04.11.2014 Views

PDF SAYI 44 - Hayat Online

PDF SAYI 44 - Hayat Online

PDF SAYI 44 - Hayat Online

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

22. Avrupa Kur’an-ı Kerim Tilavet<br />

Yarışması Wuppertal’de Yapıldı<br />

Almanya İslam Konseyi (ISLAMRAT)<br />

Başkanı Ali Kızılkaya İle Son<br />

Gelişmeler Hakkında Söyleşi<br />

14<br />

17<br />

Muhsin Yazıcıoğlu’nu Anma Programları<br />

23<br />

Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

Aylk Ücretsiz Gazete / Kostenlose Monatliche Zeitung · Say/Nr.: <strong>44</strong> · Yl/Jahre: 7 · Nisan / April 2010 / Rebiü’l Ahir 1431<br />

DIŞLAMAKLA OLMAZ!<br />

Foto: DIK<br />

Kendini<br />

İfade<br />

Edemeyen<br />

Müslümann<br />

Tarifi!<br />

Mahmut AŞKAR 5<br />

Ah<br />

Babalarmz<br />

Vah<br />

Babalarmz<br />

...<br />

Selma ÖZTÜRK 27<br />

Sözleşmeyi<br />

Geri<br />

Çekme<br />

Nalan SÖNMEZ 13<br />

Almanya İslam<br />

Konferans<br />

Müslümanlara<br />

Yönelik<br />

Hegemonyal<br />

Tartşmalarn<br />

Bir Arac m?<br />

Mustafa YENEROĞLU 11<br />

UNUTMAYIN!<br />

Vergi<br />

İşlemlerinizde<br />

Gerekli Bilgi<br />

ve Belgeler<br />

Asım TOZOĞLU 19<br />

Hacarabn<br />

Serüvenleri<br />

31<br />

M. Salih AYDIN 29<br />

IGMG Kassel Ayasofya<br />

Camiinden Güzel Bir Çalışma<br />

15


•<br />

•<br />

HELÂ L ETLER DEN<br />

İ M A<br />

İ R<br />

L<br />

E D<br />

İ<br />

İ L M<br />

T<br />

Ş


<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal<br />

editörden<br />

Sinan AKTÜRK<br />

Dışlamakla Olmaz!<br />

Sevgili dostlar!<br />

Geçen ayki sayımızı tam bitirmiş<br />

ve matbaaya gönderecekken;<br />

son anda e-mailimize bir mesaj geldi.<br />

ISLAMRAT Başkanı Ali Kızılkaya<br />

Bey; Almanya İslam Konseyinin<br />

artık Almanya İslam Konferansına<br />

katılmayacağını bildiren bir<br />

basın bildirisi göndermişti.<br />

Tabi biz de son anda gelen bu<br />

bildiriyi sizlere ulaştırabilmek için<br />

sayfalarımızda değişiklik yaparak<br />

baskıyı yetiştirmek için matbaaya<br />

gönderdik.<br />

Bilindiği gibi Federal İçişleri<br />

Bakanı Sayın Thomas de Maiziere<br />

ISLAMRAT yetkililerine artık Almanya<br />

İslam Konferansına tabiri<br />

caiz ise tribünden katılabileceklerini<br />

yani sahadaki oyunculardan birisi<br />

olamayacaklarını bildirmiş bulunuyor.<br />

Böyle olunca da Almanya<br />

İslam Konseyi uhdesindeki diğer<br />

kuruluşlar adına bunu bir talihsizlik<br />

olarak kabul edip verilen bu bilgi<br />

doğrultusunda artık Almanya İslam<br />

Konferansına katılmayacaklarını<br />

bildirmiş bulunuyorlar.<br />

Bu gelişme ışığında Almanya<br />

İslam Konferansına katılan diğer<br />

İslami Çatı Kuruluşları da kendi<br />

aralarında bir durum değerlendirmesi<br />

yaptılar. Bu değerlendirme sonucu<br />

ISLAMRAT dışındaki diğer<br />

İslami Sivil Teşkilatlar (Bu teşkilatlardan<br />

bazıları ve bazı İslami kimliği<br />

temsil ettiğini belirten kişiler ki<br />

ne kadar İslami temsil ettikleri<br />

meçhul) konferansa katılımlarının<br />

devam edeceğini belirtmiş bulunuyorlar.<br />

Ve yine Almanyadaki müslümanların<br />

taleplerini iletme adına<br />

hiç alakası olmayan kişiler bu konferansa<br />

davet edilmeye devam ediliyor.<br />

Başlangıç olarak samimi bir çabanın<br />

ürünü olduğu izlenimini veren<br />

Almanya İslam Konferansı,<br />

maalesef beklentileri karşılamaktan<br />

uzak bir çalışma olmaya başladı.<br />

Ve yine maalesef bu çalışmada<br />

Almanyadaki Müslümanların meselelerine<br />

çözümler üretme yerine;<br />

çözümsüzlük adına ne varsa yapılmaya<br />

başlandı. İslami Sivil Çatı<br />

Teşkilatların yanında İslamla hiç<br />

bir şekilde alakası olmayan kişi ve<br />

kurumlar çalışmayı sulandırmak<br />

adına bu çalışmaya dahil edilmeye<br />

başlandı.<br />

Bir öndeki Federal İçişleri Bakanı<br />

Sayın Schäule biraz daha bu<br />

çalışmaya mesafe kazandırmak<br />

adına gayretli görünüyordu. Ama<br />

maalesef şu anki Federal İçişleri<br />

Bakanı Sayın Thomas de Maiziere<br />

bu çalışmayı daha politik bir mecraya<br />

sokmuş bulunuyor. Şu anda<br />

Almanyadaki Müslüman nüfusun<br />

yaklaşık 5 milyon olduğu dikkate<br />

alındığında bu çalışmanın daha da<br />

ileriye götürülmesi gerekirken<br />

maalesef içinden çıkılmaz bir hale<br />

getirilmek isteniyor gibi bir manzara<br />

karşımıza çıkmaktadır.<br />

Gazetemizin kapak resminde de<br />

görüldüğü gibi eğer tüm bir puzzle<br />

oluşturulmak isteniyorsa tüm parçalar<br />

yerli yerine oturtulmalı, yoksa<br />

bütünlüğün sağlanması mümkün<br />

değildir.<br />

Siz eğer Almanya`da yaşayan<br />

müslümanların taleplerini karşılamak<br />

adına ortak bir noktada buluşmayı<br />

bırakır ve burada yaşayan<br />

müslümanların okuyacakları kitapları<br />

ve yazarları bile listeler ve dayatma<br />

halinde isteklerde bulunursanız;<br />

bu sizin bu tür çalışmalar ile<br />

ilgili samimiyetsizliğinizi ortaya<br />

çıkarır. Bu noktada çekincelerini ve<br />

itirazlarını belirten kuruluşları da<br />

başka bahanelerle bu çalışmanın dışına<br />

iterseniz mesele çözümsüzlük<br />

batağına saplanır kalır.<br />

Eğer sizin niyetiniz Almanyadaki<br />

müslümanların demokratik taleplerine<br />

karşılık bulmak ise bunu<br />

“Dışlayarak” yapmanız mümkün<br />

değildir. Politik beklentiler adına<br />

temel insan hakkı olan taleplere<br />

ayak diretir ve meseleyi gereksiz<br />

info@hayatonline.eu<br />

şekilde içinden çıkılamaz hale getirirseniz<br />

bu toplumun bütünlüğüne<br />

zarar vermekten başka bir işe yaramaz.<br />

Tabi bu meselelerin bir boyutu.<br />

Diğer bir boyutu da Almanya İslam<br />

Konferansına katılan Sivil İslami<br />

Teşkilatların tutumlarıdır. Bu çalışmada<br />

alınacak ve fiiliyata geçirilecek<br />

tüm kararlar Almanya`da yaşayan<br />

tüm müslümanları bağlayacaktır.<br />

Böyle olunca da Almanya`da<br />

yaşayan tüm müslümanları temsil<br />

eden kuruluşların buradaki çalışmaya<br />

dahil olması çok büyük önem<br />

arzetmektedir. Eğer bu temsilde bir<br />

eksiklik mevzu bahis olursa o zaman<br />

belli sıkıntıların aşılması çok<br />

daha zor olacaktır.<br />

Burada şunun yapılması çok sıkıntılı<br />

bir durum arzetmektedir.<br />

Efendim bizim kuruluşumuz Alman<br />

resmi makamları tarafından<br />

çok daha itibarlı kabul edilmektedir.<br />

Diğer kuruluşlar bu çalışmaya<br />

katılmasa bile biz bu temsili daha<br />

iyi yaparız gibi saçma bir duyguya<br />

kapılınırsa bu çalışmanın dumura<br />

uğramasına sebep olunur diye düşünüyoruz.<br />

Almanya İslam Konferansına<br />

katılan kuruluşların temel prensibi;<br />

Almanya`da yaşayan tüm müslümanların<br />

temel insani hak taleplerinin<br />

hiç bir politik beklentinin bu taleplerine<br />

önüne geçmesine izin vermemeleri<br />

olmalıdır. Yok eğer siz bu<br />

noktada bütünlük içerisinde hareket<br />

etmeyi bırakıp ve resmi makamların<br />

dağıtacakları nazar boncuklarına<br />

kanacaksanız lütfen bulunduğunuz<br />

yeri daha fazla işgal etmeyin<br />

ve oraları işinin ehli olanlara<br />

bırakın.<br />

Alman resmi makamları ne kadar<br />

işlerini yapmaya çalışıyorsa siz<br />

de o oranda işinizi yapmaya çalışın.<br />

Bir yerlere şirin gözükme çabalarını<br />

bir tarafa bırakın. Derdiniz Almanya`da<br />

yaşayan müslümanların<br />

derdi olsun. Yoksa bu vebalin altından<br />

kalkamazsınız.<br />

Bu vesile ile Ce nab-ý Al lah ça -<br />

lýþ ma la rý mý zý be re ket len dir sin, þu -<br />

ur lan dýr sýn.<br />

Ça lýþ mak biz den ba þa rý Al -<br />

lah`tan dýr.<br />

Al lah`a ema net olun.<br />

Not: Kıymetli Kardeşim Murat<br />

Satılmış Bey`in Babası Hakk`ın<br />

rahmetine kavuşmuştur. Merhuma<br />

rahmet, sevenleri ve yakınlarına<br />

başsağlığı dileklerimi sunar, sabr-ı<br />

cemil niyaz ederim.<br />

Not: Yayın Kurulu Üyemiz Sevgili<br />

Bilal Demiroğlu Bey`in kızı<br />

dünyaevine girmiştir. Genç çifte iki<br />

cihan saadeti dilerim.<br />

Impressum / Künye<br />

hayat<br />

Aylýk Ücretsiz Gazete<br />

Nisan - April 2010<br />

Rebiü'l Ahir 1431<br />

Sahibi ve Genel Yayýn Yönetmeni<br />

Sinan AKTÜRK<br />

Yayýn Kurulu<br />

Dr. Yusuf Iþýk, Mehmet Ateþ,<br />

Bilal Demiroðlu, Fikret Ekin,<br />

Selma Öztürk, Murat Ýleri,<br />

Mahmut Aþkar, Cengiz Þahbaz,<br />

Sinan Aktürk, Aydýn Ersoy,<br />

M. Salih Aydýn<br />

Merkez<br />

Königsbergerstr. 16 - 61169 Friedberg<br />

Tel: 06031-162411<br />

Fax: 06031-7386<strong>44</strong><br />

E-Mail: info@hayatonline.eu<br />

Web: www.hayatonline.eu<br />

Baský: Sunprint GmbH Offenbach<br />

Gazetemizde Yayýnlanan Yazýlarýn ve<br />

Reklamlarýn Ýçeriðinden Sorumlu Deðiliz.<br />

Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 3


haber<br />

Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

<strong>Hayat</strong><br />

Kuzey Ren Vestfalya (NRV)<br />

Eyaleti’nin Gelsenkirchen<br />

şehrinde merkezi bulunan<br />

Technisches Hilfswerk (THW)<br />

arama, kurtarma, teknik ve lojistik<br />

destek derneği bir tanıtım programı<br />

düzenledi.<br />

Gelsenkirchen-Berger Feld Gesamtschule’de<br />

düzenlenen tanıtım<br />

toplantısına; Kuzey Ren Vestfalya<br />

(NRV) Eyalet Başbakanı Dr. Jürgen<br />

Rüttgers, DİTİB Genel Başkanı<br />

Sadi Arslan adına Genel Müdür<br />

V. Mehmet Yıldırım, THW-NRV<br />

Eyalet Birliği Başkanı Prof. Dr.<br />

Technisches Hilfswerk<br />

Derneği Tanıtıldı<br />

Theodor Blank ve Eyalet Sorumlusu<br />

Dr. Han-Ingo Schliwienski’nin<br />

yanı sıra çok sayıda davetli<br />

iştirak etti.<br />

“Güçlü ortaklarla birlikte yardım”<br />

sloganı ile düzenlenen tanıtım<br />

toplantısında THW’nin amaç<br />

ve gayelerini anlatan yetkililer,<br />

göçmen kökenli gençlere kapılarının<br />

açık olduğunu ve destek beklediklerini,<br />

fahri yardım olduğundan<br />

toplumun her kesiminin desteğine<br />

ve yardımlaşma ruhunu yarınlara<br />

taşıyacak gençlere ihtiyaç duyduklarını<br />

ifade ettiler.<br />

Görsel uygulamalarla arama ve<br />

kurtarmanın yapıldığı tanıtım<br />

programı sonrası Kuzey Ren Vestfalya<br />

(NRV) Eyalet Başbakanı Dr.<br />

Jürgen Rüttgers, eyalet bazında<br />

Haiti depremi yardım kampanyası<br />

ile ilgili DİTİB’in yapmış olduğu<br />

manidar katkıdan ötürü teşekkür<br />

etti.<br />

IGMG Hessen Bölgesi Kadınlar<br />

Teşkilatı Bilgi Yarışması<br />

IGMG Hessen Bölgesi Kadınlar<br />

Teşkilatı, Hatibelik Kursu<br />

son sınıf öğrencilerinin yarışmacı<br />

olarak katıldığı Bilgi, Hitabet<br />

ve Tilavet Yarışması, Giessen<br />

Allendorf’ta gerçekleştirildi.<br />

Açılış Kur’an-ı Kerimi`nin ardından<br />

IGMG Hessen Kuzey Kadınlar<br />

Teşkilatı Başkanı Handan<br />

Yazıcı ve IGMG Hessen Güney<br />

Kadınlar Teşkilatı Başkanı Saime<br />

Tekdemir’in açılış konuşmaları ile<br />

birlikte program başladı.<br />

Fransa’dan teşrif eden Eğitimci<br />

Pedagog Hatice Şahin’in, hanımların<br />

eğitimine değinen güzel<br />

ve etkili seminerinin hemen ardından<br />

Offenbach, Hanau, Giessen,<br />

Haiger-Herborn, Wetzlar, Lollar<br />

şubelerinden 3’er Kişilik (Wetzlar<br />

2) grupların katıldığı yarışma başladı.<br />

Temel Bilgiler, Tilavet, Hitabet<br />

olmak üzere üç bölümde ter döken<br />

hatibelik öğrencilerinin soruları<br />

cevaplamasının ardından karar<br />

aşaması esnasında Fatma Kutlucan<br />

Maide-i Kur’an ile hem seyircilere<br />

hem de yarışanlara güzel<br />

dakikalar yaşattı.<br />

Dört jürinin verdiği puanlarla<br />

ortalamada Hanau Şubesi birinciliği<br />

kazanırken, Offenbach ikinci,<br />

Giessen ise üçüncü sırayı aldı.<br />

Ayrıca Wetzlar Şubesi’nden Hatice<br />

İrkin Hitabet dalında birinci,<br />

Giessen Şubesi’nden Songül Oruç<br />

Tilavet dalında birincilik elde ettiler.<br />

Yarışmada derece alan öğrencilerin<br />

ödüllerini jüriden almalarının<br />

ardından kapanış Kur’an-ı<br />

Kerim’i ile bu anlamlı yarışma sona<br />

erdi.<br />

sayfa 4<br />

Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431


<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

dosya<br />

Mahmut AŞKAR<br />

Kendini İfade Edemeyen<br />

Müslümanın Tarifi!<br />

Elimizde mevcut<br />

meseleleri kısa sürede<br />

hâlledecek sihirli<br />

formülümüz yoktur<br />

ama Cenab-ı Allah’ın<br />

bize verdiği<br />

akıl var. Kuruluş, siyasî<br />

parti, farklı kültür<br />

ve ideolojik önyargılardan<br />

arınmış<br />

akılların koordine<br />

edeceği konseylere,<br />

konferanslara şiddetle<br />

ihtiyacı var Almanya’nın<br />

müslümanı<br />

ve hıristiyanıyla...<br />

Almanya Müslümanlığı,<br />

Türk/Müslüman İşçi Göçü’nün<br />

50. yılının arafesinde<br />

hummalı bir kimlik arayışı içindedir.<br />

Müslüman azınlık cephesinde<br />

yılların ihmalkârlığına ilaveten<br />

projesizlik, diğer tarafta Alman siyasetinin<br />

isteksizliği, hazırlıksızlığı<br />

ve son zamanlardaki gibi emrivakî<br />

atakları yüzünden, bu arayışı şimdi<br />

de krize dönüşmek üzere.<br />

Dışa dönük icraatten ziyade teşkilatı<br />

ayakta tutmak ve taraftar kaybetmemek<br />

uğruna, birkaç göstermelik<br />

ve medyatik faaliyetin dışında,<br />

ne kadar haklı, güçlü, vazgeçilmez<br />

olduğumuzu ve önemli işler<br />

başardığımızı birbirimize anlattık<br />

durduk. Şimdi Türk kökenli azınlığın<br />

şahsında, Almanya Müslümanlığı<br />

kendini tarif ve ifade etmek hadisesiyle<br />

karşı karşıyadır. Gelinen<br />

nokta tam da “kırılma noktası” dedikleri<br />

türden bir yer; yani yol ayırımının<br />

başlangıcıdır. Yolun çatallaştığı<br />

bu noktada; gösterilen istikamete<br />

gitmek de var, gidilmesi gerekene<br />

de... Bu kararı, Almanya’daki<br />

müslümanların değerli teşkilat temsilcileri<br />

verecek.<br />

Almanya Müslümanlığı kendini<br />

şimdiye kadar ifade edemediğinden<br />

tarif de edemedi. Şimdi etraftan gelen<br />

baskılar ve yukarıdan gelen dayatmalar<br />

karşısında hareket kabiliyeti<br />

iyice daralan temsilcilerimize,<br />

kendilerini ifade etme fırsatı kalmadı.<br />

En basit ve anlaşılır şekliyle,<br />

“kendini ifade etmekten” kastımız;<br />

belli bir üslup ve çerçevede meramını<br />

anlatmaktır. Zamanla yapılan<br />

bölük-pörçük anlatımlar, körün fili<br />

tarif ettiğinden daha farklı olmamıştır.<br />

Almanya gerçeğiyle, kendi gerçeğimizi<br />

birarada görüp sentezleyemedik.<br />

Velhasılı kendi içinde çelişkiler<br />

barındırmayan bir ifade tarzı<br />

geliştiremedik. Konunun uzmanı<br />

olmayanlar da dahil, herkes bizi anlattı<br />

ama biz kendimizi anlatmadık,<br />

anlatamadık... Zaten özellikle son<br />

on yıllık gelişmeler gözönünde bulundurulursa,<br />

kıta Avrupa’sındaki<br />

göçmen müslümanların hep savunma<br />

refleksi içinde oldukları görülecektir.<br />

Farklı istinat noktalarından başlayan<br />

Batı Avrupa Türkleri/Müslümanları<br />

cemiyet hayatında İslâm<br />

eksenli bir yol birleşimi sağlanmak<br />

üzereyken, yolların yeniden ayrılma<br />

tehlikesi belirdi. “Madem siz<br />

kendinizi tarif etmekten uzaksınız,<br />

öyleyse sizi ben tarif edeceğim” diyen<br />

Federal Almanya İçişleri Bakanlığı<br />

ile, “Biz kendimizi tarif<br />

ederiz” deyip de, bunu bir türlü beceremeyen<br />

KRM-Heyeti arasındaki<br />

yolun çatallaştığı nokta burasıdır.<br />

Zaten şimdiye kadar kendini layıkıyle<br />

ifade edemeyen müslüman<br />

azınlığın bu hengâmede yeni kimliğinin<br />

çerçevesini çizmeye kalkması<br />

da pek sağlıklı olmaz.<br />

Resmî mercilerin ve siyasî aktörlerin<br />

müslüman azınlığa dayattıkları,<br />

dikte ettirmeye çalıştıkları<br />

din anlayışı kadar, kısa ve orta vadeli<br />

kuruluş menfaatlerinin çerçevesini<br />

çizdiği ve istikametini belirlediği<br />

müslüman beklentisinin de,<br />

ülke ve devlet olarak Almanya’ya<br />

ve onun müslüman vatandaşlarına<br />

hayır getirmez. Devlet gücünü ve<br />

imkânlarını kullanan taraf, şartları<br />

belirliyor, rolleri dağıtıyor, iyileri<br />

ve kötüleri kendisi tayin ediyor. Bu<br />

devasa gücün karşısındaki müslüman<br />

azınlık temsilcileri ise, ya boyun<br />

eğecek veya bedel ödemeye hazır<br />

olacaklar.<br />

Bu “bedel” ne devletle restleşmektir<br />

ne de küsmek... Önce kendi<br />

ellerimizle yolumuza döktüğümüz<br />

taşları temizlemekle başlamalı ve<br />

birbirimize teğet geçtiğimiz gibi<br />

gerçeklerimize de teğet geçmemeli;<br />

onlarla yüzleşmeliyiz! Kendi içinde<br />

bütünlük arz etmeyen, kendisini tamamlayamayan<br />

müslüman azınlığa<br />

verilmesi muhtemel haklar da ancak,<br />

sergilediği duruşla örtüşen biçimde<br />

olur.<br />

Muhatap kuruluşlardan bazılarının<br />

hata veya zaafiyetlerini siyasî<br />

iradenin, dün olduğu gibi bugün de<br />

bir baskı unsuru olarak kullanmasını<br />

iyi niyet göstergesiyle izah etmek<br />

asla mümkün değildir.<br />

Konjöktürel gelişim veya değişimlere<br />

göre “iyiler” ve “kötüler”<br />

belirlenemez! Gerek eyalet gerek<br />

federal düzeydeki siyasî iktidarların<br />

zaman zaman bu zikzaklı tutumları,<br />

müslüman kitlede güvensizlik ve<br />

endişelere vesile olmaktadır. Sözkonusu<br />

azınlığın devletten istediği<br />

tek şey; adalettir! Federal Almanya<br />

bir hukuk devletidir. Diğer dinî cemaatlere<br />

kanunlar çerçevesinde verilen<br />

haklar, er veya geç, müslüman<br />

azınlığa da verileceğine olan inancı<br />

Almanya müslümanları henüz daha<br />

yitirmediler.<br />

Müslüman azınlık temsilcileri,<br />

hayatî önem arz eden bazı konuları,<br />

mahmut.askar@t-online.de<br />

mensubu oldukları kitlenin kanaat<br />

önderlerine açmadıkları, onlarla<br />

paylaşmadıkları ve onların birikimine<br />

tenezül dahi etmediklerinden;<br />

kuruluşlarının çok üst düzey yöneticileriyle<br />

belirledikleri “yol haritası”yla<br />

menzile varılamayacağını en<br />

azından bugünlerde görmüş olmaları<br />

gerekir. Evet, bunu görebilmek<br />

ve gereğini yapmak için samimiyetle<br />

adım atmanın kendisi bir fazilet,<br />

erdemlik ve nefsinden fedakârlıktır<br />

ki, bu “bedel” kişiye ya da kuruluşa<br />

başarı olarak geri döner.<br />

Almanya kendi müslüman tebaasına<br />

yeni bir kimlik kazandırmak<br />

niyetinde... Müslümanları temsilen<br />

hükümet yetkilileriyle masaya<br />

oturanlar da, bu kimliğin nihayet<br />

verilmesinden başka bir talepleri<br />

yok... İhtilaf, tartışma ve zaman zaman<br />

da polemik konusu olan bütün<br />

mesele, bu kimliğin nasıl tarif edileceğiyle<br />

ilgilidir. Müslüman kitlenin<br />

gönül rızasını almadan, onlar<br />

adına atılan her adım beraberinde<br />

yeni tartışmalar ve kafa karışıklığı<br />

getireceği bilinmelidir.<br />

Elimizde mevcut meseleleri kısa<br />

sürede hâlledecek sihirli formülümüz<br />

yoktur ama Cenab-ı Allah’ın<br />

bize verdiği akıl var. Kuruluş, siyasî<br />

parti, farklı kültür ve ideolojik<br />

önyargılardan arınmış akılların koordine<br />

edeceği konseylere, konferanslara<br />

şiddetle ihtiyacı var Almanya’nın<br />

müslümanı ve hıristiyanıyla...<br />

Almanya’da siyasî irade kendi<br />

müslüman azınlığının içinden her<br />

defasında düşman yaratma hevesi,<br />

taktiği ve alışkanlığından vazgeçer<br />

ve müslüman önderler de, “Merkezî<br />

Akıl”a hayat hakkı tanırlarsa, bu<br />

güzel ülkenin farklı etnik köken ve<br />

kültürlere mensup insanları için çok<br />

hayırlı bir vatandaşlık görevini yerine<br />

getirmiş olacaklar.<br />

Nisan· April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 5


haber<br />

Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

<strong>Hayat</strong><br />

DİTİB Genel Merkez tarafından,<br />

Almanya genelindeki<br />

DİTİB derneklerinde<br />

organize edilen ve Avrupa Birliği<br />

Uyum Fonları (EIF), Alman Göçmen<br />

ve Mülteciler Dairesi<br />

(BAMF) tarafından da desteklenen,<br />

“Fahri diyalog sorumluları<br />

yetiştirme” seminerlerine, Mainz<br />

bölgesi Bad Kreuznach DİTİB<br />

Merkez Camii’nde devam edildi.<br />

Saarland ve Rheinland Pfalz<br />

Eyatlerinin üçüncüsünün Bad<br />

Kreuznach DİTİB Merkez Camii’nde<br />

düzenlenen, Din Görevlisi<br />

Fikret Yarız ve Dernek Başkanı<br />

Hidayet Eren ile 45 kursiyerin yer<br />

aldığı seminerde DİTİB Genel<br />

Başkanı Sadi Arslan; İslam Dini’nin<br />

diğer dinlerden farkı, diyaloğa<br />

İslam’ın bakış açısı, Hristiyanlık<br />

tarihi, Kutsal Kitap İncil’in<br />

ProDiyalog Seminerleri<br />

Devam Ediyor<br />

bugüne gelişi, İslam’ın ve Hristiyanların<br />

bakışıyla Hz. İsa ve hayatı<br />

ile, Kur’an-ı Kerim’i kendisinden<br />

önceki kitaplardan ayıran<br />

özellikler konularında geniş bir<br />

değerlendirme yaptı.<br />

Avrupa’da ve Almanya’da İslam<br />

Dini’ni ve camileri tanıtacak<br />

insanlarımıza olan ihtiyacın önemi<br />

üzerinde görüşlerini de açıklayan<br />

Arslan, “Din konusunda yanlış<br />

bir şey söylemenin çok büyük<br />

vebali vardır. 10 hafta sonunda<br />

buradan birikimli ayrılacaksınız.<br />

Eksikliklerinizi burada tamamlayarak,<br />

kendi bölgenizde ve camilerinizde<br />

faydalı olacaksınız. Öğrendiklerinizle<br />

kalmayıp, kendinizi<br />

geliştirmeyi sürdürmeniz gerekiyor.<br />

Sizlerin ileride çok güzel<br />

hizmetler yapacağınıza olan inancım<br />

sonsuzdur. Bu vesile ile gönüllü<br />

olarak bu projeye katıldığınız<br />

için bir kez daha teşekkür ediyor,<br />

başarılarınızın devamını diliyorum”<br />

dedi.<br />

İslam Toplumu Milli Görüş<br />

Hessen Bölgesi Gençlik<br />

Teşkilatı şubelerarası Bilgi<br />

Yarışması Bölge Finali Rüsselsheim`daki<br />

Bölge Merkezinde gerçekleştirildi.<br />

Yarışma 13-17 ve 18-25 yaş<br />

gruplarından oluşan iki grup halinde<br />

yapıldı.<br />

Yarışmaya Limburg şubesinden<br />

MUHAMMED GÜLEN`in<br />

Kur´an-ı Kerim okumasıyla başlandı.<br />

Daha sonra IGMG Hessen<br />

Bölgesi Gençlik Teşkilatı Başkanı<br />

A.Polat`ın kısa bir açılış konuşmasından<br />

sonra Bölge Eğitim<br />

Başkanı A.SERTKAYA yarışma<br />

kurallarını açıklamasından sonra<br />

yarışmaya geçildi.<br />

Yapılan Bilgi Yarışmasının sonucunda<br />

dereceye girenlere çeşitli<br />

hediyeler verildi. Aynı zamanda<br />

dereceye giremeyen katılımcılarada<br />

kitap ve CD hediye edildi.<br />

Yarışma sonucunda ilk üçe girenlerin<br />

isimleri şöyle:<br />

IGMG Hessen Bölgesi Gençlik<br />

Teşkilatı Bilgi Yarışması<br />

13-17 yaş gurubu:<br />

1)Abdullah Baykal<br />

Offenbach<br />

2)Elyasa Yılmaz<br />

Offenbach<br />

3)Behzat Aydın<br />

Wetzlar<br />

18-25 yaş gurubu:<br />

1) Osman Kutlucan<br />

Limburg<br />

2) Ömer Faruk<br />

Büyükakyüz / Offenbach<br />

3)Yusuf Kutlucan<br />

Limburg<br />

sayfa 6<br />

Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431


Türkiye’nin 75 şehrinin<br />

450 noktasına nakit kullanmadan<br />

EC-Kartı kullanarak havalelerinizi güvenli ve pratik bir şekilde<br />

bölgenizde yer alan havale noktalarımızdan yapabilirsiniz<br />

HAVALE NOKTALARIMIZ<br />

Photo by Tigrel<br />

EDV Service Kemal Akkaya Goldbacher Str. 11 a, 63739 Aschaffenburg 06021 13878<br />

Kral Reisen Hermanstr. 3, 86150 Augsburg 0821 345480<br />

Bulut Reisen Gymnasiumstr. 19, 88400 Biberach 07351 827392<br />

Eurosun Reisen GmbH Bahnhohstr. 24, 71034 Böblingen 07141 926612<br />

Kaykaç Reisen Westlicher Stadtgraben 46, 9<strong>44</strong>69 Deggendorf 0991 3721530<br />

ATA Bürodienstleistung Bahnhofstr. 59, 63128 Dietzenbach 06074 7281435<br />

Business Reisen Heuwaag Str. 4, 91054 Erlangen 09131 9084833<br />

AS Reisebüro Lindenstr. 2, 63906 Erlenbach 09372 72700<br />

Beta Reisen Ehnisgasse 2, 73728 Esslingen 0711 75870070<br />

Eurotürk Immo. & Fnz. Mng. Lautenschlägerstr. 23, 63450 Hanau 06181 252 512<br />

Beta Reisen Hindenburgstr. 7, 71083 Herrenberg 07032 920603<br />

Kral Reisen Ettinger Str. 19, 85057 Ingolstadt 0841 93766120<br />

AS Reisen GmbH Kronen Str. 24, 76133 Karlsruhe 0721 932720<br />

Reiseland Selvi Reisen Ettinger Str. 11, 76137 Karlsruhe 0721 358388<br />

Güney Reisen Brüder Str. 8, 34117 Kassel 0561 8615641<br />

Reisebüro Biçer Herberichstr. <strong>44</strong>, 56070 Koblenz 0261 81<strong>44</strong>1<br />

Güçlü Reisen Rosenheimerstr. 23/A , 83059 Kolbermoor 08031 396773<br />

Eurosun Reisen GmbH Alleenstraße 2, 71638 Ludwigsburg 07141 925251<br />

Reisebüro Nurtex Barbarosa Ring 1, 55118 Mainz 06131 5546090<br />

Albi Tours Prielmayerstr. 1, 80335 München 08951 619780<br />

Perge Reisen Marienstr. 1, 89231 Neu-Ulm 0731 984750<br />

Discount Reisemarkt Allersbergstr. 59, 90461 Nürnberg 0911 457619<br />

Discount Reisemarkt Am Plärrer 19-21, 90<strong>44</strong>3 Nürnberg 0911 27<strong>44</strong>780<br />

Pascha Tours Oestliche Karl-Friedrich Str.1 , 75175 Pforzheim 07231 5688158<br />

Şahin Holiday Albstr. 3, 72764 Reutlingen 07121 381840<br />

Orient Reisen Sarıkaya Hintere Schmiedgasse 63, 73525 Schwäbisch Gmünd 07171 30586<br />

