Layout 2

Layout 2 Layout 2

25.10.2014 Views

Say›: 221 Yürüyüfl 20 Haziran 2010 meflrulu¤unu ve burjuva demokrasisinin s›n›rlar› içinde kalmay› ö¤retir. Bu anlay›flla insan haklar› mücadelesi verilemez. ‹nsan haklar›n› yok eden kim? Bu soruya do¤ru cevap verilmezse, insan haklar› mücadelesi de do¤ru bir biçimde sürdürülemez. Kapitalizm koflullar›nda eflitlik, mümkün de¤ildir. Dolay›s›yla “insanlar›n do¤ufltan eflit oldu¤u!” varsay›m›ndan ç›kan bir eflitlik ve insan haklar› anlay›fl›, do¤ru de¤ildir. Burjuva bir ailenin çocu¤u olarak dünyaya gelmekle, proleter bir ailenin, yoksul bir köylü ailesinin çocu¤u olarak dünyaya gelmek ayn› fley midir? Villalarda do¤makla gecekondularda do¤mak ayn› fley midir? Onlar›n “eflit olarak do¤du¤u, do¤ufltan eflit haklara sahip oldu¤u” ileri sürülebilir mi? Cevap nettir: ‹nsanlar eflit olarak do¤muyor. O halde gerçekli¤i olmayan bu durum üzerine eflit ve adil bir “insan haklar›” anlay›fl› kurmak da mümkün de¤ildir. Eflitsizliklerin günümüz dünyas›ndaki kayna¤› kapitalizmdir. Burjuvazi, bu sömürü düzenini sürdürebilmek için, faflizme, iflgallere, bask› ve teröre, infazlara, iflkencelere, k›sacas›, halk›n mücadelesini ezecek, yok edecek her yönteme baflvuruyor. Dolay›s›yla yeryüzünde insan haklar› ihlallerinin as›l kayna¤› kapitalizm ve burjuvazidir. Burjuvazi bunu gizlemek için “insan haklar›n› güvenceye almak için!” say›s›z yasalar ç›karmakta, bir çok kurumlar oluflturmaktad›r. Bu noktada burjuvazinin finansman›yla, “sponsorlu¤uyla” ve onun bak›fl aç›s›yla insan haklar› mücadelesi vermek, burjuvazinin bu ihlallerin as›l sorumlusu oldu¤unu gizlemeye yarar. Burjuvaziye, sistemin efendisi olma “hakk›n›” tan›yan hiçbir anlay›fl, gerçekte eflit, adil bir biçimde insan haklar›n› savunuyor olamaz. Emperyalist sistemde, faflist iktidarlarda, “insan haklar›” kavram› art›k demagojilerin en baya¤›s› durumundad›r. Hat›rlanacakt›r, oligarfli “‹nsan Haklar› Bakanl›¤›” bile oluflturdu ve bu bakanlar›n ilk ifli de devrimcilerin ölüm mangalar› taraf›ndan infaz edilmesine nezaret etmek oldu. Çünkü asl›nda, burjuvazinin üreten, yaratan ço¤unluk üzerindeki sömürüsü ve hakimiyetinin kendisi, en büyük insan hakk› ihlallerinden biridir. ‹nsanl›k, gerçekte biny›llard›r fark›ndad›r bunun. Bir düflünür –Aristotales– tarihin derinliklerinden bize kadar gelen flu sözleri söylemiflti biny›llar önce: “Efendinin kölesi üstündeki yetkileri do¤aya ayk›r›d›r, efendiyle köle aras›ndaki ayr›m do¤an›n de¤il, insan›n yasalar›ndan gelmektedir, bu da do¤al düzeni de¤ifltirmektir.” ‹nsan