08.09.2014 Views

Kent Aktüel Mart Sayısı

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Mehmet Agah CANKİ<br />

Dergimizin ikinci sayısında kalitemize kalite katmış<br />

olmanın haklı gururu ile karşınızdayız. Bu sayımızda<br />

yine siz değerli okuyucularımıza kaliteli vakit<br />

geçirtebilmek için özverili bir şekilde çalıştık.<br />

Yerel Seçimlerin yaklaştığı ve piyasanın hareketlendiği<br />

şu günlerde hem ihtiyaca karşılık verebilmek<br />

hem de kurumsal duruşumuzu pekiştirmek için <strong>Kent</strong><br />

ailesini genişlettik. Bu genişleme ile daha kalifi ye<br />

ve daha kaliteli bir ekip ile bu yeni sayımızda çok<br />

daha iddialıyız.<br />

Her sayısında gündemde olan bir ünlü ile karşınızda<br />

olacak olan <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>, bu sayıda Hadise ile<br />

karşınızda. Gürdal Çakır yönetiminde Hadise ile<br />

eğlenceli bir röportaj gerçekleştirdik.<br />

Şuan bu yazıyı okuyor olduğunuza göre<br />

dergimizdeki değişikliklerin az çok farkına varmış<br />

olmalısınız. Bu değişikliğin en büyük nedeni tabi<br />

ki Neografi k ile yapmış olduğumuz güç birliğidir.<br />

Bilindiği üzere yaptığımız iş önce göze hitap eden<br />

bir iş ve bizim de bu konuda mümkün olduğunca<br />

kusursuza yaklaşmamız gerekiyordu. Bu açığımızı<br />

da kapatarak karşınıza bir önceki sayıdan daha<br />

güzel bir dergi ile çıktığımızı düşünüyoruz.<br />

Takdir sizin…<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

ADEM BASUT<br />

Genel Yayın Yönetmeni<br />

GÜRDAL ÇAKIR<br />

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü<br />

MEHMET AGAH CANKİ<br />

Reklam Editörü<br />

SEDA DİNÇ<br />

Fotoğraf ve Görsel Sanat Yönetmeni<br />

NURCAN BASUT<br />

Halkla İlişkiler<br />

MUSTAFA BASUT<br />

Editör<br />

BİRSEN TARHAN<br />

SEDA DİNÇ<br />

Grafik ve Reklam Tasarım<br />

NEOGRAFİK REKLAM<br />

Basım yeri<br />

İhlas Gazetecilik A.Ş<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />

İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna<br />

Bahçelievler - İSTANBUL<br />

0212 454 30 00<br />

Yönetim Yeri<br />

Aydıntepe Mahallesi Yavuz Caddesi<br />

İbrahim Koray Sokak No:17<br />

Tuzla / İSTANBUL<br />

016 392 15 16


HADİSE<br />

34<br />

İÇİNDEKİLER<br />

Biyografi : MÜSLÜM GÜRSES<br />

20<br />

GÜRDAL ÇAKIR : İstanbul<br />

28<br />

<strong>Kent</strong>e Dair<br />

S.Sorumluluk<br />

Sağlık-Yaşam<br />

Teknoloji<br />

Gezelim Görelim : ŞİLE<br />

15<br />

Sinema : HER<br />

54<br />

10<br />

40<br />

50<br />

30<br />

Balık Burcu<br />

Moda<br />

Dünya Mutfağı<br />

Konser-Gösteri<br />

56<br />

26<br />

59<br />

46


8 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

9


KENTE DAİR<br />

Tuzla BARIŞ MANÇO’yu Andı<br />

Vefatının 15. yıldönümünde Barış Manço’yu andık. Rahmetli Manço’nun kızkardeşi İnci Manço ve oğlu Batıkan<br />

Zorbey Manço’dan Barış Manço’yu dinledik. Ardından Yıllarca Barış Manço’nun orkestralığını yürütmüş<br />

Kurtalan Ekspres Tuzlalılara şahane bir müzik ziyafeti verdi.<br />

Araştırmacı Yazar Semih Çelik’in moderatörlüğünde düzenlenen söyleşide, rahmetli Barış Manço’nun oğlu<br />

Batıkan Zorbey Manço ile kızkardeşi İnci Manço İlbay konuştu. Babasını anlatan Batıkan Zorbey Manço,<br />

“Babamı kaybedeli 15 yıl oldu. Aradan 15 yıl geçmesine rağmen bu tür etkinliklerin olması gurur verici, onur<br />

verici. Barış Manço’yu bir sonraki nesle tanıtmak çok daha önemli.” dedi.<br />

Polis Miniklerle Buluştu<br />

Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğü Toplum<br />

Destekli Polislik Büro Amirliği personeli<br />

anaokulu öğrencileri ile buluştu.Görevleri<br />

hakkında sunum yapıp miniklerin<br />

polislik hakkındaki sorularını yanıtlayan<br />

Emniyet görevlileri hediyeler vererek<br />

miniklerle eğlenceli dakikalar geçirdiler.<br />

Toplumdaki dirlik ve düzeni sağlamakta<br />

önemli rol oynayan polislerimizin miniklerle<br />

bu yakınlaşması toplumsal kurallara<br />

uyum anlamında olumlu sonuçlara<br />

ulaşmak adına son derece önemli bir<br />

çalışma olarak görülüyor.<br />

10 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


KENTE DAİR<br />

Babamın Elleri<br />

Tuzlalı Ressam Oktay Çakır’ın “Babamın Elleri” konulu resim<br />

sergisi, Tuzla Belediyesi Sanat Galerisi’nde sanatseverlerin<br />

beğenisine sunuldu.<br />

Ressam Oktay Çakır, 4 yıl önce kaybettiği babasının ardından<br />

O’nun ellerine duyduğu özlemi tuvale taşıdı. Babasının<br />

sevgi dolu ellerini 40 karakalem eserle görücüye çıkaran<br />

Çakır’ın sergisi, ziyaretçi akınına uğradı. Sergi açılışında<br />

konuşan Oktay Çakır, “2010 yılında babamı yitirdiğimde<br />

ilk hissettiğim şey tenimi donduran bir soğuktu. O artık<br />

yoktu. Onun elleri yoktu! Çocukluğum, babamın çalıştığı<br />

tersanede başlamıştır. İlk hatıralarım onun elleri üstünde<br />

ilerler. Malzemeye dokunup onu dönüştüren eller… Malzemeye<br />

dokunmanın aynı zamanda çoğaltmak olduğunu<br />

kavradığım babamın parmakları. Hangi malzemeye dokunsa<br />

onu başka bir biçime, forma, duyguya taşıyan izdüşümler.<br />

Babamın elleri… Onlar her şeydi! Dokundukça<br />

ilerleyen, ilerledikçe sonsuz dokunuşlar labirenti. Bu sergi,<br />

“Babamın onurlu elleri” üstünedir. Babam Kazım Çakır’a<br />

adanmıştır.” dedi.<br />

Sergi, 28 Şubat 2014 Cuma gününe kadar Tuzla Belediyesi<br />

Sanat Galerisi’nde sergilendi.<br />

Engelliler Arası İstiklal Marşı Yarışması<br />

İstanbul Genelinde Engelliler Arasında İstiklal Marşı’nı Güzel Okuma Yarışması’nın Anadolu yakası elemeleri<br />