Tüze Reisen Sattler Str. 2, 97421 Schweinfurt 09721 23949<br />

Adanus Reisen Haupstr. 68, 74889 Sinsheim 0726 19755<strong>44</strong><br />

Eurosun Reisen GmbH Kerner Str. 2/a, 70182 Stuttgart 0711 6931205<br />

Perge Reisen Neues Str. 3, 89077 Ulm 0731 9691736<br />

HA-DE Immobilien Wellritzstr. 59, 65183 Wiesbaden 0611 451541<br />

D&D Buchhaltung u. Cons. Rheinstr. 9A, 67547 Worms 06241 6787890<br />

Reisebüro Enes Gerberstr. 8, 97070 Würzburg 0931 55106<br />

Ücretsiz danışma hattı<br />

0800 488 66 00<br />

Niederlassung Frankfurt/Main<br />

Münchener Str. 7, D-60329 Frankfurt/Main<br />

Tel.: +49(0)69-427 26 030 · Fax: +49(0)69-427 26 03 31<br />

frankfurt@denizbank.de<br />

www.denizbank.de


haber<br />

Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

<strong>Hayat</strong><br />

IGMG Hadsch Umre Reisen GmbH’dan Ostern Umresini kaçıranlar için<br />

Pfingsten ve Yaz Umreleri fırsatı<br />

PFINGSTEN / LKBAHAR UMRES 2010<br />

BÖLGE GD DÖNÜ UÇAK UÇU<br />

YER<br />

FREBURG 22. Mai. 10 5. Jun. 10 SV STR<br />

SCHWABEN 22. Mai. 10 5. Jun. 10 SV MUC<br />

RHEIN SAAR 23. Mai. 10 6. Jun. 10 THY FRAN<br />

STUTTGART 23. Mai. 10 6. Jun. 10 SV FRAN<br />

STUTTGART 24. Mai. 10 7. Jun. 10 THY FRAN<br />

NÜRENBERG 21. Mai. 10 4. Jun. 10 THY NUE<br />

MÜNH 22. Mai. 10 5. Jun. 10 SV MUC<br />

YAZ UMRES 2010<br />

BÖLGE GD DÖNÜ UÇAK<br />

UÇU<br />

YER<br />

HANNOVER 24. Jun. 10 8. Jul. 10 THY HAJ<br />

BREMEN 24. Jun. 10 8. Jul. 10 THY HAJ<br />

BELÇKA 1. Jul. 10 15. Jul. 10 THY BRU<br />

STRASBOURG 3. Jul. 10 18. Jul. 10 THY BSL<br />

DÜSSEL./KÖLN 15. Jul. 10 29. Jul. 10 THY DUS<br />

LYON 3. Jul. 10 18. Jul. 10 THY LYS<br />

ANNECY 3. Jul. 10 18. Jul. 10 THY GVA<br />

PARS 3. Jul. 10 18. Jul. 10 THY ORY<br />

HESSEN 5. Jul. 10 19. Jul. 10 THY FRAN<br />

BERLN 7. Jul. 10 21. Jul. 10 THY TXL<br />

HAMBURG 9. Jul. 10 23. Jul. 10 THY HAM<br />

AMSTERDAM 10. Jul. 10 24. Jul. 10 THY AMS<br />

STUTTGART 29. Jul. 10 12. Aug. 10 THY STR<br />

MÜNH 2. Aug. 10 16. Aug. 10 THY MUC<br />

VIYANA-LINZ 4. Jul. 10 18. Jul. 10 THY VIE<br />

RAMAZAN UMRES 2010<br />

BÖLGE GD DÖNÜ UÇAK UÇU YER<br />

HESSEN 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY FRAN<br />

BELÇKA 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY BRU<br />

LYON / ALP 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY LYS<br />

VIYANNA 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY VIE<br />

AMSTERDAM 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY AMS<br />

PARS 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY ORY<br />

AMSTERDAM 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY AMS<br />

PARS 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY ORY<br />

FRANKFURT 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY FRAN<br />

VIYANNA 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY VIE<br />

BELÇKA 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY BRU<br />

SVÇRE 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY ZRH<br />

PARS 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY ORY<br />

IGMG Hessen Bölgesi Ortern<br />

Umrecileri Frankfurt Uluslararası<br />

Havaalanından dualarla<br />

uğurlandı.<br />

Yaklaşık 160 kişilik umre kafilesinin<br />

birinci kısmı Lufthansa Havayolları<br />

ile diğer kısmı da Suud Havayolları<br />

ile Cidde`ye uçtular.<br />

IGMG Hessen Bölge Başkani<br />

Mehmet Ateş`in de hazır bulunduğu<br />

uğurlama merasiminde güzel anlar<br />

yaşandı.<br />

Yapılan konuşmalar ve dua ile<br />

yapılan uğurlama merasiminde<br />

gözden kaçmayan önemli bir husus<br />

vardı: Umrecilerin yüzde 80`i gençlerden<br />

oluşuyordu.<br />

Uğurlama merasiminden sonra<br />

IGMG HADSCH UMRE REISEN<br />

GMBH BAŞKAN YRD. TAHİR<br />

KÖKSOY GAZETEMİZE YAPTI-<br />

ĞI AÇIKLAMADA: “2010 UMRE<br />

KAYITLARI VE ÇALIŞMALARI<br />

YOĞUN BİR ŞEKİLDE DEVAM<br />

EDİYOR.<br />

· HER YIL OLDUĞU GİBİ UM-<br />

RE 2010 UÇUŞLARINA IGMG<br />

HADSCH UMRE REISEN GMBH<br />

OSTERN UMRESİ İLE START<br />

VERDİ. İLK KAFİLE HAM-<br />

BURG`DAN 07 MART`TA GİTTİ.<br />

· ALMANYA`NIN ÇEŞİTLİ<br />

BÖLGELERİNDEN VE ALMAN-<br />

YA DIŞI BÖLGELERDEN YO-<br />

ĞUN BİR PROGRAM GERÇEK-<br />

LEŞTİRİLDİ VE UÇUŞLARIN<br />

DEVAM ETTİĞİNİ BİLDİRDİ.<br />

· KAFİLELERİMİZİN BÜYÜK<br />

ÇOĞUNLUĞUNUN GENÇLER-<br />

DEN OLUŞMASI DA BİZLERİ<br />

DAHA FAZLA SEVİNDİRMİŞ-<br />

TİR.<br />

· OSTERN UMRESİNE YO-<br />

ĞUN BİR TALEP OLDU. AL-<br />

MANYA VE ALMANYA DIŞI<br />

BÖLGELERDEN 2000 BİNİ AŞ-<br />

KIN UMRECİ GÖNDERDİK VE<br />

GÖNDERMEYE DEVAM EDİ-<br />

YORUZ.<br />

· KÖKSOY OSTERN`DE Gİ-<br />

DEMEYENLER İÇİN UMRE SE-<br />

FERLERİNİN DEVAM ETTİĞİNİ<br />

DE BİLDİRDİ.<br />

· PFINGSTEN UMRESİ<br />

· YAZ UMRESİ ÖZELLİKLE<br />

İZİNE GİDECEKLER İÇİN BÜ-<br />

YÜK FIRSAT. TÜRKİYE`DEN<br />

AKRABALARINIZ İLE UMRE<br />

FIRSATI. İKİ HAFTA UMRE<br />

YAPTIKTAN SONRA AYNI Bİ-<br />

LET İLE TÜRKİYE`DE İZİN<br />

YAPMA İMKANINA SAHİPSİ-<br />

NİZ AYRI BİR ÜCRET ÖDEME-<br />

DEN. AİLELERİN KAÇIRMA-<br />

MALARINI TAVSİYE EDİYO-<br />

RUZ.<br />

· RAMAZAN UMRE KAYIT-<br />

LARI DA DEVAM ETMEKTE-<br />

DIR. MÜBAREK RAMAZAN<br />

AYINI MEKKE VE MEDİNE`DE<br />

GEÇİRMEK İSTEYENLER İÇİN<br />

AVRUPA`NIN HER YERİNDEN<br />

UÇUŞ İMKANI SUNUYORUZ”<br />

DEDİ.<br />

KÖKSOY AYRICA UMRE<br />

PROGRAMININ İÇERİĞİ HAK-<br />

KINDA DA BİLGİLER VERDİ:<br />

UMRE KAFİLELERİMİZDE 4<br />

HATİP VE ERKEK EĞİTİMCİ-<br />

NİN 2 X BAYAN EĞİTMENİN<br />

GİTTİĞİNİ KAFİLELERİN<br />

ÖZELLİKLE GENÇLERDEN<br />

OLUŞTUĞUNDAN EĞİTMEN-<br />

LERİN GENÇLERİMİZE FAYDA-<br />

LI OLACAĞINI SÖYLEMEK İS-<br />

TERİM. TÜM PROGRAMLARI-<br />

MIZA KAHVALTI VE AKŞAM<br />

YEMEĞİ DAHİL OLDUĞUNU,<br />

OTELLERİMİZİN MESCİDİ<br />

NEBEVİ`YE VE MEKKE`DE KA-<br />

BEYE YÜRÜME MESAFESİNDE<br />

OLDUĞUNU ÖZELLİKLE BE-<br />

LİRTMEK İSTERİM” DEDİ.<br />

sayfa 8<br />

Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431


haber<br />

Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

<strong>Hayat</strong><br />

IGMG Hadsch Umre Reisen GmbH’dan Ostern Umresini kaçıranlar için<br />

Pfingsten ve Yaz Umreleri fırsatı<br />

PFINGSTEN / LKBAHAR UMRES 2010<br />

BÖLGE GD DÖNÜ UÇAK UÇU<br />

YER<br />

FREBURG 22. Mai. 10 5. Jun. 10 SV STR<br />

SCHWABEN 22. Mai. 10 5. Jun. 10 SV MUC<br />

RHEIN SAAR 23. Mai. 10 6. Jun. 10 THY FRAN<br />

STUTTGART 23. Mai. 10 6. Jun. 10 SV FRAN<br />

STUTTGART 24. Mai. 10 7. Jun. 10 THY FRAN<br />

NÜRENBERG 21. Mai. 10 4. Jun. 10 THY NUE<br />

MÜNH 22. Mai. 10 5. Jun. 10 SV MUC<br />

YAZ UMRES 2010<br />

BÖLGE GD DÖNÜ UÇAK<br />

UÇU<br />

YER<br />

HANNOVER 24. Jun. 10 8. Jul. 10 THY HAJ<br />

BREMEN 24. Jun. 10 8. Jul. 10 THY HAJ<br />

BELÇKA 1. Jul. 10 15. Jul. 10 THY BRU<br />

STRASBOURG 3. Jul. 10 18. Jul. 10 THY BSL<br />

DÜSSEL./KÖLN 15. Jul. 10 29. Jul. 10 THY DUS<br />

LYON 3. Jul. 10 18. Jul. 10 THY LYS<br />

ANNECY 3. Jul. 10 18. Jul. 10 THY GVA<br />

PARS 3. Jul. 10 18. Jul. 10 THY ORY<br />

HESSEN 5. Jul. 10 19. Jul. 10 THY FRAN<br />

BERLN 7. Jul. 10 21. Jul. 10 THY TXL<br />

HAMBURG 9. Jul. 10 23. Jul. 10 THY HAM<br />

AMSTERDAM 10. Jul. 10 24. Jul. 10 THY AMS<br />

STUTTGART 29. Jul. 10 12. Aug. 10 THY STR<br />

MÜNH 2. Aug. 10 16. Aug. 10 THY MUC<br />

VIYANA-LINZ 4. Jul. 10 18. Jul. 10 THY VIE<br />

RAMAZAN UMRES 2010<br />

BÖLGE GD DÖNÜ UÇAK UÇU YER<br />

HESSEN 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY FRAN<br />

BELÇKA 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY BRU<br />

LYON / ALP 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY LYS<br />

VIYANNA 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY VIE<br />

AMSTERDAM 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY AMS<br />

PARS 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY ORY<br />

AMSTERDAM 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY AMS<br />

PARS 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY ORY<br />

FRANKFURT 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY FRAN<br />

VIYANNA 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY VIE<br />

BELÇKA 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY BRU<br />

SVÇRE 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY ZRH<br />

PARS 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY ORY<br />

IGMG Hessen Bölgesi Ortern<br />

Umrecileri Frankfurt Uluslararası<br />

Havaalanından dualarla<br />

uğurlandı.<br />

Yaklaşık 160 kişilik umre kafilesinin<br />

birinci kısmı Lufthansa Havayolları<br />

ile diğer kısmı da Suud Havayolları<br />

ile Cidde`ye uçtular.<br />

IGMG Hessen Bölge Başkani<br />

Mehmet Ateş`in de hazır bulunduğu<br />

uğurlama merasiminde güzel anlar<br />

yaşandı.<br />

Yapılan konuşmalar ve dua ile<br />

yapılan uğurlama merasiminde<br />

gözden kaçmayan önemli bir husus<br />

vardı: Umrecilerin yüzde 80`i gençlerden<br />

oluşuyordu.<br />

Uğurlama merasiminden sonra<br />

IGMG HADSCH UMRE REISEN<br />

GMBH BAŞKAN YRD. TAHİR<br />

KÖKSOY GAZETEMİZE YAPTI-<br />

ĞI AÇIKLAMADA: “2010 UMRE<br />

KAYITLARI VE ÇALIŞMALARI<br />

YOĞUN BİR ŞEKİLDE DEVAM<br />

EDİYOR.<br />

· HER YIL OLDUĞU GİBİ UM-<br />

RE 2010 UÇUŞLARINA IGMG<br />

HADSCH UMRE REISEN GMBH<br />

OSTERN UMRESİ İLE START<br />

VERDİ. İLK KAFİLE HAM-<br />

BURG`DAN 07 MART`TA GİTTİ.<br />

· ALMANYA`NIN ÇEŞİTLİ<br />

BÖLGELERİNDEN VE ALMAN-<br />

YA DIŞI BÖLGELERDEN YO-<br />

ĞUN BİR PROGRAM GERÇEK-<br />

LEŞTİRİLDİ VE UÇUŞLARIN<br />

DEVAM ETTİĞİNİ BİLDİRDİ.<br />

· KAFİLELERİMİZİN BÜYÜK<br />

ÇOĞUNLUĞUNUN GENÇLER-<br />

DEN OLUŞMASI DA BİZLERİ<br />

DAHA FAZLA SEVİNDİRMİŞ-<br />

TİR.<br />

· OSTERN UMRESİNE YO-<br />

ĞUN BİR TALEP OLDU. AL-<br />

MANYA VE ALMANYA DIŞI<br />

BÖLGELERDEN 2000 BİNİ AŞ-<br />

KIN UMRECİ GÖNDERDİK VE<br />

GÖNDERMEYE DEVAM EDİ-<br />

YORUZ.<br />

· KÖKSOY OSTERN`DE Gİ-<br />

DEMEYENLER İÇİN UMRE SE-<br />

FERLERİNİN DEVAM ETTİĞİNİ<br />

DE BİLDİRDİ.<br />

· PFINGSTEN UMRESİ<br />

· YAZ UMRESİ ÖZELLİKLE<br />

İZİNE GİDECEKLER İÇİN BÜ-<br />

YÜK FIRSAT. TÜRKİYE`DEN<br />

AKRABALARINIZ İLE UMRE<br />

FIRSATI. İKİ HAFTA UMRE<br />

YAPTIKTAN SONRA AYNI Bİ-<br />

LET İLE TÜRKİYE`DE İZİN<br />

YAPMA İMKANINA SAHİPSİ-<br />

NİZ AYRI BİR ÜCRET ÖDEME-<br />

DEN. AİLELERİN KAÇIRMA-<br />

MALARINI TAVSİYE EDİYO-<br />

RUZ.<br />

· RAMAZAN UMRE KAYIT-<br />

LARI DA DEVAM ETMEKTE-<br />

DIR. MÜBAREK RAMAZAN<br />

AYINI MEKKE VE MEDİNE`DE<br />

GEÇİRMEK İSTEYENLER İÇİN<br />

AVRUPA`NIN HER YERİNDEN<br />

UÇUŞ İMKANI SUNUYORUZ”<br />

DEDİ.<br />

KÖKSOY AYRICA UMRE<br />

PROGRAMININ İÇERİĞİ HAK-<br />

KINDA DA BİLGİLER VERDİ:<br />

UMRE KAFİLELERİMİZDE 4<br />

HATİP VE ERKEK EĞİTİMCİ-<br />

NİN 2 X BAYAN EĞİTMENİN<br />

GİTTİĞİNİ KAFİLELERİN<br />

ÖZELLİKLE GENÇLERDEN<br />

OLUŞTUĞUNDAN EĞİTMEN-<br />

LERİN GENÇLERİMİZE FAYDA-<br />

LI OLACAĞINI SÖYLEMEK İS-<br />

TERİM. TÜM PROGRAMLARI-<br />

MIZA KAHVALTI VE AKŞAM<br />

YEMEĞİ DAHİL OLDUĞUNU,<br />

OTELLERİMİZİN MESCİDİ<br />

NEBEVİ`YE VE MEKKE`DE KA-<br />

BEYE YÜRÜME MESAFESİNDE<br />

OLDUĞUNU ÖZELLİKLE BE-<br />

LİRTMEK İSTERİM” DEDİ.<br />

sayfa 8<br />

Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431


haber<br />

Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

Elazığ’daki Depremzedelere<br />

IHH’dan Destek<br />

<strong>Hayat</strong><br />

08 Mart 2010 tarihinde Elazığ’ın<br />

Kovancılar ve Palu ilçelerinde<br />

meydana gelen 6.0<br />

şiddetindeki depremde 42 kişi yaşamını<br />

yitirmiş, 74 kişi yaralanmış,<br />

2000’e yakın konut hasar görmüş<br />

ve binlerce hayvan telef olmuştu.<br />

Başbakanlık Afet ve Acil Durum<br />

Yönetimi Başkanlığı’ndan yapılan<br />

açıklamaya göre önce Kovancılar’da<br />

5.8, sonra da Palu’da<br />

5.6 büyüklüğünde ikinci bir deprem<br />

meydana gelmişti. Açıklamaya<br />

göre 2 belde, 41 köy ve 10 mezra<br />

olmak üzere, toplam 53 yerleşim<br />

biriminde yapılan ön hasar tespit<br />

çalışmalarında 1988 konut, <strong>44</strong><br />

işyeri, 1351 hayvan barınağı ve<br />

118 diğer yapılar olmak üzere toplam<br />

3501 hasarlı yapı tespit edilmişti.<br />

Evler ise oturulamaz hale<br />

gelmiş, bölge halkı eşyalarını kaybetmişti.<br />

En çok can kaybı olan ve en çok<br />

hasar gören köyler Okçular ve Kayalık<br />

köyleri olmuştu. Buralarda<br />

evler tamamen tahrip olduğu tesbit<br />

edilmişti. Hasar gören köylerden<br />

bazıları ise şunlar idi: Bayramyazı,<br />

Demirci, Soyucak, Gözerek, Yukarı<br />

Demirci ve Güllüce.<br />

Uluslararası İnsani Yardım Teşkilatı<br />

IHH Elazığ’daki depremzedelere<br />

kayıtsız kalmayarak yardım<br />

elini uzattı. Acil yardım ekibini<br />

derhal deprem bölgesine gönderen<br />

IHH, kriz bölgesinde toplam 70 aileye<br />

parasal yardımda bulundu.<br />

Deprem Kriz Masası oluşturan<br />

Elazığ Vali Yardımcısı ile ve Kovancılar<br />

Belediye Başkanı ile görüşen<br />

ve kendilerinden deprem<br />

hakkında bilgi alan ekip incelemelerde<br />

bulundu. İhtiyaç tesbiti yaptıktan<br />

sonra bölgede yardım çalışmalarını<br />

başlattı. IHH görevlileri<br />

felaket bölgesinde depremzedelere<br />

gıda ve giysi yardımlarının fazlasıyla<br />

geldiğini tespit ettikleri için<br />

onların karşılayamadıkları acil ihtiyaçlarını<br />

karşılamaları adına nakdi<br />

yardımda bulundu.<br />

Depremzedelere ulaştırılan yardım<br />

hayırsever insanların yapmış<br />

oldukları bağışlar ve IHH’nın Türkiye<br />

partner organizasyonu Cansuyu<br />

Yardımlaşma Derneği aracılığı<br />

ile birlikte gerçekleştirilmiş oldu.<br />

Ýslam Toplumu Milli Görüþ Teþkilatlarý Hessen Bölgesi tarafýndan organize edilen<br />

