You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
sevi’ye gelenler Martı Ağustos 2014<br />
Çiftlerin boşanma sebeplerini sıralamaya koyacak<br />
olursak, ilk sırada neler var? Sosyal sitelerin boşanmaları<br />
hızlandıran etkileri oldu mu?<br />
Resmi istatistiklere göre ilk sırada şiddetli geçimsizlik var ama bu çok genel bir kavram.<br />
Bana göre şiddet, aile baskısı ve aldatmalar ve ekonomik nedenler diyebiliriz. Sadece<br />
siteler değil akıllı telefon bağımlılığı bile neden olabiliyor. Eşler birbiri için ‘Benimle<br />
konuşurken bile gözü telefonda’ diye şikayet edebiliyor.<br />
“Bir başkası için kendi konforundan<br />
vazgeçmekten korkanlar çok!”<br />
Boşanmaların nedenleri arasında, toplum kuralları ve ezber<br />
davranışları gösterebilir miyiz? Bir insan doğar, büyür,<br />
okur ve evlenir sıralamasının yanlış evlilikler yapmaya<br />
yönlendirdiğini söyleyebilir miyiz?<br />
Sosyal beklentiler ve çocuk sahibi olma ihtiyacının insanları hazır olmadıkları bir ilişki<br />
biçimine zorladığını söylemek mümkün. Buna karşın büyük aşkla başlayan evliliklerin de<br />
bittiğini görüyoruz.<br />
Bir de son dönemlerde bireysel yaşam tercih ediliyor.<br />
Bu konuda çok çelişkili buluyorum bizi. Sosyal paylaşım<br />
sitelerine, TV programlarına ve çevreme baktığım zaman<br />
yalnızlıktan şikayet eden ama beraberlikten de uzak duran<br />
birçok insan görüyorum. Bunun temelinde nasıl bir duygu<br />
var sizce?<br />
Öncelikle insanların yalnızlıktan şikayet etmesini şaşırtıcı bulmuyorum. Çünkü araştırmalar<br />
yalnız insanların (özellikle de erkeklerin) psikolojik ve somatik hastalıklara daha fazla<br />
yakalandığını söylüyor. Buna karşın belli bir yaştan sonra evliliğin gerektirdiği ortak<br />
sorumluluklardan, bir başkası için kendi konforundan vazgeçmekten korkanlar çok. Zaten<br />
bu kişiler evlendiklerinde de mutsuz oluyorlar. Evlilik bireyin mutluluğunun eşini mutlu<br />
etmekten geçtiği kuralına dayanan bir kurum. Bu da günümüzün ben merkezci öğretilerine<br />
çok ters düşen bir şey. Yani insanlar ikilemde kalıyorlar.<br />
Ulaşılamaz, imkansız, uzak … Bu kelimeler de en sık<br />
paylaşılanlar arasında hep bir “olmayana” özlem, hasret var<br />
sanki… Bu arayış evli olanın da, bekar olanın da bir düşü<br />
gibi adeta… Bu hastalıklı bir durum değil mi? Sebeplerini<br />
nasıl yorumlarsınız?<br />
Doğru anladıysam burada bir iletişim engelinden bahsediyorsunuz. Herkesin eşi veya<br />
sevgilisi tarafından anlaşılmadığı, karşı tarafın ulaşılamaz olduğu, özellikle kadınların<br />
erkeklerin onları dinlemediğinden şikayeti var. Tabii burada doğruluk payı da var. İnsanlar<br />
kendi ihtiyaç ve beklentilerine o kadar odaklılar ki karşılarındakini dinlemeye pek de<br />
tahammülleri yok. Bu 50 yaş altı insan grubu için daha fazla söz konusu bir durum.<br />
18 19