br />

İbni Âbidin hazretleri, bunu açıklarken buyuruyor ki:<br />

20


www.dinimizislam.com<br />

Benc otunu ilaç olarak kullanmak caizdir. Sarhoş edici miktarı caiz<br />

değildir. (Çoğu sarhoş edenin azı da haram olur) hadis-i şerifi sıvı<br />

içkilere mahsustur. Zehirli bitkileri <strong>ve</strong> sarhoş edici katı ilaçları az miktarda<br />

kullanmak haram olmaz. (Redd-ül-muhtar c.5, s.295)<br />

Ali Echuri hazretleri, (Tütün içmek aklı giderir <strong>ve</strong>ya nafaka temininin<br />

terkine sebep olursa, haram olur. Böyle bir durum olmazsa haram olmaz)<br />

buyuruyor. (Gayet-ül-beyan)<br />

Tütün mubahtır. (Essulh-u beynel-ihvan, El-ukudüddürriyye,<br />

Tahtavi, Berika)<br />

Bursalı İsmail Hakkı hazretleri, ilk yazdığı kitaplarında, tütüne haram<br />

diyordu. Çünkü zamanın padişahınca tütün yasaklanmış, içene ceza<br />

<strong>ve</strong>riliyordu.<br />

Tütüne israf yönünden hiçbir âlim haram dememiştir. Fakirin su<br />

yerine meşrubat içmesi israftır, fakat alıştığı için çay, kah<strong>ve</strong> <strong>ve</strong>ya tütün<br />

içmesi israf olmaz.<br />

Şafii âlimlerinin çoğu, sigaraya tenzihen mekruh dedi. Hanefi’de,<br />

soğan, sarmısak gibi, tenzihen mekruhtur. (Tahtavi)<br />

Büyük bir âlim, mubah olan bir şeyi yasaklarsa, talebelerinin itaat<br />

ederek, o şeyi kullanmamaları gerekir. Fakat bu herkese şamil edilemez.<br />

Tütünün bazı zararları<br />

45 yaşın altındakilerden, kroner kalb hastalığından ölenlerin % 80i<br />

sigara tiryakisidir.<br />

Sigara içenlerde akciğer kanseri, içmeyenlere nispetle 15 kat<br />

fazladır.<br />

Akciğer kanserine yakalananların % 94ünün sigara tiryakisi olduğu<br />

ortaya çıkmıştır.<br />

Sigara içmeyen kadınlarda kısırlık % 3,8, sigara içenlerde, % 41,8dir.<br />

Günde bir paket sigara içilen evdeki çocuklar da, günde 5 adet<br />

sigara içmiş gibi etkilenir.<br />

Bilhassa hamile <strong>ve</strong> emzikli iken sigara <strong>ve</strong> alkole devam eden anababalar,<br />

çocuklarının hayatlarını tehlikeye sokmuş olabilirler.<br />

Meşrubat <strong>ve</strong> kola içmek<br />

Sual: Bir yazar, Türk Standartları Enstitüsü'nün standartlarına göre,<br />

Türkiye’de üretilen gazozların içinde litrede 5 gr. kadar etil alkol<br />

bulunmasına izin <strong>ve</strong>rildiğini belirterek, sanki piyasadaki gazozların <strong>ve</strong><br />

kolaların ekserisinde alkol bulanabileceği intibaını <strong>ve</strong>riyor. Meşrubat içen<br />

Müslümanlara hedonizmin [hazcılığın, kendine lezzet <strong>ve</strong>ren şeyin] kölesi<br />

diye hakaret ediyor. Piyasada alkolsüz gazoz <strong>ve</strong> kola yok mu? Mevcut<br />

meşrubatları içmekte dinen bir mahzur var mı?<br />

21


www.dinimizislam.com<br />

CEVAP<br />

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:<br />

Allahü teâlâ, (Necis olmayan gıdaları yemeyin) demiyor, (Necis<br />

olduğunu bilmediğiniz gıdaları yiyin) buyuruyor. Eğer (Mutlaka necis<br />

olmayanı yiyin) deseydi bu çok zor, hatta imkansız olurdu. Haram<br />

olmayan, fakat şüpheli olan şeylerden de sakınmalıdır! Fakat yiyecek <strong>ve</strong><br />

içeceklerde şüphe edip yememek, takva değil, <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>sedir. Resulullah<br />

efendimiz, müşrikin; Hazret-i Ömer, hıristiyanın testisinden abdest<br />

almıştır. Eshab-ı kiram, gayrı müslimlerin <strong>ve</strong>rdiği suyu içerdi. Halbuki pis,<br />

necis olan şeyleri yemek haramdır. Kâfirler ise ekseriya pis olur. Elleri,<br />

kapları şaraplı olur. Hayvanı Besmelesiz keserler. Eshab-ı kiram, bunlara<br />

rağmen, necis olduğunu kesin bilmedikleri için, <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>se etmeyip, et, süt,<br />

peynir gibi gıdaları alıp yerlerdi. (İhya)<br />

İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:<br />

Kâfirlerin vücutları değil, inançları pistir. Kur’an-ı kerimde, (Ehl-i<br />

kitabın [Yahudi <strong>ve</strong> Hıristiyanın] pişirdiklerini [<strong>ve</strong> kestiklerini] yemek<br />

helaldir) buyuruldu. Kâfirlerle alış <strong>ve</strong>riş eden Müslümanları pis bilmemeli,<br />

bunların yiyecek <strong>ve</strong> içeceklerinden sakınmamalı! Bu hâl, ihtiyat değil, bu<br />

hâlden kurtulmak ihtiyattır. (3/22)<br />

İmam-ı Kastalani buyurdu ki:<br />

Resulullah, Hayber’de, bir Yahudinin zehirli kebabından bir lokma<br />

yedikten sonra, (Bu et, zehirli olduğunu söyledi) buyurup başka<br />

yemedi <strong>ve</strong> son hastalığında, (Hayber’de yediğim zehirli etin acısını<br />

hissediyorum) buyurdu. (Mevahib)<br />

Resulullah, bir Yahudinin ekmeğini <strong>ve</strong> yağlı yemeğini yedi. Bu domuz<br />

yağı mı, koyun yağı mı, ekmeğin hamuru su ile mi, yoksa şarap ile mi<br />

yoğruldu? diye sormadı. Müşrik kadının su kabından abdest aldı. Bunlar,<br />

araştırmanın gerekmediğini gösterir. (Berika)<br />

Bir şeyin helal olması için delil aranmaz, haram olması için delil<br />

aranır. Necisliğine dair bir delil yoksa, temiz kabul edilir. (Usûl-i Pezdevi)<br />

Sucuk, meşrubat <strong>ve</strong> diğer gıdaların içine necaset katılsa, ama<br />

katıldığı bilinmese yemek caiz olur. Katılıyormuş <strong>ve</strong>ya katılmasına izin<br />

<strong>ve</strong>riliyormuş demekle, zan ile haram olmaz. (Eşbâh)<br />

Meşrubatlara konan esans alkolde eritilebilir. Ama bu bilinmiyorsa,<br />

temiz kabul edilir. Hatta ihtiyaç olunca hazırlanan karışımlardaki iki<br />

maddeden biri temiz ise <strong>ve</strong> necis olanın yerine temizini kullanmakta<br />

harac varsa, karışım temiz kabul edilir. Şafii’de, necis sıvıyı [mesela<br />

alkolü], ilaç <strong>ve</strong> ıtriyat ıslahı için kullanmak affedilmiştir. (Mezahib-i erbea,<br />

El-mafüvat)<br />

22


www.dinimizislam.com<br />

Necis yağlar sabun yapılınca, şarap sirkeye dönünce temiz olur.<br />

Bütün kimyasal değişmeler böyledir.<br />

Çay, kah<strong>ve</strong> <strong>ve</strong> meşrubattan hoşlanan kimseye hedonist köle denir<br />

mi? Peygamber efendimiz soğuk şurupları se<strong>ve</strong>rdi.<br />

Etkisi kesin olan ilaçlar<br />

Sual: Hastalanınca, etkisi kesin olan ilaçları kullanmamak günah<br />

mıdır?<br />

CEVAP<br />

Elbette günahtır. Bazı ilaçların, mesela antibiyotiklerin <strong>ve</strong><br />

sülfamidlerin bakterilere karşı tesiri; ekmeğin açlığı, suyun susuzluğu<br />

gidermesi gibidir. Yangını su ile söndürmek de böyledir. Tesiri kesin olan<br />

bunun gibi ilaçları kullanmamak te<strong>ve</strong>kkül değil, ahmaklıktır, haramdır.<br />

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:<br />

(Her hastalığın ilacı vardır. Yalnız ölüme çare yoktur.) [Taberani]<br />

Hazret-i Musa, hastalanınca, (İlaçsız da Allahü teâlâ şifa <strong>ve</strong>rir)<br />

diyerek ilaç kullanmadı. Allahü teâlâ, (İlaç kullanmazsan şifa ihsan<br />

etmem) buyurdu. İlacı kullanınca iyi oldu. Fakat sebebini merak etti.<br />

Allahü teâlâ, (Te<strong>ve</strong>kkül etmek için, benim âdetimi, hikmetimi<br />

değiştirmek mi istiyorsun? İlaçlara tesir <strong>ve</strong>ren kimdir? Elbette<br />

tesirleri yaratan benim) buyurdu. (K. Saadet)<br />

Doktora gitmeli, ilaç kullanmalıdır. Fakat, şifayı doktor <strong>ve</strong> ilaçtan değil<br />

Allahü teâlâdan beklemelidir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:<br />

(İmanınız varsa, Allahü teâlâya te<strong>ve</strong>kkül ediniz!) [Maide 23]<br />

İlaç almak, âyet-i kerime <strong>ve</strong> dua okumak <strong>ve</strong> yanında taşımak, insanın<br />

ömrünü uzatmaz, ölüme mani olmaz, eceli geciktirmez. Ömrü olanın<br />

dertlerini, ağrılarını giderip, sıhhatli, rahat <strong>ve</strong> neşeli yaşamasına sebep<br />

olur. İlaç kullanıp da iyi olmayan, ameliyat masasında ölen az değildir. Bu<br />

bakımdan, ilaca, doktora değil, Allah’a gü<strong>ve</strong>nmelidir. Allahü teâlâya<br />

gü<strong>ve</strong>nen müslüman da, dinimizin emrine uyarak doktora gidip ilaç<br />

kullanır.<br />

Çiğ et <strong>ve</strong> çiğ sebze yemek<br />

Sual: Mubah olan şey için delil aranmaz, haram olan şey için delil<br />

aranır diyorsunuz. Bir de Tam İlmihal’de dini konularda her meselenin<br />

cevabı var diyorsunuz. Çiğ et <strong>ve</strong> çiğ sebze yemek haram diye yazmıyor.<br />

Bunları yemek helal mi?<br />

CEVAP<br />

23


www.dinimizislam.com<br />

Tam İlmihal’de yiyip içilmesi haram olanlar diye sekiz madde var. Bu<br />

maddelerin birinde zararlı şeyleri yemek, ötekinde de zehirli şeyleri<br />

yemek diye bildiriliyor. Kitapta ölçü bildiriliyor. Vücuda zarar <strong>ve</strong>ren her<br />

şey haramdır. Bir çok zehirli ot var. Zehirli olanını, mesela zehirli mantar<br />

yemek haramdır. Sebze <strong>ve</strong> mey<strong>ve</strong>lerden de zararlı olanlar vardır. Alerji<br />

yapanlar vardır. Alerji yapana, kendisine zarar <strong>ve</strong>renlere bu sebze <strong>ve</strong><br />

mey<strong>ve</strong>yi yemek haram olur. Başkasına haram olmaz. Bazı kimselere<br />

çilek alerji yapar. Bunların çilek yemesi caiz olmaz.<br />

Patlıcan, patates gibi çiğ sebze yemek bazı kimselere zararlıdır.<br />

Zararlı olanlara, zarar <strong>ve</strong>rdiği miktar günah olur. Mesela on tane çilek bir<br />

adama zarar <strong>ve</strong>riyorsa, üç tane yiyince bir şey olmuyorsa üç çilek ona<br />

günah olmaz. Vejetaryen denilen kimseler, çiğ sebzelere alıştıkları için<br />

onlara zarar <strong>ve</strong>rmiyor.<br />

Zarar <strong>ve</strong>rmediği için de çiğ sebze yemek onlara günah olmaz.<br />

Çiğ et de, çiğ sebze gibi mubah gıdadır. Yenmesinde mahzur olmaz;<br />

ancak çiğ sebzelerin bazıları insanı zehirleyebilir. Bunun için vücuda<br />

zarar <strong>ve</strong>rmeyecek kadar yenebilir. Et de onun gibi, fazla yenirse vücuda<br />

zarar <strong>ve</strong>rebilir. Mesela yarım kaşık çiğ kıyma yenebilir. Haram olmasının<br />

ölçüsü vardır. Vücuda zarar <strong>ve</strong>recek miktarı caiz olmaz. Bu zarar da,<br />

kişiden kişiye göre değişir.<br />

Eczanelerde deva için, şifa için satılan ilaçlar da böyledir. Bir insana<br />

1-2 hap zarar <strong>ve</strong>rmiyorsa içebilir. On tanesi zehirliyorsa haram olur. <strong>Helal</strong><br />

yemek bile böyledir. Çoğu zarar <strong>ve</strong>rdiği için tıka basa çok yemek haram<br />

olur. Hatta sigara da böyledir. Astım hastasını bir tane sigara komaya<br />

sokabilir. Ama kimisine 10 tane sigara zarar <strong>ve</strong>rmeyebilir. Herkese zarar<br />

<strong>ve</strong>ren miktarı haramdır. Bir insan, içmeyip de içinde nikotin zehri olan<br />

tütünü yese ne olur? Zarar <strong>ve</strong>rmiyorsa günah olmaz. Zarar <strong>ve</strong>riyorsa<br />

günah olur. Bütün otlar böyledir.<br />

Sual: Çiğ yumurta içmek, sucuk gibi çiğ et yemek günah mıdır?<br />

CEVAP<br />

Çiğ yumurta içmek, sucuk, pastırma <strong>ve</strong> çiğ köfte yemek günah<br />

değildir.<br />

Yabani mey<strong>ve</strong>leri yemek<br />

Sual: Dağdaki mey<strong>ve</strong>ler, yabani hayvanların rızkı olduğu için bizim<br />

yememiz caiz olmaz deniyor. Bunun için alıç, kuşburnu, kızılcık, yabani<br />

ahlat, mantar yemek günah mıdır? Yine hayvanın rızkı olan diğer yabani<br />

hayvanları yemek caiz değil midir?<br />

24


www.dinimizislam.com<br />

CEVAP<br />

Hepsi caizdir. Âyet-i kerime <strong>ve</strong> hadis-i şeriflerde bunların helal<br />

olduğu açıkça bildirilmektedir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:<br />

(Allah’ın kulları için yarattığı [yerden çıkardığı] ziynet <strong>ve</strong> temiz<br />

rızkları kim haram kılabilir?) [Araf 32]<br />

(Yerde olan her şeyi, sizin ihtiyacınızı karşılamak için yarattım.)<br />

[Bekara 29]<br />

Berika kitabındaki hadis-i şerifte, Allahü teâlâ, (Ey Âdem oğulları,<br />

sizi kendim için yarattım. Canlı cansız her şeyi de sizin için yarattım)<br />

buyurmuştur.<br />

Demek ki, yaban mey<strong>ve</strong>leri de, yaban hayvanları da insan için<br />

yaratılmıştır.<br />

Hiç kimse, Kur’an-ı kerimde de bildirildiği gibi, Allahü teâlânın helal<br />

kıldığını, haram kılamaz. Küçük balık büyük balığın kısmeti olabilir. Bir<br />

ceylan, aslanın nasibi olabilir. Bir tavşan bir canavarın rızkı olabilir. Ama<br />

bunlar insanların da rızkı, kısmeti olabilir. Dağda yetişen mey<strong>ve</strong>leri, otları<br />

<strong>ve</strong> hayvanların yenmesini yasaklamak dinimize aykırıdır. Bu bakımdan<br />

nakli esas almayan, kafadan yazılan kitaplar okumak uygun değildir.<br />

Eğer falanca âlimin kitabında şöyle yazıyor diye nakli esas almıyorsa o<br />

muteber bir kitap değildir.<br />

Kişiye göre haram helal değişir mi?<br />

Sual: Bazı gıdaların, zarar <strong>ve</strong>renlere, alerji yapanlara haram, zarar<br />

<strong>ve</strong>rmeyenlere mubah olduğunu bildiriyorsunuz. Hiç kişiye göre haram<br />

helal değişir mi? Birisine haram olan şey, birisine helal olur mu?<br />

CEVAP<br />

İstisnalar çoktur. Birisine helal olan şey ötekine haram olabilir. İşte<br />

<strong>ve</strong>sikaları:<br />

1- Zengine zekât farz iken, fakire farz değildir. Hac da, herkese farz<br />

değildir. Kurban kesmede de fakir zengin ayrımı vardır. Sadaka-i fıtır da<br />

böyledir. (Dürer)<br />

Demek ki birine farz olan ibadet, bir başkasına farz olmuyor.<br />

2- Ayakta namaz kılmak [kıyam] farzdır. Ama hastalara farz değildir.<br />

(Cevhere)<br />

Demek ki birine farz olan bir husus, bir başkasına farz olmayabiliyor.<br />

3- Vakit girmeyince namaz farz olmaz. Kutuplara yakın yerlerde yatsı<br />

<strong>ve</strong> sabah namazı farz olmuyor. Kılınması iyi olur. (Tahtavi)<br />

Demek ki her emir herkes için değildir.<br />

4- Abdestin farzı dörttür. Ayakları olmayan için üçtür. (Halebi)<br />

25


www.dinimizislam.com<br />

Demek ki abdestin farzı bile sağlama sakata göre değişiyor.<br />

5- Dört rekatlı farzları, dört rekat olarak kılmak farzdır. Ama seferi<br />

olanlara farz değildir. Hatta iki rekat kılması vacibdir. (İbni Abidin)<br />

6- Hür kadın için, el yüz hariç, vücudunun tamamını kapatması farz,<br />

açması haram iken, cariye için öyle değildir. Cariye, başını kollarını hatta<br />

dizden aşağısını da açabilir. (Hindiyye)<br />

7- Kendi kardeşiyle evlenmek haram iken, başkaları ile evlenmek<br />

haram değildir. (Bahrür-raık)<br />

8- Zenginlerin dilenmesi, hatta zekât alması haramdır. Fakat bunun<br />

istisnaları da vardır. Mesela hadis-i şerifte buyuruluyor ki:<br />

(İlim öğrenmekte olanın 40 yıllık nafakası olsa da, böyle zengin<br />

talebeye zekât <strong>ve</strong>rmek caizdir.) [Redd-ül-muhtar]<br />

Demek ki zengin birine haram olan şey, başka bir zengine helal<br />

olabiliyor.<br />

9- Leş <strong>ve</strong> şarap haramdır. Açlıktan <strong>ve</strong> susuzluktan ölecek olanlara<br />

haram değildir. (Bezzaziyye)<br />

10- Bazı ilaçlar, mesela penicilin, bazısına alerji yapar, ölümüne<br />

sebep olabilir. Kendisine alerji yapan ilaçları kullanmak haram olur. Ama<br />

bu ilaçlar başkalarına haram olmaz. (Berika)<br />

İlaçlarda olduğu gibi, gıdalarda, sebzelerde <strong>ve</strong> otlarda da alerji<br />

yapanlar vardır. Organlarında zafiyet olanlara zarar <strong>ve</strong>renler, sağlam<br />

olanlara zarar <strong>ve</strong>rmezler. Bazı kimselere balık eti, süt, yumurta, biber,<br />

patlıcan, çilek gibi gıdalar zarar <strong>ve</strong>rir. Bunlar, yalnız zarar <strong>ve</strong>renlere<br />

haram <strong>ve</strong>ya mekruh olur. Zarar <strong>ve</strong>rmeyenlere ise mubahtır. Afyon <strong>ve</strong><br />

diğer zehirli otların alınan çok miktarları haramdır, fakat az miktarlarını<br />

ilaç olarak kullanmak caizdir. (Hadika, Zevacir)<br />

(Çaydaki tein ile, kah<strong>ve</strong>deki kafein aynı maddedir. Çayda %2,5,<br />

kah<strong>ve</strong>de ise %1,3 oranında kafein bulunur. Kafein, zihni açar, kan<br />

dolaşımını artırır, vücuda sıcaklık <strong>ve</strong>rir, yorgunluğu giderir, sindirimi<br />

kolaylaştırır. Fazlası sinir sistemi üzerinde etki yapar. Kalb<br />

hastalıklarında, sinirleri zayıf insanlarda <strong>ve</strong> çocuklarda az miktar kah<strong>ve</strong><br />

bile fena etki yapabilir.) [Gıda Kimyası s. 658]<br />

Tıp kitapları aynen İslam âlimleri gibi bildirmektedir. Yani bir şey<br />

mesela kafein, tein, nikotin gibi şeyler kimilerine zarar <strong>ve</strong>riyor, kimilerine<br />

<strong>ve</strong>rmiyor. Zarar <strong>ve</strong>renlere elbette haramdır. Ama zarar <strong>ve</strong>rmeyenlere<br />

haram demek dini değiştirmek olur.<br />

Tütün de zarar <strong>ve</strong>rmeyen kimselere mubahtır. (El-ukudüddürriyye)<br />

Şeker sigara kadar zararlıdır<br />

Sual: Sigaranın zararlarını bildiren bilim adamları, şimdi de şekerin<br />

26


www.dinimizislam.com<br />

zararlarını saymakla bitiremiyorlar. British Medical Journal’da yayınlanan<br />

bilimsel bir makalede, şekerin yüze yakın zararı sayılarak, (Şeker, sigara<br />

kadar tehlikeli olup, uyuşturucu sınıfına sokmak gerekir) deniyor. Bu<br />

kadar çok zararı olan şekeri yemek de haram olmaz mı?<br />

CEVAP<br />

Şeker de, diğer zararlı gıdalar gibi, herkese aynı ölçüde tesir etmez.<br />

Şeker hastasına zararı olursa da, diğerlerine, ihtiyaç kadar alınınca zararı<br />

olmaz. Her şeyin çoğu zararlı olduğu gibi, şekerin de çoğu zararlı olabilir.<br />

Şeker hastasına da, hasta olmayana da, zarar <strong>ve</strong>rmeyen miktarda şeker<br />

haram olmaz.<br />

Soğan sarmısak yemek yasak değildir<br />

Sual: Kur'an Müslümanlığı diyerek Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiği<br />

hususları inkâr eden, Kur'anda böyle şey yok diyerek Peygamber<br />

efendimizin bildirdiklerine uymak gerekmediğini söyleyen bir yazar,<br />

(Resulullahın yapmadığı <strong>ve</strong> yasakladığı her şeye uymak gerekmez.<br />

Mesela soğan, sarmısak yemediğine göre, müslümanların da yememesi<br />

gerekmediği gibi, bir kadınla hal<strong>ve</strong>tte kalmak, onu kucaklamak, eline<br />

<strong>ve</strong>ya başka yerine dokunmak Kur'anda yasak edilmediğine göre,<br />

Resulullah yasak etse de uymak gerekmez) diyor. Peygamber efendimiz<br />

soğan-sarmısak yemeyi yasaklamış mıdır? Yasakladığına uymak<br />

gerekmez mi?<br />

CEVAP<br />

Peygamber efendimiz, soğan, sarmısak yemeyi yasaklamamıştır.<br />

Başkalarını rahatsız etmemek şartı ile soğan, sarmısak gibi kötü kokulu<br />

bitkileri yemekte mahzur yok. Bunları yiyerek, camiye gelmek<br />

yasaklanmıştır. Bu husustaki üç hadis-i şerif meali:<br />

(Soğan-sarmısak yemek haram değildir. Fakat kokusu gitmeden<br />

mescidimize yaklaşmayın!) [İbni Huzeyme]<br />

(Sarmısak, soğan, pırasa <strong>ve</strong> turp yiyen, mescidimize<br />

yaklaşmasın. Çünkü insanların rahatsız olduğu şeylerden melekler<br />

de rahatsız olur.) [Taberani]<br />

(Sarmısak yiyin, onunla tedavi olun! Sarmısak yetmiş derde<br />

devadır. Eğer yanıma melek gelmeseydi, elbette ben de yerdim.)<br />

[Tirmizi, Hakim]<br />

Bir ülkeye gelenin, önce biraz çiğ soğan yemesi sıhhate iyidir.<br />

Soğan, mikroplara karşı koyma gücünü arttırır. Soğandan sonra kereviz<br />

yenirse kötü kokusunu giderir. Peygamber efendimiz de, insanları <strong>ve</strong> her<br />

27


www.dinimizislam.com<br />

zaman gelme ihtimali olan vahy meleğini rahatsız etmemek için çiğ<br />

soğan, sarmısak yemezdi. Pişmiş olarak yerdi. Peygamber efendimizin<br />

son yediği yemeğin içinde de pişmiş soğan var idi. Hadis-i şerifte,<br />

(Soğan <strong>ve</strong> sarmısakı pişmiş olarak yiyin) buyuruldu. Böylece kötü<br />

kokusu giderilmiş olur. (Mevahib)<br />

Resulullah efendimiz ne emrederse, onu yapmak, neyi yasaklarsa<br />

ondan kaçmak gerektiği, dine ait her sözünün vahy olduğu, Ona itaatin<br />

Allah’a itaat, Ona isyan edenin Allah’a isyan etmiş olduğu Kur'an-ı<br />

kerimde bildirilmektedir. (Haşr 7, Necm 4, Nisa 80)<br />

Peygamber efendimizin emrine uymak gerekmediğini bildiren yazar,<br />

aslında Kur'an-ı kerime inanmadığını açıklamış oluyor.<br />

Sual: Sarmısak yiyerek toplum içine çıkıyorlar. Çok rahatsız<br />

olunuyor. Böyle yapmaları uygun mudur?<br />

CEVAP<br />

Soğan, sarmısak yiyerek, sigara içerek, kötü koku ile başkalarını<br />

rahatsız etmek doğru değildir. Kötü kokudan melekler de rahatsız olur.<br />

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:<br />

(Ağzınızı temizleyin! Kiramen kâtibin melekleri için, ağızdaki<br />

yemek artıklarının kokusundan daha kötü bir şey yoktur.) [Deylemi]<br />

(Kur’an okuyorsunuz, ağzınızı misvakla temizleyin!) [Ebu Nuaym]<br />

(Gece namaz kılmak için kalkan kimse, ağzını misvakla<br />

temizlesin! Çünkü bir melek namazda Kur’an okuyanın ağzına<br />

yaklaşarak dinler.) [Deylemi]<br />

Madımak toplamak<br />

Sual: Bir kimsenin etrafı çevrili yerine girip, kendiliğinden yetişen<br />

yemlik, madımak <strong>ve</strong> benzeri otları toplamakta mahzur var mıdır?<br />

CEVAP<br />

Çevrili yerine izinsiz girilmez. Çünkü Tam İlmihal’de diyor ki:<br />

“Tarlada yetişen yabani otları biçmeden önce <strong>ve</strong> mülkünde bulunan<br />

kaynaktaki, nehirdeki suyu, bulunduğu yerde iken satmak bâtıldır.<br />

Kendiliğinden yetişen otu, yerden çıkan suyu kullanmak <strong>ve</strong> birinin<br />

ateşinde ısınmak, herkesin hakkı ise de, bu hakkından istifade için<br />

başkasının mülküne izinsiz girilemez.”<br />

Etrafı çevrili olmayan tarlalardaki, arazilerdeki otları toplamakta<br />

mahzur yoktur. Sitelerde, site yönetimi tarafından dikilen çiçekleri izinsiz<br />

koparmak, site yönetiminin diktiği mey<strong>ve</strong> ağaçlarındaki mey<strong>ve</strong>leri izinsiz<br />

yemek caiz olmaz.<br />

Sual: Sokakta giderken yere düşmüş mey<strong>ve</strong>ler oluyor. Bunları alıp<br />

28


www.dinimizislam.com<br />

yemek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Şehirde olsun, köyde olsun, ağaçtan sokağa düşmüş, ceviz gibi<br />

çürümeyen mey<strong>ve</strong>leri, sahibinin izin <strong>ve</strong>rmiş olduğu biliniyorsa, alıp yemek<br />

caiz olur. Dut gibi çürüyecek mey<strong>ve</strong> ise, sahibinin yasak ettiği<br />

bilinmedikçe alıp yenilebilir.<br />

Sual: Mezarlıktaki mey<strong>ve</strong>ler kimindir?<br />

CEVAP<br />

Mezarlık yapılmadan önce dikilmişse, dikene aittir. Sonra dikilmişse,<br />

diken kimse, mey<strong>ve</strong>yi sadaka <strong>ve</strong>rir. Sahipsiz ise, âdete göre kullanılır.<br />

Yani herkes yiyorsa, herkes yer. Yahut toplayıp caminin masraflarına<br />

<strong>ve</strong>riliyorsa, öyle yapılır.<br />

Kur’an-ı kerim <strong>ve</strong> balık<br />

Sual: Hadislere <strong>ve</strong> mezhebimizin hükmüne bakmadan, balık<br />

yemenin caiz olduğu Kur’andan anlaşılabilir mi?<br />

CEVAP<br />

Sadece Kur’ana bakarak anlamak imkânsızdır. Kur’an-ı kerimde<br />

mealen buyuruluyor ki:<br />

(Taze et yemeniz <strong>ve</strong> ziynet çıkarmanız için denizi emrinize <strong>ve</strong>ren<br />

Odur.) [Nahl 14]<br />

Hanefi mezhebine göre, taze etten kasıt, yenmeyen deniz hayvanları<br />

değil, sadece balık <strong>ve</strong> balık şeklinde olanlardır.<br />

Hangi hayvanların nasıl yeneceği de şöyle bildiriliyor:<br />

(Meyte, kan, domuz eti <strong>ve</strong> Allah'tan başkası adına kesilenler size<br />

haram kılındı. Henüz ölmeden kesmeniz hariç, boğulmuş, vurulmuş,<br />

düşmüş, boynuzlanmış <strong>ve</strong> canavar tarafından parçalanmış<br />

hayvanlar haramdır.) [Maide 3]<br />

Devamındaki âyette de, keserken Allah adının anılması, yani<br />

Besmele çekilmesi bildiriliyor.<br />

Meyte, boğazlanmadan, dine uygun kesilmeden ölen hayvandır,<br />

leştir. Bir hayvan ötekini öldürse, dine uygun boğazlanmadığı için<br />

yenmez. Âyete bakınca, balığın da boğazlanması gerektiği anlaşılıyor.<br />

Ama balıkları hiç kimse kesmiyor. Üstelik besmele çekmeden de<br />

tutulabiliyor. Âyetten anladığımıza uyarsak, balığı kesmeden <strong>ve</strong> Besmele<br />

çekmeden yemek caiz olmaz. Fakat Peygamber efendimiz açıklıyor,<br />

(Balıkları kesmek gerekmez), hatta (Besmele çekmek de gerekmez)<br />

buyuruyor.<br />

Balıkları dinamitle <strong>ve</strong>ya başka şeylerle öldürünce yine yenir. Hatta bir<br />

29


www.dinimizislam.com<br />

balık ötekini yese, her iki balık da yenir. Hâlbuki aslan bir geyiği<br />

parçalasa, o geyik yenmez. Peygamber efendimizin açıklaması olmadan<br />

bunları Kur'an-ı kerimden anlamak mümkün olmaz.<br />

Âyette, kanın da haram olduğu bildiriliyor. Dalak da kandır. Âyete<br />

bakarak dalak yemenin de haram olduğunu söyleyen cahiller olmuştur.<br />

Peygamber efendimiz, iki kanın helal olduğunu bildirmiştir. Bu iki kanın<br />

birisi dalak, öteki de ciğerdir.<br />

Peygamber efendimiz, (Denizin suyu temizdir, meytesi [bir sebeple<br />

öldürülmüş olanı] helaldir) <strong>ve</strong> (Kendiliğinden ölüp de, su üstüne çıkan<br />

balığı yeme, su çekilip de açıkta kalarak ölmüşse onu ye! Böyle bir<br />

sebeple denizde öleni de ye!) buyurdu.<br />

Su içinde kendiliğinden ölüp, karnı üst tarafta duran balık yenmez.<br />

Fakat ağ, saçma, ilaç, sarsıntı, dinamit <strong>ve</strong>ya herhangi bir maddeyle ölen<br />

her balık yenir. Suyun açılıp kurumasında, fazla sıcaktan <strong>ve</strong>ya fazla<br />

soğuktan dolayı ölen <strong>ve</strong>ya kuşlar tarafından öldürülen, su içinde bağlı<br />

tutulmakla ölen, buz arasında sıkışarak ölen balıklar yenir. Deniz içinde<br />

ölen <strong>ve</strong>ya sudan çıkarılmadan tokmakla vurulup öldürülen <strong>ve</strong>ya bıçakla<br />

başı kesilen balıklar yenir. Temiz olmayan suların içindeki balıkları<br />

yıkayıp yemek caizdir. Avlanan bir balığın içinden çıkan balık, sağlamsa<br />

yenir.<br />

Sual: Besmelesiz tutulan balık yenir mi?<br />

CEVAP<br />

Balık tutanın Müslüman olması <strong>ve</strong> Besmeleyle tutması şart değildir.<br />

Sual: İçini temizlemeden çiroz balığını kurutuyor, sardalyenin de<br />

salamurasını yapıyoruz. Böyle balıkları yemekte mahzur var mıdır?<br />

CEVAP<br />

İçini temizlemek gerekir. (Tahtavi)<br />

Sual: Suda ölen balığı yemekte bir mahzur var mıdır?<br />

CEVAP<br />

Balık kendiliğinden ölmüşse hastalıktan ölmüştür yenmez. Ama bir<br />

yere sıkışarak <strong>ve</strong>ya buz arasında kalarak <strong>ve</strong>ya elektirikle falan ölmüşse<br />

yenir.<br />

Sual: Oltayla balık tutmanın dinimizde hükmü nedir?<br />

CEVAP<br />

Oltayla balık tutmakta mahzur yoktur. Dinamitle falan da öldürmek<br />

caizdir. Bıçakla keserek öldürülse de yenir. Koyunları da bıçakla kesmek<br />

onlara eziyet olmaz.<br />

Sual: İçi ayıklanmadan yapılmış konser<strong>ve</strong>yi sonradan yerken içi<br />

ayıklanırsa yemek caiz mi?<br />

30


www.dinimizislam.com<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t caizdir. İçi temizlenmeden pişirilen balık yenmez. Fakat<br />

salamurasının içi temizlenerek yenir.<br />

Sual: Balık canlı iken başını kesip temizlemek caiz olur mu?<br />

CEVAP<br />

Ölmeden önce başını kesmek uygun değildir. Kesilirse de yemek<br />

caizdir.<br />

Sual: İlaçla öldürülen balığı yemek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

İnsana zarar <strong>ve</strong>rmezse caizdir.<br />

Havyar<br />

Sual: Balıktan çıkan havyar yenir mi?<br />

CEVAP<br />

Yenir. (Berika)<br />

Bira mayası<br />

Sual: Bakkallarda bira mayası adı altında satılan mayayı kullanmak<br />

caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Bira mayası denilen mayanın içinde alkol yoktur. Bira mayası<br />

diyorlar. Aslında hamur mayasıdır. Hamur mayalamak için kullanmakta<br />

mahzur yoktur. Arpalar ıslanınca filizlenir. Filizler koparılıp, arpalar da<br />

kurutularak un yapılır. Buna malt denir. Malt, sarı toz <strong>ve</strong>ya şerbet halinde,<br />

skorbut denilen kanama <strong>ve</strong>ya zâfiyette <strong>ve</strong> çocuk mamalarında kuv<strong>ve</strong>t<br />

<strong>ve</strong>rici <strong>ve</strong> hazım için kullanılır. İçinde alkol yoktur. Bunu da yiyip içmek<br />

günah değildir. (S.Ebediyye)<br />

Boza<br />

Sual: Boza içmek günah mı?<br />

CEVAP<br />

Taze boza içmek caizdir. Ekşiyerek alkol teşekkül ederse o zaman<br />

günah olur.<br />

Hayvan kesimi<br />

Sual: Her ülkede, etli yemek yemek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Ölçü şu: Müslümanların, müşrik olmayan Hıristiyanların <strong>ve</strong><br />

31


www.dinimizislam.com<br />

Yahudilerin kestikleri mısmıl hayvanların etleri yenir. Dinsizlerin,<br />

Budistlerin, Hinduların <strong>ve</strong> diğer bâtıl dinlere mensup kimselerin kestikleri<br />

hayvanın eti yenmez. Müşrik olmuş Hıristiyanların <strong>ve</strong> Yahudilerin kestiği<br />

etler de yenmez; ama müşrik mi diye de araştırmak gerekmez. Hıristiyan<br />

<strong>ve</strong>ya Yahudi olarak bilinen kimselerin kestikleri yenir. Müslümanım dediği<br />

halde, mürted olmuş kimselerin kestiği etler yenmez. Bunları da<br />

araştırmak gerekmediği için, kasaplarda <strong>ve</strong> marketlerde satılan etleri<br />

yemek caizdir, yani tenzihen mekruhtur.<br />

Mısmıl, sığır, davar gibi eti yenen hayvanlara denir.<br />

Sual: (Allah ismini söylememiş, ama zıddını da ifade etmemişse<br />

kitap ehlinin kestiği yenir. Mutlaka besmele çekmiş olması yahut kendi<br />

dillerinde Allah'ın ismini söylemiş olması şart değildir) deniyor.<br />

Besmelesiz kesilen hayvan leş olmaz m?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, leş olur. Bir âyet-i kerime meali:<br />

(Leş, akıcı kan, pis hınzır <strong>ve</strong> Allah’tan başkasının adıyla kesilmiş<br />

olan hayvanları yemek haramdır.) [Enam 145]<br />

Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />

(Besmeleyle attığın okla avladığını ye, av köpeğini de<br />

besmeleyle salmışsan <strong>ve</strong> talimli köpekse, yersin. Köpek talimsizse<br />

yetişip kesersen yersin.) [Müslim]<br />

Besmele kasten terk edilirse leş olur. Unutulursa mahzuru olmaz.<br />

Şafii’de Besmelesiz kesileni yemek de caizdir. Maliki’de, Besmele<br />

unutulursa da yenmez. İki hadis-i şerif meali:<br />

(Hayvan keserken Besmele unutulursa yerken söylemek yeter.)<br />

[Beyheki]<br />

(Hayvanı keserken besmeleyle beraber tekbir de getirin.)<br />

[Bismillahi Allahü ekber deyin.] [Taberani]<br />

Müslümanın <strong>ve</strong>ya ehli kitap olan kâfirin, Allahü teâlânın ismini <strong>ve</strong>ya<br />

bir sıfatını, herhangi bir dille söyleyerek, kestiği yenir. Söylemezse,<br />

hayvan leş olur. (Hindiyye)<br />

Hıristiyanın kestiğini yemek<br />

Sual: Kur'an-ı kerimde Ehl-i kitabın kestiği hayvanın yeneceği<br />

bildiriliyor. Acaba bugünkü Hıristiyanlar da ehl-i kitap mıdır? Kestikleri<br />

hayvanlar yenir mi?<br />

CEVAP<br />

Bugünkü Hıristiyanların, dinlerinin esası teslistir. Yani, (İsa, tanrıdır<br />

<strong>ve</strong>ya tanrının oğludur, ebedi olan tek tanrı, onu çok seviyor. Onun<br />

her istediğini yaptığı, yarattığı için her şeyi ondan istiyoruz, ona <strong>ve</strong><br />

32


www.dinimizislam.com<br />

onu temsil eden putlarımıza, bu niyetle yalvarıyoruz. Tanrı <strong>ve</strong> oğul,<br />

çok sevilen kimse demektir) diyerek, böyle inananlara ehl-i kitap denir<br />

<strong>ve</strong> kestikleri yenir. Keserken, İsa <strong>ve</strong>ya üç tanrıdan biri derse, yenmez.<br />

Böyle inanır, fakat söylemezse, yine yenir.<br />

Resmin, heykelin sahibinde <strong>ve</strong> haçta üluhiyet sıfatı bulunduğuna<br />

inanarak, mesela, istediğini yaratır, hastaya şifa <strong>ve</strong>rir diyerek tazim<br />

etmek, küfür olur, şirk olur. Tazim etmesi ibadet, tapınmak olur.<br />

Hıristiyanlardan, (İsa Allah’ın oğlu, melekler de kızlarıdır) diyerek, kızerkek<br />

resimlerine <strong>ve</strong> heykellere hürmet edenler müşriktir. Barnabas <strong>ve</strong><br />

Aryüs mezhebinde olanları, böyle inanmadıkları için, müşrik değil, ehl-i<br />

kitaptır.<br />

Bir peygambere <strong>ve</strong> bunun, sonradan bozulmuş olan mukaddes<br />

kitabına inanan bir kâfir, bu peygamber tanrıdır <strong>ve</strong>ya oğludur dese <strong>ve</strong><br />

putlara yalvarırsa da, buna ehl-i kitap denir. Çünkü, ilah, rab, tanrı,<br />

baba gibi isimler, yardım eden, yaratılmaya sebep olan, çok sevilen<br />

manasına da kullanılır.<br />

Bu isimleri, Hazret-i İsa’ya, bu manalarla söyleyene müşrik denmez.<br />

Ona, üç tanrıdan biri <strong>ve</strong>ya tanrı denilmesi, hakiki bir söz değil, mecaz<br />

olur. İsa da, ebedidir. Her şeyi yoktan yaratır diyen Hıristiyanlar, ehl-i<br />

kitap değildir, kestikleri yenmez. Hazret-i İsa’yı sevdiklerinden dolayı,<br />

istediklerinin yaratılmasına sebep olmaları için putlara, heykellere<br />

yalvaran Hıristiyanlar ehl-i kitaptır. Ehl-i kitabın hepsi de kâfirdir.<br />

(Hindiyye)<br />

Dinsizin kestiği<br />

Sual: Dinsizlerin kestiği hayvan yenir mi?<br />

CEVAP<br />

Yenmez. Müslüman kasaptan alınan bir etin, nasıl kesildiği<br />

bilinmiyorsa, helal olmak ihtimali varsa, [yani, kesenler Müslüman <strong>ve</strong><br />

dinsiz karışıksa], yemek caiz olur. (Mizan-ül-kübra, Hadika, Berika,<br />

Mezahib-i erbea, Hayat-ül hayvan)<br />

Sual: Kesmeyip de, bir yerine bıçak saplayarak, alnına vurarak <strong>ve</strong>ya<br />

boğarak <strong>ve</strong>ya ilaçlayarak, elektrikleyerek öldürülen kara hayvanları yenir<br />

mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır, bu şekilde ölen hayvan leş olur. Bunları yemek haram olur.<br />

Sual: Kaçan sığırı, koyunu, tavuğu tüfekle, tabancayla vurunca<br />

yemek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Sığır, koyun, tavuk, av hayvanı olmadığı için tüfekle vurulunca ölürse<br />

33


www.dinimizislam.com<br />

yenmez. Onun için ölmeden önce kesilirse yenir.<br />

Sual: Hayvanı kesmeden şoklamanın dinen mahzuru var mı?<br />

CEVAP<br />

Şoklamak uygun değil ama kesilince haram olmaz. Canı varken, yani<br />

ölmeden önce kesilirse yenir. Şoklamanın yemek açısından mahzuru<br />

olmaz.<br />

Sual: Soluk borusu <strong>ve</strong> şah damarı kesilmese, başka damarı kesilip<br />

az miktarda kan aksa, bu hayvanın eti yenir mi?<br />

CEVAP<br />

Yenir.<br />

Sual: Kurbanlık koyuna taksi çarpıp kan akarak öldü. Eti yenir mi?<br />

CEVAP<br />

Yenmez. Ölmeden önce kesilse idi yenirdi.<br />

Sual: Kurşun attığım keklik, yaralanıp önüme düştü. Bıçak olmadığı<br />

için, kellesini kopardım. Yemek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Kurşunla kan çıktıysa caiz olur.<br />

Sual: İsviçre’de hayvanı bayıltıp kesiyorlarmış. Yemek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Haram olarak ensesinden kesilen hayvanı yemek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Kadınlar hayvan kesebilir mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, kadınlar da hayvan kesebilir, mahzuru yoktur. Genelde hayvan<br />

kesimi güç kuv<strong>ve</strong>t istediği için kadınlar büyük baş hayvan kesemezler.<br />

Tavuk, kaz gibi hayvanlarıysa rahatça kesebilirler.<br />

İngiltere’de et yemek<br />

Sual: İngiltere’de kasaptan et alıp yemek caiz olur mu?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, kimin kestiğini nasıl kestiği bilinmeyince kasaptan et alıp<br />

yemek caiz olur.<br />

Kendi dilleriyle de olsa Allah’ın adıyla kesiyorlarsa yemek caiz olur.<br />

Yahudiler Allah’ın adıyla kesiyorlar. Yahudi’nin kestiği yenir.<br />

Hıristiyanların nasıl kestiği bilinmiyorsa, bilinmediği için yine yenir. Şafii<br />

mezhebinde hayvanı keserken Besmele çekmek şart olmadığı için,<br />

<strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>seli kimselerin, et yerken Şafii mezhebini taklit ederek yemeleri<br />

daha uygun olur.<br />

34


www.dinimizislam.com<br />

Allah’ın adıyla kesmek<br />

Sual: Falanca zat beldemize geldi diye, ona saygı <strong>ve</strong>ya şükür için,<br />

Besmeleyle kesilen hayvanın eti yenir mi?<br />

CEVAP<br />

Yolcusu <strong>ve</strong>ya sevdiği, saydığı kimse gelince, sevinç <strong>ve</strong>ya o insan için<br />

saygı hayvanı <strong>ve</strong>ya şükür hayvanı kesmek caiz değildir. Yolcu gelmeden<br />

<strong>ve</strong>ya gelince adak edilir <strong>ve</strong> adak olarak, yani Allahü teâlâ için kesilir <strong>ve</strong><br />

etleri fakirlere yedirilir. Zenginler yiyemez. (S. Ebediyye)<br />

Hayvan, Allah’ın adıyla kesildiği için eti haram olmaz. Fakirlere<br />

yedirmek gayesiyle de olsa, gelen kimsenin ismi söylenerek <strong>ve</strong>ya İsa<br />

aleyhisselam adıyla, Muhammed aleyhisselam adıyla denilerek kesilirse,<br />

böyle hayvanın eti yenmez; çünkü Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor<br />

ki:<br />

(Allah’tan başkasının adıyla kesilmiş olan hayvanın etini yemek<br />

haramdır.) [Enam 145]<br />

Birinci örnekte, hayvan Allah adıyla kesiliyor; fakat niyet bozuktur,<br />

gelen zata saygı için kesiliyor. İkinci örnekteyse, niyet düzgün olsa bile,<br />

Allahın ismiyle değil de, başkalarının ismiyle kesildiği için, o et yenmez.<br />

Hayvan sakatatları<br />

Sual: İşkembe, karaciğer, dalak gibi, hayvanların sakatatlarının<br />

yenmesinde bir mahzur var mıdır?<br />

CEVAP<br />

Üçünü de yemek caizdir. Kur’an-ı kerimde kan haram edildiği için,<br />

aklını ölçü alan bazı kimseler <strong>ve</strong> bazı müsteşrikler, (Dalak kandır, ciğer<br />

kandır, öyleyse yemek haramdır) diyorlar. Kur'an-ı kerimde mealen<br />

(Meyte <strong>ve</strong> kan size haram kılındı) buyuruluyor. (Maide 3)<br />

Meyte, kendiliğinden ölen, leş olan hayvandır. Bir müsteşrik, bu<br />

âyete bakarak kendi kendine ölen balığın haram olduğunu söyler.<br />

Müsteşrike göre sadece delil Kur'andır. Halbuki Allahü teâlâ mealen (Bir<br />

işte anlaşamazsanız, bu işin hükmünü öğrenmek için Kur'ana <strong>ve</strong><br />

sünnete bakın!) buyuruyor. Kur'an-ı kerime bakınca müsteşrik balığın<br />

yenmeyeceğini anlar.<br />

Dalak kandır. Müsteşrik, âyete bakınca bunun da haram olduğunu<br />

anlar. Fakat sünnete bakılınca balık <strong>ve</strong> dalağın helal olduğu görülür.<br />

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:<br />

(Size iki meyte <strong>ve</strong> iki kan helal kılındı. İki meyte balık <strong>ve</strong> çekirge,<br />

iki kan da karaciğer <strong>ve</strong> dalaktır.) [İbni Mace]<br />

35


www.dinimizislam.com<br />

Peygamber efendimiz Meyteyi açıklamasaydı, hiçbir Müslüman balık<br />

yiyemezdi.<br />

Uykuluk<br />

Sual: Kasaplarda uykuluk diye bir şey satılıyor. Bunu yemek caiz<br />

midir?<br />

CEVAP<br />

İnsanlar uykuluğu farklı biliyorlar. Uykuluk olmayana da uykuluk<br />

dedikleri görülüyor. Ölçü şu: Adı önemli değil, önemli olan bez olup<br />

olmamasıdır. Bez olanlar yenmez.<br />

Kokoreç<br />

Sual: Kokoreç yemek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Kokoreç yenir. İçine koç yumurtası da konuyor diyorlar. Konuyorsa<br />

yenmez.<br />

Tavuk yemek<br />

Sual: Tavuk yemlerine kan karıştırıldığı söyleniyor. Bu yemi yiyen<br />

tavukları yemek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Dinimizde görmeden kesin hüküm <strong>ve</strong>rmek caiz olmaz. Görerek <strong>ve</strong>ya<br />

adil bir Müslümanın söylemesiyle anlaşılır. Fakat sorup araştırmak<br />

gerekmez. Bir kısmına hile yapıldığı görülünce, diğer hepsine de hile<br />

yapıldığı kesin olarak söylenemez. Bir tavuğun necaset yediği kesin<br />

olarak bilinince, o tavuk üç gün ayrı bir yere konur. Bu üç gün zarfında<br />

tavuğun içindeki necaset kimyevi değişikliğe uğrar. Üç gün sonra o<br />

tavuğu yemek helal olur.<br />

Şarap da sirke olunca temiz olur. Domuz yağı dâhil, necasetli yağlar,<br />

sabun yapılınca temiz olur. Bütün kimyevi değişmeler böyledir. (Redd-ülmuhtar,<br />