Tuzla’da gerçekleştirildi. Engelliler, sesli olarak ve işaret diliyle İstiklal Marşı’nı en güzel şekilde okuyarak<br />

final mücadelesi verdi.<br />

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı<br />

İstanbul İl Müdürlüğü, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Tuzla Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen yarışmaya, Anadolu<br />

yakasından 10-25 yaş aralığındaki 177 engelli genç katıldı. Ortopedik, görme, zihinsel ve otistik engelliler<br />

İstiklal Marşı’nı sesli okudu, işitme engelliler ise hem sesli okuma hem de işaret diliyle okuma kategorilerinde<br />

yarıştı. Tuzla Belediye Başkan Yardımcısı Turgut Özcan ve engellilerin aileleri, yarışmayı heyecanla takip etti.<br />

Elemeler sonucu 35 engelli gençin Anadolu yakasını İstanbul finalinde temsil etmesine karar verildi.<br />

<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

11


KENTE DAİR<br />

AHMET ÇABUK<br />

TUZLASPOR KULÜBÜ BAŞKANI<br />

TUZLA BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI<br />

12 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


KENTE DAİR<br />

Tuzlaspor’un Kurtarıcısı<br />

Başkanlığa geldiği dönemde Tuzlaspor’un makus talihini<br />

değiştiren ve 59 yıl sonra Tuzlaspor’un 3. Lige<br />

yükselmesini sağlayan Başkan Ahmet Çabuk’u tanıyalım.<br />

Ahmet ÇABUK Kimdir?<br />

1974 yılında Trabzon Şalpazarı ilçesinde doğdu. Lise<br />

eğitimini Pendik İmam-Hatip Lisesi’nde tamamladı.<br />

Anadolu Üniversitesi İlahiyat Meslek Yüksek Okulu’ndan<br />

mezun oldu. Uluslar arası eğitim veren Preston<br />

Üniversitesi’nde işletme dalında lisans eğitimini<br />

tamamladı. Ak Parti Tuzla İlçe Teşkilatı Kurucu Yönetim<br />

Kurulu üyeliğinde bulundu. Çeşitli sivil toplum<br />

kuruluşları ve vakıflarda almış olduğu görevleri<br />

başarıyla yerine getiren Çabuk, aile şirketinin de yönetim<br />

kurulu başkanlığını yürütmektedir. 2004 Yerel<br />

Seçimlerinde Ak Parti’den Tuzla Belediye Meclis<br />

üyesi seçilen Çabuk, Tuzla Belediyesi’nde 2005 yılında<br />

idari Başkan Yardımcılığı yaptı. Bir dönem Tuzla<br />

Belediye Spor Kulübü Başkanlığı da yapan Çabuk,<br />

29 <strong>Mart</strong> 2009 Yerel Seçimlerinde Ak Partiden tekrar<br />

belediye meclis üyesi seçildi ve İdari İşler Başkan<br />

Yardımcılığına atandı. Çabuk, evli ve iki çocuk babasıdır.<br />

<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

13


GEZELİM GÖRELİM<br />

MARMARA’NIN<br />

. . . .<br />

INCISI ‘‘ŞILE’’<br />

Şile, İstanbul’un Karadeniz kıyısındaki güzel ilçesi ve şirin bir tatil kasabasıdır. Şile İstanbul arası<br />

mesafe 70 kilometredir. İsmini yaban çiçeği anlamına gelen hoş kokulu bir bitkiden alan Şile, M.<br />

Ö. 7. yüzyılda Bitinler tarafından kurulmuştur. Şile Ocaklı Ada Kalesi, uzun ve köklü bir tarihe<br />

sahiptir. Cenevizlilerin inşa ettiği kale, Osmanlılar tarafından kullanılmıştır. 100 m2 genişliğinde<br />

ve 12 metre yüksekliğinde olup denizden gelecek saldırılara karşı gözetleme amacıyla inşa edilmiştir.<br />

BALIĞIN TEK ADRESİ<br />

Şile, İstanbul’a yakınlığı sebebiyle özellikle İstanbul’da haftasonu<br />

ve yaz aylarında deniz tatili yapmak isteyenlerin<br />

rağbet gösterdiği önemli bir tatil merkezi konumundadır.<br />

Şile aynı zamanda bir balıkçı ilçesi konumundadır. Karadeniz’den<br />

İstanbul Boğazı’na balık akınının son durak<br />

noktasıdır Şile. Şile’ye geldiğinizde taze balık almadan veya<br />

balık restoranlarında balık yemeden Şile’den ayrılmayın.<br />

Özellikle iskele sonundaki küçük tekleri tavsiye ederim.<br />

14 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


Şile girişinde devekuşlarına rastladık. Devekuşları iki tırnağı olan tek kuş,<br />

tırnaklardan büyük olanı nerdeyse vücut ağarlığının tamamını taşır. Deve<br />

kuşları 360 derecelik bir görme açısına sahiptir,1500 m uzaktaki bir kesme<br />

şeker tanesini net olarak görebilir.<br />

Nurcan BASUT<br />

muslu@hotmail.com<br />

KÜÇÜK BİR ŞEHİR ‘‘IŞIK ÜNİVERSİTESİ’’<br />

TÜRKİYE’DE’’ EN BÜYÜK’’<br />

DÜNYADA ‘‘İKİNCİ BÜYÜK<br />

’’FENER<br />

Ülkemizin en geniş gövdeli feneri<br />

olan Şile Feneri, 1859 yılında<br />

Fransız tasarımı olarak yapılmış.<br />

60 metre yükseklikteki kayaların<br />

üzerinde bulunuyor. Görselliği<br />

ön planda olan kule feneri sekizgen<br />

biçiminde ve siyah beyaz boyalıdır.<br />

Diğer İstanbul fenerlerine<br />

nazaran daha uzun bir menzile sahip.<br />

Kendi etrafında dönerek ışık<br />

yakan lambanın aydınlığı 25 mil<br />

uzaklıktan görülebiliyor.<br />

Işık Üniversitesi Şile Kampüsü’ne özel araç ile gidebilmek<br />

için Boğaziçi Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet<br />

Köprüsü yollarından Anadolu Yakası yönünde Şile Otoyolu’na<br />

bağlanılır. Şile Otoyolu’nda Şile yönüne devam<br />

edilir. Kampüs, Ömerli geçildikten sonra Şile’ye 5 km<br />

kala Kumbaba bölgesinde yer almaktadır. Işık Üniversitesi<br />

esnek yapılanmayı, dinamizmi, modern altyapıyı,<br />

uluslararası düzeyde uzmanlaşmayı ve öğrenci merkezli<br />

eğitimi ilke edinmiş, bu çerçevede; araştırarak öğrenmesini<br />

bilen, kendini geliştirme yolunda eleştirel düşünme<br />

yeteneğini kazanmış, çağdaş değerlerle donanmış, çeşitliliğe<br />

açık ve lider kişilikli bireyler yetiştirmeyi amaçlamıştır.<br />

Üniversitenin öğretim dili İngilizcedir, ancak Güzel<br />

Sanatlar Fakültesinde İngilizce destekli Türkçe Eğitim<br />

verilmektedir<br />

DÜNYAYA YAYILAN ‘‘ŞİLE BEZİ’’<br />

Şile bezi ise Şile’nin sembol ürünlerinden ve Şile’yi dünyaya<br />

tanıtan önemli bir kültür varlığıdır. Sıcak yaz günleri için<br />

vücudunuzu serin tutma özelliği bulunan ve el tezgahlarında<br />

pamuk ipliği ile dokunan Şile bezi ile yapılmış t-shirt,<br />

gömlek veya elişi işlemelerden alabilirsiniz. Şile’de her yıl<br />

geleneksel olarak Temmuz aynın son haftasında düzenlenen<br />

“Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali”de çeşitli etkinlikleri<br />

ile ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatmaktadır.<br />

<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

15


GEZELİM GÖRELİM<br />

TABİAT HARİKASI ’’SAKLI GÖL’’<br />

Otobandan Şile kavşağına gelindiğinde Işık<br />

Üniversitesi’ni geçtikten sonra ilk ışıklardan<br />

sağa girip Ahmetli Köyü yönüne doğru<br />

ilerliyorsunuz. İleride yol ikiye ayrılmaktadır.<br />

Sol taraftan devam ettiğinizde göreceğiniz<br />

en güzel tabiat harikalarından birisine<br />

ulaşıyorsunuz. Şimdiye kadar fazla duyulmamış<br />

olması, belki de burasının bu kadar<br />

temiz ve tabi halde kalmasına sebep olmuştur.<br />

Ağva ,<br />

İstanbul’un Şile ilçesine bağlı bir beldedir. İstanbul’a uzaklığı 97 kilometredir ve bir tatil beldesidir.<br />

