You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
22. Avrupa Kur’an-ı Kerim Tilavet<br />
Yarışması Wuppertal’de Yapıldı<br />
Almanya İslam Konseyi (ISLAMRAT)<br />
Başkanı Ali Kızılkaya İle Son<br />
Gelişmeler Hakkında Söyleşi<br />
14<br />
17<br />
Muhsin Yazıcıoğlu’nu Anma Programları<br />
23<br />
Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
Aylk Ücretsiz Gazete / Kostenlose Monatliche Zeitung · Say/Nr.: <strong>44</strong> · Yl/Jahre: 7 · Nisan / April 2010 / Rebiü’l Ahir 1431<br />
DIŞLAMAKLA OLMAZ!<br />
Foto: DIK<br />
Kendini<br />
İfade<br />
Edemeyen<br />
Müslümann<br />
Tarifi!<br />
Mahmut AŞKAR 5<br />
Ah<br />
Babalarmz<br />
Vah<br />
Babalarmz<br />
...<br />
Selma ÖZTÜRK 27<br />
Sözleşmeyi<br />
Geri<br />
Çekme<br />
Nalan SÖNMEZ 13<br />
Almanya İslam<br />
Konferans<br />
Müslümanlara<br />
Yönelik<br />
Hegemonyal<br />
Tartşmalarn<br />
Bir Arac m?<br />
Mustafa YENEROĞLU 11<br />
UNUTMAYIN!<br />
Vergi<br />
İşlemlerinizde<br />
Gerekli Bilgi<br />
ve Belgeler<br />
Asım TOZOĞLU 19<br />
Hacarabn<br />
Serüvenleri<br />
31<br />
M. Salih AYDIN 29<br />
IGMG Kassel Ayasofya<br />
Camiinden Güzel Bir Çalışma<br />
15
•<br />
•<br />
HELÂ L ETLER DEN<br />
İ M A<br />
İ R<br />
L<br />
E D<br />
İ<br />
İ L M<br />
T<br />
Ş
<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal<br />
editörden<br />
Sinan AKTÜRK<br />
Dışlamakla Olmaz!<br />
Sevgili dostlar!<br />
Geçen ayki sayımızı tam bitirmiş<br />
ve matbaaya gönderecekken;<br />
son anda e-mailimize bir mesaj geldi.<br />
ISLAMRAT Başkanı Ali Kızılkaya<br />
Bey; Almanya İslam Konseyinin<br />
artık Almanya İslam Konferansına<br />
katılmayacağını bildiren bir<br />
basın bildirisi göndermişti.<br />
Tabi biz de son anda gelen bu<br />
bildiriyi sizlere ulaştırabilmek için<br />
sayfalarımızda değişiklik yaparak<br />
baskıyı yetiştirmek için matbaaya<br />
gönderdik.<br />
Bilindiği gibi Federal İçişleri<br />
Bakanı Sayın Thomas de Maiziere<br />
ISLAMRAT yetkililerine artık Almanya<br />
İslam Konferansına tabiri<br />
caiz ise tribünden katılabileceklerini<br />
yani sahadaki oyunculardan birisi<br />
olamayacaklarını bildirmiş bulunuyor.<br />
Böyle olunca da Almanya<br />
İslam Konseyi uhdesindeki diğer<br />
kuruluşlar adına bunu bir talihsizlik<br />
olarak kabul edip verilen bu bilgi<br />
doğrultusunda artık Almanya İslam<br />
Konferansına katılmayacaklarını<br />
bildirmiş bulunuyorlar.<br />
Bu gelişme ışığında Almanya<br />
İslam Konferansına katılan diğer<br />
İslami Çatı Kuruluşları da kendi<br />
aralarında bir durum değerlendirmesi<br />
yaptılar. Bu değerlendirme sonucu<br />
ISLAMRAT dışındaki diğer<br />
İslami Sivil Teşkilatlar (Bu teşkilatlardan<br />
bazıları ve bazı İslami kimliği<br />
temsil ettiğini belirten kişiler ki<br />
ne kadar İslami temsil ettikleri<br />
meçhul) konferansa katılımlarının<br />
devam edeceğini belirtmiş bulunuyorlar.<br />
Ve yine Almanyadaki müslümanların<br />
taleplerini iletme adına<br />
hiç alakası olmayan kişiler bu konferansa<br />
davet edilmeye devam ediliyor.<br />
Başlangıç olarak samimi bir çabanın<br />
ürünü olduğu izlenimini veren<br />
Almanya İslam Konferansı,<br />
maalesef beklentileri karşılamaktan<br />
uzak bir çalışma olmaya başladı.<br />
Ve yine maalesef bu çalışmada<br />
Almanyadaki Müslümanların meselelerine<br />
çözümler üretme yerine;<br />
çözümsüzlük adına ne varsa yapılmaya<br />
başlandı. İslami Sivil Çatı<br />
Teşkilatların yanında İslamla hiç<br />
bir şekilde alakası olmayan kişi ve<br />
kurumlar çalışmayı sulandırmak<br />
adına bu çalışmaya dahil edilmeye<br />
başlandı.<br />
Bir öndeki Federal İçişleri Bakanı<br />
Sayın Schäule biraz daha bu<br />
çalışmaya mesafe kazandırmak<br />
adına gayretli görünüyordu. Ama<br />
maalesef şu anki Federal İçişleri<br />
Bakanı Sayın Thomas de Maiziere<br />
bu çalışmayı daha politik bir mecraya<br />
sokmuş bulunuyor. Şu anda<br />
Almanyadaki Müslüman nüfusun<br />
yaklaşık 5 milyon olduğu dikkate<br />
alındığında bu çalışmanın daha da<br />
ileriye götürülmesi gerekirken<br />
maalesef içinden çıkılmaz bir hale<br />
getirilmek isteniyor gibi bir manzara<br />
karşımıza çıkmaktadır.<br />
Gazetemizin kapak resminde de<br />
görüldüğü gibi eğer tüm bir puzzle<br />
oluşturulmak isteniyorsa tüm parçalar<br />
yerli yerine oturtulmalı, yoksa<br />
bütünlüğün sağlanması mümkün<br />
değildir.<br />
Siz eğer Almanya`da yaşayan<br />
müslümanların taleplerini karşılamak<br />
adına ortak bir noktada buluşmayı<br />
bırakır ve burada yaşayan<br />
müslümanların okuyacakları kitapları<br />
ve yazarları bile listeler ve dayatma<br />
halinde isteklerde bulunursanız;<br />
bu sizin bu tür çalışmalar ile<br />
ilgili samimiyetsizliğinizi ortaya<br />
çıkarır. Bu noktada çekincelerini ve<br />
itirazlarını belirten kuruluşları da<br />
başka bahanelerle bu çalışmanın dışına<br />
iterseniz mesele çözümsüzlük<br />
batağına saplanır kalır.<br />
Eğer sizin niyetiniz Almanyadaki<br />
müslümanların demokratik taleplerine<br />
karşılık bulmak ise bunu<br />
“Dışlayarak” yapmanız mümkün<br />
değildir. Politik beklentiler adına<br />
temel insan hakkı olan taleplere<br />
ayak diretir ve meseleyi gereksiz<br />
info@hayatonline.eu<br />
şekilde içinden çıkılamaz hale getirirseniz<br />
bu toplumun bütünlüğüne<br />
zarar vermekten başka bir işe yaramaz.<br />
Tabi bu meselelerin bir boyutu.<br />
Diğer bir boyutu da Almanya İslam<br />
Konferansına katılan Sivil İslami<br />
Teşkilatların tutumlarıdır. Bu çalışmada<br />
alınacak ve fiiliyata geçirilecek<br />
tüm kararlar Almanya`da yaşayan<br />
tüm müslümanları bağlayacaktır.<br />
Böyle olunca da Almanya`da<br />
yaşayan tüm müslümanları temsil<br />
eden kuruluşların buradaki çalışmaya<br />
dahil olması çok büyük önem<br />
arzetmektedir. Eğer bu temsilde bir<br />
eksiklik mevzu bahis olursa o zaman<br />
belli sıkıntıların aşılması çok<br />
daha zor olacaktır.<br />
Burada şunun yapılması çok sıkıntılı<br />
bir durum arzetmektedir.<br />
Efendim bizim kuruluşumuz Alman<br />
resmi makamları tarafından<br />
çok daha itibarlı kabul edilmektedir.<br />
Diğer kuruluşlar bu çalışmaya<br />
katılmasa bile biz bu temsili daha<br />
iyi yaparız gibi saçma bir duyguya<br />
kapılınırsa bu çalışmanın dumura<br />
uğramasına sebep olunur diye düşünüyoruz.<br />
Almanya İslam Konferansına<br />
katılan kuruluşların temel prensibi;<br />
Almanya`da yaşayan tüm müslümanların<br />
temel insani hak taleplerinin<br />
hiç bir politik beklentinin bu taleplerine<br />
önüne geçmesine izin vermemeleri<br />
olmalıdır. Yok eğer siz bu<br />
noktada bütünlük içerisinde hareket<br />
etmeyi bırakıp ve resmi makamların<br />
dağıtacakları nazar boncuklarına<br />
kanacaksanız lütfen bulunduğunuz<br />
yeri daha fazla işgal etmeyin<br />
ve oraları işinin ehli olanlara<br />
bırakın.<br />
Alman resmi makamları ne kadar<br />
işlerini yapmaya çalışıyorsa siz<br />
de o oranda işinizi yapmaya çalışın.<br />
Bir yerlere şirin gözükme çabalarını<br />
bir tarafa bırakın. Derdiniz Almanya`da<br />
yaşayan müslümanların<br />
derdi olsun. Yoksa bu vebalin altından<br />
kalkamazsınız.<br />
Bu vesile ile Ce nab-ý Al lah ça -<br />
lýþ ma la rý mý zý be re ket len dir sin, þu -<br />
ur lan dýr sýn.<br />
Ça lýþ mak biz den ba þa rý Al -<br />
lah`tan dýr.<br />
Al lah`a ema net olun.<br />
Not: Kıymetli Kardeşim Murat<br />
Satılmış Bey`in Babası Hakk`ın<br />
rahmetine kavuşmuştur. Merhuma<br />
rahmet, sevenleri ve yakınlarına<br />
başsağlığı dileklerimi sunar, sabr-ı<br />
cemil niyaz ederim.<br />
Not: Yayın Kurulu Üyemiz Sevgili<br />
Bilal Demiroğlu Bey`in kızı<br />
dünyaevine girmiştir. Genç çifte iki<br />
cihan saadeti dilerim.<br />
Impressum / Künye<br />
hayat<br />
Aylýk Ücretsiz Gazete<br />
Nisan - April 2010<br />
Rebiü'l Ahir 1431<br />
Sahibi ve Genel Yayýn Yönetmeni<br />
Sinan AKTÜRK<br />
Yayýn Kurulu<br />
Dr. Yusuf Iþýk, Mehmet Ateþ,<br />
Bilal Demiroðlu, Fikret Ekin,<br />
Selma Öztürk, Murat Ýleri,<br />
Mahmut Aþkar, Cengiz Þahbaz,<br />
Sinan Aktürk, Aydýn Ersoy,<br />
M. Salih Aydýn<br />
Merkez<br />
Königsbergerstr. 16 - 61169 Friedberg<br />
Tel: 06031-162411<br />
Fax: 06031-7386<strong>44</strong><br />
E-Mail: info@hayatonline.eu<br />
Web: www.hayatonline.eu<br />
Baský: Sunprint GmbH Offenbach<br />
Gazetemizde Yayýnlanan Yazýlarýn ve<br />
Reklamlarýn Ýçeriðinden Sorumlu Deðiliz.<br />
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 3
haber<br />
Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
<strong>Hayat</strong><br />
Kuzey Ren Vestfalya (NRV)<br />
Eyaleti’nin Gelsenkirchen<br />
şehrinde merkezi bulunan<br />
Technisches Hilfswerk (THW)<br />
arama, kurtarma, teknik ve lojistik<br />
destek derneği bir tanıtım programı<br />
düzenledi.<br />
Gelsenkirchen-Berger Feld Gesamtschule’de<br />
düzenlenen tanıtım<br />
toplantısına; Kuzey Ren Vestfalya<br />
(NRV) Eyalet Başbakanı Dr. Jürgen<br />
Rüttgers, DİTİB Genel Başkanı<br />
Sadi Arslan adına Genel Müdür<br />
V. Mehmet Yıldırım, THW-NRV<br />
Eyalet Birliği Başkanı Prof. Dr.<br />
Technisches Hilfswerk<br />
Derneği Tanıtıldı<br />
Theodor Blank ve Eyalet Sorumlusu<br />
Dr. Han-Ingo Schliwienski’nin<br />
yanı sıra çok sayıda davetli<br />
iştirak etti.<br />
“Güçlü ortaklarla birlikte yardım”<br />
sloganı ile düzenlenen tanıtım<br />
toplantısında THW’nin amaç<br />
ve gayelerini anlatan yetkililer,<br />
göçmen kökenli gençlere kapılarının<br />
açık olduğunu ve destek beklediklerini,<br />
fahri yardım olduğundan<br />
toplumun her kesiminin desteğine<br />
ve yardımlaşma ruhunu yarınlara<br />
taşıyacak gençlere ihtiyaç duyduklarını<br />
ifade ettiler.<br />
Görsel uygulamalarla arama ve<br />
kurtarmanın yapıldığı tanıtım<br />
programı sonrası Kuzey Ren Vestfalya<br />
(NRV) Eyalet Başbakanı Dr.<br />
Jürgen Rüttgers, eyalet bazında<br />
Haiti depremi yardım kampanyası<br />
ile ilgili DİTİB’in yapmış olduğu<br />
manidar katkıdan ötürü teşekkür<br />
etti.<br />
IGMG Hessen Bölgesi Kadınlar<br />
Teşkilatı Bilgi Yarışması<br />
IGMG Hessen Bölgesi Kadınlar<br />
Teşkilatı, Hatibelik Kursu<br />
son sınıf öğrencilerinin yarışmacı<br />
olarak katıldığı Bilgi, Hitabet<br />
ve Tilavet Yarışması, Giessen<br />
Allendorf’ta gerçekleştirildi.<br />
Açılış Kur’an-ı Kerimi`nin ardından<br />
IGMG Hessen Kuzey Kadınlar<br />
Teşkilatı Başkanı Handan<br />
Yazıcı ve IGMG Hessen Güney<br />
Kadınlar Teşkilatı Başkanı Saime<br />
Tekdemir’in açılış konuşmaları ile<br />
birlikte program başladı.<br />
Fransa’dan teşrif eden Eğitimci<br />
Pedagog Hatice Şahin’in, hanımların<br />
eğitimine değinen güzel<br />
ve etkili seminerinin hemen ardından<br />
Offenbach, Hanau, Giessen,<br />
Haiger-Herborn, Wetzlar, Lollar<br />
şubelerinden 3’er Kişilik (Wetzlar<br />
2) grupların katıldığı yarışma başladı.<br />
Temel Bilgiler, Tilavet, Hitabet<br />
olmak üzere üç bölümde ter döken<br />
hatibelik öğrencilerinin soruları<br />
cevaplamasının ardından karar<br />
aşaması esnasında Fatma Kutlucan<br />
Maide-i Kur’an ile hem seyircilere<br />
hem de yarışanlara güzel<br />
dakikalar yaşattı.<br />
Dört jürinin verdiği puanlarla<br />
ortalamada Hanau Şubesi birinciliği<br />
kazanırken, Offenbach ikinci,<br />
Giessen ise üçüncü sırayı aldı.<br />
Ayrıca Wetzlar Şubesi’nden Hatice<br />
İrkin Hitabet dalında birinci,<br />
Giessen Şubesi’nden Songül Oruç<br />
Tilavet dalında birincilik elde ettiler.<br />
Yarışmada derece alan öğrencilerin<br />
ödüllerini jüriden almalarının<br />
ardından kapanış Kur’an-ı<br />
Kerim’i ile bu anlamlı yarışma sona<br />
erdi.<br />
sayfa 4<br />
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
dosya<br />
Mahmut AŞKAR<br />
Kendini İfade Edemeyen<br />
Müslümanın Tarifi!<br />
Elimizde mevcut<br />
meseleleri kısa sürede<br />
hâlledecek sihirli<br />
formülümüz yoktur<br />
ama Cenab-ı Allah’ın<br />
bize verdiği<br />
akıl var. Kuruluş, siyasî<br />
parti, farklı kültür<br />
ve ideolojik önyargılardan<br />
arınmış<br />
akılların koordine<br />
edeceği konseylere,<br />
konferanslara şiddetle<br />
ihtiyacı var Almanya’nın<br />
müslümanı<br />
ve hıristiyanıyla...<br />
Almanya Müslümanlığı,<br />
Türk/Müslüman İşçi Göçü’nün<br />
50. yılının arafesinde<br />
hummalı bir kimlik arayışı içindedir.<br />
Müslüman azınlık cephesinde<br />
yılların ihmalkârlığına ilaveten<br />
projesizlik, diğer tarafta Alman siyasetinin<br />
isteksizliği, hazırlıksızlığı<br />
ve son zamanlardaki gibi emrivakî<br />
atakları yüzünden, bu arayışı şimdi<br />
de krize dönüşmek üzere.<br />
Dışa dönük icraatten ziyade teşkilatı<br />
ayakta tutmak ve taraftar kaybetmemek<br />
uğruna, birkaç göstermelik<br />
ve medyatik faaliyetin dışında,<br />
ne kadar haklı, güçlü, vazgeçilmez<br />
olduğumuzu ve önemli işler<br />
başardığımızı birbirimize anlattık<br />
durduk. Şimdi Türk kökenli azınlığın<br />
şahsında, Almanya Müslümanlığı<br />
kendini tarif ve ifade etmek hadisesiyle<br />
karşı karşıyadır. Gelinen<br />
nokta tam da “kırılma noktası” dedikleri<br />
türden bir yer; yani yol ayırımının<br />
başlangıcıdır. Yolun çatallaştığı<br />
bu noktada; gösterilen istikamete<br />
gitmek de var, gidilmesi gerekene<br />
de... Bu kararı, Almanya’daki<br />
müslümanların değerli teşkilat temsilcileri<br />
verecek.<br />
Almanya Müslümanlığı kendini<br />
şimdiye kadar ifade edemediğinden<br />
tarif de edemedi. Şimdi etraftan gelen<br />
baskılar ve yukarıdan gelen dayatmalar<br />
karşısında hareket kabiliyeti<br />
iyice daralan temsilcilerimize,<br />
kendilerini ifade etme fırsatı kalmadı.<br />
En basit ve anlaşılır şekliyle,<br />
“kendini ifade etmekten” kastımız;<br />
belli bir üslup ve çerçevede meramını<br />
anlatmaktır. Zamanla yapılan<br />
bölük-pörçük anlatımlar, körün fili<br />
tarif ettiğinden daha farklı olmamıştır.<br />
Almanya gerçeğiyle, kendi gerçeğimizi<br />
birarada görüp sentezleyemedik.<br />
Velhasılı kendi içinde çelişkiler<br />
barındırmayan bir ifade tarzı<br />
geliştiremedik. Konunun uzmanı<br />
olmayanlar da dahil, herkes bizi anlattı<br />
ama biz kendimizi anlatmadık,<br />
anlatamadık... Zaten özellikle son<br />
on yıllık gelişmeler gözönünde bulundurulursa,<br />
kıta Avrupa’sındaki<br />
göçmen müslümanların hep savunma<br />
refleksi içinde oldukları görülecektir.<br />
Farklı istinat noktalarından başlayan<br />
Batı Avrupa Türkleri/Müslümanları<br />
cemiyet hayatında İslâm<br />
eksenli bir yol birleşimi sağlanmak<br />
üzereyken, yolların yeniden ayrılma<br />
tehlikesi belirdi. “Madem siz<br />
kendinizi tarif etmekten uzaksınız,<br />
öyleyse sizi ben tarif edeceğim” diyen<br />
Federal Almanya İçişleri Bakanlığı<br />
ile, “Biz kendimizi tarif<br />
ederiz” deyip de, bunu bir türlü beceremeyen<br />
KRM-Heyeti arasındaki<br />
yolun çatallaştığı nokta burasıdır.<br />
Zaten şimdiye kadar kendini layıkıyle<br />
ifade edemeyen müslüman<br />
azınlığın bu hengâmede yeni kimliğinin<br />
çerçevesini çizmeye kalkması<br />
da pek sağlıklı olmaz.<br />
Resmî mercilerin ve siyasî aktörlerin<br />
müslüman azınlığa dayattıkları,<br />
dikte ettirmeye çalıştıkları<br />
din anlayışı kadar, kısa ve orta vadeli<br />
kuruluş menfaatlerinin çerçevesini<br />
çizdiği ve istikametini belirlediği<br />
müslüman beklentisinin de,<br />
ülke ve devlet olarak Almanya’ya<br />
ve onun müslüman vatandaşlarına<br />
hayır getirmez. Devlet gücünü ve<br />
imkânlarını kullanan taraf, şartları<br />
belirliyor, rolleri dağıtıyor, iyileri<br />
ve kötüleri kendisi tayin ediyor. Bu<br />
devasa gücün karşısındaki müslüman<br />
azınlık temsilcileri ise, ya boyun<br />
eğecek veya bedel ödemeye hazır<br />
olacaklar.<br />
Bu “bedel” ne devletle restleşmektir<br />
ne de küsmek... Önce kendi<br />
ellerimizle yolumuza döktüğümüz<br />
taşları temizlemekle başlamalı ve<br />
birbirimize teğet geçtiğimiz gibi<br />
gerçeklerimize de teğet geçmemeli;<br />
onlarla yüzleşmeliyiz! Kendi içinde<br />
bütünlük arz etmeyen, kendisini tamamlayamayan<br />
müslüman azınlığa<br />
verilmesi muhtemel haklar da ancak,<br />
sergilediği duruşla örtüşen biçimde<br />
olur.<br />
Muhatap kuruluşlardan bazılarının<br />
hata veya zaafiyetlerini siyasî<br />
iradenin, dün olduğu gibi bugün de<br />
bir baskı unsuru olarak kullanmasını<br />
iyi niyet göstergesiyle izah etmek<br />
asla mümkün değildir.<br />
Konjöktürel gelişim veya değişimlere<br />
göre “iyiler” ve “kötüler”<br />
belirlenemez! Gerek eyalet gerek<br />
federal düzeydeki siyasî iktidarların<br />
zaman zaman bu zikzaklı tutumları,<br />
müslüman kitlede güvensizlik ve<br />
endişelere vesile olmaktadır. Sözkonusu<br />
azınlığın devletten istediği<br />
tek şey; adalettir! Federal Almanya<br />
