Temmuz 2012 Sayı:283 - Verimlilik Genel MüdürlüÄü - Bilim, Sanayi ...
Temmuz 2012 Sayı:283 - Verimlilik Genel MüdürlüÄü - Bilim, Sanayi ...
Temmuz 2012 Sayı:283 - Verimlilik Genel MüdürlüÄü - Bilim, Sanayi ...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
TEMMUZ <strong>2012</strong> YIL: 24 SAYI: <strong>283</strong><br />
<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanı<br />
Nihat ERGÜN’ün Değerlendirmesi<br />
<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı<br />
Prof. Dr. Ersan ASLAN’ın Değerlendirmesi<br />
Anadolu’da <strong>Sanayi</strong>leşme ve OSB’ler<br />
Türkiye’deki Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />
Uygulamaları ve Mevcut Durum<br />
Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri
<strong>2012</strong>/2 VERİMLİLİK<br />
DERGİSİ YAYIMLANDI<br />
Etkin ve Verimli Yönetim İçin Değişim<br />
Mühendisliği Uygulamaları<br />
Doç. Dr. M. Akif ÖZER<br />
Toplam Kalite Yönetimi (TKY)’nin Kurumsal<br />
İmaj Üzerine Etkileri: Yönetici Görüşleri<br />
Üzerine Bir Araştırma<br />
Öğr. Gör. Enis Baha BİÇER - Yrd. Doç. Dr. Hasan EKİNCİ<br />
- Öğr. Gör.Ümit NALDÖKEN<br />
İşgörenlerin Organizasyonda Çalışma Süresi ve İş Değiştirme Sıklığının<br />
Örgütsel Bağlılık Düzeylerine Etkisi<br />
Dr. Derya KARA<br />
Balanced Scorecard Performans Değerlendirme Yönteminin Türkçe Yazındaki<br />
Tercüme Problemi<br />
Yrd. Doç. Dr. Ali ERBAŞI<br />
Fast Food İşletmelerinde Mal ve Hizmet Kalitesinin Artırılması İçin Kalite Fonksiyon<br />
Yayılımı Uygulaması<br />
Utku KARPUZ - Doç. Dr. Murat Caner TESTİK - Doç. Dr. Fatma PAKDİL<br />
Hazır Giyim Ürünlerinin Satışı Üzerinde Vitrin Tasarımının Etkisi<br />
Öğr. Gör. Arzu ARSLAN - Esra ARĞILLI
T.C. BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI<br />
VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN<br />
AYLIK YAYIN ORGANIDIR<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong> YIL: 24 SAYI: <strong>283</strong><br />
Bu dergi 6.000 adet basılmaktadır.<br />
ISSN: 1300-2414<br />
Yayın Türü: Yerel Süreli<br />
Türkçe - İngilizce<br />
SAHİBİ<br />
T.C. BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI<br />
VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ADINA<br />
GENEL MÜDÜR<br />
Anıl YILMAZ<br />
GENEL KOORDİNATÖR<br />
Serdal ERGÜN<br />
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ<br />
Cangül TOSUN<br />
YAZI KURULU<br />
Cangül TOSUN - Bahadır AVŞAR<br />
Nurettin SÖKMEN - İpek İMİRLİOĞLU<br />
GRAFİK TASARIM ve UYGULAMA<br />
Nurettin SÖKMEN<br />
İNGİLİZCE SAYFA SORUMLUSU<br />
Gülçin MANZAK AYDIN<br />
FOTOĞRAFLAR<br />
Hakan CANBAKIŞ<br />
Cüneyt OLGAÇ<br />
ABONE<br />
Gülçin ATAY<br />
(312) 467 55 90 / 289<br />
gulcin.atay@sanayi.gov.tr<br />
Anahtar Dergisi’nin PDF dosyalarının her ay düzenli<br />
olarak e-posta hesabınıza gönderilmesini istiyorsanız,<br />
konu alanına “Anahtar” yazıp abone@sanayi.gov.tr<br />
adresine boş bir e-posta atabilirsiniz.<br />
Dergide yayımlanan yazılardaki görüşler<br />
yazarlarına aittir.<br />
YÖNETİM YERİ<br />
T.C. BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI<br />
VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ<br />
Gelibolu Sokak No: 5<br />
Kavaklıdere 06690 ANKARA<br />
Tel: (312) 467 55 90 (10 Hat)<br />
Faks: (312) 427 30 22<br />
Faks (Dergi): (312) 467 47 79<br />
e-posta: vgm@sanayi.gov.tr<br />
internet: http://vgm.sanayi.gov.tr<br />
BASKI<br />
KORZA YAYINCILIK<br />
BASIM SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ.<br />
Büyük <strong>Sanayi</strong> 1. Cad. 95 / 1 İskitler - Ankara<br />
Tel: (312) 342 22 08 Faks: (312) 341 14 27<br />
BASILDIĞI TARİH:<br />
Anahtar Dergisi’nin <strong>Temmuz</strong> <strong>2012</strong> sayısı<br />
25.07.<strong>2012</strong> tarihinde basılmıştır.<br />
Anahtar Dergisi’nin bu sayısını ülkemizin sanayileşme<br />
hikâyesinin ana unsurlarından Organize <strong>Sanayi</strong><br />
Bölgeleri’ne (OSB) ayırdık. Bu konuyu tarihsel gelişimi,<br />
kamunun uygulamakta olduğu politikalar, yakın<br />
geçmişte elde edilen başarı örnekleri, geleceğe ilişkin<br />
öngörüler ve beklentiler eksenlerinde ve teknik uzmanlık bakış açısıyla<br />
ele almaya çalıştık.<br />
Planlı kalkınma döneminin önemli uygulama araçlarından biri olan<br />
OSB’ler 1960’lı yıllardan günümüze kadar gelişerek gelmiştir. İlk<br />
dönemlerde ağırlıklı olarak şehir ve bölge planlama aracı olarak<br />
görülen OSB’ler, daha sonraki dönemde sanayileşmenin önemli bir<br />
unsuru olarak ele alınmıştır. Özellikle son 10 yılda çok hızlı bir gelişme<br />
kaydedilen OSB alanında, önemli oranda nicelik artışı ile birlikte son<br />
yıllarda sanayimizin yapısal dönüşümünü sağlayacak ve rekabet gücünü<br />
artıracak nitelik artırıcı gelişmeler de sağlanmaktadır. Yakın gelecekte<br />
OSB’lerdeki başarı ve etkinlik oranını artırıcı programlar ve faaliyetlere<br />
ağırlık verilmesi önem arz etmektedir.<br />
Bu sayı ile birlikte <strong>2012</strong> yılı başından itibaren yer vermeye başladığımız<br />
verimlilik göstergelerinin yanında, temel sanayi göstergeleri ile bilim<br />
ve teknoloji göstergelerini de yayımlamaya başladık. Önümüzdeki<br />
sayılarda bu sayfaların daha da geliştirilmesi ve zenginleştirilmesi<br />
hedeflenmektedir.<br />
Anahtar Dergisi’nin “Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri” temalı <strong>Temmuz</strong> sayısına<br />
katkılarıyla destek olan <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanı Sayın Nihat<br />
ERGÜN’e, Müsteşar Sayın Prof. Dr. Ersan ASLAN’a ve Müsteşar Yardımcısı<br />
Sayın Ramazan YILDIRIM’a şükranlarımızı sunuyor, emeği geçen özel<br />
sektör temsilcilerine, Bakanlığımız yönetici ve uzmanlarına teşekkür<br />
ediyoruz.<br />
Anıl YILMAZ<br />
<strong>Genel</strong> Müdür
İçindekiler<br />
4<br />
4 <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanı<br />
Nihat ERGÜN’ün Değerlendirmesi<br />
6 <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı<br />
Prof. Dr. Ersan ASLAN’ın Değerlendirmesi<br />
8 Anadolu’da <strong>Sanayi</strong>leşme ve OSB’ler - Ramazan YILDIRIM<br />
<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı V.<br />
10 Türkiye’deki Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi Uygulamaları ve<br />
Mevcut Durum - Yaşar ÖZTÜRK / <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı<br />
<strong>Sanayi</strong> Bölgeleri <strong>Genel</strong> Müdür V.<br />
12 Planlama Stratejisinde Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgelerinin Rolü<br />
R. Esra OĞUZ<br />
14 Yerel Kalkınmaya Entegre Yaklaşım: Şanlıurfa...<br />
Kemal Devrim OĞUZ<br />
16 Yaşanabilir Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri / Özlem ARSLAN<br />
18 Türkiye’de Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri Deneyimi<br />
Doç. Dr. Çiğdem VAROL<br />
20 Neden Islah Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri? / Mustafa MASATLI<br />
23 “Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgelerinde Mesleki<br />
ve Teknik Eğitimin Güçlendirilmesi” Projesi / Lale NİMETOĞLU<br />
24 Endüstriyel Ekoloji / Eyüp GÜDER<br />
26 Ankara <strong>Sanayi</strong> Odası (ASO) I. Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />
İbrahim Hakkı ALPTÜRK<br />
45
38<br />
Sayı <strong>283</strong><br />
<strong>Temmuz</strong> <strong>2012</strong><br />
39<br />
28 Türkiye’de İlk ve Her Zaman Örnek;<br />
Bursa TSO OSB 50 Yaşında… / Ali UĞUR<br />
30 Hedefe Doğru Emin Adımlarla… / Şadi TÜRK<br />
31 Gebze Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi / A. Haydar BULUT<br />
32 Eskişehir <strong>Sanayi</strong> Odası Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi (EOSB)<br />
Savaş M. ÖZAYDEMİR<br />
33 Gaziantep Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi / Cahit NAKIBOĞLU<br />
34 Samsun Merkez Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />
Hüseyin AKSOY<br />
35 Malatya 1. Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi / Remzi YAŞAR<br />
36 Manisa Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi Türkiye İçin Çalışıyor,<br />
Türkiye İçin Üretiyor / Dr. Sait C. TÜREK<br />
37 Antalya Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi (AOSB) Çetin Osman BUDAK<br />
38 “Yurt Dışındaki Türk <strong>Bilim</strong> İnsanları Kurultayı”<br />
İstanbul’da Gerçekleştirildi<br />
39 Güney Kore Bilgi Değişimi Programı Kapsamında<br />
İstanbul ve Ankara’da Çalışma Toplantıları Gerçekleştirildi<br />
40 Üç Aylık Ulusal <strong>Verimlilik</strong> İstatistikleri<br />
<strong>2012</strong> Yılı Birinci Çeyreği Sonuçları Açıklandı<br />
43 Productivity Statistics Related to The First Quarter<br />
of <strong>2012</strong> Have Been Published<br />
44 Organized Industrial Zones<br />
46-47 <strong>Sanayi</strong> Göstergeleri - <strong>Bilim</strong> ve Teknoloji Göstergeleri<br />
48 Uluslararası <strong>Verimlilik</strong> İstatistikleri<br />
International Productivity Statistics<br />
Ulusal <strong>Verimlilik</strong> İstatistikleri / National Productivity Statistics<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
3
Nitelikli,<br />
yenilikçi ve<br />
rekabetçi<br />
yatırımlar için<br />
en doğru<br />
adres olan<br />
OSB’lerimizi<br />
geliştirmeye<br />
devam<br />
edeceğiz<br />
Nihat ERGÜN<br />
<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanı<br />
Türkiye, 2023 yılı için kendisine bir<br />
vizyon belirlemiş ve belirlediği vizyon<br />
çerçevesinde de dünyanın ilk 10<br />
ekonomisi arasına girmek, yıllık ihracatını<br />
500 milyar Dolar’a çıkarmak gibi iddialı<br />
ve büyük hedefler ortaya koymuştur.<br />
Bu hedefleri gerçekleştirmek için daha<br />
çok ve aynı zamanda da daha nitelikli<br />
ürünler üretmemiz gerektiği izahtan<br />
varestedir. Bununla birlikte, bu üretimler<br />
için gerekli fiziki altyapıyı ve mekânları da<br />
oluşturmamız gerekiyor.<br />
İşte bu noktada karşımıza ülkemizde<br />
1962 yılında organize ve planlı sanayinin<br />
ilk adımlarının atıldığı Organize <strong>Sanayi</strong><br />
Bölgeleri (OSB) uygulamaları çıkıyor. Ülke<br />
olarak yarım asırlık bu zaman diliminde,<br />
OSB’lerin yapımı ve işletilmesiyle ilgili<br />
4 TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
önemli bir bilgi ve tecrübe birikimine<br />
ulaştık.<br />
OSB’ler ortak idari, teknik ve altyapı<br />
hizmetleri sunarak, sanayi işletmelerinin<br />
bir arada faaliyet göstermesine zemin<br />
hazırlayan bölgelerdir. Bu bölgeler,<br />
yatırımların işbirliği anlayışıyla yapılmasına,<br />
enerji, çevre ve ulaşım gibi asgari altyapı<br />
şartlarının tek bir elden yönetilmesine,<br />
üretim maliyetlerinin azalmasına ve<br />
kalite standardının yükselmesine zemin<br />
hazırlamaktadır.<br />
Bugün itibarıyla gelinen noktada, toplam<br />
27 bin 542 hektar büyüklüğünde, 147 adet<br />
organize sanayi bölgesinin altyapı inşaatı<br />
tamamlanarak sanayicilerimizin hizmetine<br />
sunulmuş ve bu bölgelerde 41 bin 608<br />
adet firma üretime geçmiştir. Üretime<br />
geçen bu tesislerde yaklaşık 1 milyon<br />
200 bin kişiye iş imkânı sağlanmış olup<br />
tüm işletmeler üretime geçtiğinde ise bu<br />
rakamın yaklaşık 2 milyon kişiye ulaşacağı<br />
öngörülmektedir.<br />
Bugün itibariyle ülkemizde 261 adet<br />
organize sanayi bölgesine tüzel kişilik<br />
kazandırılmıştır. 2002 yılına kadar sadece<br />
70 OSB Projesi tamamlanırken, son 9.5<br />
yıl içinde 77 OSB daha tamamlanarak bu<br />
sayı 147’ye ulaşmıştır. <strong>2012</strong> yılı Yatırım<br />
Programı’nda 65 adet OSB projemizin<br />
altyapı ve arıtma tesisini kredilendirme<br />
konusunda çalışmalarımız ise devam<br />
ediyor. Ayrıca bu yıl sonu itibariyle de<br />
15 OSB projesinin tamamlanmasını
hedefliyoruz.<br />
Şu rakamlara da özellikle dikkatinizi<br />
çekmek istiyorum: 2002’ye kadar<br />
OSB’lerde üretime geçilen parsel sayısı<br />
11 bin 395 iken, son 9.5 yılda 30 bin 168<br />
parselde üretime geçilmiştir. 11 binden<br />
fazla parsel; inşaat, 6 bine yakını ise proje<br />
aşamasındadır. Ayrıca 12 bine yakın parsel,<br />
yatırımcı beklemektedir.<br />
Şunu memnuniyetle ifade etmek<br />
isterim ki, OSB’ler sanayimizin dünya ile<br />
entegre olmasını ve rekabet gücümüzün<br />
artmasını sağlayacak bir vizyona<br />
kavuşmuştur. Bugün Moğolistan,<br />
Kazakistan, Ukrayna, Filistin,<br />
Mısır ve Azerbaycan gibi ülkeler,<br />
ülkemizdeki OSB’ler ile ilgili<br />
süreçleri yakından takip ediyor, bir<br />
model olarak bizim tecrübemizden<br />
yararlanıyor.<br />
Bakanlık olarak OSB’lerin yönetim<br />
yapılarıyla, mevcut OSB’lerin<br />
doluluk oranlarını artırmayla,<br />
OSB’lerin demiryolu ve liman<br />
ağlarına entegrasyonuyla, eğitim<br />
sistemiyle ilişkileriyle, ihtisas<br />
bölgelerinin sayısını artırmayla<br />
ilgili önemli çalışmalar yapıyoruz.<br />
Mesela <strong>Sanayi</strong> Stratejimizde<br />
hangi kritik OSB’lere, hangi lojistik<br />
bölgelere demiryolu bağlantıları<br />
kurulacağıyla ilgili eylemler var ve<br />
bu eylemleri takip ediyoruz.<br />
Geçen yıl, OSB’leri daha nitelikli alanlara<br />
dönüştürmek amacıyla önemli adımlar<br />
attık. Mevcut OSB’lerdeki doluluk oranını<br />
artırmak için bedelsiz ve indirimli arsa<br />
tahsisi dönemi başlattık. Bugüne kadar<br />
tahsis edilen 471 parselin; 14’ünde üretime<br />
geçilmiş, 48’i inşaat aşamasında ve 409’u<br />
ise proje aşamasındadır. Aynı şekilde,<br />
uzun zaman önce tahsis edilmiş ancak<br />
üzerinde herhangi bir işlem yapılmamış<br />
arsaların tahsisini iptal etmeye de başladık.<br />
Zira kimsenin OSB’lerdeki arsalara, ileride<br />
değerlenecek bir gayrimenkul muamelesi<br />
yapmasını doğru bulmuyoruz ve buna<br />
müsaade etmeyeceğiz. Mayıs <strong>2012</strong> tarihi<br />
itibariyle de 256 OSB’de 999 adet parsel<br />
tahsisini iptal ettik.<br />
Yine mer’i plana göre oluşmuş sanayi<br />
alanlarının, Islah OSB kimliği kazanmasının<br />
da önünü açtık. Islah OSB kimliği kazanan<br />
bölgeler, OSB’lerin sahip olduğu tüm<br />
imkânlara sahip olacak. Böylece bu<br />
bölgelerin disipline edilmesi, çevresel<br />
etkilerin minimize edilmesi, ortak altyapı<br />
tesisleri kurulması ve üretim maliyetlerinin<br />
azalması mümkün olacaktır.<br />
Bakanlık olarak başlattığımız bir diğer<br />
önemli adım ise, OSB’lerde kurulacak<br />
meslek liseleri için, her öğrenci başına<br />
nakit destek uygulamasını başlatıyor<br />
olmamızdır. Bu uygulamayla birlikte<br />
OSB’lerin belki de en fazla ihtiyaç duyduğu<br />
nitelikli işgücü arzı sağlanmış olacaktır.<br />
Yine son teşvik programıyla sanayi<br />
yatırımlarını OSB’lere kaydırmak için çok<br />
önemli bir karar aldık. Bu karara göre, artık<br />
OSB’lerde yapılan yatırımlar, bir alt bölgede<br />
yapılmış gibi desteklenecektir. Böylece,<br />
yatırımcılar açısından zaten cazip mekânlar<br />
olan OSB’lerin yeni ve nitelikli yatırımlara<br />
ev sahipliği yapacağını düşünüyorum.<br />
Biz bu yöndeki tüm çalışmalarımızı,<br />
ülkemizdeki yatırımları artıracak ama<br />
özellikle nitelikli yatırımları artıracak şekilde<br />
sürdürüyoruz. Nitelikli, yenilikçi, rekabetçi<br />
yatırımlar için en doğru adres olan OSB’leri<br />
de hem nicelik hem de nitelik olarak<br />
geliştirmeye devam edeceğiz.<br />
Bakanlığımız, gelişmiş yörelerde sanayiyi<br />
teşvik etmek üzere; girişimcilerin kendi<br />
imkânlarıyla kuracakları OSB’lerin yer<br />
seçimini yapmak ve OSB’lere statü<br />
vererek, yatırım ve vergi indirimi gibi<br />
çeşitli muafiyetler sağlamak suretiyle<br />
destek olmakta, az gelişmiş yörelerde<br />
kurulacak OSB’lere ise yüzde 100’e varan<br />
kredi desteği sunarak altyapısı, sosyal<br />
tesisleri hazır, düşük maliyetli sanayi<br />
tahsisi ile girişimcileri bu yörelere çekmek<br />
yoluna giderek kamu kaynaklarının<br />
verimli kullanılması ve dengeli dağılımını<br />
amaçlamıştır.<br />
Bütün bu çalışmalarımızla birlikte,<br />
bugün dünyada birçok gelişmiş<br />
ülke ekonomilerinde ciddi sıkıntılar<br />
yaşanırken, ekonomimizdeki<br />
yaşanan olumlu seyrin daha da<br />
güçlenerek devam edeceğine<br />
samimiyetle inanıyor ve ülkemizi<br />
bir yatırım üssüne dönüştürmek<br />
amacıyla sadece yerli değil<br />
uluslararası yatırımların da<br />
gelmesi için en uygun yatırım<br />
alanlarının oluşturulması arayışımızı<br />
sürdüreceğimizi belirtmek<br />
istiyorum.<br />
Son olarak burada bir hususu daha<br />
ifade etmek istiyorum: Türkiye emin<br />
adımlarla büyümeye devam ediyor<br />
ve devam edecek. Biz Hükümet<br />
olarak yatırımcılar açısından engel ya da<br />
zorluk oluşturacak her türlü alanı bertaraf<br />
etmeye çalışıyoruz. Ayrıca, yeni yatırımların<br />
yapılmasını kolaylaştıracak olan her türlü<br />
adımları da atmaya devam ediyoruz. Yerli<br />
olsun yabancı olsun tüm yatırımcılar,<br />
hiç tereddüt etmeden yapacakları<br />
yeni yatırımlarını kararlaştırsınlar ve<br />
yatırımlarını hayata geçirmek için de<br />
gerekli adımları atmaya başlasınlar. Başta<br />
fiziki altyapı ve mekânlar olmak üzere<br />
yerli ve yabancı ayırımı gözetmeksizin<br />
bütün yatırımcılara her türlü konuda<br />
kolaylıklar sağlayacağımızı ve her zaman<br />
yatırımcıların yanında olacağımızı<br />
belirtmek istiyorum.<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
5
Bakanlık olarak, OSB’lerin uluslararası marka<br />
değerinin daha da artırılmasını hedefliyoruz<br />
Prof. Dr. Ersan ASLAN<br />
<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı<br />
Uluslararası boyutlarda etkisini<br />
göstermeye başlayan ekonomik krizler<br />
küresel rekabet şartlarını giderek<br />
zorlaştırmaktadır. Yaşanmakta olan<br />
ekonomik krizlerden etkilenmemek için<br />
ülkemizdeki sanayici ve girişimcilerimizin<br />
varlığı ve değeri, her zamankinden daha<br />
fazla önem arz etmektedir. Bu nedenle<br />
ülkemizdeki sanayi kavramı bizim en çok<br />
önem verdiğimiz ihtisas ve ilgi alanımızı<br />
oluşturmaktadır.<br />
Bilindiği üzere, temel olarak emek<br />
ve sermaye yatırımına dayalı bir<br />
üretim mekanizması olan sanayi ve<br />
sanayi yatırımları ülkelerin kalkınma<br />
hamlelerinde çok önemli bir yere<br />
sahiptir. Planlı kalkınma programlarının<br />
önemli bir unsuru da Organize <strong>Sanayi</strong><br />
Bölgeleri (OSB); geniş anlamda sanayici ve<br />
girişimcilerimize altyapısı tamamlanmış<br />
sanayi parselleri sunulması imkânını<br />
veren, özellikle ekonomik gelişme<br />
ve istihdam yaratma açısından ülke<br />
ekonomisine büyük katkılar sağlayan<br />
ve ölçek ekonomisine dayalı üretimin<br />
yapıldığı sanayi topluluklarıdır.<br />
OSB’ler, bölgesel eşitsizlik konusunun<br />
üstesinden gelebilmek, yerel kalkınmayı<br />
hızlandırabilmek ve rekabet edebilir<br />
şehirler oluşturmak gibi hedefleriyle<br />
istihdama ve ülke ekonomisine<br />
büyük katkı sağlamaktadır. İşsizlik,<br />
çarpık kentleşme ve çevre sorunlarına<br />
çözüm bulunmasında büyük rol<br />
oynayan OSB’lerin kurulmasına ve<br />
desteklenmesine Bakanlığımızca büyük<br />
önem verilmektedir.<br />
Bu çerçevede değerlendirildiğinde<br />
Bakanlığımızın ana hedefi, sanayi<br />
yatırımlarının planlı bir şekilde<br />
gerçekleştirilebilmesi, üretimde<br />
verimliliğin sağlanabilmesi, OSB’lerin<br />
uygun yerlerde kurulması ve etkin bir<br />
şekilde işletilmesidir. Bu kapsamda; çeşitli<br />
teşvik uygulamaları ile hem bölgesel<br />
dengesizlikler oluşturmadan, hem de<br />
görece geri kalmış bölgelere sanayi<br />
yatırımlarını çekmek suretiyle dengeli<br />
bir kalkınma hedefini gerçekleştirmeye<br />
çalışmaktayız..<br />
Ülkemizde sanayinin lokomotifi olan<br />
6 TEMMUZ <strong>2012</strong>
OSB’ler, güncel mevzuatıyla sanayimizin<br />
dünya ile entegrasyonuna ve rekabet<br />
gücüne katkı sağlayacak bir vizyona<br />
sahiptir. OSB’lerin kurumsallaşmış<br />
ve güncellenen yapısı ile bir model<br />
olarak ortaya konulabilecek unsurları<br />
barındırması nedeniyle, gelişmekte<br />
olan ülkeler tarafından ilgi ile izlendiği<br />
görülmektedir.<br />
Bakanlığımızca 50 yıldır başarıyla<br />
yürütülen OSB uygulamaları ile<br />
sanayicilerimize, uluslararası standartlarda<br />
yatırım alanları sunulması, istihdamın<br />
artırılması, bölgesel eşitsizliğin önlenmesi<br />
gibi imkânlar tanınmaktadır. Bu ekonomik<br />
olguların yanı sıra, planlı ve düzenli<br />
sanayileşme sayesinde ise, kentleşme<br />
ve çevre politikalarının uygulanması<br />
gibi sosyal olguların da gerçekleşmesi<br />
sağlanmıştır.<br />
Bakanlığımız sanayi tesisleri için gerekli<br />
arazinin teminini (enerji, haberleşme,<br />
ulaşım, arıtma tesisleri<br />
ve idari binaları ile<br />
tesis edilmiş halde)<br />
en kolay ve ekonomik<br />
yoldan sağlayan<br />
OSB uygulamalarını,<br />
devlet desteği ve<br />
denetimi altında<br />
gerçekleştirmektedir.<br />
Böylece, sanayiciler; yol,<br />
içme ve kullanma suyu,<br />
pis su, yağmur suyu,<br />
elektrik, haberleşme<br />
ve arıtma tesislerinden<br />
oluşan altyapıları hazır<br />
hale getirilen OSB’lere<br />
gelerek işletmelerini<br />
kurabilmektedirler.<br />
Bu da, ülkemiz<br />
geneline yayılan<br />
çarpık sanayileşmenin<br />
önüne geçilmesini,<br />
ülke ekonomisinin<br />
gelişmesini, istihdam<br />
oluşmasını ve<br />
büyük şehirlere<br />
göçün azaltılmasını<br />
sağlamaktadır.<br />
Bakanlığımız OSB’lerin<br />
evsel ve endüstriyel<br />
atıksu arıtma tesislerine<br />
kredi desteği de dâhil<br />
olmak üzere teknik<br />
YEREL YÖNETİM<br />
KURULUŞ<br />
PROTOKOLÜ<br />
ARAZİLERİN SATIN<br />
ALINMASI<br />
destek sağlamaktadır. Tüzel kişilik<br />
kazanmış 261 OSB’den 97’si atıksu arıtma<br />
sorununu çözmüştür. Bunların 48’i<br />
Bakanlığımız kredi desteği veya kendi<br />
imkânları ile atıksu arıtma tesislerini<br />
kurmuşlar, 49’u ise belediyelerin atıksu<br />
arıtma tesislerine bağlanmışlardır.<br />
Uygulamalarımızla OSB’ler ile<br />
sanayicilerin arsa ve araziye erişim sorunu<br />
da çözülmektedir. Ayrıca, bu uygulamalar<br />
ruhsat, izin ve altyapı hizmetleri gibi<br />
kamusal hizmetleri de sundukları için,<br />
sanayi sektöründeki yatırım öncesi iş<br />
ve işlemlerin “tek durak ofis” şeklinde<br />
çözümüne imkân sağlamaktadır.<br />
Bu süreç içinde, OSB mevzuatında<br />
yapılan düzenlemeler sayesinde dünya<br />
konjonktüründeki gelişme ve değişme<br />
eğilimleri dikkate alınarak yeni OSB<br />
modellerinin de uygulanmasına olanak<br />
sağlanmaktadır. Bu modellere en iyi<br />
örnekler lojistik bölgelerin ve ihtisas<br />
İLK BAŞVURU<br />
BİLİM, SANAYİ<br />
ve TEKNOLOJİ BAKANLIĞI<br />
ORGANİZE SANAYİ<br />
BÖLGESİ<br />
YER SEÇİMİ<br />
BİLİM, SANAYİ<br />
ve TEKNOLOJİ<br />
BAKANLIĞI<br />
OSB’lerin Kuruluş Aşamaları<br />
OSB TÜZEL<br />
KİŞİLİĞİ<br />
KAMU YARARI<br />
KARARI<br />
OSB FİZİBİLİTESİ<br />
YEREL YÖNETİM OLURU<br />
RESMİ<br />
KURUMLAR<br />
OSB’lerin kurulmasıdır.<br />
<strong>Sanayi</strong>cimizin bu konudaki ihtiyacını<br />
karşılamak üzere, kentleşme, rekabet<br />
edebilirlik, bilgi ve teknolojilerin etkin<br />
kullanımı gibi konularda pek çok fayda<br />
sağlayacak olan lojistik ihtisas OSB’lerin<br />
kurulmasına imkân sağlanmıştır. Bunun<br />
yanında, mer’i plana göre yapılaşarak<br />
kendiliğinden oluşmuş sanayi alanlarının<br />
organize edilmesi, çevresel etkilerinin<br />
disipline edilmesi, çalışma ortamının<br />
sağlıklı dönüşümünün sağlanması<br />
amaçlarıyla yeni bir model olarak Islah<br />
OSB uygulamalarına başlanmıştır.<br />
Bakanlığımıza bu konuda intikal eden<br />
yoğun talepler ilgili mevzuat çerçevesinde<br />
değerlendirilmektedir.<br />
Bu çalışmalarımızla, ülke ekonomisi<br />
ve planlı sanayileşmenin önemli bir<br />
unsuru olan OSB’lerin uluslararası<br />
marka değerinin daha da artırılması<br />
hedeflenmektedir.<br />
ORGANLAR<br />
ÇALIŞMALAR<br />
TEKNİK<br />
••<br />
İmar Planları<br />
••<br />
Altyapı Projeleri<br />
••<br />
İhale İşlemleri<br />
••<br />
SAĞLIK KORUMA BANDI<br />
••<br />
ARITMA TESİSİ ALANI<br />
••<br />
SOSYAL DONATILAR<br />
••<br />
YEŞİL ALANLAR<br />
••<br />
LOJİSTİK ALAN<br />
MÜTEŞEBBİS HEYET<br />
YÖNETİM KURULU<br />
DENETİM KURULU<br />
BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ<br />
İDARİ<br />
••<br />
Arsa Tahsis ve Satışı<br />
OSB<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
7
Anadolu’da <strong>Sanayi</strong>leşme ve OSB’ler<br />
Ramazan YILDIRIM<br />
<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı V.<br />
Türkiye’de sanayileşme hareketinin<br />
başlatılmasına ilişkin yasal ve kurumsal<br />
altyapıya dair kararlar I. İzmir İktisat<br />
Kongresi’nde alınmış olup 1932’den<br />
itibaren “Devletçi” sanayileşme modeli<br />
benimsenerek 1939 yılına kadar yoğunluk<br />
kaybetmeden uygulanmıştır.<br />
1933-1937 yılları arasında “Birinci Beş<br />
Yıllık <strong>Sanayi</strong> Planı” uygulamaya konulmuş,<br />
bunun ardından hazırlanan İkinci Beş Yıllık<br />
<strong>Sanayi</strong> Planı ise araya giren II. Dünya Savaşı<br />
nedeniyle rafa kaldırılmıştır (Yaşar, 2003a:<br />
34-40).<br />
1950’lerden itibaren liberal sanayileşme<br />
politikaları benimsenmiştir. Ancak gerek<br />
kamu sektörü ve gerekse özel sektör,<br />
imalat sektörü yatırımlarını Ankara’nın<br />
batısında yer alan bölgelere kaydırmıştır.<br />
Bu dönemde, atılım içinde görülen özel<br />
kesim, yatırımlarını ülkenin en “gelişmiş”<br />
ve “dışsal” yararların en yüksek olduğu<br />
İstanbul ve İzmir gibi merkezlerde<br />
toplamıştır.<br />
1963 yılından itibaren “Planlı Kalkınma”<br />
döneminin başlamasıyla birlikte, imalat<br />
sanayi yatırımlarının ülke geneline<br />
dağıtılması ve bölgelerarası gelişmişlik<br />
farklarının azaltılması amaçlanmaktadır. Bu<br />
bağlamda Karadeniz Bölgesi’nde Samsun,<br />
Akdeniz Bölgesi’nde Adana ve çevresi,<br />
Ege Bölgesi’nde Denizli, İç Anadolu<br />
Bölgesi’nde Eskişehir, Ankara, Konya ve<br />
Kayseri, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde<br />
ise Gaziantep’te, adı geçen bölgelerin<br />
sanayi ve cazibe merkezi olmaya yönelik<br />
önemli gelişmeler sağlanmıştır.<br />
Ankara her ne kadar önemli bir sanayi<br />
merkezi olarak değerlendirilmese de,<br />
ülke sanayisi içinde önemli bir yeri vardır.<br />
Bu önem, Kırıkkale uzantısı dikkate<br />
alındığında artmaktadır. Karadeniz<br />
Bölgesi’nde ise Bolu ve Çorum gibi lokal<br />
gelişme kutuplarının ortaya çıkması ve<br />
bunların giderek güçlenmesi, sanayinin<br />
eski merkezlerden diğer bölgelere<br />
doğru yayıldıklarının birer örneğini<br />
oluşturmaktadır. Ancak Güneydoğu<br />
Anadolu Bölgesi’nde Gaziantep, Doğu<br />
Anadolu Bölgesi’nde ise Malatya ve<br />
kısmen de Elazığ, adı geçen bölgelerde tek<br />
tek büyümeye devam eden iller olmayı<br />
sürdürmektedir (Işık, 2000:128).<br />
1970’ler sonrasında Ege ve Marmara<br />
Bölgeleri dışına kayma eğilimi gösteren<br />
sanayinin 1980’lerden itibaren yine batı<br />
sanayi bölgeleri merkezli büyüdüğü<br />
ve 1990’lardan itibaren de yeniden<br />
çevreye doğru yayılma eğilimi gösterdiği<br />
anlaşılmaktadır.<br />
<strong>Sanayi</strong> alanında özel sektör 1960’lara<br />
gelindiğinde önemli seviyelere ulaşmıştır;<br />
fakat bir diğer önemli sorun ortaya<br />
çıkmıştır: Yatırımların belirli yerlerde<br />
toplanması ve çarpık kentleşme.<br />
Yatırımlar, özellikle İstanbul-Kocaeli-<br />
İzmir üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu durum<br />
üzerinde bu kentlerin ulaşım imkânları,<br />
ithalat ve ihracat açısından önemli bir<br />
üs olmaları, pazarlama olanakları gibi<br />
8 TEMMUZ <strong>2012</strong>
faktörler etkili olmuştur. Yatırımların<br />
birkaç kentte toplanması ise buralara<br />
göç eden nüfusun olağanüstü miktarda<br />
artmasını ve bunun beraberinde çarpık<br />
kentleşme olgusunu ortaya çıkarmıştır.<br />
Ayrıca sanayi işletmelerinin de düzensiz<br />
bir şekilde konumlanmaları sonucu çevre<br />
düzensizliği, plansız kentleşme sorunları<br />
baş göstermeye başlamıştır.<br />
Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri (OSB),<br />
bahsedilen bu sorunları büyük ölçüde<br />
çözecek potansiyele sahiptir. Zira OSB’ler,<br />
işletmelerin yer alacağı düzenli, altyapı<br />
ve ulaşım imkânları gelişmiş bir yer<br />
sunmaktadır. Böylece sanayi alanlarının<br />
dağınık yapılaşması sorunu ortadan<br />
kalkmaktadır. İşletmelerin bir arada<br />
bulunması, planlı kentleşmeye sağladığı<br />
faydalarının yanı sıra işletmelere de<br />
katkıları bulunmaktadır. Şöyle ki bir arada<br />
bulunan işletmeler girdi tedarikini, OSB<br />
dışında yer alanlara göre, daha düşük<br />
maliyetle sağlayacaklardır. Bunun yanı<br />
sıra pazarlama olanakları açısından da<br />
OSB dışındaki işletmelere göre daha<br />
avantajlıdırlar.<br />
<strong>Sanayi</strong> alanlarının düzenli olması, nüfusun<br />
yerleşiminin de düzenli olmasına katkı<br />
sağlayacaktır. Bu gibi katkılar elbette<br />
kent içi ile alakalıdır. Bunun yanı sıra<br />
OSB’ler bölgesel gelişmişlik farklarını<br />
gidermenin de bir aracıdır. Devletimiz<br />
de OSB uygulamasını bölgesel<br />
gelişmişlik farklarını gidermek için<br />
1960’lardan itibaren kullanmaktadır.<br />
Bunun izleri kalkınma planlarımızda da<br />
görülebilmektedir. OSB’lerin bölgesel<br />
gelişmişlik farklarını ortadan kaldırması ise<br />
az gelişmiş bölgelere kurulacak OSB’ler ile<br />
