29.10.2014 Views

128-134 Adli Olgu - Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi

128-134 Adli Olgu - Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi

128-134 Adli Olgu - Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

DERLEME REVIEW <strong>Hacettepe</strong> T›p Dergisi 2010; 41:<strong>128</strong>-<strong>134</strong><br />

<strong>Adli</strong> olgu bildirimi ve adli raporlar<br />

Ali R›za Tümer 1 , Alper Keten 2 , Emre Karacao¤lu 2<br />

1 Doç. Dr., <strong>Hacettepe</strong><br />

Üniversitesi Tıp Fakültesi<br />

<strong>Adli</strong> Tıp Anabilim Dalı, Ankara<br />

2 Araştırma Görevlisi Dr., <strong>Hacettepe</strong><br />

Üniversitesi Tıp Fakültesi<br />

<strong>Adli</strong> Tıp Anabilim Dalı, Ankara<br />

ÖZET<br />

<strong>Adli</strong> rapor, adli makamlarca hekimden istenen ve kişinin tıbbi durumunu tespit ederek sorulan<br />

soruları yanıtlayan, hekimin görüş ve kanaatini bildiren belgedir. Hekimlerin tanı, tedavi gibi<br />

mesleki görevleri dışında adli rapor yazma yükümlülükleri de vardır. Ancak hekimler, eğitimsizlik,<br />

deneyimsizlik, sorumluluktan kaçma isteği ve standart prosedürün oluşturulmaması nedeniyle<br />

adli olgu bildiriminde bulunma ve adli rapor düzenleme yükümlülüklerini yerine getirmemektedirler.<br />

Bu nedenle, meydana gelen istenmeyen durumların ortadan kaldırılması ve standardizasyonun<br />

sağlanması için çeşitli kılavuzlar yayınlanmıştır. Biz bu çalışmamızda adli olgu bildirimi<br />

ve adli rapor düzenlemenin hukuki ve tıbbi yönlerini vurgulamayı amaçladık.<br />

Anahtar Kelimeler: <strong>Adli</strong> olgu bildirimi, adli rapor.<br />

ABSTRACT<br />

Declaration of legal event and legal reports<br />

Legal report is a document which is demanded from physician by judicial offices and remove contains<br />

answers about person’s medical situation. Doctors have many responsibilities such as writing<br />

legal report, other than just diagnosing and treating. But doctors mostly do not fulfill their<br />

responsibility of writing legal report or legal event’s declaration due to lack of knowledge and experience<br />

or to avoid responsibility. So some guidelines are published for preventing unwanted circumstances<br />

to provide standardization. In this study, we are aiming to emphasize legal and medical<br />

aspects of legal event’s declaration and writing legal report.<br />

Key Words: Declaration of legal event, legal report.<br />

Anlamı, “bir inceleme ya da soruşturma sonucunun yazılı olarak bildirilmesi”<br />

olan rapor sözcüğü dilimize Fransızca’dan (rapport) geçmiş olup, Ambrois Paré<br />

(1510-1590), “Hekimlik rapor yazma sanatıdır” diyerek rapor yazmanın önemini<br />

vurgulamıştır [1,2]. <strong>Adli</strong> raporlar, adli makamlarca hekimden istenen ve kişinin<br />

tıbbi durumunu tespit ederek sorulan soruları yanıtlayan, hekim görüş ve kanaatini<br />

bildiren belgelerdir [1]. Tababeti <strong>Adli</strong>ye Kanununa göre, hekimlerin adli rapor<br />

düzenleme yetki ve sorumluluğu olduğu ifade edilmiştir [3]. Ayrıca, Türk Ceza Kanunu<br />

(TCK)’nun 280. maddesine göre sağlık personelinin adli olguyu bildirim zorunluluğu<br />

bulunmaktadır. Ancak hekimler, adli rapor düzenlemede eğitimsizlik,<br />

deneyimsizlik ve sorumluluktan kaçma isteği gibi nedenlerle rapor düzenlemekten<br />

kaçınmaktadırlar. Gündüz’ün yaptığı çalışmada, hekimlerin %78.46’sının, hekim-<br />

