6ZemlLuAt
6ZemlLuAt
6ZemlLuAt
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
sırada Parti görevini yerine getirmedi. Ayaklanmayı<br />
örgütlemeyi ve başarıyla yönetmeyi, işçileri ve köylüleri de<br />
katarak ayaklanmaya ülke çapında bir kapsam sağlamayı ve<br />
bunu (Alman emperyalizminin başlıca ajanı olan) monarşiye<br />
ve talancı amaçları için savaşı kullanan egemen kapitalist<br />
kliğe karşı bir halk ayaklanmasına dönüştürmeyi<br />
başaramadı. O tarihte Parti, barış ve demokratik halk<br />
cumhuriyeti sloganını ortaya atarak köylü ve şehirli<br />
kitlelerini kuşkusuz birleştirebilirdi. Partimiz ile Tarım<br />
Birliği arasında kurulacak güç birliği ayaklanmanın başarıya<br />
ulaşmasını sağlayabilirdi. 1918'de halk cumhuriyeti için elde<br />
edilecek böyle bir halk ayaklanması zaferi, ülkenin ve<br />
Balkanların gelişimini halkın yararına büyük ölçüde<br />
değiştirebilirdi.<br />
Partimizin 1918 sonbaharında ayaklanan asker<br />
kitlelerinin yönetimini ele alamayışındaki başlıca neden,<br />
doktriner eğilimleri, Bolşeviklikten uzak görüşleri,<br />
yöntemleri ve sınırlı sosyalizm kavramları oldu.<br />
Değişik ülkelerde devrimci sürecin kendine özgü yolda<br />
ilerleyeceği, demokrasi mücadelesi ile sosyalizm mücadelesi<br />
arasında ilişki ve organik bağlantı olduğu yolundaki Leninist<br />
görüşten yoksun bulunan Partimiz, yaklaşan sosyalist<br />
devrim çağında halk cumhuriyeti sloganının özgün bir<br />
sosyalist slogan olmaması nedeniyle Marksist bir parti<br />
tarafından ortaya atılamayacağı görüşünü savundu.<br />
İşçi ve köylülerin militan ittifakı yolundaki Leninist<br />
kavramdan yoksun olan Partimiz, genellikle köylülerden<br />
oluşan asker kitleleri Sovyet iktidarı adına savaşmaya hazır<br />
olmadıkları, bu yüzden de gerçek bir devrimci mücadele<br />
vermek gücünde bulunmadıkları için böyle düşünüyordu.<br />
Parti Marksizmi böy-leşine doğmatik yorumladığı için, asker<br />
ayaklanmasının liderliğini üstlenmedi ve bunu genel bir<br />
ayaklanmaya dönüştürmek için hiçbir çaba göstermedi. Bu<br />
davranışın sonucu olarak, gerektiği gibi yönetilmeyen<br />
ayaklanma kitlelerden kopuk kaldı ve<br />
bastırıldı.<br />
Sınırlı sosyalizm, devrimci Marksist bir akımdı, ama<br />
Bolşevikliğin Bulgaristan'a özgü türü değildi. Partiyi yeni bir<br />
niteliğe sokmak, bugün Kongrenin karşısına gururla<br />
çıkmasına yol açan Marksist-Leninist oluşumu<br />
gerçekleştirmek amacıyla Partiyi bolşevikleştirmek için<br />
uzun mücadele verilmesi gerekliydi.<br />
KOMİNTERNDE PARTİMİZİN YERİ VE<br />
BOLŞEVİKLEŞMENİN BAŞLANGICI<br />
Partimiz, Rus Devrimini coşkuyla karşıladı, onun<br />
sloganlarını benimsedi ve emekçi halkımızı genç Sovyet<br />
Sosyalist Cumhuriyetinin savunusu için seferber etti.<br />
İç savaş, emperyalist müdahale ve Volga bölgesindeki<br />
kıtlık sırasında, Partimiz etkili bir siyasi kampanya ile<br />
yardım kampanyası yürüttü. Emekçi köylülerimizin az<br />
rastlanır bir coşku ve fedakarlıkla Sovyet kardeşleri için<br />
yiyecek topladıkları. Partinin komutasındaki işçi sınıfının<br />
20,000 kişilik Wrangel ordusunu Bulgaristan'da bozguna<br />
uğrattı, Churchill ile hempalarının bu orduyu Sovyetler Birliği'ne<br />
karşı askeri müdahale için kullanmalarını engellediği<br />
o tarihi ayları kim unutabilir?<br />
Partimiz, 1919'daki Kongresinde Komünist Partisi adını<br />
aldı. Öteki ülkelerin çoğundaki partilerin tersine, Partimiz bir<br />
bütün olarak Komünist Enternasyonale katıldı. Dahası,<br />
Bolşevik Partinin ve ölümsüz Lenin'in liderliğinde,<br />
Komünist Enternasyonalin kurulmasında faal rol oynadı.<br />
Yeni bir program hazırladı. Proleter devrimini uzun vadeli<br />
bir hedef olarak görmekten vazgeçip, nesnel koşulların<br />
olgunlaşmış bulunduğu ve gerçekleşmesinin öznel devrim<br />
unsurlarına, yani Partimizin devrimi örgütleme ve yönetme<br />
yeteneğine bağlı olduğu acil bir görev olarak benimsedi.<br />
Partimiz, 1921'deki Kongresinde, Sovyet biçimi proleter<br />
diktatörlüğünün proleter devriminin<br />
368 369