6ZemlLuAt
6ZemlLuAt
6ZemlLuAt
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Başkan- Sizi böyle ifade kullanmaktan men ediyorum<br />
ve konuşmanız için on dakika daha tanıyorum.<br />
Dimitrov- Mahkemeye, kararla ilgili olarak kendi<br />
mantık önerilerimi sunmaya hakkım var. Savcı,<br />
Komünistlerin ortaya koyduğu kanıtların, güvenilir<br />
olmadığını ileri sürdü. Ben bunun karşıtı görüşü savunmayacağım.<br />
Yani, Nasyonal Sosyalist tanıkların hepsinin<br />
yalancı olduğunu söylemeyeceğim. Milyonlarca Nasyonal<br />
Sosyalist arasında namuslu kişilerin de olduğuna<br />
inanıyorum.<br />
Başkan- Böyle kötü niyetli sözler sarfetmenizi men<br />
ederim.<br />
Dimitrov- İddia makamının başlıca tanıkları olarak<br />
çağrılanların Nasyonal Sosyalist milletvekilleri, Nasyonal<br />
Sosyalist gazeteciler ve Nasyonal Sosyalist tufeyliler olması<br />
biraz tuhaf değil mi? Nasyonal Sosyalist milletvekilleri<br />
Karwahne, Torgler'i Reichstag'da Van der Lubbe ile birlikte<br />
gördüğünü söylüyor. Nasyonal milletvekili Frey<br />
Reichstag'da Popov'u Torgler ile birlikte gördüğünü<br />
belirtiyor. Nasyonal Sosyalist Walter, Dimitrov'u Van der<br />
Lubbe ile birlikte gördüğünü ileri sürüyor. Nasyonal<br />
Sosyalist gazeteci Weberstedt, Tanev'i Van der Lubbe'nin<br />
yanında gördüğünü söylüyor. Nasyonal Sosyalist gazete<br />
Völkischer Beobachtefe Zimmermann imzasıyla yazılar<br />
yazan Dr. Droescher ise...<br />
Başkan- (Sözünü keserek) Yazılan onun yazdığı<br />
kanıtlanmış değildir.<br />
Dimitrov- ... mahkemede verdiği ifadede, Sofya<br />
Katedrali olayından Dimitrov'un sorumlu olduğunu<br />
belirtiyor - ki bunun böyle olmadığı kamtlanmıştır-ve beni<br />
Reichstag'da Torgler ile birlikte gördüğünü söylüyor.<br />
Droescher ile Zimmermann'ın aynı kişi olduklarını<br />
kesinlikle iddia ediyorum...<br />
Başkan- Bu iddiayı reddediyorum. Bu, kanıtlanmış<br />
değildir.<br />
Dimitrov- Polis memuru Heller, mahkemede, 1933<br />
yılında Reichstag'ı Komünistlerin yaktığını<br />
kanıtlamak için 1925 yılında yayınlanmış bir kitaptan<br />
Komünist bir şiir okudu.<br />
Bana da bir şiir okumak, en büyük Alman şairi<br />
Goethe'nin bir şiirini okumak zevkini lütfetmenizi<br />
istiyorum:<br />
Mutluluğumuzun terazisi,<br />
Arada bir geliyor dengeye,<br />
Yaklaşan günlerde onun için<br />
Akıllı davranmak gerekiyor.<br />
Sürekli yükselmen gerek senin,<br />
Bükmeli ya da bükülmelisin,<br />
Ya da çalışmalı duraksız hiç<br />
Ya üzülmeli, ya gülmelistn,<br />
Ya örs olmalısın sen, ya çekiç!<br />
Evet, örs olmak istemeyen, çekiç olmalıdır. Alman işçi<br />
sınıfı bu gerçeği, 1918'de de, 1923'te de, 20 Temmuz<br />
1932'de de. Ocak 1933'te de anlayamadı. Bunun<br />
sorumluluğunu Sosyal Demokrat liderler yani Wells'ler,<br />
Severing'ler, Braun'lar, Leipart'lar, Grass-mann'lar<br />
taşımaktadır. Alman işçileri, artık bugün bu gerçeği<br />
kavrayabilirler!<br />
Burada Alman hukukundan ve kanunundan çok söz<br />
edildi. Ben de bu konudaki görüşlerimi belirtmek istiyorum.<br />
Herhangi bir zamanda egemen durumdaki siyasi çevreler ve<br />
o gün geçerli olan siyasi akımlar, mahkeme kararlarını hiç<br />
kuşkusuz etkiler.<br />
Mahkeme, Adalet Bakanı Kerl'i yetkili bir tanık olarak<br />
görmektedir. Şimdi onun sözlerini tekrarlayacağım:<br />
"Formel-liberal hukukun önyargısı, nesnelliğin adalet<br />
ilahı sayılması yolundadır. Şimdi biz de kişilerin adalete<br />
yabancılaşmalarının kaynağına varmış bulunuyoruz. Ne<br />
olursa olsun, her zaman adalet bu yabancılaşmadan, bu<br />
nesnellikten sorumludur. Bir ulusun kendi varlığı için<br />
savaştığı bir sırada nesnellik de ne demek oluyor? Savaştaki<br />
asker, nesnelliği tanır mı, savaş kazanan ordu nesnel olmayı<br />
bilir mi? Askerlerin ve ordunun bir tek düşüncesi vardır, bir<br />
tek şeyi bilirler özgürlüğü ve ulusal onuru kurtar-<br />
106 107