06.11.2014 Views

Temmuz 2012 Sayı:283 - Verimlilik Genel Müdürlüğü - Bilim, Sanayi ...

Temmuz 2012 Sayı:283 - Verimlilik Genel Müdürlüğü - Bilim, Sanayi ...

Temmuz 2012 Sayı:283 - Verimlilik Genel Müdürlüğü - Bilim, Sanayi ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

TEMMUZ <strong>2012</strong> YIL: 24 SAYI: <strong>283</strong><br />

<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanı<br />

Nihat ERGÜN’ün Değerlendirmesi<br />

<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı<br />

Prof. Dr. Ersan ASLAN’ın Değerlendirmesi<br />

Anadolu’da <strong>Sanayi</strong>leşme ve OSB’ler<br />

Türkiye’deki Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />

Uygulamaları ve Mevcut Durum<br />

Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri


<strong>2012</strong>/2 VERİMLİLİK<br />

DERGİSİ YAYIMLANDI<br />

Etkin ve Verimli Yönetim İçin Değişim<br />

Mühendisliği Uygulamaları<br />

Doç. Dr. M. Akif ÖZER<br />

Toplam Kalite Yönetimi (TKY)’nin Kurumsal<br />

İmaj Üzerine Etkileri: Yönetici Görüşleri<br />

Üzerine Bir Araştırma<br />

Öğr. Gör. Enis Baha BİÇER - Yrd. Doç. Dr. Hasan EKİNCİ<br />

- Öğr. Gör.Ümit NALDÖKEN<br />

İşgörenlerin Organizasyonda Çalışma Süresi ve İş Değiştirme Sıklığının<br />

Örgütsel Bağlılık Düzeylerine Etkisi<br />

Dr. Derya KARA<br />

Balanced Scorecard Performans Değerlendirme Yönteminin Türkçe Yazındaki<br />

Tercüme Problemi<br />

Yrd. Doç. Dr. Ali ERBAŞI<br />

Fast Food İşletmelerinde Mal ve Hizmet Kalitesinin Artırılması İçin Kalite Fonksiyon<br />

Yayılımı Uygulaması<br />

Utku KARPUZ - Doç. Dr. Murat Caner TESTİK - Doç. Dr. Fatma PAKDİL<br />

Hazır Giyim Ürünlerinin Satışı Üzerinde Vitrin Tasarımının Etkisi<br />

Öğr. Gör. Arzu ARSLAN - Esra ARĞILLI


T.C. BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI<br />

VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN<br />

AYLIK YAYIN ORGANIDIR<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong> YIL: 24 SAYI: <strong>283</strong><br />

Bu dergi 6.000 adet basılmaktadır.<br />

ISSN: 1300-2414<br />

Yayın Türü: Yerel Süreli<br />

Türkçe - İngilizce<br />

SAHİBİ<br />

T.C. BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI<br />

VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ADINA<br />

GENEL MÜDÜR<br />

Anıl YILMAZ<br />

GENEL KOORDİNATÖR<br />

Serdal ERGÜN<br />

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ<br />

Cangül TOSUN<br />

YAZI KURULU<br />

Cangül TOSUN - Bahadır AVŞAR<br />

Nurettin SÖKMEN - İpek İMİRLİOĞLU<br />

GRAFİK TASARIM ve UYGULAMA<br />

Nurettin SÖKMEN<br />

İNGİLİZCE SAYFA SORUMLUSU<br />

Gülçin MANZAK AYDIN<br />

FOTOĞRAFLAR<br />

Hakan CANBAKIŞ<br />

Cüneyt OLGAÇ<br />

ABONE<br />

Gülçin ATAY<br />

(312) 467 55 90 / 289<br />

gulcin.atay@sanayi.gov.tr<br />

Anahtar Dergisi’nin PDF dosyalarının her ay düzenli<br />

olarak e-posta hesabınıza gönderilmesini istiyorsanız,<br />

konu alanına “Anahtar” yazıp abone@sanayi.gov.tr<br />

adresine boş bir e-posta atabilirsiniz.<br />

Dergide yayımlanan yazılardaki görüşler<br />

yazarlarına aittir.<br />

YÖNETİM YERİ<br />

T.C. BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI<br />

VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ<br />

Gelibolu Sokak No: 5<br />

Kavaklıdere 06690 ANKARA<br />

Tel: (312) 467 55 90 (10 Hat)<br />

Faks: (312) 427 30 22<br />

Faks (Dergi): (312) 467 47 79<br />

e-posta: vgm@sanayi.gov.tr<br />

internet: http://vgm.sanayi.gov.tr<br />

BASKI<br />

KORZA YAYINCILIK<br />

BASIM SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ.<br />

Büyük <strong>Sanayi</strong> 1. Cad. 95 / 1 İskitler - Ankara<br />

Tel: (312) 342 22 08 Faks: (312) 341 14 27<br />

BASILDIĞI TARİH:<br />

Anahtar Dergisi’nin <strong>Temmuz</strong> <strong>2012</strong> sayısı<br />

25.07.<strong>2012</strong> tarihinde basılmıştır.<br />

Anahtar Dergisi’nin bu sayısını ülkemizin sanayileşme<br />

hikâyesinin ana unsurlarından Organize <strong>Sanayi</strong><br />

Bölgeleri’ne (OSB) ayırdık. Bu konuyu tarihsel gelişimi,<br />

kamunun uygulamakta olduğu politikalar, yakın<br />

geçmişte elde edilen başarı örnekleri, geleceğe ilişkin<br />

öngörüler ve beklentiler eksenlerinde ve teknik uzmanlık bakış açısıyla<br />

ele almaya çalıştık.<br />

Planlı kalkınma döneminin önemli uygulama araçlarından biri olan<br />

OSB’ler 1960’lı yıllardan günümüze kadar gelişerek gelmiştir. İlk<br />

dönemlerde ağırlıklı olarak şehir ve bölge planlama aracı olarak<br />

görülen OSB’ler, daha sonraki dönemde sanayileşmenin önemli bir<br />

unsuru olarak ele alınmıştır. Özellikle son 10 yılda çok hızlı bir gelişme<br />

kaydedilen OSB alanında, önemli oranda nicelik artışı ile birlikte son<br />

yıllarda sanayimizin yapısal dönüşümünü sağlayacak ve rekabet gücünü<br />

artıracak nitelik artırıcı gelişmeler de sağlanmaktadır. Yakın gelecekte<br />

OSB’lerdeki başarı ve etkinlik oranını artırıcı programlar ve faaliyetlere<br />

ağırlık verilmesi önem arz etmektedir.<br />

Bu sayı ile birlikte <strong>2012</strong> yılı başından itibaren yer vermeye başladığımız<br />

verimlilik göstergelerinin yanında, temel sanayi göstergeleri ile bilim<br />

ve teknoloji göstergelerini de yayımlamaya başladık. Önümüzdeki<br />

sayılarda bu sayfaların daha da geliştirilmesi ve zenginleştirilmesi<br />

hedeflenmektedir.<br />

Anahtar Dergisi’nin “Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri” temalı <strong>Temmuz</strong> sayısına<br />

katkılarıyla destek olan <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanı Sayın Nihat<br />

ERGÜN’e, Müsteşar Sayın Prof. Dr. Ersan ASLAN’a ve Müsteşar Yardımcısı<br />

Sayın Ramazan YILDIRIM’a şükranlarımızı sunuyor, emeği geçen özel<br />

sektör temsilcilerine, Bakanlığımız yönetici ve uzmanlarına teşekkür<br />

ediyoruz.<br />

Anıl YILMAZ<br />

<strong>Genel</strong> Müdür


İçindekiler<br />

4<br />

4 <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanı<br />

Nihat ERGÜN’ün Değerlendirmesi<br />

6 <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı<br />

Prof. Dr. Ersan ASLAN’ın Değerlendirmesi<br />

8 Anadolu’da <strong>Sanayi</strong>leşme ve OSB’ler - Ramazan YILDIRIM<br />

<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı V.<br />

10 Türkiye’deki Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi Uygulamaları ve<br />

Mevcut Durum - Yaşar ÖZTÜRK / <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı<br />

<strong>Sanayi</strong> Bölgeleri <strong>Genel</strong> Müdür V.<br />

12 Planlama Stratejisinde Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgelerinin Rolü<br />

R. Esra OĞUZ<br />

14 Yerel Kalkınmaya Entegre Yaklaşım: Şanlıurfa...<br />

Kemal Devrim OĞUZ<br />

16 Yaşanabilir Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri / Özlem ARSLAN<br />

18 Türkiye’de Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri Deneyimi<br />

Doç. Dr. Çiğdem VAROL<br />

20 Neden Islah Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri? / Mustafa MASATLI<br />

23 “Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgelerinde Mesleki<br />

ve Teknik Eğitimin Güçlendirilmesi” Projesi / Lale NİMETOĞLU<br />

24 Endüstriyel Ekoloji / Eyüp GÜDER<br />

26 Ankara <strong>Sanayi</strong> Odası (ASO) I. Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />

İbrahim Hakkı ALPTÜRK<br />

45


38<br />

Sayı <strong>283</strong><br />

<strong>Temmuz</strong> <strong>2012</strong><br />

39<br />

28 Türkiye’de İlk ve Her Zaman Örnek;<br />

Bursa TSO OSB 50 Yaşında… / Ali UĞUR<br />

30 Hedefe Doğru Emin Adımlarla… / Şadi TÜRK<br />

31 Gebze Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi / A. Haydar BULUT<br />

32 Eskişehir <strong>Sanayi</strong> Odası Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi (EOSB)<br />

Savaş M. ÖZAYDEMİR<br />

33 Gaziantep Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi / Cahit NAKIBOĞLU<br />

34 Samsun Merkez Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />

Hüseyin AKSOY<br />

35 Malatya 1. Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi / Remzi YAŞAR<br />

36 Manisa Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi Türkiye İçin Çalışıyor,<br />

Türkiye İçin Üretiyor / Dr. Sait C. TÜREK<br />

37 Antalya Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi (AOSB) Çetin Osman BUDAK<br />

38 “Yurt Dışındaki Türk <strong>Bilim</strong> İnsanları Kurultayı”<br />

İstanbul’da Gerçekleştirildi<br />

39 Güney Kore Bilgi Değişimi Programı Kapsamında<br />

İstanbul ve Ankara’da Çalışma Toplantıları Gerçekleştirildi<br />

40 Üç Aylık Ulusal <strong>Verimlilik</strong> İstatistikleri<br />

<strong>2012</strong> Yılı Birinci Çeyreği Sonuçları Açıklandı<br />

43 Productivity Statistics Related to The First Quarter<br />

of <strong>2012</strong> Have Been Published<br />

44 Organized Industrial Zones<br />

46-47 <strong>Sanayi</strong> Göstergeleri - <strong>Bilim</strong> ve Teknoloji Göstergeleri<br />

48 Uluslararası <strong>Verimlilik</strong> İstatistikleri<br />

International Productivity Statistics<br />

Ulusal <strong>Verimlilik</strong> İstatistikleri / National Productivity Statistics<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