yatırımcıya altyapısı hazır, ulaşım imkânları<br />
yeterli düzeyde olan yerler sunmak ve<br />
buralarda yapılacak yatırımları teşvik<br />
etmek yoluyla olmaktadır. 19.06.<strong>2012</strong><br />
tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak<br />
yürürlüğe giren son teşvik sisteminde de<br />
OSB’lere ve az gelişmiş bölgelere pozitif<br />
ayrımcılık uygulanmakta, daha fazla teşvik<br />
verilmektedir.<br />
Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgelerinin<br />
İhracattaki Rolü<br />
Ekonomik büyümenin olmazsa olmazı<br />
olan ihracat artışı; dış piyasaları öğrenme,<br />
daha iyi yönetim, daha büyük boyutlarda<br />
girişimcilik, gelişmiş kaynak tahsisi,<br />
pazarlama ve üretim yeteneklerini de<br />
kapsayan teknik bilginin yayılmasını<br />
sağlamaktadır. Uluslararası piyasalara<br />
girişte artan rekabet, ihracat dışı<br />
sektörlere de pozitif dışsallıklar sağlayan<br />
etkilerle ekonomideki genel verimlilik<br />
düzeyini yükselterek özellikle yüksek<br />
nitelik kazandıran yeni becerilerin<br />
elde edilmesine ve etkin bir fiyat<br />
mekanizmasının oluşumuna katkı<br />
sağlamaktadır.<br />
Türkiye’de 1980 yılından sonra ithal<br />
ikameci sanayileşmeden vazgeçilip,<br />
ihracata dönük sanayileşmenin<br />
uygulamaya konulmasıyla, serbest piyasa<br />
ekonomisinin yaygınlaştırılması yönünde<br />
önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Bu<br />
gelişmelerden en önemlisinin sanayi<br />
bölgeleri olduğu açıktır. OSB’ler, ülkedeki<br />
sanayileşmeyi hızlandırmada, işsizliği<br />
azaltmada, bölgeler arası gelişmişlik<br />
farkını gidermede, yabancı yatırımlar için<br />
çekim alanı olmada, küçük işletmelerin<br />
gelişmesinde, kalite ve verimliliğin<br />
artışında en önemli rolü üstlenmektedir.<br />
Anadolu’daki birçok OSB’nin, ihracatta<br />
ülke ortalamasının üzerine çıkması dikkati<br />
çeken önemli bir noktadır.<br />
OSB’lerde faaliyet gösteren işletmeler<br />
arasında kurulacak iletişim ağları,<br />
uluslararası ticaret için gerekli bilginin<br />
oluşması için bir zemin oluşturur. İhracata<br />
esas teşkil eden bilgi ve deneyim,<br />
uluslararası etkinliklere katılımla elde<br />
edilmektedir. OSB’ler aracılığıyla<br />
oluşturulacak platformlarda yapılacak<br />
faaliyetlerle, işletmelere hammadde<br />
kaynaklarına ve uluslararası pazarlara<br />
erişimi sağlayan ilişkilerin oluşmasına<br />
imkân sağlanır. Böylece, OSB’ler içerisinde<br />
faaliyet gösteren işletmeler uluslararası<br />
ticarette daha güçlü bir noktaya gelir.<br />
OSB’lerde oluşturulan iş ağlarının<br />
sağladığı imkânlarla; uluslararası rekabet<br />
edebilirlik, bölgesel ağ, rekabetçi üstünlük<br />
elde edilmiştir. İş ağlarının sağladığı<br />
imkânlarla kümelenme nitelikleri kazanan<br />
işletmelerin uluslararası başarısı artma<br />
eğilimindedir. Yapılan deneysel çalışmalar,<br />
sanayi bölgesindeki işletmelerin ihracatın<br />
ithalatı karşılama oranını yakalamadaki<br />
katkısına dikkat çekmektedir. OSB’lerdeki<br />
gelişmiş ihracat hizmetlerinin varlığı,<br />
işletmelerin ihracatının miktarını ve<br />
kârlılığını üst noktalara taşımıştır.<br />
Türkiye’de ihracatçı işletmelerin<br />
çoğunluğu OSB içerisinde yer almaktadır.<br />
Bu veri düşünüldüğünde, 2023 Türkiye<br />
Vizyonu’nda 500 milyar ABD Doları olan<br />
ihracat hedefinin gerçekleştirmesinde<br />
OSB’ler önemli bir araç olarak<br />
düşünülmektedir. Bu kapsamda, özelikle<br />
OSB’lere yapılacak yatırımlar için çeşitli<br />
teşvikler getirilmiştir. Bunlardan ilki, olan<br />
5084 Sayılı “Yatırımların Teşviki Kanunu”<br />
ile getirilen teşviklerde, OSB’de yapılan<br />
yatırımlara sağlanan avantajlarla birlikte,<br />
OSB’lerde yer alan ihracatçı işletme sayısı<br />
ve ihracat miktarlarında önemli artışlar<br />
olmuştur. 2011 yılı içerinde yürürlüğe<br />
giren 4562 Sayılı Kanunun 9. Geçici<br />
Madde ile getirilen tamamen veya<br />
kısmen bedelsiz tahsisine ilişkin teşviki<br />
ile birlikte OSB’lerin ihracatçı işletme<br />
sayısı artacağı beklenmektedir. Son<br />
olarak 19.06.<strong>2012</strong> tarihinde yürürlüğe<br />
giren yeni teşvik uygulamasında, OSB’de<br />
yapılan yatırımların, vergi indirim oranları<br />
ve sigorta primi işveren desteği süresi<br />
bakımından, daha avantajlı olan bir alt<br />
bölgede yer alacağı hususu hüküm altına<br />
alınmıştır.<br />
Yeni teşvik uygulamasıyla OSB’ler için<br />
önemli avantajlar getirilmiştir. Teşvik<br />
kararnamesinde az gelişmiş bölgelerde<br />
yapılacak yatırımlarda bu avantaj<br />
katlanarak artmaktadır. Dolayısıyla az<br />
gelişmiş bölgelerdeki düşük ihracat<br />
miktar ve yoğunluklarının artacağı<br />
düşünülmektedir.<br />
KAYNAKÇA<br />
••<br />
Işık, Ş. (2000). Türkiye’de <strong>Sanayi</strong><br />
Faaliyetlerinin Dağılışında Meydana Gelen<br />
Değişmeler, Ege Coğrafya Dergisi, Sayı:11.<br />
••<br />
Yaşar, O.(2003a). <strong>Sanayi</strong> Coğrafyası<br />
Açısından Bir Araştırma: Türkiye’de Tarıma<br />
Dayalı <strong>Sanayi</strong>ler, Çantay Kitabevi Yayınları:<br />
İstanbul.<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
9
Türkiye’deki Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />
Uygulamaları ve Mevcut Durum<br />
Yaşar ÖZTÜRK<br />
<strong>Sanayi</strong> Bölgeleri <strong>Genel</strong> Müdür V.<br />
TARİHÇE<br />
Türkiye’de sanayileşme çabaları<br />
Cumhuriyet’le birlikte yoğunluk<br />
kazanarak ekonomik kalkınmanın ve<br />
yeni kazanılan siyasi bağımsızlığın<br />
temeli olarak görülmüştür. <strong>Sanayi</strong>leşme,<br />
Cumhuriyet’in ilk yıllarında özel kesimin<br />
girişimlerine bırakılmış ancak gerek<br />
mali gücünün yetersizliği, gerekse<br />
deneyim yoksunluğu nedeniyle özel<br />
kesim bu görevi beklenen şekilde<br />
yerine getirememiştir. 1931 yılında<br />
uygulamaya konulan “I. Beş Yıllık <strong>Sanayi</strong><br />
Planı” çerçevesinde sanayi altyapısının<br />
oluşturulması çalışmalarına başlanmıştır.<br />
I. <strong>Sanayi</strong> Planı döneminde bütünüyle<br />
kamu girişimciliği ön planda tutulmuş<br />
Sümerbank, Etibank, Denizcilik Bankası<br />
gibi kuruluşlar faaliyete geçmiştir.<br />
1960’lı yılların başından itibaren yerel ve<br />
merkezi yönetimlerle sanayi çevrelerinde<br />
10 TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
OSB’ler konuşulur ve tartışılır olmuştur.<br />
Türkiye’de kurumsal anlamda planlama<br />
çalışmalarına, 1961 Anayasası’ndan sonra<br />
Devlet Planlama Teşkilatı’nın kurulmasıyla<br />
başlanmıştır. Süreçte, beş yıllık ve yıllık<br />
planlar yapılmıştır. OSB’lerin ele alınması<br />
ve yaygınlaştırılması hususları kalkınma<br />
planlarının başlangıcından itibaren temel<br />
politikalardan biri olmuştur.<br />
Belirlenen hedefler doğrultusunda<br />
ülkemiz sanayisinin geliştirilmesi amacıyla<br />
OSB uygulamalarına ilk olarak 1962<br />
yılında Bursa’da bir OSB kurulmasıyla<br />
başlanmıştır. Türkiye’ de OSB uygulamaları<br />
herhangi bir yasal mevzuatı olmadan<br />
1982 yılına kadar devam etmiştir. Söz<br />
konusu mevzuat boşluğunun giderilmesi<br />
amacıyla 31 Ocak 1982 tarihli ve 17591<br />
sayılı Resmi Gazete’de “<strong>Sanayi</strong> ve<br />
Ticaret Bakanlığı Fonlar Yönetmeliği”<br />
yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.<br />
OSB’lerin kurulması, o tarihlerde beş<br />
yıllık kalkınma planlarındaki hedefler<br />
doğrultusunda Bakanlar Kurulu Kararları<br />
ile gerçekleştirilmiştir.<br />
Ülkemizde “<strong>Sanayi</strong>nin belirli bir plan<br />
dâhilinde yerleştirilmesi ve geliştirilmesi<br />
amacıyla; gerekli idari, sosyal ve teknik<br />
altyapı alanları ile küçük imalat ve tamirat,<br />
ticaret, eğitim ve sağlık alanları, teknoloji<br />
geliştirme bölgeleri ile donatılıp planlı<br />
bir şekilde ve belirli sistemler dâhilinde<br />
sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan<br />
mal ve hizmet üretim alanları” şeklinde<br />
tanımlanan OSB’lerin kurulması,<br />
denetlenmesi ve kredilendirilmesi<br />
görevleri, <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji<br />
Bakanlığı’nın yetki ve sorumluluğundadır.<br />
Bu görev, 08/06/2011 tarihli ve 27958<br />
mükerrer sayılı Resmi Gazete’de<br />
yayımlanan 635 sayılı “<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve<br />
Teknoloji Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri<br />
Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”<br />
ile görev ve sorumluluk alanlarına
dâhil edilen “<strong>Sanayi</strong> Bölgeleri <strong>Genel</strong><br />
Müdürlüğü” tarafından Bakanlığımız adına<br />
yürütülmektedir.<br />
YASAL MEVZUAT<br />
OSB’lerin hızla çoğalması, ülkenin<br />
ekonomik yelpazesinde öneminin giderek<br />
artması ve OSB’lerin tüzel kişilikten<br />
yoksun olması sebebiyle pek çok hukuki<br />
sorunların meydana gelmesi yeni bir yasal<br />
düzenlemeyi zorunlu hale getirmiştir. Bu<br />
kapsamda; 4562 sayılı “Organize <strong>Sanayi</strong><br />
Bölgeleri Kanunu”12/04/2000 tarihinde<br />
TBMM’de kabul edilmiş ve 15/04/2000<br />
tarihli ve 24021 sayılı,<br />
“Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri<br />
Uygulama Yönetmeliği”<br />
ise 01/04/2002 tarihli<br />
ve 24713 sayılı Resmi<br />
Gazete’de yayımlanarak<br />
yürürlüğe girmiştir.<br />
OSB’lerin yer seçimi usül<br />
ve esaslarının belirlendiği<br />
“Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri<br />
Yer Seçimi Yönetmeliği”<br />
ise ilk olarak 28/06/1997<br />
tarihli ve 23033 sayılı<br />
Resmi Gazete’de<br />
yayımlanmış, ancak bu<br />
tarihten sonra yürürlüğe<br />
giren OSB Kanununa<br />
bağlı olarak yeniden<br />
düzenlenerek 21/05/2001<br />
tarihli ve 24408 sayılı<br />
Resmi Gazete’de<br />
yayımlanmıştır. Ancak<br />
zaman içinde oluşan bazı<br />
sorunlar nedeniyle bu<br />
yönetmelik de ihtiyaca<br />
cevap verememeye<br />
başlamıştır. Bu ihtiyaç<br />
neticesinde oluşturulan yeni “OSB Yer<br />
Seçimi Yönetmeliği”, 17/01/2008 tarihli ve<br />
26759 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak<br />
yürürlüğe girmiştir. Halen yürürlükte<br />
olan bu yönetmelikle, yer seçimine esas<br />
kurum ve kuruluş görüşlerine zaman<br />
kısıtlaması getirilmek suretiyle OSB<br />
yerinin kesinleştirilme işleminin yıllarca<br />
sürüncemede bırakılmaması sağlanmış,<br />
ayrıca Yer Seçimi Komisyonu’na üye<br />
gönderecek kurum sayısı azaltılarak<br />
bürokratik işlemler kısaltılmıştır.<br />
OSB’lerde yer alan parsellerin tahsisine<br />
ilişkin usul ve esasları belirleyen “OSB’lerde<br />
Yer Alan Parsellerin Gerçek veya Tüzel<br />
Kişilere Tamamen veya Kısmen Bedelsiz<br />
Tahsisine Dair Yönetmelik” ise 26/8/2011<br />
tarihli ve 28037 sayılı Resmi Gazete’de<br />
yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.<br />
OSB’LERİN SANAYİCİLERE<br />
SAĞLADIĞI FAYDALAR<br />
OSB’lerin bünyesindeki sanayicilere<br />
sağladığı faydalar; ortak altyapı ve<br />
sosyal tesislerden faydalanılması, ortak<br />
enerji, su, doğalgaz, haberleşme, ulaşım,<br />
arıtma tesisi gibi altyapı hizmetlerinin,<br />
verilen düşük faizli, uzun vadeli<br />
krediler vasıtasıyla tamamlanması ile<br />
girdi maliyetlerinin daha ucuza temin<br />
edilebilmesi, OSB müdürlüklerinin<br />
sanayiciye verdiği izin, ruhsat vb.<br />
hizmetlerin “tek durak ofis” yapısına uygun<br />
olması, sağlanan teşvik ve muafiyetlerden<br />
yararlanılması şeklinde özetlenebilir.<br />
MEVCUT DURUM<br />
<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı<br />
tarafından 50 yıldır yürütülen OSB<br />
uygulamaları, ekonomik gelişmeye<br />
destek vermek üzere, bir ilimiz dışında<br />
tüm illerimizde bulunmaktadır. Bugün<br />
itibari ile toplam 27 bin 542 hektar<br />
büyüklüğünde, 147 adet organize<br />
sanayi bölgesi projesinin altyapı<br />
inşaatı tamamlanarak sanayicilerimizin<br />
hizmetine sunulmuştur.<br />
BİLGİ ve TECRÜBE PAYLAŞIMI<br />
Ülkemizdeki OSB uygulamaları bir model<br />
olarak ortaya konulabilecek unsurları<br />
barındırmakta olup, bu modelin bazı<br />
ülkeler tarafından izlendiği ve örnek<br />
alındığı görülmekte,<br />
birçok ülkeden, kendi<br />
ülkelerinde yapacakları<br />
OSB’ler hakkında teknik<br />
danışmanlık talebi<br />
gelmektedir.<br />
“<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji<br />
Bakanlığının Teşkilat ve<br />
Görevleri Hakkında Kanun<br />
Hükmünde Kararname”<br />
nin 9-(1) (ç) maddesinde<br />
“..sanayi bölge ve sitelerinin<br />
yurtiçi ve yurtdışında<br />
tanıtımına ve yatırımcı<br />
teminine yönelik çalışmalar<br />
yapmak, uygulamalarla<br />
ilgili olarak diğer ülkelere<br />
rehberlik yapmak” şeklinde<br />
bir görev tanımlanmakta<br />
olup bu görev, “<strong>Sanayi</strong><br />
Bölgeleri <strong>Genel</strong> Müdürlüğü<br />
”ne verilmiştir.<br />
Bu görev ve sorumluluk<br />
kapsamında <strong>Sanayi</strong><br />
Bölgeleri <strong>Genel</strong><br />
Müdürlüğü, 50 yıllık<br />
OSB proje ve uygulama tecrübesi ile<br />
edindiği bilgi ve birikimini, talep eden<br />
ülkelerle paylaşmakta olup bu ülkeler<br />
tarafından kurulması düşünülen OSB’lerle<br />
ilgili olarak rehberlik hizmetini <strong>Bilim</strong>,<br />
<strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı adına<br />
gerçekleştirmektedir.<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
11
Makale Planlama Stratejisinde Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgelerinin Rolü<br />
PLANLAMA STRATEJİSİNDE<br />
ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNİN ROLÜ<br />
R. Esra OĞUZ / Şube Müdürü - <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri <strong>Genel</strong> Müdürlüğü<br />
Dünya nüfusunun hızlı artışı<br />
ve kentleşme, arazi kullanım<br />
taleplerini ve çeşitliliğini<br />
artırmış, bölgelerin eşitsiz gelişiminin<br />
ortaya çıkardığı kimi sorunlar nedeniyle,<br />
planlı gelişme sorunsalı bir gerçeklik<br />
olarak ortaya çıkmıştır. Ülkemizde de<br />
1950’lerde tarımda makineleşme süreci<br />
ile birlikte tarımda istihdam edilen nüfus<br />
azalmış, sanayileşen kent merkezlerinin<br />
istihdam olanaklarının çekim gücü,<br />
kırdan kente nüfus akınına yol açmıştır.<br />
Kentlerin hızla büyümesi, kentleşme<br />
sorunlarını da beraber getirmiştir. Bu<br />
dönemde, gecekondulaşma, kentsel<br />
altyapı yetersizliği, sanayi tesislerinin<br />
yol açtığı çevresel etkiler ve mekânsal<br />
deformasyon, hemen akla gelen<br />
sorunlar olarak öne çıkmaktadır.<br />
Nüfus artışı sonucu iç pazarın<br />
genişlemesi, kırsal kesimin pazara<br />
açılması, dış toplu durumun<br />
(konjonktürün) fiyatları sanayi lehine<br />
değiştirmesi ile sanayileşme kârlı hale<br />
gelmiş, sanayileşmenin lokomotif gücü,<br />
yalnızca kentler arasında eşitsiz gelişime<br />
değil, bölgesel gelişmişlik farklarının<br />
ortaya çıkmasına da yol açmıştır<br />
(Kazgan, 1985).<br />
Bölgesel gelişmişlik farklarının artışı,<br />
kentleşme sorunlarının büyümesi,<br />
kalkınmanın planlı olarak yapılması<br />
gereğini ortaya koymuş, 1960’lı yıllarla<br />
birlikte ekonomik, sosyal ve kültürel<br />
kalkınmanın hızlandırılması, uygulanan<br />
politikalar arasında uyum sağlanması,<br />
toplumsal ve kültürel dönüşümün<br />
uyumlu yönlendirilmesi ve ekonomiye<br />
rasyonel kamu müdahalesinin<br />
temini amacıyla kalkınma planlarının<br />
12 TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
hazırlanması ve uygulanması fikri<br />
benimsenmiştir (Kalkınma Bakanlığı,<br />
<strong>2012</strong>).<br />
DPT tarafından hazırlanan Birinci Beş<br />
Yıllık Kalkınma Planında (1963 - 1967),<br />
ekonomik dengenin kurulması,<br />
ekonomik ve toplumsal kalkınmanın<br />
birlikte gerçekleştirilmesi, belli bir<br />
hızda büyüme ve sanayileşmeye<br />
önem verilmesi amacıyla uzun vadeli<br />
hedefler belirlendiği gibi bu amacın<br />
gerçekleştirilmesi için “sanayide kuruluş<br />
yerlerinin seçilmesinde toplam verimliliği<br />
arttırma yanında bölgelerarası dengeli bir<br />
kalkınma sağlama hedefine göre hareket<br />
edileceği” hususu tedbirler arasında<br />
sayılmıştır (DPT, 1963).<br />
Bu plan dönemi içinde ilk olarak Bursa<br />
OSB kurulmuştur. Birinci Beş Yıllık<br />
Kalkınma Programında sanayinin<br />
kuruluş yerlerinin seçiminde verimli<br />
toprak kullanımı ve bölgelerarası<br />
gelişmişlik dengesinin sağlanması<br />
konusunda vurgu yapılmış olmakla<br />
birlikte, ilk organize sanayi bölgesinin<br />
kuruluş yerinin yine bir gelişmiş<br />
bölgede seçilmesi dikkat çekicidir.<br />
Bunun en önemli nedeni, kalkınma<br />
planlarının stratejik planlar olması,<br />
mekânsal düzenlemeye referans<br />
vermemesidir. Uygulamaya yön verecek<br />
bölge planlarının da bu dönemde<br />
yapılmaması, uygulamaların sistem<br />
dinamikleri içinde gelişmesine yol<br />
açmıştır.<br />
İkinci ve daha sonraki Beş Yıllık<br />
Kalkınma Planlarında düzenli sanayi<br />
bölgelerinin kuruluşuna verilen önem<br />
sürdürülmüş, sanayi faaliyetlerini bu<br />
bölgelere yönlendirmek için özel kredi<br />
imkanları, vergi indirimleri, altyapı<br />
temini ve ucuz enerji gibi teşvik paketleri<br />
önerilmiştir. Bursa OSB’den sonra<br />
Konya, Manisa, Gaziantep OSB’lerin<br />
kuruluşu gerçekleşmiş, giderek Artvin<br />
hariç ülkenin her ilinde birden fazla<br />
OSB kuruluşu mümkün olmuşsa da<br />
pazara yakınlığı, ulaşım imkânları,<br />
kalifiye eleman temininin kolaylığı gibi<br />
nedenlerle sanayinin gelişmiş bölgeleri<br />
tercihi devam etmiştir. *<br />
2000 yılına kadar merkezi ve yerel<br />
idareler tarafından yürütülen ortak<br />
çalışmalarla kurulan ve işletilen OSB’ler,<br />
15 Nisan 2000 tarihinde yürürlüğe giren<br />
4562 sayılı Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri<br />
Kanunu ile yeni bir döneme girmiş,<br />
<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı<br />
(eski adıyla <strong>Sanayi</strong> ve Ticaret Bakanlığı)<br />
denetimi altında kendi kendini yöneten<br />
bir model olmuştur.<br />
Ekonomik büyümenin sağlanması,<br />
istihdam olanaklarının arttırılması,<br />
sanayinin mekânsal kontrolünün<br />
sağlanması, çevresel etkilerinin disipline<br />
edilmesi gibi planlamaya birçok<br />
araçsal fayda sağlamış olan OSB’ler, bu<br />
düzenleme ile yeni bir ivme kazanmış,<br />
sektörel ihtiyaçları belirleme ve yönetme<br />
konusunda avantajlı bir konuma<br />
yükselmiştir. OSB’nin ihtiyaçlarına<br />
göre bölge teşkilatları oluşturulmuş,<br />
bölgelerin kendi kendisini yönetmesi,<br />
* 2011 yılı verilerine göre OSB’lerde tüketilen<br />
22,17 milyar kwh elektrik enerjisinin, 7,9<br />
milyar kwh’si yalnızca Marmara Bölgesinde<br />
yer alan OSB’lerde tüketilmektedir. Bunu<br />
4,7 milyar kwh ile Akdeniz Bölgesinde yer<br />
alan OSB’ler izlemektedir. Doğu Anadolu<br />
Bölgesinde yer alan OSB’lerin tamamının<br />
elektrik tüketimi ise 0.3 milyar kwh’tır (http://<br />
osbbs.osbuk.org.tr/)
Makale Planlama Stratejisinde Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgelerinin Rolü<br />
bürokratik işlemleri azaltarak, yönetimi<br />
daha da etkinleştirmiştir.<br />
Aynı dönemlerde turizm, ulaştırma<br />
ve enerji gibi sektörel alanlarda da<br />
etkinlikleri yönetmek üzere özel<br />
kanunlar çıkarılmış, özel olarak korunan<br />
alanlara yönelik planlama yetkileri ilgili<br />
idarelerine verilmiştir. Böylece farklı<br />
kurumlar tarafından planlanan ve<br />
özel mevzuata tabi birçok proje alanı<br />
ortaya çıkmıştır. Bağımsız uygulama<br />
alanları oluşturan projeler arasında,<br />
kentlerin planlaması çetrefilli bir iş<br />
haline gelmiştir. Planlama tanımı gereği,<br />
farklı sektörler arasında denge kuran,<br />
nüfusun ekonomik, sosyal, kültürel<br />
ihtiyaçlarını tasarlayan, mekânı ihtiyaçlar<br />
ve olanaklar ölçüsünde biçimlendiren<br />
kararlar içerdiğinden, proje bazlı<br />
mekânsal müdahaleler planların<br />
bütünselliğini ortadan kaldırmıştır.<br />
Bu durumun OSB’lere ilk yansıması, yer<br />
seçimleri ile olmuştur. Yatırım alanlarının<br />
tespitinde referans alınabilecek<br />
bütüncül bir planın olmaması ya da<br />
konut, sanayi, turizm, enerji, ulaştırma<br />
vb. sektörlerinin her birinin kendi başına<br />
yatırım alanlarını belirlemesi, kurumların<br />
birbiri ile ilişkisini “görüş verme”<br />
düzeyine indirgemiştir. OSB kuruluş yeri<br />
belirlenirken, yerleşim yerinin nüfus<br />
özellikleri, ekonomik yapısı, gelişme<br />
eğilimleri, merkez kademelenmesi,<br />
etkileşim alanı, ulaşım bağlantıları,<br />
enerji altyapısı, su temini, finansmanı,<br />
nitelikli eleman temini, çalışan nüfusun<br />
konut ihtiyacı, vb. onlarca faktör<br />
değerlendirilerek ve kentin diğer<br />
mekânsal kullanım biçimleri ile birlikte<br />
planlamada ele almak gerekirken<br />
proje bazlı değerlendirme yapılma<br />
durumu ortaya çıkmıştır. Buna karşın<br />
bazı belediyelerin OSB projelerini<br />
sahiplenmemeleri, “anorganize”,<br />
niteliksiz sanayi alanları açmaları,<br />
kamu yatırımı olan OSB’lerin etkinliğini<br />
azaltmış, kimi yerlerde atıl duruma<br />
gelmesine yol açmıştır.<br />
SONUÇ YERİNE…<br />
50 yıllık bir deneyimi biriktiren OSB’ler,<br />
yaşanan kimi aksaklıklara rağmen,<br />
sanayileşme konusunda en etkin ve<br />
verimli modeli oluşturmaya devam<br />
etmektedir. Bu başarının en önde gelen<br />
nedeni, planlamanın katılım ilkesinin bu<br />
projelerde hayata geçirilmiş olmasıdır.<br />
OSB mevzuatından mikro uygulamalara<br />
kadar her aşamada sektörün görüş ve<br />
önerilerinin alınması, düzenlemelerin<br />
tepeden inme değil tüm paydaşların<br />
ortak aklı ile yapılıyor olması, kendi<br />
kendini yöneten bir model olarak<br />
katılımcılara “tek durak ofis” hizmetinin<br />
sunulması, sanayi sektörünün mekânsal<br />
alan seçiminde tercih sebebidir.<br />
OSB’lerde, sağlık koruma bandı ve<br />
arıtma tesisi ile sanayinin çevresel<br />
etkilerinin azaltılması, yapılaşma öncesi<br />
çeşitli zemin etütleri ile yapıların güvenli<br />
inşasının sağlanması, tesis kurulmadan<br />
önce altyapı temini, eğitim alanları,<br />
sağlık, güvenlik, sosyal ve idari tesisler,<br />
itfaiye teşkilatı gibi kamusal hizmetlerin<br />
sunumu, bu bölgeleri diğer sanayi<br />
alanlarına göre hem kamu hem de<br />
sanayiciler açısından avantajlı duruma<br />
getirmektedir.<br />
<strong>Sanayi</strong>nin gelişigüzel alanlarda<br />
yapılaşması yerine uygun bir alanda<br />
denetimli yapılaşmasının, kentlerin<br />
yaşanabilirliği ve doğal varlıkların<br />
korunması için zorunlu olması nedeniyle<br />
planlama konusunda görev üstlenmiş<br />
olan tüm kurumların çalışmalarında,<br />
sektörün uzmanı olan kurum ve<br />
kuruluşlarla işbirliği geliştirmesi ve üst<br />
ölçekli planlamaların ilgili tüm tarafların<br />
katılımı ile yapılması zorunluluk arz<br />
etmektedir.<br />
OSB’lerin gelecekte de vizyonunu<br />
sürdürebilmesi için çevre ve altyapı<br />
yatırımlarını hayata geçirmesi, sosyal<br />
ve teknik hizmetlerini gerektiği gibi<br />
vermesi, idari teşkilatını nitelik olarak<br />
güçlendirmesi gerekmektedir.<br />
KAYNAKÇA<br />
1. Gülten Kazgan, Ekonomide Dışa Açık<br />
Büyüme, Altın Kitaplar, 1985.<br />
2. Keleş Ruşen, Kentleşme Politikası, İmge<br />
Kitapevi, Ankara, 2007.<br />
3. Mengi Ayşegül ve Algan Nesrin,<br />
Küreselleşme ve Yerelleşme Çağında<br />
Bölgesel Sürdürülebilir Gelişme,<br />
Siyasal Kitapevi , Ankara, 2003.<br />
4. Torlak, S. Evinç, İmar Yasalarının<br />
Gelişimi Üzerine Düşünceler, Çağdaş<br />
Yerel Yönetimler, TODAİ, C.11, 2002.<br />
İNTERNET KAYNAKLARI<br />
1. DPT, Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı,<br />
http://www.dpt.gov.tr/PortalDesign/<br />
PortalControls/WebIcerikGosterim.aspx<br />
?Enc=83D5A6FF03C7B4FCE4A2B5A9FE<br />
13949B,<br />
erişim: 18/06/<strong>2012</strong>.<br />
2. Kalkınma Bakanlığı, 1960 Sonrası<br />
Dönemde Planlama,<br />
http://www.dpt.gov.tr/PortalDesign/<br />
PortalControls/WebIcerikGosterim.aspx<br />
?Enc=83D5A6FF03C7B4FCA5B0BB9C7A<br />
740968E31CF9AA8F449BFB16AFEA1F26<br />
CD6D79,<br />
erişim: 18/06/<strong>2012</strong>.<br />
3. OSB Elektrik Tüketimleri,<br />
http://osbbs.osbuk.org.tr/,<br />
erişim: 18/06/<strong>2012</strong>.<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
13
YEREL KALKINMAYA ENTEGRE YAKLAŞIM: ŞANLIURFA...<br />
Kemal Devrim OĞUZ / Şube Müdürü - <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri <strong>Genel</strong> Müdürlüğü<br />
Ülke tarihimiz, genel ve yerel düzeyde<br />
bir çok kalkınma stratejisi, planlaması ve<br />
taktiksel adımları da içeren uygulamalarla<br />
doludur. Bu açılımların çoğunun raflarda<br />
saklanmaktan öteye gidememesi,<br />
uygulama şansına sahip olanların da daima<br />
bir tarafının eksik kalması hepimizin alışık<br />
olduğu sonuçlardır. Bu durum, ekonomik<br />
yapı, sosyal etkileşim ve ortak yönetişim<br />
gibi siklet merkezlerinin oluşturulması ve<br />
bunlara işlevsellik kazandırılmasını zorunlu<br />
kılmaktadır. Entegre bir planın ve planın<br />
uygulanma yöntemlerini gösteren bir dizi<br />
stratejinin olmaması halinde, sınai kalkınma<br />
sürecinin, ülke genelinin veya yerelliğin<br />
kalkınma potansiyelini tam anlamıyla<br />
değerlendirebilmesine karşı duran öğeler<br />
tarafından büyük olasılıkla engelleneceği<br />
sonucunu ortaya koymaktadır.<br />
<strong>Genel</strong> politika ve hakim siyasi iradenin<br />
de artık bu perspektifte davranmaya<br />
başladığı bu süreç, bu tür uygulamaların<br />
sayısının artırılarak çeşitlendirilmesine<br />
yönelik örnekleri ortaya çıkarmaya<br />
başlamıştır. Bu örneklerin sonuncusu ve en<br />
kapsamlısı, “Şanlıurfa <strong>Sanayi</strong>sinin Yeniden<br />
Yapılandırılması Projesi” dir.<br />
2006 yılı Türkiye- Avrupa Birliği Mali İşbirliği<br />
programı çerçevesinde yürütülüp, 2011<br />
yılının Mayıs ayında sonlandırılan ve toplam<br />
15.709.776 Euro bütçeye sahip projenin<br />
itici gücü, kurumsal faydalanıcı sıfatıyla<br />
<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı <strong>Sanayi</strong><br />
Bölgeleri <strong>Genel</strong> Müdürlüğü olmuştur.<br />
Projenin temel hedefi; GAP Bölgesi’nde<br />
sosyal istikrara ve ekonomik kalkınmaya<br />
katkıda bulunarak, Türkiye’de bölgesel<br />
farklılıkları azaltmaktır. Spesifik olarak da;<br />
Proje ile Şanlıurfa için stratejik sektörler<br />
belirlenmesi ve Şanlıurfa II. OSB’deki<br />
firmaların rekabetçi bir biçimde faaliyet<br />
göstermelerine imkân tanıyacak iş<br />
ortamının tesis edilmesi hedeflenmiştir.<br />
Görülmektedir ki; il geneli için oluşturulan<br />
sınai kalkınma modellemesi, ülkemiz sınai<br />
kalkınma atılımında bir başarı öyküsüne<br />
dönüşen OSB kavramının üzerinden<br />
şekillendirilmiştir. Çünkü OSB’ler, fiziksel<br />
altyapı bütünlüğü ve ortak kullanım<br />
avantajları, ortak yönetim ve işbirliği<br />
kültürünün oluşturulması gibi hususlarda<br />
çok iyi bir ortam sunmaktadır.<br />
Proje; temel olarak iki ana bileşenden<br />
14 TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
oluşmaktadır. İlk bileşen, 13.089.776<br />
Euro bütçelidir ve fiziksel altyapının<br />
tamamlanmasına yönelik inşaat işlerini<br />
kapsamaktadır. Bu bileşenle 96 ha’lık<br />
altyapı inşaatı (Yol, içmesuyu, kanalizasyon,<br />
yağmursuyu, elektrik ve doğalgaz) ile I.<br />
ve II. OSB’ye hizmet edecek atıksu arıtma<br />
tesisi inşaatı tamamlanmıştır. İkinci bileşen<br />
ise 2.620.000 Euro bütçeli teknik destek<br />
bileşenidir. Bu Bileşen UNDP Türkiye ile<br />
yapılan katkı antlaşması ile yürütülmüştür.<br />
<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı <strong>Sanayi</strong><br />
Bölgeleri <strong>Genel</strong> Müdürlüğü’nün OSB’lere<br />
fiziksel altyapı hazırlama noktasında<br />
sahip olduğu bilgi birikimi ve tecrübe<br />
düşünüldüğünde, projeden sağlanan katkı<br />
ve alınan geri beslemeler doğal olarak<br />
teknik destek bileşeninde yoğunlaşmıştır.<br />
Bu nedenle, bundan sonra bu bileşen<br />
üzerinde durulacaktır. Bu bileşenin temel<br />
faaliyetleri; Entegre Sınaî Kalkınma Planı’nın<br />
(ESKP) geliştirilmesi, yatırım olanaklarının<br />
tanıtımı, başvuruların değerlendirilmesi,<br />
işletme geliştirme hizmetleri, kapasite<br />
geliştirme olarak sıralanabilir.<br />
Şanlıurfa ESKP, Şanlıurfa <strong>Sanayi</strong>sinin Yeniden<br />
Yapılandırılması Projesinin merkezi öğesidir.<br />
Plan; içinde önerilen stratejilerin uzun vadeli<br />
vizyona ulaşılmasına yönelik tamamlayıcı<br />
kimliği, stratejik tutarlılığı ile sektörel<br />
yol haritalarını kapsaması anlamında<br />
“entegredir”, yani stratejileri uzun vadeli<br />
plan hedeflerinin gerçekleştirilmesine<br />
yönelik olarak tamamlayıcıdır ve stratejik<br />
uyumu sağlamak amacıyla tüm sektörel yol<br />
haritalarını kapsamaktadır. ESKP, ekonomik<br />
kalkınma için işbirliğine dayalı bir yaklaşım<br />
önermekte ve paylaşılan ortak bir ekonomik<br />
vizyonu ve bu vizyonla entegreli stratejik<br />
sektörler (Tarıma dayalı gıda sanayi, tekstil<br />
ve giyim sektörü, özellikli imalat sektörü)<br />
için sektörel vizyonları ortaya koymaktadır.<br />
Dünya Ekonomik Forumu tarafından<br />
hazırlanan Küresel Rekabet Endeksi<br />
(Dünya Ekonomik Forumu, Küresel Rekabet<br />
Raporu 2009–2010, S. 20-21) kalkınmayı üç<br />
aşamada tanımlamaktadır. İlk aşamada,<br />
ekonomi üretim faktörü temelli olup,<br />