<strong>128</strong> H ACETTEPE T IP D ERG‹S‹


<strong>Adli</strong> olgu bildirimi ve adli raporlar<br />

lerin sorumlu olduğu yasal mevzuatı yeterince bilmediği;<br />

Tuğcu ve arkadaşlarının yapmış oldukları çalışmada,<br />

asistan hekimlerin %84.2’sinin TCK, %76.3’ünün bilirkişilik,<br />

%52.6’sının da adli olguların bildirimi hakkında<br />

hiçbir bilgisi olmadığı ifade edilmiştir [5]. Yine aynı çalışmada<br />

katılımcıların adli tıp konularında yaşadığı sorunlar<br />

içerisinde %75’inin “adli rapor yazma” konusu<br />

olduğu ve acil serviste çalışan hekimlerin %8’inin adli<br />

olgu bildirimiyle ilgili sorunları olduğu gösterilmiştir.<br />

Benzer bir çalışma yürüten Turla ve arkadaşları yaptıkları<br />

ankette doktorların %11.8’inin yazdıkları rapor nedeniyle<br />

bir veya birden fazla hukuki sorunla karşılaştıklarını<br />

belirtmişlerdir [6].<br />

Yapılan çalışmalarda görüldüğü gibi hekimlerin adli<br />

olgu bildirimi ve adli rapor yazma hususlarında yeterince<br />

bilgi sahibi olmadıkları anlaşılmaktadır. Hekimlerin<br />

adli olguları objektif olarak değerlendirmelerinde<br />

yardımcı olması amacıyla 2005 yılında <strong>Adli</strong> Tıp Kurumu<br />

Başkanlığı, <strong>Adli</strong> Tıp Uzmanları Derneği ile <strong>Adli</strong> Tıp<br />

Derneği tarafından Sağlık Bakanlığının katkılarıyla<br />

“TCK’da tanımlanan yaralanma suçlarının adli tıp açısından<br />

değerlendirilmesi ve adli rapor tanzimi için rehber”<br />

isimli önemli bir kaynak yayınlanmıştır [7].<br />

Biz de çalışmamızda adli rapor düzenlenmesi aşamasında<br />

hekimlerin bilmesi gereken konulara dikkat<br />

çekerek, adli rapor kavramı, adli muayene süreci, adli<br />

olgu bildirimi ve adli rapor tanzimi konularında önemli<br />

noktaları vurgulamayı amaçladık.<br />

TIBB‹ RAPORLAR<br />

Hekimlerin meslek hayatlarında karşılaştıkları raporlar<br />

genel olarak iki başlık altında toplanabilir [1,8]<br />

(Tablo 1).<br />

YASAL ÇERÇEVE<br />

Bilirkişilik tanımı<br />

Ceza Mahkemeleri Kanunu (CMK) bilirkişiyi, çözümü<br />

özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde görüşüne<br />

başvurulan kişi olarak tanımlamıştır. <strong>Adli</strong> tabiplik<br />

hizmeti içerisinde yer alan adli rapor yazma işlemi de<br />

aslen bir bilirkişilik olup, hekimlerin bilirkişilik görevleri<br />

1219 sayılı Tababeti Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına<br />

Dair Kanunun 11. maddesinde “Mahkemeler bilirkişi<br />

olarak bu kanun ile Türkiye’de hekimlik yapma yetkisine<br />

haiz hekimlere başvurabilirler” şeklinde açıklanmıştır.<br />

Yine Tababeti <strong>Adli</strong>ye Kanununun 3. maddesiyle<br />

“<strong>Adli</strong> rapor düzenleme yetkisinin yalnız diplomalı hekimlere<br />

ait olduğu” ifade edilerek ülkemizde hekimlik<br />

yapma yetkisine sahip olan her hekimin yasal olarak rapor<br />

verme yetki ve görevinin olduğu belirtilmektedir.<br />

Görevin icrasında CMK’nın bilirkişilik ile ilgili hükümleri<br />

geçerlidir (CMK, Madde 62-72). Buna göre;<br />

Tablo 1. Rapor türleri<br />

1. <strong>Adli</strong>-Tıbbi Raporlar<br />

<strong>Adli</strong> raporlar iki başlık altında incelenebilir:<br />

a. Kullanım amaçlarına göre;<br />

• Yaralama raporları<br />

• Alkol raporları<br />

• Cinsel suç raporları<br />

• Çocuğun, küçüğün cezai sorumluluğu (eski TCK’daki farik ve mümeyyizlik<br />

raporları)<br />

• Fiil ehliyeti raporları<br />

• Yaş tayini raporları<br />

• Cezai sorumluluk raporları (eski TCK’daki ceza ehliyeti raporları)<br />

• Keşif ve otopsi raporları<br />

• Maluliyet raporları<br />

b. Sonuçlarına göre;<br />

Geçici raporlar: Yasal anlamda böyle bir rapor yoktur. Ancak hastanın<br />

anlattığı hikaye ile hekimin muayene bulguları farklı ise, durumun<br />

değerlendirilmesi için konsültasyon ihtiyacı varsa, hekimin<br />

çalıştığı kurumun olanakları olgunun değerlendirilmesi için yeterli<br />

değilse, süreç isteyen tetkiklere ihtiyaç duyuluyor ve kesin tanı henüz<br />

konulamamışsa, hekim kendini tarafsız ve güven altında hissetmiyorsa<br />

geçici rapor düzenlenebilir.<br />

Kati rapor: Geçici rapor düzenlenmesi için yukarıda ifade edilen<br />

nedenler yoksa ve muayene sonucunda hastanın değerlendirilmesi<br />

sonuçlanmış ise kati rapor düzenlenir.<br />

Ek rapor: Düzenlenen adli rapordaki anlaşılamayan hususların<br />

açıklanması amacıyla, yargılamayı etkileyecek derecede önemli<br />

tıbbi değişiklikler tespit edilmişse, sorulan hususlara eksik cevap<br />

verildiğinde ek rapor düzenlenebilir.<br />

2. Diğer Tıbbi-Bilimsel Raporlar<br />

Sağlık raporları: Kişinin sağlık durumunu belirleyen tek veya bir kurul halinde hekimler tarafından verilen raporlardır. Sürücü belgesi alma,<br />

silah ruhsatı alma, işe girme, askere alınma vs. bu türden raporlardır.<br />

Hastalık raporları: Hastanın işini yapamadığı ve tedavisini istirahat ederek devam edilmesini sağlamak amacıyla düzenlenen raporlardır.<br />