haklar› nas›l savunulur? “‹nsan haklar›”, bugünün dünyas›nda, bir sistem sorunudur, iktidar›n niteli¤i sorunudur. Gerçekten insanlar›n hak eflitli¤ini mümkün k›lan bir sistem kurulmadan, “herkes için insan haklar›”ndan söz edemezsiniz. Burjuvazinin gericileflmesiyle birlikte, feodalizme karfl› elde tutulan eflitlik, adalet, özgürlük bayra¤› f›rlat›l›p at›lm›fl, dolay›s›yla o dönemde savunulan hümanist de¤erler, insan haklar› da art›k sadece ve sadece kendi ç›karlar›na göre yeniden flekillendirilmifl ve esas olarak da demagojik bir söyleme dünüflmüfltür. Emperyalist sistemde, faflist iktidarlarda, “insan haklar›” kavram› art›k demagojilerin en baya¤›s› durumundad›r. Hat›rlanacakt›r, oligarfli “‹nsan Haklar› Bakanl›¤›” bile oluflturdu ve bu bakanlar›n ilk ifli de devrimcilerin ölüm mangalar› taraf›ndan infaz edilmesine nezaret etmek oldu. Amerikan emperyalizminin, Avrupa emperyalizminin Afganistan ve Irak iflgallerini gerekçelendirirken de, gerçeklefltirirken de en çok kulland›klar› sözlerden birinin yine “insan haklar›” oldu¤unu hat›rlamak, bu kavram›n nas›l kullan›ld›- ¤›n›, istismar edildi¤ini göstermeye yeter san›r›z. Bu anlamda halktan, adaletten yana bir tav›r olarak insan haklar›n› savunanlar, sonuç al›c› ve tutarl› olabilmek için, o haklar› yeryüzünün her köflesinde yokedenlere karfl› verilen mücadeleye kat›lmal›d›rlar. Çok aç›k ve net olarak diyebiliriz ki: Bugünün dünyas›nda insan haklar›n› savunmak, emperyalizme karfl› ç›kmakt›r. ‹nsan haklar›n› savunmak, faflizme karfl› mücadele etmektir. ‹nsan haklar›n› savunmak, kapitalist sömürüye kesin bir biçimde karfl› olmakt›r. Tüm insanl›¤›n kurtuluflunu savunmak ne demektir? Enternasyonal marfl›n›n en can al›c› sat›rlar›ndan ikisinde flöyle denilir: “Bu kavga en sonuncu kavgam›zd›r art›k, Enternasyonalle kurtulur insanl›k!” Marksist-Leninistler, ezilen halklar›n, proletaryan›n kurtuluflu için mücadele verirler. Fakat Marksist- Leninistler, ayn› zamanda Marksizmin oluflumundan itibaren s›k s›k “insanl›¤›n kurtuluflu”ndan da sözetmifllerdir ve bugünün Marksist-Leninistleri olarak biz de söz etmeye devam ediyoruz. Bizim kastetti¤imiz “insanl›k”›n içinde elbette sömüren, asalak burjuvalara, insanl›¤›n s›rt›ndaki asalaklar olan toprak a¤alar›na, tefeci tüccarlara, krallara, padiflahlara yer yok. Çünkü bunlar, insanl›¤›n düflmanlar›. ‹nsanl›¤›n kurtuluflu, bunlar›n yok edilmesine ba¤l›. ‹nsanl›k, onuruyla, eme¤iyle, kimseyi soymadan sömürmeden, zulmetmeden yaflayan tüm dünya halklar›n›n 34 Umudu büyütecek, tarihe yeni zaferler