bir hukuk devletidir. Diğer dinî cemaatlere<br />
kanunlar çerçevesinde verilen<br />
haklar, er veya geç, müslüman<br />
azınlığa da verileceğine olan inancı<br />
Almanya müslümanları henüz daha<br />
yitirmediler.<br />
Müslüman azınlık temsilcileri,<br />
hayatî önem arz eden bazı konuları,<br />
mahmut.askar@t-online.de<br />
mensubu oldukları kitlenin kanaat<br />
önderlerine açmadıkları, onlarla<br />
paylaşmadıkları ve onların birikimine<br />
tenezül dahi etmediklerinden;<br />
kuruluşlarının çok üst düzey yöneticileriyle<br />
belirledikleri “yol haritası”yla<br />
menzile varılamayacağını en<br />
azından bugünlerde görmüş olmaları<br />
gerekir. Evet, bunu görebilmek<br />
ve gereğini yapmak için samimiyetle<br />
adım atmanın kendisi bir fazilet,<br />
erdemlik ve nefsinden fedakârlıktır<br />
ki, bu “bedel” kişiye ya da kuruluşa<br />
başarı olarak geri döner.<br />
Almanya kendi müslüman tebaasına<br />
yeni bir kimlik kazandırmak<br />
niyetinde... Müslümanları temsilen<br />
hükümet yetkilileriyle masaya<br />
oturanlar da, bu kimliğin nihayet<br />
verilmesinden başka bir talepleri<br />
yok... İhtilaf, tartışma ve zaman zaman<br />
da polemik konusu olan bütün<br />
mesele, bu kimliğin nasıl tarif edileceğiyle<br />
ilgilidir. Müslüman kitlenin<br />
gönül rızasını almadan, onlar<br />
adına atılan her adım beraberinde<br />
yeni tartışmalar ve kafa karışıklığı<br />
getireceği bilinmelidir.<br />
Elimizde mevcut meseleleri kısa<br />
sürede hâlledecek sihirli formülümüz<br />
yoktur ama Cenab-ı Allah’ın<br />
bize verdiği akıl var. Kuruluş, siyasî<br />
parti, farklı kültür ve ideolojik<br />
önyargılardan arınmış akılların koordine<br />
edeceği konseylere, konferanslara<br />
şiddetle ihtiyacı var Almanya’nın<br />
müslümanı ve hıristiyanıyla...<br />
Almanya’da siyasî irade kendi<br />
müslüman azınlığının içinden her<br />
defasında düşman yaratma hevesi,<br />
taktiği ve alışkanlığından vazgeçer<br />
ve müslüman önderler de, “Merkezî<br />
Akıl”a hayat hakkı tanırlarsa, bu<br />
güzel ülkenin farklı etnik köken ve<br />
kültürlere mensup insanları için çok<br />
hayırlı bir vatandaşlık görevini yerine<br />
getirmiş olacaklar.<br />
Nisan· April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 5
haber<br />
Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
<strong>Hayat</strong><br />
DİTİB Genel Merkez tarafından,<br />
Almanya genelindeki<br />
DİTİB derneklerinde<br />
organize edilen ve Avrupa Birliği<br />
Uyum Fonları (EIF), Alman Göçmen<br />
ve Mülteciler Dairesi<br />
(BAMF) tarafından da desteklenen,<br />
“Fahri diyalog sorumluları<br />
yetiştirme” seminerlerine, Mainz<br />
bölgesi Bad Kreuznach DİTİB<br />
Merkez Camii’nde devam edildi.<br />
Saarland ve Rheinland Pfalz<br />
Eyatlerinin üçüncüsünün Bad<br />
Kreuznach DİTİB Merkez Camii’nde<br />
düzenlenen, Din Görevlisi<br />
Fikret Yarız ve Dernek Başkanı<br />
Hidayet Eren ile 45 kursiyerin yer<br />
aldığı seminerde DİTİB Genel<br />
Başkanı Sadi Arslan; İslam Dini’nin<br />
diğer dinlerden farkı, diyaloğa<br />
İslam’ın bakış açısı, Hristiyanlık<br />
tarihi, Kutsal Kitap İncil’in<br />
ProDiyalog Seminerleri<br />
Devam Ediyor<br />
bugüne gelişi, İslam’ın ve Hristiyanların<br />
bakışıyla Hz. İsa ve hayatı<br />
ile, Kur’an-ı Kerim’i kendisinden<br />
önceki kitaplardan ayıran<br />
özellikler konularında geniş bir<br />
değerlendirme yaptı.<br />
Avrupa’da ve Almanya’da İslam<br />
Dini’ni ve camileri tanıtacak<br />
insanlarımıza olan ihtiyacın önemi<br />
üzerinde görüşlerini de açıklayan<br />
Arslan, “Din konusunda yanlış<br />
bir şey söylemenin çok büyük<br />
vebali vardır. 10 hafta sonunda<br />
buradan birikimli ayrılacaksınız.<br />
Eksikliklerinizi burada tamamlayarak,<br />
kendi bölgenizde ve camilerinizde<br />
faydalı olacaksınız. Öğrendiklerinizle<br />
kalmayıp, kendinizi<br />
geliştirmeyi sürdürmeniz gerekiyor.<br />
Sizlerin ileride çok güzel<br />
hizmetler yapacağınıza olan inancım<br />
sonsuzdur. Bu vesile ile gönüllü<br />
olarak bu projeye katıldığınız<br />
için bir kez daha teşekkür ediyor,<br />
başarılarınızın devamını diliyorum”<br />
dedi.<br />
İslam Toplumu Milli Görüş<br />
Hessen Bölgesi Gençlik<br />
Teşkilatı şubelerarası Bilgi<br />
Yarışması Bölge Finali Rüsselsheim`daki<br />
Bölge Merkezinde gerçekleştirildi.<br />
Yarışma 13-17 ve 18-25 yaş<br />
gruplarından oluşan iki grup halinde<br />
yapıldı.<br />
Yarışmaya Limburg şubesinden<br />
MUHAMMED GÜLEN`in<br />
Kur´an-ı Kerim okumasıyla başlandı.<br />
Daha sonra IGMG Hessen<br />
Bölgesi Gençlik Teşkilatı Başkanı<br />
A.Polat`ın kısa bir açılış konuşmasından<br />
sonra Bölge Eğitim<br />
Başkanı A.SERTKAYA yarışma<br />
kurallarını açıklamasından sonra<br />
yarışmaya geçildi.<br />
Yapılan Bilgi Yarışmasının sonucunda<br />
dereceye girenlere çeşitli<br />
hediyeler verildi. Aynı zamanda<br />
dereceye giremeyen katılımcılarada<br />
kitap ve CD hediye edildi.<br />
Yarışma sonucunda ilk üçe girenlerin<br />
isimleri şöyle:<br />
IGMG Hessen Bölgesi Gençlik<br />
Teşkilatı Bilgi Yarışması<br />
13-17 yaş gurubu:<br />
1)Abdullah Baykal<br />
Offenbach<br />
2)Elyasa Yılmaz<br />
Offenbach<br />
3)Behzat Aydın<br />
Wetzlar<br />
18-25 yaş gurubu:<br />
1) Osman Kutlucan<br />
Limburg<br />
2) Ömer Faruk<br />
Büyükakyüz / Offenbach<br />
3)Yusuf Kutlucan<br />
Limburg<br />
sayfa 6<br />
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
Türkiye’nin 75 şehrinin<br />
450 noktasına nakit kullanmadan<br />
EC-Kartı kullanarak havalelerinizi güvenli ve pratik bir şekilde<br />
bölgenizde yer alan havale noktalarımızdan yapabilirsiniz<br />
HAVALE NOKTALARIMIZ<br />
Photo by Tigrel<br />
EDV Service Kemal Akkaya Goldbacher Str. 11 a, 63739 Aschaffenburg 06021 13878<br />
Kral Reisen Hermanstr. 3, 86150 Augsburg 0821 345480<br />
Bulut Reisen Gymnasiumstr. 19, 88400 Biberach 07351 827392<br />
Eurosun Reisen GmbH Bahnhohstr. 24, 71034 Böblingen 07141 926612<br />
Kaykaç Reisen Westlicher Stadtgraben 46, 9<strong>44</strong>69 Deggendorf 0991 3721530<br />
ATA Bürodienstleistung Bahnhofstr. 59, 63128 Dietzenbach 06074 7281435<br />
Business Reisen Heuwaag Str. 4, 91054 Erlangen 09131 9084833<br />
AS Reisebüro Lindenstr. 2, 63906 Erlenbach 09372 72700<br />
Beta Reisen Ehnisgasse 2, 73728 Esslingen 0711 75870070<br />
Eurotürk Immo. & Fnz. Mng. Lautenschlägerstr. 23, 63450 Hanau 06181 252 512<br />
Beta Reisen Hindenburgstr. 7, 71083 Herrenberg 07032 920603<br />
Kral Reisen Ettinger Str. 19, 85057 Ingolstadt 0841 93766120<br />
AS Reisen GmbH Kronen Str. 24, 76133 Karlsruhe 0721 932720<br />
Reiseland Selvi Reisen Ettinger Str. 11, 76137 Karlsruhe 0721 358388<br />
Güney Reisen Brüder Str. 8, 34117 Kassel 0561 8615641<br />
Reisebüro Biçer Herberichstr. <strong>44</strong>, 56070 Koblenz 0261 81<strong>44</strong>1<br />
Güçlü Reisen Rosenheimerstr. 23/A , 83059 Kolbermoor 08031 396773<br />
Eurosun Reisen GmbH Alleenstraße 2, 71638 Ludwigsburg 07141 925251<br />
Reisebüro Nurtex Barbarosa Ring 1, 55118 Mainz 06131 5546090<br />
Albi Tours Prielmayerstr. 1, 80335 München 08951 619780<br />
Perge Reisen Marienstr. 1, 89231 Neu-Ulm 0731 984750<br />
Discount Reisemarkt Allersbergstr. 59, 90461 Nürnberg 0911 457619<br />
Discount Reisemarkt Am Plärrer 19-21, 90<strong>44</strong>3 Nürnberg 0911 27<strong>44</strong>780<br />
Pascha Tours Oestliche Karl-Friedrich Str.1 , 75175 Pforzheim 07231 5688158<br />
Şahin Holiday Albstr. 3, 72764 Reutlingen 07121 381840<br />
Orient Reisen Sarıkaya Hintere Schmiedgasse 63, 73525 Schwäbisch Gmünd 07171 30586<br />
Tüze Reisen Sattler Str. 2, 97421 Schweinfurt 09721 23949<br />
Adanus Reisen Haupstr. 68, 74889 Sinsheim 0726 19755<strong>44</strong><br />
Eurosun Reisen GmbH Kerner Str. 2/a, 70182 Stuttgart 0711 6931205<br />
Perge Reisen Neues Str. 3, 89077 Ulm 0731 9691736<br />
HA-DE Immobilien Wellritzstr. 59, 65183 Wiesbaden 0611 451541<br />
D&D Buchhaltung u. Cons. Rheinstr. 9A, 67547 Worms 06241 6787890<br />
Reisebüro Enes Gerberstr. 8, 97070 Würzburg 0931 55106<br />
Ücretsiz danışma hattı<br />
0800 488 66 00<br />
Niederlassung Frankfurt/Main<br />
Münchener Str. 7, D-60329 Frankfurt/Main<br />
Tel.: +49(0)69-427 26 030 · Fax: +49(0)69-427 26 03 31<br />
frankfurt@denizbank.de<br />
www.denizbank.de
haber<br />
Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
<strong>Hayat</strong><br />
IGMG Hadsch Umre Reisen GmbH’dan Ostern Umresini kaçıranlar için<br />
Pfingsten ve Yaz Umreleri fırsatı<br />
PFINGSTEN / LKBAHAR UMRES 2010<br />
BÖLGE GD DÖNÜ UÇAK UÇU<br />
YER<br />
FREBURG 22. Mai. 10 5. Jun. 10 SV STR<br />
SCHWABEN 22. Mai. 10 5. Jun. 10 SV MUC<br />
RHEIN SAAR 23. Mai. 10 6. Jun. 10 THY FRAN<br />
STUTTGART 23. Mai. 10 6. Jun. 10 SV FRAN<br />
STUTTGART 24. Mai. 10 7. Jun. 10 THY FRAN<br />
NÜRENBERG 21. Mai. 10 4. Jun. 10 THY NUE<br />
MÜNH 22. Mai. 10 5. Jun. 10 SV MUC<br />
YAZ UMRES 2010<br />
BÖLGE GD DÖNÜ UÇAK<br />
UÇU<br />
YER<br />
HANNOVER 24. Jun. 10 8. Jul. 10 THY HAJ<br />
BREMEN 24. Jun. 10 8. Jul. 10 THY HAJ<br />
BELÇKA 1. Jul. 10 15. Jul. 10 THY BRU<br />
STRASBOURG 3. Jul. 10 18. Jul. 10 THY BSL<br />
DÜSSEL./KÖLN 15. Jul. 10 29. Jul. 10 THY DUS<br />
LYON 3. Jul. 10 18. Jul. 10 THY LYS<br />
ANNECY 3. Jul. 10 18. Jul. 10 THY GVA<br />
PARS 3. Jul. 10 18. Jul. 10 THY ORY<br />
HESSEN 5. Jul. 10 19. Jul. 10 THY FRAN<br />
BERLN 7. Jul. 10 21. Jul. 10 THY TXL<br />
HAMBURG 9. Jul. 10 23. Jul. 10 THY HAM<br />
AMSTERDAM 10. Jul. 10 24. Jul. 10 THY AMS<br />
STUTTGART 29. Jul. 10 12. Aug. 10 THY STR<br />
MÜNH 2. Aug. 10 16. Aug. 10 THY MUC<br />
VIYANA-LINZ 4. Jul. 10 18. Jul. 10 THY VIE<br />
RAMAZAN UMRES 2010<br />
BÖLGE GD DÖNÜ UÇAK UÇU YER<br />
HESSEN 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY FRAN<br />
BELÇKA 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY BRU<br />
LYON / ALP 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY LYS<br />
VIYANNA 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY VIE<br />
AMSTERDAM 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY AMS<br />
PARS 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY ORY<br />
AMSTERDAM 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY AMS<br />
PARS 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY ORY<br />
FRANKFURT 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY FRAN<br />
VIYANNA 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY VIE<br />
BELÇKA 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY BRU<br />
SVÇRE 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY ZRH<br />
PARS 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY ORY<br />
IGMG Hessen Bölgesi Ortern<br />
Umrecileri Frankfurt Uluslararası<br />
Havaalanından dualarla<br />
uğurlandı.<br />
Yaklaşık 160 kişilik umre kafilesinin<br />
birinci kısmı Lufthansa Havayolları<br />
ile diğer kısmı da Suud Havayolları<br />
ile Cidde`ye uçtular.<br />
IGMG Hessen Bölge Başkani<br />
Mehmet Ateş`in de hazır bulunduğu<br />
uğurlama merasiminde güzel anlar<br />
yaşandı.<br />
Yapılan konuşmalar ve dua ile<br />
yapılan uğurlama merasiminde<br />
gözden kaçmayan önemli bir husus<br />
vardı: Umrecilerin yüzde 80`i gençlerden<br />
oluşuyordu.<br />
Uğurlama merasiminden sonra<br />
IGMG HADSCH UMRE REISEN<br />
GMBH BAŞKAN YRD. TAHİR<br />
KÖKSOY GAZETEMİZE YAPTI-<br />
ĞI AÇIKLAMADA: “2010 UMRE<br />
KAYITLARI VE ÇALIŞMALARI<br />
YOĞUN BİR ŞEKİLDE DEVAM<br />
EDİYOR.<br />
· HER YIL OLDUĞU GİBİ UM-<br />
RE 2010 UÇUŞLARINA IGMG<br />
HADSCH UMRE REISEN GMBH<br />
OSTERN UMRESİ İLE START<br />
VERDİ. İLK KAFİLE HAM-<br />
BURG`DAN 07 MART`TA GİTTİ.<br />
· ALMANYA`NIN ÇEŞİTLİ<br />
BÖLGELERİNDEN VE ALMAN-<br />
YA DIŞI BÖLGELERDEN YO-<br />
ĞUN BİR PROGRAM GERÇEK-<br />
LEŞTİRİLDİ VE UÇUŞLARIN<br />
DEVAM ETTİĞİNİ BİLDİRDİ.<br />
· KAFİLELERİMİZİN BÜYÜK<br />
ÇOĞUNLUĞUNUN GENÇLER-<br />
DEN OLUŞMASI DA BİZLERİ<br />
DAHA FAZLA SEVİNDİRMİŞ-<br />
TİR.<br />
· OSTERN UMRESİNE YO-<br />
ĞUN BİR TALEP OLDU. AL-<br />
MANYA VE ALMANYA DIŞI<br />
BÖLGELERDEN 2000 BİNİ AŞ-<br />
KIN UMRECİ GÖNDERDİK VE<br />
GÖNDERMEYE DEVAM EDİ-<br />
YORUZ.<br />
· KÖKSOY OSTERN`DE Gİ-<br />
DEMEYENLER İÇİN UMRE SE-<br />
FERLERİNİN DEVAM ETTİĞİNİ<br />
DE BİLDİRDİ.<br />
· PFINGSTEN UMRESİ<br />
· YAZ UMRESİ ÖZELLİKLE<br />
İZİNE GİDECEKLER İÇİN BÜ-<br />
YÜK FIRSAT. TÜRKİYE`DEN<br />
AKRABALARINIZ İLE UMRE<br />
FIRSATI. İKİ HAFTA UMRE<br />
YAPTIKTAN SONRA AYNI Bİ-<br />
LET İLE TÜRKİYE`DE İZİN<br />
YAPMA İMKANINA SAHİPSİ-<br />
NİZ AYRI BİR ÜCRET ÖDEME-<br />
DEN. AİLELERİN KAÇIRMA-<br />
MALARINI TAVSİYE EDİYO-<br />
RUZ.<br />
· RAMAZAN UMRE KAYIT-<br />
LARI DA DEVAM ETMEKTE-<br />
DIR. MÜBAREK RAMAZAN<br />
AYINI MEKKE VE MEDİNE`DE<br />
GEÇİRMEK İSTEYENLER İÇİN<br />
AVRUPA`NIN HER YERİNDEN<br />
UÇUŞ İMKANI SUNUYORUZ”<br />
DEDİ.<br />
KÖKSOY AYRICA UMRE<br />
PROGRAMININ İÇERİĞİ HAK-<br />
KINDA DA BİLGİLER VERDİ:<br />
UMRE KAFİLELERİMİZDE 4<br />
HATİP VE ERKEK EĞİTİMCİ-<br />
NİN 2 X BAYAN EĞİTMENİN<br />
GİTTİĞİNİ KAFİLELERİN<br />
ÖZELLİKLE GENÇLERDEN<br />
OLUŞTUĞUNDAN EĞİTMEN-<br />
LERİN GENÇLERİMİZE FAYDA-<br />
LI OLACAĞINI SÖYLEMEK İS-<br />
TERİM. TÜM PROGRAMLARI-<br />
MIZA KAHVALTI VE AKŞAM<br />
YEMEĞİ DAHİL OLDUĞUNU,<br />
OTELLERİMİZİN MESCİDİ<br />
NEBEVİ`YE VE MEKKE`DE KA-<br />
BEYE YÜRÜME MESAFESİNDE<br />
OLDUĞUNU ÖZELLİKLE BE-<br />
LİRTMEK İSTERİM” DEDİ.<br />
sayfa 8<br />
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
haber<br />
Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
<strong>Hayat</strong><br />
IGMG Hadsch Umre Reisen GmbH’dan Ostern Umresini kaçıranlar için<br />
Pfingsten ve Yaz Umreleri fırsatı<br />
PFINGSTEN / LKBAHAR UMRES 2010<br />
BÖLGE GD DÖNÜ UÇAK UÇU<br />
YER<br />
FREBURG 22. Mai. 10 5. Jun. 10 SV STR<br />
SCHWABEN 22. Mai. 10 5. Jun. 10 SV MUC<br />
RHEIN SAAR 23. Mai. 10 6. Jun. 10 THY FRAN<br />
STUTTGART 23. Mai. 10 6. Jun. 10 SV FRAN<br />
STUTTGART 24. Mai. 10 7. Jun. 10 THY FRAN<br />
NÜRENBERG 21. Mai. 10 4. Jun. 10 THY NUE<br />
MÜNH 22. Mai. 10 5. Jun. 10 SV MUC<br />
YAZ UMRES 2010<br />
BÖLGE GD DÖNÜ UÇAK<br />
UÇU<br />
YER<br />
HANNOVER 24. Jun. 10 8. Jul. 10 THY HAJ<br />
BREMEN 24. Jun. 10 8. Jul. 10 THY HAJ<br />
BELÇKA 1. Jul. 10 15. Jul. 10 THY BRU<br />
STRASBOURG 3. Jul. 10 18. Jul. 10 THY BSL<br />
DÜSSEL./KÖLN 15. Jul. 10 29. Jul. 10 THY DUS<br />
LYON 3. Jul. 10 18. Jul. 10 THY LYS<br />
ANNECY 3. Jul. 10 18. Jul. 10 THY GVA<br />
PARS 3. Jul. 10 18. Jul. 10 THY ORY<br />
HESSEN 5. Jul. 10 19. Jul. 10 THY FRAN<br />
BERLN 7. Jul. 10 21. Jul. 10 THY TXL<br />
HAMBURG 9. Jul. 10 23. Jul. 10 THY HAM<br />
AMSTERDAM 10. Jul. 10 24. Jul. 10 THY AMS<br />
STUTTGART 29. Jul. 10 12. Aug. 10 THY STR<br />
MÜNH 2. Aug. 10 16. Aug. 10 THY MUC<br />
VIYANA-LINZ 4. Jul. 10 18. Jul. 10 THY VIE<br />
RAMAZAN UMRES 2010<br />
BÖLGE GD DÖNÜ UÇAK UÇU YER<br />
HESSEN 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY FRAN<br />
BELÇKA 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY BRU<br />
LYON / ALP 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY LYS<br />
VIYANNA 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY VIE<br />
AMSTERDAM 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY AMS<br />
PARS 8. Aug. 10 10. Sep. 10 THY ORY<br />
AMSTERDAM 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY AMS<br />
PARS 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY ORY<br />
FRANKFURT 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY FRAN<br />
VIYANNA 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY VIE<br />
BELÇKA 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY BRU<br />
SVÇRE 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY ZRH<br />
PARS 27. Aug. 10 10. Sep. 10 THY ORY<br />
IGMG Hessen Bölgesi Ortern<br />
Umrecileri Frankfurt Uluslararası<br />
Havaalanından dualarla<br />
uğurlandı.<br />
Yaklaşık 160 kişilik umre kafilesinin<br />
birinci kısmı Lufthansa Havayolları<br />
ile diğer kısmı da Suud Havayolları<br />
ile Cidde`ye uçtular.<br />
IGMG Hessen Bölge Başkani<br />
Mehmet Ateş`in de hazır bulunduğu<br />
uğurlama merasiminde güzel anlar<br />
yaşandı.<br />
Yapılan konuşmalar ve dua ile<br />
yapılan uğurlama merasiminde<br />
gözden kaçmayan önemli bir husus<br />
vardı: Umrecilerin yüzde 80`i gençlerden<br />
oluşuyordu.<br />
Uğurlama merasiminden sonra<br />
IGMG HADSCH UMRE REISEN<br />
GMBH BAŞKAN YRD. TAHİR<br />
KÖKSOY GAZETEMİZE YAPTI-<br />
ĞI AÇIKLAMADA: “2010 UMRE<br />
KAYITLARI VE ÇALIŞMALARI<br />
YOĞUN BİR ŞEKİLDE DEVAM<br />
EDİYOR.<br />
· HER YIL OLDUĞU GİBİ UM-<br />
RE 2010 UÇUŞLARINA IGMG<br />
HADSCH UMRE REISEN GMBH<br />
OSTERN UMRESİ İLE START<br />
VERDİ. İLK KAFİLE HAM-<br />
BURG`DAN 07 MART`TA GİTTİ.<br />