ülkeler temel olarak niteliksiz işgücü ve<br />
doğal kaynaklar gibi faktör donanımlarına<br />
göre rekabet etmektedirler. Ücretler<br />
arttıkça daha etkin üretim süreçlerini<br />
geliştirmeleri ve ürün kalitesini artırmaları<br />
gerektiğinde, ülkeler verimlilik temelli<br />
kalkınma aşamasına geçmektedirler. Son<br />
olarak ülkeler yenilikçilik temelli aşamaya<br />
geçtiklerinde, ülkeler daha yüksek ücretleri<br />
ve bununla bağlantılı yaşam standartlarına<br />
erişebilir ve ancak yeni ve özgün ürünlerle<br />
rekabet edebildiği sürece bu durumlarını<br />
sürdürebilirler. Bu aşamada, şirketler, en<br />
karmaşık üretim süreçlerini kullanarak yeni<br />
ve farklı ürünler üretip yenilikçiliğe dayalı<br />
bir rekabet modeli içerisinde olmalıdırlar.<br />
Günümüzde Şanlıurfa ekonomisi üretim<br />
faktörü temellidir. İl, hali hazırda temel<br />
olarak niteliksiz işgücü ve verimli topraklar<br />
gibi kendi üretim faktörü donanımları<br />
çerçevesinde rekabet etmektedir. ESKP’nin<br />
kısa ve orta vade hedefleri; Şanlıurfa’nın<br />
faktör koşullarından daha iyi faydalanılması,<br />
yerel ekonominin etkinliğinin ve<br />
verimliliğinin artırılması ve yenilikçilik<br />
temelli bir ekonominin temel öğelerinin<br />
belirlenmesine yardımcı olmak amacına<br />
yöneliktir. Sonuç olarak Plan, Şanlıurfa’nın<br />
“yenilikçilik temelli” bir ekonomiye<br />
geçişine destek vermeyi amaçlamaktadır.<br />
ESKP kapsamında Şanlıurfa’nın kalkınma<br />
vizyonu aşağıdaki şekilde belirlenmiştir:<br />
“2020 yılı itibariyle, Şanlıurfa, yüksek<br />
katma değerli gıda işleme, tekstil ve<br />
imalat alanlarında, hayata geçirilecek<br />
sulama projeleri ile etkin tarımsal çıktıları<br />
da kullanmak suretiyle güçlü, büyüyen,<br />
dengeli bir ekonomiye sahip olacaktır”.<br />
Bu vizyon yerel ve ulusal düzeyde 50 paydaş<br />
tarafından katılımcı bir süreç dahilinde<br />
belirlenmiş olup, teyit edilmiştir. Yerel<br />
paydaşların da teyit ettiği gibi, Şanlıurfa’da<br />
bu vizyonu gerçekleştirecek yeterli isteklilik<br />
düzeyi ve liderlik vasfı mevcuttur. Bu isteğin<br />
ve liderliğin işbirliği yoluyla vizyonu hayata<br />
geçirmesi gerekmektedir. Tam da bu<br />
noktada; Şanlıurfa Valiliği başta olmak üzere,<br />
ilin tüm sivil toplum örgütleri ve meslek<br />
odaları ile iş dünyası ve sektör temsilcilerinin<br />
katılımı ile proje ekibi önderliği ve<br />
koordinasyonunda oluşturulan Yerel<br />
Rekabet Gücünün Geliştirilmesi Platformu<br />
(ŞUYERGEP), yerel düzeyde ihtiyaç duyulan<br />
koordinasyonun sağlanmasından sorumlu<br />
olacak, aynı zamanda liderlik görevi de<br />
üstlenecektir. Tamamen gönüllülük esasıyla<br />
işleyen ve katkı sunmaya hevesli tüm<br />
unsurların katılımına açık olan bu platform,
proje devam ederken oluşmuş ve 6 adet<br />
toplantı yapmıştır. Proje sonrasında ise<br />
halen çalışmalarına Karacadağ Kalkınma<br />
Ajansı’nın sekreteryasında devam<br />
etmektedir. ESKP’nin uygulanmasına yönelik<br />
araçların geliştirilmesi ve bunların takibi<br />
ile sonuçta Şanlıurfa’yı hedeflenen 2020<br />
vizyonuna taşıma görevi büyük ölçüde yerel<br />
aktörlerin güç ve akıl birliğine dönüşmüş bu<br />
platform tarafından yürütülecektir.<br />
GAP kapsamındaki sulama projeleri,<br />
çiftçilerin suyu daha verimli kullanmaları ile<br />
daha fazla gelir elde etmeleri ve yeni ürün<br />
ve teknolojiler için yeterli sermayeyi yatırıma<br />
dönüştürmeleri ve sağlamaları yolu ile yeni<br />
gıda işleme tesislerini faaliyete geçirmeleri<br />
yoluyla bir katalizör işlevi görebilirdi.<br />
Şanlıurfa son on yıllık dönemde önemli<br />
ölçüde büyümesine rağmen, bu büyüme<br />
sürdürülebilir yatırımlar neticesinde<br />
gerçekleşmemiş, aksine büyük ölçekli kamu<br />
yatırımları, ürünlerin piyasa fiyatlarındaki<br />
değişimler ve diğer beklenmedik faktörler<br />
tarafından yönlendirilmiştir. Bunun<br />
nedenlerinden birisi yatırımların tek<br />
yönlülüğüdür. Fiziki altyapı gelişirken,<br />
“know-how (teknik bilgi)”a yönelik<br />
yatırımlar sınırlı düzeyde kalmıştır (Şekil 1).<br />
Örneğin, bir yatırımcı meyve işleme tesisi<br />
için şeftali yetiştiriciliğini bir fırsat olarak<br />
görmesine rağmen, farklı şeftali ağaçlarının<br />
test edilmesinde engellerle karşılaşıyor ise<br />
ve çiftçiler yeni ürün türlerini denemede<br />
isteksiz davranıyorlarsa, bu durumda şeftali<br />
üreticiliği alanında hali hazırda devam<br />
eden tarım uygulamaları değişmeyecektir.<br />
Tarımda ilerlemeye yönelik değişimler<br />
olmadan, en çok gelecek vadeden imalat<br />
fırsatları da gelişim gösteremeyecektir.<br />
Şekil 1: Şanlıurfa’daki Fiziki Yatırımların<br />
Bilgi Yatırımları ile Karşılaştırılması<br />
Kaynak: ESKP tahminleri GAP BKİ ve Harran<br />
Üniversitesi , <strong>Bilim</strong>sel Araştırma Projeleri<br />
Komisyonu 1995-2008’e dayanmaktadır.<br />
İstenen Sulama Etkisi<br />
Gözlemlenen Sulama Etkisi<br />
Şekil 2: Sulama Yatırımlarının Tarımsal<br />
Üretkenliğe Etkisi<br />
Kaynak: “GAP Bölgesinde Kamu Yatırımlarının<br />
Mevcut Durumu” başlıklı ve Mayıs 2008 tarihli<br />
GAP BKİ iç raporundan alınan veriler.<br />
Şekil 2’de de gösterildiği gibi, sulama<br />
sistemlerinde gelişme yeni tohum üretimi<br />
ve yeni teknolojilere yönelik yatırımları<br />
beraberinde tetikleyebilirse artan bir oranda<br />
büyüme kaydedilebilir ancak Şanlıurfa’da<br />
son on yıllık dönemde çiftçilerin büyük<br />
çoğunluğu, yeni yatırımlar yaparak daha<br />
yüksek katma değerli üretime geçmek<br />
yerine geleneksel ürün yetiştirmeye devam<br />
etmişlerdir. Şanlıurfa’nın fiziki altyapısına<br />
yapılan büyük ölçekli kamu yatırımlarının<br />
üretkenliğe ve dolayısıyla gelir ve yaşam<br />
kalitesi üzerinde etkisi tartışılmazdır.<br />
Ancak, sulama ve diğer yatırımlardan en<br />
yüksek faydayı sağlamak için, Şanlıurfa’daki<br />
çiftçiler ve imalatçılar tarafından, toprağın<br />
tarıma hazırlanması, damla sulama ve yeni<br />
tohum çeşitlerinden ürünlerin işlenmesi,<br />
pazarlanması ve dağıtımına kadar tüm<br />
değer zincirinde yeni teknolojilerin<br />
kullanılması gerekir. Şekil 2’de sadece<br />
tarımsal üretkenliğin gösteriliyor olmasına<br />
rağmen, aynı durum imalat sektörü için de<br />
geçerlidir. Örneğin, Projenin ve ESKP’nin<br />
amacının bir kısmı da, II. OSB’nin, I. OSB’de<br />
olduğu gibi, düşük marjlı, düşük katma<br />
değerli, kapasitesinin altında ve sezonluk<br />
çalışan firmalarla doldurulmamasını<br />
sağlamaktır. Proje ile, II. OSB’de bu<br />
olumsuzlukların ortadan kaldırılması<br />
için II. OSB’ye yapılacak başvuruların,<br />
kurulacak yönetişim yapısı dâhilinde<br />
toplanması ve değerlendirilmesine<br />
yönelik faaliyetler gerçekleştirilmiştir. Bu<br />
bağlamda, proje kapsamında, başvuruların<br />
değerlendirilmesine ilişkin yönetişim<br />
yapısı kurulmuş, Bakanlık, OSB Yönetimi ve<br />
yerel paydaşların katılımıyla başvuruların<br />
değerlendirilmesine ilişkin seçim ölçütleri<br />
belirlenmiştir. Ardından yapılan bağımsız<br />
değerlendirmeler ile bu seçim ölçütleri<br />
kullanılmış ve geçer not alanlara OSB<br />
Yönetimince tahsisler gerçekleştirilmiştir.<br />
İçinde bulunduğumuz tarihte, yani projenin<br />
tamamlanmasından yaklaşık bir yıl sonra<br />
bile Bölge yönetiminin halen uygulamayı<br />
sürdürüyor olması proje çıktılarının<br />
yerelce özümsendiğini açıkça ortaya<br />
koymaktadır. Bundan sonrası ise bu tahsis<br />
süreci modellemesinin ülke çapında tüm<br />
OSB’lere yaygınlaştırılması, bilimsel, şeffaf<br />
ve rasyonel mekanizmalarla yapılan sanayi<br />
parseli tahsislerinin yapılacak mevzuat<br />
düzenlemeleri ile bağlayıcı kılınması, arsa<br />
rantı ve spekülasyonlardan kaçınarak<br />
tamamen üretime odaklanılmasıdır.<br />
Öte yandan; OSB’lerin büyük bir<br />
çoğunluğunun bir iş programına sahip<br />
olmaması, olanların da içeriğinin zayıflığı<br />
proje kapsamında ele alınarak Şanlıurfa II.<br />
OSB için bir iş planı hazırlanmıştır. Daha da<br />
önemlisi diğer OSB’lerin kullanımı ve kendi<br />
özgün koşullarını uyarlayabilecekleri bir<br />
“OSB İş Planı Hazırlama Rehberi” çıkarılmıştır.<br />
Sonuç olarak; bu proje ile, yeni kurulmuş<br />
bir OSB çıkış noktası alınmış ve bu<br />
bölgenin fiziksel altyapısı tamamlanmış,<br />
Şanlıurfa İli için sektör taramaları<br />
yapılarak öncelikli sektörler belirlenmiş,<br />
bütüncül bir yaklaşımla içerisinde<br />
temel kalkınma stratejilerinin, sektörel<br />
yol haritalarının ve sektörel eylem<br />
planlarının yer aldığı Entegre <strong>Sanayi</strong><br />
Kalkınma Planı hazırlanmıştır. Oluşturulan<br />
“Yerel Rekabet Gücünün Geliştirilmesi<br />
Platformu” (ŞUYERGEP) ile de yerel<br />
düzeyde ihtiyaç duyulan koordinasyonun<br />
sağlanması ve ESKP’nin sürdürülebilir bir<br />
uygulaması hedefelenmiştir. Şanlıurfa’da<br />
bu süreç sonunda ortaya çıkan sinerji ve<br />
motivasyonun kaybolmaması ve proje<br />
çıktılarının fırsata dönüştürülmesi, ülkemizin<br />
başka bölgelerine de örnek oluşturacaktır.<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
15
Makale Yaşanabilir Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri<br />
YAŞANABİLİR ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ<br />
Özlem ARSLAN / Peyzaj Mimarı - <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri <strong>Genel</strong> Müdürlüğü<br />
Kalkınma Bakanlığı<br />
koordinasyonunda yürütülen<br />
Onuncu Kalkınma Planı hazırlık<br />
çalışmalarından “Mekânsal Planlama”<br />
ve “Yaşanabilir Kentler” yaratmak<br />
başlıklarından yola çıkarak, 2014–2018<br />
yıllarını kapsayan dönemde “Yaşanabilir<br />
Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri” (OSB)<br />
planlamak ve bu çerçevede projeler<br />
üretebilmek, <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji<br />
Bakanlığı tarafından bugüne kadar<br />
gerçekleştirilen çevreye duyarlı OSB<br />
çalışmalarını, kuşkusuz daha da ileriye<br />
taşıyacaktır.<br />
Üst ölçekli planlamadan uygulamaya<br />
yönelik tasarıma kadar, kentlerde olduğu<br />
gibi OSB’lerde de yaşam kalitesini<br />
artırmak, sağlıklı, yaşanabilir ve kimlikli<br />
OSB’lere sahip olmak için planlamanın<br />
tasarımla bütünleşmesi önemli bir<br />
olgudur. Sürdürülebilir OSB gelişiminin<br />
gerçekleşmesi, planlama süreçlerinin<br />
ekolojik temele oturtulmasına ve<br />
doğayla uyumlu bir yaşam için ekolojiekonomi-enerji<br />
ilişkisini güçlendiren bir<br />
tasarım yaklaşımını gerektirmektedir<br />
(Aklanoğlu, 2009).<br />
Eski Yunancaya göre ekoloji bilimi, oikos<br />
ve logos kelimelerinin birleştirilmesiyle<br />
oluşturulmuş olup yaşanabilen çevreyi<br />
anlatmaktadır. Ekonomi sözcüğü<br />
de eski Yunanca oikos ve nomicus<br />
sözcüklerinden türetilmiş olup yaşanılan<br />
yere ait işlerin yönetilmesi anlamına<br />
gelmektedir. Bu durumda ekoloji ve<br />
ekonomi, kardeş bilim dalları olarak<br />
düşünülebilir (Costanza, Cumberland,<br />
ve ark. 1997; Barret ve Farina 2000; L.<br />
R. Brown 2001; Odum ve Barret 2008).<br />
Enerji ise maddede var olan ve ısı, ışık<br />
biçiminde ortaya çıkan güç olarak<br />
tanımlanabilmektedir (http://www.tdk.<br />
gov.tr).<br />
Ekolojinin ayrı bir bilim dalı olarak ortaya<br />
çıkması yaklaşık 1900’lü yıllara kadar<br />
gitmekte olup ekoloji sözcüğü, son<br />
dönemlerde, günlük terminolojinin bir<br />
parçası olmuştur (Odum-Barret 2008).<br />
Bir bilim olarak ekolojinin genel<br />
anlamda mekân planlama, tasarım ve<br />
yönetim çalışmalarında etkisi ve etkinliği<br />
ise oldukça yenidir. Ekoloji, doğal alanda<br />
bilgi üreten bir bilimdir ve bu bilimin<br />
fiziksel planlama ile<br />
bağlantısı peyzaj<br />
planlama aracılığıyla<br />
kurulmaktadır<br />
(Aklanoğlu 2009).<br />
Peyzaj terimi,<br />
insan ve doğayı<br />
bütünleştiren bir<br />
terimdir (Calow 1999; Odum ve Barret<br />
2008). Avrupa Peyzaj Sözleşmesi’nde<br />
ise peyzajın “alan” anlamına geldiği<br />
ifade edilmektedir. Risser ve ark.<br />
(1984)’e göre, peyzaj ekolojisi ise,<br />
heterojen yapıdaki bir arazi parçasının<br />
özelliklerini inceleyerek, bu arazinin<br />
yönetim ilkelerini toplumun yararı ve<br />
yaşamı için kullanan bir bilim dalı olarak<br />
tanımlanmaktadır (Odum ve Barret,<br />
2008).<br />
Bu bağlamda peyzaj mimarlığında<br />
üst ölçekli planlamadan (1/25000)<br />
uygulama ölçeği olan (1/500-1/250-<br />
1/200) tasarıma kadar ekolojik veriler<br />
temel alınmakta ve çok yönlü olarak<br />
kullanılmaktadır. Ekoloji, ilk olarak<br />
planlamada temel alınmış; küresel<br />
ölçekte yaşanan sorunlar karşısında<br />
planlamanın tek başına yeterli olmadığı<br />
anlaşılmış ve ekolojik temelin tasarımda<br />
da kullanılması gerektiği anlaşılmıştır.<br />
Ekolojik peyzaj tasarımı, bütüncül (canlı,<br />
cansız ve kültürel peyzaj bileşenleri ile<br />
sosyo-ekonomik ve ekolojik süreçlerin<br />
tasarıma entegre edilmesini) ve<br />
dinamik (peyzajın doğal ve kültürel<br />
süreçlerine, zamansal ve mekansal<br />
ölçeklere göre değişen bir nitelikte)<br />
bir yaklaşımdır (Aklanoğlu 2009).<br />
Yaşamın sürdürülebilirliğini sağlayan<br />
en önemli unsurlardan biri de iklimdir.<br />
Enerji etkin peyzaj planlamanın temeli,<br />
ekolojik tasarım ve iklimsel elemanların<br />
sunduğu olanaklardan yararlanmak,<br />
olumsuz koşullardan en az etkilenmeyi<br />
sağlamaktır (Akpınar ,1995).<br />
http://www.ekodenge.org.tr/tr/?p=245<br />
Erişim tarihi:12/06/<strong>2012</strong><br />
Bu araştırma; ekolojik peyzaj planlama<br />
ve tasarım ilkeleri ışığında, yaşanabilir<br />
OSB’ler yaratmayı ve küresel iklim<br />
değişikliğine katkı sağlayan çözüm<br />
önerileri sunmayı hedeflemektir.<br />
EKOLOJİK PEYZAJ PLANLAMA ve<br />
TASARIM İLKELERİNİN OSB’LERE<br />
SAĞLAYACAĞI YARARLAR<br />
••<br />
Doğal ve kültürel varlıkların koruma<br />
kullanma dengesi esas alınarak<br />
gerçekleştirilecek çalışmalarda,<br />
OSB alanları ile ekonomiye katkı<br />
sağlanırken, ekolojik dengeye de<br />
duyarlı, küresel iklim değişikliğine,<br />
biyolojik çeşitliliğe fayda sağlayan<br />
ve yaşam kalitesi yüksek alanlar<br />
oluşturulur.<br />
••<br />
Kyoto Protokolünde; “sera gazı [CO 2<br />
,<br />
CH 4<br />
, N 2<br />
O, HFC, PFC 5<br />
, SF 6<br />
] miktarını<br />
azaltmaya yönelik mevzuat yeniden<br />
düzenlenecek” maddesine yönelik<br />
olarak, azot ve karbon döngüsüne<br />
olumlu katkı sağlanır.<br />
••<br />
Güneş, rüzgâr gibi yenilenebilir<br />
enerji kaynakları etkin<br />
kullanılacağından, Kyoto<br />
16 TEMMUZ <strong>2012</strong>
Makale Yaşanabilir Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri<br />
Protokolünde yer alan “çölleşme ve<br />
küresel iklim değişikliği” ne tedbir<br />
olarak, “güneş enerjisinin önü<br />
açılacak” maddesi için alternatif<br />
çözüm üretilmiş olur.<br />
••<br />
Yağmursuyu projelerinde, deşarj<br />
noktalarının açık alanlara verildiği<br />
noktalarda gerçekleştirilecek<br />
yağmursuyu yönetimi<br />
yöntemleriyle:<br />
––<br />
Küresel ısınmanın bir getirisi olan<br />
sel ve taşkınlar önlenir,<br />
––<br />
<strong>Sanayi</strong> parsellerinden kirlenerek<br />
gelen yağmur suyundaki azot,<br />
fosfor, potasyum ve karbon<br />
gibi elementlerin bitki kökleriyle<br />
emilmesi sağlanırken, elde<br />
edilen kirlilikten arınmış, temiz<br />
yağmur suyu yeraltı varlıklarına<br />
kazandırılır.<br />
••<br />
İnşaat alanında; peyzaj onarım<br />
projeleri ile bitkisel toprak ve<br />
doğal bitki örtüsünün varsa<br />
endemik türlerin korunması sonucu<br />
biyoçeşitliliğin sürdürülebilirliği<br />
sağlanır.<br />
••<br />
Sağlık koruma bantlarında;<br />
––<br />
OSB içindeki imalatların durumu<br />
göz önünde bulundurularak<br />
sağlık koruma bantlarının<br />
bitkilendirme yolu ile perdeleme<br />
çalışmalarında, ÇED raporu, iklim,<br />
arazi yapısı, şehrin yönü, toprak,<br />
sulanabilirlik, doğal bitki örtüsü<br />
vb. dikkate alınmak suretiyle<br />
üretilecek peyzaj projeleri ile;<br />
çevresel sorunlara yol açan<br />
sanayinin kent üzerindeki baskısı<br />
azaltılır, karbon için yutak alan<br />
(Kyoto Protokolü) oluşturulur,<br />
hava akımı ve koku kontrolü<br />
sağlanır. Bitkilendirilen alan,<br />
rekreatif amaçlı olarak yöre<br />
halkına ve sanayi personeline<br />
hizmet edebilir.<br />
––<br />
Perdeleme bitkilerinin, enerji<br />
üreten bitki türlerinden<br />
seçilmesi (biyokütle enerjisi) ile<br />
yenilenebilir enerji kullanımına<br />
yönelme mümkündür. Kyoto<br />
Protokolünde yer alan “alternatif<br />
enerji kaynaklarına yönelinecek”<br />
maddesi için alternatif çözüm<br />
üretilmiş olur.<br />
––<br />
Bitkilerin fotosentez yoluyla<br />
havadaki karbondioksit gazını<br />
yapraklarıyla absorbe ederek,<br />
hem ortama oksijen vermesi<br />
kuralından yola çıkarak,<br />
absorbe gücü yüksek olan<br />
bitki türlerinin kullanımı ile<br />
sanayiden kaynaklanan sera gazı<br />
miktarının azaltılmasına yardımcı<br />
olunur, Kyoto Protokolü’nde<br />
yer alan “Atmosfere salınan<br />
sera gazı miktarı yüzde 5’e<br />
çekilecek” maddesi için alternatif<br />
çözüm üretilmiş hem de hava<br />
temizliğine katkı sağlanmış olur.<br />
••<br />
Binalarda yeşil çatı ve yeşil duvar<br />
uygulamalarının yapılması ile<br />
alternatif yeşil alanlar yaratılmış olur.<br />
••<br />
<strong>Sanayi</strong> tesisinde gerçekleştirilen<br />
imalat ile uyumlu olarak<br />
gerçekleştirilecek peyzaj projeleri ve<br />
uygulamaları ile fabrika ve çevresi<br />
bütünlük kazanır, ayrıca, estetik ve<br />
işlevsel mekanların oluşturulmasına<br />
katkı sağlanır.<br />
••<br />
Su etkin peyzaj tasarımı ile su<br />
tüketimi ve bakım işlemlerinde<br />
ekonomi sağlanmış olur.<br />
••<br />
OSB alanı içinde yapılacak bisiklet<br />
yolu ile OSB içi ulaşımda hava<br />
temizliğine katkı sağlanmış olur.<br />
SONUÇ<br />
Tüm OSB’leri kapsayacak bu çalışmalar<br />
neticesinde öncelikle yerel yaşam<br />
kalitesi artacak, buna bağlı olarak<br />
bölgesel, ülkesel ve küresel ölçekte<br />
yaşanabilir çevreler oluşturulabilecek,<br />
ekoloji ve ekonomi dengesi kurulacak<br />
ve OSB’lerin sadece üretim alanları değil,<br />
aynı zamanda yaşanabilir alanlar olduğu<br />
gerçeği ortaya çıkacaktır.<br />
KAYNAKÇA<br />
1. Aklanoğlu, F., 2009. Geleneksel<br />
Yerleşmelerin Sürdürülebilirliği ve Ekolojik<br />
Tasarım: Konya-Sille Örneği, Ankara<br />
Üniversitesi Fen <strong>Bilim</strong>leri Enstitüsü Doktora<br />
Tezi. Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı,<br />
Ankara.<br />
2. Akpınar, N. 1995. Ilıman Bölge Iklimleri<br />
için Enerji Etkin Peyzaj Planlama. Tabiat ve<br />
İnsan Dergisi, Say.: 3, S. 8-14, Ankara.<br />
3. Barret, G. W., and A. Farina. 2000.<br />
İntegrating ecology and economics.<br />
BioScience 50:311-312.<br />
4. Brown, L. R., 2001. Eco-economy: Building<br />
an economyfor the Earth. New York: W.W.<br />
Norton.<br />
5. Calow, P, Ed. 1999. BlackweU’s concise<br />
encyclopedia of ecology.Oxford: Blackvvell.<br />
6. Costanza,R., J. Cumberland, H.Daly, R.<br />
Goodland, and R. Norgaard. 1997. An<br />
introduction to ecological economics.<br />
Boca Raton, Fla.: St. Lucie Press.<br />
7. Odum, E.P.- Barret, G.W., 2008. Ekolojinin<br />
Temel İlkeleri, Peyzaj Ekolojisi: Tanımı ve<br />
Biyolojide Hiyerarşi Düzeni Kavramıyla<br />
İlişkisi. Palme Yayınevi, S. 2-3, S.375, Ankara<br />
8. Risser, P.G., J.R. Karr, and R.T.T. Forman.<br />
1984. Landscape ecology: Directions and<br />
approaches. Champaign, 111.: Naturel<br />
History Survey, Number 2.<br />
9. http://www.ekodenge.org.tr/tr/?p=245<br />
Erişim tarihi:12/06/<strong>2012</strong><br />
10. http://www.tdk.gov.tr Erişim<br />
tarihi:12/06/<strong>2012</strong><br />
Çalışmalarımda benden yardımını ve<br />
desteğini esirgemeyen Hocam Sayın<br />
Prof. Dr. Nevin AKPINAR’a (A.Ü.Z.F. Peyzaj<br />
Mimarlığı Bölümü) teşekkür ederim.<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
17
Makale Türkiye’de Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri Deneyimi<br />
TÜRKİYE’DE ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ DENEYİMİ<br />
Doç. Dr. Çiğdem VAROL / Gazi Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü<br />
Ülkemizde sanayi üretiminin<br />
mekansal organizasyonunda,<br />
Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri (OSB),<br />
Küçük <strong>Sanayi</strong> Siteleri (KSS), Serbest<br />
Bölgeler (SB) ve Teknoloji Geliştirme<br />
Bölgeleri (TGB) özel statüye sahip üretim<br />
bölgeleri olarak tanımlanmaktadır. Bu<br />
girişimlerden OSB’ler, planlı kalkınma<br />
dönemi ile birlikte uygulanmaya<br />
başlamış ve sanayiye altyapı oluşturmayı<br />
amaçlamıştır. <strong>Sanayi</strong> gelişiminin<br />
ve bölgesel dengeli kalkınmanın<br />
sağlanması, kentleşme ve sanayileşme<br />
ilişkilerinin düzenlenerek oluşabilecek<br />
çevre sorunlarının giderilmesi, daha<br />
düşük maliyetli altyapı hizmetlerinden<br />
yararlanılması ve daha kolay ve ucuz<br />
üretim yapılması hedefini taşıyan<br />
OSB uygulamaları bugün 50 yıllık bir<br />
tecrübeye ulaşmıştır.<br />
İller bazında değerlendirildiğinde;<br />
Artvin hariç tüm illerde bir veya birden<br />
fazla OSB’nin yer aldığı ve OSB’lerde yer<br />
alan firma yoğunlaşmalarının Marmara<br />
Bölgesi dışında Anadolu’ya da kaydığı<br />
(Çağlar ve Kurtsal, 2011) görülmektedir<br />
(Harita 1).<br />
Harita 1: Türkiye’de OSB’lerdeki toplam<br />
firma sayıları (2008) (Yıldırım, 2008)<br />
Gelişmekte olan ülkelerdeki kısıtlı<br />
sermaye birikiminin; üretim artışından,<br />
teknolojik yenilikleri gerçekleştirmeye,<br />
uygun koşullarda arsa ve fabrika<br />
temininden, üretim maliyetini<br />
karşılamaya kadar pek çok amaç<br />
için kullanılması, sanayi gelişiminin<br />
sağlanmasında<br />
zorluklar<br />
yaratmaktadır.<br />
OSB’lerin mekânsal<br />
yerleşim için gerekli<br />
altyapı ve üstyapı<br />
hizmetlerini topluca<br />
sağlaması bu zorlukları<br />
aşmaya önemli katkı<br />
sağlamaktadır (DPT, 2007). Bununla<br />
birlikte, sanayi işletmelerinin mekansal<br />
bir araya gelişleri ile dışsal ekonomiler<br />
yaratılmakta (Varol, 2011); bu dışsallıklar<br />
çoğunlukla bir arada bulunan firmalar<br />
arasında yeni üretim teknikleri,<br />
pazar koşulları, teknolojik gelişmeler,<br />
personel eğitimi ve benzeri konularda<br />
bilgi ve tecrübelerin karşılıklı olarak<br />
değişimini kapsamaktadır. Ortak altyapı<br />
hizmetlerinden, arıtma tesislerine,<br />
personel eğitim merkezlerinden,<br />
finansal ve sosyal hizmetlere kadar<br />
pek çok hizmet ve olanağın sunulması<br />
firmaların üretim maliyetlerini<br />
azaltmaktadır.<br />
Türkiye’deki OSB’lerde mekânsal<br />
birliktelik ile oluşan dışsallıkların;<br />
işletmelerin türlerine<br />
göre iki farklı biçimde<br />
oluşturulması<br />
amaçlanmıştır:<br />
farklı sektörlerde<br />
faaliyet gösteren iş<br />
kollarının bulunduğu<br />
karma OSB’ler, aynı<br />
sektör grubunda<br />
ve bu sektör grubuna dahil alt<br />
sektörlerde faaliyet gösteren tesislerin<br />
yer aldığı ihtisas OSB’ler. Özellikle<br />
ihtisas OSB’lerin oluşturulması, küme<br />
politikası ile bağlantılı olarak yerelleşme<br />
ekonomilerinin yaratılmasına önemli<br />
katkı sağlamaktadır. Harita 2’de iller<br />
bazında OSB’lerin uzamanlaştığı<br />
sektörler yer almaktadır.<br />
Harita 2: Türkiye’de OSB’lerdeki toplam<br />
sektörel uzmanlaşmalar (2008) (Yıldırım,<br />
2008)<br />
50 yıllık deneyim çerçevesinde iyi<br />
bir yatırım ortamı sunma, yığılma<br />
ekonomilerinin yarattığı dışsallıklardan<br />
yararlanma, sanayinin Anadolu’daki<br />
kentlere desantralizasyonunu<br />
destekleme gibi yaşanan olumlu<br />
gelişmeler yanında, OSB’lerin mekânsal<br />
yer seçimi ile arz-talep dengelerinin<br />
oluşturulması konusunda bazı sıkıntılar<br />
da yaşandığı görülmektedir. Yer seçimi<br />
ile bağlantılı olarak; OSB’lerin kentlerin<br />
mekansal gelişiminde en önemli<br />
yasal uygulama olan 3194 Sayılı İmar<br />
Kanunu’nun istisnalar kapsamına<br />
girdiği ve OSB’lere yönelik imar<br />
planlarının 4562 Sayılı OSB Kanunu ve<br />
Uygulama Yönetmeliği çerçevesinde<br />
belirlendiği görülmektedir. 4562 Sayılı<br />
Kanunu’nda OSB’lerin; Bakanlığın<br />
koordinasyonunda ilgili kurum ve<br />
kuruluşların temsilcilerinden oluşan<br />
Yer Seçimi Komisyonu’nun yerinde<br />
yaptığı inceleme ve varsa 1/25000<br />
ölçekli çevre düzeni planlarını dikkate<br />
alarak oybirliği ile yer seçtiği ve <strong>Bilim</strong>,<br />
<strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı’nın onayı<br />
ile kurulduğu ifade edilmektedir.<br />
Buna göre OSB sınırları içerisinde<br />
yapılacak mevzii imar ve parselasyon<br />
planları ve değişiklikler OSB tarafından<br />
yönetmeliğe uygun olarak hazırlanıp<br />
18 TEMMUZ <strong>2012</strong>
Makale Türkiye’de Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri Deneyimi<br />
Bakanlığın onayına sunularak İl İdare<br />
Kurulu kararı ile yürürlüğe girmekte ve<br />
onaylı OSB imar planları, ilgili kurumlara<br />
bilgi için gönderilmektedir.<br />
OSB yer seçim kararının, çoğu<br />
zaman Hazine veya kamu kurum ve<br />
kuruluşlarına ait arazilerden yapılması<br />
ve yerseçimi kararının, bölgenin çevre<br />
düzeni planı yoksa, yürürlükteki nazım<br />
imar planlarından bağımsız olarak<br />
verilmesi, planlı kentsel gelişmenin<br />
sağlanmasında önemli rol oynayan<br />
imar planları ile OSB yerseçim kararları<br />
arasında bütünlük kurulmasını<br />
engellemekte ve OSB’lerin kentle<br />
olan ilişkilerini güçleştirebilmektedir.<br />
Yarattıkları istihdam olanakları ile önemli<br />
bir çekim gücü oluşturan OSB’ler, kentin<br />
gelişim yönünün belirlenmesinde ve<br />
kentlerin arazi kullanım desenlerinin<br />
oluşturulmasında önemli araçlardır.<br />
Kentlerin gelişmesi ve arazi kullanma<br />
ihtiyacının imar planları ile belirlendiği<br />
göz önünde bulundurulduğunda;<br />
klasik ama ülkemizde erişilebilirlik<br />
açısından hala büyük önem taşıyan<br />
ev-iş uzaklığı eğilimleri,<br />
işgücü projeksiyonları,<br />
üniversite-sanayi<br />
bağlantıları, bölgesel<br />
araştırma kararları<br />
ve kentle ilişkisi gibi<br />
daha üst ölçekli<br />
bilimsel araştırmalara<br />
dayanmadan kentlerden<br />
soyutlanmış biçimde verilen OSB<br />
yer seçim kararlarıyla, hem kısıtlı<br />
sermaye birikimi, hem de kıt olan arazi<br />
kaynaklarının etkin biçimde kullanılması<br />
engellenebilmektedir. Böylesine bir<br />
durum yer seçim kararının sadece arazi<br />
mülkiyeti, büyüklüğü, çevresel değerleri<br />
ve sanayicilerin değişik büyüklükteki<br />
parsel taleplerini karşılamanın<br />
ötesinde, OSB’lerin kentle ve kentlilerle<br />
bağlantılı yeni yaşam alanları olarak<br />
kurgulanmasını gerekli kılmaktadır.<br />
Diğer yandan arz-talep ilişkileri açısından<br />
incelendiğinde; özel yatırımların<br />
teşvikini sağlamak adına, gelişmiş<br />
bölgelerde gereğinden fazla alanın<br />
üretime açılması veya sınırlı sermaye<br />
birikimine sahip, yerel girişimciliğin zayıf<br />
olduğu gelişmekte olan bölgelerde<br />
büyük altyapı yatırımlarının yapılması<br />
firmaların üretime geçmesi için yeterli<br />
olmamaktadır. Bu saptama, Türkiye<br />
genelinde OSB’lerde toplam üretime<br />
geçme oranının sunulduğu Harita 3’te<br />
açıkça ortaya konulmaktadır. Bu soruna<br />
bir anlamda çözüm üretmek adına,<br />
29.03.2011 tarihinde kabul edilerek<br />
yürürlüğe giren Bazı Kanunlarda<br />
Değişiklik Yapılmasına Dair 6215 Sayılı<br />
Kanun da, il ve ilçelerin sosyoekonomik<br />
durumları dikkate alınarak OSB’lerdeki<br />
parsellerin tamamen veya kısmen<br />
bedelsiz tahsislerinin Bakanlar Kurulu<br />
kararı ile belirlenebilmesine olanak<br />
tanımıştır.<br />
Harita 3: Türkiye’de OSB’lerdeki toplam<br />
üretime geçme oranı (2008) (Yıldırım,<br />
2008)<br />
Tüm bu değerlendirmeler, Türkiye’deki<br />
OSB’lerin 50 yıllık deneyiminde öğrenme<br />
sürecinin halen devam ettiğini ortaya<br />
koymaktadır. Artık tek başına OSB’ler<br />
değil, sanayi ve teknoloji altyapısını<br />
bir arada sunan Teknoloji Geliştirme<br />
Bölgeleri, Serbest Bölgeler, pek çok ilde<br />
ve bölgede sürdürülen küme çalışmaları<br />
gibi girişimler; sanayinin geliştirilmesi,<br />
farklı boyutlarıyla ele alınması ve sosyoekonomik<br />
ve mekansal ilişkilerinin<br />
değişik içeriklerle kurgulanması<br />
konusunda ayrı ve yeni deneyimler<br />
sunmaktadır. Türkiye’nin ekonomik<br />
yapısının coğrafi olarak çeşitlilik<br />
göstermesi ve bölgeleri arasında<br />
gelişmişlik farklarının bulunması; her<br />
ilin ve bölgenin üretim kapasitesini<br />
arttırmasında, belirleyeceği ekonomik<br />
öncelikler ve bu doğrultuda geliştireceği<br />
farklı projelerle mümkün olacaktır.<br />
KAYNAKÇA<br />
••<br />
Çağlar, E. ve Kurtsal, Y. (2011) “Bölgesel<br />
<strong>Sanayi</strong> Politikası Aracı Olarak Özel<br />
Ekonomik Bölgeler: Türkiye‘de Organize<br />
<strong>Sanayi</strong> Bölgelerinin Etkileri ve Yetkileri”<br />
5. Bölgesel Kalkınma ve Yönetişim<br />
Sempozyumu, TEPAV Yayınları, Ankara.<br />
••<br />
DPT (2007) 9. Kalkınma Planı <strong>Sanayi</strong><br />
Politikaları ÖİK Raporu, Ankara.<br />
••<br />
Varol, Ç. (2011) “Türkiye’deki <strong>Sanayi</strong><br />
Üretiminin Mekansal Organizasyonunda<br />