Tefekkür Konferanslarýnýn 2010’daki üçüncü programý yapýldý<br />

Ýs lam Top lu mu Mil li<br />

Gö rüþ Hes sen Böl ge -<br />

si ta ra fýn dan or ga ni ze<br />

edi len Te fek kür Kon fe -<br />

rans la rý nýn 2010`da ki<br />

ikinci prog ra mý Bad<br />

Hom burg Kirdorf<br />

Bürgerhaus`da ya pýl dý.<br />

Ka la ba lýk bir top lu lu -<br />

ðun iz le di ði prog ram<br />

açý lýþ Kur`an-ý Ke ri mi<br />

ile baþ la dý.<br />

Prog ram su nu cu su<br />

Ha bib Ya zý cý ka týlým cý la -<br />

ra prog ram hak kýn da ký -<br />

sa bir bil gi len dir me yap -<br />

tý.<br />

Prog ra mýn açý lýþ ve<br />

se lam la ma ko nuþ ma sý ný<br />

IGMG Hes sen Böl ge<br />

Baþ ka ný Meh met Ateþ<br />

yap tý. Ateþ te fek kür kon -<br />

fe rans la rýn da 4. se ne si -<br />

nin içe ri sin de ol duk la rý ný<br />

ve þu ana ka dar ya pý lan<br />

tüm prog ram la rýn in sa ný -<br />

mýz ta ra fýn dan be ðe ni ile<br />

kar þý lan dý ðý ný ve bu be -<br />

ðe ni ve is te ðin de vam et -<br />

ti ði sü re ce bu prog ram la -<br />

rýn da de vam ede ce ði ni<br />

söy le di.<br />

Prog ra mýn mi sa fir ha -<br />

ti bi Türki ye`den Uludağ<br />

Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden<br />

Prof. Dr. Yunus<br />

Vehbi Yavuz;<br />

“Kur`an`da İnanç ve Düşünce<br />

Hürriyeti” ko nu lu<br />

su nu mu nu yak la þýk 2 sa -<br />

at te an lat tý. Sa lon da bu<br />

iki sa at lik sü re içe ri sin de<br />

ta bi ri ca iz ise çýt çýk ma -<br />

dý. Böy le olun ca da hem<br />

ha tip ve hem de din le yi -<br />

ci ler prog ram dan ol duk -<br />

ça is ti fa de et ti ler.<br />

Prof. Dr. Yunus Vehbi<br />

Yavuz`un sunumundan<br />

sonra so ru – ce vap bö lü -<br />

mü ya pýl dý. Prof. Dr. Yunus<br />

Vehbi Yavuz iz le yi -<br />

ci le rin so ru la rý na ce vap -<br />

lar ver di.<br />

Prog ram ka pa nýþ<br />

Kur`an-ý Ke ri mi ile so na<br />

er di.<br />

sayfa 10<br />

Nisan· April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431


<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

Almanya İslam Konferansı<br />

Müslümanlara Yönelik<br />

Hegemonyal Tartışmaların<br />

Bir Aracı mı?<br />

dosya<br />

Mustafa YENEROĞLU<br />

Almanya İslam Konferansı’nın<br />

Federal İçişleri Bakanlığı<br />

tarafından tespit edilen<br />

amacı entegrasyon teşviğinden<br />

ziyade öncü kültür<br />

tartışmalarının bir başka<br />

platformda devam ettirilmesidir.<br />

Öncü kültür tartışmasıysa<br />

siyasi arenada Müslümanları<br />

dışlama ve homojen<br />

bir yerli halk kimliğinin<br />

kurgulanmasına hizmet etmektedir.<br />

Bununla duruma<br />

ve ihtiyaca göre tanımlanan,<br />

aynileştirmeyi kabullenmeyeni<br />

ötekileştiren, içine kapalı<br />

ve homojen bir değerler<br />

sistemi resmedilmektedir.<br />

Federal İçişleri<br />

Bakanı Thomas<br />

de Maiziere<br />

Federal İçişleri Bakanı Thomas<br />

de Maiziere’nin Almanya<br />

İslam Konferansı’nın yeni<br />

çehresiyle ilgili açıklamasının ardından<br />

konu yeniden Almanya<br />

gündemine oturdu. Tartışmaların<br />

daha çok egemen tarafın kamuoyuna<br />

kendince yansıttığı bilgiler doğrultusunda<br />

yürütüldüğünü görmekteyiz.<br />

Bu bilgilerin ötesinde tartışmalarda,<br />

Müslüman kanadın eleştirilerine<br />

yer verilmemesi, daha çok<br />

şekil üzerinde durulması ve şeklin<br />

arkaplanında yatan mantığın göz<br />

ardı edilmesi sözkonusu tartışmaların<br />

sağlıklı yürütülmediğini göstermektedir.<br />

Bundan dolayı yeni<br />

dönemi planlanan İslam Konferansı’nın<br />

esasıyla ilgili eleştirilere göz<br />

atmakta fayda vardır.<br />

Almanya İslam Konferansı<br />

(DIK); oluşumu, yapısı, mali donanımı<br />

ve konuların tespitinde başından<br />

beri var olan asimetriye yönelik<br />

eleştirilere rağmen, çoktan gecikmiş<br />

bir diyalog olması sebebiyle<br />

Müslüman temsilciler tarafından<br />

2006 yılındaki başlangıcında<br />

olumlu karşılanmıştır. İlk İslam<br />

Konferansı sürecinde de bu sorunlar<br />

İslamî cemaatlerin temsilcileri<br />

tarafından eleştirilmiş olsa da, Federal<br />

İçişleri Bakanlığı tarafından<br />

dikkate alınmamıştır.<br />

Yeni hükümetle birlikte göreve<br />

gelen Federal İçişleri Bakanı Sayın<br />

Thomas de Maiziere’in İslam Konferansı’nın<br />

ikinci döneminde ortaya<br />

koyduğu konseptiyle bu sorunlar<br />

daha belirgin hale gelmiştir. Kamuoyundaki<br />

tartışmalar İslam<br />

Konseyi’nin geri çekilmesiyle birlikte<br />

İslamî cemaatlerin katılımı<br />

meselesine indirgenirken, sorunların<br />

arkaplanında yatan gerçek sebeplerin<br />

üzeri örtülmektedir.<br />

“Devlet kanadı” toplantı masasında<br />

iki taraftan da kimlerin yer<br />

alabileceğini ve hatta Müslümanları<br />

kimlerin temsil etmesi gerektiğini<br />

ve kimlerin temsil etmemesi gerektiğini<br />

tespit etmektedir. Bununla<br />

birlikte devlet kendi yaptırdığı<br />

araştırmalarla da İslamî cemaatleri<br />

mümkün olduğunca küçük göstermektedir.<br />

Ki, bununla Konferans<br />

esnasında, eksik temsil bahanesini<br />

de gündemde tutup, aynı zamanda<br />

İslam’a hakaret eden “Müslümanları”da<br />

bunlar çoğunluğu temsil<br />

ediyor iddiasıyla masaya oturtarak<br />

uzlaşma adına dayatmaları kabul<br />

ettirmek amaçlanmaktadır. Yine bu<br />

anlayışa uygun olarak “İslamî kuruluşların”<br />

kendi tanımlamalarını<br />

reddedip, “İslamî cemaat” kavramının<br />

hiç bir belgede geçmemesini<br />

sağlamış olmaları da asıl niyeti ortaya<br />

koymaktadır.<br />

Almanya İslam Konferansı’nın<br />

Federal İçişleri Bakanlığı tarafından<br />

tespit edilen amacı entegrasyon<br />

teşviğinden ziyade öncü kültür<br />

tartışmalarının bir başka platformda<br />

devam ettirilmesidir. Öncü kültür<br />

tartışmasıysa siyasi arenada<br />

Müslümanları dışlama ve homojen<br />

bir yerli halk kimliğinin kurgulanmasına<br />

hizmet etmektedir. Bununla<br />

duruma ve ihtiyaca göre tanımlanan,<br />

aynileştirmeyi kabullenmeyeni<br />

ötekileştiren, içine kapalı ve homojen<br />

bir değerler sistemi resmedilmektedir.<br />

Federal İçişleri Bakanı Sayın de<br />

Maiziere yalnızca İslam dininin bu<br />

“değerleri” kabul etmesinin yeterli<br />

olmadığını, bu dinin temsilcilerinin<br />

ve kanaat önderlerinin de bu konuda<br />

yaşantılarıyla örnek olmalarını<br />

ve “bu değerleri yaşamalarını” talep<br />

etmektedir. Buna karşılık İslam’a<br />

mensup olmayanlar “aydınlanmış<br />

İslam’ın” Almanya’da<br />

“kendi evinde” olduğuna ve onu<br />

hoş karşılamaya alışmalıdırlar.<br />

Sayın Bakan bu esnada “ortaçağda<br />

kalmış ve demokratik olmayan”<br />

ayrıca “batı verilerine göre<br />

kendini geliştirmesi ve aydınlanması”<br />

gereken tipik öncü kültürcü<br />

İslam söylemini kullanmaktadır.<br />

myeneroglu@igmg.de<br />

İslam ve Müslümanları “öteki”<br />

olarak vasıflandıran, onları “Hristiyan,<br />

Yahudi ve Batı” kimliğinin<br />

karşı kutbu olarak niteleyen ve hayat<br />

hakkı olması için “öteki”nin<br />

nasıl davranması gerektiğini vazeden<br />

bir vurgu ortaya çıkmaktadır.<br />

Sonuçta değerler uzlaşması tartışmalarında<br />

Müslümanlara yönelik<br />

aynileştirme beklentileri ağır<br />

basmaktadır. Müslümanlarda sözde<br />

entegrasyon eksikliği olduğu,<br />

paralel toplumlarda yaşadıkları,<br />

gerici, kadınları aşağılayan, aydınlanma<br />

düşmanı vb. unsurlar içeren<br />

ve “ülkenin değerler uzlaşmasına”<br />

aykırı bir dinde kendi hatalarında<br />

ısrar ettikleri vurgulanıyor.<br />

Sonuç olarak özellikle göçmenlerdeki<br />

“sorunların” sebep araştırmaları<br />

“Müslüman olmaya” indirgenmekte<br />

ve dini bağlam dışında<br />

izah engellenmektedir.<br />

Örneğin, kadın-erkek eşitliği<br />

meselesinde, gerçek nedenlerin ele<br />

alınmasından ziyade Müslüman<br />

cinsiyet rollerinin dini nedenlerden<br />

dolayı Hristiyan-Batı’da sosyalleşmiş<br />

kişilerden farklı olduğunun ve<br />

bu sebepten dolayı da uyum çabasının<br />

gösterilmesi gerektiğinin üzerinde<br />

durulmaktadır. Böylelikle<br />

eşitlik problemleri, sözde “kadın<br />

düşmanı İslamî yaşam tarzına” atfedilip,<br />

böylece söylem düzeyinde<br />

“Batı kültüründen” çıkartılabiliyor.<br />

Daha sonra “İslam’ın” yardımıyla<br />

kendi değer ve düzen tartışmalarıyla<br />

ele alınıyor ki, kadın-erkek eşitliği<br />

ve antisemizm tartışmalarında<br />

görüldüğü gibi istenmeyen iç tartışmalar<br />

islamileştirilerek dışlanıyor.<br />

Benzer durum İslam Konferansı’nın<br />

önemli gündemi arasında sayılan<br />

“İslamcılık” tartışması için<br />

de geçerlidir. Bu tartışmada dinin<br />

Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 11


dosya<br />

Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

<strong>Hayat</strong><br />

siyasal olarak suistimal edilmesinin<br />

önüne geçilmesi hedef olarak<br />

ifade edilirken, gerçekte Müslümanların<br />

somut gerekçeler olmaksızın<br />

potansiyel tehlike olarak görülmeleri<br />

ve böylece dindarlığın<br />

entegrasyona engel olduğunu öne<br />

sürerek “önleyici tedbirler” adı altında<br />

yapılan uygulamaları haklı<br />

çıkarmaya çalışan “önlem adımlarının”<br />

takip edildiğini görmekteyiz.<br />

Devletin bu anlayışı esas alarak<br />

özgürlükçü demokratik sisteme uymayan,<br />

Müslümanların entegrasyonu<br />

açısından yıkıcı olan ve çoğunluk<br />

toplumda Müslümanlara<br />

karşı önyargıları tetikleyen önlem<br />

politikasını genişletme yoluna gitmektedir.<br />

Sayın de Maiziere’in İslam din<br />

dersi konusunu yeniden tartışmaya<br />

açma planı da anlaşılır değildir.<br />

Bakanlık yetkilileri herhalde ilk İslam<br />

Konferansı’nda bu konuda elde<br />

edilen sonuçları yeterince gözden<br />

geçirmediler.<br />

Federal İçişleri Bakanlığı ve<br />

Hristiyan Birlik Partisi Almanya<br />

İslam Konferansı ile Müslümanla -<br />

rın kalıcı varlığı ile beliren zorunluluklara<br />

kapı aralamakta, fakat demokratik<br />

çoğulcu toplum düzeni<br />

bağlamında ölçülü bir yolu takip<br />

etmek adına ideolojik yapılardan<br />

uzak durmamaktadırlar.<br />

Almanya İslam Konferansı<br />

Hristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin<br />

projesidir. FDP bu projede<br />

yer almamaktadır. Bu sebepten dolayı<br />

CDU, DIK’i partinin stratejik<br />

hesapları için kullanmak mümkündür.<br />

Devlet tarafından ifadelendirilemeyecek<br />

pozisyonları temsil etmesi<br />

gereken “İslam eleştirmenlerinin”<br />

yer almasıyla, ırkçılık suçlamasına<br />

muhatap olmadan, İslam<br />

düşmanı çevreler, “CDU’nun sağında”<br />

bir partinin oluşumuna engel<br />

olma niyetiyle yatıştırılmaktadır.<br />

Müslümanlar böylelikle parti<br />

politikası ve stratejik hesaplar uğruna<br />

kullanılmaktadır.<br />

Sonuçta DIK, toplum içerisindeki<br />

farklılıkları reddedip aynileştirmeyi<br />

hedeflemekle değil, çoğulculuğu<br />

zenginlik olarak kabul eden<br />

bir konseptle ortaya çıkıldığı takdirde<br />

yapıcı bir proje işlevini görebilir.<br />

Başta şu hususlar dikkate<br />

alınmak zorundadır:<br />

•Farklı dinlerin ve yaşam tarzlarının<br />

eşit haklara sahip varlığı toplumsal<br />

birliktelik için tehlike olarak<br />

görülmemelidir. Zira bu birliktelik<br />

asıl çeşitliliğin özgürlüğü ile<br />

güçlenir.<br />

•Entegrasyon aynileşme anlamına<br />

gelmemelidir. Özgürlükçü<br />

toplumda eşit haklara sahip olma<br />

sadece aynı olanı değil, aynı olmayanın<br />

da kişiliğini ve farklılığını<br />

kapsar.<br />

•Entegrasyon, iş piyasası, eğitim<br />

sistemi, medya ve siyasal kurullar<br />

gibi tüm toplumsal kurumlara<br />

eşit haklara sahip katılımla ilgilidir.<br />

Katılımın önündeki tüm engeller<br />

kaldırılmalıdır.<br />

•Devlet gönüllü asimilasyon<br />

için çerçeveyi belirleyebilir, fakat<br />

alternatifleri de mümkün kılmalıdır.<br />

Asimilasyonu siyasal yöntemlerle<br />

zorunlu hale getiremez.<br />

•Devlet kiliselere karşı kamuoyu<br />

oluşturamayacağı gibi, aynı<br />

saygıyla Müslümanlara yaklaşmalı<br />

ve Müslüman cemaatlere karşı kamuoyu<br />

oluşumunu teşvik etmemelidir.<br />

Müzakereler sivil topluma bırakılmalıdır.<br />

•Ayrımcılıkla mücadele edilmelidir:<br />

Irkçılık ve İnsan düşmanlığının<br />

her türlüsü üzerinde nasıl duruluyorsa,<br />

İslam düşmanlığı da o şekilde<br />

ele alınmalıdır.<br />

•Ayrımcı kıyafet düzenlemelerinin<br />

özgürlükçü toplum düzeninde<br />

yeri yoktur ve yürürlükten kaldırılmalıdır.<br />

Trabzon ili Köprübaşı ilçesi<br />

eski adıyla Güneşara adını<br />

taşıyan dernek, her yıl geleneksel<br />

hale getirecekleri mantı<br />

gününün ilkini gerçekleştirdi.<br />

Merkezi Neuss'ta olan Güneşara<br />

Derneği, düzenledikleri mantı<br />

gününde anlamlı konukları ağırladı.<br />

Neuss'ta Türkler tarafından sevilen<br />

ve uzun süredir şehrin belediye<br />

başkanlığını yürüten Belediye<br />

Başkanı Herbert Napp, siyasi<br />

parti temsilcileri, mahalli idareciler,<br />

dernek yöneticileri, spocular<br />

ve aileleri katıldı.<br />

Güneşara Derneği Başkan Yardımcısı<br />

Şükrü Polat'nın selamlama<br />

konuşmasının ardından Dernek<br />

Başkanı Mustafa Aydın, ilkini<br />

düzenledikleri 1. Mantı Günü'nde<br />

teşriflerinden dolayı Neuss Belediye<br />

Başkanı Herbert Napp'a teşekkür<br />

etti. Kısa bir zaman önce<br />

kurulduğunu bir çok kültürel faaliyet<br />

gerçekleştiklerini ifade eden<br />

Güneşara Derneği 1. Geleneksel<br />

Mantı Günü Programı<br />

Aydın, ''Derneğimizin açılışını da<br />

Belediye Başkanımız Napp yapmıştı.<br />

Biz açılışta da derneğimizin,<br />

Neuss şehrine bilhassa kültürel<br />

anlamda bir zenginlik katacağını<br />

söylemiştik. Bu meyanda 1.<br />

Mantı Günümüz dayanışma, paylaşma<br />

va kaynaşma adına yapılmıştır.<br />

Sizleri her zaman yanımızda<br />

görmek isteriz. Budan sonraki<br />

etkinliğimiz de hamsili pilav günü<br />

olacaktır. Hedef kitlemiz öncelikle<br />

gençlerimizdir. Kötü alışkanlıklara<br />

ve akımlara karşı dışarıda<br />

genç bırakmayacağız. Burada vakit<br />

geçirmeleri, okul ve aile hayatları<br />

ile birşeyler öğrenebilmeleri<br />

içiç gayret ediyoruz'' dedi.<br />

Aydın, hizmetlerimizi yerine<br />

getirirken kendisinen manevi destek<br />

veren eşi Fatma Aydın'a teşekkür<br />

etti.<br />

Belediye Başkanı Herbert<br />

Napp'ta Güneşara Derneği Başkanı<br />

Mustafa Aydın'a teşekkür ederek,<br />

Mantı Günü'nde olmaktan<br />

duyduğu memnuniyeti ifade etti.<br />

Güzel hizmetlerin verileceğine<br />

inandığını beliten Napp, ''Güneşara<br />

Derneği'nin açılışını gerçekleştirirken,<br />

burada güzel hizmetlerin<br />

yapılacağını biliyordum. Mahcup<br />

olmadım. Bugün burada bizleri<br />

bir araya getirmek için çaba sarf<br />

eden hemşehrilerime de Belediye<br />

Başkanı olarak teşekkür ediyorum''<br />

dedi. Ayrıca Başkan Aydın'ın<br />

geçlere yönelim verdiği hizmetlerden<br />

etkilendiğini, kendisinden<br />

de çok şey öğrendiğini söyleyen<br />

Napp, fırsat ve zaman buldukça<br />

Güneşara Derneği'nin etkinliklerinde<br />

yer almaya çalışacağını<br />

ifade etti. Napp konuşmasını,<br />

Neuss şehrinde yapılacak her güzel<br />

şey için herkese teşekkür ederek<br />

tamamladı.<br />

Konuşmaların ardından, davetlilere<br />

mantının yanında bayan<br />

dernek üyelerinin yapmış oldukları<br />

tatlı ve dolma çeşitleri de ikram<br />

edildi.<br />

Program, Derneği Başkanı<br />

Mustafa Aydın, günün hazırlanmasında<br />

emeği geçen bayan dernek<br />

üyelerine teşekkür ederek, birer<br />

buket çiçek takdim etmesiyle<br />

sona erdi.<br />

sayfa 12<br />

Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431


<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

dosya<br />

Nalan SÖNMEZ<br />

Sözleşmeyi Geri Çekme<br />

Çoğu satıcılar değiştirme<br />

hakkınızın süresinin<br />

geçtiğini belirtir.<br />

Bu sürenin sadece<br />

bir sene olduğunu<br />

söyleyip, sizi<br />

bu değişimden vazgeçirmeyi<br />

denerler.<br />

Bu yanlış!!! Alıcının<br />

genelde aldığı her<br />

eşya için iki sene geri<br />

iade ve değiştirme<br />

süresi vardır<br />

Sevgili okuyucular,<br />

Sizlere geçenki yazımda yapılmış<br />

olan kontrata nasıl itiraz edebileceğinizle<br />

ilgili bilgiler vermiştim.<br />

Bu hakkınızın yanında bir de bazı<br />

sözleşmelerde tamamen geri çekilme<br />