· ALMANYA`NIN ÇEŞİTLİ<br />
BÖLGELERİNDEN VE ALMAN-<br />
YA DIŞI BÖLGELERDEN YO-<br />
ĞUN BİR PROGRAM GERÇEK-<br />
LEŞTİRİLDİ VE UÇUŞLARIN<br />
DEVAM ETTİĞİNİ BİLDİRDİ.<br />
· KAFİLELERİMİZİN BÜYÜK<br />
ÇOĞUNLUĞUNUN GENÇLER-<br />
DEN OLUŞMASI DA BİZLERİ<br />
DAHA FAZLA SEVİNDİRMİŞ-<br />
TİR.<br />
· OSTERN UMRESİNE YO-<br />
ĞUN BİR TALEP OLDU. AL-<br />
MANYA VE ALMANYA DIŞI<br />
BÖLGELERDEN 2000 BİNİ AŞ-<br />
KIN UMRECİ GÖNDERDİK VE<br />
GÖNDERMEYE DEVAM EDİ-<br />
YORUZ.<br />
· KÖKSOY OSTERN`DE Gİ-<br />
DEMEYENLER İÇİN UMRE SE-<br />
FERLERİNİN DEVAM ETTİĞİNİ<br />
DE BİLDİRDİ.<br />
· PFINGSTEN UMRESİ<br />
· YAZ UMRESİ ÖZELLİKLE<br />
İZİNE GİDECEKLER İÇİN BÜ-<br />
YÜK FIRSAT. TÜRKİYE`DEN<br />
AKRABALARINIZ İLE UMRE<br />
FIRSATI. İKİ HAFTA UMRE<br />
YAPTIKTAN SONRA AYNI Bİ-<br />
LET İLE TÜRKİYE`DE İZİN<br />
YAPMA İMKANINA SAHİPSİ-<br />
NİZ AYRI BİR ÜCRET ÖDEME-<br />
DEN. AİLELERİN KAÇIRMA-<br />
MALARINI TAVSİYE EDİYO-<br />
RUZ.<br />
· RAMAZAN UMRE KAYIT-<br />
LARI DA DEVAM ETMEKTE-<br />
DIR. MÜBAREK RAMAZAN<br />
AYINI MEKKE VE MEDİNE`DE<br />
GEÇİRMEK İSTEYENLER İÇİN<br />
AVRUPA`NIN HER YERİNDEN<br />
UÇUŞ İMKANI SUNUYORUZ”<br />
DEDİ.<br />
KÖKSOY AYRICA UMRE<br />
PROGRAMININ İÇERİĞİ HAK-<br />
KINDA DA BİLGİLER VERDİ:<br />
UMRE KAFİLELERİMİZDE 4<br />
HATİP VE ERKEK EĞİTİMCİ-<br />
NİN 2 X BAYAN EĞİTMENİN<br />
GİTTİĞİNİ KAFİLELERİN<br />
ÖZELLİKLE GENÇLERDEN<br />
OLUŞTUĞUNDAN EĞİTMEN-<br />
LERİN GENÇLERİMİZE FAYDA-<br />
LI OLACAĞINI SÖYLEMEK İS-<br />
TERİM. TÜM PROGRAMLARI-<br />
MIZA KAHVALTI VE AKŞAM<br />
YEMEĞİ DAHİL OLDUĞUNU,<br />
OTELLERİMİZİN MESCİDİ<br />
NEBEVİ`YE VE MEKKE`DE KA-<br />
BEYE YÜRÜME MESAFESİNDE<br />
OLDUĞUNU ÖZELLİKLE BE-<br />
LİRTMEK İSTERİM” DEDİ.<br />
sayfa 8<br />
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
haber<br />
Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
Elazığ’daki Depremzedelere<br />
IHH’dan Destek<br />
<strong>Hayat</strong><br />
08 Mart 2010 tarihinde Elazığ’ın<br />
Kovancılar ve Palu ilçelerinde<br />
meydana gelen 6.0<br />
şiddetindeki depremde 42 kişi yaşamını<br />
yitirmiş, 74 kişi yaralanmış,<br />
2000’e yakın konut hasar görmüş<br />
ve binlerce hayvan telef olmuştu.<br />
Başbakanlık Afet ve Acil Durum<br />
Yönetimi Başkanlığı’ndan yapılan<br />
açıklamaya göre önce Kovancılar’da<br />
5.8, sonra da Palu’da<br />
5.6 büyüklüğünde ikinci bir deprem<br />
meydana gelmişti. Açıklamaya<br />
göre 2 belde, 41 köy ve 10 mezra<br />
olmak üzere, toplam 53 yerleşim<br />
biriminde yapılan ön hasar tespit<br />
çalışmalarında 1988 konut, <strong>44</strong><br />
işyeri, 1351 hayvan barınağı ve<br />
118 diğer yapılar olmak üzere toplam<br />
3501 hasarlı yapı tespit edilmişti.<br />
Evler ise oturulamaz hale<br />
gelmiş, bölge halkı eşyalarını kaybetmişti.<br />
En çok can kaybı olan ve en çok<br />
hasar gören köyler Okçular ve Kayalık<br />
köyleri olmuştu. Buralarda<br />
evler tamamen tahrip olduğu tesbit<br />
edilmişti. Hasar gören köylerden<br />
bazıları ise şunlar idi: Bayramyazı,<br />
Demirci, Soyucak, Gözerek, Yukarı<br />
Demirci ve Güllüce.<br />
Uluslararası İnsani Yardım Teşkilatı<br />
IHH Elazığ’daki depremzedelere<br />
kayıtsız kalmayarak yardım<br />
elini uzattı. Acil yardım ekibini<br />
derhal deprem bölgesine gönderen<br />
IHH, kriz bölgesinde toplam 70 aileye<br />
parasal yardımda bulundu.<br />
Deprem Kriz Masası oluşturan<br />
Elazığ Vali Yardımcısı ile ve Kovancılar<br />
Belediye Başkanı ile görüşen<br />
ve kendilerinden deprem<br />
hakkında bilgi alan ekip incelemelerde<br />
bulundu. İhtiyaç tesbiti yaptıktan<br />
sonra bölgede yardım çalışmalarını<br />
başlattı. IHH görevlileri<br />
felaket bölgesinde depremzedelere<br />
gıda ve giysi yardımlarının fazlasıyla<br />
geldiğini tespit ettikleri için<br />
onların karşılayamadıkları acil ihtiyaçlarını<br />
karşılamaları adına nakdi<br />
yardımda bulundu.<br />
Depremzedelere ulaştırılan yardım<br />
hayırsever insanların yapmış<br />
oldukları bağışlar ve IHH’nın Türkiye<br />
partner organizasyonu Cansuyu<br />
Yardımlaşma Derneği aracılığı<br />
ile birlikte gerçekleştirilmiş oldu.<br />
Ýslam Toplumu Milli Görüþ Teþkilatlarý Hessen Bölgesi tarafýndan organize edilen<br />
Tefekkür Konferanslarýnýn 2010’daki üçüncü programý yapýldý<br />
Ýs lam Top lu mu Mil li<br />
Gö rüþ Hes sen Böl ge -<br />
si ta ra fýn dan or ga ni ze<br />
edi len Te fek kür Kon fe -<br />
rans la rý nýn 2010`da ki<br />
ikinci prog ra mý Bad<br />
Hom burg Kirdorf<br />
Bürgerhaus`da ya pýl dý.<br />
Ka la ba lýk bir top lu lu -<br />
ðun iz le di ði prog ram<br />
açý lýþ Kur`an-ý Ke ri mi<br />
ile baþ la dý.<br />
Prog ram su nu cu su<br />
Ha bib Ya zý cý ka týlým cý la -<br />
ra prog ram hak kýn da ký -<br />
sa bir bil gi len dir me yap -<br />
tý.<br />
Prog ra mýn açý lýþ ve<br />
se lam la ma ko nuþ ma sý ný<br />
IGMG Hes sen Böl ge<br />
Baþ ka ný Meh met Ateþ<br />
yap tý. Ateþ te fek kür kon -<br />
fe rans la rýn da 4. se ne si -<br />
nin içe ri sin de ol duk la rý ný<br />
ve þu ana ka dar ya pý lan<br />
tüm prog ram la rýn in sa ný -<br />
mýz ta ra fýn dan be ðe ni ile<br />
kar þý lan dý ðý ný ve bu be -<br />
ðe ni ve is te ðin de vam et -<br />
ti ði sü re ce bu prog ram la -<br />
rýn da de vam ede ce ði ni<br />
söy le di.<br />
Prog ra mýn mi sa fir ha -<br />
ti bi Türki ye`den Uludağ<br />
Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden<br />
Prof. Dr. Yunus<br />
Vehbi Yavuz;<br />
“Kur`an`da İnanç ve Düşünce<br />
Hürriyeti” ko nu lu<br />
su nu mu nu yak la þýk 2 sa -<br />
at te an lat tý. Sa lon da bu<br />
iki sa at lik sü re içe ri sin de<br />
ta bi ri ca iz ise çýt çýk ma -<br />
dý. Böy le olun ca da hem<br />
ha tip ve hem de din le yi -<br />
ci ler prog ram dan ol duk -<br />
ça is ti fa de et ti ler.<br />
Prof. Dr. Yunus Vehbi<br />
Yavuz`un sunumundan<br />
sonra so ru – ce vap bö lü -<br />
mü ya pýl dý. Prof. Dr. Yunus<br />
Vehbi Yavuz iz le yi -<br />
ci le rin so ru la rý na ce vap -<br />
lar ver di.<br />
Prog ram ka pa nýþ<br />
Kur`an-ý Ke ri mi ile so na<br />
er di.<br />
sayfa 10<br />
Nisan· April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
Almanya İslam Konferansı<br />
Müslümanlara Yönelik<br />
Hegemonyal Tartışmaların<br />
Bir Aracı mı?<br />
dosya<br />
Mustafa YENEROĞLU<br />
Almanya İslam Konferansı’nın<br />
Federal İçişleri Bakanlığı<br />
tarafından tespit edilen<br />
amacı entegrasyon teşviğinden<br />
ziyade öncü kültür<br />
tartışmalarının bir başka<br />
platformda devam ettirilmesidir.<br />
Öncü kültür tartışmasıysa<br />
siyasi arenada Müslümanları<br />
dışlama ve homojen<br />
bir yerli halk kimliğinin<br />
kurgulanmasına hizmet etmektedir.<br />
Bununla duruma<br />
ve ihtiyaca göre tanımlanan,<br />
aynileştirmeyi kabullenmeyeni<br />
ötekileştiren, içine kapalı<br />
ve homojen bir değerler<br />
sistemi resmedilmektedir.<br />
Federal İçişleri<br />
Bakanı Thomas<br />
de Maiziere<br />
Federal İçişleri Bakanı Thomas<br />
de Maiziere’nin Almanya<br />
İslam Konferansı’nın yeni<br />
çehresiyle ilgili açıklamasının ardından<br />
konu yeniden Almanya<br />
gündemine oturdu. Tartışmaların<br />
daha çok egemen tarafın kamuoyuna<br />
kendince yansıttığı bilgiler doğrultusunda<br />
yürütüldüğünü görmekteyiz.<br />
Bu bilgilerin ötesinde tartışmalarda,<br />
Müslüman kanadın eleştirilerine<br />
yer verilmemesi, daha çok<br />
şekil üzerinde durulması ve şeklin<br />
arkaplanında yatan mantığın göz<br />
ardı edilmesi sözkonusu tartışmaların<br />
sağlıklı yürütülmediğini göstermektedir.<br />
Bundan dolayı yeni<br />
dönemi planlanan İslam Konferansı’nın<br />
esasıyla ilgili eleştirilere göz<br />
atmakta fayda vardır.<br />
Almanya İslam Konferansı<br />
(DIK); oluşumu, yapısı, mali donanımı<br />
ve konuların tespitinde başından<br />
beri var olan asimetriye yönelik<br />
eleştirilere rağmen, çoktan gecikmiş<br />
bir diyalog olması sebebiyle<br />
Müslüman temsilciler tarafından<br />
2006 yılındaki başlangıcında<br />
olumlu karşılanmıştır. İlk İslam<br />
Konferansı sürecinde de bu sorunlar<br />
İslamî cemaatlerin temsilcileri<br />
tarafından eleştirilmiş olsa da, Federal<br />
İçişleri Bakanlığı tarafından<br />
dikkate alınmamıştır.<br />
Yeni hükümetle birlikte göreve<br />
gelen Federal İçişleri Bakanı Sayın<br />
Thomas de Maiziere’in İslam Konferansı’nın<br />
ikinci döneminde ortaya<br />
koyduğu konseptiyle bu sorunlar<br />
daha belirgin hale gelmiştir. Kamuoyundaki<br />
tartışmalar İslam<br />
Konseyi’nin geri çekilmesiyle birlikte<br />
İslamî cemaatlerin katılımı<br />
meselesine indirgenirken, sorunların<br />
arkaplanında yatan gerçek sebeplerin<br />
üzeri örtülmektedir.<br />
“Devlet kanadı” toplantı masasında<br />
iki taraftan da kimlerin yer<br />
alabileceğini ve hatta Müslümanları<br />
kimlerin temsil etmesi gerektiğini<br />
ve kimlerin temsil etmemesi gerektiğini<br />
tespit etmektedir. Bununla<br />
birlikte devlet kendi yaptırdığı<br />
araştırmalarla da İslamî cemaatleri<br />
mümkün olduğunca küçük göstermektedir.<br />
Ki, bununla Konferans<br />
esnasında, eksik temsil bahanesini<br />
de gündemde tutup, aynı zamanda<br />
İslam’a hakaret eden “Müslümanları”da<br />
bunlar çoğunluğu temsil<br />
ediyor iddiasıyla masaya oturtarak<br />
uzlaşma adına dayatmaları kabul<br />
ettirmek amaçlanmaktadır. Yine bu<br />
anlayışa uygun olarak “İslamî kuruluşların”<br />
kendi tanımlamalarını<br />
reddedip, “İslamî cemaat” kavramının<br />
hiç bir belgede geçmemesini<br />
sağlamış olmaları da asıl niyeti ortaya<br />
koymaktadır.<br />
Almanya İslam Konferansı’nın<br />
Federal İçişleri Bakanlığı tarafından<br />
tespit edilen amacı entegrasyon<br />
teşviğinden ziyade öncü kültür<br />
tartışmalarının bir başka platformda<br />
devam ettirilmesidir. Öncü kültür<br />
tartışmasıysa siyasi arenada<br />
Müslümanları dışlama ve homojen<br />
bir yerli halk kimliğinin kurgulanmasına<br />
hizmet etmektedir. Bununla<br />
duruma ve ihtiyaca göre tanımlanan,<br />
aynileştirmeyi kabullenmeyeni<br />
ötekileştiren, içine kapalı ve homojen<br />
bir değerler sistemi resmedilmektedir.<br />
Federal İçişleri Bakanı Sayın de<br />
Maiziere yalnızca İslam dininin bu<br />
“değerleri” kabul etmesinin yeterli<br />
olmadığını, bu dinin temsilcilerinin<br />
ve kanaat önderlerinin de bu konuda<br />
yaşantılarıyla örnek olmalarını<br />
ve “bu değerleri yaşamalarını” talep<br />
etmektedir. Buna karşılık İslam’a<br />
mensup olmayanlar “aydınlanmış<br />
İslam’ın” Almanya’da<br />
“kendi evinde” olduğuna ve onu<br />
hoş karşılamaya alışmalıdırlar.<br />
Sayın Bakan bu esnada “ortaçağda<br />
kalmış ve demokratik olmayan”<br />
ayrıca “batı verilerine göre<br />
kendini geliştirmesi ve aydınlanması”<br />
gereken tipik öncü kültürcü<br />
İslam söylemini kullanmaktadır.<br />
myeneroglu@igmg.de<br />
İslam ve Müslümanları “öteki”<br />
olarak vasıflandıran, onları “Hristiyan,<br />
Yahudi ve Batı” kimliğinin<br />
karşı kutbu olarak niteleyen ve hayat<br />
hakkı olması için “öteki”nin<br />
nasıl davranması gerektiğini vazeden<br />
bir vurgu ortaya çıkmaktadır.<br />
Sonuçta değerler uzlaşması tartışmalarında<br />
Müslümanlara yönelik<br />
aynileştirme beklentileri ağır<br />
basmaktadır. Müslümanlarda sözde<br />
entegrasyon eksikliği olduğu,<br />
paralel toplumlarda yaşadıkları,<br />
gerici, kadınları aşağılayan, aydınlanma<br />
düşmanı vb. unsurlar içeren<br />
ve “ülkenin değerler uzlaşmasına”<br />
aykırı bir dinde kendi hatalarında<br />
ısrar ettikleri vurgulanıyor.<br />
Sonuç olarak özellikle göçmenlerdeki<br />
“sorunların” sebep araştırmaları<br />
“Müslüman olmaya” indirgenmekte<br />
ve dini bağlam dışında<br />
izah engellenmektedir.<br />
Örneğin, kadın-erkek eşitliği<br />
meselesinde, gerçek nedenlerin ele<br />
alınmasından ziyade Müslüman<br />
cinsiyet rollerinin dini nedenlerden<br />
dolayı Hristiyan-Batı’da sosyalleşmiş<br />
kişilerden farklı olduğunun ve<br />
bu sebepten dolayı da uyum çabasının<br />
gösterilmesi gerektiğinin üzerinde<br />
durulmaktadır. Böylelikle<br />
eşitlik problemleri, sözde “kadın<br />
düşmanı İslamî yaşam tarzına” atfedilip,<br />
böylece söylem düzeyinde<br />
“Batı kültüründen” çıkartılabiliyor.<br />
Daha sonra “İslam’ın” yardımıyla<br />
kendi değer ve düzen tartışmalarıyla<br />
ele alınıyor ki, kadın-erkek eşitliği<br />
ve antisemizm tartışmalarında<br />
görüldüğü gibi istenmeyen iç tartışmalar<br />
islamileştirilerek dışlanıyor.<br />
Benzer durum İslam Konferansı’nın<br />
önemli gündemi arasında sayılan<br />
“İslamcılık” tartışması için<br />
de geçerlidir. Bu tartışmada dinin<br />
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 11
dosya<br />
Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
<strong>Hayat</strong><br />
siyasal olarak suistimal edilmesinin<br />
önüne geçilmesi hedef olarak<br />
ifade edilirken, gerçekte Müslümanların<br />
somut gerekçeler olmaksızın<br />
potansiyel tehlike olarak görülmeleri<br />
ve böylece dindarlığın<br />
entegrasyona engel olduğunu öne<br />
sürerek “önleyici tedbirler” adı altında<br />
yapılan uygulamaları haklı<br />
çıkarmaya çalışan “önlem adımlarının”<br />
takip edildiğini görmekteyiz.<br />
Devletin bu anlayışı esas alarak<br />
özgürlükçü demokratik sisteme uymayan,<br />
Müslümanların entegrasyonu<br />
açısından yıkıcı olan ve çoğunluk<br />
toplumda Müslümanlara<br />
karşı önyargıları tetikleyen önlem<br />
politikasını genişletme yoluna gitmektedir.<br />
Sayın de Maiziere’in İslam din<br />
dersi konusunu yeniden tartışmaya<br />
açma planı da anlaşılır değildir.<br />
Bakanlık yetkilileri herhalde ilk İslam<br />
Konferansı’nda bu konuda elde<br />
edilen sonuçları yeterince gözden<br />
geçirmediler.<br />
Federal İçişleri Bakanlığı ve<br />
Hristiyan Birlik Partisi Almanya<br />
İslam Konferansı ile Müslümanla -<br />
rın kalıcı varlığı ile beliren zorunluluklara<br />
kapı aralamakta, fakat demokratik<br />
çoğulcu toplum düzeni<br />
bağlamında ölçülü bir yolu takip<br />
etmek adına ideolojik yapılardan<br />
uzak durmamaktadırlar.<br />
Almanya İslam Konferansı<br />
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin<br />
projesidir. FDP bu projede<br />
yer almamaktadır. Bu sebepten dolayı<br />
CDU, DIK’i partinin stratejik<br />
hesapları için kullanmak mümkündür.<br />
Devlet tarafından ifadelendirilemeyecek<br />
pozisyonları temsil etmesi<br />
gereken “İslam eleştirmenlerinin”<br />
yer almasıyla, ırkçılık suçlamasına<br />
muhatap olmadan, İslam<br />
düşmanı çevreler, “CDU’nun sağında”<br />
bir partinin oluşumuna engel<br />
olma niyetiyle yatıştırılmaktadır.<br />
Müslümanlar böylelikle parti<br />
politikası ve stratejik hesaplar uğruna<br />
kullanılmaktadır.<br />
Sonuçta DIK, toplum içerisindeki<br />
farklılıkları reddedip aynileştirmeyi<br />
hedeflemekle değil, çoğulculuğu<br />
zenginlik olarak kabul eden<br />
bir konseptle ortaya çıkıldığı takdirde<br />
yapıcı bir proje işlevini görebilir.<br />
Başta şu hususlar dikkate<br />
alınmak zorundadır:<br />
•Farklı dinlerin ve yaşam tarzlarının<br />
eşit haklara sahip varlığı toplumsal<br />
birliktelik için tehlike olarak<br />
görülmemelidir. Zira bu birliktelik<br />
asıl çeşitliliğin özgürlüğü ile<br />
güçlenir.<br />
•Entegrasyon aynileşme anlamına<br />
gelmemelidir. Özgürlükçü<br />
toplumda eşit haklara sahip olma<br />
sadece aynı olanı değil, aynı olmayanın<br />
da kişiliğini ve farklılığını<br />
kapsar.<br />
•Entegrasyon, iş piyasası, eğitim<br />
sistemi, medya ve siyasal kurullar<br />
gibi tüm toplumsal kurumlara<br />
eşit haklara sahip katılımla ilgilidir.<br />
Katılımın önündeki tüm engeller<br />
kaldırılmalıdır.<br />
•Devlet gönüllü asimilasyon<br />
için çerçeveyi belirleyebilir, fakat<br />
alternatifleri de mümkün kılmalıdır.<br />
Asimilasyonu siyasal yöntemlerle<br />
zorunlu hale getiremez.<br />
•Devlet kiliselere karşı kamuoyu<br />
oluşturamayacağı gibi, aynı<br />
saygıyla Müslümanlara yaklaşmalı<br />
ve Müslüman cemaatlere karşı kamuoyu<br />
oluşumunu teşvik etmemelidir.<br />
Müzakereler sivil topluma bırakılmalıdır.<br />
•Ayrımcılıkla mücadele edilmelidir:<br />
Irkçılık ve İnsan düşmanlığının<br />
her türlüsü üzerinde nasıl duruluyorsa,<br />
İslam düşmanlığı da o şekilde<br />
ele alınmalıdır.<br />
•Ayrımcı kıyafet düzenlemelerinin<br />
özgürlükçü toplum düzeninde<br />
yeri yoktur ve yürürlükten kaldırılmalıdır.<br />
Trabzon ili Köprübaşı ilçesi<br />
eski adıyla Güneşara adını<br />
taşıyan dernek, her yıl geleneksel<br />
hale getirecekleri mantı<br />
gününün ilkini gerçekleştirdi.<br />
Merkezi Neuss'ta olan Güneşara<br />
Derneği, düzenledikleri mantı<br />