Yasal Düzenlemeler” Yasal ve Yönetsel<br />
Boyutlarıyla Planlama Prof. Dr. Feral<br />
Eke’ye Armağan, Gazi Üniversitesi<br />
Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge<br />
Planlama Bölümü, T.C. Bayındırlık ve İskan<br />
Bakanlığı TAU Yayınları, Ankara, 145-161.<br />
• • Yıldırım, K. (2008) Türkiye’deki OSB’lerin<br />
Tarihsel Gelişim Süreci İçerisinde Fiziksel<br />
ve Ekonomik Özellikleri” Gazi Üniversitesi<br />
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Şehir ve<br />
Bölge Planlama Bölümü, ŞBP 482 Bitirme<br />
Ödevi Raporu.<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
19
Makale Neden Islah Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri?<br />
NEDEN ISLAH ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ?<br />
Mustafa MASATLI / Tekirdağ Vali Yardımcısı - IOSB Koordinatörü<br />
Cumhuriyet sonrası ülkemizdeki<br />
sanayi yapılanması belirli<br />
bölgelerde yoğunlaşmıştır.<br />
Tekirdağ ili, Ergene Havzası içerisinde<br />
üretim girdilerine ve pazarlara yakınlık<br />
ölçütlerine de uygunluk arz etmesi<br />
nedeniyle, özellikle 1970’lerden<br />
sonra birkaç bölge dışında plansız<br />
ve kontrolsüz olarak sanayileşmeye<br />
başlamıştır. Plansız ve kontrolsüz<br />
sanayinin çevreye, doğal kaynaklara,<br />
insan sağlığına ve sanayicilere vermiş<br />
olduğu olumsuz etkiler, bu bölgelerde<br />
köklü bazı tedbirlerin alınmasını<br />
gerektirmiştir. Böylece Islah Organize<br />
<strong>Sanayi</strong> Bölgeleri (OSB) sanayi bölgeleri<br />
literatürümüze yasal olarak girmiştir.<br />
Yazıda; Ergene Havzasından, Ergene<br />
Eylem Planından, Islah OSB’lerin kuruluş,<br />
amaç, hedef, avantajlarından ve Tekirdağ<br />
Islah OSB örneğinden bahsedilecektir.<br />
ERGENE HAVZASI<br />
Tekirdağ ili, Ergene Havzası’nın önemli<br />
bir kısmı olup Havza da 2 bin 37 adet<br />
sanayi tesisi bulunmaktadır. Bu sanayi<br />
tesisleri günlük 332 bin m³ atıksu<br />
oluşturmaktadır. Bu sanayi tesislerinin;<br />
yüzde 82’si Tekirdağ, yüzde 10’u<br />
Kırklareli, yüzde 8’i Edirne’dedir.<br />
Ergene Havzası’nda günlük toplam<br />
562.000 m 3 atıksu ortaya çıkmaktadır.<br />
Hiçbir yerleşim biriminde atıksu<br />
arıtma tesisi bulunmadığından,<br />
Ergene Nehri’ne günlük 230.000 m 3<br />
evsel atıksu da arıtılmadan deşarj<br />
edilmektedir. <strong>Sanayi</strong>nin önemli bir<br />
bölümünün su kullanım ihtiyacı, yeraltı<br />
su kaynaklarından karşılandığı için<br />
yeraltı su seviyesinde ortalama 100 m.lik<br />
düşüşler görülmektedir.<br />
<strong>Sanayi</strong> tesislerinin Ergene<br />
Havzası’nda konuşlanmasının<br />
nedenleri;<br />
••<br />
Bölgenin İstanbul’a olan yakınlığı,<br />
••<br />
Doğal kaynakların (su vs.)<br />
bulunması,<br />
••<br />
Kalifiye işgücüne yakınlık,<br />
••<br />
Ulaşım sistemlerine yakınlık (Kara,<br />
hava, demir yolu, deniz yolu),<br />
••<br />
İç ve dış pazarlara yakınlık,<br />
••<br />
Yatırım yapmanın ve yatırımı<br />
genişletmenin kolaylığı,<br />
••<br />
Diğer sebepler (Teşvikler, uygun<br />
arazi bulunması vs.)<br />
olarak sıralanabilir.<br />
ERGENE EYLEM PLANI<br />
ve ISLAH ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ<br />
TEKİRDAĞ ÇALIŞMALARI<br />
İlimiz sınırları içerisinde 1970’lerde<br />
başlayan, 1980’lerden sonra<br />
hareketlenen, 1990’lı yıllardan sonra ise<br />
hız kazanan sanayileşme OSB’ler dışında<br />
plansız ve kontrolsüz olarak, Velimeşe<br />
- Yulaflı, Çerkezköy yolu üzeri, Veliköy,<br />
Karaağaç, Misinli, Vakıflar, Ulaş Türkgücü<br />
Köyü yoluyla, Muratlı-Karıştıran yolu<br />
aksında yoğunlaşmıştır. Bu bölgelerle<br />
birlikte Tekirdağ ilimiz sınırları içerisinde<br />
bin 536 sanayi kuruluşu mevcuttur.<br />
Bölgemizde sanayinin gelişim trendine<br />
bağlı olarak, hızlı nüfus artışı, çarpık<br />
şehirleşme, plansız endüstrileşme,<br />
hatalı yer seçimi, yakma cihazlarının<br />
standart dışı olması nedeniyle; aşırı<br />
hava kirliliği, toprakta çoraklaşma,<br />
toprak kirliliği, su kirliliği, deşarj<br />
standartlarına uyulmaması, arıtma tesisi<br />
çamurları ile katı atıkların depolama<br />
ve bertarafına ilişkin sahaların eksikliği<br />
gibi etkenler çevreyi olumsuz yönde<br />
etkilemiştir. Ayrıca kuruluşlarca ihtiyaç<br />
duyulan suyun Ergene Havzası yeraltı<br />
suyundan karşılanması, yeraltı su<br />
kaynaklarının azalmasına ve yeraltı su<br />
seviyenin düşmesine neden olmuştur.<br />
Hızlı ve denetimsiz kullanılan suyun<br />
doğrudan yer üstü sularına deşarj<br />
edilmesi de, Ergene ve Çorlu Derelerinin<br />
kirlenmesine neden olmuştur. Bu alan<br />
üzerindeki işletmeler, arıtma ilk yatırım<br />
maliyetlerinin yüksek olması, arıtma<br />
teknolojisini takip etmenin zorluğu,<br />
arıtma işletme maliyetinin yüksekliği<br />
sebepleriyle yeterli bir arıtma sistemini<br />
kendi imkânlarıyla kuramamışlardır.<br />
Bu nedenle ilimizde özellikle yukarıda<br />
belirtilen sekiz bölgede yoğunlaşan<br />
sanayi kuruluşlarının OSB çatısı<br />
altında toplanması planlanmıştır. Bu<br />
sayede ortak arıtma tesisleri yapılacak,<br />
firmaların sabit ve arıtma işletim<br />
giderleri azalacak, bölgedeki sanayinin<br />
rekabet gücü yükselecek, ayrıca tek<br />
elden yönetim ve denetim sağlanması<br />
ile de çevreye olan olumsuz etkilerin<br />
minimize edilmesi sağlanacaktır.<br />
ERGENE HAVZASI EYLEM PLANI<br />
06.05.2011 tarihinde Tekirdağ İli,<br />
Çerkezköy İlçesinde, Orman ve Su<br />
İşleri Bakanımız Sayın Prof. Dr. Veysel<br />
EROĞLU’nun katıldığı toplantı ile<br />
Hükümetimizin bir Eylem Planı olarak;<br />
Ergene Havzası içerisinde kirlenmenin<br />
durumunun belirlenmesi, tespit edilen<br />
kirlilik kaynaklarının daha detaylı<br />
incelenmesi, özellikle mevcut durumda<br />
meydana gelen kirliliğin önlenmesi için<br />
gerekli tedbirlerin alınması, kısa, orta<br />
ve uzun vadede kirliliğin azaltılmasına<br />
yönelik önlemlerin belirlenmesi<br />
amaçlarıyla “Ergene Havzası Eylem Planı”<br />
açıklanmıştır.<br />
Söz konusu planda Havza’da yer<br />
alan tüm illerde bulunan kurum ve<br />
kuruluşlara görev ve sorumluluk<br />
paylaşımı yapılmıştır. Ergene Eylem Planı<br />
15 başlık altında toplanmaktadır. Bu<br />
başlıklardan birisi ve en önemlisi “Islah<br />
20 TEMMUZ <strong>2012</strong>
Makale Neden Islah Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri?<br />
Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgelerinin Kurulması<br />
ve <strong>Sanayi</strong> Atıksularının Ortak Arıtımının<br />
Sağlanması” dır.<br />
Öte yandan, dağınık ve plansız sanayinin<br />
planlı sanayi haline getirilmesini<br />
sağlamak amacıyla 4562 sayılı OSB<br />
Kanununda değişiklik yapılmış, ayrıca<br />
6215 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik<br />
Yapılmasına Dair Kanun”a Islah OSB<br />
düzenlemesi ile ilgili bir madde<br />
eklenerek bu düzenleme 12.04.2011<br />
tarih ve 27903 sayılı Resmi Gazete’de<br />
yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.<br />
6215 Sayılı Kanun’un 19. Maddesi’nin<br />
Geçici 8. Maddesi’nde: “Bu maddenin<br />
yürürlük tarihinden önce mer’i plana göre<br />
yapılaşan sanayi tesislerinin bulunduğu<br />
alanlar için, bu maddenin yürürlük<br />
tarihinden itibaren bir yıl içerisinde yapılan<br />
başvuruların, Valilikçe uygun görülmesi<br />
halinde; hazırlanan gerekçe raporuna<br />
istinaden 03.05.1985 tarihli ve 3194 sayılı<br />
İmar Kanunu uyarınca plan onama yetkisi<br />
bulunan idarelerle alanın özelliklerine<br />
göre ilgili kurumların katılımıyla, Vali<br />
başkanlığında oluşturulacak olan Islah<br />
Komisyonunun belirlediği ıslah şartları<br />
ve süresinin Bakanlık tarafından uygun<br />
görülmesi ile söz konusu alanlar OSB<br />
olarak değerlendirilebilir. Bakanlık,<br />
OSB yer seçimi komisyon üyesi olan<br />
kurum ve kuruluşlardan alacağı<br />
görüşler doğrultusunda OSB sınırlarını<br />
belirler. Tespit edilen ıslah şartları<br />
çerçevesinde, tüzel kişilik kazanan<br />
OSB’lerde, bu Kanunla getirilen tüm<br />
izin ve ruhsat yetkileri, ıslah çalışmaları<br />
tamamlanıncaya kadar genel mevzuat<br />
hükümlerine göre yürütülür. Süresi içinde<br />
ıslah şartlarını tamamlamayanlar OSB<br />
niteliklerini kaybederek sicilden terkin<br />
edilir. Bu maddenin yürütülmesine<br />
ilişkin usul ve esaslar OSB Uygulama<br />
Yönetmeliğinde belirlenir” denilmektedir.<br />
OSB Uygulama Yönetmeliği’nde<br />
Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik<br />
ise 04.08.2011 tarih ve 28015 sayılı<br />
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe<br />
girmiştir.<br />
Islah OSB’lerin kuruluş amaç ve<br />
hedefleri;<br />
••<br />
Bölge sanayisinin disipline edilmesi,<br />
••<br />
<strong>Sanayi</strong>cilerimizin gelecekle ilgili<br />
olumlu tahmin ve projeksiyonlarda<br />
bulunmasının sağlanması,<br />
••<br />
Şehirlerin planlı gelişmesine katkıda<br />
bulunulması,<br />
••<br />
Birbirini tamamlayıcı ve birbirinin<br />
yan ürününü teşvik eden sanayilerin<br />
bir arada üretim yapmalarıyla,<br />
üretimde verimliliğin ve kâr<br />
artışının sağlanması ve sanayide<br />
kümeleşmenin gerçekleştirilmesi,<br />
••<br />
<strong>Sanayi</strong>nin az gelişmiş bölgelerde<br />
yaygınlaştırılması,<br />
••<br />
Küresel ekonomik şartlar içerisinde<br />
sanayicilerimizin rekabet gücünün<br />
artırılması,<br />
••<br />
İnsan sağlığının, çevrenin ve doğal<br />
kaynakların korunması,<br />
••<br />
Sürdürülebilir çevre ve<br />
sürdürülebilir üretim anlayışının<br />
bölgemizde hâkim olması,<br />
••<br />
Tarım alanlarının sanayide<br />
kullanılmasının disipline edilmesi,<br />
••<br />
Sağlıklı, ucuz, güvenilir bir altyapı ve<br />
ortak sosyal tesislerin kurulması,<br />
••<br />
Müşterek arıtma tesisleri ile çevre<br />
kirliliğinin önlenmesi,<br />
••<br />
Bölgelerin devlet gözetiminde,<br />
kendi organlarınca yönetiminin<br />
sağlanması,<br />
••<br />
Düzensiz ve plansız olarak yapılaşan<br />
sanayi kuruluşlarının hukuki<br />
ve fiili eksikliklerini ıslah süresi<br />
içerisinde tamamlamalarına imkân<br />
sağlanması,<br />
••<br />
Ortak enerji, ortak arıtma ve ortak<br />
alt yapı kullanımının sağlanması,<br />
(Arıtma tesislerinin kurulacağı<br />
yerler; arazi özellikleri ve bölgedeki<br />
endüstrilerin yoğunlukları da<br />
dikkate alınarak, Çevre Düzeni<br />
Planındaki Islah <strong>Sanayi</strong> Alanlarıyla<br />
uyumlu olarak belirlenmiştir)<br />
şeklinde sıralanabilir.<br />
TEKİRDAĞ VALİLİĞİNCE YÜRÜTÜLEN<br />
ÇALIŞMALAR<br />
••<br />
Valilikçe öncelikle bir çalışma<br />
ekibi kurulmuş ve koordinatör<br />
görevlendirmesi yapılmıştır.<br />
••<br />
Valiliğe yapılan talep başvuruları<br />
ekindeki gerekçe raporu ve<br />
eklerinin şartlara uygun olup<br />
olmadığını incelemek üzere, kamu<br />
kurum ve kuruluşlarının teknik<br />
elemanlarından oluşan inceleme<br />
komisyonu kurulmuştur.<br />
••<br />
Tekirdağ Valiliği Islah Komisyonu<br />
Çalışma Usul ve Esasları Yönergesi<br />
hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur.<br />
••<br />
Islah OSB ile ilgili iş ve işlemleri<br />
yürütmek üzere Valilikçe Islah OSB<br />
Bürosu kurulmuştur.<br />
••<br />
<strong>Sanayi</strong>cilere yönelik olarak 20’den<br />
fazla toplu bilgilendirme toplantısı<br />
yapılmıştır.<br />
••<br />
Yukarıda belirtilen sanayi<br />
alanlarında faaliyet gösteren<br />
sanayi kuruluşlarına bizzat gidilmiş,<br />
yetkilileriyle görüşülerek Islah<br />
OSB’ye sanayicilerin katılım daveti<br />
ile bilgilendirme dokümanları elden<br />
verilmiştir.<br />
Valilikçe Islah OSB çalışması 8 bölgede<br />
yapılmıştır. Velimeşe Veliköy, Muratlı,<br />
Ergene-1, Ergene-2, Türkgücü<br />
bölgelerinde tüzel kişilik alınmış,<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
21
Makale Neden Islah Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri?<br />
Karaağaç bölgesinde kuruluş çalışmaları devam etmekte, Veliköy yalı boyu bölgesinde de yer seçimi süreci devam etmektedir.<br />
TEKİRDAĞ ISLAH OSB<br />
İLÇESİ OSB BÖLGESİ BÜYÜKLÜĞÜ<br />
TESİS<br />
SAYISI<br />
PARSEL<br />
SAYISI<br />
DOLULUK<br />
ORANI<br />
İSTİHDAM<br />
ÇORLU ERGENE - 1 IOSB 438.25 61 156 %68 10.960<br />
ÇORLU ERGENE - 2 IOSB 716.49 129 402 %58 11.960<br />
ÇORLU VELİMEŞE IOSB 988.1 178 595 %57 15.000<br />
ÇORLU TÜRKGÜCÜ IOSB 332.12 51 153 %50 3.800<br />
MURATLI MURATLI IOSB 299.24 48 143 %59 2.000<br />
ÇERKEZKÖY VELİKÖY IOSB 400.36 80 187 %55 3.500<br />
ÇERKEZKÖY<br />
VELİKÖY<br />
YALIBOYU IOSB<br />
38.00 18 50 %59 1.150<br />
ÇERKEZKÖY KARAAĞAÇ IOSB 186.73 35 106 %25 1.500<br />
GENEL TOPLAM 3399.29 600 1792 49.870<br />
Not: Islah OSB’lerin doluluk oranı mevcut sanayi tesislerinin sahip olduğu m 2 baz alınarak hesaplanmıştır.<br />
Özetle Islah Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgelerinin hayata geçmesiyle;<br />
••<br />
Bölgedeki hava, toprak ve su kirliliği engellenmiş olmakla birlikte, doğal kaynaklarımızın korunması ve insan sağlığını<br />
olumsuz yönde tehdit eden etmenlerin ortadan kalkması,<br />
••<br />
<strong>Sanayi</strong>cilerin OSB’lerin avantajlarından yararlanmalarının yanı sıra, geleceğe yönelik olumlu projeksiyonlarda<br />
bulunmaları,<br />
••<br />
Devlet kurumları açısından, planlı ve düzenli sanayi bölgelerinin ihdası ve uygun sanayi parsellerinin oluşmasıyla, kayıt<br />
dışı sanayi faaliyetlerinin ortadan kaldırılarak tam kontrolün sağlanması mümkün olabilecektir.<br />
22 TEMMUZ <strong>2012</strong>
“ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNDE<br />
MESLEKİ ve TEKNİK EĞİTİMİN GÜÇLENDİRİLMESİ” PROJESİ<br />
Lale NİMETOĞLU / Peyzaj Mimarı - <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri <strong>Genel</strong> Müdürlüğü<br />
GEREKÇE<br />
“İstihdam ve Mesleki Eğitim İlişkisinin<br />
Güçlendirilmesi Eylem Planı”, Bakanlar<br />
Kurulu’nun 7 <strong>Temmuz</strong> 2010 tarihli ve<br />
2010/660 sayılı Kararı ile kabul edilerek, 15<br />
<strong>Temmuz</strong> 2010 tarihli ve 27642 sayılı Resmi<br />
Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş<br />
olup, belirlenen takvimine uygun olarak<br />
uygulanmaktadır. Eylem planının amacı;<br />
mesleki ve teknik eğitimin iş piyasasının<br />
ihtiyaçları doğrultusunda verilmesi,<br />
eğitim-istihdam ilişkisinin güçlendirilmesi,<br />
hayat boyu öğrenme anlayışı içerisinde<br />
aktif işgücü piyasası politikalarının etkin<br />
olarak uygulanması ve mesleksizlik<br />
sorununun giderilerek işgücünün istihdam<br />
edilebilirliğinin artırılması için Bakanlıklar,<br />
kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör<br />
arasında işbirliği ve koordinasyonun<br />
geliştirilmesi olarak belirlenmiştir.<br />
Bakanımız Sayın Nihat ERGÜN’ün, ‘’Organize<br />
<strong>Sanayi</strong> Bölgelerinde (OSB) meslek liseleri<br />
kurmaya başladık, önümüzdeki dönemde<br />
bu uygulamayı hızla yaygınlaştıracağız.<br />
Ülkemizdeki OSB’lerde meslek liseleri<br />
kurarak, sanayiciyle mesleki eğitim arasında<br />
doğrudan bir temas da sağlamış olacağız.<br />
Hatta bunun da ötesine geçerek, bazı meslek<br />
yüksekokullarının, mühendislik ve işletme<br />
fakültelerinin, Ar-Ge merkezlerinin OSB’ler<br />
içinde kurulması yönünde de adımlar<br />
atacağız” ifadesi, Bakanlığımızın, OSB’lerde<br />
mesleki eğitime verdiği büyük önemi<br />
vurgulamaktadır.<br />
PROJENİN AMACI<br />
Bu kapsamda; Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)<br />
ile müştereken “Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgelerinde<br />
Mesleki ve Teknik Eğitimin Güçlendirilmesi<br />
Projesi” çalışmaları başlatılmıştır. Bu proje<br />
ile OSB’lerdeki nitelikli eleman ihtiyacının<br />
temini ve istihdamın artırılmasına önemli<br />
bir katkı sağlanacağı düşünülmekte olup<br />
daha önce uygulamaları başlayan bazı<br />
OSB’lerde meslek lisesi kurulmasının hızla<br />
yaygınlaştırılması hedeflenmektedir. Bu<br />
sayede sanayiciyle mesleki eğitim arasında<br />
doğrudan bir temasın sağlanmasının<br />
mümkün olabileceğinden hareketle, gerekli<br />
altyapının oluşturulmasını müteakip, bazı<br />
meslek yüksekokullarının, mühendislik<br />
ve işletme fakültelerinin OSB’ler içinde<br />
kurulması yönünde adımlar atılması da<br />
planlanmaktadır. Proje ile ilgili olarak Sayın<br />
Bakanımız ile Sayın Milli Eğitim Bakanımıza<br />
bir sunum gerçekleştirilmiş olup konuya<br />
ilişkin iki Bakanlık arasında düzenlenen<br />
protokol imza aşamasındadır.<br />
PROJENİN ANA HATLARI<br />
Bakanlığımız ile MEB tarafından yürütülen<br />
çalışmalar kapsamında öncelikle, ülkemizde<br />
sicil almış tüm OSB’lerle bir anket çalışması<br />
yapılmıştır. Bu anket ile OSB’lerdeki; ağırlıklı<br />
sektör grupları, nitelikli eleman ihtiyaçları,<br />
bölgede açılmasına ihtiyaç duyulan mesleki<br />
eğitim kurumları, bu kurumların açılması<br />
durumunda OSB’lerce sağlanabilecek<br />
katkı gibi hususlar sorgulanmıştır. Anket<br />
sonuçlarına göre OSB’lere ne tür bir<br />
mesleki eğitim kurumu açılması hususunda<br />
belirlemeler yapılmıştır.<br />
PROJENİN AVANTAJLARI<br />
Projenin avantajları hedef kitleler itibariyle<br />
aşağıdaki şekilde özetlenebilir:<br />
OSB’lerde yer alan işletmelere;<br />
••<br />
Okul/kurum yönetimlerinin ağırlıklı<br />
olarak OSB yönetimleri ve sanayicilerden<br />
oluşturulması,<br />
••<br />
Mesleki eğitim verilecek alan/<br />
dalların OSB’lerin sektörel nitelikli<br />
eleman ihtiyacına göre okul/kurum<br />
yöneticilerince tespit edilmesi sebebiyle,<br />
OSB’lerde gerçek anlamda ihtiyaç<br />
duyulan nitelikli eleman ihtiyacının<br />
karşılanması,<br />
••<br />
Öğretmen tayini ve öğrenci kayıt/kabul<br />
işlemlerinin OSB’ye ait okul/kurum<br />
yönetimlerinin de görüşü alınarak MEB<br />
tarafından gerçekleştirilmesi,<br />
••<br />
Nitelikli işgücünün artması ile üretim<br />
kalitesinin ve verimin artırılması,<br />
••<br />
İstihdam edilecek öğrenciyi, üç yıllık<br />
eğitim süresi içerisinde yeterince tanıma<br />
imkânının bulunabilmesi,<br />
••<br />
Öğrencilerin çalıştıkları işletme kültürünü<br />
anlama ve öğrenme imkânını bulmaları<br />
neticesinde işletmeye karşı aidiyet<br />
duygusu gelişmesi.<br />
Öğrencilere;<br />
••<br />
Öğrencilikleri süresince sigorta<br />
işlemlerinin 3308 sayılı Mesleki Eğitim<br />
Kanunu’na göre düzenlenmesi,<br />
••<br />
Öğretmenler ve usta eğiticiler<br />
nezaretinde mevcut işgücüne aktif<br />
katılım yaparak özgüven kazandırılması,<br />
••<br />
Sadece ihtiyaçları doğrultusunda teorik<br />
ve pratik eğitimin verilmesi,<br />
••<br />
Seçtikleri meslekle ilgili iş hayatını<br />
öğrenim esnasında tanımaları,<br />
••<br />
İş imkânının öncelikli olarak bünyesindeki<br />
okul/kurumda öğrenim gördükleri<br />
OSB’lerce sağlanması,<br />
••<br />
Ulaşım ve yiyecek ihtiyaçlarının imkânları<br />
ölçüsünde OSB’lerce karşılanması,<br />
••<br />
Projenin yukarıda belirtilen<br />
avantajlarının yanı sıra, uygulamalı<br />
eğitimlerin OSB’lerdeki işletmelerde<br />
gerçekleştirilmesi öngörüldüğünden;<br />
••<br />
Açılacak okullarda atölye, laboratuvar vb<br />
uygulamaya yönelik alanların ihtiyaca<br />
göre tesis edilmesi,<br />
••<br />
Uzmanlık alanlarına göre öğretmenlere,<br />
değişik firmalarda farklı üretim<br />
süreçlerini görme ve güncel teknolojileri<br />
inceleme ve öğrenme fırsatı vermesi,<br />
gibi avantajları da sağlayacağı<br />
öngörülmektedir.<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
23
Makale Endüstriyel Ekoloji<br />
ENDÜSTRİYEL EKOLOJİ<br />
Eyüp GÜDER / <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Uzman Yardımcısı - <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri <strong>Genel</strong> Müdürlüğü<br />
Bilindiği üzere nüfus artışına<br />
paralel olarak yaşam kalitesi<br />
sürekli artmakta bu nedenle<br />
dünyada üretime duyulan ihtiyaç da<br />
her geçen gün fazlalaşmaktadır. Bu<br />
ihtiyacın karşılanabilmesi için özellikle<br />
gelişmekte olan ülkeler tarafından<br />
doğal kaynak tüketimi hızla artmakta,<br />
neticede sınırlı kaynakların tamamen<br />
tüketilmesi, yenilenebilir kaynakların ise<br />
kendini yenileyememesi gibi sonuçlar<br />
ortaya çıkmaktadır. Bunun yanı sıra,<br />
kaynaklar tüketilirken önemli çevresel<br />
etkiler de yaratılmakta ve bu etkiler<br />
sonucu bozulan ekosistemin ekonomik<br />
ve sosyal maliyeti giderek büyümektedir.<br />
Büyümeye devam eden dünya<br />
ekonomisi, hammadde ve enerji<br />
kaynakları üzerinde yoğun bir tüketim<br />
baskısı ve beraberinde çevresel<br />
sorunların da artmasına neden<br />
olmaktadır. Ülkelerin, ekonomik<br />
büyüme ve refahın sürdürülebilirliğinin<br />
yanı sıra uzun dönemde bu ekonomik<br />
faaliyetlerin çevreye olumsuz<br />
etkilerinin kontrol altına alınması ve<br />
doğal kaynakların muhafaza edilmesi<br />
konularında da daha etkin kararlar<br />
almaları gerekmektedir. Halihazırda<br />
bir çok ülkede doğal kaynakların<br />
sürdürülebilir ve etkin kullanımına<br />
yönelik, atık önleme, sürdürülebilir<br />
kaynak yönetimi, entegre ürün<br />
yönetimi vb. yaklaşımları içeren ulusal<br />
stratejiler geliştirilmiştir. Bugüne kadar<br />
uygulanmış ve uygulanmakta olan<br />
üretim sistemlerinin sürdürülebilir<br />
olmadığı anlaşılmış, doğadaki üretim<br />
sürecinin anlaşılması, üretime yönelik<br />
politikalara ekonomik boyutun yanı sıra<br />
ekolojik boyutların da entegre edildiği<br />
yeni yaklaşımların getirilmesi zorunlu<br />
hale gelmiştir.<br />
Doğadaki üretim sistemi tüm<br />
üreticilerin ve tüm tüketicilerin birbirini<br />
tamamladığı, hammadde ve enerji<br />
kaybının minimize edildiği bir sistemdir.<br />
Hammadde ve enerji akışı kapalı bir<br />
döngü halinde gerçekleşmekte ve tüm<br />
ürünler, atıklar ve yan ürünler yeniden<br />
üretim sistemine kazandırılmaktadır.<br />
Hiçbir madde boşa harcanmamaktadır.<br />
Doğadaki bu felsefeyi endüstriye ve<br />
ekonomiye kazandırma çabası yeni<br />
bir kavramın doğmasını sağlamıştır.<br />
“Endüstriyel Ekoloji” kavramı,<br />
endüstriyel ve ekolojik çevre arasındaki<br />
etkileşimi temel alan, disiplinler arası<br />
bir çevresel ve ekonomik yaklaşım<br />
olarak gelişmektedir (İskenderun<br />
Körfezinde Endüstriyel Simbiyoz<br />
Projesi). Eko-endüstriyel parklar<br />
(EEP) ise endüstriyel ekoloji kavramının<br />
endüstriyel alanlardaki uygulaması<br />
olarak kabul edilebilir. Eko-endüstriyel<br />
parklar endüstriyel ekoloji ile yaratılan<br />
endüstriyel sinerjiden faydalanıp atık<br />
üretiminin ve çevreye olumsuz etkilerin<br />
en aza indirildiği hammadde ve enerji<br />
verimliliğinin yüksek olduğu bölgelerdir.<br />
İlk olarak 1992 yılında Indigo<br />
Development firması tarafından<br />
yaratılan Eko-endüstriyel park kavramı,<br />
1995 yılından sonra sürdürülebilir<br />
kalkınmanın en önemli parçalarından<br />
biri olarak görülmeye başlanmıştır.<br />
Bu tarihten sonra özellikle ABD, Çin,<br />
Japonya, Norveç, İsveç, İsviçre, Almanya,<br />
İtalya, Kanada ve Danimarka ekoendüstriyel<br />
parklar konusunda önemli<br />
ilerlemeler göstermişlerdir (Gibbs and<br />
Deutz, 2005).<br />
Eko-endüstriyel park uygulamaları;<br />
yeni (sıfırdan) eko-endüstriyel park<br />
tasarımı, mevcut endüstriyel parkların<br />
iyileştirilerek (yeniden yapılandırılarak)<br />
eko-endüstriyel park oluşumu ve<br />
bölgesel uygulamalar olmak üzere üç<br />
şekilde görülmektedir. Ancak her üç<br />
eko-endüstriyel park uygulamasında da<br />
bulunması gereken altı önemli bileşen<br />
vardır;<br />
1. EEP’ler araziye, hidrolojik şartlara<br />
ve ekosisteme uygun bir şekilde<br />
konumlandırılıp doğal sistemler ile<br />
entegre olmalıdır.<br />
2. EEP’lerde yenilenebilir enerji<br />
kaynakları yoğun olarak kullanılmalı ve<br />
tesis tasarımı ve rehabilitasyon yoluyla<br />
enerji verimliliği maksimize edilmelidir.<br />
3. Tesis içi geri kazanım ve işletmeler<br />
arası malzeme akışı (endüstriyel<br />
simbiyoz) maksimum düzeyde<br />
olmalıdır.<br />
4. Tesis içerisindeki ve park içerisindeki<br />
suyun tekrar kullanımı maksimum<br />
düzeyde olmalıdır.<br />
5. Park yönetimi standart hizmetlerinin<br />
yanında işletmelerin birbirlerinin<br />
atıklarını yan ürün olarak kullanımının<br />
sağlamak için işletmeler arası<br />
koordinasyonu sağlamalıdır.<br />
6. Yeni yapıların inşası ve mevcut<br />
yapıların rehabilitasyonu sırasında<br />
kullanılacak malzemeler ve teknolojiler<br />
yaşam döngüsü içerisindeki çevresel<br />
etkileri düşünülerek seçilmelidir.<br />
Kaynak/Emisyon Yıllık Kazanım<br />
Yeraltı Suyu 2,9 milyon m 3<br />
Yüzey Suyu 1 milyon m 3<br />
Sıvı Sülfür 20.000 ton<br />
Biyokütle 319.000 m 3<br />
CO 2<br />
Emisyonu 64.460 ton<br />
SO 2<br />
Emisyonu 53 ton<br />
NO X<br />
Emisyonu 89 ton<br />
Atıksu 200.000 m 3<br />
Gypsum 170.000 ton<br />
Kaynak: Domeneceh and Davies, 2011<br />
Eko-endüstriyel parkların en önemli<br />
parçası olan endüstriyel simbiyoz,<br />
doğadaki simbiyoz ilişkilerine benzer<br />
şekilde birbirine yakın iki bağımsız<br />
endüstriyel işletme arasında madde ve<br />
enerji değişimi olarak tanımlanmaktadır.<br />
Bir başka deyişle, endüstriyel simbiyoz;<br />
tercihen birbirine fiziksel olarak<br />
yakın olup, normalde birbirlerinden<br />
bağımsız çalışan iki veya daha fazla<br />
endüstriyel işletmenin bir araya<br />
24 TEMMUZ <strong>2012</strong>
gelerek hem çevresel performansı<br />
hem de rekabet gücünü artıracak<br />
uzun süreçli ortaklıklar kurması ve<br />
dayanışma içinde çalışmasını temsil<br />
etmektedir. Dünyada ekolojik endüstri<br />
ve endüstriyel simbiyoz denince;<br />
ilk ve en çok sözü edilenlerden biri<br />
Danimarka’nın Kalundborg kasabasında<br />
1970’li yıllarda başlayan uygulamalardır<br />
(Haskins, 2006). Bu kasabadaki endüstri<br />
bölgesinde eko-endüstriyel parklar<br />
kavramı halen oluşmamışken ufak<br />
simbiyoz çalışmaları ile aslında ilk adım<br />
atılmaya başlanmıştı. Sonra zamanla<br />
söz konusu bölge, suyun tekrar<br />
kullanımını artıran yeni teknolojilerin<br />
gelmesi, temiz üretim teknolojilerinin<br />
yaygınlaşması, büyük çapta bir simbiyoz<br />
ağının oluşturulmasıyla bir ekoendüstriyel<br />
park haline dönüşmüştür.<br />
Bu dönüşümden sonra parkta her yıl<br />
2,9 milyon m 3 yer altı suyu daha az<br />
kullanılmakta, 200.000 m 3 atıksu geri<br />
kazanılmakta ve atmosfere 64.400 ton<br />
CO 2<br />
daha az salınmaktadır (Domeneceh<br />
and Davies, 2011). Kalundborg mevcut<br />
endüstriyel parkların iyileştirilerek ekoendüstriyel<br />
park haline dönüşmesinin<br />
en önemli örneklerinden biridir.<br />
Türkiye’de eko-endüstriyel park<br />
anlayışına en yakın olabilecek<br />
örgütlenen endüstriyel gruplar Organize<br />
<strong>Sanayi</strong> Bölgeleridir (OSB). OSB’ler<br />
mevcut durumda, EEP’lerin önemli<br />
parametrelerinden olan ortak artıma<br />
tesisleri, ortak çevre yönetim sistemleri,<br />
ortak altyapı hizmetleri, ortak yönetim<br />
vb. özellikleri içerisinde barındıran<br />
endüstriyel gruplardır.<br />
Endüstriyel parkların yeniden<br />
yapılandırılarak eko-endüstriyel parklara<br />
dönüşümüne en güzel örnekler OSB’lere<br />
benzer özellikler taşıyan endüstriyel<br />
örgütlenmeler olan Çin’deki Ekonomik<br />
Teknolojik Büyüme Alanlarıdır. Tianjin<br />
Ekonomik-Teknolojik Büyüme Alanı<br />
(TEDA) 1984’de kurulan Çinin ilk 14<br />
ekonomik büyüme bölgelerinden biridir.<br />
Tianjin bölgesinde yer alan sanayi<br />
bölgesinde de birçok simbiyotik<br />
ilişki geliştirilmiş ve buna paralel<br />
olarak bölgenin çevresel altyapısının<br />
geliştirilmesi için önemli adımlar<br />
atılmıştır. Atılan tüm bu önemli<br />
adımlar neticesinde ekonomik ve<br />
çevresel boyutu olan birçok kazanç<br />
elde edilmiştir. Tüm bu gelişmelerden<br />
sonra, Çin Devleti tarafından 2003<br />
yılında hazırlanan “Endüstriyel Ekoloji<br />
Planı” çerçevesinde Tianjin Ekonomik-<br />
Teknolojik Büyüme Alanı, 2008 yılında<br />
Çin Çevre Koruma, Ticaret, <strong>Bilim</strong> ve<br />
Teknoloji Bakanlığı tarafından Çin’in ilk 3<br />
eko-endüstriyel parkından biri olarak<br />
ilan edilmiştir.<br />
KAZANIMLAR<br />
••<br />
1,26 milyon m 3 su, sanayiciler<br />
tarafından tekrar kullanıldı.<br />
••<br />
Yaklaşık 400.000 ton katı atığın<br />
yakılması ile 120 GWh elektrik<br />
üretildi<br />
••<br />
Yaklaşık 100.000 ton uçucu kül ve<br />
dip külü inşaatlarda kullanıldı<br />
••<br />
12.000 ton hurda galvanizli plaka<br />
geri kazanıldı<br />
••<br />
16 ton kurşun içeren elektronik<br />
malzeme geri kazanıldı<br />
••<br />
3.700 ton gıda malzemesi hayvansal<br />
yem haline getirildi<br />
••<br />
1.400 ton çamur ve 1.100 ton<br />
alçıtaşı çimento hammaddesi olarak<br />
kullanıldı.<br />
Kaynak: Shi. et.al., 2010<br />
TEDA EEP’daki Çevresel Altyapı<br />
Gelişmelerinin Zaman Çizelgesi<br />
Yıl<br />
Ana Aktiviteler<br />
1987 Kojenerasyon Enerji<br />
Santrallerinin Kurulması<br />
1998 Su Arıtma Tesisinin Kurulması<br />
2000 Atıksu Arıtma Tesisinin<br />
Kurulması<br />
2002 De-Sülfürizasyon Tesislerinin<br />
Kurulması<br />
2002 Katı Atık Düzenli Depolama<br />
Tesisinin Kurulması<br />
2003 Tehlikeli Atık Geri Kazanım ve<br />
Bertaraf Tesislerinin Kurulması<br />
2004 Atıktan Geri Kazanım Tesisinin<br />
Kurulması<br />
2007 Deniz Suyu Tuz Giderimi<br />
Tesisinin Kurulması<br />
