Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Martı dijital gelecekte Martı Ağustos 2014<br />
Büyükteki<br />
Küçük,<br />
Küçükteki<br />
Büyük…<br />
Ufuk Tarhan<br />
@futuristufuk<br />
Kadim Filistin’in tam ortasında yer alan Şefela bölgesi üzüm<br />
bağları, buğday tarlaları, incir ve çitlembik ormanlarıyla bezeli<br />
şahane bir yer. Stratejik önemi büyük. Tarih boyunca savaşlarda<br />
en çok ele geçirilmek istenen, uğrunda her çağda pek çok kan<br />
dökülen yerlerden biri. Kutsal toprakların merkezi.<br />
Karşılıklı pozisyon alan her iki taraf da hareket etmeye cesaret edemezler, çünkü konumları<br />
nedeniyle diğer tarafa atak etmek isteyenin tepeye çıkması gerekmektedir. Ki bu da<br />
düşmanın olduğu sırtlara tırmanmak ve aslında intihar etmekle eş değerdir….<br />
Uzun süren, gergin bir bekleyişin sonunda Filistinlilerin canına tak eder ve altı arşın<br />
boyunda, tunç miğfer ve tüm bedenini kaplayan bir zırh kuşanmış devi vadiye yollarlar.<br />
Devin elinde bir mızrak ve kargı vardır. Önünde ise geniş kalkanlar taşıyan bir refakatçi<br />
grubu ona eşlik etmektedir.<br />
Dev ortaya gelince İsrailoğulları’na bağırır;<br />
- Benimle savaşmak için bir adam seçin ve aşağı yollayın. Eğer dövüşü kazanıp, beni<br />
devirirse köleniz olacağız. Ama tersi olursa da siz bizim kölemiz olacak, bize kulluk<br />
edeceksiniz.<br />
Kral Saul ve adamları donarlar, kimse deve kafa tutmaya cesaret edemez. Ancak bir anda<br />
kardeşlerine yemek getirmek üzere Beytlehem’den gelen bir çoban çocuk öne atılır “ben<br />
yapabilirim” der.<br />
Kral Saul; “Bu çelimsiz halinle yapamazsın!” diye karşı çıkar, ancak çocuk yılmaz ve “Ben<br />
çok daha apansız rakiplerle karşı karşıya kaldım, onları yendim. Bir aslan ya da ayı ile<br />
çok çarpıştım. Bu devi de yere indiririm, bırakın gideyim der!” Başka çaresi ve seçeneği<br />
olmayan Saul pes eder. Çoban çocuk tepeden aşağı iner, vadide dikilip duran deve doğru<br />
koşmaya başlar. Dev ise kendisine doğru koşan çobana şöyle bağırır;<br />
Bu bölgeye dair en çok hikaye edilen, 12.<br />
Yy da Selahattin’in haçlı şövalyelerine karşı<br />
çarpıştığı yer ise Ela Vadisi ya da Allah’ın<br />
Vadisi olarak nitelenir.<br />
Ela Vadisi aynı zamanda, hala dilden dile<br />
anlatılan, Filistinlilerle İslamoğullarının<br />
o ünlü çarpışmayı yaşadığı, Hz.<br />
Davut’un Golyat’la karşılaştığı yerdir.<br />
O zamanlar, kökeni Girit olan ve Filistin’e<br />
gelip, denizcilikle uğraşan insanlara<br />
Filistinli, Kral Saul’ün liderliğinde, dağlarda<br />
kümelenen insanlara da İsrailoğulları<br />
deniyor…<br />
MÖ 11. Yy’ın ikinci yarısında Filistinliler,<br />
Saul’ün krallığını ikiye bölmeyi hedeflerler<br />
ve Ela Vadisi boyunca Beytlehem<br />
yakınlarındaki dağları ele geçirmek üzere<br />
ilerlemeye başlarlar. İsrailoğulları’nın can<br />
düşmanı ve savaş konusunda deneyimli,<br />
tehlikeli bir topluluk olan Filistinlilerin<br />
dağlara tırmanmasından endişelenen Kral<br />
Saul; adamlarını toplayıp, Filsitinlilerin<br />
önünü kesmek için dağlardan aşağı, Ela<br />
Vadisi’ne inmeye başlar.<br />
Filistinliler de Ela’nın güney, İsrailoğulları<br />
da kuzey sırtlarına karargâh kurarlar.<br />
- Bana gel, gel ki etini göklerde kuşlara ve kırlardaki hayvanlara yem edeyim!”<br />
Böylece adı Golyat olan Filistinli Dev ile adı Davut olan İsrail’li çoban, tarihteki<br />
en önemli çarpışmalardan birini başlatırlar…<br />
Göğüs-göğüse, yakın savaşa göre kuşanmış olan Golyat; kafasındaki miğferi, tüm<br />
vücudunu saran 45 kiloya varan zırhlarıyla ve ucunda ağırlık olan, fırlatıldığında, isabet<br />
alınırsa kurtulma ihtimali sıfır, öldürücü mızrağı ile yenilmez görünmektedir Zaten bu<br />
yüzden hiçbir İsrailoğlu onunla çarpışmaya cesaret edememiştir.<br />
28 29