hakkınız oluşabiliyor. Eğer<br />

sözleşmede iki taraftan birisi geri çekilirse,<br />

iki tarafta aldığı eşyayı veya<br />

ödediği para mıktarını karşılıklı geri<br />

iade etmelidir. Böylelikle bir geri değişim<br />

oluşur, eğer aralarında ödeme<br />

veya eşya söz konusuysa. Geri çekebilmeniz<br />

için, geçerli bir neden belirtmeniz<br />

şarttır. Bu geri çekilme olayı<br />

sözleşmeyle yapılabilir ama bu<br />

genelde mümkün olmamaktadır.<br />

Önemli olan hukuki sözleşmeden geri<br />

çekilme hakkıdır. Eğer aldığınız<br />

eşya hatalı veya sorun içeriyorsa ve<br />

bu sorun veya hata tamirden sonrada<br />

düzelmemişse (Nachbesserung oder<br />

Ersatzlieferung), alış fiyatını düşürme<br />

yanında (Minderung), sözleşmeden<br />

bile geri çekilebilirsiniz. Aldığınız<br />

bozuk veya hatalı eşyayı geri<br />

gönderip, ödemiş olduğunuz para<br />

miktarını talep edebilirsiniz. Alıcının<br />

bu konuda iki seçeneği vardır.<br />

Birincisi sözleşmeden tamamen geri<br />

çekilme, ikincisi ödediği miktarı<br />

azaltmak. Bu seçenekten birisi satıcıdan<br />

onaylanırsa bu seçenek hakkınız<br />

(Rücktritt oder Minderung) bitmiş<br />

oluyor.<br />

Sözleşmeden geri çekilebilmeniz<br />

için karşı tarafın şiddetle birşey yapması<br />

gerekir. Bu demek oluyorki,<br />

bozuk olan eşyayı tamire gönderip,<br />

düzelmiş bir şekilde veya yenisi gelmezse<br />

(Nachbesserung und Ersatzlieferung)<br />

geri çekilme olayı devreye<br />

geçebilir. Karşı taraf itiraz etse bile,<br />

bu geri çekilmenize bir neden değildir.<br />

Sizin için önemli olan alıcı<br />

olarak ya bozuk eşyanın tamir ettirilmesi<br />

veya eşyanın yenilenmesidir.<br />

Genelde satıcılar yenisinin verilmesinin<br />

mümkün olmadığını söyleyip,<br />

sizi tamire yöneltmeye çalışırlar.<br />

Sizin yeni eşya talep etme hakkınız<br />

olup olmadığını incelenmesi<br />

için, benim size tavsiyem bu konuyu<br />

avukat aracığıyla halletmenizdir.<br />

Sizlere bu konuda çok klasik bir örnek<br />

belirtmek istiyorum: Bir müşteri<br />

elektronik eşya mesela cep telefonu<br />

alıyor ve diyelim ki alınan telefonda<br />

dört ay sonra bir sorun veya hata<br />

oluşuyor. Alıcı telefonu götürüp aldığı<br />

bayiye gösterip, yenisini talep<br />

eder. Satıcı buna itiraz edip, sadece<br />

telefonu tamir gönderebileceğini belirtir.<br />

Bunu alıcı olarak kabul etmek<br />

zorunda değilsiniz!!!<br />

Çoğu satıcılar değiştirme hakkınızın<br />

süresinin geçtiğini belirtir. Bu<br />

sürenin sadece bir sene olduğunu<br />

söyleyip, sizi bu değişimden vazgeçirmeyi<br />

denerler. Bu yanlış!!! Alıcının<br />

genelde aldığı her eşya için iki<br />

sene geri iade ve değiştirme süresi<br />

vardır.<br />

Eğer bu süre geçmiş ve karşı taraf<br />

değişimi reddettiyse, kontrattan geri<br />

çekilme hakkınızı kullanabilir ve<br />

yapmış olduğunuz ödemeyi geri is-<br />

mail@kanzlei-soenmez.de<br />

teyebilirsiniz. Size tavsiyem ispat<br />

konusunda olucaktır, eğer karşı tarafa<br />

gönderdiğiniz mektubu ve hata<br />

belirliyen kağıdı belgeli (per Einschreiben)<br />

göndermeniz gerekir.<br />

Geri çekilme dileğinizi de aynı<br />

bu şekilde yazılı yapıp gönderirseniz<br />

bu size ispat konusunda çok yardımcı<br />

olacaktır.<br />

Yukarıda belirtmiş olduğum gibi<br />

bu konularda satıcının itiraz ediğinde<br />

bir avukata başvurmanız çok yararlı<br />

olacaktır. Eğer sigortanız<br />

(Rechtschutzversicherung) varsa,<br />

zaten bu davayı üstlenecektir. Sigortanız<br />

yoksa danışma yardımıyla da<br />

bu konuyu halledebilirsiniz. Bu demek<br />

oluyorki, davanızı devlet üstlenip<br />

bütün masrafları karşılamasıdır.<br />

Devlet yardımı sadece geliri az veya<br />

yetersiz kişilere verilir. Devlet yardımı<br />

alabileceğinizi veya alamıyacağınızı<br />

gittiğiniz avukat tarafından size<br />

iletilir.<br />

Gelecek yazımda sizlere uzun süreli<br />

sözleşmeyi nasıl ve ne biçimde<br />

sonlandırabileceğinizi anlatacağım.<br />

(insbesondere Fitnesstudio oder Telefonverträge)<br />

IGMG Rhein Neckar Saar Bölgesi<br />

Östringen Şubesinde üyeler<br />

toplantısı yapıldı.<br />

Toplantının açılış konuşmasını<br />

yapan Cemiyet Başkanı Bayram<br />

Parlak, katılan üyelere teşekkür<br />

ederek cemiyetin yapmış olduğu<br />

faaliyetlerinden üyelere bilgiler<br />

sundu.<br />

Cemiyette yapılan eğitim faaliyetleri<br />

ile ilgili üyelerin daha duyarlı<br />

olması gerektigini ve çocukların<br />

Camiye getirilerek Dini bilgiler<br />

almalarının sağlanmasını gündeme<br />

getirdi.<br />

Ayrıca Cemiyet muhasibi İskender<br />

Demircanın sunmuş olduğu<br />

muhasebe raporu ile ilgili üyelerin<br />

IGMG Östringen Şubesinde Üyeler Toplantısı<br />

sormuş olduğu sorular cevap verilerek,<br />

şu an Caminin borcunun kapanması<br />

için bir kampanya başlattıklarını<br />

ve cemaatimizin bu kampanyaya<br />

iştirak etmeleri gerektiğini<br />

belirtti.<br />

Cemiyet sorumlusu Mustafa<br />

Gönen beyin de bulunduğu toplantıya<br />

misafir konuşmacı olarak katılan<br />

IGMG Rhein Neckar Saar Bölge<br />

Başkanı Yaşar Cimşit yapmış olduğu<br />

konuşmada: “Östringen Şubemizin<br />

hizmetlerinin daha verimli ve<br />

faydalı olması için öncelikli olarak<br />

burada bulunan Müslümanların sorunlarını<br />

iyi tesbit ederek, onları bir<br />

plan ve program dahilinde çalışmalarını<br />

yapması gerekmektedir. Elbetteki<br />

camilerde her türlü hizmetler<br />

yapılmaktadır.<br />

Fakat hem<br />

idarecilerimiz<br />

hem de cemiyet<br />

üyeleri sorunları<br />

beraberce payşalarak<br />

daha verimli<br />

çalışmalar<br />

ortaya konulması<br />

gerekmektedir.<br />

Bu hizmetleri<br />

yürüten idareci ve üyelere teşekkür<br />

ederim” dedi.<br />

Programın sonunda üyelerin dilek<br />

ve temenniler alınarak verilen<br />

cevaplardan sonra toplantı sona erdi.<br />

Nisan· April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 13


haber<br />

Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

<strong>Hayat</strong><br />

Almanya İslam Konseyi<br />

Başkanı Ali Kızılkaya İle<br />

Son Gelişmeler Hakkında<br />

Arkadaşımız Mahmut Aşkar`ın<br />

Yaptığı Söyleşiyi Sunuyoruz<br />

Değerli okuyucular, Almanya’daki<br />

müslüman azınlığın önde<br />

gelen kuruluşlarından birisi olan<br />

Almanya İslam Konseyi (İslamrat)<br />

Başkanı Ali Kızılkaya’ya son gelişmeleri<br />

sorduk. Almanya Müslümanları<br />

Koordinasyon Konseyi<br />

(KRM)’yi oluşturan dört çatı kuruluştan<br />

birisi olan Almanya İslam<br />

Konseyi, Federal Almanya İçişleri<br />

Bakanlığı’nın düzenlediği II. İslam<br />

Konferansı’na davet edilmedi. Sayın<br />

Ali Kızılkaya’ya, bir önceki İslam<br />

Konferansı’nda müslüman<br />

azınlık olarak ne elde edildi diye<br />

sorduğumuzda;<br />

“Bir önceki İslam Konferansı’nda<br />

bir şey kazanıldığını söylemek<br />

zor, ancak bazı yanlışlara engel<br />

olduk.” demesi, aslında (bize göre)<br />

hiçbirşey elde edilemediğinin itirafıydı.<br />

Şimdi aşağıdaki sorularımıza<br />

aldığımız cevaplarla sizleri başbaşa<br />

bırakıyoruz.<br />

Sayın Kızılkaya, önce okuyucularımıza<br />

kuruluşunuz hakkında<br />

kısa bilgi verir misiniz?<br />

Ali Kızılkaya:<br />

Almanya İslam Konseyi (İslamrat),<br />

Almanya’daki İslami kuruluşları<br />

bir çatı altında toplayarak bir<br />

birlik oluşturmak niyeti ile 1985<br />

kurulmuştur. Ortak hareketle Müslümanların<br />

haklarını korumak ve<br />

kamuoyuna karşı temsil etmek gayesi<br />

ile oluşmuştur. Çatısı altında<br />

30 kuruluşla hizmet vermektedir<br />

Bir önceki hükümet dönemindeki<br />

İçişleri Bakanı Wolfgang<br />

Schaeuble’nin başkanlığında hayata<br />

geçirilen “İslam Konferansı”na<br />

siz de kuruluş olarak katıldınız.<br />

Katedilen mesafe, elde edilen<br />

netice var mı?<br />

Almanya İslam Konseyi (ISLAMRAT)<br />

Başkanı Ali Kızılkaya İle Son<br />

Gelişmeler Hakkında Söyleşi<br />

Ali Kızılkaya:<br />

2006 yılında Alman hükümeti<br />

geç kalinmis bir diyaloğu başlatmıştır.<br />

O güne kadar devlet, Müslümanları<br />

ve onların temsilcilerini direkt<br />

olarak muhatap alıp bir diyaloğa<br />

girmemişti. Bu açıdan bir dönüm<br />

noktasıydı İslam Konferansı.<br />

Dönemin İçişleri Bakanı Sayın<br />

Schäuble’nin, “Müslümanlar Almanya’nın<br />

bir parçasıdır” demesi,<br />

yabancılara yönelik Almanya siyasetinin<br />

en önemli ifadesi idi. Bu bir<br />

başlangıç olduğu için önemli idi ancak<br />

ne getireceğini zaman gösterecekti.<br />

Olayın kendisi önemli idi. Müslümanların<br />

kabulü açısından bir ilk<br />

adım atılmıştı. Ancak sürecin ve<br />

konferansın kendisi maalesef bu<br />

ümitlendirici beyanların içini doldurmaya<br />

müsait değildi. Başta konuşulacak<br />

konuların tamamı bakanlık<br />

tarafindan tek taraflı tespit edildiği<br />

gibi, katılımcılar da tek taraflı<br />

olarak bakanlık tarafindan tespit<br />

edilmişti.<br />

“İslam<br />

Eleştirmenleri”nden, “İslam Karşıtları”na<br />

kadar özel şahıslar davet<br />

edilmişti. Buna sürekli itiraz ettik<br />

ancak bakanlık bu itirazlarımızı<br />

maalesef dikkate almadı. Konferansın<br />

katılım listesi ve konular<br />

Müslümanların ihtiyacını gözeten<br />

bir yapıda değildi ve güvenlik endişesi<br />

ağır basıyordu. Bu da Müslümanlara<br />

yaklaşım açısından son derece<br />

düşündürücü ve önyargılı bir<br />

yaklaşımdı.<br />

Müslüman azınlığa bu süre<br />

zarfında temsilcilerimiz ne kazandırdı,<br />

hangi haklarını alabildi?<br />

Ali Kızılkaya:<br />

Ancak bu ilk defa yapılıyordu ve<br />

devletin Müslümanlarla diyalog talebi,<br />

bir şans olarak değerlendirilmesi<br />

gereken bir hamle idi. Bir şey<br />

kazanıldığını söylemek zor. Ancak<br />

kanaatimce bazı yanlışlara engel olduk.<br />

Almanya federal bir devlet olduğundan,<br />

verilmesi muhtemel birçok<br />

haklar eyaletler yetkisinde olduğu<br />

için bu konferans sadece tavsiye kararları<br />

alabilirdi.<br />

Sözkonusu konferansın sonuç<br />

bildirgesinin bazı maddelerine itirazınız<br />

olmuştu. Onlar hangileriydi<br />

ve niçin itiraz şerhinizi koydunuz?<br />

Ali Kızılkaya:<br />

Almanya’daki “entegrasyon sorunları”<br />

adeta dindarlıktan, müslümanlıktan<br />

kaynaklanıyormuş gibi<br />

yaklaşımlar vardı. Biz bunlara itiraz<br />

ettik. Ayrıca tarif edilmemiş kavramlarla<br />

Müslümanların “Alman<br />

Değerlerine” tabii olması gibi beklentiler<br />

formüle edildi. Oysa bunun<br />

tarifi yok. Onun için bu çok yanlış<br />

ve haksız bir taleb idi. Kaldı ki ortak<br />

kural yalnız anayasa olabilir ve<br />

biz bunu herzaman söyledik. Öyledir<br />

de...<br />

Bu hükümetin de “İslam Konferansı”nı<br />

başlatmak üzere olduğunu<br />

basından öğrendik. Fakat<br />

daha başlamadan, özellikle sizin<br />

kuruluşunuz etrafında koparılan<br />

bir fırtına var: Siz, Almanya İslam<br />

Konseyi (İslamrat) olarak<br />

müslüman azınlık temsilcileri ve<br />

hükümet arasında başlayacak<br />

toplantılara neden davetli değilsiniz?<br />

Ali Kızılkaya:<br />

Önceki İslam Konferansı’nda<br />

haksız talepler karşısındaki kararlı<br />

tavrımızın organizatörleri rahatsız<br />

ettiğini düşünüyorum. Bundan dolayı<br />

bize “dondurulmuş” üyelik teklif<br />

ettiler. Kendimizin içinde olamadığı<br />

kararlara ortak olamayacağımız<br />

için biz de, “dondurulmuş”<br />

üyeliği kabul etmedik ve çekildik.<br />

En son KRM’nin istişare toplantısından<br />

çıkan kısa açıklamayı<br />

nasıl okumak lazım; aranızda bir<br />

dayanışma olmayacak gibi?<br />

Ali Kızılkaya:<br />

Konferansın yapısı ve Müslümanların<br />

beklenti ve itiyaçlarını gözetmeyen<br />

yapısından dolayı KRM,<br />

19.03.2010 tarihli açıklamasında<br />

konuyu nihai bir değerlendirmeye<br />

tabii tutacağını ve bilahare karar vereceğini<br />

ifade etti. Konularda kendinizden<br />

emin ve kararlı olursanız,<br />

muhatabınız sizin hesaba katılması<br />

gereken taraf olduğunuza inanır.<br />

Ümit ediyorum ki, nihai karar tüm<br />

Müslümanların yararına olur.<br />

Bütün bu gelişmelerin ışığında,<br />

Almanya’daki müslüman<br />

azınlığın genel durumu sizce hangi<br />

düzeydedir? Hangi önemli meseleler<br />

çözüm beklemekte ve siz<br />

geleceği nasıl görüyorsunuz?<br />

Ali Kızılkaya:<br />

Müslümanların en önemli meselesi<br />

birlik ve beraberliktir. Bugüne<br />

kadar birçok anayasal haklarımızdan<br />

istifade edemiyoruz. Örneğin<br />

diğer dini cemaatler ile eşit statüyü<br />

bir türlü vermek istemiyorlar. Mesela<br />

bugün Almanya´da 800.000<br />

(sekizyüz bin) Müslüman öğrenci<br />

İslam din dersi alma hakkına sahip<br />

olmakla birlikte bu haktan mahrum.<br />

Siyaset sürekli ayak sürterek engeller<br />

çıkartmaktadır. Buna benzer bir<br />

çok konu var.<br />

Eğitim sorunu çok önemli...<br />

Eğitim düzeyimiz entelektüel kalitemizi<br />

belirleyecektir. Müslümanlar<br />

olarak birçok alanda dışlanmalara<br />

maruz bırakılıyoruz. Almanya’-<br />

da bazı eyaletlerde anayasanın eşitlik<br />

ilkesi gözardı edilerek öğretmenlere<br />

başörtü yasağı uygulanırken,<br />

diğer dinlere istisnalar tanınmaktadır.<br />

Sorunları sıralamak yerine sağlam<br />

bir birlik ve beraberliğe ihtiyacımız<br />

var. Birlikte hareket eden<br />

güçlü bir toplum olduğumuz zaman,<br />

sorunlarımızı çözme kabiliyetimiz<br />

de artacak ve devlet de bizi<br />

toplumun bir parçası görerek daha<br />

ciddiye alacağına inanıyorum.<br />

Ali Bey, söyleşimize zaman<br />

ayırdığınız için teşekkür ederim.<br />

sayfa 14<br />

Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431


<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

İslam Toplumu Milli Görüş<br />

(IGMG) - Hessen Bölgesi Kassel<br />

Ayasofya Camii kutlu doğum<br />

haftası ve Peygamberimizi<br />

anma programları kapsamında,<br />

Peygamberimizin anısına Kassel<br />

caddelerini Efendimizin Hadis-i<br />

Şerifleriyle süsledi.<br />

IGMG Kassel Ayasofya<br />

Camii’nden Örnek Çalışma<br />

haber<br />

IGMG Kassel Ayasofya Camii,<br />

Mevlid kandili münasebetiyle başlattığı<br />

kampanya ile Kassel caddelerini<br />

Efendimizin Hadis-i Şerifleriyle<br />

süsledi.<br />

Büyük bir çoşkuyla kampanyaya<br />

katılan Kassel ve çevresindeki<br />

müslümanların katkılarıyla, büyük<br />

Reklam panolarına Almanca olarak<br />

hazırlanan Hadis-i Şerifler<br />

asıldı.<br />

Haftalar öncesi başlatılan çalışmalar<br />

ile, kampanyaya katılım nisbetinde<br />

Kassel şehrinin önemli<br />

yerlerinde 3,5 m eninde ve 2,5 m<br />

boyunda birçok reklam panoları<br />

kiralandı. Bu panolarda iki hafta<br />

süreyle Efendimizin Hadis-i şerifleri<br />

yayınlandı.<br />

Ve yine kutlu doğum haftası nedeniyle<br />

satın alınan binlerce GÜL,<br />

Kainatın Efendisi Hz. Muhammet(sav)<br />

adına gruplar halinde kapı<br />

kapı dolaşarak ve Mevlid kandili<br />

programına katılan tüm cemaata<br />

dağıtıldı. Cuma namazını müteakiben<br />

de Ayasofya Camii imamları<br />

Celil YILDIZ ve Kahraman PA-<br />

TAN hoca efendiler çevredeki esnaf<br />

ile resmi kurumları ziyaret<br />

ederek GÜL hediye ederek, Efendimiz<br />

(s.a.v.) hakkında bilgi verdiler.<br />

Bu çalışmalar ile, özellikle<br />

Efendimiz (s.a.v.)’i tanıtmayı ve<br />

müslümanlara yönelik önyargıları<br />

kaldırmayı hedeflediklerini belirttiler.<br />

Üyelerin ve cemaatın takdirini<br />

toplayan bu çalışmaların çok pozitif<br />

bir izlenim bıraktığını ve gelecek<br />

yıllarda da bu ve bu gibi faaliyetleri<br />

sürdüreceklerini dile getiren<br />

Kassel Ayasofya Camii Tanıtma<br />

Başkanı Mehmet SARIOĞLU,<br />

yaptıkları faaliyetlere verdikleri<br />

destek ve yardımlardan dolayı, camii<br />

cemaatine ve duyarlı Kassel<br />

halkına teşekkür etti.<br />

Selahattin Saygın ATİB Genel<br />

Başkanlığına Yeniden Seçildi<br />

ATİB, 19. Olağan Genel Kurulunu<br />

27.03.2010 tarihinde<br />

Remscheid Türk Kültür<br />

Ocağı’nın konferans salonunda gerçekleştirdi.<br />

Son iki yıldan beri genel<br />

başkan olarak görev yapan Selahattin<br />

Saygın yeniden ATİB Genel Başkanlığına<br />

seçildi.<br />

Yaklaşık üç yüz delegenin katıldığı<br />

genel kurul, ev sahibi sıfatıyla<br />

Remscheid Türk Kültür Ocağı Başkanı<br />

Yakup Şirin’in ve NRW Bölge<br />

Başkanı Ramis Dedeoğlu’nun selamlama<br />