3


Nitelikli,<br />

yenilikçi ve<br />

rekabetçi<br />

yatırımlar için<br />

en doğru<br />

adres olan<br />

OSB’lerimizi<br />

geliştirmeye<br />

devam<br />

edeceğiz<br />

Nihat ERGÜN<br />

<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanı<br />

Türkiye, 2023 yılı için kendisine bir<br />

vizyon belirlemiş ve belirlediği vizyon<br />

çerçevesinde de dünyanın ilk 10<br />

ekonomisi arasına girmek, yıllık ihracatını<br />

500 milyar Dolar’a çıkarmak gibi iddialı<br />

ve büyük hedefler ortaya koymuştur.<br />

Bu hedefleri gerçekleştirmek için daha<br />

çok ve aynı zamanda da daha nitelikli<br />

ürünler üretmemiz gerektiği izahtan<br />

varestedir. Bununla birlikte, bu üretimler<br />

için gerekli fiziki altyapıyı ve mekânları da<br />

oluşturmamız gerekiyor.<br />

İşte bu noktada karşımıza ülkemizde<br />

1962 yılında organize ve planlı sanayinin<br />

ilk adımlarının atıldığı Organize <strong>Sanayi</strong><br />

Bölgeleri (OSB) uygulamaları çıkıyor. Ülke<br />

olarak yarım asırlık bu zaman diliminde,<br />

OSB’lerin yapımı ve işletilmesiyle ilgili<br />

4 TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

önemli bir bilgi ve tecrübe birikimine<br />

ulaştık.<br />

OSB’ler ortak idari, teknik ve altyapı<br />

hizmetleri sunarak, sanayi işletmelerinin<br />

bir arada faaliyet göstermesine zemin<br />

hazırlayan bölgelerdir. Bu bölgeler,<br />

yatırımların işbirliği anlayışıyla yapılmasına,<br />

enerji, çevre ve ulaşım gibi asgari altyapı<br />

şartlarının tek bir elden yönetilmesine,<br />

üretim maliyetlerinin azalmasına ve<br />

kalite standardının yükselmesine zemin<br />

hazırlamaktadır.<br />

Bugün itibarıyla gelinen noktada, toplam<br />

27 bin 542 hektar büyüklüğünde, 147 adet<br />

organize sanayi bölgesinin altyapı inşaatı<br />

tamamlanarak sanayicilerimizin hizmetine<br />

sunulmuş ve bu bölgelerde 41 bin 608<br />

adet firma üretime geçmiştir. Üretime<br />

geçen bu tesislerde yaklaşık 1 milyon<br />

200 bin kişiye iş imkânı sağlanmış olup<br />

tüm işletmeler üretime geçtiğinde ise bu<br />

rakamın yaklaşık 2 milyon kişiye ulaşacağı<br />

öngörülmektedir.<br />

Bugün itibariyle ülkemizde 261 adet<br />

organize sanayi bölgesine tüzel kişilik<br />

kazandırılmıştır. 2002 yılına kadar sadece<br />

70 OSB Projesi tamamlanırken, son 9.5<br />

yıl içinde 77 OSB daha tamamlanarak bu<br />

sayı 147’ye ulaşmıştır. <strong>2012</strong> yılı Yatırım<br />

Programı’nda 65 adet OSB projemizin<br />

altyapı ve arıtma tesisini kredilendirme<br />

konusunda çalışmalarımız ise devam<br />

ediyor. Ayrıca bu yıl sonu itibariyle de<br />

15 OSB projesinin tamamlanmasını


hedefliyoruz.<br />

Şu rakamlara da özellikle dikkatinizi<br />

çekmek istiyorum: 2002’ye kadar<br />

OSB’lerde üretime geçilen parsel sayısı<br />

11 bin 395 iken, son 9.5 yılda 30 bin 168<br />

parselde üretime geçilmiştir. 11 binden<br />

fazla parsel; inşaat, 6 bine yakını ise proje<br />

aşamasındadır. Ayrıca 12 bine yakın parsel,<br />

yatırımcı beklemektedir.<br />

Şunu memnuniyetle ifade etmek<br />

isterim ki, OSB’ler sanayimizin dünya ile<br />

entegre olmasını ve rekabet gücümüzün<br />

artmasını sağlayacak bir vizyona<br />

kavuşmuştur. Bugün Moğolistan,<br />

Kazakistan, Ukrayna, Filistin,<br />

Mısır ve Azerbaycan gibi ülkeler,<br />

ülkemizdeki OSB’ler ile ilgili<br />

süreçleri yakından takip ediyor, bir<br />

model olarak bizim tecrübemizden<br />

yararlanıyor.<br />

Bakanlık olarak OSB’lerin yönetim<br />

yapılarıyla, mevcut OSB’lerin<br />

doluluk oranlarını artırmayla,<br />

OSB’lerin demiryolu ve liman<br />

ağlarına entegrasyonuyla, eğitim<br />

sistemiyle ilişkileriyle, ihtisas<br />

bölgelerinin sayısını artırmayla<br />

ilgili önemli çalışmalar yapıyoruz.<br />

Mesela <strong>Sanayi</strong> Stratejimizde<br />

hangi kritik OSB’lere, hangi lojistik<br />

bölgelere demiryolu bağlantıları<br />

kurulacağıyla ilgili eylemler var ve<br />

bu eylemleri takip ediyoruz.<br />

Geçen yıl, OSB’leri daha nitelikli alanlara<br />

dönüştürmek amacıyla önemli adımlar<br />

attık. Mevcut OSB’lerdeki doluluk oranını<br />

artırmak için bedelsiz ve indirimli arsa<br />

tahsisi dönemi başlattık. Bugüne kadar<br />

tahsis edilen 471 parselin; 14’ünde üretime<br />

geçilmiş, 48’i inşaat aşamasında ve 409’u<br />

ise proje aşamasındadır. Aynı şekilde,<br />

uzun zaman önce tahsis edilmiş ancak<br />

üzerinde herhangi bir işlem yapılmamış<br />

arsaların tahsisini iptal etmeye de başladık.<br />

Zira kimsenin OSB’lerdeki arsalara, ileride<br />

değerlenecek bir gayrimenkul muamelesi<br />

yapmasını doğru bulmuyoruz ve buna<br />

müsaade etmeyeceğiz. Mayıs <strong>2012</strong> tarihi<br />

itibariyle de 256 OSB’de 999 adet parsel<br />

tahsisini iptal ettik.<br />

Yine mer’i plana göre oluşmuş sanayi<br />

alanlarının, Islah OSB kimliği kazanmasının<br />

da önünü açtık. Islah OSB kimliği kazanan<br />

bölgeler, OSB’lerin sahip olduğu tüm<br />

imkânlara sahip olacak. Böylece bu<br />

bölgelerin disipline edilmesi, çevresel<br />

etkilerin minimize edilmesi, ortak altyapı<br />

tesisleri kurulması ve üretim maliyetlerinin<br />

azalması mümkün olacaktır.<br />

Bakanlık olarak başlattığımız bir diğer<br />

önemli adım ise, OSB’lerde kurulacak<br />

meslek liseleri için, her öğrenci başına<br />

nakit destek uygulamasını başlatıyor<br />

olmamızdır. Bu uygulamayla birlikte<br />

OSB’lerin belki de en fazla ihtiyaç duyduğu<br />

nitelikli işgücü arzı sağlanmış olacaktır.<br />

Yine son teşvik programıyla sanayi<br />

yatırımlarını OSB’lere kaydırmak için çok<br />

önemli bir karar aldık. Bu karara göre, artık<br />

OSB’lerde yapılan yatırımlar, bir alt bölgede<br />

yapılmış gibi desteklenecektir. Böylece,<br />

yatırımcılar açısından zaten cazip mekânlar<br />

olan OSB’lerin yeni ve nitelikli yatırımlara<br />

ev sahipliği yapacağını düşünüyorum.<br />

Biz bu yöndeki tüm çalışmalarımızı,<br />

ülkemizdeki yatırımları artıracak ama<br />

özellikle nitelikli yatırımları artıracak şekilde<br />

sürdürüyoruz. Nitelikli, yenilikçi, rekabetçi<br />

yatırımlar için en doğru adres olan OSB’leri<br />

de hem nicelik hem de nitelik olarak<br />

geliştirmeye devam edeceğiz.<br />

Bakanlığımız, gelişmiş yörelerde sanayiyi<br />

teşvik etmek üzere; girişimcilerin kendi<br />

imkânlarıyla kuracakları OSB’lerin yer<br />

seçimini yapmak ve OSB’lere statü<br />

vererek, yatırım ve vergi indirimi gibi<br />

çeşitli muafiyetler sağlamak suretiyle<br />

destek olmakta, az gelişmiş yörelerde<br />

kurulacak OSB’lere ise yüzde 100’e varan<br />

kredi desteği sunarak altyapısı, sosyal<br />

tesisleri hazır, düşük maliyetli sanayi<br />

tahsisi ile girişimcileri bu yörelere çekmek<br />

yoluna giderek kamu kaynaklarının<br />

verimli kullanılması ve dengeli dağılımını<br />

amaçlamıştır.<br />

Bütün bu çalışmalarımızla birlikte,<br />

bugün dünyada birçok gelişmiş<br />

ülke ekonomilerinde ciddi sıkıntılar<br />

yaşanırken, ekonomimizdeki<br />

yaşanan olumlu seyrin daha da<br />

güçlenerek devam edeceğine<br />

samimiyetle inanıyor ve ülkemizi<br />

bir yatırım üssüne dönüştürmek<br />

amacıyla sadece yerli değil<br />

uluslararası yatırımların da<br />

gelmesi için en uygun yatırım<br />

alanlarının oluşturulması arayışımızı<br />

sürdüreceğimizi belirtmek<br />

istiyorum.<br />

Son olarak burada bir hususu daha<br />

ifade etmek istiyorum: Türkiye emin<br />

adımlarla büyümeye devam ediyor<br />

ve devam edecek. Biz Hükümet<br />

olarak yatırımcılar açısından engel ya da<br />

zorluk oluşturacak her türlü alanı bertaraf<br />

etmeye çalışıyoruz. Ayrıca, yeni yatırımların<br />

yapılmasını kolaylaştıracak olan her türlü<br />

adımları da atmaya devam ediyoruz. Yerli<br />

olsun yabancı olsun tüm yatırımcılar,<br />

hiç tereddüt etmeden yapacakları<br />

yeni yatırımlarını kararlaştırsınlar ve<br />

yatırımlarını hayata geçirmek için de<br />

gerekli adımları atmaya başlasınlar. Başta<br />

fiziki altyapı ve mekânlar olmak üzere<br />

yerli ve yabancı ayırımı gözetmeksizin<br />

bütün yatırımcılara her türlü konuda<br />

kolaylıklar sağlayacağımızı ve her zaman<br />

yatırımcıların yanında olacağımızı<br />

belirtmek istiyorum.<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

5


Bakanlık olarak, OSB’lerin uluslararası marka<br />

değerinin daha da artırılmasını hedefliyoruz<br />

Prof. Dr. Ersan ASLAN<br />

<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı<br />

Uluslararası boyutlarda etkisini<br />

göstermeye başlayan ekonomik krizler<br />

küresel rekabet şartlarını giderek<br />

zorlaştırmaktadır. Yaşanmakta olan<br />

ekonomik krizlerden etkilenmemek için<br />

ülkemizdeki sanayici ve girişimcilerimizin<br />

varlığı ve değeri, her zamankinden daha<br />

fazla önem arz etmektedir. Bu nedenle<br />

ülkemizdeki sanayi kavramı bizim en çok<br />

önem verdiğimiz ihtisas ve ilgi alanımızı<br />

oluşturmaktadır.<br />

Bilindiği üzere, temel olarak emek<br />

ve sermaye yatırımına dayalı bir<br />

üretim mekanizması olan sanayi ve<br />

sanayi yatırımları ülkelerin kalkınma<br />

hamlelerinde çok önemli bir yere<br />

sahiptir. Planlı kalkınma programlarının<br />

önemli bir unsuru da Organize <strong>Sanayi</strong><br />

Bölgeleri (OSB); geniş anlamda sanayici ve<br />

girişimcilerimize altyapısı tamamlanmış<br />

sanayi parselleri sunulması imkânını<br />

veren, özellikle ekonomik gelişme<br />

ve istihdam yaratma açısından ülke<br />

ekonomisine büyük katkılar sağlayan<br />

ve ölçek ekonomisine dayalı üretimin<br />

yapıldığı sanayi topluluklarıdır.<br />

OSB’ler, bölgesel eşitsizlik konusunun<br />

üstesinden gelebilmek, yerel kalkınmayı<br />

hızlandırabilmek ve rekabet edebilir<br />

şehirler oluşturmak gibi hedefleriyle<br />

istihdama ve ülke ekonomisine<br />

büyük katkı sağlamaktadır. İşsizlik,<br />

çarpık kentleşme ve çevre sorunlarına<br />

çözüm bulunmasında büyük rol<br />

oynayan OSB’lerin kurulmasına ve<br />

desteklenmesine Bakanlığımızca büyük<br />

önem verilmektedir.<br />

Bu çerçevede değerlendirildiğinde<br />

Bakanlığımızın ana hedefi, sanayi<br />

yatırımlarının planlı bir şekilde<br />

gerçekleştirilebilmesi, üretimde<br />

verimliliğin sağlanabilmesi, OSB’lerin<br />

uygun yerlerde kurulması ve etkin bir<br />

şekilde işletilmesidir. Bu kapsamda; çeşitli<br />

teşvik uygulamaları ile hem bölgesel<br />

dengesizlikler oluşturmadan, hem de<br />

görece geri kalmış bölgelere sanayi<br />

yatırımlarını çekmek suretiyle dengeli<br />

bir kalkınma hedefini gerçekleştirmeye<br />

çalışmaktayız..<br />

Ülkemizde sanayinin lokomotifi olan<br />

6 TEMMUZ <strong>2012</strong>


OSB’ler, güncel mevzuatıyla sanayimizin<br />

dünya ile entegrasyonuna ve rekabet<br />

gücüne katkı sağlayacak bir vizyona<br />

sahiptir. OSB’lerin kurumsallaşmış<br />

ve güncellenen yapısı ile bir model<br />

olarak ortaya konulabilecek unsurları<br />

barındırması nedeniyle, gelişmekte<br />

olan ülkeler tarafından ilgi ile izlendiği<br />

görülmektedir.<br />

Bakanlığımızca 50 yıldır başarıyla<br />

yürütülen OSB uygulamaları ile<br />

sanayicilerimize, uluslararası standartlarda<br />

yatırım alanları sunulması, istihdamın<br />

artırılması, bölgesel eşitsizliğin önlenmesi<br />

gibi imkânlar tanınmaktadır. Bu ekonomik<br />

olguların yanı sıra, planlı ve düzenli<br />

sanayileşme sayesinde ise, kentleşme<br />

ve çevre politikalarının uygulanması<br />

gibi sosyal olguların da gerçekleşmesi<br />

sağlanmıştır.<br />

Bakanlığımız sanayi tesisleri için gerekli<br />

arazinin teminini (enerji, haberleşme,<br />

ulaşım, arıtma tesisleri<br />

ve idari binaları ile<br />

tesis edilmiş halde)<br />

en kolay ve ekonomik<br />

yoldan sağlayan<br />

OSB uygulamalarını,<br />

devlet desteği ve<br />

denetimi altında<br />

gerçekleştirmektedir.<br />

Böylece, sanayiciler; yol,<br />

içme ve kullanma suyu,<br />

pis su, yağmur suyu,<br />

elektrik, haberleşme<br />

ve arıtma tesislerinden<br />

oluşan altyapıları hazır<br />

hale getirilen OSB’lere<br />

gelerek işletmelerini<br />

kurabilmektedirler.<br />

Bu da, ülkemiz<br />

geneline yayılan<br />

çarpık sanayileşmenin<br />

önüne geçilmesini,<br />

ülke ekonomisinin<br />

gelişmesini, istihdam<br />

oluşmasını ve<br />

büyük şehirlere<br />

göçün azaltılmasını<br />

sağlamaktadır.<br />

Bakanlığımız OSB’lerin<br />

evsel ve endüstriyel<br />

atıksu arıtma tesislerine<br />

kredi desteği de dâhil<br />

olmak üzere teknik<br />

YEREL YÖNETİM<br />

KURULUŞ<br />

PROTOKOLÜ<br />

ARAZİLERİN SATIN<br />

ALINMASI<br />

destek sağlamaktadır. Tüzel kişilik<br />

kazanmış 261 OSB’den 97’si atıksu arıtma<br />

sorununu çözmüştür. Bunların 48’i<br />

Bakanlığımız kredi desteği veya kendi<br />

imkânları ile atıksu arıtma tesislerini<br />

kurmuşlar, 49’u ise belediyelerin atıksu<br />

arıtma tesislerine bağlanmışlardır.<br />

Uygulamalarımızla OSB’ler ile<br />

sanayicilerin arsa ve araziye erişim sorunu<br />

da çözülmektedir. Ayrıca, bu uygulamalar<br />

ruhsat, izin ve altyapı hizmetleri gibi<br />

kamusal hizmetleri de sundukları için,<br />

sanayi sektöründeki yatırım öncesi iş<br />

ve işlemlerin “tek durak ofis” şeklinde<br />

çözümüne imkân sağlamaktadır.<br />

Bu süreç içinde, OSB mevzuatında<br />

yapılan düzenlemeler sayesinde dünya<br />

konjonktüründeki gelişme ve değişme<br />

eğilimleri dikkate alınarak yeni OSB<br />

modellerinin de uygulanmasına olanak<br />

sağlanmaktadır. Bu modellere en iyi<br />

örnekler lojistik bölgelerin ve ihtisas<br />

İLK BAŞVURU<br />

BİLİM, SANAYİ<br />

ve TEKNOLOJİ BAKANLIĞI<br />

ORGANİZE SANAYİ<br />

BÖLGESİ<br />

YER SEÇİMİ<br />

BİLİM, SANAYİ<br />

ve TEKNOLOJİ<br />

BAKANLIĞI<br />

OSB’lerin Kuruluş Aşamaları<br />

OSB TÜZEL<br />

KİŞİLİĞİ<br />

KAMU YARARI<br />

KARARI<br />

OSB FİZİBİLİTESİ<br />

YEREL YÖNETİM OLURU<br />

RESMİ<br />

KURUMLAR<br />

OSB’lerin kurulmasıdır.<br />

<strong>Sanayi</strong>cimizin bu konudaki ihtiyacını<br />

karşılamak üzere, kentleşme, rekabet<br />

edebilirlik, bilgi ve teknolojilerin etkin<br />

kullanımı gibi konularda pek çok fayda<br />

sağlayacak olan lojistik ihtisas OSB’lerin<br />

kurulmasına imkân sağlanmıştır. Bunun<br />

yanında, mer’i plana göre yapılaşarak<br />

kendiliğinden oluşmuş sanayi alanlarının<br />

organize edilmesi, çevresel etkilerinin<br />

disipline edilmesi, çalışma ortamının<br />

sağlıklı dönüşümünün sağlanması<br />

amaçlarıyla yeni bir model olarak Islah<br />

OSB uygulamalarına başlanmıştır.<br />

Bakanlığımıza bu konuda intikal eden<br />

yoğun talepler ilgili mevzuat çerçevesinde<br />

değerlendirilmektedir.<br />

Bu çalışmalarımızla, ülke ekonomisi<br />

ve planlı sanayileşmenin önemli bir<br />

unsuru olan OSB’lerin uluslararası<br />

marka değerinin daha da artırılması<br />

hedeflenmektedir.<br />

ORGANLAR<br />

ÇALIŞMALAR<br />

TEKNİK<br />

••<br />

İmar Planları<br />

••<br />

Altyapı Projeleri<br />

••<br />

İhale İşlemleri<br />

••<br />

SAĞLIK KORUMA BANDI<br />

••<br />

ARITMA TESİSİ ALANI<br />

••<br />

SOSYAL DONATILAR<br />

••<br />

YEŞİL ALANLAR<br />

••<br />

LOJİSTİK ALAN<br />

MÜTEŞEBBİS HEYET<br />

YÖNETİM KURULU<br />

DENETİM KURULU<br />

BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ<br />

İDARİ<br />

••<br />

Arsa Tahsis ve Satışı<br />

OSB<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

7


Anadolu’da <strong>Sanayi</strong>leşme ve OSB’ler<br />

Ramazan YILDIRIM<br />

<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı V.<br />

Türkiye’de sanayileşme hareketinin<br />

başlatılmasına ilişkin yasal ve kurumsal<br />

altyapıya dair kararlar I. İzmir İktisat<br />

Kongresi’nde alınmış olup 1932’den<br />

itibaren “Devletçi” sanayileşme modeli<br />

benimsenerek 1939 yılına kadar yoğunluk<br />

kaybetmeden uygulanmıştır.<br />

1933-1937 yılları arasında “Birinci Beş<br />

Yıllık <strong>Sanayi</strong> Planı” uygulamaya konulmuş,<br />

bunun ardından hazırlanan İkinci Beş Yıllık<br />

<strong>Sanayi</strong> Planı ise araya giren II. Dünya Savaşı<br />

nedeniyle rafa kaldırılmıştır (Yaşar, 2003a:<br />

34-40).<br />

1950’lerden itibaren liberal sanayileşme<br />

politikaları benimsenmiştir. Ancak gerek<br />

kamu sektörü ve gerekse özel sektör,<br />

imalat sektörü yatırımlarını Ankara’nın<br />

batısında yer alan bölgelere kaydırmıştır.<br />

Bu dönemde, atılım içinde görülen özel<br />

kesim, yatırımlarını ülkenin en “gelişmiş”<br />

ve “dışsal” yararların en yüksek olduğu<br />

İstanbul ve İzmir gibi merkezlerde<br />

toplamıştır.<br />

1963 yılından itibaren “Planlı Kalkınma”<br />

döneminin başlamasıyla birlikte, imalat<br />

sanayi yatırımlarının ülke geneline<br />

dağıtılması ve bölgelerarası gelişmişlik<br />

farklarının azaltılması amaçlanmaktadır. Bu<br />

bağlamda Karadeniz Bölgesi’nde Samsun,<br />

Akdeniz Bölgesi’nde Adana ve çevresi,<br />

Ege Bölgesi’nde Denizli, İç Anadolu<br />

Bölgesi’nde Eskişehir, Ankara, Konya ve<br />

Kayseri, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde<br />

ise Gaziantep’te, adı geçen bölgelerin<br />

sanayi ve cazibe merkezi olmaya yönelik<br />

önemli gelişmeler sağlanmıştır.<br />

Ankara her ne kadar önemli bir sanayi<br />

merkezi olarak değerlendirilmese de,<br />

ülke sanayisi içinde önemli bir yeri vardır.<br />

Bu önem, Kırıkkale uzantısı dikkate<br />

alındığında artmaktadır. Karadeniz<br />

Bölgesi’nde ise Bolu ve Çorum gibi lokal<br />

gelişme kutuplarının ortaya çıkması ve<br />

bunların giderek güçlenmesi, sanayinin<br />

eski merkezlerden diğer bölgelere<br />

doğru yayıldıklarının birer örneğini<br />

oluşturmaktadır. Ancak Güneydoğu<br />

Anadolu Bölgesi’nde Gaziantep, Doğu<br />

Anadolu Bölgesi’nde ise Malatya ve<br />

kısmen de Elazığ, adı geçen bölgelerde tek<br />

tek büyümeye devam eden iller olmayı<br />

sürdürmektedir (Işık, 2000:128).<br />

1970’ler sonrasında Ege ve Marmara<br />

Bölgeleri dışına kayma eğilimi gösteren<br />

sanayinin 1980’lerden itibaren yine batı<br />

sanayi bölgeleri merkezli büyüdüğü<br />

ve 1990’lardan itibaren de yeniden<br />

çevreye doğru yayılma eğilimi gösterdiği<br />

anlaşılmaktadır.<br />

<strong>Sanayi</strong> alanında özel sektör 1960’lara<br />

gelindiğinde önemli seviyelere ulaşmıştır;<br />

fakat bir diğer önemli sorun ortaya<br />

çıkmıştır: Yatırımların belirli yerlerde<br />

toplanması ve çarpık kentleşme.<br />

Yatırımlar, özellikle İstanbul-Kocaeli-<br />

İzmir üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu durum<br />

üzerinde bu kentlerin ulaşım imkânları,<br />

ithalat ve ihracat açısından önemli bir<br />

üs olmaları, pazarlama olanakları gibi<br />

8 TEMMUZ <strong>2012</strong>


faktörler etkili olmuştur. Yatırımların<br />

birkaç kentte toplanması ise buralara<br />

göç eden nüfusun olağanüstü miktarda<br />

artmasını ve bunun beraberinde çarpık<br />

kentleşme olgusunu ortaya çıkarmıştır.<br />

Ayrıca sanayi işletmelerinin de düzensiz<br />

bir şekilde konumlanmaları sonucu çevre<br />

düzensizliği, plansız kentleşme sorunları<br />

baş göstermeye başlamıştır.<br />

Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri (OSB),<br />

bahsedilen bu sorunları büyük ölçüde<br />

çözecek potansiyele sahiptir. Zira OSB’ler,<br />

işletmelerin yer alacağı düzenli, altyapı<br />

ve ulaşım imkânları gelişmiş bir yer<br />

sunmaktadır. Böylece sanayi alanlarının<br />

dağınık yapılaşması sorunu ortadan<br />

kalkmaktadır. İşletmelerin bir arada<br />

bulunması, planlı kentleşmeye sağladığı<br />

faydalarının yanı sıra işletmelere de<br />

katkıları bulunmaktadır. Şöyle ki bir arada<br />

bulunan işletmeler girdi tedarikini, OSB<br />

dışında yer alanlara göre, daha düşük<br />

maliyetle sağlayacaklardır. Bunun yanı<br />

sıra pazarlama olanakları açısından da<br />

OSB dışındaki işletmelere göre daha<br />

avantajlıdırlar.<br />

<strong>Sanayi</strong> alanlarının düzenli olması, nüfusun<br />

yerleşiminin de düzenli olmasına katkı<br />

sağlayacaktır. Bu gibi katkılar elbette<br />

kent içi ile alakalıdır. Bunun yanı sıra<br />

OSB’ler bölgesel gelişmişlik farklarını<br />

gidermenin de bir aracıdır. Devletimiz<br />

de OSB uygulamasını bölgesel<br />

gelişmişlik farklarını gidermek için<br />

1960’lardan itibaren kullanmaktadır.<br />

Bunun izleri kalkınma planlarımızda da<br />

görülebilmektedir. OSB’lerin bölgesel<br />

gelişmişlik farklarını ortadan kaldırması ise<br />

az gelişmiş bölgelere kurulacak OSB’ler ile<br />

yatırımcıya altyapısı hazır, ulaşım imkânları<br />

yeterli düzeyde olan yerler sunmak ve<br />

buralarda yapılacak yatırımları teşvik<br />

etmek yoluyla olmaktadır. 19.06.<strong>2012</strong><br />

tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak<br />

yürürlüğe giren son teşvik sisteminde de<br />

OSB’lere ve az gelişmiş bölgelere pozitif<br />

ayrımcılık uygulanmakta, daha fazla teşvik<br />

verilmektedir.<br />

Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgelerinin<br />

İhracattaki Rolü<br />

Ekonomik büyümenin olmazsa olmazı<br />

olan ihracat artışı; dış piyasaları öğrenme,<br />

daha iyi yönetim, daha büyük boyutlarda<br />

girişimcilik, gelişmiş kaynak tahsisi,<br />

pazarlama ve üretim yeteneklerini de<br />

kapsayan teknik bilginin yayılmasını<br />

sağlamaktadır. Uluslararası piyasalara<br />

girişte artan rekabet, ihracat dışı<br />

sektörlere de pozitif dışsallıklar sağlayan<br />

etkilerle ekonomideki genel verimlilik<br />

düzeyini yükselterek özellikle yüksek<br />

nitelik kazandıran yeni becerilerin<br />

elde edilmesine ve etkin bir fiyat<br />

mekanizmasının oluşumuna katkı<br />

sağlamaktadır.<br />

Türkiye’de 1980 yılından sonra ithal<br />

ikameci sanayileşmeden vazgeçilip,<br />

ihracata dönük sanayileşmenin<br />

uygulamaya konulmasıyla, serbest piyasa<br />

ekonomisinin yaygınlaştırılması yönünde<br />

önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Bu<br />

gelişmelerden en önemlisinin sanayi<br />

bölgeleri olduğu açıktır. OSB’ler, ülkedeki<br />

sanayileşmeyi hızlandırmada, işsizliği<br />

azaltmada, bölgeler arası gelişmişlik<br />

farkını gidermede, yabancı yatırımlar için<br />

çekim alanı olmada, küçük işletmelerin<br />

gelişmesinde, kalite ve verimliliğin<br />

artışında en önemli rolü üstlenmektedir.<br />

Anadolu’daki birçok OSB’nin, ihracatta<br />

ülke ortalamasının üzerine çıkması dikkati<br />

çeken önemli bir noktadır.<br />

OSB’lerde faaliyet gösteren işletmeler<br />

arasında kurulacak iletişim ağları,<br />

uluslararası ticaret için gerekli bilginin<br />

oluşması için bir zemin oluşturur. İhracata<br />

esas teşkil eden bilgi ve deneyim,<br />

uluslararası etkinliklere katılımla elde<br />

edilmektedir. OSB’ler aracılığıyla<br />

oluşturulacak platformlarda yapılacak<br />

faaliyetlerle, işletmelere hammadde<br />

kaynaklarına ve uluslararası pazarlara<br />

erişimi sağlayan ilişkilerin oluşmasına<br />

imkân sağlanır. Böylece, OSB’ler içerisinde<br />

faaliyet gösteren işletmeler uluslararası<br />

ticarette daha güçlü bir noktaya gelir.<br />

OSB’lerde oluşturulan iş ağlarının<br />

sağladığı imkânlarla; uluslararası rekabet<br />

edebilirlik, bölgesel ağ, rekabetçi üstünlük<br />

elde edilmiştir. İş ağlarının sağladığı<br />

imkânlarla kümelenme nitelikleri kazanan<br />

işletmelerin uluslararası başarısı artma<br />

eğilimindedir. Yapılan deneysel çalışmalar,<br />

sanayi bölgesindeki işletmelerin ihracatın<br />

ithalatı karşılama oranını yakalamadaki<br />

katkısına dikkat çekmektedir. OSB’lerdeki<br />

gelişmiş ihracat hizmetlerinin varlığı,<br />

işletmelerin ihracatının miktarını ve<br />

kârlılığını üst noktalara taşımıştır.<br />

Türkiye’de ihracatçı işletmelerin<br />

çoğunluğu OSB içerisinde yer almaktadır.<br />

Bu veri düşünüldüğünde, 2023 Türkiye<br />

Vizyonu’nda 500 milyar ABD Doları olan<br />

ihracat hedefinin gerçekleştirmesinde<br />

OSB’ler önemli bir araç olarak<br />

düşünülmektedir. Bu kapsamda, özelikle<br />

OSB’lere yapılacak yatırımlar için çeşitli<br />

teşvikler getirilmiştir. Bunlardan ilki, olan<br />

5084 Sayılı “Yatırımların Teşviki Kanunu”<br />

ile getirilen teşviklerde, OSB’de yapılan<br />

yatırımlara sağlanan avantajlarla birlikte,<br />

OSB’lerde yer alan ihracatçı işletme sayısı<br />

ve ihracat miktarlarında önemli artışlar<br />

olmuştur. 2011 yılı içerinde yürürlüğe<br />

giren 4562 Sayılı Kanunun 9. Geçici<br />

Madde ile getirilen tamamen veya<br />

kısmen bedelsiz tahsisine ilişkin teşviki<br />

ile birlikte OSB’lerin ihracatçı işletme<br />

sayısı artacağı beklenmektedir. Son<br />

olarak 19.06.<strong>2012</strong> tarihinde yürürlüğe<br />

giren yeni teşvik uygulamasında, OSB’de<br />

yapılan yatırımların, vergi indirim oranları<br />

ve sigorta primi işveren desteği süresi<br />

bakımından, daha avantajlı olan bir alt<br />

bölgede yer alacağı hususu hüküm altına<br />

alınmıştır.<br />

Yeni teşvik uygulamasıyla OSB’ler için<br />

önemli avantajlar getirilmiştir. Teşvik<br />

kararnamesinde az gelişmiş bölgelerde<br />

yapılacak yatırımlarda bu avantaj<br />

katlanarak artmaktadır. Dolayısıyla az<br />

gelişmiş bölgelerdeki düşük ihracat<br />

miktar ve yoğunluklarının artacağı<br />

düşünülmektedir.<br />

KAYNAKÇA<br />

••<br />

Işık, Ş. (2000). Türkiye’de <strong>Sanayi</strong><br />

Faaliyetlerinin Dağılışında Meydana Gelen<br />

Değişmeler, Ege Coğrafya Dergisi, Sayı:11.<br />

••<br />

Yaşar, O.(2003a). <strong>Sanayi</strong> Coğrafyası<br />

Açısından Bir Araştırma: Türkiye’de Tarıma<br />

Dayalı <strong>Sanayi</strong>ler, Çantay Kitabevi Yayınları:<br />

İstanbul.<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

9


Türkiye’deki Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />

Uygulamaları ve Mevcut Durum<br />

Yaşar ÖZTÜRK<br />

<strong>Sanayi</strong> Bölgeleri <strong>Genel</strong> Müdür V.<br />

TARİHÇE<br />

Türkiye’de sanayileşme çabaları<br />

Cumhuriyet’le birlikte yoğunluk<br />

kazanarak ekonomik kalkınmanın ve<br />

yeni kazanılan siyasi bağımsızlığın<br />

temeli olarak görülmüştür. <strong>Sanayi</strong>leşme,<br />

Cumhuriyet’in ilk yıllarında özel kesimin<br />

girişimlerine bırakılmış ancak gerek<br />

mali gücünün yetersizliği, gerekse<br />

deneyim yoksunluğu nedeniyle özel<br />

kesim bu görevi beklenen şekilde<br />

yerine getirememiştir. 1931 yılında<br />

uygulamaya konulan “I. Beş Yıllık <strong>Sanayi</strong><br />

Planı” çerçevesinde sanayi altyapısının<br />

oluşturulması çalışmalarına başlanmıştır.<br />

I. <strong>Sanayi</strong> Planı döneminde bütünüyle<br />

kamu girişimciliği ön planda tutulmuş<br />

Sümerbank, Etibank, Denizcilik Bankası<br />

gibi kuruluşlar faaliyete geçmiştir.<br />

1960’lı yılların başından itibaren yerel ve<br />

merkezi yönetimlerle sanayi çevrelerinde<br />

10 TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

OSB’ler konuşulur ve tartışılır olmuştur.<br />

Türkiye’de kurumsal anlamda planlama<br />

çalışmalarına, 1961 Anayasası’ndan sonra<br />

Devlet Planlama Teşkilatı’nın kurulmasıyla<br />

başlanmıştır. Süreçte, beş yıllık ve yıllık<br />

planlar yapılmıştır. OSB’lerin ele alınması<br />

ve yaygınlaştırılması hususları kalkınma<br />

planlarının başlangıcından itibaren temel<br />

politikalardan biri olmuştur.<br />

Belirlenen hedefler doğrultusunda<br />

ülkemiz sanayisinin geliştirilmesi amacıyla<br />

OSB uygulamalarına ilk olarak 1962<br />

yılında Bursa’da bir OSB kurulmasıyla<br />

başlanmıştır. Türkiye’ de OSB uygulamaları<br />

herhangi bir yasal mevzuatı olmadan<br />

1982 yılına kadar devam etmiştir. Söz<br />

konusu mevzuat boşluğunun giderilmesi<br />

amacıyla 31 Ocak 1982 tarihli ve 17591<br />

sayılı Resmi Gazete’de “<strong>Sanayi</strong> ve<br />

Ticaret Bakanlığı Fonlar Yönetmeliği”<br />

yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.<br />

OSB’lerin kurulması, o tarihlerde beş<br />

yıllık kalkınma planlarındaki hedefler<br />

doğrultusunda Bakanlar Kurulu Kararları<br />

ile gerçekleştirilmiştir.<br />

Ülkemizde “<strong>Sanayi</strong>nin belirli bir plan<br />

dâhilinde yerleştirilmesi ve geliştirilmesi<br />

amacıyla; gerekli idari, sosyal ve teknik<br />

altyapı alanları ile küçük imalat ve tamirat,<br />

ticaret, eğitim ve sağlık alanları, teknoloji<br />

geliştirme bölgeleri ile donatılıp planlı<br />

bir şekilde ve belirli sistemler dâhilinde<br />

sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan<br />

mal ve hizmet üretim alanları” şeklinde<br />

tanımlanan OSB’lerin kurulması,<br />

denetlenmesi ve kredilendirilmesi<br />

görevleri, <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji<br />

Bakanlığı’nın yetki ve sorumluluğundadır.<br />

Bu görev, 08/06/2011 tarihli ve 27958<br />

mükerrer sayılı Resmi Gazete’de<br />

yayımlanan 635 sayılı “<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve<br />

Teknoloji Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri<br />

Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”<br />

ile görev ve sorumluluk alanlarına


dâhil edilen “<strong>Sanayi</strong> Bölgeleri <strong>Genel</strong><br />

Müdürlüğü” tarafından Bakanlığımız adına<br />

yürütülmektedir.<br />

YASAL MEVZUAT<br />

OSB’lerin hızla çoğalması, ülkenin<br />

ekonomik yelpazesinde öneminin giderek<br />

artması ve OSB’lerin tüzel kişilikten<br />

yoksun olması sebebiyle pek çok hukuki<br />

sorunların meydana gelmesi yeni bir yasal<br />

düzenlemeyi zorunlu hale getirmiştir. Bu<br />

kapsamda; 4562 sayılı “Organize <strong>Sanayi</strong><br />

Bölgeleri Kanunu”12/04/2000 tarihinde<br />

TBMM’de kabul edilmiş ve 15/04/2000<br />

tarihli ve 24021 sayılı,<br />

“Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri<br />

Uygulama Yönetmeliği”<br />

ise 01/04/2002 tarihli<br />

ve 24713 sayılı Resmi<br />

Gazete’de yayımlanarak<br />

yürürlüğe girmiştir.<br />

OSB’lerin yer seçimi usül<br />

ve esaslarının belirlendiği<br />

“Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri<br />

Yer Seçimi Yönetmeliği”<br />

ise ilk olarak 28/06/1997<br />

tarihli ve 23033 sayılı<br />

Resmi Gazete’de<br />

yayımlanmış, ancak bu<br />

tarihten sonra yürürlüğe<br />

giren OSB Kanununa<br />

bağlı olarak yeniden<br />

düzenlenerek 21/05/2001<br />

tarihli ve 24408 sayılı<br />

Resmi Gazete’de<br />

yayımlanmıştır. Ancak<br />

zaman içinde oluşan bazı<br />

sorunlar nedeniyle bu<br />

yönetmelik de ihtiyaca<br />

cevap verememeye<br />

başlamıştır. Bu ihtiyaç<br />

neticesinde oluşturulan yeni “OSB Yer<br />

Seçimi Yönetmeliği”, 17/01/2008 tarihli ve<br />

26759 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak<br />

yürürlüğe girmiştir. Halen yürürlükte<br />

olan bu yönetmelikle, yer seçimine esas<br />

kurum ve kuruluş görüşlerine zaman<br />

kısıtlaması getirilmek suretiyle OSB<br />

yerinin kesinleştirilme işleminin yıllarca<br />

sürüncemede bırakılmaması sağlanmış,<br />

ayrıca Yer Seçimi Komisyonu’na üye<br />

gönderecek kurum sayısı azaltılarak<br />

bürokratik işlemler kısaltılmıştır.<br />

OSB’lerde yer alan parsellerin tahsisine<br />

ilişkin usul ve esasları belirleyen “OSB’lerde<br />

Yer Alan Parsellerin Gerçek veya Tüzel<br />

Kişilere Tamamen veya Kısmen Bedelsiz<br />

Tahsisine Dair Yönetmelik” ise 26/8/2011<br />

tarihli ve 28037 sayılı Resmi Gazete’de<br />

yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.<br />

OSB’LERİN SANAYİCİLERE<br />

SAĞLADIĞI FAYDALAR<br />

OSB’lerin bünyesindeki sanayicilere<br />

sağladığı faydalar; ortak altyapı ve<br />

sosyal tesislerden faydalanılması, ortak<br />

enerji, su, doğalgaz, haberleşme, ulaşım,<br />

arıtma tesisi gibi altyapı hizmetlerinin,<br />

verilen düşük faizli, uzun vadeli<br />

krediler vasıtasıyla tamamlanması ile<br />

girdi maliyetlerinin daha ucuza temin<br />

edilebilmesi, OSB müdürlüklerinin<br />

sanayiciye verdiği izin, ruhsat vb.<br />

hizmetlerin “tek durak ofis” yapısına uygun<br />

olması, sağlanan teşvik ve muafiyetlerden<br />

yararlanılması şeklinde özetlenebilir.<br />

MEVCUT DURUM<br />

<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı<br />

tarafından 50 yıldır yürütülen OSB<br />

uygulamaları, ekonomik gelişmeye<br />

destek vermek üzere, bir ilimiz dışında<br />

tüm illerimizde bulunmaktadır. Bugün<br />

itibari ile toplam 27 bin 542 hektar<br />

büyüklüğünde, 147 adet organize<br />

sanayi bölgesi projesinin altyapı<br />

inşaatı tamamlanarak sanayicilerimizin<br />

hizmetine sunulmuştur.<br />

BİLGİ ve TECRÜBE PAYLAŞIMI<br />

Ülkemizdeki OSB uygulamaları bir model<br />

olarak ortaya konulabilecek unsurları<br />

barındırmakta olup, bu modelin bazı<br />

ülkeler tarafından izlendiği ve örnek<br />

alındığı görülmekte,<br />

birçok ülkeden, kendi<br />

ülkelerinde yapacakları<br />

OSB’ler hakkında teknik<br />

danışmanlık talebi<br />

gelmektedir.<br />

“<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji<br />

Bakanlığının Teşkilat ve<br />

Görevleri Hakkında Kanun<br />

Hükmünde Kararname”<br />

nin 9-(1) (ç) maddesinde<br />

“..sanayi bölge ve sitelerinin<br />

yurtiçi ve yurtdışında<br />

tanıtımına ve yatırımcı<br />

teminine yönelik çalışmalar<br />

yapmak, uygulamalarla<br />

ilgili olarak diğer ülkelere<br />

rehberlik yapmak” şeklinde<br />

bir görev tanımlanmakta<br />

olup bu görev, “<strong>Sanayi</strong><br />

Bölgeleri <strong>Genel</strong> Müdürlüğü<br />

”ne verilmiştir.<br />

Bu görev ve sorumluluk<br />

kapsamında <strong>Sanayi</strong><br />

Bölgeleri <strong>Genel</strong><br />

Müdürlüğü, 50 yıllık<br />

OSB proje ve uygulama tecrübesi ile<br />

edindiği bilgi ve birikimini, talep eden<br />

ülkelerle paylaşmakta olup bu ülkeler<br />

tarafından kurulması düşünülen OSB’lerle<br />

ilgili olarak rehberlik hizmetini <strong>Bilim</strong>,<br />

<strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı adına<br />

gerçekleştirmektedir.<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

11


Makale Planlama Stratejisinde Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgelerinin Rolü<br />

PLANLAMA STRATEJİSİNDE<br />

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNİN ROLÜ<br />

R. Esra OĞUZ / Şube Müdürü - <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri <strong>Genel</strong> Müdürlüğü<br />

Dünya nüfusunun hızlı artışı<br />

ve kentleşme, arazi kullanım<br />

taleplerini ve çeşitliliğini<br />

artırmış, bölgelerin eşitsiz gelişiminin<br />

ortaya çıkardığı kimi sorunlar nedeniyle,<br />

planlı gelişme sorunsalı bir gerçeklik<br />

olarak ortaya çıkmıştır. Ülkemizde de<br />

1950’lerde tarımda makineleşme süreci<br />

ile birlikte tarımda istihdam edilen nüfus<br />

azalmış, sanayileşen kent merkezlerinin<br />

istihdam olanaklarının çekim gücü,<br />

kırdan kente nüfus akınına yol açmıştır.<br />

Kentlerin hızla büyümesi, kentleşme<br />

sorunlarını da beraber getirmiştir. Bu<br />

dönemde, gecekondulaşma, kentsel<br />

altyapı yetersizliği, sanayi tesislerinin<br />

yol açtığı çevresel etkiler ve mekânsal<br />

deformasyon, hemen akla gelen<br />

sorunlar olarak öne çıkmaktadır.<br />

Nüfus artışı sonucu iç pazarın<br />

genişlemesi, kırsal kesimin pazara<br />

açılması, dış toplu durumun<br />

(konjonktürün) fiyatları sanayi lehine<br />

değiştirmesi ile sanayileşme kârlı hale<br />

gelmiş, sanayileşmenin lokomotif gücü,<br />

yalnızca kentler arasında eşitsiz gelişime<br />

değil, bölgesel gelişmişlik farklarının<br />

ortaya çıkmasına da yol açmıştır<br />

(Kazgan, 1985).<br />

Bölgesel gelişmişlik farklarının artışı,<br />

kentleşme sorunlarının büyümesi,<br />

kalkınmanın planlı olarak yapılması<br />

gereğini ortaya koymuş, 1960’lı yıllarla<br />

birlikte ekonomik, sosyal ve kültürel<br />

kalkınmanın hızlandırılması, uygulanan<br />

politikalar arasında uyum sağlanması,<br />

toplumsal ve kültürel dönüşümün<br />

uyumlu yönlendirilmesi ve ekonomiye<br />

rasyonel kamu müdahalesinin<br />

temini amacıyla kalkınma planlarının<br />

12 TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

hazırlanması ve uygulanması fikri<br />

benimsenmiştir (Kalkınma Bakanlığı,<br />

<strong>2012</strong>).<br />

DPT tarafından hazırlanan Birinci Beş<br />

Yıllık Kalkınma Planında (1963 - 1967),<br />

ekonomik dengenin kurulması,<br />

ekonomik ve toplumsal kalkınmanın<br />

birlikte gerçekleştirilmesi, belli bir<br />

hızda büyüme ve sanayileşmeye<br />

önem verilmesi amacıyla uzun vadeli<br />

hedefler belirlendiği gibi bu amacın<br />

gerçekleştirilmesi için “sanayide kuruluş<br />

yerlerinin seçilmesinde toplam verimliliği<br />

arttırma yanında bölgelerarası dengeli bir<br />

kalkınma sağlama hedefine göre hareket<br />

edileceği” hususu tedbirler arasında<br />

sayılmıştır (DPT, 1963).<br />

Bu plan dönemi içinde ilk olarak Bursa<br />

OSB kurulmuştur. Birinci Beş Yıllık<br />

Kalkınma Programında sanayinin<br />

kuruluş yerlerinin seçiminde verimli<br />

toprak kullanımı ve bölgelerarası<br />

gelişmişlik dengesinin sağlanması<br />

konusunda vurgu yapılmış olmakla<br />

birlikte, ilk organize sanayi bölgesinin<br />

kuruluş yerinin yine bir gelişmiş<br />

bölgede seçilmesi dikkat çekicidir.<br />

Bunun en önemli nedeni, kalkınma<br />

planlarının stratejik planlar olması,<br />

mekânsal düzenlemeye referans<br />

vermemesidir. Uygulamaya yön verecek<br />

bölge planlarının da bu dönemde<br />

yapılmaması, uygulamaların sistem<br />

dinamikleri içinde gelişmesine yol<br />

açmıştır.<br />

İkinci ve daha sonraki Beş Yıllık<br />

Kalkınma Planlarında düzenli sanayi<br />

bölgelerinin kuruluşuna verilen önem<br />

sürdürülmüş, sanayi faaliyetlerini bu<br />

bölgelere yönlendirmek için özel kredi<br />

imkanları, vergi indirimleri, altyapı<br />

temini ve ucuz enerji gibi teşvik paketleri<br />

önerilmiştir. Bursa OSB’den sonra<br />

Konya, Manisa, Gaziantep OSB’lerin<br />

kuruluşu gerçekleşmiş, giderek Artvin<br />

hariç ülkenin her ilinde birden fazla<br />

OSB kuruluşu mümkün olmuşsa da<br />

pazara yakınlığı, ulaşım imkânları,<br />

kalifiye eleman temininin kolaylığı gibi<br />

nedenlerle sanayinin gelişmiş bölgeleri<br />

tercihi devam etmiştir. *<br />

2000 yılına kadar merkezi ve yerel<br />

idareler tarafından yürütülen ortak<br />

çalışmalarla kurulan ve işletilen OSB’ler,<br />

15 Nisan 2000 tarihinde yürürlüğe giren<br />

4562 sayılı Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri<br />

Kanunu ile yeni bir döneme girmiş,<br />

<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı<br />

(eski adıyla <strong>Sanayi</strong> ve Ticaret Bakanlığı)<br />

denetimi altında kendi kendini yöneten<br />

bir model olmuştur.<br />

Ekonomik büyümenin sağlanması,<br />

istihdam olanaklarının arttırılması,<br />

sanayinin mekânsal kontrolünün<br />

sağlanması, çevresel etkilerinin disipline<br />

edilmesi gibi planlamaya birçok<br />

araçsal fayda sağlamış olan OSB’ler, bu<br />

düzenleme ile yeni bir ivme kazanmış,<br />

sektörel ihtiyaçları belirleme ve yönetme<br />

konusunda avantajlı bir konuma<br />

yükselmiştir. OSB’nin ihtiyaçlarına<br />

göre bölge teşkilatları oluşturulmuş,<br />

bölgelerin kendi kendisini yönetmesi,<br />

* 2011 yılı verilerine göre OSB’lerde tüketilen<br />

22,17 milyar kwh elektrik enerjisinin, 7,9<br />

milyar kwh’si yalnızca Marmara Bölgesinde<br />

yer alan OSB’lerde tüketilmektedir. Bunu<br />

4,7 milyar kwh ile Akdeniz Bölgesinde yer<br />

alan OSB’ler izlemektedir. Doğu Anadolu<br />

Bölgesinde yer alan OSB’lerin tamamının<br />

elektrik tüketimi ise 0.3 milyar kwh’tır (http://<br />

osbbs.osbuk.org.tr/)


Makale Planlama Stratejisinde Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgelerinin Rolü<br />

bürokratik işlemleri azaltarak, yönetimi<br />

daha da etkinleştirmiştir.<br />

Aynı dönemlerde turizm, ulaştırma<br />

ve enerji gibi sektörel alanlarda da<br />

etkinlikleri yönetmek üzere özel<br />

kanunlar çıkarılmış, özel olarak korunan<br />

alanlara yönelik planlama yetkileri ilgili<br />

idarelerine verilmiştir. Böylece farklı<br />

kurumlar tarafından planlanan ve<br />

özel mevzuata tabi birçok proje alanı<br />

ortaya çıkmıştır. Bağımsız uygulama<br />

alanları oluşturan projeler arasında,<br />

kentlerin planlaması çetrefilli bir iş<br />

haline gelmiştir. Planlama tanımı gereği,<br />

farklı sektörler arasında denge kuran,<br />

nüfusun ekonomik, sosyal, kültürel<br />

ihtiyaçlarını tasarlayan, mekânı ihtiyaçlar<br />

ve olanaklar ölçüsünde biçimlendiren<br />

kararlar içerdiğinden, proje bazlı<br />

mekânsal müdahaleler planların<br />

bütünselliğini ortadan kaldırmıştır.<br />

Bu durumun OSB’lere ilk yansıması, yer<br />

seçimleri ile olmuştur. Yatırım alanlarının<br />

tespitinde referans alınabilecek<br />

bütüncül bir planın olmaması ya da<br />

konut, sanayi, turizm, enerji, ulaştırma<br />

vb. sektörlerinin her birinin kendi başına<br />

yatırım alanlarını belirlemesi, kurumların<br />

birbiri ile ilişkisini “görüş verme”<br />

düzeyine indirgemiştir. OSB kuruluş yeri<br />

belirlenirken, yerleşim yerinin nüfus<br />

özellikleri, ekonomik yapısı, gelişme<br />

eğilimleri, merkez kademelenmesi,<br />

etkileşim alanı, ulaşım bağlantıları,<br />

enerji altyapısı, su temini, finansmanı,<br />

nitelikli eleman temini, çalışan nüfusun<br />

konut ihtiyacı, vb. onlarca faktör<br />

değerlendirilerek ve kentin diğer<br />

mekânsal kullanım biçimleri ile birlikte<br />

planlamada ele almak gerekirken<br />

proje bazlı değerlendirme yapılma<br />

durumu ortaya çıkmıştır. Buna karşın<br />

bazı belediyelerin OSB projelerini<br />

sahiplenmemeleri, “anorganize”,<br />

niteliksiz sanayi alanları açmaları,<br />

kamu yatırımı olan OSB’lerin etkinliğini<br />

azaltmış, kimi yerlerde atıl duruma<br />

gelmesine yol açmıştır.<br />

SONUÇ YERİNE…<br />

50 yıllık bir deneyimi biriktiren OSB’ler,<br />

yaşanan kimi aksaklıklara rağmen,<br />

sanayileşme konusunda en etkin ve<br />

verimli modeli oluşturmaya devam<br />

etmektedir. Bu başarının en önde gelen<br />

nedeni, planlamanın katılım ilkesinin bu<br />

projelerde hayata geçirilmiş olmasıdır.<br />

OSB mevzuatından mikro uygulamalara<br />

kadar her aşamada sektörün görüş ve<br />

önerilerinin alınması, düzenlemelerin<br />

tepeden inme değil tüm paydaşların<br />

ortak aklı ile yapılıyor olması, kendi<br />

kendini yöneten bir model olarak<br />

katılımcılara “tek durak ofis” hizmetinin<br />

sunulması, sanayi sektörünün mekânsal<br />

alan seçiminde tercih sebebidir.<br />

OSB’lerde, sağlık koruma bandı ve<br />

arıtma tesisi ile sanayinin çevresel<br />

etkilerinin azaltılması, yapılaşma öncesi<br />

çeşitli zemin etütleri ile yapıların güvenli<br />

inşasının sağlanması, tesis kurulmadan<br />

önce altyapı temini, eğitim alanları,<br />

sağlık, güvenlik, sosyal ve idari tesisler,<br />

itfaiye teşkilatı gibi kamusal hizmetlerin<br />

sunumu, bu bölgeleri diğer sanayi<br />

alanlarına göre hem kamu hem de<br />

sanayiciler açısından avantajlı duruma<br />

getirmektedir.<br />

<strong>Sanayi</strong>nin gelişigüzel alanlarda<br />

yapılaşması yerine uygun bir alanda<br />

denetimli yapılaşmasının, kentlerin<br />

yaşanabilirliği ve doğal varlıkların<br />

korunması için zorunlu olması nedeniyle<br />

planlama konusunda görev üstlenmiş<br />

olan tüm kurumların çalışmalarında,<br />

sektörün uzmanı olan kurum ve<br />

kuruluşlarla işbirliği geliştirmesi ve üst<br />

ölçekli planlamaların ilgili tüm tarafların<br />

katılımı ile yapılması zorunluluk arz<br />

etmektedir.<br />

OSB’lerin gelecekte de vizyonunu<br />

sürdürebilmesi için çevre ve altyapı<br />

yatırımlarını hayata geçirmesi, sosyal<br />

ve teknik hizmetlerini gerektiği gibi<br />

vermesi, idari teşkilatını nitelik olarak<br />

güçlendirmesi gerekmektedir.<br />

KAYNAKÇA<br />

1. Gülten Kazgan, Ekonomide Dışa Açık<br />

Büyüme, Altın Kitaplar, 1985.<br />

2. Keleş Ruşen, Kentleşme Politikası, İmge<br />

Kitapevi, Ankara, 2007.<br />

3. Mengi Ayşegül ve Algan Nesrin,<br />

Küreselleşme ve Yerelleşme Çağında<br />

Bölgesel Sürdürülebilir Gelişme,<br />

Siyasal Kitapevi , Ankara, 2003.<br />

4. Torlak, S. Evinç, İmar Yasalarının<br />

Gelişimi Üzerine Düşünceler, Çağdaş<br />

Yerel Yönetimler, TODAİ, C.11, 2002.<br />

İNTERNET KAYNAKLARI<br />

1. DPT, Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı,<br />

http://www.dpt.gov.tr/PortalDesign/<br />

PortalControls/WebIcerikGosterim.aspx<br />

?Enc=83D5A6FF03C7B4FCE4A2B5A9FE<br />

13949B,<br />

erişim: 18/06/<strong>2012</strong>.<br />

2. Kalkınma Bakanlığı, 1960 Sonrası<br />

Dönemde Planlama,<br />

http://www.dpt.gov.tr/PortalDesign/<br />

PortalControls/WebIcerikGosterim.aspx<br />

?Enc=83D5A6FF03C7B4FCA5B0BB9C7A<br />

740968E31CF9AA8F449BFB16AFEA1F26<br />

CD6D79,<br />

erişim: 18/06/<strong>2012</strong>.<br />

3. OSB Elektrik Tüketimleri,<br />

http://osbbs.osbuk.org.tr/,<br />

erişim: 18/06/<strong>2012</strong>.<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

13


YEREL KALKINMAYA ENTEGRE YAKLAŞIM: ŞANLIURFA...<br />

Kemal Devrim OĞUZ / Şube Müdürü - <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri <strong>Genel</strong> Müdürlüğü<br />

Ülke tarihimiz, genel ve yerel düzeyde<br />

bir çok kalkınma stratejisi, planlaması ve<br />

taktiksel adımları da içeren uygulamalarla<br />

doludur. Bu açılımların çoğunun raflarda<br />

saklanmaktan öteye gidememesi,<br />

uygulama şansına sahip olanların da daima<br />

bir tarafının eksik kalması hepimizin alışık<br />

olduğu sonuçlardır. Bu durum, ekonomik<br />

yapı, sosyal etkileşim ve ortak yönetişim<br />

gibi siklet merkezlerinin oluşturulması ve<br />

bunlara işlevsellik kazandırılmasını zorunlu<br />

kılmaktadır. Entegre bir planın ve planın<br />

uygulanma yöntemlerini gösteren bir dizi<br />

stratejinin olmaması halinde, sınai kalkınma<br />

sürecinin, ülke genelinin veya yerelliğin<br />

kalkınma potansiyelini tam anlamıyla<br />

değerlendirebilmesine karşı duran öğeler<br />

tarafından büyük olasılıkla engelleneceği<br />

sonucunu ortaya koymaktadır.<br />

<strong>Genel</strong> politika ve hakim siyasi iradenin<br />

de artık bu perspektifte davranmaya<br />

başladığı bu süreç, bu tür uygulamaların<br />

sayısının artırılarak çeşitlendirilmesine<br />

yönelik örnekleri ortaya çıkarmaya<br />

başlamıştır. Bu örneklerin sonuncusu ve en<br />

kapsamlısı, “Şanlıurfa <strong>Sanayi</strong>sinin Yeniden<br />

Yapılandırılması Projesi” dir.<br />

2006 yılı Türkiye- Avrupa Birliği Mali İşbirliği<br />

programı çerçevesinde yürütülüp, 2011<br />

yılının Mayıs ayında sonlandırılan ve toplam<br />

15.709.776 Euro bütçeye sahip projenin<br />

itici gücü, kurumsal faydalanıcı sıfatıyla<br />

<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı <strong>Sanayi</strong><br />

Bölgeleri <strong>Genel</strong> Müdürlüğü olmuştur.<br />

Projenin temel hedefi; GAP Bölgesi’nde<br />

sosyal istikrara ve ekonomik kalkınmaya<br />

katkıda bulunarak, Türkiye’de bölgesel<br />

farklılıkları azaltmaktır. Spesifik olarak da;<br />

Proje ile Şanlıurfa için stratejik sektörler<br />

belirlenmesi ve Şanlıurfa II. OSB’deki<br />

firmaların rekabetçi bir biçimde faaliyet<br />

göstermelerine imkân tanıyacak iş<br />

ortamının tesis edilmesi hedeflenmiştir.<br />

Görülmektedir ki; il geneli için oluşturulan<br />

sınai kalkınma modellemesi, ülkemiz sınai<br />

kalkınma atılımında bir başarı öyküsüne<br />

dönüşen OSB kavramının üzerinden<br />

şekillendirilmiştir. Çünkü OSB’ler, fiziksel<br />

altyapı bütünlüğü ve ortak kullanım<br />

avantajları, ortak yönetim ve işbirliği<br />

kültürünün oluşturulması gibi hususlarda<br />

çok iyi bir ortam sunmaktadır.<br />

Proje; temel olarak iki ana bileşenden<br />

14 TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

oluşmaktadır. İlk bileşen, 13.089.776<br />

Euro bütçelidir ve fiziksel altyapının<br />

tamamlanmasına yönelik inşaat işlerini<br />

kapsamaktadır. Bu bileşenle 96 ha’lık<br />

altyapı inşaatı (Yol, içmesuyu, kanalizasyon,<br />

yağmursuyu, elektrik ve doğalgaz) ile I.<br />

ve II. OSB’ye hizmet edecek atıksu arıtma<br />

tesisi inşaatı tamamlanmıştır. İkinci bileşen<br />

ise 2.620.000 Euro bütçeli teknik destek<br />

bileşenidir. Bu Bileşen UNDP Türkiye ile<br />

yapılan katkı antlaşması ile yürütülmüştür.<br />

<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı <strong>Sanayi</strong><br />