Kaynak: Shi. et.al., 2010<br />
Sonuç olarak; gelişmiş ekonomilerce<br />
bu güne kadar uygulanmış olan<br />
üretim sistemlerinin sürdürülebilir<br />
olmadığı ve bu nedenle orta ve<br />
Makale Endüstriyel Ekoloji<br />
uzun vadede uygulanamaz olduğu<br />
uluslararası platformlarda da kabul<br />
görmüş ve yapılan çeşitli anlaşmalarla<br />
sürdürülebilir ve çevre dostu üretim<br />
süreçlerinin teşvik edilmesine yönelik<br />
yaptırımlar kabul edilmiştir. Söz<br />
konusu yaptırımların uygulanması<br />
gelişmiş ülke ekonomilerinin rekabet<br />
gücünü daha az etkileyecek olmasına<br />
rağmen gelişmekte olan ekonomileri<br />
rekabet açısından zorlayacaktır. Bunun<br />
yanında, bahse konu antlaşmalardan<br />
doğan yükümlülükler gereği emisyon<br />
azaltılmasına yönelik ilave yatırımlar<br />
da kamu bütçelerine ağır yükler<br />
getirecektir. Dolayısıyla özellikle<br />
ülkemizin de içinde bulunduğu<br />
gelişmekte olan ülkeler tarafından<br />
küresel piyasalarda var olabilmek için<br />
üretime yönelik politikalara ekonomik<br />
boyutun yanı sıra ekolojik boyutun<br />
da entegre edildiği yeni yaklaşımların<br />
getirilmesi zorunlu hale gelmiştir.<br />
Bu nedenle ülkemizdeki toplumsal<br />
kalkınmanın en önemli parçalarından<br />
olan OSB’lerin Çin’deki yapılaşmaya<br />
benzer bir şekilde birer eko-endüstriyel<br />
parka dönüşmesi ile hem ulusal ve<br />
uluslar arası çevresel kriterler sağlanacak<br />
hem de küresel piyasalar ile rekabet<br />
edebilecek üretimler gerçekleşecektir.<br />
KAYNAKÇA<br />
1. Domenech, T. and Davies, M. (2011).<br />
Structure and morphology of industrial<br />
symbiosis networks: The case of<br />
Kalundborg. Procedia Social and<br />
Behavioral Sciences, 10,79-89.<br />
2. Gibbs, D. and Deutz, P. (2005),<br />
Implementing industrial ecology?<br />
Planning for eco-industrial parks in the<br />
USA. Geoforum, 36, 452–464.<br />
3. Haskins, C. (2006). Multidisciplinary<br />
Investigation of Eco-Industrial Parks.<br />
Systems Engineering, 9, 313-330.<br />
4. İskenderun Körfezinde Endüstriyel<br />
Simbiyoz Projesi Website, Erişim<br />
Tarihi: 12.12.2011. http://www.<br />
endustriyelsimbiyoz.org/<br />
5. Kalundborg Symbiosis Website, Erişim<br />
Tarihi: 15.06.<strong>2012</strong>, http://www.symbiosis.<br />
dk/en/diagram<br />
6. Shi, H., Chertow, M. and Song, Y. (2010).<br />
Developing country experience with<br />
eco-industrial parks: a case study of<br />
the Tianjin Economic-Technological<br />
Development Area in China. Journal of<br />
Cleaner Production, 18, 191-199.<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
25
Ankara <strong>Sanayi</strong> Odası (ASO) I. Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />
İbrahim Hakkı ALPTÜRK / ASO I. OSB Müdürü<br />
Ankara<br />
<strong>Sanayi</strong> Odası<br />
1. Organize<br />
<strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />
(OSB) 1978<br />
yılında temeli<br />
atılarak 1990<br />
yılında üretime<br />
başlayan<br />
ve bugün<br />
321 sanayi<br />
parseline sahip, toplam 954 hektar alan<br />
içerisinde kurulmuş, ülkemizin önde<br />
gelen OSB’lerinden biridir. Bölgenin tüm<br />
hizmetleri kendi personeli ve ekipmanları<br />
ile yapılmaktadır. Şu an 245 fabrikanın<br />
hizmet verdiği bölgemizde çok yakında<br />
321 fabrika hizmette olacaktır. Bölgemizde<br />
parsel büyüklükleri 3 bin m² ile 100 bin m²<br />
arasında değişmektedir.<br />
ASO 1. OSB ülkemizin en iyi yönetilen<br />
ve en kurumsal OSB’lerinden birisi<br />
durumundadır. Toplam 30 bin kişiye<br />
istihdam sağlayan bölgemiz, yıllık 1.8<br />
milyar ABD Doları ihracat hacmine sahip<br />
olup, ülkemiz ekonomisine de 6 milyar<br />
ABD Doları’na yakın katkı sağlamaktadır.<br />
Tüm bu veriler ışığında ASO 1.OSB’nin<br />
ülkemizde yer alan OSB’ler içerisinde ilk<br />
üçe girmiş olması da bölgemizin önemini<br />
göstermektedir.<br />
Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı<br />
tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen,<br />
“Temiz Türkiyem” adlı çevre yarışmasında<br />
da ülkemizin “En Temiz ve Çevreci<br />
Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi” seçilen bölgemiz;<br />
birçok kriterleri ile çevre temizliğine<br />
verdiği önemi de tescillemiştir.<br />
Modern sanayi ortamının en doğru<br />
örneklerinden biri olan Ankara <strong>Sanayi</strong><br />
Odası 1.OSB, ülke ekonomisine ciddi bir<br />
katkı sunmanın yanı sıra, ulaşım, altyapı,<br />
haberleşme, enerji dağıtım ve bakım<br />
onarım hizmeti gibi alanlarda sanayicilere<br />
sağladığı kolaylıklar, ucuz enerji, ucuz<br />
su gibi ekonomik çözümlerle ülkemizin<br />
en önemli ve çağdaş OSB’lerinden<br />
biridir. Bölgemizde 2011 yılı rakamlarıyla<br />
toplam elektrik tüketimimiz 352.670.460<br />
kwh, toplam su tüketimimiz 1.195.378<br />
m³, toplam doğalgaz tüketimimiz de<br />
79.214.452 Sm³’tür.<br />
26 TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
Bölgemiz, OSB’ler içerisinde 1999 yılında<br />
ISO Kalite Yönetim Sistemi Belgesi,<br />
2005 yılında da OHSAS 18001 İş Sağlığı<br />
ve Güvenliği Belgesi ile 2007 yılında<br />
EPDK’dan OSB Dağıtım Lisansı alan ilk OSB<br />
olma özelliğini taşımaktadır.<br />
Bölgemizde faaliyet gösteren üyelerin<br />
her türlü ihtiyaçlarına cevap verilebilmesi<br />
amacıyla; altyapı tesisleri, elektrik, içme<br />
suyu, pis su, yağmur suyu, doğalgaz,<br />
haberleşme şebekelerinin yanı sıra<br />
tesislerin ortak istifadesine sunulan;<br />
bankalar, 60 ve 80 tonluk tam elektronik<br />
kantarlar, kafeterya, dispanser, cami, posta<br />
hizmetleri, eğitim merkezleri, konferans<br />
salonları, çevre laboratuvarı, spor tesisleri<br />
gibi alanlar da yer almaktadır. Ayrıca<br />
bölgemizde heliport ve helikopter bakımservis<br />
alanı mevcuttur.<br />
Bölgemizin mevcut altyapısı son<br />
teknolojiler ve en modern malzemeler<br />
kullanılarak revize edilmiştir. Her sanayi<br />
parseline doğalgaz ulaştırılmış olup, enerji<br />
hatlarının tamamı yer altına alınmıştır.<br />
Fiber optik kablolarla fabrikaların,<br />
SCADA merkezi bağlantısı yapılmış,<br />
uzaktan ölçümleme sistemi yapabilme<br />
imkânı yaratılmıştır. Yine bu fiber optik<br />
hatlarından haberleşme ağı da tesis<br />
edilerek bütün firmalar geniş bant, yüksek<br />
hızla internete bağlanma imkânına<br />
kavuşturulmuştur.<br />
Karma bir OSB olan bölgede, mobilya,<br />
döküm, gıda, elektrik, elektronik,<br />
makine üretimi, alüminyum, tekstil, zirai<br />
aletler, savunma sanayi, kimya, metal<br />
işleri, madeni eşya vb. alanlarda üretim<br />
yapılmaktadır.<br />
Bölgemizin bir diğer önemli değeri de<br />
ülkemizin en büyük çevre laboratuvarına<br />
sahip olmasıdır. Yıllık 10.000 parametre<br />
kapasitede ölçüm yapan ve 200<br />
parametrede akredite bir laboratuvar olan<br />
ASO-KOSGEB çevre laboratuvarı, sadece<br />
1.OSB’de yer alan sanayi kuruluşlarına<br />
değil, ülke genelinde ve yurt dışında<br />
birçok bölge ve sanayi kuruluşuna hizmet<br />
verecek nitelikte ve profesyonelliktedir.<br />
İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi (İSGÜM)<br />
ile Bölge Müdürlüğümüz arasında<br />
yürütülen “Metal Sektöründe İş Sağlığı<br />
ve Güvenliği Sorunlarının Araştırılması<br />
Projesi” ve Avrupa Birliği ile birlikte<br />
yürütülen “Eko-Endüstriyel Parklar Çevre<br />
Destek Sistemi (EPHESUS)” çerçevesinde<br />
işletmelerin çevresel gereksinimlerinin<br />
geliştirilmesi, kümelenmesi, atık<br />
yönetimi, kaynak kullanımı ve enerji<br />
verimliliklerini geliştirme konularında<br />
faaliyetler gösterilmektedir. Ayrıca<br />
laboratuvarımızda gıda sanayine yönelik<br />
analizlere de başlanmıştır. Ülkemizde<br />
tek olan ve ozon tabakasını incelten<br />
maddelere ilişkin Uluslararası Montreal<br />
Protokolü kapsamında atmosfere ve ozon<br />
tabakasına zararlı olan halon gazlarının<br />
toplanıp ıslah edilmesini sağlayan “Halon<br />
Bankası” da bölgemizde kurularak faaliyet<br />
göstermektedir. Bu kapsamda; Türkiye<br />
çapında mevcut halon gazlarının kayıt<br />
altına alınması, Halon gazı alternatiflerine<br />
ait eğitimlerin ve teknik desteğin<br />
verilmesi, Halon gazlarının toplanması,<br />
depolanması, işlenmesi, testlerinin<br />
yapılması ve ihtiyaç sahibi kurum ve<br />
kuruluşlara satılması sağlanmaktadır.<br />
Ülkemizde birçok ilklere imza atan ASO<br />
1.OSB, yine bir ilk olan “METES - Mesleki<br />
Test ve Sertifikalandırma Merkezi”nin<br />
kurulması için faaliyete geçmiş, Avrupa<br />
Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından<br />
finanse edilen merkezin kuruluş<br />
çalışmalarına başlamıştır. Bölgemiz iki<br />
yıllık METES projesi tamamlandığında,<br />
on meslek grubunda Ulusal Meslek<br />
Standartları ve Ulusal Yeterlilikler<br />
hazırlanmış olacak, bunlardan<br />
Otomasyon Sistemleri Programcısı ile<br />
Elektrik Pano Montörü için VOC-TEST<br />
Merkezi kurulacaktır. Akredite edilecek<br />
bu merkezde, seçilen meslekler için<br />
bilgi ve beceri sınavları yapılarak,<br />
AB ülkelerinde de geçerli olabilecek<br />
sertifikalar verilecektir. Ayrıca Ankara<br />
Kalkınma Ajansı’na; “ASO 1.OSB Bilişim ve<br />
Haberleşme Platformunun Oluşturulması”;<br />
“ASO 1. OSB Altyapı Hizmetlerinin Daha<br />
Verimli Hale Getirilmesine Yönelik Çözüm<br />
Odaklı Hizmet Verimliliği Artırma-Yalın<br />
Hizmet Sistemi Danışmanlığı”; ile “ASO<br />
1. OSB Lojistik Köy Fizibilite Raporlarının<br />
Hazırlanması” projeleri teklifleri<br />
sunulmuştur.<br />
<strong>Sanayi</strong> kuruluşları için büyük önem taşıyan
“Kalifiye Eleman”<br />
gerekliliği<br />
konusunda<br />
Milli Eğitim<br />
Bakanlığı ile<br />
birlikte yürütülen<br />
OSEP (Okul-<br />
<strong>Sanayi</strong>-Eğitim<br />
Programları)<br />
projesini hayata<br />
geçiren ASO<br />
1.OSB; 2006<br />
yılından bugüne<br />
kadar ilköğretimi<br />
bitirmiş ve<br />
mesleki<br />
eğitime istekli<br />
ve yetenekli<br />
gençlerimizi üç<br />
yıllık bir eğitimin<br />
ardından “Kalfa”<br />
statüsünde<br />
iş hayatına<br />
kazandırmıştır. İlköğretimi bitiren<br />
öğrenciler arasından dört aşamalı sınav<br />
sistemini geçenlerin, okul kayıtları<br />
yapılarak, ilgili bölümde eleman isteyen<br />
fabrikalarda işe başlamaları ve maaş<br />
almaları sağlanmaktadır. Öğrencilerin<br />
eğitimi boyunca sigortaları da Milli Eğitim<br />
Bakanlığı tarafından yapılmaktadır. Bu<br />
öğrenciler, üç yıl sonunda iş hayatına<br />
atılmış, bilinçli, “Kalifiye Elemanlar” olarak<br />
öne çıkmaktadır.<br />
Bölgemizde faaliyet gösteren bir diğer<br />
önemli eğitim merkezi de Otomasyon<br />
Teknolojileri Eğitim ve Uygulama<br />
Merkezidir. Hidrolik ve Pnömatik sistemler<br />
hakkında gerek bölgemiz kuruluşlarının<br />
personeline hizmet veren merkez;<br />
gerektiğinde şehir dışındaki kuruluşlara<br />
da hizmet verebilecek kapasite ve<br />
donanımdadır.<br />
Tüm bunların yanı sıra eğitime büyük<br />
önem veren ASO 1.OSB, daha önce Bölge<br />
Müdürlüğü olarak kullanılan binanın ve<br />
çevresindeki yapıların da “Özel Meslek<br />
Teknik Lisesi” projesi kapsamında<br />
değerlendirilebilmesi için çalışmalara<br />
başlamış olup, teknik lisenin en kısa<br />
zamanda hayata geçirilerek öğretime<br />
başlaması amaçlanmaktadır.<br />
Tes-İntes Eğitim Tesisleri de bölgemizde,<br />
inşaat sektörü çalışanlarının eğitimlerini<br />
sağlayan önemli bir merkezdir. Bu merkez,<br />
yurt içinden ve yurt dışından eğitim<br />
Ankara I. Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />
için gelen konuklarını misafirhanesinde<br />
ağırlamakta ve tesis sertifikalı inşaat ustası<br />
konusunda sektöre hizmet vermektedir.<br />
Kurulduğu günden bugüne idari<br />
yapısı, altyapı ve üst yapı hizmetleri,<br />
çevre düzenlemesi ve çalışmaları ile<br />
hep göz önünde olan ASO 1.OSB; yurt<br />
dışından gelen ticari ve resmi heyetlerin<br />
de önemli bir uğrak noktası haline<br />
gelmiştir. Yurt dışından gelen heyetlere<br />
1.OSB’nin genel ve idari yapısı hakkında<br />
bilgiler verilmekte, bölge genel olarak<br />
gezdirilmekte ve ilgili sektörlerde<br />
üretim yapan firmaların fabrikaları<br />
gösterilmektedir. Ayrıca, üyelerimiz ile<br />
ziyaretçi heyetler bir araya getirilerek,<br />
ticari ilişkilerin kurulması sağlanmaktadır.<br />
Sonuç olarak, gelen yabancı heyetler<br />
ASO 1.OSB benzeri bir bölgenin kendi<br />
ülkelerinde de kurulabilmesi için ASO<br />
1.OSB yönetiminden işbirliği talep<br />
etmektedir. Yerli ve yabancı devlet<br />
başkanlarının da ağırlandığı ASO 1.OSB,<br />
ülkemizin sanayi alanında “Vitrin”i olmaya<br />
devam etmektedir. Her yıl yaklaşık 50<br />
ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanları,<br />
üst düzey resmi yetkililer bölgemizde<br />
gururla ve üstün bir misafirperverlikle<br />
ağırlanmakta ve bilgilendirilmektedir.<br />
“Lojistik Köy” projesi ile demiryolu<br />
taşımacılığına yönelik çalışmalar<br />
başlamıştır. 450 bin m² alana sahip proje<br />
kapsamında; 52 bin m² alan betonlanmış,<br />
7 hatlı demiryolu güzergahı bitirilmiştir.<br />
Bu proje ile<br />
bölgemiz<br />
sanayicilerinin<br />
yanı sıra Ankara<br />
ve civarındaki<br />
sanayiciler<br />
de lojistik<br />
konusunda daha<br />
ucuz ve daha<br />
hızlı çözüme<br />
kavuşmuş<br />
olacaktır.<br />
1.OSB<br />
tarafından bölge<br />
üyelerimize ve<br />
misafirlerimize<br />
daha çağdaş<br />
ve modern bir<br />
hizmet binası<br />
kazandırmak<br />
amacıyla<br />
yapılan “Bölge<br />
Müdürlüğü ve<br />
ASORA Ticaret Merkezi” binası; toplam<br />
43.000m² kapalı alana sahiptir. “Bölge<br />
Müdürlüğü ve ASORA Ticaret Merkezi”<br />
binası Türkiye genelinde yer alan OSB’ler<br />
içinde bir ilk olup; bölgeye hizmet veren<br />
tüm bankaların şubeleri, çeşitli sektörlerde<br />
hizmet veren ofisler, gıda ve endüstriyel<br />
market alanları, tedarikçiler, lüks konforu<br />
ile hizmet veren oteli, eczanesi, cafepastane<br />
ve restoranları, teknik altyapısı<br />
yüksek konferans salonları ile tüm bölgeye<br />
ve çevreye hizmet vermektedir. ASO<br />
1.OSB Bölge Müdürlüğü olarak üyelerimiz<br />
arasında sosyal ilişkileri de arttırmak için<br />
yemekli toplantılar, spor müsabakaları,<br />
eğitim ve bilgilendirme toplantıları<br />
yapılmaktadır.<br />
ASO 1. OSB; “Yeşil Çevre” anlayışıyla da<br />
öne çıkmakta olup; 50 bin adet ağacı,<br />
400 bin adet çalı grubu bitkisi, 50 bin<br />
m² çim alanı ile ağaç ve yeşile büyük<br />
önem vermektedir. 2 bin 200 ağaçlık<br />
bodur elma bahçesi, kapari bahçesi,<br />
ceviz bahçesi ile bölgeye ayrı bir değer<br />
katmaktadır. Ayrıca bölgemiz dışında da<br />
ağaçlandırma çalışmaları yapılmaktadır.<br />
Bu kapsamda Ankara çevre yolu üzerinde<br />
50 bin m² alanda, bakımları bölgemizce<br />
yapılan 4 bin adet ağaç bulunmaktadır.<br />
Ayrıca kuzeybatı istikametinde bulunan<br />
180 bin m² alana Ankara İl Çevre Orman<br />
Müdürlüğü ile birlikte 15 bin adet ağaç<br />
dikilmiştir.<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
27
Türkiye’de İlk ve Her Zaman Örnek;<br />
Bursa TSO OSB 50 Yaşında…<br />
Ali UĞUR / Bursa TSO OSB Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Bursa TSO Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />
Ülkemizde planlı sanayileşme ile birlikte<br />
sanayi alanlarının da kontrollü olarak<br />
gelişmesi büyük önem taşımakta ve<br />
Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgeleri (OSB) bu<br />
önemini günümüzde de korumaktadır. Bu<br />
anlamda, ülkemizdeki ilk OSB olan Bursa<br />
TSO OSB geride kalan 50 yılda her zaman<br />
örnek olmayı sürdürmüştür.<br />
OSB’lerin amaç ve hedefleri arasında,<br />
sanayinin disipline edilmesi, şehrin<br />
planlı gelişmesine katkıda bulunulması,<br />
birbirini tamamlayıcı ve birbirinin yan<br />
ürününü teşvik eden sanayicilerin bir<br />
arada ve bir program dahilinde üretim<br />
yapmalarıyla, üretimde verimliliğin ve<br />
kâr artışının sağlanması, sağlıklı, ucuz,<br />
güvenilir bir altyapı ve ortak sosyal tesisler<br />
kurulması, müşterek arıtma tesisleri ile<br />
çevre kirliliğinin önlenmesi gibi konular<br />
yer almaktadır.<br />
Belirlenen bu hedefler doğrultusunda<br />
ülkemizde sanayinin geliştirilmesi<br />
amacıyla uygulamaya konulan<br />
teşviklerden biri olan OSB uygulamalarına,<br />
28 TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
ilk olarak 1962 yılında Bursa’da OSB’nin<br />
kurulmasıyla başlanmıştır.<br />
Bursa TSO OSB, 1962 yılında “Milletlerarası<br />
Kalkınma Teşkilatı Artık Paralar Fonu”ndan<br />
Maliye Bakanlığı’nca sağlanan 26,2 Milyon<br />
TL krediye ilave Bursa Ticaret ve <strong>Sanayi</strong><br />
Odası’nın da yüzde 10 oranında katkısı<br />
suretiyle kurulmaya başlanmış ve 1966<br />
yılında resmi olarak hizmete girmiştir.<br />
Başlangıçta 1 milyon 800 bin m 2 olarak<br />
belirlenen bölgede ilk olarak 4 firma<br />
üretime geçmiş, zamanla, parsel talebi<br />
artmış ve bu talebe karşılık bölge<br />
kendi içinde 4 kez büyümek suretiyle<br />
günümüzde 6 milyon 800 bin m²’ye<br />
ulaşmış, bölgede faaliyette olan fabrika<br />
sayısı da 240’a yükselmiştir.<br />
Geçen 50 yıl içinde 680 hektarlık<br />
yüzölçümüyle Bursa TSO OSB, Güney<br />
Marmara’nın en fazla yabancı yatırımcısını<br />
barındıran OSB’si olma özelliğini de<br />
taşımaktadır.<br />
Bölgemizde mevcut yatırımların yüzde<br />
32’sini tekstil, yüzde 20’sini otomotiv ana<br />
ve yan sanayi, yüzde 9’unu makine, yüzde<br />
6’sını metal sanayi ve endüstrisi, yüzde<br />
5’i kimya sanayi, yüzde 4’ü plastik ve<br />
kauçuk sanayi, yüzde 3’ü gıda, yüzde 3’ü<br />
inşaat, yüzde 2’si enerji, yüzde 2’si atık-geri<br />
dönüşüm ve kalan yüzde14’ü ise diğer<br />
sektörlerden oluşmaktadır.<br />
Bölgemizde, su üretim ve dağıtım,<br />
atık toplama ve atıksu arıtma, elektrik<br />
dağıtım, doğalgaz dağıtım, fiber optik<br />
ve bakır kablo ile haberleşme, itfaiye ve<br />
yangın eğitimleri, sağlık hizmetleri ve<br />
ilkyardım eğitimleri, çevre ağaçlandırma<br />
ve bakım, yol ve inşaat işleri, parselasyon,<br />
ruhsatlandırma ve onaylar, enerji<br />
verimliliği ile Bursa Çevre Merkezi<br />
laboratuvarı hizmetleri verilmektedir.<br />
Bursa TSO OSB’de faaliyetini sürdüren<br />
240 işletmede yaklaşık 44 bin kişiye<br />
istihdam yaratılmaktadır. Bu fabrikaların<br />
ihracat toplamları yaklaşık 5 milyar ABD<br />
Doları düzeyindedir. Böylesine büyük ve<br />
hizmet gamı geniş olan bölge için çeşitli<br />
hizmet kademelerinde ve farklı uzmanlık
alanlarında ortalama 200 personel yüksek<br />
performansla görev yapmaktadır.<br />
Bursa TSO OSB altyapısında, 180 km<br />
elektrik, 107 km fiber optik kablo, 73<br />
km proses su, 66 km kullanım suyu, 41<br />
km yağmur suyu, 37 km atıksu, 54 km<br />
doğalgaz ve 25 km uzunluğunda telefon<br />
hattı bulunmaktadır.<br />
Gelişmişliğin kullanılan enerji miktarı<br />
ile ölçüldüğü dünyada, Bursa TSO OSB<br />
elektrik enerjisini ucuz ve temiz hale<br />
getirmek amacıyla yatırım hamleleri<br />
gerçekleştirerek, hem bölgedeki sanayi<br />
tesislerinin elektrik ihtiyaçlarını sürekli<br />
olarak karşılamak, hem de özel sektörün<br />
enerji üretimine katkısını sağlamak üzere<br />
BOSEN ENERJİ A.Ş.’yi kurmuştur.<br />
Bölgemiz, elektrik üretiminde olduğu<br />
gibi dağıtımında da çalışmalar yürüterek<br />
yüksek gerilim hatlarını yol güzergâhlarına<br />
çekmek ve yeraltına almak suretiyle sanayi<br />
parsellerinin imar sorunlarını ortadan<br />
kaldırmıştır. Doğalgazdan elektrik elde<br />
eden çevrim santralimizin kapasitesi<br />
kademeli olarak artırılarak yaklaşık 260<br />
MW’ye çıkartılmıştır.<br />
Su Üretim ve Dağıtım<br />
Elektrik Dağıtım /<br />
Elektrik Tüketimi: milyon kWh<br />
Doğalgaz Dağıtım<br />
Bursa’daki en yüksek elektrik tüketimine<br />
sahip olan bölgemiz, doğalgaz<br />
harcamasıyla da Türkiye’nin en çok<br />
doğalgaz tüketen OSB’sidir. Ayrıca Bursa’ya<br />
gelen doğalgazın yüzde 25’ini kullanarak<br />
katma değer yaratan Bursa TSO OSB, temiz<br />
enerji kullanılmasını sağlayarak çevresel<br />
değerlere sahip çıktığını kanıtlamıştır.<br />
OSB’lerin var olma amaçlarının başında<br />
sayılabilecek sanayi ve yerleşim alanlarını<br />
ayırarak çevre kirliliğinin engellenmesi<br />
konusuna gerekli hassasiyeti gösteren<br />
BTSO OSB, bölgedeki atık suların 96 bin<br />
m³/gün kapasiteli kendi atık su arıtma<br />
tesislerinde arıtılmasını sağlamakla<br />
beraber ayrıca tehlikeli atıkların, tıbbi<br />
atıkların ve evsel atıkların da firmalardan<br />
alınarak uygun şekilde bertaraf edilmesini<br />
sağlayan bir atık yönetimi sistemine<br />
sahiptir. Ayrıca tehlikeli ve tıbbi atık taşıma<br />
lisanslarına sahip araçlar ve sürücüleri ile<br />
sadece OSB dahilindeki firmaların değil,<br />
Bursa’daki diğer firmaların da ihtiyaçlarına<br />
cevap verilmektedir.<br />
1997 yılında kurulan Bursa Çevre Merkezi<br />
ile çevresel konularda danışmanlık<br />
hizmetini yürüten OSB Müdürlüğümüz,<br />
Türk Akreditasyon Kurumundan verdiği<br />
tüm hizmetler için akredite ilk çevre<br />
laboratuvarına sahiptir. Bursa Çevre<br />
Merkezi sadece bölgedeki firmalara<br />
değil, yardım talebinde bulunan bütün<br />
firmalara analiz, ölçüm, enerji yönetimi,<br />
çevre mevzuatının ve çevre yönetim<br />
sistemlerinin uygulanması konularında<br />
destek vermektedir. Özellikle enerjinin<br />
verimli kullanılmasına ve tasarruf<br />
imkânlarının geliştirilmesine yönelik enerji<br />
etütleri ve projeleri de yine bölgeye bağlı<br />
Bursa Çevre Merkezi tarafından verilen<br />
hizmetler arasındadır.<br />
Bölgemizde iki adet su şebekesi<br />
bulunmaktadır. Beşeri ihtiyaçlar için<br />
kullanılan içme suyu şebekesinin<br />
haricinde, çeşitli üretim süreçlerinde<br />
kullanılmak üzere Nilüfer Deresi’nden<br />
alınan su, Türkiye’de bir ilk olan ve 2007<br />
yılı sonunda devreye alınan 38 bin m³/<br />
gün üretim kapasiteli Su Üretim Tesisi’nde<br />
ters ozmoz teknolojisiyle arıtılarak proses<br />
suyu olarak sanayicilere ulaştırılmaktadır.<br />
İki şebekenin toplam uzunluğu 260<br />
kilometre olup, bunun haricinde bölgede<br />
37 km.’lik atık su şebekesiyle 41 km.’lik<br />
yağmur suyu şebekesi de bulunmaktadır.<br />
Bursa TSO OSB vermiş olduğu hizmetler ile<br />
ilgili 2003 yılında ISO 9001 Kalite Yönetim<br />
Sistemi, 2004 yılında ISO 14001 Çevre<br />
Yönetim Sistemi ve 2005 yılında TS 18001<br />
İş Sağlığı ve Güvenliği Sistemi belgelerini<br />
almıştır. Ayrıca Bursa TSO OSB tüm hizmet<br />
süreçlerinde olumsuz çevresel etkileri<br />
kontrol altında tutulmasını sağlayan plan<br />
ve projeler geliştirmiş ve bu anlamda<br />
2008 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı<br />
tarafından “En Çevreci OSB” seçilerek Çevre<br />
Beratı ile ödüllendirilen ilk OSB olmuştur.<br />
Türkiye’nin ilk OSB’si olan bölgemiz,<br />
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği tarafından<br />
<strong>2012</strong> yılı Mayıs ayında ise “En Çevreci Tesis”<br />
ödülüne layık görüldü. Bu hizmetlerin<br />
yanı sıra, bir itfaiye ve akut grubuna<br />
sahip olan bölge, yangınlara müdahale<br />
etmenin dışında, bünyesinde daimi olarak<br />
hazır bulunan ilk yardım ekibi ile birlikte<br />
firmalara yangın yeterlilik belgeleri, yangın<br />
ve ilk yardım eğitimlerini de vermektedir.<br />
Sonuç olarak söylemek gerekirse,<br />
Bursa TSO OSB, Bursa’ya ve ülkemiz<br />
ekonomisine önemli katkılar<br />
sağlamaktadır. Geride kalan 50 yılda<br />
bunu kanıtlayan Bursa TSO OSB, 2023<br />
hedefleri doğrultusunda bundan sonra<br />
da çalışmalarına durmaksızın devam<br />
edecek, faaliyetleriyle yine örnek olmayı<br />
sürdürecektir.<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
29
Hedefe Doğru Emin Adımlarla…<br />
Şadi TÜRK / Başkent OSB Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Başkent Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi (Başkent<br />
OSB), Ankara’da Temelli-Malıköy’de<br />
bulunmaktadır. Başkent OSB, <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong><br />
ve Teknoloji Bakanlığı’nın izni ile 8 Mayıs<br />
2001 tarihinde kurulmuş olup ilk üretim<br />
2005 yılında gerçekleşmiştir.<br />
26 Aralık 2003 tarihinde Başbakan Sayın<br />
Recep Tayyip Erdoğan’ın temeline ilk<br />
tuğlayı koyduğu Başkent OSB, kurulduğu<br />
günden bu yana büyük hedefleri olan<br />
bir sanayi bölgesi olmuştur. En büyük<br />
hedefi sadece ülkemizde değil uluslararası<br />
alanda da model olabilecek “Geleceğin<br />
<strong>Sanayi</strong> Kenti”ni kurmaktır. Bu hedef<br />
doğrultusunda Başkent OSB, klasik sanayi<br />
üretimi yerine uluslararası rekabete<br />
olanak sağlayacak teknolojik üretime de<br />
önem vermektedir. Teknolojik üretimini<br />
gerçekleştirmek amacıyla ODTÜ ile<br />
<strong>Sanayi</strong> İşbirliği Protokolü imzalanmıştır.<br />
Ayrıca Ankara’da bir ilki gerçekleştirerek<br />
“Yenilikçilik Merkezi” kurmak için de ilk<br />
adımı atmıştır.<br />
İki etaptan oluşan Başkent OSB 1.014<br />
hektar alanıyla Türkiye’deki 264 OSB<br />
arasında 8. sırada yer almaktadır. I.<br />
etapta 3.575,210 m² alan üzerinde 485,<br />
II. etapta 2.583.768 m² alan üzerinde 227<br />
olmak üzere toplam 712 sanayi parseli<br />
bulunmaktadır; bu sanayi parsellerinin<br />
en küçüğü 1.800 m², en büyüğü 83.708<br />
m²’dir.<br />
Altyapısı tümüyle tamamlanan I. etapta<br />
orta ve büyük ölçekli proje, inşaat ve<br />
üretim aşamasında olmak üzere toplam<br />
30 TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
159 fabrika bulunmaktadır. II. etapta<br />
kümelenmeye önem verilerek; savunma<br />
sanayi başta olmak üzere, diğer sektörler<br />
için de parselasyon çalışmaları yapılmış,<br />
ülkemizin önemli savunma sanayi<br />
kuruluşlarından olan HAVELSAN savunma<br />
sanayine ayrılan kısımda yerini almıştır.<br />
Bölgemizde yer alan ağırlıklı sektör yüzde<br />
67 ile metal sektörü olup, yüzde 9 maden,<br />
yüzde 8 kimya, yüzde 4 gıda, yüzde 3<br />
matbaa ve yüzde 9 diğer sektörlerdir.<br />
Bölgemize yapılan yatırım tutarı bugün<br />
itibariyle 1 milyar TL’dir. Yaratılan istihdam<br />
ise 4 bin 500 kişidir. Bölgede faaliyet<br />
gösteren firmaların bugün itibari ile<br />
100 milyon Dolar ithalat, 150 milyon<br />
Dolar ihracat rakamlarına ulaştıkları<br />
gözlenmektedir.<br />
Başkent OSB’de her yıl su, elektrik<br />
ve doğalgaz tüketimi, üretime bağlı<br />
olarak artış göstermekte olup, 2009<br />
yılında doğalgaz kullanılmaya başlanan<br />
Başkent OSB’de 2011 yılında toplam<br />
doğalgaz tüketimi 3.600.000 Sm³, su<br />
tüketimi 358.417 m³, elektrik tüketimi ise<br />
31.872.627 kWh olarak gerçekleşmiştir.<br />
Atık su arıtma tesisi için I. ve II. etaplarda<br />
toplam 150.000 m²’lik alan ayrılmıştır.<br />
Modüler biçimde planlanan atık su arıtma<br />
tesisinin ön görülen ilk modülü 6 bin m³/<br />
gün olacaktır. Arıtma, evsel ve endüstriyel<br />
nitelikli atık su, fiziksel, kimyasal ve<br />
biyolojik olarak yapılacaktır.<br />
Kurulduğu günden itibaren sürdürülebilir<br />
kalkınmanın ancak çevre bilinci<br />
geliştirilerek sağlanabileceğine inanan<br />
Başkent OSB’de yoğun bir biçimde<br />
ağaçlandırma çalışmaları devam<br />
etmektedir. Bölgede toplam 811.200 m²<br />
yeşil alan bulunmaktadır. Ağaçlandırılan<br />
park alanı 157 bin m², refüj alanı 35 bin<br />
m²’dir. Bugüne kadar 20 bin adet ağaç,<br />
50 bin adet çalı grubu bitki dikilmiş olup,<br />
bunların sulanması amacıyla “Damlama<br />
Sulama Sistemi” kurulmuştur.<br />
Bölgemizde oluşabilecek riskler (afet,<br />
yangın, iş kazaları vb.) için itfaiye,<br />
doğalgaz acil yardım ve 112 acil yardım<br />
birimleri kurulmuştur. Bölgenin güvenliği,<br />
alanında uzman özel güvenlik birimiyle<br />
sağlanmaktadır. Bölgemizde faaliyet<br />
gösteren firmaların ve çalışanlarının<br />
işlemlerini yapabileceği PTT ve Banka<br />
Şubesi de bulunmaktadır.<br />
Kentsel Merkez<br />
Başkent OSB, sadece sanayi tesisleriyle<br />
değil, çağdaş batı ülkelerini aratmayacak<br />
bulvarları, yolları, sokakları, yeşil alanları<br />
ve çevreye duyarlılığıyla da bir sanayi<br />
kentini yaşama geçirmektedir. İki etabının<br />
tam ortasından geçen Ankara Çayı’nın iki<br />
yakasında 1/500 ve daha büyük ölçekli<br />
Mimari ve Peyzaj Projesi hazırlanan<br />
“Kentsel Merkez” planlanmıştır. Kentsel<br />
Merkez projesinin ilk yapısı, <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong><br />
ve Teknoloji Bakanımız Sayın Nihat Ergün<br />
tarafından temeli atılıp, açılışı yapılan ve<br />
herkes tarafından beğeni kazanan bölge<br />
idare binamızdır. Proje kapsamında;<br />
bankalar ve ticarethaneler için ayrılan 27<br />
bin 415 m² alanda 465 m²’lik 14 adet bina<br />
ve küçük sanayi sitesi için ayrılan 61 bin<br />
272 m² alanda 845 m²’lik 48 adet atölye<br />
inşaatına başlanmıştır. Ayrıca, Kongre<br />
merkezi, fuar alanı, otel, kreş, hastane,<br />
farklı boyut ve amaçlara uygun spor<br />
tesisleri, meslek yüksek okulu da proje<br />
içerisinde yer almaktadır.<br />
Geleceğin <strong>Sanayi</strong> Kenti Başkent OSB’nin<br />
Ekonomiye Sağladığı Katma Değer<br />
Başkent OSB’de bulunan tüm sanayi<br />
tesisleri tamamlandığında; 100 bin kişiye<br />
iş, 1 milyar dolar ihracat, 400 milyon<br />
Dolar kurumlar vergisi tahakkuku ile 2<br />
milyar Dolar katma değer yaratılması<br />
öngörülmektedir.