konuşmalarıyla başladı ve ardından<br />

Kuran’ı Kerim ve İstiklal<br />

Marşı okundu. Divan Başkanlığına<br />

ATİB’in kurucularından, TİDAF Eski<br />

Genel Başkanı İhsan Öner ve diğer<br />

divan heyeti ittifakla seçildiler.<br />

Genel kurulun açış konuşmasını<br />

yapmak üzere kürsüye davet edilen<br />

Genel Başkan Selahattin Saygın, delegeleri<br />

selamladıktan sonra; ”ATİB<br />

kurulurken çizgisini, ‘İçinizde insanları<br />

hayra çağıran, kötülüklerden alı<br />

koyan bir topluluk bulunsun, ancak<br />

onlar kurtuluşa erenlerdir’ mealindeki<br />

İlahi emre göre belirlemiş ve çeyrek<br />

asırdır bu misyonundan taviz vermeden<br />

bugünlere gelen ATİB, bir<br />

inancın ürünü, inanmış insanın ortaya<br />

çıkan tavrıdır” dedi.<br />

Genel Başkan Selahattin Saygın<br />

konuşmasının devamında şöyle dedi:<br />

Avrupa Türk İslam Birliği kurulurken,<br />

Hakka iman, halka hizmet bizim<br />

hep düsturumuz olmuştur. Yirmi üç<br />

yıldır ATİB’in ayakta kalış sebebi bu<br />

imandır. İmanın, sevginin, samimiyetin,<br />

sadakatin, hizmetin bulunduğu<br />

yerde güzellikler kaçınılmazdır. Kurulduğumuz<br />

günden beri temsil ettiğimiz<br />

kitlenin inancını, kimliğini,<br />

kültürünü, değerlerini korumaya çalışırken,<br />

yerli toplumla uyuma ve diyaloğa<br />

özen gösterdik” dedi.<br />

Daha sonra faaliyet raporu Genel<br />

Sekreter Zeynel Besleney ve muhasebe<br />

raporu da Genel Muhasib Abdullah<br />

Uzun tarafından okundu ve<br />

delegelerin oylarına sunularak ibraz<br />

edildi.<br />

ATİB tarihinde ilk defa iki genel<br />

başkan adayı bu dönemde seçime<br />

girdiler. Selahattin Saygın’a karşı genel<br />

başkan adayı olarak yarışa giren<br />

Mehmet Sever, yapılan gizli oylama<br />

sonucu seçimi kaybederken, delegelerin<br />

büyük çoğunluğunun oylarına<br />

alarak, ATİB 19. Dönem Genel Başkanlığına<br />

yeniden Selahattin Saygın<br />

seçildi.<br />

Daha sonra GYK üyelikleri için<br />

mevcut yönetimin teklif ettiği 45 kişilik<br />

listenin tamamı delegelerin oylarıyla<br />

seçilmiş oldu. ATİB 19. Dönem<br />

Genel Kurulu, Ozan Yusuf Polatoğlu’nun<br />

okuduğu birbirinden güzel<br />

türküler ve Ozan Fedai Koç’un<br />

okuduğu şiirlerle son buldu.<br />

Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 15


haber<br />

Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

<strong>Hayat</strong><br />

Frankfurt Münchener<br />

Strasse`de bulunan Deniz-<br />

Bank (Wien) AG`nin yöneticileri<br />

Sn. Ömer Tigrel ve Sn. Dr. Edin<br />

Güçlü Sözer ile Bankanın “Yeni<br />

Hizmet Açılımları” hakkında güzel<br />

bir bilgilendirme röportajı yaptık.<br />

<strong>Hayat</strong>: DenizBank (Wien)<br />

AG’nin bu yeni hizmet açılımından<br />

bahseder misiniz?<br />

Ömer Tigrel: Yeni hizmetimiz<br />

Türkiye’ye yapılan havale işlemleri<br />

ile ilgili. DenizBank (Wien) AG olarak<br />

başlattığımız bu hizmet kapsamında<br />

Türkiye’ye havale göndermek<br />

isteyen insanlarımızın ihtiyaçlarını<br />

banka şubelerine gitmeden<br />

karşılamalarını sağlıyoruz.<br />

<strong>Hayat</strong>: Bu hizmeti sunmanızın<br />

sebebi nedir? Kısaca işlemlerin nasıl<br />

yapıldığını anlatabilir misiniz?<br />

Edin Güçlü Sözer: Bildiğiniz<br />

üzere Almanya’daki Türk bankalarının<br />

şube ağı geniş değil. Birçok insanımız<br />

Türkiye’ye havale yapabilmek<br />

için Türk bankalarının bulunduğu<br />

noktalara gitmek zorunda kalıyor.<br />

Diğer bir alternatif olarak da para<br />

transferi yapan yabancı kuruluşları<br />

kullanmak zorunda kalıyorlar. Sonuç<br />

olarak eğer bulunduğunuz bölgede<br />

Türk bankası yok ise Türkiye’ye<br />

havale yapmak zaman alan ve<br />

masraflı bir iş haline dönüşmüş oluyor.<br />

DenizBank (Wien) AG olarak<br />

Türk nüfusun yoğun olarak yaşadığı<br />

ancak Türk bankası bulunmayan<br />

bölgelerdeki anlaşmalı havale noktaları<br />

aracılığı ile bu hizmeti insanımızın<br />

ayağına getiriyoruz. Sistem<br />

oldukça basit çalışıyor. Almanya’da<br />

hemen hemen herkesin bir adet EC<br />

kartı bulunuyor. Havale yapmak isteyenler<br />

bölgelerindeki DenizBank<br />

(Wien) AG’nin anlaşmalı olduğu<br />

havale noktasını ziyaret ederek havale<br />

tutarını EC kartlarını kulllanarak<br />

ödüyorlar. Bunun yanısıra alıcı<br />

bilgilerini ve havaleyi Türkiye’nin<br />

75 şehrinin 450 noktasından hangisindeki<br />

DenizBank şubesine göndereceklerini<br />

belirttikleri havale for-<br />

DenizBank (Wien) AG’den<br />

Yeni Hizmet Açılımları<br />

Yeni hizmetimiz Türkiye’ye yapılan havale işlemleri<br />

ile ilgili. DenizBank (Wien) AG olarak başlattığımız<br />

bu hizmet kapsamında Türkiye’ye havale göndermek<br />

isteyen insanlarımızın ihtiyaçlarını banka<br />

şubelerine gitmeden karşılamalarını sağlıyoruz.<br />

Bu hizmetimizde bizimle çalışmak isteyecek müteşebbis<br />

ruhlu işletmelere beraber çalışabilme fırsatı<br />

teklif ediyoruz. Bu konuda bizi aramaları veya<br />

e-posta göndermeleri yeterli olacaktır.<br />

Tel: 069-427 26 030 · E-mail: frankfurt@denizbank.de<br />

munu doldurarak ve bir kereye mahsus<br />

pasaport bilgilerini vererek işlemi<br />

tamamlıyorlar. Nakit taşımadan,<br />

hızlı, güvenli ve düşük masraflı bir<br />

hizmet almış oluyorlar.<br />

<strong>Hayat</strong>: Bu hizmetin alanını genişletmeyi<br />

düşünüyor musunuz? Bu<br />

noktada sizinle çalışmak isteyecek<br />

işyerleri nasıl başvuru yapabilirler?<br />

Ömer Tigrel: Şu anda Almanya’nın<br />

sekiz eyaletinde anlaşmalı<br />

havale noktalarımız bulunuyor.<br />

Nokta sayısını hızla arttırıyoruz. Almanya`nın<br />

pek çok şehrinde ve hatta<br />

bu şehirlerin ilçeleri diyebileceğimiz<br />

yerlerindeki temsilcilerimiz ile<br />

hizmet ağımız genişlemeye devam<br />

ediyor. Mümkün olduğu kadar çok<br />

insanımızı bu hizmetten faydalandırmayı<br />

amaçlıyoruz.<br />

Bu hizmetimizde bizimle çalışmak<br />

isteyecek müteşebbis ruhlu işletmelere<br />

beraber çalışabilme fırsatı<br />

teklif ediyoruz. Bu konuda bizi aramaları<br />

veya e-posta göndermeleri<br />

yeterli olacaktır. Görüşmemiz sonrasında<br />

bölgesel olarak potansiyel<br />

olduğuna kanaat getirdiğimiz iş yerleri<br />

ile anlaşma imzalayarak iş birliğimizi<br />

başlatıyoruz. EC kart ile işlem<br />

yapabilecekleri POS cihazlarının<br />

işyerlerine çalışır vaziyette kurulmasını<br />

sağladıktan sonra konu ile<br />

ilgili gerekli eğitimleri veriyoruz.<br />

Bu işlemler sonucunda hem insanımıza<br />

hizmet vermeye başlayabiliyorlar<br />

hem de artı olarak gelir elde<br />

etme imkanına sahip oluyorlar.<br />

Bizimle çalışmak isteyenler için<br />

iletişim bilgilerimizi aşağıda iletiyoruz.<br />

Tel: 069-427 26 030<br />

E-mail: frankfurt@denizbank.de<br />

sayfa 16<br />

Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431


<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

haber<br />

22. Avrupa Kur’an-ı Kerim Tilavet Yarışması Wuppertal’de Yapıldı<br />

Kur’an Aşıkları Salonlara Sığmadı<br />

İslam Toplumu Millî<br />

Görüş’un düzenlediği<br />

Avrupa Kur’anı<br />

Kerim Tilavet Yarışmasının<br />

22.cisi Wuppertal<br />

kentinde yapıldı. Yarışma,<br />

10-13 yaş grubu ile<br />

14-18 yaş grubu olmak<br />

üzere iki ayrı yaş grubunda<br />

düzenlendi. Her<br />

iki gruba da dörder yarışmacı<br />

katıldı. Yarışımacılar,<br />

kura ile belirleyerek<br />

kendilerinin çektiği<br />

yerlerden yüzünden<br />

ve ezber okudular.<br />

10-13 yaş grubu yarışmasına<br />

Lyon Bölgesinden<br />

Mahmut Büyüker,<br />

Avusturya Viyana<br />

Bölgesinden Mehmet<br />

Papak, Hessen Bölgesinden<br />

Emre Değer, Hamburg<br />

Bölgesinden Yunus<br />

Emre Demirci katıldı.<br />

Bu yaş grubundaki yarışmanın<br />

birinciliğini<br />

Hamburg Bölgesinden<br />

Yunus Emre Demirci kazandı.<br />

İkinciliği ise<br />

Avusturya Viyana Bölgesinden<br />

Mehmet Papak<br />

alırken, üçüncülüğü<br />

Hessen Bölgesinden<br />

Emre Değer kazandı.<br />

Dördüncülüğü ise Lyon<br />

Bölgesinden Mahmut<br />

Büyüker elde etti.<br />

14-18 yaş grubu yarışmasına<br />

Güney Hollanda<br />

Bölgesinden Ali Rıza<br />

Yaman, Rhein-Saar-<br />

Neckar Bölgesinden İsmail<br />

Melih Tuzlacı, Berlin<br />

Bölgesinden Mustafa<br />

Yanç, Kuzey Bavyera<br />

Bölgesinden Muhammed<br />

Topçu katıldı. Bu<br />

yaş grubundaki yarışmanın<br />

birinciliğini Güney<br />

Hollanda Bölgesinden<br />

Ali Rıza Yaman kazandı.<br />

İkinciliği ise Rhein-Saar-Neckar<br />

Bölgesinden<br />

İsmail Melih tulacı alırken,<br />

üçüncülüğü berlin<br />

Bölgesinden Mustafa<br />

Yanç kazandı. Dördüncülüğü<br />

se Kuzey Bavyera<br />

Bölgesinden Muhammed<br />

Topçu elde etti.<br />

Meşhur kurradan Hafız<br />

İlhan Tok’un okuduğu<br />

selat-ı selam ve tekbir<br />

ile başlayan ve IGMG<br />

Gençlik Teşkilatı Eğitim<br />

Başkanı Ünal Ünalan’ın<br />

sunduğu 22. Avrupa<br />

Kur’an-ı Kerim Tilavet<br />

Yarışması, geçen yılki<br />

yarışmanın birincisi<br />

Avusturya Viyana Bölgesinden<br />

Mustafa Papak’ın<br />

okuduğu Kur’anı<br />

Kerim ile başladı. Açılış<br />

Kur’an’ından sonra<br />

ise Jüri heyeti takdim<br />

edildi. Jüri heyetinde<br />

başkan olarak 19 Mayıs<br />

Üniversitesi İlahiyat Fakültesi<br />

Öğretim Görevlisi<br />

Doç. Dr. Hayrettin<br />

Öztürk yer aldı. Jüri daha<br />

sonra, Emekli İmam<br />

ve Kurra İlhan Tok,<br />

22. Avrupa Kur’an-ı Kerim Tilavet Yarışması sonuçlandı.<br />

Avrupa Kur’an-ı Yerim Yarışması’nı<br />

10-13 yaş grubunda birinciliği Hamburg Bölgesinden<br />

Yunus Emre Demirci kazanırken, 14-18<br />

yaş grubunda da birinciliği Güney Hollanda Bölgesinden<br />

Ali Rıza Yaman kazandı.<br />

IGMG İrşad Başkan<br />

Yardımcısı Hulusi Ünye,<br />

İmam ve Kur’an Muallimi<br />

Adem Hendek ile<br />

Kur’an-ı Kerim Tilavet<br />

Yarışması Dünya İkincisi<br />

olan Gürsel Turhan’dan<br />

oluştu. Yarışmada,<br />

Geçen yıllarda<br />

yarışmalara katılan geneçler<br />

de Kur’an-ı Kerim<br />

okudular.<br />

Yarışmalara, IGMG<br />

İrşad Başkanı Ahmet<br />

Özden’in yaptığı selamlama<br />

ve IGMG Genel<br />

Başkanı Yavuz Çelik<br />

Karahan’ın açış konuşması<br />

sonrasında başlandı.<br />

İzleyicileri selamlayan<br />

ve yarışmacılara<br />

baarılar dileyen IGMG<br />

İrşad Başakanı Ahmet<br />

Özden yaptığı konuşada,<br />

yaklaşık çeyrek asırdır<br />

süre gelen bu yarışmanın<br />

Allah’ın bir lütfu ve bu<br />

lütfun da ereflerin en büyüğü<br />

oludğunu ifade ettiği<br />

konuşumasında,<br />

Peygamber Efendimiz<br />

“Sizin en hayırlınız,<br />

Kur’an-ı Kerim’i öğrenen<br />

ve öğreteninizdir,”<br />

hadisini hatırlattı. “Bizler<br />

bu müjdeye nail olan<br />

bahtiyarlardan olmak istiyoruz,”<br />

dedi.<br />

İrşad Başkanı Ahmet<br />

Özden’in konuşmasından<br />

sonra yarışmanın<br />

açılış konuşmasını yapan<br />

Genel Başkan Yavuz<br />

Çelik Karahan, Peygamberimizin,<br />

23 yıllık zaman<br />

zarfında kendisine<br />

vahyedilen Kur’an’ı, ashabına<br />

ve insanlığa duyurma<br />

noktasında büyük<br />

bir mücadele verdiıini<br />

hatırlattı ve “Teşkilat<br />

olarak, Kur’an-ı öğrenmek,<br />

öğretmek ve nefislerimizde<br />

yaşatmanın<br />

gayreti içindeyiz” dedi.<br />

Bu yarışmaların, bu gayretin<br />

bir sonucu olduğuna<br />

vurgu yapan Yavuz<br />

Çelik Karahan, efendimizin<br />

veda hutbesindeki<br />

iki emaneti olan Kur’an<br />

ve Sünneti’ne sarılmasının<br />

da önemine dikkat<br />

çekti.<br />

Karahan konuşmasını<br />

Tevbe Sûresi’nin 71.<br />

ayetinin şu meali ile bitirdi:<br />

“Mümin erkekler<br />

ve mümin kadınlar birbirlerinin<br />

velileridir;<br />

iyiyi emreder kötülükten<br />

alıkorlar; namaz kılarlar,<br />

zekat verirler, Allah’a<br />

ve Peygamberine<br />

itaat ederler. İşte Allah<br />

bunlara rahmet edecektir.<br />

Allah şüphesiz güçlüdür,<br />

hakimdir.”<br />

Birinci grubun yarışmasının<br />

akabinde Jüri<br />

Başkanı Doç. Dr. Hayrettin<br />

Öztürk de programda<br />

bir konuşma yaptı.<br />

Öztürk, ailenin insan<br />

hayatındaki önemine işaret<br />

ettiği konuşmasında,<br />

aile problemlerin çözüm<br />

yollarını anlattı: “Evlilik<br />

problemi insanî bir<br />

problemlerdir. Dolayısıyla<br />

insanî davranırsak,<br />

problemi çözmüş oluruz.<br />

Önce insanî görevimizi<br />

yerine getireceğiz.”<br />

Kur’an yarışımasında,<br />

Almanya İslam Konseyi<br />

Başkanı Ali Kızılkaya<br />

da bir konuşma<br />

yaptı. Kızılkaya, gençlerin,<br />

toplumsal katılımda<br />

aktif olarak görev almalarını<br />

istedikten sonra,<br />

Almanya İslam Konferansı<br />

ile ilgili gelişmeleri<br />

aktardı. Kızılkaya,<br />

“Almanya’da, 800 bin<br />

Müslüman öğrencinin<br />

anayasal olarak resmî<br />

okullarda, dinderslerini<br />

alamadığını” belirttiği<br />

konuşmasında, Hükümetin,<br />

müslümanlarla<br />

diyalog macıyla kurduğu<br />

bu konferansın ana<br />

mantığının, Müslümanların<br />

bir tehlike ve güvenlik<br />

problemi olduğu<br />

üzerine kurulu olduğunu<br />

söyledi.<br />

Konferansa katılmamalarına<br />

rağmen, hükümet<br />

ile diyalog yollarını<br />

kapmadıklarını da söyleyen<br />

Ali Kızılkaya, şöyle<br />

devam etti:<br />

“Müslümanları, hiç<br />

de layık olmadığı bir<br />

muameleye tabi tutanlara<br />

karşı tavır aldık. Bizler,<br />

Alman anayasası diğer<br />

dinî cemaatlere ne<br />

haklar verdiyse, onu ve<br />

İslam’ın diğer dinlerle<br />

eşit muamele görmesini<br />

istiyoruz.”<br />

Jürinin yarışmada dereceye<br />

girenleri açıklamak<br />

için verdiği aradan<br />

sonra Kurradan Hafız İlhan<br />

Tok’un okuduğu<br />

Kur’an-ı Kerim’den<br />

sonra, dereceye girenler<br />

açıklandı ve ödülleri takdim<br />

edildi.<br />

Program, IGMG İrşad<br />

Başkan Yardımcısı Hulusi<br />

Ünye’nin yapmış olduğu<br />

dua ile sona erdi.<br />

Küçükler Birincisi<br />

Yunus Emre Demirci<br />

Küçükler İkincisi<br />

Mehmet Papak<br />

Küçükler Üçüncüsü<br />

Emre Değer<br />

Küçükler Dördüncüsü<br />

Mahmut Büyüker<br />

Büyükler Dördüncüsü<br />

Muhammed Topçu<br />

Büyükler Üçüncüsü<br />

Mustafa Yanç<br />

Büyükler İkincisi<br />

İsmail Melih Tuzlacı<br />

Büyükler Birincisi<br />

Ali Rıza Yaman<br />

Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 17


haber<br />

Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

Kelsterbach`ta “Alemlere Rahmet” Programı<br />

<strong>Hayat</strong><br />

IGMG Hessen Bölgesi<br />

Kelsterbach Şubesinin<br />

hazırlamış olduğu Alemlere<br />

Rahmet Hz. Muhammed<br />

programı Kelster-bach`ta<br />

bulunan Mehrzweghalle Süd<br />

salonunda kalabalık bir katılım<br />

ile gerçekleştirildi.<br />

Programın sunuculuğunu<br />

Cemil Siargo'nun yaptı. Siargo<br />

programın başlangıcında<br />

misafirlere programin içeriği<br />

hakkında bilgiler verdi.<br />

Alemlere Rahmet Hz.<br />

Muhammed programi<br />

IGMG Hessen Bölgesi Kelsterbach<br />

Şubesinin öğrencilerinden<br />

Hasan Terzi'nin<br />

okuduğu Kur`an-i Kerím ile<br />

başladı.<br />

Daha sonra IGMG Hessen<br />

Bölgesi Kelsterbach Şubesi<br />

Başkanı Aydın Baz misafirlere<br />

bir hoşgeldiniz konuşması<br />

yaptı. Bu konuşmadan<br />

sonra kendisinden önce<br />

yaklaşık 15 sene cemiyet<br />

başkanlığı yapan Ömer Demir'e<br />

yaptıkları hizmetlerden<br />

dolayı teşekkür ederek hediye<br />

plaketi takdim etti. Hediyeyi<br />

vermek üzere sahneye<br />

gelen IGMG Hessen Bölge<br />

Başkanı Mehmet Ateş Ömer<br />

Demir'e yaptıkları hizmetleri<br />

için teşekkür etti ve kısa bir<br />

selamlama konuşması yaptı.<br />

Daha sonra programa<br />

misafir olarak katılan IGMG<br />

Rhein Neckar Saar Bölge<br />

Başkanı Yaşar Cimşit kürsüye<br />

gelerek kısa bir konuşma<br />

yaptı.<br />

IGMG Eğitim Başkan<br />

Yardımcısı Ramazan Başlık`ın<br />

yaptığı konuşmadan<br />

sonra IGMG Kelsterbach<br />

Şubesinin Anasınıfı çocuklarının<br />

okudukları ilahilerden<br />

sonra Hz. Muhammed<br />

(s.a.v) anlatan sinevizyon<br />

gösterimine geçildi.<br />

Sinevizyon gösteriminden<br />

sonra Veysel Panço`nun okuduğu<br />

naattan sonra programa<br />

kısa bir ara verildi.<br />

Kısa aranın ardından kürsüye<br />

Albulkarim Hamdaoui<br />

gelerek misafirlere güzel bir<br />

Kur`an ziyafeti sundu.<br />