oluflturdu¤u çok büyük bir ailedir. Bu insanl›kta, sömüren-sömürülen, ezen-ezilen yoktur. Hümanizm (insanc›ll›k) burjuva kültürünün bir parças› olarak flekillenmesine karfl›n, bugün burjuva ideolojisi ve kültüründe gerçek anlamda bir hümanizmin olmad›¤›n› söyleyebiliriz. Ayn› flekilde, insan haklar› bildirgelerinin oluflumunda belirleyici rollerden birini oynam›fl olmas›na karfl›n, bugün burjuvazi, insan haklar› konusunda da en temel haklar›n dahi savunucusu de¤ildir. Mülkiyeti ve sömürüyü kutsallaflt›ran tarihsel fazlal›klar›ndan ar›nd›r›lm›fl olarak, halklar›n ç›karlar› paralelinde insan haklar›n› sadece sosyalistler savunmaktad›r. ‹nsan haklar›n›n tam gerçekleflmesi de ancak sosyalizmdedir. Marksizm-Leninizm, insanl›¤›n “daha özgür, mutlu ve yetkin olaca¤›” bir toplumun ideolojisidir. Sosyalizm o toplumun ad›d›r. Kapitalizm, en baflta insan› kendine yabanc›laflt›rarak, insan haklar›n›n içini boflaltm›flt›r. Sosyalizmle birlikte “insana en büyük de¤eri veren toplumsal sistem” kurulmufl olur. “Devrimciler, insana o kadar büyük bir de¤er veriyor ve insan hayat›n› o kadar önemsiyorlar ki, insan ezilmesin, afla¤›lanmas›n, açl›ktan, soygun düzeninden dolay› ölmesin diye, bir dolu fleyi, hatta hayatlar›n› vermeyi göze al›yorlar.” ‹nsan haklar› bak›m›ndan iki sistemi ay›rdedecek en temel noktalardan biri de, sosyalizmin, insan haklar›n› ka¤›t üzerinde bir hak olmaktan ç›kar›p, gerçekleflen bir hak düzeyine getirmesidir. Kapitalizmde burjuvazinin tan›d›¤› haklar›n bir ço¤u, gerçekleflme imkan›na hiçbir zaman sahip de¤ildir çünkü. fiunu çok net ifade edebiliriz: Sosyalizmde “Her fley insan içindir!” Sosyalizm tüm insanl›- ¤›n kurtulufludur. Sevgili okurlar›m›z, insan haklar› konulu dersimizi burada sona erdiriyoruz. Haftaya yeni dersimizde görüflmek üzere flimdilik hoflçakal›n. Polis Ne ‹çin Var? ‘Ödüllendirme’ Sistemi Sorunun Cevab›n› Veriyor: ‹stanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapk›n, polisleri daha çok çal›flt›rmak, daha çok denetlemek, halka ve devrimcilere daha çok sald›rmalar› için “bonus sistemi” ad› verilen bir ödül sistemi koydu. Hüseyin Çapk›n, “yüksek bonus” toplayan 670 polisin tayinlerini oligarfli aç›s›ndan önemli olan flubelere ç›kar›rken, “düflük bonus” alan 300 polisi de sürgün yerleri olarak nitelendirilen nöbet noktalar›nda görevlendirdi. Hüseyin Çapk›n’›n “ödül sistemi”ne göre; Bir polis “molotofçu yakalad›¤›”nda 100 bonus alacak. “Ya¤ma, kapkaç, cinayet” gibi suçlardan birini yakalarsa 20 bonus alacak. “Uyuflturucu sat›c›s›” yakalarsa, 10 bonus alacak. “H›rs›zl›k yapan›” yakalad›¤›nda 7 bonus alacak. Bonus listesi devam ediyor. Böyle bir durumda ‹stanbul’da görevli ve bu uygulamaya tabi tutulan 8 bin polis ne yapacak? H›rs›zl›k yapan› yakalad›- ¤›nda 7 bonus alacak. “molotofçu yakalad›¤›nda” 100 bonus alacak. O zaman h›rs›zlar›, uyuflturucu sat›c›lar›n› b›rak›p, “molotofçu av›”na ç›kacak. Ç›kmakla kalmayacak, kendisi komplolarla “molotofçu” yaratacak ve düzmece operasyonlarla “yakalayacak”... Bu sistem ile asl›nda Hüseyin Çapk›n, tüm polislere, “H›rs›z›, uyuflturucu tacirini, u¤ursuzu b›rak›n, gidin halk›n fliddetini uygulayan› yakalay›n” diyor asl›nda. Yine polise, “molotofçu” bulam›yorsan›z, “molotofçu” yarat›n, düzmece operasyonlara baflvurun diyor... AKP ‘tafl atan çocuklar’a çözüm buldu Adlar›n› de¤ifltir, ailelerinden al! AKP “tafl atan çocuklar” ile ilgili olarak uzun bir süre oyalama taktikleri yürüttü. “Yasa ç›kar›yoruz” diyerek sürdürdükleri oyalama taktiklerinden sonra sorunun ad›n› da koydular. “Tafl atan çocuklar” yok “suça itilmifl çocuklar” vard›. Sorunu “çözmeye” karar veren AKP önce çocuklar›n adlar›- n› de¤ifltirdi. Karar verdiler, çocuklar suçluydu!.. Tafl atarak, direnerek suç ifllemifllerdi. Ancak çocuklardan “küçük genareller” yaratmamak için de, adlar›na “suça itilmifl” çocuklar dediler. Yani “birileri” onlar› “suça itmifl”, “kullanm›fl” t›. Onlar kendi iradeleriyle ellerine tafl almam›fl, onlar› kand›rarak ellerine tafl vermiflti “birileri”... “Terör yasas›” kapsam› d›fl›nda tutarak, Çocuk Mahkemeleri’nde yarg›- lanmalar›n› istiyor AKP “tafl atan çocuklar›n”. Sonuçta yine yarg›lanacak, yine hapsedilecekler... AKP hemen her konuda oldu¤u gibi “tafl atan çocuklar” konusunda da halk› aldat›yor. Sorunu çözmüyor, çözer gibi yap›- yor. Ama as›l olarak da sad›r›lar›n› sürdürüyor . Tafl atman›n suç oldu¤unu savunuyor, tafl atanlar› kurflunlat›yor, panzer alt›na alarak çi¤niyor. Yine tam olarak dile getirmeye cesaret edemeseler de, “suça itilmifl çocuklar”› ailelerinin yan›ndan almak gibi düflünceleri de dile getirdiler. AKP Kürt halk›n›n mücadelesine karfl› sald›r›lar›n› devam ettiriyor..... Say›: 221 Yürüyüfl 20 Haziran 2010 yazaca¤›z... 21. Yüzy›l bizim olacak! 35