Cilt 41 • Say› 2 • 2010<br />

129


Tümer, Keten ve Karacao¤lu<br />

Bilirkişiler, hakimler veya mahkemeler ile soruşturma<br />

evresinde Cumhuriyet Savcısı tarafından belirlenir.<br />

Resmi bilirkişilikle görevlendirilmiş olanlar, bilirkişilik<br />

görevini kabul etmekle yükümlü olup, usulünce çağrıldığı<br />

halde yasal bir sebep olmaksızın gelmeyen veya görüş<br />

bildirmekten çekinen bilirkişiler hakkında disiplin<br />

hapsi cezası uygulanır.<br />

Mahkeme, bilirkişinin duruşmada dinlenmesine karar<br />

verebileceği gibi, ilgililerden birinin istemesi halinde<br />

açıklamalarda bulunmak üzere duruşmaya da çağırılabilir<br />

[9].<br />

TCK’da adli raporlar<br />

1923 yılından beri yürürlükte olan eski TCK<br />

12.10.2004 tarihinde yeniden düzenlenmiş ve adli raporların<br />

düzenleneceği suçlar 5237 sayılı TCK’da kişilere<br />

karşı suçlar kısmında madde 81-105’te sıralanmıştır.<br />

<strong>Adli</strong> travmatoloji açısından 765 sayılı eski TCK’ya göre<br />

kısmen farklı tanımlar getirmekte olup; bu durum, adli<br />

raporların düzenlenmesinde günümüzde sorunlar yaşanmasına<br />

neden olabilmektedir. Bu nedenle adli tabiplik<br />

hizmeti veren personele 5237 sayılı TCK’ya göre<br />

adli olguların değerlendirilmesi ve rapor tanziminde<br />

yol gösterici olmak ve ayrıntılı bilgi vermek üzere hazırlanan<br />

ve rapor örnekleri de içeren bir rehber yayınlanmıştır.<br />

5237 sayılı TCK’ya göre raporların tanziminde<br />

ortaya çıkan farklılıklar Tablo 2’de özetle belirtilmiş<br />

olup, raporların bu hususlar doğrultusunda düzenlenmesine<br />

dikkat edilmelidir [8,10].<br />

ADL‹ RAPOR HAZIRLAMADA<br />

KARfiILAfiILAN SORUNLAR<br />

<strong>Adli</strong> rapor hazırlanmasında sıklıkla ortaya çıkan sorunlar:<br />

