133-140 Asli Cakar - Hacettepe Ãniversitesi Tıp Fakültesi
133-140 Asli Cakar - Hacettepe Ãniversitesi Tıp Fakültesi
133-140 Asli Cakar - Hacettepe Ãniversitesi Tıp Fakültesi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Çakar ve Özkuyumcu<br />
SNAP proteinlerin SNARE kompleksine bağlanmasına<br />
neden olur [15].<br />
Synaptotagmin dışında SNARE proteinlerin yer aldığı<br />
membran füzyonunda SNARE proteinlerine bağlanarak<br />
füzyonu kontrol eden farklı proteinler de bulunmaktadır.<br />
Bunlardan biri SM proteinlerdir. SM proteinler<br />
isimlerini mayalarda bulunan Sec1 ve memeli proteini<br />
olan Munc18’den almıştır. Memeli hücrelerinde üç<br />
farklı Munc proteini bulunur. Munc18 nöronlarda bulunan<br />
izoformdur [16].<br />
SM proteinleri, aynı SNARE proteinde farklı bölgelere<br />
bağlanarak füzyonu pozitif veya negatif yönde regüle<br />
eden proteinlerdir. SM protein, bir tür t-SNARE<br />
olan syntaxin’in N terminal bölgesinde bulunan Habc<br />
bölgesine bağlanarak bu bölgenin geriye doğru katlanmasına<br />
ve SNARE motifine bağlanmasına neden olur.<br />
Bu bağlanma syntaxin proteinini kapalı konuma getirerek<br />
kompleks oluşturabilme kabiliyetini engeller. SM<br />
proteininin bu fonksiyonu füzyonu engeller ve negatif<br />
regülasyona neden olur. Ancak SM proteini aynı zamanda<br />
pozitif bir regülatör olarak da fonksiyon gösterebilir.<br />
SM proteini N-terminal ucu ile syntaxin’in N-<br />
terminal bölgesine bağlanır. Bu bağlanma sonucu motifi<br />
kapalı olan Syntaxin üzerindeki inhibitör etki kalkarak<br />
syntaxin açık hale gelir ve kompleks oluşturmaya<br />
hazır durumdadır. Diğer bir deyişle SM proteinine bağlı<br />
negatif regülasyon; SM’nin syntaxin’in SNARE motifine<br />
bağlanmasıyla, pozitif regülasyon ise SM’nin<br />
syntaxin’in N-terminaline bağlanmasıyla gerçekleşir.<br />
Bu regülasyon SNARE kompleks oluşumunu her zaman<br />
tetikte tutmakta ve koşullar uygun olduğunda baskılayıcı<br />
etkinin ortadan kalkması sonucu füzyonun hızla<br />
gerçekleşmesine neden olmaktadır [17-19].<br />
Diğer bir SM proteini de kompleksindir. Kompleksin,<br />
kalsiyum hücre içine girip synaptotagmine bağlanana<br />
kadar oluşmuş SNARE komplekse bağlanarak bu<br />
kompleksi dondurur. Synaptotagminin kalsiyuma bağlanmasını<br />
takiben SNARE kompleks üzerinden ayrılan<br />
kompleksin, hali hazırda oluşmuş olan SNARE kompleksinin<br />
hızlı bir şekilde füzyonu başlatmasına yol açar<br />
[20,21].<br />
Özetle, kalsiyumun hücre içine girmesiyle uyarımı<br />
alan hücre, synaptotagminin pozitif etkisiyle füzyona<br />
hazır hale gelir. SNARE proteinler üzerindeki negatif regülasyonun<br />
ortadan kalkması sonucunda oluşan SNARE<br />
kompleksi ile sinir ileticilerinin ekzositozu gerçekleşmektedir.<br />
Ekzositozu takiben füzyona girmiş hücrenin<br />
ve SNARE proteinlerinin tekrar eski hallerine gelmeleri<br />
gerekmektedir. SNARE proteinlerin biraraya gelmesi ve<br />
