04.11.2014 Views

6ZemlLuAt

6ZemlLuAt

6ZemlLuAt

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

tatörlüğünün yerine emekçi köylüler ile işbirliği halindeki<br />

proletaryanm diktatörlüğü ile gerçekleşir. Faşizmi,<br />

kapitalizm çerçevesi içinde yerini eski bur-juva-demokratik<br />

rejimine bırakacak geçici bir yönetim olarak kabul ve büyük<br />

kapitalist ülkelerdeki gelişme tehlikesini inkar etmek,<br />

proletaryanın uyanışını ve direnişini yıpratmakla<br />

sonuçlanacak, faşist diktatörlüğün geçici olarak<br />

sağlamlaşmasını destekleyerek yardım edecek boş<br />

aldatmacalardır. Bu aldatmacalar kesinlikle reddedilmeli ve<br />

Sendikalar Enternasyonali taraftarları bunları güçsüz kılmak<br />

için bütün imkanlarını seferber etmelidirler.<br />

Burjuvazinin, birtakım özel tarihi, ekonomik ve politik<br />

nedenlerle elinde olmadan faşizme sürüklenmesi gerçeği,<br />

Güney-doğu Avrupa ülkelerinde de (Balkan ülkeleri ve<br />

Macaristan) aynı derecede hatta daha fazla geçerlidir. Temel<br />

nedenler şunlardır:<br />

Balkanlar'da ve Macaristan'da burjuva-demokratik<br />

devrimi henüz tamamlanmamıştır. Burjuvazi, kendisini<br />

ideolojik ve politik alanlarda kitlelere bağlayacak,<br />

feodalizme ve geçmişteki monarşiye karşı halka yol<br />

göstermek gibi devrimci görevlerinden hiçbirisini yerine<br />

getirememiştir. Böyle bir burjuva-demokratik devrimi<br />

yapılmadığı için köylüler toprak sahibi olamadılar. Üstelik,<br />

ilkel sermaye birikimini sağlamak için yapılan insafsız bir<br />

sömürünün ve yağmanın hedefi haline geldiler. Feodalizm<br />

ortadan kaldırılamadı. Ulus sorunu henüz çözülemedi. Bu<br />

ülkelerin çoğunda proletarya köylü kökenlidir, toprağa<br />

bağlıdır ve doğduğu günden beri köylülerin anti-kapitalist<br />

duygularıyla doludur.<br />

Balkan ülkeleri ve Macaristan, emperyalizmin birer<br />

yarı-sömürgesi durumundadırlar. Bu ülkeler emperyalist<br />

devletlerin çok gelişmiş kapitalizminin güçlü rekabetiyle<br />

karşı karşıya kalan, endüstrisi zayıf tarım ülkeleridir. Bu<br />

ülkeler, emperyalist güçler tarafından körüklenen ve<br />

sömürülen gizli ve öldürücü bir ekonomik savaşa, sürekli<br />

ulusal ve bölgesel çatışmalara sahne olmaktadırlar. Yabancı<br />

pazarlar<br />

erişilmesi imkansız, iç pazarlar ise geniş kitlelerin çok düşük<br />

satın alma gücü yüzünden oldukça sınırlıdır. Ellerindeki<br />

olanaklar kapitalizmi istikrarlı ve üretimi rasyonel bir hale<br />

getirmek için son derece yetersizdir. Emperyalist savaşın<br />

getirdiği çöküntü bazılarının yüklendiği tazminat ve<br />

sırtlarına binen savaş borçlarının ağırlığı, ekonomik<br />

durumlarını daha da kötüye götürüp ekonomik krizi<br />

güçlendirmektedir.<br />

Emperyalist savaş ve sonuçları burjuvaziyi halk<br />

kitlelerinin gözünden büyük ölçüde düşürmüştür. Yönetici<br />

burjuvazi ile baskı altındaki sömürülen kitleler arasındaki<br />

uzaklık daha da artmıştır. Bu ülkelerin burjuvazisi yabancı<br />

sermaye ile rekabet edebilmek için proletaryayı her zaman<br />

gaddarca sömürmüş ve köylü kitlelerini soymuştur.<br />

Emperyalizmin bu sömürü yöntemleri, emperyalist savaştan<br />

sonra daha da yaygın bir biçimde uygulanmaktadır. İşçiler en<br />

küçük kazançlar için bile zor ve uzun mücadelelere girişmek<br />

zorundadırlar. Bunun sonucu olarak proletaryanın<br />

burjuvaziye karşı uzlaşmaz tavrı ve kitlelerin yüksek<br />

devrimci bilinçleri doğmuştur. Emperyalist ülkelerde<br />

sömürgelerden aldığı büyük kârları kullanan burjuvazi<br />

imtiyazlı bir proletarya tabakası yaratabilir ve sömürüden az<br />

bir pay verip yatıştırdığı bu tabakayı doğrudan ya da dolaylı<br />

uşağı haline getirebilir. Güney-doğu Avrupa'da ise özellikle<br />

bugün, işçi aristokrasisi ve reformculuk zayıftır ve burjuvazi<br />

emekçi halk ile arasındaki açığı kapatmak için işçilere ciddi<br />

ekonomik tavizler verecek durumda değildir.<br />

Eski Rusya ile Güney-doğu Avrupa'nın toplumsal yapısı<br />

arasındaki güçlü benzerlik buralarda, Rus Devriminin<br />

etkisini en güçlü şekilde hissedilmesine ve kitlelerin<br />

kendilerini Sovyetler Birliği'ne adamasına neden oluyor.<br />

Burjuvazinin böyle bir durumda, özellikle bugün<br />

olduğu gibi kapitalizmin istikrara kavuşması için köylü<br />

kitleleri ve işçi sınıfına karşı özel tedbirler al-<br />

58 59

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!