1. Sağlık birimlerinde çalışan hekimlerin hukuki<br />

prosedürü ve adli-tıbbi kavramları bilmemesi, adli olgu<br />

bildiriminde bulunmaması ve adli raporların vaktinde<br />

yazılmaması,<br />

2. <strong>Adli</strong> rapor düzenlenmesi için gönderilen olgunun<br />

yerine başka birinin kasıtlı olarak muayene olmasını önlemek<br />

amacıyla, sol el bileği iç yüzünde muayene isteminde<br />

bulunan resmi makamın mührü veya kişinin kimlik<br />

belgesi bulunup bulunmadığı ya da görevli bir memurun<br />

kişiye refakat edip etmediğine dikkat edilmemesi,<br />

3. Raporlarda olgunun adı, soyadı, baba adı ve doğum<br />

tarihi gibi kimlik bilgilerinin; muayene tarih ve saati,<br />

olay türü, tarihi, saati ve raporun kayıt sayısının belirtilmemesi,<br />

4. Kişinin alkollü ya da uyutucu-uyuşturucu etkisinde<br />

olup olmadığının belirtilmemesi,<br />

5. Yapılacak muayenenin kişiye anlaşılır bir dille anlatılmayıp,<br />

aydınlatılmış onamının alınmaması,<br />

6. Kişinin vücudundaki lezyonlar saptanarak lokalizasyonlarının<br />

ve özelliklerinin ayrıntılı olarak sunulmaması,<br />

vücut diyagramlarında gösterilmemesi,<br />

7. Kişinin genel durumunun, bilincinin, zaman ve<br />

mekan oryantasyonunun belirtilmemesi,<br />

8. Gerekli tetkik ve konsültasyonların yapılmaması,<br />

yapılan incelemelerin raporda belirtilmemesi,<br />

9. Raporun okunaklı ve anlaşılabilir bir dille yazılmaması<br />

ve sonuç kısmında TCK’da belirtilen hususları<br />

içermemesi,<br />

10. Düzenlenen raporun hekim tarafından imzalanmasına<br />

ve sorumlu hekim veya başhekim tarafından<br />

onaylanarak görevli memura imza karşılığı verilmesine<br />

dikkat edilmemesi,<br />

11. Raporun tek nüsha olarak düzenlenmesi ve arşivlenmesine<br />

özen gösterilmemesi [8,11-13].<br />

ADL‹ OLGULARIN KABULÜ ve MUAYENES‹<br />

Hastanın kabulü<br />

Ateşli silah, patlayıcı madde, kesici-delici alet yaralanmaları,<br />

trafik kazaları, darp (müessir fiil), düşmeler<br />

ve iş kazaları, ilaç, gıda, madde zehirlenmeleri, yanıklar,<br />

Tablo 2. Eski Türk Ceza Kanununda yer alan kavramlar ve düzenleme sonrası bu kavramların yeni Türk Ceza Kanunundaki karşılıkları ile yeni<br />

oluşturulmuş tanımlamalar<br />

Eski Türk Ceza Kanunu (765 sayılı)<br />

• Mutad iştigale devam edememe/mutad iştigalden mahrumiyet<br />

kavramı<br />

• Hayati tehlike<br />

• Çehrede sabit eser<br />

• Uzuv zaafı<br />

Yeni Türk Ceza Kanunu (5237 sayılı)<br />

• Basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde<br />

hafif yaralanma<br />

• Yaşamı tehlikeye sokan durum<br />

• Yüzde sabit iz (yüz tanımı değişmiştir)<br />

• Organlardan veya duyulardan birinin işlevinin sürekli zayıflaması<br />

• Vücutta kemik kırılmasına neden olan yaralama<br />

130<br />

H ACETTEPE T IP D ERG‹S‹


<strong>Adli</strong> olgu bildirimi ve adli raporlar<br />

elektrik ve yıldırım çarpmaları, asfiksi, işkence ve kötü<br />

muamele iddiaları, intihar girişimleri, cinayet, intihar<br />

ve kaza orijinli olduğundan kuşkulanılan ölümler adli<br />

olgu olarak tanımlanır [14]. <strong>Adli</strong> olgular acil olarak hekim<br />