Türkiye’nin kişi başına düşen üretim<br />
miktarının en yüksek olduğu İstanbul<br />
ve Kocaeli sınırında Gebze’de yer alan<br />
GOSB’u cazibe merkezi yapan, kalifiye<br />
personel, hammadde tedariki, pazara<br />
yakınlığı ve her noktadan ulaşım<br />
kolaylığıdır. GOSB, 1986 yılında Kocaeli<br />
ve civarında çarpık sanayileşmenin<br />
yol açtığı çevre kirliliğini önlemek,<br />
sanayiyi disipline edebilmek amacıyla<br />
kurulmuştur.<br />
537 hektar alan üzerine kurulmuş olan<br />
GOSB’da, 189 parselde, 133 işletme<br />
üretim yapmaktadır. Bu işletmelerden<br />
37 adedini yabancı sermayeli kuruluşlar<br />
oluşturmaktadır. GOSB’un fiziki altyapısı<br />
ve sunduğu hizmetler, gelişmiş ülkelerdeki<br />
endüstri parkları ile eş düzeyde, hatta bazı<br />
konularda daha da gelişmiş durumdadır.<br />
Bu nedenle; yabancı sermayeli kuruluşlar,<br />
Türkiye’de GOSB’u tercih etmektedir. Bu<br />
kuruluşların arasında; Almanya, Amerika,<br />
Avusturya, Danimarka, Fransa, Hollanda,<br />
İngiltere, İsveç, İsviçre, İtalya, Japonya<br />
ve Kore’den katılımcılar bulunmaktadır.<br />
Bölgemizde sanayi parselleri içerisinde;<br />
gıda, ambalaj, plastik, elektrik-elektronik,<br />
makine, kimya, otomotiv ve bilişim<br />
sektörleri, sanayi parselleri dışında ise,<br />
tır parkı, teknopark, indirici merkez,<br />
spor, okul, arıtma tesisi ve park alanları<br />
bulunmaktadır.<br />
Gebze Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi’nin ihracat<br />
hacmi yaklaşık 2 milyar ABD Doları’dır.<br />
<strong>2012</strong> yılı Mayıs ayı itibarıyla yaklaşık 22 bin<br />
Gebze Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi (GOSB)<br />
A. Haydar BULUT / GOSB Bölge Müdürü<br />
kişi istihdam edilmektedir.<br />
GOSB’un elektrik hizmeti, Scada uzaktan<br />
kumanda sistemi ile desteklenmekte<br />
ve Bölge’ye 7 gün, 24 saat hizmet<br />
verilmektedir. Ocak <strong>2012</strong>-Mayıs <strong>2012</strong><br />
tarihlerini kapsayan toplam elektrik<br />
tüketim miktarı 169.001.390 kw-h’dir.<br />
İSU (İzmit Sular İdaresi) tarafından<br />
karşılanan bölgenin su ihtiyacı 10 bin<br />
m 3 ’lük su deposu ile desteklenmektedir.<br />
Günlük kapasitesi 6400 m 3 olan Merkezi<br />
Atıksu Arıtma Tesisi mevcuttur. Atık<br />
Denetim Merkezi tarafından endüstriyel<br />
atık su çıkışı bulunan katılımcıların<br />
debimetre ile saatlik atıksu debileri<br />
ölçülmektedir. Tehlikeli atık nakli, evsel ve<br />
endüstriyel katı atık nakli, vidanjörle atık<br />
su ve çamur taşınması, alt yapı sisteminin<br />
işletilmesi ve bakımı yapılmaktadır. Ocak<br />
<strong>2012</strong>-Mayıs <strong>2012</strong> tarihlerini kapsayan<br />
toplam su tüketim miktarı 526.411<br />
m³’tür.<br />
19 barlık iletim ve 4 barlık dağıtım<br />
hatları, basınç düşürme ve ölçüm<br />
istasyonları ile doğal gaz hizmeti veren<br />
GOSB’da, yılda yaklaşık 30 milyon<br />
metreküp doğal gaz tüketilmektedir.<br />
Ocak <strong>2012</strong>-Mayıs <strong>2012</strong> tarihlerini<br />
kapsayan toplam doğalgaz tüketim<br />
miktarı 16.470.707 m³’tür.<br />
IT Altyapı hizmeti ile akıllı bölge haline<br />
gelmeyi hedefleyen GOSB, fiberoptik ve<br />
ISDN hatlarla internet servis sağlayıcılığı<br />
ve VOIP hizmeti vermektedir.<br />
Yangın ve patlamalara karşı alınacak<br />
önlemler konusunda eğitim ve yeterlilik<br />
belgesi veren GOSB İtfaiyesi, yangınlara en<br />
kısa sürede müdahale etmektedir. Bugüne<br />
kadar 11 bini aşkın kişiye ilkyardım ve<br />
yangın eğitimi verilmiştir.<br />
Tadım ve Kocaeli Valiliği işbirliği ile “GOSB<br />
TADIM Jale Yücel Teknik ve Endüstri<br />
Meslek Lisesi”, 2009-2010 öğretim yılında<br />
hizmete girmiştir. Okul bünyesinde yer<br />
alan e-kütüphane ile pek çok üniversite<br />
ve araştırma merkezinin kütüphanesine<br />
bağlanılmaktadır.<br />
Tır Parkı Alanı’nda, 7 gün boyunca, 80<br />
tonluk kantar hizmeti verilmektedir.<br />
Toplantı salonları, a la carte restoran, tenis<br />
kortu, ve yarı olimpik havuzdan oluşan<br />
sosyal tesisler de katılımcılara sunulan<br />
diğer hizmetler arasındadır.<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
31
Eskişehir <strong>Sanayi</strong> Odası Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi (EOSB)<br />
Savaş M. ÖZAYDEMİR / EOSB Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Eskişehir <strong>Sanayi</strong> Odası’nın (ESO)<br />
öncülüğünde kurulan Eskişehir<br />
Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi (EOSB), 32<br />
milyon m 2 büyüklüğü ve kusursuz<br />
altyapısı ile dikkat çekmesinin yanı sıra<br />
Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından<br />
Türkiye’nin “En Çevreci Organize <strong>Sanayi</strong><br />
Bölgesi (OSB)”si seçilmiştir. Eskişehir’de,<br />
sanayi yatırımlarının planlı bir şekilde<br />
gerçekleştirilmesi, çevre korumasına<br />
verilen önem ve modern şehircilik<br />
anlayışının bir sonucu olarak, 1969<br />
yılında çalışmalarına başlanılan ve<br />
1973 yılında yatırımcıların hizmetine<br />
sunulan bölge 39 yıldır sanayicilerimize<br />
hizmet vermektedir. Ayrıca, EOSB ülkemizde<br />
kurulan üçüncü OSB’dir. EOSB, yatırımcılara<br />
sunduğu avantajlarla bölgeyi yerli ve yabancı<br />
yeni yatırımlar açısından tercih edilir kılmakta,<br />
bu imkânlar yanında OSB’deki arsa fiyatlarının<br />
metrekaresinin 60 TL olması - tüm altyapı<br />
hizmet bedelleri dâhil - yatırımcılar için<br />
büyük bir avantaj sağlamaktadır. Ayrıca TCDD<br />
tarafından yapım çalışmalarına başlanması<br />
beklenen OSB demiryolu bağlantısının<br />
tamamlanmasıyla, bölgedeki tüm firmalar<br />
demiryolu ulaşımından daha fazla yararlanarak<br />
lojistik maliyetlerinde önemli avantaja sahip<br />
olacaklardır.<br />
Eskişehir’in önemli karayolu ve demiryolu<br />
güzergâhlarının kesişme noktasında olması,<br />
aynı zamanda Gemlik ve İstanbul Limanlarına<br />
yakınlığı bölgeye yapılacak yeni yatırımlar için<br />
önemli bir unsurdur. OSB’de altyapı yönünden<br />
bir sorun bulunmamakta, tüm yatırımcılara<br />
eşit şartlarda eksiksiz hizmet sağlanmaktadır.<br />
OSB’nin düz bir arazi üzerinde kurulması,<br />
bölge içinde her parsel sınırında su, elektrik,<br />
doğalgaz, fiber-optik internet bağlantısı,<br />
pis su hattı ve telefon ile her türlü destek<br />
hizmetlerinin bulunması bölgeye olan ilgiyi<br />
artırmaktadır.<br />
Halen EOSB’de, 20’si proje halinde, 151’i inşaat<br />
halinde ve 376’sı üretim halinde olmak üzere<br />
547 firma yer almakta olup bölgede 560<br />
tanesi tahsis edilmiş toplam 724 sanayi parseli<br />
bulunmaktadır. 2011 yılı ihracatı 1,1 milyar ABD<br />
Doları’na ulaşmıştır. EOSB’de yaklaşık 33 bin kişi<br />
istihdam edilmektedir.<br />
Bu verilerin yanı sıra ülkemizin önemli sanayi<br />
merkezlerinden biri olan Eskişehir’deki,<br />
sanayinin sektörel dağılımı incelendiğinde de<br />
tek bir sektörün değil, genelde yüksek katma<br />
değer yaratan birçok sektörlerin gelişme<br />
gösterdiği görülmektedir. EOSB’deki firmalar ve<br />
32 TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
şehir genelinde üretim yapan ESO firmalarının<br />
toplam durumu birlikte ele alınacak olursa,<br />
sanayinin sektörel dağılımı incelendiğinde<br />
tek bir sektörün değil, genelde yüksek katma<br />
değer yaratan birçok sektörün gelişme<br />
kaydettiği görülmektedir. Eskişehir sanayisinin<br />
sektörel dağılımında; makine imalat sanayi<br />
toplam sanayi içinde firma sayısı yönünden<br />
yüzde 30,9 ile ilk sırada, taş ve toprak sanayi<br />
yüzde 11,5 ile ikinci sırada, gıda sanayi ise<br />
yüzde 12,3 ile üçüncü sırada yer almaktadır.<br />
EOSB’de yatırım yapmak isteyen yatırımcılar<br />
çok özel ve işlerini kolaylaştıran bir ortamda<br />
yatırımlarını gerçekleştirmektedirler. EOSB,<br />
sahip olduğu doğalgaz santrali ile kendi<br />
elektriğini kendi üreten ve sanayicilerine<br />
düşük fiyattan elektrik veren bir yapıya sahiptir.<br />
Böylece sanayicilerimize kesintisiz ve temiz<br />
enerji ulaştırılmaktadır.<br />
OSB içerisinde bulunan <strong>Bilim</strong> Parkı ve Teknoloji<br />
Geliştirme Bölgesi de sanayicilerle bilim<br />
insanlarını bir araya getirerek yeni teknolojilerin<br />
gelişmesine katkı vermektedir. Lojistik merkezi<br />
ile sanayicilerin lojistik sorunları kısa sürede<br />
çözülmektedir. Burada internet üzerinden<br />
yapılan açık eksiltme yöntemiyle firmalarımız<br />
lojistik ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Atıksu<br />
Arıtma Tesisi ve Akredite Laboratuvarı ile<br />
doğaya saygılı üretim desteklenmekte, atıklar<br />
temizlenerek temizlenen su yeniden doğaya<br />
kazandırılmaktadır. Ortak sağlık ve güvenlik<br />
birimi ile OSB’deki sanayi kuruluşlarına tek<br />
merkezden koruyucu hekimlik, poliklinik ve<br />
iş güvenliği hizmetleri verilmektedir. Bunların<br />
dışında EOSB’de firmalara fiber optik kablo<br />
bağlantısıyla kesintisiz ve yüksek hızlarda<br />
internet erişim imkânı sağlamaktadır. Ayrıca<br />
OSB’deki firmalara yardımcı unsurların olduğu<br />
İş ve Ticaret Merkezi, sanayinin ihtiyaç duyduğu<br />
nitelikli eleman sıkıntısına çözüm üretmek için;<br />
CNC Eğitim Merkezi, Endüstriyel Otomasyon<br />
Araştırma-Uygulama Merkezi ile Kaynak<br />
Teknolojileri Araştırma ve Uygulama<br />
Merkezi bulunmaktadır. Geçtiğimiz yıl<br />
temeli atılan ve Osmangazi Üniversitesi<br />
ile işbirliği içinde eğitim yapacak<br />
olan Meslek Yüksek Okulunun inşaatı<br />
da bitirilmiş durumdadır. KOBİ’lere<br />
çok özel bölge planlanarak, Türkiye<br />
sanayisinde olduğu gibi Eskişehir<br />
sanayisi içinde de büyük bir paya sahip<br />
olan ve sanayinin can damarı niteliğini<br />
taşıyan KOBİ’ler için “KOBİ-OSB” projesi<br />
geliştirilmiş ve sonuçlandırılmıştır. 290<br />
bin m 2 alanda 98 adet firmaya arsa<br />
tahsisi gerçekleştirilmiştir. Bu alandaki<br />
firmalarda da yaklaşık 2 bin 500 kişiye iş imkânı<br />
sağlanmıştır. Ayrıca firmalara birçok alanda<br />
uzmanlıkları bulunan ve ücretsiz danışmanlık<br />
veren SANGEM birimi oluşturulmuştur. Yine,<br />
Üniversite-<strong>Sanayi</strong> işbirliği içinde sanayimizde<br />
kullanılmak üzere öğrencilerin tasarım<br />
yaptıkları Endüstriyel Tasarım Merkezi de<br />
çalışmalarına devam etmektedir.<br />
EOSB’de yatırımcılar için sunulan ve yukarıda<br />
bahsi geçen tüm bu hizmetlerin yanı sıra<br />
ESO öncülüğünde kurulan ve sanayicileri bir<br />
araya getiren kümeler dikkat çekmektedir.<br />
Seramik, havacılık ve raylı sistemler alanında<br />
küme ve küme dernekleri sanayicileri bir<br />
araya getirmektedir. Kısa sürede kurulan,<br />
firmaların gayretli ve istekli çalışmalarıyla<br />
hızla kurumsallaşan Eskişehir, Kütahya,<br />
Bilecik Seramik Kümesi Derneği kümelenme<br />
modeliyle, sektördeki firmaların ortak iş<br />
yapma kültürünün gelişmesine büyük katkı<br />
sağlanmıştır.<br />
Seramik kümelenmesinde sağlanan başarının<br />
ardından, ESO önderliğinde Eskişehir sanayisi<br />
açısından kritik öneme sahip olan havacılık<br />
sanayinde Eskişehir Havacılık Kümesi<br />
kurulmuştur. Eskişehir sanayi ihracatı içinde<br />
300 milyon ABD Dolar’lık bir paya sahip olan<br />
havacılık sanayinin, devreye girecek yeni<br />
projelerle birlikte 2020 yılında en az 1 milyar<br />
ABD Doları’na çıkması beklenmektedir.<br />
<strong>Sanayi</strong>de kümelenme modelinin şehir<br />
sanayisine sağlayacağı uzun vadeli katkılarını<br />
göz önünde bulunduran ESO, üçüncü kümeyi<br />
TÜLOMSAŞ ile birlikte Eskişehir Raylı Sistemler<br />
Kümesi adı altında kurmuştur. Oluşturulan<br />
bu kümelenme modeliyle, bu sektörde ana<br />
sanayi ve yan sanayi ilişkisinin geliştirilmesi ve<br />
şehir sanayi içindeki mevcut birçok işletmenin<br />
sektörde faaliyet göstermesinin sağlanması<br />
hedeflenmektedir.
Gaziantep Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />
Cahit NAKIBOĞLU / Gaziantep OSB Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Gaziantep<br />
Organize <strong>Sanayi</strong><br />
Bölgesi (OSB)<br />
Türkiye’nin ilk<br />
OSB’lerinden birisi, aynı zamanda da<br />
ülkemizin en büyük OSB’sidir. Sürekli<br />
genişleyen ve gelişen bölgemiz, 5.<br />
OSB’nin tamamlanmasıyla birlikte<br />
35.000.000 m 2 bir alana sahip olacak<br />
ve Türkiye’nin yatırım merkezi olma<br />
yolunda emin adımlarla ilerlemeye<br />
devam edecektir. Bizler sanayicinin<br />
yanında olmayı isteyen ve her yapılan<br />
yatırımda önce sanayiyi düşünen<br />
bir anlayışla hareket ederek, bu<br />
doğrultuda çalışmalarımızı tüm hızıyla<br />
sürdürmekteyiz. Öyle ki Gaziantep şu<br />
an halı başta olmak üzere tekstil, gıda, makine<br />
ve ambalaj sektöründe dünya markası olan<br />
bir kent haline dönüşmüştür. Girişimci bir<br />
ruha sahip olan Gaziantepliler, çalışkanlığıyla<br />
da Türkiye’de bir model oluşturmaktadır.<br />
Gaziantepli’nin iş dünyasındaki başarılarının<br />
altında yatan en önemli etken de müteşebbis<br />
bir ruha sahip olmasıdır.<br />
Gaziantep’teki gerek sektörel çeşitlilik,<br />
gerekse ihracat yapılan ülke sayısı, diğer<br />
sanayi şehirlerine nazaran çok genişlemiş<br />
olduğundan bu durum ihracatımızı da rekabet<br />
gücümüzü de pozitif olarak etkilemektedir.<br />
700 büyük sanayi kuruluşunun faaliyet<br />
gösterdiği bölgemizde, yaklaşık 100 bin kişiye<br />
istihdam sağlanmaktadır. Birçok sektörün<br />
dünya ve Türkiye lideri firmaları bölgemizde<br />
faaliyet göstermektedir. Bölgemizde kendi<br />
enerjisini üretenler hariç, aylık 270.000.000<br />
kw enerji tüketiminin yanı sıra 1.000.000<br />
ton su ve 20.000.000 m 3 doğalgaz tüketimi<br />
gerçekleşmektedir. Türkiye’de ihracat<br />
yapan şehirler sıralamasında 6. sırada olan<br />
Gaziantep, geçtiğimiz yıl 4.9 milyar ABD<br />
Dolar’lık bir ihracat gerçekleştirerek Türkiye’nin<br />
büyümesine katkı sunmanın mutluluğunu ve<br />
gururunu yaşamaktadır.<br />
Scada Otomasyon Sistemi<br />
<strong>Sanayi</strong> Bölgemiz içerisinde elektrik kesintisini<br />
yok denecek kadar azaltmak için kapalı<br />
ring sistemi ile SCADA (Enerji Otomasyon)<br />
kurulmuştur. Bu sistem sayesinde her dağıtım<br />
binası iki ayrı noktadan beslenmektedir. Bir<br />
noktada oluşacak arızaları müşteri kesintiye<br />
uğramadan diğer taraftan beslenmeye devam<br />
etmektedir. SCADA sistemi ile tüm elektrik<br />
şebekesini bir merkezden izlemek, kontrol<br />
ve kumanda etmek mümkün olmaktadır. Bu<br />
sistem sayaç otomasyonu sistemi ile 1. GPRS<br />
modem üzerinden sayaç okuma yapılmaktadır.<br />
4., 2. ve 3. Bölgede (3. Bölgede hala altyapı<br />
çalışmaları devam etmektedir.) Kısım için<br />
fiber optik üzerinden haberleşen sayaç<br />
otomasyonu işi tamamlanmıştır. Bu sistem ile<br />
müşterilerin kendi sayaç değerlerini internet<br />
ortamında izleme imkânına sahiptirler. Dağıtım<br />
binalarındaki fiderlerden kontrol merkezine<br />
bilgi aktarılmakta ve abonelere ait her türlü<br />
elektriksel büyüklükler izlenmektedir. Hat<br />
bağlanıp ayarlarını değiştirmek veya oluşan<br />
arızaların analizini yapmak mümkündür. <strong>Sanayi</strong><br />
bölgemizin “sayaç otomasyon” sistemine<br />
geçmesindeki diğer bir avantaj ise sıfır kayıp<br />
sıfır kaçak ile elektrik dağıtım ve yüzde 100<br />
tahsilat işlemi yapılmaktadır.<br />
İndirici Merkez<br />
4. Bölge OSB’nin elektrik altyapı dağıtım<br />
şebekesi Eylül 2006 tarihinde tamamlanmıştır.<br />
4. OSB’nin enerji ihtiyacını karşılamak amacı<br />
ile OSB sahasına bölgenin ihtiyacına cevap<br />
verebilecek kapasitede 380/33 kV trafo merkezi<br />
yapılmıştır. İndirici merkez 500 MVA gücünde<br />
olup ilk aşamada 2x125 MVA trafo bankı<br />
tesis edilmiştir. 4. bölgedeki tüm dağıtım<br />
şebekesi 18 fider ile bu indirici merkezden<br />
beslenmektedir. İndirici merkez yaklaşık olarak<br />
10 Milyon TL ‘ye mal olmuş ve bedeli Gaziantep<br />
OSB Müdürlüğü tarafından karşılanarak TEİAŞ’a<br />
devredilmiştir. 4. Bölge elektrik şebekesinde<br />
tüm kablolar yeraltındaki galeri ve borulu<br />
geçişlerle döşenmiş olup, tüketicilerin enerjileri<br />
kendilerine tahsis edilmiş müstakil fiderlerden<br />
temin edilmektedir. Bu sayede bir abonede<br />
oluşan arıza hiçbir şekilde diğer aboneyi<br />
etkilememektedir. Ayrıca firmalara ait sayaçlar<br />
da OSB’nin dağıtım binalarında bulunmaktadır.<br />
Enerji Santrali<br />
Gaziantep OSB’deki tesislerin enerji ihtiyaçlarını<br />
karşılamak üzere 2011 <strong>Temmuz</strong> ayında<br />
çalışmaya başlayan GOREN-I Doğalgaz yakıtlı<br />
kombine çevrim enerji santrali, bölgemiz<br />
tüketiminin yüzde 15’ini karşılamaktadır.<br />
50 MW’lık 1. Bölümden sonra aynı güçteki<br />
GOREN-II Enerji Santralinin de inşaat<br />
çalışmaları tamamlanmış olup, önümüzdeki<br />
aylarda devreye alınacaktır. GOREN Enerji<br />
Santrallerinden çıkan egzoz gazı ısısı atık ısı<br />
kazanları yardımıyla buhara dönüştürülerek<br />
buhar türbini sistemine verilecek ve ilave<br />
enerji üretimi sağlanacaktır. Buharın bir<br />
kısmı ise yapılması planlanan Atık Su<br />
Arıtma tesisi Çamur Kurutma sistemine<br />
verilerek atık çamurun kurutulmasında<br />
kullanılacaktır.<br />
Meslek Yüksek Okulu-Endüstri<br />
Meslek Lisesi ve Kreş Yapımı<br />
Nitelikli eleman ihtiyacını karşılamak<br />
amacı ile bölge sınırları içerisine meslek<br />
yüksekokulu yapılmış olup, 2007–2008<br />
yılı 2. eğitim dönemine yetiştirilmiştir.<br />
üç gün pratik iki gün teorik eğitim<br />
verilen okulun OSB’ye katkısı görülerek,<br />
yanına bin 200 öğrenci kapasiteli ve 400<br />
yataklı endüstri meslek lisesi yapımına<br />
başlanılmıştır. Meslek lisesi sonrasında<br />
çalışanlarımız için ihtiyaç arz eden ve<br />
projesi onaylanan kreş yapımına başlanılacaktır.<br />
Atıksu Arıtma Tesisi<br />
Çevre kirliliğinin önlenmesi ve ekolojik<br />
dengenin korunması adına doğayla dost<br />
bir OSB olma yolunda T.C. <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve<br />
Teknoloji Bakanlığı’ nın kredi desteği ile<br />
yapılan ”evsel ve endüstriyel atık su arıtma<br />
tesisi” Müteşebbis Heyetimizin sorumluluğu<br />
ve kontrollüğü altında işletilmektedir. 1.<br />
2. ve 3. OSB’lerin ihtiyacını karşılayabilecek<br />
kapasite ve özellikte olan GOSB atık su arıtma<br />
tesisimiz 2000 yılında 1,5 trilyon TL. maliyetle 1.<br />
kademede 30.000 m 3 /gün debili olarak faaliyet<br />
göstermekte olup, 2. kademede 90.000 m 3 /gün<br />
debiye çıkartılarak devreye alınmıştır.<br />
İtfaiye Teşkilatı<br />
<strong>Sanayi</strong> bölgemiz 2007 <strong>Temmuz</strong> ayı<br />
içerisinde Büyükşehir Belediyesi tarafından<br />
yürütülmekte olan İtfaiye Teşkilatını Bölge<br />
Müdürlüğümüz yönetimine devir etmiştir.<br />
Yeniden yapılandırma içerisine giren itfaiye<br />
teşkilatında 1 adet köpük kulesi, 3 adet su<br />
tankeri, 12 metrelik merdivenli araç, 3 adet<br />
arazöz, 1 adet kılavuz aracı ve 1 adet kurtarma<br />
aracı bulunmaktadır. Araç ekipmanının<br />
güçlendirilmesi amacıyla, 20 m.’ lik su/köpük<br />
kulesi aracı ve baca yangını söndürme ve<br />
kurtarma aracı alınmıştır. 2013 yılı içerisinde<br />
4. Bölge içerisine 1 adet daha itfaiye binası<br />
yapılacaktır. Ayrıca personelimiz almış oldukları<br />
eğitim sonrasında vardiyalı bir şekilde görev<br />
yapmaktadır.<br />
OFM (Ortadoğu Fuar Merkezi)<br />
OSB içerisinde büyük organizasyonlara daha iyi<br />
ev sahipliği yapmak için, 170.000 metrekarelik<br />
alan üzerinde proje çalışmaları tamamlanan<br />
OFM, ilk etapta 17.000 metrekarelik bir alan<br />
üzerine kurulmuştur. Yaklaşık 10.000.000<br />
ABD Doları’na mal olan fuar merkezinin tüm<br />
harcamaları OSB Müdürlüğü tarafından<br />
karşılanarak, ülke genelinde benzeri olmayan<br />
modern ve son teknolojiye sahip bir fuar<br />
merkezi yapılmıştır.<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
33
34 TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
Samsun Merkez Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />
Hüseyin AKSOY / Samsun Valisi - Müteşebbis Heyet ve Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Samsun’a<br />
sanayi şehri<br />
kimliği<br />
kazandıran<br />
en önemli<br />
unsur<br />
Merkez<br />
Organize<br />
<strong>Sanayi</strong><br />
Bölgesi<br />
(OSB)’dir.<br />
Samsun-<br />
Merkez OSB<br />
1976 yılında<br />
alınan Bakanlar Kurulu Kararına istinaden<br />
1981 yılında oluşturulan müteşebbis heyet<br />
ile 1.606.522 m 2 alan üzerine kurulmuştur.<br />
Bölgenin yüzde 66,29’una denk gelen<br />
1.112.026 m 2 alanda toplam 111 sanayi parsel<br />
bulunmaktadır. Geriye kalan alanlar sosyal<br />
tesisler, arıtma tesisleri, yollar, çevre bandı ve<br />
yeşil alan olarak ayrılmıştır. Bölge Müteşebbis<br />
Heyeti Samsun İl Özel İdaresi (yüzde 33 iştirak<br />
payı), Samsun Ticaret ve <strong>Sanayi</strong> Odası yüzde 34<br />
iştirak payı) ve Tekkeköy Belediyesinden yüzde<br />
33 iştirak payı) oluşmaktadır. Bölgedeki sanayi<br />
parsellerindeki faaliyet durumu aşağıda tablo<br />
halinde verilmiştir.<br />
Firma Adedi<br />
Parsel Adedi<br />
Parsel Alanı<br />
m²<br />
İstihdam<br />
Üretime Geçen 78 99 1.018.201 m² 4.897<br />
İnşaat Halinde 7 10 70.497 m² 220<br />
Proje Halinde 2 2 23.328 m² 50<br />
Toplam 87 111 1.112.026 m² 5.167<br />
Faaliyette olan fabrikalarda; karbon üretimi,<br />
tekstil ürünleri, endüstriyel mutfak, kuruyemiş,<br />
pirinç, pirinç unu, oluklu mukavva ve ofset<br />
baskılı koli, helva, dondurma, üre formaldehit<br />
sanayi tutkalı, plastik ayakkabı, cam karo<br />
mozaik (btb), su filtreleri motopomp, modüler<br />
mobilya, orman ürünleri, hazır mutfak, teflon<br />
tava, çelik raf, dişli çark ürünleri, alüminyum<br />
profil, tıbbi ve cerrahi aletler, makine<br />
konstrüksiyon, örme tel, ısı cihazları, oto<br />
gömlek-segman, tıp gazı, vulkollan ürünleri,<br />
plastik poşet, hazır yatak, yorgan, sünger,<br />
hastane donanımı, silah üretimi, polietilen<br />
bağlantı parçaları, otomotiv yan sanayi, okul<br />
malzemeleri, güneş enerji sistemleri, elektrik<br />
malzemeleri, petrol ürünleri ekipmanları,<br />
elektro mekanik parça, dalgıç pompa, ısıcam,<br />
lokum-şekerleme, vana, demir, PVC destek<br />
sacı, yem, bakır levha, pik- sfero, alüminyum<br />
levha, lastik ayakkabı, stropor ürünlerinin<br />
üretimi yapılmakta ve doğrudan 4 bin 897 kişi<br />
istihdam edilmektedir.<br />
İnşaat halindeki fabrikalarda ev ve otel<br />
tekstil ürünleri, orman ürünleri, makine<br />
konstrüksiyon, branda, vulkollan ürünleri,<br />
bakır levha, stropor ürünlerinin üretimleri<br />
yapılacaktır. Bu fabrikalar işletmeye açıldığında<br />
220 kişinin istihdam edileceği fizibilite rapor<br />
sonuçlarından görülmektedir.<br />
Ayrıca proje aşamasındaki firmalarda 50 kişi<br />
istihdam edecek olup, makine konstrüksiyon<br />
ürünleri ve doğalgaz ile elektrik üretimi<br />
yapılacaktır.<br />
Bölgedeki tüm fabrikalar faaliyete geçtiğinde<br />
toplam istihdamın 5 bin 167 kişi civarında<br />
olacağı tahmin edilmektedir.<br />
Bölge sosyal tesisler alanı içerisinde yer<br />
alan OMÜ<br />
Yeşilyurt Meslek<br />
Yüksekokulu<br />
Türkiye’de<br />
bir ilk olarak<br />
önemli bir örnek<br />
oluşturmaktadır.<br />
Bölgede yer<br />
alan sektörlere<br />
paralel<br />
bölümlerden<br />
oluşan Meslek<br />
Yüksekokulu<br />
bölgenin<br />
kalifiye eleman<br />
ihtiyacını<br />
karşılamaktadır.<br />
Bölge içerisinde<br />
TSE Samsun<br />
Ürün Belgelendirme Müdürlüğü Hizmet<br />
Binası, <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı<br />
Bölge Kalibrasyon ve Metroloji Laboratuvarı,<br />
KOSGEB Müdürlüğü ve Laboratuvarı ile<br />
Kızılay Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi ve İlk<br />
Yardım Eğitim Merkezi bölgedeki firmalarla<br />
birlikte tüm Samsun çevre illerinin sanayisine<br />
de hizmet vermektedir. Ayrıca OKA Orta<br />
Karadeniz Kalkınma Ajansı ve Samsun TSO<br />
Uluslararası Akredite Metal, Metroloji ve<br />
Kalibrasyon Laboratuvarı için de bölge sosyal<br />
tesisler alanında yer tahsisi yapılmıştır.<br />
Samsun ihracat rakamlarına baktığımızda<br />
da Merkez OSB öne çıkmaktadır. Samsun’un<br />
ihracatında 2008 kriz yılı hariç her yıl bir<br />
artış söz konusudur. İhracattaki bu artışta<br />
hiç şüphesiz bölgede faaliyet gösteren<br />
firmaların çok büyük payı vardır. Bölgede<br />
faaliyet gösteren firmaların 2011 yılı Samsun<br />
ihracatındaki payı yaklaşık yüzde 60’dır.<br />
Bölgede elektrik enerjisi kullanımı yıllar<br />
içerisinde artış göstermiştir. 2004 yılında 151<br />
milyon 650 bin kWh olan tüketim, 2007 yılında<br />
225 milyon 700 bin kWh’e, 2011 yılında ise 500<br />
milyon 742 bin kWh’e ulaşmıştır. <strong>2012</strong> yılının ilk<br />
5 ayındaki elektrik tüketimi ise 195 milyon 574<br />
bin kWh olarak gerçekleşmiştir.<br />
Samsun-Merkez OSB 2007 yılında EPDK’dan<br />
almış olduğu Elektrik Dağıtım Lisansı sonrası<br />
bütün altyapı çalışmalarını tamamlamış ve<br />
Aralık 2011 itibariyle bölgesinde dağıtım<br />
faaliyetlerine başlamıştır. Nisan <strong>2012</strong> itibariyle<br />
de dağıtıcı firma ile yapılan görüşmeler sonrası<br />
bölge içerisindeki katılımcılara serbest tüketici<br />
olarak tenzilatlı bir fiyat üzerinden elektrik<br />
tedariki sağlanmaktadır.<br />
Elektrik tüketiminde olduğu gibi bölgede<br />
su tüketiminde de yıllar itibariyle bir artış<br />
mevcuttur. 2005 yılında 307 bin m 3 olan yıllık<br />
su tüketimi, 2007 yılında 820 bin m 3 ‘e, 2011<br />
yılında ise 912 bin 226 m 3 ’e ulaşmıştır. <strong>2012</strong><br />
yılının ilk 5 ayında ise su tüketimi 364 bin 378<br />
m 3 olarak gerçekleşmiştir.<br />
Uzun süreçli ve zor çalışmaların sonucu<br />
bölgede doğalgaz kullanımına şehir<br />
şebekesinden önce ve ondan bağımsız olarak<br />
16 Ocak 2004 tarihinden itibaren başlanmıştır.<br />
2011 yılında 19 milyon 290 bin Sm 3 doğalgaz<br />
tüketimi yapılmış olup <strong>2012</strong> yılının ilk 5 ayında<br />
doğalgaz tüketimi 8 milyon 77 bin Sm 3 olarak<br />
gerçekleşmiştir.