gününde anlamlı konukları ağırladı.<br />
Neuss'ta Türkler tarafından sevilen<br />
ve uzun süredir şehrin belediye<br />
başkanlığını yürüten Belediye<br />
Başkanı Herbert Napp, siyasi<br />
parti temsilcileri, mahalli idareciler,<br />
dernek yöneticileri, spocular<br />
ve aileleri katıldı.<br />
Güneşara Derneği Başkan Yardımcısı<br />
Şükrü Polat'nın selamlama<br />
konuşmasının ardından Dernek<br />
Başkanı Mustafa Aydın, ilkini<br />
düzenledikleri 1. Mantı Günü'nde<br />
teşriflerinden dolayı Neuss Belediye<br />
Başkanı Herbert Napp'a teşekkür<br />
etti. Kısa bir zaman önce<br />
kurulduğunu bir çok kültürel faaliyet<br />
gerçekleştiklerini ifade eden<br />
Güneşara Derneği 1. Geleneksel<br />
Mantı Günü Programı<br />
Aydın, ''Derneğimizin açılışını da<br />
Belediye Başkanımız Napp yapmıştı.<br />
Biz açılışta da derneğimizin,<br />
Neuss şehrine bilhassa kültürel<br />
anlamda bir zenginlik katacağını<br />
söylemiştik. Bu meyanda 1.<br />
Mantı Günümüz dayanışma, paylaşma<br />
va kaynaşma adına yapılmıştır.<br />
Sizleri her zaman yanımızda<br />
görmek isteriz. Budan sonraki<br />
etkinliğimiz de hamsili pilav günü<br />
olacaktır. Hedef kitlemiz öncelikle<br />
gençlerimizdir. Kötü alışkanlıklara<br />
ve akımlara karşı dışarıda<br />
genç bırakmayacağız. Burada vakit<br />
geçirmeleri, okul ve aile hayatları<br />
ile birşeyler öğrenebilmeleri<br />
içiç gayret ediyoruz'' dedi.<br />
Aydın, hizmetlerimizi yerine<br />
getirirken kendisinen manevi destek<br />
veren eşi Fatma Aydın'a teşekkür<br />
etti.<br />
Belediye Başkanı Herbert<br />
Napp'ta Güneşara Derneği Başkanı<br />
Mustafa Aydın'a teşekkür ederek,<br />
Mantı Günü'nde olmaktan<br />
duyduğu memnuniyeti ifade etti.<br />
Güzel hizmetlerin verileceğine<br />
inandığını beliten Napp, ''Güneşara<br />
Derneği'nin açılışını gerçekleştirirken,<br />
burada güzel hizmetlerin<br />
yapılacağını biliyordum. Mahcup<br />
olmadım. Bugün burada bizleri<br />
bir araya getirmek için çaba sarf<br />
eden hemşehrilerime de Belediye<br />
Başkanı olarak teşekkür ediyorum''<br />
dedi. Ayrıca Başkan Aydın'ın<br />
geçlere yönelim verdiği hizmetlerden<br />
etkilendiğini, kendisinden<br />
de çok şey öğrendiğini söyleyen<br />
Napp, fırsat ve zaman buldukça<br />
Güneşara Derneği'nin etkinliklerinde<br />
yer almaya çalışacağını<br />
ifade etti. Napp konuşmasını,<br />
Neuss şehrinde yapılacak her güzel<br />
şey için herkese teşekkür ederek<br />
tamamladı.<br />
Konuşmaların ardından, davetlilere<br />
mantının yanında bayan<br />
dernek üyelerinin yapmış oldukları<br />
tatlı ve dolma çeşitleri de ikram<br />
edildi.<br />
Program, Derneği Başkanı<br />
Mustafa Aydın, günün hazırlanmasında<br />
emeği geçen bayan dernek<br />
üyelerine teşekkür ederek, birer<br />
buket çiçek takdim etmesiyle<br />
sona erdi.<br />
sayfa 12<br />
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
dosya<br />
Nalan SÖNMEZ<br />
Sözleşmeyi Geri Çekme<br />
Çoğu satıcılar değiştirme<br />
hakkınızın süresinin<br />
geçtiğini belirtir.<br />
Bu sürenin sadece<br />
bir sene olduğunu<br />
söyleyip, sizi<br />
bu değişimden vazgeçirmeyi<br />
denerler.<br />
Bu yanlış!!! Alıcının<br />
genelde aldığı her<br />
eşya için iki sene geri<br />
iade ve değiştirme<br />
süresi vardır<br />
Sevgili okuyucular,<br />
Sizlere geçenki yazımda yapılmış<br />
olan kontrata nasıl itiraz edebileceğinizle<br />
ilgili bilgiler vermiştim.<br />
Bu hakkınızın yanında bir de bazı<br />
sözleşmelerde tamamen geri çekilme<br />
hakkınız oluşabiliyor. Eğer<br />
sözleşmede iki taraftan birisi geri çekilirse,<br />
iki tarafta aldığı eşyayı veya<br />
ödediği para mıktarını karşılıklı geri<br />
iade etmelidir. Böylelikle bir geri değişim<br />
oluşur, eğer aralarında ödeme<br />
veya eşya söz konusuysa. Geri çekebilmeniz<br />
için, geçerli bir neden belirtmeniz<br />
şarttır. Bu geri çekilme olayı<br />
sözleşmeyle yapılabilir ama bu<br />
genelde mümkün olmamaktadır.<br />
Önemli olan hukuki sözleşmeden geri<br />
çekilme hakkıdır. Eğer aldığınız<br />
eşya hatalı veya sorun içeriyorsa ve<br />
bu sorun veya hata tamirden sonrada<br />
düzelmemişse (Nachbesserung oder<br />
Ersatzlieferung), alış fiyatını düşürme<br />
yanında (Minderung), sözleşmeden<br />
bile geri çekilebilirsiniz. Aldığınız<br />
bozuk veya hatalı eşyayı geri<br />
gönderip, ödemiş olduğunuz para<br />
miktarını talep edebilirsiniz. Alıcının<br />
bu konuda iki seçeneği vardır.<br />
Birincisi sözleşmeden tamamen geri<br />
çekilme, ikincisi ödediği miktarı<br />
azaltmak. Bu seçenekten birisi satıcıdan<br />
onaylanırsa bu seçenek hakkınız<br />
(Rücktritt oder Minderung) bitmiş<br />
oluyor.<br />
Sözleşmeden geri çekilebilmeniz<br />
için karşı tarafın şiddetle birşey yapması<br />
gerekir. Bu demek oluyorki,<br />
bozuk olan eşyayı tamire gönderip,<br />
düzelmiş bir şekilde veya yenisi gelmezse<br />
(Nachbesserung und Ersatzlieferung)<br />
geri çekilme olayı devreye<br />
geçebilir. Karşı taraf itiraz etse bile,<br />
bu geri çekilmenize bir neden değildir.<br />
Sizin için önemli olan alıcı<br />
olarak ya bozuk eşyanın tamir ettirilmesi<br />
veya eşyanın yenilenmesidir.<br />
Genelde satıcılar yenisinin verilmesinin<br />
mümkün olmadığını söyleyip,<br />
sizi tamire yöneltmeye çalışırlar.<br />
Sizin yeni eşya talep etme hakkınız<br />
olup olmadığını incelenmesi<br />
için, benim size tavsiyem bu konuyu<br />
avukat aracığıyla halletmenizdir.<br />
Sizlere bu konuda çok klasik bir örnek<br />
belirtmek istiyorum: Bir müşteri<br />
elektronik eşya mesela cep telefonu<br />
alıyor ve diyelim ki alınan telefonda<br />
dört ay sonra bir sorun veya hata<br />
oluşuyor. Alıcı telefonu götürüp aldığı<br />
bayiye gösterip, yenisini talep<br />
eder. Satıcı buna itiraz edip, sadece<br />
telefonu tamir gönderebileceğini belirtir.<br />
Bunu alıcı olarak kabul etmek<br />
zorunda değilsiniz!!!<br />
Çoğu satıcılar değiştirme hakkınızın<br />
süresinin geçtiğini belirtir. Bu<br />
sürenin sadece bir sene olduğunu<br />
söyleyip, sizi bu değişimden vazgeçirmeyi<br />
denerler. Bu yanlış!!! Alıcının<br />
genelde aldığı her eşya için iki<br />
sene geri iade ve değiştirme süresi<br />
vardır.<br />
Eğer bu süre geçmiş ve karşı taraf<br />
değişimi reddettiyse, kontrattan geri<br />
çekilme hakkınızı kullanabilir ve<br />
yapmış olduğunuz ödemeyi geri is-<br />
mail@kanzlei-soenmez.de<br />
teyebilirsiniz. Size tavsiyem ispat<br />
konusunda olucaktır, eğer karşı tarafa<br />
gönderdiğiniz mektubu ve hata<br />
belirliyen kağıdı belgeli (per Einschreiben)<br />
göndermeniz gerekir.<br />
Geri çekilme dileğinizi de aynı<br />
bu şekilde yazılı yapıp gönderirseniz<br />
bu size ispat konusunda çok yardımcı<br />
olacaktır.<br />
Yukarıda belirtmiş olduğum gibi<br />
bu konularda satıcının itiraz ediğinde<br />
bir avukata başvurmanız çok yararlı<br />
olacaktır. Eğer sigortanız<br />
(Rechtschutzversicherung) varsa,<br />
zaten bu davayı üstlenecektir. Sigortanız<br />
yoksa danışma yardımıyla da<br />
bu konuyu halledebilirsiniz. Bu demek<br />
oluyorki, davanızı devlet üstlenip<br />
bütün masrafları karşılamasıdır.<br />
Devlet yardımı sadece geliri az veya<br />
yetersiz kişilere verilir. Devlet yardımı<br />
alabileceğinizi veya alamıyacağınızı<br />
gittiğiniz avukat tarafından size<br />
iletilir.<br />
Gelecek yazımda sizlere uzun süreli<br />
sözleşmeyi nasıl ve ne biçimde<br />
sonlandırabileceğinizi anlatacağım.<br />
(insbesondere Fitnesstudio oder Telefonverträge)<br />
IGMG Rhein Neckar Saar Bölgesi<br />
Östringen Şubesinde üyeler<br />
toplantısı yapıldı.<br />
Toplantının açılış konuşmasını<br />
yapan Cemiyet Başkanı Bayram<br />
Parlak, katılan üyelere teşekkür<br />
ederek cemiyetin yapmış olduğu<br />
faaliyetlerinden üyelere bilgiler<br />
sundu.<br />
Cemiyette yapılan eğitim faaliyetleri<br />
ile ilgili üyelerin daha duyarlı<br />
olması gerektigini ve çocukların<br />
Camiye getirilerek Dini bilgiler<br />
almalarının sağlanmasını gündeme<br />
getirdi.<br />
Ayrıca Cemiyet muhasibi İskender<br />
Demircanın sunmuş olduğu<br />
muhasebe raporu ile ilgili üyelerin<br />
IGMG Östringen Şubesinde Üyeler Toplantısı<br />
sormuş olduğu sorular cevap verilerek,<br />
şu an Caminin borcunun kapanması<br />
için bir kampanya başlattıklarını<br />
ve cemaatimizin bu kampanyaya<br />
iştirak etmeleri gerektiğini<br />
belirtti.<br />
Cemiyet sorumlusu Mustafa<br />
Gönen beyin de bulunduğu toplantıya<br />
misafir konuşmacı olarak katılan<br />
IGMG Rhein Neckar Saar Bölge<br />
Başkanı Yaşar Cimşit yapmış olduğu<br />
konuşmada: “Östringen Şubemizin<br />
hizmetlerinin daha verimli ve<br />
faydalı olması için öncelikli olarak<br />
burada bulunan Müslümanların sorunlarını<br />
iyi tesbit ederek, onları bir<br />
plan ve program dahilinde çalışmalarını<br />
yapması gerekmektedir. Elbetteki<br />
camilerde her türlü hizmetler<br />
yapılmaktadır.<br />
Fakat hem<br />
idarecilerimiz<br />
hem de cemiyet<br />
üyeleri sorunları<br />
beraberce payşalarak<br />
daha verimli<br />
çalışmalar<br />
ortaya konulması<br />
gerekmektedir.<br />
Bu hizmetleri<br />
yürüten idareci ve üyelere teşekkür<br />
ederim” dedi.<br />
Programın sonunda üyelerin dilek<br />
ve temenniler alınarak verilen<br />
cevaplardan sonra toplantı sona erdi.<br />
Nisan· April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 13
haber<br />
Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
<strong>Hayat</strong><br />
Almanya İslam Konseyi<br />
Başkanı Ali Kızılkaya İle<br />
Son Gelişmeler Hakkında<br />
Arkadaşımız Mahmut Aşkar`ın<br />
Yaptığı Söyleşiyi Sunuyoruz<br />
Değerli okuyucular, Almanya’daki<br />
müslüman azınlığın önde<br />
gelen kuruluşlarından birisi olan<br />
Almanya İslam Konseyi (İslamrat)<br />
Başkanı Ali Kızılkaya’ya son gelişmeleri<br />
sorduk. Almanya Müslümanları<br />
Koordinasyon Konseyi<br />
(KRM)’yi oluşturan dört çatı kuruluştan<br />
birisi olan Almanya İslam<br />
Konseyi, Federal Almanya İçişleri<br />
Bakanlığı’nın düzenlediği II. İslam<br />
Konferansı’na davet edilmedi. Sayın<br />
Ali Kızılkaya’ya, bir önceki İslam<br />
Konferansı’nda müslüman<br />
azınlık olarak ne elde edildi diye<br />
sorduğumuzda;<br />
“Bir önceki İslam Konferansı’nda<br />
bir şey kazanıldığını söylemek<br />
zor, ancak bazı yanlışlara engel<br />
olduk.” demesi, aslında (bize göre)<br />
hiçbirşey elde edilemediğinin itirafıydı.<br />
Şimdi aşağıdaki sorularımıza<br />
aldığımız cevaplarla sizleri başbaşa<br />
bırakıyoruz.<br />
Sayın Kızılkaya, önce okuyucularımıza<br />
kuruluşunuz hakkında<br />
kısa bilgi verir misiniz?<br />
Ali Kızılkaya:<br />
Almanya İslam Konseyi (İslamrat),<br />
Almanya’daki İslami kuruluşları<br />
bir çatı altında toplayarak bir<br />
birlik oluşturmak niyeti ile 1985<br />
kurulmuştur. Ortak hareketle Müslümanların<br />
haklarını korumak ve<br />
kamuoyuna karşı temsil etmek gayesi<br />
ile oluşmuştur. Çatısı altında<br />
30 kuruluşla hizmet vermektedir<br />
Bir önceki hükümet dönemindeki<br />
İçişleri Bakanı Wolfgang<br />
Schaeuble’nin başkanlığında hayata<br />
geçirilen “İslam Konferansı”na<br />
siz de kuruluş olarak katıldınız.<br />
Katedilen mesafe, elde edilen<br />
netice var mı?<br />
Almanya İslam Konseyi (ISLAMRAT)<br />
Başkanı Ali Kızılkaya İle Son<br />
Gelişmeler Hakkında Söyleşi<br />
Ali Kızılkaya:<br />
2006 yılında Alman hükümeti<br />
geç kalinmis bir diyaloğu başlatmıştır.<br />
O güne kadar devlet, Müslümanları<br />
ve onların temsilcilerini direkt<br />
olarak muhatap alıp bir diyaloğa<br />
girmemişti. Bu açıdan bir dönüm<br />
noktasıydı İslam Konferansı.<br />
Dönemin İçişleri Bakanı Sayın<br />
Schäuble’nin, “Müslümanlar Almanya’nın<br />
bir parçasıdır” demesi,<br />
yabancılara yönelik Almanya siyasetinin<br />
en önemli ifadesi idi. Bu bir<br />
başlangıç olduğu için önemli idi ancak<br />
ne getireceğini zaman gösterecekti.<br />
Olayın kendisi önemli idi. Müslümanların<br />
kabulü açısından bir ilk<br />
adım atılmıştı. Ancak sürecin ve<br />
konferansın kendisi maalesef bu<br />
ümitlendirici beyanların içini doldurmaya<br />
müsait değildi. Başta konuşulacak<br />
konuların tamamı bakanlık<br />
tarafindan tek taraflı tespit edildiği<br />
gibi, katılımcılar da tek taraflı<br />
olarak bakanlık tarafindan tespit<br />
edilmişti.<br />
“İslam<br />
Eleştirmenleri”nden, “İslam Karşıtları”na<br />
kadar özel şahıslar davet<br />
edilmişti. Buna sürekli itiraz ettik<br />
ancak bakanlık bu itirazlarımızı<br />
maalesef dikkate almadı. Konferansın<br />
katılım listesi ve konular<br />
Müslümanların ihtiyacını gözeten<br />
bir yapıda değildi ve güvenlik endişesi<br />
ağır basıyordu. Bu da Müslümanlara<br />
yaklaşım açısından son derece<br />
düşündürücü ve önyargılı bir<br />
yaklaşımdı.<br />
Müslüman azınlığa bu süre<br />
zarfında temsilcilerimiz ne kazandırdı,<br />
hangi haklarını alabildi?<br />
Ali Kızılkaya:<br />
Ancak bu ilk defa yapılıyordu ve<br />
devletin Müslümanlarla diyalog talebi,<br />
bir şans olarak değerlendirilmesi<br />
gereken bir hamle idi. Bir şey<br />
kazanıldığını söylemek zor. Ancak<br />
kanaatimce bazı yanlışlara engel olduk.<br />
Almanya federal bir devlet olduğundan,<br />
verilmesi muhtemel birçok<br />
haklar eyaletler yetkisinde olduğu<br />
için bu konferans sadece tavsiye kararları<br />
alabilirdi.<br />
Sözkonusu konferansın sonuç<br />
bildirgesinin bazı maddelerine itirazınız<br />
olmuştu. Onlar hangileriydi<br />
ve niçin itiraz şerhinizi koydunuz?<br />
Ali Kızılkaya:<br />
Almanya’daki “entegrasyon sorunları”<br />
adeta dindarlıktan, müslümanlıktan<br />
kaynaklanıyormuş gibi<br />
yaklaşımlar vardı. Biz bunlara itiraz<br />
ettik. Ayrıca tarif edilmemiş kavramlarla<br />
Müslümanların “Alman<br />
Değerlerine” tabii olması gibi beklentiler<br />
formüle edildi. Oysa bunun<br />
tarifi yok. Onun için bu çok yanlış<br />
ve haksız bir taleb idi. Kaldı ki ortak<br />
kural yalnız anayasa olabilir ve<br />
biz bunu herzaman söyledik. Öyledir<br />
de...<br />
Bu hükümetin de “İslam Konferansı”nı<br />
başlatmak üzere olduğunu<br />
basından öğrendik. Fakat<br />
daha başlamadan, özellikle sizin<br />
kuruluşunuz etrafında koparılan<br />
bir fırtına var: Siz, Almanya İslam<br />
Konseyi (İslamrat) olarak<br />
müslüman azınlık temsilcileri ve<br />
hükümet arasında başlayacak<br />
toplantılara neden davetli değilsiniz?<br />
Ali Kızılkaya:<br />
Önceki İslam Konferansı’nda<br />
haksız talepler karşısındaki kararlı<br />
tavrımızın organizatörleri rahatsız<br />
ettiğini düşünüyorum. Bundan dolayı<br />
bize “dondurulmuş” üyelik teklif<br />
ettiler. Kendimizin içinde olamadığı<br />
kararlara ortak olamayacağımız<br />
için biz de, “dondurulmuş”<br />
üyeliği kabul etmedik ve çekildik.<br />
En son KRM’nin istişare toplantısından<br />
çıkan kısa açıklamayı<br />
nasıl okumak lazım; aranızda bir<br />
dayanışma olmayacak gibi?<br />
Ali Kızılkaya:<br />
Konferansın yapısı ve Müslümanların<br />
beklenti ve itiyaçlarını gözetmeyen<br />
yapısından dolayı KRM,<br />
19.03.2010 tarihli açıklamasında<br />
konuyu nihai bir değerlendirmeye<br />
tabii tutacağını ve bilahare karar vereceğini<br />
ifade etti. Konularda kendinizden<br />
emin ve kararlı olursanız,<br />
muhatabınız sizin hesaba katılması<br />
gereken taraf olduğunuza inanır.<br />
Ümit ediyorum ki, nihai karar tüm<br />
Müslümanların yararına olur.<br />
Bütün bu gelişmelerin ışığında,<br />
Almanya’daki müslüman<br />
azınlığın genel durumu sizce hangi<br />
düzeydedir? Hangi önemli meseleler<br />
çözüm beklemekte ve siz<br />
geleceği nasıl görüyorsunuz?<br />
Ali Kızılkaya:<br />
Müslümanların en önemli meselesi<br />
birlik ve beraberliktir. Bugüne<br />
kadar birçok anayasal haklarımızdan<br />
istifade edemiyoruz. Örneğin<br />
diğer dini cemaatler ile eşit statüyü<br />
bir türlü vermek istemiyorlar. Mesela<br />
bugün Almanya´da 800.000<br />
(sekizyüz bin) Müslüman öğrenci<br />
İslam din dersi alma hakkına sahip<br />
olmakla birlikte bu haktan mahrum.<br />
Siyaset sürekli ayak sürterek engeller<br />
çıkartmaktadır. Buna benzer bir<br />
çok konu var.<br />
Eğitim sorunu çok önemli...<br />
Eğitim düzeyimiz entelektüel kalitemizi<br />
belirleyecektir. Müslümanlar<br />
olarak birçok alanda dışlanmalara<br />
maruz bırakılıyoruz. Almanya’-<br />
da bazı eyaletlerde anayasanın eşitlik<br />
ilkesi gözardı edilerek öğretmenlere<br />
başörtü yasağı uygulanırken,<br />
diğer dinlere istisnalar tanınmaktadır.<br />
Sorunları sıralamak yerine sağlam<br />
bir birlik ve beraberliğe ihtiyacımız<br />
var. Birlikte hareket eden<br />
güçlü bir toplum olduğumuz zaman,<br />
sorunlarımızı çözme kabiliyetimiz<br />
de artacak ve devlet de bizi<br />