Bölgeleri <strong>Genel</strong> Müdürlüğü’nün OSB’lere<br />

fiziksel altyapı hazırlama noktasında<br />

sahip olduğu bilgi birikimi ve tecrübe<br />

düşünüldüğünde, projeden sağlanan katkı<br />

ve alınan geri beslemeler doğal olarak<br />

teknik destek bileşeninde yoğunlaşmıştır.<br />

Bu nedenle, bundan sonra bu bileşen<br />

üzerinde durulacaktır. Bu bileşenin temel<br />

faaliyetleri; Entegre Sınaî Kalkınma Planı’nın<br />

(ESKP) geliştirilmesi, yatırım olanaklarının<br />

tanıtımı, başvuruların değerlendirilmesi,<br />

işletme geliştirme hizmetleri, kapasite<br />

geliştirme olarak sıralanabilir.<br />

Şanlıurfa ESKP, Şanlıurfa <strong>Sanayi</strong>sinin Yeniden<br />

Yapılandırılması Projesinin merkezi öğesidir.<br />

Plan; içinde önerilen stratejilerin uzun vadeli<br />

vizyona ulaşılmasına yönelik tamamlayıcı<br />

kimliği, stratejik tutarlılığı ile sektörel<br />

yol haritalarını kapsaması anlamında<br />

“entegredir”, yani stratejileri uzun vadeli<br />

plan hedeflerinin gerçekleştirilmesine<br />

yönelik olarak tamamlayıcıdır ve stratejik<br />

uyumu sağlamak amacıyla tüm sektörel yol<br />

haritalarını kapsamaktadır. ESKP, ekonomik<br />

kalkınma için işbirliğine dayalı bir yaklaşım<br />

önermekte ve paylaşılan ortak bir ekonomik<br />

vizyonu ve bu vizyonla entegreli stratejik<br />

sektörler (Tarıma dayalı gıda sanayi, tekstil<br />

ve giyim sektörü, özellikli imalat sektörü)<br />

için sektörel vizyonları ortaya koymaktadır.<br />

Dünya Ekonomik Forumu tarafından<br />

hazırlanan Küresel Rekabet Endeksi<br />

(Dünya Ekonomik Forumu, Küresel Rekabet<br />

Raporu 2009–2010, S. 20-21) kalkınmayı üç<br />

aşamada tanımlamaktadır. İlk aşamada,<br />

ekonomi üretim faktörü temelli olup,<br />

ülkeler temel olarak niteliksiz işgücü ve<br />

doğal kaynaklar gibi faktör donanımlarına<br />

göre rekabet etmektedirler. Ücretler<br />

arttıkça daha etkin üretim süreçlerini<br />

geliştirmeleri ve ürün kalitesini artırmaları<br />

gerektiğinde, ülkeler verimlilik temelli<br />

kalkınma aşamasına geçmektedirler. Son<br />

olarak ülkeler yenilikçilik temelli aşamaya<br />

geçtiklerinde, ülkeler daha yüksek ücretleri<br />

ve bununla bağlantılı yaşam standartlarına<br />

erişebilir ve ancak yeni ve özgün ürünlerle<br />

rekabet edebildiği sürece bu durumlarını<br />

sürdürebilirler. Bu aşamada, şirketler, en<br />

karmaşık üretim süreçlerini kullanarak yeni<br />

ve farklı ürünler üretip yenilikçiliğe dayalı<br />

bir rekabet modeli içerisinde olmalıdırlar.<br />

Günümüzde Şanlıurfa ekonomisi üretim<br />

faktörü temellidir. İl, hali hazırda temel<br />

olarak niteliksiz işgücü ve verimli topraklar<br />

gibi kendi üretim faktörü donanımları<br />

çerçevesinde rekabet etmektedir. ESKP’nin<br />

kısa ve orta vade hedefleri; Şanlıurfa’nın<br />

faktör koşullarından daha iyi faydalanılması,<br />

yerel ekonominin etkinliğinin ve<br />

verimliliğinin artırılması ve yenilikçilik<br />

temelli bir ekonominin temel öğelerinin<br />

belirlenmesine yardımcı olmak amacına<br />

yöneliktir. Sonuç olarak Plan, Şanlıurfa’nın<br />

“yenilikçilik temelli” bir ekonomiye<br />

geçişine destek vermeyi amaçlamaktadır.<br />

ESKP kapsamında Şanlıurfa’nın kalkınma<br />

vizyonu aşağıdaki şekilde belirlenmiştir:<br />

“2020 yılı itibariyle, Şanlıurfa, yüksek<br />

katma değerli gıda işleme, tekstil ve<br />

imalat alanlarında, hayata geçirilecek<br />

sulama projeleri ile etkin tarımsal çıktıları<br />

da kullanmak suretiyle güçlü, büyüyen,<br />

dengeli bir ekonomiye sahip olacaktır”.<br />

Bu vizyon yerel ve ulusal düzeyde 50 paydaş<br />

tarafından katılımcı bir süreç dahilinde<br />

belirlenmiş olup, teyit edilmiştir. Yerel<br />

paydaşların da teyit ettiği gibi, Şanlıurfa’da<br />

bu vizyonu gerçekleştirecek yeterli isteklilik<br />

düzeyi ve liderlik vasfı mevcuttur. Bu isteğin<br />

ve liderliğin işbirliği yoluyla vizyonu hayata<br />

geçirmesi gerekmektedir. Tam da bu<br />

noktada; Şanlıurfa Valiliği başta olmak üzere,<br />

ilin tüm sivil toplum örgütleri ve meslek<br />

odaları ile iş dünyası ve sektör temsilcilerinin<br />

katılımı ile proje ekibi önderliği ve<br />

koordinasyonunda oluşturulan Yerel<br />

Rekabet Gücünün Geliştirilmesi Platformu<br />

(ŞUYERGEP), yerel düzeyde ihtiyaç duyulan<br />

koordinasyonun sağlanmasından sorumlu<br />

olacak, aynı zamanda liderlik görevi de<br />

üstlenecektir. Tamamen gönüllülük esasıyla<br />

işleyen ve katkı sunmaya hevesli tüm<br />

unsurların katılımına açık olan bu platform,


proje devam ederken oluşmuş ve 6 adet<br />

toplantı yapmıştır. Proje sonrasında ise<br />

halen çalışmalarına Karacadağ Kalkınma<br />

Ajansı’nın sekreteryasında devam<br />

etmektedir. ESKP’nin uygulanmasına yönelik<br />

araçların geliştirilmesi ve bunların takibi<br />

ile sonuçta Şanlıurfa’yı hedeflenen 2020<br />

vizyonuna taşıma görevi büyük ölçüde yerel<br />

aktörlerin güç ve akıl birliğine dönüşmüş bu<br />

platform tarafından yürütülecektir.<br />

GAP kapsamındaki sulama projeleri,<br />

çiftçilerin suyu daha verimli kullanmaları ile<br />

daha fazla gelir elde etmeleri ve yeni ürün<br />

ve teknolojiler için yeterli sermayeyi yatırıma<br />

dönüştürmeleri ve sağlamaları yolu ile yeni<br />

gıda işleme tesislerini faaliyete geçirmeleri<br />

yoluyla bir katalizör işlevi görebilirdi.<br />

Şanlıurfa son on yıllık dönemde önemli<br />

ölçüde büyümesine rağmen, bu büyüme<br />

sürdürülebilir yatırımlar neticesinde<br />

gerçekleşmemiş, aksine büyük ölçekli kamu<br />

yatırımları, ürünlerin piyasa fiyatlarındaki<br />

değişimler ve diğer beklenmedik faktörler<br />

tarafından yönlendirilmiştir. Bunun<br />

nedenlerinden birisi yatırımların tek<br />

yönlülüğüdür. Fiziki altyapı gelişirken,<br />

“know-how (teknik bilgi)”a yönelik<br />

yatırımlar sınırlı düzeyde kalmıştır (Şekil 1).<br />

Örneğin, bir yatırımcı meyve işleme tesisi<br />

için şeftali yetiştiriciliğini bir fırsat olarak<br />

görmesine rağmen, farklı şeftali ağaçlarının<br />

test edilmesinde engellerle karşılaşıyor ise<br />

ve çiftçiler yeni ürün türlerini denemede<br />

isteksiz davranıyorlarsa, bu durumda şeftali<br />

üreticiliği alanında hali hazırda devam<br />

eden tarım uygulamaları değişmeyecektir.<br />

Tarımda ilerlemeye yönelik değişimler<br />

olmadan, en çok gelecek vadeden imalat<br />

fırsatları da gelişim gösteremeyecektir.<br />

Şekil 1: Şanlıurfa’daki Fiziki Yatırımların<br />

Bilgi Yatırımları ile Karşılaştırılması<br />

Kaynak: ESKP tahminleri GAP BKİ ve Harran<br />

Üniversitesi , <strong>Bilim</strong>sel Araştırma Projeleri<br />

Komisyonu 1995-2008’e dayanmaktadır.<br />

İstenen Sulama Etkisi<br />

Gözlemlenen Sulama Etkisi<br />

Şekil 2: Sulama Yatırımlarının Tarımsal<br />

Üretkenliğe Etkisi<br />

Kaynak: “GAP Bölgesinde Kamu Yatırımlarının<br />

Mevcut Durumu” başlıklı ve Mayıs 2008 tarihli<br />

GAP BKİ iç raporundan alınan veriler.<br />

Şekil 2’de de gösterildiği gibi, sulama<br />

sistemlerinde gelişme yeni tohum üretimi<br />

ve yeni teknolojilere yönelik yatırımları<br />

beraberinde tetikleyebilirse artan bir oranda<br />

büyüme kaydedilebilir ancak Şanlıurfa’da<br />

son on yıllık dönemde çiftçilerin büyük<br />

çoğunluğu, yeni yatırımlar yaparak daha<br />

yüksek katma değerli üretime geçmek<br />

yerine geleneksel ürün yetiştirmeye devam<br />

etmişlerdir. Şanlıurfa’nın fiziki altyapısına<br />

yapılan büyük ölçekli kamu yatırımlarının<br />

üretkenliğe ve dolayısıyla gelir ve yaşam<br />

kalitesi üzerinde etkisi tartışılmazdır.<br />

Ancak, sulama ve diğer yatırımlardan en<br />

yüksek faydayı sağlamak için, Şanlıurfa’daki<br />

çiftçiler ve imalatçılar tarafından, toprağın<br />

tarıma hazırlanması, damla sulama ve yeni<br />

tohum çeşitlerinden ürünlerin işlenmesi,<br />

pazarlanması ve dağıtımına kadar tüm<br />

değer zincirinde yeni teknolojilerin<br />

kullanılması gerekir. Şekil 2’de sadece<br />

tarımsal üretkenliğin gösteriliyor olmasına<br />

rağmen, aynı durum imalat sektörü için de<br />

geçerlidir. Örneğin, Projenin ve ESKP’nin<br />

amacının bir kısmı da, II. OSB’nin, I. OSB’de<br />

olduğu gibi, düşük marjlı, düşük katma<br />

değerli, kapasitesinin altında ve sezonluk<br />

çalışan firmalarla doldurulmamasını<br />

sağlamaktır. Proje ile, II. OSB’de bu<br />

olumsuzlukların ortadan kaldırılması<br />

için II. OSB’ye yapılacak başvuruların,<br />

kurulacak yönetişim yapısı dâhilinde<br />

toplanması ve değerlendirilmesine<br />

yönelik faaliyetler gerçekleştirilmiştir. Bu<br />

bağlamda, proje kapsamında, başvuruların<br />

değerlendirilmesine ilişkin yönetişim<br />

yapısı kurulmuş, Bakanlık, OSB Yönetimi ve<br />

yerel paydaşların katılımıyla başvuruların<br />

değerlendirilmesine ilişkin seçim ölçütleri<br />

belirlenmiştir. Ardından yapılan bağımsız<br />

değerlendirmeler ile bu seçim ölçütleri<br />

kullanılmış ve geçer not alanlara OSB<br />

Yönetimince tahsisler gerçekleştirilmiştir.<br />

İçinde bulunduğumuz tarihte, yani projenin<br />

tamamlanmasından yaklaşık bir yıl sonra<br />

bile Bölge yönetiminin halen uygulamayı<br />

sürdürüyor olması proje çıktılarının<br />

yerelce özümsendiğini açıkça ortaya<br />

koymaktadır. Bundan sonrası ise bu tahsis<br />

süreci modellemesinin ülke çapında tüm<br />

OSB’lere yaygınlaştırılması, bilimsel, şeffaf<br />

ve rasyonel mekanizmalarla yapılan sanayi<br />

parseli tahsislerinin yapılacak mevzuat<br />

düzenlemeleri ile bağlayıcı kılınması, arsa<br />

rantı ve spekülasyonlardan kaçınarak<br />

tamamen üretime odaklanılmasıdır.<br />

Öte yandan; OSB’lerin büyük bir<br />

çoğunluğunun bir iş programına sahip<br />

olmaması, olanların da içeriğinin zayıflığı<br />

proje kapsamında ele alınarak Şanlıurfa II.<br />

OSB için bir iş planı hazırlanmıştır. Daha da<br />

önemlisi diğer OSB’lerin kullanımı ve kendi<br />

özgün koşullarını uyarlayabilecekleri bir<br />

“OSB İş Planı Hazırlama Rehberi” çıkarılmıştır.<br />

Sonuç olarak; bu proje ile, yeni kurulmuş<br />

bir OSB çıkış noktası alınmış ve bu<br />

bölgenin fiziksel altyapısı tamamlanmış,<br />

Şanlıurfa İli için sektör taramaları<br />

yapılarak öncelikli sektörler belirlenmiş,<br />

bütüncül bir yaklaşımla içerisinde<br />

temel kalkınma stratejilerinin, sektörel<br />

yol haritalarının ve sektörel eylem<br />

planlarının yer aldığı Entegre <strong>Sanayi</strong><br />

Kalkınma Planı hazırlanmıştır. Oluşturulan<br />

“Yerel Rekabet Gücünün Geliştirilmesi<br />

Platformu” (ŞUYERGEP) ile de yerel<br />

düzeyde ihtiyaç duyulan koordinasyonun<br />

sağlanması ve ESKP’nin sürdürülebilir bir<br />

uygulaması hedefelenmiştir. Şanlıurfa’da<br />

bu süreç sonunda ortaya çıkan sinerji ve<br />

motivasyonun kaybolmaması ve proje<br />

çıktılarının fırsata dönüştürülmesi, ülkemizin<br />

başka bölgelerine de örnek oluşturacaktır.<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

15


Makale Yaşanabilir Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri<br />

YAŞANABİLİR ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ<br />

Özlem ARSLAN / Peyzaj Mimarı - <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri <strong>Genel</strong> Müdürlüğü<br />

Kalkınma Bakanlığı<br />

koordinasyonunda yürütülen<br />

Onuncu Kalkınma Planı hazırlık<br />

çalışmalarından “Mekânsal Planlama”<br />

ve “Yaşanabilir Kentler” yaratmak<br />

başlıklarından yola çıkarak, 2014–2018<br />

yıllarını kapsayan dönemde “Yaşanabilir<br />

Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri” (OSB)<br />

planlamak ve bu çerçevede projeler<br />

üretebilmek, <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji<br />

Bakanlığı tarafından bugüne kadar<br />

gerçekleştirilen çevreye duyarlı OSB<br />

çalışmalarını, kuşkusuz daha da ileriye<br />

taşıyacaktır.<br />

Üst ölçekli planlamadan uygulamaya<br />

yönelik tasarıma kadar, kentlerde olduğu<br />

gibi OSB’lerde de yaşam kalitesini<br />

artırmak, sağlıklı, yaşanabilir ve kimlikli<br />

OSB’lere sahip olmak için planlamanın<br />

tasarımla bütünleşmesi önemli bir<br />

olgudur. Sürdürülebilir OSB gelişiminin<br />

gerçekleşmesi, planlama süreçlerinin<br />

ekolojik temele oturtulmasına ve<br />

doğayla uyumlu bir yaşam için ekolojiekonomi-enerji<br />

ilişkisini güçlendiren bir<br />

tasarım yaklaşımını gerektirmektedir<br />

(Aklanoğlu, 2009).<br />

Eski Yunancaya göre ekoloji bilimi, oikos<br />

ve logos kelimelerinin birleştirilmesiyle<br />

oluşturulmuş olup yaşanabilen çevreyi<br />

anlatmaktadır. Ekonomi sözcüğü<br />

de eski Yunanca oikos ve nomicus<br />

sözcüklerinden türetilmiş olup yaşanılan<br />

yere ait işlerin yönetilmesi anlamına<br />

gelmektedir. Bu durumda ekoloji ve<br />

ekonomi, kardeş bilim dalları olarak<br />

düşünülebilir (Costanza, Cumberland,<br />

ve ark. 1997; Barret ve Farina 2000; L.<br />

R. Brown 2001; Odum ve Barret 2008).<br />

Enerji ise maddede var olan ve ısı, ışık<br />

biçiminde ortaya çıkan güç olarak<br />

tanımlanabilmektedir (http://www.tdk.<br />

gov.tr).<br />

Ekolojinin ayrı bir bilim dalı olarak ortaya<br />

çıkması yaklaşık 1900’lü yıllara kadar<br />

gitmekte olup ekoloji sözcüğü, son<br />

dönemlerde, günlük terminolojinin bir<br />

parçası olmuştur (Odum-Barret 2008).<br />

Bir bilim olarak ekolojinin genel<br />

anlamda mekân planlama, tasarım ve<br />

yönetim çalışmalarında etkisi ve etkinliği<br />

ise oldukça yenidir. Ekoloji, doğal alanda<br />

bilgi üreten bir bilimdir ve bu bilimin<br />

fiziksel planlama ile<br />

bağlantısı peyzaj<br />

planlama aracılığıyla<br />

kurulmaktadır<br />

(Aklanoğlu 2009).<br />

Peyzaj terimi,<br />

insan ve doğayı<br />

bütünleştiren bir<br />

terimdir (Calow 1999; Odum ve Barret<br />

2008). Avrupa Peyzaj Sözleşmesi’nde<br />

ise peyzajın “alan” anlamına geldiği<br />

ifade edilmektedir. Risser ve ark.<br />

(1984)’e göre, peyzaj ekolojisi ise,<br />

heterojen yapıdaki bir arazi parçasının<br />

özelliklerini inceleyerek, bu arazinin<br />

yönetim ilkelerini toplumun yararı ve<br />

yaşamı için kullanan bir bilim dalı olarak<br />

tanımlanmaktadır (Odum ve Barret,<br />

2008).<br />

Bu bağlamda peyzaj mimarlığında<br />

üst ölçekli planlamadan (1/25000)<br />

uygulama ölçeği olan (1/500-1/250-<br />

1/200) tasarıma kadar ekolojik veriler<br />

temel alınmakta ve çok yönlü olarak<br />

kullanılmaktadır. Ekoloji, ilk olarak<br />

planlamada temel alınmış; küresel<br />

ölçekte yaşanan sorunlar karşısında<br />

planlamanın tek başına yeterli olmadığı<br />

anlaşılmış ve ekolojik temelin tasarımda<br />

da kullanılması gerektiği anlaşılmıştır.<br />

Ekolojik peyzaj tasarımı, bütüncül (canlı,<br />

cansız ve kültürel peyzaj bileşenleri ile<br />

sosyo-ekonomik ve ekolojik süreçlerin<br />

tasarıma entegre edilmesini) ve<br />

dinamik (peyzajın doğal ve kültürel<br />

süreçlerine, zamansal ve mekansal<br />

ölçeklere göre değişen bir nitelikte)<br />

bir yaklaşımdır (Aklanoğlu 2009).<br />

Yaşamın sürdürülebilirliğini sağlayan<br />

en önemli unsurlardan biri de iklimdir.<br />

Enerji etkin peyzaj planlamanın temeli,<br />

ekolojik tasarım ve iklimsel elemanların<br />

sunduğu olanaklardan yararlanmak,<br />

olumsuz koşullardan en az etkilenmeyi<br />

sağlamaktır (Akpınar ,1995).<br />

http://www.ekodenge.org.tr/tr/?p=245<br />

Erişim tarihi:12/06/<strong>2012</strong><br />

Bu araştırma; ekolojik peyzaj planlama<br />

ve tasarım ilkeleri ışığında, yaşanabilir<br />

OSB’ler yaratmayı ve küresel iklim<br />

değişikliğine katkı sağlayan çözüm<br />

önerileri sunmayı hedeflemektir.<br />

EKOLOJİK PEYZAJ PLANLAMA ve<br />

TASARIM İLKELERİNİN OSB’LERE<br />

SAĞLAYACAĞI YARARLAR<br />

••<br />

Doğal ve kültürel varlıkların koruma<br />

kullanma dengesi esas alınarak<br />

gerçekleştirilecek çalışmalarda,<br />

OSB alanları ile ekonomiye katkı<br />

sağlanırken, ekolojik dengeye de<br />

duyarlı, küresel iklim değişikliğine,<br />

biyolojik çeşitliliğe fayda sağlayan<br />

ve yaşam kalitesi yüksek alanlar<br />

oluşturulur.<br />

••<br />

Kyoto Protokolünde; “sera gazı [CO 2<br />

,<br />

CH 4<br />

, N 2<br />

O, HFC, PFC 5<br />

, SF 6<br />

] miktarını<br />

azaltmaya yönelik mevzuat yeniden<br />

düzenlenecek” maddesine yönelik<br />

olarak, azot ve karbon döngüsüne<br />

olumlu katkı sağlanır.<br />

••<br />

Güneş, rüzgâr gibi yenilenebilir<br />

enerji kaynakları etkin<br />

kullanılacağından, Kyoto<br />

16 TEMMUZ <strong>2012</strong>


Makale Yaşanabilir Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri<br />

Protokolünde yer alan “çölleşme ve<br />

küresel iklim değişikliği” ne tedbir<br />

olarak, “güneş enerjisinin önü<br />

açılacak” maddesi için alternatif<br />

çözüm üretilmiş olur.<br />

••<br />

Yağmursuyu projelerinde, deşarj<br />

noktalarının açık alanlara verildiği<br />

noktalarda gerçekleştirilecek<br />

yağmursuyu yönetimi<br />

yöntemleriyle:<br />

––<br />

Küresel ısınmanın bir getirisi olan<br />

sel ve taşkınlar önlenir,<br />

––<br />

<strong>Sanayi</strong> parsellerinden kirlenerek<br />

gelen yağmur suyundaki azot,<br />

fosfor, potasyum ve karbon<br />

gibi elementlerin bitki kökleriyle<br />

emilmesi sağlanırken, elde<br />

edilen kirlilikten arınmış, temiz<br />

yağmur suyu yeraltı varlıklarına<br />

kazandırılır.<br />

••<br />

İnşaat alanında; peyzaj onarım<br />

projeleri ile bitkisel toprak ve<br />

doğal bitki örtüsünün varsa<br />

endemik türlerin korunması sonucu<br />

biyoçeşitliliğin sürdürülebilirliği<br />

sağlanır.<br />

••<br />

Sağlık koruma bantlarında;<br />

––<br />

OSB içindeki imalatların durumu<br />

göz önünde bulundurularak<br />

sağlık koruma bantlarının<br />

bitkilendirme yolu ile perdeleme<br />

çalışmalarında, ÇED raporu, iklim,<br />

arazi yapısı, şehrin yönü, toprak,<br />

sulanabilirlik, doğal bitki örtüsü<br />

vb. dikkate alınmak suretiyle<br />

üretilecek peyzaj projeleri ile;<br />

çevresel sorunlara yol açan<br />

sanayinin kent üzerindeki baskısı<br />

azaltılır, karbon için yutak alan<br />

(Kyoto Protokolü) oluşturulur,<br />

hava akımı ve koku kontrolü<br />

sağlanır. Bitkilendirilen alan,<br />

rekreatif amaçlı olarak yöre<br />

halkına ve sanayi personeline<br />

hizmet edebilir.<br />

––<br />

Perdeleme bitkilerinin, enerji<br />

üreten bitki türlerinden<br />

seçilmesi (biyokütle enerjisi) ile<br />

yenilenebilir enerji kullanımına<br />

yönelme mümkündür. Kyoto<br />

Protokolünde yer alan “alternatif<br />

enerji kaynaklarına yönelinecek”<br />

maddesi için alternatif çözüm<br />

üretilmiş olur.<br />

––<br />

Bitkilerin fotosentez yoluyla<br />

havadaki karbondioksit gazını<br />

yapraklarıyla absorbe ederek,<br />

hem ortama oksijen vermesi<br />

kuralından yola çıkarak,<br />

absorbe gücü yüksek olan<br />

bitki türlerinin kullanımı ile<br />

sanayiden kaynaklanan sera gazı<br />

miktarının azaltılmasına yardımcı<br />

olunur, Kyoto Protokolü’nde<br />

yer alan “Atmosfere salınan<br />

sera gazı miktarı yüzde 5’e<br />

çekilecek” maddesi için alternatif<br />

çözüm üretilmiş hem de hava<br />

temizliğine katkı sağlanmış olur.<br />

••<br />

Binalarda yeşil çatı ve yeşil duvar<br />

uygulamalarının yapılması ile<br />

alternatif yeşil alanlar yaratılmış olur.<br />

••<br />

<strong>Sanayi</strong> tesisinde gerçekleştirilen<br />

imalat ile uyumlu olarak<br />

gerçekleştirilecek peyzaj projeleri ve<br />

uygulamaları ile fabrika ve çevresi<br />

bütünlük kazanır, ayrıca, estetik ve<br />

işlevsel mekanların oluşturulmasına<br />

katkı sağlanır.<br />

••<br />

Su etkin peyzaj tasarımı ile su<br />

tüketimi ve bakım işlemlerinde<br />

ekonomi sağlanmış olur.<br />

••<br />

OSB alanı içinde yapılacak bisiklet<br />

yolu ile OSB içi ulaşımda hava<br />

temizliğine katkı sağlanmış olur.<br />

SONUÇ<br />

Tüm OSB’leri kapsayacak bu çalışmalar<br />

neticesinde öncelikle yerel yaşam<br />

kalitesi artacak, buna bağlı olarak<br />

bölgesel, ülkesel ve küresel ölçekte<br />

yaşanabilir çevreler oluşturulabilecek,<br />

ekoloji ve ekonomi dengesi kurulacak<br />

ve OSB’lerin sadece üretim alanları değil,<br />

aynı zamanda yaşanabilir alanlar olduğu<br />

gerçeği ortaya çıkacaktır.<br />

KAYNAKÇA<br />

1. Aklanoğlu, F., 2009. Geleneksel<br />

Yerleşmelerin Sürdürülebilirliği ve Ekolojik<br />

Tasarım: Konya-Sille Örneği, Ankara<br />

Üniversitesi Fen <strong>Bilim</strong>leri Enstitüsü Doktora<br />

Tezi. Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı,<br />

Ankara.<br />

2. Akpınar, N. 1995. Ilıman Bölge Iklimleri<br />

için Enerji Etkin Peyzaj Planlama. Tabiat ve<br />

İnsan Dergisi, Say.: 3, S. 8-14, Ankara.<br />

3. Barret, G. W., and A. Farina. 2000.<br />

İntegrating ecology and economics.<br />

BioScience 50:311-312.<br />

4. Brown, L. R., 2001. Eco-economy: Building<br />

an economyfor the Earth. New York: W.W.<br />

Norton.<br />

5. Calow, P, Ed. 1999. BlackweU’s concise<br />

encyclopedia of ecology.Oxford: Blackvvell.<br />

6. Costanza,R., J. Cumberland, H.Daly, R.<br />

Goodland, and R. Norgaard. 1997. An<br />

introduction to ecological economics.<br />

Boca Raton, Fla.: St. Lucie Press.<br />

7. Odum, E.P.- Barret, G.W., 2008. Ekolojinin<br />

Temel İlkeleri, Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve<br />

Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla<br />

İlişkisi. Palme Yayınevi, S. 2-3, S.375, Ankara<br />

8. Risser, P.G., J.R. Karr, and R.T.T. Forman.<br />

1984. Landscape ecology: Directions and<br />

approaches. Champaign, 111.: Naturel<br />

History Survey, Number 2.<br />

9. http://www.ekodenge.org.tr/tr/?p=245<br />

Erişim tarihi:12/06/<strong>2012</strong><br />

10. http://www.tdk.gov.tr Erişim<br />

tarihi:12/06/<strong>2012</strong><br />

Çalışmalarımda benden yardımını ve<br />

desteğini esirgemeyen Hocam Sayın<br />

Prof. Dr. Nevin AKPINAR’a (A.Ü.Z.F. Peyzaj<br />

Mimarlığı Bölümü) teşekkür ederim.<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

17


Makale Türkiye’de Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri Deneyimi<br />

TÜRKİYE’DE ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ DENEYİMİ<br />

Doç. Dr. Çiğdem VAROL / Gazi Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü<br />

Ülkemizde sanayi üretiminin<br />

mekansal organizasyonunda,<br />

Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri (OSB),<br />

Küçük <strong>Sanayi</strong> Siteleri (KSS), Serbest<br />

Bölgeler (SB) ve Teknoloji Geliştirme<br />

Bölgeleri (TGB) özel statüye sahip üretim<br />

bölgeleri olarak tanımlanmaktadır. Bu<br />

girişimlerden OSB’ler, planlı kalkınma<br />

dönemi ile birlikte uygulanmaya<br />

başlamış ve sanayiye altyapı oluşturmayı<br />

amaçlamıştır. <strong>Sanayi</strong> gelişiminin<br />

ve bölgesel dengeli kalkınmanın<br />

sağlanması, kentleşme ve sanayileşme<br />

ilişkilerinin düzenlenerek oluşabilecek<br />

çevre sorunlarının giderilmesi, daha<br />

düşük maliyetli altyapı hizmetlerinden<br />

yararlanılması ve daha kolay ve ucuz<br />

üretim yapılması hedefini taşıyan<br />

OSB uygulamaları bugün 50 yıllık bir<br />

tecrübeye ulaşmıştır.<br />

İller bazında değerlendirildiğinde;<br />

Artvin hariç tüm illerde bir veya birden<br />

fazla OSB’nin yer aldığı ve OSB’lerde yer<br />

alan firma yoğunlaşmalarının Marmara<br />

Bölgesi dışında Anadolu’ya da kaydığı<br />

(Çağlar ve Kurtsal, 2011) görülmektedir<br />

(Harita 1).<br />

Harita 1: Türkiye’de OSB’lerdeki toplam<br />

firma sayıları (2008) (Yıldırım, 2008)<br />

Gelişmekte olan ülkelerdeki kısıtlı<br />

sermaye birikiminin; üretim artışından,<br />

teknolojik yenilikleri gerçekleştirmeye,<br />

uygun koşullarda arsa ve fabrika<br />

temininden, üretim maliyetini<br />

karşılamaya kadar pek çok amaç<br />

için kullanılması, sanayi gelişiminin<br />

sağlanmasında<br />

zorluklar<br />

yaratmaktadır.<br />

OSB’lerin mekânsal<br />

yerleşim için gerekli<br />

altyapı ve üstyapı<br />

hizmetlerini topluca<br />

sağlaması bu zorlukları<br />

aşmaya önemli katkı<br />

sağlamaktadır (DPT, 2007). Bununla<br />

birlikte, sanayi işletmelerinin mekansal<br />

bir araya gelişleri ile dışsal ekonomiler<br />

yaratılmakta (Varol, 2011); bu dışsallıklar<br />

çoğunlukla bir arada bulunan firmalar<br />

arasında yeni üretim teknikleri,<br />

pazar koşulları, teknolojik gelişmeler,<br />

personel eğitimi ve benzeri konularda<br />

bilgi ve tecrübelerin karşılıklı olarak<br />

değişimini kapsamaktadır. Ortak altyapı<br />

hizmetlerinden, arıtma tesislerine,<br />

personel eğitim merkezlerinden,<br />

finansal ve sosyal hizmetlere kadar<br />

pek çok hizmet ve olanağın sunulması<br />

firmaların üretim maliyetlerini<br />

azaltmaktadır.<br />

Türkiye’deki OSB’lerde mekânsal<br />

birliktelik ile oluşan dışsallıkların;<br />

işletmelerin türlerine<br />

göre iki farklı biçimde<br />

oluşturulması<br />

amaçlanmıştır:<br />

farklı sektörlerde<br />

faaliyet gösteren iş<br />

kollarının bulunduğu<br />

karma OSB’ler, aynı<br />

sektör grubunda<br />

ve bu sektör grubuna dahil alt<br />

sektörlerde faaliyet gösteren tesislerin<br />

yer aldığı ihtisas OSB’ler. Özellikle<br />

ihtisas OSB’lerin oluşturulması, küme<br />

politikası ile bağlantılı olarak yerelleşme<br />

ekonomilerinin yaratılmasına önemli<br />

katkı sağlamaktadır. Harita 2’de iller<br />

bazında OSB’lerin uzamanlaştığı<br />

sektörler yer almaktadır.<br />

Harita 2: Türkiye’de OSB’lerdeki toplam<br />

sektörel uzmanlaşmalar (2008) (Yıldırım,<br />

2008)<br />

50 yıllık deneyim çerçevesinde iyi<br />

bir yatırım ortamı sunma, yığılma<br />

ekonomilerinin yarattığı dışsallıklardan<br />

yararlanma, sanayinin Anadolu’daki<br />

kentlere desantralizasyonunu<br />

destekleme gibi yaşanan olumlu<br />

gelişmeler yanında, OSB’lerin mekânsal<br />

yer seçimi ile arz-talep dengelerinin<br />

oluşturulması konusunda bazı sıkıntılar<br />

da yaşandığı görülmektedir. Yer seçimi<br />

ile bağlantılı olarak; OSB’lerin kentlerin<br />

mekansal gelişiminde en önemli<br />

yasal uygulama olan 3194 Sayılı İmar<br />

Kanunu’nun istisnalar kapsamına<br />

girdiği ve OSB’lere yönelik imar<br />

planlarının 4562 Sayılı OSB Kanunu ve<br />

Uygulama Yönetmeliği çerçevesinde<br />

belirlendiği görülmektedir. 4562 Sayılı<br />

Kanunu’nda OSB’lerin; Bakanlığın<br />

koordinasyonunda ilgili kurum ve<br />

kuruluşların temsilcilerinden oluşan<br />

Yer Seçimi Komisyonu’nun yerinde<br />

yaptığı inceleme ve varsa 1/25000<br />

ölçekli çevre düzeni planlarını dikkate<br />

alarak oybirliği ile yer seçtiği ve <strong>Bilim</strong>,<br />

<strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı’nın onayı<br />

ile kurulduğu ifade edilmektedir.<br />

Buna göre OSB sınırları içerisinde<br />

yapılacak mevzii imar ve parselasyon<br />

planları ve değişiklikler OSB tarafından<br />

yönetmeliğe uygun olarak hazırlanıp<br />

18 TEMMUZ <strong>2012</strong>


Makale Türkiye’de Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri Deneyimi<br />

