You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
tatil Martı Ağustos 2014<br />
Bu ev bana hep eski yaz tatillerimizi<br />
hatırlatır. Kalabalık, herkesin bir arada<br />
olduğu, büyük sofraların kurulduğu,<br />
herkesin her işi yaptığı eski zaman<br />
yazlarını. Sabahları her odadan birilerinin<br />
çıkması, akşam uyurken yan odada<br />
birilerinin olduğunu bilmek hepimize<br />
mutluluk verir. En güzeli de kızarmış<br />
ekmek kokusu veya pişmekte olan reçelin<br />
kokusuyla uyanmaktır.<br />
Verandada yaptığımız her kahvaltı, Pazar<br />
kahvaltısı tadında. Elden ele dolaşan<br />
zeytin, reçel, tereyağı, ve kaymak<br />
tabakları, taze salatalık, domates, biber<br />
ile yumurtadan yapılan yemekler, önce<br />
kokularıyla sonra da tatlarıyla herkesi mest<br />
eder.<br />
Bizim bu taraflarda akşamları güneş çok güzel batıyor. Güneşin batışını izlemek için<br />
herkes Gümüşlük’e filan gidiyor ama bizim verandaya çıkmamız kâfi. Evden gün batımı<br />
çok güzel izleniyor. Bizim için bu bir ritüel oldu artık. Evde kim varsa verandaya dizi dizi<br />
diziliyoruz. Elimizde fotoğraf makineleri… Batan güneşe kimimiz alkış tutuyor, kimimiz<br />
el sallıyor, kimimiz yarın yine gel diyoruz.<br />
Sonra ver elini Yalıkavak Lokantaları. Ya da Turgut Reis, Gümüşlük, Bodrum, Gümbet.<br />
Menümüz “balık olsun, ne olursa olsun” şeklinde. Ha bir de kabak çiçeği dolması.<br />
Şiir gibi bir şey. Yemek çıkışı, gittiğimiz yerin ara sokaklarında dolaşma, özellikle<br />
boncukçulara girip çıkma, bir şey satın almasak da dükkân sahipleriyle ahbaplık etme…<br />
Gece eve döndüğümüze yine bahçe, veranda ve salıncak sefası. Dileyen dilediği<br />
köşeye yerleşiyor. Konumuz yıldızlar. Nasıl da çoklar ve nasıl da dünyaya yakın<br />
görünüyorlar. Yıldız kayarken dilek tutuyoruz.<br />
Baştan da söylediğim gibi, burada her yaz birbirine benzer geçiyor ve ben hiç şikâyet<br />
etmiyorum.<br />
Kahvaltıdan sonra kahve saati geliyor.<br />
Kahve derken tabii ki Türk kahvesi.<br />
Kahve, verandadaki salıncakta sallanarak<br />
ya da büyük minderlere gömülerek<br />
içiliyor. Kahve içerken evimizin üzerinden<br />
uçan kırlangıçları izlemek büyük keyif.<br />
Kırlangıçlar bahçede pike yaparken<br />
neredeyse gelip omzumuza, kolumuza<br />
konacaklar. O kadar insana alışıklar.<br />
Bir de beyaz baykuşumuz var. Kâh bizim<br />
eve, kâh komşu evlere konuyor. Öyle<br />
sevimli, öyle şeker ki. Bir seferinde sabaha<br />
karşı eve dönüyordum, yol kenarında<br />
arkadaşıyla yan yana durmuş, gelen geçen<br />
arabaları izlerken rastladım.<br />
Bahçeye her baktığımda “dikili ağaçlarım”<br />
olan üç adet zeytin ağacını gururla<br />
izliyorum.<br />
94 95