S. Ebediyye)<br />

Sual: Tüylerinin kolay yolunması için kesilen tavuklar sıcak suya<br />

bırakılıyor. Böyle tavukları yemek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Yarılmadan, kaynar suya konursa necis olur. Yenmesi haram olur.<br />

Eğer, karnı yarılıp içi yıkanıp temizlendikten sonra, kaynar suya konursa,<br />

tüylerine necaset bulaşmamışsa, yenmesi helal olur. (Ebüssüud Efendi<br />

Fetvası)<br />

Kaynamayan sıcak suda bırakılan içi boşaltılmamış tavuğun, yalnız<br />

derisi necis olur, böyle bir tavuğun içini boşalttıktan sonra, üç defa soğuk<br />

36


www.dinimizislam.com<br />

suyla yıkanınca her yeri temiz olur. İşkembe de böyle 3 defa yıkanınca<br />

temiz olur. (Redd-ül-muhtar)<br />

Nasıl kesildiği, nasıl haşlandığı, necis olduğu kesin olarak bilinmezse<br />

yenmesi günah olmaz. (Eşbah)<br />

Sual: Duyduğuma göre, bazı kesim yerlerinde, bıçaklara besmele<br />

yazdırmışlar onlarla kesiyorlarmış. Bazı yerlerde de, makineye besmele<br />

yazmışlar. Bazı yerlerde de sabah bir kere besmele çekmek yeter<br />

deniyormuş. Böyle kesilen tavuk <strong>ve</strong> diğer hayvanlar yenir mi?<br />

CEVAP<br />

Bütün din kitaplarında her hayvan için ayrı besmele çekilmesinin<br />

gerektiği bildiriliyor.<br />

Evcil hayvanla yabani hayvanların kesimi farklıdır.<br />

Avcı, tavşana, kekliğe silah atarken, ava tazıyı [av köpeğini]<br />

salarken, kekliğe, bıldırcına şahini gönderirken besmele çekmekle o<br />

hayvan dine uygun kesilmiş sayılır. Ama bir tavuğa besmeleyle kurşun<br />

atılsa o hayvan yenmez; çünkü tavuğu tutup kesme imkânı vardır.<br />

Büyük çiftliklerde binlerce tavuk aynı anda kesilecekse, her tavuk<br />

kesim yerine konunca besmele çekmek gerekir. Sonra makinenin<br />

düğmesine basarken de bir besmele çekilse kifayet eder. Çünkü her biri<br />

besmeleyle konulmuştur.<br />

Sual: Burada tavukları ağızlarına bıçak sokarak beyinlerini<br />

parçalayıp öldürüyorlar. Böyle kesilen tavukları yemek caiz olur mu?<br />

CEVAP<br />

Bahsettiğiniz şekilde kesilen tavukları Müslümanların yemesi caiz<br />

olmaz. (Tahtavi)<br />

Sual: Tahlil için kan alırken ölen tavuğu yemek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır.<br />

Sual: Leş olarak ölmüş tavuktan çıkan yumurta yenir mi?<br />

CEVAP<br />

Yenir.<br />

Yiyeceklerdeki kurt<br />

Sual: Bazıları, kirazın içindeki kurdun, kendiliğinden meydana<br />

geldiğini, bunun için kurtlu kiraz yemekte mahzur olmadığını söylüyorlar.<br />

Kurtlu kiraz yemek uygun mu?<br />

CEVAP<br />

Kirazdaki kurt, "Kiraz sineği" denilen bir sineğin kiraz içine koyduğu<br />

yumurtalardan hasıl olur. Kurtlu kiraz yenmez. Kiraz alınca 3-5 tanesinin<br />

37


www.dinimizislam.com<br />

içi açılır. Kurt yoksa diğerlerini açmadan yemek caiz olur. Eğer bir tane<br />

bile kurt görülse, hepsinin içine bakmak gerekir. (Berika)<br />

Kurtlu gıda yenmez<br />

Sual: Un, irmik, mercimek, fasulye, nohut gibi gıdalar kurtlanınca<br />

yemek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Kurtlanmış gıdalar yenmez. Un gibi olanlar elenince, fasulye gibi<br />

olanlar da temizlenince, yenmesi caiz olur.<br />

Sual: Kaz düşen kuyudan, 6 aydır su çekilmiş. Şimdi temiz oldu mu?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Koyun sağılırken kığ düşüyor. Bu sütü kullanmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Zaruret olduğu için, hemen alınırsa caiz olur.<br />

Kurtlu elma yemek<br />

Sual: Kurtlu elmanın, kurdun yediği yerini atıp o elmayı yemek<br />

günah mıdır?<br />

CEVAP<br />

Hayır, hiçbir mahzuru olmaz.<br />

Sual: Bir incirde kurt görülüyor. Bütün hoşafı dökmek mi lazımdır?<br />

CEVAP<br />

Görülen yenilmez.<br />

Sual: Koca bir kazan hoşafta 3-5 kurt görülse dökmek gerekir mi?<br />

CEVAP<br />

Gerekmez.<br />

Sual: Yeşil küflü küp peynirlerini yemek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Yumurtadan çıkan az kanı atıp yumurtayı yemek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Kımız, kefir <strong>ve</strong> kombu çayı<br />

Sual: İnek sütü, kefir mayası ile mayalanıyor <strong>ve</strong> bu esnada alkol az<br />

da olsa teşekkül ediyor. Buna kefir deniyor. Bir de Kombucha mantarı’nın<br />

üremesi ile elde edilen <strong>ve</strong> az da olsa içinde alkol bulunan kombu çayı<br />

vardır. Kefir de, kombu çayı da birçok hastalıklara iyi geldiği söyleniyor.<br />

İlaç olarak kullanmakta mahzur var mıdır?<br />

38


www.dinimizislam.com<br />

CEVAP<br />

Bugün kefir <strong>ve</strong> kombu çayının yerini tutan ilaç çoktur. Bunları<br />

kullanmaya zaruret de yoktur. Eğer, salih bir doktor, (Kefir <strong>ve</strong>ya kombu<br />

çayı şu hastalığa iyi gelir. Bu hastalık için mubah başka ilaç yoktur)<br />

derse, o zaman bunları kullanmak caiz olur.<br />

Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />

(İhtimar [mayalanarak alkol teşekkül] etmiş her içki haramdır.)<br />

[Ebu Davud]<br />

Bu hadis-i şerifin fıkıh kitaplarında nasıl açıklandığına bakalım:<br />

Bal, incir, arpa, buğday, mısır, darı, erik, kayısı, elma <strong>ve</strong><br />

benzerlerinden biri soğuk suda durup ısıtılmasa da, alkol teşekkül ederek<br />

bira gibi olur. Bira, tadı acı <strong>ve</strong> keskin olduğu [alkol bulunduğu] için azı da<br />

çoğu da, her ne maksatla içilirse içilsin, imam-ı Muhammede göre<br />

haramdır, fetva da böyledir. Diğer üç mezhepte de haramdır. Yapıları,<br />

bileşimleri aynıdır demek değildir. Çünkü Muhammed aleyhisselam,<br />

maddelerin hakikatlerini, fen bilgilerini öğretmek için değil, bunların<br />

hükümlerini bildirmek için gönderilmiştir. Kısrak, inek sütleri, mayalanıp,<br />

tadı keskin olunca, bira gibi alkollü olur. Kısrak sütünden yapılana Kımız,<br />

inek sütünden yapılana Kefir denir. İçilmesi haramdır. (S. Ebediyye)<br />

Portakal <strong>ve</strong> diğer mey<strong>ve</strong>lerdeki alkol oranı kefirdekinden çok diyerek<br />

kefir içmeyi caiz görmek yanlıştır. Çünkü dinimizde alkolün azlığı çokluğu<br />

önemli değildir. Bir damla şarap da haramdır. Ama dinimiz, içinde alkol<br />

bulunsa da, sirke içmeyi <strong>ve</strong> mey<strong>ve</strong> yemeyi, haram kılmamıştır. Ama alkol<br />

teşekkül eden içeceklerin damlasını haram etmiştir. Demek ki, kımızda,<br />

birada, kefirde, bir damla alkol olsa da haramdır. Fakat hamurda,<br />

mey<strong>ve</strong>de <strong>ve</strong> sirkede 10 damla alkol olsa haram değildir. Çünkü birinde<br />

alkol tabii olarak bulunuyor, ötekinin alkolleşmesine biz sebep oluyoruz.<br />

Yoğurt <strong>ve</strong> kefir<br />

Sual: Sütten yoğurt olunca haram olmuyor da, aynı sütten kefir<br />

olunca niye haram oluyor?<br />

CEVAP<br />

Akıl <strong>ve</strong> mantıkla din olmaz. (Üzümden pekmez, sirke olunca<br />

haram olmuyor da, şarap olunca niye haram oluyor) demeye benzer<br />

ki, caiz değildir. Mantıkla, kıyasla din olmaz. O zaman, insan sayısı kadar<br />

din ortaya çıkar.<br />

Az alkole fetva <strong>ve</strong>rmek<br />

Sual: Gazetelerde şöyle bir fetva yayınlandı:<br />

39


www.dinimizislam.com<br />

(Sarhoşluk <strong>ve</strong>recek derecede alkol bulunmayan içeceklerin içilmesi<br />

caiz, sarhoş edecek derecede alkol bulunan içeceklerin içilmesi ise<br />

haramdır. Sarhoş etmediği için kefirin içilmesi caizdir.)<br />

Peki bir iki bardak bira da insanı sarhoş etmiyor. Bira da mı caizdir?<br />

CEVAP<br />

Duyulan her şeye inanmamak gerekir. Yukarıdaki ifadeleri bir ilim<br />

adamı söyleyemez. Çünkü din kitaplarında bildirilen hadis-i şeriflerde<br />

alkolün zerresi de haramdır. Ayrıca çoğu sarhoş eden içeceklerin azı da<br />

haramdır. Üç hadis-i şerif meali şöyledir:<br />

(Çoğu sarhoş eden şeyin, azını da içmek haramdır.) [Nesai,<br />

Tirmizi]<br />

(İhtimar [mayalanarak alkol teşekkül] etmiş her içki haramdır.)<br />

[Ebu Davud]<br />

(Bir zaman gelecek, içkinin adı değiştirilecek <strong>ve</strong> helal<br />

sayılacaktır.) [İ. Ahmed]<br />

Bu hadis-i şeriflerin fıkıh kitaplarında nasıl açıklandığına bakalım:<br />

Bal, incir, arpa, buğday, mısır, darı, erik, kayısı, elma <strong>ve</strong><br />

benzerlerinden biri soğuk suda durup ısıtılmasa da, alkol teşekkül ederek<br />

bira gibi olur. Bira, tadı acı <strong>ve</strong> keskin olduğu [alkol bulunduğu] için azı da<br />

çoğu da, her ne maksatla içilirse içilsin, imam-ı Muhammede göre<br />

haramdır, fetva da böyledir. Diğer üç mezhepte de haramdır. Çünkü,<br />

Peygamberimiz, (Çoğu sarhoş eden içkinin, azını içmek de haramdır)<br />

buyurdu. Bu hadis-i şerif, hepsinin haram olduğunu bildirmektedir.<br />

Yapıları, bileşimleri aynıdır demek değildir. Çünkü Muhammed<br />

aleyhisselam, maddelerin hakikatlerini, fen bilgilerini öğretmek için değil,<br />

bunların hükümlerini bildirmek için gönderilmiştir. Kısrak, inek sütleri,<br />

mayalanıp, tadı keskin olunca, bira gibi haram olur. Kısrak sütünden<br />

yapılana Kımız, inek sütünden yapılana Kefir denir. (S. Ebediyye)<br />

Kefir bira gibidir, zaruretsiz içilmez. Bugün kefirin yerini tutan ilaçlar<br />

vardır. Bunları kullanmaya zaruret yoktur. Eğer, salih bir doktor, (Kefir, şu<br />

hastalığa iyi gelir. Bu hastalık için mubah başka ilaç yoktur) derse, o<br />

zaman kefir kullanmak caiz olur.<br />

Bazı cahiller, portakal <strong>ve</strong> diğer mey<strong>ve</strong>lerdeki alkol oranı<br />

kefirdekinden çok diyerek kefir içmeyi caiz görüyorlar. Dinimiz, alkol de<br />

bulunsa mey<strong>ve</strong> yemeyi haram kılmamıştır.<br />

Nakli bırakıp aklı ölçü alınca, yukarıdaki mantıkla, zararı az diye bir<br />

çayına oyun oynamaya yani kumara da fetva <strong>ve</strong>rebilirler, bir dilim domuz<br />

eti yemenin mahzuru olmaz diyerek de fetva <strong>ve</strong>rebilirler. Aklı değil, nakli<br />

ölçü almalıdır.<br />

40


www.dinimizislam.com<br />

Yemeklere alkol katmak<br />

Sual: Aşağıdaki yazıda doğruluk payı var mıdır?<br />

(Alkol <strong>ve</strong> alkollü içkiler, keyif <strong>ve</strong>rici, uyuşturucu olarak içildikleri<br />

takdirde haramdır. Bunlar kaynatılır, pişirilen yemeklere katılır <strong>ve</strong> içki<br />

olmaktan çıkarılırlarsa normal gıdaya döner, haram listesinden çıkarlar.<br />

Hazret-i Ömer, kaynatılmış şarabı içmiş, içmek istemeyen Ubade b.<br />

Samit adlı sahabiye şöyle çıkışmıştır: 'Ey ahmak! O kaynadı, şaraplığı<br />

kalmadı. Sen, sirkeyi içmiyor musun? O da bu sudan...”<br />

O halde, alkolün pişmekte olan yemeklere, lezzet <strong>ve</strong>rici olarak<br />

katılmasının (et <strong>ve</strong> balığa bir miktar şarap ekleyerek pişirmek gibi) dinen<br />

hiçbir sakıncası yoktur.) [bkz. Ebu Zehra 299]<br />

CEVAP<br />

Zerre kadar doğruluk payı yoktur. Üstelik Hazret-i Ömer’e de iftiradır.<br />

Ebu Zehra mezhepsiz bir yazardır. Şarap, sirke mayası ile mayalanır,<br />

alkol sirkeye dönüşür. Kimyasal değişmeye uğradığı için sirke içmek<br />

günah değildir. Yemeğe konan şarap sirkeye dönüşmez. Mezhepsiz<br />

yazar dinimizi sulandırmaya çalışmaktadır.<br />

Sual: Şaraptaki alkol yemek piştiği için yok oluyor <strong>ve</strong> yemek yedikten<br />

sonra insana kötü tesirde bulunmuyor. Bu durumda neden caiz olmuyor?<br />

CEVAP<br />

Bir damla alkol içilse de haramdır. Ölçü, zarar <strong>ve</strong>rmesi <strong>ve</strong>ya zarar<br />

<strong>ve</strong>rmemesi değildir. Besmelesiz kesilen kuzu eti yenmez, leş olur, haram<br />

olur. Bir damla kan <strong>ve</strong>ya bir damla idrar içmek insana zarar <strong>ve</strong>rmez, ama<br />

haramdır. Dinin emrinde bir sebep aranmaz, sadece o emre uyulur.<br />

Sual: Eti ispirto alevine tutarak pişirmek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Esansı, alkolde eritilen çayı, yıkayıp içmekte mahzur var mı?<br />

CEVAP<br />

Mahzur yoktur.<br />

Sual: Alkol <strong>ve</strong>rilen döğüş horozu, yara alınca kesiliyor. Eti yenir mi?<br />

CEVAP<br />

Necaset yemiş tavuk gibidir. Alkol yeni <strong>ve</strong>rilmişse yenmez. Üç gün<br />

önce <strong>ve</strong>rilmişse yenir.<br />

Sual: İthal tütünler alkolle yıkanıyormuş. Böyle sigarayı içmek caiz<br />

midir?<br />

CEVAP<br />

Kesin bilinmedikçe, zanla hareket edilmez, yani alkollü denmez. Eğer<br />

alkolle yıkandığı kesin biliniyorsa, o zaman içmek caiz olmaz.<br />

41


www.dinimizislam.com<br />

Sual: Alkolsüz bira içmek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Temiz idrar demeye benzer. (Alkol yoksa bira denmez. Alkolsüz arpa<br />

suyu denebilir.)<br />

Sual: Taze sirkede alkol oluyor. Böyle taze sirke yemek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Pastörize edilmiş üzüm suyunda alkol olabilir mi, içilmesi<br />

uygun mudur?<br />

CEVAP<br />

Usulüne uygun pastörize edilen üzüm suyunda alkol olmaz,<br />

içilmesinde mahzur yoktur.<br />

Pastörize işi usulüne uygun yapılmazsa, bozulup şaraplaşabilir.<br />

Şaraplaşan üzüm suyu köpürür, tadı <strong>ve</strong> kokusu değişir. Üzüm suyuna hiç<br />

benzemez. Zaten içerken anlaşılır, şaraplaşmış üzüm suyu içilmez.<br />

Mey<strong>ve</strong>lerde alkol<br />

Sual: Portakal, limon gibi mey<strong>ve</strong>lerin kabuğunda <strong>ve</strong> çürümeye<br />

başlayan mey<strong>ve</strong>lerde alkol oluyor. Bu halde limonu kabuğuyla çaya<br />

koymak <strong>ve</strong>ya portakal kabuğundan reçel yapmak caiz olur mu?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, caiz olur. Alkol teşekkül etmeyen olgun bir mey<strong>ve</strong> yoktur.<br />

Mey<strong>ve</strong>lere, ekmeğe dinimiz izin <strong>ve</strong>rmiştir. Dinin yasak ettiği alkol ise,<br />

içilmez.<br />

Yemeğe konan şarap<br />

Sual: (Yemeğe konan şarap, yemek pişerken kimyasal değişikliğe<br />

uğradığı için mahzuru olmaz) diyorlar. Bir de, (Elbisemize şarap dökülse<br />

kuruyunca uçup gider) diyorlar. Bunlar doğru mudur?<br />

CEVAP<br />

Doğru değildir. Yemeğe konan şarap kimyasal değişikliğe uğramaz.<br />

Şarabın su kısmı kuruyunca uçar, ama necis kısmı kalır. Elbisemize bir<br />

bardak idrar dökülse, kuruyunca su kısmı uçup giderse de necis kısmı<br />

kalır. Yemeğe konan şarabın <strong>ve</strong>ya idrarın da necisliği devam eder.<br />

Alkolün damlası necistir<br />

Sual: Bir hoca, (Bir yemeğin <strong>ve</strong>ya içeceğin içine bir kaşık şarap<br />

konsa, onu içmek haram olmaz, çünkü o yemekten <strong>ve</strong>ya o içecekten ne<br />

kadar çok yenilip içilse de, insan sarhoş olmaz. Bunun için mey<strong>ve</strong> suyuna<br />

<strong>ve</strong>ya gazoza konan az miktar alkol haram değildir) diyor. Alkol, idrar gibi<br />

necis değil mi? Yemeğin <strong>ve</strong>ya içeceğin içine bir kaşık idrar konsa o<br />

yemek necis olmaz mı?<br />

42


www.dinimizislam.com<br />

CEVAP<br />

Elbette necis olur. Yalnız o hoca değil, mezhebi olmadığını iftiharla<br />

söyleyen Ebu Zehra da, (Alkollü içkiler kaynatılır, pişirilen yemeklere<br />

katılır <strong>ve</strong> içki olmaktan çıkarılırlarsa normal gıdaya döner, haram<br />

listesinden çıkarlar. Alkolün pişmekte olan yemeklere, lezzet <strong>ve</strong>rici olarak<br />

katılmasının, et <strong>ve</strong> balığa bir miktar şarap ekleyerek pişirmenin dinen<br />

hiçbir sakıncası yoktur) diyor.<br />

Böyle indî görüşlerini din gibi anlatan hocalar çoğalıyor. O hoca, kim<br />

ise, bu onun indî yorumudur, yani şahsi görüşüdür. Dinde delil olmaz.<br />

Çünkü içinde % 10 civarında alkol bulunan şarabın bile damlası necistir.<br />

Şarap, sirke mayasıyla mayalanır, alkol sirkeye dönüşür. Kimyasal<br />

değişmeye uğradığı için sirke içmek günah değildir. Yemeğe konan şarap<br />

ise asla sirkeye dönüşmez. Böyle yanlış fikirlerle dinimizi sulandırmaya<br />

çalışıyorlar. S. Ebediyye’de deniyor ki:<br />

İspirtosu [etil alkolü] az olan şarap da haramdır. Sarhoş etmese de,<br />

damlasını içmek haramdır, helâl diyen kâfir olur. Şarap, idrar gibi kaba<br />

necasettir. Çamur yapmak, hayvana içirmek, lavman yapmak, buruna<br />

çekmek sözbirliği ile haramdır. Şarap köpüklendikten sonra, kaynatılıp<br />

üçte ikisi gitse de geride kalanı <strong>ve</strong> imbiklenerek elde edilen ispirtonun,<br />

rakının şarap gibi, galiz necaset olduğu sözbirliğiyle bildirilmiştir. Bunların<br />

damlasını da içmenin haram olduğu, Behcet-ül-fetava’da yazılıdır.<br />

Büyük fıkıh âlimi İbni Âbidin buyuruyor ki: (Arak-ı hamrın [etil alkolün],<br />

şarap gibi kaba necaset olduğu <strong>ve</strong> sarhoş edecek kadar içene had<br />

vurulması sözbirliğiyle bildirildi. Damlasını içene de had vurulur diyen<br />

âlimler çoktur.) [3/163 <strong>ve</strong> 5/289]<br />

Alkollü içkilerin hepsinde ispirto vardır, şaraplı su gibi kaba necis <strong>ve</strong><br />

haramdır. Bir hadis-i şerif meali:<br />

(İhtimar [mayalanarak alkol teşekkül] etmiş her içki haramdır.)<br />

[Ebu Davud]<br />

Bu hadis-i şerif, fıkıh kitaplarında şöyle açıklanıyor: Bal, incir, arpa,<br />

buğday, mısır, darı, erik, kayısı, elma <strong>ve</strong> benzerlerinden biri soğuk suda<br />

durup ısıtılmasa da, alkol teşekkül ederek bira gibi olur. Bira, tadı acı <strong>ve</strong><br />

keskin olduğu [alkol bulunduğu] için azı da çoğu da, İmam-ı<br />

Muhammed’e göre haramdır, fetva da böyledir. Diğer üç mezhepte de<br />

haramdır. (S. Ebediyye)<br />

İskilipli M. Atıf hoca buyuruyor ki:<br />

Hamrın [alkolün] haram olması, zatından dolayıdır, yoksa sarhoş<br />

ettiğinden dolayı değildir. Alkolün damlası da, zerresi de haramdır. İdrar,<br />

kan gibi şer’an kaba necasettir, murdardır. Damlası, zerresi de necistir.<br />

43


www.dinimizislam.com<br />

(Men’i müskirât)<br />

Kendi görüşlerini esas alan kimseler değil, muteber dinî kitaplar esas<br />

alınmalıdır.<br />

Yoğurt ekşirse<br />

Sual: Çok ekşimiş yoğurdu yemek caiz midir? Yoğurt ekşiyince alkol<br />

teşekkül eder mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır, yoğurt ekşise de alkol teşekkül etmez. Ekşi yoğurt yemenin<br />

mahzuru olmaz, hattâ sağlık açısından daha iyidir.<br />

Yeme içme adabı<br />

Sual: Yeme içme adabı hakkında bilgi <strong>ve</strong>rir misiniz?<br />

CEVAP<br />

Maddeler halinde bildirelim:<br />

Yemeğe başlarken niyet:<br />

Yemeğe başlarken, Allahü teâlâya ibadet etmek, Allahü teâlânın<br />

kullarına faydalı olmak, Allahü teâlânın dinini, ebedi saadet <strong>ve</strong> huzur<br />

yolunu bütün insanlara yaymak için kuv<strong>ve</strong>t elde etmeye niyet etmelidir.<br />

Yiyip içmenin farzları:<br />

1- Yediği zaman, doymayı <strong>ve</strong> içtiği zaman kanmayı, Allahü teâlâdan<br />

bilmek.<br />

2- <strong>Helal</strong>inden yiyip içmek.<br />

3- O yemekten kuv<strong>ve</strong>ti geçinceye dek, Allahü teâlâya kulluk etmek.<br />

4- Eline geçene kanaat etmek.<br />

Sünnetleri:<br />

1- Yemeye <strong>ve</strong> içmeye başlarken, Besmele okumak, [Herkese<br />

hatırlatmak için Besmele, yüksek sesle söylenebilir.]<br />

2- Yemeğin sonunda (Elhamdülillah) demek,<br />

3- Yemekten önce <strong>ve</strong> yemekten sonra el yıkamak, [Yemekten ev<strong>ve</strong>l<br />

el yıkarken, önce gençler, yemekten sonra, önce yaşlılar yıkar.]<br />

4- Sağ elle yiyip içmek.<br />

5- Tabağın kenarından, kendi önünden yemek,<br />

6- Sağ ayağı dikip, sol ayak üstüne oturmak, [Otururken bir şeye<br />

dayanmak <strong>ve</strong> başı açık yemek caizdir.]<br />

7- Yemeğe tuzla başlamak <strong>ve</strong> yemeği tuzla bitirmek, [Tuzla başlayıp<br />

bitirmek şifadır. İlk <strong>ve</strong> son lokma ekmekle yapılır <strong>ve</strong> ekmekteki tuza niyet<br />

edilirse, bu sünnet yerine getirilmiş olur.]<br />

8- Elle yenebilenleri, üç parmakla yemek.<br />

44


www.dinimizislam.com<br />

9- Ekmekle karpuz yerken, ekmeği sağ eliyle alıp, sonra karpuzu sol<br />

eliyle yemek.<br />

10- Kapta kalanı sıyırıp, yemek, [Hoşaf, ayran gibi şey artığına su<br />

koyup, çalkalayıp içmek çok sevabdır. Sonra yemek şartıyla, tabakta,<br />

bardakta artık bırakmak caizdir. Resulullah efendimiz, müminin artığını<br />

yemesini se<strong>ve</strong>rdi.]<br />

11- Elini yıkamadan <strong>ve</strong>ya bezle silmeden önce, parmaklarındaki<br />

yemek artıklarını yalamak.<br />

12- Yemekten sonra dişleri misvakla <strong>ve</strong>ya kürdanla temizlemek.<br />

Dişler arasından kürdanla çıkarılan şeyleri yutmamalıdır. [Bu temizliği<br />

musluk başında yapıp, diş arasından çıkan kırıntıları, lavaboya atmalı,<br />

sofrada bulunanları iğrendirmemelidir.]<br />

Müstehabları:<br />

1- Sofrayı yere kurmak,<br />

2- Elbisesi temiz olarak sofraya oturmak,<br />

3- Arpa ekmeği yemek,<br />

4- Ekmeği elle parçalamak. Ekmek bıçakla kesilebilirse de, bıçakla<br />

lokma haline getirilmez. Yemeği başkası için, bir yaşlı için hazırlayan,<br />

onun yiyebileceği şekilde lokma haline getirebilir. Pişmiş eti bıçakla<br />

kesmemelidir,<br />

5- Ekmek ufaklarını zayi etmemek,<br />

6- Sirke yemek,<br />

7- Lokmayı küçük almak,<br />

8- Lokmayı iyice çiğnemek.<br />

Mekruhları:<br />

1- Sol eliyle yiyip içmek,<br />

2- Yiyeceği yemeği koklamak,<br />

3- Besmeleyi terk etmek. [Yemek arasında da olsa hatırlayınca<br />

Besmele çekmelidir.]<br />

4- Yerken hiç konuşmamak, [Ateşe tapanların âdetidir. Neşeli şeyler<br />

konuşmalıdır.]<br />

5- Tuzluğu, tabağı ekmek üstüne koymak, elini, bıçağı ekmeğe<br />

silmek, [Bu ekmek yenirse, mekruh olmaz.]<br />

6- Küflü ekmek, kokmuş yemek <strong>ve</strong> su mekruhtur.<br />

<strong>Haramlar</strong>ı:<br />

1- Doyduğu halde yemeğe devam etmek, [Misafiri varsa, onun<br />

yemesine mani olmamak için, yer gibi davranmak gerekir.]<br />

2- Sofrada çalgı, yabancı kadın, içki, kumar <strong>ve</strong> başka haram şeyler<br />

bulundurmak.<br />

45


www.dinimizislam.com<br />

3- Yemekte israf etmek, [Gıda maddelerini, lüzumu kadar ölçerek<br />

almalı, ölçüsüz, çok almamalıdır. İsraf olur.]<br />

4- Başkasının malını haksız olarak yerken Besmele çekmek,<br />

5- Ziyafete da<strong>ve</strong>tsiz gitmek,<br />

6- Başkasının malını izinsiz yemek,<br />

7- Bedenine hastalık <strong>ve</strong>recek şeyi yemek,<br />

8- Riya ile hazırlanan yemeği yemek,<br />

9- Adadığı şeyi yemek.<br />

Dikkat edilecek diğer hususlar:<br />

1- Ekmeğin içini yiyip kabuğunu bırakmak, pişkin yerini yiyip, gerisini<br />

bırakmak israftır. Kalanı başkası <strong>ve</strong>ya hayvan yerse israf olmaz.<br />

2- Yol üstünde, ayakta, yürürken yiyip, içmemelidir.<br />

3- Sağına, soluna, havaya bakmamalı, lokmasına <strong>ve</strong> önüne<br />

bakmalıdır.<br />

4- Yiyip içerken ağzını çok açmamalıdır.<br />

5- Sofrada elini, üstüne, başına sürmemelidir.<br />

6- Öksüreceği <strong>ve</strong> aksıracağı zaman, başını geriye çevirmelidir.<br />

7- Da<strong>ve</strong>tte çağırılmadan, sofraya oturmamalıdır.<br />

8- Sofrada herkesten çok yememelidir.<br />

9- Açken de, yavaş yavaş yemelidir.<br />

10- Önce büyükler başlamalıdır.<br />

11- Üçten çok (Ye!) diyerek, kimseye sıkıntı <strong>ve</strong>rmemelidir.<br />

12- Ev sahibinin sofraya oturmayıp hizmet etmesi caizdir. Birlikte<br />

yediği zaman, misafirleri doymadan, yemekten elini çekmemelidir.<br />

13- Yemekte korkunç <strong>ve</strong> iğrenç şeyler söylememelidir. Ölümden,<br />

hastalıktan, Cehennemden konuşmamalıdır.<br />

14- Misafir, sofraya gelen yemeklere dikkati çekecek şekilde<br />

bakmamalıdır.<br />

15- Bir lokmayı yutmadan önce, ikinciyi eline almamalıdır.<br />

16- Yemek arasında, bir şey için, hatta namaz için, sofradan<br />

kalkmamalıdır. Namazı önce kılmalıdır. Eğer, hazırlanmış yemekler<br />

soğuyacak <strong>ve</strong>ya bozulacaksa <strong>ve</strong> namaz vakti, yemekten sonra kılmaya<br />

el<strong>ve</strong>rişliyse, namazdan önce yemelidir.<br />

17- Yemek kaldırıldıktan sonra, sofradan kalkmalıdır.<br />

18- Ev sahibinin, misafire lokma uzatması <strong>ve</strong> eline su dökmesi iyi<br />

olur. Şimdi musluklar olduğu için su dökmeye gerek kalmaz. Elini<br />

kurulaması için havlu tutabilir.<br />

19- Yemekten sonra ev sahibine, bereket, rahmet <strong>ve</strong> mağfiretle dua<br />

edilir. Giderken izin istenir. Siz de bize buyurun denir.<br />

46


www.dinimizislam.com<br />

20- Ağzında, elinde et, yemek kokusu varken yatmamalıdır.<br />

21- Çocukların elini de yıkamalıdır.<br />

22- Tokken yatmamalıdır.<br />

23- Yiyecek <strong>ve</strong> içecek kapları, kapaklı olmalıdır.<br />

24- Nehirden, havuzdan eğilip, ağızla içmemelidir.<br />

25- İçi görünmeyen ibrik, testi gibi kapların ağzından içmemelidir.<br />

Bardağa koyup içmelidir.<br />

26- Fincanın, bardağın kırık yerinden <strong>ve</strong> sap kısmından içmemelidir.<br />

27- Akşam yatarken yiyecek <strong>ve</strong> içecek kaplarının üstü örtülmelidir.<br />

28- Müslüman’ın <strong>ve</strong> hele salih insanların artığını içmek bereketlidir.<br />

29- İhtiyaçsız fâsıklarla birlikte yiyip içmemelidir.<br />

Sıcak yemenin zararları:<br />

1- Kulağı sağır olmaya sebep olur.<br />

2- Benzi sarı olur.<br />

3- Gözlerinin feri olmaz.<br />

4- Dişleri sararır.<br />

5- Ağzının lezzeti olmaz.<br />

6- Karnı doymaz.<br />

7- Anlayışı azalır.<br />

8- Aklı az olur.<br />

9- Hastalığa sebep olur.<br />

Az yemenin faydaları:<br />

1- Bedeni kuv<strong>ve</strong>tlenir.<br />

2- Kalbi nurlanır.<br />

3- Hafızası kuv<strong>ve</strong>tlenir.<br />

4- Geçimi kolaylaşır.<br />

5- Yaptığı işten zevk alır.<br />

6- Allahü teâlâyı, çok zikretmiş olur.<br />

7- Ahireti tefekkür eder.<br />

8- İbadetlerinden aldığı zevk çoğalır.<br />

9- Her şeyde isabeti çok olur.<br />

10- Hesabı kolaylaşır.<br />

Hadis-i şerifte, (İyiliklerin başı açlıktır. Kötülüklerin başı<br />

tokluktur) buyuruldu. Yemeğin tadı, açlığın çokluğu kadar artar. Tokluk,<br />

unutkanlık yapar. Kalbi kör eder, alkollü içkiler gibi, kanı bozar. Açlık, aklı<br />

temizler, kalbi parlatır.<br />

Hadis-i şerifte buyuruldu ki, (İnsan kalbi, tarladaki ekin gibidir.<br />

Yemek, yağmur gibidir. Fazla su, ekini kuruttuğu gibi, fazla gıda<br />

kalbi öldürür). Bir hadis-i şerifte, (Çok yiyeni, çok içeni Allahü teâlâ<br />

47


www.dinimizislam.com<br />

sevmez) buyuruldu. Çok yemek, hastalıkların başı, az yemek [yani<br />

perhiz etmek] ilaçların başıdır.<br />

Midenin üçte biri yemeklere, üçte biri içeceklere ayrılmalıdır. Üçte<br />

birinin hava payı, yani boş olması, en aşağı derecedir. En iyi derece, az<br />

yemek <strong>ve</strong> az uyumaktır.<br />

Su içme adabı<br />

Suyu sağ elle içmelidir. İçeceği suya bakıp, sonra içmelidir. Üç<br />

nefeste içmelidir. Soluğu suya değil, bardağın dışına <strong>ve</strong>rmeli, nefes<br />

<strong>ve</strong>rirken, bardağı ağızdan çekmelidir. Yazın, serin içmelidir. Çok soğuk<br />

içmemelidir. Resulullah efendimiz, serin şerbet içmesini se<strong>ve</strong>rdi. (Ayakta<br />

içmeyiniz!) buyururdu. Zemzem suyu, abdest aldıktan sonra kalan su <strong>ve</strong><br />

ilaç yutmak için içilen su, ayakta içilebilir. Yolcu, her suyu ayakta içebilir.<br />

Aç karna su içmemelidir. Suyu yavaş yavaş emer gibi içmelidir. Ağzı<br />

doldurarak içmemelidir. Suyun hepsini bir solukta içmemelidir. Kaynar<br />

şeyi, soluyarak içmemeli. Soğutup, sonra içmelidir. Suya bir şey düşerse,<br />

parmakla <strong>ve</strong>ya kürdanla almak kolaysa almalı, alınamazsa, suyun bir<br />

parçasını dışarı dökerek gidermelidir.<br />

Hadis-i şerifte, (Günahı çok olan, çok su dağıtsın!) buyuruldu.<br />

Birkaç kişiye su <strong>ve</strong>rirken, önce âlimlere, sonra yaşlılara, en son çocuklara<br />

<strong>ve</strong>rilir. Yerken, yürürken, otururken de, bu sıra gözetilir. Kendisi sonra<br />

içmelidir. Yanında oturanlara bir şey <strong>ve</strong>rirken, kendi sağında olandan<br />

başlanır. Sonra, onun sağındakine olarak devam edilir. Sağdakinin izniyle<br />

önce soldakine <strong>ve</strong>rilebilir. (S. Ebediyye)<br />

Sual: Yiyip içmekte sünnet şekli nedir?<br />

CEVAP<br />

Doymadan sofradan kalkılır, acıkmadan <strong>ve</strong> sofra haricinde yemek<br />

yenmez. Su her zaman içilir.<br />

Sual: Yemeğe tuz ile başlamak sünnet midir?<br />

CEVAP<br />

Yemeğe tuz ile başlayıp tuz ile bitirmek sünnettir. Ekmekteki tuza<br />

niyet edince de bu sünnet yerine getirilmiş olur. (Gunye)<br />

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:<br />

(Ya Ali, yemeğe tuz ile başla!) [Şir’a]<br />

(Yemeğe tuz ile başlayıp tuz ile bitirenin vücudundan Allahü<br />

teâlâ yetmiş hastalığı giderir.) [R.Nasıhin]<br />

Sual: Su <strong>ve</strong>ya çay içerken bir kısmını bırakmak <strong>ve</strong>ya yemek yenince<br />

az bir şey bırakmak doğru mudur?<br />

CEVAP<br />

Doğru değildir. Hepsini yiyip içmelidir. Çünkü Resulullah efendimizin<br />

48


www.dinimizislam.com<br />

önüne konan yemekten hiç artmazdı. (İ.Ebiddünya)<br />

Sual: Çatalı ekmeğe <strong>ve</strong> diğer unlu mamüllere batırmakta mahzur var<br />

mıdır? Ekmeğe hakaret olur mu?<br />

CEVAP<br />

Bunlar âdettir, mahzuru yoktur. Fakat lüzumsuz, keyf için batırılmaz.<br />

İhtiyaç halinde caiz olur. Çatalı ekmeğe batırmayı âdet haline<br />

getirmemelidir.<br />

Sual: Sandalyenin arkasına yaslanıp yemek yemek uygun mudur?<br />

Yaslanmayıp yemek daha mı efdaldir?<br />

CEVAP<br />

Sofraya edepli bir şekilde oturmalı <strong>ve</strong> bu edebi sonuna kadar<br />

muhafaza etmelidir! Resulullah efendimiz yer sofrasına bazen diz çöker,<br />

bazen de sağ ayağını bükerek sol ayağı üzerine oturup buyururdu ki:<br />

(Yaslanarak yemek yemem! Ben ancak, Allahü teâlânın bir<br />

kuluyum; köle nasıl yerse öyle yer, nasıl oturursa öyle otururum.)<br />

[Buhari]<br />

Yaslanarak yemek yemek haram <strong>ve</strong>ya mekruh değildir. Başkalarının<br />

yanında mazeretsiz yaslanmak edebe aykırıdır. Sandalyede dayanarak<br />

yemekte de mahzur yoktur. Kibirli şekilde yemek uygun değildir.<br />

Dayanınca rahat ediliyorsa dayanılır. Önemli olan başkalarına hava<br />

atmamalı, kibirli oturmamalı, rahat oturmalı.<br />

Sual: Çok su içmek zararlı mıdır?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, din kitaplarında çok su içmek zararlıdır deniyor. Doktorumuz<br />

diyor ki:<br />

Çok fazla su içerse su zehirlenmesi olur, kalb yetmezliği, ödem<br />

gelişebilir, her şeyin fazlası zarardır. Böbreklerden atılma hızından daha<br />

fazla su alınırsa vücutta birikir. Ödem <strong>ve</strong> tansiyon yükselmesi yapabilir.<br />

Ancak idrar olarak atabiliyorsa problem olmaz. Çıkardığı idrar<br />

miktarından 600-700 cc fazla sıvı alınabilir. Adam günde 2 litre idrar<br />

yapıyorsa 6 litrede su içerse, bunun bir litresini de ter <strong>ve</strong> akciğer yolu ile<br />

atsa geriye 3 litre sıvı vücutta kalır. Bu da insanın fazla sıvı yüklenmesine<br />

<strong>ve</strong> dolayısı ile dolaşım <strong>ve</strong> solunum sistemlerinde problemlere yol açar.<br />

Çok su içmeyi gerektiren durumlar da vardır.<br />

Sual: Sağdan başlamamak, suyu ayakta içmek bid’at değil midir?<br />

CEVAP<br />

Peygamber efendimizin, sağdan başlamak, entari giymek gibi âdet<br />

olarak yaptığı şeyleri yapmamak bid'at değildir. Bunları yapıp yapmamak,<br />

ülkelerin <strong>ve</strong> insanların âdetlerine bağlı olup, dini hükümler değildir. Her<br />

49


www.dinimizislam.com<br />

ülkenin âdeti başka başkadır. Hatta bir ülkenin âdeti zamanla değişir.<br />

Bununla beraber, âdete bağlı şeylerde de, zevaid sünnetlerde de [bir<br />

mazeret yoksa] Resulullah efendimize tâbi olmak, dünya <strong>ve</strong> ahirette<br />

insana çok şey kazandırır <strong>ve</strong> çeşitli saadetlere yol açar. (Mektubat-ı<br />

Rabbani 2/55)<br />

Âdetlerle ilgili sünnetlere elimizden geldiği kadar uymaya<br />

çalışacağız, fakat unutursak <strong>ve</strong>ya tembellikle yapamazsak mekruh bile<br />

olmaz. Solak kimsenin sol el ile iş yapması mekruh değildir.<br />

Sünnet-i zevaid:<br />

Resulullah efendimizin, ibadet olarak değil de âdet olarak devamlı<br />

yaptığı şeylere denir. Zevaid sünnetleri terk etmek mekruh değildir.<br />

Peygamber efendimizin giyiniş şekli, entari giyinmesi gibi, iyi şeyleri<br />

yapmaya sağdan başlaması gibi, sağ el ile yiyip içmek gibi, suyu oturarak<br />

içmek gibi şeyler sünnet-i zevaiddir. (Redd-ül-muhtar)<br />

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:<br />

(Âdetlerle ilgili sünnete uymak bir fazilettir, terki ise hata<br />

değildir.) [Muhtar-ül ehadis]<br />

Sual: Mey<strong>ve</strong> yemekten sonra mı yenir?<br />

CEVAP<br />

Âdete <strong>ve</strong> şahsın durumuna göre değişir. Yalnızken önce yemek daha<br />

uygun olur.<br />

Sual: Testinin içine bakmadan kaldırıp içmek uygun değildir. Üç<br />

litrelik cam şişeleri dikip içmek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

İçi görüldüğü için caizdir.<br />

Sual: Ayakta sigara içmek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Küçük bardakla su içerken, her bardağı, bir nefeste olmak<br />

üzere, üç bardağı peş peşe içmek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Zemzemi ayakta mı içmek lazımdır?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Zayıflamak niyetiyle aç karnına su içmek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: İşi aksatmamak için ayakta çay içmek caiz mi?<br />

50


www.dinimizislam.com<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Zemzemi başı kapalı içmek mi evladır?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Solak olanın, sol ile ile yiyip içmesi caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Dudağa bulaşan artığı ekmekle silip yemek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Misafir, yanındaki misafire önüne konan mey<strong>ve</strong> <strong>ve</strong> yemekten<br />

ikram edebilir mi? Evine götürebilir mi?<br />

CEVAP<br />

Ev sahibinin rızası olduğu anlaşılırsa, caizdir.<br />

Sual: Dengeli beslenmek için bir yemekte tek gıda mı yemeli?<br />

CEVAP<br />

Tek gıda sıhhate sebeptir.<br />

Sual: Çömelerek su içmek, oturarak su içmek hükmünde midir?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Misafirliğe gidince, önümüze yemek konuyor. İzinsiz<br />

başlamanın mahzuru var mıdır?<br />

CEVAP<br />

Önünüze konduğuna göre, izinsiz başlanabilir. Ancak ev sahibinin<br />

başlaması sünnete uygundur. Yahut varsa o kavmin emiri önce başlar.<br />

Yahut âlim, fazıl bilinen birisi de başlayabilir. Bir hadis-i şerif meali<br />

şöyledir:<br />

(Sofrada yemeğe önce kavmin emiri <strong>ve</strong>ya ev sahibi <strong>ve</strong>ya kavmin<br />

iyisi başlasın.) [İbni Asakir]<br />

Sual: Eti <strong>ve</strong> ekmeği bıçakla kesmek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Ekmek bıçakla kesilebilir. Bıçakla lokma haline getirilmemeli. Eti<br />

pişirenin <strong>ve</strong>ya piştikten sonra yemeği hazırlayanın, bıçakla kesmesinde<br />

mahzur yoktur. Döner kebabını da, dönercinin kesmesinde mahzur<br />

olmaz. Sofradaki eti de, bıçakla küçük lokma haline getirmek için bıçakla<br />

kesmemeli. Eğer eti küçük hale getirmeden yiyemeyecek kimse varsa,<br />

hazırlanırken küçük lokmalar haline getirilir.<br />

Sual: Yemeye, içmeye, abdest almaya başlarken besmeleyi unutan,<br />

51


www.dinimizislam.com<br />

başladıktan sonra besmele çekse sünnet yerine gelir mi?<br />

CEVAP<br />

Yemeğe başlarken besmele çekmeyi unutan, sonra çekse de, baştan<br />

çekilmiş sayılır. Ama, abdeste başlarken unutulunca, sonra besmele<br />

çekilse de, baştan çekilmiş sayılmaz. (Nimet-i İslam)<br />

Sual: Sokakta toplumun içinde bir şeyler yiyip içmekte mahzur var<br />

mıdır?<br />

CEVAP<br />

Uygun olmaz.<br />

Sual: Su içerken dikkat edilmesi gereken şeyler nelerdir?<br />

CEVAP<br />

Su içerken bir solukta içmemeli, üç defada içmeli. Terli iken soğuk su<br />

içmemeli, uyku arasında su içmemeli, çok su da içmemeli. Bunların<br />

vücuda zararları vardır. Bir hadis-i şerif meali:<br />

(Suyu ayakta içmeyin, vücuda zararlıdır. Yalnız abdestten artan<br />

su <strong>ve</strong> zemzemi şerif ayakta içilebilir.) [Ey Oğul İlmihali]<br />

Da<strong>ve</strong>te gitmek<br />

Sual: Düğün yemeklerine <strong>ve</strong>ya iftarlara da<strong>ve</strong>t ediliyoruz. Bazı<br />

da<strong>ve</strong>tlerde, zenginler, müdürler <strong>ve</strong> rütbeli kimseler bulunuyor. Hiç gariban<br />

kimse bulunmuyor. Kimi külfete giriyor, çok pahalı şeyler hazırlıyor, kimi<br />

de çok cimri davranıyor. Bir de oruç tutmayan kimseler de iftara bizi<br />

da<strong>ve</strong>t ediyor. Böyle da<strong>ve</strong>tlere gitmek uygun oluyor mu?<br />

CEVAP<br />

Haram <strong>ve</strong> mekruh işlenmeyen da<strong>ve</strong>tlere gitmek sünnettir. Bir hadis-i<br />

şerif meali:<br />

(Da<strong>ve</strong>t edilen yere gitmemek günahtır. Da<strong>ve</strong>tsiz yere gitmek<br />

hırsızlık olur.) [Beyheki]<br />

Yemeğe da<strong>ve</strong>t ederken, Allahü teâlânın rızası gözetilmelidir. Başka<br />

maksatlar gözetilmemeli. Yemeğe giden de, sünnet olduğunu, mümin<br />

kardeşini sevindirmeye niyet ederek gitmeli. (Allah rızası için, niyet<br />

etmeden yemeğe da<strong>ve</strong>t edene bir günah yazılır. Niyet etmeden<br />

gidene, iki günah yazılır) buyurulmuştur.<br />

Mekruh işleniyorsa, mekruhtan kurtulmak için da<strong>ve</strong>te gidilmez.<br />

Fakirlerin da<strong>ve</strong>tine gitmeyip de zenginlerinkine gitmek kibirdendir. Külfete<br />

girenin da<strong>ve</strong>tine gitmek gerekmez. Cimrinin da<strong>ve</strong>tine de gitmemelidir!<br />

Da<strong>ve</strong>t umuma şamil olmamalı, yani iyi kötü herkes geliyorsa, o da<strong>ve</strong>te<br />

gitmemeli.<br />

Bidat sahibinin, fâsıkın <strong>ve</strong> kötü kimselerin <strong>ve</strong> öğünmek için çok para<br />

harcamış olanın da<strong>ve</strong>tine gidilmez. (İhya)<br />

52


www.dinimizislam.com<br />

Sadece zenginlerin, müdürlerin bulunduğu da<strong>ve</strong>te gidilmemelidir. Bir<br />

hadis-i şerif meali şöyledir:<br />

(En kötü yemek, zenginlerin da<strong>ve</strong>t edilip, fakirlerin da<strong>ve</strong>t<br />

edilmediği ziyafetteki yemektir.) [Buhari]<br />

Sual: Karşı cinsin artığını yiyip içmek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