Bakanlığın onayına sunularak İl İdare<br />

Kurulu kararı ile yürürlüğe girmekte ve<br />

onaylı OSB imar planları, ilgili kurumlara<br />

bilgi için gönderilmektedir.<br />

OSB yer seçim kararının, çoğu<br />

zaman Hazine veya kamu kurum ve<br />

kuruluşlarına ait arazilerden yapılması<br />

ve yerseçimi kararının, bölgenin çevre<br />

düzeni planı yoksa, yürürlükteki nazım<br />

imar planlarından bağımsız olarak<br />

verilmesi, planlı kentsel gelişmenin<br />

sağlanmasında önemli rol oynayan<br />

imar planları ile OSB yerseçim kararları<br />

arasında bütünlük kurulmasını<br />

engellemekte ve OSB’lerin kentle<br />

olan ilişkilerini güçleştirebilmektedir.<br />

Yarattıkları istihdam olanakları ile önemli<br />

bir çekim gücü oluşturan OSB’ler, kentin<br />

gelişim yönünün belirlenmesinde ve<br />

kentlerin arazi kullanım desenlerinin<br />

oluşturulmasında önemli araçlardır.<br />

Kentlerin gelişmesi ve arazi kullanma<br />

ihtiyacının imar planları ile belirlendiği<br />

göz önünde bulundurulduğunda;<br />

klasik ama ülkemizde erişilebilirlik<br />

açısından hala büyük önem taşıyan<br />

ev-iş uzaklığı eğilimleri,<br />

işgücü projeksiyonları,<br />

üniversite-sanayi<br />

bağlantıları, bölgesel<br />

araştırma kararları<br />

ve kentle ilişkisi gibi<br />

daha üst ölçekli<br />

bilimsel araştırmalara<br />

dayanmadan kentlerden<br />

soyutlanmış biçimde verilen OSB<br />

yer seçim kararlarıyla, hem kısıtlı<br />

sermaye birikimi, hem de kıt olan arazi<br />

kaynaklarının etkin biçimde kullanılması<br />

engellenebilmektedir. Böylesine bir<br />

durum yer seçim kararının sadece arazi<br />

mülkiyeti, büyüklüğü, çevresel değerleri<br />

ve sanayicilerin değişik büyüklükteki<br />

parsel taleplerini karşılamanın<br />

ötesinde, OSB’lerin kentle ve kentlilerle<br />

bağlantılı yeni yaşam alanları olarak<br />

kurgulanmasını gerekli kılmaktadır.<br />

Diğer yandan arz-talep ilişkileri açısından<br />

incelendiğinde; özel yatırımların<br />

teşvikini sağlamak adına, gelişmiş<br />

bölgelerde gereğinden fazla alanın<br />

üretime açılması veya sınırlı sermaye<br />

birikimine sahip, yerel girişimciliğin zayıf<br />

olduğu gelişmekte olan bölgelerde<br />

büyük altyapı yatırımlarının yapılması<br />

firmaların üretime geçmesi için yeterli<br />

olmamaktadır. Bu saptama, Türkiye<br />

genelinde OSB’lerde toplam üretime<br />

geçme oranının sunulduğu Harita 3’te<br />

açıkça ortaya konulmaktadır. Bu soruna<br />

bir anlamda çözüm üretmek adına,<br />

29.03.2011 tarihinde kabul edilerek<br />

yürürlüğe giren Bazı Kanunlarda<br />

Değişiklik Yapılmasına Dair 6215 Sayılı<br />

Kanun da, il ve ilçelerin sosyoekonomik<br />

durumları dikkate alınarak OSB’lerdeki<br />

parsellerin tamamen veya kısmen<br />

bedelsiz tahsislerinin Bakanlar Kurulu<br />

kararı ile belirlenebilmesine olanak<br />

tanımıştır.<br />

Harita 3: Türkiye’de OSB’lerdeki toplam<br />

üretime geçme oranı (2008) (Yıldırım,<br />

2008)<br />

Tüm bu değerlendirmeler, Türkiye’deki<br />

OSB’lerin 50 yıllık deneyiminde öğrenme<br />

sürecinin halen devam ettiğini ortaya<br />

koymaktadır. Artık tek başına OSB’ler<br />

değil, sanayi ve teknoloji altyapısını<br />

bir arada sunan Teknoloji Geliştirme<br />

Bölgeleri, Serbest Bölgeler, pek çok ilde<br />

ve bölgede sürdürülen küme çalışmaları<br />

gibi girişimler; sanayinin geliştirilmesi,<br />

farklı boyutlarıyla ele alınması ve sosyoekonomik<br />

ve mekansal ilişkilerinin<br />

değişik içeriklerle kurgulanması<br />

konusunda ayrı ve yeni deneyimler<br />

sunmaktadır. Türkiye’nin ekonomik<br />

yapısının coğrafi olarak çeşitlilik<br />

göstermesi ve bölgeleri arasında<br />

gelişmişlik farklarının bulunması; her<br />

ilin ve bölgenin üretim kapasitesini<br />

arttırmasında, belirleyeceği ekonomik<br />

öncelikler ve bu doğrultuda geliştireceği<br />

farklı projelerle mümkün olacaktır.<br />

KAYNAKÇA<br />

••<br />

Çağlar, E. ve Kurtsal, Y. (2011) “Bölgesel<br />

<strong>Sanayi</strong> Politikası Aracı Olarak Özel<br />

Ekonomik Bölgeler: Türkiye‘de Organize<br />

<strong>Sanayi</strong> Bölgelerinin Etkileri ve Yetkileri”<br />

5. Bölgesel Kalkınma ve Yönetişim<br />

Sempozyumu, TEPAV Yayınları, Ankara.<br />

••<br />

DPT (2007) 9. Kalkınma Planı <strong>Sanayi</strong><br />

Politikaları ÖİK Raporu, Ankara.<br />

••<br />

Varol, Ç. (2011) “Türkiye’deki <strong>Sanayi</strong><br />

Üretiminin Mekansal Organizasyonunda<br />

Yasal Düzenlemeler” Yasal ve Yönetsel<br />

Boyutlarıyla Planlama Prof. Dr. Feral<br />

Eke’ye Armağan, Gazi Üniversitesi<br />

Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge<br />

Planlama Bölümü, T.C. Bayındırlık ve İskan<br />

Bakanlığı TAU Yayınları, Ankara, 145-161.<br />

• • Yıldırım, K. (2008) Türkiye’deki OSB’lerin<br />

Tarihsel Gelişim Süreci İçerisinde Fiziksel<br />

ve Ekonomik Özellikleri” Gazi Üniversitesi<br />

Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Şehir ve<br />

Bölge Planlama Bölümü, ŞBP 482 Bitirme<br />

Ödevi Raporu.<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

19


Makale Neden Islah Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri?<br />

NEDEN ISLAH ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ?<br />

Mustafa MASATLI / Tekirdağ Vali Yardımcısı - IOSB Koordinatörü<br />

Cumhuriyet sonrası ülkemizdeki<br />

sanayi yapılanması belirli<br />

bölgelerde yoğunlaşmıştır.<br />

Tekirdağ ili, Ergene Havzası içerisinde<br />

üretim girdilerine ve pazarlara yakınlık<br />

ölçütlerine de uygunluk arz etmesi<br />

nedeniyle, özellikle 1970’lerden<br />

sonra birkaç bölge dışında plansız<br />

ve kontrolsüz olarak sanayileşmeye<br />

başlamıştır. Plansız ve kontrolsüz<br />

sanayinin çevreye, doğal kaynaklara,<br />

insan sağlığına ve sanayicilere vermiş<br />

olduğu olumsuz etkiler, bu bölgelerde<br />

köklü bazı tedbirlerin alınmasını<br />

gerektirmiştir. Böylece Islah Organize<br />

<strong>Sanayi</strong> Bölgeleri (OSB) sanayi bölgeleri<br />

literatürümüze yasal olarak girmiştir.<br />

Yazıda; Ergene Havzasından, Ergene<br />

Eylem Planından, Islah OSB’lerin kuruluş,<br />

amaç, hedef, avantajlarından ve Tekirdağ<br />

Islah OSB örneğinden bahsedilecektir.<br />

ERGENE HAVZASI<br />

Tekirdağ ili, Ergene Havzası’nın önemli<br />

bir kısmı olup Havza da 2 bin 37 adet<br />

sanayi tesisi bulunmaktadır. Bu sanayi<br />

tesisleri günlük 332 bin m³ atıksu<br />

oluşturmaktadır. Bu sanayi tesislerinin;<br />

yüzde 82’si Tekirdağ, yüzde 10’u<br />

Kırklareli, yüzde 8’i Edirne’dedir.<br />

Ergene Havzası’nda günlük toplam<br />

562.000 m 3 atıksu ortaya çıkmaktadır.<br />

Hiçbir yerleşim biriminde atıksu<br />

arıtma tesisi bulunmadığından,<br />

Ergene Nehri’ne günlük 230.000 m 3<br />

evsel atıksu da arıtılmadan deşarj<br />

edilmektedir. <strong>Sanayi</strong>nin önemli bir<br />

bölümünün su kullanım ihtiyacı, yeraltı<br />

su kaynaklarından karşılandığı için<br />

yeraltı su seviyesinde ortalama 100 m.lik<br />

düşüşler görülmektedir.<br />

<strong>Sanayi</strong> tesislerinin Ergene<br />

Havzası’nda konuşlanmasının<br />

nedenleri;<br />

••<br />

Bölgenin İstanbul’a olan yakınlığı,<br />

••<br />

Doğal kaynakların (su vs.)<br />

bulunması,<br />

••<br />

Kalifiye işgücüne yakınlık,<br />

••<br />

Ulaşım sistemlerine yakınlık (Kara,<br />

hava, demir yolu, deniz yolu),<br />

••<br />

İç ve dış pazarlara yakınlık,<br />

••<br />

Yatırım yapmanın ve yatırımı<br />

genişletmenin kolaylığı,<br />

••<br />

Diğer sebepler (Teşvikler, uygun<br />

arazi bulunması vs.)<br />

olarak sıralanabilir.<br />

ERGENE EYLEM PLANI<br />

ve ISLAH ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ<br />

TEKİRDAĞ ÇALIŞMALARI<br />

İlimiz sınırları içerisinde 1970’lerde<br />

başlayan, 1980’lerden sonra<br />

hareketlenen, 1990’lı yıllardan sonra ise<br />

hız kazanan sanayileşme OSB’ler dışında<br />

plansız ve kontrolsüz olarak, Velimeşe<br />

- Yulaflı, Çerkezköy yolu üzeri, Veliköy,<br />

Karaağaç, Misinli, Vakıflar, Ulaş Türkgücü<br />

Köyü yoluyla, Muratlı-Karıştıran yolu<br />

aksında yoğunlaşmıştır. Bu bölgelerle<br />

birlikte Tekirdağ ilimiz sınırları içerisinde<br />

bin 536 sanayi kuruluşu mevcuttur.<br />

Bölgemizde sanayinin gelişim trendine<br />

bağlı olarak, hızlı nüfus artışı, çarpık<br />

şehirleşme, plansız endüstrileşme,<br />

hatalı yer seçimi, yakma cihazlarının<br />

standart dışı olması nedeniyle; aşırı<br />

hava kirliliği, toprakta çoraklaşma,<br />

toprak kirliliği, su kirliliği, deşarj<br />

standartlarına uyulmaması, arıtma tesisi<br />

çamurları ile katı atıkların depolama<br />

ve bertarafına ilişkin sahaların eksikliği<br />

gibi etkenler çevreyi olumsuz yönde<br />

etkilemiştir. Ayrıca kuruluşlarca ihtiyaç<br />

duyulan suyun Ergene Havzası yeraltı<br />

suyundan karşılanması, yeraltı su<br />

kaynaklarının azalmasına ve yeraltı su<br />

seviyenin düşmesine neden olmuştur.<br />

Hızlı ve denetimsiz kullanılan suyun<br />

doğrudan yer üstü sularına deşarj<br />

edilmesi de, Ergene ve Çorlu Derelerinin<br />

kirlenmesine neden olmuştur. Bu alan<br />

üzerindeki işletmeler, arıtma ilk yatırım<br />

maliyetlerinin yüksek olması, arıtma<br />

teknolojisini takip etmenin zorluğu,<br />

arıtma işletme maliyetinin yüksekliği<br />

sebepleriyle yeterli bir arıtma sistemini<br />

kendi imkânlarıyla kuramamışlardır.<br />

Bu nedenle ilimizde özellikle yukarıda<br />

belirtilen sekiz bölgede yoğunlaşan<br />

sanayi kuruluşlarının OSB çatısı<br />

altında toplanması planlanmıştır. Bu<br />

sayede ortak arıtma tesisleri yapılacak,<br />

firmaların sabit ve arıtma işletim<br />

giderleri azalacak, bölgedeki sanayinin<br />

rekabet gücü yükselecek, ayrıca tek<br />

elden yönetim ve denetim sağlanması<br />

ile de çevreye olan olumsuz etkilerin<br />

minimize edilmesi sağlanacaktır.<br />

ERGENE HAVZASI EYLEM PLANI<br />

06.05.2011 tarihinde Tekirdağ İli,<br />

Çerkezköy İlçesinde, Orman ve Su<br />

İşleri Bakanımız Sayın Prof. Dr. Veysel<br />

EROĞLU’nun katıldığı toplantı ile<br />

Hükümetimizin bir Eylem Planı olarak;<br />

Ergene Havzası içerisinde kirlenmenin<br />

durumunun belirlenmesi, tespit edilen<br />

kirlilik kaynaklarının daha detaylı<br />

incelenmesi, özellikle mevcut durumda<br />

meydana gelen kirliliğin önlenmesi için<br />

gerekli tedbirlerin alınması, kısa, orta<br />

ve uzun vadede kirliliğin azaltılmasına<br />

yönelik önlemlerin belirlenmesi<br />

amaçlarıyla “Ergene Havzası Eylem Planı”<br />

açıklanmıştır.<br />

Söz konusu planda Havza’da yer<br />

alan tüm illerde bulunan kurum ve<br />

kuruluşlara görev ve sorumluluk<br />

paylaşımı yapılmıştır. Ergene Eylem Planı<br />

15 başlık altında toplanmaktadır. Bu<br />

başlıklardan birisi ve en önemlisi “Islah<br />

20 TEMMUZ <strong>2012</strong>


Makale Neden Islah Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri?<br />

Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgelerinin Kurulması<br />

ve <strong>Sanayi</strong> Atıksularının Ortak Arıtımının<br />

Sağlanması” dır.<br />

Öte yandan, dağınık ve plansız sanayinin<br />

planlı sanayi haline getirilmesini<br />

sağlamak amacıyla 4562 sayılı OSB<br />

Kanununda değişiklik yapılmış, ayrıca<br />

6215 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik<br />

Yapılmasına Dair Kanun”a Islah OSB<br />

düzenlemesi ile ilgili bir madde<br />

eklenerek bu düzenleme 12.04.2011<br />

tarih ve 27903 sayılı Resmi Gazete’de<br />

yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.<br />

6215 Sayılı Kanun’un 19. Maddesi’nin<br />

Geçici 8. Maddesi’nde: “Bu maddenin<br />

yürürlük tarihinden önce mer’i plana göre<br />

yapılaşan sanayi tesislerinin bulunduğu<br />

alanlar için, bu maddenin yürürlük<br />

tarihinden itibaren bir yıl içerisinde yapılan<br />

başvuruların, Valilikçe uygun görülmesi<br />

halinde; hazırlanan gerekçe raporuna<br />

istinaden 03.05.1985 tarihli ve 3194 sayılı<br />

İmar Kanunu uyarınca plan onama yetkisi<br />

bulunan idarelerle alanın özelliklerine<br />

göre ilgili kurumların katılımıyla, Vali<br />

başkanlığında oluşturulacak olan Islah<br />

Komisyonunun belirlediği ıslah şartları<br />

ve süresinin Bakanlık tarafından uygun<br />

görülmesi ile söz konusu alanlar OSB<br />

olarak değerlendirilebilir. Bakanlık,<br />

OSB yer seçimi komisyon üyesi olan<br />

kurum ve kuruluşlardan alacağı<br />

görüşler doğrultusunda OSB sınırlarını<br />

belirler. Tespit edilen ıslah şartları<br />

çerçevesinde, tüzel kişilik kazanan<br />

OSB’lerde, bu Kanunla getirilen tüm<br />

izin ve ruhsat yetkileri, ıslah çalışmaları<br />

tamamlanıncaya kadar genel mevzuat<br />

hükümlerine göre yürütülür. Süresi içinde<br />

ıslah şartlarını tamamlamayanlar OSB<br />

niteliklerini kaybederek sicilden terkin<br />

edilir. Bu maddenin yürütülmesine<br />

ilişkin usul ve esaslar OSB Uygulama<br />

Yönetmeliğinde belirlenir” denilmektedir.<br />

OSB Uygulama Yönetmeliği’nde<br />

Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik<br />

ise 04.08.2011 tarih ve 28015 sayılı<br />

Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe<br />

girmiştir.<br />

Islah OSB’lerin kuruluş amaç ve<br />

hedefleri;<br />

••<br />

Bölge sanayisinin disipline edilmesi,<br />

••<br />

<strong>Sanayi</strong>cilerimizin gelecekle ilgili<br />

olumlu tahmin ve projeksiyonlarda<br />

bulunmasının sağlanması,<br />

••<br />

Şehirlerin planlı gelişmesine katkıda<br />

bulunulması,<br />

••<br />

Birbirini tamamlayıcı ve birbirinin<br />

yan ürününü teşvik eden sanayilerin<br />

bir arada üretim yapmalarıyla,<br />

üretimde verimliliğin ve kâr<br />

artışının sağlanması ve sanayide<br />

kümeleşmenin gerçekleştirilmesi,<br />

••<br />

<strong>Sanayi</strong>nin az gelişmiş bölgelerde<br />

yaygınlaştırılması,<br />

••<br />

Küresel ekonomik şartlar içerisinde<br />

sanayicilerimizin rekabet gücünün<br />

artırılması,<br />

••<br />

İnsan sağlığının, çevrenin ve doğal<br />

kaynakların korunması,<br />

••<br />

Sürdürülebilir çevre ve<br />

sürdürülebilir üretim anlayışının<br />

bölgemizde hâkim olması,<br />

••<br />

Tarım alanlarının sanayide<br />

kullanılmasının disipline edilmesi,<br />

••<br />

Sağlıklı, ucuz, güvenilir bir altyapı ve<br />

ortak sosyal tesislerin kurulması,<br />

••<br />

Müşterek arıtma tesisleri ile çevre<br />

kirliliğinin önlenmesi,<br />

••<br />

Bölgelerin devlet gözetiminde,<br />

kendi organlarınca yönetiminin<br />

sağlanması,<br />

••<br />

Düzensiz ve plansız olarak yapılaşan<br />

sanayi kuruluşlarının hukuki<br />

ve fiili eksikliklerini ıslah süresi<br />

içerisinde tamamlamalarına imkân<br />

sağlanması,<br />

••<br />

Ortak enerji, ortak arıtma ve ortak<br />

alt yapı kullanımının sağlanması,<br />

(Arıtma tesislerinin kurulacağı<br />

yerler; arazi özellikleri ve bölgedeki<br />

endüstrilerin yoğunlukları da<br />

dikkate alınarak, Çevre Düzeni<br />

Planındaki Islah <strong>Sanayi</strong> Alanlarıyla<br />

uyumlu olarak belirlenmiştir)<br />

şeklinde sıralanabilir.<br />

TEKİRDAĞ VALİLİĞİNCE YÜRÜTÜLEN<br />

ÇALIŞMALAR<br />

••<br />

Valilikçe öncelikle bir çalışma<br />

ekibi kurulmuş ve koordinatör<br />

görevlendirmesi yapılmıştır.<br />

••<br />

Valiliğe yapılan talep başvuruları<br />

ekindeki gerekçe raporu ve<br />

eklerinin şartlara uygun olup<br />

olmadığını incelemek üzere, kamu<br />

kurum ve kuruluşlarının teknik<br />

elemanlarından oluşan inceleme<br />

komisyonu kurulmuştur.<br />

••<br />

Tekirdağ Valiliği Islah Komisyonu<br />

Çalışma Usul ve Esasları Yönergesi<br />

hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur.<br />

••<br />

Islah OSB ile ilgili iş ve işlemleri<br />

yürütmek üzere Valilikçe Islah OSB<br />

Bürosu kurulmuştur.<br />

••<br />

<strong>Sanayi</strong>cilere yönelik olarak 20’den<br />

fazla toplu bilgilendirme toplantısı<br />

yapılmıştır.<br />

••<br />

Yukarıda belirtilen sanayi<br />

alanlarında faaliyet gösteren<br />

sanayi kuruluşlarına bizzat gidilmiş,<br />

yetkilileriyle görüşülerek Islah<br />

OSB’ye sanayicilerin katılım daveti<br />

ile bilgilendirme dokümanları elden<br />

verilmiştir.<br />

Valilikçe Islah OSB çalışması 8 bölgede<br />

yapılmıştır. Velimeşe Veliköy, Muratlı,<br />

Ergene-1, Ergene-2, Türkgücü<br />

bölgelerinde tüzel kişilik alınmış,<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

21


Makale Neden Islah Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri?<br />

Karaağaç bölgesinde kuruluş çalışmaları devam etmekte, Veliköy yalı boyu bölgesinde de yer seçimi süreci devam etmektedir.<br />

TEKİRDAĞ ISLAH OSB<br />

İLÇESİ OSB BÖLGESİ BÜYÜKLÜĞÜ<br />

TESİS<br />

SAYISI<br />

PARSEL<br />

SAYISI<br />

DOLULUK<br />

ORANI<br />

İSTİHDAM<br />

ÇORLU ERGENE - 1 IOSB 438.25 61 156 %68 10.960<br />

ÇORLU ERGENE - 2 IOSB 716.49 129 402 %58 11.960<br />

ÇORLU VELİMEŞE IOSB 988.1 178 595 %57 15.000<br />

ÇORLU TÜRKGÜCÜ IOSB 332.12 51 153 %50 3.800<br />

MURATLI MURATLI IOSB 299.24 48 143 %59 2.000<br />

ÇERKEZKÖY VELİKÖY IOSB 400.36 80 187 %55 3.500<br />

ÇERKEZKÖY<br />

VELİKÖY<br />

YALIBOYU IOSB<br />

38.00 18 50 %59 1.150<br />

ÇERKEZKÖY KARAAĞAÇ IOSB 186.73 35 106 %25 1.500<br />

GENEL TOPLAM 3399.29 600 1792 49.870<br />

Not: Islah OSB’lerin doluluk oranı mevcut sanayi tesislerinin sahip olduğu m 2 baz alınarak hesaplanmıştır.<br />

Özetle Islah Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgelerinin hayata geçmesiyle;<br />

••<br />

Bölgedeki hava, toprak ve su kirliliği engellenmiş olmakla birlikte, doğal kaynaklarımızın korunması ve insan sağlığını<br />

olumsuz yönde tehdit eden etmenlerin ortadan kalkması,<br />

••<br />

<strong>Sanayi</strong>cilerin OSB’lerin avantajlarından yararlanmalarının yanı sıra, geleceğe yönelik olumlu projeksiyonlarda<br />

bulunmaları,<br />

••<br />

Devlet kurumları açısından, planlı ve düzenli sanayi bölgelerinin ihdası ve uygun sanayi parsellerinin oluşmasıyla, kayıt<br />

dışı sanayi faaliyetlerinin ortadan kaldırılarak tam kontrolün sağlanması mümkün olabilecektir.<br />

22 TEMMUZ <strong>2012</strong>


“ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNDE<br />

MESLEKİ ve TEKNİK EĞİTİMİN GÜÇLENDİRİLMESİ” PROJESİ<br />

Lale NİMETOĞLU / Peyzaj Mimarı - <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri <strong>Genel</strong> Müdürlüğü<br />

GEREKÇE<br />

“İstihdam ve Mesleki Eğitim İlişkisinin<br />

Güçlendirilmesi Eylem Planı”, Bakanlar<br />

Kurulu’nun 7 <strong>Temmuz</strong> 2010 tarihli ve<br />

2010/660 sayılı Kararı ile kabul edilerek, 15<br />

<strong>Temmuz</strong> 2010 tarihli ve 27642 sayılı Resmi<br />

Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş<br />

olup, belirlenen takvimine uygun olarak<br />

uygulanmaktadır. Eylem planının amacı;<br />

mesleki ve teknik eğitimin iş piyasasının<br />

ihtiyaçları doğrultusunda verilmesi,<br />

eğitim-istihdam ilişkisinin güçlendirilmesi,<br />

hayat boyu öğrenme anlayışı içerisinde<br />

aktif işgücü piyasası politikalarının etkin<br />

olarak uygulanması ve mesleksizlik<br />

sorununun giderilerek işgücünün istihdam<br />

edilebilirliğinin artırılması için Bakanlıklar,<br />

kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör<br />

arasında işbirliği ve koordinasyonun<br />

geliştirilmesi olarak belirlenmiştir.<br />

Bakanımız Sayın Nihat ERGÜN’ün, ‘’Organize<br />

<strong>Sanayi</strong> Bölgelerinde (OSB) meslek liseleri<br />

kurmaya başladık, önümüzdeki dönemde<br />

bu uygulamayı hızla yaygınlaştıracağız.<br />

Ülkemizdeki OSB’lerde meslek liseleri<br />

kurarak, sanayiciyle mesleki eğitim arasında<br />

doğrudan bir temas da sağlamış olacağız.<br />

Hatta bunun da ötesine geçerek, bazı meslek<br />

yüksekokullarının, mühendislik ve işletme<br />

fakültelerinin, Ar-Ge merkezlerinin OSB’ler<br />

içinde kurulması yönünde de adımlar<br />

atacağız” ifadesi, Bakanlığımızın, OSB’lerde<br />

mesleki eğitime verdiği büyük önemi<br />

vurgulamaktadır.<br />

PROJENİN AMACI<br />

Bu kapsamda; Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)<br />

ile müştereken “Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgelerinde<br />

Mesleki ve Teknik Eğitimin Güçlendirilmesi<br />

Projesi” çalışmaları başlatılmıştır. Bu proje<br />

ile OSB’lerdeki nitelikli eleman ihtiyacının<br />

temini ve istihdamın artırılmasına önemli<br />

bir katkı sağlanacağı düşünülmekte olup<br />

daha önce uygulamaları başlayan bazı<br />

OSB’lerde meslek lisesi kurulmasının hızla<br />

yaygınlaştırılması hedeflenmektedir. Bu<br />

sayede sanayiciyle mesleki eğitim arasında<br />

doğrudan bir temasın sağlanmasının<br />

mümkün olabileceğinden hareketle, gerekli<br />

altyapının oluşturulmasını müteakip, bazı<br />

meslek yüksekokullarının, mühendislik<br />

ve işletme fakültelerinin OSB’ler içinde<br />

kurulması yönünde adımlar atılması da<br />

planlanmaktadır. Proje ile ilgili olarak Sayın<br />

Bakanımız ile Sayın Milli Eğitim Bakanımıza<br />

bir sunum gerçekleştirilmiş olup konuya<br />

ilişkin iki Bakanlık arasında düzenlenen<br />

protokol imza aşamasındadır.<br />

PROJENİN ANA HATLARI<br />

Bakanlığımız ile MEB tarafından yürütülen<br />

çalışmalar kapsamında öncelikle, ülkemizde<br />

sicil almış tüm OSB’lerle bir anket çalışması<br />

yapılmıştır. Bu anket ile OSB’lerdeki; ağırlıklı<br />

sektör grupları, nitelikli eleman ihtiyaçları,<br />

bölgede açılmasına ihtiyaç duyulan mesleki<br />

eğitim kurumları, bu kurumların açılması<br />

durumunda OSB’lerce sağlanabilecek<br />

katkı gibi hususlar sorgulanmıştır. Anket<br />

sonuçlarına göre OSB’lere ne tür bir<br />

mesleki eğitim kurumu açılması hususunda<br />

belirlemeler yapılmıştır.<br />

PROJENİN AVANTAJLARI<br />

Projenin avantajları hedef kitleler itibariyle<br />

aşağıdaki şekilde özetlenebilir:<br />

OSB’lerde yer alan işletmelere;<br />

••<br />

Okul/kurum yönetimlerinin ağırlıklı<br />

olarak OSB yönetimleri ve sanayicilerden<br />

oluşturulması,<br />

••<br />

Mesleki eğitim verilecek alan/<br />

dalların OSB’lerin sektörel nitelikli<br />

eleman ihtiyacına göre okul/kurum<br />

yöneticilerince tespit edilmesi sebebiyle,<br />

OSB’lerde gerçek anlamda ihtiyaç<br />

duyulan nitelikli eleman ihtiyacının<br />

karşılanması,<br />

••<br />

Öğretmen tayini ve öğrenci kayıt/kabul<br />

işlemlerinin OSB’ye ait okul/kurum<br />

yönetimlerinin de görüşü alınarak MEB<br />

tarafından gerçekleştirilmesi,<br />

••<br />

Nitelikli işgücünün artması ile üretim<br />

kalitesinin ve verimin artırılması,<br />

••<br />

İstihdam edilecek öğrenciyi, üç yıllık<br />

eğitim süresi içerisinde yeterince tanıma<br />

imkânının bulunabilmesi,<br />

••<br />

Öğrencilerin çalıştıkları işletme kültürünü<br />

anlama ve öğrenme imkânını bulmaları<br />

neticesinde işletmeye karşı aidiyet<br />

duygusu gelişmesi.<br />

Öğrencilere;<br />

••<br />

Öğrencilikleri süresince sigorta<br />

işlemlerinin 3308 sayılı Mesleki Eğitim<br />

Kanunu’na göre düzenlenmesi,<br />

••<br />

Öğretmenler ve usta eğiticiler<br />

nezaretinde mevcut işgücüne aktif<br />

katılım yaparak özgüven kazandırılması,<br />

••<br />

Sadece ihtiyaçları doğrultusunda teorik<br />

ve pratik eğitimin verilmesi,<br />

••<br />

Seçtikleri meslekle ilgili iş hayatını<br />

öğrenim esnasında tanımaları,<br />

••<br />

İş imkânının öncelikli olarak bünyesindeki<br />

okul/kurumda öğrenim gördükleri<br />

OSB’lerce sağlanması,<br />

••<br />

Ulaşım ve yiyecek ihtiyaçlarının imkânları<br />

ölçüsünde OSB’lerce karşılanması,<br />

••<br />

Projenin yukarıda belirtilen<br />

avantajlarının yanı sıra, uygulamalı<br />

eğitimlerin OSB’lerdeki işletmelerde<br />

gerçekleştirilmesi öngörüldüğünden;<br />

••<br />

Açılacak okullarda atölye, laboratuvar vb<br />

uygulamaya yönelik alanların ihtiyaca<br />

göre tesis edilmesi,<br />

••<br />

Uzmanlık alanlarına göre öğretmenlere,<br />

değişik firmalarda farklı üretim<br />

süreçlerini görme ve güncel teknolojileri<br />

inceleme ve öğrenme fırsatı vermesi,<br />

gibi avantajları da sağlayacağı<br />

öngörülmektedir.<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

23


Makale Endüstriyel Ekoloji<br />

ENDÜSTRİYEL EKOLOJİ<br />

Eyüp GÜDER / <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Uzman Yardımcısı - <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri <strong>Genel</strong> Müdürlüğü<br />