Kur`an Ziyafetinden sonra<br />

günün hatibi Mustafa Mullaoğlu<br />

misafirlere Hz. Muhammedin<br />

hayatımızdaki yeri<br />

hakkında nefis içerikli bir konuşma<br />

yaptı.<br />

Son olarak yine IGMG<br />

Kelsterbach Şubesi eski idarecilerinden<br />

Süleyman Malkoç`a<br />

da Şube Başkanı Aydın<br />

Baz tarafından bir teşekkür<br />

plaketi takdim edildi.<br />

Veysel Panco'nun okuduğu<br />

kapanış Kur`an-ı Kerimi<br />

ile program sona erdi.<br />

sayfa 18<br />

Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431


<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

UNUTMAYIN!<br />

Vergi İşlemlerinizde<br />

Gerekli Bilgi ve Belgeler<br />

dosya<br />

Asım TOZOĞLU<br />

• Vergi kartları (varsa eşinizin<br />

de vergi kartı)<br />

• Banka hesap numaranız<br />

• Evlenme/boşanma/ayrılma tarihi<br />

• Eşinizin ve çocuklarınızın<br />

doĝum tarihi<br />

• Alınan hastalık/işsizlik/annelik<br />

parasının alınan kurum tarafından<br />

belgesi<br />

• Eşlerden biri emeklilik parası<br />

alıyor ise gelen emeklilik parasının<br />

bildirisi<br />

• 18 yaşından büyük çocuklar<br />

için okul/meslek eĝitimi belgesi ve<br />

çocukların gelirleri<br />

• Ìşlem yapılan yıl içerisinde<br />

dünyaya gelen çocuklar için<br />

doĝum belgesi<br />

• Türkiye`de veya dış ülkelerde<br />

olan bütün çocuklar için okul belgesi<br />

gereklidir.<br />

• Faiz/Kar payı gibi gelirlerin<br />

belgeleri (Örneĝin Merkez<br />

bankası)<br />

• Derneklere yapılan baĝışlar<br />

için baĝış belgesi<br />

• Araba/<strong>Hayat</strong>/Kaza/Sigortaları<br />

için belgeler (Bu sigortalar yıllık<br />

brüte orantılı olarak belirlendiĝi<br />

için brütün yüksek olduĝu durumlarda<br />

geçersizdir.)<br />

•Hastane/gözlük/diş/ilaç masrafları<br />

cenaze-defin masrafları, boşanma<br />

masrafları (bu masraflar da<br />

brüte ve çocuk sayısına orantılı<br />

olarak kabul edildiĝi için, az miktarlar<br />

vergi iadesinde etkili olmamaktadır)<br />

• Sizde veya aile fertlerinin birisinde<br />

bedensel veya zihinsel özür<br />

var ise, bunun için özürlülük<br />

kimliĝi veya belgesi<br />

• Íş yolu uzaklıĝı (tek yön)<br />

- Íş icabi deĝişik yerlere gitmek<br />

zorunda kalıyorsanız (montaj veya<br />

inşaat işçiliĝi gibi) veya şöför olarak<br />

çalışıyorsanız iş yerinizden yılda<br />

kaç gün ve günde kaç saat<br />

çalıştıĝınıza dair bir belge (Bescheinigung<br />

über die Einsatzwechseltätigkeit)<br />

- Ìş icabı evinizde bilgisayar<br />

kullanmanız gerekiyorsa veya bir<br />

çalışma odanız var ise bunların<br />

gerekliliĝi için iş yerinizden bir<br />

belge ve bunların masrafları.<br />

- Ìş yerinizin size ulaşması<br />

gerektiĝi durumlarda telefon<br />

masrafları<br />

- Mesleĝinizde ilerlemek için<br />

eĝitim alıyorsanız<br />

Kurs ücreti, yol masrafı, Kitap<br />

ve gerekli malzemelerin faturaları<br />

• Oturduğunuz evle ilgili tamiratların<br />

işçilik masrafları (bacacı,<br />

asansör bakımı, vs. evin yan masrafları<br />

hesabında bakabilirsiniz)<br />

• Çucukların anaokul ve kreş<br />

masrafları<br />

• Birinci dereceden akrabalara<br />

(Anne/ Baba/ Büyükanne/ Büyükbaba/<br />

Kayınvalide/ Kayınpeder)<br />

yapılan bakım:<br />

• Bakım yapılan kişiler 65 yaşından<br />

genç iseler sadece -emekli<br />

iseler- çalışamayacak kadar hasta<br />

iseler – 6 yaşından küçük çocuklara<br />

bakıyorlarsa – kabul olmaktadır.<br />

Aksi halde iş ve işçi bulma kurumundan<br />

iş aradıklarına dair belge<br />

• Bakıma muhtaç kişiler Türkiye`de<br />

yaşıyor iseler:<br />

- Türkiye`den her şahıs için ayrı<br />

ayrı vali veya kaymakamlıktan bakım<br />

belgesi<br />

- Havale makbuzları ve bunların<br />

bakım yapılan kişiler tarafından<br />

alındıĝına dair Türkiye`den gelen<br />

ödendi bildirileri<br />

- (Bu belgelerin eksikliĝinde bakımların<br />

vergi dairesi tarafından<br />

kabul edilemeyeceĝine dikkat ediniz!)<br />

• Dikkat! Bakım miktarı 2009<br />

yılı için azami 3.840,- EURdur. Fakat<br />

bunda havalelerin yılın<br />

içerisinde ilk defa yapıldıĝı ay<br />

gözönünde bulundurulduĝu için,<br />

havalelerin Ocak ayından itibaren<br />

ve en fazla 3 ay aralıklarla yapılmış<br />

olması gerekmektedir. Örneĝin ilk<br />

melik.sel@gmx.de<br />

havale Haziran ayında yapılmışsa<br />

kişi başına sadece 1.920.- EUR kabul<br />

edilmektedir.<br />

• Bakıma muhtaç kişiler Almanya<br />

da yaşıyor iseler:<br />

- Kendilerinin yardım aldıklarına<br />

dair bir beyan (Bu formu bizden<br />

temin edebilirsiniz.)<br />

- Varsa buradaki gelirlerinin<br />

belgeleri (Hastalık-Ìşsizlik-Emeklilik<br />

parası belgesi vs.)<br />

- Havaleler (Aynı evde yaşıyor<br />

iseniz havale gereksizdir.)<br />

- Gelirler göz önünde bulundurularak<br />

bu kişilere yıllık 7.680.-<br />

EURya kadar bakım yapmak mümkündür<br />

- Almanya da yaşayan ve 21 yaşını<br />

doldurmuş olan çocuklarınız<br />

varsa, bu çocuklara çocuk parası<br />

alınmamışsa ve bu çocukların gelirleri<br />

yoksa veya çok düşükse bu<br />

zaman içerisinde de geçimini siz<br />

temin etmişseniz, bakım gösterebilirsiniz.<br />

• BağKur veya SSK ya ödenen<br />

sigorta pirimleri<br />

• Yurtdışından alınan emekli<br />

gelirleri<br />

Diĝer sorularınızda size her zaman<br />

yardımcı olmaya hazırız.<br />

Gazetemizin Yazarlarından<br />

Mahmut AŞKAR’ın<br />

Son Kitabı<br />

“Müslümanı Avrupalılaştırmak”<br />

Çıktı<br />

Size En Yakın Kitapçıdan Israrla İsteyiniz<br />

Nisan· April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 19


haber<br />

Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

<strong>Hayat</strong><br />

Hessenli Üniversiteliler<br />

İlim Peşinde<br />

IGMG Hessen Bölgesi Gençlik<br />

Teşkilatı Üniversiteliler Biriminin<br />

Offenbach Mevlana Camiinde<br />

düzenlediği Üniversiteliler<br />

Konferansı’nda Konya Selçuk<br />

Üniversitesi İlahiyat Fakültesi<br />

Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saffet<br />

Köse ‘İslam ve İnsan Hakları’ konusunu<br />

ele aldı.<br />

Misafirlere hoş geldiniz diyen<br />

IGMG Hessen Bölge Başkanı<br />

Mehmet Ateş, din uğruna çalışmanın<br />

öneminden bahsederken,<br />

okuyan, yazan ve düşünen kitlenin<br />

gerekliliğini vurguladı. Ayrıca<br />

herkesi 10 Nisan’da Giessen Kongresshalle’de<br />

gerçekleşecek olan<br />

‘Alemlere Rahmet’ programına<br />

ve özelde üniversitelileri Tefekkür<br />

Konferansları’na davet etti. Akabinde<br />

IGMG Hessen Bölge Gençlik<br />

Başkanı A. Polat model hizmetler<br />

verme konusunda ‘nice küçük<br />

topluluklar vardır ki, büyük<br />

topluluklara örnek olurlar’ dedi.<br />

Günün Hatibi Prof. Dr. Saffet<br />

Köse, müslüman olanlar ve olmayanlar<br />

arasında İnsan Hakları’nı<br />

anlamada fark olduğuna dikkat<br />

çekti. Bu kavramın batı kökenli<br />

olduğunu ve oluşmasının daha geçen<br />

yüzyıllara dayandığını söyleyen<br />

Köse, ahlaksız gücün sonucunda<br />

ezilenleri koruma niyetiyle<br />

oluştuğunu kaydetti. Fakat bu niyetin<br />

her zaman uygulamaya geçmediğinin,<br />

hatta ahlaksız kaldığında<br />

her türlü gücün, hatta hukukun<br />

dahi İnsan Hakları’nı ihlal<br />

edebildiğinin de altını çizdi. Müslümanların<br />

ise, Kur’an’a bakıldığında,<br />

ahlaksız güce müsaade<br />

edemeyeceklerini açıklayan Selçuk<br />

Üniversitesi Öğretim Üyesi<br />

Saffet Köse, onların hayat anlayışlarının<br />

haklar değil, vazifeler<br />

üzerine kurulu olduğunu söyledi.<br />

Bunun ailede dahi böyle olması<br />

gerektiğini ve herkes vazifelerini<br />

yerine getirdiğinde zaten hakların<br />

korunmuş olacağını ifade etti.<br />

Genel İnsan Hakları, can güvenliği,<br />

dinin, namus ve şerefin,<br />

neslin, aklın korunması, mal emniyeti<br />

gibi kavramlar ile ifade edilen<br />

hakları ve özel olarak da doğmadan<br />

var olan yaşama hakkı veya<br />

İslam’da esir hakkı gibi konulara<br />

da değindi. Genelde hukukun<br />

kaynağının İslam Hukuku olduğunu,<br />

özelde ise İslam’ın savaş<br />

hukukunda bulunan savaş ahlakını<br />

ve barış anlaşmalarının etkisini<br />

açıkladı. Köse, Peygamber Efendimiz’in<br />

hiçbir kez dahi olsun<br />

harp başlatmadığını, tarihte diğer<br />

toplumlara hıristiyanlara karşı<br />

açılan savaşların ise temelinde<br />

müslümanlar ile barış anlaşmasını<br />

katiyyen engelleyen toplum anlayışı<br />

olduğunu izah etti.<br />

Konferansın sonunda katılımcılar<br />

sorularına cevap alma fırsatı<br />

buldular.<br />

Hersbruck Gençlik Teşkilatından<br />

Kapalı Salon Futbol Tunuvası<br />

IGMG Hersbruck Teşkilatının<br />

ev sahibliğini yaptığı kapalı<br />

salon futbol turnuvasına yoğun<br />

ilgi vardı.<br />

Ayrıca Hersbruck DİTİB gençlerinden<br />

oluşan takımın katılımıyla<br />

turnuva ayrı bir güzelliğe sahne<br />

oldu.<br />

8 takımla gerçekleşen turnuvanın<br />

şampiyonu belirlenmesi için<br />

kıran kırana mücadeleyle son bulan<br />

final maçında, kupayı IGMG<br />

HOF takımı aldı.<br />

Davranış ve her hallerinden örnek<br />

alınacak kişilerden oluşan<br />

IGMG MERKEZ Nürnberg Teşkilatı<br />

“Centilmenlik Kupası”na layık<br />

görülmüşlerdir.<br />

Diğer yandan da takımının gol<br />

yemeden ve şampiyonlukluk yolunda<br />

yüksek perfomans sergileyen<br />

IGMG HOF´un kalecisi Murat<br />

turnuvanın en değerli oyuncusu<br />

ünvanına sahip oldu.<br />

Diğer takımlar ise IGMG KER-<br />

VAN 2nci, DİTİB HERSBRUCK<br />

3ncü, IGMG WEISSENBURG<br />

4ncü, IGMG NÜRNBERG MER-<br />

KEZ 5nci, IGMG Hersbruck 6ncı,<br />

IGMG ANSBACH 7nci ve son<br />

olarak IGMG Hersbruck Joker takımı<br />

8nci oldu.<br />

Turnuva düzenleyicileri: “Genç<br />

kardeşlerimizin çok güzel saatler<br />

geçirdiğine inanarak bu günümüzde<br />

bizi yalnız bırakmayan IGMG<br />

Kuzey Bavyera bölgesinin yöneticelerine<br />

ve Başkanımız Bilal Demiroğlu`na<br />

minnettarız. Günümüzün<br />

her dakikasında kardeşlik ve<br />

beraberlik sergilenmesi bizim için<br />

ayrı bir gurur verici olaydı.<br />

Son olarak IGMG Hersbruck<br />

Teşkilatı adına, emeği ve katkısı<br />

olan her kardeşimizden Allah razı<br />

olsun” dediler.<br />

sayfa 20<br />

Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431


<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

dosya<br />

Abdulgafur Levent<br />

“Çocuğu Olan,<br />

Onlarla Çocuklaşsın”<br />

Rahmet Peygamberi,<br />

Efendimiz (s.a.v)’in en<br />

çok dikkat çekici yönlerinden<br />

biri de çocuklarla<br />

olan ilişkilerinde<br />

görülmektedir. Çünkü<br />

O, sıradan bir insandan<br />

öte çocuklarla çocuklaşan,<br />

onların penceresinden<br />

bakan, bunu<br />

başaran ve insanlara<br />

tavsiye edendir. Nitekim<br />

bir hadisi şeriflerinde:<br />

“Çocuğu olan<br />

onunla çocuklaşsın”<br />

buyurmuşlardır.<br />

Peygamberimiz Hz. Muhammed<br />

(s.a.v)’in tüm insanlığa<br />

örnek olan şefkati, merhameti<br />

ve müminlere olan düşkünlüğü,<br />

çocuklara olan tavrında<br />

da çok yoğun olarak görülmektedir.<br />

Hem kendi çocukları ve torunları<br />

hem de ashabının çocukları<br />

ile çok yakından ilgilenmiş, doğumlarından<br />

isimlerinin konulmasına,<br />

sağlıklarından ilimlerinin<br />

artmasına, güzel ahlakla terbiye<br />

edilmelerinden giyinmelerine,<br />

hatta onlarla şakalaşma ve oynadıkları<br />

oyunlara kadar onlar için<br />

tavsiyelerde bulunmuş, bizzat<br />

yol göstermiş ve ilgilenmiştir.<br />

Rahmet Peygamberi, Efendimiz<br />

(s.a.v)’in en çok dikkat çekici<br />

yönlerinden biri de çocuklarla<br />

olan ilişkilerinde görülmektedir.<br />

Çünkü O, sıradan bir insandan öte<br />

çocuklarla çocuklaşan, onların<br />

penceresinden bakan, bunu başaran<br />

ve insanlara tavsiye edendir.<br />

Nitekim bir hadisi şeriflerinde:<br />

“Çocuğu olan onunla çocuklaşsın”1<br />

buyurmuşlardır.<br />

Birçok Sahabeyi Kiram, Peygamber<br />

Efendimiz (s.a.v)’in çocukları<br />

nasıl sevdiğini, onlarla nasıl<br />

ilgilendiğini ve oyunlar oynadığını,<br />

şakalaştığını aktarmıştır.<br />

Bunlardan bazıları şöyledir: Hz.<br />

Enes (ra): “Resulüllah (s.a.v) çocuklarla<br />

şakalaşmada insanların<br />

en önde olanıydı.”2 El-Bera (ra):<br />

“Peygamber (s.a.v)’i Hasan<br />

omuzunda iken gördüm.”3 buyurmuşlardır.<br />

“Peygamberimiz<br />

(s.a.v) kızı Hz. Fatıma (ra)‘ya<br />

şöyle derdi: “Haydi şu oğullarım<br />

(Hasan ve Hüseyin)’ı çağır bana!”<br />

Ondan sonra o ikisini göğsüne<br />

basar, koklardı.”4<br />

Peygamber Efendimiz (s.a.v)<br />

çocukların oyunlarına önem vermiş,<br />

hatta zaman zaman onlarla<br />

oyun oynayarak ilgilenmiştir. Hz.<br />

Peygamber (s.a.v), “Çocuğu olan<br />

onunla çocuklaşsın” buyurarak<br />

anne babalara çocuklarını bizzat<br />

eğlendirmelerini tavsiye etmiştir.<br />

Peygamberimiz (s.a.v) çocukların<br />

yüzme, koşu, atıcılık, binicilik gibi<br />

oyun ve sporlarla meşgul edilmelerini<br />

de tavsiye etmiştir. Yeni<br />

doğan bebeklere, çocuklarına, torunlarına<br />

ve ashabının çocuklarına<br />

hep dua etmiştir. Onları severken<br />

ya da onların oyunlarını izlerken,<br />

onlar için Allah’tan hayırlı<br />

ve uzun bir ömür, ilim, hikmet ve<br />

iman istemiştir.<br />

Hz. Muhammed (s.a.v)‘in çocuklara<br />

gösterdiği ilgi ve sevgi<br />

dolu tavrını, Ebu Hureyre (ra)’de<br />

şu örneklerle anlatmıştır: “Meyvenin<br />

ilk çıkanı getirildiği zaman<br />

Resulüllah (s.a.v) şöyle derdi:<br />

“Allah’ım bize, Medine’mize,<br />

meyvelerimize, ölçeklerimize kat<br />

kat bereket ver” diye dua ederdi.<br />

Sonra meyveyi orada bulunan en<br />

küçük yaştakine verirdi.”5<br />

Çocuğa karşı yumuşak davranmak<br />

Allah Resulü’nün adetlerindendi.<br />

Allah Resulü bir seferden<br />

döndüklerinde çocuklar kendilerini<br />

karşılardı. Allah Resulü<br />

(s.a.v)’de durur, sahabelerine çocukları<br />

kaldırmalarını emrederdi.<br />

Onlar da çocukların kimini Allah<br />

Resulü’nün önüne, kimisini terkisine<br />

bindirir ve bazılarını da kendileri<br />

bineklerine alırlardı.6<br />

Hazret-i Ali (ra) anlatıyor:<br />

“Resulüllah (s.a.v) bizi ziyaret etmişti.<br />

Yanımızda geceledi. Hasan<br />

ve Hüseyin de uyuyorlardı. Bir<br />

ara Hasan su istedi. Derhal kalkan<br />

Resulüllah (s.a.v) su kırbasından<br />

kadehe su aldı. Çocuğa<br />

vermek için getirmiştir ki (o sırada<br />

uyanmış olan) Hüseyin (hemen<br />

bardağı) alıp su içmek istedi.<br />

Resulüllah ona vermeyip önce<br />

Hasan’a verdi. Bunun üzerine<br />

Fatıma dayanamayarak: “Hasan’ı<br />

Hüseyin’den çok seviyor gibisin”<br />

deyince, “Hayır, fakat ilk<br />

defa o istedi.” cevabını verdi.7<br />

Peygamberimiz (s.a.v), ayrıca<br />

müminlere çocukları arasında<br />

adaletle davranmalarını hatırlatmış<br />

ve şöyle buyurmuştur: “Allah’tan<br />

korkun. Çocuklarınızın size<br />

itaatli olmalarını istediğiniz<br />

gibi siz de onların aralarında<br />

adaletle davranınız.”8 “Allah<br />

abdulgafur.levent@ibb.gov.tr<br />

öpücüğe varıncaya kadar her hususta<br />

çocuklar arasında adaletli<br />

davranmanızı sever.”9 Peygamberimiz<br />

(s.a.v) çocukların eğitilmeleri<br />

ve güzel ahlak ile terbiye<br />

edilmeleri üzerinde de durmuş ve<br />

bu konuda birçok tavsiyede bulunarak<br />

yol göstermiştir. Bu konudaki<br />

sözlerinden biri şöyledir:<br />

“Hiç bir baba çocuğuna güzel<br />

ahlaktan daha üstün bir miras bırakmış<br />

olamaz.”10<br />

Resulüllah (s.a.v) çocuklara<br />

olan sevgisini gösterirken sıkça<br />

onların başlarını okşardı ve onlara<br />

hayır duaları ederdi. Çocuklarla<br />

o kadar iç içe olmuştu ki, bir<br />

defasında yarış yapan çocukları<br />

görmüştü de, onların neşesine katılmak<br />

için birlikte koşmuştu.<br />

Kız çocuklarının doğar doğmaz<br />

öldürüldükleri bir dönemde<br />

Peygamber olarak görevlendirilen<br />

Efendimiz Hz. Muhammed<br />

(s.a.v), kız çocuklarını da erkek<br />

çocuklardan ayırmamak gerektiğini,<br />

kız çocuklarını öldürmenin<br />

büyük günah olduğunu bildirmiş<br />

ve hepsine eşit sevgi ve ilgi göstererek,<br />

üsve-i hesene olmuştur.<br />

Peygamberimiz (s.a.v) sevgisini<br />

hem sözleriyle hem de davranışlarıyla<br />

gösterirdi. Çocuklara, onları<br />

sevdiğini söylerdi. Çocukları<br />

öptüğünü gören bir bedevi, bunu<br />

yadırgamış ve “Demek siz çocukları<br />