Arsa Tahsisi:<br />
Malatya 1. Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi (OSB) 300<br />
hektarlık mevcut alanda 161 sanayi parselinde<br />
157 firmaya arsa tahsisleri yapılmıştır. Yeni<br />
yatırımcıların yoğun başvurusu üzerine ilave<br />
alan 1180 hektar (11.800 dönüm) imar planına<br />
dahil edilmiştir. Şu anda 173 hektar (1.730<br />
dönüm) olarak açılan 1. etabında 56 adet<br />
sanayi parselinin arsa tahsislerine başlanılmıştır.<br />
Bu kapsamda arsa tahsisi bedelsiz olarak<br />
gerçekleşmektedir. Bedelsiz arsa tahsisinde, 1.<br />
OSB Yönetim Kurulu tarafından 2006 yılından<br />
beri yapılan arsa başvurularına daha adil bir<br />
yaklaşım izlemek adına yatırım bedeli, istihdam<br />
sayısı, yatırımın yıllara göre dağılımı, yapacağı<br />
projenin taahhütnamesi vb. gibi kriterler göz<br />
önüne alınarak yapılan puanlamaya göre<br />
bedelsiz arsa tahsisi yapılmaktadır.<br />
Altyapı:<br />
Malatya 1. OSB, mevcut alanın da içme suyu,<br />
yağmursuyu, kanalizasyon, yol, drenaj sistemi,<br />
doğalgaz, elektrik ve telekom altyapısı ile tüm<br />
katılımcılarına hizmet vermektedir. Ayrıca<br />
Malatya 1.OSB 1180 hektarlık ilave alanın<br />
altyapı projelerinin (içme suyu, yağmursuyu,<br />
kanalizasyon, yol, drenaj sistemi, elektrik) proje<br />
yapım işi devam etmekte olup yüklenici firma<br />
tarafından tamamlanacak ve <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve<br />
Teknoloji Bakanlığı’na onaya sunulacaktır.<br />
Malatya 1. OSB ilave alan 1. etap için <strong>Bilim</strong>,<br />
<strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı’nın kredi desteği<br />
ile <strong>Temmuz</strong> <strong>2012</strong>’de altyapı proje yapım işleri<br />
tamamlanıp altyapı uygulamasına geçilecektir.<br />
Mevcut Alanda Verilen Altyapı Hizmetleri:<br />
Malatya 1. OSB mevcut alan imar planı<br />
dahilinde 17 km.lik modern yol ağına, 15<br />
km kanalizasyon, 30 km elektrik ve 2.5 km<br />
doğalgaz şebekesine sahiptir. Tüm firmaların<br />
yararlanabileceği sosyal tesisler, yönetim<br />
binaları ve 32 trafo ile sanayiciye hizmet<br />
sunulan bölgede, değişen ve gelişen ihtiyaçlara<br />
Malatya 1. Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />
Remzi YAŞAR / Malatya Merkez 1. OSB Bölge Müdürü<br />
göre yeni birimler oluşturulmakta, güncel<br />
sorunlar karşısında çözümler üretilmektedir.<br />
Malatya 2. OSB imar planı dahilinde 17,5 km.lik<br />
modern yol ağı 22 km.lik elektrik şebekesi 3,15<br />
km.lik doğalgaz şebekesi servis hattı, Sosyal<br />
Tesisler, 24.000 m 3 /gün kapasiteli arıtma tesisi<br />
faaliyet göstermektedir.<br />
Altyapı Hizmetleri Tüketim Miktarları:<br />
••<br />
Elektrik bedeli, tek terimli puantlı 1kw/h:<br />
0,182051 TL; tek terimli 1kw/h: 0,190212 TL;<br />
çift terimli puantlı 1kw/h: 0,166102 TL<br />
••<br />
Su bedeli, 0-50 ton arası: 0,85 TL; 50-100 ton<br />
arası: 0,70 TL; 100-üstü: 0,60 TL<br />
••<br />
Doğalgaz bedeli 1cm 3 : 0,61347 TL<br />
••<br />
2011 yılında “231.177.600 milyon kwh”<br />
elektrik enerjisi tüketilmiştir.<br />
••<br />
Şu anda 47 firma doğalgaz kullanmaktadır.<br />
2011 yılında doğalgaz tüketimi “7.720.373<br />
Sm 3 ” olarak gerçekleşmiştir.<br />
••<br />
2011 yılında su tüketimi “4.262.002 m 3 ”<br />
olarak gerçekleşmiştir.<br />
••<br />
Telekomünikasyon hizmeti ve internet<br />
ağı yüksek standartlarda olup; “Disline 34<br />
megabit’lik bağlantı, radyo frekansı, yedek<br />
tip ve metro hat” sistemleri kullanılmaktadır.<br />
••<br />
24000 m 3 kapasiteli arıtma tesisi ile atık<br />
suların arıtıldığı ve 15 km.lik atıksu hattı<br />
ile de güvenli bir şekilde iletildiği çevreyle<br />
uyumlu bir hizmet verilmektedir.<br />
İşgücü Durumu ve Maliyetleri: 2011 yılı 3 bin<br />
166’sı erkek, bin 315’i kadın toplam 4 bin 481<br />
kişi İŞKUR aracılığı ile işe yerleştirilmiştir. 2010<br />
yılı içinde işe yerleştirilen kişi sayısı 845 kişi<br />
idi. Geçtiğimiz yıl ile kıyaslandırdığında İŞKUR<br />
yıl içinde aktif ve yoğun çalışma programının<br />
en etkili sonucu olarak değerlendirmektedir.<br />
Malatya ilinde 2011 yılı içerisinde yaklaşık 11<br />
bin kişinin özel sektör tarafından işe alındığını<br />
göz önünde bulundurursak bu sayının yüzde<br />
44’ü İŞKUR tarafından işe yönlendirildiği, 1.<br />
OSB’de bu sayının Haziran <strong>2012</strong>’ye kadar<br />
yaklaşık 7 bin kişi olduğu tespit edilmiştir.<br />
Enerji Temini:<br />
Malatya 1. OSB’de elektrik şebeke işletmesi,<br />
bakım, onarım hizmetleri bölge müdürlüğü<br />
tarafından gerçekleştirilmektedir. Elektrik<br />
enerjisi TEDAŞ idaresinden alınmakta olup,<br />
kendimize ait fiderle çift terimli puant<br />
tarifesinden alınmaktadır. İçme ve kullanma<br />
suyu bölgemize 2 km mesafede Beylerderesi<br />
mevkiindeki içme suyu kaynağından temin<br />
edilmektir. Kaynaktan günlük 224 lt/sn<br />
su temini elde edilmektedir. Ayrıca aynı<br />
mevkide ilave alan için 600 lt/sn lik kaynak<br />
suyunun bölge müdürlüğüne tahsisi için DSİ<br />
Bölge Müdürlüğü ile çalışmalarımız devam<br />
etmektedir. Doğalgaz temini “Aksa Malatya<br />
Gaz” tarafından bölgemize verilmekte olup,<br />
bölge müdürlüğümüzce işletimi ve firmalara<br />
dağıtım hizmeti yapılmaktadır.<br />
BÖLGEMİZDE ÖNE ÇIKAN SEKTÖRLER:<br />
1.ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİNDEKİ TESİSLERİN<br />
SEKTÖREL DAĞILIMI<br />
SEKTÖR ADI<br />
ÜRETİME GEÇEN<br />
ATIL DURUMDA<br />
BULUNAN<br />
İNŞ./PROJE<br />
HALİNDE<br />
TOPLAM (ADET)<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
ORAN (%)<br />
TEKSTİL 37 8 2 48 33<br />
GIDA 34 4 0 39 26<br />
PLASTİK 11 1 0 12 8<br />
MAKİNE 5 0 0 5 4<br />
DİĞER 42 3 0 43 29<br />
TOPLAM 129 16 2 147 100.0<br />
Diğer Hususlar:<br />
Bölgemizde çevre düzenlemesi olarak, sosyal<br />
tesisleri (çim saha, park alanları, çiçek bahçesi,<br />
kayısı, erik, elma vs. meyve ağaçlandırma<br />
alanları vb. gibi) gerekli otomasyon sulama<br />
sistemleri her daim yeşil ve canlı kalması<br />
sağlanmaktadır. Sulama otomasyon sistemleri<br />
ile cadde refüjleri, park alanları, kaldırım-ihata<br />
duvarı arası çevre yeşili sulanmakta olup, 40<br />
çeşit ağaçlandırma ve fidan dikimleri ile çevre<br />
ile uyumlu temiz bir OSB oluşturulması için<br />
hizmet verilmektedir.<br />
İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bu yıl şubat ayı<br />
içerisinde İSGOM firma sahibi, yetkilileri ve<br />
Çalışma Bakanlığı İş müfettişi katılımı ile Bölge<br />
Müdürlüğümüzün toplantı salonunda iki<br />
gün boyunca mesai saatleri içerisinde gerekli<br />
eğitimler Bölgemiz yatırımcıları ve çalışanlarına<br />
sunularak sertifikalandırma yapılmıştır.<br />
35
36 TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
Manisa Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi<br />
Türkiye İçin Çalışıyor, Türkiye İçin Üretiyor<br />
Dr. Sait C. TÜREK / Manisa OSB Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Son dönemde dünyada, özellikle<br />
Avrupa’da yaşanan ekonomik<br />
krizin etkileri hem siyasal hem de<br />
ekonomik anlamda devam ederken,<br />
Türkiye’nin bu durumdan asgari<br />
oranda etkilenmesinde ülkemizin<br />
sanayisinin güçlü olmasının<br />
etkisi göz ardı edilemez. Özellikle<br />
sanayileşmenin hızlanması ile bir<br />
gereklilik olarak ortaya çıkan organize<br />
sanayi bölgelerinin (OSB) kurulması<br />
kararının, yıllar sonra gelinen noktaya<br />
bakıldığında ne kadar yerinde<br />
ve isabetli olduğu daha da iyi<br />
anlaşılmaktadır.<br />
Türkiye’nin ilk OSB’lerinden birisi<br />
olan bölgemiz 40 yılı aşan geçmişi ile köklü,<br />
güçlü ve her biri kendi sektöründe marka olan<br />
firmaları ile Manisa ve Türkiye için çalışmakta<br />
ve üretmektedir. 1967 yılında alt yapı<br />
çalışmalarına başlanan bölgemiz, Haziran <strong>2012</strong><br />
itibariyle 959 ha’ lık alanda 203 firması 34 bin<br />
600 çalışanı ile 7 milyar 820 milyon ABD Doları<br />
dış ticaret hacmi ile ülke ekonomisine büyük<br />
oranda katkı sağlamaktadır. 2011 yılında<br />
bölgemize yapılan arsa tahsis başvurularının<br />
değerlendirilmesi sonrasında, toplam 435.000<br />
m 2 arsa tahsisi yapılmıştır. 200 milyon ABD<br />
Dolar’lık yatırım ile hayata geçirilecek olan<br />
bu yeni tesisler tam kapasite ile hizmet<br />
etmeye başladıklarında 2 bin 300 kişiye daha<br />
yeni iş kapısı açılacaktır. Bölgemizin ülke<br />
ekonomisine olan katkısı bu yeni yatırımların<br />
tamamlanmasıyla daha da artacaktır.<br />
Bölgemizin yıllar içerisinde gösterdiği<br />
büyümeyi, gelişmeyi ve ilerlemeyi; üretim,<br />
ihracat ve istihdam rakamlarından da<br />
görmek mümkündür. Yıllık bazda yaptığımız<br />
değerlendirme anketlerine göre, 2004 yılında<br />
17 bin 000 çalışanı ve 4 milyar ABD Dolar’lık<br />
dış ticaret hacmi bulunan Manisa OSB, 2011<br />
yılında 34.600 kişilik istihdam ve 7 milyar 820<br />
milyon ABD Dolar’lık dış ticaret hacmi ile son<br />
7 yılda istihdam ve dış ticaret hacmini ikiye<br />
katlamıştır.<br />
2011 yılında Bölgemiz 4 milyar 300 milyon<br />
ABD Dolar ihracat, 3 milyar 520 milyon ABD<br />
Dolar ithalat gerçekleştirmiştir. 2010 yılına göre<br />
2011 yılında ihracatımız yüzde 20, ithalatımız<br />
ise % 14 artış göstermiştir. Bölgemizin 800<br />
milyon ABD Dolar ihracat fazlası vermiş olması<br />
bizim için ayrıca bir gurur kaynağıdır.<br />
Manisa 2011 yılı iller bazında TİM’in açıkladığı<br />
ihracat rakamlarına göre yüzde 20’lik bir artış<br />
göstererek Türkiye’nin en çok ihracat yapan<br />
yedinci ili olmuştur. <strong>2012</strong> yılının ilk beş ayında<br />
açıklanan ihracat rakamları bu gelişimin<br />
<strong>2012</strong>’de de artarak devam edeceğinin<br />
en güzel göstergesidir. Ocak-Mayıs 2011<br />
döneminde 1.488.047.000 ABD Dolar olarak<br />
gerçekleşen ihracat rakamı <strong>2012</strong> yılının aynı<br />
döneminde 1.875.024.000 ABD Doları olarak<br />
gerçekleşmiştir.<br />
Manisa OSB, yarattığı dış ticaret hacmi,<br />
istihdam rakamları ve Türkiye ekonomisine<br />
sağladığı katkı ile Türkiye’deki OSB’ler arasında<br />
ilk sıralarda yer almaktadır.<br />
Bölgemizin ihracat ve istihdam rakamlarının<br />
yanında üretim sürecinin en önemli<br />
girdilerinden olan enerji tüketimi rakamları<br />
da bölgemizin büyümesinin bir başka<br />
ispatıdır. 2011 yılında elektrik tüketimimiz<br />
yüzde 11, doğalgaz tüketimimiz yüzde 16,<br />
su tüketimimiz yüzde 9 artış gösterirken<br />
enerji santralimizin tevsii yatırımının devreye<br />
girmesinden sonra buhar tüketimimizde de<br />
yüzde 61’lik bir artış gerçekleşmiştir.<br />
2011 yılı verilerine göre Manisa OSB’de faaliyet<br />
gösteren firmalarımızın yıllık;<br />
Toplam Elektrik Tüketimi : 813.036.757 kWh/yıl<br />
Toplam Doğalgaz Tüketimi : 253.773.840 Sm³/yıl<br />
Toplam su tüketimi : 10.114.803 m³//yıl<br />
Toplam buhar satışı : 374.749 ton<br />
Toplam sıcak su satışı : 36.584.900 (1000<br />
kcal) olarak gerçekleşmiştir.<br />
Bölgemizde faaliyet gösteren firmalarımızın<br />
rekabet gücünü arttırmak adına ana<br />
girdilerinden olan enerji maliyetlerini günün<br />
koşullarına bağlı olarak olabildiğince aşağı<br />
çekmek amacıyla teknik çalışmalarımız<br />
ve yatırımlarımız devam etmektedir. Bu<br />
çerçevede Manisa OSB Enerji Elektrik Üretim<br />
Santraline yaptığımız yeni yatırım ile<br />
elektrik üretim kapasitemiz 140,334<br />
MW’a, buhar üretim kapasitemiz<br />
846.560 ton/yıl ve sıcak su üretim<br />
kapasitemiz 262.254.395 Sm³’e<br />
çıkmıştır.<br />
Bölgemizin V. kısmında 306 bin<br />
m 2 ’lik alan üzerinde kurulmuş<br />
olan lojistik merkezimiz Türkiye’de<br />
tren yolu bağlantısı olan ilk lojistik<br />
köydür. Demir yolu ile limanlar<br />
(Aliağa-Biçerova ve İzmir-Alsancak)<br />
ve Manisa arasında yılda 140<br />
bini aşan konteynır trafiği olan<br />
lojistik merkezimizle, Avrupa’nın<br />
ve Türkiye’nin gündeminde olan,<br />
farklı ulaştırma sistemleri birleştirilerek<br />
her birinin üstünlüğünü ön plana çıkaran<br />
intermodel taşımacılığın yaygınlaştırılması<br />
hedeflenmektedir.<br />
Altyapı hizmetlerinin yanında bölge<br />
firmalarımızın bilimsel alandaki çalışmalarına<br />
destek vermek adına Celal Bayar Üniversitesi<br />
Rektörlüğü ile 10 Şubat 2010 tarihinde<br />
imzalanan işbirliği protokolü çerçevesinde,<br />
Bölge Müdürlüğümüz kampüs alanı<br />
içerisinde kurulan MOSB-CBÜ irtibat bürosu,<br />
faaliyetlerine devam etmektedir.<br />
Bölge yönetimi, bir taraftan yatırımcısına<br />
altyapı konusunda avantajlar sağlamak<br />
düşüncesiyle hizmet ederken, diğer taraftan<br />
da içinde yaşadığı şehrin gelişimine katkı<br />
sağlamak için sosyal sorumluluk bilinciyle<br />
sosyal gelişim projelerini de hayata<br />
geçirmektedir. Bu çerçevede, Manisa Valiliği<br />
nezdinde ilgili İl Müdürlükleri ile imzalanan<br />
protokoller çerçevesinde bölgemiz sosyal<br />
tesis alanında inşaatları tamamlanan Teknik ve<br />
Endüstri Meslek Lisesi, Polis Merkezi Amirliği<br />
ve sağlık merkezi ile hem sanayicilerin eğitim,<br />
güvenlik ve sağlık konularındaki ihtiyaçlarına<br />
hem de yakın çevrede ikamet eden<br />
Manisalılara hizmet verilmektedir.<br />
Bölgemizde inşa edilen her yeni tesis ve<br />
sunulan her hizmet, OSB’nin Manisa’ya ve ülke<br />
ekonomisine olan katkısının artarak devam<br />
edeceğinin bir kanıtıdır.<br />
Bölgemiz her yıl ulaştığı üretim, istihdam ve<br />
ihracat rakamları ile kendi rekorunu kırmaya<br />
devam ederken, Manisa OSB sanayicileri olarak<br />
bizler de, ülke ekonomisinin bu kriz ortamında<br />
bile bu denli güçlü olmasında bir nebze<br />
de olsa pay sahibi olmanın haklı gururunu<br />
yaşamaktayız.
Dünya turizm sektörünün en önemli<br />
merkezlerinden biri olan Antalya da turizm<br />
sektörünü destekleyecek sanayi yatırımlarının<br />
da bulunması kaçınılmaz bir gerekliliktir. Bu<br />
düşünce ışığında; Antalya Organize <strong>Sanayi</strong><br />
Bölgesi insan ve çevre ilişkilerine önem<br />
veren, çevre kirlenmesine karşı duyarlı, bölge<br />
ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak<br />
amacıyla, faaliyete geçmiş olan büyük bir<br />
projedir. Tarıma ve turizme uygun olmayan<br />
arazilerde sanayi oluşumu için gerekli her türlü<br />
altyapının hazırlanması ve bakımı, çalışanlar<br />
için gerekli sosyal aktivite alan ve tesislerinin<br />
düzenlenmesi, tüm dönemlerde, hizmette<br />
kalite ve devamlılığın sağlanması bu önemli<br />
projenin kapsamı içerisindedir.<br />
Antalya Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi; Antalya-<br />
Burdur Karayolu üzerinde 26 km.’de<br />
bulunmaktadır. Devlet Karayolunun ikiye<br />
böldüğü 690 hektar arazi üzerinde dahili yolları,<br />
çevre yolları, içme ve kullanma suyu şebekesi,<br />
yağmur suyu şebekesi, evsel ve endüstriyel<br />
genel arıtma tesisi, AG-OG elektrik şebekesi,<br />
Scada ve Otomasyon sistemi ile destekli<br />
dağıtım merkezleri, cadde aydınlatmaları,<br />
doğalgaz şebekesi, haberleşme şebekesi,<br />
kanalizasyon şebekesi, sağlık merkezi, PTT ve<br />
telefon santral binası, itfaiye hizmet binası ve<br />
diğer sosyal altyapı yatırımları ve TS EN - İSO<br />
9001- 2008 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi ile<br />
Antalya Organize<br />
<strong>Sanayi</strong> Bölgesi (AOSB)<br />
Çetin Osman BUDAK / Antalya OSB Yönetim Kurulu Başkanı<br />
sanayicilerine hizmet vermektedir.<br />
Antalya Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi’nde tahsis<br />
yapılan parsel sayısı 250’dir ve 156 adet firma<br />
fiili olarak üretim yapmaktadır.<br />
Ulaştığı 10 bin 300 kişilik çalışan sayısıyla AOSB,<br />
Antalya ekonomisi için önemli bir istihdam<br />
merkezi olma özelliğini taşımaktadır. Faal<br />
firmaların üretimleri, ağırlıklı ihraç malları ve<br />
dış pazar odaklı gerçekleştiğinden, firmaların<br />
başarıları Antalya ekonomisi ile birlikte<br />
direkt ülke ekonomisini de olumlu yönde<br />
etkilemektedir<br />
Antalya Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi’ nde<br />
gerçekleştirilen yatırımlarla firmalarımız bin<br />
500 milyar ABD Dolar’lık üretim, 350 milyon<br />
ABD Dolar’lık ihracat hacimleriyle Antalya<br />
ekonomisine önemli bir ekonomik katkı<br />
gerçekleştirmektedir.<br />
Antalya Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi büyük bir<br />
projedir. Antalya’nın coğrafi konumunu<br />
ve turizmi odağa almış ekonomik yapısı<br />
nedeniyle özel bir yapı ile planlanan Bölgede,<br />
ağır sanayi olarak adlandırılan yatırımları<br />
engellenerek mevcut kısıtlara göre Antalya<br />
ekonomisine olabilecek en uygun yapılaşması<br />
gerçekleştirilmiştir.<br />
Yukarıda ana hatlarıyla özetlenen alt ve<br />
üst yapı yatırımlarıyla, sosyal donatılarıyla<br />
AOSB’de, yatırımcılara ihtiyaç duyabilecekleri<br />
tüm hizmetler- 24 saat süreyle başarıyla<br />
sunulmaktadır. Çevreci öncelikleri ile AOSB<br />
ülkemizdeki diğer organize sanayi bölgeleri<br />
arasında da hak ettiği yere ve üne kavuşmuştur.<br />
Antalya Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesindeki<br />
firmaların sektörlere göre dağılımlarına<br />
baktığımızda; Gıda Sektörü 27 tesis yüzde<br />
17.31 oran ile ilk sıradanla, plastik sektörü 22<br />
tesis ve yüzde 14,10 oranı ile 2. sırada, Makina<br />
Metal sektörü 18 tesis ile yüzde 11.54 oranı<br />
ile 3. sırada yer almaktadır. Bunları 15 tesis ve<br />
yüzde 9,62 oranı ile ahşap sektörü ve kimya<br />
sektörü takip etmektedir. Diğer sektörler<br />
ise gübre, elektrikli makine, tekstil ve diğer<br />
sektörler olarak sıralanmaktadır.<br />
Antalya Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi; halen<br />
Antalya’da en fazla elektrik tüketen yapıdır.<br />
AOSB, 2007 yılından itibaren 49 yıl süreyle OSB<br />
elektrik dağıtım faaliyetini sağlamak üzere<br />
Dağıtım Lisansına sahiptir. Bölgemizde elektrik<br />
enerjisi TEDAŞ’dan. OSB girişinde ölçülerek<br />
topluca satın alınmakta ve Bölge Müdürlüğü<br />
tarafından sanayicilerimize dağıtılmaktadır.<br />
Elektrik Şebekesi ve Trafo binaları Organize<br />
<strong>Sanayi</strong> Bölgesi’ne aittir. Halihazırda Antalya OSB<br />
nin kurulu gücü 155 930 kVA, 2011 yılı için aylık<br />
ortalama puanı güçleri ise 36.00 MW ve Aylık<br />
ortalama tüketimi 19 milyon kwh düzeyindedir.<br />
Bölgede yıllık ortalama kayıp tutarı Türkiye<br />
ortalamasının oldukça altında olup bu rakam<br />
2011 yılı için yüzde 0.53 ‘dir Antalya OSB’e<br />
kendi şebekesindeki arızadan dolayı elektrik<br />
kesintisi söz konusu değildir.<br />
AOSB’de Sosyal Projeler<br />
Antalya Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesinde, yangınla<br />
mücadele kapsamında; tam donanımlı<br />
24 saat göreve hazır olan İtfaiye teşkilatı<br />
konuşlandırılmış durumdadır.<br />
Bölge Müdürlümüz bünyesinde; Doğal Afetlere<br />
Müdahale Timi (D.A.M.T.) kurulmuş olup; 15<br />
kişiden oluşan bu tim her türlü teçhizatı ile her<br />
an göreve hazır durumdadır.<br />
Çevreci AOSB<br />
Bölgenin tamamında 25 bin 398 m.<br />
uzunluğunda kanalizasyon şebekesi<br />
bulunmaktadır. Altyapı tesislerinin denetimi<br />
sürekli kontrol edilmekte ve deşarj limitlerini<br />
aşan tesislere ön arıtma tesisi yaptırılmaktadır.<br />
Bölgenin bütününü kapsayacak şekilde 20 bin<br />
nrVgün’e göre projelendirilen atıksu arıtma<br />
tesisimizde fiziksel, kimyasal ve biyolojik<br />
arıtma, çamur susuzlaştırma ve koku giderme<br />
üniteleri bulunmaktadır. 2002 yılında inşaatı<br />
tamamlanan tesisimiz on yıldır işletilmekte<br />
olup Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden<br />
alınmış Deşarj İzin Belgesi bulunmaktadır.<br />
Atıksu Arıtma Tesisi çıkış suyumuzdan haftada<br />
bir alınan numuneler ile sürekli denetim<br />
altında tutulmaktadır. Ayrıca AS A T tarafından<br />
tesis haftalık olarak denetlenmektedir.<br />
Arıtma tesisinden çıkan çamurlar ise İl<br />
Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından<br />
lisans verilmiş özel bir firmaya ait Arıtma<br />
Çamuru Değerlendirme ve Bertaraf Tesisi’ne<br />
gönderilmektedir<br />
Organize <strong>Sanayi</strong> Bölgesi sınırları içinde bulunan<br />
fabrika, şantiye, dükkan. Bölge Müdürlüğü ve<br />
sosyal tesislerinde oluşan evsel ve evsel nitelikli<br />
endüstriyel çöpler, haftada beş gün özel<br />
bir firma aracılığıyla toplatılmakta ve Büyük<br />
Şehir Düzenli Depolama Tesisi’ne götürülerek<br />
bertaraf ettirilmektedir.<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
37
in liralık destek belirlediklerini anımsatan Ergün, “O zaman<br />
Kamu ve İş Makineleri Sektör Buluşması...<br />
biraz daha temkinli düşünülmüştür ama iki yıl içinde gördük<br />
Türkiye’de yatırım fırsatları ve kamu destekleri başlıklarında ki müthiş bir potansiyel var, bunu 500’e çıkardık. <strong>2012</strong> yılından<br />
gerçekleştirilen Vizyon 2023 Kamu ve İş/İnşaat Makinaları<br />
itibaren her yıl 500 projeyi destekleme imkânına bugün itibariyle<br />
Sektör Buluşması, <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanı Nihat<br />
sahibiz” dedi. Üç yıl içinde 452 kişinin bu destekten yararlandığını<br />
Ergün’ün himayesinde, Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve ve kendi işlerini kurduğunu belirten Ergün, “Olumlu sonuçlarını<br />
İmalatçıları Birliği (İMDER) ve İstif Makinaları Distribütörleri ve gördüğümüz için projenin bütçesini beş katına çıkardık. <strong>2012</strong><br />
İmalatçıları Derneği’nin (İSDER) desteği ile 27 Haziran <strong>2012</strong> yılında gelen proje, üç yıl boyunca gelen projenin toplamından<br />
tarihinde Ankara’da gerçekleştirildi. Bakan Ergün burada yaptığı daha fazla oldu. Bu yıl yapılan bin 597 başvurudan 289’unu<br />
konuşmasında, yeni makinelerin yanında, kullanımda olan diğer desteklemeye değer buldu çalışma grupları ve böylece<br />
makinelere de benzer bir tescil sistemini kurarak envanter tespiti teknogirişimci sayımız 741’e ulaştı” diye konuştu.<br />
yapacaklarını belirterek, “Böylece nasıl her arabanın bir ruhsatı<br />
varsa, iş makinelerinin de bir ruhsatı olacak” dedi. Geçtiğimiz yıl Türkiye, EUREKA’nın Dönem Başkanı Oldu…<br />
önemli sektörel strateji belgelerinin hayata geçirildiğini anlatan<br />
Türkiye, pazar odaklı, kısa sürede ticarileşebilecek ürün<br />
Bakan Ergün, bunlardan Makine Sektörü Strateji Belgesi ve<br />
ve süreçlerin geliştirilmesine yönelik Ar-Ge projelerinin<br />
Eylem Planı ile ilgili izleme ve değerlendirme toplantılarını da<br />
desteklendiği uluslararası işbirliği platformu EUREKA’nın<br />
gerçekleştirdiklerini ifade etti. Yapılan çalışmalar sonucunda<br />
<strong>Temmuz</strong> <strong>2012</strong>-Haziran 2013 tarihleri arasındaki dönem<br />
sektör içi işbirliklerinin gözle görülür bir şekilde arttığına şahit<br />
başkanlığını üstlendi. <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanı<br />
olduklarını belirten Ergün, bunun çok önemli olduğunu söyledi.<br />
Nihat Ergün, 13 <strong>Temmuz</strong> <strong>2012</strong> tarihinde İstanbul Kongre<br />
Ergün ayrıca, herkesin yerli ürüne sahip çıkması gerektiğini<br />
Merkezi’nde gerçekleştirilen Türkiye EUREKA Dönem Başkanlığı<br />
belirterek, yerli ürüne sahip çıkıldıkça yurt dışındaki önemli<br />
Açılış Konferansı’nda EUREKA Programının, pazar odaklı,<br />
markaların da Türkiye’de yatırım yapma isteklerinin artacağını<br />
kısa sürede ticarileşebilecek ürün ve süreçleri destekleyen<br />
ifade etti.<br />
uluslararası işbirliği programı olduğunu kaydetti. Bakan Ergün,<br />
Teknogirişim Zirvesi <strong>2012</strong>...<br />
Türkiye’nin, 42 ülkenin üye olduğu ve Ar-Ge projelerinin<br />
desteklendiği uluslararası işbirliği platformu olan EUREKA’nın,<br />
<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, 29 Haziran<br />
<strong>Temmuz</strong> <strong>2012</strong>-Haziran 2013 döneminde program başkanlığını<br />
<strong>2012</strong> tarihinde Ankara’da gerçekleştirilen “Teknogirişim Zirvesi<br />
yürüteceğini bildirdi. Türkiye’nin dönem başkanlığının<br />
<strong>2012</strong>”de yaptığı konuşmada, Bakanlık tarafından hayata geçirilen<br />
Türkiye’deki firmalar için çok önemli bir fırsat olacağını ifade<br />
“Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı” kapsamında bir<br />
eden Ergün, Türkiye’nin, bugüne kadar üyesi olduğu bu<br />
ekosistem oluşmaya başladığını söyledi. Ergün, bugün alın<br />
programın önümüzdeki bir yıl içinde gündemini oluşturacağını,<br />
terinden daha çok akıl terine ihtiyaç olduğunu belirterek,<br />
planlamasını gerçekleştireceğini ve Ar-Ge politikalarına yön<br />
“Bizi zenginleştirecek olan şey akıl teridir, o da bizde var” dedi.<br />
vereceğini belirtti. Ergün, 27 yıllık geçmişe sahip bu program<br />
“Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı”nı 2009 yılında<br />
kapsamında, bugüne kadar 4 bini aşkın projeyle 30 milyar<br />
hayata geçirdiklerini ve her yıl 100 gence verilmek üzere 100’er<br />
Avro’ya yakın Ar-Ge hacmi oluşturulduğuna da dikkat çekti.<br />
“Yurt Dışındaki Türk <strong>Bilim</strong> İnsanları Kurultayı” İstanbul’da Gerçekleştirildi<br />
<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK’ın katkılarıyla bu yıl<br />
ilk kez düzenlenen ve dünyanın çeşitli ülkelerinden yaklaşık 100<br />
bilim insanını bir araya getiren “Yurt Dışındaki Türk <strong>Bilim</strong> İnsanları<br />
Kurultayı” 12 <strong>Temmuz</strong> <strong>2012</strong> tarihinde İstanbul’da gerçekleştirildi.<br />
<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, bu yıl içerisinde<br />
en az 10 ülkede bilim ve teknoloji ataşeleri atayacaklarını ve yurt<br />
dışı teşkilatı kuracaklarını bildirdi. Ergün, bilim ve teknolojinin,<br />
evde tek başına gelişecek bir şey olmadığına işaret ederek,<br />
vaktiyle Atina’da, Bağdat’ta, Roma’da, Endülüs’te, günümüzde<br />
ise ABD’de Silikon Vadisi’nde olduğu gibi bir kültür, bir ortam<br />
meselesi olduğunu anlattı. Daha çok Soğuk Savaş döneminin ve<br />
eski Türkiye’nin bir kavramı olan beyin göçü kavramını daha farklı<br />
ifade ettiklerini dile getiren Ergün, bugün yurt dışındaki bilim insanları veya öğrencileri, beyin göçü olarak değil, beyin gücü olarak<br />
gördüklerini söyledi. Ergün, sadece Türkler için değil, yabancı akademisyenler için de Türkiye’yi bir cazibe merkezine dönüştürmeleri<br />
gerektiğini bildirdi. Ergün, bugün Türkiye’nin, demokrasi kültürüyle, sosyal devlet ilkeleriyle, güçlü reel sektörüyle, bölgesindeki birçok<br />
ülke için ilham kaynağı olduğuna işaret ederek, “Aynı Türkiye, bilim ve teknoloji ortamıyla da bölgemizde ve hatta tüm dünyada başı<br />
çekebilecek bir potansiyele sahiptir” dedi.<br />
38 TEMMUZ <strong>2012</strong>
Nanoteknoloji Çalıştayı Gerçekleştirildi<br />
aydınlatacağını anlatarak, beyin fırtınalarının ne kadar özgür<br />
ve rahat bir ortamda gerçekleşirse o kadar faydalı olacağını<br />
kaydetti. Bakan Ergün, insanlığa, eşyanın derinliklerine nüfuz<br />
etme imkanı veren nanoteknolojinin, Bakanlığın en çok önem<br />
verdiği alanların başında geldiğini kaydederek; “Nanoteknoloji<br />
ile eşyaları dönüştürmek, eşyaya yeni nitelikler kazandırmak ve<br />
hatta eşyanın temel niteliklerini değiştirmek mümkün olabiliyor.<br />
Nanoteknoloji alanındaki çalışmalar, tıptan elektroniğe,<br />
enerjiden tarıma hemen her alanda uygulanabilmesi açısından<br />
büyük bir değer taşıyor. Yapılan araştırmalara göre, 2004 yılında<br />
nanoteknoloji ürünlerinin pazar payı 13 milyar Dolar iken, bu<br />
rakam 2014 yılında 2.5 trilyon Dolar’a ulaşacaktır” diye konuştu.<br />
Bakan Ergün, 2023 hedeflerinin tüm toplumu heyecanlandıran<br />
ve diri tutan etkiler yaptığını belirterek, Türkiye’nin ekonomik ve<br />
sosyal kalkınma hedeflerine ulaşmasında, en kritik alanların bilim<br />
ve teknoloji olduğunu da sözlerine ekledi.<br />
Güney Kore Bilgi Değişimi Programı Kapsamında<br />
İstanbul ve Ankara’da Çalışma Toplantıları Gerçekleştirildi<br />
<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 14 <strong>Temmuz</strong> <strong>2012</strong><br />
tarihinde Gebze’de düzenlenen Nanoteknoloji Çalıştayı’nda<br />
konuşma yapan <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün,<br />
geleceği şekillendirecek en önemli teknolojilerden biri olan<br />
nanoteknolojinin dünyadaki ve Türkiye’deki durumunu, bu<br />
teknolojiyi ve uygulamalarını geliştirmek için üniversiteler<br />
ve reel sektör bünyesinde atılması gereken adımları tespit<br />
etmeye çalışacaklarını söyledi. Bakanlık olarak sorumluluk<br />
alanında olan konularla ilgili politika oluştururken, konunun<br />
tüm taraflarını dinlemeye büyük önem verdiklerini ifade eden<br />
Ergün, böylece gözden kaçan bir konunun kalmadığından<br />
emin olup daha doğru zamanlamalarla daha doğru adımlar<br />
atabildiklerini ifade etti. Ergün, Çalıştay sonuçlarının yollarını<br />
Güney Kore Strateji ve Maliye<br />
Bakanlığı yönetimindeki<br />
Bilgi Değişimi Programı (KSP)<br />