Say›: 221<br />

Yürüyüfl<br />

20 Haziran<br />

2010<br />

meflrulu¤unu ve burjuva<br />

demokrasisinin s›n›rlar›<br />

içinde kalmay› ö¤retir. Bu<br />

anlay›flla insan haklar› mücadelesi<br />

verilemez.<br />

‹nsan haklar›n›<br />

yok eden kim?<br />

Bu soruya do¤ru cevap verilmezse,<br />

insan haklar› mücadelesi de<br />

do¤ru bir biçimde sürdürülemez.<br />

Kapitalizm koflullar›nda eflitlik,<br />

mümkün de¤ildir. Dolay›s›yla “insanlar›n<br />

do¤ufltan eflit oldu¤u!” varsay›m›ndan<br />

ç›kan bir eflitlik ve insan<br />

haklar› anlay›fl›, do¤ru de¤ildir. Burjuva<br />

bir ailenin çocu¤u olarak dünyaya<br />

gelmekle, proleter bir ailenin,<br />

yoksul bir köylü ailesinin çocu¤u<br />

olarak dünyaya gelmek ayn› fley midir?<br />

Villalarda do¤makla gecekondularda<br />

do¤mak ayn› fley midir? Onlar›n<br />

“eflit olarak do¤du¤u, do¤ufltan<br />

eflit haklara sahip oldu¤u” ileri<br />

sürülebilir mi? Cevap nettir: ‹nsanlar<br />

eflit olarak do¤muyor. O halde gerçekli¤i<br />

olmayan bu durum üzerine<br />

eflit ve adil bir “insan haklar›” anlay›fl›<br />

kurmak da mümkün de¤ildir.<br />

Eflitsizliklerin günümüz dünyas›ndaki<br />

kayna¤› kapitalizmdir. Burjuvazi,<br />

bu sömürü düzenini sürdürebilmek<br />

için, faflizme, iflgallere,<br />

bask› ve teröre, infazlara, iflkencelere,<br />

k›sacas›, halk›n mücadelesini<br />

ezecek, yok edecek her yönteme<br />

baflvuruyor. Dolay›s›yla yeryüzünde<br />

insan haklar› ihlallerinin as›l<br />

kayna¤› kapitalizm ve burjuvazidir.<br />

Burjuvazi bunu gizlemek için “insan<br />

haklar›n› güvenceye almak<br />

için!” say›s›z yasalar ç›karmakta,<br />

bir çok kurumlar oluflturmaktad›r.<br />

Bu noktada burjuvazinin finansman›yla,<br />

“sponsorlu¤uyla” ve onun<br />

bak›fl aç›s›yla insan haklar› mücadelesi<br />

vermek, burjuvazinin bu ihlallerin<br />

as›l sorumlusu oldu¤unu<br />

gizlemeye yarar.<br />

Burjuvaziye, sistemin efendisi<br />

olma “hakk›n›” tan›yan hiçbir anlay›fl,<br />

gerçekte eflit, adil bir biçimde<br />

insan haklar›n› savunuyor olamaz.<br />

Emperyalist sistemde, faflist iktidarlarda,<br />

“insan haklar›” kavram› art›k demagojilerin<br />

en baya¤›s› durumundad›r. Hat›rlanacakt›r,<br />

oligarfli “‹nsan Haklar› Bakanl›¤›” bile<br />

oluflturdu ve bu bakanlar›n ilk ifli de<br />

devrimcilerin ölüm mangalar› taraf›ndan<br />

infaz edilmesine nezaret etmek oldu.<br />

Çünkü asl›nda, burjuvazinin üreten,<br />

yaratan ço¤unluk üzerindeki sömürüsü<br />

ve hakimiyetinin kendisi, en<br />

büyük insan hakk› ihlallerinden biridir.<br />

‹nsanl›k, gerçekte biny›llard›r<br />

fark›ndad›r bunun. Bir düflünür<br />

–Aristotales– tarihin derinliklerinden<br />

bize kadar gelen flu sözleri söylemiflti<br />

biny›llar önce:<br />

“Efendinin kölesi üstündeki<br />

yetkileri do¤aya ayk›r›d›r, efendiyle<br />

köle aras›ndaki ayr›m do¤an›n<br />

de¤il, insan›n yasalar›ndan<br />

gelmektedir, bu da do¤al düzeni<br />

de¤ifltirmektir.”<br />

‹nsan haklar› nas›l<br />

savunulur?<br />