tarafından bizzat görülüp değerlendirilmesi gereken<br />

olgulardır [8,15].<br />

Muayenede dikkat edilmesi gereken hususlar<br />

Muayene esnasında otoriter tutum göstermeden,<br />

güven ilişkisi kurulmalı ve hastanın hekim seçme hakkına<br />

saygı gösterilmelidir. Muayene ortamı mümkün<br />

olduğu kadar güvenli ve rahat olmalıdır. Muayene için<br />

yeterli zaman ayrılmalıdır. Özellikle psikiyatrik olgular<br />

için tekrar görüşmelere ihtiyaç duyulabilir. Güven ve<br />

mahremiyete saygı son derece önemlidir. Bu nedenle<br />

hastanın yanında güvenlik güçleri veya yakınlarının<br />

bulunması sakıncalı olacaktır. Zorunluluk hallerinde<br />

muayene ortamında hekim haricinde bir sağlık çalışanı<br />

da bulundurulabilir. Ayrıca, muayeneye başlamadan<br />

muayenenin adli yönü anlatılarak, muayene sonucunda<br />

rapor düzenleneceği hastaya söylenmeli ve aydınlatılmış<br />

onam alınmalıdır. Onam alınmadığı takdirde<br />

muayene ve girişimlerden uzak durulmalıdır [8,13].<br />

<strong>Adli</strong> raporda bulunması gereken hususlar<br />

Kurum bilgileri: Raporu düzenleyen kurumun adı, raporun<br />

kayıt sayısı, raporun düzenlendiği tarih ve saati<br />

belirtilmelidir [16].<br />

Muayene eden ve edilene ait bilgiler: Adı, soyadı, anababa<br />

adı, doğum yeri-tarihi, cinsiyeti ve mesleği belirtilmelidir<br />

[17]. Kişinin kimlik bilgilerine ulaşılamıyorsa<br />

tıbbi kimliği (tahmini yaşı, boyu, kilosu, saç rengi, göz<br />

rengi ve ben, skar, ampütasyon, dövme gibi bulgular)<br />

kaydedilmelidir. Muayene edilecek kişi, herhangi bir<br />

karışıklığa meydan verilmemesi için sol kolu mühürlü<br />

olarak ya da güvenlik güçleri eşliğinde gelmiş olabilir.<br />

Beraberinde gelen güvenlik görevlisinin adı, soyadı ve<br />

sicil numarası kaydedilmelidir [13,18].<br />

Kişinin yakınması ve olayla ilgili bilgiler: Raporda olayın<br />

oluşu ile ilgili hastanın kendi ifadeleriyle olayın zamanı,<br />

oluş şekli ve muayeneye esas teşkil edecek bilgiler<br />

özetle not edilmelidir. Bazı olgularda hastada, fizik<br />

muayenede saptanan bulgularla orantısız şekilde yakınmalar<br />

olabileceği düşünülüp bu yakınmalar göz ardı<br />

edilmemelidir. Aynı zamanda hastanın tıbbi öz geçmişine<br />

ait sorgulama titizlikle yapılmalıdır [13].<br />

Muayene bulguları: Raporu hekimlik mesleği dışında<br />

olan kişilerin okuyacağı göz önünde bulundurulmalıdır.<br />

Rapor düzenlenirken mümkün olduğu kadar tıbbi<br />

terimleri kullanmaktan kaçınmalı; sade, anlaşılır, açık<br />

ve net ifadeler kullanılmalıdır. Hastanın genel durumu,<br />

yaraların özellikleri (anatomik lokalizasyon, derinlik,<br />

büyüklük, renk, şekil) tarif edilerek vücut diyagramında<br />

gösterilmelidir. Mümkünse fotoğraf çekimi yapılmalı,<br />

yaraların uzunluk ve renk değişimlerini ortaya koyabilmek<br />

için cetvel ve renk skalaları kullanılmalıdır. Tüm<br />

bu işlemler yapılırken hastanın sadece yara olan bölgesine<br />

bakmakla yetinmemeli, genel sistem muayenesi<br />

yapılmalıdır. Muayene, fiziksel bulguların dışında hastanın<br />

ruhsal durumuna ilişkin değerlendirmeyi de içermelidir<br />

[8,12,13].<br />

Tetkik sonuçları: Muayene sonucunda, gerek görüldüğü<br />

takdirde; her türlü radyolojik görüntüleme yöntemi,<br />

histopatolojik, mikrobiyolojik, biyokimyasal ve genetik<br />

inceleme yapılarak klinik teşhisin net olarak ortaya<br />

konulması sağlanmalıdır.<br />

Yapılan konsültasyonlar: Klinik değerlendirmenin yapılabilmesi<br />

için gerekli görüldüğünde konsültasyon istemekten<br />

kaçınılmamalıdır. Konsültasyon değerlendirmelerinde<br />

tarih, saat ve konsültasyonu yapan hekim raporda<br />

ifade edilmelidir.<br />

Raporun sonucu: Yapılan klinik değerlendirmelerin<br />

sonucunda olguya tanı konulamadığı; gözlem, tetkik ve<br />

konsültasyonlara ihtiyaç duyulduğu durumlarda geçici<br />

rapor düzenlenmelidir. Hastaya klinik teşhis konulduğunda<br />

kesin rapor düzenlenir [11].<br />

Raporun sonuç kısmı aşağıdaki hususları içerecek<br />

şekilde olmalıdır. Bu hususlar, TCK’da vücut dokunulmazlığına<br />

karşı suçlar başlığı altında belirtilen hukuki<br />

maddelere karşılık gelen ifadelerdir. Bu tanımlamalar<br />

hukuki olup, yaralanmaların hangi grup içinde ele alınacağı,<br />

rehber yardımıyla belirlenebilir [8].<br />

1. Basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde<br />

hafif bir yaralanma: TCK’nın 88. maddesinin 1. fıkrasında<br />

belirtilen en hafif yaralanma grubunu ifade eder.<br />

2. Yaşamını tehlikeye sokacak derecede yaralanma:<br />

TCK’nın 87. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen bu durum,<br />