Bilindiği üzere nüfus artışına<br />

paralel olarak yaşam kalitesi<br />

sürekli artmakta bu nedenle<br />

dünyada üretime duyulan ihtiyaç da<br />

her geçen gün fazlalaşmaktadır. Bu<br />

ihtiyacın karşılanabilmesi için özellikle<br />

gelişmekte olan ülkeler tarafından<br />

doğal kaynak tüketimi hızla artmakta,<br />

neticede sınırlı kaynakların tamamen<br />

tüketilmesi, yenilenebilir kaynakların ise<br />

kendini yenileyememesi gibi sonuçlar<br />

ortaya çıkmaktadır. Bunun yanı sıra,<br />

kaynaklar tüketilirken önemli çevresel<br />

etkiler de yaratılmakta ve bu etkiler<br />

sonucu bozulan ekosistemin ekonomik<br />

ve sosyal maliyeti giderek büyümektedir.<br />

Büyümeye devam eden dünya<br />

ekonomisi, hammadde ve enerji<br />

kaynakları üzerinde yoğun bir tüketim<br />

baskısı ve beraberinde çevresel<br />

sorunların da artmasına neden<br />

olmaktadır. Ülkelerin, ekonomik<br />

büyüme ve refahın sürdürülebilirliğinin<br />

yanı sıra uzun dönemde bu ekonomik<br />

faaliyetlerin çevreye olumsuz<br />

etkilerinin kontrol altına alınması ve<br />

doğal kaynakların muhafaza edilmesi<br />

konularında da daha etkin kararlar<br />

almaları gerekmektedir. Halihazırda<br />

bir çok ülkede doğal kaynakların<br />

sürdürülebilir ve etkin kullanımına<br />

yönelik, atık önleme, sürdürülebilir<br />

kaynak yönetimi, entegre ürün<br />

yönetimi vb. yaklaşımları içeren ulusal<br />

stratejiler geliştirilmiştir. Bugüne kadar<br />

uygulanmış ve uygulanmakta olan<br />

üretim sistemlerinin sürdürülebilir<br />

olmadığı anlaşılmış, doğadaki üretim<br />

sürecinin anlaşılması, üretime yönelik<br />

politikalara ekonomik boyutun yanı sıra<br />

ekolojik boyutların da entegre edildiği<br />

yeni yaklaşımların getirilmesi zorunlu<br />

hale gelmiştir.<br />

Doğadaki üretim sistemi tüm<br />

üreticilerin ve tüm tüketicilerin birbirini<br />

tamamladığı, hammadde ve enerji<br />

kaybının minimize edildiği bir sistemdir.<br />

Hammadde ve enerji akışı kapalı bir<br />

döngü halinde gerçekleşmekte ve tüm<br />

ürünler, atıklar ve yan ürünler yeniden<br />

üretim sistemine kazandırılmaktadır.<br />

Hiçbir madde boşa harcanmamaktadır.<br />

Doğadaki bu felsefeyi endüstriye ve<br />

ekonomiye kazandırma çabası yeni<br />

bir kavramın doğmasını sağlamıştır.<br />

“Endüstriyel Ekoloji” kavramı,<br />

endüstriyel ve ekolojik çevre arasındaki<br />

etkileşimi temel alan, disiplinler arası<br />

bir çevresel ve ekonomik yaklaşım<br />

olarak gelişmektedir (İskenderun<br />

Körfezinde Endüstriyel Simbiyoz<br />

Projesi). Eko-endüstriyel parklar<br />

(EEP) ise endüstriyel ekoloji kavramının<br />

endüstriyel alanlardaki uygulaması<br />

olarak kabul edilebilir. Eko-endüstriyel<br />

parklar endüstriyel ekoloji ile yaratılan<br />

endüstriyel sinerjiden faydalanıp atık<br />

üretiminin ve çevreye olumsuz etkilerin<br />

en aza indirildiği hammadde ve enerji<br />

verimliliğinin yüksek olduğu bölgelerdir.<br />

İlk olarak 1992 yılında Indigo<br />

Development firması tarafından<br />

yaratılan Eko-endüstriyel park kavramı,<br />

1995 yılından sonra sürdürülebilir<br />

kalkınmanın en önemli parçalarından<br />

biri olarak görülmeye başlanmıştır.<br />

Bu tarihten sonra özellikle ABD, Çin,<br />

Japonya, Norveç, İsveç, İsviçre, Almanya,<br />

İtalya, Kanada ve Danimarka ekoendüstriyel<br />

parklar konusunda önemli<br />

ilerlemeler göstermişlerdir (Gibbs and<br />

Deutz, 2005).<br />

Eko-endüstriyel park uygulamaları;<br />

yeni (sıfırdan) eko-endüstriyel park<br />

tasarımı, mevcut endüstriyel parkların<br />

iyileştirilerek (yeniden yapılandırılarak)<br />

eko-endüstriyel park oluşumu ve<br />

bölgesel uygulamalar olmak üzere üç<br />

şekilde görülmektedir. Ancak her üç<br />

eko-endüstriyel park uygulamasında da<br />

bulunması gereken altı önemli bileşen<br />

vardır;<br />

1. EEP’ler araziye, hidrolojik şartlara<br />

ve ekosisteme uygun bir şekilde<br />

konumlandırılıp doğal sistemler ile<br />

entegre olmalıdır.<br />

2. EEP’lerde yenilenebilir enerji<br />

kaynakları yoğun olarak kullanılmalı ve<br />

tesis tasarımı ve rehabilitasyon yoluyla<br />

enerji verimliliği maksimize edilmelidir.<br />

3. Tesis içi geri kazanım ve işletmeler<br />

arası malzeme akışı (endüstriyel<br />

simbiyoz) maksimum düzeyde<br />

olmalıdır.<br />

4. Tesis içerisindeki ve park içerisindeki<br />

suyun tekrar kullanımı maksimum<br />

düzeyde olmalıdır.<br />

5. Park yönetimi standart hizmetlerinin<br />

yanında işletmelerin birbirlerinin<br />

atıklarını yan ürün olarak kullanımının<br />

sağlamak için işletmeler arası<br />

koordinasyonu sağlamalıdır.<br />

6. Yeni yapıların inşası ve mevcut<br />

yapıların rehabilitasyonu sırasında<br />

kullanılacak malzemeler ve teknolojiler<br />

yaşam döngüsü içerisindeki çevresel<br />

etkileri düşünülerek seçilmelidir.<br />

Kaynak/Emisyon Yıllık Kazanım<br />

Yeraltı Suyu 2,9 milyon m 3<br />

Yüzey Suyu 1 milyon m 3<br />

Sıvı Sülfür 20.000 ton<br />

Biyokütle 319.000 m 3<br />

CO 2<br />

Emisyonu 64.460 ton<br />

SO 2<br />

Emisyonu 53 ton<br />

NO X<br />

Emisyonu 89 ton<br />

Atıksu 200.000 m 3<br />

Gypsum 170.000 ton<br />

Kaynak: Domeneceh and Davies, 2011<br />

Eko-endüstriyel parkların en önemli<br />

parçası olan endüstriyel simbiyoz,<br />

doğadaki simbiyoz ilişkilerine benzer<br />

şekilde birbirine yakın iki bağımsız<br />

endüstriyel işletme arasında madde ve<br />

enerji değişimi olarak tanımlanmaktadır.<br />

Bir başka deyişle, endüstriyel simbiyoz;<br />

tercihen birbirine fiziksel olarak<br />

yakın olup, normalde birbirlerinden<br />

bağımsız çalışan iki veya daha fazla<br />

endüstriyel işletmenin bir araya<br />

24 TEMMUZ <strong>2012</strong>


gelerek hem çevresel performansı<br />

hem de rekabet gücünü artıracak<br />

uzun süreçli ortaklıklar kurması ve<br />

dayanışma içinde çalışmasını temsil<br />

etmektedir. Dünyada ekolojik endüstri<br />

ve endüstriyel simbiyoz denince;<br />

ilk ve en çok sözü edilenlerden biri<br />

Danimarka’nın Kalundborg kasabasında<br />

1970’li yıllarda başlayan uygulamalardır<br />

(Haskins, 2006). Bu kasabadaki endüstri<br />

bölgesinde eko-endüstriyel parklar<br />

kavramı halen oluşmamışken ufak<br />

simbiyoz çalışmaları ile aslında ilk adım<br />

atılmaya başlanmıştı. Sonra zamanla<br />

söz konusu bölge, suyun tekrar<br />

kullanımını artıran yeni teknolojilerin<br />

gelmesi, temiz üretim teknolojilerinin<br />

yaygınlaşması, büyük çapta bir simbiyoz<br />

ağının oluşturulmasıyla bir ekoendüstriyel<br />

park haline dönüşmüştür.<br />

Bu dönüşümden sonra parkta her yıl<br />

2,9 milyon m 3 yer altı suyu daha az<br />

kullanılmakta, 200.000 m 3 atıksu geri<br />

kazanılmakta ve atmosfere 64.400 ton<br />

CO 2<br />

daha az salınmaktadır (Domeneceh<br />

and Davies, 2011). Kalundborg mevcut<br />

endüstriyel parkların iyileştirilerek ekoendüstriyel<br />

park haline dönüşmesinin<br />

en önemli örneklerinden biridir.<br />

Türkiye’de eko-endüstriyel park<br />

anlayışına en yakın olabilecek<br />

örgütlenen endüstriyel gruplar Organize<br />

<strong>Sanayi</strong> Bölgeleridir (OSB). OSB’ler<br />

mevcut durumda, EEP’lerin önemli<br />

parametrelerinden olan ortak artıma<br />

tesisleri, ortak çevre yönetim sistemleri,<br />

ortak altyapı hizmetleri, ortak yönetim<br />

vb. özellikleri içerisinde barındıran<br />

endüstriyel gruplardır.<br />

Endüstriyel parkların yeniden<br />

yapılandırılarak eko-endüstriyel parklara<br />

dönüşümüne en güzel örnekler OSB’lere<br />

benzer özellikler taşıyan endüstriyel<br />

örgütlenmeler olan Çin’deki Ekonomik<br />

Teknolojik Büyüme Alanlarıdır. Tianjin<br />

Ekonomik-Teknolojik Büyüme Alanı<br />

(TEDA) 1984’de kurulan Çinin ilk 14<br />

ekonomik büyüme bölgelerinden biridir.<br />

Tianjin bölgesinde yer alan sanayi<br />

bölgesinde de birçok simbiyotik<br />

ilişki geliştirilmiş ve buna paralel<br />

olarak bölgenin çevresel altyapısının<br />

geliştirilmesi için önemli adımlar<br />

atılmıştır. Atılan tüm bu önemli<br />

adımlar neticesinde ekonomik ve<br />

çevresel boyutu olan birçok kazanç<br />

elde edilmiştir. Tüm bu gelişmelerden<br />

sonra, Çin Devleti tarafından 2003<br />

yılında hazırlanan “Endüstriyel Ekoloji<br />

Planı” çerçevesinde Tianjin Ekonomik-<br />

Teknolojik Büyüme Alanı, 2008 yılında<br />

Çin Çevre Koruma, Ticaret, <strong>Bilim</strong> ve<br />

Teknoloji Bakanlığı tarafından Çin’in ilk 3<br />

eko-endüstriyel parkından biri olarak<br />

ilan edilmiştir.<br />

KAZANIMLAR<br />

••<br />

1,26 milyon m 3 su, sanayiciler<br />

tarafından tekrar kullanıldı.<br />

••<br />

Yaklaşık 400.000 ton katı atığın<br />

yakılması ile 120 GWh elektrik<br />

üretildi<br />

••<br />

Yaklaşık 100.000 ton uçucu kül ve<br />

dip külü inşaatlarda kullanıldı<br />

••<br />

12.000 ton hurda galvanizli plaka<br />

geri kazanıldı<br />

••<br />

16 ton kurşun içeren elektronik<br />

malzeme geri kazanıldı<br />

••<br />

3.700 ton gıda malzemesi hayvansal<br />

yem haline getirildi<br />

••<br />

1.400 ton çamur ve 1.100 ton<br />

alçıtaşı çimento hammaddesi olarak<br />

kullanıldı.<br />

Kaynak: Shi. et.al., 2010<br />

TEDA EEP’daki Çevresel Altyapı<br />

Gelişmelerinin Zaman Çizelgesi<br />

Yıl<br />

Ana Aktiviteler<br />

1987 Kojenerasyon Enerji<br />

Santrallerinin Kurulması<br />

1998 Su Arıtma Tesisinin Kurulması<br />

2000 Atıksu Arıtma Tesisinin<br />

Kurulması<br />

2002 De-Sülfürizasyon Tesislerinin<br />

Kurulması<br />

2002 Katı Atık Düzenli Depolama<br />

Tesisinin Kurulması<br />

2003 Tehlikeli Atık Geri Kazanım ve<br />

Bertaraf Tesislerinin Kurulması<br />

2004 Atıktan Geri Kazanım Tesisinin<br />

Kurulması<br />

2007 Deniz Suyu Tuz Giderimi<br />

Tesisinin Kurulması<br />

Kaynak: Shi. et.al., 2010<br />

Sonuç olarak; gelişmiş ekonomilerce<br />

bu güne kadar uygulanmış olan<br />

üretim sistemlerinin sürdürülebilir<br />

olmadığı ve bu nedenle orta ve<br />

Makale Endüstriyel Ekoloji<br />

uzun vadede uygulanamaz olduğu<br />

uluslararası platformlarda da kabul<br />

görmüş ve yapılan çeşitli anlaşmalarla<br />

sürdürülebilir ve çevre dostu üretim<br />

süreçlerinin teşvik edilmesine yönelik<br />

yaptırımlar kabul edilmiştir. Söz<br />

konusu yaptırımların uygulanması<br />

gelişmiş ülke ekonomilerinin rekabet<br />

gücünü daha az etkileyecek olmasına<br />

rağmen gelişmekte olan ekonomileri<br />

rekabet açısından zorlayacaktır. Bunun<br />

yanında, bahse konu antlaşmalardan<br />

doğan yükümlülükler gereği emisyon<br />

azaltılmasına yönelik ilave yatırımlar<br />

da kamu bütçelerine ağır yükler<br />

getirecektir. Dolayısıyla özellikle<br />

ülkemizin de içinde bulunduğu<br />

gelişmekte olan ülkeler tarafından<br />

küresel piyasalarda var olabilmek için<br />

üretime yönelik politikalara ekonomik<br />

boyutun yanı sıra ekolojik boyutun<br />

da entegre edildiği yeni yaklaşımların<br />

getirilmesi zorunlu hale gelmiştir.<br />

Bu nedenle ülkemizdeki toplumsal<br />

kalkınmanın en önemli parçalarından<br />

olan OSB’lerin Çin’deki yapılaşmaya<br />

benzer bir şekilde birer eko-endüstriyel<br />

parka dönüşmesi ile hem ulusal ve<br />

uluslar arası çevresel kriterler sağlanacak<br />

hem de küresel piyasalar ile rekabet<br />

edebilecek üretimler gerçekleşecektir.<br />

KAYNAKÇA<br />

1. Domenech, T. and Davies, M. (2011).<br />

Structure and morphology of industrial<br />

symbiosis networks: The case of<br />

Kalundborg. Procedia Social and<br />

Behavioral Sciences, 10,79-89.<br />

2. Gibbs, D. and Deutz, P. (2005),<br />

Implementing industrial ecology?<br />

Planning for eco-industrial parks in the<br />

USA. Geoforum, 36, 452–464.<br />

3. Haskins, C. (2006). Multidisciplinary<br />

Investigation of Eco-Industrial Parks.<br />

Systems Engineering, 9, 313-330.<br />

4. İskenderun Körfezinde Endüstriyel<br />

Simbiyoz Projesi Website, Erişim<br />

Tarihi: 12.12.2011. http://www.<br />

endustriyelsimbiyoz.org/<br />

5. Kalundborg Symbiosis Website, Erişim<br />

Tarihi: 15.06.<strong>2012</strong>, http://www.symbiosis.<br />

dk/en/diagram<br />

6. Shi, H., Chertow, M. and Song, Y. (2010).<br />

Developing country experience with<br />

eco-industrial parks: a case study of<br />

the Tianjin Economic-Technological<br />

Development Area in China. Journal of<br />

Cleaner Production, 18, 191-199.<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

25


Ankara <strong>Sanayi</strong> Odası (ASO) I. Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />

İbrahim Hakkı ALPTÜRK / ASO I. OSB Müdürü<br />

Ankara<br />

<strong>Sanayi</strong> Odası<br />

1. Organize<br />

<strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />

(OSB) 1978<br />

yılında temeli<br />

atılarak 1990<br />

yılında üretime<br />

başlayan<br />

ve bugün<br />

321 sanayi<br />

parseline sahip, toplam 954 hektar alan<br />

içerisinde kurulmuş, ülkemizin önde<br />

gelen OSB’lerinden biridir. Bölgenin tüm<br />

hizmetleri kendi personeli ve ekipmanları<br />

ile yapılmaktadır. Şu an 245 fabrikanın<br />

hizmet verdiği bölgemizde çok yakında<br />

321 fabrika hizmette olacaktır. Bölgemizde<br />

parsel büyüklükleri 3 bin m² ile 100 bin m²<br />

arasında değişmektedir.<br />

ASO 1. OSB ülkemizin en iyi yönetilen<br />

ve en kurumsal OSB’lerinden birisi<br />

durumundadır. Toplam 30 bin kişiye<br />

istihdam sağlayan bölgemiz, yıllık 1.8<br />

milyar ABD Doları ihracat hacmine sahip<br />

olup, ülkemiz ekonomisine de 6 milyar<br />

ABD Doları’na yakın katkı sağlamaktadır.<br />

Tüm bu veriler ışığında ASO 1.OSB’nin<br />

ülkemizde yer alan OSB’ler içerisinde ilk<br />

üçe girmiş olması da bölgemizin önemini<br />

göstermektedir.<br />

Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı<br />

tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen,<br />

“Temiz Türkiyem” adlı çevre yarışmasında<br />

da ülkemizin “En Temiz ve Çevreci<br />

Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi” seçilen bölgemiz;<br />

birçok kriterleri ile çevre temizliğine<br />

verdiği önemi de tescillemiştir.<br />

Modern sanayi ortamının en doğru<br />

örneklerinden biri olan Ankara <strong>Sanayi</strong><br />

Odası 1.OSB, ülke ekonomisine ciddi bir<br />

katkı sunmanın yanı sıra, ulaşım, altyapı,<br />

haberleşme, enerji dağıtım ve bakım<br />

onarım hizmeti gibi alanlarda sanayicilere<br />

sağladığı kolaylıklar, ucuz enerji, ucuz<br />

su gibi ekonomik çözümlerle ülkemizin<br />

en önemli ve çağdaş OSB’lerinden<br />

biridir. Bölgemizde 2011 yılı rakamlarıyla<br />

toplam elektrik tüketimimiz 352.670.460<br />

kwh, toplam su tüketimimiz 1.195.378<br />

m³, toplam doğalgaz tüketimimiz de<br />

79.214.452 Sm³’tür.<br />

26 TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

Bölgemiz, OSB’ler içerisinde 1999 yılında<br />

ISO Kalite Yönetim Sistemi Belgesi,<br />

2005 yılında da OHSAS 18001 İş Sağlığı<br />

ve Güvenliği Belgesi ile 2007 yılında<br />

EPDK’dan OSB Dağıtım Lisansı alan ilk OSB<br />

olma özelliğini taşımaktadır.<br />

Bölgemizde faaliyet gösteren üyelerin<br />

her türlü ihtiyaçlarına cevap verilebilmesi<br />

amacıyla; altyapı tesisleri, elektrik, içme<br />

suyu, pis su, yağmur suyu, doğalgaz,<br />

haberleşme şebekelerinin yanı sıra<br />

tesislerin ortak istifadesine sunulan;<br />

bankalar, 60 ve 80 tonluk tam elektronik<br />

kantarlar, kafeterya, dispanser, cami, posta<br />

hizmetleri, eğitim merkezleri, konferans<br />

salonları, çevre laboratuvarı, spor tesisleri<br />

gibi alanlar da yer almaktadır. Ayrıca<br />

bölgemizde heliport ve helikopter bakımservis<br />

alanı mevcuttur.<br />

Bölgemizin mevcut altyapısı son<br />

teknolojiler ve en modern malzemeler<br />

kullanılarak revize edilmiştir. Her sanayi<br />

parseline doğalgaz ulaştırılmış olup, enerji<br />

hatlarının tamamı yer altına alınmıştır.<br />

Fiber optik kablolarla fabrikaların,<br />

SCADA merkezi bağlantısı yapılmış,<br />

uzaktan ölçümleme sistemi yapabilme<br />

imkânı yaratılmıştır. Yine bu fiber optik<br />

hatlarından haberleşme ağı da tesis<br />

edilerek bütün firmalar geniş bant, yüksek<br />

hızla internete bağlanma imkânına<br />

kavuşturulmuştur.<br />

Karma bir OSB olan bölgede, mobilya,<br />

döküm, gıda, elektrik, elektronik,<br />

makine üretimi, alüminyum, tekstil, zirai<br />

aletler, savunma sanayi, kimya, metal<br />

işleri, madeni eşya vb. alanlarda üretim<br />

yapılmaktadır.<br />

Bölgemizin bir diğer önemli değeri de<br />

ülkemizin en büyük çevre laboratuvarına<br />

sahip olmasıdır. Yıllık 10.000 parametre<br />

kapasitede ölçüm yapan ve 200<br />

parametrede akredite bir laboratuvar olan<br />

ASO-KOSGEB çevre laboratuvarı, sadece<br />

1.OSB’de yer alan sanayi kuruluşlarına<br />

değil, ülke genelinde ve yurt dışında<br />

birçok bölge ve sanayi kuruluşuna hizmet<br />

verecek nitelikte ve profesyonelliktedir.<br />

İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi (İSGÜM)<br />

ile Bölge Müdürlüğümüz arasında<br />

yürütülen “Metal Sektöründe İş Sağlığı<br />

ve Güvenliği Sorunlarının Araştırılması<br />

Projesi” ve Avrupa Birliği ile birlikte<br />

yürütülen “Eko-Endüstriyel Parklar Çevre<br />

Destek Sistemi (EPHESUS)” çerçevesinde<br />

işletmelerin çevresel gereksinimlerinin<br />

geliştirilmesi, kümelenmesi, atık<br />

yönetimi, kaynak kullanımı ve enerji<br />

verimliliklerini geliştirme konularında<br />

faaliyetler gösterilmektedir. Ayrıca<br />

laboratuvarımızda gıda sanayine yönelik<br />

analizlere de başlanmıştır. Ülkemizde<br />

tek olan ve ozon tabakasını incelten<br />

maddelere ilişkin Uluslararası Montreal<br />

Protokolü kapsamında atmosfere ve ozon<br />

tabakasına zararlı olan halon gazlarının<br />

toplanıp ıslah edilmesini sağlayan “Halon<br />

Bankası” da bölgemizde kurularak faaliyet<br />

göstermektedir. Bu kapsamda; Türkiye<br />

çapında mevcut halon gazlarının kayıt<br />

altına alınması, Halon gazı alternatiflerine<br />

ait eğitimlerin ve teknik desteğin<br />

verilmesi, Halon gazlarının toplanması,<br />

depolanması, işlenmesi, testlerinin<br />

yapılması ve ihtiyaç sahibi kurum ve<br />

kuruluşlara satılması sağlanmaktadır.<br />

Ülkemizde birçok ilklere imza atan ASO<br />

1.OSB, yine bir ilk olan “METES - Mesleki<br />

Test ve Sertifikalandırma Merkezi”nin<br />

kurulması için faaliyete geçmiş, Avrupa<br />

Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından<br />

finanse edilen merkezin kuruluş<br />

çalışmalarına başlamıştır. Bölgemiz iki<br />

yıllık METES projesi tamamlandığında,<br />

on meslek grubunda Ulusal Meslek<br />

Standartları ve Ulusal Yeterlilikler<br />

hazırlanmış olacak, bunlardan<br />

Otomasyon Sistemleri Programcısı ile<br />

Elektrik Pano Montörü için VOC-TEST<br />

Merkezi kurulacaktır. Akredite edilecek<br />

bu merkezde, seçilen meslekler için<br />

bilgi ve beceri sınavları yapılarak,<br />

AB ülkelerinde de geçerli olabilecek<br />

sertifikalar verilecektir. Ayrıca Ankara<br />

Kalkınma Ajansı’na; “ASO 1.OSB Bilişim ve<br />

Haberleşme Platformunun Oluşturulması”;<br />

“ASO 1. OSB Altyapı Hizmetlerinin Daha<br />

Verimli Hale Getirilmesine Yönelik Çözüm<br />

Odaklı Hizmet Verimliliği Artırma-Yalın<br />

Hizmet Sistemi Danışmanlığı”; ile “ASO<br />

1. OSB Lojistik Köy Fizibilite Raporlarının<br />

Hazırlanması” projeleri teklifleri<br />

sunulmuştur.<br />

<strong>Sanayi</strong> kuruluşları için büyük önem taşıyan


“Kalifiye Eleman”<br />

gerekliliği<br />

konusunda<br />

Milli Eğitim<br />

Bakanlığı ile<br />

birlikte yürütülen<br />

OSEP (Okul-<br />

<strong>Sanayi</strong>-Eğitim<br />

Programları)<br />

projesini hayata<br />

geçiren ASO<br />

1.OSB; 2006<br />

yılından bugüne<br />

kadar ilköğretimi<br />

bitirmiş ve<br />

mesleki<br />

eğitime istekli<br />

ve yetenekli<br />

gençlerimizi üç<br />

yıllık bir eğitimin<br />

ardından “Kalfa”<br />

statüsünde<br />

iş hayatına<br />

kazandırmıştır. İlköğretimi bitiren<br />

öğrenciler arasından dört aşamalı sınav<br />

sistemini geçenlerin, okul kayıtları<br />

yapılarak, ilgili bölümde eleman isteyen<br />

fabrikalarda işe başlamaları ve maaş<br />

almaları sağlanmaktadır. Öğrencilerin<br />

eğitimi boyunca sigortaları da Milli Eğitim<br />

Bakanlığı tarafından yapılmaktadır. Bu<br />

öğrenciler, üç yıl sonunda iş hayatına<br />

atılmış, bilinçli, “Kalifiye Elemanlar” olarak<br />

öne çıkmaktadır.<br />

Bölgemizde faaliyet gösteren bir diğer<br />

önemli eğitim merkezi de Otomasyon<br />

Teknolojileri Eğitim ve Uygulama<br />

Merkezidir. Hidrolik ve Pnömatik sistemler<br />

hakkında gerek bölgemiz kuruluşlarının<br />

personeline hizmet veren merkez;<br />

gerektiğinde şehir dışındaki kuruluşlara<br />

da hizmet verebilecek kapasite ve<br />

donanımdadır.<br />

Tüm bunların yanı sıra eğitime büyük<br />

önem veren ASO 1.OSB, daha önce Bölge<br />

Müdürlüğü olarak kullanılan binanın ve<br />

çevresindeki yapıların da “Özel Meslek<br />

Teknik Lisesi” projesi kapsamında<br />

değerlendirilebilmesi için çalışmalara<br />

başlamış olup, teknik lisenin en kısa<br />

zamanda hayata geçirilerek öğretime<br />

başlaması amaçlanmaktadır.<br />

Tes-İntes Eğitim Tesisleri de bölgemizde,<br />

inşaat sektörü çalışanlarının eğitimlerini<br />

sağlayan önemli bir merkezdir. Bu merkez,<br />

yurt içinden ve yurt dışından eğitim<br />

Ankara I. Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />

için gelen konuklarını misafirhanesinde<br />

ağırlamakta ve tesis sertifikalı inşaat ustası<br />

konusunda sektöre hizmet vermektedir.<br />

Kurulduğu günden bugüne idari<br />

yapısı, altyapı ve üst yapı hizmetleri,<br />

çevre düzenlemesi ve çalışmaları ile<br />

hep göz önünde olan ASO 1.OSB; yurt<br />

dışından gelen ticari ve resmi heyetlerin<br />

de önemli bir uğrak noktası haline<br />

gelmiştir. Yurt dışından gelen heyetlere<br />

1.OSB’nin genel ve idari yapısı hakkında<br />

bilgiler verilmekte, bölge genel olarak<br />

gezdirilmekte ve ilgili sektörlerde<br />

üretim yapan firmaların fabrikaları<br />

gösterilmektedir. Ayrıca, üyelerimiz ile<br />

ziyaretçi heyetler bir araya getirilerek,<br />

ticari ilişkilerin kurulması sağlanmaktadır.<br />

Sonuç olarak, gelen yabancı heyetler<br />

ASO 1.OSB benzeri bir bölgenin kendi<br />

ülkelerinde de kurulabilmesi için ASO<br />

1.OSB yönetiminden işbirliği talep<br />

etmektedir. Yerli ve yabancı devlet<br />

başkanlarının da ağırlandığı ASO 1.OSB,<br />

ülkemizin sanayi alanında “Vitrin”i olmaya<br />

devam etmektedir. Her yıl yaklaşık 50<br />

ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanları,<br />

üst düzey resmi yetkililer bölgemizde<br />

gururla ve üstün bir misafirperverlikle<br />

ağırlanmakta ve bilgilendirilmektedir.<br />

“Lojistik Köy” projesi ile demiryolu<br />

taşımacılığına yönelik çalışmalar<br />

başlamıştır. 450 bin m² alana sahip proje<br />

kapsamında; 52 bin m² alan betonlanmış,<br />

7 hatlı demiryolu güzergahı bitirilmiştir.<br />

Bu proje ile<br />

bölgemiz<br />

sanayicilerinin<br />

yanı sıra Ankara<br />

ve civarındaki<br />

sanayiciler<br />

de lojistik<br />

konusunda daha<br />

ucuz ve daha<br />

hızlı çözüme<br />

kavuşmuş<br />

olacaktır.<br />

1.OSB<br />

tarafından bölge<br />

üyelerimize ve<br />

misafirlerimize<br />

daha çağdaş<br />

ve modern bir<br />

hizmet binası<br />

kazandırmak<br />

amacıyla<br />

yapılan “Bölge<br />

Müdürlüğü ve<br />

ASORA Ticaret Merkezi” binası; toplam<br />

43.000m² kapalı alana sahiptir. “Bölge<br />

Müdürlüğü ve ASORA Ticaret Merkezi”<br />

binası Türkiye genelinde yer alan OSB’ler<br />

içinde bir ilk olup; bölgeye hizmet veren<br />

tüm bankaların şubeleri, çeşitli sektörlerde<br />

hizmet veren ofisler, gıda ve endüstriyel<br />

market alanları, tedarikçiler, lüks konforu<br />

ile hizmet veren oteli, eczanesi, cafepastane<br />

ve restoranları, teknik altyapısı<br />

yüksek konferans salonları ile tüm bölgeye<br />

ve çevreye hizmet vermektedir. ASO<br />

1.OSB Bölge Müdürlüğü olarak üyelerimiz<br />

arasında sosyal ilişkileri de arttırmak için<br />

yemekli toplantılar, spor müsabakaları,<br />

eğitim ve bilgilendirme toplantıları<br />

yapılmaktadır.<br />

ASO 1. OSB; “Yeşil Çevre” anlayışıyla da<br />

öne çıkmakta olup; 50 bin adet ağacı,<br />

400 bin adet çalı grubu bitkisi, 50 bin<br />

m² çim alanı ile ağaç ve yeşile büyük<br />

önem vermektedir. 2 bin 200 ağaçlık<br />

bodur elma bahçesi, kapari bahçesi,<br />

ceviz bahçesi ile bölgeye ayrı bir değer<br />

katmaktadır. Ayrıca bölgemiz dışında da<br />

ağaçlandırma çalışmaları yapılmaktadır.<br />

Bu kapsamda Ankara çevre yolu üzerinde<br />

50 bin m² alanda, bakımları bölgemizce<br />

yapılan 4 bin adet ağaç bulunmaktadır.<br />

Ayrıca kuzeybatı istikametinde bulunan<br />

180 bin m² alana Ankara İl Çevre Orman<br />

Müdürlüğü ile birlikte 15 bin adet ağaç<br />

dikilmiştir.<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

27


Türkiye’de İlk ve Her Zaman Örnek;<br />

Bursa TSO OSB 50 Yaşında…<br />

Ali UĞUR / Bursa TSO OSB Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Bursa TSO Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />

Ülkemizde planlı sanayileşme ile birlikte<br />

sanayi alanlarının da kontrollü olarak<br />

gelişmesi büyük önem taşımakta ve<br />

Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri (OSB) bu<br />

önemini günümüzde de korumaktadır. Bu<br />

anlamda, ülkemizdeki ilk OSB olan Bursa<br />

TSO OSB geride kalan 50 yılda her zaman<br />

örnek olmayı sürdürmüştür.<br />

OSB’lerin amaç ve hedefleri arasında,<br />

sanayinin disipline edilmesi, şehrin<br />

planlı gelişmesine katkıda bulunulması,<br />

birbirini tamamlayıcı ve birbirinin yan<br />

ürününü teşvik eden sanayicilerin bir<br />

arada ve bir program dahilinde üretim<br />

yapmalarıyla, üretimde verimliliğin ve<br />

kâr artışının sağlanması, sağlıklı, ucuz,<br />

güvenilir bir altyapı ve ortak sosyal tesisler<br />

kurulması, müşterek arıtma tesisleri ile<br />

çevre kirliliğinin önlenmesi gibi konular<br />

yer almaktadır.<br />

Belirlenen bu hedefler doğrultusunda<br />

ülkemizde sanayinin geliştirilmesi<br />

amacıyla uygulamaya konulan<br />

teşviklerden biri olan OSB uygulamalarına,<br />

28 TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

ilk olarak 1962 yılında Bursa’da OSB’nin<br />

kurulmasıyla başlanmıştır.<br />

Bursa TSO OSB, 1962 yılında “Milletlerarası<br />

Kalkınma Teşkilatı Artık Paralar Fonu”ndan<br />

Maliye Bakanlığı’nca sağlanan 26,2 Milyon<br />

TL krediye ilave Bursa Ticaret ve <strong>Sanayi</strong><br />

Odası’nın da yüzde 10 oranında katkısı<br />

suretiyle kurulmaya başlanmış ve 1966<br />

yılında resmi olarak hizmete girmiştir.<br />

Başlangıçta 1 milyon 800 bin m 2 olarak<br />

belirlenen bölgede ilk olarak 4 firma<br />

üretime geçmiş, zamanla, parsel talebi<br />

artmış ve bu talebe karşılık bölge<br />

kendi içinde 4 kez büyümek suretiyle<br />

günümüzde 6 milyon 800 bin m²’ye<br />

ulaşmış, bölgede faaliyette olan fabrika<br />

sayısı da 240’a yükselmiştir.<br />

Geçen 50 yıl içinde 680 hektarlık<br />

yüzölçümüyle Bursa TSO OSB, Güney<br />

Marmara’nın en fazla yabancı yatırımcısını<br />

barındıran OSB’si olma özelliğini de<br />

taşımaktadır.<br />

Bölgemizde mevcut yatırımların yüzde<br />

32’sini tekstil, yüzde 20’sini otomotiv ana<br />

ve yan sanayi, yüzde 9’unu makine, yüzde<br />

6’sını metal sanayi ve endüstrisi, yüzde<br />

5’i kimya sanayi, yüzde 4’ü plastik ve<br />

kauçuk sanayi, yüzde 3’ü gıda, yüzde 3’ü<br />

inşaat, yüzde 2’si enerji, yüzde 2’si atık-geri<br />

dönüşüm ve kalan yüzde14’ü ise diğer<br />

sektörlerden oluşmaktadır.<br />

Bölgemizde, su üretim ve dağıtım,<br />

atık toplama ve atıksu arıtma, elektrik<br />

dağıtım, doğalgaz dağıtım, fiber optik<br />

ve bakır kablo ile haberleşme, itfaiye ve<br />

yangın eğitimleri, sağlık hizmetleri ve<br />

ilkyardım eğitimleri, çevre ağaçlandırma<br />

ve bakım, yol ve inşaat işleri, parselasyon,<br />

ruhsatlandırma ve onaylar, enerji<br />

verimliliği ile Bursa Çevre Merkezi<br />

laboratuvarı hizmetleri verilmektedir.<br />

Bursa TSO OSB’de faaliyetini sürdüren<br />

240 işletmede yaklaşık 44 bin kişiye<br />

istihdam yaratılmaktadır. Bu fabrikaların<br />

ihracat toplamları yaklaşık 5 milyar ABD<br />

Doları düzeyindedir. Böylesine büyük ve<br />

hizmet gamı geniş olan bölge için çeşitli<br />

hizmet kademelerinde ve farklı uzmanlık


alanlarında ortalama 200 personel yüksek<br />

performansla görev yapmaktadır.<br />

Bursa TSO OSB altyapısında, 180 km<br />

elektrik, 107 km fiber optik kablo, 73<br />

km proses su, 66 km kullanım suyu, 41<br />

km yağmur suyu, 37 km atıksu, 54 km<br />

doğalgaz ve 25 km uzunluğunda telefon<br />

hattı bulunmaktadır.<br />

Gelişmişliğin kullanılan enerji miktarı<br />

ile ölçüldüğü dünyada, Bursa TSO OSB<br />

elektrik enerjisini ucuz ve temiz hale<br />

getirmek amacıyla yatırım hamleleri<br />

gerçekleştirerek, hem bölgedeki sanayi<br />

tesislerinin elektrik ihtiyaçlarını sürekli<br />

olarak karşılamak, hem de özel sektörün<br />

enerji üretimine katkısını sağlamak üzere<br />

BOSEN ENERJİ A.Ş.’yi kurmuştur.<br />

Bölgemiz, elektrik üretiminde olduğu<br />

gibi dağıtımında da çalışmalar yürüterek<br />

yüksek gerilim hatlarını yol güzergâhlarına<br />

çekmek ve yeraltına almak suretiyle sanayi<br />

parsellerinin imar sorunlarını ortadan<br />

kaldırmıştır. Doğalgazdan elektrik elde<br />

eden çevrim santralimizin kapasitesi<br />

kademeli olarak artırılarak yaklaşık 260<br />

MW’ye çıkartılmıştır.<br />

Su Üretim ve Dağıtım<br />

Elektrik Dağıtım /<br />

Elektrik Tüketimi: milyon kWh<br />

Doğalgaz Dağıtım<br />

Bursa’daki en yüksek elektrik tüketimine<br />

sahip olan bölgemiz, doğalgaz<br />

harcamasıyla da Türkiye’nin en çok<br />

doğalgaz tüketen OSB’sidir. Ayrıca Bursa’ya<br />

gelen doğalgazın yüzde 25’ini kullanarak<br />

katma değer yaratan Bursa TSO OSB, temiz<br />

enerji kullanılmasını sağlayarak çevresel<br />

değerlere sahip çıktığını kanıtlamıştır.<br />

OSB’lerin var olma amaçlarının başında<br />

sayılabilecek sanayi ve yerleşim alanlarını<br />

ayırarak çevre kirliliğinin engellenmesi<br />

konusuna gerekli hassasiyeti gösteren<br />

BTSO OSB, bölgedeki atık suların 96 bin<br />

m³/gün kapasiteli kendi atık su arıtma<br />

tesislerinde arıtılmasını sağlamakla<br />

beraber ayrıca tehlikeli atıkların, tıbbi<br />

atıkların ve evsel atıkların da firmalardan<br />

alınarak uygun şekilde bertaraf edilmesini<br />

sağlayan bir atık yönetimi sistemine<br />

sahiptir. Ayrıca tehlikeli ve tıbbi atık taşıma<br />

lisanslarına sahip araçlar ve sürücüleri ile<br />

sadece OSB dahilindeki firmaların değil,<br />

Bursa’daki diğer firmaların da ihtiyaçlarına<br />

cevap verilmektedir.<br />

1997 yılında kurulan Bursa Çevre Merkezi<br />

ile çevresel konularda danışmanlık<br />

hizmetini yürüten OSB Müdürlüğümüz,<br />

Türk Akreditasyon Kurumundan verdiği<br />

tüm hizmetler için akredite ilk çevre<br />

laboratuvarına sahiptir. Bursa Çevre<br />

Merkezi sadece bölgedeki firmalara<br />

değil, yardım talebinde bulunan bütün<br />

firmalara analiz, ölçüm, enerji yönetimi,<br />

çevre mevzuatının ve çevre yönetim<br />

sistemlerinin uygulanması konularında<br />

destek vermektedir. Özellikle enerjinin<br />

verimli kullanılmasına ve tasarruf<br />

imkânlarının geliştirilmesine yönelik enerji<br />

etütleri ve projeleri de yine bölgeye bağlı<br />

Bursa Çevre Merkezi tarafından verilen<br />

hizmetler arasındadır.<br />

Bölgemizde iki adet su şebekesi<br />

bulunmaktadır. Beşeri ihtiyaçlar için<br />

kullanılan içme suyu şebekesinin<br />

haricinde, çeşitli üretim süreçlerinde<br />

kullanılmak üzere Nilüfer Deresi’nden<br />

alınan su, Türkiye’de bir ilk olan ve 2007<br />

yılı sonunda devreye alınan 38 bin m³/<br />

gün üretim kapasiteli Su Üretim Tesisi’nde<br />

ters ozmoz teknolojisiyle arıtılarak proses<br />

suyu olarak sanayicilere ulaştırılmaktadır.<br />

İki şebekenin toplam uzunluğu 260<br />

kilometre olup, bunun haricinde bölgede<br />

37 km.’lik atık su şebekesiyle 41 km.’lik<br />

yağmur suyu şebekesi de bulunmaktadır.<br />

Bursa TSO OSB vermiş olduğu hizmetler ile<br />

ilgili 2003 yılında ISO 9001 Kalite Yönetim<br />

Sistemi, 2004 yılında ISO 14001 Çevre<br />

Yönetim Sistemi ve 2005 yılında TS 18001<br />

İş Sağlığı ve Güvenliği Sistemi belgelerini<br />

almıştır. Ayrıca Bursa TSO OSB tüm hizmet<br />

süreçlerinde olumsuz çevresel etkileri<br />

kontrol altında tutulmasını sağlayan plan<br />

ve projeler geliştirmiş ve bu anlamda<br />

2008 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı<br />

tarafından “En Çevreci OSB” seçilerek Çevre<br />

Beratı ile ödüllendirilen ilk OSB olmuştur.<br />

Türkiye’nin ilk OSB’si olan bölgemiz,<br />

Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği tarafından<br />

<strong>2012</strong> yılı Mayıs ayında ise “En Çevreci Tesis”<br />

ödülüne layık görüldü. Bu hizmetlerin<br />

yanı sıra, bir itfaiye ve akut grubuna<br />

sahip olan bölge, yangınlara müdahale<br />

etmenin dışında, bünyesinde daimi olarak<br />

hazır bulunan ilk yardım ekibi ile birlikte<br />

firmalara yangın yeterlilik belgeleri, yangın<br />

ve ilk yardım eğitimlerini de vermektedir.<br />

Sonuç olarak söylemek gerekirse,<br />

Bursa TSO OSB, Bursa’ya ve ülkemiz<br />

ekonomisine önemli katkılar<br />

sağlamaktadır. Geride kalan 50 yılda<br />

bunu kanıtlayan Bursa TSO OSB, 2023<br />

hedefleri doğrultusunda bundan sonra<br />

da çalışmalarına durmaksızın devam<br />

edecek, faaliyetleriyle yine örnek olmayı<br />

sürdürecektir.<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

29


Hedefe Doğru Emin Adımlarla…<br />

Şadi TÜRK / Başkent OSB Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Başkent Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi (Başkent<br />