öpüyorsunuz ha! Hâlbuki biz<br />

onları hiç öpmeyiz!” demekten<br />

kendini alamamıştı. Bunun üzerine<br />

Hz. Peygamberimiz (s.a.v):<br />

“Şayet senin kalbinden Allah<br />

merhameti söküp almışsa, ben ne<br />

yapabilirim.”11 buyurarak, çocuk<br />

sevgisinden yoksun bir kalpte<br />

merhametin de bulunamayacağını<br />

ifade etmişti.<br />

Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 21


dosya<br />

Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

<strong>Hayat</strong><br />

Peygamberimiz (s.a.v)‘in çocuklara<br />

karşı hoşgörülü oluşunun<br />

en güzel örneklerinden biri de,<br />

“Çocuğun küçüklüğündeki yaramazlığını,<br />

büyüdüğü zaman aklının<br />

çok olacağına bir alâmet olarak”12<br />

kabul eden Hz. Peygamber<br />

(s.a.v), yaramazlık yapan çocuklara<br />

hemen müdahale etmemeyi<br />

emretmiştir.13 Bir defasında,<br />

hurma ağaçlarını taşlayan küçük<br />

yaramaz Rafı b. Amr’ı, bahçe<br />

sahibi yakalayıp Hz. Peygamber<br />

(s.a.v)‘in huzuruna getirmişti.<br />

Efendimiz (s.a.v): “Yavrucuğum,<br />

ağaçları niçin taşlıyorsun” diye<br />

sorunca, Rafı: “Aç idim yâ Rasûlallah,<br />

karnımı doyurmak için taşladım”<br />

cevabını verince, Peygamberimiz<br />

(s.a.v): “Bir daha<br />

ağaçları taşlama, altına düşenleri<br />

alıp ye!” buyurmuş, sonra da<br />

Rafı’in başını okşayarak, “Allah’ım,<br />

bu yavrunun karnını doyur.”<br />

diyerek duada bulunmuştu.14<br />

Peygamberimiz (s.a.v), torunu<br />

sırtında olduğu halde mescide<br />

girdiğini, namaz kılarken rükûa<br />

gittiğinde onu yere bırakıp,<br />

kalkınca da kaldırdığını15 yine<br />

namaz kılarken, secdede Hasan<br />

ve Hüseyin’in, Peygamberimiz<br />

(s.a.v)‘in sırtına çıktığını ve onlar<br />

düşmesin diye secdesini uzattığını,16<br />

ayağa kalkınca düşmemeleri<br />

için eliyle tuttuğunu17 hatta<br />

hutbede iken bile minberden inerek<br />

torunu Hasan’ı kucakladığını18<br />

ve yanına aldığını mezkûr<br />

kaynaklardan öğrenmekteyiz.<br />

Peygamberimiz (s.a.v): “Uzun<br />

kılmak niyetiyle namaza dururum,<br />

derken bir çocuk ağlaması<br />

işitir, annesine sıkıntı vermesin<br />

diye kısa keserim.“ buyurmaktadır.19<br />

Hz. Peygamberimiz (s.a.v)‘in<br />

merhameti, sevgi ve şefkati, hiçbir<br />

ayırım yapmadan, bütün çocukları<br />

kucaklamıştır. O, engin<br />

tevazusuyla çocuklarla her fırsatta<br />

ilgilenmiş, şakalaşmış, gördüğünde<br />

onlara selam vermiş hal<br />

hatırlarını sormuş, bu arada kusurlarını<br />

hoş karşılamış, hasta olduklarında<br />

ziyaretlerine gitmiştir.<br />

Savaşlarda çocukların öldürülmesini,<br />

esirler içinde bulunan anne<br />

ile çocukların birbirlerinden ayrılmalarını<br />

yasaklamıştır. Rasulüllah<br />

(s.a.v) çocuklara sevgisini<br />

açıkça gösterir, Onları “cennetin<br />

kokusu” ve “gözümün nuru” diye<br />

tarif ederdi.<br />

Bir toplumun mükemmeliyeti<br />

aileden ve eşlerin el ele verip kurdukları<br />

yuvadan başlar. Aile, cemiyetin<br />

en önemli rüknüdür. Bu<br />

rüknün sağlamlığı toplumun de<br />

sağlamlığı demektir. Öyleyse toplumun<br />

bu temel rüknü, katiyen<br />

menhecsiz, projesiz ve plansız bırakılmamalıdır.<br />

Bugünün yarını,<br />

yarının umudu ve geleceğimiz<br />

olan cennet kokusu, göz nuru çocuklarımızın<br />

eğitimi ve yetiştirilmesi<br />

tesadüflere bırakılamayacak<br />

kadar önemlidir. Hem aile hem de<br />

çocuk eğitimi hayati bir meseledir.<br />

Atimiz, yetiştirdiğimiz ve yetiştireceğimiz<br />

çocukların kalitesine<br />

bağlıdır.<br />

Kaynaklar:<br />

1 Deylemî<br />

2 Kütüb-i Sitte İ.Canan 15. cilt S.209<br />

3 Mecmu’uz-Zevaid C.5 S.135<br />

4 Mecmu’uz-Zevaid C.5 S.136<br />

5 İbn-i Mace<br />

6 Kütüb-i Sitte İ.Canan 2.Cilt S.510<br />

7 Kütüb-i Sitte İ.Canan C.2 496<br />

8 Ramuz el-Hadis<br />

9 Kütüb-ü Sitte İ.Canan C.2 S.498<br />

10 Tirmizî<br />

11 Buharî ve Müslim<br />

12 Münavî<br />

13 Münavî<br />

14 İbn-i Mace<br />

15 Buharî, Muvatta<br />

16 Heysemî, Muvatta<br />

17 Müslim<br />

18 Buharî, Tirmizî<br />

19 Buharî<br />

Kısa adı IGMG olan İslam<br />

Toplumu Milli Görüş<br />

Rhein Neckar Saar Bölgesine<br />

bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren<br />

Worms Şubesi Eğitim Başkanlığının<br />

düzenlemiş olduğu Gezi<br />

programı çocukları oldukça sevindirdi.<br />

IGMG Worms Şube Eğitim<br />

Başkanı Cihan Ölmez ve yardımcısı<br />

Bülent Adikoğlu`nun düzenlemiş<br />

olduğu gezi programı<br />

Worms`tan başlayarak tarihi önemi<br />

olan Schwetzingen Schloss,<br />

Heidelberg Hayvanat bahçesi ile<br />

IGMG Walldorf Şubesini ziyaret<br />

ile son buldu.<br />

Otobüs ile başlayan gezi turu<br />

önce Schwetzingen Schloss`un tanıtımı<br />

ve tarihi önemi anlatıldı.<br />

İçinde bir mescidi bulunan yerin<br />

çocuklar tarafından ilgi ile izlenmesi<br />

ve tarihi bilgiler verilerek<br />

anlatılmasından çok memnun kaldılar.<br />

Çocukları Sevindirmek<br />

Çok Güzel Bir Şey<br />

Daha sonra Heidelberg Hayvanat<br />

bahçesine götürülen çocuklar<br />

orada ise dünyanın değişik coğrafyalarından<br />

getirilen hayvanları<br />

hem tanımalari hem de bilgi almaları<br />

sağlandı.<br />

Çocukların bolca eğlendikleri<br />

alanlarında bulunduğu yerde bir<br />

takım etkinlikleri de izleme imkanları<br />

oldu.<br />

Gezi turunun sonunda IGMG<br />

Rhein Neckar Saar Bölgesi Walldorf<br />

Şubesi de ziyaret edilerek<br />

Cemiyetin tanıtımı yapıldı.<br />

IGMG Walldorf Cemiyet Başkanı<br />

İbrahim Gündüz ile İmam Hatibi<br />

Bilal Kaçmaz Hoca`nın yapmış<br />

oldukları konuşma ve bilgilendirmeden<br />

sonra cemiyetin sunmuş<br />

olduğu ikramdan çocukların mutluluğu<br />

daha da artmış oldu. Tekrar<br />

Worms`a dönen çocuklar unutamayacakları<br />

bir gün yaşadıkları<br />

için, aileleri tarafından emeği geçen<br />

herkese teşekkür edildi.<br />

sayfa 22<br />

Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431


haber<br />

Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

<strong>Hayat</strong><br />

Muhsin Yazıcıoğlu Mörfelden<br />

Walldorf’ta Yad Edildi<br />

MÖRFELDEN-WALL-<br />

DORF - 29 Mart 2009<br />

Pazar günü yapılacak yerel<br />

seçimler kapsamında, 25 Mayıs<br />

Çarşamba günü Kahramanmaraş<br />

mitinginden Yozgat mitingine gitmek<br />

üzere beraberindeki 5 kişiyle<br />

birlikte Bell 206 L - 4 tipi helikopterle<br />

havalandıktan sonra, il merkezinin<br />

55 km kuzeybatısında bulunan<br />

Zeytun ile Sisne köyleri arasındaki<br />

2503 m'lik Keş Dağı'na düşen<br />

helikopterde hayatlarını kaybeden<br />

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel<br />

Başkanı ve Sivas Bağımsız Milletvekili<br />

Muhsin Yazıcıoğlu, BBP Sivas<br />

İl Başkanı Erhan Üstündağ,<br />

BBP Sivas İl Başkan Yardımcısı<br />

Yüksel Yancı, BBP Belediye Meclis<br />

Üyesi Adayı Murat Çetinkaya,<br />

Kaptan Pilot Kaya İstektepe ve İhlas<br />

Haber Ajansı (İHA) Sivas Muhabiri<br />

İsmail Güneş, Almanya'da<br />

düzenlenen bir anma etkinliğiyle<br />

yâd edildi.<br />

YOĞUN KATILIM<br />

Hessen eyaletinin Frankfurt<br />

kenti yakınlarında bulunan Mörfelden<br />

- Walldorf kasabasında bulunan<br />

Şehir Salonu'nda Avrupa Türk Kültür<br />

Dernekleri (ATB) tarafından organize<br />

edilen etkinliğe yaklaşık bin<br />

kişilik aileli bir katılım oldu. Anma<br />

etkinliğine BBP Genel Başkan Yardımcısı<br />

Dr. Ahmet Şanverdi, Nizam-ı<br />

Alem Ocakları Genel Eski<br />

Başkanı Tuna Koç, Sivas Belediye<br />

Başkanı (BBP) Doğan Ürgüp, Avrupa<br />

Nizam-ı Alem Ocakları Kurucu<br />

Genel Başkanı Zülfü Canpolat,<br />

ATB Genel Başkanı Recep Yıldırım,<br />

İslam Toplumu Milli Görüş<br />

(IGMG) Hessen Bölge Başkanı<br />

Mehmet Ateş, Diyanet İşleri Türk<br />

İslam Birliği (DİTİB) Frankfurt<br />

Başkanı İrfan Dinç, Avrupa Doğu<br />

Türkistan Merkezi Başkanı Kureyş<br />

Atahan ve çok sayıda seçkin davetli<br />

katıldı.<br />

GURBETÇİLERİN<br />

DOSTUYDU<br />

Kur'ân-ı Kerîm tilavetiyle başlayan<br />

ve moderatörlüğünü Murat Cenik<br />

ve Semra Cenik kardeşlerin<br />

yaptıkları etkinliğin açılış konuşmasını<br />

yapan ATB Genel Başkanı<br />

Recep Yıldırım, Muhsin Yazıcıoğlu'nun<br />

yeri kolay kolay doldurulamaz<br />

bir lider olduğunu belirterek,<br />

O'nun yalnızca bir siyasi parti başkanı<br />

değil, Türkiye'nin bütün insnalarını<br />

ve renklerini kucaklayan bir<br />

gönül lideri olduğuna vurgu yaptı.<br />

Yazıcıoğlu'nun fikirleri ve icraatıyla<br />

pek çok ilke imza attığına da işaret<br />

eden Yıldırım, "Bugün daha kamuoyunun<br />

yeni yeni tanıştığı Yurtdışı<br />

Türkler Bakanlığı fikri O'nun<br />

fikriydi. O bu fikri ta 1979'da ortaya<br />

atmıştı ve ilk olarak O dile getirmişti"<br />

dedi. Muhsin Reis'in Anadolu'ya<br />

ve ülke insanına aşık bir lider<br />

olduğunu belirten ATB Başkanı,<br />

O'nun hiçbir zaman insanlar arasında<br />

ayrım yapmadığını, ülkenin her<br />

ferdine aynı yakınlıkta bulunduğunu<br />

dile getirdi. O'nun Avrupa'daki<br />

gurbetçileri en çok ziyaret eden siyasi<br />

parti lideri olduğuna özellikle<br />

vurgu yapan Recep Yıldırım, Avrupa'dan<br />

kendisine iletilen hiçbir davetiyeyi<br />

geri çevirmediğini ifade<br />

etti.<br />

SİVAS ONU SEÇTİ<br />

Avrupa Nizam-ı Alem Ocakları<br />

Kurucu Genel Başkanı Zülfü Canpolat<br />

ise yaptığı konuşmada, Muhsin<br />

Reis ile olan bazı anılarını anlatarak<br />

dinleyicilere duygulu anlar<br />

yaşattı.<br />

Sivas Belediye Başkanı Doğan<br />

Ürgüp de Muhsin Yazıcıoğlu'nun<br />

acı kaybı sonrası gerçekleşen yerel<br />

seçimlerde bu hüzün ve elem duygularıyla<br />

seçime girip, Sivas halkının<br />

gerek Muhsin Reis'e gösterdiği<br />

teveccüh, gerekse kendi seçim çalışmalarının<br />

meyvelerini alarak<br />

şehre belediye başkanı seçilmesinin<br />

yaşattığı çetrefilli duyguların zorluğuna<br />

dikkat çekip, hüzün ve sevinci<br />

aynı anda barındıran hislerle göreve<br />

geldiklerini dile getirdi.<br />

Nizam-ı Alem Ocakları Genel<br />

Eski Başkanı Tuna Koç ise Yazıcıoğlu'nun<br />

örnek şahsiyetinden örnekler<br />

verdi.<br />

IGMG Genel Başkanı Yavuz<br />

Çelik Karahan'ın yazılı mesajı<br />

okundu. Programda ayrıca Ahmet<br />

Yenilmez ve Ömer Arslan ilahiler<br />

okudular. Zeynep Karabulut isimli<br />

8 yaşında bir kız çocuğunun okuduğu<br />

"Sakarya" adlı şiir ise duygusal<br />

anların yaşanmasına neden oldu.<br />

sayfa 23<br />

Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431


haber<br />

Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

<strong>Hayat</strong><br />

IGMG Kuzey Bavyera’da<br />

Genişletilmiş İdareciler Toplantısı<br />

IGMG Kuzey Bavyera Bölgesinde<br />

Genişletilmiş Şube Başkanları<br />

ve Sosyal Hizmetler<br />

Başkanları Toplantısı yapıldı. İslam<br />

Toplumu Milli Görüş Kuzey<br />

Bavyera Bölge Teşkilatının her üç<br />

ayda bir gerçekleştirdiği Genişletilmiş<br />

Şube Başkanları Toplantısı<br />

Bölge Merkezinde gerçekleştirildi.<br />

IGMG Kuzey Bavyera Bölge<br />

Yönetim Kurulu Üyeleri, Kadınlar<br />

Teşkilatı Yönetim Kurulu Üyeleri,<br />

Bölge Gençlik Teşkilatı Yönetim<br />

Kurulu Üyeleri, Cemiyet<br />

Başkanları, Cemiyet Yan Kuruluşlar<br />

Başkanları, Sosyal Hizmetler<br />

Birim Başkanları ve bunun yanısıra<br />

Genel Merkez Sosyal Hizmetler<br />

Biriminden Süleyman Yılmaz<br />

Bey de toplantıya katılanlar<br />

arasında idi.<br />

Kur’ân-ı Kerim ile açılan toplantı,<br />

yoklamadan sonra, IGMG<br />

Kuzey Bavyera Bölge Başkanı<br />

Bilal Demiroğlu bir açılış konuşması<br />

yaparak; “Bu toplantılarda<br />

temel amacımız teşkilat mensuplarımız<br />

arasında eylem ve söylem<br />

birliğini sağlamaktır. Diğer bir<br />

ifadeyle birimler arası insicamı<br />

sağlamaktır. Bu toplantıların diğer<br />

bir faydalı tarafı ise üsten alta,<br />

alttan üste bilgi aktarımını<br />

sağlıklı bir şekilde yürütülmesini<br />

koordine etmektir. Dünya küçüldü,<br />

insanların zararına olan herşey<br />

hemen her tarafa ulaşabilmektedir.<br />

Biz de bu küresel köy<br />

haline gelen yeryüzünde ‘iyinin,<br />

doğrunun ve faydalının ve adalet’in’<br />

yayılması için çaba göstermekteyiz.<br />

Biz bunları yapıyoruz ve<br />

yapmaya devam edeceğiz” dedi.<br />

Bölge Yönetim Kurulu üyelerinin<br />

bilgilendirmeleri ile devam<br />

eden toplantıda, Genel Merkez<br />

Sosyal Hizmetler Biriminden Süleyman<br />

Yılmaz Bey de bir konuşma<br />

yaptı. Konuşmasında; “Çocukluğumuzda<br />

büyüklerimizin abdest<br />

suyunu dökmek için ibrik<br />

kapma yarışı yapardık. Çünkü abdest<br />

suyu dökenin abdest alan kadar<br />

sevap kazandığına inanırdık.<br />

İşte sosyal hizmetler birimi olarak<br />

insanımızın mali ibadetlerini sağlıklı<br />

ifa etmesine vesile olup, en az<br />

o ibadeti yapan kadar da vesile<br />

olan bizlerin de sevap kazanacağına<br />

inanıyoruz” dedi.<br />

Katılımcıların dilek ve temennilerden<br />

sonra, bir değerlendirme<br />

ve kapanış konuşması yapan<br />

IGMG Kuzey Bavyera Bölge<br />

Başkanı Bilal Demiroğlu; “Geleneksel<br />

hale getirdiğimiz Alemlere<br />

Rahmet Hz. Muhammed (s.a.v) ve<br />

Maide-i Kur’an programını bu yıl<br />

cemiyetlerimizin bünyesinde değişik<br />

etkinliklerle yapılmaktadır. Ayrıca<br />

yine geleneksel hale getirdiğimiz<br />

‘Bölge Aileler Günü’ proğramımızı<br />

01-02 Mayıs 2010 tarihlerinde<br />

Bölgede Nürnberg Merkez<br />

Camimizin ev sahipliğinde, sizlerin<br />

katkılarıyla yapılacaktır. Yüreğimiyi<br />

açıp, insanlarımızı kendi<br />

değerleriyle buluşturacağız inşallah”<br />

dedi.<br />

Goethe ve BAMF Yetkilileri<br />

Almanca Dil Kursu’nu Ziyaret Etti<br />

Diyanet İşleri Türk İslam<br />

Birliği (DİTİB), Federal<br />

Göç ve Mülteciler Dairesi<br />

(BAMF) ve Goethe Enstitüsü işbirliği<br />

ile düzenlenen Düsseldorf ve<br />

Köln bölgesi din görevlilerinin katıldığı<br />

Almanca dil kursu, Goethe<br />

ve BAMF Yetkilileri tarafından ziyaret<br />

edildi.<br />

Köln DİTİB Genel Merkez’inde<br />

verilen Almanca dil kursunu, T.C.<br />

Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler<br />

Dairesi Başkanı Prof. Dr. Ali<br />

Dere, DİTİB Genel Başkanı Sadi<br />

Arslan, Düsseldorf Goethe Enstitüsü<br />

Müdürü Stefan Brunner, Federal<br />

Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF)<br />

Entegrasyon Uzmanı Steffi Redmann<br />

ziyaret ederek, kursiyerlerle<br />

bir süre sohbet etti. Ziyarete, Dİ-<br />

TİB Genel Müdür V. Mehmet Yıldırım,<br />

Din ve Toplum Araştırma<br />

Merkezi Başkanı ve Proje Koordinatörü<br />

Dr. Hasan Karaca ile BAMF<br />

ve Goethe Enstitüsü’nden 3 kişilik<br />

heyet te hazır bulundu.<br />

Kursu ziyaret eden heyetle yapılan<br />

kısa tanışmanın ardından din<br />

görevlileri soruları cevaplandırdı<br />

ve kendi düşüncelerini Almanca<br />

olarak aktardı.<br />

Ziyarete katılan heyet din görevlerine<br />

yönelik Almanya genelinde<br />

ve Köln’de verilen dil kurslarını<br />

önemsediklerini, diyalog için Almancanın<br />

şart ve ihtiyaç olduğu, dili<br />

geliştirmek için gezete, televizyon<br />

izlenileceği bir ortamın oluşturulmasının<br />

da gerekli olduğu konusunda<br />

görüş bildirdiler.<br />

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği<br />

(DİTİB), Federal Göç ve Mülteciler<br />

Dairesi (BAMF) ve Goethe Enstitüsü<br />

işbirliğinde 14 Aralık 2009 tarihinde<br />

başlayan Almanca kursunu<br />

şuan17 din görevlisi takip ediyor.<br />

Ağustos 2010 tarihine kadar devam<br />

edecek kursla ilgili; din görevlilerine<br />

Alman kültürünü yerinde<br />

görebilmek ve tanıyabilmek için<br />

geziler, dili öğrenebilmek ve pratik<br />

yapabilmek için her din görevlisinin<br />

kendi bölgesinde kilise din<br />

adamları ile programlar yapılması<br />

hususunda görüş alışverişinde bulunuldu.<br />

sayfa 26<br />

Nisan· April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431


<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

Özel Köșe<br />

Selma ÖZTÜRK<br />

Ah Babalarımız<br />

Vah Babalarımız...<br />

Nesillerimiz... Ve onları<br />

koruma, muhafaza<br />

etme vazifemiz.<br />

Acaba bu vazifeyi<br />

bugün hakkıyla yerine<br />

getirebiliyor muyuz?<br />

Babalarımız nesiller<br />

için çırpınıp dururken,<br />

ellerinden geleni<br />

yapmaya gayret<br />

gösterirken, bizler<br />