Yeşilçay ve Göksu’nun Karadeniz’e döküldükleri yerde oluşan küçük bir delta üzerine kuruludur.<br />

Zaten Ağva, “iki dere arası” demektir.<br />

Ağva beldesi, Roma, Ceneviz, Bizans egemenliklerine girmiştir. Osmanlı döneminde önemli bir<br />

Rum nüfusu varmış. Milattan önceki yüzyıllarda, M.Ö 5. ve 7. yüzyılda, Ağva ve yakınlarında<br />

yerleşim bulunduğuna dair kanıtlar ele geçmiştir. Kalıntılar; Hitit ve Friglerin de bölgede yaşamış<br />

olduğunu gösterir. Başta Yeniköy olmak üzere çevre köylerde, Roma ve Bizans dönemine ait kalıntılar<br />

bulmak mümkündür.<br />

Ağva’nın tarihte bilinen ilk konukları Hititler olmuştur. Daha sonra Frigler, Romalılar, Bizanslılar<br />

ve Osmanlılar gelmiştir. Tarihi M.Ö. 7. yüzyıla kadar uzanan Ağva’da, Hititler’e ve Frigler’e ait<br />

kalıntıları, ayrıca Roma ve Bizans döneminden kalan kilise kalıntılarını, mezar taşlarını görmek<br />

mümkündür.<br />

16 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


GEZELİM GÖRELİM<br />

Göksu<br />

Şehrin batısından kıvrılarak Karadeniz’e dökülen<br />

Göksu’nun kıyıları yemyeşil bitki örtüsüyle<br />

ve kimi bölümleride geçit vermeyen<br />

sazlıklarla kaplıdır. Sahilinin her iki tarafında<br />

konaklama ve günübirlik tesisler bulunan derenin<br />

Karadeniz’e dökülen ağzı geniş bir kumsala<br />

açılır.Yaklaşık 4.5 km kumsalı olan denize<br />

girmek sakıncalıdır ve dikkatli olunmalıdır.<br />

Koylar ve Şelale<br />

Kandıra yolundan sapılan Kilimli ve Kadırga<br />

koyları, Ağva’ya 10-15 dakika mesafede bulunuyor.<br />

Her ikisinde de piknik yapılıp denize<br />

girilebiliyor. Ayrıca Ağva’da sadece denizden<br />

ulaşılabilen minik koylar da bulunuyor. Teke<br />

yolu üzerinde bulunan şelale ise, Ağva’ya 4<br />

veya 5 km uzaklıktadır.<br />

Gelin Kayası, Kilimli Koyu ve Saklı Göl gibi<br />

yerler ,yakınlardaki turistik mekanlar, doğal<br />

alanlardır.<br />

Ağva da yaşam;<br />

1995 li yıllarda Ağva da yalnızca bir tesis nehir<br />

kenarında hizmet vermekte idi. Bu aile işletmesi<br />

otele gelen herkes ,böyle bir etkileyici doğanın<br />

içinde tek bir tesis olmasından çok etkileniyor<br />

ve Ağva’nın o güne kadar nasıl keşfedilmediğini<br />

bir türlü anlayamıyorlardı. Zamanla ziyaretçi<br />

sayısındaki artış bölgede artan bir ilgi uyandırdı.<br />

2000 li yıllarda ise artık İstanbul’un yanı başındaki<br />

muhteşem doğa, iki nehir, bir deniz ve ormanları<br />

ile bu cennet mekan, keşfedilmeye başladı.<br />

Önce gezginler sonra turizmcilerin ilgisini<br />

çekmeye başlayan Ağva, nehrin öteki<br />

yakasına kurulan yeni bir tesisin BİR İSTANBUL MASALI dizisinde gösterilmesi ile medya aracılığıyla<br />

ilk kez geniş halk kitlelerinin dikkatini çekti. Gezginler, seyahat severler, motorcular derken<br />

meraklılardan oluşan bir grup insan hafta sonları Ağva ya akın etmeye başladılar. Hızla artan turist<br />

sayısına cevap vermek için onlarca butik otel açıldı. Çoğunluğu doğa dostu ve butik karakterde olan<br />

otelleri pansiyonlar ve diğer turizm yapıları izledi. Yapılaşma konusunda belediyelerin nispeten daha<br />

denetleyici davranması ile bölge yapı istilasına uğramadı. Hemen nehrin ve denizin yamacındaki<br />

ormanlarda tek tük tesis kurulu olup, sessizliğini ve doğal çevresini muhafaza etmekte olup, Kilimli<br />

koyu ve yamaçları sit alanı ilan edildiği için hala korunan bölgeler olarak dikkat çekmektedir.<br />

<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

17


18 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

19


BİYOGRAFİ<br />

20 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


BİYOGRAFİ<br />

MÜSLÜM<br />

GÜRSES<br />

1953 - 2013<br />

Türk ses sanatçısı Müslüm Gürses’in gerçek adı ile Müslüm Akbaş’dır.<br />

Hayranları tarafından Müslüm Baba olarak anılmaktadır. Gürses, 7<br />

Mayıs 1953’te Urfa’nın Halfeti ilçesinin Fıstıközü köyünde kerpiç bir evde<br />

dünyaya geldi. Annesinin adı Emine, babasının adı Mehmet’tir. Babası<br />

rençberlik yapar, türkü söylemeyi sever,bağlama çalardı. Gürses’in<br />

Zeyno ve Ahmet isimlerinde iki kardeşi vardır.<br />

Müslüm Gürses’in çocukluğunun ilk yılları Şanlıurfa’da geçti. Gürses<br />

üç yaşındayken ekonomik nedenlerden dolayı ailecek Adana’ya göç<br />

ettiler.<br />

Müslüm Gürses, şarkıcılığa 1965 yılında, küçük yaşta Adana’da bir çay<br />

bahçesinde şarkılar söyleyerek başladı, aynı zamanda Halkevine de gitti.<br />

Terzi çıraklığı ve kunduracılık yaptı, o yıllarda bir gazinoda sahneye çıktı.<br />

Ayrıca ilkokuldan mezun olduktan sonra 14 yaşındayken, 1967 yılında<br />

Adana Aile Çay Bahçesi’nde düzenlenen yarışmaya katıldı ve birinci<br />

oldu. Sesiyle küçük yaşlarda dikkat çeken Gürses kendisiyle yapılan bir<br />

röportajda o dönemle ilgili olarak şunları söylemiştir: “İlkokulu bitirdim.<br />

