Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
sinema Martı Ağustos 2014<br />
Maymunlar<br />
Cehennemi:<br />
Şafak Vakti<br />
Cem Karapolat<br />
İlk Maymunlar Cehennemi filminin üzerinden kırk altı yıl<br />
geçmiş. Neredeyse yarım asır.. Tabi ben o zamanlar daha<br />
vitamin bile değildim. Filmi otuz küsür yıl sonra izlediğimde<br />
korsan VCD’cilerin Akmar civarında rahatça dolaştığı günlerdi.<br />
Filmi babamın ısrarları sonucu almıştım. Geçen onca seneye<br />
rağmen filmin, özellikle de sinema tarihine geçmiş son sahnesi<br />
ile, beni etkilediğini hatırlıyorum. Orjinal filmi izlememden<br />
kısa süre sonra Tim Burton versiyonunun posterlerini sinema<br />
salonu girişlerinde görmüştüm.<br />
Zırh giymiş dev bir goril, elinde kocaman<br />
bir kılıçla, korkutucu korkutucu duruyordu.<br />
Heralde o zamanlar fantastik edebiyata<br />
olan yoğun ilgimden olacak bu posteri ne<br />
zaman görsem onu uzun uzun incelerdim.<br />
İnsanın tüylerini diken diken eden,<br />
karanlık ve vahşi bir tarzı vardı. Ne yazık<br />
ki Tim Burton’un bu yeniden çevriminin<br />
akılda kalan tek güzel yanı sadece bu<br />
poster oldu. Filmin ne geneli ne de ‘çarpıcı’<br />
finali ilk filmin yanına bile yaklaşamıyordu.<br />
Bu filmin ağızda bıraktığı kötü tattan<br />
olacak Maymunlar Cehennemi: Başlangıç’ı<br />
duyduğlumda pek heyecanlanmamıştım.<br />
Fakat filmin yönetmeni Rupert Wyatt<br />
beni ve benim gibi düşünen herkesi ters<br />
köşeye yatırdı. Alzheimer’ın tedavisini<br />
bulmaya çalışan bir bilimadamını ve<br />
onun deneği Ceasar’ı anlatan film<br />
beklentilerimizin oldukça üzerindeydi.<br />
Maymunlar Cehennemi: Şafak Vakti,<br />
Başlangıç’ın bıraktığı yerden devam ediyor.<br />
Daha doğrusu ilk filmden tam on sene<br />
sonrasından...<br />
140 141