kişinin yaşamının mutlak suretle tehlikeye maruz<br />

kalması, ancak gerek kendi vücut direnci gerekse tıbbi<br />

yardımla kurtulması durumunda kullanılır. Ölüm olması<br />

gerekmez. Kişinin sonradan iyileşmesi de bu durumu<br />

değiştirmez. Bu ifade kullanılırken dikkatli olunarak<br />

kılavuzda belirtilen hususlara uyulmalıdır. Bazen kılavuzda<br />

belirtilen yaşamsal tehlike deyimiyle, tıbbi yaşamsal<br />

tehlike kavramı çelişkili olabilir. Rapor kılavuza<br />

göre düzenlenmelidir.<br />

3. Duyularından veya organlarından birinin işlevinin<br />

sürekli zayıflaması/yitirilmesi: İşlev zayıflaması<br />

TCK 87/1’de, işlev yitirilmesi TCK 87/2’de ifade edilmiştir.<br />

Kişideki beş duyu organı ve diğer organlar ile<br />

Cilt 41 • Say› 2 • 2010<br />

131


Tümer, Keten ve Karacao¤lu<br />

ekstremitelerde oluşan anatomik kayıp ve fonksiyon<br />

bozukluğu değerlendirilmelidir. Organdaki veya ekstremitedeki<br />

anatomik ve fonksiyonel bozukluk %10-50<br />

oranında azalmışsa işlevin sürekli zayıflaması, %50’nin<br />

üstünde ise işlevin yitirilmesi olarak değerlendirilir. Ayrıca,<br />

vücutta çift olarak bulunan organlardan birinin işlevinin<br />

tamamen yitirilmesi durumu işlev kaybıdır.<br />

4. Yüzünde sabit iz/Yüzünün sürekli değişikliğine<br />

neden olma: Yaralanma sonucu yüz bölgesindeki (saçlı<br />

deri hizası, kulak izdüşümünden klavikulaya uzanan<br />

hat) lezyonların iyileştikten sonra bıraktığı iz; iyi aydınlatılmış<br />

ortamda, sözel diyalog mesafesinde (1-2 m),<br />

ilk bakışta fark ediliyorsa yüzde sabit iz olarak değerlendirilir.<br />

Kişiyi önceden tanıyanlar oluşan iz sebebiyle onu<br />

tanımakta zorluk çekiyorsa yüzün sürekli değişikliğinden<br />

bahsedilir.<br />

5. Konuşmada sürekli zorluk/Konuşma yeteneğinin<br />

kaybı: TCK 87/1’de konuşmada sürekli zorluk, TCK<br />

87/2’de konuşma yeteneğinin kaybı ifade edilmiştir.<br />

6. Gebe bir kadında çocuğun vaktinden önce doğmasına/düşmesine<br />

neden olma.<br />

7. Kişinin iyileşme olanağı bulunmayan bir hastalığa/bitkisel<br />

hayata girmesine neden olma.<br />

8. Çocuk yapma yeteneğinin kaybolması.<br />

9. Yaralanmanın vücutta kemik kırıklarına neden<br />

olması: 2004 yılında hazırlanan ve şu an yürürlükte<br />

olan yeni TCK’da kırıklar ayrı bir başlık altında değerlendirilmiş<br />

ve her bir kırığın hayat fonksiyonlarına etkisi<br />

göz önüne alınmıştır. Kemik kırıklarının hayat<br />

fonksiyonlarına etkisi her bir kırık için ayrı ayrı değerlendirilerek<br />

kılavuzda belirtilmiştir. Kırıklar, kırığın hayat<br />

fonksiyonlarına etkisine göre hafif (1), orta (2-3),<br />

ağır (4-5-6) olarak sınıflandırılmaktadır. Birden fazla kemik<br />

kırığı bulunması halinde kırılan her bir kemiğin<br />

derecesi belirlenecek, bunların kareleri toplanıp çıkan<br />

sonucun karekökü alınacaktır. Örneğin; femur cisim kırığı<br />

ve humerus cisim kırığı olan hastada kemik kırıklarının<br />

hayat fonksiyonlarına etkisi hesaplanırken, femur<br />

cisim kırığı 4, humerus cisim kırığı ise 3 olarak değer<br />

alır. 4 2 + 3 2 = 25 olarak toplanır ve √25= 5 bulunur. Bu<br />

durumda kırıkların hayat fonksiyonlarını ağır (5) derecede<br />

etkileyecek nitelikte olduğu ifade edilir [7,8].<br />

Özel durumlarda muayene<br />

Cinsel saldırı suçunun temel şekli TCK’nın 102.<br />

maddesinde belirtilmiştir. Cinsel saldırı olaylarında raporların<br />

açık ve tanımlayıcı olması, kişilerin mağduriyetinin<br />

giderilmesi ve gereken cezanın verilmesinde<br />

önemlidir [19]. Bu nedenle muayenenin ve örneklemenin<br />

mümkün olduğunca hızlı yapılması gereklidir. Muayenede<br />

ayrıntılı anamnez önemlidir ve raporda belirtilmelidir.<br />

Anamnezde saldırı zamanı, şekli, sayısı, yeri,<br />

saldırı anında alkol/madde kullanımı, kondom kullanımı,<br />

hastanın saldırı sonrasında yıkanıp yıkanmadığı,<br />

büyük abdestini yapıp yapmadığı, oral kontraseptif kullanımı<br />

ve mens durumu sorgulanmalıdır [1]. DNA araştırmaları<br />

için elbiselerden alınan ve hastadan yapılan<br />

anal-vajinal örnekleme, ısırık izlerinden çubuk ucundaki<br />

bir pamuk parçası ile sürüntü alma (swab), tırnak örnekleri<br />

ve saldırgana ait elde edilecek materyaller özenle<br />

toplanmalıdır. Raporda koruyucu hekimlik açısından<br />

öneriler belirtilebilir [20].<br />

İşkence ve diğer zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı<br />

muamele veya cezalara maruz kalanların muayenesi,<br />

yakalama, gözaltına alma ve ifade alma yönetmeliği<br />