Gerisi yok. Adana’da damda yatarken uzun hava okudum. Arkadaşım<br />

Halkevine gidiyordu. Ben de gittim. Derken Çukurova Radyosu’nda<br />

sanatçı oldum”.<br />

Soyadını da orada çalışırken “Gürses“ olarak değiştirirler.<br />

1967 yılından itibaren TRT-Adana-Çukurova Radyosunda da her<br />

hafta Cumartesi günü canlı olarak türküler söyledi. 1968 yılından itibaren<br />

piyasaya ilk 45’likleri çıkarmaya başladı. İlk plağı 1968 tarihli “Emmioğlu/<br />

Ovada Taşa Basma” plağıdır ve Ömür Plak , Adana basımıdır. Ömür<br />

Plak ile toplam 4 adet 45’lik yaptı.<br />

<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

21


BİYOGRAFİ<br />

İstanbul’a gelen Gürses, Selahattin Sarıkaya’nın sahibi olduğu<br />

Sarıkaya Plak ile 2 adet 45’lik Plak yaptı: “Giyin Kuşan Selvi Boylum/<br />

Hayatımı Sen Mahvettin” ile “Gitme Gel Gel/Haram Aşk”.<br />

1968 yılında albüm yapmak için İstanbul’a gelen şarkıcının<br />

Emmioğlu/Ovada Taşa Basma isimli plağı 300 bin satış yaparak o<br />

dönem için büyük başarı kaydetti. Gün geçtikçe tanınan Gürses,<br />

şöhretinin ilk yıllarında çıktığı Anadolu turnesi sırasında büyük bir<br />

kaza geçirdi.<br />

Kaza sonrası çıkardığı “Özür diliyorum senden”, “İsyankar”, “Ben<br />

İnsan Değil miyim” gibi albümlerle çıkışını sürdüren sanatçı, arabesk<br />

türünde en çok ilgi gören isimlerden biri oldu.<br />

Daha sonra 1969 yılında yine İstanbul’da Palandöken fi rması ile<br />

çıkış parçası olan “Sevda Yüklü Kervanlar”ı içeren “Sevda Yüklü<br />

Kervanlar/Vurma Güzel Vurma” isimli 45’lik Plağı çıktı. Bu plak<br />

tam 300 bin adet satarak rekor kırmıştır. Gürses, bu plaktan sonra<br />

askerliğini yaptı, tekrar İstanbul’a gelerek aynı fi rmada plaklarını<br />

çıkarmaya devam etti. Palandöken fi rması ile 13, sonra Bestefon<br />

fi rması ile 4, daha sonra Hülya Plak ile 15 ve nihayet Çın Çın Plak ile<br />

tam 2 adet 45’lik plak yaptı.<br />

1979 yılında ilk defa İsyankar fi lmiyle kamera karşısına geçen Gürses, toplam 38 sinema fi lminde<br />

rol almıştır.Çocukluğunda hiçbir fi lmini kaçırmadığı ve büyük bir hayranlık duyduğu sinema oyuncusu<br />

Muhterem Nur’la 1982’de çıktığı Malatya turnesi sırasında karşılaşan şarkıcı, 1985 yılında Nur’la evlendi.<br />

Müslüm Gürses`in dinleyici kitlesi birçok araştırmaya konu olmuştur. Doktora tezleri dahi yazılmıştır<br />

(Mesela 2002/ Bağlam Yayıncılık : Caner Işık / Nuran Erol , “ Arabeskin Anlam Dünyası ve Müslüm<br />

Gürses Örneği “).<br />

Az konuşan ve ekranlarda pek fazla görünmeyen sanatçı zaman içinde medyada daha fazla yer<br />

almaya başladı. Bu değişim rüzgarları Gürses’in müzisyen kimliğine de yansıdı. Nilüfer’in Olmadı Yar<br />

isimli şarkısını yorumlayarak bu değişimin ilk sinyallerini veren şarkıcı, Teoman’ın Paramparça ve<br />

Tarkan’ın İkimizin Yerine adlı çalışmalarını da seslendirdi.<br />

Ocak 2006`da Gönül Teknem adlı albümü Seyhan Müzik etiketiyle rafl ardaki yerini almıştır. Gürses’in,<br />

2006’da yazar Murathan Mungan’la ortak projesi “Aşk Tesadüfl eri Sever” Pasaj Müzik etiketiyle müzik<br />

marketlerdeki yerini aldı. Mungan’ın sözlerini yazdığı, David Bowie’den Garbage’a, Leonard Cohen’den<br />

Jane Birkin’e birçok yabancı müzisyenin bestesini yaptığı şarkıları seslendirdi. Sonra 2009 yılında yine<br />

aynı fi rmadan çarpıcı bir albüm “Sandık” ile Müslüm Gürses sahnelere geri döndü.<br />

2010 yılının Kasım ayında yeniden Pasaj Müzik ile “Yalan Dünya” isimli bir albüme imza atmıştır.<br />

Son yıllarda bazı pop ve rock tarzındaki parçaları da repertuarına katarak Nilüfer’in Olmadı Yar isimli<br />

şarkısını, Teoman’ın Paramparça ve Tarkan’ın İkimizin Yerine adlı çalışmalarını da seslendirdi.Müslüm<br />

Gürses, 15 Kasım 2012 Perşembe günü Memorial Hastanesi’nde geçirdiği by-pass ameliyatından sonra<br />

akciğer ve kalp yetmezliği nedeniyle yoğun bakıma kaldırıldı. Kendisine iki solunum cihazı bağlandı.<br />

Gürses, 3 <strong>Mart</strong> 2013’te hayatını kaybetti. 4 <strong>Mart</strong> 2013 günü Teşvikiye Camii’nde kılınan cenaze namazının<br />

ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi<br />

22 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


Albümleri<br />

1975 Müslüm Gürses 1<br />

1976 Müslüm Gürses 2<br />

1976 Öldürdüğün Yetmedi Mi<br />

1977 Müslüm Gürses 3<br />

1978 Müslüm Gürses 4<br />

1979 Gazla Soför<br />

1980 Bağrıyanık<br />

1980 Umutsuz Hayat<br />

1981 Esrarlı Gözler<br />

1981 Mutlu Ol Yeter<br />

1982 Müzik Ziyafeti<br />

1982 Tanrı İstemezse<br />

1983 Anlatamadım<br />

1983 Dertliler Meyhanesi<br />

1984 Yaranamadım<br />

1985 Güldür Yüzümü<br />

1986 Gitme<br />

1986 Sevda Yolu<br />

1986 Yıkıla Yıkıla<br />

1986 Küskünüm<br />

1986 İlk Aşkım Son Sevgilim<br />

1986 Hayatımı Sen Mahvettin<br />

1987 Farketmez<br />

1987 Talihsizler<br />

1988 Aldatılanlar<br />

1988 Dertler İnsanı<br />

1988 Vefasız Alem<br />

1988 Maziden Bir Demet<br />

1989 Arabeskin Devleri<br />

1989 Bir Fırtına Kopacak<br />

1989 Bir Kadeh Daha Ver<br />

1989 Mahsun Kul<br />

1989 Müslüm Gürses Konseri<br />

1990 Meyhaneci / Kırık Sazım<br />

1990 Hüzünlü Günler<br />

1990 Arkadaş Kurbanıyım<br />

1990 Güle Güle Git<br />

1991 Bir Bilebilsen / Zalim<br />

1991 Sen Nerdesin Ben Nerde<br />

1991 Yüreğimden Vurdun Beni<br />

1991 Bir de Benden Dinleyin<br />

1991 Her Şey Yalan<br />

1991 Yaşamalısın<br />

1992 Müslümce 92<br />

1993 Ah Gülüm<br />

1993 Dağlarda Kar Olsaydım<br />

1994 Senden Vazgeçmem<br />

1994 İnsan - Kahire Resitali<br />

1995 Benim Meselem<br />

1995 Bir Avuç Gözyaşı<br />

1996 Topraktan Bedene<br />

1996 Şiirlerim Şarkılarım<br />

1997 Sultanım<br />

1999 Vay Canım<br />

2000 Biz Babadan Böyle Gördük<br />

2000 Zavallım<br />

2001 Müslümce Türküler<br />

2001 Sadece<br />

2001 Yanlış Yaptım (Kaçamam Ki<br />

Kaderimden)<br />

2001 Dünya Yalan<br />

2002 Açık Hava Konseri - 1<br />

2002 Açık Hava Konseri - 2<br />

2002 Açık Hava Konseri - 3<br />

2002 Paramparça<br />

2002 Müslüm Baba ile Yolculuk<br />

2003 Yanarım<br />

2003 İkimizin Yerine<br />

2004 Uyanma Zamanı (Kıyak Bitti)<br />

2005 Ayrılık Acı Bir Şey<br />

2005 Bakma<br />

2006 Gönül Teknem<br />

2006 Aşk Tesadüfleri Sever<br />

2009 Sandık<br />

2010 Yalan Dünya<br />

2013 Veda - Ervah-ı Ezelde<br />

2013 Baba Şarkılar<br />

Filmleri<br />

BİYOGRAFİ<br />

İsyankar - 1979<br />

Bağrı Yanık - 1980<br />

Hasret - 1980<br />

İtirazım Var - 1980<br />

Kul Sevdasi - 1980<br />

Zeytin Gözlüm - 1980<br />

Mutlu Ol Yeter - 1981<br />

Anlatamadım - 1983<br />

Ağlattı Kader - 1984<br />

Bir Yıldız Doğuyor - 1984<br />

Çare Sende Allah’ım - 1984<br />

Garibanlar - 1984<br />

Sev Yeter - 1984<br />

Güldür Yüzümü - 1985<br />

İkizler - 1985<br />

Kul Kuldan Beter - 1985<br />

Yaranamadım- 1985<br />

Beleşçiler - 1986<br />

Çığlık – 1986<br />

Kader Rüzgarı - 1986<br />

Kısmetin En Güzeli - 1986<br />

Küskünüm - 1986<br />

Seher Vakti - 1986<br />

Töre - 1986<br />

Yıkıla Yıkıla - 1986<br />

Oğlum - 1987<br />

Talihsizler - 1987<br />

Sevmemeli - 1988<br />

Yalnızlık Korkusu - 1988<br />

Dertler İnsanı - 1990<br />

Dünya Boştur - 1990<br />

Bir Akıllı Bir Deli - 2002<br />

Muhabbet Kuşları - 2002<br />

Ömerçip - 2002<br />

Balans ve Manevra - 2005<br />

Amerikalılar Karadeniz’de<br />

2006<br />

Esrarlı Gözler - 2008<br />

Şov Bizinıs - 2011


24 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

25


MODA<br />

2014 İLKBAHAR YAZ RENK TRENDLERİ<br />

Moda haftalarında tasarımcıların koleksiyonlarından gördüğümüz kadarıyla göz alıcı, parlak ve<br />

şık bir ilkbahar-yaz sezonuna hazır olmalıyız. Parlak ve pastel tonların revaçta olduğu koleksiyonlarda,<br />

“mutlaka benim olmalı” diyeceğiniz birçok renkli parça bulunuyor. Trend renklerini<br />

stilinize taşımak ve bu renkleri başka renklerle kombinlemek ve her zaman şık görünmek elbette<br />

marifet istiyor.<br />

İlkbahar-yaz sezonunda farklı renkleri gardırobunuza eklemek istiyorsanız, cilt tonunuzu, saç ve<br />

göz renginizi, kişiliğinizi ve daha önceki tercihlerinizi dikkate alın. Parçaları ve renkleri doğru<br />