S. Ebediyye’de, (Kadının artığını, yabancı erkeğin içmesi <strong>ve</strong><br />

erkeğin artığını yabancı kadının içmesi, lezzet alacağı için<br />

mekruhtur) deniyor. Mesela, bir bardakla su içip yarısını bırakır, diğer<br />

yarısını aynı ortamdaki karşı cinsten biri içerse, lezzet alabileceği için<br />

mekruh olur. Bir elmayı ısırıp yiyen kimse, yarısını da o ortamda bulunan<br />

farklı cinse mensup birine <strong>ve</strong>rirse, lezzet alma ihtimali olduğu için mekruh<br />

olur. Hiç lezzet almasa da yine mekruh olur.<br />

Yemekleri ağır yemeli<br />

Sual: Yemekleri tez mi, yoksa yavaş yavaş mı yemek daha<br />

uygundur?<br />

CEVAP<br />

İyi hazmetmek için çok çiğnemek, yani ağır ağır yemek gerekir.<br />

Yemeği iyi çiğneyerek yemek sünnettir. Bu sünnete uyunca, mide ağrısı,<br />

gaz gibi şikâyetler görülmez.<br />

Sual: Yabancıların yemek da<strong>ve</strong>tinde, el yıkamak dikkati çekecekse,<br />

ıslak bir bezle silmek, yıkamak yerine geçer mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Ayakta sigara içmek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Ayakta yemek<br />

Sual: Ayakta çekirdek, şeker gibi şeyleri yemekte mahzur var mıdır?<br />

CEVAP<br />

Zaruretsiz, ayakta bir şey yiyip içmemelidir.<br />

Sual: İslam Ahlakı kitabında şöyle deniyor:<br />

(Bir kimse, yemek için ellerini yıkayınca, ıslak olan parmaklarının<br />

ucunu gözlerinin pınarına koyup geriye doğru silse, o kimse, Allahü<br />

teâlânın izniyle, göz ağrısı görmez.)<br />

Göz pınarı neresi <strong>ve</strong> hangi parmaklarla yapılır bu?<br />

CEVAP<br />

Göz pınarı, alt kirpiklerin altındaki oyuk kısımdır. Şehadet<br />

parmaklarının ucu ile yapılması daha uygun olur.<br />

53


www.dinimizislam.com<br />

Gözümü kör etme<br />

Sual: Bir kimse, abdest aldıktan <strong>ve</strong>ya yemek için ellerini yıkadıktan<br />

sonra, ıslak olan parmaklarının ucunu gözlerinin pınarına koyup çekerken<br />

nasıl dua etmelidir?<br />

CEVAP<br />

Ya Rabbi, gözlerimi ağrımaktan <strong>ve</strong> kör olmaktan muhafaza et,<br />

harama bakmaktan koru <strong>ve</strong> gözlerime şifa <strong>ve</strong>r diye dua etmesi iyi olur.<br />

Akşam yemeği<br />

Sual: Akşam yemeğini yememenin mahzuru var mıdır?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t mahzuru vardır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />

(Çok az da olsa akşam yemeğini yiyin, çünkü akşam yemeğini<br />

terk etmek yaşlanmaya sebeptir.) [Ebu Nuaym]<br />

Ayakta su içmemeli<br />

Sual: İslam Ahlakı kitabındaki bir hadiste, (Ayakta su içmeyin,<br />

vücuda zararlıdır) deniyor. Bugün tıp bu zararları tespit etmiş midir?<br />

CEVAP<br />

Zararını hiç bilmesek de, tıp bildirmese de, dinimizin bildirdiklerine<br />

uymak gerekir. Bir doktor diyor ki:<br />

Midenin ayakta <strong>ve</strong> oturur vaziyetteki pozisyonu farklıdır. Ayakta içilen<br />

su, doğrudan doğruya onikiparmak bağırsağına geçer. Midenin küçük<br />

eğriliğine uyan kısmında, mide caddesi denen bir oluk bulunur. Sıvı<br />

gıdalar bu yolu takip ederek zaten devamlı küçük bir açıklığı olan mide<br />

çıkışını geçerek, onikiparmak bağırsağına geçer. Sıvılar oturarak içilirse<br />

bunlar önce midede birikir, asitle karışarak mikropları ölür <strong>ve</strong> sonra<br />

onikiparmak bağırsağına geçer. Böyle oturarak su içen, birçok intan<br />

hastalıklarından korunmuş olur. Suyu <strong>ve</strong>ya meşrubatı ayakta içen, bu<br />

tehlikeye daha fazla maruz kalır. (Dr. Hamit İspirlioğlu)<br />

İki öğün yemek<br />

Sual: İki öğün yemek yemenin israf olduğu söyleniyor. Biz yerine<br />

göre üç öğün de yiyoruz. İsraf mı oluyor?<br />

CEVAP<br />

Hayır. Acıkmadan önce, günde ikinci defa yemek israftır; fakat<br />

acıkınca üç hatta dört kere yemek israf olmaz. Hazret-i Âişe validemiz<br />

anlatır:<br />

Günde ikinci defa yemek yiyordum. Resulullah, (Ya Âişe, günde iki<br />

kere yemek israftır. Allahü teâlâ, israf edenleri sevmez!) buyurdu.<br />

(Beyheki)<br />

Muhammed Hadimi hazretleri, burayı şöyle açıklıyor:<br />

54


www.dinimizislam.com<br />

Resulullah efendimiz, Âişe validemizin, ikinci yemeği acıkmadan<br />

yediğini anlayarak böyle buyurmuştur. Yoksa, kefaretler için günde iki<br />

kere yedirmek lazım olduğu meydandadır.(Berika)<br />

İsraf olsaydı kefaretler için iki kere yemek yedirilmezdi. Oruç tutarken<br />

de, günde iki öğün yani hem iftarda, hem de sahurda yemek yenir. İsraf<br />

olsaydı, sadece iftar <strong>ve</strong>ya sadece sahur yemeği yiyin denirdi. Bir hadis-i<br />

şerif meali şöyledir:<br />

(Üç kimseye şu nimetlerden dolayı, sual olmaz: İftar eden, sahur<br />

yiyen <strong>ve</strong> misafirle beraber yiyen.) [Deylemi]<br />

Günde iki kere yemek yemeye israf olur demek, doyduktan sonra<br />

<strong>ve</strong>ya hazmedilmeden, acıkmadan tekrar yemek israf olur demektir.<br />

Yoksa insan, bir öğünde yediğini, azar azar üç <strong>ve</strong>ya dört seferde yiyebilir.<br />

Yemekte sünnet<br />

Sual: Yiyecek <strong>ve</strong> içecekleri bitirmeyip, kapta bırakarak çöpe atmak,<br />

israf olur mu?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, israf olur. Kapta kalanı sıyırıp yemek, sünnettir. Hoşaf, ayran<br />

gibi şey artığına su koyup, çalkalayıp içmek çok sevabdır. Yiyip<br />

içeceğimizden çok konmuşsa, tabakta, bardakta artık bırakmak caiz olur.<br />

Müminin artığını yiyip içmek, sünnettir. Bir hadis-i şerif meali:<br />

(Müminin artığı şifadır.) [Fetava-i Kübra]<br />

Kenarından yemek<br />

Sual: Çocuklara, (Yemeğin kenarından yiyin, ortasından yemeyin;<br />

çünkü ortasından melekler yer) demek uygun olur mu?<br />

CEVAP<br />

Önünüzden yiyin demek doğru; fakat melekler ortasından yer demek<br />

yanlıştır; çünkü melekler yiyip içmezler. Yiyip içmeye ihtiyaçları yoktur.<br />

Bereket yemeğin ortasına iner. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />

(Bereket, yemeğin ortasına iner. Onun için, yemeğin ortasından<br />

yemeyin!) [Tirmizi]<br />

Yemeğe tuzla başlamak<br />

Sual: Yemeğe tuzla başlayıp tuzla bitirmenin sünnet <strong>ve</strong> şifa olduğu<br />

S. Ebediyye’de yazılıdır. Ekmekteki tuza niyet edilse sünnet yerine gelir<br />

mi, tuzla başlamak şart mıdır?<br />

CEVAP<br />

S. Ebediyye’de, o kısmın sonunda, (İlk <strong>ve</strong> son lokma ekmekle yapılır<br />

<strong>ve</strong> ekmekteki tuza niyet edilirse, bu sünnet yerine getirilmiş olur) deniyor.<br />

Dikkati çekmemek için ekmekteki tuza niyet etmek iyi olur.<br />

Molla Câmi hazretlerinin meclisine, büyük zatların huzurunda izinsiz<br />

55


www.dinimizislam.com<br />

konuşulmayacağını bilmeyen biri geldi. Dinî konularda bilgiçlik taslamaya<br />

başladı. Sonra sofra kurulup yemek yenmeye başlandı. Sofrada tuz<br />

yoktu. O kimse, Molla Cami hazretleri tuzla başlamayı unuttu<br />

zannederek, onu ikaz etmek <strong>ve</strong> kendisinin uyanık olduğunu göstermek<br />

için ev sahibine, (Sünnettir, ben yemeğe tuzla başlarım, bana tuz getir)<br />

dedi. Bu hâle üzülen Molla Câmi hazretleri, (Ekmekteki tuza niyet<br />

edebilirsin) buyurarak, bu yapılanın edepsizlik olduğunu hatırlatmak<br />

istedi.<br />

Besmele<br />

Sual: Besmele çekmenin hükmü nedir?<br />

CEVAP<br />

Yerine göre, Besmelenin hükmü değişir. Birkaç örnek <strong>ve</strong>relim:<br />

Farz olduğu yerler: Hayvan keserken Besmele çekmek farzdır.<br />

Besmelesiz kesileni yemek haramdır.<br />

Vacib olduğu yerler: Namaz dışında Fatiha okumaya başlarken<br />

Besmele çekmek vacibdir. Şafii mezhebindeyse, her zaman Fatiha<br />

okurken Besmele çekmek farzdır.<br />

Sünnet olduğu yerler: Namazda her rekâtta Fatiha’dan önce,<br />

gusletmeye <strong>ve</strong> abdest almaya, yiyip içmeye, mektup yazmaya <strong>ve</strong> her<br />

faydalı işe başlarken Besmele çekmek sünnettir. Namaz dışında,<br />

Fatiha’dan başka bir sure okumaya başlarken de Besmele çekmek<br />

sünnettir.<br />

Müstehab olduğu yerler: Namazda, Fatiha ile zamm-ı sure<br />

arasında Besmele çekmek, caiz <strong>ve</strong>ya müstehabdır.<br />

Mubah olduğu yerler: Yürümeye, oturmaya, kalkmaya <strong>ve</strong> her<br />

mubah işe başlarken Besmele çekmek mubahtır.<br />

Mekruh olduğu yerler: Avret yerini açarken, necaset bulunan yere<br />

girerken, Berae suresini önceki sureye bitişik okurken, sigara içmeye <strong>ve</strong><br />

bunun gibi kötü kokulu, mesela soğan, sarımsak gibi şeyleri yemeye<br />

başlarken <strong>ve</strong> sakal tıraşı olmaya başlarken Besmele çekmek mekruhtur.<br />

Haram olduğu yerler: Haram işlemeye başlarken Besmele çekmek<br />

haramdır. Haramlığını kabul ederek yaparsa haram olur, harama önem<br />

<strong>ve</strong>rmeden <strong>ve</strong>ya helal kabul ederek yaparsa küfür olur.<br />

Küfür olduğu yerler: Bizzat kendisi haram olan mesela, şarap<br />

içmek, zina etmek, domuz eti yemek gibi haram olan işleri yapmaya<br />

başlarken, Besmele çekmek küfür olur. Burada, haramı helal<br />

saydığından <strong>ve</strong>ya harama önem <strong>ve</strong>rmediğinden dolayı küfür oluyor.<br />

Sual: Besmelesiz kesilen hayvanı yemek caiz mi?<br />

56


www.dinimizislam.com<br />

CEVAP<br />

Şafii’de besmelesiz kesilen hayvanı yemek caizdir, diğer üç<br />

mezhepte kasten Besmelesiz kesmek haramdır.<br />

Hayvanın boğazındaki yemek borusu, hava borusu <strong>ve</strong> boynunun iki<br />

yanında birer kan damarı vardır. Maliki’de hepsini kesmek gerekir.<br />

Hanefi’de bu dört borudan üçünü kesmek kâfidir. Şafii’de ise yemek<br />

borusu ile nefes borusu kesilirse kâfidir. Ancak gırtlak düğümü baş<br />

tarafında kalmalıdır! Gırtlak düğümünün tamamı vücut tarafında kalırsa,<br />

kesilen hayvan yenmez. Hayvanı ensesinden kesmek haram ise de,<br />

ensesinden kesilen hayvan, Hanefi <strong>ve</strong> Şafii’de yenir, diğer iki mezhepte<br />

yenmez.<br />

Sual: Besmele unutulursa, kesilen hayvan yenir mi?<br />

CEVAP<br />

Besmele çekmek unutulursa yenir. Maliki’de yenmez.<br />

Sual: Besmelesiz olarak kesildiği bilinen bir hayvanın etini yerken<br />

Şafii’yi taklit gerekir mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t gerekir. (Hulasat-üt-tahkik)<br />

Sual: Mezbahada sabah bir besmele çekiliyor. Diğerleri besmelesiz<br />

kesiliyor. Etleri yenir mi?<br />

CEVAP<br />

Etleri yerken Şafii’yi taklit lazımdır.<br />

Sual: Tavuklar, bir anda kesiliyor. Hepsine bir besmele kâfi mi?<br />

CEVAP<br />

Her tavuğu, kesim makinesine koyarken, besmele çekilir. Keserken<br />

de, müşterek bir besmele kâfidir.<br />

Sual: Yemek yerken besmeleyi unutan kimse, sonunda hatırlarsa ne<br />

yapmalıdır?<br />

CEVAP<br />

Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />

(Yemeğe başlarken Allahü teâlânın adını anın, yani Besmele<br />

çekin. Başında besmele çekmeyi unutan, hatırladığı zaman,<br />

“Bismillâhi alâ ev<strong>ve</strong>lihi <strong>ve</strong> ahirihi” desin.) [Ebu Davud, Tirmizi, Hâkim]<br />

Sual: Doyduktan sonra yerken, Besmele çekmek haram mı?<br />

CEVAP<br />

Hayır. Çünkü yemeğin kendi haram değildir.<br />

Sual: Besmele çekince <strong>ve</strong>ya ezan okununca şeytanların kaçtıklarını<br />

<strong>ve</strong> bir daha oraya uğramadıklarını söylüyorlar bu doğru mudur?<br />

CEVAP<br />

57


www.dinimizislam.com<br />

Besmele çekince <strong>ve</strong> ezan okunurken şeytan kaçar. Fakat ezan<br />

bitince geri gelir. Yemekte Besmele çekince o yemeği yiyemez. Devamlı<br />

Allah zikredilirse, <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>se <strong>ve</strong>remez, zikri bırakınca hemen gelir.<br />

Sual: Soğan <strong>ve</strong>ya soğanlı yemek, salata, turşu yerken besmele<br />

çekmek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Tam İlmihal'de diyor ki:<br />

Kötü kokulu şeyleri, mesela soğan, sarmısak gibi şeyleri yemeye [<strong>ve</strong><br />

sakal tıraşı olmaya başlarken], Besmele çekmek mekruhtur.<br />

Sarmısaklı, soğanlı yemekleri, salatayı, turşuyu yerken Besmele<br />

çekilir.<br />

Meyhaneye girerken<br />

Sual: Bir iş için meyhaneye, kumarhaneye girerken Besmele çekmek<br />

caiz olur mu?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t caiz olur. Haram işlerken Besmele çekilmez. Bir iş için günah<br />

işlenen yere girmek günah olmaz.<br />

Sual: Bir mekruha dalgınlıkla besmele çeken mazur olur mu?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Besmele çekerken<br />

Sual: Besmele çekerken, Bismillah demek yeterli midir?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, yeterli olur; ancak he harfini belli olacak şekilde çıkarmalı<br />

(Bismilla) dememeli. Yani (Bismillah) denirse, besmele çekilmiş olur.<br />

Daha uygunu ise (Bismillahi) demektir.<br />

Besmelesiz hayvan kesmek<br />

Sual: (Kur’anda, hayvan keserken değil, sadece kurban keserken<br />

Besmele çekmek farzdır) deniyor. Yemek için hayvanları keserken<br />

Besmele farz değil midir?<br />

CEVAP<br />

O ayetin meali şöyledir:<br />

(Allah’ın kendilerine rızık olarak <strong>ve</strong>rdiği dört ayaklı hayvanları<br />

belli günlerde [kurban ederken] O’nun adını anarak kessinler.) [Hac<br />

28]<br />

Hayvan keserken Besmele çekilmesi yalnız kurban kesmeye mahsus<br />

değildir. Resulullah efendimiz buyuruyor ki:<br />

(Hayvanı keserken besmele çekip tekbir getirin!) [Taberani] (Yani<br />

Bismillahi Allahü ekber demeli.)<br />

58


www.dinimizislam.com<br />

(Hayvan keserken Allah’ın ismini söylemek [Bismillahi demek<br />

<strong>ve</strong>ya Allahü ekber demek] kâfidir.) [Beyheki]<br />

(Şu üç yerde ismimi söylemeyin: Yemeğe besmele çekerken,<br />

hayvanı besmeleyle keserken <strong>ve</strong> aksırınca.) [Beyheki]<br />

Şafii’de besmelesiz kesilen hayvanı yemek caizdir, diğer üç<br />

mezhepteyse kasten Besmelesiz kesmek haramdır. İbni Abbas hazretleri<br />

de buyuruyor ki:<br />

Hayvanı keserken besmele çekmeyi bir kimse unutmuşsa bir<br />

mahzuru yoktur; ancak besmele kasten terk edilmişse, kesilen yenmez.<br />

(Rezin)<br />

Besmelesiz olarak kesildiği bilinen bir hayvanın etini yerken Şafii’yi<br />

taklit etmelidir. (Hulasat-üt-tahkik)<br />

Besmele çekmek<br />

Sual: Hadis-i şeriflerde, (Besmeleyle başlanmayan her önemli iş<br />

noksan kalır) <strong>ve</strong> (İşe Besmeleyle başlayanın günahları affolur)<br />

buyuruluyor. Eûzü çekmek de gerekli mi, yoksa sadece Besmele çekmek<br />

yeterli midir?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, yeterlidir. Bir işe başlarken Eûzü okunmaz, sadece<br />

Bismillâhirrahmanirrahîm denir. (Hindiyye)<br />

<strong>Helal</strong> gıdanın önemi<br />

Sual: Şimdiki çocuklar istenildiği gibi neden eğitilemiyor?<br />

CEVAP<br />

Çocuğu helal gıda ile beslemelidir! Haram gıdanın etkisi çocuğun<br />

özüne işler, çocukta uygunsuz işlerin meydana gelmesine sebep olur.<br />

Hadis-i şerifte (Yiyip içtikleriniz helal, temiz olsun! Çocuklarınız,<br />

bunlardan hasıl olur) buyuruldu.<br />

Çocukları, ahlaksız kadınlara da emzirtmemelidir! Peygamber<br />

efendimiz, ahmak kadınları da süt anne olarak tutmamayı, sütün kötü<br />

etkisinin olacağını bildirmektedir. Buradan kâfir kadını süt anne olarak<br />

tutulmaz manası çıkarılmamalıdır! Zira fıkıh âlimi İbni Âbidin hazretleri,<br />

(Kâfir kadının müslüman çocuğa <strong>ve</strong> müslüman kadının kâfir çocuğa süt<br />

anne tutulması caizdir) buyurmaktadır. (Redd-ül-muhtar)<br />

İbrahim Ethem hazretlerine, gece gündüz ibadet eden, <strong>ve</strong>cde gelip<br />

kendinden geçen bir gençten bahsettiler. Gencin yanına gidip üç gün<br />

misafir kaldı. Çok acayip haller gördü. Gencin bu halinin şeytandan olup<br />

olmadığını öğrenmek istedi. Yediğine baktı. <strong>Helal</strong>den değildi. Bu hallerin<br />

59


www.dinimizislam.com<br />

şeytandan olduğunu anladı. Genci evine da<strong>ve</strong>t etti. Gence helal yemek<br />

<strong>ve</strong>rdi. Gençteki eski aşk <strong>ve</strong> gayret kalmadı. Genç, bana ne yaptın dedi.<br />

İbrahim Ethem hazretleri, gence, (Sendeki haller şeytandandı. <strong>Helal</strong><br />

yiyince şeytan giremedi. Esas halin meydana çıktı) buyurdu. (Tezkiretülevliya)<br />

Haram yemek kalbi karartır, hasta eder. Zünnun-i Mısri hazretleri<br />

buyurdu ki:<br />

Kalbin kararmasının dört alameti vardır:<br />

1- İbadetin tadını duymaz.<br />

2- Allah korkusu hatırına gelmez.<br />

3- Gördüklerinden ibret almaz.<br />

4- Okuduklarını, öğrendiklerini anlayıp kavrayamaz.<br />

Muhammed bin Fadl Belhi hazretleri de buyurdu ki:<br />

Kalbin kararmasına 4 şey sebep olur:<br />

1- Öğrendiği ile amel etmemek.<br />

2- Bilmeyerek yapmak.<br />

3- Bilmediklerini öğrenmemek.<br />

4- Başkasının öğrenmesine mani olmak.<br />

Nefs, kötü isteklerden [dinin yasakladığı şeylerden] kurtarılınca, kalb<br />

temizlenir.<br />

Yemekten önce <strong>ve</strong> sonra dua etmek<br />

Sual: Yemekten önce dua etmek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, yemekten önce de dua etmek caizdir. Besmele çekmek <strong>ve</strong><br />

hayır bereket için dua etmek de yiyip içmenin sünnetlerindendir. İbni<br />

Abbas hazretleri, Resulullah efendimizin (Yemeğe başladığınız zaman,<br />

Allahümme barik lena fihi <strong>ve</strong> etimna hayren minhü deyiniz)<br />

buyurduğunu rivayet etmiştir. Enam suresinin (Üzerlerine Allah’ın ismi<br />

anılmayanlardan yemeyin) mealindeki 121. âyetin, Besmelesiz kesilen<br />

hayvanların leş olacağını, yenmeyeceğini bildirmektedir. Bazı âlimler,<br />

(Diğer yiyecekleri yerken de Besmele çekiniz) manasının da<br />

bulunduğunu bildirmişlerdir. Burada Allah’ın adının anılması, yenecek<br />

yemeğin kudsiyetini, iyiliğini <strong>ve</strong> devamlılığını sürdürmek içindir. Böylece<br />

Allahü teâlâyı hatırlamış <strong>ve</strong> bu nimetlerin devamlılığını <strong>ve</strong> hayrını elde<br />

etmiş oluruz. Yemek yeme anı, insanların en çok gaflete düşeceği andır.<br />

Zira yemek, acıkan nefsi kendine en çok çeken, ona her şeyi unutturan<br />

nesnedir.<br />

60


www.dinimizislam.com<br />

Yemekten önce elleri yıkamayı da ihmal etmemelidir! Hadis-i şerifte<br />

buyuruldu ki:<br />

(Evinin hayrını isteyen, yemekten önce <strong>ve</strong> sonra elini yıkasın.)<br />

[İbni Mace]<br />

Sual: Yemekten sonra nasıl dua edilir?<br />

CEVAP<br />

Yemeğe başlarken besmele çekmek yani (Bismillahirrahmanirrahim)<br />

demek <strong>ve</strong> sonunda (Elhamdülillah) demek sünnettir.<br />

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:<br />

(Yemekten sonra, "El-hamdü-lillahillezi etamena hazettaame <strong>ve</strong><br />

rezekana min gayrı havlin minna <strong>ve</strong> la kuv<strong>ve</strong>h" duasını okuyanın<br />

günahları affolur.)<br />

(Yiyip içtikten sonra, "El hamdü-lillahillezi atameni <strong>ve</strong> esbeani <strong>ve</strong><br />

sakani <strong>ve</strong> ervani" duasını okuyan, anasından doğduğu günkü gibi<br />

günahsız olur.)<br />

Peygamber efendimiz yemekten sonra (El-hamdü-lillahillezi<br />

etamena <strong>ve</strong> sakana <strong>ve</strong> cealena müslimin) duasını okurdu.<br />

Yemeklerden sonra, yukarıdaki duaları da içine alan şu duayı<br />

okumak daha uygundur:<br />

(El-hamdü-lillahillezi eşbeana <strong>ve</strong> ervana min-gayrı-havlin minna<br />

<strong>ve</strong> la kuv<strong>ve</strong>h. Allahümme at'imhüm kema at'amuna.<br />

Allahümmerzukna kalben takiyyen, mineşşirki beriyyen la kâfiren <strong>ve</strong><br />

şakiyyen <strong>ve</strong>lhamdülillahi rabbilalemin)<br />

Zekat-ı şer'i ne demektir?<br />

Sual: Tam İlmihal'de (Zekat-ı şer'i, ihtiyari <strong>ve</strong> zaruri olmak üzere<br />

ikiye ayrılır) deniyor. Burada zekât ne anlama geliyor? İhtiyari <strong>ve</strong> zarurisi<br />

nasıl oluyor?<br />

CEVAP<br />

Zekat kelime olarak, bereket, artış, temizlik, taharet gibi anlamlara<br />

gelir. Bildiğimiz zekât da malı kirden temizlemek oluyor. Zekat<br />

kelimesinin buradaki manası, evcil <strong>ve</strong>ya yabani hayvanları dine uygun<br />

şekilde öldürerek temiz hale [yenilecek <strong>ve</strong>ya başka şekilde istifade<br />

edilecek hâle] getirmek demektir. Mesela boğarak, şişleyerek, elektrik<br />

<strong>ve</strong>rilerek öldürülen kuzunun eti yenmez, leş olur.<br />

İhtiyari zekât, de<strong>ve</strong>yi <strong>ve</strong> diğer evcil hayvanları dine uygun şekilde<br />

kesmek demektir. Yani kendi ihtiyarımızla [isteğimizle] hayvanı yatırıp<br />

dine uygun şekilde kesiyoruz.<br />

Zaruri zekât, av hayvanlarını dine uygun şekilde yaralayarak<br />

61


www.dinimizislam.com<br />

öldürmek demektir. Av hayvanlarını mesela bir aslanı kulağından tutarak<br />

yere yatırıp kesemeyiz. Onu ancak silahla öldürebiliriz. Onun için buna<br />

zaruri zekât deniyor.<br />

Zekat-ı şer’i ile [dine uygun şekilde] öldürülen hayvan temiz olur.<br />

Yani evcil hayvan besmele çekerek kesilmişse, av hayvanına mermi<br />

besmele ile atılmışsa, av köpeği tazı, ava besmele ile gönderilmişse,<br />

öldürülen hayvanı yemek helal olur.<br />

Zekat-ı şer’i ile öldürülen hayvan, yenilmesi helal olan geyik, tavşan,<br />

keklik gibi hayvanlardan ise yenir, yenmesi helal olmayan, tilki, sansar,<br />

aslan gibi hayvanlardan ise, başka suretle istifade edilir.<br />

Gazoz <strong>ve</strong> kola içmek<br />

Sual: Bazı kuruluşlar, bazı gazoz <strong>ve</strong> kolalarda alkol olduğunu tespit<br />

etmiştir. Alkolün damlası da haram olduğuna göre, böyle meşrubatları<br />

içmek haram değil midir?<br />

CEVAP<br />

Son zamanlarda yoğun bir şekilde, Tunus, Mısır gibi ülkelerde,<br />

Müslümanlar hakkında çeşitli şekilde karalayıcı bir kampanya <strong>ve</strong> saldırı<br />

furyası başlatılmıştır. Özellikle Tunus’da polis, sokaktaki kadınların<br />

eşarbını başından almaktadır. Mısır’da kola içmenin haram olduğuna dair<br />

haberler gelmektedir.<br />

Gazozlardaki alkol yeni değildir. Bunu belli bir zamana getirmeleri<br />

maksatlıdır. Gayeleri, (Bakın Müslümanlar meşrubat bile içmiyorlar)<br />

yaygarasını yaygınlaştırmak, bu <strong>ve</strong>sile ile (İşte Müslümanlık budur,<br />

bakın Müslümanlar ne hale gelmiş) dedirtmek. Belki de bazı<br />

provokatörler çıkıp, (Alkollü gazozlara hayır) sloganı ile, protestolar<br />

yapabilirler. Müslümanlar bu fitneye, Müslümanlığın kötülenmesine alet<br />

olmamalıdır.<br />

Şarap, rakı gibi alkollü içkilerin damlası da haramdır. Fakat içki<br />

olarak değil de, başka sebeplerle bulunan alkoller bu hükme dahil<br />

değildir.<br />

Birkaç örnek <strong>ve</strong>relim:<br />

1- Taze sirkelerde alkol bulunduğu kesin olarak tespit edilmiştir. Ama<br />

bu alkollü bir içecek olmayıp sirke olduğu için, içilmesi haram<br />

edilmemiştir. Şaraptan yapılan sirkenin fazileti hadis-i şeriflerle de<br />

övülmüştür.<br />

2- Hamurda, dolayısıyla ekmeklerde de alkol olduğu da bugün kesin<br />

olarak tespit edilmiştir. Ama Peygamber efendimiz ekmek yemeyi<br />

yasaklamamıştır.<br />

62


www.dinimizislam.com<br />

3- Portakal <strong>ve</strong> diğer mey<strong>ve</strong>lerdeki alkol oranı gazozdakilerden az<br />

değildir. Bu da kesin olarak tespit edilmiştir. Ama dinimiz, içinde alkol<br />

olduğu halde mey<strong>ve</strong> yemeyi, haram kılmamıştır.<br />

4- İlaçları <strong>ve</strong> kokuları ıslah için, içlerine konulan necis mayiler [alkol<br />

gibi sıvılar] affedilmiştir. (İslam Ahlakı, Ey Oğul İlmihali kısmı)<br />

5- S. Ebediyye’de diyor ki: Şafii’de, necis sıvıyı [mesela alkolü], ilaç<br />

<strong>ve</strong> ıtriyat ıslahı için kullanmak affedilmiştir. (Mezahib-i erbea, Elmafüvat)<br />

6- Necis olan sıvı, mesela ispirto, ilaç, koku gibi şeylere karıştırılınca,<br />

karışım temiz olur. Bunun için, tentürdiyot <strong>ve</strong> kolonya, hanefide temizdir.<br />

(İslam Ahlakı)<br />

[Kolonya, tentürdiyot içilmez ama, elbiseye dökülünce temizlemeden<br />

onunla namaz kılmak caizdir. Temizlemek elbette evladır.]<br />

7- Necis yağlar sabun yapılınca, şarap sirkeye dönünce temiz olur.<br />

Bütün kimyasal değişmeler böyledir. (Redd-ül-muhtar, Tahtavi,<br />

Menahic-ül-ibad, S. Ebediyye)<br />

Gazoz meselesini merhum hocamıza da sormuştum. Hocamız, din<br />

âlimi olmanın yanında kimya ilmini de iyi bilen bir kimyagerdi. (Esansı<br />

alkolde eritip gazozlara koyuyorlar. İçmek caiz mi?) diye sual etmiştim.<br />

Bir kavle göre içmenin caiz olduğunu, ahir zamanda zayıf kaville bile<br />

amel etmenin, kuv<strong>ve</strong>tli kavil ile amel etmek gibi sahih olduğunu<br />

bildirmişlerdi. İçine esans konan meşrubatların, kolaların hemen<br />

hepsinde az da olsa, alkol mevcuttur. Gazoz gibi bu tür meşrubatlarda<br />

esansı eritmek için kullanılan bu alkol affedilmiştir; böyle meşrubatları<br />

içmek caizdir.<br />

Çoğu sarhoş etmezse<br />

Sual: (Çoğu sarhoş edenin azı haramdır kuralı var. Bu kurala göre,<br />

meşrubatların, kolanın içinde alkol olsa da, çok içilince sarhoş etmedikleri<br />

için, içilmeleri caiz olur) deniyor. Mesela yemeğe <strong>ve</strong>ya bir sürahi suya az<br />

bir miktar şarap konsa, bunların çoğu sarhoş etmediği için, o suyu <strong>ve</strong>ya o<br />

yemeği bu kurala göre yiyip içmek caiz mi oluyor?<br />

CEVAP<br />

Caiz olmaz. Su da, yemek de, necis olur. Din kitaplarında deniyor ki:<br />

Bir damla şarap içen de cezalandırılır. Şarabın bir damlası da<br />

haramdır. İspirto da [alkol de], şarap gibi kaba necasettir, içilmesi<br />

haramdır. (Hidaye)<br />

Meşrubatlara özel olarak alkol konmuyor. Esansı eritmek için<br />

konuyor. Din kitaplarında, ilaçları <strong>ve</strong> kokuları ıslah için, içlerine konulan<br />

necis sıvının [alkolün] affedildiği bildirilmiştir. (İslam Ahlakı)<br />

63


www.dinimizislam.com<br />

Kolaların sırrı açıklanmış<br />

Sual: Alkollü gazoz furyasından sonra, şimdi de kolaların sırrının<br />

açıklandığı <strong>ve</strong> Cochineal diye bir böcekten, kimyasal filtreleme yoluyla<br />

elde edilen, karmin isimli maddeden, boya maddesi olarak, her marka<br />

kolanın içine konduğu <strong>ve</strong> bu durumda kola içmenin haram olduğu<br />

söyleniyor. Kola içmek haram mıdır?<br />

CEVAP<br />

Hayır, kola içmekte hiç mahzur yoktur. İslam âlimleri buyuruyor ki:<br />

Resulullah efendimiz, bir Yahudi’nin ekmeğini <strong>ve</strong> tereyağlı yemeğini<br />

temiz mi diye sormadan, araştırmadan yedi. Bu domuz yağı mı, koyun<br />

yağı mı, ekmeğin hamuru suyla mı, yoksa şarapla mı yoğruldu diye sorup<br />

araştırmadı. Müşrik kadının su kabından abdest aldı. Bunlar, yenilen<br />

gıdaların içinde ne var diye araştırmanın gerekmediğine birer delildir.<br />

(Berika)<br />

Kâfirler, gıdalara necaset de, zehir de katabilirler. Nitekim Yahudi<br />

yemeğe zehir katmıştır. Peygamber efendimiz de, araştırmadan o<br />

yemeği yemiştir; çünkü necis olduğu bilinmeyen şeyleri yememek takva<br />

değil, <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>se olur. Dinimiz de, <strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>seden kaçmayı emreder. (Hadika)<br />

Lâ Mekke<br />

Sual: (Coca Cola yazısı tersten okununca, Lâ Muhammed, Lâ<br />

Mekke yazıyor. Böyle içecekleri içmek haramdır. Bunu herkese<br />

duyurmak çok sevaptır) gibi şeyler söyleniyor. Bir de, e-maillerle <strong>ve</strong>ya<br />

SMS ile çeşitli mesajlar gönderiliyor. Mesela, (Medine’den gelen<br />

vasiyetname, yahut içinde dualar da olan bir mesajı 13 <strong>ve</strong>ya şu kadar<br />

kişiye gönderen çok zengin olur. Eline geçip de göndermeyenin başına<br />

büyük felaketler gelir) deniyor. Bunlar doğru mudur?<br />

CEVAP<br />

Kesinlikle doğru değildir. Coca Cola yazısını tersten okuyunca La<br />

Muhammed, La Mekke yazılı olduğu da, doğru değildir. Zoraki<br />

benzetme yaparak o hale sokulmaya çalışılıyor. Diyelim ki La Mekke<br />

yazsa ne çıkar? Yani Mekke yok dese ne olur? Biz de, New York, Paris,<br />

Berlin yok desek ne olur? Bu şehirler yıkılır mı? Bunları, diğer<br />

vasiyetname <strong>ve</strong> mesajları misyonerler hazırlıyor. Maksatları<br />

Müslümanları böyle hurafelerle meşgul etmek, ciddi meselelerden,<br />

ilimden uzak kalınmasını sağlamaktır. Onların bu oyunlarına alet<br />

olmamalıyız.<br />

Kola içmek haram mı?<br />

Sual: (Falanca marka kolanın geliri, İslam düşmanı gayrimüslim bir<br />

ülkeye gittiği için o kolaya haram fetvası <strong>ve</strong>rdik) deniyor. Gayrimüslimlerin<br />

64


www.dinimizislam.com<br />

hepsi İslamiyet’in düşmanıdır. O zaman hiçbir gayrimüslimin malını<br />

almamak mı gerekiyor?<br />

CEVAP<br />

Fetva dedikleri görüş, birkaç yönden yanlıştır:<br />

1- O fetva değil bir görüştür. Şahsi düşüncedir. Günümüzde fetva<br />

<strong>ve</strong>recek ehil kimseler yoktur. Sadece <strong>ve</strong>rilmiş fetvaları nakledenler vardır.<br />

İbni Abidin, dördüncü cilt, üç yüz birinci sayfada, kadılık bahsinde<br />

buyuruyor ki:<br />

Fâsık müftünün <strong>ve</strong>rdiği fetvalara gü<strong>ve</strong>nilmez, çünkü fetva <strong>ve</strong>rmek,<br />

din işlerindendir. Din işlerinde fâsıkın sözü kabul edilmez. Diğer üç<br />

mezhepte de böyledir. Böyle müftülere bir şey sormak caiz değildir.<br />

Müftünün Müslüman olması <strong>ve</strong> akıllı olması da, sözbirliği ile şarttır. Müftü,<br />

imam-ı a’zam Ebu Hanife’nin sözüne uygun olarak fetva <strong>ve</strong>rir. Aradığını<br />

onun sözlerinde açıkça bulamazsa, İmam-ı Ebu Yusuf’un sözünü alır.<br />

Onun sözlerinde bulamazsa, İmam-ı Muhammed Şeybani’nin sözünü<br />

alır. Ondan sonra İmam-ı Züfer’in, daha sonra Hasan bin Ziyad’ın sözünü<br />

alır. Müctehid-i fil-mezhep âlimlerinden Eshab-ı tercih olan müftüler,<br />

ictihadlar arasında delilleri kuv<strong>ve</strong>tli olanları seçerler. Müctehid<br />

olmayanlar, bunların tercih etmiş oldukları söze uyar. Böyle yapmayan<br />

müftülerin sözü kabul edilmez. Demek ki, tercih ehlinin seçmemiş olduğu<br />

şeylerde, İmam-ı a'zamın sözünü almak lazımdır. Müftünün müctehid-i filmezhep<br />

olması lazımdır. Böyle olmayana müftü denilemez, nâkıl, fetvayı<br />

iletici denir. Nâkıller fetvaları, meşhur fıkıh kitaplarından alır. (S.<br />

Ebediyye)<br />

Behcet-ül-fetâvâ gibi kıymetli kitaplar bile, fetva kitapları değil,<br />

fetvaları nakleden, ulaştıran kitaplardır. Bunları yazanlar müftü değil, birer<br />

nâkıl <strong>ve</strong> toplayıcıdır. Fetva <strong>ve</strong>renin, yani müftünün müctehid olması<br />

lâzımdır. Bir kimse fetva <strong>ve</strong>rdim diyorsa, müctehid olduğunu iddia ediyor<br />

demektir. Yusuf Nebhani hazretleri, (Bugün müctehidlik taslayanın,<br />

aklı <strong>ve</strong>ya dini noksandır) buyurmuştur. Aklı <strong>ve</strong>ya dini noksan olanın da<br />

fetva dediği görüşüne itibar edilmez.<br />

2- Gayrimüslim demek müslüman olmayan demektir. Bunlar elbette<br />

İslâmiyet'e düşman olur. Bunlarla alış <strong>ve</strong>riş yapılmaz mı? Peygamber<br />

efendimiz <strong>ve</strong> Eshab-ı kiram, her çeşit alış <strong>ve</strong>riş yapmışlardır.<br />

3- Esas İslâmiyet'e düşman olan mürtetlerdir. Din düşmanı yerli<br />

mürtetlerle alış <strong>ve</strong>rişi normal görüp de Ehl-i kitap olan gayrimüslimlerle<br />

alış <strong>ve</strong>rişi caiz görmemek çok yanlıştır. Müslüman şirketlerin mallarını<br />

yeşil sermayeye paramız gitmesin diye almayan mürtetleri,<br />

gayrimüslimden hafif görmek çok tuhaftır. Bu yanlış görüşe fetva demek<br />

65


de, daha tuhaftır.<br />

www.dinimizislam.com<br />

Komşunun sarkan mey<strong>ve</strong>leri<br />

Sual: Komşunun bahçesindeki ağacın bizim bahçeye sarkan<br />

dallarındaki mey<strong>ve</strong>lerden <strong>ve</strong> yere düşenlerden yemek caiz olur mu?<br />

CEVAP<br />

Caiz olmaz. Ağaçtan herkesin geçtiği sokağa düşmüş ise, ceviz gibi<br />

çürümeyenleri, sahibinin izin <strong>ve</strong>rdiği biliniyorsa, yemek caiz olur. Kiraz<br />

gibi çürüyecek mey<strong>ve</strong> ise, sahibinin yasak ettiği bilinmedikçe alıp<br />

yenilebilir. Alıp, evine götürmek caiz değildir.<br />

Kiracı<br />

Sual: Kiracı, evin bahçesindeki mey<strong>ve</strong>leri yiyebilir mi?<br />

CEVAP<br />

Ev sahibinin izni varsa yer. Ağacı dikenden izin almak gerekir.<br />

Sual: Komşumuz, bahçemizin bir kısmını sahiplenip, oraya mey<strong>ve</strong><br />

ağaçları dikti. Ağaçların şimdi mey<strong>ve</strong>leri vardır. Bu yerimizi mahkeme ile<br />

aldık. Ağaçların mey<strong>ve</strong>sini yiyebilir miyiz?<br />

CEVAP<br />

Önemli olan, yerin size ait olması değil, mey<strong>ve</strong> ağaçlarını kimin<br />

diktiğidir. Diken kimseden, yani komşudan izin almadıkça, yemek caiz<br />

olmaz.<br />

Ağaç dikenindir<br />

Sual: On sene önce ağaç diktiğim tarla başkasına aitmiş. Tapuyu<br />

alınca anladık. Ağaçların mey<strong>ve</strong>si bizim değil mi? Ağaçları tarla sahibine<br />

satmam caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Siz diktiğiniz için ağaçlar sizindir. Satabilirsiniz <strong>ve</strong> mey<strong>ve</strong>sini<br />

yiyebilirsiniz.<br />

Tavşan eti yenir mi?<br />

Sual: Peygamber efendimizin çekirgeyi, idrar süzme organı olduğu<br />

için böbrekleri, kanlı olan dalak <strong>ve</strong> ciğeri yemediği gibi, yine bir kanlı<br />

hayvan olan tavşanı yemediği söyleniyor. Bunları haram olduğu için mi<br />

yememiştir?<br />

CEVAP<br />

Hayır, böbrek, ciğer, dalak haram değildir, helaldir.<br />

Çekirge de helaldir. (Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud)<br />

Başka bir hadis-i şerifte de şöyle buyurmuştur:<br />

66


www.dinimizislam.com<br />

(Çekirgeyi ne yerim, ne de, haram kılarım.) [İbni Mace, Ebu<br />

Davud]<br />

Resulullah efendimizin yememesi onu haram kılmaz. Soğan,<br />

sarımsak da yemezdi. Yenmesi için izin <strong>ve</strong>rmiştir.<br />

Tavşan eti de helaldir. (Dürer, Mecma’ul-enhür)<br />

Abdullah ibni Abbas hazretleri buyurdu ki: Resulullah ile otururken,<br />

bir köylü tavşan kebabı hediye getirdi. Bize (Yiyin) buyurdu. Muhammed<br />

bin Safvan dedi ki: İki tavşan yakaladım, kestim. Resulullah’a sordum.<br />

İkisini de yememi emretti. (Bedayi)<br />

Hazret-i Enes anlatır: Avladığımız tavşanı Ebu Talha’ya getirdim. O<br />

da tavşanı keskin bir taşla kesti. (Şu budu Resulullah’a götür) dedi.<br />

Hemen götürdüm. Resulullah onu yedi. (Buhari, Müslim, Ebu Davud,<br />

Tirmizi, Nesai)<br />

Hazret-i Cabir anlatır: Kavmimden biri, taşla kestiği tavşanı<br />

Resulullah’a soruncaya kadar bekletti. Efendimiz yemesini emretti.<br />

(Tirmizi)<br />

Halid ibn-ül Hu<strong>ve</strong>yris hazretleri anlatır: Bir adam, avladığı tavşanı<br />

getirip Abdullah İbni Ömer’e, (Bunun eti yenir mi?) diye sordu. O da, (Bir<br />

tavşan Resulullah’a getirildi. Ne yedi, ne de yenmesini yasakladı) dedi.<br />

(Ebu Davud)<br />

Bu hadis-i şerifler de, tavşanın helal olduğunu bildirmektedir. Fıkıh<br />

kitaplarında buyuruluyor ki:<br />

Tavşan yemek helaldir. (Mülteka)<br />

Tavşan eti yemek helaldir; çünkü tavşan, yırtıcı hayvan değildir.<br />

(Dürr-ül-münteka)<br />

Her çeşit tavşan etini yemek helaldir. (Kuduri)<br />

Tavşan etini yemek helaldir. Tavşan yırtıcı hayvan değildir <strong>ve</strong> leş<br />

yemez, geyik gibidir. (Cevhere)<br />

Erneb, yani tavşan etinin mubah olduğu sözbirliği ile bildirilmiştir,<br />

çünkü tavşan yırtıcı hayvan değildir <strong>ve</strong> leş yemez. Geyik gibidir. Ot yer.<br />

Fıkıh kitapları, tavşanın helal olduğunu açıkça yazıyorlar. Böylece, haram<br />

diyenleri ret ediyorlar. (Dürer haşiyesi)<br />

Gıdalarda ihtiyat<br />

Sual: Her gün bir iddia ortaya atılıyor. Bazı firmaların gelirleri<br />

Yahudilere gidiyor, bunların ürünlerini kullanmak haram olur dendiği gibi,<br />

kolalarda fare ölüsü kullanılıyor da denmişti. Daha sonra, böcekten elde<br />

edilen maddenin kullanıldığı söylendi. Şimdi de, ekmeklerde domuz<br />

yağından elde edilen bir madde olduğu söyleniyor. Bunları yiyip içmek<br />

67


www.dinimizislam.com<br />

gerçekten haram mıdır?<br />

CEVAP<br />

Dinimizde, gayrimüslimlerle alış <strong>ve</strong>riş yapmak yasak değildir.<br />

Peygamber efendimiz de yapmıştır.<br />

Kâfirler, Müslümanlardan elde ettiği kârla, Müslümanların zararına<br />

olan işler yapabilir, İslamiyete aykırı karikatürler yapabilirler, hatta<br />

Müslümanları öldürebilirler. Buna bakarak, onların ürünlerini kullanmaya<br />

haram denmez.<br />

Bugün neredeyse yediğimiz <strong>ve</strong>ya kullandığımız her ürünün,<br />

gayrimüslim şirketleriyle ilgisi vardır. Hammaddesi <strong>ve</strong>ya bir parçası<br />

onlardandır yahut orada üretilmiştir. Bunlara itibar edilirse, neredeyse her<br />

şeye haram denmiş olur. Böyle şayialara itibar etmemelidir.<br />

İslam âlimleri, Müslümanları sıkıntıya sokmayı da, fitneye dâhil<br />

etmişlerdir. Yani Müslümanları şüpheye, sıkıntıya sokmak, huzursuz<br />

etmek de, fitne olur.<br />

Dinimiz, gıdaların temiz mi, necis mi olduğunu araştırmak<br />

gerekmediğini bildirmektedir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:<br />

Kâfirlerin yiyecek <strong>ve</strong> içeceklerinden sakınmak, ihtiyat değildir; bu<br />

halden kurtulmak ihtiyattır. (3/22)<br />

Temizlikte titiz davranmak bile yasaklanmıştır. % 99 bile olsa, % 100<br />

kesin bilmeden, yiyeceklerimizde necaset var demek, çok yanlıştır. Bir<br />

hadis-i şerif meali şöyledir:<br />

(Bir zaman gelecek, insanlar temizlikte fazla titiz hareket edecek,<br />

[<strong>ve</strong>s<strong>ve</strong>seye düşerek] dinde haddi aşacaklardır.) [Ebu Davud]<br />

Mecusinin yemeği <strong>ve</strong> zulmet<br />

Sual: Hintli Mecusi bir arkadaşımın yemeğini yiyince, bende manevi<br />

bir rahatsızlık oluyor. Kâfirlerin yemeğinde zulmet olur mu? Böyle<br />

gayrimüslimle arkadaşlıkta mahzur var mıdır?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, zulmete sebep olur. Makamat-i mazheriyye’de, keramet<br />

kısmında diyor ki:<br />

Gulam Hasan’ı görünce, (Kâfir yemeği yemişsin. Kalbinde küfür<br />

zulmeti hâsıl olmuş) buyurdu. Gulam, (E<strong>ve</strong>t, Hindu’nun <strong>ve</strong>rdiğini yedim)<br />

dedi. Küfür <strong>ve</strong> haram alametleri bulunan yemekler, kalbi karartır. (S.<br />