toplumun bir parçası görerek daha<br />
ciddiye alacağına inanıyorum.<br />
Ali Bey, söyleşimize zaman<br />
ayırdığınız için teşekkür ederim.<br />
sayfa 14<br />
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
İslam Toplumu Milli Görüş<br />
(IGMG) - Hessen Bölgesi Kassel<br />
Ayasofya Camii kutlu doğum<br />
haftası ve Peygamberimizi<br />
anma programları kapsamında,<br />
Peygamberimizin anısına Kassel<br />
caddelerini Efendimizin Hadis-i<br />
Şerifleriyle süsledi.<br />
IGMG Kassel Ayasofya<br />
Camii’nden Örnek Çalışma<br />
haber<br />
IGMG Kassel Ayasofya Camii,<br />
Mevlid kandili münasebetiyle başlattığı<br />
kampanya ile Kassel caddelerini<br />
Efendimizin Hadis-i Şerifleriyle<br />
süsledi.<br />
Büyük bir çoşkuyla kampanyaya<br />
katılan Kassel ve çevresindeki<br />
müslümanların katkılarıyla, büyük<br />
Reklam panolarına Almanca olarak<br />
hazırlanan Hadis-i Şerifler<br />
asıldı.<br />
Haftalar öncesi başlatılan çalışmalar<br />
ile, kampanyaya katılım nisbetinde<br />
Kassel şehrinin önemli<br />
yerlerinde 3,5 m eninde ve 2,5 m<br />
boyunda birçok reklam panoları<br />
kiralandı. Bu panolarda iki hafta<br />
süreyle Efendimizin Hadis-i şerifleri<br />
yayınlandı.<br />
Ve yine kutlu doğum haftası nedeniyle<br />
satın alınan binlerce GÜL,<br />
Kainatın Efendisi Hz. Muhammet(sav)<br />
adına gruplar halinde kapı<br />
kapı dolaşarak ve Mevlid kandili<br />
programına katılan tüm cemaata<br />
dağıtıldı. Cuma namazını müteakiben<br />
de Ayasofya Camii imamları<br />
Celil YILDIZ ve Kahraman PA-<br />
TAN hoca efendiler çevredeki esnaf<br />
ile resmi kurumları ziyaret<br />
ederek GÜL hediye ederek, Efendimiz<br />
(s.a.v.) hakkında bilgi verdiler.<br />
Bu çalışmalar ile, özellikle<br />
Efendimiz (s.a.v.)’i tanıtmayı ve<br />
müslümanlara yönelik önyargıları<br />
kaldırmayı hedeflediklerini belirttiler.<br />
Üyelerin ve cemaatın takdirini<br />
toplayan bu çalışmaların çok pozitif<br />
bir izlenim bıraktığını ve gelecek<br />
yıllarda da bu ve bu gibi faaliyetleri<br />
sürdüreceklerini dile getiren<br />
Kassel Ayasofya Camii Tanıtma<br />
Başkanı Mehmet SARIOĞLU,<br />
yaptıkları faaliyetlere verdikleri<br />
destek ve yardımlardan dolayı, camii<br />
cemaatine ve duyarlı Kassel<br />
halkına teşekkür etti.<br />
Selahattin Saygın ATİB Genel<br />
Başkanlığına Yeniden Seçildi<br />
ATİB, 19. Olağan Genel Kurulunu<br />
27.03.2010 tarihinde<br />
Remscheid Türk Kültür<br />
Ocağı’nın konferans salonunda gerçekleştirdi.<br />
Son iki yıldan beri genel<br />
başkan olarak görev yapan Selahattin<br />
Saygın yeniden ATİB Genel Başkanlığına<br />
seçildi.<br />
Yaklaşık üç yüz delegenin katıldığı<br />
genel kurul, ev sahibi sıfatıyla<br />
Remscheid Türk Kültür Ocağı Başkanı<br />
Yakup Şirin’in ve NRW Bölge<br />
Başkanı Ramis Dedeoğlu’nun selamlama<br />
konuşmalarıyla başladı ve ardından<br />
Kuran’ı Kerim ve İstiklal<br />
Marşı okundu. Divan Başkanlığına<br />
ATİB’in kurucularından, TİDAF Eski<br />
Genel Başkanı İhsan Öner ve diğer<br />
divan heyeti ittifakla seçildiler.<br />
Genel kurulun açış konuşmasını<br />
yapmak üzere kürsüye davet edilen<br />
Genel Başkan Selahattin Saygın, delegeleri<br />
selamladıktan sonra; ”ATİB<br />
kurulurken çizgisini, ‘İçinizde insanları<br />
hayra çağıran, kötülüklerden alı<br />
koyan bir topluluk bulunsun, ancak<br />
onlar kurtuluşa erenlerdir’ mealindeki<br />
İlahi emre göre belirlemiş ve çeyrek<br />
asırdır bu misyonundan taviz vermeden<br />
bugünlere gelen ATİB, bir<br />
inancın ürünü, inanmış insanın ortaya<br />
çıkan tavrıdır” dedi.<br />
Genel Başkan Selahattin Saygın<br />
konuşmasının devamında şöyle dedi:<br />
Avrupa Türk İslam Birliği kurulurken,<br />
Hakka iman, halka hizmet bizim<br />
hep düsturumuz olmuştur. Yirmi üç<br />
yıldır ATİB’in ayakta kalış sebebi bu<br />
imandır. İmanın, sevginin, samimiyetin,<br />
sadakatin, hizmetin bulunduğu<br />
yerde güzellikler kaçınılmazdır. Kurulduğumuz<br />
günden beri temsil ettiğimiz<br />
kitlenin inancını, kimliğini,<br />
kültürünü, değerlerini korumaya çalışırken,<br />
yerli toplumla uyuma ve diyaloğa<br />
özen gösterdik” dedi.<br />
Daha sonra faaliyet raporu Genel<br />
Sekreter Zeynel Besleney ve muhasebe<br />
raporu da Genel Muhasib Abdullah<br />
Uzun tarafından okundu ve<br />
delegelerin oylarına sunularak ibraz<br />
edildi.<br />
ATİB tarihinde ilk defa iki genel<br />
başkan adayı bu dönemde seçime<br />
girdiler. Selahattin Saygın’a karşı genel<br />
başkan adayı olarak yarışa giren<br />
Mehmet Sever, yapılan gizli oylama<br />
sonucu seçimi kaybederken, delegelerin<br />
büyük çoğunluğunun oylarına<br />
alarak, ATİB 19. Dönem Genel Başkanlığına<br />
yeniden Selahattin Saygın<br />
seçildi.<br />
Daha sonra GYK üyelikleri için<br />
mevcut yönetimin teklif ettiği 45 kişilik<br />
listenin tamamı delegelerin oylarıyla<br />
seçilmiş oldu. ATİB 19. Dönem<br />
Genel Kurulu, Ozan Yusuf Polatoğlu’nun<br />
okuduğu birbirinden güzel<br />
türküler ve Ozan Fedai Koç’un<br />
okuduğu şiirlerle son buldu.<br />
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 15
haber<br />
Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
<strong>Hayat</strong><br />
Frankfurt Münchener<br />
Strasse`de bulunan Deniz-<br />
Bank (Wien) AG`nin yöneticileri<br />
Sn. Ömer Tigrel ve Sn. Dr. Edin<br />
Güçlü Sözer ile Bankanın “Yeni<br />
Hizmet Açılımları” hakkında güzel<br />
bir bilgilendirme röportajı yaptık.<br />
<strong>Hayat</strong>: DenizBank (Wien)<br />
AG’nin bu yeni hizmet açılımından<br />
bahseder misiniz?<br />
Ömer Tigrel: Yeni hizmetimiz<br />
Türkiye’ye yapılan havale işlemleri<br />
ile ilgili. DenizBank (Wien) AG olarak<br />
başlattığımız bu hizmet kapsamında<br />
Türkiye’ye havale göndermek<br />
isteyen insanlarımızın ihtiyaçlarını<br />
banka şubelerine gitmeden<br />
karşılamalarını sağlıyoruz.<br />
<strong>Hayat</strong>: Bu hizmeti sunmanızın<br />
sebebi nedir? Kısaca işlemlerin nasıl<br />
yapıldığını anlatabilir misiniz?<br />
Edin Güçlü Sözer: Bildiğiniz<br />
üzere Almanya’daki Türk bankalarının<br />
şube ağı geniş değil. Birçok insanımız<br />
Türkiye’ye havale yapabilmek<br />
için Türk bankalarının bulunduğu<br />
noktalara gitmek zorunda kalıyor.<br />
Diğer bir alternatif olarak da para<br />
transferi yapan yabancı kuruluşları<br />
kullanmak zorunda kalıyorlar. Sonuç<br />
olarak eğer bulunduğunuz bölgede<br />
Türk bankası yok ise Türkiye’ye<br />
havale yapmak zaman alan ve<br />
masraflı bir iş haline dönüşmüş oluyor.<br />
DenizBank (Wien) AG olarak<br />
Türk nüfusun yoğun olarak yaşadığı<br />
ancak Türk bankası bulunmayan<br />
bölgelerdeki anlaşmalı havale noktaları<br />
aracılığı ile bu hizmeti insanımızın<br />
ayağına getiriyoruz. Sistem<br />
oldukça basit çalışıyor. Almanya’da<br />
hemen hemen herkesin bir adet EC<br />
kartı bulunuyor. Havale yapmak isteyenler<br />
bölgelerindeki DenizBank<br />
(Wien) AG’nin anlaşmalı olduğu<br />
havale noktasını ziyaret ederek havale<br />
tutarını EC kartlarını kulllanarak<br />
ödüyorlar. Bunun yanısıra alıcı<br />
bilgilerini ve havaleyi Türkiye’nin<br />
75 şehrinin 450 noktasından hangisindeki<br />
DenizBank şubesine göndereceklerini<br />
belirttikleri havale for-<br />
DenizBank (Wien) AG’den<br />
Yeni Hizmet Açılımları<br />
Yeni hizmetimiz Türkiye’ye yapılan havale işlemleri<br />
ile ilgili. DenizBank (Wien) AG olarak başlattığımız<br />
bu hizmet kapsamında Türkiye’ye havale göndermek<br />
isteyen insanlarımızın ihtiyaçlarını banka<br />
şubelerine gitmeden karşılamalarını sağlıyoruz.<br />
Bu hizmetimizde bizimle çalışmak isteyecek müteşebbis<br />
ruhlu işletmelere beraber çalışabilme fırsatı<br />
teklif ediyoruz. Bu konuda bizi aramaları veya<br />
e-posta göndermeleri yeterli olacaktır.<br />
Tel: 069-427 26 030 · E-mail: frankfurt@denizbank.de<br />
munu doldurarak ve bir kereye mahsus<br />
pasaport bilgilerini vererek işlemi<br />
tamamlıyorlar. Nakit taşımadan,<br />
hızlı, güvenli ve düşük masraflı bir<br />
hizmet almış oluyorlar.<br />
<strong>Hayat</strong>: Bu hizmetin alanını genişletmeyi<br />
düşünüyor musunuz? Bu<br />
noktada sizinle çalışmak isteyecek<br />
işyerleri nasıl başvuru yapabilirler?<br />
Ömer Tigrel: Şu anda Almanya’nın<br />
sekiz eyaletinde anlaşmalı<br />
havale noktalarımız bulunuyor.<br />
Nokta sayısını hızla arttırıyoruz. Almanya`nın<br />
pek çok şehrinde ve hatta<br />
bu şehirlerin ilçeleri diyebileceğimiz<br />
yerlerindeki temsilcilerimiz ile<br />
hizmet ağımız genişlemeye devam<br />
ediyor. Mümkün olduğu kadar çok<br />
insanımızı bu hizmetten faydalandırmayı<br />
amaçlıyoruz.<br />
Bu hizmetimizde bizimle çalışmak<br />
isteyecek müteşebbis ruhlu işletmelere<br />
beraber çalışabilme fırsatı<br />
teklif ediyoruz. Bu konuda bizi aramaları<br />
veya e-posta göndermeleri<br />
yeterli olacaktır. Görüşmemiz sonrasında<br />
bölgesel olarak potansiyel<br />
olduğuna kanaat getirdiğimiz iş yerleri<br />
ile anlaşma imzalayarak iş birliğimizi<br />
başlatıyoruz. EC kart ile işlem<br />
yapabilecekleri POS cihazlarının<br />
işyerlerine çalışır vaziyette kurulmasını<br />
sağladıktan sonra konu ile<br />
ilgili gerekli eğitimleri veriyoruz.<br />
Bu işlemler sonucunda hem insanımıza<br />
hizmet vermeye başlayabiliyorlar<br />
hem de artı olarak gelir elde<br />
etme imkanına sahip oluyorlar.<br />
Bizimle çalışmak isteyenler için<br />
iletişim bilgilerimizi aşağıda iletiyoruz.<br />
Tel: 069-427 26 030<br />
E-mail: frankfurt@denizbank.de<br />
sayfa 16<br />
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
haber<br />
22. Avrupa Kur’an-ı Kerim Tilavet Yarışması Wuppertal’de Yapıldı<br />
Kur’an Aşıkları Salonlara Sığmadı<br />
İslam Toplumu Millî<br />
Görüş’un düzenlediği<br />
Avrupa Kur’anı<br />
Kerim Tilavet Yarışmasının<br />
22.cisi Wuppertal<br />
kentinde yapıldı. Yarışma,<br />
10-13 yaş grubu ile<br />
14-18 yaş grubu olmak<br />
üzere iki ayrı yaş grubunda<br />
düzenlendi. Her<br />
iki gruba da dörder yarışmacı<br />
katıldı. Yarışımacılar,<br />
kura ile belirleyerek<br />
kendilerinin çektiği<br />
yerlerden yüzünden<br />
ve ezber okudular.<br />
10-13 yaş grubu yarışmasına<br />
Lyon Bölgesinden<br />
Mahmut Büyüker,<br />
Avusturya Viyana<br />
Bölgesinden Mehmet<br />
Papak, Hessen Bölgesinden<br />
Emre Değer, Hamburg<br />
Bölgesinden Yunus<br />
Emre Demirci katıldı.<br />
Bu yaş grubundaki yarışmanın<br />
birinciliğini<br />
Hamburg Bölgesinden<br />
Yunus Emre Demirci kazandı.<br />
İkinciliği ise<br />
Avusturya Viyana Bölgesinden<br />
Mehmet Papak<br />
alırken, üçüncülüğü<br />
Hessen Bölgesinden<br />
Emre Değer kazandı.<br />
Dördüncülüğü ise Lyon<br />
Bölgesinden Mahmut<br />
Büyüker elde etti.<br />
14-18 yaş grubu yarışmasına<br />
Güney Hollanda<br />
Bölgesinden Ali Rıza<br />
Yaman, Rhein-Saar-<br />
Neckar Bölgesinden İsmail<br />
Melih Tuzlacı, Berlin<br />
Bölgesinden Mustafa<br />
Yanç, Kuzey Bavyera<br />
Bölgesinden Muhammed<br />
Topçu katıldı. Bu<br />
yaş grubundaki yarışmanın<br />
birinciliğini Güney<br />
Hollanda Bölgesinden<br />
Ali Rıza Yaman kazandı.<br />
İkinciliği ise Rhein-Saar-Neckar<br />
Bölgesinden<br />
İsmail Melih tulacı alırken,<br />
üçüncülüğü berlin<br />
Bölgesinden Mustafa<br />
Yanç kazandı. Dördüncülüğü<br />
se Kuzey Bavyera<br />
Bölgesinden Muhammed<br />
Topçu elde etti.<br />
Meşhur kurradan Hafız<br />
İlhan Tok’un okuduğu<br />
selat-ı selam ve tekbir<br />
ile başlayan ve IGMG<br />
Gençlik Teşkilatı Eğitim<br />
Başkanı Ünal Ünalan’ın<br />
sunduğu 22. Avrupa<br />
Kur’an-ı Kerim Tilavet<br />
Yarışması, geçen yılki<br />
yarışmanın birincisi<br />
Avusturya Viyana Bölgesinden<br />
Mustafa Papak’ın<br />
okuduğu Kur’anı<br />
Kerim ile başladı. Açılış<br />
Kur’an’ından sonra<br />
ise Jüri heyeti takdim<br />
edildi. Jüri heyetinde<br />
başkan olarak 19 Mayıs<br />
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi<br />
Öğretim Görevlisi<br />
Doç. Dr. Hayrettin<br />
Öztürk yer aldı. Jüri daha<br />
sonra, Emekli İmam<br />
ve Kurra İlhan Tok,<br />
22. Avrupa Kur’an-ı Kerim Tilavet Yarışması sonuçlandı.<br />
Avrupa Kur’an-ı Yerim Yarışması’nı<br />
10-13 yaş grubunda birinciliği Hamburg Bölgesinden<br />
Yunus Emre Demirci kazanırken, 14-18<br />
yaş grubunda da birinciliği Güney Hollanda Bölgesinden<br />
Ali Rıza Yaman kazandı.<br />
IGMG İrşad Başkan<br />
Yardımcısı Hulusi Ünye,<br />
İmam ve Kur’an Muallimi<br />
Adem Hendek ile<br />
Kur’an-ı Kerim Tilavet<br />
Yarışması Dünya İkincisi<br />
olan Gürsel Turhan’dan<br />
oluştu. Yarışmada,<br />
Geçen yıllarda<br />
yarışmalara katılan geneçler<br />
de Kur’an-ı Kerim<br />
okudular.<br />
Yarışmalara, IGMG<br />
İrşad Başkanı Ahmet<br />
Özden’in yaptığı selamlama<br />
ve IGMG Genel<br />
Başkanı Yavuz Çelik<br />
Karahan’ın açış konuşması<br />
sonrasında başlandı.<br />
İzleyicileri selamlayan<br />
ve yarışmacılara<br />
baarılar dileyen IGMG<br />
İrşad Başakanı Ahmet<br />
Özden yaptığı konuşada,<br />
yaklaşık çeyrek asırdır<br />
süre gelen bu yarışmanın<br />
Allah’ın bir lütfu ve bu<br />
lütfun da ereflerin en büyüğü<br />
oludğunu ifade ettiği<br />
konuşumasında,<br />
Peygamber Efendimiz<br />
“Sizin en hayırlınız,<br />
Kur’an-ı Kerim’i öğrenen<br />
ve öğreteninizdir,”<br />
hadisini hatırlattı. “Bizler<br />
bu müjdeye nail olan<br />
bahtiyarlardan olmak istiyoruz,”<br />
dedi.<br />
İrşad Başkanı Ahmet<br />
Özden’in konuşmasından<br />
sonra yarışmanın<br />
açılış konuşmasını yapan<br />
Genel Başkan Yavuz<br />
Çelik Karahan, Peygamberimizin,<br />
23 yıllık zaman<br />
zarfında kendisine<br />
vahyedilen Kur’an’ı, ashabına<br />
ve insanlığa duyurma<br />
noktasında büyük<br />
bir mücadele verdiıini<br />
hatırlattı ve “Teşkilat<br />
olarak, Kur’an-ı öğrenmek,<br />
öğretmek ve nefislerimizde<br />
yaşatmanın<br />
gayreti içindeyiz” dedi.<br />
Bu yarışmaların, bu gayretin<br />
bir sonucu olduğuna<br />
vurgu yapan Yavuz<br />
Çelik Karahan, efendimizin<br />
veda hutbesindeki<br />
iki emaneti olan Kur’an<br />
ve Sünneti’ne sarılmasının<br />
da önemine dikkat<br />
çekti.<br />
Karahan konuşmasını<br />
Tevbe Sûresi’nin 71.<br />
ayetinin şu meali ile bitirdi:<br />
“Mümin erkekler<br />
ve mümin kadınlar birbirlerinin<br />
velileridir;<br />
iyiyi emreder kötülükten<br />
alıkorlar; namaz kılarlar,<br />
zekat verirler, Allah’a<br />
ve Peygamberine<br />
itaat ederler. İşte Allah<br />
bunlara rahmet edecektir.<br />
Allah şüphesiz güçlüdür,<br />
hakimdir.”<br />
Birinci grubun yarışmasının<br />
akabinde Jüri<br />
Başkanı Doç. Dr. Hayrettin<br />
Öztürk de programda<br />
bir konuşma yaptı.<br />
Öztürk, ailenin insan<br />
hayatındaki önemine işaret<br />
ettiği konuşmasında,<br />
aile problemlerin çözüm<br />
yollarını anlattı: “Evlilik<br />
problemi insanî bir<br />
problemlerdir. Dolayısıyla<br />
insanî davranırsak,<br />
problemi çözmüş oluruz.<br />
Önce insanî görevimizi<br />
yerine getireceğiz.”<br />
Kur’an yarışımasında,<br />
Almanya İslam Konseyi<br />
Başkanı Ali Kızılkaya<br />
da bir konuşma<br />
yaptı. Kızılkaya, gençlerin,<br />
toplumsal katılımda<br />
aktif olarak görev almalarını<br />
istedikten sonra,<br />
Almanya İslam Konferansı<br />
ile ilgili gelişmeleri<br />
aktardı. Kızılkaya,<br />
“Almanya’da, 800 bin<br />
Müslüman öğrencinin<br />
anayasal olarak resmî<br />
okullarda, dinderslerini<br />
alamadığını” belirttiği<br />
konuşmasında, Hükümetin,<br />
müslümanlarla<br />
diyalog macıyla kurduğu<br />
bu konferansın ana<br />
mantığının, Müslümanların<br />
bir tehlike ve güvenlik<br />
problemi olduğu<br />
üzerine kurulu olduğunu<br />
söyledi.<br />
Konferansa katılmamalarına<br />
rağmen, hükümet<br />
ile diyalog yollarını<br />
kapmadıklarını da söyleyen<br />
Ali Kızılkaya, şöyle<br />
devam etti:<br />
“Müslümanları, hiç<br />
de layık olmadığı bir<br />
muameleye tabi tutanlara<br />
karşı tavır aldık. Bizler,<br />
Alman anayasası diğer<br />
dinî cemaatlere ne<br />
haklar verdiyse, onu ve<br />
İslam’ın diğer dinlerle<br />
eşit muamele görmesini<br />
istiyoruz.”<br />
Jürinin yarışmada dereceye<br />
girenleri açıklamak<br />
için verdiği aradan<br />
sonra Kurradan Hafız İlhan<br />
Tok’un okuduğu<br />
Kur’an-ı Kerim’den<br />
sonra, dereceye girenler<br />
açıklandı ve ödülleri takdim<br />
edildi.<br />
Program, IGMG İrşad<br />
Başkan Yardımcısı Hulusi<br />
Ünye’nin yapmış olduğu<br />
dua ile sona erdi.<br />
Küçükler Birincisi<br />
Yunus Emre Demirci<br />
Küçükler İkincisi<br />
Mehmet Papak<br />
Küçükler Üçüncüsü<br />
Emre Değer<br />
Küçükler Dördüncüsü<br />
Mahmut Büyüker<br />
Büyükler Dördüncüsü<br />
Muhammed Topçu<br />
Büyükler Üçüncüsü<br />
Mustafa Yanç<br />
Büyükler İkincisi<br />