bugün onlar kadar<br />

cesur ve ileriye yönelik<br />

düşünüyor muyuz?<br />

Keşke babalarımız<br />

kadar mert ve samimi<br />

olabilsek...<br />

Geçenlerde yine bir cami ziyareti<br />

için gelen bir Alman<br />

grubumla beraber cemaat<br />

oeztuerk.s@gmx.de<br />

namazını izlerken, cemaati oluşturan<br />

safları inceleme imkanım oldu.<br />

Safa durmuş, Allah’a secde eden<br />

başlara tek tek bakıp, onları gözlemlediğimde,<br />

çoğunun tanınmış<br />

simalar olduğunu farkettim. Biraz<br />

daha nazar-ı dikkat ile baktığımda,<br />

o secde eden başların çoğunun saçına<br />

ak düşmüş olduğunu tespit ettim.<br />

Bazıları rahatsızlığından ve<br />

yaşın ilerlemesinden dolayı sandalyede<br />

eda ediyordu namazı, kimisi<br />

kulaklığını takmış, işitmekte zorluk<br />

çekiyor, kimisinin gözü ise görmez<br />

hale gelmiş... Herbirinin farklı<br />

sağlık sorunları var. Ve bu sağlık<br />

sorunları “göçmen hastalığı” diye<br />

adlandırılan (Migrationskrankheiten)<br />

hastalıkları olarak tanınıyor.<br />

Çünkü onların hastalıklarının sebebi<br />

ruhi nedenlere dayanmaktadır.<br />

O ara dalıp, maziye kısa bir seyahat<br />

yaptığımda, bu amcaların<br />

herbirinin bir zamanlar daha genç<br />

olduğunu hatırladım. Ve o anda çocukluğum<br />

geldi aklıma. Küçük çocukken<br />

babam haftasonları hepimizi,<br />

bütün kardeşleri toplar camiye<br />

götürürdü. Orada erken yaşta rahlelerin<br />

önünde diz çöküp, Kur`an-ı<br />

Kerim’i öğrendik, duaları ve sureleri<br />

ezberledik. Bazen oturmaktan<br />

dizlerimiz ağrırdı, bazen hocalardan<br />

korkar sıkılırdık. Fakat sonuçta<br />

(o zamanları profesyonel olmasa<br />

da) dini eğitimimizden mahrum<br />

kalmadık. Camiye gittik ve bir caminin<br />

var olduğunu küçük yaşlarda<br />

bildik. Oralara çocuk yaşta gitmekle,<br />

cami atmosferini teneffüs etmiş<br />

olduk.<br />

Bu gerçeği, sağlanmış olan bu<br />

imkanları ise ilk çapta babalarımıza<br />

borçluyuz. Babalarımızın sayesinde,<br />

onların gayretleri, çabaları,<br />

uğraşı ve fedakarlıkları sayesinde<br />

bizler zamanında bu imkanlara sahip<br />

olduk. Bir cami binasına sahip<br />

olabilmek için, her türlü sıkıntılara<br />

katlanmışlar. Bir bayram namazını<br />

eda edebilmek için odalar kiralamışlar.<br />

Bir göz odayı bulup kullanarak,<br />

oralarda ibadetlerini yerine<br />

getirmişler. Sonra binaları satın almışlar,<br />

cami adını vermişler ve<br />

uzun vadeli düşünmeye başlamışlar.<br />

Sınırlı ve zor şartlar altında bizleri,<br />

evlatlarını yani onlardan sonraki<br />

nesilleri düşünmüşler. Tarihi<br />

şartlardan dolayı dini bilgileri ve<br />

eğitim dereceleri düşüktü belki...<br />

Fakat şuur ve bilinçleri elhamdulillah<br />

yerindeydi.<br />

Bazen oturup düşünüyorum<br />

da... Babalarımız ne kadar güçlü ve<br />

cesaretlilermiş o zamanları. Hiç tanımadıkları<br />

yabancı bir ülkeye gelmişler,<br />

bir kelime bile olsa o ülkenin<br />

dilini bilip konuşamamışlar. Sırası<br />

gelmiş horlanmışlar, sırası gelmiş<br />

hakir görülmüşler. Ve herşeye<br />

rağmen burada hayat mücadelelerini<br />

sürdürmüşler.<br />

Küçüklüğümden beri babamın<br />

namaz sonrası seccadesinin üzerinde<br />

ellerini göğe kaldırarak sürekli<br />

şu duayı yaptığını bilirim: “Ya rabbi!<br />

Yavrularımı ve Ümmeti Muhammed’in<br />

evlatlarını sen koru!<br />

Onlar benim değil, senindir. Sahipleri<br />

ben değilim, SENSİN. Ben<br />

ise sadece bir çobanım. Onları<br />

hakkıyla gütmemi ve emanetlerime<br />

ihanet etmememi bana nasip<br />

et! Nesillerimin nesillerini sen koru<br />

ya Rab!” İşte babacığım namazları<br />

sonrası bu duayı okur, sakin<br />

bir sesle kendi kendine telaffuz<br />

ederdi. Öyle ki, bu duayı duya duya,<br />

işite işite bizler de kulağımıza<br />

ve hafızamıza yerleştirmiş olduk.<br />

Ve böylece “Kutsal emaneti” onlardan<br />

devraldık.<br />

Nesillerimiz... Ve onları koruma,<br />

muhafaza etme vazifemiz.<br />

Acaba bu vazifeyi bugün hakkıyla<br />

yerine getirebiliyor muyuz? Babalarımız<br />

nesiller için çırpınıp dururken,<br />

ellerinden geleni yapmaya<br />

gayret gösterirken, bizler bugün<br />

onlar kadar cesur ve ileriye yönelik<br />

düşünüyor muyuz? Keşke babalarımız<br />

kadar mert ve samimi olabilsek...<br />

Onlar bizim büyüklerimiz, efendim!<br />

Belki bazen bunun bilincinde<br />

olmayabiliriz, fakat onlara o kadar<br />

çok şey borçluyuz ki... Sonraki nesiller<br />

olarak bazen onlara haksızlık<br />

edebiliyoruz. Bazılarımız onları<br />

küçümsüyor ve cahil görüyorlar.<br />

Fakat onların göstermiş olduğu cesareti<br />

ve tutumu biz bugün aynı<br />

şartlar altında gösterebileceğimizi<br />

zannetmiyorum. Kesinlikle gösteremezdik,<br />

daha doğrusu beceremezdik.<br />

Allah babalarımızdan razı olsun!<br />

Onlar hakikaten büyük bir<br />

takdire layıktırlar. Bunun bilincinde<br />

olmasalar bile. Allah babalarımızı,<br />

o saygı ve sevgiye şayan büyüklerimizi<br />

başımızdan eksik etmesin.<br />

Allah onlara huzurlu, sağlıklı<br />

ve uzun ömürler versin. Zira<br />

onların varlığına ve nasihatlarına<br />

daha çok ihtiyacımız var...<br />

Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 27


haber<br />

Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

<strong>Hayat</strong><br />

IGMG (İslam Toplumu Milli<br />

Görüş) Eğitim Başkanlığı’nın<br />

düzenlemiş olduğu Avrupa 4.<br />

Eğitim Şûrası çalışması 10-11 Nisan<br />

2010 tarihlerinde Kerpen’de<br />

yapılacak.<br />

IGMG tarafından ilki 1996 yılında<br />

düzenlenen eğitim şûralarının,<br />

ikincisi 2001 yılında, üçüncüsü<br />

2005 yılında gerçekleştirildi.<br />

Her 5 yılda bir düzenlenmesi<br />

planlanan çalışmanın dördüncüsü<br />

10-11 Nisan 2010 tarihlerinde,<br />

Kerpen’de bulunan İslam Toplumu<br />

Milli Görüş Genel Merkezi’nde<br />

gerçekleştirilecek. IGMG<br />

Eğitim Başkanlığı’nca, yapılan<br />

şûra çalışmaları ile Avrupa’daki<br />

vatandaşlarımızın gelişen zaman<br />

içinde eğitim ihtiyaçlarının tesbiti,<br />

teşkilat içi yapılan çalışmaların<br />

geliştirilmesi ve bir dahaki 5 yılda<br />

yapılacak çalışmalara ışık tutuması<br />

olduğu vurgulandı.<br />

Hessen Gençlik Gönül Sohbeti<br />

Programı Darmstadt’da İdi<br />

IGMG Hessen Bölgesi Gençlik<br />

Teşkilatı Gönül Sohbetleri serisinin<br />

bu defaki adresi<br />

DARMSTADT Şubesi oldu.<br />

Gençlerin yogun olarak katılmış<br />

olduğu program açılış Kur`an-ı<br />

Kerim i ile başladı.<br />

IGMG Darmstadt Cemiyet<br />

Başkanı A. AYKIR’ın selamlama<br />

konuşmasının ardından, Darmstadt<br />

Cemiyeti Gençlik Teşkilatı<br />

Başkanı A. Sertkaya ev sahibi<br />

Gençlik başkanı olduğundan dolayı<br />

katılımcılara hoşgeldiniz dedi.<br />

IGMG Hessen Bölgesi Gençlik<br />

Teşkilatı Başkanı A.Polat, Gönül<br />

sohbetlerinin önemi ve gönül inşaa<br />

etmek için Allah ve<br />

Resulu`nun Gönüllerde yer etmesi<br />

ve emirlerine göre yaşanması<br />

gerektiğini söyledi.<br />

Programın hatiplerinden<br />

IGMG Hessen Bölge Başkanı<br />

Mehmet ATEŞ mikrofona gelerek<br />

gençliğin önemi ve ahlaki olgusunun<br />

mükemmel olması gerektiğini<br />

söyledi.<br />

IGMG Offenbach Mevlana<br />

Gençlik ilahi grubunun ilahilerinden<br />

sonra Avusturalya’lı gencin<br />

müslüman oluşuyla ilgili sinevizyon<br />

gösteriminin ardından mikrofona<br />

Selçuk Üniversitesi İlahiyat<br />

Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.<br />

Saffet KÖSE geldi.<br />

Avrupa’nın 11 ülkesinde faaliyet<br />

gösteren İslam Toplumu Milli<br />

Görüş Teşkilatı’nın her bölgesinden<br />

çalışmaya eğitim sahasında<br />

uzman kişiler katılarak fikir ve<br />

görüşlerini ifade edecekler. Avrupa<br />

4. Eğitim Şûrası’nda;<br />

1. İmam Hatip,Hatibe ve<br />

Eğitimcilerimiz<br />

2. Resmi Okullarda İslam<br />

Dindersleri<br />

3. Okullarımız<br />

4. Eğitim Müfredatlarımız<br />

ve Materyallerimiz<br />

5. İnsan Kaynaklarımız ve<br />

Kalifiye İnsan Yetiştirme<br />

6. Eğitim Sistemimiz, Örgün<br />

Köse: “Bugünlerin IGMG<br />

Gençlik Umresine denk gelen bir<br />

zaman dilimi olduğunu Umreye<br />

gidecek gençlere ve diger dinleyicilere<br />

ibadetlerin teknik boyutuyla<br />

birlikte mana boyutuna dikkat<br />

etmelerini örneklerle izah etti.<br />

Prof. Dr. Saffet Köse`in hitabından<br />

sonra hediye takdimi yapılıp<br />

ve Yaygın Eğitim Çalışmaları<br />

7. Eğitim Kurumlarımız<br />

8. Eğitim Çalışmalarımızın<br />

Tanıtımı ve Derneklerle Desteklenmesi<br />

9. Entegrasyon Çalışmalarımız<br />

10. Eğitim Sistemimizde Anasınıflarımız<br />

11. Gençlik Eğitim Çalışmalarımız<br />

olmak üzere 11 konuda komisyon<br />

çalışması yapılacak. Komisyonlara<br />

katılımcıların katkılarıyla<br />

ortaya çıkan nihai raporlardaki<br />

bilgiler Eğitim Şûrası sonrasında<br />

cemiyet imam hatibinin yapmış<br />

olduğu güzel dua ile program son<br />

buldu.<br />

Akabinde Bölge Gençlik Teşkilatının<br />

ikramından sonra gençler<br />

gönülleri Allah ve Resulunun<br />

sevgisiyle dolu bir şekilde ayrıldılar.<br />

Avrupa 4. Eğitim Şurası<br />

10-11 Nisan’da Kerpen’de<br />

yapılacak eğitim çalışmaları için<br />

temel teşkil edecek. Çalışma sonunda<br />

çıkan kararlar her yıl en az<br />

bir defa komisyon üyelerinin tekrar<br />

biraraya gelerek geçmiş ve gelecek<br />

bağlamında gözden geçirilerek<br />

genel değerlendirmeye tabi<br />

tutulacak.<br />

IGMG Eğitim Başkanlığınca<br />

yapılan açıklamada daha önce yapılan<br />

Şûra çalışmalarının teşkilat<br />

eğitim çalışmalarına verim kattığı<br />

ve yönlendirici olduğu, Avrupa 4.<br />

Eğitim Şûrası’nında 2015 yılına<br />

kadar yapılacak çalışmalara büyük<br />

katkıda bulunmasının beklendiği<br />

belirtildi.<br />

sayfa 28<br />

Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431


<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

dosya<br />

M. Salih AYDIN<br />

Hacarabın Serüvenleri 31<br />

Yaşadığımız bu ülke<br />

ve toplumda bir yer<br />

edinerek onurlu bir<br />

yaşam varken, niçin<br />

onursuzluk denizinde<br />

boğulmak istiyoruz.<br />

Ne Mevla’ya kul ne<br />

kendimize ne de yaşadığımız<br />

toplumdaki<br />

insanlara faydalı olabildik.<br />

Tabiî ki istinalar<br />

kaideyi bozmaz.<br />

Eğer biz burada yaşamaya<br />

karar vermişsek<br />

siyasi, ilmi, finans vesair<br />

kurumlarında<br />

mutlaka yer almalıyız.<br />

Yolumuza devam diyerek…<br />

Sevgili dostlar yeni bir yılın<br />

4`üncü ayına girmiş bulunuyoruz.<br />

Ama hala kendimize bir düzen<br />

vermeden yolumuza devam diyerek<br />

bu gurbet ellerde yaşamaya<br />

devam ediyoruz. Ama burada izole<br />

olmuş bir köşeye sıkışmış halde<br />

yaşıyoruz. Çoğumuzun ne kanunlardan<br />

ne de buradaki şartlardan<br />

haberi var. Bizde bir laf var, saldım<br />

çayıra Mevlam kayıra hesabı.<br />

İş hiç de öyle değil ne çocuklarımıza<br />

ne kendimize ne de paramıza<br />

sahip olabildik. Acaba değişmekten<br />

biz ne anlıyoruz? Bu toplumda<br />

bir yer edinmek aklımızın ucundan<br />

hiç geçmiyor mu? Yaşadığımız<br />

bu ülke ve toplumda bir yer<br />

edinerek onurlu bir yaşam varken,<br />

niçin onursuzluk denizinde boğulmak<br />

istiyoruz. Ne Mevla’ya kul ne<br />

kendimize ne de yaşadığımız toplumdaki<br />

insanlara faydalı olabildik.<br />

Tabiî ki istinalar kaideyi bozmaz.<br />

Eğer biz burada yaşamaya<br />

karar vermişsek siyasi, ilmi, finans<br />

vesair kurumlarında mutlaka<br />

yer almalıyız. Çocuklarımızı bu<br />

yönlere sevk etmeli okullarda başarılı<br />

olmaları için desteklemeliyiz.<br />

Kendimize bu toplumda bir<br />

yerler edinmeli boşlukta kalmamalıyız.<br />

Mesela bu sene 7 Kasım`da<br />

Hessen`de Yabancılar<br />

Meclisi seçimleri var. Aday olun<br />

veya oylamaya gidin Alman vatandaşı<br />

olanlar aday olabilirler<br />

ama oy hakkı yoktur. Türk vatandaşı<br />

olanların ise aday olma ve oy<br />

hakları vardır. Haklarımızı resmi<br />

yerlerde aramak adına gidin, eğer<br />

ilgilenmezseniz o hakkınızı da<br />

kaybedebilirsiniz. Gençleri partilere<br />

üye olmaya teşvik edin. Devlet<br />

kurumlarında görev almaya<br />

teşvik edin. Fahri görevler alarak<br />

bizimde bu toplumda yer almamızı<br />

teşvik edin. Mesela genç itfaiyeci<br />

olarak vesair. Hala zamanımız<br />

var, geç kalmış değiliz. Haydin<br />

dostlar biz kaybetmiş değiliz<br />

diyorum. Ya siz ne diyorsunuz?<br />

Şimdi gelelim başlıktaki konumuza.<br />

<strong>Hayat</strong>ı Boşa Harcamak…<br />

Bir hacı amcanın torunu ile aralarında<br />

şöyle bir konuşma geçer.<br />

Genç yürürken dedesini görür<br />

ve:<br />

- Hay (Türkçesi ot veya saman<br />

anlamında İngilizce hi) dede nereye?<br />

Tabii Amcamız şaşırır ve oğlum<br />

Hay`ı (Yani, Yüce Mevlamızın<br />

“Hay” sıfatını kastederek,<br />

“Her zaman diri olan Rab) anladık,<br />

ta o hareket neydi?<br />

- Bırak dede dokunma keyfimize.<br />

- Yavrum baban sana hiç mi öğretmedi<br />

büyüklerine karşı nasıl<br />

davranacağını, ben senin okul arkadaşınmışım<br />

gibi konuşuyorsun.<br />

- Dede sen ne diyorsun onları<br />

geç sen gerilerde kalmışsın hala ne<br />

diyorsun.<br />

- Hay demeyi biliyorsun ama<br />

gerisi yok mu?<br />

- Dede hay selam vermek Almanlar<br />

öyle selam veriyor.<br />

- Yani ALLAH c.c. sıfatı olduğu<br />

için değil mi?<br />

- Sen nerdesin dede ilk önce<br />

sen geldin buralara sonra ninemi<br />

ve babamı getirdin ama hala nerdesin?<br />

Adam kafasını iki ellerinin arasına<br />

alarak:<br />

- Vay be ben ne yaptım para<br />

kazanacağım diye neslimi canlı<br />

canlı toprağa gömmüşüm. Diye<br />

söylenerek gider.<br />

Canın Sağolsun!<br />

Birgün işten gelirken araba kazası<br />

geçirmiştim tabii araba babamın.<br />

Eve geldim ve babama:<br />

- Baba arabayla kaza geçirdim<br />

bu çocuk bu saate kadar nerede diye<br />

aramıyorsunuz bile dedim.<br />

Babam yüzüme baktı ve:<br />

- Sana bir şey olmaz, canın sağ<br />

olsun, arabaya gelince yarın tamirhaneye<br />

götürür yaptırırsın. Parasını<br />

da bir güzel ödersin. Sigortayı<br />

yükselttiğin yetmedi mi dedi.<br />

Başka bir zamanda izine gitmiştik,<br />

yeni ehliyet almıştım. Tutturdu:<br />

- Sen evleneceksin!<br />

Ben de pek evlenmeye niyetli<br />

değilim daha 18 yaşındayım.<br />

Babama:<br />

- Baba acelesi ne filan dedi<br />

isem de beni dinleyen yok. Düğün<br />

masrafına gelince:<br />

- Hadi cüzdanı aç bakalım bedava<br />

evlenmek yok.<br />

m.s.a.58@hotmail.com<br />

- Baba ben evlenmek istemiyorum<br />

ki.<br />

- Fazla konuşma beni de elin<br />

içinde rezil etme. Tabii kuzu kuzu<br />

paraları ödedik düğün masrafını<br />

cebimizden harcadık. Aradan zaman<br />

geçti araya laf karıştı mı hemen<br />

atılır:<br />

- Ben ananı kaçırmasaydım beni<br />

evlendiren bile yoktu. Biz seni<br />

evlendirmedik mi?<br />

- Evlendirdin, evlendirdin ama<br />

öbür kardeşlerim gibi cebimizden<br />

ödedik. Yalnız bizim Hüsnü hariç<br />

dediğim zaman.<br />

Hemen lafa atılır:<br />

- Ondan alacağım o parayı<br />

onun daha hac parası borcu da var.<br />

Babam Hacarap işte böyle bir<br />

adam.<br />

Oradan Buradan….<br />

Cengiz kardeşin inşaatı olduğundan<br />

yardım için gittik. Cengiz<br />

de öğle yemeğinde gril yapacak.<br />

Tabii Limburg`lu kardeşlerden<br />

Başkan Faruk ve Bilal yemeğe davetliler.<br />

Grilin görevlisi İrfan kardeş<br />

hem pişiriyor hem ekmek arası<br />

yapıyor. Bir ara Başkan Faruk<br />

kardeş salata yerken Bilal kardeş<br />

hemen resim çekti ve:<br />

- Grilde et yenir, biz buraya et<br />

yemeye geldik ama bize salata yediriyorlar.<br />

Et yiyeceğimize Cengiz<br />

bize ot yediriyor. Şimdi bu resmi<br />

delil olarak medyada kullanacağım<br />

diye takıldı. Tabiî ki Faruk<br />

kardeş de Bilal kardeşi destekledi.<br />

Ama bizim İrfan durur mu hemen<br />

et yerlerken bir resim çekti ve:<br />

- Şu anda kim kime inanır deyince<br />

herkes gülüştü.<br />

ALLAH’a emanet olun, Kendinize<br />

iyi bakın, Sağlıcakla kalın.<br />

Selam ve dua ile.<br />

Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 29


ulmaca<br />

Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />

<strong>Hayat</strong><br />

sayfa 30<br />

Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!