Ebediye)<br />

Haram yollardan elde edilen kazançlar da, habis olur, bereketsiz<br />

olur. Sonu dünyada da, âhirette de, zarar <strong>ve</strong> ziyan olur. Bid’atlerin <strong>ve</strong><br />

günahların zulmetleri kalbleri karartıp, hafızaları zayıflatır. (F. Bilgiler)<br />

68


www.dinimizislam.com<br />

Bid’at ehliyle, fâsıklarla, kâfirlerle <strong>ve</strong> mezhepsizlerle arkadaşlık<br />

yapanların kalblerinde, ihlâs kalmaz. Zulmet, kara lekeler hâsıl olur.<br />

Silsile-i aliyye büyüklerinden Seyyid Nur, (Sokakta fâsıkla karşılaşmak,<br />

kalbde zulmet hâsıl eder) buyuruyor. (S. Ebediyye)<br />

Allahü teâlâ, (Ya Davud, beni sevmekte sana uymayanla,<br />

arkadaşlık etme! Çünkü onlar senin düşmanındır, kalbini karartır <strong>ve</strong><br />

seni benden uzaklaştırmaya çalışır) buyurdu. (İ. Gazali)<br />

Midye kültürü<br />

Sual: (Midye <strong>ve</strong> ıstakoz yemenin günah olduğu düşüncesi, âdet <strong>ve</strong><br />

göreneklerle ilgilidir. Deniz kıyılarında oturanlar, kültürlerinde olduğu için<br />

rahatlıkla yiyorlar; ancak denizden uzak yerlerde yaşayanlar bu kültürden<br />

yoksundur. Denizden çıkan her şeyin temiz olduğu yönünde bir de hadis<br />

olduğu için, midyenin haram olduğu söylenemez. Kur’anda da midye<br />

konusunda kesin bir hüküm olmadığı için rahatça yenebilir) diyerek,<br />

midye gibi deniz haşaratını yemek caiz olur mu?<br />

CEVAP<br />

Bu görüş birkaç bakımdan yanlıştır:<br />

Birincisi, dinimizde tek delil Kur’an-ı kerim değildir. Hadis-i şeriflerle<br />

bildirilen hükümler de vardır. İki âyet-i kerime meali:<br />

(Resulümün <strong>ve</strong>rdiğini alın, yasakladığından da sakının!) [Haşr 7]<br />

(O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar.)<br />

[Araf 157]<br />

İşte müctehid âlimler, Kur’an-ı kerimin emrine uyarak, Resulullah<br />

efendimizin bu konudaki hadis-i şeriflerine de bakmışlardır. Kur’an-ı<br />

kerimde, köpek, fare <strong>ve</strong> yılan etinin haram olduğu bildirilmiyor diye,<br />

bunları yemek caiz olur mu? Bunların haram oldukları hadis-i şeriflerle<br />

bildirilmiştir.<br />

İkincisi, müctehid olmayanların hadis-i şeriflere göre de amel<br />

etmeleri caiz olmaz. Mezhebinin bildirdiği hükme uyması vacib olur.<br />

(Denizin hayvanları helaldir) mealindeki hadis-i şerifi, Hanefî âlimleri,<br />

balık <strong>ve</strong> balık şeklinde olanlar hariç, deniz haşaratlarının yenmesinin caiz<br />

olmadığı şeklinde anlamışlardır. Hanefî olup da, mezhebinin hükmüne<br />

uymayan, mezhebinin hükümlerini beğenmeyen kimse, benim mezhebim<br />

var dese de, mezhepsizdir.<br />

Netice: Midye <strong>ve</strong> ıstakoz gibi deniz haşaratının yenmemesinin<br />

gelenekle, kültürle, hayat tarzıyla hiçbir ilgisi yoktur. Hanefî mezhebinde<br />

olan Müslümanların, deniz kenarında da yaşasa, balık şeklinde olmayan<br />

yengeç, midye, istiridye, ıstakoz, kerevit, karides gibi deniz haşaratını<br />

69


yemeleri caiz değildir.<br />

www.dinimizislam.com<br />

<strong>Helal</strong> gıda aramak<br />

Sual: Bugün dünyada helal gıda markasını tercih ediyorlar. <strong>Helal</strong><br />

damgalı olmayanları yemek haram mıdır?<br />

CEVAP<br />

Eğer gerçekten her yönüyle temiz <strong>ve</strong> helal olduğu halde damgası<br />

yoksa, yine helal olur, ama helal damgası varsa, helal <strong>ve</strong> temiz olması<br />

garantilenmiş olur, gönül rahatlığıyla yenir. <strong>Helal</strong> et damgalı ürünler,<br />

sadece kesiminin helal olması bakımından değil, sağlık açısından da<br />

önemlidir.<br />

İhlas Marmara Evleri 1. Kısım’da yeni açılan Şifa Et Market’e<br />

alış<strong>ve</strong>riş için gidince, markette helal kesim <strong>ve</strong> helal ürün sertifikaları<br />

gördüm. İlgililer, bu sertifikalar hakkında şu bilgileri <strong>ve</strong>rdiler:<br />

“İnsanlar, gıda maddelerinin temiz, sağlığa uygun olması yanında,<br />

inançlarına da uygun üretilen gıdaları arıyorlar. Biz de, bu istekleri<br />

gerçekleştirmek için, konu üzerinde hassasiyetle duran, dünya çapında<br />

akredite bir sivil toplum kuruluşu olan Gimdes, yani gıda <strong>ve</strong> ihtiyaç<br />

maddeleri denetleme <strong>ve</strong> sertifikalandırma kuruluşuna müracaat ettik.<br />

<strong>Bizim</strong> yaptığımız kesimleri <strong>ve</strong> ürettiğimiz ürünleri Hanefî, Mâlikî, Şâfiî<br />

<strong>ve</strong> Hanbelî mezheplerine göre denetlediler. Niçin dört mezhebe göre diye<br />

bir soru akla gelebilir. Gimdes, dünya helal konseyinin (WHC) üyesidir.<br />

Konsey, temsil ettikleri ülke <strong>ve</strong> toplulukların ihtiyaçlarını, onların tercih <strong>ve</strong><br />

isteklerine göre karşılıyor. Dünyada Müslümanlar genelde bu dört<br />

mezhebe mensuptur. Gıda cinsine göre standartları, dört mezhebe göre<br />

tespit edip, denetlemeleri buna göre yaparak, uygulama <strong>ve</strong> üretimde de<br />

standart tesis ediyorlar.<br />

Biz de bu hassasiyeti uyguladığımız için, gerekli belgeleri alabildik.<br />

Şimdi bu şekilde hazırlanan helal <strong>ve</strong> temiz gıdaları dünya<br />

Müslümanlarına ulaştırmaya çalışıyoruz, Gimdes helal damgalı gıdalar,<br />

dünyada helal gıda marketlerinde gü<strong>ve</strong>nle tercih ediliyor. Şifa Et<br />

Market’in de Gimdes helal sertifikalı ürünleri, kimyasal katkısız olan <strong>ve</strong><br />

kanserojen olarak ifade edilen, katkı maddeleri bulunmayan, dünyada ilk<br />

ürünlerdir. Bu sebeple ürünlerimiz, WHC üyelerince incelendi. Özellikle<br />

Çin, Amerika <strong>ve</strong> Arnavutluk temsilcilerinden Şifa Et Market’in formülüyle<br />

ortak üretim teklifleri aldık. Gimdes’in Şifa Et Market’e başarılı <strong>ve</strong> etkili<br />

çalışmalarından dolayı <strong>ve</strong>rdiği takdir belgesi de marketimizin duvarında<br />

asılıdır. Bu belgeleri bir defa almak yetmiyor, zaman zaman kontroller<br />

yapılıyor, helal gıda vasıfları devam ediyorsa, her sene bu sertifikaları<br />

70


www.dinimizislam.com<br />

yenileniyor. Bu şartlara uymayanların sertifikaları yenilenmiyor.”<br />

Sağlığımız <strong>ve</strong> inancımız açısından, fiyatları biraz pahalı olsa bile,<br />

helal olduğu konusunda, dünya çapında akreditesi olan sivil toplum<br />

kuruluşlarının denetimine açık ürünleri tercih etmeliyiz.<br />

Yiyip içmekle ilgili çeşitli sorular<br />

Sual: Sirke <strong>ve</strong> pekmez zamanla şarap haline gelir mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır, gelmez.<br />

Sual: Yiyecekler <strong>ve</strong> gıdalar içinde gelatin diye bir madde bulunuyor,<br />

çokları bunun genel olarak domuzdan geldiğini bildiriyor. Bu doğru mu?<br />

Yani gelatin bulunan yiyeceklerden uzak durmak mı gerek?<br />

CEVAP<br />

Dinimizde ölçü vardır. Yenilen gıdada domuz yağı olduğu kesin<br />

olarak bilinmiyorsa yiyip içmekte mahzur yoktur.<br />

Sual: Yemek kaplarını kapalı mı tutmak lazım?<br />

CEVAP<br />

Gece hiçbir yemeği açık bırakmamalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:<br />

(Yiyecek-içecek kaplarını kapatın, yılda bir gece <strong>ve</strong>ba iner,<br />

kapanmayan kapların içine düşer. Kapayacak şey bulunmazsa,<br />

Besmele ile bir çubuğu üstüne koyun.) [Müslim]<br />

Her zaman tertipli, düzenli olmak, temizliğe riayet etmek çok iyi olur.<br />

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:<br />

(Kap kacağı yıkamak, evi temiz tutmak, zenginliğe sebeb olur.)<br />

[Hatib]<br />

Sual: Haşhaşlı ekmek yemek günah mıdır?<br />

CEVAP<br />

Günah değildir. Çöreklere konan, haşhaşın tohumudur. Tohumu<br />

yağlı bir maddedir, içinde afyon yoktur. Tohumundan, yağ da çıkarılır.<br />

Yağında da, posasında da afyon yoktur. Haşhaşın afyon kısmı<br />

kapsülünde olur. Bu kısmı da zaten çöreklere konmaz.<br />

Sual: Nezle olunca burnum tıkanıyor. Alkollü ilacın buharını teneffüs<br />

caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, ama alkolsüzü varsa daha uygun olur.<br />

Sual: Kakao likörü bulunan çikolatayı yemek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Likör, mey<strong>ve</strong>, alkol <strong>ve</strong> esans karışımından yapılan bir içkidir.<br />

Yurtdışından gelen likörlü şeker <strong>ve</strong> çikolatalar vardır. Bunları yemek caiz<br />

71


www.dinimizislam.com<br />

değildir. Fakat kakao likörü, likör karışmış kakao değildir. Kavrulmuş<br />

kakao çekirdeğinin öğütülerek akıcı hale getirilmiş şeklidir. İçinde alkol<br />

yoktur. Türkiye’de, kelimeler üzerinde kavram [mefhum] kargaşası vardır.<br />

Birçok kelime yerinde kullanılmıyor. Mesela (Mucize yarattı) diyorlar.<br />

Mucize peygamberlerden başkası için kullanılmaz. Yaratmak da sadece<br />

Allah’a mahsustur. Yanlış kelime kullanmaktan sakınmalıdır!<br />

Sual: Kuş <strong>ve</strong>ya başka hayvan şeklinde pasta yapmak caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Hayır. Mubahlarda da dine uymakta hayır-bereket vardır.<br />

Sual: Bir arkadaş, başka yerdeki arkadaşına <strong>ve</strong>rmem için bir kutu<br />

çikolata <strong>ve</strong>rdi. Yolda çikolataların yarısını yedim. Varınca, çikolataların<br />

yarısını yediğimi söyleyip helalleştim. Habersiz yediğim için günah oldu<br />

mu?<br />

CEVAP<br />

Emanete hıyanet etmişsiniz. <strong>Helal</strong>leşmeden ölebilirdiniz de. Fakat<br />

helalleştiğinize göre, sadece mekruh olur. (Hindiyye)<br />

Sual: Sigara az içince günah olmayınca, bazı otlar var onlar günah<br />

olur mu diyorlar, eroinin daha hafifi imiş?<br />

CEVAP<br />

Eroin hafif değil, çok kuv<strong>ve</strong>tli uyuşturucudur. Sarhoş etmeyen otları<br />

yemekte mahzur yok. Sarhoş edenleri de sarhoş etmeyecek kadar<br />

yemek caizdir.<br />

Sual: Bir hoca, (Bulaşıkları sabaha bırakmak günahtır, fakirliğe<br />

sebeptir. Çünkü yarın yaparım diyenler helak olur buyuruluyor) dedi.<br />

Doğru mu?<br />

CEVAP<br />

İmkan varsa her işi zamanında yapmak, yarına bırakmamak iyi olur.<br />

Fakat bulaşıkları sabaha bırakmak günah değildir. (Yarın yaparım diyen<br />

helak oldu) hadis-i şerifi, tevbe gibi, farz olan ibadetlerle ilgilidir. Yoksa<br />

bulaşık yıkamakla ilgili değildir. Fakirliğe sebep olanlar arasında<br />

bulaşıkları geç yıkamak diye bir şey yoktur. Hadis-i şerifte, fakirliğe sebep<br />

olanlar sayılırken (Çanağı <strong>ve</strong> çömleği, yıkamadan yemek koymak.<br />

Kapkacağı, örtüsüz bırakmak) buyuruluyor. Bulaşıkları sabah yıkayıp<br />

temiz olarak konunca mahzuru olmaz. Yemeklerin üstünü açık koymak<br />

da uygun değildir. Buzdolabına konunca açık konmamış olur. Yahut<br />

örtecek bir şey bulamayan besmele ile bir çubuk bile koysa caizdir.<br />

Sual: Çok et yemek kalbi karartırmış. Ölçüsü ne bunun?<br />

CEVAP<br />

Devamlı kırk gün yenirse çok yenmiş olur.<br />

72


www.dinimizislam.com<br />

Sual: Ağız kokusu olmasın diye sakız çiğnenebilir mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t çiğnenebilir.<br />

Sual: Et üstündeki kan başka ete bulaşırsa necis olur mu?<br />

CEVAP<br />

Hayır. Akan kan necistir. Akmayan, etteki kan necis olmaz.<br />

Sual: Mentollü mendilde alkol var mı?<br />

CEVAP<br />

Yoktur.<br />

Sual: Yumurtayı yıkamadan kaynatmak, tavaya kırmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t. Yıkamak efdaldir.<br />

Sual: İçkili lokanta sahibinin hediye ettiği yemeği yemek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Caizdir. Çünkü malının çoğu haram değildir.<br />

Sual: Kokmuş et necis mi?<br />

CEVAP<br />

Değildir.<br />

Sual: Yetiştirme yurdu personeli, yurdun yemeğini yiyebilir mi?<br />

CEVAP<br />

Yiyebilir. Yetimin <strong>ve</strong>lisi onun malından yiyebilir.<br />

Sual: Şifa âyetlerinin fotokopisini suya koyup, suyu içmek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Mülci ikrah ile şarap içmeyen günaha girer mi?<br />

CEVAP<br />

Caizliğini bilmeyen, içmeyip öldürülürse şehiddir.<br />

Sual: İthal peynirleri yemek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Abdest alıp musluktan su içmek, abdestten artan suyu içmek<br />

gibi şifa mı?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Bölünmeden mirastan gelen hediyeyi yemek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır.<br />

Sual: (Ben yokken masamın üstündeki şekerden alın) diyorum.<br />

Götürmeleri caiz mi?<br />

73


www.dinimizislam.com<br />

CEVAP<br />

Orada yemeleri caizdir. Götürmeleri caiz değildir.<br />

Şeker tutmak<br />

Sual: (Ev sahibi şeker kutusunu bir arkadaşa <strong>ve</strong>rip, misafirlere<br />

istediğin gibi dağıt dese, o da kimine bir tane kimine birkaç tane <strong>ve</strong>rse,<br />

kimi orada yese, kimi evine götürse caiz olmaz) deniyor. Doğru mudur?<br />

CEVAP<br />

Doğru değil, yanlıştır. Hiç mahzuru olmaz. Vekil, asıl gibidir, eksik<br />

<strong>ve</strong>ya fazla <strong>ve</strong>rebilir. Verilen şey, alanın mülkü olduğu için, ister orada yer,<br />

isterse evine götürür.<br />

Sual: Çaldığı sütü içtikten sonra, tazmin etse, helal olur mu?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Kırlarda akarsular, ırmaklar üstü açık olarak akıyor. Bu sular<br />

içilir mi, böyle sular ile abdest alınır mı?<br />

CEVAP<br />

İçine necaset karışmıyorsa üstünün açık olmasının mahzuru olmaz.<br />

Genelde akarsu pis olmaz. Hadis-i şerifte, (Rengi, tadı <strong>ve</strong> kokusu<br />

değişmeyen su temizdir, necis değildir) buyuruluyor. (Dürer)<br />

Sual: Kesin izin <strong>ve</strong>receği bilinen kişinin malını yemek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Caiz. Ama suizanna sebep olacak şeyden uzak durmalı.<br />

Sual: Uşur <strong>ve</strong>rmeyen akrabanın, yemeğini yemek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Fitneye, harama sebep olmamak için caizdir.<br />

Sual: Zemzem ile çay pişirmek mekruh mu?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Turşunun içine olgun üzüm salkımı koymak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Caizdir. Ekmek hamuruna maya koymaya benziyor.<br />

Sual: Beş arkadaş bir odada çalışıyoruz. Sigara içmeyen içenden<br />

rahatsız oluyor. Sigara içme yasağı konulsa, içen rahatsız oluyor.<br />

Sigaradan hasta olan bile oluyor. Ne yapmak lazımdır?<br />

CEVAP<br />

Zarara mani olmak tercih olunur.<br />

Sual: Bir yerel gazetede şu haber vardı: (Sebzelerin dibine koymak<br />

üzere, foseptik çukura gidiyor, lağım suyunu doldurup geliyoruz.)<br />

İnsan pisliğini gübre olarak kullanmak <strong>ve</strong> böyle sulanmış sebzeleri<br />

74


www.dinimizislam.com<br />

yemek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

İnsan necasetini yalnız başına kullanmak caiz değildir. Toprak <strong>ve</strong>ya<br />

başka şeyle karışık satmak <strong>ve</strong> kullanmak caizdir. İnsan <strong>ve</strong>ya hayvan<br />

necaseti ile sulanmış sebzeleri yıkayıp yemek caizdir. Lağım suyu ile<br />

sulanmış sebzeleri yemek caiz değildir. (S. Ebediyye)<br />

Domuz eti kesilen bıçak<br />

Sual: Domuz eti kesilen bıçakla koyun eti kesiliyor. Böyle eti yemek<br />

caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Bıçağı yıkadıktan sonra, koyun etini kesmelidir. Domuz eti kesilen<br />

bıçakla kesilen koyun etini, yıkadıktan sonra yemelidir.<br />

Pis yemeği yemek<br />

Sual: İki Müslümandan biri bir yemeğe pis, diğeri temizdir dese, o<br />

yemek yenir mi?<br />

CEVAP<br />

Temiz diyene itibar edilir. (İbni Abidin)<br />

Tezekle ısıtılan fırın<br />

Sual: Tezekle ısıtılan fırında pişirilen ekmeği yemekte mahzur var<br />

mıdır?<br />

CEVAP<br />

Necaset yanınca, külü temiz olduğu için, mahzuru yoktur.<br />

Günah işleyenin yemeği<br />

Sual: Büyük günah işleyen, fakat kazancı helal olanın yemeğini<br />

yemek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, gerektiğinde yemek caizdir. Mesela içkili lokanta işletenin<br />

yemeğini yemek caizdir.<br />

Sual: Kadınların toplantısına gittiğim zaman, orada yiyip içiyoruz,<br />

hatta bize hediye de <strong>ve</strong>riyorlar. Bunlara, kocalarının izin <strong>ve</strong>rip <strong>ve</strong>rmediğini<br />

bilmiyoruz. Orada yiyip içmemizin, bir mahzuru var mıdır?<br />

CEVAP<br />

Ev sahibine suizan, caiz değildir. Hazırlananları yiyip içmekte <strong>ve</strong><br />

<strong>ve</strong>rilen hediyeyi, alıp e<strong>ve</strong> götürmekte, mahzur yoktur.<br />

Ölü koyunun sütü<br />

Sual: Ölmüş koyunun sütü içilir mi?<br />

CEVAP<br />

Hanefi’de temizdir, içilir. Şafii’de necistir, içilmez.<br />

75


www.dinimizislam.com<br />

Vejetaryen olmak<br />

Sual: Vejetaryen olmak, yani hiç et yememek, eti kendine zararlı<br />

görmek, dine uygun mudur?<br />

CEVAP<br />

Et yememek günah değilse de, eti zararlı bilip, kendine haram etmek<br />

caiz olmaz. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:<br />

(Ey iman edenler! Allah’ın size helal ettiği, temiz şeyleri haram<br />

kılmayın <strong>ve</strong> sınırı aşmayın. Allah, sınırı aşanları sevmez.) [Maide 87]<br />

Her gün et yemek, kalbe sıkıntı <strong>ve</strong>rir. Hiç et yememek ise, ahlakı<br />

bozar. (Şir’a şerhi)<br />

Tavuğun boynunu koparmak<br />

Sual: Boynu koparılarak öldürülen tavuğu yemek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Hayır.<br />

Paskalya çöreği<br />

Sual: Hristiyanların paskalya günlerinde yaptığı çörek, pastanelerde<br />

her gün yapılıp satılıyor. Bu çöreği, paskalya dışında yemekte sakınca<br />

var mıdır?<br />

CEVAP<br />

Paskalya dışında yemekte mahzur yoktur.<br />

Da<strong>ve</strong>tsiz misafir<br />

Sual: Çay da<strong>ve</strong>ti olan bir yere, tanıdık diye da<strong>ve</strong>tsiz gidenin, orada<br />

yiyip içtiği haram olur mu?<br />

CEVAP<br />

Hayır. İkram edileni yiyip içmek helaldir.<br />

Altın <strong>ve</strong> gümüş tozu yemek<br />

Sual: Altın <strong>ve</strong> gümüş tozu çikolataların içine konuyor. Muhallebi <strong>ve</strong><br />

sütlaç gibi yiyeceklerin de üstüne ekiliyor. Bu gıdaları yemek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Caizdir. Vücuda zarar <strong>ve</strong>rmeyen <strong>ve</strong> necis olmayan şeyleri yiyip<br />

içmek caizdir.<br />

İki günde üç öğün<br />

Sual: Kefaretlere bakınca, hep fakirin sabah <strong>ve</strong> akşam<br />

doyurulmasından bahsediyor. Acaba sağlık açısından evla olan iki öğün<br />

yemek midir yoksa iki günde üç öğün yemek midir?<br />

CEVAP<br />

Günde iki öğün yemek caizdir. Evla olanı ise iki günde üç öğün<br />

yemektir. Ancak ihtiyaca <strong>ve</strong> çalışma şartlarına göre az <strong>ve</strong>ya çok yemek<br />

76


www.dinimizislam.com<br />

de caizdir.<br />

Bal, zeytin <strong>ve</strong> çörek otu<br />

Sual: (Melekler, evinde bal, zeytin <strong>ve</strong> çörek otu olana istiğfar<br />

ederler) mealinde bir hadis var mıdır?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, M. Cihar Yâr-i Güzin kitabında böyle bir hadis-i şerif<br />

bildirilmektedir.<br />

Ziyafetin kabul olması<br />

Sual: Ziyafet yemeğinde, bardakların, tabakların kırılması <strong>ve</strong>ya buna<br />

benzer istenmeyen zararlı <strong>ve</strong> kötü bir durumun meydana çıkması hayra<br />

mı alamettir?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, hayra alamettir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:<br />

Dertlerin, elemlerin acılıkları, bir hastalığı iyi edecek faydalı ilacın<br />

acılığı gibidir. Bozuk niyetle, gösteriş için, menfaat için yapılan, bazı<br />

ziyafetlerde, yemeğe kusur bulmak <strong>ve</strong>ya başka suretle, yapılan eziyetle,<br />

ziyafet <strong>ve</strong>renin kalbinin kırılması, yemekteki zulmeti, niyetin bozukluğuyla<br />

hâsıl olan günahı gidermekte, kabul olmasına sebep olmaktadır. Eğer<br />

misafirlerin şikâyeti, hakareti olmasaydı <strong>ve</strong> ziyafet sahibinin kalbi<br />

kırılmasaydı, yemek, zulmetli <strong>ve</strong> günah olacak, kabul edilmeyecekti.<br />

Kalbin kırılması, kabule sebep oldu. (1/64)<br />

Hurma çekirdeği<br />

Sual: Hurma çekirdeği çöpe atılmıyorsa ne yapmalı?<br />

CEVAP<br />

Ağaç dibine falan koymalı.<br />

Ağaçtaki mey<strong>ve</strong>yi yemek<br />

Sual: S. Ebediyye’de (Ağaçtaki mey<strong>ve</strong> hediye edilmez) deniyor, fakat<br />

mal sahibi, (Bahçeme gir, istediğin kadar mey<strong>ve</strong> ye, istediğin kadar al<br />

evine götür, başkalarına da <strong>ve</strong>r! Hepsi helal olsun) dese, o kişi de yese,<br />

başkasına <strong>ve</strong>rse, evine götürse helal olur mu?<br />

CEVAP<br />

Sadece yedikleri helal olur. Evine götürdükleri <strong>ve</strong> başkalarına<br />

<strong>ve</strong>rdikleri helal olmaz, çünkü miktarı bilinmeyen yiyeceğin yenmesini<br />

helal etmek caizdir, fakat miktarı bilinmeyen malı almak için <strong>ve</strong>kil etmek,<br />

meçhul <strong>ve</strong> ayrı olarak teslimi mümkün olan malı ayırmadan hediye etmek<br />

sahih değildir. (S. Ebediyye, Dürret-ül-beyda)<br />

Hayvanla ilişkiye girmek<br />

Sual: Koyun<br />

77


www.dinimizislam.com<br />

Hayvanla ilişkiye girmek<br />

Sual: Koyun gibi eti yenen <strong>ve</strong>ya köpek gibi eti yenmeyen hayvanla<br />

ilişkiye girmenin hükmü nedir?<br />

CEVAP<br />

Çok çirkin <strong>ve</strong> büyük günahtır. Bunu sadist denilen ruh hastaları<br />

yapar. Tecavüze uğrayan hayvan, kesilip yakılır. Eti yenenin, etini yemek<br />

de caizdir. (S. Ebediyye)<br />

Yanık yemek<br />

Sual: Kızartılan yiyeceklerin çok kızarmış yerini yemek haram mıdır?<br />

CEVAP<br />

Hayır, haram değildir. Yanmışsa <strong>ve</strong> yanık da vücuda zarar <strong>ve</strong>recek<br />

kadar çoksa, o zaman yenmez.<br />

Domuz sütüyle beslenen kuzu<br />

Sual: Domuz sütüyle beslenen bir kuzunun etini yemek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, caizdir. Necaset yiyen hayvanın etinin yenebilmesi için, de<strong>ve</strong><br />

40, sığır 20, davar 10, tavuk 3, serçe 1 gün hapsedilir. Bir başka kavilde<br />

ise, de<strong>ve</strong>yle sığır 10, koyun 4, tavuk 3 gün hapsedilir, yani necaset<br />

yedirilmez. (Redd-ül-muhtar)<br />

Kobe danası<br />

Sual: Kobe danasının eti en iyi et kabul ediliyormuş, fakat bunlara<br />

bira da içiriliyormuş. Böyle bir hayvanın etini yemek caiz olur mu?<br />

CEVAP<br />

Kobe danası da, domuz sütüyle beslenen kuzu gibidir. 10 gün bira<br />

<strong>ve</strong>rilmeyip kesilirse mesele kalmaz.<br />

Eşek sütü<br />

Sual: Eşek sütünün, çocuklardaki öksürüğe iyi geldiği söyleniyor.<br />

Bunun için içirmek caiz olur mu?<br />

CEVAP<br />

Evcil eşek eti <strong>ve</strong> sütü, tahrimen mekruhtur. Yalnız Maliki mezhebinde<br />

helaldir. Öksürük için mubah ilaç bulunmazsa, iyi geldiği de kesinse<br />

içirilebilir, böyle bir ihtiyaçtan dolayı Maliki mezhebi taklit edilerek de<br />

içirilebilir.<br />

Karton kutu<br />

Sual: Karton kutu içinde satılan sütleri içmekte bir mahzur var mıdır?<br />

CEVAP<br />

Hayır, dini yönden hiçbir mahzur yoktur. Zamanla bozulursa, o<br />

zaman içilmesi uygun olmaz.<br />

78


www.dinimizislam.com<br />

Gece hastalık yağar<br />

Sual: Gece hastalık yağdığı için yiyecek <strong>ve</strong> içecekleri kapatmak<br />

gerektiği doğru mudur?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, doğrudur. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />

(Gece açık kapları örtün, su kırbalarını bağlayın! Çünkü yılda bir<br />

gece <strong>ve</strong>ba iner <strong>ve</strong> bu hastalık, kapanmayan kabın <strong>ve</strong> bağlanmayan<br />

kırbanın içine düşer.) [Müslim]<br />

Gökten zehir yağdığı da bildirilmiştir. Onun için evde açık olan kap<br />

kacak her şeyi kapatmak sünnettir. Gece açık kapları örtmekle ilgili<br />

hadis-i şeriflerden ikisi şöyledir:<br />

(Gece yatarken, su kaplarının ağzını bağla, yemek kaplarının<br />

üstünü ört, yanan kandili [<strong>ve</strong>ya mumu] söndür! Eğer kapayacak bir<br />

şey yoksa, Besmele çekerek bir çubuğu üstüne koy!) [Müslim]<br />

(Gece kapları kapayın, boş kapları da kapatın <strong>ve</strong>ya ters çevirin!)<br />

[Buhari]<br />

Düğün yemeğinde<br />

Sual: Genelde düğün da<strong>ve</strong>tlerine gittiğimizde herkesin önüne<br />

yemekler geliyor, bir de sofraya ayrıca bir tabak içinde mey<strong>ve</strong>, börek,<br />

kürdan, kâğıt peçete konuyor. Bunları isteyen kullanabiliyor. Ortaya<br />

konmuş bu şeylerden orada kullanmayıp evimize götürsek caiz olur mu?<br />

CEVAP<br />

Düğün sahibinin izni olmadan onları götürmek caiz olmaz. Üç peçete<br />

götürüyorum, beş kürdan aldım demek gerekir. Ortaya konan börek <strong>ve</strong><br />

mey<strong>ve</strong> gibi şeyler için, düğün sahibi, (İstediğiniz kadar yiyin, istediğiniz<br />

kadar da evinize götürün) dese, sadece yedikleriniz caiz olur, e<strong>ve</strong><br />

götürülenler caiz olmaz. (S. Ebediyye)<br />

Sofraya herkesin önüne kişi sayısı kadar peçete, kolonyalı mendil<br />

konsa, bunları da izinsiz alıp evimize götüremeyiz.<br />

E<strong>ve</strong> götürürken şu kadarını e<strong>ve</strong> götürüyorum diye düğün sahibine<br />

<strong>ve</strong>ya o işle yetkili birine söylemek gerekir. O zaman caiz olur. Bunları<br />

alırken, düğün sahibi görmüşse yani kaç tane aldığını biliyorsa, bunun<br />

mahzuru olmaz, izin <strong>ve</strong>rmiş demektir.<br />

Eğer bu hüküm bilinmeden alınmışsa, alınanlar için tevbe etmeli <strong>ve</strong><br />

düğün sahibini arayıp şu kadar şunu aldım hakkını helâl et denmesi<br />

gerekir. O helâl etse bile, izinsiz alma günahı için ayrıca tevbe etmek <strong>ve</strong><br />

bir daha habersiz almamak gerekir.<br />

Tıbben zararlı ise<br />

Sual: Tıbben zararlı olmayan bir şey, dinen de zararsız olur mu?<br />

79


www.dinimizislam.com<br />

CEVAP<br />

Tıbben zararlı olan bir şey, dinen de zararlı olur. Tıbben zararlı<br />

olmadığı hâlde dinen zararlı olan çok şey vardır. Mesela, Besmelesiz<br />

kesilen kuzu eti, tıbben mahzurlu değilse de, dinen mahzurludur. Bir<br />

kaşık şarap tıbben zarar <strong>ve</strong>rmese de dinen haramdır.<br />

Vücuda zarar <strong>ve</strong>ren mubah şeyler, dinen de mahzurludur. Mesela<br />

helâlinden çok yense, tıka basa yenilse vücuda zarar <strong>ve</strong>rir <strong>ve</strong> dinen de<br />

günah olur. Alerji yapan gıdaları <strong>ve</strong> mey<strong>ve</strong>leri yemek de, dinen caiz<br />

olmaz.<br />

Neleri kullanabiliriz<br />

Organ bağışı <strong>ve</strong> nakli<br />

Sual: İnsanların organlarını, kanını satmak <strong>ve</strong>ya kullanmak<br />

haramdır. Üstelik, (Haramda şifa yoktur) hadisiyle haramla tedavi de<br />

caiz olmadığına göre, organ nakli nasıl caiz olur? Bir de, Müslüman<br />

birinin organı kâfire takılsa ahirette, o organ nasıl cevap <strong>ve</strong>recektir?<br />

CEVAP<br />

İnsan organları mülk olmadığı için, satılamaz, bağışlanamaz; fakat<br />

zaruret halinde kullanılması için izin <strong>ve</strong>rilir. İzin <strong>ve</strong>rilince, organı paralı<br />

<strong>ve</strong>ya parasız almak <strong>ve</strong> zaruret halinde kullanmak caiz olur.<br />

Müslüman <strong>ve</strong> uzman bir doktor, bir hasta için, diri <strong>ve</strong>ya ölüden organ<br />

naklinden başka çare olmadığını bildirdiği zaman, organ nakli caiz olur.<br />

Din ayrılığı gözetilmez. (El-Hedyül-İslami)<br />

(Ameliyat edilen insan eziyet görmüş olur. Eziyet ise haramdır.<br />

Şu hâlde ameliyat haramdır) da diyenler çıktığı gibi, (Peygamber,<br />

“Ölünün kemiğini kırmak, onu diri iken kırmak gibidir” buyurduğu için<br />

ölünün karnını kesmek, dirinin karnını kesmek gibi haramdır. Ameliyat<br />

edilene <strong>ve</strong> organı alınan ölüye böyle eziyet edilince de, “Müslümana<br />

eziyet eden, bana eziyet etmiş olur. Bana eziyet eden de Allaha eza<br />

etmiş olur” hadisine göre, Allah’a eziyet edilmiş olur) da diyenler<br />

olmuştur. Hâlbuki âlimlerimiz, (Bir organı kurtarmak, hayatı kurtarmak<br />

gibi zaruridir) buyuruyorlar.<br />

Zaruret olunca birçok yasaklar mubah olur. Ölünün de, dirinin de, bir<br />

yerini kesmek haramdır, ona eziyettir; fakat zaruret olunca, bu haramlık<br />

kalkar; çünkü dinimizde, (Zaruretler, yasak olan şeyleri mubah kılar)<br />

kaidesi vardır. (Mecelle)<br />

İnsanın parçalarını, mesela saçını, böbreğini, sütünü zaruretsiz<br />

kullanmak, satmak haramdır; fakat zaruret olunca, bu parçaları<br />

kullanmak, yani organ nakli caiz olur. (İ. Ahlakı)<br />

80


www.dinimizislam.com<br />

Ölmüş bir kimsenin bir organını kesmek de ölüye eziyettir. Ancak<br />

kesilen organ, bir Müslümana <strong>ve</strong>rilecekse, ölü bundan dolayı zevk alır.<br />

Bir kimse, birine iyilik etmek için çok yorulsa, yorulmasından şikâyet<br />

etmez, aksine, (Hizmet ettim, iyilik ettim) diye zevk alır. Parasını<br />

kaybeden kimse, üzülür; fakat bunu isteyerek bir hayır kuruluşuna, bir<br />

fakire <strong>ve</strong>ren kimse ise buna sevinir. Çünkü kaz gelecek yerden tavuk<br />

esirgenmez. İşte bunlar gibi, kurbanlık koyun da, bir Müslümana faydam<br />

oldu diye sevinir. O acı, ona zevk <strong>ve</strong>rir. Hâlbuki hayvana da eziyet etmek<br />

haramdır. Hem de, insana eziyet etmekten daha büyük günahtır. Demek<br />

ki, dinimize uygun hareket edilince, eziyet edilmiş olmuyor; aksine faydalı<br />

iş yapılmış oluyor.<br />

Ölüm acısı, dünya acılarının hepsinden daha acıdır. Bir kimse uyku<br />

hapı içerek <strong>ve</strong>ya narkozla her tarafı uyuşturulduktan sonra da ölse, çok<br />

şiddetli olan ölüm acısını duyar; fakat mücahidler, kurşun yağmuruna<br />

tutulsa, bu acıyı duymaz. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />

(Şehid, ölüm acısını duymaz.) [Beyheki]<br />

Çocuğun yaşayacağı ümit edildiği zaman, çocuğu annesinin<br />

karnından çıkarmak için, ölmüş olan annesinin karnını yarıp ameliyatla<br />

almak caizdir; çünkü müctehid âlimlerin en büyüğü olan İmam-ı a’zam<br />

hazretleri, bu sebeple, ölmüş bir kadının karnının yarılmasını <strong>ve</strong> çocuğun<br />

çıkarılmasını emretmiş, kurtarılan çocuk uzun seneler yaşamıştır. (Eşbah<br />

s.123) [Ölüye eziyet olur diye, annenin karnı yarılmaktan<br />

vazgeçilmemiştir. Cahiller, imam-ı azam hazretlerine, ölüye eziyet etti<br />

diye ateş püskürse de, o anne, yavrum kurtuldu diye ne kadar çok<br />

sevinmiştir.]<br />

İmam-ı a’zam hazretlerinin bu uygulaması, ameliyat ederek hastanın<br />

<strong>ve</strong>ya ölünün bir yerini kesmenin, yani ölünün karnının yarılıp böbrek <strong>ve</strong>ya<br />

başka organın alınmasının, yani organ naklinin caiz olduğunu,<br />

göstermektedir.<br />

(Müslüman birinin organı kâfire takılsa, ahirette o organ nasıl<br />

cevap <strong>ve</strong>recektir? Müslümanın organı Cehennemde nasıl yanar?)<br />

deniyor. Hâşâ, Allahü teala âciz değildir.<br />

Her insan, aynı boy <strong>ve</strong> şekilde; fakat başka zerrelerden yapılmış bir<br />

bedenle mezardan kalkacaktır. Şimdiki beden, çürüyüp toprak olacaktır.<br />

(Kimya-i Saadet)<br />

Cevap <strong>ve</strong>recek olan, çürümüş organ değil, başka organdır.<br />

Nakledilen organ bile olsa, (Ben Müslümandayken şu iyilikleri<br />

yapıyordum, kâfire takılınca, şu kötülükleri işledim) diyemez mi?<br />

Allahü teâlânın hesap görmesinde hiç âcizlik, yanlışlık olur mu?<br />

81


www.dinimizislam.com<br />

Organların konuşacakları Kur’an-ı kerimde bildirilmektedir. (Nur 24,<br />

Yasin 65)<br />

Bir insan yanmakla yok olmaz. Sadece aletleri elinden alınmış olur.<br />

Ahirette ona <strong>ve</strong>rilen yeni aletlerle, Müminse Cennete, kâfirse Cehenneme<br />

gider.<br />

Ruh, kendisine <strong>ve</strong>rilen vücut sayesinde, ya nimete kavuşur <strong>ve</strong>ya<br />

azaba mâruz kalır. Ruhun mahiyetini bilmeyen <strong>ve</strong>ya Allahü teâlânın<br />

kudretinden şüphe eden kimse, insanın yanınca yok olduğunu, kabir suali<br />

<strong>ve</strong> kabir azabının olmadığını zanneder. Hâlbuki hadis-i şerifte, (Kabir<br />

azabı haktır) buyuruldu. (Buhari)<br />

Zaruret olunca haram bir şey ilaç olarak kullanılıyor <strong>ve</strong> şifa hâsıl<br />

olabiliyor. Zaruret olunca haram mubah hale geliyor. Mubahtan şifa hâsıl<br />

oluyor. Haram olarak değil, mubah hale geldiği için şifa hâsıl oluyor.<br />

Haram olan şarap sirke haline dönüşünce kullanılması mubah olur.<br />

Böbreği olmayana, birinin böbreği takılınca, şifa hâsıl oluyor, böbrek<br />

çalışıyor. Bu iş mubah olmasaydı, (Haramda şifa yoktur) hadis-i şerifi,<br />

hâşâ yanlış olurdu. Bu işte şifa görüldüğüne göre, haram mubah hale<br />

gelmiş oluyor. Bu inceliği anlamayan kimseler, haramda şifa olmaz<br />

diyerek organ <strong>ve</strong>ya kan nakline haram demek cahilliğinde bulunuyorlar.<br />

İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:<br />

Nihaye, Haniyye <strong>ve</strong> Tehzib kitaplarında, (Müslüman, uzman<br />

doktor, şifa <strong>ve</strong>receğini <strong>ve</strong> başka ilacı olmadığını söyleyince,<br />

hastanın idrar, kan içmesi, leş yemesi caiz olur. Şarap da böyledir<br />

denildi. Ölümden kurtulmak maksadıyla olunca, sözbirliğiyle helal<br />

olur) yazılıdır. Feth-ul-kadir kitabında, (Müslüman, uzman doktor, kadın<br />

sütünün muhakkak iyi geleceğini <strong>ve</strong> başka ilacı olmadığını söylerse,<br />

hastanın, kadın sütü içmesi <strong>ve</strong> satın alması caiz olur) yazılıdır. (Redd-ülmuhtar<br />

c.5 s. 249, c.4 s.215)<br />

Açıkça görülüyor ki, içilmesi haram olan kadın sütünün, kanın <strong>ve</strong>ya<br />

idrarın hastaya iyi geleceği biliniyorsa, içilmesi mubah oluyor <strong>ve</strong> mubah<br />

olduğu için de, (Haramda şifa yoktur) hadis-i şerifinin kapsamına<br />

girmiyor. Kan içmek <strong>ve</strong>ya kan alıp <strong>ve</strong>rmek haram olduğu halde, bu<br />

şartlarla mubah oluyor. Organ nakli de bunun gibi caiz oluyor.<br />

Böbrek nakli<br />

Sual: (Böbrek nakli yapılınca, böbreği alınanın vasıfları böbrek<br />

nakledilene geçer, mesela böbrek sahibi cimriyse o kişi cimri olur,<br />

dinsizse dinsiz olur) deniyor. Böyle bir şey var mı?<br />

CEVAP<br />

Bu kesinlikle doğru değildir. İnsan, ruh demektir. İşiten <strong>ve</strong> tasarruf<br />

82


www.dinimizislam.com<br />

sahibi olan, ruhtur. Çalışmakla beden yorulsa da, ruh yorulmaz. Ruhta<br />

azalma çoğalma olmaz. Mesela, kolu kesilenin ruhundan kesilme olmaz.<br />

Başkasının yüreğiyle yaşayan kimsenin ruhunda değişiklik olmadığı için,<br />

ahlaksız kimsenin yüreğinin, bu adama hiç tesiri olmaz. Kalble yürek aynı<br />

şey değildir. Yürek denilen et parçası, hayvanda da bulunur. İnsana<br />

mahsus olan kalbe, gönül denir. Gönül görünmez; fakat tesirleriyle<br />

anlaşılır. Kalb, elektrik cereyanı, yürek de ampul gibidir. Ampuldeki<br />

elektriği, ampul ışık <strong>ve</strong>rdiği zaman anlıyoruz. Elektrik gibi, kalb de madde<br />

değildir, bir yer kaplamaz. Yürekte eserleri görüldüğü için, kalbin yeri<br />

yürektir denir. Yürek değiştirmek, sanki ampul değiştirmeye benzer.<br />

Ampulün değişmesiyle şehir cereyanında azalıp çoğalma olmadığı gibi,<br />

yüreğin değişmesiyle, kalb kuv<strong>ve</strong>tinin tesiri değişmez. Yeni takılan yürek,<br />

daha iyi çalışır. Mesela kırılmış <strong>ve</strong>ya 40 vatlık bir ampulü çıkarıp yerine<br />

100 vatlık bir ampul takılırsa <strong>ve</strong>rdiği ışık çoğalır; fakat şehir cereyanında<br />

bir değişiklik olmaz. Yanmakta olan bir ampul sökülünce, yani cereyanla<br />

olan irtibatı kesilince, cereyanın bir miktarı kesilmiş olmaz. Başka bir<br />

ampul takılırsa onun da ışık saçmasına sebep olur. İyi kimsenin yüreği,<br />

fâsık <strong>ve</strong>ya kâfire takılınca, o kimsenin kalbi yine hep günah işlemek ister,<br />

kötü düşünür. Tersine, fâsığın yüreği iyi kimseye takılırsa, o kimsenin<br />

kalbi yine günah işlemek istemez, hep iyi düşünür. Yüreğin manevi bir<br />

fonksiyonu yoktur. Öldükten sonra çürüyüp gider. Yansa da fark etmez;<br />

çünkü insan ruh demektir. Beden değişir, ruh değişmez.<br />

İnsan, ruhu sayesinde yaşar. Aklı, düşüncesi, ruhu sayesinde vardır.<br />

Vücudun organları, marangozun aletleri gibidir. İnsan ölünce, aletleri<br />

çalışmadığından, ruh bu aletlerle iş yapamaz; fakat ruh ölü olmadığı için<br />

insanları tanır. Hatta ölmüş evliyanın ruhları insanlara yardım eder. Bu<br />

yardımı, bedenindeki aletlerle değildir. Allahü teâlâ ruhlara, aletsiz de iş<br />

yapma özelliğini <strong>ve</strong>rmiştir. Vefat eden Hızır aleyhisselamın ruhu çok<br />

kimseye çeşitli yardımlar yapmaktadır.<br />

Bir mümine, bir kâfirin bütün organları takılsa, o insanın aklında,<br />

düşüncesinde değişiklik olmaz. Marangozun eski aletleri yerine, yeni<br />

aletleri gelmiş demektir. Alet değişmekle, marangozdaki bilgi, kabiliyet<br />

değişmez. Kesmeyen bir testere yerine, iyi kesen bir testere gelirse, daha<br />

kolay iş yapar. Görmeyen gözün yerine sağlam göz takılırsa görür. Kanı,<br />

kalbi, beyni de değişse, yine düşünceye tesir etmez. Sağlam organ<br />

takılmışsa, daha kolay iş görür. İş gördüren ruhtur. Bir insan ölmekle<br />

<strong>ve</strong>ya yanmakla ruh yok olmaz. Sadece aletleri [bedeni] elinden alınmış<br />

olur. Ahirette ona yeni aletler yani yeni bir beden yaratılır.<br />

Zaruret varsa<br />

83


www.dinimizislam.com<br />

Sual: Zaruret olunca, böbrek nakli caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t. Ayrıca ameliyatlar başarılı olduğu için caizdir.<br />

Yürek nakli<br />

Sual: Şarkıcı bir kadın, bütün organlarını bağışlıyor; fakat yüreğini<br />

bağışlamıyor. Gerekçe olarak da, (Allah, bütün organları senin emrine<br />

<strong>ve</strong>rdim, istediğin gibi kullan, ancak yürek bana ait dediği için yüreğimi<br />

bağışlamıyorum) dedi. Böyle bir şey var mı?<br />

CEVAP<br />

Halk arasındaki bu sözün aslı yoktur. Organ nakli açısından yürek ile<br />

böbreğin farkı yoktur. Bütün organlarımız, Allahü teâlânın bir emanetidir.<br />

Hiçbirini günah işlemekte kullanmamalıdır! Günahta kullanmak emanete<br />

hıyanet olur.<br />

Kan satıp almak<br />

Sual: Kan satmak günah olduğu gibi, ihtiyaç halinde kan satın almak<br />

da günah mıdır?<br />

CEVAP<br />

Kan <strong>ve</strong> insanın bütün organları dinen mal olmadığı için alınıp<br />

satılmaz. İhtiyaç olunca, kullanılmak üzere kan <strong>ve</strong>rilebilir. Kan <strong>ve</strong> organ<br />

satana günah olursa da, zaruret varsa, alana günah olmaz.<br />

İnsan parçasını kullanmak<br />

Sual: İnsan parçasını kullanmanın <strong>ve</strong> kadın sütünü içmenin hükmü<br />

nedir?<br />

CEVAP<br />

İnsan parçasını zaruretsiz kullanmak <strong>ve</strong> kadın sütünü içmek<br />

haramdır.<br />

Nihâye, Hâniyye <strong>ve</strong> Tehzib kitaplarında deniyor ki:<br />

Tabib-i müslim-i hâzık [Müslüman <strong>ve</strong> mütehassıs doktor] şifa<br />

<strong>ve</strong>receğini <strong>ve</strong> başka ilaç olmadığını söyleyince hastanın kan içmesi, leş<br />

yemesi caizdir. Hele ölümden kurtulmak için sözbirliği ile helal olur.<br />

(Redd-ül-muhtar c.5, s.249 )<br />

Müslüman, mütehassıs tabip, kadın sütünün muhakkak iyi edeceğini<br />

<strong>ve</strong> başka ilaç olmadığını söylerse, hastanın kadın sütü içmesi caiz olur.<br />

(İ.Hümâm-Feth-ul Kadir)<br />

Görüldüğü gibi kadın sütü içmek, zaruret olunca caiz olmaktadır. Bu<br />

bakımdan damara kan <strong>ve</strong>rilmesinin de caiz olduğunu, Şeyh Tâhir-üz-<br />

Zâvi, (Hedy-ül islâmi)de bildirmiştir. Kan <strong>ve</strong> organ naklinin caiz<br />