OSB), Ankara’da Temelli-Malıköy’de<br />

bulunmaktadır. Başkent OSB, <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong><br />

ve Teknoloji Bakanlığı’nın izni ile 8 Mayıs<br />

2001 tarihinde kurulmuş olup ilk üretim<br />

2005 yılında gerçekleşmiştir.<br />

26 Aralık 2003 tarihinde Başbakan Sayın<br />

Recep Tayyip Erdoğan’ın temeline ilk<br />

tuğlayı koyduğu Başkent OSB, kurulduğu<br />

günden bu yana büyük hedefleri olan<br />

bir sanayi bölgesi olmuştur. En büyük<br />

hedefi sadece ülkemizde değil uluslararası<br />

alanda da model olabilecek “Geleceğin<br />

<strong>Sanayi</strong> Kenti”ni kurmaktır. Bu hedef<br />

doğrultusunda Başkent OSB, klasik sanayi<br />

üretimi yerine uluslararası rekabete<br />

olanak sağlayacak teknolojik üretime de<br />

önem vermektedir. Teknolojik üretimini<br />

gerçekleştirmek amacıyla ODTÜ ile<br />

<strong>Sanayi</strong> İşbirliği Protokolü imzalanmıştır.<br />

Ayrıca Ankara’da bir ilki gerçekleştirerek<br />

“Yenilikçilik Merkezi” kurmak için de ilk<br />

adımı atmıştır.<br />

İki etaptan oluşan Başkent OSB 1.014<br />

hektar alanıyla Türkiye’deki 264 OSB<br />

arasında 8. sırada yer almaktadır. I.<br />

etapta 3.575,210 m² alan üzerinde 485,<br />

II. etapta 2.583.768 m² alan üzerinde 227<br />

olmak üzere toplam 712 sanayi parseli<br />

bulunmaktadır; bu sanayi parsellerinin<br />

en küçüğü 1.800 m², en büyüğü 83.708<br />

m²’dir.<br />

Altyapısı tümüyle tamamlanan I. etapta<br />

orta ve büyük ölçekli proje, inşaat ve<br />

üretim aşamasında olmak üzere toplam<br />

30 TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

159 fabrika bulunmaktadır. II. etapta<br />

kümelenmeye önem verilerek; savunma<br />

sanayi başta olmak üzere, diğer sektörler<br />

için de parselasyon çalışmaları yapılmış,<br />

ülkemizin önemli savunma sanayi<br />

kuruluşlarından olan HAVELSAN savunma<br />

sanayine ayrılan kısımda yerini almıştır.<br />

Bölgemizde yer alan ağırlıklı sektör yüzde<br />

67 ile metal sektörü olup, yüzde 9 maden,<br />

yüzde 8 kimya, yüzde 4 gıda, yüzde 3<br />

matbaa ve yüzde 9 diğer sektörlerdir.<br />

Bölgemize yapılan yatırım tutarı bugün<br />

itibariyle 1 milyar TL’dir. Yaratılan istihdam<br />

ise 4 bin 500 kişidir. Bölgede faaliyet<br />

gösteren firmaların bugün itibari ile<br />

100 milyon Dolar ithalat, 150 milyon<br />

Dolar ihracat rakamlarına ulaştıkları<br />

gözlenmektedir.<br />

Başkent OSB’de her yıl su, elektrik<br />

ve doğalgaz tüketimi, üretime bağlı<br />

olarak artış göstermekte olup, 2009<br />

yılında doğalgaz kullanılmaya başlanan<br />

Başkent OSB’de 2011 yılında toplam<br />

doğalgaz tüketimi 3.600.000 Sm³, su<br />

tüketimi 358.417 m³, elektrik tüketimi ise<br />

31.872.627 kWh olarak gerçekleşmiştir.<br />

Atık su arıtma tesisi için I. ve II. etaplarda<br />

toplam 150.000 m²’lik alan ayrılmıştır.<br />

Modüler biçimde planlanan atık su arıtma<br />

tesisinin ön görülen ilk modülü 6 bin m³/<br />

gün olacaktır. Arıtma, evsel ve endüstriyel<br />

nitelikli atık su, fiziksel, kimyasal ve<br />

biyolojik olarak yapılacaktır.<br />

Kurulduğu günden itibaren sürdürülebilir<br />

kalkınmanın ancak çevre bilinci<br />

geliştirilerek sağlanabileceğine inanan<br />

Başkent OSB’de yoğun bir biçimde<br />

ağaçlandırma çalışmaları devam<br />

etmektedir. Bölgede toplam 811.200 m²<br />

yeşil alan bulunmaktadır. Ağaçlandırılan<br />

park alanı 157 bin m², refüj alanı 35 bin<br />

m²’dir. Bugüne kadar 20 bin adet ağaç,<br />

50 bin adet çalı grubu bitki dikilmiş olup,<br />

bunların sulanması amacıyla “Damlama<br />

Sulama Sistemi” kurulmuştur.<br />

Bölgemizde oluşabilecek riskler (afet,<br />

yangın, iş kazaları vb.) için itfaiye,<br />

doğalgaz acil yardım ve 112 acil yardım<br />

birimleri kurulmuştur. Bölgenin güvenliği,<br />

alanında uzman özel güvenlik birimiyle<br />

sağlanmaktadır. Bölgemizde faaliyet<br />

gösteren firmaların ve çalışanlarının<br />

işlemlerini yapabileceği PTT ve Banka<br />

Şubesi de bulunmaktadır.<br />

Kentsel Merkez<br />

Başkent OSB, sadece sanayi tesisleriyle<br />

değil, çağdaş batı ülkelerini aratmayacak<br />

bulvarları, yolları, sokakları, yeşil alanları<br />

ve çevreye duyarlılığıyla da bir sanayi<br />

kentini yaşama geçirmektedir. İki etabının<br />

tam ortasından geçen Ankara Çayı’nın iki<br />

yakasında 1/500 ve daha büyük ölçekli<br />

Mimari ve Peyzaj Projesi hazırlanan<br />

“Kentsel Merkez” planlanmıştır. Kentsel<br />

Merkez projesinin ilk yapısı, <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong><br />

ve Teknoloji Bakanımız Sayın Nihat Ergün<br />

tarafından temeli atılıp, açılışı yapılan ve<br />

herkes tarafından beğeni kazanan bölge<br />

idare binamızdır. Proje kapsamında;<br />

bankalar ve ticarethaneler için ayrılan 27<br />

bin 415 m² alanda 465 m²’lik 14 adet bina<br />

ve küçük sanayi sitesi için ayrılan 61 bin<br />

272 m² alanda 845 m²’lik 48 adet atölye<br />

inşaatına başlanmıştır. Ayrıca, Kongre<br />

merkezi, fuar alanı, otel, kreş, hastane,<br />

farklı boyut ve amaçlara uygun spor<br />

tesisleri, meslek yüksek okulu da proje<br />

içerisinde yer almaktadır.<br />

Geleceğin <strong>Sanayi</strong> Kenti Başkent OSB’nin<br />

Ekonomiye Sağladığı Katma Değer<br />

Başkent OSB’de bulunan tüm sanayi<br />

tesisleri tamamlandığında; 100 bin kişiye<br />

iş, 1 milyar dolar ihracat, 400 milyon<br />

Dolar kurumlar vergisi tahakkuku ile 2<br />

milyar Dolar katma değer yaratılması<br />

öngörülmektedir.


Türkiye’nin kişi başına düşen üretim<br />

miktarının en yüksek olduğu İstanbul<br />

ve Kocaeli sınırında Gebze’de yer alan<br />

GOSB’u cazibe merkezi yapan, kalifiye<br />

personel, hammadde tedariki, pazara<br />

yakınlığı ve her noktadan ulaşım<br />

kolaylığıdır. GOSB, 1986 yılında Kocaeli<br />

ve civarında çarpık sanayileşmenin<br />

yol açtığı çevre kirliliğini önlemek,<br />

sanayiyi disipline edebilmek amacıyla<br />

kurulmuştur.<br />

537 hektar alan üzerine kurulmuş olan<br />

GOSB’da, 189 parselde, 133 işletme<br />

üretim yapmaktadır. Bu işletmelerden<br />

37 adedini yabancı sermayeli kuruluşlar<br />

oluşturmaktadır. GOSB’un fiziki altyapısı<br />

ve sunduğu hizmetler, gelişmiş ülkelerdeki<br />

endüstri parkları ile eş düzeyde, hatta bazı<br />

konularda daha da gelişmiş durumdadır.<br />

Bu nedenle; yabancı sermayeli kuruluşlar,<br />

Türkiye’de GOSB’u tercih etmektedir. Bu<br />

kuruluşların arasında; Almanya, Amerika,<br />

Avusturya, Danimarka, Fransa, Hollanda,<br />

İngiltere, İsveç, İsviçre, İtalya, Japonya<br />

ve Kore’den katılımcılar bulunmaktadır.<br />

Bölgemizde sanayi parselleri içerisinde;<br />

gıda, ambalaj, plastik, elektrik-elektronik,<br />

makine, kimya, otomotiv ve bilişim<br />

sektörleri, sanayi parselleri dışında ise,<br />

tır parkı, teknopark, indirici merkez,<br />

spor, okul, arıtma tesisi ve park alanları<br />

bulunmaktadır.<br />

Gebze Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi’nin ihracat<br />

hacmi yaklaşık 2 milyar ABD Doları’dır.<br />

<strong>2012</strong> yılı Mayıs ayı itibarıyla yaklaşık 22 bin<br />

Gebze Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi (GOSB)<br />

A. Haydar BULUT / GOSB Bölge Müdürü<br />

kişi istihdam edilmektedir.<br />

GOSB’un elektrik hizmeti, Scada uzaktan<br />

kumanda sistemi ile desteklenmekte<br />

ve Bölge’ye 7 gün, 24 saat hizmet<br />

verilmektedir. Ocak <strong>2012</strong>-Mayıs <strong>2012</strong><br />

tarihlerini kapsayan toplam elektrik<br />

tüketim miktarı 169.001.390 kw-h’dir.<br />

İSU (İzmit Sular İdaresi) tarafından<br />

karşılanan bölgenin su ihtiyacı 10 bin<br />

m 3 ’lük su deposu ile desteklenmektedir.<br />

Günlük kapasitesi 6400 m 3 olan Merkezi<br />

Atıksu Arıtma Tesisi mevcuttur. Atık<br />

Denetim Merkezi tarafından endüstriyel<br />

atık su çıkışı bulunan katılımcıların<br />

debimetre ile saatlik atıksu debileri<br />

ölçülmektedir. Tehlikeli atık nakli, evsel ve<br />

endüstriyel katı atık nakli, vidanjörle atık<br />

su ve çamur taşınması, alt yapı sisteminin<br />

işletilmesi ve bakımı yapılmaktadır. Ocak<br />

<strong>2012</strong>-Mayıs <strong>2012</strong> tarihlerini kapsayan<br />

toplam su tüketim miktarı 526.411<br />

m³’tür.<br />

19 barlık iletim ve 4 barlık dağıtım<br />

hatları, basınç düşürme ve ölçüm<br />

istasyonları ile doğal gaz hizmeti veren<br />

GOSB’da, yılda yaklaşık 30 milyon<br />

metreküp doğal gaz tüketilmektedir.<br />

Ocak <strong>2012</strong>-Mayıs <strong>2012</strong> tarihlerini<br />

kapsayan toplam doğalgaz tüketim<br />

miktarı 16.470.707 m³’tür.<br />

IT Altyapı hizmeti ile akıllı bölge haline<br />

gelmeyi hedefleyen GOSB, fiberoptik ve<br />

ISDN hatlarla internet servis sağlayıcılığı<br />

ve VOIP hizmeti vermektedir.<br />

Yangın ve patlamalara karşı alınacak<br />

önlemler konusunda eğitim ve yeterlilik<br />

belgesi veren GOSB İtfaiyesi, yangınlara en<br />

kısa sürede müdahale etmektedir. Bugüne<br />

kadar 11 bini aşkın kişiye ilkyardım ve<br />

yangın eğitimi verilmiştir.<br />

Tadım ve Kocaeli Valiliği işbirliği ile “GOSB<br />

TADIM Jale Yücel Teknik ve Endüstri<br />

Meslek Lisesi”, 2009-2010 öğretim yılında<br />

hizmete girmiştir. Okul bünyesinde yer<br />

alan e-kütüphane ile pek çok üniversite<br />

ve araştırma merkezinin kütüphanesine<br />

bağlanılmaktadır.<br />

Tır Parkı Alanı’nda, 7 gün boyunca, 80<br />

tonluk kantar hizmeti verilmektedir.<br />

Toplantı salonları, a la carte restoran, tenis<br />

kortu, ve yarı olimpik havuzdan oluşan<br />

sosyal tesisler de katılımcılara sunulan<br />

diğer hizmetler arasındadır.<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

31


Eskişehir <strong>Sanayi</strong> Odası Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi (EOSB)<br />

Savaş M. ÖZAYDEMİR / EOSB Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Eskişehir <strong>Sanayi</strong> Odası’nın (ESO)<br />

öncülüğünde kurulan Eskişehir<br />

Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi (EOSB), 32<br />

milyon m 2 büyüklüğü ve kusursuz<br />

altyapısı ile dikkat çekmesinin yanı sıra<br />

Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından<br />

Türkiye’nin “En Çevreci Organize <strong>Sanayi</strong><br />

Bölgesi (OSB)”si seçilmiştir. Eskişehir’de,<br />

sanayi yatırımlarının planlı bir şekilde<br />

gerçekleştirilmesi, çevre korumasına<br />

verilen önem ve modern şehircilik<br />

anlayışının bir sonucu olarak, 1969<br />

yılında çalışmalarına başlanılan ve<br />

1973 yılında yatırımcıların hizmetine<br />

sunulan bölge 39 yıldır sanayicilerimize<br />

hizmet vermektedir. Ayrıca, EOSB ülkemizde<br />

kurulan üçüncü OSB’dir. EOSB, yatırımcılara<br />

sunduğu avantajlarla bölgeyi yerli ve yabancı<br />

yeni yatırımlar açısından tercih edilir kılmakta,<br />

bu imkânlar yanında OSB’deki arsa fiyatlarının<br />

metrekaresinin 60 TL olması - tüm altyapı<br />

hizmet bedelleri dâhil - yatırımcılar için<br />

büyük bir avantaj sağlamaktadır. Ayrıca TCDD<br />

tarafından yapım çalışmalarına başlanması<br />

beklenen OSB demiryolu bağlantısının<br />

tamamlanmasıyla, bölgedeki tüm firmalar<br />

demiryolu ulaşımından daha fazla yararlanarak<br />

lojistik maliyetlerinde önemli avantaja sahip<br />

olacaklardır.<br />

Eskişehir’in önemli karayolu ve demiryolu<br />

güzergâhlarının kesişme noktasında olması,<br />

aynı zamanda Gemlik ve İstanbul Limanlarına<br />

yakınlığı bölgeye yapılacak yeni yatırımlar için<br />

önemli bir unsurdur. OSB’de altyapı yönünden<br />

bir sorun bulunmamakta, tüm yatırımcılara<br />

eşit şartlarda eksiksiz hizmet sağlanmaktadır.<br />

OSB’nin düz bir arazi üzerinde kurulması,<br />

bölge içinde her parsel sınırında su, elektrik,<br />

doğalgaz, fiber-optik internet bağlantısı,<br />

pis su hattı ve telefon ile her türlü destek<br />

hizmetlerinin bulunması bölgeye olan ilgiyi<br />

artırmaktadır.<br />

Halen EOSB’de, 20’si proje halinde, 151’i inşaat<br />

halinde ve 376’sı üretim halinde olmak üzere<br />

547 firma yer almakta olup bölgede 560<br />

tanesi tahsis edilmiş toplam 724 sanayi parseli<br />

bulunmaktadır. 2011 yılı ihracatı 1,1 milyar ABD<br />

Doları’na ulaşmıştır. EOSB’de yaklaşık 33 bin kişi<br />

istihdam edilmektedir.<br />

Bu verilerin yanı sıra ülkemizin önemli sanayi<br />

merkezlerinden biri olan Eskişehir’deki,<br />

sanayinin sektörel dağılımı incelendiğinde de<br />

tek bir sektörün değil, genelde yüksek katma<br />

değer yaratan birçok sektörlerin gelişme<br />

gösterdiği görülmektedir. EOSB’deki firmalar ve<br />

32 TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

şehir genelinde üretim yapan ESO firmalarının<br />

toplam durumu birlikte ele alınacak olursa,<br />

sanayinin sektörel dağılımı incelendiğinde<br />

tek bir sektörün değil, genelde yüksek katma<br />

değer yaratan birçok sektörün gelişme<br />

kaydettiği görülmektedir. Eskişehir sanayisinin<br />

sektörel dağılımında; makine imalat sanayi<br />

toplam sanayi içinde firma sayısı yönünden<br />

yüzde 30,9 ile ilk sırada, taş ve toprak sanayi<br />

yüzde 11,5 ile ikinci sırada, gıda sanayi ise<br />

yüzde 12,3 ile üçüncü sırada yer almaktadır.<br />

EOSB’de yatırım yapmak isteyen yatırımcılar<br />

çok özel ve işlerini kolaylaştıran bir ortamda<br />

yatırımlarını gerçekleştirmektedirler. EOSB,<br />

sahip olduğu doğalgaz santrali ile kendi<br />

elektriğini kendi üreten ve sanayicilerine<br />

düşük fiyattan elektrik veren bir yapıya sahiptir.<br />

Böylece sanayicilerimize kesintisiz ve temiz<br />

enerji ulaştırılmaktadır.<br />

OSB içerisinde bulunan <strong>Bilim</strong> Parkı ve Teknoloji<br />

Geliştirme Bölgesi de sanayicilerle bilim<br />

insanlarını bir araya getirerek yeni teknolojilerin<br />

gelişmesine katkı vermektedir. Lojistik merkezi<br />

ile sanayicilerin lojistik sorunları kısa sürede<br />

çözülmektedir. Burada internet üzerinden<br />

yapılan açık eksiltme yöntemiyle firmalarımız<br />

lojistik ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Atıksu<br />

Arıtma Tesisi ve Akredite Laboratuvarı ile<br />

doğaya saygılı üretim desteklenmekte, atıklar<br />

temizlenerek temizlenen su yeniden doğaya<br />

kazandırılmaktadır. Ortak sağlık ve güvenlik<br />

birimi ile OSB’deki sanayi kuruluşlarına tek<br />

merkezden koruyucu hekimlik, poliklinik ve<br />

iş güvenliği hizmetleri verilmektedir. Bunların<br />

dışında EOSB’de firmalara fiber optik kablo<br />

bağlantısıyla kesintisiz ve yüksek hızlarda<br />

internet erişim imkânı sağlamaktadır. Ayrıca<br />

OSB’deki firmalara yardımcı unsurların olduğu<br />

İş ve Ticaret Merkezi, sanayinin ihtiyaç duyduğu<br />

nitelikli eleman sıkıntısına çözüm üretmek için;<br />

CNC Eğitim Merkezi, Endüstriyel Otomasyon<br />

Araştırma-Uygulama Merkezi ile Kaynak<br />

Teknolojileri Araştırma ve Uygulama<br />

Merkezi bulunmaktadır. Geçtiğimiz yıl<br />

temeli atılan ve Osmangazi Üniversitesi<br />

ile işbirliği içinde eğitim yapacak<br />

olan Meslek Yüksek Okulunun inşaatı<br />

da bitirilmiş durumdadır. KOBİ’lere<br />

çok özel bölge planlanarak, Türkiye<br />

sanayisinde olduğu gibi Eskişehir<br />

sanayisi içinde de büyük bir paya sahip<br />

olan ve sanayinin can damarı niteliğini<br />

taşıyan KOBİ’ler için “KOBİ-OSB” projesi<br />

geliştirilmiş ve sonuçlandırılmıştır. 290<br />

bin m 2 alanda 98 adet firmaya arsa<br />

tahsisi gerçekleştirilmiştir. Bu alandaki<br />

firmalarda da yaklaşık 2 bin 500 kişiye iş imkânı<br />

sağlanmıştır. Ayrıca firmalara birçok alanda<br />

uzmanlıkları bulunan ve ücretsiz danışmanlık<br />

veren SANGEM birimi oluşturulmuştur. Yine,<br />

Üniversite-<strong>Sanayi</strong> işbirliği içinde sanayimizde<br />

kullanılmak üzere öğrencilerin tasarım<br />

yaptıkları Endüstriyel Tasarım Merkezi de<br />

çalışmalarına devam etmektedir.<br />

EOSB’de yatırımcılar için sunulan ve yukarıda<br />

bahsi geçen tüm bu hizmetlerin yanı sıra<br />

ESO öncülüğünde kurulan ve sanayicileri bir<br />

araya getiren kümeler dikkat çekmektedir.<br />

Seramik, havacılık ve raylı sistemler alanında<br />

küme ve küme dernekleri sanayicileri bir<br />

araya getirmektedir. Kısa sürede kurulan,<br />

firmaların gayretli ve istekli çalışmalarıyla<br />

hızla kurumsallaşan Eskişehir, Kütahya,<br />

Bilecik Seramik Kümesi Derneği kümelenme<br />

modeliyle, sektördeki firmaların ortak iş<br />

yapma kültürünün gelişmesine büyük katkı<br />

sağlanmıştır.<br />

Seramik kümelenmesinde sağlanan başarının<br />

ardından, ESO önderliğinde Eskişehir sanayisi<br />

açısından kritik öneme sahip olan havacılık<br />

sanayinde Eskişehir Havacılık Kümesi<br />

kurulmuştur. Eskişehir sanayi ihracatı içinde<br />

300 milyon ABD Dolar’lık bir paya sahip olan<br />

havacılık sanayinin, devreye girecek yeni<br />

projelerle birlikte 2020 yılında en az 1 milyar<br />

ABD Doları’na çıkması beklenmektedir.<br />

<strong>Sanayi</strong>de kümelenme modelinin şehir<br />

sanayisine sağlayacağı uzun vadeli katkılarını<br />

göz önünde bulunduran ESO, üçüncü kümeyi<br />

TÜLOMSAŞ ile birlikte Eskişehir Raylı Sistemler<br />

Kümesi adı altında kurmuştur. Oluşturulan<br />

bu kümelenme modeliyle, bu sektörde ana<br />

sanayi ve yan sanayi ilişkisinin geliştirilmesi ve<br />

şehir sanayi içindeki mevcut birçok işletmenin<br />

sektörde faaliyet göstermesinin sağlanması<br />

hedeflenmektedir.


Gaziantep Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />

Cahit NAKIBOĞLU / Gaziantep OSB Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Gaziantep<br />

Organize <strong>Sanayi</strong><br />

Bölgesi (OSB)<br />

Türkiye’nin ilk<br />

OSB’lerinden birisi, aynı zamanda da<br />

ülkemizin en büyük OSB’sidir. Sürekli<br />

genişleyen ve gelişen bölgemiz, 5.<br />

OSB’nin tamamlanmasıyla birlikte<br />

35.000.000 m 2 bir alana sahip olacak<br />

ve Türkiye’nin yatırım merkezi olma<br />

yolunda emin adımlarla ilerlemeye<br />

devam edecektir. Bizler sanayicinin<br />

yanında olmayı isteyen ve her yapılan<br />

yatırımda önce sanayiyi düşünen<br />

bir anlayışla hareket ederek, bu<br />

doğrultuda çalışmalarımızı tüm hızıyla<br />

sürdürmekteyiz. Öyle ki Gaziantep şu<br />

an halı başta olmak üzere tekstil, gıda, makine<br />

ve ambalaj sektöründe dünya markası olan<br />

bir kent haline dönüşmüştür. Girişimci bir<br />

ruha sahip olan Gaziantepliler, çalışkanlığıyla<br />

da Türkiye’de bir model oluşturmaktadır.<br />

Gaziantepli’nin iş dünyasındaki başarılarının<br />

altında yatan en önemli etken de müteşebbis<br />

bir ruha sahip olmasıdır.<br />

Gaziantep’teki gerek sektörel çeşitlilik,<br />

gerekse ihracat yapılan ülke sayısı, diğer<br />

sanayi şehirlerine nazaran çok genişlemiş<br />

olduğundan bu durum ihracatımızı da rekabet<br />

gücümüzü de pozitif olarak etkilemektedir.<br />

700 büyük sanayi kuruluşunun faaliyet<br />

gösterdiği bölgemizde, yaklaşık 100 bin kişiye<br />

istihdam sağlanmaktadır. Birçok sektörün<br />

dünya ve Türkiye lideri firmaları bölgemizde<br />

faaliyet göstermektedir. Bölgemizde kendi<br />

enerjisini üretenler hariç, aylık 270.000.000<br />

kw enerji tüketiminin yanı sıra 1.000.000<br />

ton su ve 20.000.000 m 3 doğalgaz tüketimi<br />

gerçekleşmektedir. Türkiye’de ihracat<br />

yapan şehirler sıralamasında 6. sırada olan<br />

Gaziantep, geçtiğimiz yıl 4.9 milyar ABD<br />

Dolar’lık bir ihracat gerçekleştirerek Türkiye’nin<br />

büyümesine katkı sunmanın mutluluğunu ve<br />

gururunu yaşamaktadır.<br />

Scada Otomasyon Sistemi<br />

<strong>Sanayi</strong> Bölgemiz içerisinde elektrik kesintisini<br />

yok denecek kadar azaltmak için kapalı<br />

ring sistemi ile SCADA (Enerji Otomasyon)<br />

kurulmuştur. Bu sistem sayesinde her dağıtım<br />

binası iki ayrı noktadan beslenmektedir. Bir<br />

noktada oluşacak arızaları müşteri kesintiye<br />

uğramadan diğer taraftan beslenmeye devam<br />

etmektedir. SCADA sistemi ile tüm elektrik<br />

şebekesini bir merkezden izlemek, kontrol<br />

ve kumanda etmek mümkün olmaktadır. Bu<br />

sistem sayaç otomasyonu sistemi ile 1. GPRS<br />

modem üzerinden sayaç okuma yapılmaktadır.<br />

4., 2. ve 3. Bölgede (3. Bölgede hala altyapı<br />

çalışmaları devam etmektedir.) Kısım için<br />

fiber optik üzerinden haberleşen sayaç<br />

otomasyonu işi tamamlanmıştır. Bu sistem ile<br />

müşterilerin kendi sayaç değerlerini internet<br />

ortamında izleme imkânına sahiptirler. Dağıtım<br />

binalarındaki fiderlerden kontrol merkezine<br />

bilgi aktarılmakta ve abonelere ait her türlü<br />

elektriksel büyüklükler izlenmektedir. Hat<br />

bağlanıp ayarlarını değiştirmek veya oluşan<br />

arızaların analizini yapmak mümkündür. <strong>Sanayi</strong><br />

bölgemizin “sayaç otomasyon” sistemine<br />

geçmesindeki diğer bir avantaj ise sıfır kayıp<br />

sıfır kaçak ile elektrik dağıtım ve yüzde 100<br />

tahsilat işlemi yapılmaktadır.<br />

İndirici Merkez<br />

4. Bölge OSB’nin elektrik altyapı dağıtım<br />

şebekesi Eylül 2006 tarihinde tamamlanmıştır.<br />

4. OSB’nin enerji ihtiyacını karşılamak amacı<br />

ile OSB sahasına bölgenin ihtiyacına cevap<br />

verebilecek kapasitede 380/33 kV trafo merkezi<br />

yapılmıştır. İndirici merkez 500 MVA gücünde<br />

olup ilk aşamada 2x125 MVA trafo bankı<br />

tesis edilmiştir. 4. bölgedeki tüm dağıtım<br />

şebekesi 18 fider ile bu indirici merkezden<br />

beslenmektedir. İndirici merkez yaklaşık olarak<br />

10 Milyon TL ‘ye mal olmuş ve bedeli Gaziantep<br />

OSB Müdürlüğü tarafından karşılanarak TEİAŞ’a<br />

devredilmiştir. 4. Bölge elektrik şebekesinde<br />

tüm kablolar yeraltındaki galeri ve borulu<br />

geçişlerle döşenmiş olup, tüketicilerin enerjileri<br />

kendilerine tahsis edilmiş müstakil fiderlerden<br />

temin edilmektedir. Bu sayede bir abonede<br />

oluşan arıza hiçbir şekilde diğer aboneyi<br />

etkilememektedir. Ayrıca firmalara ait sayaçlar<br />

da OSB’nin dağıtım binalarında bulunmaktadır.<br />

Enerji Santrali<br />

Gaziantep OSB’deki tesislerin enerji ihtiyaçlarını<br />

karşılamak üzere 2011 <strong>Temmuz</strong> ayında<br />

çalışmaya başlayan GOREN-I Doğalgaz yakıtlı<br />

kombine çevrim enerji santrali, bölgemiz<br />

tüketiminin yüzde 15’ini karşılamaktadır.<br />

50 MW’lık 1. Bölümden sonra aynı güçteki<br />

GOREN-II Enerji Santralinin de inşaat<br />

çalışmaları tamamlanmış olup, önümüzdeki<br />

aylarda devreye alınacaktır. GOREN Enerji<br />

Santrallerinden çıkan egzoz gazı ısısı atık ısı<br />

kazanları yardımıyla buhara dönüştürülerek<br />

buhar türbini sistemine verilecek ve ilave<br />

enerji üretimi sağlanacaktır. Buharın bir<br />

kısmı ise yapılması planlanan Atık Su<br />

Arıtma tesisi Çamur Kurutma sistemine<br />

verilerek atık çamurun kurutulmasında<br />

kullanılacaktır.<br />

Meslek Yüksek Okulu-Endüstri<br />

Meslek Lisesi ve Kreş Yapımı<br />

Nitelikli eleman ihtiyacını karşılamak<br />

amacı ile bölge sınırları içerisine meslek<br />

yüksekokulu yapılmış olup, 2007–2008<br />

yılı 2. eğitim dönemine yetiştirilmiştir.<br />

üç gün pratik iki gün teorik eğitim<br />

verilen okulun OSB’ye katkısı görülerek,<br />

yanına bin 200 öğrenci kapasiteli ve 400<br />

yataklı endüstri meslek lisesi yapımına<br />

başlanılmıştır. Meslek lisesi sonrasında<br />

çalışanlarımız için ihtiyaç arz eden ve<br />

projesi onaylanan kreş yapımına başlanılacaktır.<br />

Atıksu Arıtma Tesisi<br />

Çevre kirliliğinin önlenmesi ve ekolojik<br />

dengenin korunması adına doğayla dost<br />

bir OSB olma yolunda T.C. <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve<br />

Teknoloji Bakanlığı’ nın kredi desteği ile<br />

yapılan ”evsel ve endüstriyel atık su arıtma<br />

tesisi” Müteşebbis Heyetimizin sorumluluğu<br />

ve kontrollüğü altında işletilmektedir. 1.<br />

2. ve 3. OSB’lerin ihtiyacını karşılayabilecek<br />

kapasite ve özellikte olan GOSB atık su arıtma<br />

tesisimiz 2000 yılında 1,5 trilyon TL. maliyetle 1.<br />

kademede 30.000 m 3 /gün debili olarak faaliyet<br />

göstermekte olup, 2. kademede 90.000 m 3 /gün<br />

debiye çıkartılarak devreye alınmıştır.<br />

İtfaiye Teşkilatı<br />

<strong>Sanayi</strong> bölgemiz 2007 <strong>Temmuz</strong> ayı<br />

içerisinde Büyükşehir Belediyesi tarafından<br />

yürütülmekte olan İtfaiye Teşkilatını Bölge<br />

Müdürlüğümüz yönetimine devir etmiştir.<br />

Yeniden yapılandırma içerisine giren itfaiye<br />

teşkilatında 1 adet köpük kulesi, 3 adet su<br />

tankeri, 12 metrelik merdivenli araç, 3 adet<br />

arazöz, 1 adet kılavuz aracı ve 1 adet kurtarma<br />

aracı bulunmaktadır. Araç ekipmanının<br />

güçlendirilmesi amacıyla, 20 m.’ lik su/köpük<br />

kulesi aracı ve baca yangını söndürme ve<br />

kurtarma aracı alınmıştır. 2013 yılı içerisinde<br />

4. Bölge içerisine 1 adet daha itfaiye binası<br />

yapılacaktır. Ayrıca personelimiz almış oldukları<br />

eğitim sonrasında vardiyalı bir şekilde görev<br />

yapmaktadır.<br />

OFM (Ortadoğu Fuar Merkezi)<br />

OSB içerisinde büyük organizasyonlara daha iyi<br />

ev sahipliği yapmak için, 170.000 metrekarelik<br />

alan üzerinde proje çalışmaları tamamlanan<br />

OFM, ilk etapta 17.000 metrekarelik bir alan<br />

üzerine kurulmuştur. Yaklaşık 10.000.000<br />

ABD Doları’na mal olan fuar merkezinin tüm<br />

harcamaları OSB Müdürlüğü tarafından<br />

karşılanarak, ülke genelinde benzeri olmayan<br />

modern ve son teknolojiye sahip bir fuar<br />

merkezi yapılmıştır.<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

33


34 TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

Samsun Merkez Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />

Hüseyin AKSOY / Samsun Valisi - Müteşebbis Heyet ve Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Samsun’a<br />

sanayi şehri<br />

kimliği<br />

kazandıran<br />

en önemli<br />

unsur<br />

Merkez<br />

Organize<br />

<strong>Sanayi</strong><br />

Bölgesi<br />

(OSB)’dir.<br />

Samsun-<br />

Merkez OSB<br />

1976 yılında<br />

alınan Bakanlar Kurulu Kararına istinaden<br />

1981 yılında oluşturulan müteşebbis heyet<br />

ile 1.606.522 m 2 alan üzerine kurulmuştur.<br />

Bölgenin yüzde 66,29’una denk gelen<br />

1.112.026 m 2 alanda toplam 111 sanayi parsel<br />

bulunmaktadır. Geriye kalan alanlar sosyal<br />

tesisler, arıtma tesisleri, yollar, çevre bandı ve<br />

yeşil alan olarak ayrılmıştır. Bölge Müteşebbis<br />

Heyeti Samsun İl Özel İdaresi (yüzde 33 iştirak<br />

payı), Samsun Ticaret ve <strong>Sanayi</strong> Odası yüzde 34<br />

iştirak payı) ve Tekkeköy Belediyesinden yüzde<br />

33 iştirak payı) oluşmaktadır. Bölgedeki sanayi<br />

parsellerindeki faaliyet durumu aşağıda tablo<br />

halinde verilmiştir.<br />

Firma Adedi<br />

Parsel Adedi<br />

Parsel Alanı<br />

m²<br />

İstihdam<br />

Üretime Geçen 78 99 1.018.201 m² 4.897<br />

İnşaat Halinde 7 10 70.497 m² 220<br />

Proje Halinde 2 2 23.328 m² 50<br />

Toplam 87 111 1.112.026 m² 5.167<br />

Faaliyette olan fabrikalarda; karbon üretimi,<br />

tekstil ürünleri, endüstriyel mutfak, kuruyemiş,<br />

pirinç, pirinç unu, oluklu mukavva ve ofset<br />

baskılı koli, helva, dondurma, üre formaldehit<br />

sanayi tutkalı, plastik ayakkabı, cam karo<br />

mozaik (btb), su filtreleri motopomp, modüler<br />

mobilya, orman ürünleri, hazır mutfak, teflon<br />

tava, çelik raf, dişli çark ürünleri, alüminyum<br />

profil, tıbbi ve cerrahi aletler, makine<br />

konstrüksiyon, örme tel, ısı cihazları, oto<br />

gömlek-segman, tıp gazı, vulkollan ürünleri,<br />

plastik poşet, hazır yatak, yorgan, sünger,<br />

hastane donanımı, silah üretimi, polietilen<br />

bağlantı parçaları, otomotiv yan sanayi, okul<br />

malzemeleri, güneş enerji sistemleri, elektrik<br />

malzemeleri, petrol ürünleri ekipmanları,<br />

elektro mekanik parça, dalgıç pompa, ısıcam,<br />

lokum-şekerleme, vana, demir, PVC destek<br />

sacı, yem, bakır levha, pik- sfero, alüminyum<br />

levha, lastik ayakkabı, stropor ürünlerinin<br />

üretimi yapılmakta ve doğrudan 4 bin 897 kişi<br />

istihdam edilmektedir.<br />

İnşaat halindeki fabrikalarda ev ve otel<br />

tekstil ürünleri, orman ürünleri, makine<br />

konstrüksiyon, branda, vulkollan ürünleri,<br />

bakır levha, stropor ürünlerinin üretimleri<br />

yapılacaktır. Bu fabrikalar işletmeye açıldığında<br />

220 kişinin istihdam edileceği fizibilite rapor<br />

sonuçlarından görülmektedir.<br />

Ayrıca proje aşamasındaki firmalarda 50 kişi<br />

istihdam edecek olup, makine konstrüksiyon<br />

ürünleri ve doğalgaz ile elektrik üretimi<br />

yapılacaktır.<br />

Bölgedeki tüm fabrikalar faaliyete geçtiğinde<br />

toplam istihdamın 5 bin 167 kişi civarında<br />

olacağı tahmin edilmektedir.<br />

Bölge sosyal tesisler alanı içerisinde yer<br />

alan OMÜ<br />

Yeşilyurt Meslek<br />

Yüksekokulu<br />

Türkiye’de<br />

bir ilk olarak<br />

önemli bir örnek<br />

oluşturmaktadır.<br />

Bölgede yer<br />

alan sektörlere<br />

paralel<br />

bölümlerden<br />

oluşan Meslek<br />

Yüksekokulu<br />

bölgenin<br />

kalifiye eleman<br />

ihtiyacını<br />

karşılamaktadır.<br />

Bölge içerisinde<br />

TSE Samsun<br />

Ürün Belgelendirme Müdürlüğü Hizmet<br />

Binası, <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı<br />

Bölge Kalibrasyon ve Metroloji Laboratuvarı,<br />

KOSGEB Müdürlüğü ve Laboratuvarı ile<br />

Kızılay Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi ve İlk<br />

Yardım Eğitim Merkezi bölgedeki firmalarla<br />

birlikte tüm Samsun çevre illerinin sanayisine<br />

de hizmet vermektedir. Ayrıca OKA Orta<br />

Karadeniz Kalkınma Ajansı ve Samsun TSO<br />

Uluslararası Akredite Metal, Metroloji ve<br />

Kalibrasyon Laboratuvarı için de bölge sosyal<br />

tesisler alanında yer tahsisi yapılmıştır.<br />

Samsun ihracat rakamlarına baktığımızda<br />

da Merkez OSB öne çıkmaktadır. Samsun’un<br />

ihracatında 2008 kriz yılı hariç her yıl bir<br />

artış söz konusudur. İhracattaki bu artışta<br />

hiç şüphesiz bölgede faaliyet gösteren<br />

firmaların çok büyük payı vardır. Bölgede<br />

faaliyet gösteren firmaların 2011 yılı Samsun<br />

ihracatındaki payı yaklaşık yüzde 60’dır.<br />

Bölgede elektrik enerjisi kullanımı yıllar<br />

içerisinde artış göstermiştir. 2004 yılında 151<br />

milyon 650 bin kWh olan tüketim, 2007 yılında<br />

225 milyon 700 bin kWh’e, 2011 yılında ise 500<br />

milyon 742 bin kWh’e ulaşmıştır. <strong>2012</strong> yılının ilk<br />

5 ayındaki elektrik tüketimi ise 195 milyon 574<br />

bin kWh olarak gerçekleşmiştir.<br />

Samsun-Merkez OSB 2007 yılında EPDK’dan<br />

almış olduğu Elektrik Dağıtım Lisansı sonrası<br />

bütün altyapı çalışmalarını tamamlamış ve<br />

Aralık 2011 itibariyle bölgesinde dağıtım<br />

faaliyetlerine başlamıştır. Nisan <strong>2012</strong> itibariyle<br />

de dağıtıcı firma ile yapılan görüşmeler sonrası<br />

bölge içerisindeki katılımcılara serbest tüketici<br />

olarak tenzilatlı bir fiyat üzerinden elektrik<br />

tedariki sağlanmaktadır.<br />

Elektrik tüketiminde olduğu gibi bölgede<br />

su tüketiminde de yıllar itibariyle bir artış<br />

mevcuttur. 2005 yılında 307 bin m 3 olan yıllık<br />

su tüketimi, 2007 yılında 820 bin m 3 ‘e, 2011<br />

yılında ise 912 bin 226 m 3 ’e ulaşmıştır. <strong>2012</strong><br />

yılının ilk 5 ayında ise su tüketimi 364 bin 378<br />

m 3 olarak gerçekleşmiştir.<br />

Uzun süreçli ve zor çalışmaların sonucu<br />

bölgede doğalgaz kullanımına şehir<br />

şebekesinden önce ve ondan bağımsız olarak<br />

16 Ocak 2004 tarihinden itibaren başlanmıştır.<br />

2011 yılında 19 milyon 290 bin Sm 3 doğalgaz<br />

tüketimi yapılmış olup <strong>2012</strong> yılının ilk 5 ayında<br />

doğalgaz tüketimi 8 milyon 77 bin Sm 3 olarak<br />

gerçekleşmiştir.