kapsamında, güvenlik güçleri tarafından zor kullanılarak<br />

yakalanan veya yakalanıp gözaltına alınan kişilerin<br />

sağlık kontrolü amacıyla muayene ve rapor tanzimi istenmesi<br />

durumları İstanbul protokolü kapsamında değerlendirilmelidir.<br />

ADL‹ OLGU B‹LD‹R‹M‹ ve<br />

ADL‹ RAPORLARIN ‹LG‹L‹LERE ‹LET‹LMES‹<br />

TCK’nın 280. maddesi, sağlık mesleği mensuplarının<br />

görevlerini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde<br />

bir belirtiyle karşılaşması halinde durumun bildirilmesi<br />

zorunluluğunu getirmiştir. Bu durumda hekim<br />

adli olgu ile karşılaştığında adli olgu bildiriminde<br />

bulunacaktır. Bildirim, olgunun adli değerlendirme sürecinde<br />

sağlıklı bir şekilde ele alınabilmesi için adli olgu<br />

bildirim formu doldurularak Cumhuriyet Savcılığına<br />

veya güvenlik güçlerine yapılmalıdır. Sağlık Bakanlığının<br />

adli rapor ve cinsel saldırı ile ilgili hazırlamış olduğu<br />

standart bir rapor formu olmasına rağmen adli olgu<br />

bildirimiyle ilgili bir çalışması mevcut değildir. Bu<br />

eksikliğin giderilmesi amacıyla <strong>Hacettepe</strong> Üniversitesi<br />

Tıp Fakültesi Hastanelerinde kullanılmak üzere adli olgu<br />

bildirimi için standart bir form oluşturulmuştur. Bildirim<br />

sonucunda adli makamlardan gelen istek yazısı<br />

üzerine eğer tanı konulmuşsa adli rapor hemen üç nüsha<br />

olarak düzenlenir, ancak olguya henüz tanı konulamamışsa<br />

geçici rapor verilerek tanı kesinleştiğinde adli<br />

rapor düzenlenir (Şekil 1).<br />

ADL‹ RAPORLARIN ‹LET‹LMES‹<br />

Ceza mahkemesinde beden muayenesi, genetik incelemeler<br />

ve fizik kimliğin tespiti hakkında yönetmelik<br />

kapsamında bir suça ilişkin olarak şüpheli veya sanık ile<br />

mağdur ve diğer kişilere ait rapor tanziminde, raporun<br />

132<br />

H ACETTEPE T IP D ERG‹S‹


<strong>Adli</strong> olgu bildirimi ve adli raporlar<br />

<strong>Adli</strong> <strong>Olgu</strong><br />

İlgili makamın<br />

adli rapor istek<br />

yazısı üzerine<br />

<strong>Adli</strong> olgu bildirimi yapılır<br />

Kesin tanı var<br />

Kesin tanı yok<br />

a. Gözlem<br />

b. Tetkik ve görüntüleme<br />

c. Konsültasyon ihtiyacı<br />

Geçici rapor<br />

<strong>Adli</strong> rapor düzenlenir<br />

Tanı kesinleşmişse<br />

Şekil 1. <strong>Adli</strong> olgu bildirim algoritması.<br />

bir nüshası sağlık kuruluşunda kalacak, diğer iki nüsha<br />

savcılığa veya mahkemeye iletilmek üzere ilgili güvenlik<br />

görevlisine teslim edilecektir. Eğer hemen rapor tanzimi<br />

mümkün değilse raporun iki nüshası mühürlü ve<br />

kapalı zarf içinde ilgili adli makama iletilecektir.<br />

Güvenlik güçleri tarafından zor kullanılarak yakalanan<br />

veya yakalanıp gözaltına alınan kişilerin sağlık<br />

kontrolü amacıyla muayene ve rapor tanzimi istenmesi<br />

durumunda;<br />

a. Yakalama veya nezarethaneye giriş durumu söz<br />

konusu ise, raporun bir nüshası sağlık kuruluşunda kalacak,<br />

ikinci nüshası gözaltına alınan kişiye, üçüncü<br />

nüshası ise soruşturma dosyasına eklenmek üzere ilgili<br />

güvenlik görevlisine verilecektir.<br />

b. Gözaltı süresinin uzatılması veya yer değişikliği<br />

ya da nezarethaneden çıkış söz konusu ise, raporun bir<br />

nüshası sağlık kuruluşunda saklanacak, iki nüshası ise<br />

raporu düzenleyen sağlık kuruluşunca kapalı ve mühürlü<br />

zarf içerisinde ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına en<br />

seri şekilde iletilecektir [21].<br />

SONUÇ<br />

<strong>Adli</strong> olgu bildirimi ve adli rapor düzenlenmesi hekimin<br />

tıbbi bir görevi olmasının yanında ayrıca hukuki<br />

sorumluluğudur. Hekimlerin adli olguya nasıl yaklaşacağı<br />

ve muayene süreciyle ilgili bilgilendirilmesi amacıyla<br />

hem tıp eğitiminde hem de mezuniyet sonrası eğitimlerde<br />

adli rapor yazım süreci işlenmelidir. Hastane<br />

yönetimleri, Sağlık Bakanlığı tarafından standardize<br />

edilmiş adli rapor formlarının etkin şekilde kullanımını<br />

sağlamalı ayrıca standart adli olgu bildirim formları hazırlanmalı<br />

ve kullanımı yaygınlaşmalıdır. Bu şekilde hazırlanan<br />

tam düzenlenmiş adli rapor, hem adaletin kısa<br />

sürede tecelli etmesini hem de hekimin topluma koruyucu<br />

hekimlik hizmetini aksatmadan sunmasını sağlayacaktır.<br />

Kaynaklar<br />

1. Koç S. <strong>Adli</strong> tıpta rapor hazırlama tekniği ve rapor örnekleri.<br />

Soysal Z, Çakalır C (editörler). <strong>Adli</strong> tıp. 1. Baskı. 3. Cilt. İstanbul:<br />