84


www.dinimizislam.com<br />

olmadığını söyleyenler, tamamen mesnetsizdir.<br />

Hastaya kan <strong>ve</strong>rmek<br />

Sual: Kan dahil, insanın hiçbir parçası <strong>ve</strong>rilmez deniyor. Zaruret<br />

olunca da mı <strong>ve</strong>rilmez?<br />

CEVAP<br />

Muteber din kitaplarındaki ifadeler şöyledir:<br />

Zaruret olunca haramlar mubah hâle gelir. (Redd-ül-muhtar)<br />

Zaruretsiz insanın bir parçasını kullanmak haramdır. Kullanması<br />

haram olan şeyi ilaç olarak yemek <strong>ve</strong> içmek de caiz değildir. (Dürr-ülmuhtar)<br />

Dürr-ül muhtar kitabını şerh eden İbni Abidin hazretleri burasını şöyle<br />

açıklıyor:<br />

Haram olan şeyi, tahir [temiz] olsun, necis [pis] olsun, ilaç olarak<br />

kullanmak haramdır; ama, hastalığa iyi geleceği bilinirse, ondan başka<br />

ilaç da yoksa, kullanmak caizdir. (Redd-ül-muhtar)<br />

Müslüman <strong>ve</strong> uzman doktor, şifa <strong>ve</strong>receğini <strong>ve</strong> bu hastalığın başka<br />

ilacı olmadığını söyleyince, idrar, şarap <strong>ve</strong>ya kan içmek, leş yemek caiz<br />

olur. (Nihaye, Haniyye, Tehzib)<br />

İnsanın her organı gibi sütünü de içmek haramdır. Müslüman, uzman<br />

doktor, kadın sütünün muhakkak iyi edeceğini <strong>ve</strong> başka ilacı olmadığını<br />

söylerse, [kan nakli yaptırmak] kadın sütü içmek <strong>ve</strong> satın almak caiz olur.<br />

(Fethul-kadir)<br />

Cenazenin saçları dökülürse, kefeni içine konur. Çünkü, insanın her<br />

parçası muhteremdir. Diri insandan düşen <strong>ve</strong> kesilen tırnakları, saçları <strong>ve</strong><br />

dişleri de defnetmek sünnettir. Ölmeyecek kadar leş <strong>ve</strong>ya domuz yenir,<br />

kan <strong>ve</strong>ya şarap içilir. Yiyip, içmeyip ölen Cehenneme gider. (Redd-ülmuhtar)<br />

İnsanın parçaları muhterem olduğu için ondan faydalanmak caiz<br />

değildir. Domuz <strong>ve</strong> insan kemiğiyle tedavi olmak mekruhtur; çünkü<br />

bundan faydalanmak haramdır. Kübrada da böyledir. (Fetava-i<br />

Hindiyye) [Zaruretsiz böyle yapmak caiz değildir. Ama yukarıda din<br />

kitapları da bildirdiği gibi zaruretle yapılırsa caiz olur.]<br />

Bir organı kurtarmak, hayatı kurtarmak gibi zaruridir. Diri insanın<br />

organını, etini yemek, bir kadının sütünü içmek caiz değildir. Kanını<br />

nakletmek ise caizdir. (Mecmua-tül muallim)<br />

Tıp ilmini öğrenmek <strong>ve</strong> tedavi yapmak, farzı kifayedir. Yeni ölen<br />

birinin kalbini <strong>ve</strong> başka organlarını diri insana takmak caizdir. Bu iş ölüye<br />

hakaret olmaz. Zaruret olunca, bir çok yasaklar mubah olmaktadır.<br />

85


www.dinimizislam.com<br />

Ölünün de bir yerini kesmek haramdır. İnsana ölünce de kıymet <strong>ve</strong>rmek,<br />

saygı göstermek vaciptir. Fakat, zaruret olunca, bu haramlık kalkar.<br />

Müslüman uzman doktorlar bir hastanın ölümden kurtulması için, kan,<br />

diriden <strong>ve</strong>ya ölüden organ naklinden başka çare olmadığını bildirdikleri<br />

zaman, buna uyulur, din ayrılığı gözetilmez. İslam dini, sıhhati korumayı<br />

<strong>ve</strong> bedenin selametini emretmektedir. Hastaya kan <strong>ve</strong>rmek, insani<br />

vazifedir. Çünkü, hayatı korumak, bazen kan <strong>ve</strong>rilmesine bağlı<br />

olmaktadır. Kan <strong>ve</strong>rmek, süt kardeşliğe sebep olmaz, nikahı da bozmaz.<br />

(Hedy-ül-İslami)<br />

Ölüm tehlikesi varsa <strong>ve</strong> başka çare de yoksa, kan <strong>ve</strong>rmek caiz olur.<br />

(S. Ebediyye)<br />

İnsanın parçalarını kullanmak <strong>ve</strong> satmak haramdır. Zaruret olunca<br />

caiz olur. (İslam Ahlakı)<br />

Hanbeli’de, ihtilaf varsa da, kadın sütünü <strong>ve</strong> faydalanılan her şeyi<br />

satmak caizdir. Şafii’de de böyledir. Köle satıldığı gibi diğer organlar da<br />

satılır. Kopuk uzvu satmak haramdır; çünkü faydalanılmaz. [Buradan<br />

kopuk uzuvdan faydalanılırsa caiz olacağı pek açıktır.] Hanefi <strong>ve</strong><br />

Maliki’de ise, zaruretsiz kadın sütü de, diğer organlar da satılmaz.<br />

Zaruret olunca caiz olur. (El Mugni)<br />

Haram maddeyi ilaç olarak kullanmak<br />

Sual: Hastalık için, haram olan bir şeyi yemek <strong>ve</strong>ya kullanmak caiz<br />

olur mu?<br />

CEVAP<br />

İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:<br />

(Haram olan şeylerin ilaç olarak kullanılması, bunun hastaya iyi<br />

geleceği bilinirse <strong>ve</strong> helal olan ilaç bulunmazsa, caiz olur. Şifa olduğu<br />

tecrübe edilen maddeler, ilaç için helal olur. Haram olan bir şeyin hastaya<br />

iyi geleceğinin bilinmesi, mütehassıs olan müslüman bir doktorun<br />

söylemesi ile anlaşılır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:<br />

(Allahü teâlâ, haram olan şeylerde size şifa yaratmamıştır.)<br />

[Buhari]<br />

Etkili olduğu tecrübe ile bilinen haram maddeleri, zaruret halinde ilaç<br />

olarak kullanmak haram olmaz.) [Redd-ül-muhtar]<br />

(Zaruretler haramları mubah kılar) kaidesine göre, bir hastalığı tedavi<br />

için haram bir şey kullanmak, yedirmek, içirmek gerekince, bu haram şey<br />

mubah oluyor. Hasta, haram olan şeyi değil, mubah olan şeyi kullanmış<br />

oluyor. Yani haram mubah hâle geliyor, şifa mubah madde ile sağlanıyor.<br />

Bunu bir misalle açıklayalım:<br />

86


www.dinimizislam.com<br />

Böbreklerdeki taşı eritecek, hiçbir ilaç bulunmazsa, müslüman bir<br />

doktor da haram bir madde ile tedaviyi tavsiye etmişse, ilaç bulunmadığı<br />

için haram madde kullanma zarureti hasıl olmuştur. Zaruretler haramları<br />

mubah kılacağından haram madde kullanmak mubah olacaktır. Hasta<br />

şifa bulursa, mubah sayesinde bulmuş olacaktır. Haram olan madde<br />

sayesinde şifa bulmuş olmayacaktır.<br />

Bu husus iyice anlaşılınca haram maddenin, mubah hâle geldikten<br />

sonra kullanılması (Haramda şifa yoktur) hadis-i şerifine aykırı olmaz.<br />

Tedavi için<br />

Sual: Doktor, derideki hastalığım için başka etkili bir ilaç<br />

bulunmadığını, yılan yağı sürmek gerektiğini söyledi. Bu caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Salih doktor lüzum görmüşse caizdir. Namaz kılmadan önce,<br />

yıkamak gerekir.<br />

Domuz insülini<br />

Sual: Domuz insülininden olduğu gibi, inek insülininden de ilaç<br />

yapan firmalar varmış. Fakat inek insülinin tesiri çok azmış. Şeker<br />

hastası çocuğum için domuz insülininden yapılan ilacı kullanmam uygun<br />

olur mu?<br />

CEVAP<br />

Tesirli başka ilaç bulunmazsa caiz olur.<br />

Haramla tedavi<br />

Sual: Alkol, kan gibi haram olan bir maddeyi tedavide kullanmak caiz<br />

midir?<br />

CEVAP<br />

Namaz kılan <strong>ve</strong> dalında uzman olan salih bir doktor,<br />

(Tecrübelerimle biliyorum ki, bu hastalığın bu haram maddelerden<br />

başka etkili mubah ilacı yoktur) derse, o zaman haram olan bu<br />

maddeleri tedavi maksadıyla kullanmak caiz olur.<br />

Estetik ameliyat<br />

Sual: Estetik ameliyatta caiz olan şekil hangisidir?<br />

CEVAP<br />

Tabii olan şekli, süs gayesiyle, değiştirmek caiz değildir. Mesela<br />

burnu biraz büyük olan, küçültmek niyetiyle değiştiremez. Fakat herkesin<br />

dikkatini çeken, nefreti gerektiren bir durum varsa, uygunsuz nahoş bir<br />

durum varsa bunu estetik ameliyatla düzeltmekte mahzur yoktur.<br />

Sual: Arkadaşımın bir tanıdığı varmış. Küçükken burnu kırılmış <strong>ve</strong><br />

87


www.dinimizislam.com<br />

çirkin bir görüntü arz edecek şekilde tutmuş. Kendisine bunu sorun<br />

yapıyor <strong>ve</strong> hep ben çirkinim gibi şeyler söylüyormuş. Bu arkadaşın estetik<br />

ameliyat olması caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Eski haline getirmek <strong>ve</strong>ya çirkinliği gidermek caiz. Büyük burnu<br />

küçültmek, büyük kulağı küçültmek gibi şeyler caiz değildir.<br />

Sual: Kadın, kocası için ameliyatla karnını küçültse caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Değildir.<br />

Botoks yaptırmak<br />

Sual: Kadınların botoks yaptırmaları caiz midir? Botoks, yüzündeki<br />

kırışıkları gidermek, daha genç görünüm <strong>ve</strong>rmek için yapılan bir estetik<br />

ameliyattır.<br />

CEVAP<br />

Kozmetik kitaplarında diyor ki:<br />

Botoks, Clostridium botulinum adlı bakteri tarafından salgılanan bir<br />

proteindir. Bu madde sinirlerden kaslara olan elektriksel iletiyi bloke<br />

ederek, uygulanan bölgedeki kasın fonksiyonunu geçici olarak azaltır.<br />

Kas fonksiyonunu kaybedip kasılamayınca, üzerindeki ciltte oluşan<br />

kırışıklıklar da azalır <strong>ve</strong>ya yok olur. Yüzde kalıcı olarak bir değişiklik<br />

yapmaz. Botoks, yüzün belli bölgelerindeki kırışıklıklarda düzelme sağlar.<br />

Bu tarife göre, botoks, estetik bir ameliyat değildir. Ama maksat<br />

estetiktir. Yüzde bulunan nefret edici bir şeyi düzeltmiyor, yaşlıyı genç<br />

göstermeye çalışıyor. Bu da dinimizde caiz değildir.<br />

Cinsiyet değiştirmek<br />

Sual: Cinsiyet değiştirmek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Caiz değildir. Erkeklik organını kestirmekle, silikonla göğüsleri<br />

şişirtmekle cinsiyet değiştirilmiş olmaz.<br />

Dövme yaptırmak<br />

Sual: Dövme yaptırmak günah mıdır?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t günahtır.<br />

Sual: Kalıcı dövme yaptıranın ne yapması gerekir? Abdeste <strong>ve</strong>ya<br />

gusle zararı olur mu?<br />

88


www.dinimizislam.com<br />

CEVAP<br />

Dövme yaptırmanın caiz olmadığı, hadis-i şerifle bildirilmiştir.<br />

Yaptıranın tevbe etmesi <strong>ve</strong> bir daha yaptırmaması gerekir. Dövme, deri<br />

üstünde bir tabaka meydana getirmeyip, deri altından yapıldığı için gusle<br />

<strong>ve</strong> abdeste mani olmaz. Deri üstüne yapılmış olsa da, kolayca çıkarma<br />

imkânı yoksa, yine abdeste <strong>ve</strong> gusle mani olmaz.<br />

Sual: Bir arkadaş, “Dövme yaptırmanın günah olduğu söyleniyor.<br />

Ben meal okudum. Kur’anda böyle bir şey göremedim” diyor. Dövme<br />

yapmak günah değil mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t günahtır. Her şeyi Kur’anda bulmak zordur. Sahih-i Müslim'de<br />

bildiriliyor ki:<br />

İbni Mesud hazretleri, (Dövme yapan <strong>ve</strong> yaptıran, peruk takan <strong>ve</strong><br />

taktıranlara lanet olsun) mealindeki hadis-i şerifi rivayet edince, Ümmü<br />

Yakub adında ihtiyar bir kadın itiraz edip, "Ben Kur'anın hepsini okudum,<br />

ama böyle bir lanet yok” dedi. İbni Mesud hazretleri, "Dikkatli okusaydın<br />

mutlaka görürdün” diyerek şu mealdeki âyet-i kerimeyi okudu:<br />

(Resulullahın size <strong>ve</strong>rdiklerini alın, yasakladıklarından sakının!)<br />

[Haşr 7]<br />

Sual: Dövme yaptırmanın caiz olmadığını bildiren hadis var mı?<br />

CEVAP<br />

Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />

(Kaşlarını incelten <strong>ve</strong> dövme yaptıran lanetlenmiştir.) [Ebu<br />

Davud]<br />

Gözlere sürme çekmek<br />

Sual: Erkeklerin gözlerine sürme çekmesi caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Erkeklerin süs, ziynet için sürme çekmeleri caiz değildir. Fakat tedavi<br />

maksadıyla sürme çekmeleri caizdir. Kirpiklerin dökülmemesi, gözlerin<br />

kuv<strong>ve</strong>tlenmesi için sürme çekmek iyidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:<br />

(İsmid ile gözlerinize sürme çekin! Çünkü o, gözü kuv<strong>ve</strong>tlendirir,<br />

kirpikleri çoğaltıp uzatır.) [Tirmizi]<br />

[Peygamber efendimizin her gece sürme çektiği bildirilmiştir.]<br />

(En iyi sürme, ismid sürme taşıdır. Çünkü o, gözü parlatır,<br />

kirpikleri uzatır.) [Nesai]<br />

(İsmidle sürmelenmeye devam edin, çünkü o, kirpikleri uzatır,<br />

göz çapaklarını giderir <strong>ve</strong> gözü kuv<strong>ve</strong>tlendirir.) [Taberani]<br />

(Sürme çekmek, yeşilliğe <strong>ve</strong> güzel yüze bakmak gözü<br />

89


www.dinimizislam.com<br />

kuv<strong>ve</strong>tlendirir.) [İ.Süyuti]<br />

[Sürme, göz kalemi denilen boyalardan farklıdır. Attarda bulunur.<br />

Bazı hacılar, Hicazdan gelirken sürme de getiriyorlar.]<br />

Sual: Kadınların dışarıya çıkarken sürme sürmeleri uygun mudur?<br />

CEVAP<br />

Sürme de makyajdır. Yabancılara karşı makyajlı görünmek caiz<br />

olmaz. Kadın sadece kocasına karşı süslenir.<br />

Sual: Sünnet niyetiyle bayanlar gözlerine sürme çekebilir mi?<br />

CEVAP<br />

Sağlık açısından, sünnet diye çekebilir. Mesela akşam sürülür,<br />

sabah yıkanır. Yabancıların görmesi haramdır. Yabancıya süslenmek<br />

caiz değildir.<br />

Peruk kullanmak<br />

Sual: Peruk takarak sokağa çıkmak uygun mu?<br />

CEVAP<br />

Tam İlmihal’de diyor ki:<br />

(Kadının, insan saçını, kendi saçı arasına örerek birleştirmeyip de,<br />

kendi saçına iplikle, bez şeritle bağlamasının <strong>ve</strong> hayvan kılları eklemenin<br />

haram olmadığı, (İbni Âbidin)de, (Hadika)da <strong>ve</strong> (Fetava-i kübra)da<br />

yazılıdır. İnsan <strong>ve</strong> hayvan kılından <strong>ve</strong> naylon gibi ipliklerden yapılmış<br />

olan, (Peruk) denilen takma saçları kullanmak caiz olduğu anlaşılıyor ise<br />

de, ihtiyaç ile ziyneti birbirine karıştırmamalıdır. İhtiyaç için caiz olan şeyi,<br />

süs, gösteriş için takmak caiz değildir. Erkekler arasında başını açmak<br />

zarureti olduğu zaman, kadının başını <strong>ve</strong> kendi saçlarını peruk takarak<br />

örtmesi caiz <strong>ve</strong> lazım olur. Zaruret olunca, avret yerlerini mümkün olan<br />

her şeyle örtmek gerekir. Günahı yalnız saçını <strong>ve</strong>rmiş olana <strong>ve</strong><br />

bakanadır. İnsanın saçını <strong>ve</strong> herhangi bir organını satması haramdır.<br />

Peruk takarak sokağa çıkmak, zaruret olmadan caiz değildir. Çünkü,<br />

kadınların yabancılara süslenmeleri haramdır.)<br />

Sual: Erkeğin peruk takması caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Abdeste <strong>ve</strong> gusle mani olmazsa caizdir.<br />

Nazar boncuğu<br />

Sual: Nazar boncuğu takmak caiz midir?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t caizdir.<br />

90


www.dinimizislam.com<br />

İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:<br />

(Nazar değmemek için tarlaya kemik, korkuluk, hayvan kafası<br />

koymak caizdir. Bir kadın tarladaki mahsule nazar değmemesi için ne<br />

yapacağını sorunca, Resulullah (Tarlaya hayvan kafası as) buyurur.<br />

Bakan, önce bunu görüp tarladaki mahsulü sonra görür.) [Redd-ülmuhtar<br />

c.5, s.232 <strong>ve</strong> 275]<br />

Bizzat nazar boncuğu <strong>ve</strong>ya hayvan kafası nazarı önlemez. Nazarı<br />

önleyen Allahü teâlâdır. Bakan kimse önce bunları görünce, gözlerinden<br />

çıkan zararlı şualar bunlara isabet eder. Nazarın gerçek olduğu âyet-i<br />

kerime ile sabittir. Hadis-i şerifte de (Nazar haktır) buyuruldu. (Müslim)<br />

Altın nazarlık<br />

Sual: Erkek çocuklara da altın nazarlık takmak caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Altını nazarlık olarak takmak caiz, süs olarak takmak caiz değildir.<br />

Maşallah yazılı altını, çocuğun yastığına <strong>ve</strong>ya beşiğine dikmek <strong>ve</strong>ya<br />

takmak, çok iyi olur. Nazarlık olduğu için üstüne de takmak caizdir.<br />

Kurşun döktürmek<br />

Sual: Kurşun dökmek, hurafe midir?<br />

CEVAP<br />

Hayır. Çöp yakıp, nazar değen çocuğun etrafında döndürmek <strong>ve</strong><br />

korkmuş çocuğa mum, kurşun dökmek caizdir. Şifayı <strong>ve</strong>ren Allahü<br />

teâlâdır. (Hindiyye)<br />

Yüzük takmak<br />

Sual: Yüzük takmak hususunda dinimizin hükmü nedir?<br />

CEVAP<br />

Erkeklerin altın yüzük takmaları, dört mezhepte de caiz değildir. Altın<br />

ile gümüşü süs olarak takmak yalnız kadınlara helaldir. Fakat, bunları<br />

mahrem olmayan erkeklere göstermeleri haramdır.<br />

Altın <strong>ve</strong> gümüşü süs olarak takmak erkeklere haramdır. Taş, tunç,<br />

pirinç, platin, bakır <strong>ve</strong> diğer madenlerden ziynet olarak yüzük takmaları,<br />

kadınlara da haramdır. Altın yaldızlı gümüş yüzük <strong>ve</strong> gümüş kaplı altın<br />

yüzük takmak da caizdir. Yüzük takmamak daha iyidir. Bayramlarda<br />

herkesin yüzük takması müstehaptır. Gösteriş için, öğünmek için takmak<br />

ise haramdır. (Redd-ül-muhtar)<br />

Resulullah efendimiz gümüş yüzük kullanır <strong>ve</strong> yüzüğünü sağ eline<br />

takardı. Sol eline de taktığı görülmüştür. Sağ ele de, sol ele de takmak<br />

91


www.dinimizislam.com<br />

caizdir. Küçük parmağa <strong>ve</strong>ya yanındaki parmağa takılır. Üzerinde yazı<br />

bulunan yüzüğü, helaya girerken, sol elden sağ ele geçirmek iyi olur.<br />

Numan bin Beşirin parmağındaki altın yüzüğü gören Resulullah<br />

efendimiz, (Cennete girmeden önce, niçin cennet ziynetini<br />

kullandın?) buyurdu. Demir yüzük kullanmaya başladı. Bunu görünce,<br />

(Niçin Cehennem eşyası taşıyorsun?) buyurdu. Bunu da çıkardı. Bronz<br />

yüzük taktı. Bunu görünce, (Niçin sende put kokusu duyuyorum?)<br />

buyurdu. Nasıl yüzük kullanayım, ya Resulallah dedi. (Gümüş yüzük<br />

takabilirsin. Ağırlığı da bir miskali [4.8 gramı] geçmesin <strong>ve</strong> sağ eline<br />

tak!) buyurdu. (Mevahib-i ledünniyye)<br />

Sual: Yüzük hangi elin hangi parmağına takılır? Her madenden caiz<br />

midir? İki tane de takılabilir mi? Kadın erkek fark eder mi?<br />

CEVAP<br />

Sağ ele de, sol ele de yüzük takmak caizdir. Küçük parmağa <strong>ve</strong>ya<br />

yanındaki parmağa takılır. Uygun olanı budur. Diğer parmaklara da<br />

takılsa günah olmaz.<br />

Erkekler sadece gümüş yüzük takabilir. Ağırlığı da 4.8 gramdan fazla<br />

olmamalıdır. İki yüzük takılırsa bu ağırlığı geçmemelidir. Kadınlar ise,<br />

altın <strong>ve</strong> gümüşten başka yüzük takamazlar <strong>ve</strong> taktığı yüzüklerini de<br />

yabancı erkeklere gösteremezler.<br />

Kadın <strong>ve</strong> erkek için, yüzüğün taşı her taştan olabilir.<br />

Sual: Platin <strong>ve</strong>ya beyaz altın yüzük takmak erkekler için caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Beyaz altın da altındır. Asitle altın beyaz hâle getiriliyor. Altınlıktan<br />

çıkmıyor, rengi beyazlaşıyor. Bu bakımdan caiz değildir. Eğer üstü<br />

gümüşle kaplanırsa caiz olur. Erkekler gümüşten başka yüzük<br />

takamazlar.<br />

Sual: 12 ayardan düşük altınları kadınlar yüzük olarak kullanamaz<br />

mı?<br />

CEVAP<br />

12 ayardan düşük olunca altın olmaktan çıkıyor, başka maden<br />

oluyor. Kadınlar altın <strong>ve</strong> gümüşten başka yüzük takamazlar.<br />

Sual: Evli bir kadının taşlı yüzük <strong>ve</strong>ya alyans takması caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Evli olsun, dul olsun, bakire olsun, taşlı olsun taşsız olsun, altın olsun<br />

gümüş olsun kadının yüzük takarak sokağa çıkması caiz değildir. Evinde<br />

istediği ziynetleri takabilir. Kadına yüzük <strong>ve</strong> ziynet günah değildir. Fakat<br />

hiçbir ziynet eşyası yabancılara gösterilmez.<br />

Sual: Nişanda altın yüzük takılıyor caiz midir?<br />

92


www.dinimizislam.com<br />

CEVAP<br />

Caiz değildir. Altın kaplanmış gümüş yüzük takılabilir.<br />

Sual: Altın yüzük takmak, erkeklere haram olduğuna göre, altın<br />

yüzüğü gümüşle kaplatmak <strong>ve</strong>ya gümüş yüzüğü altın ile kaplatmak caiz<br />

midir?<br />

CEVAP<br />

Madenin rengi <strong>ve</strong> kaplaması değil, içi, cinsi muteber olduğu için, altın<br />

yaldızlı gümüş yüzük takmak erkeklere de caiz olur. Gümüş kaplı altın<br />

yüzük, altın ise de, altın görülmediği, gümüş görüldüğü için, takılması<br />

caiz olur. (Redd-ül-muhtar)<br />

Bazı kimseler, buradaki inceliği anlayamıyor, (Madem madenin cinsi<br />

muteberdir. Gümüş kaplı altın yüzük nasıl caiz olur?) diyor. Gümüş kaplı<br />

altın yüzük, altındır. Çünkü madenin kaplaması değil, cinsi muteberdir.<br />

Ancak gümüşle kaplatılınca, altın olmaktan çıkmıyor, satmaya kalksanız,<br />

yine altındır; fakat gümüşle kaplı halde kullanmak caiz oluyor.<br />

Sual: Erkeklerin gümüş kaplı bakır yüzük takmaları caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t. Gümüş kaplı altın yüzük takmak gibidir, gümüş göründüğü için<br />

sadece kullanmak caiz oluyor.<br />

Sual: Evlilik yüzüğü takmamanın, dini nikah için bir mahzuru olur<br />

mu?<br />

CEVAP<br />

Yüzük takmamak daha iyidir. Evlilik yüzüğü diye bir yüzük yoktur.<br />

Kadın takarsa, başka erkeklere göstermesi haram olur. Erkek zaten altın<br />

yüzük kullanamaz, kullanması haramdır. Gümüş kullanabilir.<br />

Sual: Alyans denilen altın yüzük erkeğe haram değil midir?<br />

CEVAP<br />

Altın, kadınların süs eşyasıdır. Erkeklere haramdır. Peygamber<br />

efendimiz, bir erkeğin parmağında altın yüzük görünce, hemen o yüzüğü<br />

çıkarıp yere atar. Sonra buyurur ki:<br />

(Sizlerden biri, kor haline gelmiş ateşi eline takmış.) [Müslim]<br />

Resulullah gittikten sonra, (Yüzüğünü al, başka türlü faydalanırsın)<br />

dediler. O zat dedi ki: (Allah’a yemin ederim ki Resulullahın attığı şeyi<br />

almam.) [Müslim]<br />

Necrandan biri, elinde altın yüzükle Resulullahın huzuruna geldi.<br />

Peygamber efendimiz, ondan yüz çevirip buyurdu ki:<br />

(Niçin elinde bir ateş parçası ile geldin?) [Nesai]<br />

Gümüş yüzük erkeklere de caizdir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:<br />

(Altın müşriklerin, gümüş, müslümanların süsüdür.) [Ramuz]<br />

93


www.dinimizislam.com<br />

Erkeğin altın yüzük takması dört mezhepte de caiz değildir.<br />

(Mevahib-i Ledünniyye)<br />

Sual: Tam İlmihal’de diyor ki:<br />

(Hiçbir Peygamber kendi dininde <strong>ve</strong>ya başka dinlerde haram olmuş<br />

<strong>ve</strong>ya olacak bir şeyi hiç yapmaz. Yani sonradan haram olacak şeyi,<br />

önceden, helal iken yine kullanmaz.) Yine diyor ki:<br />

(Peygamber efendimiz önceleri altın yüzük takardı.)<br />

Soru: Bu ikisi birbirine çelişkili değil mi?<br />

CEVAP<br />

Peygamberlerin statüsü farklıdır. Kolay anlatabilmem için birkaç<br />

örnek <strong>ve</strong>rmeliyim. Çünkü bu soru çok soruluyor. Belediye otobüslerine<br />

herkes ücretle biniyor. Polisler <strong>ve</strong> belediye mensupları para <strong>ve</strong>rmiyor.<br />

Gazetecilerden basın kartı olanlar da <strong>ve</strong>rmiyor. Başka <strong>ve</strong>rmeyenler de<br />

var. Bunlar istisnadır.<br />

Peygamber efendimize haram olan bir şey, ümmetine helal olabilir.<br />

Peygamber efendimize farz olan ümmetine farz olmayabilir. Ümmetine<br />

haram olan, Peygamber efendimize caiz olabilir. Birkaç örnek <strong>ve</strong>relim:<br />

1- Ümmetine dörtten fazla kadın almak haram iken, Peygamber<br />

efendimize caiz idi.<br />

2- Hanımı boşamak ümmetine caiz iken, Peygamber efendimize<br />

yasak idi.<br />

3- Bir kimse ölünce hanımı başkası ile evlenebilir. Fakat Resulullah<br />

efendimizin hanımları bundan müstesnadır, evlenemezler. Onlar<br />

müminlerin anneleridir. Anne ile evlenilmez.<br />

4- Fakir kimselerin zekât alması caizdir, fakat Resulullah efendimiz<br />

fakir de olsa zekât alması haramdır.<br />

5- Zengin kimsenin zekât <strong>ve</strong>rmesi farzdır. Fakat Resulullah efendimiz<br />

zengin de olsa zekât <strong>ve</strong>rmesi farz değildir.<br />

7- Kurban kesmek Peygamber efendimize farz idi. Ümmetine ise,<br />

Hanefi’de vacip, diğer üç mezhepte sünnettir.<br />

8- Gece namazı Peygamber efendimize farz idi. Fakat ümmetine<br />

nafiledir.<br />

9- Peygamber efendimize yazı yazmak, şiir söylemek haram idi,<br />

fakat ümmetine caizdir.<br />

10- Altın kullanmak da ümmetine haramdır. Bir hadis-i şerifte, (Altın<br />

<strong>ve</strong> ipek, ümmetimin kadınlarına helal, erkeklerine haramdır)<br />

buyurulmuştur. Ümmetine haram iken ona caiz idi ki kullanmıştır.<br />

Peygamberler asla günah işlemezler.<br />

Sual: Büyüklerimiz yüzüklerine ne yazdırırlardı?<br />

94


www.dinimizislam.com<br />

CEVAP<br />

Peygamber efendimizin yüzüğünde, (Muhammedün Resulullah)<br />

yazılı idi. Muhammed aleyhisselam Allahü teâlânın peygamberi demektir.<br />

Hazret-i Süleyman’ın yüzüğünde, (La ilahe illallah, Muhammedün<br />

resulullah) yazılı idi. Allah’tan başka ilah yoktur, Muhammed<br />

aleyhisselam Onun Resulü demektir.<br />

Hazret-i Ebu Bekirinkinde, (Ni'mel kâdir Allah) yazılı idi. Her şeye<br />

gücü yeten Allah ne güzel, ne büyük kudret sahibi demektir.<br />

Hazret-i Ömerinkinde, (Kefâ bil-mevt vaizan) yazılı idi. Vaiz olarak,<br />

nasihatçi olarak ölüm kâfi demektir. Ölümü günde yirmi kere hatırlayanın<br />

şehid olarak öleceği hadis-i şerifle bildirilmiştir.<br />

Hazret-i Osmanınkinde, (Le-nasbirenne) yazılı idi. Elbette<br />

sabredeceğiz demektir. Sözünde durdu <strong>ve</strong> sabrederek şehid oldu.<br />

Hazret-i Alininkinde, (El-mülkü lillah) yazılı idi. Mülk Allah’ın<br />

demektir.<br />

Hazret-i Hasanınkinde, (El-izzetü lillah) yazılı idi. İzzet, şan <strong>ve</strong> şeref<br />

Allahü teâlâya mahsus demektir.<br />

İbni Ömerinkinde, (Abedallah lillah) yazılı idi. Allah rızası için,<br />

Allah’a ibadet eden demektir.<br />

Hazret-i Muaviyeninkinde, (Rabbigfir-li) yazılı idi. Ya Rabbi beni<br />

mağfiret eyle demektir. Oğlununkinde ise, (Rabbünallah) yazılı idi.<br />

Rabbimiz Allah demektir.<br />

İmam-ı Ali Rızanınkinde, (Hasbiyallah) yazılı idi. Allahü teâlâ bana<br />

kâfi gelir demektir.<br />

Kadı İbni Ebi Leylâ’nınkinde, (Ed-dünya garurün) yazılı idi. Dünya<br />

aldatıcıdır, gü<strong>ve</strong>nilmez demektir.<br />

İmam-ı a'zam Ebu Hanifeninkinde, (Kul-il-hayr <strong>ve</strong> illâ fesküt) yazılı<br />

idi. Hayır konuş, hayır konuşmayacaksan sus demektir.<br />

İmam-ı Ebu Yusufunkinde, (Men amile bi-re'yihi nedime) yazılı idi.<br />

Danışmadan, kendi görüşü ile hareket eden pişman olur demektir.<br />

İstişareye, ehline sormaya önem <strong>ve</strong>rilmesini bildirmektedir.<br />

İmam-ı Muhammedinkinde, (Men sabere zafire) yazılı idi. Sabreden<br />

zafere kavuşur, sabreden muradına erer, arzusuna kavuşur demektir.<br />

Allahü teâlâ, Kur’an-ı kerimde, sabredenlerle beraber olduğunu,<br />

sabredenlere mükafatlarını hesapsız <strong>ve</strong>receğini bildirmektedir.<br />

İmam-ı Şafiininkinde, (El-Bereketü fil kanâ'ati) yazılı idi. Bereket<br />

kanaattedir, kanaat eden, kurtuluşa erer, zenginleşir demektir. Kanaat<br />

edene Allah kâfidir. Kanaat yenilmez ordu, bükülmez kılıçtır. Kanaat eden<br />

şükretmiş olur.<br />

95


www.dinimizislam.com<br />

İki yüzük takmak<br />

Sual: Erkek, her birinin ağırlığı üçer gram olan iki gümüş yüzük<br />

takınca, bir miskali yani 4,8 gramı geçtiği için, caiz olur mu?<br />

CEVAP<br />

Caiz olmaz. İkisinin toplamı bir miskal olursa caiz olur.<br />

Nişan yüzüğü<br />

Sual: Erkeklerin gümüş nişan yüzüğü takmasının, dinen mahzuru var<br />

mıdır?<br />

CEVAP<br />

İslamiyet’te yasak olduğu bildirilmeyen şeyler, izin <strong>ve</strong>rilmiş kabul<br />

edilir. Yani mahzuru yoktur.<br />

Yüzük takmak<br />

Sual: (Maddesi ne olursa olsun, bir ihtiyaç yoksa erkeklerin yüzük<br />

takmaması daha iyidir) diyenler oluyor, doğru mu?<br />

CEVAP<br />

Erkeklerin gümüş hariç, diğer maddelerden yüzük takmaları caiz<br />

değildir. Bayram <strong>ve</strong> Cuma günlerinde, 4,8 gramı geçmeyen gümüş yüzük<br />

takmaları ise sünnettir. (Mevahib-i ledünniyye, Redd-ül-muhtar)<br />

Nişan yüzüğü<br />

Sual: (Nişan yüzüğü, ziynet yani süs olarak değil, nişanlı <strong>ve</strong>ya evli<br />

olmanın alameti olarak takıldığı için, erkeklerin altın nişan yüzüğü<br />

takmalarında <strong>ve</strong> kadınların da nişan yüzüğü takılı olarak dışarı<br />

çıkmalarında bir sakınca yoktur) diyenlerin sözü yanlış değil mi?<br />

CEVAP<br />

Elbette, çok yanlıştır. İyi niyetle günah mubah hale gelmez. Kâfir kız,<br />

(Benimle dans edersen Müslüman olurum) dese, Müslümanın, iyi niyetle<br />

onunla dans etmesi <strong>ve</strong>ya başka günah işlemesi caiz olmaz. İyi niyeti<br />

geçersiz, günahı geçerlidir. (Ameller niyete göredir) hadis-i şerifi, taat<br />

<strong>ve</strong> mubahlara niyete göre sevab <strong>ve</strong>rileceğini bildirmektedir. Günahlar, iyi<br />

niyetle de işlense, günah olmaktan çıkmaz.<br />

İkincisi, dinde nişan yüzüğü diye bir şey yoktur. Âdet olduğu için<br />

takılıyor. Mubahı varken haram olan altın takılamaz. Mutlaka altın takmak<br />

gereken bir durum varsa, gümüş yüzüğü altınla kaplayıp kullanmak da<br />

caizdir. Gören altın sanabilir, bunun mahzuru olmaz.<br />

Kadınlar için altın caizse de, dışarıda <strong>ve</strong> yabancı erkeklerin göreceği<br />

yerlerde takmaları haram olur.<br />

96


www.dinimizislam.com<br />

Resim yapmak<br />

Sual: Peygamberlerin, evliyanın <strong>ve</strong>ya kâfirlerin yahut hayvanların<br />

resimlerini yapmak haram mıdır?<br />

CEVAP<br />

İster hürmet edilmek için, ister hakaret edilmek için olsun, ister büyük<br />

olsun, ister küçük olsun, ister insan ister hayvan resmi olsun, canlı resmi<br />

<strong>ve</strong> heykel yapmak haramdır, büyük günahtır. Hadis-i şeriflerde<br />

buyuruluyor ki:<br />

(Canlı resmi yapana, kıyamette "Yaptığın resme can <strong>ve</strong>r" diye<br />

azap olunur.) [Müslim]<br />

(Dünyada [zaruretsiz] canlı resmi yapana, kıyamette bu resme<br />

can <strong>ve</strong>rmesi söylenerek azap edilir. Halbuki o, o resme can<br />

<strong>ve</strong>remez.) [Nesai]<br />

(Canlı resmi yapan, kıyamette en şiddetli azap görecektir.)<br />

[Buhari]<br />

(Canlı resmi yaparak Allahü teâlânın yarattıklarına benzetmeye<br />

çalışanlar, kıyamette en şiddetli azaba uğrarlar.) [Buhari, Müslim]<br />

(Ya Ali, putları, resimleri imha et.) [Müslim]<br />

(Elinize geçen canlı resimlerini yırtıp, bozun.) [Müslim]<br />

(Resim, cünüp <strong>ve</strong> köpek olan odaya rahmet melekleri girmez.)<br />

[Ebu Davud, Nesai, İbni Hibban]<br />

(Köpek <strong>ve</strong> heykel bulunan odaya rahmet melekleri girmez.)<br />

[Müslim]<br />

(Cebrail aleyhisselam “Biz, köpek <strong>ve</strong> resim olan odaya<br />

girmeyiz” dedi.) [Buhari, Taberani]<br />

(Beni âlemlere rahmet olarak gönderen Allahü teâlâ, çalgıları,<br />

cahiliyet işlerini <strong>ve</strong> putları yok etmemi emretti.) [Ebu Nuaym]<br />

([Zaruretsiz] canlı resmi yapanların yeri cehennemdir. Ahirette<br />

yapılan resimlere can <strong>ve</strong>rilecek, o resmi yapanlara cehennemde<br />

azap edecektir.) [Buhari, Müslim]<br />

Resulullah, canlı resmi yapanları lanetledi. [Buhari]<br />

İsevi dinine Eflatun felsefesi <strong>ve</strong> Romalıların putperestliği karışarak,<br />

resimlerde, heykellerde, ilahlık sıfatları [Ebedi var olmak, her istediğini<br />

yapabilmek, öldürmek, diriltmek, şifa <strong>ve</strong>rmek, gaibleri bilmek vasfı]<br />

bulunduğuna inandılar. Böyle olduklarına inanılan resimlere, heykellere<br />

put denir. Bunlar Allahü teâlâya ortak yapılmış olur. Bunlara hürmet<br />

etmeye tapınmak denir. Tapınma işine de şirk denir.<br />

İhtiyaçlar için resim caizdir<br />

Üzeri örtülü resim bulundurmak caizdir. Nüfus kağıdı, <strong>ve</strong>sika,<br />

97


www.dinimizislam.com<br />

senetler <strong>ve</strong> başka lüzumlu ihtiyaçlar için, resim çektirerek üzerleri örtülü<br />

olarak saklamak caizdir.<br />

İslam dini, insanlarla alay edilmesine <strong>ve</strong> canlılara tapılmasına <strong>ve</strong><br />

gençlerin fuhşa sürüklenmesine, evlilerin baştan çıkarılmasına alet olan<br />

insan resimlerini, heykelleri haram etmiş, canlıların anatomik parçalarının<br />

<strong>ve</strong> bitkilerin <strong>ve</strong> her çeşit, fizik, kimya, astronomi, inşaat resimlerini helal<br />

etmiş, serbest bırakmıştır. İlimde, teknikte gereken resimlerin<br />

yapılmasını, bunlardan fayda elde etmeyi emir buyurmuştur. İslam dini,<br />

her şeyde olduğu gibi, resimleri de, faydalı <strong>ve</strong> zararlı olmak üzere ikiye<br />

ayırmış, faydalı olanlarını emir, zararlı olanlarını yasak etmiştir.<br />

(S.Ebediyye)<br />

Resulullahın kabrinin resmi<br />

Sual: Peygamberimizin kabri <strong>ve</strong> sandukası diye dağıtılan resimler,<br />

doğru mudur?<br />

CEVAP<br />

Hayır, doğru değildir. Peygamber efendimizin kabri, muhafaza için<br />

kapatılmıştır, fotoğrafının çekilmesi mümkün bile değildir. Ancak dıştan,<br />

ziyaret edilen yerden fotoğrafı çekilebilmektedir. Resulullahın kabri,<br />

sandukası <strong>ve</strong>ya türbesinin içi diye gösterilen resimler uydurmadır.<br />

Hazret-i Mevlana’nın, Konya’daki kabrinin eski bir fotoğrafı <strong>ve</strong>ya başka<br />

resimler, Peygamber efendimizin kabrinin resmi diye, art niyetli <strong>ve</strong>ya cahil<br />

kimseler tarafından dağıtılmaktadır.<br />

Fotoğraf <strong>ve</strong> resim<br />

Sual: Fotoğraf çekmekle resim yapmak ayrı mıdır?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, farklıdır. Fotoğraf çekmek, aynadaki görüntüyü sabitleştirmek<br />

gibi olup, caizdir; fakat insan <strong>ve</strong>ya hayvan resmi çizmek, bir zaruret<br />

olmadıkça caiz olmaz.<br />

Fotoğrafçılık<br />

Sual: Fotoğrafçılık mesleği caiz midir?<br />

CEVAP<br />

El ile çizmediği için caizdir. Haram resimleri çekmek caiz olmaz.<br />

Temsili resim<br />

Sual: Peygamberlerin <strong>ve</strong> Eshab-ı kiramın, mesela hazret-i Ömer’in,<br />

Hazret-i Ali’nin temsili resimlerini yapmak caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Hayır, caiz değildir.<br />

Minyatür resim<br />

Sual: Minyatür resmi de, resim hükmünde midir?<br />

98


www.dinimizislam.com<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Heykel <strong>ve</strong> resim yapmak<br />

Sual: İslamiyet’ten önceki bazı hak dinlerde, canlı resmi <strong>ve</strong> heykel<br />

yapmak caiz miydi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, caizdi. Bir âyet-i kerime meali:<br />

(Onlar Süleyman’a kalelerden, heykellerden, havuzlar kadar<br />

[geniş] leğenlerden, sabit kazanlardan ne dilerse yaparlardı. Ey<br />

Davud ailesi, şükredin! Kullarımdan şükreden azdır!) [Sebe 13]<br />

Burada sözü geçen heykeller, peygamberlere <strong>ve</strong> âlimlere ait<br />

suretlerdi. Peygamber efendimiz bu hususta, (Onlar, aralarından salih<br />

bir adam ölünce, kabri başında bir mescid bina ederler <strong>ve</strong> o<br />

mescidin içinde o suretleri yaparlardı) buyurmuştur. Onların<br />

ibadetlerini hatırlayarak, daha çok ibadete sarılsınlar diye böyle<br />

yapıyorlardı. İşte bu husus, suret yapmanın o dönemde mubah olduğunu<br />

göstermektedir. Muhammed aleyhisselamın diniyle, bu nesh edilmiş,<br />

canlı resmi <strong>ve</strong> heykel yapmak yasaklanmıştır. (Kurtubi tefsiri)<br />

Resim yapmak<br />

Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi, resim hakkında özetle diyor<br />

ki:<br />

Zaruretsiz canlı varlıkların resimlerini yapmayı dinimiz yasaklamıştır.<br />

Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:<br />

(Âhirette en şiddetli azaba müstahak olanlar şunlardır:<br />

1- Bir peygamberin katili,<br />

2- Bir peygamberin öldürdüğü,<br />

3- Ana babasından birinin katili olanlar,<br />

4- Canlı varlıkların suretini yapanlar,<br />

5- İlminden faydalanılmayan âlimler.)<br />

(Kıyamet gününde Cehennemden müthiş bir boyun uzar. Bu<br />

boyundaki başın her tarafa bakarak dehşet saçan iki gözü, gayet<br />

hassas iki kulağı <strong>ve</strong> söylediği yıldırım gibi kelimelerle dinleyenleri<br />

şaşkına çevirecek bir de konuşması vardır. Şöyle der: Ben şu üç<br />

sınıf insana azapla görevliyim: 1- İnatçı cebbarlar, 2- Şirke girenler,<br />

3- Resim yapanlar.)<br />

(Resim yapanların yeri Cehennemdir. Orada, resim yapanın her<br />

yaptığı resim için bir şahıs yaratılarak kendisine işkence eder.)<br />

(Kıyamette canlı resmi yapanlara, “yaptığınız resme can <strong>ve</strong>rin”<br />

denir <strong>ve</strong> azaba maruz kalırlar.)<br />

99


www.dinimizislam.com<br />

(Rahmet melekleri, köpek <strong>ve</strong>ya resim bulunan odaya girmezler.)<br />

(Canlı resmini çizene, o resme can <strong>ve</strong>rinceye kadar azap edilir.)<br />

Açıklama: Elbette bunun, yaptığı resme can <strong>ve</strong>rmesi asla mümkün<br />

olmaz, azabı da ebedî olması gerekir. Burada ebedî demek, uzun<br />

müddet demektir. [Cezasını çektikten sonra Cennete girer.]<br />

(Kıyamette, en şiddetli azaba uğrayacak olan, Allah'ın yaratma<br />

sıfatını taklit edendir. Cenab-ı Hak buyurur ki: “Benim yaratmam gibi<br />

yaratmaya kalkışan kadar, zâlim, haddini bilmez kimse yoktur.”)<br />

Açıklama: (Hiçbir ressam, Cenab-ı Hakk'ın yaratıcılık sıfatını taklit<br />

maksadıyla resim yapmaz. Bu bakımdan bu hadis-i şerifin onlarla alâkası<br />

yoktur) denilemez. Çünkü hiçbir ressamın, Allahü teâlâ ile yaratmak<br />

yarışına kalkma ihtimali olmadığını Peygamberimiz de bilir. Ancak bu<br />

hareketi ne niyetle olursa olsun yaratmak gibi telâkki edilecek <strong>ve</strong> o<br />

derecede yaratmaya özenmiş sayılacaktır.<br />

Ölü diri birinin resmine senelerce tapılsa, o resim bundan bir şey<br />

anlamaz. Suçluların resmini çizmek <strong>ve</strong>ya ileride suç işleyecekse<br />

resimlerini saklamak, zaruret olduğu için, (Zaruretler mahzurlu şeyleri<br />

mubah kılar) kaidesine göre, bunun günahı olmaz.<br />

Tarihi şahsiyetlerin, yaptıkları üstün hizmetlerin hatırlanmasına <strong>ve</strong>sile<br />

olacak resimlerin, heykellerin saygıyla anılması <strong>ve</strong> gelecek nesiller için<br />

teşvik örneği hâlinde bulunmasının faydalı olacağı iddiası doğru değildir.<br />

Dinimiz, bunları resim yönünden başka, faydasız <strong>ve</strong> boş masraf olmaları<br />

yönüyle de yasaklar. Çünkü heykellerin yerine, o gibi yüksek zatların<br />

adına nispet edilen bir takım hayrat <strong>ve</strong> iyilikler yapılsa, herkes faydalanır.<br />

Üstelik sevabından da işaret edilen kimseler istifade etmekle gerek<br />

hatırlatma <strong>ve</strong> gerek saygı vazifesini yerine getirme maksatları daha ciddî,<br />

daha iktisadî bir surette hâsıl olur. Sonra ölülerden, dirilerden kimseye<br />

zerre kadar faydası olmayan bu ruhsuz resimlerin, heykellerin, ibret<br />

alacak gözlere karşı hakikî bir faydası olmaz.<br />

Hazret-i Ömer adına bir heykel dikilmemiş olması, onun şanlı<br />

icraatına zerre kadar bir eksiklik meydana getirmez. Resul-ü Ekrem<br />

efendimiz için bir heykel dikmek bir saygı değil, aksine son derece<br />

edepsizliktir. İsa aleyhisselamın duvarlara konan resimlerine esef<br />

duymamak mümkün değil.<br />

Hazret-i Ömer'in zamanında fethedilen beldelerden Kisra Sarayında<br />

maddî kıymet <strong>ve</strong> güzelliği cihetiyle bugün milyonlara, belki milyarlara<br />

değişilebilen ziynetli bir halı ganimetler arasında ele geçirilmişti. Halife<br />

hazret-i Ömer’in emriyle o kıymetli halı, kesilip küçük parçalar hâline<br />

getirilerek gazilere <strong>ve</strong>rilmiştir. Bu olaya hayret edenler çıkabilir. Hâlbuki<br />

