04.11.2014 Views

6ZemlLuAt

6ZemlLuAt

6ZemlLuAt

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Faşist saldırganların cezasız bırakılmış olmaları savaş<br />

tehlikesini fazlasıyla tehditkar bir hale getiren diğer bir<br />

sebeptir. Alman faşizminin savaş hazırlıkları, kapitalist<br />

güçlerle yapılan gizli anlaşmalarla ve İngiliz hakim<br />

çevrelerinin doğrudan yardımıyla mümkün olmuştur.<br />

Milletler Cemiye -ti'nin Japonya'nın Çin'e saldırmasına,<br />

Habeşistan'ın İtalya tarafından istila edilmesine karşı pasif<br />

ve ilgisiz davranması, saldırganların küstahlıklarını<br />

artırmıştır.<br />

Fakat, Alman faşizmi ile Japon askeri kliğinin<br />

saldırılarını artırmalarının başlıca sebebi uluslararası<br />

proletaryanın kendi büyük gücünü bütün kuvvetiyle hareket<br />

ettirmeyi başaramaması, bütün emekçi halk ve barışseverleri<br />

savaşa karşı güçlü bir cephe içinde kendi etrafında<br />

toplamamasıdır. İşçi ve Sosyalist Enternasyonalleri ile<br />

Uluslararası Sendikalar Federasyonu (77) liderlerinin gerici<br />

kesiminin Birleşik Cepheye karşı giriştikleri direniş henüz<br />

kırıla-mamıştır. Kendi burjuvazilerinin emperyalist politikalarını<br />

destekleyen bu gerici liderlerin savaşa karşı<br />

bağımsız proleter birleşik eylemini yürütmeyi reddederek<br />

Milletler Cemiyetinin barışı korumak için gerekli her şeyi<br />

yapacağı safsatası ile kitleleri uyutmaları proletaryanın<br />

savaşa karşı mücadelesini engellemiş ve kapitalist<br />

hükümetler üzerindeki baskısını felce uğratmıştır.<br />

Uluslararası proletaryanın barış lehindeki eylem<br />

birliğini bozan ve gerici oldukları açıkça ortada olan<br />

liderlerin yanı sıra bir de savaşın kaçınılmaz ve barışı<br />

korumanın imkansız olduğu yolunda kaderci görüşleri yayan<br />

"Sol" lafazanlar bulunmaktadır. Bunlara göre madem<br />

savaşın temel nedeni kapitalizmdir, öyleyse kapitalizm var<br />

oldukça savaştan kaçınmak imkansız, barışın korunması için<br />

mücadele etmek boşunadır. Bu tür insanlar eğer hilebaz<br />

değillerse; en azından son derece dar görüşlü, katı<br />

doktriner<br />

(77) Amsterdam Sendikalar Enternasyonali. Reformcu Sendikaların<br />

1919'da kurulan 1945'te kendisini fesheden karşı-devrimci merkezi.<br />

kişilerdir. Bu kişiler çevrelerindeki azgın savaş güçlerini her<br />

zaman ve her yerde görüyor, ancak güçlü barışçı unsurların<br />

hiç mi farkına varmıyorlar.<br />

Muzaffer proletarya devleti Sovyetler Birliği,<br />

gösterdiği tutarlı ve sebatkar barış politikasıyla, bu güçlü<br />

unsurlardan biridir. Barış taraftan diğer bir unsur da<br />

kapitalist ülkelerin proletaryasıdır. Bunlar, saldırganlara<br />

karşı barışı savunan güçlerin en başta gelenleridir. Bütün<br />

kapitalist ülkelerdeki köylü kitlesi, bütün emekçi halk kitlesi<br />

de barışın sağlanmasından yanadırlar. Faşizmin hakim<br />

olduğu ülkelerdeki halkın yanısıra, yöneticilerin<br />

saldırganları yeni bir katliama teşvik ettiği ülke halkları da<br />

savaşa karşıdırlar.<br />

İngiliz Bağımsız İşçi Partisi'nde olduğu gibi, lafazan<br />

doktrinerler savaş ve barış meselesini sadece kapitalist<br />

hükümetlere bağlı bir meseleymiş gibi ortaya koyuyorlar.<br />

Evet, şayet halk kitleleri hükümetlerinin elinde piyon<br />

olsalardı, hükümetlerine rağmen barışın korunması için<br />

savaşmamış olsalardı, bu doğru olurdu. Fakat bütün mesele<br />

şudur: Halk kitlelerini hükümetlerin elindeki kuklalar olarak<br />

görmek, temelden hatalıdır. Onlarsız bir savaş sürdürülemez.<br />

Kitleler şayet hükümetlerinin savaş planlarına karşı azimle<br />

ve anında, harekete geçmiş olsalardı kendi hükümetlerini<br />

savaştan ve saldırganlara yardım etmekten<br />

vazgeçirebilirlerdi. Bütün mesele, barışı anında sağlamak<br />

üzere halkların verdiği mücadeleyi örgütlemek ve bunu,<br />

faşist saldırganlara ve onların yardakçılarına karşı her<br />

zaman ve her yerde sürekli olarak uygulamaktır.<br />

Sadece işçi sınıfını, köylüleri, emekçi aydınları ve<br />

diğer emekçi halkı içine almakla kalmayan, bütün ezilen<br />

ulusları ve bağımsızlıkları saldırganların tehdidi altında<br />

bulunan ülkeleri de içine alacak birleşik bir barış cephesinin<br />

kurulması gerekmektedir. Tokyo'dan Londra'ya, New<br />

York'tan Berlin'e, dünyanın her tarafına uzanan ve<br />

Avrupa'da Alman faşizmine, Uzak Doğu'da askeri Japon<br />

kliğe karşı ortak eylem<br />

274 275

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!