kapsamında <strong>Verimlilik</strong> <strong>Genel</strong><br />
Müdürlüğü (VGM) tarafından<br />
hazırlanan teklifin Eylül 2011’de<br />
kabul edilmesiyle başlayan<br />
proje sürecinin “ihtiyaç analizi<br />
ve proje ayrıntılarını belirleme”<br />
aşaması İstanbul ve Ankara’da<br />
gerçekleştirilen toplantılarla<br />
tamamlandı. “<strong>Verimlilik</strong> ve<br />
Sürdürülebilir Endüstriyel<br />
Kalkınma için Politika<br />
Oluşturma” (Policy Planning<br />
for Productivity and Sustainable<br />
Industrial Development) adlı<br />
projenin bu ilk aşamasında<br />
ülkemize gelen altı kişilik<br />
Güney Kore Heyeti, VGM<br />
koordinasyonunda<br />
16 <strong>Temmuz</strong>’da İstanbul’da, 17 <strong>Temmuz</strong>’da ise Ankara’da çeşitli kurum ve kuruluş temsilcileriyle bir araya geldi. <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong><br />
ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek “Ulusal <strong>Verimlilik</strong> Stratejisi” ile kurulması planlanan “Eko-<strong>Verimlilik</strong> Merkezi”<br />
konularında Güney Kore deneyimlerinin ülkemize aktarılmasını amaçlayan proje çerçevesinde gerçekleştirilen toplantılarda, bu iki<br />
konuda çalışmalar yürüten kamu kurumları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarından uzman ve akademisyenler de katkı sağladı.<br />
Gerçekleştirilen çalışma toplantıları boyunca proje başlığını oluşturan iki temel konu hakkında ülke deneyimleri paylaşıldı, mevcut<br />
durum benzerlik ve farklılıklar temelinde tartışıldı. VGM tarafından hazırlık çalışmaları sürmekte olan Ulusal <strong>Verimlilik</strong> Stratejisi’nin<br />
hangi konuları içermesi gerektiği, çeşitli makroekonomik politikalar ve istatistikler çerçevesinde ele alındı. Bir diğer stratejik plan<br />
hedefi olan Ulusal Eko-<strong>Verimlilik</strong> Programının tasarımı ve Eko-<strong>Verimlilik</strong> Merkezi’nin kurulması konusunda da VGM ve diğer ulusal<br />
paydaşlar tarafından yürütülmekte olan çalışmalar, mevcut yasal çerçeve ve ihtiyaçlar üzerine görüş alışverişi gerçekleştirildi.<br />
Oldukça verimli geçtiği gözlenen toplantılar sonrasında Kore Heyeti, <strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı<br />
Ramazan Yıldırım tarafından kabul edildi. <strong>Verimlilik</strong> <strong>Genel</strong> Müdürü Anıl Yılmaz’ın da hazır bulunduğu ziyarette, yürütülen çalışmalar<br />
değerlendirildi.<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
39
Üç Aylık Ulusal <strong>Verimlilik</strong> İstatistikleri <strong>2012</strong> Yılı<br />
Birinci Çeyreği Sonuçları Açıklandı<br />
Nazlı SAYLAM BÖLÜKBAŞ - Yücel ÖZKARA - Faik Yücel GÜNAYDIN - Dursun BALKAN<br />
<strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Uzmanları - <strong>Verimlilik</strong> <strong>Genel</strong> Müdürlüğü<br />
İmalat sanayi genelinde çalışan kişi başına üretim endeksi önceki yılın aynı dönemine göre %2,95, önceki döneme göre ise %10,75 azalış<br />
göstermiştir.<br />
Geçen yılın aynı dönemine göre çalışan kişi başına üretim endeksinde imalat sanayiyi oluşturan bölümlerden 9’unda artış görülmüş, en büyük<br />
artışın “Diğer ulaşım araçları” bölümünde olduğu görülmüştür.<br />
<strong>Bilim</strong>, <strong>Sanayi</strong> ve Teknoloji Bakanlığı <strong>Verimlilik</strong> <strong>Genel</strong> Müdürlüğü, Resmi İstatistik Programı kapsamında hesapladığı ve yayımladığı Üç Aylık Ulusal<br />
<strong>Verimlilik</strong> İstatistikleri’ni 2 <strong>Temmuz</strong> <strong>2012</strong> Pazartesi günü kamuoyuyla paylaşmıştır. Bu dönemde de EFİS Rev. 2’ye (Avrupa Birliğinde Ekonomik<br />
Faaliyetlerin İstatistikî Sınıflandırılması) göre sanayinin “B-Madencilik Taşocakçılığı”, “C-İmalat <strong>Sanayi</strong>” ve “D-Elektrik, Gaz, Buhar ve İklimlendirme<br />
Üretimi ve Dağıtımı” kısımları, Ulusal <strong>Verimlilik</strong> İstatistikleri’nin kapsamını oluşturmuştur. Ana <strong>Sanayi</strong> Grupları Sınıflaması (MIGs) çerçevesine uygun<br />
şekilde 5 sanayi grubunda da göstergeler hesaplanmıştır.<br />
Şekil 1. İmalat <strong>Sanayi</strong>nde Üç Aylık Çalışılan Saat Başına Üretim Endeksi ve Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi<br />
İmalat sanayi çalışan kişi başına üretim endeksinin ve çalışılan saat başına üretim endeksinin aldığı değerler Şekil 1’de görülmektedir. Çalışan kişi<br />
başına üretim endeksi, <strong>2012</strong> yılı birinci döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre (2011 yılı I. dönemine göre) %2,95 azalarak 110,95 değerini<br />
almıştır. Çalışan kişi başına üretim endeksi, bir önceki döneme göre ise (2011 yılı IV. dönemine göre) ise %10,75 azalmıştır. Çalışılan saat başına üretim<br />
endeksi <strong>2012</strong> yılı ilk döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre %2,86 azalarak 112,86 değerini almıştır. Çalışılan saat başına üretim endeksinde,<br />
bir önceki döneme göre ise %11,36 azalış yaşanmıştır. Zaman serilerinin izlediği seyir incelenirken yıllık değişimlerin izlenmesi daha sağlıklı sonuçlar<br />
verecektir. Bunun nedeni dönemlik değişimlerin belli bir bölümünün mevsimsel etkiler içermesidir. Bu amaçla Şekil 2’de imalat sanayi çalışan kişi<br />
başına üretim endeksi ve mevsimsel etkilerden arındırılmış endeks bir arada gösterilmiştir.<br />
Şekil 2. İmalat <strong>Sanayi</strong> Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi ve Mevsimsel Etkilerden Arındırılmış Endeks<br />
40 TEMMUZ <strong>2012</strong>
Çalışan kişi başına üretim endeksi değişimleri bir önceki döneme göre değerlendirilirken mevsimsel etkilerden arındırılmış serilerin incelenmesi<br />
daha anlamlı sonuçlar verecektir. İmalat sanayi için mevsimsel etkilerden arındırılmış verimlilik serisinin bir önceki döneme göre düşüş sergilediği<br />
gözlenmektedir. İmalat sanayinde çalışan kişi başına üretim endeksi bir önceki döneme göre %10,75 azalırken, mevsimsel etkilerden arındırılmış<br />
çalışan kişi başına üretim endeksi bir önceki döneme göre %1,88 azalmıştır. Bu değişim Şekil 2’de sunulmaktadır.<br />
Şekil 3. İmalat <strong>Sanayi</strong> Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi Değişimlerinin Yapısı<br />
Ülkemiz ekonomisinde gerek sanayi geneli, gerek imalat sanayi verimliliğinin belirleyicisi, 2009 yılı ile 2010 yılının ilk yarısında yatay seyreden ve<br />
2010 yılının ikinci yarısından itibaren artış eğiliminde olan istihdam düzeyine bağlı olarak, üretim miktarı olmuştur. Şekil 3’te görüldüğü gibi (son 5<br />
dönemde ortalama %1,2) istihdamın düzenli olarak artması istihdam daralmasına dayanmayan sağlıklı bir verimlilik büyümesine işaret etmektedir.<br />
İstihdam düzeyine bakıldığında; son dönemlerdeki istihdam düzeyinin artarak 2008 yılının ilk yarısı seviyesine ulaştığı, bununla beraber üretim<br />
endeksinin 2008 yılı ilk yarısı seviyelerine göre nispeten yüksek olduğu görülmektedir. Böylece işgücü verimliliği seviyesinin ana belirleyicisi<br />
geçmişe göre artan istihdam ve üretim endeksleri olmuştur. Bu durum mevsimsel etkilerden arındırılmış çalışan kişi başına üretim endeksinde de<br />
görülmektedir (Bkz. Şekil 2).<br />
Şekil 4’te toplam sanayi, madencilik ve imalat sanayi kısımları için bir önceki döneme göre değişimleri orijinal seri ve mevsimsel şok etki içermeyen<br />
seriler gösterilmektedir. Şekil incelendiğinde madencilik ve taşocakçılığı için bulunan orijinal serilerin büyük dalgalanmalar gösterdiği, buna karşın<br />
reel değişimlerin daha küçük olduğu görülmüştür. İmalat sanayi için yapılan analizde de benzer şekilde, dalgalanmaların ağırlıkla mevsimsel etki<br />
kaynaklı olduğunu göstermiştir. İmalat sanayi ile madenciliğin mevsimsel şok lardan etkilerden arındırılmış verileri karşılaştırıldığında mevsim dışı<br />
faktörlerin imalat sanayi verimliliği üzerinde daha büyük dalgalanmalar yarattığı görülmektedir.<br />
Şekil 4. Bir Önceki Döneme Göre Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksinde Değişimler (Mevsimsel Etkilerden Arındırılmış ve Orijinal Seriler)<br />
2005 ile 2011 yılları arasını kapsayan dönemde imalat sanayini oluşturan 24 bölüm incelendiğinde “makine ve ekipmanların kurulumu ve onarımı”,<br />
“kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı” ile “tekstil ürünlerinin imalatı” bölümlerinin verimliliğinin düşme eğiliminde olduğu, bu bölüm<br />
dışında kalan 21 bölümün verimliliklerinin artma eğiliminde olduğu görülmüştür. En yüksek verimlilik büyüme eğiliminin %13,4 ile “ağaç, ağaç<br />
ürünleri ve mantar ürünleri imalatı (mobilya hariç); saz, saman ve benzeri malzemelerden örülerek yapılan eşyaların imalatı” bölümünde olduğu<br />
görülmüştür.<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
41
Şekil 5. İmalat <strong>Sanayi</strong>ni Oluşturan 24 Bölüme Ait Yıllık Ortalama <strong>Verimlilik</strong> Büyümeleri(2005-<strong>2012</strong>)<br />
Tablo 1. 2005-<strong>2012</strong> Dönemi Yıllık Ortalama <strong>Verimlilik</strong> Büyümesi<br />
Toplam <strong>Sanayi</strong> %3,30<br />
Madencilik %0,27<br />
<strong>Sanayi</strong>nin Kısımları İmalat %3,02<br />
Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı %7,54<br />
Aramalı Üretimi %2,64<br />
Dayanıklı Tüketim Malı Üretimi %3,69<br />
Ana <strong>Sanayi</strong> Grupları Dayanıksız Tüketim Malı Üretimi %3,00<br />
Enerji Malı Üretimi %5,40<br />
Sermaye Malı Üretimi %3,00<br />
Tablo 1’de ana sanayi grupları, sanayinin kısımları ve toplam sanayi için hesaplanan çalışan kişi başına üretim endeksinin 2005 birinci dönem ile<br />
<strong>2012</strong> birinci dönemi arası yıllık ortalama büyüme oranları verilmiştir. <strong>Sanayi</strong> kısımları içerisinde “Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve<br />
dağıtımı”nın %7,54 ile en yüksek yıllık ortalama verimlilik büyümesine sahip olduğu; en düşük yıllık ortalama verimlilik büyümesinin ise %0,27 ile<br />
“Madencilik”te olduğu hesaplanmıştır. Ana <strong>Sanayi</strong> Grupları incelendiğinde ise en yüksek verimlilik artışının yıllık ortalama %5,40 ile “Enerji Malı<br />
Üretimi”nde olduğu görülmektedir.<br />
Şekil 6. Ana <strong>Sanayi</strong> Grupları (MIGs) Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi Trend Serileri<br />
Şekil 6’da Ana <strong>Sanayi</strong> Grupları çalışan kişi başına üretim endeksi serilerinin trendleri gösterilmiştir. Bu noktada kullanılan trend kavramı orijinal seriden<br />
mevsimsel etkilerin ve düzensiz şokların çıkarılmasıyla elde edilen uzun dönemli eğilimi ifade etmektedir.<br />
Burada dikkat çeken nokta, küresel durgunluğun etkisini gösterdiği bir zaman aralığında ana sanayi gruplarının trend değişimlerinde bazı grupların<br />
durgunluktan etkilenmesi, bazı grupların ise hemen hemen etkilenmemesidir. Dayanıklı Tüketim Malı Üretimi ile Dayanıksız Tüketim Malı Üretimi<br />
işgücü verimliliklerinin uzun dönem eğilimleri, küresel kriz dönemi de dâhil olmak üzere istikrarlı bir şekilde artmaktadır. Tablo 1’den de görüleceği<br />
üzere dayanıklı tüketim malı üretiminin ve dayanıksız tüketim malı üretiminin yıllık ortalama verimlilik büyümeleri sırasıyla %3,69 ile %3,00 olarak<br />
gerçekleşmiştir. Enerji Malı Üretimi işgücü verimliliğinin, genel hızlı artış eğilimini korumakla birlikte, kriz döneminde artış hızının belli bir dönem<br />
düştüğü ancak 2010 yılından itibaren oldukça yüksek bir büyüme hızıyla artış eğilimini sürdürdüğü görülmektedir. Küresel kriz döneminden<br />
etkilenen Ara Malı Üretimi ile Sermaye Malı Üretimi sanayi grupları ise dalgalı bir verimlilik düzeyine sahiplerdir. Ara Malı Üretiminin verimlilik düzeyi<br />
kriz önceki dönemi yakalamış ve düzenli bir artışla kriz döneminin üzerine çıkmış ise de Sermaye Malı Üretiminde verimlilik düzeyi dalgalı yapısını<br />
korumaktadır.<br />
42 TEMMUZ <strong>2012</strong>
Productivity Statistics Related to The First Quarter of<br />
<strong>2012</strong> Have Been Published<br />
Productivity statistics related to the first quarter of <strong>2012</strong> have been published on 2 nd of July<br />
<strong>2012</strong> by Ministry of Science, Industry and Technology Directorate General for Productivity.<br />
In manufacturing industry, production per person employed has decreased by 2.95% compared to the same quarter of the previous<br />
year. Compared to the previous quarter, index decreased by 10.75%. In manufacturing industry, production per hour worked has<br />
decreased by 2.86% compared to the same quarter of the previous year and decreased by 11.36% compared to the previous quarter.<br />
Diagram 1. Quarterly Index of Production Per Person Employed and Production Per Hour Worked in Manufacturing Industry (2005<br />
Avg.=100)<br />
In the Diagram 2, it is shown that the structure of changes in the index of production per employment. The determinants of<br />
productivity are employment and production indexes. It has seen that; for the first quarter of <strong>2012</strong> compared to the first quarter of<br />
2011, the index of employment has increased by 4.8% and the index of production has increased by 1.77%. With these effects the<br />
productivity index has decreased by 2.95%.<br />
Diagram 2. Structure of Changes in the Index of Production Per Employment<br />
Next newsletter release date about this subject is 01.10.<strong>2012</strong>.<br />
Productivity statistics are available at http://vi.sanayi.gov.tr/productivityindicators/.<br />
JULY <strong>2012</strong><br />
43
We will continue to develop<br />
Organized Industrial<br />
Zones, the most accurate<br />
address for qualified,<br />
innovative and competitive<br />
investments<br />
During the last 9,5 years, 147 more<br />
Organized Industrial Zones (OIZs)<br />
have been constructed with necessary<br />
infrastructure and in these zones 41,608<br />
firms have begun production in an area of<br />
27,542 hectares. In these facilities, about<br />
1,200,000 people are employed and this<br />
number is expected to reach about 2<br />
million when all firms began to operate.<br />
As of today, 261 OIZs have become<br />
legal entities and it is planned to credit<br />
infrastructure and refinement of 65 more<br />
OIZ projects in <strong>2012</strong> Investment Program.<br />
It is a pleasure to state that our OIZs have<br />
acquired a vision that aimed integration<br />
to world markets and led our industry<br />
to increase its competitiveness. At this<br />
time, countries like Mongolia, Kazakhstan,<br />
Ukraine, Palestinian, Egypt and Azerbaijan<br />
follow the related process in Turkey in this<br />
area and utilize our experience.<br />
Being the related Ministry, we study<br />
seriously on the management structures,<br />
occupancy rates and the number<br />
of expertise zones of OIZs and their<br />
connection with railway and harbor lines<br />
and their links with education system.<br />
For instance, there are actions in our<br />
Industrial Strategy regarding critical<br />
decisions about OIZs and we follow<br />
them. As a conclusion, Turkey is growing<br />
emphatically and it will continue to grow.<br />
We, as the government, try to eliminate<br />
all kinds of trouble for the investors and<br />
besides we continue to smooth the way<br />
of doing new investments. All investors<br />
44 JULY <strong>2012</strong><br />
Organized Industrial Zones<br />
both foreign and domestic should<br />
decide on their new investments without<br />
hesitation. It should be kept in mind that<br />
we guarantee providing convenience<br />
in all fields especially with respect to<br />
physical infrastructure and residence.<br />
Industrialization in Anatolia<br />
and OIZs<br />
As a significant item of planned<br />
development programs, OIZs provide<br />
our industrialists and entrepreneurs with<br />
industrial parcels of which infrastructures<br />
are complete and contribute to the<br />
economy with respect to economic<br />
development and employment<br />
creation. Thus, these industrial groups’<br />
productions, depending on scale<br />
economy, should be directed within a<br />
plan in order to increase productivity<br />
and efficiency in general. Within this<br />
framework, we try to actualize a balanced<br />
development by attracting investment<br />
to underdeveloped regions through<br />
various incentive mechanisms. During<br />
this process, we will take into account<br />
new developments in OIZ legislation<br />
around the world and therefore, provide<br />
opportunity to new OIZ models like<br />
logistic zones and expertise OIZs.<br />
Why Rehabilitated<br />
Organized Industrial Zones?<br />
After the establishment of the Republic,<br />
industrialization is intensified in certain<br />
regions. Due to its nearness to input and<br />
output markets in Ergene Basin, Tekirdağ<br />
began to industrialize in an unplanned
and uncontrolled manner in general<br />
especially after 1970s. The negative<br />
effects of this kind of industrialization<br />
on environment, natural resources,<br />
human health and industrialists created<br />
a need for some radical precautions in<br />
these areas. By this way, Rehabilitated<br />
Organized Industrial Zones (ROIZs) have<br />
entered literature regarding industrial<br />
zones.<br />
In summary, by the realization of ROIZs,<br />
main advantages are as follows;<br />
••<br />
In addition to the elimination of air,<br />
soil and water pollution in the region,<br />
conservation of natural resources<br />
and abolishment of elements that are<br />
dangerous for human health would<br />
become possible,<br />
••<br />
Industrialists could have positive<br />
projections for the future, besides<br />
utilizing the advantages of OIZs,<br />
••<br />
As for state institutions, it would be<br />
easier to control informal industrial<br />
activities.<br />
Integrated Approach<br />
to Local Development:<br />
Şanlıurfa<br />
The tasks of establishing centers of<br />
gravity like economic structure, social<br />
interaction and common governance<br />
and making them active and functional<br />
become compulsory day by day. “The<br />
Reorganization of Şanlıurfa Industry<br />
Project” has been the last and the<br />
most comprehensive instance for such<br />
issues. Within the framework of 2006<br />
Fiscal Cooperation between Turkey and<br />
European Union Program, the beneficiary<br />
of the project that was finalized in May<br />
2011 with 15,709,776 Euro budget was<br />
the Ministry of Science, Industry and<br />
Technology, Directorate General for<br />
Industrial Zones.<br />
The main aim of the Project was to<br />
decrease the regional differences in<br />
Turkey by contributing to social stability<br />
and economic development in GAP<br />
Region. Specifically, the Project focused<br />
on the determination of strategic sectors<br />
and on the establishment of necessary<br />
business environment enhancing the<br />
competitiveness of firms in Şanlıurfa<br />
2 nd OIZ. Şanlıurfa economy depends on<br />
production factors at present and the city<br />
owes its competitiveness mainly to its<br />
unskilled labor and fertile soil. Therefore,<br />
short and medium term targets of the<br />
Project are increasing the productivity<br />
and efficiency of the local economy and<br />
easing the determination of fundamental<br />
elements of an innovation based<br />
economy.<br />
The Experience of Organized<br />
Industrial Zones in Turkey<br />
Regarding the organization of industrial<br />
development in terms of location,<br />
Organized Industrial Zones (OIZs), Small<br />
Industrial Sites (SISs), Free Zones (FZs)<br />
and Technology Development Regions<br />
(TDRs) are defined as production<br />
zones having special status. Among<br />
these, OIZs have 50 years experience<br />
in issues like balanced development,<br />
regulation on the relation between<br />
urbanization and industrialization,<br />
elimination of environmental problems<br />
and finally access to infrastructure<br />
service at low cost. Furthermore, OIZs<br />
are significant tools in determining the<br />
development direction and forming<br />
the land use manner of the city besides<br />
their employment opportunity. Taking<br />
into consideration that urbanization<br />
and the need for land use are designed<br />
according to zoning plans, deciding the<br />
location of OIZs becomes an important<br />
task. The process should depend on<br />
comprehensive scientific researches<br />
dealing with home-work distances,<br />
labor projections, university-industry<br />
relations and regional research results.<br />
Otherwise, location decisions of OIZs,<br />
which are taken apart from these, would<br />
both prevent the efficient use of scarce<br />
capital accumulation and scarce land<br />
resources. In other words, the location<br />
decision should target the design of new<br />
life spaces where OIZs are well associated<br />
with the city and people in it, instead of<br />
attaching to criteria like the ownership,<br />
size and environment values of land or<br />
the effort of satisfying the parcel demand<br />
of industrialists.<br />
Industrial Ecology<br />
“Industrial Ecology” concept refers to<br />
an interdisciplinary environmental<br />
and economic approach based on the<br />
interaction between industrial and<br />
ecological environment. (Industrial<br />
Symbiosis Project in İskenderun Gulf)<br />
As for Eco-Industrial Parks (EIP), they<br />
are defined as the implementation of<br />
industrial ecology concept in industrial<br />
areas. The most convenient industrial<br />
groups in Turkey that can be handled<br />
for this topic are OIZs since they include<br />
EIP’s essential features like common<br />
refining plants, common environment<br />
management systems, common<br />
infrastructure service and common<br />
management…etc. Regarding the<br />
international consensus on sustainable<br />
development and its requirements,<br />
production policies should not ignore<br />
ecologic dimension. Instead, economic<br />
dimension and ecologic dimensions<br />
should be integrated as well. Thus, the<br />
transformation of OIZs to EIPs like in the<br />
configuration in China would lead to the<br />
fulfillment of national and international<br />
environmental criteria and competitive<br />
productions in global markets.<br />
JULY <strong>2012</strong><br />
45
SANAYİ GÖSTERGELERİ / INDUSTRY INDICATORS<br />
Kaynak: TÜİK - Source: TURKSTAT<br />
Kaynak: TÜİK - Source: TURKSTAT<br />
Kaynak: Merkez Bankası - Source: Central Bank of The Republic of Turkey<br />
46 TEMMUZ <strong>2012</strong>
BİLİM ve TEKNOLOJİ GÖSTERGELERİ / SCIENCE and TECHNOLOGY INDICATORS<br />
Kaynak: (OECD, MSTI;2011) - Source: (OECD, MSTI;2011)<br />
Kaynak: TÜİK - Source: TURKSTAT<br />
TEMMUZ <strong>2012</strong><br />
47
ULUSLARARASI VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ / INTERNATIONAL PRODUCTIVITY STATISTICS<br />
Seçilmiş AB Ülkeleri Son Dört Çeyrek Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi Ortalaması ve Ortlama Yıllık Değişim Oranları /<br />
Index of Production Per Person Employed; Average of Last Four Quarters and Annual Average Rate of Growth for Selected EU Countries<br />
Kaynak: Ulusal <strong>Verimlilik</strong> İstatistikleri, EUROSTAT.<br />
Source: National Productivity Statistics of Turkey, EUROSTAT<br />
OECD Ülkelerinde Büyümeye Katkılar, 1985-2009 Ortalaması /<br />
Contributions to Growth in OECD Countries , 1985-2009 Average<br />
Kaynak: OECD Factbook 2011: Ekonomik, Çevresel ve Sosyal İstatistikler ve <strong>Verimlilik</strong> <strong>Genel</strong> Müdürlüğü Hesaplamaları.<br />
Source: OECD Factbook 2011: Economic, Environmental and Social Statistics and General Directorate for Productivity Calculations.<br />
48 TEMMUZ <strong>2012</strong>
ULUSAL VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ / NATIONAL PRODUCTIVITY STATISTICS<br />
İmalat <strong>Sanayi</strong> <strong>Verimlilik</strong> Değişimleri (Yıllık ve Üç Aylık) ve Üç Aylık için Eğilimler<br />
Productivity Changes in Manufacturing Industry (Annually and Quarterly) and Trends for Quarterly Data<br />
Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi (2005 Ort.=100) / Index of Production Per Person Employed (2005 Ave.=100)<br />
2006 2007 2008 2009 2010 2011<br />
<strong>2012</strong><br />
1. Çeyrek<br />
1 st Quarter<br />
Toplam <strong>Sanayi</strong> / Total Industry 104,5 107,7 107,4 107,0 115,8 119,8 114,4<br />
<strong>Sanayi</strong>nin Kısımları/<br />
Sections of Industry<br />
Ana <strong>Sanayi</strong><br />
Grupları / Main<br />
Industrial Groups<br />
(MIGs)<br />
Madencilik ve Taşocakçılığı / Mining and Quarrying 97,0 95,0 101,3 105,7 102,7 102,8 94,4<br />
İmalat / Manufacturing 104,5 107,6 106,3 104,6 117,9 117,9 110,9<br />
Elektrik, Gaz, Buhar ve İklimlendirme ... / Electricity, Gas, Steam And Air Conditioning Supply 119,0 128,4 136,5 136,5 130,8 130,8 156,9<br />
ARM - Aramalı / IG - Intermediate Goods 104,6 106,2 104,3 104,8 117,2 110,5 110,5<br />
DLT - Dayanıklı Tüketim / DCG - Durable Consumer Goods 101,4 106,0 110,7 116,1 130,1 119,1 119,1<br />
DZT - Dayanıksız Tüketim / UCG - Non-Durable Consumer Goods 104,9 106,7 105,7 111,0 114,7 109,1 109,1<br />
ENJ – Enerji / E- Energy 102,9 107,0 112,7 112,9 135,3 141,5 141,5<br />
SEM - Sermaye Malı / CG - Capital Goods 102,1 108,5 106,2 90,6 116,6 106,7 106,7<br />
Gıda ürünlerinin imalatı / Manufacture of food products 101,0 98,5 97,5 95,1 97,5 99,6 91,0<br />
İçeceklerin imalatı / Manufacture of beverages 102,0 109,2 117,1 116,1 103,1 99,9 86,8<br />
Tütün ürünleri imalatı / Manufacture of tobacco products 117,4 127,2 155,9 137,3 146,2 137,0 152,2<br />
Tekstil ürünlerinin imalatı / Manufacture of textiles 103,9 98,8 94,5 97,1 102,9 98,8 95,0<br />
Giyim eşyalarının imalatı / Manufacture of wearing apparel 101,3 107,1 99,0 105,4 111,9 108,6 103,6<br />
Deri ve ilgili ürünlerin imalatı / Manufacture of leather and related products 109,3 95,1 92,7 95,8 104,7 104,1 100,8<br />
Ağaç, ağaç ürünleri ve mantar ürünleri imalatı... / Manufacture of wood and of products of wood and cork... 115,6 131,2 153,7 184,7 212,7 247,3 230,3<br />
Kağıt ve kağıt ürünlerinin imalatı / Manufacture of paper and paper products 105,7 106,7 105,6 114,7 117,2 121,9 122,5<br />
Kayıtlı medyanın basılması ve çoğaltılması / Printing and reproduction of recorded media 107,2 114,3 116,0 127,4 126,8 139,9 124,2<br />
Kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı / Manufacture of coke and refined petroleum products 107,4 106,2 99,4 82,3 85,9 95,8 86,5<br />
Kimyasalların ve kimyasal ürünlerin imalatı / Manufacture of chemicals and chemical products 112,6 116,6 109,3 112,9 122,9 123,7 119,8<br />
Temel eczacılık ürünlerinin ve eczacılığa ilişkin malzemelerin imalatı<br />
/ Manufacture of basic pharmaceutical products and pharmaceutical preparations<br />
109,3 119,4 123,5 129,1 127,9 131,1 136,6<br />
Kauçuk ve plastik ürünlerin imalatı / Manufacture of rubber and plastic products 98,4 100,6 95,6 94,8 104,0 108,2 98,8<br />
Diğer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı / Manufacture of other non-metallic mineral products 103,1 102,2 103,0 104,0 113,4 116,8 96,9<br />
Ana metal sanayi / Manufacture of basic metals 109,8 113,5 107,3 100,1 105,7 104,0 105,8<br />
Fabrikasyon metal ürünleri imalatı (makine ve teçhizat hariç) /<br />
Manufacture of fabricated metal products, except machinery and equipment<br />
102,4 108,5 100,5 91,9 103,7 112,5 110,5<br />
Bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatı / Manufacture of computer, electronic and optical products 80,1 74,3 69,9 64,7 84,7 91,5 78,0<br />
Elektrikli teçhizat imalatı / Manufacture of electrical equipment 107,2 107,2 100,0 102,9 119,9 130,6 122,0<br />
Başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipman imalatı / Manufacture of machinery and equipment n.e.c. 104,8 105,2 95,6 85,4 107,2 114,5 112,6<br />
Motorlu kara taşıtı, treyler (römork) ve yarı treyler (yarı römork) imalatı / Manufacture of motor vehicles, trailers and semi-trailers 102,4 103,7 102,8 90,4 113,3 117,8 109,4<br />
Diğer ulaşım araçlarının imalatı / Manufacture of other transport equipment 110,1 188,5 197,7 122,5 126,1 162,3 125,5<br />
Mobilya imalatı / Manufacture of furniture 92,4 116,0 133,6 137,0 136,4 154,1 130,4<br />
Diğer imalatlar / Other manufacturing 126,6 119,4 141,8 149,2 171,1 174,3 159,2<br />
Makine ve ekipmanların kurulumu ve onarımı / Repair and installation of machinery and equipment 91,4 128,8 95,0 91,8 99,1 89,5 85,9
T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI<br />
VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ<br />
Gelibolu Sokak No: 5 Kavaklıdere 06690 ANKARA<br />
Tel: (312) 467 55 90 (10 Hat) - Faks: (312) 427 30 22 - Faks (Dergi): (312) 467 47 79<br />
e-posta: vgm@sanayi.gov.tr - internet: http://vgm.sanayi.gov.tr