“‹nsan haklar›”, bugünün dünyas›nda,<br />

bir sistem sorunudur, iktidar›n<br />

niteli¤i sorunudur. Gerçekten<br />

insanlar›n hak eflitli¤ini mümkün<br />

k›lan bir sistem kurulmadan, “herkes<br />

için insan haklar›”ndan söz edemezsiniz.<br />

Burjuvazinin gericileflmesiyle<br />

birlikte, feodalizme karfl› elde tutulan<br />

eflitlik, adalet, özgürlük bayra¤›<br />

f›rlat›l›p at›lm›fl, dolay›s›yla o dönemde<br />

savunulan hümanist de¤erler,<br />

insan haklar› da art›k sadece ve<br />

sadece kendi ç›karlar›na göre yeniden<br />

flekillendirilmifl ve esas olarak<br />

da demagojik bir söyleme dünüflmüfltür.<br />

Emperyalist sistemde, faflist iktidarlarda,<br />

“insan haklar›” kavram›<br />

art›k demagojilerin en baya¤›s› durumundad›r.<br />

Hat›rlanacakt›r, oligarfli<br />

“‹nsan Haklar› Bakanl›¤›” bile<br />

oluflturdu ve bu bakanlar›n ilk ifli de<br />

devrimcilerin ölüm mangalar› taraf›ndan<br />

infaz edilmesine nezaret etmek<br />

oldu. Amerikan emperyalizminin,<br />

Avrupa emperyalizminin Afganistan<br />

ve Irak iflgallerini<br />

gerekçelendirirken de, gerçeklefltirirken<br />

de en çok<br />

kulland›klar› sözlerden birinin<br />

yine “insan haklar›”<br />

oldu¤unu hat›rlamak, bu<br />

kavram›n nas›l kullan›ld›-<br />

¤›n›, istismar edildi¤ini<br />

göstermeye yeter san›r›z.<br />

Bu anlamda halktan, adaletten<br />

yana bir tav›r olarak insan haklar›n›<br />

savunanlar, sonuç al›c› ve tutarl›<br />

olabilmek için, o haklar› yeryüzünün<br />

her köflesinde yokedenlere karfl›<br />

verilen mücadeleye kat›lmal›d›rlar.<br />

Çok aç›k ve net olarak diyebiliriz<br />

ki: Bugünün dünyas›nda insan<br />

haklar›n› savunmak, emperyalizme<br />

karfl› ç›kmakt›r. ‹nsan haklar›n› savunmak,<br />

faflizme karfl› mücadele etmektir.<br />

‹nsan haklar›n› savunmak,<br />

kapitalist sömürüye kesin bir biçimde<br />

karfl› olmakt›r.<br />

Tüm insanl›¤›n kurtuluflunu<br />

savunmak ne demektir?<br />

Enternasyonal marfl›n›n en can<br />

al›c› sat›rlar›ndan ikisinde flöyle denilir:<br />

“Bu kavga en sonuncu kavgam›zd›r<br />

art›k,<br />

Enternasyonalle kurtulur insanl›k!”<br />

Marksist-Leninistler, ezilen halklar›n,<br />

proletaryan›n kurtuluflu için<br />

mücadele verirler. Fakat Marksist-<br />

Leninistler, ayn› zamanda Marksizmin<br />

oluflumundan itibaren s›k s›k<br />

“insanl›¤›n kurtuluflu”ndan da sözetmifllerdir<br />

ve bugünün Marksist-Leninistleri<br />

olarak biz de söz etmeye devam<br />

ediyoruz.<br />

Bizim kastetti¤imiz “insanl›k”›n<br />

içinde elbette sömüren, asalak burjuvalara,<br />

insanl›¤›n s›rt›ndaki asalaklar<br />

olan toprak a¤alar›na, tefeci<br />

tüccarlara, krallara, padiflahlara yer<br />

yok. Çünkü bunlar, insanl›¤›n düflmanlar›.<br />

‹nsanl›¤›n kurtuluflu, bunlar›n<br />

yok edilmesine ba¤l›. ‹nsanl›k,<br />

onuruyla, eme¤iyle, kimseyi soymadan<br />

sömürmeden, zulmetmeden<br />

yaflayan tüm dünya halklar›n›n<br />

34<br />

Umudu büyütecek, tarihe yeni zaferler

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!