Arsa Tahsisi:<br />

Malatya 1. Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi (OSB) 300<br />

hektarlık mevcut alanda 161 sanayi parselinde<br />

157 firmaya arsa tahsisleri yapılmıştır. Yeni<br />

yatırımcıların yoğun başvurusu üzerine ilave<br />

alan 1180 hektar (11.800 dönüm) imar planına<br />

dahil edilmiştir. Şu anda 173 hektar (1.730<br />

dönüm) olarak açılan 1. etabında 56 adet<br />

sanayi parselinin arsa tahsislerine başlanılmıştır.<br />

Bu kapsamda arsa tahsisi bedelsiz olarak<br />

gerçekleşmektedir. Bedelsiz arsa tahsisinde, 1.<br />

OSB Yönetim Kurulu tarafından 2006 yılından<br />

beri yapılan arsa başvurularına daha adil bir<br />

yaklaşım izlemek adına yatırım bedeli, istihdam<br />

sayısı, yatırımın yıllara göre dağılımı, yapacağı<br />

projenin taahhütnamesi vb. gibi kriterler göz<br />

önüne alınarak yapılan puanlamaya göre<br />

bedelsiz arsa tahsisi yapılmaktadır.<br />

Altyapı:<br />

Malatya 1. OSB, mevcut alanın da içme suyu,<br />

yağmursuyu, kanalizasyon, yol, drenaj sistemi,<br />

doğalgaz, elektrik ve telekom altyapısı ile tüm<br />

katılımcılarına hizmet vermektedir. Ayrıca<br />

Malatya 1.OSB 1180 hektarlık ilave alanın<br />

altyapı projelerinin (içme suyu, yağmursuyu,<br />

kanalizasyon, yol, drenaj sistemi, elektrik) proje<br />

yapım işi devam etmekte olup yüklenici firma<br />

tarafından tamamlanacak ve <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve<br />

Teknoloji Bakanlığı’na onaya sunulacaktır.<br />

Malatya 1. OSB ilave alan 1. etap için <strong>Bilim</strong>,<br />

<strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı’nın kredi desteği<br />

ile <strong>Temmuz</strong> <strong>2012</strong>’de altyapı proje yapım işleri<br />

tamamlanıp altyapı uygulamasına geçilecektir.<br />

Mevcut Alanda Verilen Altyapı Hizmetleri:<br />

Malatya 1. OSB mevcut alan imar planı<br />

dahilinde 17 km.lik modern yol ağına, 15<br />

km kanalizasyon, 30 km elektrik ve 2.5 km<br />

doğalgaz şebekesine sahiptir. Tüm firmaların<br />

yararlanabileceği sosyal tesisler, yönetim<br />

binaları ve 32 trafo ile sanayiciye hizmet<br />

sunulan bölgede, değişen ve gelişen ihtiyaçlara<br />

Malatya 1. Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />

Remzi YAŞAR / Malatya Merkez 1. OSB Bölge Müdürü<br />

göre yeni birimler oluşturulmakta, güncel<br />

sorunlar karşısında çözümler üretilmektedir.<br />

Malatya 2. OSB imar planı dahilinde 17,5 km.lik<br />

modern yol ağı 22 km.lik elektrik şebekesi 3,15<br />

km.lik doğalgaz şebekesi servis hattı, Sosyal<br />

Tesisler, 24.000 m 3 /gün kapasiteli arıtma tesisi<br />

faaliyet göstermektedir.<br />

Altyapı Hizmetleri Tüketim Miktarları:<br />

••<br />

Elektrik bedeli, tek terimli puantlı 1kw/h:<br />

0,182051 TL; tek terimli 1kw/h: 0,190212 TL;<br />

çift terimli puantlı 1kw/h: 0,166102 TL<br />

••<br />

Su bedeli, 0-50 ton arası: 0,85 TL; 50-100 ton<br />

arası: 0,70 TL; 100-üstü: 0,60 TL<br />

••<br />

Doğalgaz bedeli 1cm 3 : 0,61347 TL<br />

••<br />

2011 yılında “231.177.600 milyon kwh”<br />

elektrik enerjisi tüketilmiştir.<br />

••<br />

Şu anda 47 firma doğalgaz kullanmaktadır.<br />

2011 yılında doğalgaz tüketimi “7.720.373<br />

Sm 3 ” olarak gerçekleşmiştir.<br />

••<br />

2011 yılında su tüketimi “4.262.002 m 3 ”<br />

olarak gerçekleşmiştir.<br />

••<br />

Telekomünikasyon hizmeti ve internet<br />

ağı yüksek standartlarda olup; “Disline 34<br />

megabit’lik bağlantı, radyo frekansı, yedek<br />

tip ve metro hat” sistemleri kullanılmaktadır.<br />

••<br />

24000 m 3 kapasiteli arıtma tesisi ile atık<br />

suların arıtıldığı ve 15 km.lik atıksu hattı<br />

ile de güvenli bir şekilde iletildiği çevreyle<br />

uyumlu bir hizmet verilmektedir.<br />

İşgücü Durumu ve Maliyetleri: 2011 yılı 3 bin<br />

166’sı erkek, bin 315’i kadın toplam 4 bin 481<br />

kişi İŞKUR aracılığı ile işe yerleştirilmiştir. 2010<br />

yılı içinde işe yerleştirilen kişi sayısı 845 kişi<br />

idi. Geçtiğimiz yıl ile kıyaslandırdığında İŞKUR<br />

yıl içinde aktif ve yoğun çalışma programının<br />

en etkili sonucu olarak değerlendirmektedir.<br />

Malatya ilinde 2011 yılı içerisinde yaklaşık 11<br />

bin kişinin özel sektör tarafından işe alındığını<br />

göz önünde bulundurursak bu sayının yüzde<br />

44’ü İŞKUR tarafından işe yönlendirildiği, 1.<br />

OSB’de bu sayının Haziran <strong>2012</strong>’ye kadar<br />

yaklaşık 7 bin kişi olduğu tespit edilmiştir.<br />

Enerji Temini:<br />

Malatya 1. OSB’de elektrik şebeke işletmesi,<br />

bakım, onarım hizmetleri bölge müdürlüğü<br />

tarafından gerçekleştirilmektedir. Elektrik<br />

enerjisi TEDAŞ idaresinden alınmakta olup,<br />

kendimize ait fiderle çift terimli puant<br />

tarifesinden alınmaktadır. İçme ve kullanma<br />

suyu bölgemize 2 km mesafede Beylerderesi<br />

mevkiindeki içme suyu kaynağından temin<br />

edilmektir. Kaynaktan günlük 224 lt/sn<br />

su temini elde edilmektedir. Ayrıca aynı<br />

mevkide ilave alan için 600 lt/sn lik kaynak<br />

suyunun bölge müdürlüğüne tahsisi için DSİ<br />

Bölge Müdürlüğü ile çalışmalarımız devam<br />

etmektedir. Doğalgaz temini “Aksa Malatya<br />

Gaz” tarafından bölgemize verilmekte olup,<br />

bölge müdürlüğümüzce işletimi ve firmalara<br />

dağıtım hizmeti yapılmaktadır.<br />

BÖLGEMİZDE ÖNE ÇIKAN SEKTÖRLER:<br />

1.ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİNDEKİ TESİSLERİN<br />

SEKTÖREL DAĞILIMI<br />

SEKTÖR ADI<br />

ÜRETİME GEÇEN<br />

ATIL DURUMDA<br />

BULUNAN<br />

İNŞ./PROJE<br />

HALİNDE<br />

TOPLAM (ADET)<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

ORAN (%)<br />

TEKSTİL 37 8 2 48 33<br />

GIDA 34 4 0 39 26<br />

PLASTİK 11 1 0 12 8<br />

MAKİNE 5 0 0 5 4<br />

DİĞER 42 3 0 43 29<br />

TOPLAM 129 16 2 147 100.0<br />

Diğer Hususlar:<br />

Bölgemizde çevre düzenlemesi olarak, sosyal<br />

tesisleri (çim saha, park alanları, çiçek bahçesi,<br />

kayısı, erik, elma vs. meyve ağaçlandırma<br />

alanları vb. gibi) gerekli otomasyon sulama<br />

sistemleri her daim yeşil ve canlı kalması<br />

sağlanmaktadır. Sulama otomasyon sistemleri<br />

ile cadde refüjleri, park alanları, kaldırım-ihata<br />

duvarı arası çevre yeşili sulanmakta olup, 40<br />

çeşit ağaçlandırma ve fidan dikimleri ile çevre<br />

ile uyumlu temiz bir OSB oluşturulması için<br />

hizmet verilmektedir.<br />

İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bu yıl şubat ayı<br />

içerisinde İSGOM firma sahibi, yetkilileri ve<br />

Çalışma Bakanlığı İş müfettişi katılımı ile Bölge<br />

Müdürlüğümüzün toplantı salonunda iki<br />

gün boyunca mesai saatleri içerisinde gerekli<br />

eğitimler Bölgemiz yatırımcıları ve çalışanlarına<br />

sunularak sertifikalandırma yapılmıştır.<br />

35


36 TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

Manisa Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />

Türkiye İçin Çalışıyor, Türkiye İçin Üretiyor<br />

Dr. Sait C. TÜREK / Manisa OSB Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Son dönemde dünyada, özellikle<br />

Avrupa’da yaşanan ekonomik<br />

krizin etkileri hem siyasal hem de<br />

ekonomik anlamda devam ederken,<br />

Türkiye’nin bu durumdan asgari<br />

oranda etkilenmesinde ülkemizin<br />

sanayisinin güçlü olmasının<br />

etkisi göz ardı edilemez. Özellikle<br />

sanayileşmenin hızlanması ile bir<br />

gereklilik olarak ortaya çıkan organize<br />

sanayi bölgelerinin (OSB) kurulması<br />

kararının, yıllar sonra gelinen noktaya<br />

bakıldığında ne kadar yerinde<br />

ve isabetli olduğu daha da iyi<br />

anlaşılmaktadır.<br />

Türkiye’nin ilk OSB’lerinden birisi<br />

olan bölgemiz 40 yılı aşan geçmişi ile köklü,<br />

güçlü ve her biri kendi sektöründe marka olan<br />

firmaları ile Manisa ve Türkiye için çalışmakta<br />

ve üretmektedir. 1967 yılında alt yapı<br />

çalışmalarına başlanan bölgemiz, Haziran <strong>2012</strong><br />

itibariyle 959 ha’ lık alanda 203 firması 34 bin<br />

600 çalışanı ile 7 milyar 820 milyon ABD Doları<br />

dış ticaret hacmi ile ülke ekonomisine büyük<br />

oranda katkı sağlamaktadır. 2011 yılında<br />

bölgemize yapılan arsa tahsis başvurularının<br />

değerlendirilmesi sonrasında, toplam 435.000<br />

m 2 arsa tahsisi yapılmıştır. 200 milyon ABD<br />

Dolar’lık yatırım ile hayata geçirilecek olan<br />

bu yeni tesisler tam kapasite ile hizmet<br />

etmeye başladıklarında 2 bin 300 kişiye daha<br />

yeni iş kapısı açılacaktır. Bölgemizin ülke<br />

ekonomisine olan katkısı bu yeni yatırımların<br />

tamamlanmasıyla daha da artacaktır.<br />

Bölgemizin yıllar içerisinde gösterdiği<br />

büyümeyi, gelişmeyi ve ilerlemeyi; üretim,<br />

ihracat ve istihdam rakamlarından da<br />

görmek mümkündür. Yıllık bazda yaptığımız<br />

değerlendirme anketlerine göre, 2004 yılında<br />

17 bin 000 çalışanı ve 4 milyar ABD Dolar’lık<br />

dış ticaret hacmi bulunan Manisa OSB, 2011<br />

yılında 34.600 kişilik istihdam ve 7 milyar 820<br />

milyon ABD Dolar’lık dış ticaret hacmi ile son<br />

7 yılda istihdam ve dış ticaret hacmini ikiye<br />

katlamıştır.<br />

2011 yılında Bölgemiz 4 milyar 300 milyon<br />

ABD Dolar ihracat, 3 milyar 520 milyon ABD<br />

Dolar ithalat gerçekleştirmiştir. 2010 yılına göre<br />

2011 yılında ihracatımız yüzde 20, ithalatımız<br />

ise % 14 artış göstermiştir. Bölgemizin 800<br />

milyon ABD Dolar ihracat fazlası vermiş olması<br />

bizim için ayrıca bir gurur kaynağıdır.<br />

Manisa 2011 yılı iller bazında TİM’in açıkladığı<br />

ihracat rakamlarına göre yüzde 20’lik bir artış<br />

göstererek Türkiye’nin en çok ihracat yapan<br />

yedinci ili olmuştur. <strong>2012</strong> yılının ilk beş ayında<br />

açıklanan ihracat rakamları bu gelişimin<br />

<strong>2012</strong>’de de artarak devam edeceğinin<br />

en güzel göstergesidir. Ocak-Mayıs 2011<br />

döneminde 1.488.047.000 ABD Dolar olarak<br />

gerçekleşen ihracat rakamı <strong>2012</strong> yılının aynı<br />

döneminde 1.875.024.000 ABD Doları olarak<br />

gerçekleşmiştir.<br />

Manisa OSB, yarattığı dış ticaret hacmi,<br />

istihdam rakamları ve Türkiye ekonomisine<br />

sağladığı katkı ile Türkiye’deki OSB’ler arasında<br />

ilk sıralarda yer almaktadır.<br />

Bölgemizin ihracat ve istihdam rakamlarının<br />

yanında üretim sürecinin en önemli<br />

girdilerinden olan enerji tüketimi rakamları<br />

da bölgemizin büyümesinin bir başka<br />

ispatıdır. 2011 yılında elektrik tüketimimiz<br />

yüzde 11, doğalgaz tüketimimiz yüzde 16,<br />

su tüketimimiz yüzde 9 artış gösterirken<br />

enerji santralimizin tevsii yatırımının devreye<br />

girmesinden sonra buhar tüketimimizde de<br />

yüzde 61’lik bir artış gerçekleşmiştir.<br />

2011 yılı verilerine göre Manisa OSB’de faaliyet<br />

gösteren firmalarımızın yıllık;<br />

Toplam Elektrik Tüketimi : 813.036.757 kWh/yıl<br />

Toplam Doğalgaz Tüketimi : 253.773.840 Sm³/yıl<br />

Toplam su tüketimi : 10.114.803 m³//yıl<br />

Toplam buhar satışı : 374.749 ton<br />

Toplam sıcak su satışı : 36.584.900 (1000<br />

kcal) olarak gerçekleşmiştir.<br />

Bölgemizde faaliyet gösteren firmalarımızın<br />

rekabet gücünü arttırmak adına ana<br />

girdilerinden olan enerji maliyetlerini günün<br />

koşullarına bağlı olarak olabildiğince aşağı<br />

çekmek amacıyla teknik çalışmalarımız<br />

ve yatırımlarımız devam etmektedir. Bu<br />

çerçevede Manisa OSB Enerji Elektrik Üretim<br />

Santraline yaptığımız yeni yatırım ile<br />

elektrik üretim kapasitemiz 140,334<br />

MW’a, buhar üretim kapasitemiz<br />

846.560 ton/yıl ve sıcak su üretim<br />

kapasitemiz 262.254.395 Sm³’e<br />

çıkmıştır.<br />

Bölgemizin V. kısmında 306 bin<br />

m 2 ’lik alan üzerinde kurulmuş<br />

olan lojistik merkezimiz Türkiye’de<br />

tren yolu bağlantısı olan ilk lojistik<br />

köydür. Demir yolu ile limanlar<br />

(Aliağa-Biçerova ve İzmir-Alsancak)<br />

ve Manisa arasında yılda 140<br />

bini aşan konteynır trafiği olan<br />

lojistik merkezimizle, Avrupa’nın<br />

ve Türkiye’nin gündeminde olan,<br />

farklı ulaştırma sistemleri birleştirilerek<br />

her birinin üstünlüğünü ön plana çıkaran<br />

intermodel taşımacılığın yaygınlaştırılması<br />

hedeflenmektedir.<br />

Altyapı hizmetlerinin yanında bölge<br />

firmalarımızın bilimsel alandaki çalışmalarına<br />

destek vermek adına Celal Bayar Üniversitesi<br />

Rektörlüğü ile 10 Şubat 2010 tarihinde<br />

imzalanan işbirliği protokolü çerçevesinde,<br />

Bölge Müdürlüğümüz kampüs alanı<br />

içerisinde kurulan MOSB-CBÜ irtibat bürosu,<br />

faaliyetlerine devam etmektedir.<br />

Bölge yönetimi, bir taraftan yatırımcısına<br />

altyapı konusunda avantajlar sağlamak<br />

düşüncesiyle hizmet ederken, diğer taraftan<br />

da içinde yaşadığı şehrin gelişimine katkı<br />

sağlamak için sosyal sorumluluk bilinciyle<br />

sosyal gelişim projelerini de hayata<br />

geçirmektedir. Bu çerçevede, Manisa Valiliği<br />

nezdinde ilgili İl Müdürlükleri ile imzalanan<br />

protokoller çerçevesinde bölgemiz sosyal<br />

tesis alanında inşaatları tamamlanan Teknik ve<br />

Endüstri Meslek Lisesi, Polis Merkezi Amirliği<br />

ve sağlık merkezi ile hem sanayicilerin eğitim,<br />

güvenlik ve sağlık konularındaki ihtiyaçlarına<br />

hem de yakın çevrede ikamet eden<br />

Manisalılara hizmet verilmektedir.<br />

Bölgemizde inşa edilen her yeni tesis ve<br />

sunulan her hizmet, OSB’nin Manisa’ya ve ülke<br />

ekonomisine olan katkısının artarak devam<br />

edeceğinin bir kanıtıdır.<br />

Bölgemiz her yıl ulaştığı üretim, istihdam ve<br />

ihracat rakamları ile kendi rekorunu kırmaya<br />

devam ederken, Manisa OSB sanayicileri olarak<br />

bizler de, ülke ekonomisinin bu kriz ortamında<br />

bile bu denli güçlü olmasında bir nebze<br />

de olsa pay sahibi olmanın haklı gururunu<br />

yaşamaktayız.


Dünya turizm sektörünün en önemli<br />

merkezlerinden biri olan Antalya da turizm<br />

sektörünü destekleyecek sanayi yatırımlarının<br />

da bulunması kaçınılmaz bir gerekliliktir. Bu<br />

düşünce ışığında; Antalya Organize <strong>Sanayi</strong><br />

Bölgesi insan ve çevre ilişkilerine önem<br />

veren, çevre kirlenmesine karşı duyarlı, bölge<br />

ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak<br />

amacıyla, faaliyete geçmiş olan büyük bir<br />

projedir. Tarıma ve turizme uygun olmayan<br />

arazilerde sanayi oluşumu için gerekli her türlü<br />

altyapının hazırlanması ve bakımı, çalışanlar<br />

için gerekli sosyal aktivite alan ve tesislerinin<br />

düzenlenmesi, tüm dönemlerde, hizmette<br />

kalite ve devamlılığın sağlanması bu önemli<br />

projenin kapsamı içerisindedir.<br />

Antalya Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi; Antalya-<br />

Burdur Karayolu üzerinde 26 km.’de<br />

bulunmaktadır. Devlet Karayolunun ikiye<br />

böldüğü 690 hektar arazi üzerinde dahili yolları,<br />

çevre yolları, içme ve kullanma suyu şebekesi,<br />

yağmur suyu şebekesi, evsel ve endüstriyel<br />

genel arıtma tesisi, AG-OG elektrik şebekesi,<br />

Scada ve Otomasyon sistemi ile destekli<br />

dağıtım merkezleri, cadde aydınlatmaları,<br />

doğalgaz şebekesi, haberleşme şebekesi,<br />

kanalizasyon şebekesi, sağlık merkezi, PTT ve<br />

telefon santral binası, itfaiye hizmet binası ve<br />

diğer sosyal altyapı yatırımları ve TS EN - İSO<br />

9001- 2008 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi ile<br />

Antalya Organize<br />

<strong>Sanayi</strong> Bölgesi (AOSB)<br />

Çetin Osman BUDAK / Antalya OSB Yönetim Kurulu Başkanı<br />

sanayicilerine hizmet vermektedir.<br />

Antalya Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi’nde tahsis<br />

yapılan parsel sayısı 250’dir ve 156 adet firma<br />

fiili olarak üretim yapmaktadır.<br />

Ulaştığı 10 bin 300 kişilik çalışan sayısıyla AOSB,<br />

Antalya ekonomisi için önemli bir istihdam<br />

merkezi olma özelliğini taşımaktadır. Faal<br />

firmaların üretimleri, ağırlıklı ihraç malları ve<br />

dış pazar odaklı gerçekleştiğinden, firmaların<br />

başarıları Antalya ekonomisi ile birlikte<br />

direkt ülke ekonomisini de olumlu yönde<br />

etkilemektedir<br />

Antalya Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi’ nde<br />

gerçekleştirilen yatırımlarla firmalarımız bin<br />

500 milyar ABD Dolar’lık üretim, 350 milyon<br />

ABD Dolar’lık ihracat hacimleriyle Antalya<br />

ekonomisine önemli bir ekonomik katkı<br />

gerçekleştirmektedir.<br />

Antalya Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi büyük bir<br />

projedir. Antalya’nın coğrafi konumunu<br />

ve turizmi odağa almış ekonomik yapısı<br />

nedeniyle özel bir yapı ile planlanan Bölgede,<br />

ağır sanayi olarak adlandırılan yatırımları<br />

engellenerek mevcut kısıtlara göre Antalya<br />

ekonomisine olabilecek en uygun yapılaşması<br />

gerçekleştirilmiştir.<br />

Yukarıda ana hatlarıyla özetlenen alt ve<br />

üst yapı yatırımlarıyla, sosyal donatılarıyla<br />

AOSB’de, yatırımcılara ihtiyaç duyabilecekleri<br />

tüm hizmetler- 24 saat süreyle başarıyla<br />

sunulmaktadır. Çevreci öncelikleri ile AOSB<br />

ülkemizdeki diğer organize sanayi bölgeleri<br />

arasında da hak ettiği yere ve üne kavuşmuştur.<br />

Antalya Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesindeki<br />

firmaların sektörlere göre dağılımlarına<br />

baktığımızda; Gıda Sektörü 27 tesis yüzde<br />

17.31 oran ile ilk sıradanla, plastik sektörü 22<br />

tesis ve yüzde 14,10 oranı ile 2. sırada, Makina<br />

Metal sektörü 18 tesis ile yüzde 11.54 oranı<br />

ile 3. sırada yer almaktadır. Bunları 15 tesis ve<br />

yüzde 9,62 oranı ile ahşap sektörü ve kimya<br />

sektörü takip etmektedir. Diğer sektörler<br />

ise gübre, elektrikli makine, tekstil ve diğer<br />

sektörler olarak sıralanmaktadır.<br />

Antalya Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi; halen<br />

Antalya’da en fazla elektrik tüketen yapıdır.<br />

AOSB, 2007 yılından itibaren 49 yıl süreyle OSB<br />

elektrik dağıtım faaliyetini sağlamak üzere<br />

Dağıtım Lisansına sahiptir. Bölgemizde elektrik<br />

enerjisi TEDAŞ’dan. OSB girişinde ölçülerek<br />

topluca satın alınmakta ve Bölge Müdürlüğü<br />

tarafından sanayicilerimize dağıtılmaktadır.<br />

Elektrik Şebekesi ve Trafo binaları Organize<br />

<strong>Sanayi</strong> Bölgesi’ne aittir. Halihazırda Antalya OSB<br />

nin kurulu gücü 155 930 kVA, 2011 yılı için aylık<br />

ortalama puanı güçleri ise 36.00 MW ve Aylık<br />

ortalama tüketimi 19 milyon kwh düzeyindedir.<br />

Bölgede yıllık ortalama kayıp tutarı Türkiye<br />

ortalamasının oldukça altında olup bu rakam<br />

2011 yılı için yüzde 0.53 ‘dir Antalya OSB’e<br />

kendi şebekesindeki arızadan dolayı elektrik<br />

kesintisi söz konusu değildir.<br />

AOSB’de Sosyal Projeler<br />

Antalya Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesinde, yangınla<br />

mücadele kapsamında; tam donanımlı<br />

24 saat göreve hazır olan İtfaiye teşkilatı<br />

konuşlandırılmış durumdadır.<br />

Bölge Müdürlümüz bünyesinde; Doğal Afetlere<br />

Müdahale Timi (D.A.M.T.) kurulmuş olup; 15<br />

kişiden oluşan bu tim her türlü teçhizatı ile her<br />

an göreve hazır durumdadır.<br />

Çevreci AOSB<br />

Bölgenin tamamında 25 bin 398 m.<br />

uzunluğunda kanalizasyon şebekesi<br />

bulunmaktadır. Altyapı tesislerinin denetimi<br />

sürekli kontrol edilmekte ve deşarj limitlerini<br />

aşan tesislere ön arıtma tesisi yaptırılmaktadır.<br />

Bölgenin bütününü kapsayacak şekilde 20 bin<br />

nrVgün’e göre projelendirilen atıksu arıtma<br />

tesisimizde fiziksel, kimyasal ve biyolojik<br />

arıtma, çamur susuzlaştırma ve koku giderme<br />

üniteleri bulunmaktadır. 2002 yılında inşaatı<br />

tamamlanan tesisimiz on yıldır işletilmekte<br />

olup Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden<br />

alınmış Deşarj İzin Belgesi bulunmaktadır.<br />

Atıksu Arıtma Tesisi çıkış suyumuzdan haftada<br />

bir alınan numuneler ile sürekli denetim<br />

altında tutulmaktadır. Ayrıca AS A T tarafından<br />

tesis haftalık olarak denetlenmektedir.<br />

Arıtma tesisinden çıkan çamurlar ise İl<br />

Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından<br />

lisans verilmiş özel bir firmaya ait Arıtma<br />

Çamuru Değerlendirme ve Bertaraf Tesisi’ne<br />

gönderilmektedir<br />

Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi sınırları içinde bulunan<br />

fabrika, şantiye, dükkan. Bölge Müdürlüğü ve<br />

sosyal tesislerinde oluşan evsel ve evsel nitelikli<br />

endüstriyel çöpler, haftada beş gün özel<br />

bir firma aracılığıyla toplatılmakta ve Büyük<br />

Şehir Düzenli Depolama Tesisi’ne götürülerek<br />

bertaraf ettirilmektedir.<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

37


in liralık destek belirlediklerini anımsatan Ergün, “O zaman<br />

Kamu ve İş Makineleri Sektör Buluşması...<br />

biraz daha temkinli düşünülmüştür ama iki yıl içinde gördük<br />

Türkiye’de yatırım fırsatları ve kamu destekleri başlıklarında ki müthiş bir potansiyel var, bunu 500’e çıkardık. <strong>2012</strong> yılından<br />

gerçekleştirilen Vizyon 2023 Kamu ve İş/İnşaat Makinaları<br />

itibaren her yıl 500 projeyi destekleme imkânına bugün itibariyle<br />

Sektör Buluşması, <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanı Nihat<br />

sahibiz” dedi. Üç yıl içinde 452 kişinin bu destekten yararlandığını<br />

Ergün’ün himayesinde, Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve ve kendi işlerini kurduğunu belirten Ergün, “Olumlu sonuçlarını<br />

İmalatçıları Birliği (İMDER) ve İstif Makinaları Distribütörleri ve gördüğümüz için projenin bütçesini beş katına çıkardık. <strong>2012</strong><br />

İmalatçıları Derneği’nin (İSDER) desteği ile 27 Haziran <strong>2012</strong> yılında gelen proje, üç yıl boyunca gelen projenin toplamından<br />

tarihinde Ankara’da gerçekleştirildi. Bakan Ergün burada yaptığı daha fazla oldu. Bu yıl yapılan bin 597 başvurudan 289’unu<br />

konuşmasında, yeni makinelerin yanında, kullanımda olan diğer desteklemeye değer buldu çalışma grupları ve böylece<br />

makinelere de benzer bir tescil sistemini kurarak envanter tespiti teknogirişimci sayımız 741’e ulaştı” diye konuştu.<br />

yapacaklarını belirterek, “Böylece nasıl her arabanın bir ruhsatı<br />

varsa, iş makinelerinin de bir ruhsatı olacak” dedi. Geçtiğimiz yıl Türkiye, EUREKA’nın Dönem Başkanı Oldu…<br />

önemli sektörel strateji belgelerinin hayata geçirildiğini anlatan<br />

Türkiye, pazar odaklı, kısa sürede ticarileşebilecek ürün<br />

Bakan Ergün, bunlardan Makine Sektörü Strateji Belgesi ve<br />

ve süreçlerin geliştirilmesine yönelik Ar-Ge projelerinin<br />

Eylem Planı ile ilgili izleme ve değerlendirme toplantılarını da<br />

desteklendiği uluslararası işbirliği platformu EUREKA’nın<br />

gerçekleştirdiklerini ifade etti. Yapılan çalışmalar sonucunda<br />

<strong>Temmuz</strong> <strong>2012</strong>-Haziran 2013 tarihleri arasındaki dönem<br />

sektör içi işbirliklerinin gözle görülür bir şekilde arttığına şahit<br />

başkanlığını üstlendi. <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanı<br />

olduklarını belirten Ergün, bunun çok önemli olduğunu söyledi.<br />

Nihat Ergün, 13 <strong>Temmuz</strong> <strong>2012</strong> tarihinde İstanbul Kongre<br />

Ergün ayrıca, herkesin yerli ürüne sahip çıkması gerektiğini<br />

Merkezi’nde gerçekleştirilen Türkiye EUREKA Dönem Başkanlığı<br />

belirterek, yerli ürüne sahip çıkıldıkça yurt dışındaki önemli<br />

Açılış Konferansı’nda EUREKA Programının, pazar odaklı,<br />

markaların da Türkiye’de yatırım yapma isteklerinin artacağını<br />

kısa sürede ticarileşebilecek ürün ve süreçleri destekleyen<br />

ifade etti.<br />

uluslararası işbirliği programı olduğunu kaydetti. Bakan Ergün,<br />

Teknogirişim Zirvesi <strong>2012</strong>...<br />

Türkiye’nin, 42 ülkenin üye olduğu ve Ar-Ge projelerinin<br />

desteklendiği uluslararası işbirliği platformu olan EUREKA’nın,<br />

<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, 29 Haziran<br />

<strong>Temmuz</strong> <strong>2012</strong>-Haziran 2013 döneminde program başkanlığını<br />

<strong>2012</strong> tarihinde Ankara’da gerçekleştirilen “Teknogirişim Zirvesi<br />

yürüteceğini bildirdi. Türkiye’nin dönem başkanlığının<br />

<strong>2012</strong>”de yaptığı konuşmada, Bakanlık tarafından hayata geçirilen<br />

Türkiye’deki firmalar için çok önemli bir fırsat olacağını ifade<br />

“Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı” kapsamında bir<br />

eden Ergün, Türkiye’nin, bugüne kadar üyesi olduğu bu<br />

ekosistem oluşmaya başladığını söyledi. Ergün, bugün alın<br />

programın önümüzdeki bir yıl içinde gündemini oluşturacağını,<br />

terinden daha çok akıl terine ihtiyaç olduğunu belirterek,<br />

planlamasını gerçekleştireceğini ve Ar-Ge politikalarına yön<br />

“Bizi zenginleştirecek olan şey akıl teridir, o da bizde var” dedi.<br />

vereceğini belirtti. Ergün, 27 yıllık geçmişe sahip bu program<br />

“Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı”nı 2009 yılında<br />

kapsamında, bugüne kadar 4 bini aşkın projeyle 30 milyar<br />

hayata geçirdiklerini ve her yıl 100 gence verilmek üzere 100’er<br />

Avro’ya yakın Ar-Ge hacmi oluşturulduğuna da dikkat çekti.<br />

“Yurt Dışındaki Türk <strong>Bilim</strong> İnsanları Kurultayı” İstanbul’da Gerçekleştirildi<br />