seçerseniz, şık görünmek aslında çok kolay.<br />

Lila (Violet tulip)<br />

Şehvetin ve sofistikenin sembolü olan mor renk ailesinden<br />

lila, kadın özgürlüğünü, melankoliyi ve romantizmi temsil<br />

ediyor. Bu rengin avantajı pastel tonlarla olan uyumu. 2014<br />

koleksiyonlarında yüzde 16.47 oranında kullanılan lilayla<br />

yeni sezonda sık sık karşılaşacağız.<br />

Kobalt mavisi (Dazzling blue)<br />

Bu sezon mavinin birçok tonu revaçta. İndigo ve donanma<br />

mavisi, gökyüzü mavisi tasarımcılar tarafından çok tercih<br />

edilse de, birinciliği kobalt mavisi aldı. Tasarımcıların<br />

yüzde 17.05 oranında kullandığı kobalt mavisi, buz mavisi<br />

ve biber kırmızısı ile harika uyum sağlıyor.<br />

Parlak orkide moru (Radiant orchid)<br />

Özgüveni artıran ve mutluluk veren ışıltılı orkide<br />

moru, 2014’ün rengi olarak açıklandı. Birçok tasarımda,<br />

ünlüde ve sokak stilinde karşımıza çıkan orkide<br />

moru, nude tonlarla, bordo, lacivert ve pembeyle kombinlenebiliyor.<br />

Turuncu (Celosia orange)<br />

İki sıcak renk kırmızı ve sarının birleşmesiyle oluşan turuncu,<br />

çekici, çarpıcı ve enerji veren bir renk. Turuncuyu<br />

bu sezon lila ve frezya sarısı ile kombinlemek çok moda.<br />

Narciso Rodriguez, Hermes ve Pamella Roland turuncuyu<br />

ilkbahar-yaz koleksiyonlarında ustalıkla kullandı.<br />

26 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


Frezya sarısı<br />

(Freesia yellow)<br />

Biber kırmızısı<br />

(Cayenne red)<br />

Buz Mavisi<br />

(Placid Blue)<br />

Güvercin grisi<br />

(Paloma grey)<br />

Kışın gardıroplara yaz<br />

neşesini taşıyan sarı<br />

rengin popülerliği ilkbahar-yaz<br />

aylarında da<br />

devam edecek. Gücün<br />

sembolü güneşin rengi<br />

sarı, bu sezon tasarımcılar<br />

tarafından yüzde<br />

8.24 oranında kullanıldı.<br />

Bu tropikal renk,<br />

birçok parlak renkle<br />

uyum sağlıyor.<br />

Kırmızıya biraz daha<br />

tutku, parlaklık ve seksilik<br />

katılmasıyla oluşan<br />

biber kırmızısının<br />

daha heyecan verici<br />

olduğu kesin. Tüm zamanların<br />

renk trendi<br />

olan kırmızının, her<br />

sezon değişik bir tonuyla<br />

öne çıktığını görüyoruz.<br />

Kadının eğlenceli ve<br />

feminen tarafına vurgu<br />

yapan buz mavisi ya da<br />

gökyüzü mavisi sezonun<br />

en sıcak tonlarından<br />

biri. Sezonun pastel<br />

ve doğal tonlarıyla<br />

kolaylıkla kombinlenebiliyor.<br />

Tasarımcılar<br />

yüzde 7.06 oranında<br />

tercih ediyor.<br />

Bu sezon Alexander<br />

Wang, Marchesa, Chanel,<br />

BSBG Max Azria<br />

koleksiyonlarının favori<br />

renginin güvercin<br />

grisi olduğunu söyleyebiliriz.<br />

Siyah, beyaz,<br />

parlak ve pastel tonlarla<br />

kombinleyebilirsiniz.<br />

Kum beji (Sand)<br />

Kahverengi ve bejin birleşmesiyle oluşan<br />

kum beji, bu sezon en çok kullanılan doğal<br />

renklerin başında bulunuyor. Yeşil tonlarıyla<br />

ve özellikle baldıran yeşiliyle çok iyi<br />

uyum sağlayan kum beji, bu sezon koleksiyonlarda<br />

yüzde 5.88 oranında kullanıldı.<br />

Baldıran yeşili<br />

(Hemlock green)<br />

Nane yeşilinin eski<br />

bir varyantı olan<br />

baldıran yeşili aslında<br />

2014’te en yaratıcı<br />

tonlardan biri<br />

olarak karşımıza çıkıyor.<br />

Siyah-Beyaz<br />

Siyah ve beyazın olmadığı bir sezon<br />

düşünülemez elbette. Hem tek başına<br />

hem de pastel ve canlı renklerle kombinlenebilen<br />

siyah-beyaz renkler,<br />

Ralph Lauren, Michael Kors, Diesel<br />

Black Gold, Giambattista Valli ve Jason<br />

Wu koleksiyonlarında çok beğenildi.<br />

<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

27


KÖŞE YAZISI<br />

.<br />

ISTANBUL<br />

GÜRDAL ÇAKIR<br />

Sağa döndü, savruldu; sola döndü soldu.<br />

Önünde diz çöktükleri hep arkasından sövdü;<br />

Arkasından vuranlarsa, sonra önünde eğildi.<br />

Çözemedi, sezemedi ama ezemedi de...<br />

Aşk dedi inadına...<br />

Uğruna hırpaladığı yüreğini avucunun içine yerleştirdi, suyunu çıkardı anıların...<br />

Düşündü.<br />

Taptığı bir duyguydu kaçamak bakışların içini titretişi, kadınını sahibi yapışı vazgeçemeyeceği bir huydu.<br />

Hep bu yüzden kazandı, bu yüzden hiç unutulmadı.<br />

Gel zaman git zaman, huzura erdi kusurlu çocuk...<br />

Eski masalların tadında bulduğu hazzı, sansürlü mutluluklar içinde yaratmaya çalıştı.<br />

Kimi zaman hüsran, kimi zaman hüzzam bir tabloydu kaçamadığı...<br />

28 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


Yılmadı.<br />

Çünkü; inandığı bir güneş, beklediği bir eş vardı.<br />

Bu süre içinde, gaibin tünelinde ürkek ürkek atarken adımlarını,<br />

nuruna gölge düşüren geceleri teker teker temizledi.<br />

Ruhu çırılçıplaktı artık; el değmiş elleri pamuk, göz değmiş gözleri ışıktı.<br />