tekrar ayrılması ATP’ye bağımlı olarak gerçekleşir. Füzyonda<br />
SNARE kompleks oluşumu enerjinin açığa çıkmasına<br />
neden olmaktadır. Ancak SNARE kompleksin tekrar<br />
eski haline gelmesi için enerjiye ihtiyaç vardır. Hücre<br />
içinde kalsiyum konsantrasyonunun artması sitozolik<br />
proteinler olan α ve γ-SNAP’ın [çözünür N-ethylmaleimide<br />
sensitive fusion protein (NSF) bağlayan proteinler]<br />
SNARE kompleksine bağlanmasına ve NSF’nin aktive<br />
olmasına yol açar. NSF tarafından hidrolize edilen<br />
ATP, SNARE kompleksin bozulmasına yol açarak SNARE<br />
proteinlerin eski haline dönmesini sağlar [1].<br />
SNARE proteinler ve mikroorganizmalarla ilişkisi<br />
Günümüz bilgileri ışığında, birçok mikroorganizmanın<br />
konakta canlılığını sürdürebilmesi ve infeksiyon<br />
oluşturabilmesi için SNARE proteinlerine ihtiyaç duyduğu<br />
bilinmektedir. SNARE protein ve mikroorganizma<br />
ilişkisi söz konusu olduğunda öncelikli olarak Clostridium<br />
cinsi bakteriler akla gelmektedir. Clostridium cinsi<br />
içinde yer alan Clostridium botulinum ve Clostridium tetani<br />
konakta salgıladıkları toksinler ile infeksiyona yol<br />
açar. Bu toksinlerin işlev görmesi ise SNARE proteinlerine<br />
bağlıdır. C. botulinum tarafından üretilen botulinum<br />
toksini (BoNT), gerek hayvanlarda gerekse insanlarda<br />
gevşek paralizlerle seyreden hayatı tehdit edici nörolojik<br />
hastalığa neden olur. Botulinum toksinleri A, B, C1,<br />
D, E, F ve G olmak üzere yedi serotipten oluşmaktadır<br />
[22,23].<br />
Sinir kas kavşağında asetilkolin salınımı meydana<br />
gelmektedir. Bu nedenle sinaptik veziküller devamlı<br />
oluşmakta, asetilkolin ile dolmakta, füzyona girerek<br />
asetilkolin salınımını gerçekleştirmekte ve tekrar döngüye<br />
katılmaktadır. Botulinum nörotoksini, periferal<br />
kolinerjik terminallere tutunarak içeri girer ve asetilkolin<br />
salınımını bloke ederek yumuşak paralizlere neden<br />
olur. Eğer paraliz solunum kaslarına kadar ilerlerse solunum<br />
yetmezliğinden hasta kaybedilir. Ancak dışarıdan<br />
solunumun desteklenmesiyle veya hafif olgularda hastalık<br />
geri dönüşümlüdür. C. tetani tarafından üretilen<br />
tetanoz toksini (TeNT) ise tek bir serotip içerir. Tetanoz<br />
toksini motor nöron terminale bağlanır ve retrograt<br />
yolla akson boyunca ilerleyerek spinal korda ulaşır. Spinal<br />
kordda periferal motor nöronların dendritlerinden<br />
inhibitör nöronlara geçer. Burada inhibitör sinir ileticilerinden<br />
olan glisin ve γ-aminobütirik asit (GABA) salınımını<br />
bloke ederek spastik paralizlere neden olur. Tetanoz<br />
toksini ile meydana gelen hastalık çoğu zaman<br />
fatal seyirli olup, ölüm solunum ya da kalp yetmezliği<br />
sonucu gelişir. Tetanoz ve botulinum toksinlerinin birbiriyle<br />
tam ters etki göstermelerine rağmen, nörotoksinler<br />
aynı nöronal fonksiyonu inhibe ederler; diğer bir<br />
deyişle nöroekzositoz inhibe olur [24-26].<br />
136<br />
H ACETTEPE T IP D ERG‹S‹