İsmail Melih Tuzlacı<br />
Büyükler Birincisi<br />
Ali Rıza Yaman<br />
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 17
haber<br />
Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
Kelsterbach`ta “Alemlere Rahmet” Programı<br />
<strong>Hayat</strong><br />
IGMG Hessen Bölgesi<br />
Kelsterbach Şubesinin<br />
hazırlamış olduğu Alemlere<br />
Rahmet Hz. Muhammed<br />
programı Kelster-bach`ta<br />
bulunan Mehrzweghalle Süd<br />
salonunda kalabalık bir katılım<br />
ile gerçekleştirildi.<br />
Programın sunuculuğunu<br />
Cemil Siargo'nun yaptı. Siargo<br />
programın başlangıcında<br />
misafirlere programin içeriği<br />
hakkında bilgiler verdi.<br />
Alemlere Rahmet Hz.<br />
Muhammed programi<br />
IGMG Hessen Bölgesi Kelsterbach<br />
Şubesinin öğrencilerinden<br />
Hasan Terzi'nin<br />
okuduğu Kur`an-i Kerím ile<br />
başladı.<br />
Daha sonra IGMG Hessen<br />
Bölgesi Kelsterbach Şubesi<br />
Başkanı Aydın Baz misafirlere<br />
bir hoşgeldiniz konuşması<br />
yaptı. Bu konuşmadan<br />
sonra kendisinden önce<br />
yaklaşık 15 sene cemiyet<br />
başkanlığı yapan Ömer Demir'e<br />
yaptıkları hizmetlerden<br />
dolayı teşekkür ederek hediye<br />
plaketi takdim etti. Hediyeyi<br />
vermek üzere sahneye<br />
gelen IGMG Hessen Bölge<br />
Başkanı Mehmet Ateş Ömer<br />
Demir'e yaptıkları hizmetleri<br />
için teşekkür etti ve kısa bir<br />
selamlama konuşması yaptı.<br />
Daha sonra programa<br />
misafir olarak katılan IGMG<br />
Rhein Neckar Saar Bölge<br />
Başkanı Yaşar Cimşit kürsüye<br />
gelerek kısa bir konuşma<br />
yaptı.<br />
IGMG Eğitim Başkan<br />
Yardımcısı Ramazan Başlık`ın<br />
yaptığı konuşmadan<br />
sonra IGMG Kelsterbach<br />
Şubesinin Anasınıfı çocuklarının<br />
okudukları ilahilerden<br />
sonra Hz. Muhammed<br />
(s.a.v) anlatan sinevizyon<br />
gösterimine geçildi.<br />
Sinevizyon gösteriminden<br />
sonra Veysel Panço`nun okuduğu<br />
naattan sonra programa<br />
kısa bir ara verildi.<br />
Kısa aranın ardından kürsüye<br />
Albulkarim Hamdaoui<br />
gelerek misafirlere güzel bir<br />
Kur`an ziyafeti sundu.<br />
Kur`an Ziyafetinden sonra<br />
günün hatibi Mustafa Mullaoğlu<br />
misafirlere Hz. Muhammedin<br />
hayatımızdaki yeri<br />
hakkında nefis içerikli bir konuşma<br />
yaptı.<br />
Son olarak yine IGMG<br />
Kelsterbach Şubesi eski idarecilerinden<br />
Süleyman Malkoç`a<br />
da Şube Başkanı Aydın<br />
Baz tarafından bir teşekkür<br />
plaketi takdim edildi.<br />
Veysel Panco'nun okuduğu<br />
kapanış Kur`an-ı Kerimi<br />
ile program sona erdi.<br />
sayfa 18<br />
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
UNUTMAYIN!<br />
Vergi İşlemlerinizde<br />
Gerekli Bilgi ve Belgeler<br />
dosya<br />
Asım TOZOĞLU<br />
• Vergi kartları (varsa eşinizin<br />
de vergi kartı)<br />
• Banka hesap numaranız<br />
• Evlenme/boşanma/ayrılma tarihi<br />
• Eşinizin ve çocuklarınızın<br />
doĝum tarihi<br />
• Alınan hastalık/işsizlik/annelik<br />
parasının alınan kurum tarafından<br />
belgesi<br />
• Eşlerden biri emeklilik parası<br />
alıyor ise gelen emeklilik parasının<br />
bildirisi<br />
• 18 yaşından büyük çocuklar<br />
için okul/meslek eĝitimi belgesi ve<br />
çocukların gelirleri<br />
• Ìşlem yapılan yıl içerisinde<br />
dünyaya gelen çocuklar için<br />
doĝum belgesi<br />
• Türkiye`de veya dış ülkelerde<br />
olan bütün çocuklar için okul belgesi<br />
gereklidir.<br />
• Faiz/Kar payı gibi gelirlerin<br />
belgeleri (Örneĝin Merkez<br />
bankası)<br />
• Derneklere yapılan baĝışlar<br />
için baĝış belgesi<br />
• Araba/<strong>Hayat</strong>/Kaza/Sigortaları<br />
için belgeler (Bu sigortalar yıllık<br />
brüte orantılı olarak belirlendiĝi<br />
için brütün yüksek olduĝu durumlarda<br />
geçersizdir.)<br />
•Hastane/gözlük/diş/ilaç masrafları<br />
cenaze-defin masrafları, boşanma<br />
masrafları (bu masraflar da<br />
brüte ve çocuk sayısına orantılı<br />
olarak kabul edildiĝi için, az miktarlar<br />
vergi iadesinde etkili olmamaktadır)<br />
• Sizde veya aile fertlerinin birisinde<br />
bedensel veya zihinsel özür<br />
var ise, bunun için özürlülük<br />
kimliĝi veya belgesi<br />
• Íş yolu uzaklıĝı (tek yön)<br />
- Íş icabi deĝişik yerlere gitmek<br />
zorunda kalıyorsanız (montaj veya<br />
inşaat işçiliĝi gibi) veya şöför olarak<br />
çalışıyorsanız iş yerinizden yılda<br />
kaç gün ve günde kaç saat<br />
çalıştıĝınıza dair bir belge (Bescheinigung<br />
über die Einsatzwechseltätigkeit)<br />
- Ìş icabı evinizde bilgisayar<br />
kullanmanız gerekiyorsa veya bir<br />
çalışma odanız var ise bunların<br />
gerekliliĝi için iş yerinizden bir<br />
belge ve bunların masrafları.<br />
- Ìş yerinizin size ulaşması<br />
gerektiĝi durumlarda telefon<br />
masrafları<br />
- Mesleĝinizde ilerlemek için<br />
eĝitim alıyorsanız<br />
Kurs ücreti, yol masrafı, Kitap<br />
ve gerekli malzemelerin faturaları<br />
• Oturduğunuz evle ilgili tamiratların<br />
işçilik masrafları (bacacı,<br />
asansör bakımı, vs. evin yan masrafları<br />
hesabında bakabilirsiniz)<br />
• Çucukların anaokul ve kreş<br />
masrafları<br />
• Birinci dereceden akrabalara<br />
(Anne/ Baba/ Büyükanne/ Büyükbaba/<br />
Kayınvalide/ Kayınpeder)<br />
yapılan bakım:<br />
• Bakım yapılan kişiler 65 yaşından<br />
genç iseler sadece -emekli<br />
iseler- çalışamayacak kadar hasta<br />
iseler – 6 yaşından küçük çocuklara<br />
bakıyorlarsa – kabul olmaktadır.<br />
Aksi halde iş ve işçi bulma kurumundan<br />
iş aradıklarına dair belge<br />
• Bakıma muhtaç kişiler Türkiye`de<br />
yaşıyor iseler:<br />
- Türkiye`den her şahıs için ayrı<br />
ayrı vali veya kaymakamlıktan bakım<br />
belgesi<br />
- Havale makbuzları ve bunların<br />
bakım yapılan kişiler tarafından<br />
alındıĝına dair Türkiye`den gelen<br />
ödendi bildirileri<br />
- (Bu belgelerin eksikliĝinde bakımların<br />
vergi dairesi tarafından<br />
kabul edilemeyeceĝine dikkat ediniz!)<br />
• Dikkat! Bakım miktarı 2009<br />
yılı için azami 3.840,- EURdur. Fakat<br />
bunda havalelerin yılın<br />
içerisinde ilk defa yapıldıĝı ay<br />
gözönünde bulundurulduĝu için,<br />
havalelerin Ocak ayından itibaren<br />
ve en fazla 3 ay aralıklarla yapılmış<br />
olması gerekmektedir. Örneĝin ilk<br />
melik.sel@gmx.de<br />
havale Haziran ayında yapılmışsa<br />
kişi başına sadece 1.920.- EUR kabul<br />
edilmektedir.<br />
• Bakıma muhtaç kişiler Almanya<br />
da yaşıyor iseler:<br />
- Kendilerinin yardım aldıklarına<br />
dair bir beyan (Bu formu bizden<br />
temin edebilirsiniz.)<br />
- Varsa buradaki gelirlerinin<br />
belgeleri (Hastalık-Ìşsizlik-Emeklilik<br />
parası belgesi vs.)<br />
- Havaleler (Aynı evde yaşıyor<br />
iseniz havale gereksizdir.)<br />
- Gelirler göz önünde bulundurularak<br />
bu kişilere yıllık 7.680.-<br />
EURya kadar bakım yapmak mümkündür<br />
- Almanya da yaşayan ve 21 yaşını<br />
doldurmuş olan çocuklarınız<br />
varsa, bu çocuklara çocuk parası<br />
alınmamışsa ve bu çocukların gelirleri<br />
yoksa veya çok düşükse bu<br />
zaman içerisinde de geçimini siz<br />
temin etmişseniz, bakım gösterebilirsiniz.<br />
• BağKur veya SSK ya ödenen<br />
sigorta pirimleri<br />
• Yurtdışından alınan emekli<br />
gelirleri<br />
Diĝer sorularınızda size her zaman<br />
yardımcı olmaya hazırız.<br />
Gazetemizin Yazarlarından<br />
Mahmut AŞKAR’ın<br />
Son Kitabı<br />
“Müslümanı Avrupalılaştırmak”<br />
Çıktı<br />
Size En Yakın Kitapçıdan Israrla İsteyiniz<br />
Nisan· April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 19
haber<br />
Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
<strong>Hayat</strong><br />
Hessenli Üniversiteliler<br />
İlim Peşinde<br />
IGMG Hessen Bölgesi Gençlik<br />
Teşkilatı Üniversiteliler Biriminin<br />
Offenbach Mevlana Camiinde<br />
düzenlediği Üniversiteliler<br />
Konferansı’nda Konya Selçuk<br />
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi<br />
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saffet<br />
Köse ‘İslam ve İnsan Hakları’ konusunu<br />
ele aldı.<br />
Misafirlere hoş geldiniz diyen<br />
IGMG Hessen Bölge Başkanı<br />
Mehmet Ateş, din uğruna çalışmanın<br />
öneminden bahsederken,<br />
okuyan, yazan ve düşünen kitlenin<br />
gerekliliğini vurguladı. Ayrıca<br />
herkesi 10 Nisan’da Giessen Kongresshalle’de<br />
gerçekleşecek olan<br />
‘Alemlere Rahmet’ programına<br />
ve özelde üniversitelileri Tefekkür<br />
Konferansları’na davet etti. Akabinde<br />
IGMG Hessen Bölge Gençlik<br />
Başkanı A. Polat model hizmetler<br />
verme konusunda ‘nice küçük<br />
topluluklar vardır ki, büyük<br />
topluluklara örnek olurlar’ dedi.<br />
Günün Hatibi Prof. Dr. Saffet<br />
Köse, müslüman olanlar ve olmayanlar<br />
arasında İnsan Hakları’nı<br />
anlamada fark olduğuna dikkat<br />
çekti. Bu kavramın batı kökenli<br />
olduğunu ve oluşmasının daha geçen<br />
yüzyıllara dayandığını söyleyen<br />
Köse, ahlaksız gücün sonucunda<br />
ezilenleri koruma niyetiyle<br />
oluştuğunu kaydetti. Fakat bu niyetin<br />
her zaman uygulamaya geçmediğinin,<br />
hatta ahlaksız kaldığında<br />
her türlü gücün, hatta hukukun<br />
dahi İnsan Hakları’nı ihlal<br />
edebildiğinin de altını çizdi. Müslümanların<br />
ise, Kur’an’a bakıldığında,<br />
ahlaksız güce müsaade<br />
edemeyeceklerini açıklayan Selçuk<br />
Üniversitesi Öğretim Üyesi<br />
Saffet Köse, onların hayat anlayışlarının<br />
haklar değil, vazifeler<br />
üzerine kurulu olduğunu söyledi.<br />
Bunun ailede dahi böyle olması<br />
gerektiğini ve herkes vazifelerini<br />
yerine getirdiğinde zaten hakların<br />
korunmuş olacağını ifade etti.<br />
Genel İnsan Hakları, can güvenliği,<br />
dinin, namus ve şerefin,<br />
neslin, aklın korunması, mal emniyeti<br />
gibi kavramlar ile ifade edilen<br />
hakları ve özel olarak da doğmadan<br />
var olan yaşama hakkı veya<br />
İslam’da esir hakkı gibi konulara<br />
da değindi. Genelde hukukun<br />
kaynağının İslam Hukuku olduğunu,<br />
özelde ise İslam’ın savaş<br />
hukukunda bulunan savaş ahlakını<br />
ve barış anlaşmalarının etkisini<br />
açıkladı. Köse, Peygamber Efendimiz’in<br />
hiçbir kez dahi olsun<br />
harp başlatmadığını, tarihte diğer<br />
toplumlara hıristiyanlara karşı<br />
açılan savaşların ise temelinde<br />
müslümanlar ile barış anlaşmasını<br />
katiyyen engelleyen toplum anlayışı<br />
olduğunu izah etti.<br />
Konferansın sonunda katılımcılar<br />
sorularına cevap alma fırsatı<br />
buldular.<br />
Hersbruck Gençlik Teşkilatından<br />
Kapalı Salon Futbol Tunuvası<br />
IGMG Hersbruck Teşkilatının<br />
ev sahibliğini yaptığı kapalı<br />
salon futbol turnuvasına yoğun<br />
ilgi vardı.<br />
Ayrıca Hersbruck DİTİB gençlerinden<br />
oluşan takımın katılımıyla<br />
turnuva ayrı bir güzelliğe sahne<br />
oldu.<br />
8 takımla gerçekleşen turnuvanın<br />
şampiyonu belirlenmesi için<br />
kıran kırana mücadeleyle son bulan<br />
final maçında, kupayı IGMG<br />
HOF takımı aldı.<br />
Davranış ve her hallerinden örnek<br />
alınacak kişilerden oluşan<br />
IGMG MERKEZ Nürnberg Teşkilatı<br />
“Centilmenlik Kupası”na layık<br />
görülmüşlerdir.<br />
Diğer yandan da takımının gol<br />
yemeden ve şampiyonlukluk yolunda<br />
yüksek perfomans sergileyen<br />
IGMG HOF´un kalecisi Murat<br />
turnuvanın en değerli oyuncusu<br />
ünvanına sahip oldu.<br />
Diğer takımlar ise IGMG KER-<br />
VAN 2nci, DİTİB HERSBRUCK<br />
3ncü, IGMG WEISSENBURG<br />
4ncü, IGMG NÜRNBERG MER-<br />
KEZ 5nci, IGMG Hersbruck 6ncı,<br />
IGMG ANSBACH 7nci ve son<br />
olarak IGMG Hersbruck Joker takımı<br />
8nci oldu.<br />
Turnuva düzenleyicileri: “Genç<br />
kardeşlerimizin çok güzel saatler<br />
geçirdiğine inanarak bu günümüzde<br />
bizi yalnız bırakmayan IGMG<br />
Kuzey Bavyera bölgesinin yöneticelerine<br />
ve Başkanımız Bilal Demiroğlu`na<br />
minnettarız. Günümüzün<br />
her dakikasında kardeşlik ve<br />
beraberlik sergilenmesi bizim için<br />
ayrı bir gurur verici olaydı.<br />
Son olarak IGMG Hersbruck<br />
Teşkilatı adına, emeği ve katkısı<br />
olan her kardeşimizden Allah razı<br />
olsun” dediler.<br />
sayfa 20<br />
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
dosya<br />
Abdulgafur Levent<br />
“Çocuğu Olan,<br />
Onlarla Çocuklaşsın”<br />
Rahmet Peygamberi,<br />
Efendimiz (s.a.v)’in en<br />
çok dikkat çekici yönlerinden<br />
biri de çocuklarla<br />
olan ilişkilerinde<br />
görülmektedir. Çünkü<br />
O, sıradan bir insandan<br />
öte çocuklarla çocuklaşan,<br />
onların penceresinden<br />
bakan, bunu<br />
başaran ve insanlara<br />
tavsiye edendir. Nitekim<br />
bir hadisi şeriflerinde:<br />
“Çocuğu olan<br />
onunla çocuklaşsın”<br />
buyurmuşlardır.<br />
Peygamberimiz Hz. Muhammed<br />
(s.a.v)’in tüm insanlığa<br />
örnek olan şefkati, merhameti<br />
ve müminlere olan düşkünlüğü,<br />
çocuklara olan tavrında<br />
da çok yoğun olarak görülmektedir.<br />
Hem kendi çocukları ve torunları<br />
hem de ashabının çocukları<br />
ile çok yakından ilgilenmiş, doğumlarından<br />
isimlerinin konulmasına,<br />
sağlıklarından ilimlerinin<br />
artmasına, güzel ahlakla terbiye<br />
edilmelerinden giyinmelerine,<br />
hatta onlarla şakalaşma ve oynadıkları<br />
oyunlara kadar onlar için<br />
tavsiyelerde bulunmuş, bizzat<br />
yol göstermiş ve ilgilenmiştir.<br />
Rahmet Peygamberi, Efendimiz<br />
(s.a.v)’in en çok dikkat çekici<br />
yönlerinden biri de çocuklarla<br />
olan ilişkilerinde görülmektedir.<br />
Çünkü O, sıradan bir insandan öte<br />
çocuklarla çocuklaşan, onların<br />
penceresinden bakan, bunu başaran<br />
ve insanlara tavsiye edendir.<br />
Nitekim bir hadisi şeriflerinde:<br />
“Çocuğu olan onunla çocuklaşsın”1<br />
buyurmuşlardır.<br />
Birçok Sahabeyi Kiram, Peygamber<br />
Efendimiz (s.a.v)’in çocukları<br />
nasıl sevdiğini, onlarla nasıl<br />
ilgilendiğini ve oyunlar oynadığını,<br />
şakalaştığını aktarmıştır.<br />
Bunlardan bazıları şöyledir: Hz.<br />
Enes (ra): “Resulüllah (s.a.v) çocuklarla<br />
şakalaşmada insanların<br />
en önde olanıydı.”2 El-Bera (ra):<br />
“Peygamber (s.a.v)’i Hasan<br />
omuzunda iken gördüm.”3 buyurmuşlardır.<br />
“Peygamberimiz<br />
(s.a.v) kızı Hz. Fatıma (ra)‘ya<br />
şöyle derdi: “Haydi şu oğullarım<br />
(Hasan ve Hüseyin)’ı çağır bana!”<br />
Ondan sonra o ikisini göğsüne<br />
basar, koklardı.”4<br />
Peygamber Efendimiz (s.a.v)<br />
çocukların oyunlarına önem vermiş,<br />
hatta zaman zaman onlarla<br />
oyun oynayarak ilgilenmiştir. Hz.<br />
Peygamber (s.a.v), “Çocuğu olan<br />
onunla çocuklaşsın” buyurarak<br />
anne babalara çocuklarını bizzat<br />
eğlendirmelerini tavsiye etmiştir.<br />
Peygamberimiz (s.a.v) çocukların<br />
yüzme, koşu, atıcılık, binicilik gibi<br />
oyun ve sporlarla meşgul edilmelerini<br />
de tavsiye etmiştir. Yeni<br />
doğan bebeklere, çocuklarına, torunlarına<br />
ve ashabının çocuklarına<br />
hep dua etmiştir. Onları severken<br />
ya da onların oyunlarını izlerken,<br />
onlar için Allah’tan hayırlı<br />
ve uzun bir ömür, ilim, hikmet ve<br />
iman istemiştir.<br />
Hz. Muhammed (s.a.v)‘in çocuklara<br />
gösterdiği ilgi ve sevgi<br />
dolu tavrını, Ebu Hureyre (ra)’de<br />
şu örneklerle anlatmıştır: “Meyvenin<br />
ilk çıkanı getirildiği zaman<br />
Resulüllah (s.a.v) şöyle derdi:<br />
“Allah’ım bize, Medine’mize,<br />
meyvelerimize, ölçeklerimize kat<br />
kat bereket ver” diye dua ederdi.<br />
Sonra meyveyi orada bulunan en<br />
küçük yaştakine verirdi.”5<br />
Çocuğa karşı yumuşak davranmak<br />
Allah Resulü’nün adetlerindendi.<br />
Allah Resulü bir seferden<br />
döndüklerinde çocuklar kendilerini<br />
karşılardı. Allah Resulü<br />
(s.a.v)’de durur, sahabelerine çocukları<br />
kaldırmalarını emrederdi.<br />
Onlar da çocukların kimini Allah<br />
Resulü’nün önüne, kimisini terkisine<br />
bindirir ve bazılarını da kendileri<br />
bineklerine alırlardı.6<br />
Hazret-i Ali (ra) anlatıyor:<br />
“Resulüllah (s.a.v) bizi ziyaret etmişti.<br />
Yanımızda geceledi. Hasan<br />
ve Hüseyin de uyuyorlardı. Bir<br />
ara Hasan su istedi. Derhal kalkan<br />
Resulüllah (s.a.v) su kırbasından<br />
kadehe su aldı. Çocuğa<br />
vermek için getirmiştir ki (o sırada<br />
uyanmış olan) Hüseyin (hemen<br />
bardağı) alıp su içmek istedi.<br />
Resulüllah ona vermeyip önce<br />
Hasan’a verdi. Bunun üzerine<br />
Fatıma dayanamayarak: “Hasan’ı<br />
Hüseyin’den çok seviyor gibisin”<br />
deyince, “Hayır, fakat ilk<br />
defa o istedi.” cevabını verdi.7<br />
Peygamberimiz (s.a.v), ayrıca<br />
müminlere çocukları arasında<br />
adaletle davranmalarını hatırlatmış<br />
ve şöyle buyurmuştur: “Allah’tan<br />
korkun. Çocuklarınızın size<br />
itaatli olmalarını istediğiniz<br />
gibi siz de onların aralarında<br />
adaletle davranınız.”8 “Allah<br />
abdulgafur.levent@ibb.gov.tr<br />