Yolu açıktı kısacası...<br />

Besmele çekti usulca, koyuldu yola, saldı kendini boşluğa...<br />

‘Hadi hayırlısı’ dedi.<br />

twitter.com/gürdal<br />

gurdal@gmail.com<br />

Ve sonra; başladı kendi kendine konuşmaya...<br />

***<br />

Kayıtsız kalamıyorum güzellikler karşısında...<br />

Bazen güneş misali apaydınlık bir dişi görüyorum,<br />

İçim titriyor.<br />

Bazense bir çiçek,<br />

Yüzüm gülüyor...<br />

Bir huzur kaplıyor her yanı o an,<br />

Göğsümde geleceğin mis kokulu saçı...<br />

Birden dur diyorum,<br />

Es geçme cihanı...<br />

Düşünüyorum;<br />

Bir göze renk veren,<br />

Bir fidanı büyüten bu düzense;<br />

Bir eli donduran,<br />

Bir insanı öldüren de bu sürgündür.<br />

Susuyorum,<br />

İzliyorum.<br />

<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

29


TEKNOLOJİ<br />

DÜNYANIN<br />

EN İNCE<br />

AKILLI<br />

TELEFONU<br />

Gionee Elife<br />

S5.5<br />

Son dönemlerde Çinli akıllı telefon üreticileri tarafından<br />

üretilen cihazlar adeta büyük rakiplerine meydan okurcasına<br />

yeni cihazlarını duyurmaya başladı. Bu akımı sürdüren<br />

firmalardan biride çinli Gionee firması görülüyor. Firma<br />

son ürettiği Gionee Elife S5.5 adındaki 5.5 mm kalınlığında<br />

ilk telefonunu duyurdu. Bu ünvan daha önce 5,75 mm kalınlığında<br />

ki Vivo X3’e aitti.<br />

Firmanın sayfasında paylaştığı özelliklere bakarsak cihaz, 5<br />

inç’lik bir ekrana, 1.7 GHz hızında dört çekirdekli işlemci,<br />

2GB RAM, 13 MP arka kamera ve 5 MP ön kameranın yanısıra<br />

2300 mAh gücünde bir bataryaya sahip olacak. Ekran<br />

boyutuna göre biraz düşük kalan batarya için ise Gionee<br />

firması Elife S’in birgün boyunca dayanabileceğini iddia<br />

ediyor.<br />

Ayrıca cihazın LTE varyantlarının Haziran ayında piyasaya<br />

sürülmesi planlanıyor. Öte yandan yeni modeline 370 Dolar<br />

bir fiyat biçen firma dünya çapında 40 ülkede telefon<br />

satışlarını başlatacağını söylüyor. Eğer bu iddialar gerçekleşirse<br />

2014 akıllı telefon üreticileri arasında yoğun rekabetin<br />

yaşandığı bir yıl olacak.<br />

30 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


LUMIA 1320’NİN TÜRKİYE<br />

FİYATI BELİRLENDİ<br />

BBM’E GINGERBREAD<br />

DESTEĞİ GELDİ<br />

Nokia’nın geçtiğimiz yıl kasım ayında resmi<br />

duyurusunu gerçekleştirdiği dev ekranlı bütçe<br />

dostu akıllı telefonu Lumia 1320’nin Türkiye<br />

satış fiyatı belirlendi. 18 Şubat itibariyle satışa<br />

sunulacağı bildirilen yeni nesil akıllı telefon<br />

için belirlenen satış fiyatı 999 lira oldu.<br />

6-inç boyutunda HD çözünürlüklü ClearBlack<br />

teknolojisini beraberinde getiren Lumia<br />

1320 gücünü 1.7GHz frekans hızında çalışan<br />

çift çekirdekli Snapdragon 400 işlemcisinden<br />

alıyor. İşlemciye Adreno 305 grafik birimi eşlik<br />

ederken, telefonun diğer teknik özellikleri<br />

ise şu şekilde sıralanıyor; 5MP çözünürlüklü<br />

LED flaş destekli arka kamera, VGA çözünürlüklü<br />

ön kamera, 1GB RAM, 8GB depolama,<br />

microSD kart desteği, 3.400mAh kapasiteli<br />

pil, 9.8mm kalınlık ve 220 gram ağırlık.<br />

Telefon kısa süre içerisinde birçok mağazada<br />

listelenecek.<br />

iOS UYGULAMALARI<br />

ANDROID’DEN DAHA RİSKLİ<br />

BlackBerry’nin Google Play Store’da bulunan anlık<br />

mesajlaşma uygulaması BBM’e, Android 2.3.x<br />

Gingerbread desteği geldi. Artık BBM tüm cihazlarda<br />

çalışıyor.<br />

BlackBerry’nin anlık mesajlaşma ve sesli görüşme<br />

yapma uygulaması geçtiğimiz yılın sonlarına doğru<br />

iOS ve Android platformuna da gelmişti. İlk<br />

etapta Android 4.x JellyBean üzerindeki sistemlerde<br />

çalışan BlackBerry Messenger uygulaması,<br />

bugün güncellenerek tüm Android sürümleri ile<br />

uyumlu oldu.<br />

BlackBerry’nin, BBM’in yakında Android 2.3.x sürümlerine<br />

de geleceğini duyurmasından kısa bir<br />

süre sonra, uygulama bugün güncelleme aldı ve<br />

bu desteğe kavuştu. Geçtiğimiz günlerde de sürüm<br />

2.0’a yükselen BBM’e, internet üzerinden ücretsiz<br />

sesli görüşme yapma özelliği gelmişti.<br />

Sürekli güncellenerek yeni özelliklerin eklendiği<br />

BBM, PIN adı verilen sistem ile çalıştığı için kendine<br />

has bir kullanıcıya sahip. BlackBerry cihazların<br />

dışında uygulamanın iOS ve Android’de de<br />

çalışması firmanın eski popülerliğini geri kazandırmış<br />

durumda.<br />

Mobil uygulamaların güvenliğine yönelik yeni yapılan bir araştırma ilginç sonuçlar ortaya koydu. iOS<br />

uygulamalarının Android uygulamalarından daha riskli olduğu ortaya çıktı.<br />

PC World sitesinin yayımladığı, uygulamaların güvenilirliklerine ve riskli davranışlarına odaklanan<br />

bir araştırma ilginç sonuçlar ortaya koydu. Appthority Uygulama Risk Yönetim Servisi’nin gerçekleştirdiği<br />

çalışmaya göre, iOS uygulamalarının Android uygulamalarından daha riskli olduğu ortaya<br />

çıktı.<br />

Appthority, popüler uygulamaların göreceli güvenlik ve riskli davranışlarını ortaya çıkarmak için 400<br />

ücretli / ücretsiz iOS ve Android uygulamasını test etti. Durağan halde, çalışır durumda ve davranışsal<br />

olarak ölçümlenen uygulamaların sonuçları bir arada ve karşılaştırmalı olarak değerlendirildi.<br />

Android ve iOS platformunda en iyi 200 ücretsiz uygulamanın yüzde 95’inde en az bir riskli davranış<br />

tespit edildi. Bu sayı ücretli uygulamalarda yüzde 80’e düştü. Buna rağmen, ücretli her 5 uygulamadan<br />

4’ünün riskli davranışlarda bulunması olumsuz olarak değerlendirildi.<br />

Gerçekleştirilen testler, genel toplamda iOS uygulamalarının Android uygulamalarına göre daha<br />

riskli davrandığını ortaya koydu.<br />

<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

31


İŞ DÜNYASI<br />

DEMİRHANLAR YAPI MARKET<br />

Demirhanlar Yapı Market olarak, 1988 yılından bu güne siz değerli müşterilerimizin<br />

ihtiyaç duydukları ısı, su, ses yalıtım ve izolasyon malzemeleri, elektrikli<br />

elektriksiz el aletleri, kaba ve ince inşaat malzemeleri, atık ve temiz su boruları,<br />

civata bağlantı ürünleri ve daha bir çok malzemenin uygun fiyatlarla toptan ve<br />

perakende satışını yapmaktayız.<br />

Satıştan, uygulamaya kadar tüm iş süreçlerinde uzman ve deneyimli kadromuz ile<br />

çözüm ortağınız olmayı arzu ediyoruz.<br />

Demirhanlar Yapı Market, başta DEWALT El Aletleri, BASF Yapı Kimyasalları,<br />

ABS Alçı ve Nuh Gazbeton markalarının yanı sıra, Focus Mebran, Fırat Boru,<br />

Marshall Boya, Austrotherm, ECA, AsKaynak, IZOCAM,Yaparlar, KAS, Gurbetçiler<br />

Plastik ve Sardoğan markalarına ait geniş ürün gamını bünyesinde barındırmaktadır.<br />

İhtiyacınız Olanı Bulabileceğiniz Tek Adres<br />

32 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


İŞ DÜNYASI<br />

Yenilenen web sitemizde her türlü ihtiyacınızı çözmeye yönelik ürünlerimize, kolay bir şekilde ulaşabilir, detaylı<br />

bilgi alabilirsiniz. Ürün detay sayfalarımızdan hızlı teklif al özelliği ile teklifinizi satış elemanlarımıza ulaştırabilir,<br />

en uygun fiyat bilgisini alabilirsiniz.<br />

www.demirhanlaryapimarket.com<br />

Marketimiz Pzt-Cmt - 08:00 - 19:00 arası açıktır Tatlıkuyu Mh. Güneyyanyol Cd. Demirhanlar San.<br />

Sit. No : 300 Gebze / Kocaeli / TÜRKİYE<br />

Tel: 262 641 17 21-262 641 22 05<br />

Faks: 262 641 14 06<br />

info@demirhanlaryapimarket.com


RÖPORTAJ<br />

Röportaj : Gürdal ÇAKIR<br />

HADİSE<br />

Bu ay ki konuğumuz Pop Müziği’ne<br />

güzelliği ve sesiyle damgasını vurmuş olan<br />

Hadise...<br />

34 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

35


RÖPORTAJ<br />

Sevgili <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong> okurları, bu sayımızda da sizi Türk popüler müziğinin en<br />

parlak yıldızlarından biriyle daha buluşturuyoruz...<br />

Genel yayın yönetmenimiz Gürdal Çakır’ın son zamanların en sevilen<br />

isimlerinden Hadise ile yapmış olduğu keyifli röportajı sizinle paylaşmaktan<br />

