04.11.2014 Views

6ZemlLuAt

6ZemlLuAt

6ZemlLuAt

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

çoğu öldürüldü, hapsedildi veya başka ülkelere iltica etmek<br />

zorunda bırakıldı. Yeraltı çalışmalarını sürdürmek<br />

olağanüstü zorlaştı. Parti, işte bu koşullar altındayken emekçi<br />

halkın mücadelesine liderlik etmek ve faşizme karşı savaşı<br />

sürdürmek zorundaydı. Parti bunun yanı sıra, 1923 ve 1925<br />

yenilgilerinden ders almak, bu yenilgilerin temel nedenlerini<br />

bulup çıkarmak ve Parti üyelerini Bolşevik bir temel<br />

üzerinde bir araya getirmek durumundaydı. Ağır yenilgilere<br />

uğrayan, büyük ölçüde güç kaybeden ve en iyi liderlerinden<br />

yoksun kalan Parti, gelişiminin en çetin dönemini<br />

geçiriyordu.<br />

Partinin geçmişi ve bolşevikleşmesi sorunu, ilk olarak<br />

1925'teki Moskova Konferansında tartışıldı. Bu Konferans,<br />

Partinin yurt dışıdaki liderleri tarafından ve Komünist<br />

Enternasyonal Yürütme Komitesinin onayı ile toplandı ve<br />

Konferansa 1923-25 olaylarından sonra dış ülkelere iltica<br />

etmiş bulunan Parti militanları ile Merkez Komitesinden sağ<br />

kalanlar katıldılar. Bu Konferansta ileri sürülen ve Partinin<br />

"kapitalizmin organik gelişme döneminden çöküş dönemine<br />

ağır ağır, zahmetsizce, büyük iç krizlere düşmeden geçtiğini,<br />

devrim çağının özelliklerini kavrayıp, kendini bunlara<br />

uydurduğunu" belirleyen görüş, abartmalı bir görüştü ve<br />

gerçeğe tamamen uymuyordu. Deneyler göstermiştir ki.<br />

Partinin "kapitalizmin organik gelişme döneminden çöküş<br />

dönemine geçişi" zorluklar, bocalamalar içinde olmuş, 1918<br />

Vla-daya ayaklanması, 9 Haziran yanlış tutumu, 16 Nisan<br />

1925'teki silahlı örgütler liderlerinin aşırı sol sapmaları<br />

yüzünden yapılan yanlışlar gibi ciddi aksaklıklarla<br />

oluşmuştu.<br />

Devrim çağının özelliklerini kavramak, genelde zor ve<br />

ciddi bir işti ve özellikle Partimizin çalışma alanı olan<br />

Balkanlara özgü durumu kavrayabilmek daha da zordu.<br />

Konferans doğru bir görüşle, kendi devrim deneyimiz ile<br />

Rus devrimini inceleyerek Mark-sizm-Leninizmi eylemde<br />

yol gösterici olarak iyice öğrenmek zorunluluğu üzerinde<br />

durdu. Parti, özeleşti-<br />

ri yaparak "her tarihi durumda gereken yolu bulabilecek,<br />

somut koşulları hesaba katabilecek biçimde kendini yeniden<br />

eğitmeli, kitlelerin savaşını dünya devrimine yöneltmeliydi."<br />

1926'da Merkez Komitesinin Viyana'da yaptığı toplantı.<br />

Partinin bolşevikleşmesi sorununda Moskova<br />

Konferansından daha ileri bir noktaya ulaşmadı. Bu<br />

toplantıda "Parti kitlelerini Leninizm temeli üzerinde Parti<br />

bayrağı ve Komintern çevresinde toplamak zorunluluğu"<br />

vurgulandı. Moskova Konferansı ile Merkez Komitesinin<br />

Viyana'daki genel kurul toplantısı, Partinin Leninizm ışığı<br />

altında kendi deneyini inceleyerek bolşevikleşmesinin<br />

önemini" belirtmesi yönünden de doğru bir politika<br />

izliyordu. Ne var ki, her iki toplantıda da yapılan yanlış,<br />

bolşevikleşmeyi, sınırlı sosyalist dönemin bolşevik olmayan<br />

geleneklerini ortadan kaldırma mücadelesi yerine "organik<br />

bir gelişme süreci" olarak yorumlamak oldu.<br />

Komünist Partisini Eylül Ayaklanması çevresinde bir<br />

araya getiren Vitosha Konferansından sonra 1927 Aralık<br />

ayının sonları ile 1928 yılı başlarında Berlin'de toplanan<br />

İkinci Parti Konferansı, Partinin 1923 sonrası çalışmalarını,<br />

taktiklerini, başarılarını, yanlışlarını ve yenilgilerini özenle<br />

incelemeye girişti. İkinci Konferans sırasında, sağ ve sol<br />

sapmalara karşı da çetin bir mücadele verilmesi gerekti.<br />

Daha Moskova Konferansında, Partinin yaptığı<br />

yanlışların değerlendirilmesi konusunda ciddi karşıtlıklar<br />

ortaya çıkmıştı. 9 Haziran'daki bozguncu tutumu savunanlar<br />

ve Nisan 1925 olaylarındaki aşırı sol sapmayı<br />

destekleyenler. Partinin Eylül ayaklanmasının liderliğini<br />

üstlenmesine karşı mücadelede birleştiler. Eylül politikasının<br />

temsilcileri iki cephede birden savaş vermek zorunda<br />

kaldılar. Bütün sorunların ayrıntılarıyla tartışılmasından<br />

sonra, sağ ve sol kanattan olanlar açtıkları bayrakları indirdiler<br />

ve Parti liderliğinin önerdiği kararları onayladılar.<br />

Ne var ki, konferanstan sonra karşıtlıklar daha da<br />

378 379

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!