öpücüğe varıncaya kadar her hususta<br />
çocuklar arasında adaletli<br />
davranmanızı sever.”9 Peygamberimiz<br />
(s.a.v) çocukların eğitilmeleri<br />
ve güzel ahlak ile terbiye<br />
edilmeleri üzerinde de durmuş ve<br />
bu konuda birçok tavsiyede bulunarak<br />
yol göstermiştir. Bu konudaki<br />
sözlerinden biri şöyledir:<br />
“Hiç bir baba çocuğuna güzel<br />
ahlaktan daha üstün bir miras bırakmış<br />
olamaz.”10<br />
Resulüllah (s.a.v) çocuklara<br />
olan sevgisini gösterirken sıkça<br />
onların başlarını okşardı ve onlara<br />
hayır duaları ederdi. Çocuklarla<br />
o kadar iç içe olmuştu ki, bir<br />
defasında yarış yapan çocukları<br />
görmüştü de, onların neşesine katılmak<br />
için birlikte koşmuştu.<br />
Kız çocuklarının doğar doğmaz<br />
öldürüldükleri bir dönemde<br />
Peygamber olarak görevlendirilen<br />
Efendimiz Hz. Muhammed<br />
(s.a.v), kız çocuklarını da erkek<br />
çocuklardan ayırmamak gerektiğini,<br />
kız çocuklarını öldürmenin<br />
büyük günah olduğunu bildirmiş<br />
ve hepsine eşit sevgi ve ilgi göstererek,<br />
üsve-i hesene olmuştur.<br />
Peygamberimiz (s.a.v) sevgisini<br />
hem sözleriyle hem de davranışlarıyla<br />
gösterirdi. Çocuklara, onları<br />
sevdiğini söylerdi. Çocukları<br />
öptüğünü gören bir bedevi, bunu<br />
yadırgamış ve “Demek siz çocukları<br />
öpüyorsunuz ha! Hâlbuki biz<br />
onları hiç öpmeyiz!” demekten<br />
kendini alamamıştı. Bunun üzerine<br />
Hz. Peygamberimiz (s.a.v):<br />
“Şayet senin kalbinden Allah<br />
merhameti söküp almışsa, ben ne<br />
yapabilirim.”11 buyurarak, çocuk<br />
sevgisinden yoksun bir kalpte<br />
merhametin de bulunamayacağını<br />
ifade etmişti.<br />
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 21
dosya<br />
Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
<strong>Hayat</strong><br />
Peygamberimiz (s.a.v)‘in çocuklara<br />
karşı hoşgörülü oluşunun<br />
en güzel örneklerinden biri de,<br />
“Çocuğun küçüklüğündeki yaramazlığını,<br />
büyüdüğü zaman aklının<br />
çok olacağına bir alâmet olarak”12<br />
kabul eden Hz. Peygamber<br />
(s.a.v), yaramazlık yapan çocuklara<br />
hemen müdahale etmemeyi<br />
emretmiştir.13 Bir defasında,<br />
hurma ağaçlarını taşlayan küçük<br />
yaramaz Rafı b. Amr’ı, bahçe<br />
sahibi yakalayıp Hz. Peygamber<br />
(s.a.v)‘in huzuruna getirmişti.<br />
Efendimiz (s.a.v): “Yavrucuğum,<br />
ağaçları niçin taşlıyorsun” diye<br />
sorunca, Rafı: “Aç idim yâ Rasûlallah,<br />
karnımı doyurmak için taşladım”<br />
cevabını verince, Peygamberimiz<br />
(s.a.v): “Bir daha<br />
ağaçları taşlama, altına düşenleri<br />
alıp ye!” buyurmuş, sonra da<br />
Rafı’in başını okşayarak, “Allah’ım,<br />
bu yavrunun karnını doyur.”<br />
diyerek duada bulunmuştu.14<br />
Peygamberimiz (s.a.v), torunu<br />
sırtında olduğu halde mescide<br />
girdiğini, namaz kılarken rükûa<br />
gittiğinde onu yere bırakıp,<br />
kalkınca da kaldırdığını15 yine<br />
namaz kılarken, secdede Hasan<br />
ve Hüseyin’in, Peygamberimiz<br />
(s.a.v)‘in sırtına çıktığını ve onlar<br />
düşmesin diye secdesini uzattığını,16<br />
ayağa kalkınca düşmemeleri<br />
için eliyle tuttuğunu17 hatta<br />
hutbede iken bile minberden inerek<br />
torunu Hasan’ı kucakladığını18<br />
ve yanına aldığını mezkûr<br />
kaynaklardan öğrenmekteyiz.<br />
Peygamberimiz (s.a.v): “Uzun<br />
kılmak niyetiyle namaza dururum,<br />
derken bir çocuk ağlaması<br />
işitir, annesine sıkıntı vermesin<br />
diye kısa keserim.“ buyurmaktadır.19<br />
Hz. Peygamberimiz (s.a.v)‘in<br />
merhameti, sevgi ve şefkati, hiçbir<br />
ayırım yapmadan, bütün çocukları<br />
kucaklamıştır. O, engin<br />
tevazusuyla çocuklarla her fırsatta<br />
ilgilenmiş, şakalaşmış, gördüğünde<br />
onlara selam vermiş hal<br />
hatırlarını sormuş, bu arada kusurlarını<br />
hoş karşılamış, hasta olduklarında<br />
ziyaretlerine gitmiştir.<br />
Savaşlarda çocukların öldürülmesini,<br />
esirler içinde bulunan anne<br />
ile çocukların birbirlerinden ayrılmalarını<br />
yasaklamıştır. Rasulüllah<br />
(s.a.v) çocuklara sevgisini<br />
açıkça gösterir, Onları “cennetin<br />
kokusu” ve “gözümün nuru” diye<br />
tarif ederdi.<br />
Bir toplumun mükemmeliyeti<br />
aileden ve eşlerin el ele verip kurdukları<br />
yuvadan başlar. Aile, cemiyetin<br />
en önemli rüknüdür. Bu<br />
rüknün sağlamlığı toplumun de<br />
sağlamlığı demektir. Öyleyse toplumun<br />
bu temel rüknü, katiyen<br />
menhecsiz, projesiz ve plansız bırakılmamalıdır.<br />
Bugünün yarını,<br />
yarının umudu ve geleceğimiz<br />
olan cennet kokusu, göz nuru çocuklarımızın<br />
eğitimi ve yetiştirilmesi<br />
tesadüflere bırakılamayacak<br />
kadar önemlidir. Hem aile hem de<br />
çocuk eğitimi hayati bir meseledir.<br />
Atimiz, yetiştirdiğimiz ve yetiştireceğimiz<br />
çocukların kalitesine<br />
bağlıdır.<br />
Kaynaklar:<br />
1 Deylemî<br />
2 Kütüb-i Sitte İ.Canan 15. cilt S.209<br />
3 Mecmu’uz-Zevaid C.5 S.135<br />
4 Mecmu’uz-Zevaid C.5 S.136<br />
5 İbn-i Mace<br />
6 Kütüb-i Sitte İ.Canan 2.Cilt S.510<br />
7 Kütüb-i Sitte İ.Canan C.2 496<br />
8 Ramuz el-Hadis<br />
9 Kütüb-ü Sitte İ.Canan C.2 S.498<br />
10 Tirmizî<br />
11 Buharî ve Müslim<br />
12 Münavî<br />
13 Münavî<br />
14 İbn-i Mace<br />
15 Buharî, Muvatta<br />
16 Heysemî, Muvatta<br />
17 Müslim<br />
18 Buharî, Tirmizî<br />
19 Buharî<br />
Kısa adı IGMG olan İslam<br />
Toplumu Milli Görüş<br />
Rhein Neckar Saar Bölgesine<br />
bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren<br />
Worms Şubesi Eğitim Başkanlığının<br />
düzenlemiş olduğu Gezi<br />
programı çocukları oldukça sevindirdi.<br />
IGMG Worms Şube Eğitim<br />
Başkanı Cihan Ölmez ve yardımcısı<br />
Bülent Adikoğlu`nun düzenlemiş<br />
olduğu gezi programı<br />
Worms`tan başlayarak tarihi önemi<br />
olan Schwetzingen Schloss,<br />
Heidelberg Hayvanat bahçesi ile<br />
IGMG Walldorf Şubesini ziyaret<br />
ile son buldu.<br />
Otobüs ile başlayan gezi turu<br />
önce Schwetzingen Schloss`un tanıtımı<br />
ve tarihi önemi anlatıldı.<br />
İçinde bir mescidi bulunan yerin<br />
çocuklar tarafından ilgi ile izlenmesi<br />
ve tarihi bilgiler verilerek<br />
anlatılmasından çok memnun kaldılar.<br />
Çocukları Sevindirmek<br />
Çok Güzel Bir Şey<br />
Daha sonra Heidelberg Hayvanat<br />
bahçesine götürülen çocuklar<br />
orada ise dünyanın değişik coğrafyalarından<br />
getirilen hayvanları<br />
hem tanımalari hem de bilgi almaları<br />
sağlandı.<br />
Çocukların bolca eğlendikleri<br />
alanlarında bulunduğu yerde bir<br />
takım etkinlikleri de izleme imkanları<br />
oldu.<br />
Gezi turunun sonunda IGMG<br />
Rhein Neckar Saar Bölgesi Walldorf<br />
Şubesi de ziyaret edilerek<br />
Cemiyetin tanıtımı yapıldı.<br />
IGMG Walldorf Cemiyet Başkanı<br />
İbrahim Gündüz ile İmam Hatibi<br />
Bilal Kaçmaz Hoca`nın yapmış<br />
oldukları konuşma ve bilgilendirmeden<br />
sonra cemiyetin sunmuş<br />
olduğu ikramdan çocukların mutluluğu<br />
daha da artmış oldu. Tekrar<br />
Worms`a dönen çocuklar unutamayacakları<br />
bir gün yaşadıkları<br />
için, aileleri tarafından emeği geçen<br />
herkese teşekkür edildi.<br />
sayfa 22<br />
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
haber<br />
Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
<strong>Hayat</strong><br />
Muhsin Yazıcıoğlu Mörfelden<br />
Walldorf’ta Yad Edildi<br />
MÖRFELDEN-WALL-<br />
DORF - 29 Mart 2009<br />
Pazar günü yapılacak yerel<br />
seçimler kapsamında, 25 Mayıs<br />
Çarşamba günü Kahramanmaraş<br />
mitinginden Yozgat mitingine gitmek<br />
üzere beraberindeki 5 kişiyle<br />
birlikte Bell 206 L - 4 tipi helikopterle<br />
havalandıktan sonra, il merkezinin<br />
55 km kuzeybatısında bulunan<br />
Zeytun ile Sisne köyleri arasındaki<br />
2503 m'lik Keş Dağı'na düşen<br />
helikopterde hayatlarını kaybeden<br />
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel<br />
Başkanı ve Sivas Bağımsız Milletvekili<br />
Muhsin Yazıcıoğlu, BBP Sivas<br />
İl Başkanı Erhan Üstündağ,<br />
BBP Sivas İl Başkan Yardımcısı<br />
Yüksel Yancı, BBP Belediye Meclis<br />
Üyesi Adayı Murat Çetinkaya,<br />
Kaptan Pilot Kaya İstektepe ve İhlas<br />
Haber Ajansı (İHA) Sivas Muhabiri<br />
İsmail Güneş, Almanya'da<br />
düzenlenen bir anma etkinliğiyle<br />
yâd edildi.<br />
YOĞUN KATILIM<br />
Hessen eyaletinin Frankfurt<br />
kenti yakınlarında bulunan Mörfelden<br />
- Walldorf kasabasında bulunan<br />
Şehir Salonu'nda Avrupa Türk Kültür<br />
Dernekleri (ATB) tarafından organize<br />
edilen etkinliğe yaklaşık bin<br />
kişilik aileli bir katılım oldu. Anma<br />
etkinliğine BBP Genel Başkan Yardımcısı<br />
Dr. Ahmet Şanverdi, Nizam-ı<br />
Alem Ocakları Genel Eski<br />
Başkanı Tuna Koç, Sivas Belediye<br />
Başkanı (BBP) Doğan Ürgüp, Avrupa<br />
Nizam-ı Alem Ocakları Kurucu<br />
Genel Başkanı Zülfü Canpolat,<br />
ATB Genel Başkanı Recep Yıldırım,<br />
İslam Toplumu Milli Görüş<br />
(IGMG) Hessen Bölge Başkanı<br />
Mehmet Ateş, Diyanet İşleri Türk<br />
İslam Birliği (DİTİB) Frankfurt<br />
Başkanı İrfan Dinç, Avrupa Doğu<br />
Türkistan Merkezi Başkanı Kureyş<br />
Atahan ve çok sayıda seçkin davetli<br />
katıldı.<br />
GURBETÇİLERİN<br />
DOSTUYDU<br />
Kur'ân-ı Kerîm tilavetiyle başlayan<br />
ve moderatörlüğünü Murat Cenik<br />
ve Semra Cenik kardeşlerin<br />
yaptıkları etkinliğin açılış konuşmasını<br />
yapan ATB Genel Başkanı<br />
Recep Yıldırım, Muhsin Yazıcıoğlu'nun<br />
yeri kolay kolay doldurulamaz<br />
bir lider olduğunu belirterek,<br />
O'nun yalnızca bir siyasi parti başkanı<br />
değil, Türkiye'nin bütün insnalarını<br />
ve renklerini kucaklayan bir<br />
gönül lideri olduğuna vurgu yaptı.<br />
Yazıcıoğlu'nun fikirleri ve icraatıyla<br />
pek çok ilke imza attığına da işaret<br />
eden Yıldırım, "Bugün daha kamuoyunun<br />
yeni yeni tanıştığı Yurtdışı<br />
Türkler Bakanlığı fikri O'nun<br />
fikriydi. O bu fikri ta 1979'da ortaya<br />
atmıştı ve ilk olarak O dile getirmişti"<br />
dedi. Muhsin Reis'in Anadolu'ya<br />
ve ülke insanına aşık bir lider<br />
olduğunu belirten ATB Başkanı,<br />
O'nun hiçbir zaman insanlar arasında<br />
ayrım yapmadığını, ülkenin her<br />
ferdine aynı yakınlıkta bulunduğunu<br />
dile getirdi. O'nun Avrupa'daki<br />
gurbetçileri en çok ziyaret eden siyasi<br />
parti lideri olduğuna özellikle<br />
vurgu yapan Recep Yıldırım, Avrupa'dan<br />
kendisine iletilen hiçbir davetiyeyi<br />
geri çevirmediğini ifade<br />
etti.<br />
SİVAS ONU SEÇTİ<br />
Avrupa Nizam-ı Alem Ocakları<br />
Kurucu Genel Başkanı Zülfü Canpolat<br />
ise yaptığı konuşmada, Muhsin<br />
Reis ile olan bazı anılarını anlatarak<br />
dinleyicilere duygulu anlar<br />
yaşattı.<br />
Sivas Belediye Başkanı Doğan<br />
Ürgüp de Muhsin Yazıcıoğlu'nun<br />
acı kaybı sonrası gerçekleşen yerel<br />
seçimlerde bu hüzün ve elem duygularıyla<br />
seçime girip, Sivas halkının<br />
gerek Muhsin Reis'e gösterdiği<br />
teveccüh, gerekse kendi seçim çalışmalarının<br />
meyvelerini alarak<br />
şehre belediye başkanı seçilmesinin<br />
yaşattığı çetrefilli duyguların zorluğuna<br />
dikkat çekip, hüzün ve sevinci<br />
aynı anda barındıran hislerle göreve<br />
geldiklerini dile getirdi.<br />
Nizam-ı Alem Ocakları Genel<br />
Eski Başkanı Tuna Koç ise Yazıcıoğlu'nun<br />
örnek şahsiyetinden örnekler<br />
verdi.<br />
IGMG Genel Başkanı Yavuz<br />
Çelik Karahan'ın yazılı mesajı<br />
okundu. Programda ayrıca Ahmet<br />
Yenilmez ve Ömer Arslan ilahiler<br />
okudular. Zeynep Karabulut isimli<br />
8 yaşında bir kız çocuğunun okuduğu<br />
"Sakarya" adlı şiir ise duygusal<br />
anların yaşanmasına neden oldu.<br />
sayfa 23<br />
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
haber<br />
Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
<strong>Hayat</strong><br />
IGMG Kuzey Bavyera’da<br />
Genişletilmiş İdareciler Toplantısı<br />
IGMG Kuzey Bavyera Bölgesinde<br />
Genişletilmiş Şube Başkanları<br />
ve Sosyal Hizmetler<br />
Başkanları Toplantısı yapıldı. İslam<br />
Toplumu Milli Görüş Kuzey<br />
Bavyera Bölge Teşkilatının her üç<br />
ayda bir gerçekleştirdiği Genişletilmiş<br />
Şube Başkanları Toplantısı<br />
Bölge Merkezinde gerçekleştirildi.<br />
IGMG Kuzey Bavyera Bölge<br />
Yönetim Kurulu Üyeleri, Kadınlar<br />
Teşkilatı Yönetim Kurulu Üyeleri,<br />
Bölge Gençlik Teşkilatı Yönetim<br />
Kurulu Üyeleri, Cemiyet<br />
Başkanları, Cemiyet Yan Kuruluşlar<br />
Başkanları, Sosyal Hizmetler<br />
Birim Başkanları ve bunun yanısıra<br />
Genel Merkez Sosyal Hizmetler<br />
Biriminden Süleyman Yılmaz<br />
Bey de toplantıya katılanlar<br />
arasında idi.<br />
Kur’ân-ı Kerim ile açılan toplantı,<br />
yoklamadan sonra, IGMG<br />
Kuzey Bavyera Bölge Başkanı<br />
Bilal Demiroğlu bir açılış konuşması<br />
yaparak; “Bu toplantılarda<br />
temel amacımız teşkilat mensuplarımız<br />
arasında eylem ve söylem<br />
birliğini sağlamaktır. Diğer bir<br />
ifadeyle birimler arası insicamı<br />
sağlamaktır. Bu toplantıların diğer<br />
bir faydalı tarafı ise üsten alta,<br />
alttan üste bilgi aktarımını<br />
sağlıklı bir şekilde yürütülmesini<br />
koordine etmektir. Dünya küçüldü,<br />
insanların zararına olan herşey<br />
hemen her tarafa ulaşabilmektedir.<br />
Biz de bu küresel köy<br />
haline gelen yeryüzünde ‘iyinin,<br />
doğrunun ve faydalının ve adalet’in’<br />
yayılması için çaba göstermekteyiz.<br />
Biz bunları yapıyoruz ve<br />
yapmaya devam edeceğiz” dedi.<br />
Bölge Yönetim Kurulu üyelerinin<br />
bilgilendirmeleri ile devam<br />
eden toplantıda, Genel Merkez<br />
Sosyal Hizmetler Biriminden Süleyman<br />
Yılmaz Bey de bir konuşma<br />
yaptı. Konuşmasında; “Çocukluğumuzda<br />
büyüklerimizin abdest<br />
suyunu dökmek için ibrik<br />
kapma yarışı yapardık. Çünkü abdest<br />
suyu dökenin abdest alan kadar<br />
sevap kazandığına inanırdık.<br />
İşte sosyal hizmetler birimi olarak<br />
insanımızın mali ibadetlerini sağlıklı<br />
ifa etmesine vesile olup, en az<br />
o ibadeti yapan kadar da vesile<br />
olan bizlerin de sevap kazanacağına<br />
inanıyoruz” dedi.<br />
Katılımcıların dilek ve temennilerden<br />
sonra, bir değerlendirme<br />
ve kapanış konuşması yapan<br />
IGMG Kuzey Bavyera Bölge<br />
Başkanı Bilal Demiroğlu; “Geleneksel<br />
hale getirdiğimiz Alemlere<br />
Rahmet Hz. Muhammed (s.a.v) ve<br />
Maide-i Kur’an programını bu yıl<br />
cemiyetlerimizin bünyesinde değişik<br />
etkinliklerle yapılmaktadır. Ayrıca<br />
yine geleneksel hale getirdiğimiz<br />
‘Bölge Aileler Günü’ proğramımızı<br />
01-02 Mayıs 2010 tarihlerinde<br />
Bölgede Nürnberg Merkez<br />
Camimizin ev sahipliğinde, sizlerin<br />
katkılarıyla yapılacaktır. Yüreğimiyi<br />
açıp, insanlarımızı kendi<br />
değerleriyle buluşturacağız inşallah”<br />
dedi.<br />
Goethe ve BAMF Yetkilileri<br />
Almanca Dil Kursu’nu Ziyaret Etti<br />
Diyanet İşleri Türk İslam<br />
Birliği (DİTİB), Federal<br />
Göç ve Mülteciler Dairesi<br />
(BAMF) ve Goethe Enstitüsü işbirliği<br />
ile düzenlenen Düsseldorf ve<br />
Köln bölgesi din görevlilerinin katıldığı<br />
Almanca dil kursu, Goethe<br />
ve BAMF Yetkilileri tarafından ziyaret<br />
edildi.<br />
Köln DİTİB Genel Merkez’inde<br />
verilen Almanca dil kursunu, T.C.<br />
Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler<br />
Dairesi Başkanı Prof. Dr. Ali<br />
Dere, DİTİB Genel Başkanı Sadi<br />
Arslan, Düsseldorf Goethe Enstitüsü<br />
Müdürü Stefan Brunner, Federal<br />
Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF)<br />
Entegrasyon Uzmanı Steffi Redmann<br />
ziyaret ederek, kursiyerlerle<br />
bir süre sohbet etti. Ziyarete, Dİ-<br />
TİB Genel Müdür V. Mehmet Yıldırım,<br />
Din ve Toplum Araştırma<br />
Merkezi Başkanı ve Proje Koordinatörü<br />
Dr. Hasan Karaca ile BAMF<br />
ve Goethe Enstitüsü’nden 3 kişilik<br />
heyet te hazır bulundu.<br />
Kursu ziyaret eden heyetle yapılan<br />
kısa tanışmanın ardından din<br />
görevlileri soruları cevaplandırdı<br />
ve kendi düşüncelerini Almanca<br />
olarak aktardı.<br />
Ziyarete katılan heyet din görevlerine<br />
yönelik Almanya genelinde<br />
ve Köln’de verilen dil kurslarını<br />
önemsediklerini, diyalog için Almancanın<br />
şart ve ihtiyaç olduğu, dili<br />
geliştirmek için gezete, televizyon<br />
izlenileceği bir ortamın oluşturulmasının<br />
da gerekli olduğu konusunda<br />
görüş bildirdiler.<br />
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği<br />
(DİTİB), Federal Göç ve Mülteciler<br />
Dairesi (BAMF) ve Goethe Enstitüsü<br />
işbirliğinde 14 Aralık 2009 tarihinde<br />
başlayan Almanca kursunu<br />
şuan17 din görevlisi takip ediyor.<br />
Ağustos 2010 tarihine kadar devam<br />
edecek kursla ilgili; din görevlilerine<br />
Alman kültürünü yerinde<br />
görebilmek ve tanıyabilmek için<br />