İstanbul Üniversitesi Basımevi ve Film Merkezi,<br />

1999; 1573-633.<br />

2. Doğan B, Teke HY, Alkan HA, Bilge Y. Ceza muhakemesi kanunu<br />

madde 67 kapsamında cinsel saldırılarda rapor düzenlenmesi<br />

hakkında bir olgu sunumu. T Klin J Foren Med<br />

2006; 3:112-6.<br />

3. Tababeti <strong>Adli</strong>ye Kanunu. Erişim tarihi: 23.12.2009.<br />

www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/337.html<br />

4. Gündüz T. Pratisyen hekimlerin adli tıp uygulamalarında<br />

karşılaştıkları sorunları. Türkiye Klinikleri Tıbbi Etik 1997;<br />

5:56-63.<br />

5. Tuğcu H, Yorulmaz C, Ceylan S, Baykal B, Celasun B, Koç S.<br />

Acil servis hizmetine katılan hekimlerin, acil olgularda hekim<br />

sorumluluğu ve adli tıp sorunları konusundaki bilgi ve<br />

düşünceleri. Gülhane Tıp Dergisi 2003; 45:175-9.<br />

6. Turla A, Dündar C. Samsun il merkezinde adli rapor düzenleyen<br />

pratisyen hekimlerin adli tıp eğitimi ve adli raporlara<br />

yansımaları. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Dergisi 2003;<br />

20:119-24.<br />

7. TCK’de tanımlanan yaralanma suçlarının adli tıp açısından<br />

değerlendirilmesi ve adli rapor tanzimi için rehber. Erişim<br />

tarihi: 23.12.2009. www.adlitabiplik.saglik.gov.tr/include/dosyalar/01_gen_rehber.pdf<br />

Cilt 41 • Say› 2 • 2010<br />

133


Tümer, Keten ve Karacao¤lu<br />

8. Çetin G, Yorulmaz C (editörler). Yeni yasalar çerçevesinde<br />

hekimlerin hukuki ve cezai sorumluluğu, tıbbi malpraktis<br />

ve adli raporların düzenlenmesi. 2. Baskı. İstanbul, 2006;<br />

147-92.<br />

9. <strong>Adli</strong> tabiplik hizmetlerinin yürütülmesinde uyulacak esaslar.<br />

Erişim tarihi: 23.12.2009 http://www.ttb.org.tr/mevzuat/index.php?option=com_content&task=view&id=95&I<br />

temid=35<br />

10. Türk Ceza Kanunu. 23. Baskı. Ankara, 2006: 64-80.<br />

11. Yavuz MS, Aydın S. Birinci basamakta adli olgu ve adli rapor<br />

düzenleme. Aile Hekimliği Dergisi 2004; 8:30-3.<br />

12. Beyaztaş FY. <strong>Adli</strong> rapor konusunda hekim sorumluluğu.<br />

Anadolu Psikiyatri Dergisi 2000; 1:231-4.<br />

13. İşkence ve diğer zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı muamele<br />

veya cezaların etkili biçimde soruşturulması ve belgelendirilmesi<br />

için el kılavuzu (İstanbul Protokolü). Türkiye İnsan<br />

Hakları Vakfı Yayınları. İstanbul, 2001.<br />

14. Birinci Basamak İçin <strong>Adli</strong> Tıp El Kitabı. <strong>Adli</strong> Tıp Uzmanları<br />

Derneği-TTB. Ankara: Polat Matbaası, 1999; 14-115.<br />

15. Koç S, Çetin G, Kolusayın Ö. Acil olgularda hekimin sorumluluğu<br />

ve adli tıp sorunları. Sendrom 1994; 6:54-9.<br />

16. Bird S. How to write a medicolegal report. Australian Family<br />

Physician 2004; 33:66-7.<br />

17. Bluglass R. Preparing a medico-legal report. Advances in<br />

Psychiatric Treatment 1995; 1:131-7.<br />

18. Koç S. <strong>Adli</strong> Tıpta Rapor Hazırlama Tekniği ve Rapor Örnekleri.<br />

İstanbul: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Ders Notları, 1995.<br />

19. Celbis O, Karaca M, Özdemir B, Isır AB. Cinsel suçlarda muayene.<br />

Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2004;1:48-52.<br />

20. Tümer AR, Kanburoğlu Ç, Odabaşı AB. Cinsel saldırı referans<br />

merkezlerinin önemi ve yapılanması. <strong>Hacettepe</strong> Tıp<br />

Dergisi 2009; 40:13-8.<br />

21. Ceza muhakemesinde beden muayenesi, genetik incelemeler<br />

ve fizik kimliğin tespiti hakkında yönetmelik. Erişim tarihi<br />

23.12.2009 http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/<br />

23168.html<br />

<strong>134</strong><br />

H ACETTEPE T IP D ERG‹S‹

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!