04.11.2014 Views

6ZemlLuAt

6ZemlLuAt

6ZemlLuAt

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yapılan bir işsizler toplantısından sözetmek istiyorum. Bir<br />

Nasyonal Sosyalist, toplantıdaki konuşmasında, Sklarek<br />

kardeşlerin duruşmasını kendi işine gelen bir biçimde<br />

yorumladı. Sklarek kardeşlerin dolandırıcılığını,<br />

rüşvetçiliğini ve diğer suçlarını anlattı, aylardır<br />

sonuçlanmayan davanın Alman halkına yüzbinlerce marka<br />

malolduğunu belirtip büyük bir tezahürat eşliğinde Sklarek<br />

kardeşler gibi gibi soyguncuların hemen öldürülmesi ve<br />

dava için harcanan paranın da işsizlere dağıtılması<br />

gerektiğini söyledi.<br />

Sonra bir Komünist kalktı ve söz istedi. Önce söz<br />

vermek istemeyen başkan, Komünistin sözlerini duymak<br />

isteyen dinleyicilerin baskısına dayanamadı ve söz vermek<br />

zorunda kaldı. Komünist kürsüye çıktığı zaman, herkes<br />

büyük bir heyecanla, söyleyeceği sözleri bekliyordu. Neler<br />

söyledi biliyor musunuz? Yüksek ve güçlü bir sesle:<br />

"Arkadaşlar," diye söze başladı, "çalışmalarını yeni bitiren<br />

Üçüncü Enternasyonal Genel Kurulu, işçi sınıfının kurtuluş<br />

yolunu göstermiştir. Bu yolda size düşen görev arkadaşlar,<br />

"işçi sınıfının çoğunluğunu kazanmak"hr. Genel kurul<br />

işsizlerin hareketlerinin 'politikleşme'si gerektiğini belirtmiştir.<br />

Genel Kurul bizden politik seviyenin yükseltilmesini<br />

istemektedir."<br />

Genel Kurulun kararlarını işsizlere açıklayarak<br />

sözlerine aynı havada devam etti.<br />

Böyle bir konuşma işsizleri etkileyebilir miydi? İşsizler<br />

kendilerini daha yüksek bir seviyeye ulaştırmak için önce<br />

politikleştirmemizden, sonra devrimcileştirmemizden, daha<br />

sonra da harekete geçmemizden hoşnut olabilirler miydi?<br />

Oturduğum köşede, yapılması gereken şeyleri somut<br />

bir biçimde ağzından duymak istedikleri Komünisti<br />

sabırsızlıkla kürsüye çağıran işsizlerin esnediklerini,<br />

sıkıldıklarını gösteren hareketler yaptıklarını görüyordum.<br />

Başkanın konuşmacının sözünü küstah bir davranışla<br />

kesmesi ve dinleyicilerin de buna karşı çıkmaması beni hiç<br />

şaşırtmamıştı.<br />

Propaganda çalışmalarımız içinde bunun bir sürü<br />

örneği vardır. Böyle şeyler yalnız Almanya'da da<br />

olmamıştır. Bu tip yapılan propaganda insanın kendi<br />

davasına karşı propaganda yapmasından pek de farklı<br />

değildir.<br />

Raporumu okuduğum sırada Başkan; Yoldaş Kuusinen.<br />

Kongre üyelerinden bana verilmek üzere ilgi çekici<br />

bir mektup aldı. Bu mektupu okuyorum:<br />

"Aşağıdaki meseleyi konuşmanızda lütfen Kongreye<br />

getirin. Üçüncü Enternasyonal'in alacağı kararlar yalnız<br />

eğitilmiş komünistlerin değil, Üçüncü Enternasyonal kararlarını<br />

okuyan her işçinin de komünistlerin istediklerini,<br />

komünizmin insanlığa getireceklerini, önceden bir eğitim<br />

görmeden anlayabilecekleri bir biçimde yazılmalıdır. Bazı<br />

parti liderlerinin unuttukları bu nokta kendilerine, hem de<br />

kuvvetle hatırlatılmalıdır. Propagandamız açık bir dille<br />

yapılmalıdır."<br />

Bu mektubu yazanın kim olduğunu kesinlikle<br />

bilmiyorum ama, bu yoldaşın, mektubunda, milyonlarca<br />

işçinin isteğini ve düşüncesini seslendirdiğinden hiç kuşkum<br />

yok. Birçok yoldaşımız kitlelerin çoğu zaman<br />

anlayamayacağı oturaklı sözlerin ve sayısı kabarık<br />

formüllerin daha güçlü bir propagandaya yol açacağını<br />

sanıyorlar. Bu arada bazı yoldaşlar Lenin'in her zaman halk<br />

dilinde, kitlelerin hemen anlayabileceği bir tarzda yazdığını<br />

ve konuştuğunu da unutuyorlar.<br />

Hepimiz şu cümleleri bir kanun, bolşevik kanunu,<br />

temel bir kural bilelim:<br />

Yazarken ya da konuşurken sizi anlaması, size<br />

inanması ve sizi izlemesi gereken işçileri düşünün. Kendisi<br />

için yazdığınız, kendisi için konuştuğunuz insanları<br />

unutmayın.<br />

KADROLAR<br />

Yoldaşlar, en iyi kararlarımız bile, eğer onları<br />

uygulama alanına sokacak kişiler yoksa, birer karalama<br />

olmaktan ileriye geçemeyecektir. Maalesef, buna rağmen,<br />

çözmemiz gereken meselelerin en önemlilerinden biri olan<br />

kadro meselesi Kongre'nin ilgisini hiç de çekmemiştir.<br />

240 241

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!