marti_agustos_sayi_43_1
marti_agustos_sayi_43_1 marti_agustos_sayi_43_1
gezi Martı Ağustos 2014 İstasyonda grubumuzu ikiye ayırdı. İki ayrı vagondan binmemiz gerekiyordu. Çünkü inme binme olarak iki dakikamız olduğunu defalarca tekrar etmişti. Bizler de sırf rehberi tedirgin etmemek adına çok hızlı ve dikkatli hareket etmeye özen gösterdik. Hepimiz atıştırmalıklarımızı birbirimize ikram ederek sohbetimize devam ederken rehberimiz elinde iki ayrı torbalarla gelerek çöplerimizi koymamızı ve kesinlikle çöp yerine yolculuk halinde atmamamızı uyardı. İnerken atmamız gerektiği kuralını da öğrenmiş olduk. Ayrıca sigara içme kabinleri ve tuvaletleri o kadar temizdi ki, hayran kaldım… Japonya’da hiçbir ülkede görmediğim kadar düzen ve kural vardı. Hiçbir Japon bunlara uymamazlık yapmıyor ya da turistlerin de bunlara uymamasına müsaade etmiyordu. Yollarda iki adımda bir sıcak kahve, su ve diğer içecekler için otomatik makineler; kapalı yerler için sigara alanları vardı. Yolda yürürken, yanınıza bir dilenci gelmesi imkânsızdı. İster metropol şehirlerinde isterse en ücra köyünde böyle bir şeyle karşılaşma imkanı yoktu. Fiyatlar her yerde aynıydı. Pazarlık yapmadan bir ülkede dolaşmanın dayanılmaz hafifliği, sizlere hep alışveriş yapma güdüsü veriyordu. Bütün gezdiğim şehirlerdeki temple ve bahçelerin güzellikleri, insan elinin neler yapabildiğini bizlere gösteriyordu. Tokyo şehrine geldiğimizde gökyüzünü gökdelenlerden görmeniz azalsa bile yeşilliğiyle, düzeniyle ve güvenilir biçimde hangi saatte olsun gezmek, beş, altı katlı asfalt yollarla, adaları birbirine bağlayan köprüleriyle trafiğin bunaltmadığı şehri görmek, “Vay be…” dedirtecek cinstendi. Her şeyden öte, insanlığın ne olduğunu anlamak için Japonya’ya gitmek ve onların kültürünü hissetmek başlı çok güzel bir deneyimdi… 106 107
- Page 54: öportaj Martı Ağustos 2014 Peki
- Page 58: öportaj Martı Ağustos 2014 Bu e
- Page 62: öportaj Martı Ağustos 2014 Yüzy
- Page 66: gelişim Martı Ağustos 2014 8) ZA
- Page 70: geniş aile Martı Ağustos 2014 İ
- Page 74: doğadaki sağlık Martı Ağustos
- Page 78: doğadaki sağlık Martı Ağustos
- Page 82: masallar Martı Ağustos 2014 Buğd
- Page 86: güncel Martı Ağustos 2014 Ne yaz
- Page 90: kitaplık Martı Ağustos 2014 Palo
- Page 94: tatil Martı Ağustos 2014 Bu ev ba
- Page 98: haber Martı Ağustos 2014 4. ULUSL
- Page 102: gezi Martı Ağustos 2014 Bir diğe
- Page 108: kaçık çorap Martı Ağustos 2014
- Page 112: ir parmak bal Martı Ağustos 2014
- Page 116: ir parmak bal Martı Ağustos 2014
- Page 120: kız çocukları Martı Ağustos 20
- Page 124: nirvana Martı Ağustos 2014 Duygus
- Page 128: soma Martı Ağustos 2014 Çocuklar
- Page 132: soma Yalnızca kahramanlarının ba
- Page 136: turuncu Martı Ağustos 2014 Ay Gü
- Page 140: sinema Martı Ağustos 2014 Maymunl
- Page 144: kitaplık Martı Ağustos 2014 DOKU
- Page 148: konsermatik Martı Ağustos 2014 Te
- Page 152: konsermatik Martı Ağustos 2014 Er
gezi Martı Ağustos 2014<br />
İstasyonda grubumuzu ikiye ayırdı. İki ayrı vagondan binmemiz gerekiyordu. Çünkü<br />
inme binme olarak iki dakikamız olduğunu defalarca tekrar etmişti. Bizler de sırf rehberi<br />
tedirgin etmemek adına çok hızlı ve dikkatli hareket etmeye özen gösterdik. Hepimiz<br />
atıştırmalıklarımızı birbirimize ikram ederek sohbetimize devam ederken rehberimiz<br />
elinde iki ayrı torbalarla gelerek çöplerimizi koymamızı ve kesinlikle çöp yerine<br />
yolculuk halinde atmamamızı uyardı. İnerken atmamız gerektiği kuralını da öğrenmiş<br />
olduk. Ayrıca sigara içme kabinleri ve tuvaletleri o kadar temizdi ki, hayran kaldım…<br />
Japonya’da hiçbir ülkede görmediğim kadar düzen ve kural vardı. Hiçbir Japon bunlara<br />
uymamazlık yapmıyor ya da turistlerin de bunlara uymamasına müsaade etmiyordu.<br />
Yollarda iki adımda bir sıcak kahve, su ve diğer içecekler için otomatik makineler;<br />
kapalı yerler için sigara alanları vardı. Yolda yürürken, yanınıza bir dilenci gelmesi<br />
imkânsızdı. İster metropol şehirlerinde isterse en ücra köyünde böyle bir şeyle<br />
karşılaşma imkanı yoktu. Fiyatlar her yerde aynıydı. Pazarlık yapmadan bir ülkede<br />
dolaşmanın dayanılmaz hafifliği, sizlere hep alışveriş yapma güdüsü veriyordu.<br />
Bütün gezdiğim şehirlerdeki temple ve bahçelerin güzellikleri, insan elinin neler<br />
yapabildiğini bizlere<br />
gösteriyordu. Tokyo şehrine<br />
geldiğimizde gökyüzünü<br />
gökdelenlerden görmeniz<br />
azalsa bile yeşilliğiyle,<br />
düzeniyle ve güvenilir<br />
biçimde hangi saatte olsun<br />
gezmek, beş, altı katlı asfalt<br />
yollarla, adaları birbirine<br />
bağlayan köprüleriyle trafiğin<br />
bunaltmadığı şehri görmek,<br />
“Vay be…” dedirtecek<br />
cinstendi.<br />
Her şeyden öte, insanlığın<br />
ne olduğunu anlamak için<br />
Japonya’ya gitmek ve onların<br />
kültürünü hissetmek başlı<br />
çok güzel bir deneyimdi…<br />
106 107