100


www.dinimizislam.com<br />

iyi düşünülünce Hazret-i Ömer'in bu meseledeki kararı yine kendisine<br />

yakışan büyüklükten ileri gelir. Çünkü yeni bir dine sahip olan bir milletin<br />

başına, daha çok kadınlara yaraşan bir masraf <strong>ve</strong> ziynet iptilâsını<br />

musallat etmemek için böyle yapılması lüzumluydu. Dünyayı hiçe sayan<br />

Hazreti Ömer’e göre böyle şeylerin hiç önemi yoktur. Eğer bu gibi fazla<br />

ihtişamın bir hükümdar için faydası olsaydı Kisra devletine faydası olur,<br />

onu yıkılmaktan korurdu.<br />

Tabiat manzarası olan şahane tablolar bile, insanlığın doğrudan<br />

doğruya ihtiyaç duyduğu şeylerden sayılmaz. Ama bu gibi güzel<br />

tablolara, bazı ser<strong>ve</strong>t sahipleri milyonlar <strong>ve</strong>rmekten çekinmez. Hâlbuki bu<br />

parayla birçok fakir sevindirilebilir.<br />

Canlı varlıkların resmini yapmak <strong>ve</strong> bunları evlerde bulundurmaktaki<br />

yasağın hikmetini putperestliği önlemek olarak düşünenler vardır. (Bugün<br />

bu resimlere, heykellere tapacak kadar şaşkın yoktur. Yahut ben asla<br />

resme tapmam) diyerek kendi kendine fetva <strong>ve</strong>ren bazı ukalâlar, akıl <strong>ve</strong><br />

idrakten yoksundur. Bu, (İçkinin yasaklığının sebebi, sarhoşluk <strong>ve</strong>rdiği<br />

içindir. Ben sarhoş olmayacak kadar içiyorum) demeye benzer. Her<br />

hususta emre aynen uyan hizmetçi, sebep arayan, anlam <strong>ve</strong>ren<br />

hizmetçiden daha çok makbul olur.<br />

Çok büyük bir âlimin en cahil <strong>ve</strong> en ahmak bir uşağına karşı <strong>ve</strong>rdiği<br />

emirlerin, uşak tarafından, (<strong>Bizim</strong> efendinin muradı şöyle olmalıdır, böyle<br />

olmalıdır) tarzında <strong>ve</strong>rilecek manalara göre yapılması pek garip<br />

yanlışlıklar doğurur. Hâlbuki Cenab-ı Hak <strong>ve</strong>ya Resul-i Ekrem ile bizim<br />

aramızdaki nispet, misalde gösterilen nispet <strong>ve</strong> mesafeye de kıyas<br />

edilemez. Onun için falan hükmün sebebi şudur diye hüküm <strong>ve</strong>remeyiz.<br />

İşte resmin yasaklığının sebebi de yukarıda söylediğimizden ibaret<br />

değildir. Başka nice hikmetleri vardır. Dinî hükümlerin gizli hikmetlerini<br />

açıklamaya kalkmak bizim gibi âcizlerin işi değildir. Böyle yüksek işlere<br />

karışmak haddini aşmak olur.<br />

Duvara resim asmak<br />

Sual: Babamızın <strong>ve</strong> hocamızın resimlerini duvara asmak uygun<br />

mudur?<br />

CEVAP<br />

Uygun değildir. Üç zararı vardır:<br />

Birincisi, insan <strong>ve</strong> hayvan resmini, belden yukarı asmak haramdır.<br />

Bitki <strong>ve</strong> cansızların resmini asmakta mahzur yoktur.<br />

İkincisi, canlı resmi bulunan odaya rahmet melekleri girmez. Resimli<br />

101


www.dinimizislam.com<br />

gazete bile bulunsa girmez. Gazeteyi okuduktan sonra kapalı bir yere<br />

koymalıdır! Her türlü resmi albümde saklamalıdır. Resimler kapalı yerde<br />

olursa, rahmet melekleri girer.<br />

Üçüncüsü, duvarda resim bulunan odada namaz kılmak mekruh<br />

olur.<br />

Sual: Arkadan çekilmiş resmi duvara asmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Caizdir, namaza zararı olmaz.<br />

Sual: Namazı mekruh etmeyen resimli odaya rahmet meleği girer<br />

mi?<br />

CEVAP<br />

Girer. Çünkü resim hükmünde değildir.<br />

Sual: Bitki resimlerini değil de, insan <strong>ve</strong> hayvan resimlerini duvara<br />

asmak haram deniyor. Duvara asmayıp sehpanın, masanın üstüne<br />

dayasak uygun mudur?<br />

CEVAP<br />

Belden yukarı ise yine haram olur. Belden aşağı bir yerde durursa<br />

haram olmaz, ama açıkta olduğu için yine o e<strong>ve</strong> rahmet melekleri girmez.<br />

Kapalı bir yere mesela albüme koymalıdır.<br />

Beyt oda demektir<br />

Sual: Bir hadiste, resim bulunan e<strong>ve</strong>, rahmet meleklerinin<br />

girmeyeceği bildiriliyor. Evin bir odasında resim olsa, diğer odalara<br />

rahmet melekleri girmez mi?<br />

CEVAP<br />

Burada beyt, ev değil, oda demektir. Onun için diğer odalara girer.<br />

Beyt, genel olarak oda anlamında kullanılır. Birkaç örnek <strong>ve</strong>relim:<br />

1- Beytullah: Allah’ın evi yani Kâbe demektir. Tek oda şeklindedir.<br />

2- Beyt-i makdis [mukaddes]: Mescid-i Aksadır.<br />

3- Beyt-i atik: Kâbe-i muazzama.<br />

4- Beytülmal: Hazine odası.<br />

5- Beyt-ül ankebut: Örümcek evi, örümcek yuvası, örümcek ağı.<br />

6- Beyt-üz-zifaf: Gerdek odası. Bunu gerdek evi diye tercüme etmek<br />

yanlış olur. Gerdeğe bir odada girilir. Evin bütün odalarına gerdek odası<br />

denmez.<br />

7- Beyt-ül aruz: Gelin odası.<br />

8- Beyt-ül edeb: İhtiyaç giderme evi, tuvalet. Beyt-ür-rahati de<br />

denir. Rahatlama evi demektir. Ev değil odadır. Eskiden abdesthane<br />

derlerdi, abdest evi anlamındadır. Hane yani ev dense de, bir odalı küçük<br />

bir yerdir.<br />

102


www.dinimizislam.com<br />

9- Beyt-ül halâ: Ev boşluğu, yani hela, tuvalet.<br />

10- Sözlüklerde, dâr kelimesi mesken olarak bildirilir. Fukaha ise, dâr<br />

kelimesini, içinde birkaç beyti [odası] <strong>ve</strong> avlusu bulunan yer diye tarif<br />

etmektedir.<br />

Onun için, (Resim bulunan beyte rahmet melekleri girmez) hadis-i<br />

şerifindeki beyt kelimesini, ev olarak değil, oda olarak anlamak gerekir.<br />

Eğer yanlış olarak ev denirse, evin beş odası da olsa, oraya rahmet<br />

melekleri girmez. Hatta apartmandaki diğer evlere de girmez. Odalar<br />

müstakil olduğu gibi, evler de müstakildir. O zaman bir odada resim<br />

bulunursa, bütün apartmandaki ev <strong>ve</strong> odalara rahmet melekleri girmez.<br />

Hatta bitişik apartmanlara da girmez. Böyle düşünmek çok yanlış olur.<br />

Her oda müstakildir. Evin bir odası tuvalet olduğu gibi, başka odası de<br />

mescit olabilir.<br />

Resme tazim etmek<br />

Sual: Bir resme tazime, bazen haram, bazen küfür olur deniyor.<br />

Tazim etmek ne demektir?<br />

CEVAP<br />

Bir resmi belden yukarı asmak ona hürmet sayılır; haramdır. İnsan<br />

resmine tazim etmek iki sebeple olur:<br />

1- Hocasının, babasının, âmirinin, evliyânın, resmi olduğu için<br />

hürmet eder. O kimsede ilahlık sıfatlarından, yani Allahü teâlâya mahsus<br />

olan sıfatlardan birinin bulunduğuna inanmaz. Onu mahlûk bilir. Onu<br />

sevdiğini bildirmek <strong>ve</strong>ya onu sevindirmek için hürmet eder. Böyle hürmet<br />

etmek, küfür olmazsa da, haram olur. Gayrimüslimlerin resmine böyle<br />

tazim etmek küfür olur.<br />

2- Resmin sahibinde <strong>ve</strong>ya ateş, güneş, inek gibi herhangi bir şeyde<br />

yahut haçta ilahlık sıfatı bulunduğuna inanarak, istediğini yaratır, her<br />

istediğini yapar, diyerek tazim etmekse, küfür, şirk olur.<br />

Sual: Av hayvanlarının içini doldurup manken gibi süs olarak<br />

kullanmak caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Caiz değildir. Resimden daha mahzurludur.<br />

Sual: İnsan <strong>ve</strong> hayvan resmi yapmak, bir ihtiyaç olmadıkça caiz<br />

olmadığı halde, fotoğraf çekmek caiz olduğuna göre; açıkta fotoğraf<br />

bulundurmak, yükseğe fotoğraf asmak caiz olmaz mı? Fotoğraf bulunan<br />

yere rahmet melekleri girmez mi?<br />

CEVAP<br />

Resim yapmak ile fotoğraf çekmenin hükmü farklı ise de, resim gibi,<br />

fotoğrafı da yükseğe asmak caiz değildir. Açıkta fotoğraf bulunan odaya<br />

103


www.dinimizislam.com<br />

da, rahmet melekleri girmez.<br />

Kapalı resim bulundurmak<br />

Sual: Bir menkıbede anlatılıyor. Rahmet melekleri, evliya bir zata<br />

(Halının altında resimler varken biz, <strong>ve</strong>fat edenin yanına girmeyiz)<br />

demişler. Resimleri, kapalı olarak saklamak da caiz değil midir?<br />

CEVAP<br />

Menkıbelerden hüküm çıkarmak, yanlışlığa sebep olur. Resimleri,<br />

kapalı yerde, örtülü olarak bulundurmak caizdir. Namazı da mekruh<br />

etmez. (Hadika)<br />

Duvara halı asmak<br />

Sual: Duvara her çeşit halı asmak caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Duvara soğuğa karşı, yün <strong>ve</strong>ya ipek halı asmak, caizdir. Ziynet yani<br />

süs için olursa mekruhtur. Üzerinde canlı resmi olursa haram olur.<br />

Duvara resim asmak<br />

Sual: Evinin duvarlarında insan <strong>ve</strong>ya hayvan resmi bulunan bir<br />

kimse, bizi yemeğe da<strong>ve</strong>t etse, gitmek uygun mudur?<br />

CEVAP<br />

Duvarında insan <strong>ve</strong>ya hayvan resmi olan e<strong>ve</strong>, zaruretsiz gidilmez.<br />

(İhya-ül-ulum)<br />

Duvara resim asmak<br />

Sual: İnsan <strong>ve</strong>ya hayvan resmi asılan odaya rahmet meleklerinin<br />

girmediğini <strong>ve</strong> o odada kılınan namazın mekruh olduğunu biliyoruz. Fakat<br />

hürmet etmemek şartıyla, namaz kılınmayan <strong>ve</strong>ya sürekli oturulmayan bir<br />

odaya, mesela mutfağın, banyonun duvarına canlı resmi asmak caiz<br />

olmaz mı?<br />

CEVAP<br />

Hayır, caiz olmaz. Yükseğe asmak, zaten hürmet etmek demektir.<br />

Canlı resmini belden yukarı asmak, bu resimlere hürmet olup, haram<br />

olur.<br />

Mübarek zatların resimlerini yükseğe asmak haram olduğu gibi,<br />

bunları aşağı yerlere koymak da haramdır. (S. Ebediyye)<br />

Yükseğe asmak, canlı resmine hürmet olacağı için, aşağı koymak da<br />

bu zatlara hakaret olacağı için haram oluyor. Kapalı yerde, albümde falan<br />

muhafaza etmeli.<br />

Çocuklara oyuncak bebek almak<br />

Sual: Çocuklara oyuncak bebek, oyuncak ayı almak caiz mi?<br />

104


www.dinimizislam.com<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, caizdir.<br />

Sual: Oyuncak bebek açıkta ise, oraya rahmet melekleri girer mi? O<br />

odada namaz kılmak mekruh olur mu?<br />

CEVAP<br />

Kıble tarafında olmazsa mekruh olmaz. Rahmet melekleri de girer.<br />

Sual: Çocukların kardan adam yapması caiz midir?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t. Oyuncak hükmünde olduğu için caizdir.<br />

Televizyon seyretmek<br />

Sual: (TV, Batıdan geldiği için seyretmek günahtır. TV’de dinin<br />

emirleri de bildirilse, hatta Cennet bile gösterilse bakmak haramdır)<br />

diyorlar. TV izlemek günah mı?<br />

CEVAP<br />

Batıdan geldiği için TV’ye zararlı demek doğru olmaz. Bugün tıpta,<br />

sanayide <strong>ve</strong> diğer alanlarda kullandığımız makinelerin çoğu Avrupa’dan<br />

gelmiştir. Hadis-i şerifle de bildirildiğine göre, dinimizde fen, müminin<br />

kaybedilmiş malıdır, nerede bulursa alması gerekir. TV, çok iyi bir haber<br />

<strong>ve</strong> eğitim vasıtasıdır.<br />

Radyo, sinema <strong>ve</strong> TV; kitap, gazete, dergi gibi birer yayın vasıtasıdır.<br />

Bunlar, tabanca gibi, bir alettir. Tabancayı, suçsuz bir kimseye karşı<br />

kullanmak günahtır. Savaşta düşmana karşı kullanmaksa, günah olmaz.<br />

Şu halde, tabanca kullanmak, hep günahtır demek <strong>ve</strong>ya her zaman<br />

sevabdır demek doğru değildir.<br />

Gösterilen filmin, bir sahnesinde, din ile alay eden bir şey olsa, bunu<br />

seyreden Müslüman da buna gülse, o Müslümanın imanı gider. Ayrıca<br />

dine aykırı hususlar, müstehcenlik, iyi bir şey gibi gösterilmeye devam<br />

edilirse, ister istemez seyircilerin beyni menfi yönde yıkanır.<br />

Radyo, TV <strong>ve</strong> filmler; iyi insanlar tarafından hazırlanır, Allahü<br />

teâlânın razı olduğu şeyleri bildirir, İslamiyet’in faydalarını, ahlak, ticaret,<br />

sanat, fabrikaların çalışması, tarihi olayları, askerlik gibi din <strong>ve</strong> dünya<br />

bilgileri <strong>ve</strong>rirse, bunları seyretmek <strong>ve</strong> dinlemek günah olmaz. Faydalı<br />

kitap <strong>ve</strong> dergi okumak gibi, her Müslüman’a lazım olur.<br />

Evdeki katil<br />

Bir evde katil varsa, ya o ev terk edilir <strong>ve</strong>ya katil zararsız hale getirilir.<br />

Bunlar yapılmazsa, katilin kurbanı olunur. Evde katil olan nedir?<br />

Bilgisayarımız, radyomuz, TV’miz birer bıçak gibidir. Bıçak yanlış<br />

105


www.dinimizislam.com<br />

kullanılırsa <strong>ve</strong>ya yerinde kullanılmazsa zararlı olur. Kızınca çoluk<br />

çocuğumuzu kesersek yanlış işte kullanılmış olur. Soğan doğrarsak<br />

faydalı işte kullanmış oluruz.<br />

Kimi, (Ben televizyon izlemekten hiç hoşlanmam zaten, sadece<br />

maçlara bakarım) der. Bu, özrü kabahatinden büyük bir sözdür.<br />

Zamanımızın en önemli iki uyuşturucusu olarak bilinen televizyon <strong>ve</strong><br />

müzik, yabancılar tarafından, hile ile kasten, birtakım amaçlar için bizlere<br />

empoze edilmiştir. Sadece maçları izliyorum <strong>ve</strong>ya birkaç kere kullanmak<br />

bağımlılık yapmaz diyerek kendimizi aldatmaya çalışmayalım. 90 dakika,<br />

uzatmalarla 120 dakikamızı bir topun peşinde koşan 22 kişiyi izlemeye<br />

harcayana kadar, yeni, faydalı bilgiler öğrenmeye, öğretmeye ayırmış<br />

olsak, hem dünya, hem de ahiret için çalışmış olmaz mıyız?<br />

Biz maç izlemek, hanım günün dizisini izlemek isteyince, tartışma<br />

başlar. Çok iyi bir çözüm bulduklarını zanneden aileler, kavga etmemek<br />

için, e<strong>ve</strong> bir televizyon daha alırlar. Eyvah! Biz birinden kurtulalım derken,<br />

iki tane oldu. Tabii ki, gününü mutfakta geçiren anne, bu televizyonu<br />

mutfağa koymak ister. Hem işimi yapar, hem televizyon izlerim diye<br />

düşünür, ama huzurunu kendi eli ile bozar. Zaten televizyondan arta<br />

kalan zaman olursa, yemekte buluşan aile, sohbet edecekleri yerde artık<br />

bağımlısı oldukları televizyonu izlemeyi sürdüreceklerdir. Peki, bu aile<br />

çocukları ile ne zaman ilgilenecek, çocuklarını ne zaman dinleyecek,<br />

okuldaki arkadaşlarını nasıl tanıyacak, çocuklarının sorunlarını ne zaman<br />

çözecektir?<br />

Televizyon, ev işlerini yetiştirmek, çocuğumuzu oyalamak <strong>ve</strong>ya<br />

yemek yedirirken ağzına iki kaşık fazla yemek yedirmekte kullanacağımız<br />

bir araç değildir elbette. Çocuğumuzu eğitecek, onunla ilgilenecek bir<br />

dadı da değildir. Eğer televizyonu bu amaçla kullanıyorsak, acilen<br />

vazgeçmemiz gerekir. Çünkü televizyonun çocuklar üzerindeki zararları<br />

saymakla bitmez. Biz burada araştırmalara dayalı olarak bir kaçını<br />

aktaralım:<br />

Çocuklar, özellikle bebekler, hareketli, sürekli değişen nesne ya da<br />

görüntüleri çok se<strong>ve</strong>r. Televizyonda sürekli görüntüler değiştiği için<br />

zevkle izlerler; fakat bir süre sonra büyüdükçe çocuğumuzun<br />

konuşmadığını, ona seslendiğimizde bizi duymadığını <strong>ve</strong> çağırdığımızda<br />

yanımıza gelmediğini fark ederiz. Oysa çocuk nerede olursa olsun<br />

televizyonun sesini duyduğunda koşarak gelip büyülenmiş gibi televizyon<br />

izleyebilmektedir. Kulaklarında problem yok diye düşünürüz; ama asıl<br />

problem çocuğun iç dünyasındadır. Çocuk etrafı ile iletişimini koparmış,<br />

anne-babası ile göz kontağı bile kuramamakta, basit birkaç kelimelik<br />

106


www.dinimizislam.com<br />

cümleleri söyleyememekte, getir gibi basit emirleri algılamakta güçlük<br />

çekmektedir. Bu durum otizme, davranış bozukluklarına yol açmaktadır.<br />

[Otizm: Ömür boyu süren, beyinsel bir rahatsızlıktır. Sosyal etkileşimde,<br />

sosyal iletişimde kullanılan dilde <strong>ve</strong>ya sembolik yahut hayali oyunda<br />

gecikmelerle kendini gösteren sinir sisteminde düzensizliktir. Otizm,<br />

hayatın ilk 3 yılında ortaya çıkan bir hastalıktır.]<br />

Televizyonun radyasyon yayması, beyin faaliyetlerini köreltmesi gibi<br />

zararlarını bilmeyen yok gibidir.<br />

<strong>Bizim</strong> dikkat çekmek istediğimiz en önemli zararı, kötü öğeler içeren<br />

her türlü yayının çocuklara <strong>ve</strong>rdiğimiz <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>receğimiz ahlaki<br />

değerlerimizle uyuşmayıp, çocuğumuzu başka kültür <strong>ve</strong> değerlere<br />

yönlendirmesidir ki, asıl hedeflenen de budur. Bu tür tuzaklara<br />

düşmemek için uyanık olmalı, hem kendimizi hem de ailemizi korumaya<br />

çalışmalıyız.<br />

Çocuklar, daha çok da gençler, hayatı televizyondan gördükleri<br />

dizilerden, magazin programlarından tanıyorlar. Gençler, herkesin,<br />

eğlence merkezlerinde, lüks evlerde yaşadıklarını düşünüyorlar. Gençlik<br />

bunalımları ile de, ailelerine karşı gelerek, küçümseyerek, (bıktım bu<br />

hayattan, benim televizyonlardakilerden neyim eksik) diyerek yoldan<br />

çıkmakta, kandırılarak, kötü işlere alet edilmektedirler. Şu bir gerçektir ki,<br />

aile içi iletişimin katili televizyondur.<br />

Aileler, bilhassa yeni aile kuracaklar, evlat yetiştirme konusunda çok<br />

dikkatli <strong>ve</strong> uyanık olmalıdır. Yemini, suyunu <strong>ve</strong>rdiğiniz bir bitki, bir kuş<br />

yetiştirmiyoruz. Yaptıklarımızla, eğittiklerimizle, öğrettiklerimizle<br />

sevabıyla, günahıyla, ebedi saadetin yahut, ebedi felaketin yolculuk<br />

biletini hazırlıyoruz. Bu yüzden dikkatli olmalı, dini emir <strong>ve</strong> yasaklara<br />

uymalı, emrimiz altında bulunanların da, emir <strong>ve</strong> yasaklara uymalarını<br />

sağlamalıyız. (Z. Alkan)<br />

Günah işlenen alet<br />

Sual: İslam Ahlakı kitabında, (Her çeşit çalgıyı <strong>ve</strong>ya başka<br />

günahları, radyodan <strong>ve</strong>ya TV’den dinlemek haramdır. Kendi dinlemese<br />

dahi, bunları evinde bulundurmak da haramdır. <strong>Helal</strong>e de, harama da<br />

birlikte sebep olan şeyi e<strong>ve</strong> sokmak caiz değildir) deniyor. Buna göre<br />

bilgisayar da, hem helale hem harama sebep oluyor. Radyo <strong>ve</strong> TV gibi,<br />

bilgisayarı da e<strong>ve</strong> sokmak caiz değil midir?<br />

CEVAP<br />

Orada bir incelik vardır. Günah da, sevab da işlenebilecek aleti değil,<br />

günah işlenecek olan, yani günah işlemek gayesiyle bir aleti e<strong>ve</strong> sokmak<br />

caiz olmaz. Günah işlenmeyen aletin suçu, günahı olmaz. Bilgisayarla,<br />

107


www.dinimizislam.com<br />

günah olan işler yapılıyorsa, o zaman o bilgisayarı evde tutmak caiz<br />

olmaz. Radyo <strong>ve</strong> TV’de günah olan bir şey yapılmıyorsa, bunların da,<br />

evde bulunmasının mahzuru olmaz.<br />

Kumanda elimde<br />

Sual: Bazıları, (Evde TV’nin zararı olmaz. TV’ler ne kadar kötü yayın<br />

yaparsa yapsın, kumanda elimizde olduğu için, kötü sahne gelince<br />

kapatırız, iyilerini açarız) diyorlar. Zararlı TV’leri seyretmek yanlış değil<br />

mi?<br />

CEVAP<br />

TV, bir bıçak gibi, tabanca gibi kuv<strong>ve</strong>tli bir silahtır. Silahla faydalı çok<br />

iş yapılır. Bu faydalı alet, düşmanın eline geçerse, bize çok zararı olur.<br />

Düşman silahı böyle kötü bir işte kullandığı için, (Silah kötüdür) denemez.<br />

Silahı, suçsuz bir kimseye karşı kullanmak günah iken, savaşta<br />

düşmanlara karşı kullanmak çok sevabdır. Silahı kötü işte kullananlar<br />

kötülenir. Modern silahların müdafaada büyük rolü olur. Bu silahlar<br />

anarşistlerin <strong>ve</strong>ya başka düşmanların eline geçerse, çeşitli katliamlara<br />

girişebilirler. İşte TV’ler de böyledir. İyilerin elinde bulunursa, insanlığa<br />

büyük hizmetleri olur. Kötülerin elinde olursa insanlığa büyük zararları<br />

olur.<br />

İnternet, radyo, TV <strong>ve</strong> filmler, iyi insanlar tarafından hazırlanır, Allahü<br />

teâlânın razı olduğu şeyleri bildirir, İslamiyet’in önemini, ahlak, ticaret,<br />

sanat, fabrikaların çalışması, tarihi olaylar gibi din <strong>ve</strong> dünya bilgileri<br />

<strong>ve</strong>rirse, bunları seyretmek <strong>ve</strong> dinlemek günah olmaz. Faydalı kitap <strong>ve</strong><br />

dergi okumak gibi, her Müslüman’a lazım olur.<br />

Şimdi internet ile Avrupa, Amerika <strong>ve</strong> diğer kıtalardan, mesajlar<br />

geliyor. Çeşitli sualler soruyorlar. Anında cevaplandırma imkânı oluyor.<br />

Gerçekten büyük hizmetlere <strong>ve</strong>sile oluyor. Yabancılardan,<br />

Hıristiyanlardan da e-mail gelmektedir.<br />

Görmeyen vatandaşların, radyo <strong>ve</strong> TV'deki din bilgilerinden,<br />

duymayan vatandaşların da, gazetelerden istifade etmeleri çok normal<br />

değil midir?<br />

Dine hizmet için, teknik imkânlardan, her çeşit modern vasıtalardan<br />

faydalanmak şarttır. Cihada hazırlanmayıp, yeni vasıtaları kullanmadan<br />

yapılan duaları Allahü teâlâ kabul etmez. Duanın kabul olması için, önce<br />

sebeplerine yapışmak gerekir. Düşman atom bombası kullanırken,<br />

tüfekle karşı konmaz.<br />

Düşman, her çeşit vasıtayla dini yıkmaya çalışırken, dine hizmet için<br />

gazete, radyo <strong>ve</strong> TV’yi kullandırmamak, internetten istifade ettirmemek<br />

düşmanın ekmeğine yağ sürmektir.<br />

108


www.dinimizislam.com<br />

TV <strong>ve</strong> video iyi bir eğitim vasıtasıdır, demiştik. Mesela namazın nasıl<br />

kılınacağını tatbiki olarak göstermek çok iyi olur. Fakat namaz kılan<br />

imamın filmini alıp, imam yerine ekrandaki bu görüntüye uymak caiz<br />

olmaz. Bunun gibi, ezan okuyan müezzinin filmini videoya alıp, vakit<br />

gelince videodan ezan okutturmak da caiz olmaz. Çünkü TV ekranındaki<br />

resim, müezzinin kendisi değil, görüntüsüdür. TV’deki ses de, müezzinin<br />

bizzat kendi sesi değil, benzeridir.<br />

Gösterilen filmin bir sahnesinde, dinle alay eden bir şey olsa, bunu<br />

seyreden Müslüman da buna isteyerek gülse, o Müslümanın imanı gider.<br />

Ayrıca dine aykırı hususlar, müstehcenlik, iyi bir şey gibi gösterilmeye<br />

devam edilirse, ister istemez seyircilerin beyni menfi yönde yıkanır.<br />

Çocuklara ise zararı daha fazla olur.<br />

(Kumanda elimdedir, kötü sahne gelince kapatırım) demek yanlıştır.<br />

Zamanla insan bunlara alışır, normal hâle gelir. Şu diziyi, bu diziyi<br />

seyredeyim derken dizilerdeki yanlış, kötü olan şeyleri de ister istemez<br />

seyrederiz.<br />

Kırk sene kadar önce TV yeni çoğalmaya başlamıştı. Komşu bir<br />

bayan dedi ki: Ailece TV seyrederken uygunsuz sahneler, öpüşmeler<br />

falan olunca biz başka odaya geçerdik, kayınpeder seyretmeye devam<br />

ederdi. Zamanla hepsine alıştık. Her sahneyi ailece, beraber seyretmeye<br />

başladık.<br />

Bu bakımdan, kumanda elimde demek yanlıştır. Bir kanaldan çıkıp,<br />

başka kanala girilir.<br />

Haç, zünnar vs.<br />

Sual: Dantelden <strong>ve</strong>ya kumaştan yapılmış haç, papaz başlığı vb.<br />

şeyleri süs olarak duvara, perdeye asmakta, haç şeklinde saç tokası<br />

kullanmakta <strong>ve</strong>ya haçı kolye olarak takmakta mahzur var mıdır?<br />

CEVAP<br />

Hıristiyanlığın dini sembolü olan böyle şeyleri kullanmak caiz değildir.<br />

(İ. Abidin, Birgivi)<br />

Kâfirlerin ibadet olarak yaptıkları <strong>ve</strong> kâfirlik alameti olan <strong>ve</strong>ya<br />

İslamiyet’i inkâr etmek <strong>ve</strong> inanmamak alameti olan <strong>ve</strong> tahkir etmemiz<br />

vacip olan şeyleri yapmak <strong>ve</strong>ya kullanmak küfre sebep olur. Bunlardan<br />

meşhur olanlarını bilmeyerek <strong>ve</strong>ya şaka olarak <strong>ve</strong>ya herkesi güldürmek<br />

için yapmak da küfürdür. Mesela zünnar denilen papaz kuşağını<br />

bağlamak. Bunları mizah için, başkalarını güldürmek için de kullanmak<br />

küfre sebep olur. İtikadının doğru olması fayda <strong>ve</strong>rmez.<br />

109


www.dinimizislam.com<br />

Sual: Yumurta boyamak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Niyetsiz olursa mekruh. Hıristiyanlara benzemek için olursa haram.<br />

Nevruz günü mecusilere benzemek niyetiyle olursa küfürdür.<br />

Sual: Salip yani haç işaretli biblo yapmak haram mı?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Belimize bağladığımız kemer, bornoz kuşağı gibi şeyler de<br />

zünnar sayılır mı?<br />

CEVAP<br />

Hayır, bunlar zünnar sayılmaz; fakat yine de, zünnara benzememesi<br />

için, uçlarını sarkıtmamalıdır!<br />

Altın gümüş eşya kullanmak<br />

Sual: Bayanlar altın <strong>ve</strong> gümüş eşya kullanabilir mi?<br />

CEVAP<br />

Bayanların da altın <strong>ve</strong>ya gümüş eşya kullanmaları caiz değildir,<br />

tahrimen mekruhtur. Bayanlar altın <strong>ve</strong> gümüş takı takabilirler, yani bilezik,<br />

küpe, kolye, yüzük takabilirler; fakat altın <strong>ve</strong>ya gümüş eşya<br />

kullanamazlar. Mesela altın <strong>ve</strong>ya gümüş kaşık çatal, bıçak da<br />

kullanamazlar.<br />

Sual: Gümüş kabı madenlerle kaplatıp kullanmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır.<br />

Sual: Gümüş çay tabağı kullanmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır.<br />

Sual: Bir hoca, (Altını süs için kullanmak haram, fakat eşya, alet<br />

olarak kullanmak caizdir) diyerek, saatinin altından zincirini gösterdi. Altın<br />

eşya kullanmak caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Altın <strong>ve</strong> gümüş kap ile yiyip içmek <strong>ve</strong> her türlü kullanmak caiz<br />

değildir. Altın <strong>ve</strong> gümüş kaşık, saat, kalem, bıçak <strong>ve</strong> benzeri şeyleri<br />

kullanmak da, böyle caiz değildir. Altın ile gümüşü süs olarak takmak<br />

yalnız kadınlara helaldir. Erkeklere ise haram olup, yalnız gümüş yüzük<br />

<strong>ve</strong> köstekli cep saatinin zincirinin gümüşten olması caizdir. Altından<br />

olursa haramdır. (Redd-ül-muhtar)<br />

Sual: Gümüş kapla sunulan şekeri almak caiz midir?<br />

CEVAP<br />

110


www.dinimizislam.com<br />

Gümüş kabı bizzat kullanmak caiz olmaz. Ancak şekeri almakla<br />

gümüş bizzat kullanılmadığı için mahzuru yoktur.<br />

Sual: Altın <strong>ve</strong>ya gümüş duvar saati kullanmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t caizdir.<br />

Sual: Altın <strong>ve</strong>ya gümüş kol saati kullanmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Caiz değildir.<br />

Sual: Gümüş bıçakla yağı ekmeğe sürmek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Yağı gümüş bıçakla ekmeğe sürmek <strong>ve</strong> bu ekmeği eli ile yemek<br />

caizdir. Gümüş bıçağa yağ sürüp bıçağı yalamak caiz olmaz.<br />

Sual: Gümüş çay kaşığı kullanmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Gümüş çay kaşığı ile çay karıştırmak caizdir. Fakat gümüş çay<br />

kaşığı ile <strong>ve</strong>ya gümüş kaşıkla yiyip içmek, yani ağza götürmek caiz<br />

olmaz.<br />

Sual: Gümüş kalem kullanmak caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Caiz değildir.<br />

Sual: Gümüş tesbih <strong>ve</strong> gümüş kemer kullanmak caiz midir?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t caizdir.<br />

Sual: Mevlidde, gümüş kaptan avuca gül suyu serpip, avucu yüze,<br />

elbiseye sürmek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Caiz değildir.<br />

Sual: Ağza altından diş yaptırılır mı?<br />

CEVAP<br />

Yaptırılır. Mahzuru olmaz.<br />

Sual: Erkeklere altın haramdır. Fakat sıkıntıyı gidermek için bir<br />

Reşat altın alıp cebine koymak <strong>ve</strong>ya atletine falan dikmek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t caizdir. Faydalı olduğunu âlimler bildirmektedir.<br />

Sual: Yeni doğmuş bebeğe altın künye takmak haram mıdır?<br />

CEVAP<br />

Hem lüzumsuz, hem de faydasızdır, caiz de değildir. Fakat Mâşallah<br />

yazılı altını, bebeğin yastığına <strong>ve</strong>ya beşiğine dikmek faydalı olur.<br />

Erkek çocuğa altın takmak<br />

111


www.dinimizislam.com<br />

Sual: Maşallah yazılı altını, erkek çocuğun üstüne değil de, yastığına<br />

<strong>ve</strong>ya beşiğine dikmek günah mıdır?<br />

CEVAP<br />

Günah değildir. Takılması iyi olur.<br />

Altın rozet<br />

Sual: Erkeklere, altın rozet takmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır. Gümüş rozet caizdir.<br />

12 ayar altın<br />

Sual: (14 ayardan aşağısı altın değildir) deniyor. Yarısından fazlası<br />

altın olursa altın sayılmıyor mu?<br />

CEVAP<br />

Has altının ayarı 24’tür. Yarısından yani, 12 ayardan fazlası altın<br />

sayılıyor. 14 ayardan aşağısına altın denmemesi, piyasada mesela 13<br />

ayar altın bulunmadığı içindir. 12 ayar bulunuyor. Onun için öyle denmiş<br />

olabilir. Yoksa 12,5 ayar bile olsa altındır. İpek pamuk karışımı elbiseler<br />

var. Onların da yarısından fazlası ipek ise, erkeğe haram oluyor, azı ipek<br />

ise mekruh oluyor.<br />

Küçük Mushaflar<br />

Sual: Gümüş <strong>ve</strong>ya altın mahfazalı küçük mushafları kolye gibi boyna<br />

asıp kullanmak caiz mi? Bir de, bazı duaları da aynı şekilde gümüş <strong>ve</strong>ya<br />

altın zincirle boyna asıyorlar. Bunları da kullanmak caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Altın <strong>ve</strong> gümüş kap ile yiyip içmek <strong>ve</strong> her türlü kullanmak caiz<br />

değildir. Altın <strong>ve</strong> gümüş kaşık, saat, kalem, bıçak <strong>ve</strong> benzeri şeyleri<br />

kullanmak da, böyle caiz değildir. Altın ile gümüşü süs olarak takmak<br />

yalnız kadınlara helaldir. Erkeklere ise haram olup, yalnız gümüş yüzük<br />

<strong>ve</strong> saatin zincirinin gümüşten olması caizdir. Altından olursa haramdır.<br />

(Redd-ül-muhtar)<br />

Ayrıca, erkeklerin kadınlar gibi, zaruretsiz kolye, bilezik, künye<br />

takması da caiz değildir. Ancak romatizma gibi herhangi bir hastalık için<br />

kullanmak ise caizdir.<br />

Kur'an-ı kerimi okunamayacak kadar küçük harflerle yazmak ona<br />

hakaret olur. Böyle küçük mushafları almak, taşımak, altın mahfaza<br />

içinde boyuna takmak, faydasız <strong>ve</strong> çok günahtır.<br />

Sual: Deri kaplı, fermuarlı küçük mushafla helaya girmek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

112


E<strong>ve</strong>t.<br />

www.dinimizislam.com<br />

Kına yakmak<br />

Sual: Kınanın önemi nedir?<br />

CEVAP<br />

Kınanın önemi, hadis-i şeriflerde şöyle bildiriliyor:<br />

(Kına yakın. Zira güzelliğinizi, gençliğinizi <strong>ve</strong> nikah sevginizi<br />

artırır.) [Ebu Nuaym, Bezzar]<br />

(İlk kına yakan İbrahim Peygamberdir. Siyahla ilk boyanan da<br />

Firavun’dur.) [Deylemi]<br />

(Kocası ölen kadın [iddeti bitene kadar] süslü elbise giymez.<br />

Ziynet de takmaz, kına sürmez <strong>ve</strong> sürme çekmez.) [Müslim]<br />

(Boyanmanın en iyisi kına ile olandır.) [Deylemi]<br />

(İhtiyarlığınızı kına ile giderin. Zira bu, yüzleriniz için güzellik,<br />

ağızlarınız için hoşluk, kadın için kuv<strong>ve</strong>ttir. Kına, Cennet ehlinin<br />

kokusunun seyyididir <strong>ve</strong> kına küfürle imanı ayırır.) [İ. Asakir]<br />

(Şunlar Lut kavminin kötü ahlakındandır: Erkeklerin sakız<br />

çiğnemesi, yol üstünde misvak kullanmak, ıslık çalmak, gü<strong>ve</strong>rcinle<br />

oynamak, erkeklerin parmaklarına kına yakması, bağrı açık gezmek.)<br />

[Deylemi]<br />

(Kına ile boyanın. Çünkü o güzel kokuludur <strong>ve</strong> korkuyu<br />

yatıştırır.) [Hakim]<br />

(Saçlarınızı kınalayın <strong>ve</strong> yahudilere benzemeyin!) [İbni Adiy]<br />

(Sakallarınızı kınalayın. Çünkü melekler müminin kına<br />

sürünmesine sevinir.) [İ. Adiy]<br />

(Peygamber efendimiz, başından rahatsız olana “Git hacamat<br />

ol” ayağından rahatsız olana “Git ayağına kına koy” derlerdi.)<br />

[Taberani]<br />

(Resulullaha vahiy gelince, başına ağrı gelir <strong>ve</strong> başına kına<br />

koyarlardı.) [İbni Sünni]<br />

(Bedeninde bir yara olursa, üzerine kına korlardı.) [İbni Mace]<br />

(Kadının elinde kına eseri olmasını hoş görürlerdi.) [Beyheki]<br />

Kadınların kına yakması<br />

Sual: Kadınlar, ellerine kına yakıyorlar, saçlarını boyatıyorlar <strong>ve</strong>ya<br />

çeşitli ilaçlarla saçlarının renklerini açtırıyorlar. Bunlar caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Hepsi caizdir. Ancak yabancılara gösteremezler. Yabancı erkeklere<br />

göstermemek şartıyla, kadının her süsü caizdir. Koca için süslenmek<br />

113


www.dinimizislam.com<br />

sünnet, yabancı için süslenmek haramdır.<br />

Erkeklerin kına yakması<br />

Sual: Erkeğin saç dökülmemesi <strong>ve</strong>ya baş ağrısı için kına yakması<br />

caiz midir?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, caizdir. Tedavi maksadı yoksa, caiz olmaz.<br />

Sual: Kına, gusle <strong>ve</strong> abdeste mani midir?<br />

CEVAP<br />

Değildir. Kına mürekkep gibidir, altına su geçirir.<br />

Sual: Ölmüş kadının başına kına koymak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Tekrar kına yakmak<br />

Sual: (Kına yakılan ele tekrar kına yakılırsa insan iki evlilik yapar)<br />

deniyor. Bu doğru mu?<br />

CEVAP<br />

Hayır, doğru değildir, hurafedir. İki kere de, üç kere de yakılabilir.<br />

Sadece kocası ölen kadın, iddet müddetince kına yakamaz. Bir hadis-i<br />

şerif meali şöyledir:<br />

(Kocası ölen kadın [iddeti bitene kadar] süslü elbise giymez,<br />

ziynet takmaz, kına sürmez <strong>ve</strong> sürme çekmez.) [Müslim]<br />

Bir başka husus da, kına ziynettir. Kadın kınalı elini, yabancı<br />

erkeklere gösteremez. Erkek ise, zaten ziynet için kına yakamaz.<br />

İpek kullanmak<br />

Sual: İpek eşyanın haram <strong>ve</strong> caiz olduğu yerler nerelerdir?<br />

CEVAP<br />

İç <strong>ve</strong> dış elbise olarak ipek giymek haram, kadınlara her çeşit ipek<br />

eşya caizdir. Savaşta ipek giymek caizdir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:<br />

(Altın <strong>ve</strong> ipek, kadına helal, erkeğe ise haramdır.) [Taberani]<br />

İpek erkeğe haramdır. Ancak elbisedeki dört parmak enindeki ipek<br />

şeritler, mesela dört parmak enindeki ipek kravat caizdir. İpek gömlek <strong>ve</strong><br />

ipek elbise erkeğe haramdır.<br />

İpek kefen <strong>ve</strong> tabutu ipekle örtmek haramdır. İpek sofra örtüsü <strong>ve</strong><br />

ipek yorgan caiz değildir.<br />

Erkek çocuğa ipek giydirmek mekruhtur. İpekten yapılmış yemek<br />

peşkiri, iç donu <strong>ve</strong> takke mekruhtur.<br />

Suni ipek, cibinlik, abdest havlusu, tesbih ipi, çanta, mushaf kılıfı <strong>ve</strong><br />

114


www.dinimizislam.com<br />

bohçanın ipekten olması caizdir. Duvara ipek halı asmak, süs için<br />

olmazsa caizdir. İpek halıya oturmak <strong>ve</strong> ipek seccadede namaz kılmak<br />

caizdir.<br />

Eshab-ı kiramdan Hazret-i Zübeyr <strong>ve</strong> Hazret-i Abdurrahman'ın ipek<br />

giymelerine izin <strong>ve</strong>rilmesi, yalnız bunlara mahsustu. Arfece bin Sâd<br />

hazretlerine de, altın burun takması için izin <strong>ve</strong>rilmesi, yalnız ona<br />

mahsustu.<br />

Sual: İpek çorap, kravat, iç çamaşırı, bunlar saf ipek olursa durum<br />

nedir?<br />

CEVAP<br />

Caiz değildir. Sadece kravat 4 parmak eninde ise caizdir.<br />

Sual: İpek giymek erkeğe haramdır, ipek karışımlı çorap, iç çamaşırı<br />

caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Hakiki ipek ise, %50 den fazla olursa haramdır, % 50den aşağı<br />

olursa mekruh olur.<br />

Sual: Kadınların, ipek pardösü giymeleri caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır.<br />

Sual: İpekten yorgan çarşafı, yastık kılıfı caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Vücuda temas ederse haram olur.<br />

İpek mendil<br />

Sual: Ter silmek için, ipek mendil kullanmak caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Erkeklere mekruh olur.<br />

Sual: Erkeğe ipek hamam kesesi caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Erkeğin de ipek hamam kesesi kullanması caizdir. (Redd-ül-muhtar)<br />

Sual: Bedene değdiği için gömleğin yakası ipek olsa caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır.<br />

Sual: Suni ipek eşyayı erkeklerin de giymesi uygun mu?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, giyilir.<br />

Sual: Domuzun herkese, ipek <strong>ve</strong> altının erkeklere haram edilişinin<br />

hikmeti nedir?<br />

CEVAP<br />

Dinimizde bir şey haram ise, hikmetini bilmesek de onun haram<br />

115


www.dinimizislam.com<br />

olduğuna inanmak gerekir. Muhammed aleyhisselamın peygamber<br />

olarak bildirdiği şeylere akla uygun olduğu, yahut tecrübe ile anlaşıldığı<br />

için inanmak iman olmaz. Çünkü bu, aklı tasdik etmek demektir.<br />

<strong>Haramlar</strong>da muhakkak vücuda zarar <strong>ve</strong>ren bir şey aranmamalıdır!<br />

Bununla beraber, dinimizin emirlerinde mutlaka faydalar, yasaklarında da<br />

zararlar vardır. Bir emirde hiç fayda, bir yasakta hiçbir zarar görülmese<br />

de, bunlara riayet etmek gerekir. Maksat, dinin emrine uymaktır. İpek <strong>ve</strong><br />

altının erkeklere haram ediliş sebebine de bu açıdan bakmak gerekir.<br />

İpek eşarp<br />

Sual: Faideli Bilgiler kitabında, (Renkli <strong>ve</strong> ipek kumaş örtünmüş olan<br />

kadınlar, âhirette azap göreceklerdir) deniyor. Kadınlara ipek caiz değil<br />

mi?<br />

CEVAP<br />

Kadınlara ipek helaldir. Burada yasak olan ipek giymek değil, ipekli<br />

<strong>ve</strong> süslü elbiselerle yabancı erkeklere görünmektir.<br />

Kadınlara <strong>ve</strong> erkeklere benzemek<br />

Sual: Köy düğünlerinde, oyun için, bir erkeğe kız elbisesi giydirip<br />

kaçırıyorlar. Kızlara da erkek elbisesi giydiriliyor. Böyle yapmak uygun<br />

oluyor mu?<br />

CEVAP<br />

Oyun için, şaka için de olsa, erkek zaruretsiz kadın elbisesi<br />

giymemelidir. Peygamber efendimiz, erkek kılığına girerek mızrak<br />

kuşanmış bir kadını görünce, (Erkeklere benzeyen kadınlara <strong>ve</strong><br />

kadınlara benzeyen erkeklere Allah lanet etsin!) buyurdu. (Taberani)<br />

Resulullah efendimiz, el <strong>ve</strong> ayaklarını kınalayıp kadınlara<br />

benzemeye çalışan birisini sürgüne göndermiştir. (Ebu Davud)<br />

Bir hadis-i şerif meali:<br />

(Ana-babasına asi olan, erkeklere benzemeye çalışan kadın <strong>ve</strong><br />

deyyus Cennete giremez.) [Nesai]<br />

Bu günahları <strong>ve</strong>ya başka büyük günahları işleyen bir kimse, eğer<br />

iman ile ölürse, günahlarının cezasını çektikten sonra Cennete girer.<br />

Büyük günaha devam edenlerin, imanlı olarak ölmeleri zordur. Onun<br />

için her günahtan kaçmalıdır!<br />

Erkeklerin saç uzatması<br />

Sual: Erkeğin, kadınlar gibi saç uzatıp, toka, kolye, bilezik <strong>ve</strong> küpe<br />

takması caiz midir?<br />

CEVAP<br />

116


www.dinimizislam.com<br />

Kadınlara benzemek olur, kesinlikle caiz değildir. Bu konuda din<br />

kitaplarımızdaki bilgiler şöyledir:<br />

Kadının <strong>ve</strong> erkeğin, tıraşta, giyinmekte karşı cinse benzemesi<br />

haramdır. (S. Ebediyye)<br />

Erkeklerin yanak üzerine saç uzatarak, kadınlara benzemeleri<br />

haramdır. (Hadika)<br />

Peygamber efendimiz buyuruyor ki:<br />

(Erkeğe benzemeye çalışan kadın, kadına benzemeye çalışan<br />

erkek bizden değildir.) [İ.Ahmed]<br />

Benzemek niyeti olmasa da, erkeğin boynuna kolye, koluna bilezik<br />

<strong>ve</strong> kulağına küpe takması, kadınlara benzemek olur <strong>ve</strong> caiz değildir.<br />

Favori bırakmak<br />

Sual: S. Ebediyye’de, (Kadınlara benzemek için sakal kazıtmak,<br />

çeneyi kazıyıp, yanaklar üzerinde uzatmak haramdır. Kadınlara<br />

benzemeyi düşünmeyip, genç <strong>ve</strong> güzel görünmek için sakal kazımak<br />

mekruhtur) deniyor. Kulaklara kadar favori uzatmak da mekruh olur mu?<br />

CEVAP<br />

Favori uzatan kadınlara benzemiş olmaz. Kitapta, (Yanaklar üzerinde<br />

uzatmak) ifadesi geçiyor. Favori yüzde, sakal biten yerde oluyor. Sadece<br />

favoriye sakal da denmez, ama yine de favori uzatmak uygun değildir.<br />

Erkeklerin, kadınlara benzemek niyetiyle omuzlarına kadar saçlarını<br />

uzatmaları <strong>ve</strong>ya Budist rahiplerine benzemek niyetiyle saçlarını tamamen<br />

kazıtmaları tahrimen mekruhtur. Böyle bir niyet olmazsa mekruh olmaz.<br />

Karşı cins elbisesi giymek<br />

Sual: Evde, namaz kılmak gibi herhangi bir ihtiyaç halinde, karı koca<br />

birbirinin elbisesini giymesi caiz midir, karşı cinse benzemek olur mu?<br />

CEVAP<br />

Caizdir, bir ihtiyaç için olunca mahzuru olmaz. Karşı cinse benzemek<br />

olmaz.<br />

Domuzun derisi de necistir<br />

Sual: Bazıları, “Domuzun sadece eti haramdır, yağı, derisi <strong>ve</strong> gerisi<br />

haram değildir, ayrıca, (Hayvan derisi dabağlanınca temiz olur)<br />

hadisine istinaden domuzun derisi dabağlanınca temiz olur, elbise,<br />

kemer, cüzdan yapılabilir, derisi üzerinde namaz kılınabilir” diyorlar.<br />

Domuzun derisi dabağlansa da temiz olmaz mı?<br />

CEVAP<br />

Domuzun sadece eti pis, yağı, derisi <strong>ve</strong> gerisi temiz olur mu? Âyet-i<br />

