Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ir parmak bal Martı Ağustos 2014<br />
Hayatımın en büyük, en unutulmaz şokunu da yaşadım burada. Ana sokakların birinde<br />
karşı kaldırımda yürüyen bir çocuğa seslendi Muhammet. Çocuk geldi. 17-18 yaşlarında<br />
zayıf bir delikanlı. “Merhaba” dedi. Türkçe. Senin benim gibi düzgün bir dille. Şaşkınlıktan<br />
“sen nesin, necisin” diyemedik. “Nerelisin” dedik kesik kesik. “Ben Kayseriliyim ama<br />
aslen Kenyalıyım” dedi. Kayseri’de imam hatip lisesi okumuş. Muhterem Hoca Efendi’nin<br />
okullarından birinde almış Türkçe eğitimini. Ne yalan söyleyeyim, bu mahallede bir kara<br />
çocukla Türkçe konuşmak hoşuma gitmedi değil. O an nereye konumlandıracağımı bir<br />
kere düşündüm bu misyoner okullarını.<br />
Facebook isimlerimizi aldık birbirimizin. Seneye üniversite okumak için İstanbul’a<br />
gelecekmiş. Belki yardımım dokunur.<br />
Tek başına Kibera’ya girmek büyük risk. Biz de burada yaşayan Muhammed’i ayarlayıp<br />
öyle giriyoruz mahalleye. Bölgeye girmeden hemen yakındaki bir benzin istasyonunda<br />
buluşuyoruz. Muhammed yanımıza tek çanta ve tek kamera almamızı ve her ikisini de<br />
kendisine vermemizi istiyor ilk başta ama biz dinlemedik kendisini. Çanta arkamızda,<br />
kamera boynumuzda. Tembihleri dikkate almadan ilerliyoruz toprak sokaklı mahallede.<br />
Ağır bir koku. Hayatımda bir çok farklı gerçeklikle karılaşmıştım dünyanın dört bir yanında<br />
ama burası hiç beklemediğim yerden gelen bir soru gibi oldu. Nasıl bir tepki vereceğini<br />
şaşırıyor insan bu keskin gerçeklik karşısında. Birini sindiremeden başka bir travma<br />
vuruyor Mike Tyson kroşesi gibi. Hayatın anlamını sorguluyorsun 100 kez her solukta.<br />
Algı eşiğiniz darmadağın oluyor her adımda.<br />
Radyo kanalı değiştirir gibi kulağa gelen farklı melodiler, yalın ayaklarıyla oraya buraya<br />
koşan çocuklar, başıboş / zayıflıktan ölmek üzere sokak köpekleri, dere kenarında çamaşır<br />
yıkayan kadınlar, sağlı sollu çinko plakalardan inşa edilmiş dükkanların önünde kurulmuş<br />
tezgahlarda satılan bin bir türlü eşya, giyecek, yiyecek, evlerin önünde fokurdayan<br />
tencerelerden yayılan kokular ve yüzlerdeki tanımlayamadığım onlarca ifade... yürüyoruz.<br />
En zor olanı kendiminkini tanımlamak, çaresizlik ve umutsuzluk en çok rastladığımdı<br />
sokakta.<br />
114 115