11.11.2014 Views

Sağlık Hizmetlerinde İdarenin ve Hekimlerin ... - Gazi Üniversitesi

Sağlık Hizmetlerinde İdarenin ve Hekimlerin ... - Gazi Üniversitesi

Sağlık Hizmetlerinde İdarenin ve Hekimlerin ... - Gazi Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Yrd. Doç. Dr. M. Savaş BAYINDIR<br />

karşı dava açması <strong>ve</strong> idarenin kamu görevlisine rücu davası açması dolaylı bir yol<br />

olduğundan usul ekonomisi bakımından sakıncalı görülebilir.<br />

Anayasa’nın 40. maddesine göre, “kişinin, resmî görevliler tarafından vâki<br />

haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir.<br />

Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır.”<br />

Anayasa’nın 129. maddesine göre, “memurlar <strong>ve</strong> diğer kamu görevlilerinin<br />

yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine<br />

rücu edilmek kaydıyla <strong>ve</strong> kanunun gösterdiği şekil <strong>ve</strong> şartlara uygun olarak, ancak<br />

idare aleyhine açılabilir”.<br />

DMK’nın 12. maddesine göre, “Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal <strong>ve</strong>ya<br />

tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından<br />

rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır”. Bu hüküm idare ile kamu görevlisi<br />

arasındaki sorumluluk ilişkisini düzenlemektedir. 12. maddenin 1. fıkrası, kamu<br />

görevlisine görevini itina ile yapmasını <strong>ve</strong> Devlet malını korumasını, 2. fıkra ise<br />

bunun sağlanamadığı durumda idarenin gördüğü zararın memur tarafından ödeneceği<br />

düzenlenmiştir. 12. maddeye göre kamu görevlisi bir Devlet malına zarar <strong>ve</strong>rirse<br />

bu malın bedelini ödemekten sorumludur. Bu halde zarar gören üçüncü kişiden<br />

bahsedilemez. Fakat memurun “görevini dikkat <strong>ve</strong> itina ile yerine getirmemesi”<br />

nedeniyle üçüncü kişilere zarar <strong>ve</strong>rilmiş olabilir.<br />

DMK’nın 13. maddesine göre, “kişiler, kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak<br />

uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil,<br />

ilgili kurum aleyhine dava açarlar”. Bu hüküm bir usuli düzenlemedir. Sorumluluk<br />

kapsamı “kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili ortaya çıkan zararlardır”. Personel<br />

demekle kapsam geniş 72 , kamu hukukuna tabi görevler denilerek ise kapsam dar<br />

tutulmuştur.<br />

Anayasanın 40. maddesi <strong>ve</strong> onun izdüşümü olan DMK 12. maddesi, esasa<br />

ilişkin hükümlerdir. Bu hükümlere dayanılarak sağlık hizmetlerinden doğan<br />

zararlardan dolayı idareyi sorumlu tutmak <strong>ve</strong> yargı yolunun idari yargı olduğunu<br />

söylemek yeterlidir. Devlet Memurları Kanunu’nun 13. maddesi ise Anayasa’nın<br />

129/5 hükmünün izdüşümüdür <strong>ve</strong> bu hükümler usuli düzenlemelerdir. Benzer ilişki<br />

72<br />

Başbakan <strong>ve</strong> bakanlar ile mahalli idarelerin, özerk kuruluş <strong>ve</strong> kurumların seçilmiş organları<br />

sorumluluk kapsamı dışındadır. Lutfi DURAN, Türk Kamu Personelinin Mali Sorumluluğu,<br />

s.11, “129/5’deki diğer kamu görevlileri kavramı, Bakanları da kapsamakta”dır. GÜRAN, Sait;<br />

Anayasa’nın 128 <strong>ve</strong> 129 uncu Maddeleri Yönünden Kamu Görevlileri İle Bakanların Durumu,<br />

AİD, C. 17, S. 3, 1984, s. 34.<br />

572 <strong>Gazi</strong> Üni<strong>ve</strong>rsitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XI, Sa.1-2, Y.2007

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!