117


www.dinimizislam.com<br />

kerimede (Domuzun idrarı necis) diye bir ifade yok diye, domuzun idrarı<br />

da temiz mi kabul edilir? Bu tür iddiaları din düşmanları yapmaktadır.<br />

Domuzun her şeyi haramdır, derisi dabağlansa da temiz olmaz.<br />

Genelde her şeyin bir istisnası olur. İstisnalar kaideyi bozmaz. Birkaç<br />

örnek <strong>ve</strong>relim:<br />

1- Bütün mucizeler mahlûktur ama, istisna olarak Kur'an-ı kerim,<br />

mahlûk olmayan mucizedir.<br />

2- Herkes bir ana babadan dünyaya gelir, ama Hazret-i Âdem ana<br />

babasız dünyaya gelmiştir.<br />

3- Hazret-i İsa da babasız yaratılmıştır.<br />

4- Âyet-i kerimede Cehennemde kâfirlerin azaplarının hiç<br />

hafiflemeyeceği bildiriliyor. Ancak Ebu Leheb, Resulullah efendimizin<br />

dünyaya geldiğini müjdeleyen cariyesini sevincinden dolayı azat etmişti.<br />

Bunun için, her yıl, o gece, azabı hafifler.<br />

5- Kur’an-ı kerimde (Meyte <strong>ve</strong> kan size haram kılındı) buyuruluyor.<br />

(Maide 3)<br />

Meyte kesilmeden öldürülen hayvan demektir. Hadis-i şerifte, (Size<br />

iki meyte <strong>ve</strong> iki kan helal kılındı. İki meyte balıkla çekirgedir, iki kan<br />

ise, karaciğerle dalaktır) buyuruldu. (İbni Mace)<br />

Demek ki boğazından kesilmediği halde balık <strong>ve</strong> bir kan olduğu<br />

halde dalak yenir.<br />

6- Kadınla erkek yan yana cemaatle namaz kılsa erkeğin namazı<br />

bozulur. Ama Kâbe’de bozulmaz. Bu Kâbe’ye mahsus istisnadır.<br />

7- Müslüman <strong>ve</strong> fakir olmak şartı ile öğrenciye zekât <strong>ve</strong>rilir. Zengin<br />

öğrencilerden biri istisnadır.<br />

Cami-ul-fetava’da bildirilen hadis-i şerifte, (İlim öğrenmekte olanın<br />

kırk yıllık nafakası olsa da, buna zekât <strong>ve</strong>rmek caizdir) buyuruldu.<br />

(Redd-ül-muhtar)<br />

8- Müslüman kadın saç <strong>ve</strong> kollarını açamaz. Cariye bundan<br />

müstesnadır; ona haram değildir.<br />

9- Köpekler, ahirette toprak olacaklardır. İstisna olarak Kıtmir isimli<br />

köpek Cennete girecektir.<br />

10- Herkes miras hakkına sahiptir. Ancak kâfir ise miras alamaz. Bir<br />

hadis-i şerif meali:<br />

([Çok yakını olsa da] Müslüman kâfire, kâfir de müslümana<br />

mirasçı olamaz.) [Buhari] (Mesela gayri müslim bir kadının kocası<br />

Müslüman ise miras alamaz. Müslüman bir babanın oğlu, mürted olsa,<br />

miras hakkına sahip olamaz.<br />

Bunlar birer istisna olduğu gibi, dabağlanan deriler temiz olmasına<br />

118


www.dinimizislam.com<br />

rağmen domuz derisi istisnadır. Din kitaplarında deniyor ki:<br />

Domuz, yılan, fare <strong>ve</strong> insan derisi dabağlanmakla temiz olmaz.<br />

(Redd-ül-muhtar)<br />

Domuz <strong>ve</strong> yılan derisi, dabağlansa da temiz olmaz. (Halebi, Hidaye,<br />

Hindiyye)<br />

İmam-ı a’zam, “Domuz derisi dabağlansa da temiz olmaz” dedi.<br />

(Mizan-ül-kübra)<br />

Yılan derisi ile domuz derisi dabağlanmakla temiz olmaz. (Mezahib-il<br />

Erbea)<br />

Hınzırın [domuzun] derisi dabağlanmakla temiz olmaz. (Nimet-i<br />

İslam)<br />

Şafii’de, köpek <strong>ve</strong> domuz derileri dabağlanmakla temiz olmaz.<br />

(Misbah-un-necat)<br />

Domuz derisi dabağlanmakla temiz olmaz. (Büyük İslam İlmihali)<br />

Zeydiye fırkasına mensup mezhepsiz Şevkani, (Domuz derisi de<br />

dabağlanınca temiz olur) diyorsa da, onun sözü Ehl-i sünnet<br />

Müslümanları için senet olamaz.<br />

Kimyevi değişmeler<br />

Sual: Biz Avrupa’da yaşıyoruz. Domuz yağından yapılan sabunları<br />

<strong>ve</strong> şarap sirkelerini kullanmak caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Kâfir Müslüman olunca tertemiz olduğu, hatta günahları sevaba<br />

çevrildiği gibi, şarap da, tamamen sirkeye dönüşünce, damlası<br />

haramken, tertemiz sirke olur. Kaliteli üzümlerden yapılan bir şarabın,<br />

sirkesi de kaliteli olur. El-fıkhü alel mezahibil-erbea kitabında bildirilen<br />

bir hadis şerifte, (En iyi sirke, şaraptan yapılandır) buyuruluyor.<br />

(Beyheki)<br />

Şarap sirke hâline, domuz yağı da sabun hâline dönüşünce temiz<br />

olur. Bütün kimyasal değişmeler böyledir. (Redd-ül-muhtar, Tahtavi,<br />

Dürer, S. Ebediyye)<br />

Azılı bir kâfir Müslüman olunca, bütün günahları affedilir, tertemiz bir<br />

Müslüman olur. Hatta günahları sevaba çevrilir. (Furkan 70)<br />

Kahramanlığı, yiğitliği meşhur bir kâfir Müslüman olunca, kahraman<br />

bir Müslüman olur. Hazret-i Ömer, tek başına Resulullah efendimizi<br />

öldürmeye giden gözü kara birisiydi. Müslüman olunca, Kâbe'ye gelip<br />

açıktan ibadet etti. Herkes gizli hicret ederken, o gündüz açıktan gitti.<br />

Giderken de haber <strong>ve</strong>rdi. (Anasını ağlatmak, karısını dul bırakmak<br />

119


www.dinimizislam.com<br />

isteyen varsa gelsin) diye meydan okudu. (Mirat-ı kâinat)<br />

Evde hayvan beslemek<br />

Sual: Köpek <strong>ve</strong> kedi beslemek günah mıdır? Komşumuz kedi<br />

besliyor. Evine gittiğimiz zaman bizim kız çocuklar <strong>ve</strong> anneleri korkuyor.<br />

Kedi mutfakta yiyeceklere <strong>ve</strong> içeceklere dokunabiliyor. Gezdiği yerlerde<br />

namaz kılınabilir mi? Kızım, teyzesine yardım ederken, kediyi görünce,<br />

korkudan elindeki tepsiyi düşürüyor. Apartman hayatında köpek <strong>ve</strong> kedi<br />

beslemek uygun mu?<br />

CEVAP<br />

Bir ihtiyaç için köpek beslemek caizdir. Mesela polis köpeği, av<br />

köpeği, çoban köpeği, bekçi köpeği beslenir. Ancak köpek evin içine<br />

sokulmaz. Ayrı yeri <strong>ve</strong>ya kulübesi olur. Köpek bulunan odaya rahmet<br />

melekleri girmez.<br />

Kediye gelince, kedi beslemek caizdir. Ancak bugünkü apartman<br />

hayatında zor olur. Çişini, kakasını yapacak yer arar. Kum torbası olsa<br />

da, biraz zordur. Bazı kediler çişi gelince, dışarı gidebiliyor. Kedinin<br />

tüyleri e<strong>ve</strong> hatta yemeklere dökülebilir. Yıkamak temizlemek gerekir.<br />

İtinalı bir şekilde bakmak gerekir. Köy evlerinde fare olurdu, kedi<br />

beslenirdi. Beton apartmanlarda farenin rahatça yaşaması zordur.<br />

Kedi pis değildir. Gezdiği yerlerde namaz kılınır. Sahabeden bir<br />

hanım anlatır:<br />

Abdest alması için bir kaba su koymuştum. Kedi gelip bu kaptan su<br />

içince dayım Ebu Katade biraz daha su içmesi için, kabı kedinin önüne<br />

uzattı. Benim hayretle baktığımı görünce, dedi ki: Niye hayret ettin?<br />

Resulullah efendimiz buyurdu ki:<br />

(Kedi necis değildir. Etrafınızda çok dolaşan [sevimli ] bir<br />

hayvandır.) [Tirmizi, Nesai, Ebu Davud, Muvatta]<br />

Başka bir hadis-i şerifte de, kedi sevgisinin imandan olduğu<br />

bildirilmiştir.<br />

Pis değil diye kedi beslemek gerekmez. Kedilerden hastalık da<br />

geçebilir. Komşular rahatsız oluyorsa e<strong>ve</strong> koymamak uygun olur. Bazı<br />

hanımlar, fareden korkar. Kediden köpekten korkan da olabilir.<br />

Komşularımızın rahatsız olmamaları için kedi sevgimizden feragat ederek<br />

evde kedi beslememek iyi olur.<br />

Sual: Evde kedi köpek, tavşan, bülbül, kanarya gibi kuşları beslemek<br />

<strong>ve</strong> akvaryumda balık beslemek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Hayvanları e<strong>ve</strong>, kafese hapsetmek günahtır. Evde kediden başka<br />

120


www.dinimizislam.com<br />

hayvan beslenmez.<br />

Ey Oğul kitabında diyor ki:<br />

Bülbülü kafese hapsetmek caiz değildir. Kanarya, muhabbet kuşu<br />

gibi, kafese alışık olanları kafeste beslemek caizdir. Çünkü dışarı<br />

bırakılırsa ölüme terk edilmiş olur. E<strong>ve</strong> köpek sokmak caiz değildir.<br />

Akvaryumda balık beslemekse balığı hapis değildir. Balık zaten suda<br />

yaşar, mahzuru olmaz.<br />

Sual: Bahçeli bir evde kedi-köpek beslemek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Kedi evde beslenir, dışarıda da beslemek günah olmaz. Köpek evde<br />

beslenmez. Sonra köpeğe ihtiyaç varsa beslenir. Av için, bahçe <strong>ve</strong>ya<br />

sürüyü korumak gibi zaruri ihtiyaçlar dışında köpek beslemenin uygun<br />

olmadığı, birçok sevapları yok edeceği hadis-i şerifte bildirilmiştir.<br />

(Müslim)<br />

(Canlı resmi, köpek <strong>ve</strong> cünüp bulunan e<strong>ve</strong> [odaya] rahmet<br />

melekleri girmez) hadis-i şerifi de köpeği e<strong>ve</strong> sokmanın uygun<br />

olmadığını bildirmektedir. (Nesai)<br />

Sual: Muhabbet kuşu, kanarya gibi kuşları alıp satmak <strong>ve</strong> beslemek<br />

caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Kafese alışmış, serbest bırakılınca hayvanlar tarafından<br />

öldürülebilen kuşları kafeste beslemek <strong>ve</strong> alıp satmak caiz olur. Bu kuşlar<br />

da bunlara dâhildir.<br />

Sual: Gü<strong>ve</strong>rcin beslemek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Etini yemek için beslemek caizdir. Eskiden posta işleri yaptırırlardı,<br />

mektup alıp götürürdü. Böyle işler için caiz, oynamak için caiz olmaz.<br />

Sual: Maymun beslemek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Vahşi hayvan beslemek caiz değildir.<br />

Süs köpeği beslemek<br />

Sual: Eshab-ı Kehf’in köpeği Kıtmir Cennete gireceğine göre, köpek<br />

bulunan e<strong>ve</strong> niye rahmet melekleri girmez? Evde süs köpeği beslemek<br />

niye caiz değildir?<br />

CEVAP<br />

Bir ihtiyaç için köpek beslemek caizdir. Mesela polis köpeği, av<br />

köpeği, çoban köpeği, bekçi köpeği beslenir. Ancak köpek evin içine<br />

sokulmaz. Ayrı yeri <strong>ve</strong>ya kulübesi olur. Köpek bulunan odaya rahmet<br />

melekleri girmez. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />

121


www.dinimizislam.com<br />

(Av köpeği, çoban köpeği gibi bir ihtiyaç dışında köpek<br />

besleyenin, her gün sevabı eksilir.) [Müslim]<br />

Hayvanlara eziyet <strong>ve</strong>rmek<br />

Sual: Eti yenen <strong>ve</strong> yenmeyen vahşi hayvanları herhangi bir maksatla<br />

öldürmek günah mıdır? Mesela sansarı postu için, ceylanı eti için<br />

avlamak caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Hiçbir hayvana eziyet, işkence etmek, suda boğarak <strong>ve</strong>ya ateşte<br />

yakarak öldürmek caiz değildir. Hayvana işkence etmek, gayrimüslim<br />

vatandaşa işkence etmekten daha büyük günahtır. Gayrimüslim<br />

vatandaşa eziyet etmek de Müslümana eziyet etmekten daha büyük<br />

günahtır. (Dürr-ül muhtar)<br />

Maksatsız olarak bir hayvanı öldürmek caiz değildir. Ahirette (Onu<br />

niçin öldürdün?) diye sorguya çekilecektir. Hayvanları birbiriyle<br />

dövüştürmek de caiz değildir. Hayvanların hakkına riayet etmeli, onlara<br />

acımalıdır. Hadis-i şerifte, (Merhamet et ki, merhamet olunasın!)<br />

buyuruldu. (Şir’a)<br />

Zararlı hayvanları öldürmek caiz olduğu gibi, sansar, porsuk gibi<br />

hayvanları derisi <strong>ve</strong> kürkü için, geyik, ceylan gibi hayvanları eti için<br />

öldürmek de caizdir. Domuz hariç, eti yenmeyen çeşitli hayvanları para<br />

karşılığı gayrimüslimlere ihraç etmek de caizdir. (Şerh-i Nikaye)<br />

Zararsız hayvanları öldürmek caiz değildir. Zararlıları da eziyetsiz<br />

öldürmek caizdir. (Berika)<br />

Sual: Hayvanlara her türlü eziyet etmek haram olduğuna göre,<br />

kısırlaştırmak haram değil midir?<br />

CEVAP<br />

Lüzumsuz olarak hayvanı kısırlaştırmak, hayvana eziyet olacağı için<br />

haramdır. Fakat bir menfaat için caizdir, günah olmaz. (Hindiyye)<br />

Kısırlaştırılan öküzler, iş yapmada daha <strong>ve</strong>rimli olur. Kısırlaştırılan<br />

koçlar, daha yağlı <strong>ve</strong> etleri de daha lezzetli olur. Peygamber efendimiz,<br />

kısırlaştırılmış bir koç kurban etmiştir. (B. Arifin)<br />

Sual: Hayvanlara da acımak gerekmez mi?<br />

CEVAP<br />

Hayvanlara da acımak <strong>ve</strong> iyilik etmek gerekir. Peygamber efendimiz,<br />

(Merhametli olmadan imanlı olamazsınız) buyurunca, oradakiler, (Ya<br />

Resulallah, hepimiz merhametliyiz) dediklerinde, (Yalnız insanlara değil,<br />

bütün mahlûkata merhametli olmak gerekir) buyurdu. (Taberani)<br />

Mesela bir hayvan kesecek kimse, bıçağı hayvanın gözü önünde<br />

122


www.dinimizislam.com<br />

bilememelidir. Bir gün bir kimse, bir koyunu kesmek için yere yatırır,<br />

bıçağını bilemeye başlar. Peygamber efendimiz bunu görüp buyurur ki:<br />

(Sen bu hayvanı kesmeden, ona ölüm mü tattıracaksın? Hayvanı<br />

yatırmadan önce niçin bıçağını bilemedin?) [Hâkim]<br />

Bütün hayvanlara iyilik etmeli, eziyet etmekten sakınmalıdır. Hadis-i<br />

şeriflerde buyuruldu ki:<br />

(Bir kadın, bir kediyi kapalı bir yere hapsetti. Kediye yiyecek,<br />

içecek <strong>ve</strong>rmedi. Dışarıda bir şey bulup yemesi için serbest de<br />

bırakmadı. Kedi öldü <strong>ve</strong> kadın da bu yüzden Cehenneme müstahak<br />

oldu.) [Buhari]<br />

(Susuz bir mümin, kuyuya inip su içti. Bir köpek de kuyunun<br />

ağzında susuzluktan bitkin vaziyette bekliyordu. O kimse, bu<br />

hayvana acıyıp, ayakkabılarından birini çıkardı, onunla köpeğe su<br />

<strong>ve</strong>rdi. Bu hareketten Allahü teâlâ razı oldu. O kimseyi Cennete<br />

koydu.) [Müslim]<br />

(Yeryüzündeki mahlûklara acımayana, göktekiler acımaz.)<br />

[Taberani]<br />

(Merhameti olmayana merhamet edilmez.) [Buhari]<br />

Eshab-ı kiram dediler ki: Ya Resulallah, hayvanlara iyilikte de, sevap<br />

var mıdır? Peygamber efendimiz, (Her canlı hayvana yapılan iyilikte<br />

sevap vardır) buyurdu. (Buhari)<br />

Sahabeden bir zat anlatır:<br />

(Resulullahın, kedi su içtikten sonra kalanıyla abdest aldığı da<br />

olmuştur.) [Ebu Nuaym]<br />

Sahabeden bir hanım anlatır:<br />

Eshab-ı kiramdan Ebu Katade’nin abdest alması için bir kaba su<br />

koymuştum. Birden kedi gelip bu kaptan su içi<strong>ve</strong>rince Ebu Katade biraz<br />

daha su içmesi için, kabı kedinin önüne uzattı. Benim kendisine hayretle<br />

baktığımı görünce, niye hayret ettin ey kardeşimin kızı, Resulullah<br />

efendimiz, (Kedi pis değildir, etrafınızda dolaşır) buyurdu. (Tirmizi)<br />

Hazret-i Ebu Hureyre anlatır:<br />

“Bir gün elbisemin içinde küçük bir kedi taşıyordum. Resulullah<br />

efendimiz beni görünce, “Nedir bu?” buyurdu. Ben de; “Kedicik!” dedim.<br />

Bunun üzerine Resulullah, “Ey Ebu Hureyre” buyurdu. Yani kediyi<br />

se<strong>ve</strong>n, onlara ana babalık eden kimse buyurdu.<br />

Bir gün Ahmed Rıfâi hazretlerinin paltosunun eteğinde, kedisi gelip<br />

uyudu. Namaz vakti geldi, kediyi uyandırmaya kıyamadı. Bir süre onu<br />

şefkatle seyretti. Uyanmayacağını anlayınca kedinin yattığı yeri kesip<br />

namaza gitti. Geldiğinde kedi uyanıp oradan gitmişti. Kesik parçayı<br />

123


www.dinimizislam.com<br />

paltosuna dikti.<br />

Ebu Bekir Vasiti hazretleri anlatır:<br />

Bir gün giderken başımın üzerinde bir kuş uçmaya başladı.<br />

Dalgınlıkla kuşu yakaladım. O elimde iken, başka bir kuş daha uçuyordu.<br />

Elimdeki kuşun annesi sanarak kuşu elimden bıraktığım anda, kuş öldü.<br />

Buna çok üzüldüm. O günden sonra bende bir sıkıntı başladı <strong>ve</strong> bir sene<br />

geçmedi. Bir gece Peygamber efendimizi rüyamda gördüm. Bir senedir, o<br />

kadar çok sıkıntının tesirinde kaldığımı, çok zayıflayıp ayakta namaz<br />

kılamaz hâle geldiğimi arz ettim. O zaman; "Bunun sebebi, o kuşun,<br />

senden şikâyetçi olmasıdır" buyurdu. Evimizdeki kedi yavrulamıştı.<br />

Ben bu sıkıntı içinde düşünürken, bir yılanın kedi yavrularından birisini<br />

yakalamaya çalıştığını gördüm. Bastonumu yılana vurunca, kaçtı.<br />

Kedinin annesi gelip yavrusunu alıp gitti. Ondan sonra iyileştim;<br />

namazlarımı ayakta kılmaya başladım. O gece rüyamda yine Peygamber<br />

efendimizi gördüm. (İyi olmanın sebebi, bir kedinin senin için<br />

teşekkür etmesidir) buyurdu.<br />

Sual: Hayvanlara eziyet etmek büyük günah olduğuna göre, fare,<br />

yılan gibi zararlı hayvanları öldürmek caiz değil midir?<br />

CEVAP<br />

İnsanlara zarar <strong>ve</strong>ren karıncayı suya atmadan, yakmadan öldürmek<br />

caizdir. Fare, akrep gibi zararlılarıysa her zaman öldürmek caizdir. Hadisi<br />

şeriflerde buyuruldu ki:<br />

(Yılanı <strong>ve</strong> yırtıcı olan her hayvanı öldürünüz!) [Müslim]<br />

(Zehirli keleri bir vuruşta öldürene yüz, ikinci vuruşta öldürene<br />

daha az, üçüncü vuruşta öldüreneyse bundan daha az sevap <strong>ve</strong>rilir.)<br />

[Müslim]<br />

(İbrahim aleyhisselam için yakılan ateşi her hayvan söndürmeye<br />

çalıştı. Fakat keler, ateşin daha fazla yanması için üfledi.) [Nesai]<br />

(Keler, kertenkeledir. Zehirli cinsleri vardır. Eziyetsiz öldürülmelidir!)<br />

Sual: Evdeki ağ yapan örümcekleri öldürmek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Kuduzu önlemek için başıboş köpekleri öldürmek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hastalık ihtimali olunca caiz olur.<br />

Sual: Yılan öldürülürse eşinin öç alacağı söyleniyor. Doğru mudur?<br />

CEVAP<br />

Yılan öldürmekten korkmamalı! Yılan öldürmek sevaptır. İki hadis-i<br />

şerif meali:<br />

124


www.dinimizislam.com<br />

(Her yılanı öldürün! Yılanın öç almasından korkan benden<br />

değildir.) [Nesai]<br />

(Yılandan korkup öldürmeyen bizden değildir.) [Ebu Davud]<br />

[Bizden değil, kâfir manasında değildir. <strong>Bizim</strong> sünnetimize uymamış<br />

olur demektir.]<br />

Sual: Bahçeden evimize akrep giriyor. Bazen namaz kılarken<br />

seccadenin yanına geliyor. Akrebi öldürmek için namazı bozmak caiz olur<br />

mu?<br />

CEVAP<br />

Bir tehlike halinde namazı bozmak caizdir. Hadis-i şerifte buyuruldu<br />

ki:<br />

(Namazda da olsanız, yılanı, akrebi öldürün!) [Nesai]<br />

Sokmak ihtimali olan, yani yaklaşan yılanı <strong>ve</strong> akrebi öldürmek<br />

namazı bozmaz <strong>ve</strong> mekruh olmaz. (Redd-ül-muhtar)<br />

Sual: Hayvanları öldürmek caiz mi? Mesela sivrisineğin anında<br />

kömür eden bir aletle yakılması da caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Hayvanları suda boğarak <strong>ve</strong> ateşte yakarak öldürmek caiz değildir.<br />

Dinimiz, zararlı hayvanları fazla acı çekmeden öldürmeyi emrediyor.<br />

Mesela kertenkeleyi bir vuruşta öldürene 100 sevap, iki vuruşta öldürene<br />

50 sevap, birkaç vuruşta öldüreneyse çok daha az sevap <strong>ve</strong>riliyor.<br />

Demek ki bir an önce öldürmek gerekir. Sivrisineğin öyle öldürülmesi elle<br />

<strong>ve</strong>ya ilaçla öldürmekten daha hafiftir. Bir anda kömür olu<strong>ve</strong>riyor. Ateşe<br />

atmak gibi değil. Caizdir.<br />

Sual: Hayvan hakkını ödemek için tevbe kâfi mi?<br />

CEVAP<br />

Hayvana iyilik etmeye devam etmelidir.<br />

Sual: Ölmüş bir hayvanı ateşe atmakta mahzur var mıdır?<br />

CEVAP<br />

Bir zaruret olmadıkça ölmüş hayvanı da ateşe atmamalıdır. (Berika)<br />

Sual: Kanuni Süleyman han, Zenbilli Ali efendiye zarar <strong>ve</strong>ren<br />

karıncaları öldürmek caiz mi diye sormuş, o da caiz değil diye fetva<br />

<strong>ve</strong>rmiş diyorlar. Böyle bir şey var mı?<br />

CEVAP<br />

Olayın aslı şöyledir:<br />

Kanuni Sultan Süleyman Han, mey<strong>ve</strong> ağaçlarını karıncaların sarması<br />

üzerine, meseleyi Zenbilli Ali Efendiye şöyle bir beyitle sorar:<br />

Ağaçları sarsa, eğer karınca<br />

Zarar var mı karıncayı kırınca.<br />

125


www.dinimizislam.com<br />

Zenbilli Ali Efendinin cevabı şöyledir:<br />

Yarın Hakkın divânına varınca<br />

Süleyman’dan alır hakkın karınca.<br />

Bu bir fetva değildir. Bir latifedir. Yani demek istiyor ki, (Sen de<br />

bilirsin zararlı hayvanları öldürmek caizdir. Haksız olarak öldürmek caiz<br />

değildir.)<br />

Osmanlı Devletinin onuncu sultânı <strong>ve</strong> İslâm halîfelerinin 75. si olan<br />

Kanuni Sultan Süleyman han, Babası Yavuz Sultan Selim’in<br />

vazîfelendirdiği devrin büyük âlimlerinden ders alarak yetişmiş, dini<br />

bilgileri çok iyi bilen bir padişah idi.<br />

Din kitaplarının hepsinde, zararlı hayvanları öldürmenin caiz olduğu<br />

yazılıdır. Karınca gibi hayvanları, zarar <strong>ve</strong>rmezse öldürmek caiz değil,<br />

zarar <strong>ve</strong>rirse caizdir. Fare, akrep, yılan gibi zararlılarıysa her zaman<br />

öldürmek caizdir. Kuduz hayvanları da öldürmek gerekir.<br />

İnsana <strong>ve</strong> yemeklere zarar <strong>ve</strong>ren karıncaları, eziyet etmeden <strong>ve</strong> suya<br />

atmadan öldürmek caizdir. İçinde karınca bulunan odunu, yere vurup<br />

silkeledikten sonra yakmak caizdir. (Berika)<br />

Hayvanın ölümüne sebep olmak<br />

Sual: Yolda, arabayla normal hızla giderken, bir tavuk <strong>ve</strong>ya bir kedi<br />

yola çıkıp çiğnense, biz sorumlu olur muyuz?<br />

CEVAP<br />

Kasıt bulunmadığı için <strong>ve</strong> ölen şey hayvan olduğu için, sorumlu<br />

olunmaz. Ölen çocuk <strong>ve</strong> büyük insan olsaydı, bunun kefareti <strong>ve</strong> diyeti<br />

olurdu. Bir anne, bebeğiyle uyurken, farkında olmadan, çocuk altında<br />

kalıp ölse, kasıt olmamasına rağmen annenin kefaret <strong>ve</strong>rmesi gerekir.<br />

Şimdi, kefaret olarak, 60 gün oruç tutulması gerekir.<br />

Sual: Hayvanları dövmek <strong>ve</strong> öldürmek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

İnsana <strong>ve</strong> yemeklere zarar <strong>ve</strong>ren hayvanları, mesela karıncaları,<br />

sinekleri öldürmekte mahzur yoktur. Fare, akrep gibi zararlı hayvanları,<br />

her zaman öldürmek caizdir. Kuduz köpeği <strong>ve</strong> yırtıcı hayvanları, kesmek,<br />

vurmak <strong>ve</strong>ya zehirleyerek öldürmek caizdir.<br />

Hayvanları dövmek caiz değildir. Dövmek terbiye için olur. Hayvanın<br />

aklı olmadığı için terbiye edilmez.<br />

Hiç bir sebeple, hiçbir canlının yüzüne vurmak caiz değildir.<br />

Hayvanlarla helâlleşmek mümkün olmadığı için, onlara karşı daima<br />

iyi muamele etmelidir. Bir hayvana eziyet edilmişse, tevbe etmeli, pişman<br />

olmalı, bir daha hiç bir hayvana eziyet etmemeli, eziyet edilen hayvana iyi<br />

muamele etmeli, sevip okşamalıdır.<br />

126


www.dinimizislam.com<br />

Camiyi kirleten kuşlar<br />

Sual: Gü<strong>ve</strong>rcinler köyümüzün camisini kirletiyor, bir de yuva<br />

yapmışlar. Öldürmek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Camiyi kirleten kuşları çıkarmak mümkün olmazsa, kesip eti yenir.<br />

Eziyet <strong>ve</strong>ren hayvanlar her zaman öldürülebilir.<br />

Sual: Horoz dövüştürmek haram mıdır?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, haramdır.<br />

Elde olmadan öldürmek<br />

Sual: Hayvanları ateşte yakmak <strong>ve</strong> suda boğmak günah olduğuna<br />

göre, bahçemizi sularken bahçede bulunan çeşitli böcekler, karıncalar<br />

suda boğulup ölüyorlar. Mahzuru var mıdır?<br />

CEVAP<br />

Maksadınız karıncaları <strong>ve</strong> diğer hayvanları öldürmek değil, bahçeyi<br />

sulamak olduğu için, mahzuru yoktur. İçinde karınca bulunan odunu yere<br />

vurup silkeledikten sonra yakmak caizdir. İçinde görmediğimiz karınca<br />

kalsa da mahzuru olmaz. Biz karıncayı değil odunu yakıyoruz.<br />

Sual: Kuzular <strong>ve</strong> hayvanlar karışmasın diye kulaklarını keserek<br />

çeşitli işaretler yapmakta mahzur var mıdır?<br />

CEVAP<br />

Uygun değildir. Kesmemeli, boyayla işaretlemelidir.<br />

Ölü hayvanı incelemek<br />

Sual: Almanya’da biyoloji öğretmeniyim. Gözünü <strong>ve</strong>ya başka<br />

uzuvlarını keserek, ölü hayvan üzerinde inceleme yapmak dinen günah<br />

mıdır?<br />

CEVAP<br />

Hayır, günah değildir.<br />

Horoz dövüşü, boks <strong>ve</strong> sirk<br />

Sual: Horoz <strong>ve</strong> de<strong>ve</strong> dövüşü, boğa güreşlerini <strong>ve</strong> boks maçlarını<br />

seyretmek, sirke gitmek günah mıdır? Cambaz seyretmek gibi, hayvanat<br />

bahçesini de ziyaret etmek günah olur mu?<br />

CEVAP<br />

Horoz <strong>ve</strong> de<strong>ve</strong> dövüşleriyle boğa güreşleri, hayvanlara zulüm olduğu<br />

için günahtır. Boğa güreşlerinde insan da ölebiliyor. İnsanları<br />

dövüştürmek de günahtır. Avret yerlerinin açık olması da, bir başka<br />

günah oluyor. Boksta insanın <strong>ve</strong>ya canlının yüzüne vurmak da günahtır.<br />

Sirklerde de, genelde tehlikeli gösteriler, cambazlıklar yapılıyor. Sirke<br />

gitmek, bu gösterileri tasvip etmek demektir. Bu günah olan şeyleri<br />

127


www.dinimizislam.com<br />

seyretmek de günahtır, çünkü din kitaplarında deniyor ki:<br />

Cambaz ipten düşüp ölürse, seyirciler de günaha girer, çünkü onlar<br />

seyretmeselerdi, cambaz, tehlikeli gösteriler yapmaz <strong>ve</strong> ipten düşüp<br />

ölmezdi. Öldürülen kimse, eceli geldiği için ölürse de, öldüren <strong>ve</strong>ya<br />

ölümüne sebep olan kimse de, cezasını görür. (S. Ebediyye)<br />

Yabani hayvanları kafese koymak, hapsetmek mesela bir aslanı, bir<br />

fili <strong>ve</strong>ya bir ayıyı ormandan alıp dar bir yere koymak hayvana zulüm olur.<br />

Onları seyretmek için gösterildiği yerlere giden, bu zulmü tasvip etmiş<br />

sayılır. Eğer hiç kimse seyretmeye gelmese, o hayvanları oraya<br />

hapsetmezlerdi. Onların hapsine seyirciler sebep oluyor. Dinimiz,<br />

(Günaha sebep olmak, günah işlemek gibidir) buyuruyor. Günah işlenen<br />

ortamlardan sakınmalıdır.<br />

Başkasının malını izinsiz kullanmak<br />

Sual: Samimi bir arkadaşın malını ondan habersiz kullanmak <strong>ve</strong>ya<br />

yemek caiz olur mu?<br />

CEVAP<br />

Başkalarının malını izinsiz kullanmak haramdır. Mesela arkadaşının<br />

kalemini ondan habersiz alıp, o kalemle bir mektup yazmak haram olur.<br />

Arkadaşın cebindeki <strong>ve</strong>ya masasındaki şeker gibi şeylerini yemek de<br />

böyle caiz olmaz. Ancak çok samimi olduğu <strong>ve</strong> yüzde yüz izin <strong>ve</strong>receğini<br />

bildiği bir arkadaşın malını kullanmak <strong>ve</strong>ya yemek caizdir. Fakat bugün<br />

böyle arkadaş bulmak çok zordur. Bunun için suizanna sebep olacak<br />

şeylerden kaçmak gerekir.<br />

Feth-i Musuli hazretleri, bir arkadaşının evine gitti. Arkadaşı evde<br />

yoktu. Hizmetçisi vardı. Ondan sandığın anahtarını istedi. Hizmetçi de<br />

tanıdığı için anahtarı <strong>ve</strong>rdi. Feth-i Musuli hazretleri sandığı açıp ihtiyacı<br />

kadar parayı alıp gitti. Arkadaşı bunu duyunca çok sevindi. Hemen<br />

hizmetçisini [kölesini] azat etti.<br />

Bu yüksek dereceye varan eski büyükler, paraya ihtiyacı olunca,<br />

arkadaşlarına durumu bildirirler. Arkadaşları da (Ne kadar ihtiyacın var?)<br />

diye sormaz, cüzdanını çıkarıp <strong>ve</strong>rirlerdi. Arkadaşları da, ihtiyaçları<br />

kadarını cüzdanından alırlardı. Hatta bazıları, bir arkadaş, kendinden<br />

para istese, (Niye bunun ihtiyacını daha önce fark etmedim, niye onu<br />

istemeye mecbur ettim) diyerek üzülüp, ağlardı. Sık sık arkadaşına,<br />

ihtiyacının olup olmadığını sorarlardı. Zaten arkadaşa (Nasılsın?) demek,<br />

(Ne ihtiyacın varsa, söyle, mümkünse çaresine bakayım) demektir. Laf<br />

olsun diye nasılsın demek hakiki arkadaşlığa sığmaz.<br />

128


www.dinimizislam.com<br />

Başkasının mailini okumak<br />

Sual: Bazı arkadaşların kiminle mailleştiğini, neler yazdığını merak<br />

ediyorum. Herhangi bir yolla <strong>ve</strong>ya şifresini kırarak başkasının maillerine,<br />

bilgisayarındaki diğer yazılara <strong>ve</strong> özel resimlerine bakmak günah mıdır,<br />

kul hakkına girer mi?<br />

CEVAP<br />

Kendisi izin <strong>ve</strong>rmişse günah olmaz. İzinsiz bakılırsa büyük günahtır,<br />

kul hakkına da girer. Genel izin <strong>ve</strong>rilse bile, bilgisayarında özel şeyler<br />

olacağı için ihtiyaç kadar bakmalı, başka ne var, ne yok diye<br />

araştırmamalı. Dört hadis-i şerif meali şöyledir:<br />

(Arkadaşının yazısına izinsiz bakan, Cehennem ateşine bakmış<br />

olur.) [Taberani]<br />

(Arkadaşının mektubuna izinsiz bakan, ateşe bakmış olur.) [Ebu<br />

Davud]<br />

(İzinsiz bir evin içine bakan, haram işlemiş olur.) [Ebu Davud,<br />

Tirmizi]<br />

(Birinin evine izinsiz bakanın, gözü çıkarılsa yeridir.) [Müslim]<br />

Başkasının özel bilgilerine izinsiz bakmak kul hakkı olduğu gibi, onu<br />

bir başkasına göstermek de, söz taşımaya, gıybete girer. Bunlar da<br />

haramdır. Bir kimseye mail gönderirken, o mailde, kendi<br />

yazdıklarımızdan başka, başkasının yazıları, daha önce <strong>ve</strong>rdikleri<br />

cevaplar da varsa, gizli [bcc] kısma başkalarının mail adresini yazarak,<br />

onlara da gizlice göndermek, o yazıları başkalarına göstermek olur.<br />

Böyle bir şey yapılmışsa tevbe etmeli <strong>ve</strong> o kimseyle helalleşmelidir.<br />

Sual: İşyerinde bilgi-işlem sorumlusuyum. Başkasının yazısına,<br />

bilgisayarına izinsiz bakmak caiz olmadığına göre, benim bakmam da<br />

günah olur mu?<br />

CEVAP<br />

İş gereği bir ihtiyaç olmadan bakmak günah olur. İhtiyaç varsa,<br />

ihtiyaç kadar bakılabilir.<br />

Özel işte kullanmak<br />

Sual: Özel iş yerinde, iş yerinin işinde kullandığımız bir âleti,<br />

yetkilisinden izin almadan, özel işimizde kullanmamız caiz olur mu?<br />

CEVAP<br />

Hiçbir aleti izinsiz kullanmak caiz olmaz. Ancak, iş yerine zararı<br />

dokunmayacaksa <strong>ve</strong> âdet olan bir şey ise, mesela telefonu şarj etmek, iş<br />

yerinin elektriğini kullanarak, elektrikli tıraş makinesiyle tıraş olmak,<br />

abdest için <strong>ve</strong>ya gusül için iş yerinin suyunu kullanmak, bilgisayarında<br />

özel mail yazmak gibi şeylere genelde izin <strong>ve</strong>riliyor. Bu bakımdan izinsiz<br />

129


kullanılabilir.<br />

www.dinimizislam.com<br />

Besmeleyi okunamayacak şekilde yazmak<br />

Sual: Besmeleyi okunamayacak şekilde <strong>ve</strong>ya leylek <strong>ve</strong> başka<br />

hayvan şeklinde yapmak, B’si <strong>ve</strong>ya Sin harfinin dişleri olmadan yazmak<br />

caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hiçbiri caiz değildir. Besmelenin B’sinin noktasını koymayan, Sin<br />

harfinin dişlerini yapmayıp düz çeken bir hattatı Hazret-i Ömer<br />

cezalandırmıştır. Hele leylek, hayvan <strong>ve</strong>ya insan şeklinde yazmak daha<br />

çirkindir. Tersten simetri olarak yazmak da caiz değildir.<br />

Kur’an-ı kerimi düzgün yazan hattatlar övülmüştür. Dine aykırı<br />

şekilde yazı yazan hattatlar facirdir. (İzhar-ül hak)<br />

Karahisari’nin yazdığı besmele<br />

Sual: Ahmet Karahisari, Osmanlı döneminde yaşamış bir hattat<br />

olduğu halde, yazdığı Besmele hattı niye uygun değildir?<br />

CEVAP<br />

Kur’an-ı kerimde, nimetin kıymeti bilinmezse, elden gideceği<br />

bildirilmektedir. Osmanlı’nın son dönemlerinde, dine aykırı olarak, mezar<br />

taşlarına âyeti kerimeler yazılmıştı, hatta dizden aşağı gelecek şekilde<br />

olanlar mevcuttu. Dine aykırı işler çoğalıp, nemelazımcılık başlayınca da,<br />

koca Osmanlı devleti yıkılıp gitmiştir.<br />

Piyasada Karahisari’ninkine benzetmeye çalışılmış birçok<br />

Besmeleye benzeyen şekiller vardır. Hiçbirini Besmele olarak asmak caiz<br />

değildir.<br />

Sual: Karahisarinin yanlış yazdığı Besmele hattı duvara asılır mı?<br />

CEVAP<br />

Duvara asmak caiz değildir.<br />

Sual: Kolay okunmayan Besmeleyi, duvara asmak uygun mu?<br />

CEVAP<br />

Uygun değildir. Kolay okunanı asmalıdır!<br />

Vücuttaki kılları temizlemek<br />

Sual: Vücuttaki hangi kılları almak gerekir, hangilerini almak uygun<br />

olmaz?<br />

CEVAP<br />

Koltuk <strong>ve</strong> kasık kıllarını, her hafta tıraş ederek temizlemek sünnettir.<br />

15 günde bir de temizlenebilir. 40 gün uzatmak, günah olur. Erkeğin<br />

130


www.dinimizislam.com<br />

erkeğe, kadının kadına, göbekle diz arasına bakmaları haram olduğu<br />

için, kendi cinsi de olsa, kasık kıllarını lazerle, epilasyonla, ağda gibi bir<br />

metotla başkalarına aldırmaları caiz olmaz.<br />

Erkeklerin kaş aldırmaları, cemal niyetiyle, yani düzenli görünmek<br />

niyetiyle caiz; süs için, ziynet için olursa, caiz olmaz.<br />

Kadınların, kaşlarını almaları, inceltmeleri caiz değildir.<br />

Alın, yanak, çene <strong>ve</strong> bıyık bölgesindeki kıllar ile iki kaş arasındaki<br />

kılları almaları, caizdir. Bacaklarındaki <strong>ve</strong> vücudunun diğer bölgelerindeki<br />

kılları ihtiyaçsız, herhangi bir yolla almaları, tenzihen mekruhtur.<br />

Erkeklerin de, bacaklarındaki, göğüs <strong>ve</strong>ya sırtlarındaki kılları,<br />

ihtiyaçsız almaları caiz olmaz.<br />

Kulaktaki kıllar<br />

Sual: Berberler, kulağın iç kısmında biten kılları alkol alevi ile<br />

yakıyorlar. Bu şekilde kılları yok etmek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Caizdir.<br />

Karınca yağı<br />

Sual: Karınca yumurtasının yağını, tüy dökmekte kullanmak caiz<br />

midir?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, caizdir.<br />

Gusülden sonra<br />

Sual: Cünüplükten guslederken <strong>ve</strong>ya gusletmeden önce, etek tıraşı<br />

olmak uygun mu? Yoksa gusülden sonraya mı bırakmak gerekir?<br />

CEVAP<br />

Gusletmeden <strong>ve</strong>ya gusül bitmeden önce etek tıraşı olmak, cünüp için<br />

mekruhtur. Hayızlı için mekruh değildir.<br />

Pahalı maden<br />

Sual: Kol saatlerinin camlarını çizilmeye karşı dayanıklı olması için<br />

safir'den, kasasını da dayanıklı olması için titanyum'dan yapıyorlar. Bu iki<br />

metal de altın kadar pahalıdır. Bu saatleri kullanmak haram değil midir?<br />

CEVAP<br />

Hiç mahzuru yoktur. Platin de pahalıdır. Altının haram olması pahalı<br />

olduğu için değildir. Gümüş çok ucuz olmasına rağmen gümüş kaşık,<br />

gümüş bıçak da caiz değildir. Demir çok ucuzdur, demirden yüzük caiz<br />

değildir. Bir şeyin haram <strong>ve</strong>ya helal olması, dinimizin bildirmesi ile<br />

anlaşılır. Kendi kendimize mukayese ederek, o haram, bunda da aynı<br />

131


www.dinimizislam.com<br />

durum var, öyleyse bu da haram dememiz asla caiz olmaz.<br />

Bone kullanmak<br />

Sual: Fransızlardan gelen <strong>ve</strong> takılınca eşarbın altından görülebilen<br />

boneyi kadınların kullanması caiz mi? Yahudi marka eşarpları kullanmak<br />

caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Hepsi caizdir. Bone, saçları toplamak <strong>ve</strong> dışarıdan görülmesine mani<br />

olmak için kullanılıyor. Bone takılmazsa eşarp kayar <strong>ve</strong> saç görülebilir.<br />

Bone uygun bir örtüdür. Eşarbın <strong>ve</strong>ya bonenin gayri Müslimlerden<br />

gelmesinin hiçbir zararı olmaz. İbadetlere mahsus olmayan şeyleri<br />

kullanmak caizdir. Peygamber efendimizin papaz ayakkabısı <strong>ve</strong> Rum<br />

cübbesi giydiği hadis-i şerifle bildirildi. (Mevahib, Tirmizi)<br />

Gösterişli ipek bir eşarbı Müslümanlar da imal etse kullanılması<br />

uygun olmaz. Gösterişsiz yani uygun olanı gayri müslim de imal etse,<br />

mahzuru olmaz.<br />

Şık giyinmek<br />

Sual: Zenginin eski elbise giymesi uygun mudur?<br />

CEVAP<br />

Resulullah efendimiz, eski elbiseli birisine, (Malın yok mu?) diye<br />

sordu. O zat, malının çok olduğunu söyleyince, ona şöyle buyurdu:<br />

(Allahü teâlâ bir mal <strong>ve</strong>rince, bu nimetin eseri üzerinde<br />

görülsün.) [Nesai]<br />

Üç hadis-i şerif meali de şöyledir:<br />

(Allahü teâlâ bir kuluna nimet <strong>ve</strong>rdiğinde, o nimetin eserinin o<br />

kulun üzerinde görülmesini se<strong>ve</strong>r.) [Taberani]<br />

(Güzel giyinin ki, Allahü teâlânın size <strong>ve</strong>rdiği nimetlerin eseri<br />

görülsün!) [Taberani]<br />

(Allahü teâlâ cemildir. Cemal sahiplerini se<strong>ve</strong>r.) [Müslim]<br />

Cemal ile ziynet farklıdır. Cemal, çirkinliği gidermek, vakar sahibi<br />

olmak <strong>ve</strong> şükretmek için, nimeti göstermek demektir. Allahü teâlâ cemal<br />

sahibi olmayı övmektedir. Cemal için temiz, güzel giyinmek mubahtır.<br />

Kibir, gösteriş için giyinmek haram olur. Makam <strong>ve</strong> mevki sahiplerinin,<br />

zenginlerin, mesela genel müdürlerin, patronların, fabrikatörlerin, içinde<br />

bulundukları durumlarına göre, çok iyi giyinmeleri gerekir.<br />

Hazret-i Ömer, (İki çeşit elbiseniz olsun, biri şık, diğeri de<br />

mütevazı. Elbisenin şık, temiz olması, insanın şerefinin icabıdır)<br />

132


www.dinimizislam.com<br />

buyurdu. İbni Ömer hazretleri de, (Nasıl elbise giyineyim?) diye soran<br />

birine, (Aşağı kimselerin alayına, kültürlü kimselerin de, seni<br />

ayıplamasına sebep olmayacak bir elbise giy!) buyuruyor. İmam-ı azam<br />

hazretleri, 400 altın değerinde çok kıymetli elbise giyerdi. Talebelerine<br />

güzel giyinmelerini emrederdi. İmam-ı azam, (Hazret-i Ömer’in yamalı<br />

hırka giymesi, Emir-ül-müminin olduğu içindi. Güzel giyinseydi, memurları<br />

da güzel giyinirler, fakirleri, milletten zulümle mal alırlardı) buyurdu.<br />

Hazret-i Talha çok zengindi. Şık giyinir, süslü gezerdi. Yüzüğünde çok<br />

kıymetli yakut taşı vardı.<br />

Hikmet ehli, (Öyle bir elbise giy ki, sen ona değil, o sana hizmet<br />

etsin!) buyuruyor. İnsanlara vaaz <strong>ve</strong> nasihat edecek kimselerin yeni,<br />

temiz elbise giyerek kendilerine cemal <strong>ve</strong>rmeleri, ibadet olur. Hürmet<br />

edilmezlerse, sözleri dinlenmez. Çünkü cahiller, insanın zahirine [dışına,<br />

görünüşüne] bakar. İlminden anlamazlar. Süs <strong>ve</strong> gösteriş için<br />

giyinmekse, haramdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:<br />

(Süsten kaçınmak, imandandır.) [İbni Mace]<br />

(Süs <strong>ve</strong> gösteriş için giydiği elbiseyi üstünden çıkarmadığı<br />

müddetçe, Allahü teâlâ ona rahmet etmez.) [Taberani]<br />

(Allahü teâlâ, mütevazı elbise giyineni se<strong>ve</strong>r.) [Beyheki]<br />

(Kibir <strong>ve</strong> gösteriş için, şöhret sahibi kimselerin giydiği elbiseyi<br />

giyineni, Allahü teâlâ, o elbiseleri ile birlikte ateşe atar.) [Ruzeyn]<br />

Demek ki, süs <strong>ve</strong> gösteriş için elbise giyinmek, haramdır.<br />

Makam, mevki sahibi olmayan, sabit gelirli kimselerin, zenginleri<br />

<strong>ve</strong>ya makam sahiplerini yahut haddini bilmeyen komşularını örnek alarak<br />

gösterişe kaçmaları, evlerini çeşitli eşyalarla süslemeleri doğru değildir.<br />