geziler, dili öğrenebilmek ve pratik<br />
yapabilmek için her din görevlisinin<br />
kendi bölgesinde kilise din<br />
adamları ile programlar yapılması<br />
hususunda görüş alışverişinde bulunuldu.<br />
sayfa 26<br />
Nisan· April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
Özel Köșe<br />
Selma ÖZTÜRK<br />
Ah Babalarımız<br />
Vah Babalarımız...<br />
Nesillerimiz... Ve onları<br />
koruma, muhafaza<br />
etme vazifemiz.<br />
Acaba bu vazifeyi<br />
bugün hakkıyla yerine<br />
getirebiliyor muyuz?<br />
Babalarımız nesiller<br />
için çırpınıp dururken,<br />
ellerinden geleni<br />
yapmaya gayret<br />
gösterirken, bizler<br />
bugün onlar kadar<br />
cesur ve ileriye yönelik<br />
düşünüyor muyuz?<br />
Keşke babalarımız<br />
kadar mert ve samimi<br />
olabilsek...<br />
Geçenlerde yine bir cami ziyareti<br />
için gelen bir Alman<br />
grubumla beraber cemaat<br />
oeztuerk.s@gmx.de<br />
namazını izlerken, cemaati oluşturan<br />
safları inceleme imkanım oldu.<br />
Safa durmuş, Allah’a secde eden<br />
başlara tek tek bakıp, onları gözlemlediğimde,<br />
çoğunun tanınmış<br />
simalar olduğunu farkettim. Biraz<br />
daha nazar-ı dikkat ile baktığımda,<br />
o secde eden başların çoğunun saçına<br />
ak düşmüş olduğunu tespit ettim.<br />
Bazıları rahatsızlığından ve<br />
yaşın ilerlemesinden dolayı sandalyede<br />
eda ediyordu namazı, kimisi<br />
kulaklığını takmış, işitmekte zorluk<br />
çekiyor, kimisinin gözü ise görmez<br />
hale gelmiş... Herbirinin farklı<br />
sağlık sorunları var. Ve bu sağlık<br />
sorunları “göçmen hastalığı” diye<br />
adlandırılan (Migrationskrankheiten)<br />
hastalıkları olarak tanınıyor.<br />
Çünkü onların hastalıklarının sebebi<br />
ruhi nedenlere dayanmaktadır.<br />
O ara dalıp, maziye kısa bir seyahat<br />
yaptığımda, bu amcaların<br />
herbirinin bir zamanlar daha genç<br />
olduğunu hatırladım. Ve o anda çocukluğum<br />
geldi aklıma. Küçük çocukken<br />
babam haftasonları hepimizi,<br />
bütün kardeşleri toplar camiye<br />
götürürdü. Orada erken yaşta rahlelerin<br />
önünde diz çöküp, Kur`an-ı<br />
Kerim’i öğrendik, duaları ve sureleri<br />
ezberledik. Bazen oturmaktan<br />
dizlerimiz ağrırdı, bazen hocalardan<br />
korkar sıkılırdık. Fakat sonuçta<br />
(o zamanları profesyonel olmasa<br />
da) dini eğitimimizden mahrum<br />
kalmadık. Camiye gittik ve bir caminin<br />
var olduğunu küçük yaşlarda<br />
bildik. Oralara çocuk yaşta gitmekle,<br />
cami atmosferini teneffüs etmiş<br />
olduk.<br />
Bu gerçeği, sağlanmış olan bu<br />
imkanları ise ilk çapta babalarımıza<br />
borçluyuz. Babalarımızın sayesinde,<br />
onların gayretleri, çabaları,<br />
uğraşı ve fedakarlıkları sayesinde<br />
bizler zamanında bu imkanlara sahip<br />
olduk. Bir cami binasına sahip<br />
olabilmek için, her türlü sıkıntılara<br />
katlanmışlar. Bir bayram namazını<br />
eda edebilmek için odalar kiralamışlar.<br />
Bir göz odayı bulup kullanarak,<br />
oralarda ibadetlerini yerine<br />
getirmişler. Sonra binaları satın almışlar,<br />
cami adını vermişler ve<br />
uzun vadeli düşünmeye başlamışlar.<br />
Sınırlı ve zor şartlar altında bizleri,<br />
evlatlarını yani onlardan sonraki<br />
nesilleri düşünmüşler. Tarihi<br />
şartlardan dolayı dini bilgileri ve<br />
eğitim dereceleri düşüktü belki...<br />
Fakat şuur ve bilinçleri elhamdulillah<br />
yerindeydi.<br />
Bazen oturup düşünüyorum<br />
da... Babalarımız ne kadar güçlü ve<br />
cesaretlilermiş o zamanları. Hiç tanımadıkları<br />
yabancı bir ülkeye gelmişler,<br />
bir kelime bile olsa o ülkenin<br />
dilini bilip konuşamamışlar. Sırası<br />
gelmiş horlanmışlar, sırası gelmiş<br />
hakir görülmüşler. Ve herşeye<br />
rağmen burada hayat mücadelelerini<br />
sürdürmüşler.<br />
Küçüklüğümden beri babamın<br />
namaz sonrası seccadesinin üzerinde<br />
ellerini göğe kaldırarak sürekli<br />
şu duayı yaptığını bilirim: “Ya rabbi!<br />
Yavrularımı ve Ümmeti Muhammed’in<br />
evlatlarını sen koru!<br />
Onlar benim değil, senindir. Sahipleri<br />
ben değilim, SENSİN. Ben<br />
ise sadece bir çobanım. Onları<br />
hakkıyla gütmemi ve emanetlerime<br />
ihanet etmememi bana nasip<br />
et! Nesillerimin nesillerini sen koru<br />
ya Rab!” İşte babacığım namazları<br />
sonrası bu duayı okur, sakin<br />
bir sesle kendi kendine telaffuz<br />
ederdi. Öyle ki, bu duayı duya duya,<br />
işite işite bizler de kulağımıza<br />
ve hafızamıza yerleştirmiş olduk.<br />
Ve böylece “Kutsal emaneti” onlardan<br />
devraldık.<br />
Nesillerimiz... Ve onları koruma,<br />
muhafaza etme vazifemiz.<br />
Acaba bu vazifeyi bugün hakkıyla<br />
yerine getirebiliyor muyuz? Babalarımız<br />
nesiller için çırpınıp dururken,<br />
ellerinden geleni yapmaya<br />
gayret gösterirken, bizler bugün<br />
onlar kadar cesur ve ileriye yönelik<br />
düşünüyor muyuz? Keşke babalarımız<br />
kadar mert ve samimi olabilsek...<br />
Onlar bizim büyüklerimiz, efendim!<br />
Belki bazen bunun bilincinde<br />
olmayabiliriz, fakat onlara o kadar<br />
çok şey borçluyuz ki... Sonraki nesiller<br />
olarak bazen onlara haksızlık<br />
edebiliyoruz. Bazılarımız onları<br />
küçümsüyor ve cahil görüyorlar.<br />
Fakat onların göstermiş olduğu cesareti<br />
ve tutumu biz bugün aynı<br />
şartlar altında gösterebileceğimizi<br />
zannetmiyorum. Kesinlikle gösteremezdik,<br />
daha doğrusu beceremezdik.<br />
Allah babalarımızdan razı olsun!<br />
Onlar hakikaten büyük bir<br />
takdire layıktırlar. Bunun bilincinde<br />
olmasalar bile. Allah babalarımızı,<br />
o saygı ve sevgiye şayan büyüklerimizi<br />
başımızdan eksik etmesin.<br />
Allah onlara huzurlu, sağlıklı<br />
ve uzun ömürler versin. Zira<br />
onların varlığına ve nasihatlarına<br />
daha çok ihtiyacımız var...<br />
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 27
haber<br />
Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
<strong>Hayat</strong><br />
IGMG (İslam Toplumu Milli<br />
Görüş) Eğitim Başkanlığı’nın<br />
düzenlemiş olduğu Avrupa 4.<br />
Eğitim Şûrası çalışması 10-11 Nisan<br />
2010 tarihlerinde Kerpen’de<br />
yapılacak.<br />
IGMG tarafından ilki 1996 yılında<br />
düzenlenen eğitim şûralarının,<br />
ikincisi 2001 yılında, üçüncüsü<br />
2005 yılında gerçekleştirildi.<br />
Her 5 yılda bir düzenlenmesi<br />
planlanan çalışmanın dördüncüsü<br />
10-11 Nisan 2010 tarihlerinde,<br />
Kerpen’de bulunan İslam Toplumu<br />
Milli Görüş Genel Merkezi’nde<br />
gerçekleştirilecek. IGMG<br />
Eğitim Başkanlığı’nca, yapılan<br />
şûra çalışmaları ile Avrupa’daki<br />
vatandaşlarımızın gelişen zaman<br />
içinde eğitim ihtiyaçlarının tesbiti,<br />
teşkilat içi yapılan çalışmaların<br />
geliştirilmesi ve bir dahaki 5 yılda<br />
yapılacak çalışmalara ışık tutuması<br />
olduğu vurgulandı.<br />
Hessen Gençlik Gönül Sohbeti<br />
Programı Darmstadt’da İdi<br />
IGMG Hessen Bölgesi Gençlik<br />
Teşkilatı Gönül Sohbetleri serisinin<br />
bu defaki adresi<br />
DARMSTADT Şubesi oldu.<br />
Gençlerin yogun olarak katılmış<br />
olduğu program açılış Kur`an-ı<br />
Kerim i ile başladı.<br />
IGMG Darmstadt Cemiyet<br />
Başkanı A. AYKIR’ın selamlama<br />
konuşmasının ardından, Darmstadt<br />
Cemiyeti Gençlik Teşkilatı<br />
Başkanı A. Sertkaya ev sahibi<br />
Gençlik başkanı olduğundan dolayı<br />
katılımcılara hoşgeldiniz dedi.<br />
IGMG Hessen Bölgesi Gençlik<br />
Teşkilatı Başkanı A.Polat, Gönül<br />
sohbetlerinin önemi ve gönül inşaa<br />
etmek için Allah ve<br />
Resulu`nun Gönüllerde yer etmesi<br />
ve emirlerine göre yaşanması<br />
gerektiğini söyledi.<br />
Programın hatiplerinden<br />
IGMG Hessen Bölge Başkanı<br />
Mehmet ATEŞ mikrofona gelerek<br />
gençliğin önemi ve ahlaki olgusunun<br />
mükemmel olması gerektiğini<br />
söyledi.<br />
IGMG Offenbach Mevlana<br />
Gençlik ilahi grubunun ilahilerinden<br />
sonra Avusturalya’lı gencin<br />
müslüman oluşuyla ilgili sinevizyon<br />
gösteriminin ardından mikrofona<br />
Selçuk Üniversitesi İlahiyat<br />
Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.<br />
Saffet KÖSE geldi.<br />
Avrupa’nın 11 ülkesinde faaliyet<br />
gösteren İslam Toplumu Milli<br />
Görüş Teşkilatı’nın her bölgesinden<br />
çalışmaya eğitim sahasında<br />
uzman kişiler katılarak fikir ve<br />
görüşlerini ifade edecekler. Avrupa<br />
4. Eğitim Şûrası’nda;<br />
1. İmam Hatip,Hatibe ve<br />
Eğitimcilerimiz<br />
2. Resmi Okullarda İslam<br />
Dindersleri<br />
3. Okullarımız<br />
4. Eğitim Müfredatlarımız<br />
ve Materyallerimiz<br />
5. İnsan Kaynaklarımız ve<br />
Kalifiye İnsan Yetiştirme<br />
6. Eğitim Sistemimiz, Örgün<br />
Köse: “Bugünlerin IGMG<br />
Gençlik Umresine denk gelen bir<br />
zaman dilimi olduğunu Umreye<br />
gidecek gençlere ve diger dinleyicilere<br />
ibadetlerin teknik boyutuyla<br />
birlikte mana boyutuna dikkat<br />
etmelerini örneklerle izah etti.<br />
Prof. Dr. Saffet Köse`in hitabından<br />
sonra hediye takdimi yapılıp<br />
ve Yaygın Eğitim Çalışmaları<br />
7. Eğitim Kurumlarımız<br />
8. Eğitim Çalışmalarımızın<br />
Tanıtımı ve Derneklerle Desteklenmesi<br />
9. Entegrasyon Çalışmalarımız<br />
10. Eğitim Sistemimizde Anasınıflarımız<br />
11. Gençlik Eğitim Çalışmalarımız<br />
olmak üzere 11 konuda komisyon<br />
çalışması yapılacak. Komisyonlara<br />
katılımcıların katkılarıyla<br />
ortaya çıkan nihai raporlardaki<br />
bilgiler Eğitim Şûrası sonrasında<br />
cemiyet imam hatibinin yapmış<br />
olduğu güzel dua ile program son<br />
buldu.<br />
Akabinde Bölge Gençlik Teşkilatının<br />
ikramından sonra gençler<br />
gönülleri Allah ve Resulunun<br />
sevgisiyle dolu bir şekilde ayrıldılar.<br />
Avrupa 4. Eğitim Şurası<br />
10-11 Nisan’da Kerpen’de<br />
yapılacak eğitim çalışmaları için<br />
temel teşkil edecek. Çalışma sonunda<br />
çıkan kararlar her yıl en az<br />
bir defa komisyon üyelerinin tekrar<br />
biraraya gelerek geçmiş ve gelecek<br />
bağlamında gözden geçirilerek<br />
genel değerlendirmeye tabi<br />
tutulacak.<br />
IGMG Eğitim Başkanlığınca<br />
yapılan açıklamada daha önce yapılan<br />
Şûra çalışmalarının teşkilat<br />
eğitim çalışmalarına verim kattığı<br />
ve yönlendirici olduğu, Avrupa 4.<br />
Eğitim Şûrası’nında 2015 yılına<br />
kadar yapılacak çalışmalara büyük<br />
katkıda bulunmasının beklendiği<br />
belirtildi.<br />
sayfa 28<br />
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431
<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
dosya<br />
M. Salih AYDIN<br />
Hacarabın Serüvenleri 31<br />
Yaşadığımız bu ülke<br />
ve toplumda bir yer<br />
edinerek onurlu bir<br />
yaşam varken, niçin<br />
onursuzluk denizinde<br />
boğulmak istiyoruz.<br />
Ne Mevla’ya kul ne<br />
kendimize ne de yaşadığımız<br />
toplumdaki<br />
insanlara faydalı olabildik.<br />
Tabiî ki istinalar<br />
kaideyi bozmaz.<br />
Eğer biz burada yaşamaya<br />
karar vermişsek<br />
siyasi, ilmi, finans vesair<br />
kurumlarında<br />
mutlaka yer almalıyız.<br />
Yolumuza devam diyerek…<br />
Sevgili dostlar yeni bir yılın<br />
4`üncü ayına girmiş bulunuyoruz.<br />
Ama hala kendimize bir düzen<br />
vermeden yolumuza devam diyerek<br />
bu gurbet ellerde yaşamaya<br />
devam ediyoruz. Ama burada izole<br />
olmuş bir köşeye sıkışmış halde<br />
yaşıyoruz. Çoğumuzun ne kanunlardan<br />
ne de buradaki şartlardan<br />
haberi var. Bizde bir laf var, saldım<br />
çayıra Mevlam kayıra hesabı.<br />
İş hiç de öyle değil ne çocuklarımıza<br />
ne kendimize ne de paramıza<br />
sahip olabildik. Acaba değişmekten<br />
biz ne anlıyoruz? Bu toplumda<br />
bir yer edinmek aklımızın ucundan<br />
hiç geçmiyor mu? Yaşadığımız<br />
bu ülke ve toplumda bir yer<br />
edinerek onurlu bir yaşam varken,<br />
niçin onursuzluk denizinde boğulmak<br />
istiyoruz. Ne Mevla’ya kul ne<br />
kendimize ne de yaşadığımız toplumdaki<br />
insanlara faydalı olabildik.<br />
Tabiî ki istinalar kaideyi bozmaz.<br />
Eğer biz burada yaşamaya<br />
karar vermişsek siyasi, ilmi, finans<br />
vesair kurumlarında mutlaka<br />
yer almalıyız. Çocuklarımızı bu<br />
yönlere sevk etmeli okullarda başarılı<br />
olmaları için desteklemeliyiz.<br />
Kendimize bu toplumda bir<br />
yerler edinmeli boşlukta kalmamalıyız.<br />
Mesela bu sene 7 Kasım`da<br />
Hessen`de Yabancılar<br />
Meclisi seçimleri var. Aday olun<br />
veya oylamaya gidin Alman vatandaşı<br />
olanlar aday olabilirler<br />
ama oy hakkı yoktur. Türk vatandaşı<br />
olanların ise aday olma ve oy<br />
hakları vardır. Haklarımızı resmi<br />
yerlerde aramak adına gidin, eğer<br />
ilgilenmezseniz o hakkınızı da<br />
kaybedebilirsiniz. Gençleri partilere<br />
üye olmaya teşvik edin. Devlet<br />
kurumlarında görev almaya<br />
teşvik edin. Fahri görevler alarak<br />
bizimde bu toplumda yer almamızı<br />
teşvik edin. Mesela genç itfaiyeci<br />
olarak vesair. Hala zamanımız<br />
var, geç kalmış değiliz. Haydin<br />
dostlar biz kaybetmiş değiliz<br />
diyorum. Ya siz ne diyorsunuz?<br />
Şimdi gelelim başlıktaki konumuza.<br />
<strong>Hayat</strong>ı Boşa Harcamak…<br />
Bir hacı amcanın torunu ile aralarında<br />
şöyle bir konuşma geçer.<br />
Genç yürürken dedesini görür<br />
ve:<br />
- Hay (Türkçesi ot veya saman<br />
anlamında İngilizce hi) dede nereye?<br />
Tabii Amcamız şaşırır ve oğlum<br />
Hay`ı (Yani, Yüce Mevlamızın<br />
“Hay” sıfatını kastederek,<br />
“Her zaman diri olan Rab) anladık,<br />
ta o hareket neydi?<br />
- Bırak dede dokunma keyfimize.<br />
- Yavrum baban sana hiç mi öğretmedi<br />
büyüklerine karşı nasıl<br />
davranacağını, ben senin okul arkadaşınmışım<br />
gibi konuşuyorsun.<br />
- Dede sen ne diyorsun onları<br />
geç sen gerilerde kalmışsın hala ne<br />
diyorsun.<br />
- Hay demeyi biliyorsun ama<br />
gerisi yok mu?<br />
- Dede hay selam vermek Almanlar<br />
öyle selam veriyor.<br />
- Yani ALLAH c.c. sıfatı olduğu<br />
için değil mi?<br />
- Sen nerdesin dede ilk önce<br />
sen geldin buralara sonra ninemi<br />
ve babamı getirdin ama hala nerdesin?<br />
Adam kafasını iki ellerinin arasına<br />
alarak:<br />
- Vay be ben ne yaptım para<br />
kazanacağım diye neslimi canlı<br />
canlı toprağa gömmüşüm. Diye<br />
söylenerek gider.<br />
Canın Sağolsun!<br />
Birgün işten gelirken araba kazası<br />
geçirmiştim tabii araba babamın.<br />
Eve geldim ve babama:<br />
- Baba arabayla kaza geçirdim<br />
bu çocuk bu saate kadar nerede diye<br />
aramıyorsunuz bile dedim.<br />
Babam yüzüme baktı ve:<br />
- Sana bir şey olmaz, canın sağ<br />
olsun, arabaya gelince yarın tamirhaneye<br />
götürür yaptırırsın. Parasını<br />
da bir güzel ödersin. Sigortayı<br />
yükselttiğin yetmedi mi dedi.<br />
Başka bir zamanda izine gitmiştik,<br />
yeni ehliyet almıştım. Tutturdu:<br />
- Sen evleneceksin!<br />
Ben de pek evlenmeye niyetli<br />
değilim daha 18 yaşındayım.<br />
Babama:<br />
- Baba acelesi ne filan dedi<br />
isem de beni dinleyen yok. Düğün<br />
masrafına gelince:<br />
- Hadi cüzdanı aç bakalım bedava<br />
evlenmek yok.<br />
m.s.a.58@hotmail.com<br />
- Baba ben evlenmek istemiyorum<br />
ki.<br />
- Fazla konuşma beni de elin<br />
içinde rezil etme. Tabii kuzu kuzu<br />
paraları ödedik düğün masrafını<br />
cebimizden harcadık. Aradan zaman<br />
geçti araya laf karıştı mı hemen<br />
atılır:<br />
- Ben ananı kaçırmasaydım beni<br />
evlendiren bile yoktu. Biz seni<br />
evlendirmedik mi?<br />
- Evlendirdin, evlendirdin ama<br />
öbür kardeşlerim gibi cebimizden<br />
ödedik. Yalnız bizim Hüsnü hariç<br />
dediğim zaman.<br />
Hemen lafa atılır:<br />
- Ondan alacağım o parayı<br />
onun daha hac parası borcu da var.<br />
Babam Hacarap işte böyle bir<br />
adam.<br />
Oradan Buradan….<br />
Cengiz kardeşin inşaatı olduğundan<br />
yardım için gittik. Cengiz<br />
de öğle yemeğinde gril yapacak.<br />
Tabii Limburg`lu kardeşlerden<br />
Başkan Faruk ve Bilal yemeğe davetliler.<br />
Grilin görevlisi İrfan kardeş<br />
hem pişiriyor hem ekmek arası<br />
yapıyor. Bir ara Başkan Faruk<br />
kardeş salata yerken Bilal kardeş<br />
hemen resim çekti ve:<br />
- Grilde et yenir, biz buraya et<br />
yemeye geldik ama bize salata yediriyorlar.<br />
Et yiyeceğimize Cengiz<br />
bize ot yediriyor. Şimdi bu resmi<br />
delil olarak medyada kullanacağım<br />
diye takıldı. Tabiî ki Faruk<br />
kardeş de Bilal kardeşi destekledi.<br />
Ama bizim İrfan durur mu hemen<br />
et yerlerken bir resim çekti ve:<br />
- Şu anda kim kime inanır deyince<br />
herkes gülüştü.<br />
ALLAH’a emanet olun, Kendinize<br />
iyi bakın, Sağlıcakla kalın.<br />
Selam ve dua ile.<br />
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431 sayfa 29
ulmaca<br />
Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<br />
<strong>Hayat</strong><br />
sayfa 30<br />
Nisan · April 2010 · Rebiü’l Ahir 1431