<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK’ın katkılarıyla bu yıl<br />

ilk kez düzenlenen ve dünyanın çeşitli ülkelerinden yaklaşık 100<br />

bilim insanını bir araya getiren “Yurt Dışındaki Türk <strong>Bilim</strong> İnsanları<br />

Kurultayı” 12 <strong>Temmuz</strong> <strong>2012</strong> tarihinde İstanbul’da gerçekleştirildi.<br />

<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, bu yıl içerisinde<br />

en az 10 ülkede bilim ve teknoloji ataşeleri atayacaklarını ve yurt<br />

dışı teşkilatı kuracaklarını bildirdi. Ergün, bilim ve teknolojinin,<br />

evde tek başına gelişecek bir şey olmadığına işaret ederek,<br />

vaktiyle Atina’da, Bağdat’ta, Roma’da, Endülüs’te, günümüzde<br />

ise ABD’de Silikon Vadisi’nde olduğu gibi bir kültür, bir ortam<br />

meselesi olduğunu anlattı. Daha çok Soğuk Savaş döneminin ve<br />

eski Türkiye’nin bir kavramı olan beyin göçü kavramını daha farklı<br />

ifade ettiklerini dile getiren Ergün, bugün yurt dışındaki bilim insanları veya öğrencileri, beyin göçü olarak değil, beyin gücü olarak<br />

gördüklerini söyledi. Ergün, sadece Türkler için değil, yabancı akademisyenler için de Türkiye’yi bir cazibe merkezine dönüştürmeleri<br />

gerektiğini bildirdi. Ergün, bugün Türkiye’nin, demokrasi kültürüyle, sosyal devlet ilkeleriyle, güçlü reel sektörüyle, bölgesindeki birçok<br />

ülke için ilham kaynağı olduğuna işaret ederek, “Aynı Türkiye, bilim ve teknoloji ortamıyla da bölgemizde ve hatta tüm dünyada başı<br />

çekebilecek bir potansiyele sahiptir” dedi.<br />

38 TEMMUZ <strong>2012</strong>


Nanoteknoloji Çalıştayı Gerçekleştirildi<br />

aydınlatacağını anlatarak, beyin fırtınalarının ne kadar özgür<br />

ve rahat bir ortamda gerçekleşirse o kadar faydalı olacağını<br />

kaydetti. Bakan Ergün, insanlığa, eşyanın derinliklerine nüfuz<br />

etme imkanı veren nanoteknolojinin, Bakanlığın en çok önem<br />

verdiği alanların başında geldiğini kaydederek; “Nanoteknoloji<br />

ile eşyaları dönüştürmek, eşyaya yeni nitelikler kazandırmak ve<br />

hatta eşyanın temel niteliklerini değiştirmek mümkün olabiliyor.<br />

Nanoteknoloji alanındaki çalışmalar, tıptan elektroniğe,<br />

enerjiden tarıma hemen her alanda uygulanabilmesi açısından<br />

büyük bir değer taşıyor. Yapılan araştırmalara göre, 2004 yılında<br />

nanoteknoloji ürünlerinin pazar payı 13 milyar Dolar iken, bu<br />

rakam 2014 yılında 2.5 trilyon Dolar’a ulaşacaktır” diye konuştu.<br />

Bakan Ergün, 2023 hedeflerinin tüm toplumu heyecanlandıran<br />

ve diri tutan etkiler yaptığını belirterek, Türkiye’nin ekonomik ve<br />

sosyal kalkınma hedeflerine ulaşmasında, en kritik alanların bilim<br />

ve teknoloji olduğunu da sözlerine ekledi.<br />

Güney Kore Bilgi Değişimi Programı Kapsamında<br />

İstanbul ve Ankara’da Çalışma Toplantıları Gerçekleştirildi<br />

<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 14 <strong>Temmuz</strong> <strong>2012</strong><br />

tarihinde Gebze’de düzenlenen Nanoteknoloji Çalıştayı’nda<br />

konuşma yapan <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün,<br />

geleceği şekillendirecek en önemli teknolojilerden biri olan<br />

nanoteknolojinin dünyadaki ve Türkiye’deki durumunu, bu<br />

teknolojiyi ve uygulamalarını geliştirmek için üniversiteler<br />

ve reel sektör bünyesinde atılması gereken adımları tespit<br />

etmeye çalışacaklarını söyledi. Bakanlık olarak sorumluluk<br />

alanında olan konularla ilgili politika oluştururken, konunun<br />

tüm taraflarını dinlemeye büyük önem verdiklerini ifade eden<br />

Ergün, böylece gözden kaçan bir konunun kalmadığından<br />

emin olup daha doğru zamanlamalarla daha doğru adımlar<br />

atabildiklerini ifade etti. Ergün, Çalıştay sonuçlarının yollarını<br />

Güney Kore Strateji ve Maliye<br />

Bakanlığı yönetimindeki<br />

Bilgi Değişimi Programı (KSP)<br />

kapsamında <strong>Verimlilik</strong> <strong>Genel</strong><br />

Müdürlüğü (VGM) tarafından<br />

hazırlanan teklifin Eylül 2011’de<br />

kabul edilmesiyle başlayan<br />

proje sürecinin “ihtiyaç analizi<br />

ve proje ayrıntılarını belirleme”<br />

aşaması İstanbul ve Ankara’da<br />

gerçekleştirilen toplantılarla<br />

tamamlandı. “<strong>Verimlilik</strong> ve<br />

Sürdürülebilir Endüstriyel<br />

Kalkınma için Politika<br />

Oluşturma” (Policy Planning<br />

for Productivity and Sustainable<br />

Industrial Development) adlı<br />

projenin bu ilk aşamasında<br />

ülkemize gelen altı kişilik<br />

Güney Kore Heyeti, VGM<br />

koordinasyonunda<br />

16 <strong>Temmuz</strong>’da İstanbul’da, 17 <strong>Temmuz</strong>’da ise Ankara’da çeşitli kurum ve kuruluş temsilcileriyle bir araya geldi. <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong><br />

ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek “Ulusal <strong>Verimlilik</strong> Stratejisi” ile kurulması planlanan “Eko-<strong>Verimlilik</strong> Merkezi”<br />

konularında Güney Kore deneyimlerinin ülkemize aktarılmasını amaçlayan proje çerçevesinde gerçekleştirilen toplantılarda, bu iki<br />

konuda çalışmalar yürüten kamu kurumları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarından uzman ve akademisyenler de katkı sağladı.<br />

Gerçekleştirilen çalışma toplantıları boyunca proje başlığını oluşturan iki temel konu hakkında ülke deneyimleri paylaşıldı, mevcut<br />

durum benzerlik ve farklılıklar temelinde tartışıldı. VGM tarafından hazırlık çalışmaları sürmekte olan Ulusal <strong>Verimlilik</strong> Stratejisi’nin<br />

hangi konuları içermesi gerektiği, çeşitli makroekonomik politikalar ve istatistikler çerçevesinde ele alındı. Bir diğer stratejik plan<br />

hedefi olan Ulusal Eko-<strong>Verimlilik</strong> Programının tasarımı ve Eko-<strong>Verimlilik</strong> Merkezi’nin kurulması konusunda da VGM ve diğer ulusal<br />

paydaşlar tarafından yürütülmekte olan çalışmalar, mevcut yasal çerçeve ve ihtiyaçlar üzerine görüş alışverişi gerçekleştirildi.<br />

Oldukça verimli geçtiği gözlenen toplantılar sonrasında Kore Heyeti, <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı<br />

Ramazan Yıldırım tarafından kabul edildi. <strong>Verimlilik</strong> <strong>Genel</strong> Müdürü Anıl Yılmaz’ın da hazır bulunduğu ziyarette, yürütülen çalışmalar<br />

değerlendirildi.<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

39


Üç Aylık Ulusal <strong>Verimlilik</strong> İstatistikleri <strong>2012</strong> Yılı<br />

Birinci Çeyreği Sonuçları Açıklandı<br />

Nazlı SAYLAM BÖLÜKBAŞ - Yücel ÖZKARA - Faik Yücel GÜNAYDIN - Dursun BALKAN<br />

<strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Uzmanları - <strong>Verimlilik</strong> <strong>Genel</strong> Müdürlüğü<br />

İmalat sanayi genelinde çalışan kişi başına üretim endeksi önceki yılın aynı dönemine göre %2,95, önceki döneme göre ise %10,75 azalış<br />

göstermiştir.<br />

Geçen yılın aynı dönemine göre çalışan kişi başına üretim endeksinde imalat sanayiyi oluşturan bölümlerden 9’unda artış görülmüş, en büyük<br />

artışın “Diğer ulaşım araçları” bölümünde olduğu görülmüştür.<br />

<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı <strong>Verimlilik</strong> <strong>Genel</strong> Müdürlüğü, Resmi İstatistik Programı kapsamında hesapladığı ve yayımladığı Üç Aylık Ulusal<br />

<strong>Verimlilik</strong> İstatistikleri’ni 2 <strong>Temmuz</strong> <strong>2012</strong> Pazartesi günü kamuoyuyla paylaşmıştır. Bu dönemde de EFİS Rev. 2’ye (Avrupa Birliğinde Ekonomik<br />

Faaliyetlerin İstatistikî Sınıflandırılması) göre sanayinin “B-Madencilik Taşocakçılığı”, “C-İmalat <strong>Sanayi</strong>” ve “D-Elektrik, Gaz, Buhar ve İklimlendirme<br />

Üretimi ve Dağıtımı” kısımları, Ulusal <strong>Verimlilik</strong> İstatistikleri’nin kapsamını oluşturmuştur. Ana <strong>Sanayi</strong> Grupları Sınıflaması (MIGs) çerçevesine uygun<br />

şekilde 5 sanayi grubunda da göstergeler hesaplanmıştır.<br />

Şekil 1. İmalat <strong>Sanayi</strong>nde Üç Aylık Çalışılan Saat Başına Üretim Endeksi ve Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi<br />

İmalat sanayi çalışan kişi başına üretim endeksinin ve çalışılan saat başına üretim endeksinin aldığı değerler Şekil 1’de görülmektedir. Çalışan kişi<br />

başına üretim endeksi, <strong>2012</strong> yılı birinci döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre (2011 yılı I. dönemine göre) %2,95 azalarak 110,95 değerini<br />

almıştır. Çalışan kişi başına üretim endeksi, bir önceki döneme göre ise (2011 yılı IV. dönemine göre) ise %10,75 azalmıştır. Çalışılan saat başına üretim<br />

endeksi <strong>2012</strong> yılı ilk döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre %2,86 azalarak 112,86 değerini almıştır. Çalışılan saat başına üretim endeksinde,<br />

bir önceki döneme göre ise %11,36 azalış yaşanmıştır. Zaman serilerinin izlediği seyir incelenirken yıllık değişimlerin izlenmesi daha sağlıklı sonuçlar<br />

verecektir. Bunun nedeni dönemlik değişimlerin belli bir bölümünün mevsimsel etkiler içermesidir. Bu amaçla Şekil 2’de imalat sanayi çalışan kişi<br />

başına üretim endeksi ve mevsimsel etkilerden arındırılmış endeks bir arada gösterilmiştir.<br />

Şekil 2. İmalat <strong>Sanayi</strong> Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi ve Mevsimsel Etkilerden Arındırılmış Endeks<br />

40 TEMMUZ <strong>2012</strong>


Çalışan kişi başına üretim endeksi değişimleri bir önceki döneme göre değerlendirilirken mevsimsel etkilerden arındırılmış serilerin incelenmesi<br />

daha anlamlı sonuçlar verecektir. İmalat sanayi için mevsimsel etkilerden arındırılmış verimlilik serisinin bir önceki döneme göre düşüş sergilediği<br />

gözlenmektedir. İmalat sanayinde çalışan kişi başına üretim endeksi bir önceki döneme göre %10,75 azalırken, mevsimsel etkilerden arındırılmış<br />

çalışan kişi başına üretim endeksi bir önceki döneme göre %1,88 azalmıştır. Bu değişim Şekil 2’de sunulmaktadır.<br />

Şekil 3. İmalat <strong>Sanayi</strong> Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi Değişimlerinin Yapısı<br />

Ülkemiz ekonomisinde gerek sanayi geneli, gerek imalat sanayi verimliliğinin belirleyicisi, 2009 yılı ile 2010 yılının ilk yarısında yatay seyreden ve<br />

2010 yılının ikinci yarısından itibaren artış eğiliminde olan istihdam düzeyine bağlı olarak, üretim miktarı olmuştur. Şekil 3’te görüldüğü gibi (son 5<br />

dönemde ortalama %1,2) istihdamın düzenli olarak artması istihdam daralmasına dayanmayan sağlıklı bir verimlilik büyümesine işaret etmektedir.<br />

İstihdam düzeyine bakıldığında; son dönemlerdeki istihdam düzeyinin artarak 2008 yılının ilk yarısı seviyesine ulaştığı, bununla beraber üretim<br />

endeksinin 2008 yılı ilk yarısı seviyelerine göre nispeten yüksek olduğu görülmektedir. Böylece işgücü verimliliği seviyesinin ana belirleyicisi<br />

geçmişe göre artan istihdam ve üretim endeksleri olmuştur. Bu durum mevsimsel etkilerden arındırılmış çalışan kişi başına üretim endeksinde de<br />

görülmektedir (Bkz. Şekil 2).<br />

Şekil 4’te toplam sanayi, madencilik ve imalat sanayi kısımları için bir önceki döneme göre değişimleri orijinal seri ve mevsimsel şok etki içermeyen<br />

seriler gösterilmektedir. Şekil incelendiğinde madencilik ve taşocakçılığı için bulunan orijinal serilerin büyük dalgalanmalar gösterdiği, buna karşın<br />

reel değişimlerin daha küçük olduğu görülmüştür. İmalat sanayi için yapılan analizde de benzer şekilde, dalgalanmaların ağırlıkla mevsimsel etki<br />

kaynaklı olduğunu göstermiştir. İmalat sanayi ile madenciliğin mevsimsel şok lardan etkilerden arındırılmış verileri karşılaştırıldığında mevsim dışı<br />

faktörlerin imalat sanayi verimliliği üzerinde daha büyük dalgalanmalar yarattığı görülmektedir.<br />

Şekil 4. Bir Önceki Döneme Göre Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksinde Değişimler (Mevsimsel Etkilerden Arındırılmış ve Orijinal Seriler)<br />

2005 ile 2011 yılları arasını kapsayan dönemde imalat sanayini oluşturan 24 bölüm incelendiğinde “makine ve ekipmanların kurulumu ve onarımı”,<br />

“kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı” ile “tekstil ürünlerinin imalatı” bölümlerinin verimliliğinin düşme eğiliminde olduğu, bu bölüm<br />

dışında kalan 21 bölümün verimliliklerinin artma eğiliminde olduğu görülmüştür. En yüksek verimlilik büyüme eğiliminin %13,4 ile “ağaç, ağaç<br />

ürünleri ve mantar ürünleri imalatı (mobilya hariç); saz, saman ve benzeri malzemelerden örülerek yapılan eşyaların imalatı” bölümünde olduğu<br />

görülmüştür.<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

41


Şekil 5. İmalat <strong>Sanayi</strong>ni Oluşturan 24 Bölüme Ait Yıllık Ortalama <strong>Verimlilik</strong> Büyümeleri(2005-<strong>2012</strong>)<br />

Tablo 1. 2005-<strong>2012</strong> Dönemi Yıllık Ortalama <strong>Verimlilik</strong> Büyümesi<br />

Toplam <strong>Sanayi</strong> %3,30<br />

Madencilik %0,27<br />

<strong>Sanayi</strong>nin Kısımları İmalat %3,02<br />

Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı %7,54<br />

Aramalı Üretimi %2,64<br />

Dayanıklı Tüketim Malı Üretimi %3,69<br />

Ana <strong>Sanayi</strong> Grupları Dayanıksız Tüketim Malı Üretimi %3,00<br />

Enerji Malı Üretimi %5,40<br />

Sermaye Malı Üretimi %3,00<br />

Tablo 1’de ana sanayi grupları, sanayinin kısımları ve toplam sanayi için hesaplanan çalışan kişi başına üretim endeksinin 2005 birinci dönem ile<br />

<strong>2012</strong> birinci dönemi arası yıllık ortalama büyüme oranları verilmiştir. <strong>Sanayi</strong> kısımları içerisinde “Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve<br />

dağıtımı”nın %7,54 ile en yüksek yıllık ortalama verimlilik büyümesine sahip olduğu; en düşük yıllık ortalama verimlilik büyümesinin ise %0,27 ile<br />

“Madencilik”te olduğu hesaplanmıştır. Ana <strong>Sanayi</strong> Grupları incelendiğinde ise en yüksek verimlilik artışının yıllık ortalama %5,40 ile “Enerji Malı<br />

Üretimi”nde olduğu görülmektedir.<br />

Şekil 6. Ana <strong>Sanayi</strong> Grupları (MIGs) Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi Trend Serileri<br />

Şekil 6’da Ana <strong>Sanayi</strong> Grupları çalışan kişi başına üretim endeksi serilerinin trendleri gösterilmiştir. Bu noktada kullanılan trend kavramı orijinal seriden<br />

mevsimsel etkilerin ve düzensiz şokların çıkarılmasıyla elde edilen uzun dönemli eğilimi ifade etmektedir.<br />

Burada dikkat çeken nokta, küresel durgunluğun etkisini gösterdiği bir zaman aralığında ana sanayi gruplarının trend değişimlerinde bazı grupların<br />

durgunluktan etkilenmesi, bazı grupların ise hemen hemen etkilenmemesidir. Dayanıklı Tüketim Malı Üretimi ile Dayanıksız Tüketim Malı Üretimi<br />

işgücü verimliliklerinin uzun dönem eğilimleri, küresel kriz dönemi de dâhil olmak üzere istikrarlı bir şekilde artmaktadır. Tablo 1’den de görüleceği<br />

üzere dayanıklı tüketim malı üretiminin ve dayanıksız tüketim malı üretiminin yıllık ortalama verimlilik büyümeleri sırasıyla %3,69 ile %3,00 olarak<br />

gerçekleşmiştir. Enerji Malı Üretimi işgücü verimliliğinin, genel hızlı artış eğilimini korumakla birlikte, kriz döneminde artış hızının belli bir dönem<br />

düştüğü ancak 2010 yılından itibaren oldukça yüksek bir büyüme hızıyla artış eğilimini sürdürdüğü görülmektedir. Küresel kriz döneminden<br />

etkilenen Ara Malı Üretimi ile Sermaye Malı Üretimi sanayi grupları ise dalgalı bir verimlilik düzeyine sahiplerdir. Ara Malı Üretiminin verimlilik düzeyi<br />

kriz önceki dönemi yakalamış ve düzenli bir artışla kriz döneminin üzerine çıkmış ise de Sermaye Malı Üretiminde verimlilik düzeyi dalgalı yapısını<br />

korumaktadır.<br />

42 TEMMUZ <strong>2012</strong>


Productivity Statistics Related to The First Quarter of<br />

<strong>2012</strong> Have Been Published<br />

Productivity statistics related to the first quarter of <strong>2012</strong> have been published on 2 nd of July<br />

<strong>2012</strong> by Ministry of Science, Industry and Technology Directorate General for Productivity.<br />

In manufacturing industry, production per person employed has decreased by 2.95% compared to the same quarter of the previous<br />

year. Compared to the previous quarter, index decreased by 10.75%. In manufacturing industry, production per hour worked has<br />

decreased by 2.86% compared to the same quarter of the previous year and decreased by 11.36% compared to the previous quarter.<br />

Diagram 1. Quarterly Index of Production Per Person Employed and Production Per Hour Worked in Manufacturing Industry (2005<br />

Avg.=100)<br />

In the Diagram 2, it is shown that the structure of changes in the index of production per employment. The determinants of<br />

productivity are employment and production indexes. It has seen that; for the first quarter of <strong>2012</strong> compared to the first quarter of<br />

2011, the index of employment has increased by 4.8% and the index of production has increased by 1.77%. With these effects the<br />

productivity index has decreased by 2.95%.<br />

Diagram 2. Structure of Changes in the Index of Production Per Employment<br />

Next newsletter release date about this subject is 01.10.<strong>2012</strong>.<br />

Productivity statistics are available at http://vi.sanayi.gov.tr/productivityindicators/.<br />

JULY <strong>2012</strong><br />

43


We will continue to develop<br />

Organized Industrial<br />

Zones, the most accurate<br />

address for qualified,<br />

innovative and competitive<br />

investments<br />

During the last 9,5 years, 147 more<br />

Organized Industrial Zones (OIZs)<br />

have been constructed with necessary<br />

infrastructure and in these zones 41,608<br />

firms have begun production in an area of<br />

27,542 hectares. In these facilities, about<br />

1,200,000 people are employed and this<br />

number is expected to reach about 2<br />

million when all firms began to operate.<br />

As of today, 261 OIZs have become<br />

legal entities and it is planned to credit<br />

infrastructure and refinement of 65 more<br />

OIZ projects in <strong>2012</strong> Investment Program.<br />

It is a pleasure to state that our OIZs have<br />

acquired a vision that aimed integration<br />

to world markets and led our industry<br />

to increase its competitiveness. At this<br />

time, countries like Mongolia, Kazakhstan,<br />

Ukraine, Palestinian, Egypt and Azerbaijan<br />

follow the related process in Turkey in this<br />

area and utilize our experience.<br />

Being the related Ministry, we study<br />

seriously on the management structures,<br />

occupancy rates and the number<br />

of expertise zones of OIZs and their<br />

connection with railway and harbor lines<br />

and their links with education system.<br />

For instance, there are actions in our<br />

Industrial Strategy regarding critical<br />

decisions about OIZs and we follow<br />

them. As a conclusion, Turkey is growing<br />

emphatically and it will continue to grow.<br />

We, as the government, try to eliminate<br />

all kinds of trouble for the investors and<br />

besides we continue to smooth the way<br />

of doing new investments. All investors<br />

44 JULY <strong>2012</strong><br />

Organized Industrial Zones<br />

both foreign and domestic should<br />

decide on their new investments without<br />

hesitation. It should be kept in mind that<br />

we guarantee providing convenience<br />

in all fields especially with respect to<br />

physical infrastructure and residence.<br />

Industrialization in Anatolia<br />

and OIZs<br />

As a significant item of planned<br />

development programs, OIZs provide<br />

our industrialists and entrepreneurs with<br />

industrial parcels of which infrastructures<br />

are complete and contribute to the<br />

economy with respect to economic<br />

development and employment<br />

creation. Thus, these industrial groups’<br />

productions, depending on scale<br />

economy, should be directed within a<br />

plan in order to increase productivity<br />

and efficiency in general. Within this<br />

framework, we try to actualize a balanced<br />

development by attracting investment<br />

to underdeveloped regions through<br />

various incentive mechanisms. During<br />

this process, we will take into account<br />

new developments in OIZ legislation<br />

around the world and therefore, provide<br />

opportunity to new OIZ models like<br />

logistic zones and expertise OIZs.<br />

Why Rehabilitated<br />

Organized Industrial Zones?<br />

After the establishment of the Republic,<br />

industrialization is intensified in certain<br />

regions. Due to its nearness to input and<br />

output markets in Ergene Basin, Tekirdağ<br />

began to industrialize in an unplanned


and uncontrolled manner in general<br />

especially after 1970s. The negative<br />

effects of this kind of industrialization<br />

on environment, natural resources,<br />

human health and industrialists created<br />

a need for some radical precautions in<br />

these areas. By this way, Rehabilitated<br />

Organized Industrial Zones (ROIZs) have<br />

entered literature regarding industrial<br />

zones.<br />

In summary, by the realization of ROIZs,<br />

main advantages are as follows;<br />

••<br />

In addition to the elimination of air,<br />

soil and water pollution in the region,<br />

conservation of natural resources<br />

and abolishment of elements that are<br />

dangerous for human health would<br />

become possible,<br />

••<br />

Industrialists could have positive<br />

projections for the future, besides<br />

utilizing the advantages of OIZs,<br />

••<br />

As for state institutions, it would be<br />

easier to control informal industrial<br />

activities.<br />

Integrated Approach<br />

to Local Development:<br />

Şanlıurfa<br />

The tasks of establishing centers of<br />

gravity like economic structure, social<br />

interaction and common governance<br />

and making them active and functional<br />

become compulsory day by day. “The<br />

Reorganization of Şanlıurfa Industry<br />

Project” has been the last and the<br />

most comprehensive instance for such<br />

issues. Within the framework of 2006<br />

Fiscal Cooperation between Turkey and<br />

European Union Program, the beneficiary<br />

of the project that was finalized in May<br />

2011 with 15,709,776 Euro budget was<br />

the Ministry of Science, Industry and<br />

Technology, Directorate General for<br />

Industrial Zones.<br />

The main aim of the Project was to<br />

decrease the regional differences in<br />

Turkey by contributing to social stability<br />

and economic development in GAP<br />

Region. Specifically, the Project focused<br />

on the determination of strategic sectors<br />

and on the establishment of necessary<br />

business environment enhancing the<br />

competitiveness of firms in Şanlıurfa<br />

2 nd OIZ. Şanlıurfa economy depends on<br />

production factors at present and the city<br />

owes its competitiveness mainly to its<br />

unskilled labor and fertile soil. Therefore,<br />

short and medium term targets of the<br />

Project are increasing the productivity<br />

and efficiency of the local economy and<br />

easing the determination of fundamental<br />

elements of an innovation based<br />

economy.<br />

The Experience of Organized<br />

Industrial Zones in Turkey<br />

Regarding the organization of industrial<br />

development in terms of location,<br />

Organized Industrial Zones (OIZs), Small<br />

Industrial Sites (SISs), Free Zones (FZs)<br />

and Technology Development Regions<br />

(TDRs) are defined as production<br />

zones having special status. Among<br />

these, OIZs have 50 years experience<br />

in issues like balanced development,<br />

regulation on the relation between<br />

urbanization and industrialization,<br />

elimination of environmental problems<br />

and finally access to infrastructure<br />

service at low cost. Furthermore, OIZs<br />

are significant tools in determining the<br />

development direction and forming<br />

the land use manner of the city besides<br />

their employment opportunity. Taking<br />

into consideration that urbanization<br />

and the need for land use are designed<br />

according to zoning plans, deciding the<br />

location of OIZs becomes an important<br />

task. The process should depend on<br />

comprehensive scientific researches<br />

dealing with home-work distances,<br />

labor projections, university-industry<br />

relations and regional research results.<br />

Otherwise, location decisions of OIZs,<br />

which are taken apart from these, would<br />

both prevent the efficient use of scarce<br />

capital accumulation and scarce land<br />

resources. In other words, the location<br />

decision should target the design of new<br />

life spaces where OIZs are well associated<br />

with the city and people in it, instead of<br />

attaching to criteria like the ownership,<br />

size and environment values of land or<br />

the effort of satisfying the parcel demand<br />

of industrialists.<br />

Industrial Ecology<br />

“Industrial Ecology” concept refers to<br />

an interdisciplinary environmental<br />

and economic approach based on the<br />

interaction between industrial and<br />

ecological environment. (Industrial<br />

Symbiosis Project in İskenderun Gulf)<br />

As for Eco-Industrial Parks (EIP), they<br />

are defined as the implementation of<br />

industrial ecology concept in industrial<br />

areas. The most convenient industrial<br />

groups in Turkey that can be handled<br />

for this topic are OIZs since they include<br />

EIP’s essential features like common<br />

refining plants, common environment<br />

management systems, common<br />

infrastructure service and common<br />

management…etc. Regarding the<br />

international consensus on sustainable<br />

development and its requirements,<br />

production policies should not ignore<br />

ecologic dimension. Instead, economic<br />

dimension and ecologic dimensions<br />

should be integrated as well. Thus, the<br />

transformation of OIZs to EIPs like in the<br />

configuration in China would lead to the<br />

fulfillment of national and international<br />

environmental criteria and competitive<br />

productions in global markets.<br />

JULY <strong>2012</strong><br />

45


SANAYİ GÖSTERGELERİ / INDUSTRY INDICATORS<br />

Kaynak: TÜİK - Source: TURKSTAT<br />

Kaynak: TÜİK - Source: TURKSTAT<br />

Kaynak: Merkez Bankası - Source: Central Bank of The Republic of Turkey<br />

46 TEMMUZ <strong>2012</strong>


BİLİM ve TEKNOLOJİ GÖSTERGELERİ / SCIENCE and TECHNOLOGY INDICATORS<br />

Kaynak: (OECD, MSTI;2011) - Source: (OECD, MSTI;2011)<br />

Kaynak: TÜİK - Source: TURKSTAT<br />

TEMMUZ <strong>2012</strong><br />

47


ULUSLARARASI VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ / INTERNATIONAL PRODUCTIVITY STATISTICS<br />

Seçilmiş AB Ülkeleri Son Dört Çeyrek Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi Ortalaması ve Ortlama Yıllık Değişim Oranları /<br />

Index of Production Per Person Employed; Average of Last Four Quarters and Annual Average Rate of Growth for Selected EU Countries<br />

Kaynak: Ulusal <strong>Verimlilik</strong> İstatistikleri, EUROSTAT.<br />

Source: National Productivity Statistics of Turkey, EUROSTAT<br />

OECD Ülkelerinde Büyümeye Katkılar, 1985-2009 Ortalaması /<br />

Contributions to Growth in OECD Countries , 1985-2009 Average<br />

Kaynak: OECD Factbook 2011: Ekonomik, Çevresel ve Sosyal İstatistikler ve <strong>Verimlilik</strong> <strong>Genel</strong> Müdürlüğü Hesaplamaları.<br />

Source: OECD Factbook 2011: Economic, Environmental and Social Statistics and General Directorate for Productivity Calculations.<br />

48 TEMMUZ <strong>2012</strong>


ULUSAL VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ / NATIONAL PRODUCTIVITY STATISTICS<br />

İmalat <strong>Sanayi</strong> <strong>Verimlilik</strong> Değişimleri (Yıllık ve Üç Aylık) ve Üç Aylık için Eğilimler<br />

Productivity Changes in Manufacturing Industry (Annually and Quarterly) and Trends for Quarterly Data<br />

Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi (2005 Ort.=100) / Index of Production Per Person Employed (2005 Ave.=100)<br />

2006 2007 2008 2009 2010 2011<br />

<strong>2012</strong><br />

1. Çeyrek<br />

1 st Quarter<br />

Toplam <strong>Sanayi</strong> / Total Industry 104,5 107,7 107,4 107,0 115,8 119,8 114,4<br />

<strong>Sanayi</strong>nin Kısımları/<br />

Sections of Industry<br />

Ana <strong>Sanayi</strong><br />

Grupları / Main<br />

Industrial Groups<br />

(MIGs)<br />

Madencilik ve Taşocakçılığı / Mining and Quarrying 97,0 95,0 101,3 105,7 102,7 102,8 94,4<br />

İmalat / Manufacturing 104,5 107,6 106,3 104,6 117,9 117,9 110,9<br />

Elektrik, Gaz, Buhar ve İklimlendirme ... / Electricity, Gas, Steam And Air Conditioning Supply 119,0 128,4 136,5 136,5 130,8 130,8 156,9<br />

ARM - Aramalı / IG - Intermediate Goods 104,6 106,2 104,3 104,8 117,2 110,5 110,5<br />

DLT - Dayanıklı Tüketim / DCG - Durable Consumer Goods 101,4 106,0 110,7 116,1 130,1 119,1 119,1<br />

DZT - Dayanıksız Tüketim / UCG - Non-Durable Consumer Goods 104,9 106,7 105,7 111,0 114,7 109,1 109,1<br />

ENJ – Enerji / E- Energy 102,9 107,0 112,7 112,9 135,3 141,5 141,5<br />

SEM - Sermaye Malı / CG - Capital Goods 102,1 108,5 106,2 90,6 116,6 106,7 106,7<br />

Gıda ürünlerinin imalatı / Manufacture of food products 101,0 98,5 97,5 95,1 97,5 99,6 91,0<br />

İçeceklerin imalatı / Manufacture of beverages 102,0 109,2 117,1 116,1 103,1 99,9 86,8<br />

Tütün ürünleri imalatı / Manufacture of tobacco products 117,4 127,2 155,9 137,3 146,2 137,0 152,2<br />

Tekstil ürünlerinin imalatı / Manufacture of textiles 103,9 98,8 94,5 97,1 102,9 98,8 95,0<br />

Giyim eşyalarının imalatı / Manufacture of wearing apparel 101,3 107,1 99,0 105,4 111,9 108,6 103,6<br />

Deri ve ilgili ürünlerin imalatı / Manufacture of leather and related products 109,3 95,1 92,7 95,8 104,7 104,1 100,8<br />

Ağaç, ağaç ürünleri ve mantar ürünleri imalatı... / Manufacture of wood and of products of wood and cork... 115,6 131,2 153,7 184,7 212,7 247,3 230,3<br />

Kağıt ve kağıt ürünlerinin imalatı / Manufacture of paper and paper products 105,7 106,7 105,6 114,7 117,2 121,9 122,5<br />

Kayıtlı medyanın basılması ve çoğaltılması / Printing and reproduction of recorded media 107,2 114,3 116,0 127,4 126,8 139,9 124,2<br />

Kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı / Manufacture of coke and refined petroleum products 107,4 106,2 99,4 82,3 85,9 95,8 86,5<br />

Kimyasalların ve kimyasal ürünlerin imalatı / Manufacture of chemicals and chemical products 112,6 116,6 109,3 112,9 122,9 123,7 119,8<br />

Temel eczacılık ürünlerinin ve eczacılığa ilişkin malzemelerin imalatı<br />

/ Manufacture of basic pharmaceutical products and pharmaceutical preparations<br />

109,3 119,4 123,5 129,1 127,9 131,1 136,6<br />

Kauçuk ve plastik ürünlerin imalatı / Manufacture of rubber and plastic products 98,4 100,6 95,6 94,8 104,0 108,2 98,8<br />

Diğer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı / Manufacture of other non-metallic mineral products 103,1 102,2 103,0 104,0 113,4 116,8 96,9<br />

Ana metal sanayi / Manufacture of basic metals 109,8 113,5 107,3 100,1 105,7 104,0 105,8<br />

Fabrikasyon metal ürünleri imalatı (makine ve teçhizat hariç) /<br />

Manufacture of fabricated metal products, except machinery and equipment<br />

102,4 108,5 100,5 91,9 103,7 112,5 110,5<br />

Bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatı / Manufacture of computer, electronic and optical products 80,1 74,3 69,9 64,7 84,7 91,5 78,0<br />

Elektrikli teçhizat imalatı / Manufacture of electrical equipment 107,2 107,2 100,0 102,9 119,9 130,6 122,0<br />

Başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipman imalatı / Manufacture of machinery and equipment n.e.c. 104,8 105,2 95,6 85,4 107,2 114,5 112,6<br />

Motorlu kara taşıtı, treyler (römork) ve yarı treyler (yarı römork) imalatı / Manufacture of motor vehicles, trailers and semi-trailers 102,4 103,7 102,8 90,4 113,3 117,8 109,4<br />

Diğer ulaşım araçlarının imalatı / Manufacture of other transport equipment 110,1 188,5 197,7 122,5 126,1 162,3 125,5<br />

Mobilya imalatı / Manufacture of furniture 92,4 116,0 133,6 137,0 136,4 154,1 130,4<br />

Diğer imalatlar / Other manufacturing 126,6 119,4 141,8 149,2 171,1 174,3 159,2<br />

Makine ve ekipmanların kurulumu ve onarımı / Repair and installation of machinery and equipment 91,4 128,8 95,0 91,8 99,1 89,5 85,9


T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI<br />

VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ<br />

Gelibolu Sokak No: 5 Kavaklıdere 06690 ANKARA<br />

Tel: (312) 467 55 90 (10 Hat) - Faks: (312) 427 30 22 - Faks (Dergi): (312) 467 47 79<br />

e-posta: vgm@sanayi.gov.tr - internet: http://vgm.sanayi.gov.tr

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!