Havanı yok sarımsak ezmeye,<br />

Taksi ile gider hep gezmeye.<br />

Sarı <strong>ve</strong> kırmızı<br />

Sual: Erkeklerin sarı <strong>ve</strong> kırmızı renkte kıyafet giymesi günah olur<br />

mu?<br />

CEVAP<br />

Hayır, günah değildir. Bir kavle göre tenzihen mekruh olduğu<br />

bildirilmiştir.<br />

Eski elbise giymek<br />

Sual: Kitaplarda eski elbise giymek övülürken, niye yeni <strong>ve</strong> iyi elbise<br />

giyilmektedir?<br />

CEVAP<br />

Eski <strong>ve</strong> yeni elbise giymek, niyete göre iyi <strong>ve</strong>ya kötü olur. Mubah<br />

olan işlerde niyet önemlidir. Niyet iyi olursa sevab, kötü olursa günah<br />

133


www.dinimizislam.com<br />

olur, fakat haramlar, iyi niyetle de işlense haram olmaktan çıkmaz. Süs<br />

<strong>ve</strong> gösteriş için yeni <strong>ve</strong> şık elbise giyinmek haramdır. Hadis-i şeriflerde<br />

buyuruldu ki:<br />

(Süsten kaçınmak imandandır.) [İbni Mace]<br />

(Allahü teâlâ mütevazı elbise giyineni se<strong>ve</strong>r.) [Beyheki]<br />

(Süs <strong>ve</strong> gösteriş için giyen, o elbiseyi çıkartıncaya kadar, Allahü<br />

teâlânın rahmetinden uzak olur.) [Taberani]<br />

(Kibir <strong>ve</strong> gösteriş için meşhurların giydiği elbiseyi giyineni,<br />

Allahü teâlâ, o elbiseleriyle birlikte ateşe atar.) [Ruzeyn]<br />

(Güzel elbiseye gücü yeterken, giymeyene Allahü teâlâ Cennet<br />

elbiseleri giydirir. Şöhret için elbise giyenlere de Kıyamette zillet<br />

elbisesi giydirir.) [Şir’a şerhi]<br />

Makam, mevki sahibi olmayan, sabit gelirli kimselerin, zenginleri<br />

<strong>ve</strong>ya makam sahiplerini yahut meşhurları örnek alarak gösterişe<br />

kaçmaları, evlerini çeşitli eşyalarla süslemeleri doğru değildir.<br />

Övünmek için, fakirlere karşı büyüklenmek <strong>ve</strong> onları hakir, aşağı<br />

görmek için giyinmek <strong>ve</strong> bir de kendisini zühd <strong>ve</strong> takva sahibi göstermek<br />

için eski <strong>ve</strong> kötü elbise giyinmek, şöhret için giyinmek gibi uygun değildir.<br />

Gücü yetenin pahalı kumaştan güzel elbise giymesi caizdir. Hadis-i<br />

şeriflerde buyuruluyor ki:<br />

(Allahü teâlâ cemildir, cemal sahiplerini se<strong>ve</strong>r.) [Müslim]<br />

(Allahü teâlâ sana bir mal <strong>ve</strong>rince, bu nimetin eseri senin<br />

üzerinde görülsün.) [Nesai]<br />

(Güzel giyinin ki, Allahü teâlânın size <strong>ve</strong>rdiği nimetlerin eseri<br />

görülsün!) [Taberani]<br />

Cemal ile ziyneti birbirine karıştırmamalı! Cemal, çirkinliği gidermek,<br />

vakar sahibi olmak <strong>ve</strong> şükretmek için nimeti göstermek demektir. Allahü<br />

teâlâ cemal sahibi olmayı övmektedir. Cemal için temiz, güzel giyinmek<br />

mubahtır. Kibir, gösteriş için giyinmek haram olur. (Bahr-ür-raık)<br />

Makam <strong>ve</strong> mevki sahiplerinin, zenginlerin, mesela müdürlerin,<br />

patronların, fabrikatörlerin, içinde bulundukları durumlarına göre, çok iyi<br />

giyinmeleri gerekir. Allahü teâlânın huzuruna çıkıldığı zaman buna daha<br />

çok dikkat etmeli! (Her namaz kılarken, ziynetli [kıymetli, yeni, temiz,<br />

sevilen, güzel] elbiselerinizi giyin!) mealindeki âyet-i kerimeyle (Güzel<br />

koku gamı, güzel, temiz elbise kederi azaltır) mealindeki hadis-i şerife<br />

uymaya çalışmalı, eski de olsa temiz elbise giymeli! (Edeb-üd-dünya,<br />

Bostan, M. Rabbani)<br />

Hazret-i Ömer, (İki çeşit elbiseniz olsun, biri şık, diğeri de<br />

mütevazı. Elbisenin şık, temiz olması, insanın şerefinin icabıdır)<br />

134


www.dinimizislam.com<br />

buyurdu. İbni Ömer hazretleri de, (Nasıl elbise giyineyim?) diye soran<br />

birine, (Aşağı kimselerin alayına, kültürlü kimselerin de, seni<br />

ayıplamasına sebep olmayacak bir elbise giy!) buyuruyor. İmam-ı<br />

a’zam, (Hazret-i Ömer’in yamalı hırka giymesi, Emir-ül-müminin<br />

olduğu içindi. Güzel giyinseydi, memurları da güzel giyinirler,<br />

fakirleri, milletten zulümle mal alırlardı) buyurdu. Hazret-i Talha çok<br />

zengindi. Şık giyinir, süslü gezerdi. Yüzüğünde çok kıymetli yakut taşı<br />

vardı.<br />

Hikmet ehli, (Öyle bir elbise giy ki, sen ona değil, o sana hizmet<br />

etsin!) buyuruyor. İnsanlara vaaz <strong>ve</strong> nasihat edecek kimselerin yeni,<br />

temiz elbise giyerek kendilerine cemal <strong>ve</strong>rmeleri, ibadet olur. Hürmet<br />

edilmezlerse, sözleri dinlenmez. Çünkü cahiller, insanın zahirine [dışına,<br />

görünüşüne] bakar. İlminden anlamazlar.<br />

İmam-ı a’zam hazretleri, (Cahillerin hakaret etmemeleri <strong>ve</strong><br />

düşmanlara azametli, kuv<strong>ve</strong>tli görünmek için, âlimlerin, âmirlerin<br />

elbiselerinin <strong>ve</strong> binalarının gösterişli olması lazımdır) buyuruyor.<br />

İmam-ı a’zam hazretleri, talebelerine, güzel giyinmelerini emrederdi.<br />

Kendisi de, her derse gelirken, değişik, yeni elbise giyerek gelirdi. Bir<br />

cübbesi 400 altın kıymetindeydi. İmam-ı Muhammed, kıymetli kıyafetler<br />

giyerdi. Resulullah efendimiz de, bin dirhem gümüş kıymetinde Yemen<br />

kumaşından cübbe giyerdi. (Dürr-ül-muhtar, Tahtavi)<br />

Ağaç dikmenin önemi<br />

Sual: Dinimizde ağaç dikmenin önemi nedir?<br />

CEVAP<br />

Mey<strong>ve</strong>li, mey<strong>ve</strong>siz ağaçların <strong>ve</strong> ormanların insanlara olan faydaları<br />

sayılamayacak kadar çoktur. İnsanlığa böyle bir hizmet etmenin<br />

dinimizdeki önemi büyüktür. Bu hususta bildirilen hadis-i şeriflerden<br />

bazıları şöyle:<br />

(Dikilen ağaçtan alınacak mey<strong>ve</strong> sayısı kadar dikene sevap<br />

<strong>ve</strong>rilir.) [İ.Ahmed]<br />

(Bir kimse, bir ağaç diker, ağaç mey<strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rene kadar onu<br />

koruyup bakarsa, bu ağaçtan dökülen her mey<strong>ve</strong>, Allah indinde, o<br />

kimse için, bir sadaka olur.) [İ.Ahmed]<br />

(Bir ağaçtan, insanlar, hayvanlar <strong>ve</strong>ya kuşlar istifade ederse, o<br />

ağacı diken için bir sadaka olur.) [İ.Şarani]<br />

(Bir ağaçtan yenilen <strong>ve</strong>ya çalınan şeyler, o ağacı diken için<br />

sadaka olur.) [Müslim]<br />

135


www.dinimizislam.com<br />

(Şu yedi şeyi yapan, öldükten sonra da devamlı sevap kazanır:<br />

1- [Dine uygun] ilmi bir eser yazan,<br />

2- Bir çeşme yapan,<br />

3- Bir su kuyusu açan,<br />

4- Bir hurma ağacı diken,<br />

5- Bir mescid bina eden,<br />

6- Bir Mushaf yazan,<br />

7- Öldükten sonra kendisine dua edecek salih bir evlat<br />

yetiştiren.) [Beyheki]<br />

Dikilen bir ağacın gölgesinden de istifade edilse, ağacı diken için<br />

sevap vardır. O ağaçtan ne kadar istifade edilirse, sevabı da o kadar çok<br />

olur. (El-Envar)<br />

Haram <strong>ve</strong> iyi niyet<br />

Sual: Şir’at-ül-İslam kitabının şerhinde, (Kadın kocası için koku<br />

sürünür de, sokağa çıkarken, başka erkeklere kokusunu duyurmak<br />

niyeti olmasa günah olmaz) deniyor. Sokağa koku sürünerek çıkmak<br />

haram değil mi? İyi niyetle haram, helal hale gelir mi?<br />

CEVAP<br />

Şir’at-ül-İslam şerhi, kıymetli bir kitapsa da böyle hataları da vardır.<br />

S. Ebediyye’de de, (Şir’at-ül-İslam kitabını şerh eden, Yakub bin<br />

Seyyid Ali’nin [rahmetullahi aleyh], dua faslına yaptığı ilâ<strong>ve</strong>lerde,<br />

“Dualardan sonra, Sübhâne rabbinâ demek, Sübhâne rabbike demekten<br />

daha yerinde olur; çünkü maksat, âyet okumak değil, dua <strong>ve</strong> senâdır”<br />

demesi yanlıştır. Kur’an-ı kerimdeki duaları okurken değiştirmek, Kur’an-ı<br />

kerimi değiştirmek olur) denilerek, doğrusu bildirilmektedir.<br />

İslam Ahlakı kitabında ise, (Şir’at-ül-İslam) kitabından sadece,<br />

(Kadının koku sürünerek, ziynetlerini göstererek sokağa çıkması<br />

haramdır) kısmı alınmış, bildirdiğiniz kısım alınmamış.<br />

Nikâhta, boşamakta, boşamaktan vazgeçmekte, köle azadında,<br />

adakta, alış <strong>ve</strong>rişte, hediyede söz geçerli olup niyet geçersiz olduğu gibi,<br />

haram işlemekte de, iyi niyet geçersizdir. (Ameller niyete göredir)<br />

hadis-i şerifi, taat <strong>ve</strong> mubahlara niyete göre sevab <strong>ve</strong>rileceğini<br />

bildirmektedir. Günahlar, iyi niyetle de işlense, günah olmaktan çıkmaz.<br />

Bir kadın sokağa çıkarken iyi niyetlerle koku sürünse, kolye, bilezik gibi<br />

ziynetlerini gösterse haram işlemiş olur. İyi niyeti onu kurtarmaz. Ben<br />

kolyeyi kocam için takmıştım, kokuyu kocam için sürünmüştüm demesi<br />

günahtan kurtarmaz.<br />

Kadınların sokağa çıkarken koku sürünmeleri haramdır. Birkaç<br />

136


www.dinimizislam.com<br />

hadis-i şerif meali şöyledir:<br />

(Bir kadın koku sürünüp dışarı çıkar <strong>ve</strong> kokusunu duyurmak için<br />

bir topluluğun yanından geçerse, ona bakana da, kendisine de zina<br />

günahı [göz zinası] yüklenir.) [Nesai]<br />

(Her göz zina edebilir. Koku sürünüp sokağa çıkan kadın da<br />

zaniyedir.) [Tirmizi] (Göz zinası işlemiş olur.)<br />

(Kadın sokağa çıkarken koku sürünmesin.) [Müslim]<br />

(Koku sürünen kadın, sokağa çıkarken, cünüplükten yıkanır gibi<br />

yıkansın!) [Nesai]<br />

Kaş aldırmak<br />

Sual: Layt çıkışlarıyla ünlü birisi, TV’deki bir konuşmasında, kaşları<br />

aldırmanın günah olup olmadığını soran bir bayan okuyucuya, (Ben<br />

berbere kaşlarımı aldırıyorum, bir mahzuru olmaz) diyerek, erkekle<br />

kadını aynı kefeye koydu. Erkeğe caiz olan bir şey, kadına da caiz olur<br />

mu?<br />

CEVAP<br />

Erkeğe caiz olup da, kadına haram olan, kadına caiz olup da, erkeğe<br />

haram olan şeyler çoktur. Birkaç örnek <strong>ve</strong>relim:<br />

Erkeğe caiz olup, kadına caiz olmayanlar:<br />

1-Kaşlarını inceltmek, kadına haramdır, erkeğin kaşlarını<br />

düzeltmesiyse caizdir. (Hindiyye)<br />

Allahü teâlânın yaratmasını değiştirmek haramdır. Eğer kadının<br />

sakalı biterse, onu yok etmesi haram olmaz. Kadının, kocasına <strong>ve</strong>ya<br />

başkalarına güzel görünmek için, yaratılışındaki bir şeyi çoğaltması,<br />

eklemesi <strong>ve</strong>ya azaltması caiz değildir. Kaşlarının arasındaki tüyleri<br />

alabilir. (Berika)<br />

Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />

(Kaşlarını cımbız <strong>ve</strong>ya başka bir âletle alanlar, yüzlerine güzellik<br />

<strong>ve</strong>rmek için yanaklarını çizerek Allah’ın kendilerine <strong>ve</strong>rdiği şekli<br />

değiştirenler lânetlenmiştir.) [Buhari]<br />

Kadının biri, (Ya Resulallah, evli kızımın hastalık sebebiyle saçları<br />

döküldü. Bir saç takmam uygun mudur) diye sorunca Resulullah<br />

efendimiz, (Hak teâlâ, iğreti saç takanı <strong>ve</strong> taktıranı lânetlemiştir)<br />

buyurdu. (Müslim)<br />

Kadının, insan saçını, kendi saçı arasına örerek birleştirmeyip de,<br />

kendi saçına iplikle, bez şeritle bağlamasının <strong>ve</strong> hayvan kılları eklemenin<br />

haram olmadığı, İbni Âbidin’de, Hadika’da <strong>ve</strong> Fetava-i kübra’da<br />

yazılıdır. İnsan <strong>ve</strong> hayvan kılından <strong>ve</strong> naylon gibi ipliklerden yapılmış<br />

137


www.dinimizislam.com<br />

olan, peruk denilen takma saçları kullanmanın caiz olduğu anlaşılıyorsa<br />

da, ihtiyaç ile ziyneti birbirine karıştırmamalı. İhtiyaç için caiz olan şeyi,<br />

süs, gösteriş için takmak caiz değildir. Erkekler arasında başını açmak<br />

zarureti olduğu zaman, kadının başını <strong>ve</strong> kendi saçlarını perukla örtmesi<br />

caiz <strong>ve</strong> lazım olur. Zaruret olunca, avret yerlerini mümkün olan her şeyle<br />

örtmek gerekir. Günahı yalnız saçını <strong>ve</strong>rmiş olana <strong>ve</strong> bakanadır. Peruk<br />

takarak sokağa çıkmak, zaruret olmadan caiz değildir; çünkü kadınların<br />

yabancılara süslenmeleri haramdır. (S.Ebediyye)<br />

2- Kürklü, göz alıcı elbise giyerek, ziynetlerini göstererek sokağa<br />

çıkmak, kadına caiz değil; fakat erkeğe caizdir. (S.Ebediyye)<br />

3- Koku sürünüp sokağa çıkmak, kadına ne niyetle olursa olsun caiz<br />

değil; ama erkeğe sünnete uymak niyetiyle caizdir. (Hindiyye)<br />

Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />

(Kadın sokağa çıkarken koku sürünmesin.) [Müslim]<br />

Kadına caiz olup, erkeğe caiz olmayanlar:<br />

1- İpek <strong>ve</strong> altın, yabancı erkeklere göstermemek şartıyla kadına caiz,<br />

erkek için ise, kimseye göstermese de, ipek <strong>ve</strong> altın nişan yüzüğü<br />

haramdır. (Tahavi)<br />

Bir hadis-i şerif meali şöyledir:<br />

(Altın <strong>ve</strong> ipek, kadına helal, erkeğe ise haramdır.) [Taberani]<br />

2- Küpe, bilezik, kolye gibi takılar da yabancı erkeklere göstermemek<br />

şartıyla kadına caiz, erkeğin ise bunları takarak kadınlara benzemesi<br />

haramdır. (Redd-ül muhtar)<br />

Çeşitli sual <strong>ve</strong> cevaplar<br />

Elden ele <strong>ve</strong>rmek<br />

Sual: Bıçağı <strong>ve</strong> makası elden ele <strong>ve</strong>rmek uğursuzluğa sebep olur<br />

mu?<br />

CEVAP<br />

Elden ele <strong>ve</strong>rmenin bir mahzuru olmaz. Dinimizde uğursuzluk yoktur.<br />

Bıçak, alanın elini kesmesin diye, yere <strong>ve</strong>ya masaya konabilir. Başka bir<br />

hikmeti yoktur.<br />

Sual: Yönetici durumundayım. Villada oturuyor, çeşitli elbiseler<br />

giyiniyorum. (Süsten kaçınmak imandandır) hadisi-i şerifini görünce<br />

korktum. Hep aynı elbiseyi mi giyineyim, villadan çıkıp basit bir evde mi<br />

oturayım?<br />

CEVAP<br />

O hadis-i şerif, gösteriş için öyle giyinmenin zararını bildiriyor. İhtiyaç<br />

138


www.dinimizislam.com<br />

için süslü giyinmekte <strong>ve</strong> villada oturmakta mahzur yoktur. Hatta imkanı<br />

olanın böyle yapması gerekir.<br />

İmam-ı a’zam hazretleri buyuruyor ki:<br />

Cahillerin hakaret etmemeleri <strong>ve</strong> düşmanlara azametli, kuv<strong>ve</strong>tli<br />

görünmek için, âlimlerin, âmirlerin elbiselerinin <strong>ve</strong> binalarının gösterişli<br />

olması lazımdır.<br />

Hikmet ehli de buyuruyor ki:<br />

(Öyle bir elbise giy ki, sen ona değil, o sana hizmet etsin!)<br />

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:<br />

(Güzel giyinin ki, Allahü teâlânın size <strong>ve</strong>rdiği nimetlerin eseri<br />

görülsün!) [Taberani]<br />

(Allahü teâlâ bir kuluna nimet <strong>ve</strong>rdiğinde, o nimetin eserinin o<br />

kulun üzerinde görülmesini se<strong>ve</strong>r.) [Taberani]<br />

(Allahü teâlânın <strong>ve</strong>rdiği nimetin eseri üzerinde görülmelidir.)<br />

[Nesai]<br />

Sual: Arkadaşla ceketleri birkaç günlüğüne değişmek mekruh mu?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Tırnakları gömmek<br />

Sual: Kesilen tırnakları ne yapmalıdır?<br />

CEVAP<br />

Toprağa gömmek sünnettir. Basılmayan bir yere, kabir üzerine <strong>ve</strong>ya<br />

denize de atılabilir. Biriktirilip herhangi bir yere gömülebilir.<br />

Sual: Kadın tırnak <strong>ve</strong> saçını gömmek zorsa, yakmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Biriktirip gömme imkanı varken, yakmak caiz olmaz.<br />

Sual: Cami resmi bulunan havluları satın almak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır.<br />

Sual: Dini levhayı alkolle, kolonya ile silmek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Sabunlu su ile silinir. Buna imkan yoksa, caizdir.<br />

Sual: Gıda paketlerinin <strong>ve</strong>ya deterjanların içinde bardak, tava gibi<br />

şeyler çıkıyor. Bazılarının içinden bir kağıt çıkıyor. "Bu kağıdı getirene şu<br />

hediye <strong>ve</strong>rilecektir" deniyor. Paket içinden çıkan malı <strong>ve</strong> kağıdı götürüp<br />

<strong>ve</strong>rilecek şeyi almak günah olur mu?<br />

CEVAP<br />

Hayır günah olmaz. (Redd-ül-muhtar)<br />

Sual: Âdetli hazır petleri yıkamadan atmanın bir mahzuru var mıdır?<br />

139


www.dinimizislam.com<br />

CEVAP<br />

Mahzuru yoktur.<br />

Sual: Yatak odasına dini levha asmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Düğmeleri, küflenmemesi için altın suyuna batırmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Hastaya <strong>ve</strong>ya misafirliğe giderken çiçek götürmek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Şifa âyetlerini muska yaparak üzerimizde taşımak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Talebeye öğretmek için Kâbe maketi yapmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Hacıların getirdiği içi âyet yazılı tastan yiyip yemek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır.<br />

Sual: Cami resmi bulunan kağıtla kitap kaplamak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır.<br />

Sual: Zurna çalmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır. Savaşta caizdir.<br />

Sual: Kabrin üstüne çiçek dikmekte mahzur var mıdır?<br />

CEVAP<br />

Mezar üstüne çiçek dikmek ölüye faydalıdır, iyidir. Çiçeğe <strong>ve</strong>rilecek<br />

parayı, namaz kılan fakire sadaka <strong>ve</strong>rmek daha iyidir. Bundan daha iyisi<br />

de, uygun bir din kitabı alıp birine <strong>ve</strong>rmektir.<br />

Sual: Tayt giymek uygun değil. Erkeklerin de, kışın pantolonun<br />

altından giydiği ince <strong>ve</strong>ya kalın giyecekler var. Bunlara da tayt diyorlar.<br />

Bunlar caiz değil midir?<br />

CEVAP<br />

Bunları imal etmekte <strong>ve</strong> giymekte mahzuru yoktur. Hatta taytları da iç<br />

kıyafeti olarak giymek caizdir.<br />

Sual: Gece çamaşır yıkamak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

140


www.dinimizislam.com<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: İhramı kefen yapmak <strong>ve</strong> kefeni zemzemle yıkamak caiz midir?<br />

CEVAP<br />

İhramı kefen yapmak caizdir. Kefeni zemzemle yıkamak ise,<br />

Hanefi’de caiz, Şafii’de haramdır. (Redd-ül-muhtar)<br />

Sual: Eskiyen seccadeyi yırtıp yer bezi yapmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır.<br />

Sual: Süte okunup içiliyor, caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Bir şeye okumak faydalıdır.<br />

Sual: Şifa âyetlerini görünür şekilde PVC yaptırıp taşımak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Açık gibidir. Görünmez şekilde kaplanırsa caiz olur.<br />

Sual: Dini yazı bulunan gazeteyi yerlere atmak mahzurlu mu?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t. Okuyunca yukarı koymalıdır.<br />

Sual: Müzik alarmlı kol saati mekruh mu?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Domuz derisinden kalb kapakçığı taktırmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Zaruret varsa caizdir.<br />

Sual: Tarladaki sap artıklarını yakıyoruz, içindeki böcekler de<br />

yanıyor. Günah mı?<br />

CEVAP<br />

Hayır. Çünkü siz böceği değil sapı yakıyorsunuz. Sırf böceği<br />

yaksanız caiz olmaz.<br />

Sual: Odunlarda kurt var. Yere vurunca, düşmeyen de olabilir. Bu<br />

odunları böyle yere vurduktan sonra, yakmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Din kitaplarını dolabın içine belden aşağı koymak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Caizdir. Mushafı daima yukarı koymalıdır.<br />

Sual: Kadın saçından fırça yapmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır.<br />

Sual: Hayvan <strong>ve</strong> insan motifleri işlemek günah mı?<br />

141


www.dinimizislam.com<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Battaniyedeki aslan resmi net değildir. Resim hükmünde mi?<br />

CEVAP<br />

Resim hükmünde değil. Fakat, resimli almamaya, dikkat etmeli.<br />

Şüphelilerle meşgul olmak harama sebep olur.<br />

Sual: Halıdaki mübarek bir isim boyansa, kullanmak caiz olur mu?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Mushaf okunmuş rahleyi, tabure olarak kullanmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Zaruret olursa caizdir.<br />

Sual: Dini yazı bulunan gazeteyi divanın, karyolanın altına koymak<br />

caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır.<br />

Sual: Cami resimli çay tabağı kullanmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır.<br />

Sual: Kanlı pamuğu yakmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Âyet-i kerime yazılı gazeteleri ne yapmak lazımdır?<br />

CEVAP<br />

Yakıp külü denize <strong>ve</strong>ya ayak basmayan temiz yere dökülür.<br />

Sual: Sahabenin temsili resimlerini yapmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Değildir.<br />

Sual: İnsan başlı pipo yapmak mekruh mu?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Donmaması için lağıma tuz koymak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Kiracı ev sahibinden izinsiz evde değişiklik yapabilir mi?<br />

CEVAP<br />

Yapamaz. Musluk gibi şeyleri değiştirebilir.<br />

Sual: Ekmek kırıntılarını, yakmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

142


www.dinimizislam.com<br />

Hayır. Toplayıp denize atılabilir. Kuşlara <strong>ve</strong>rilebilir.<br />

Sual: Otobüs altındaki bagajda, paketle mushaf taşımak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır. Otobüsün üstünde de taşımak mümkün.<br />

Sual: İki katlı otobüsün, birinci katının rafında, mushaf taşınır mı?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Ezan okuyan saatleri kullanmakta mahzur var mıdır?<br />

CEVAP<br />

Okunurken hürmet etmek şartı ile mahzuru olmaz.<br />

Sual: Tekelden hediye edilen içki yerine, çay almak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: (Abdest havlumu herkes kullanabilir) dedim. Caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Evde, karyolanın altına çuvalla un, pirinç koymak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır.<br />

Sual: İspirtolu kalemle, dini yazı yazmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Caizdir.<br />

Sual: Evde, canlı hayvan biblosu bulundurmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır.<br />

Sual: Tutkallı hamurdan, ağaç gibi şekiller yapmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Mescitteki halıyı, ayakkabıyla girilen yere sermek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır. Ayakkabı ile girilmeyen e<strong>ve</strong> sermek caiz.<br />

Sual: Babamın resmini albümde saklamak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Elimize, yüzümüze kolonya sürünce, ister istemez kokusu<br />

ağzımıza, burnumuza giriyor. Bunun bir mahzuru var mı?<br />

CEVAP<br />

Hayır.<br />

Sual: Mezar taşına Ali oğlu Veli <strong>ve</strong> miladi tarih yazmak caiz mi?<br />

143


www.dinimizislam.com<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Bekçinin izniyle H.Bağdadi türbesinden örtü aldım. Caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Piyasadaki esansları kullanmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t. Esans demek alkolsüz demektir.<br />

Sual: Namaz kitabı ile helaya girilir mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır.<br />

Sual: Resimler, yerde olsa oraya rahmet melekleri girmez mi?<br />

CEVAP<br />

Girmez.<br />

Sual: Rahmet meleği girmeyen oda, rahmetten mahrum kalır mı?<br />

CEVAP<br />

Hayır. Meleklerin faydalarından mahrum kalır.<br />

Sual: Kelime-i tevhid yazılı takke ile helaya girmek caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Hayır.<br />

Sual: Melek girsin diye, okunan gazeteyi kapalı yere mi koymalı?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Takkeyi pantolonun cebine koymak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Âyet yazılı bozuk kitabı, yakarak imha caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Mezarlıkta teybi açıp çalgı çalmak uygun mu?<br />

CEVAP<br />

Mezarlıkta gülmek uygun olmadığı gibi kaset çalmak da uygun<br />

değildir.<br />

Sual: Süs niyeti ile pastaya mum dikmek mahzurlu mudur?<br />

CEVAP<br />

Mum uygun değildir<br />

Sual: Satın alınan hazır elbiseyi, yıkamadan giyip onunla namaz<br />

kılmakta mahzur var mıdır?<br />

CEVAP<br />

144


www.dinimizislam.com<br />

Eşyada esas olan temizliktir. Necis olduğu kati olarak bilinmedikçe<br />

hepsi temiz kabul edilir. Hatta gayri müslimlerin elbiseleri de temiz kabul<br />

edilir. (Hadika)<br />

Sual: Tıraş fırçalarının domuz kılından yapıldığını duydum,<br />

kullanmamız uygun mu?<br />

CEVAP<br />

Duymakla hüküm <strong>ve</strong>rilmez. Yani fırçaları kullanmakta mahzur yoktur.<br />

Sual: Kâfirden kullanılmış ceket alınca yıkamak lazım mı?<br />

CEVAP<br />

Yıkamak gerekmez.<br />

Sual: Şafii mezhebinde bulaşık makinesi ile bulaşık yıkamak <strong>ve</strong>ya<br />

çamaşır makinesi ile çamaşır yıkamak caiz midir?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t caizdir.<br />

Sual: Üzerinde Allah yazılı tesbihleri kullanmak caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Caizdir, fakat bunları yere atmak caiz değildir.<br />

Sual: Almanya'da resmi kurumlar, bazı yerlerde tabutsuz gömme izni<br />

<strong>ve</strong>rmiyor. Ölülerimizi tabutla gömmenin mahzuru var mı?<br />

CEVAP<br />

Toprak nemli ise, erkeği tabut ile koymak caiz olur. Toprak kuru <strong>ve</strong><br />

sağlam ise, erkeği tabut ile gömmek mekruh olur. Tabut ile gömünce<br />

tabut içine biraz toprak konur. Kadınları, her zaman tabut ile gömmek<br />

efdaldir. Tabutsuz gömme izni <strong>ve</strong>rilmeyince, erkeği de tabutla gömmek<br />

mekruh olmaz.<br />

Sual: E<strong>ve</strong> Âyet-el Kürsi, Fatiha-i Şerif, Yasin-i Şerif, âyet-i kerime<br />

yazılı levhaları asmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t caizdir.<br />

Sual: Âyet-el kürsi yazılı kolyelerle tuvalete girilmesi caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Üstü örtülü olursa caizdir. Eğer Âyet-el kürsi çok küçük yazılmışsa<br />

caiz olmaz.<br />

Sual: Bebeğe muska olarak âyât-ı hırz takmakta mahzur olur mu?<br />

CEVAP<br />

Âyât-ı hırz, koruyucu, muhafaza edici âyetlerdir, takılması çok iyi<br />

olur.<br />

Sual: Pardösüye, paltoya kuşak, kemer bağlamak caiz midir?<br />

CEVAP<br />

145


www.dinimizislam.com<br />

Caizdir.<br />

Sual: Gece aynaya bakmak <strong>ve</strong> tırnak kesmekte mahzur var mı?<br />

CEVAP<br />

Dinen mahzuru yoktur. Tırnak gece <strong>ve</strong>ya gündüz her zaman<br />

kesilebilir. Haftanın her günü kesilebilir. Cuma günü, Cuma namazından<br />

sonra kesmek daha iyi olur.<br />

Sual: Hazret-i Osman’ın kabrinden aldığım toprağı kabre koymam<br />

caiz mi?<br />

CEVAP<br />

İyi olur, mağfirete sebep olur.<br />

Sual: Bulunmuş para, bir vakfa nasıl <strong>ve</strong>rilir?<br />

CEVAP<br />

Devir ile <strong>ve</strong>rilir. Yani önce bir fakire <strong>ve</strong>rilir, fakir dilerse vakfa <strong>ve</strong>ya<br />

başka yere <strong>ve</strong>rebilir.<br />

Sual: Helayı kapatıp mescit yapmak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: İhtiyaç halinde otopsi yapmak dinen caiz mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Domuz kılı fırça ile tıraş olan Şafii, yüzünü biri toprakla olmak<br />

üzere 7 kere mi yıkar?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Doktor, burnuna su <strong>ve</strong>rme dedi. Sözüne uymam caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Fâsık doktora tedavi olunur. İbadeti bozan, harama sebep olan sözü<br />

adil tabibe sormak lazım.<br />

Sual: Ekmek bulunan heybe, motosikletin arkasına konur mu?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Bir yaşlı insan ölmek üzere ise can <strong>ve</strong>riyorsa benim ona serum<br />

<strong>ve</strong>rmem bir kaç saat fazla yaşamasını sağlayabilirse, doktor olarak benim<br />

ona serum <strong>ve</strong>rmem dinimizce nasıl sayılır?<br />

CEVAP<br />

Can <strong>ve</strong>rirken ölmek üzere olanı rahatsız etmek iyi değil. Eziyet<br />

olabilir. Fakat bir doktor olarak, onun yaşama imkanı olacağını tahmin<br />

ediyorsanız, serum <strong>ve</strong>rmenizin mahzuru olmaz.<br />

Sual: Yanında taşınması sünnet olan ayna, tarak misvak, iğne iplik<br />

146


www.dinimizislam.com<br />

gibi şeyleri çantamızda taşımakla da sünnet yerine getirilmiş olur mu?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

Sual: Camilerin üstüne, imam lojmanı yapmak caiz olur mu?<br />

CEVAP<br />

Yapılmış bir caminin, bir mescidin üstüne bina yapmak caiz değildir.<br />

Caminin üstü de semaya kadar cami hükmündedir. Nitekim ceddimizin<br />

yaptığı camilerin üstünde bina yoktur. Mescit yeni yapılırken, üstüne<br />

imam lojmanı yapılması caiz ise de, caiz olan bir şeyi zaruret<br />

bulunmadıkça yapmamak iyi olur. Camilerin altına dükkan yapılabilir.<br />

Sual: Tesbihler bid’at değil midir? Tesbihi numaratörle çekmek caiz<br />

midir?<br />

CEVAP<br />

Tesbih çekmek sünnettir. Tesbih aletinin kendisi bid’at mi diye<br />

soruluyorsa, Peygamber efendimiz zamanında tesbihler, parmakla,<br />

çekirdekle, taşla sayarak tesbih çekiliyordu. Resulullah efendimiz, bir<br />

kadının tesbihleri, çekirdeklerle saydığını görmüş, fakat men etmemiştir.<br />

Âlimler buradan tesbih kullanmanın caiz olduğunu bildirmişlerdir.<br />

Mekanik <strong>ve</strong>ya elektronik numaratör denilen alet ile tesbih çekmekte<br />

caizdir. İslam âlimleri de bu izne uyarak tesbih hazırlamışlar, tesbih bid’at<br />

değildir.<br />

Sual: Mescide girerken niçin "itikâfa niyet ettim" deniyor?<br />

CEVAP<br />

İtikâfa niyet edince orada yatmak, yiyip içmek v.s caiz olur. Niyet<br />

etmezsek bunlar yapılmaz.<br />

Sual: "Sakız çiğnemek erkekler için özür değil ise mekruhtur"<br />

deniyor. Acaba stres yüzünden sakız çiğnemek özür sayılabilir mi?<br />

CEVAP<br />

Sakız çiğnemenin herhangi bir faydası varsa, mesela dediğiniz gibi<br />

strese faydası varsa, sakız çiğnemekte mahzur olmaz. Başka faydaları<br />

varsa o fayda için çiğnenebilir.<br />

Sual: Bayanların misvak kullanması uygun mu?<br />

CEVAP<br />

Bayanların misvak kullanması caizdir. Kitaplarda misvak yerine sakız<br />

çiğnemeleri bildirilmiştir.<br />

Sual: İnsan dışkısını toprakla karışınca gübre olarak kullanmak caiz<br />

mi?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t.<br />

147


www.dinimizislam.com<br />

Sual: Baston taşımak niyetiyle, şemsiyeyi baston olarak kullanmak<br />

uygun olur mu?<br />

CEVAP<br />

Şemsiyeyi, baston niyetiyle kullanmak iyidir. Hadis-i şerifte buyuruldu<br />

ki:<br />

(Asa taşımak, Enbiyanın sünneti, müminin alametidir.) [Deylemi]<br />

Hasan-ı Basri hazretleri de buyurdu ki:<br />

Asa, salihlerin süsü, hayvanlara karşı silah <strong>ve</strong> zayıfların<br />

yardımcısıdır. (T. Gafilin)<br />

Sual: Almanya’da yaşıyoruz. Annem uzun zamandır ağır hasta,<br />

doktorların da umudu kalmadı, çok sancılarına karşı morfin kullanılmasını<br />

tavsiye ediyorlar, ben oğlu olarak karar <strong>ve</strong>remiyorum vicdanen. Bana dini<br />

bilgi <strong>ve</strong>rirseniz memnun olurum.<br />

CEVAP<br />

Vurmak caiz ise de, ağır hastalara vurmamak daha iyi olur.<br />

Sual: Kadınların el işi yapması, dantel, örgü vs. mubah eğlence<br />

olarak caiz mi?<br />

CEVAP<br />

Örgü işleme gibi şeyler çok iyidir mubahın ötesinde iyidir, sünnettir.<br />

Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:<br />

(Ya Fatıma, ne mutlu o kadına ki, kocası ondan razı olur. Allahü<br />

teâlânın farz kıldığını yapmaktan <strong>ve</strong> kocasına itaatten sonra kadınlar<br />

için, yün eğirmekten, iplik bükmekten üstün iş yoktur. Bir saat yün<br />

eğirmek, iplik bükmek <strong>ve</strong>ya dokumak, el işleri yapmak kadınlar için<br />

bir yıl ibadet etmekten daha sevaptır. Dokudukları her iplik için amel<br />

defterlerine bir şehit sevabı yazılır.) [R. Nasıhin]<br />

Sual: Ekmek hamurunu kıvama getirmek için, hamurun üzerine bez<br />

koyarak üzerine çıkıp çiğneniyor. Böyle çiğnemek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, caizdir.<br />

Sual: Islık çalmak, uygun mudur?<br />

CEVAP<br />

Sesini duyurmak için caizdir. Sebepsiz çalmak, uygun değildir.<br />

Sunî tohumlama<br />

Sual: Hayvanlarda sunî tohumlama caiz midir?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, caizdir.<br />

Sual: Evlerde bulaşık suları ile abdest suları, evin kanalizasyonuna<br />

karışıyor. Günah oluyor mu?<br />

148


www.dinimizislam.com<br />

CEVAP<br />

Zaruret olduğu için, günah olmaz.<br />

Tuvalete dökmek<br />

Sual: Çayın posasını tuvalete dökmek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Çöpe koyma imkânı varken tuvalete dökülmez, mekruh olur.<br />

Duvar saati<br />

Sual: Duvar saatimiz, çan şeklinde çalıyor. Kullanmakta mahzur var<br />

mıdır?<br />

CEVAP<br />

Hayır, bir mahzuru yoktur.<br />

Sual: Böcek koleksiyonu yapmakta mahzur var mıdır?<br />

CEVAP<br />

Mahzur yoktur. (Hadika)<br />

Ateşle dağlamak<br />

Sual: Bir hadiste, (Şu üç şeyde şifa vardır: Bal şerbeti, hacamat,<br />

ateşle dağlama; ama ateşle dağlamadan menederim) deniyor. Şifalı<br />

şey neden yasaklanıyor?<br />

CEVAP<br />

Hasta olmamak için, sağlam insanı ateşle dağlamak, te<strong>ve</strong>kkülü<br />

bozar. Hasta olanın doktor tavsiyesi üzerine yaptırması caizdir. İkincisi<br />

dağlamak tehlikeli yaralara sebep olabilir. Herkese aynı faydayı <strong>ve</strong>rmesi<br />

de kesin değildir. Bir de, dağlamanın faydası, başka ilaçlarla da, temin<br />

olunabilir. Bu bakımdan dağlamak tavsiye edilmiyor. (S. Ebediyye)<br />

Beyin ölümü gerçekleşen hasta<br />

Sual: Bir kimseye karaciğer, böbrek <strong>ve</strong>ya başka organ nakli<br />

yapabilmek, yani bir başka hastayı kurtarabilmek için, beyin ölümü<br />

gerçekleşmiş bir hastanın, makineye bağlı fişini çekip kalbini durdurmak<br />

caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Böyle bir zaruret varsa, beyin ölümü gerçekleşmiş hastanın fişini<br />

çekmek caiz olur; ama sebepsiz yere <strong>ve</strong>ya daha fazla acı çekmesin diye,<br />

beyin ölümü gerçekleşmiş hastanın fişini çekmek caiz olmaz.<br />

Sual: Allah kelimesinin İslami hat olarak bir düzü, bir de simetrik<br />

olarak tersi yazılı. Böyle yazmak <strong>ve</strong> böyle yazılmış bir hattı duvara asmak<br />

caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Yazmak da, asmak da caiz değildir.<br />

Sual: Bazı kimseler su, tuz <strong>ve</strong> ateşin ortak olduğunu, bunları<br />

149


www.dinimizislam.com<br />

komşuya <strong>ve</strong>rmek gerektiğini, <strong>ve</strong>rmemenin günah olduğunu söylüyorlar.<br />

Böyle bir şey var mıdır?<br />

CEVAP<br />

Böyle bir şey yoktur. Bir kimsenin mülküne başkası ortak olamaz.<br />

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:<br />

(Müslümanlar üç şeyde ortaktır: Ot, su <strong>ve</strong> ateş.) [Ebu Davud]<br />

Hiç kimsenin mülkü olmayan böyle şeylerde Müslümanlar ortaktır<br />

demek, (Ele geçirenin mülkü olur) demektir. Mülkü olunca da, artık<br />

başkalarına <strong>ve</strong>rmeye zorlanamaz. Fakat bir kimse, umuma ait bir suyu,<br />

başkalarının kullanmasına mani olamaz. (Mecelle)<br />

Sual: Alkışlamanın hükmü nedir? Katıldığımız toplantılarda şarkı v.s.<br />

söyleniyor <strong>ve</strong> herkes bunu alkışlıyor hatta şarkı devam ediyorken alkışla<br />

tempo tutuluyor. Böyle bir durumda alkışa istemeyerek katılmanın hükmü<br />

nedir?<br />

CEVAP<br />

Peygamber efendimiz konuşurken, sözü duyulmasın diye müşrikler<br />

alkış yapıyorlardı. Alkış protesto idi. Şimdiki alkışlar ise beğenme<br />

işaretidir. İyi konuşanları alkışlamak caizdir, mahzuru yoktur. Kötü<br />

konuşanları, haramları alkışlamak da onları beğenmek olur.<br />

Beğenmeden, protesto olarak niyet edilse, içinden, Allah ıslah etsin seni<br />

denilse mahzuru olmaz.<br />

Sual: Zikrettiği için, çimenlere basmanın günah olduğunu<br />

söylüyorlar. Çimenler yeşil olduğu için mi zikreder?<br />

CEVAP<br />

Basmanın mahzuru olmaz. Sadece çimenler, yeşil olan bitkiler değil,<br />

bastığımız toprak <strong>ve</strong> taşlar da, yani canlı cansız her şey tesbih eder,<br />

zikreder. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:<br />

(Yedi kat gökle yer <strong>ve</strong> bunların içindekiler, Allah’ı tesbih eder.<br />

Hiçbir varlık yok ki, Onu hamdle tesbih etmesin; fakat siz, onların<br />

tesbihini anlayamazsınız!) [İsra 44]<br />

Sual: Bir hadiste, hac <strong>ve</strong>ya cihad dışında, deniz vasıtalarına<br />

binilmeyeceği; çünkü denizin altında ateş, ateşin altında da deniz olduğu<br />

söyleniyor. Bu iki iş dışında, mesela seyahat için gemiye binmek, caiz<br />

değil mi?<br />

CEVAP<br />

Gemiye binmekte hiçbir mahzur yoktur. Müteşabih hadis-i şerifleri,<br />

âlimlerin açıklaması olmadan yazmak uygun olmaz.<br />

Sual: İçinde âyet-i kerime meali bulunan dini kitapların üstünde bir<br />

şeyler yazmak, üzerine elini kolunu koymak caiz midir?<br />

150


www.dinimizislam.com<br />

CEVAP<br />

Uygun değildir. Dini yazılara hürmet etmelidir.<br />

Haram <strong>ve</strong> helal karışırsa<br />

Sual: Çeşitli haram mallar birbirleriyle <strong>ve</strong>ya helal malla karışınca bu<br />

para kullanılabilir mi? Mesela, bir camiye yardım edenler arasında,<br />

haram para <strong>ve</strong>renler de olursa, bu camide namaz kılmak caiz olur mu?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, caiz olur. Gasp, hırsızlık, rüş<strong>ve</strong>t, kumar, alkollü içkilerden<br />

alınan para gibi, haram malı kendi helal malıyla <strong>ve</strong>ya çeşitli kimselerden<br />

aldığı haram paraları birbirleriyle karıştırmışsa <strong>ve</strong> bunları birbirlerinden<br />

kolayca ayıramazsa, o zaman bu karışımlar, kendi mülkü olur. Tayyib<br />

[temiz] olmasa da, kullanması caiz olur. Bu paralarla yapılan camide<br />

namaz kılınır. Tek cins haram parayla yapılan camide namaz kılınmaz.<br />

Mesela tamamı kumar parası, tamamı hırsızlık, tamamı gasp, tamamı<br />

alkollü içkilerden elde edilen para gibi, tek cins haram parayla yapılan<br />

camide namaz kılınmaz.<br />

Bebeğin ölümüne sebep olmak<br />

Sual: Bir kimse, elinden düşürüp bebeği ölse <strong>ve</strong>ya bebekle yatakta<br />

yatarken, üstüne yatıp çocuğun ölümüne sebep olsa, bugün için dinen<br />

cezası nedir?<br />

CEVAP<br />

Kasıt olmayıp, hatayla ölümüne sebep olduğu için, 60 gün kefaret<br />

orucu tutması gerekir.<br />

Sirke gitmek, Horoz dövüşü, boks <strong>ve</strong> sirk<br />

Sual: Horoz <strong>ve</strong> de<strong>ve</strong> dövüşü, boğa güreşlerini <strong>ve</strong> boks maçlarını<br />

seyretmek, sirke gitmek günah mıdır?<br />

CEVAP<br />

Horoz <strong>ve</strong> de<strong>ve</strong> dövüşleriyle boğa güreşleri, hayvanlara zulüm olduğu<br />

için günahtır. İnsanları dövüştürmek de günahtır. Avret yerlerinin açık<br />

olması da, bir başka günah oluyor. Canlının yüzüne vurmak da günahtır.<br />

Sirklerde de, genelde tehlikeli gösteriler, cambazlıklar yapılıyor. Sirke<br />

gitmek, bu gösterileri tasvip etmek demektir. Bu günah olan şeyleri<br />

seyretmek de günahtır; çünkü din kitaplarında deniyor ki:<br />

Cambaz ipten düşüp ölürse, seyirciler de günaha girer; çünkü onlar<br />

seyretmeselerdi, cambaz, cambazlık yapmaz <strong>ve</strong> ipten düşüp ölmezdi.<br />

Öldürülen kimse, eceli geldiği için ölürse de; öldüren <strong>ve</strong>ya ölümüne<br />

sebep olan kimse de, cezasını görür. (S. Ebediyye)<br />

Çiçek <strong>ve</strong> mendil<br />

Sual: Ceketin üst cebinde, yani yakada, çiçek <strong>ve</strong>ya mendil taşımak<br />

151


www.dinimizislam.com<br />

caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Ziynet olacağı için, elde <strong>ve</strong>ya yakada çiçek taşımak mekruh olur.<br />

Mendil koymak da böyledir.<br />

Hak aranır, beklenmez<br />

Sual: Dilekçeye, zamanında cevap <strong>ve</strong>rilmezse, araştırma yapmak<br />

uygun olur mu?<br />

CEVAP<br />

İyi olur. Hak aranır, beklenmez.<br />

Hacizle hakkımızı almak<br />

Sual: Kirasını aylarca ödemeyen kiracıyı mahkemeye <strong>ve</strong>rip, haciz<br />

yoluyla hakkımızı almak caiz midir?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, caizdir.<br />

Maaş promosyonu<br />

Sual: Bankaların, maaşlarını kendilerinden alan müşterilerine<br />

<strong>ve</strong>rdikleri promosyonları almak caiz midir?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, caizdir.<br />

Uzun pantolon<br />

Sual: Erkeklerin, pantolonu ayaklarını örtecek kadar uzatmaları caiz<br />

midir?<br />

CEVAP<br />

Mekruh olduğu S. Ebediyye’de yazılıdır.<br />

Cami resimli havlu<br />

Sual: Üzerinde cami resmi olan havlulara el yüz silmek caiz midir?<br />

CEVAP<br />

Hayır, caiz değildir, hürmetsizlik olur. Böyle havluları, kullanmak için<br />

satın almak caiz olmaz.<br />

Pirinçte Allah ismi<br />

Sual: Pirinçte Allah ismi yazılı diyorlar, doğru mu?<br />

CEVAP<br />

E<strong>ve</strong>t, İmam-ı Birgivî’nin bir kitabında öyle yazdığını görmüştük.<br />

Gece aynaya bakmak<br />

Sual: Gece aynaya bakmakta bir mahzur var mıdır?<br />

CEVAP<br />

Gece de olsa, gündüz de olsa, aydınlıkta aynaya bakmakta bir<br />

mahzur yoktur. Loş karanlıkta aynaya bakılırsa, aynanın arkasındaki<br />

152


www.dinimizislam.com<br />

madde, yüzdeki parlaklığı gideriyor. Bu tecrübeyle de bildirilmiştir.<br />

Dinî yazıları çöpe atmak<br />

Sual: Dinî yazı bulunan takvim yapraklarını, gazete sayfalarını,<br />

bozuk dinî kitapları <strong>ve</strong> üzerinde İslami yazılar bulunan gofret<br />

ambalajlarını, kâğıt toplanan geri dönüşüm kutularına atmak uygun<br />

mudur?<br />

CEVAP<br />

Bu kâğıtlar, kâğıt fabrikasına giderek hamur yapıldığı için mahzuru<br />

olmaz.<br />

153

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!