mutluluk duyuyoruz...<br />

36 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


GÜRDAL ÇAKIR: Takdirle izlenen,<br />

beğeniyle dinlenen isimlerden<br />

birisi diye bahsetmek istiyorum<br />

senden sevgili Hadise... Hoşgeldin,<br />

nasılsın, çok iyi görünüyorsun?<br />

HADİSE: Çok teşekkürler Gürdal,<br />

iyiyim sağ ol... Sen nasılsın? (gülüyor..)<br />

GÜRDAL ÇAKIR: Vallahi çok iyiyim<br />

ben de, senin gibi güzelliklerle<br />

bizimle buluşan insanlarla sohbet<br />

edince çok daha iyi oluyorum.<br />

Sürekli kendini yenileyen, sürekli<br />

farklılıklarla bizimle buluşan insanları<br />

ayrı bir seviyorum. (gülüyor..)<br />

HADİSE: Ne güzel bunları senden<br />

duymak...<br />

GÜRDAL ÇAKIR: Gerçekler elbette,<br />

ne demek... Sevgili Hadise yeni<br />

şarkıların hazırlığındasın ama en<br />

son müzikseverleri “Visal” ile buluşturdun.<br />

Oldukça değişik bir şarkı,<br />

değişik bir denemeydi. Nasıl karar<br />

verdin böyle bir şarkıya acaba?<br />

HADİSE: Aslında söylediğin gibi<br />

ilginç bir hikayesi oldu Visal’in...<br />

Albüm için hazırlanmaya başlamıştım,<br />

beğendiğim şarkılar birikmeye<br />

başlamıştı. 4-5 tane cepte<br />

şarkım vardı ve bunlardan biri Visal’di.<br />

Ama albüm için hala istediğim<br />

konsepti oluşturmak adına<br />

yeterli sayıda şarkı bulamamıştım.<br />

Bu yüzden olayı tamamen single’a<br />

çevirmeye karar verdim. Çünkü sevenlerimi<br />

çok daha fazla bekletmek<br />

istemedim. Eskiden bir sanatçıdan<br />

yeni şarkılar duymak için 2-3 yıl<br />

bekleyebilirdi insanlar ama artık<br />

devir değişti. Herkes sabırsız, herkes<br />

sürekli bir şeyler bekliyor sizden...<br />

(gülüyor..) Kolay bir şey değil<br />

bu... Üzerimizdeki yükü hissedebiliyorum<br />

yani...<br />

GÜRDAL ÇAKIR: Tamamen haklısın<br />

bence de... Teknolojinin gelişmesiyle<br />

birlikte insanların şarkılara<br />

ulaşması ve istedikleri yerde istedikleri<br />

zaman onları dinleyebilme<br />

imkanları arttı, dolayısıyla tüketim<br />

de hızlandı. Bu yüzden de sen ve<br />

senin gibi arkadaşlarımızın çok sık<br />

taze işlerle sevenleriyle buluşması<br />

gerekiyor ki sürekli gündemde<br />

kalmayı da başarabilsin. Bu yüzden<br />

sen de bu yolu izleyerek, bu stratejiyle<br />

daha da güzel başarılara ulaşacaksındır<br />

diye düşünüyorum.<br />

HADİSE: İnşallah... Ama sevenlerim<br />

de merak etmesinler, albüm<br />

geliyor yakında... Şu anda mutfaktayız,<br />

hatta albüm öncesi belki bir<br />

single daha paylaşabilirim yaza kadar...<br />

GÜRDAL ÇAKIR: Ne güzel... İşin<br />

en heyecan verici yanlarından biri<br />

de bu aşamalar aslında...<br />

HADİSE: Kesinlikle... Stüdyo aşaması<br />

beni çok heyecanlandırıyor,<br />

orada kendimi tekrar tekrar keşfedebiliyorum.<br />

Çok güzel bir duygu,<br />

herşeyi ilk orada dinleyebiliyorsunuz<br />

en yalın haliyle... O alan, özel<br />

bir alan, orayı çok seviyorum. (gülüyor..)<br />

GÜRDAL ÇAKIR: Umarım her<br />

şey istediğin gibi olur, emeklerinin<br />

karşılığını en çabuk şekilde alırsın,<br />

merakla beklemekteyiz biz de... Bir<br />

de gelecekteki çalışmaların yanı<br />

sıra bugüne dek yaptığın bir çok<br />

başarılı iş var, onlar için neler söyleyeceksin?<br />

HADİSE: Çok güzel bir şey onları<br />

da düşünmek, insana gurur veriyor<br />

resmen... Arka arkaya hepsini düşününce<br />

“bayağı bir şey yapmışım”<br />

diyor insan kendi kendine...<br />

GÜRDAL ÇAKIR: Yalnız ilk günden<br />

bugüne dek yaptığın işlere baktığımda<br />

bir şey dikkatimi çekiyor.<br />

Bir doğudasın, bir batıda; bir kuzeydesin,<br />

bir güneyde... Hiç yerinde<br />

durmamıssın maaşallah... (gülüyor..)<br />

Bunu bile bile mi yapıyorsun<br />

yoksa ruhun, özün mü bu?<br />

HADİSE: (gülüyor..) Aslında ikisi<br />

de... Yani hem özüm bu benim, hem<br />

de olması gereken bu... Örtüşüyor<br />

ikisi de... Ben çok çabuk sıkılan<br />

bir insanım, bu yüzden bunu her<br />

anlamda pozitif yönde kullanmayı<br />

seviyorum. Kıyafet olabilir, saç olabilir,<br />

müzik olabilir; her yönde değişimi<br />

seviyorum. Bu aralar da bu<br />

konuda kendimde savaş içindeyim.<br />

GÜRDAL ÇAKIR: Bir nevi yol ayrımındasın<br />

diyebiliriz o zaman?<br />

HADİSE: Tam olarak demek istdediğim<br />

buydu evet, öyle bir dönemdeyim.<br />

Hangi sokağa dönsem<br />

acaba diye düşünüyorum çünkü<br />

hepsi farklı bir Hadise’ye gidiyor..<br />

(gülüyor..) Hangi yenilikleri yapmak<br />

istediğimi anlamaya, nasıl bir<br />

Hadise olmak istediğimi anlamaya<br />

çalışıyorum kısacası...<br />

GÜRDAL ÇAKIR: Bu kararları almaya<br />

çalışırken geçmişini de dikkate<br />

alıyor musun peki?<br />

HADİSE: Geçmişime baktığımda<br />

keşkelerim yok ama elbette ki dikkate<br />

alıyorum çünkü az sayıda da<br />

olsa istemediğim şeylerle karşılaştığım<br />

zamanlar oldu.<br />

GÜRDAL ÇAKIR: Tabiki de herkesin<br />

hayatında düştüğü kalktığı<br />

zamanlar, sallandığı zamanlar oluyor<br />

ama önemli olan yıkılmamak<br />

diye düşünüyorum. Bugün de hala<br />

ayakta olabildiğimize göre geleceğin<br />

geçmiş ve bugünden daha iyi<br />

olmaması için hiç bir sebep yok...<br />

Peki Hadise içinde bulunduğumuz<br />

dönemde müzik sektörünü nasıl<br />

değerlendirir bize?<br />

HADİSE: Beni üzen bir kaç şey var<br />

aslında... Onlardan bir tanesi genç<br />

isimlere çok fazla şans verilmemesi...<br />

Yeni çıkış yapmak isteyen<br />

<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

37


isimlere şans vermeyip, piyasanın<br />

aynı isimlerle dönmesi... Bu beni<br />

müzik adına üzüyor... Çünkü sanat<br />

büyük bir kelime, onu bir köşeye<br />

sıkıştıramayız. Daha açık bakmak<br />

lazım sanata ve sektörümüz de artık<br />

biraz daha yenilik istiyor diye düşünüyorum.<br />

İnsanların daha başarılı<br />

olmasını, o genç isimlerin de daha<br />

fazla alanda bulunmalarını isterim.<br />

GÜRDAL ÇAKIR: Haklısın, bir de<br />

o genç isimlerin piyasada kendilerine<br />

yer edinmek adına harcadıkları<br />

zaman, harcadıkları paralar ve kurdukları<br />

hayaller var, umutlar var...<br />

Kısacası bir insanın geleceği söz<br />

konusu, bu yüzden daha hassas davranmak<br />

gerektiğini düşünüyorum<br />

bu açıdan da... Bir de şöyle bir soru<br />

sormak istiyorum Hadise; sohbetimizin<br />

en başından beri sürekli değişim<br />

içinde olduğundan bahsediyoruz,<br />

peki orjinal Hadise’yi ne zaman<br />

göreceğiz? (gülüyor..)<br />

HADİSE: Hmmm... Güzel ve iddialı<br />

bir soru, hoşuma gitti bak bu... Ama<br />

orjinal Hadise nasıl acaba? Bak onu<br />

ben de bilmiyorum.. (gülüyor..)<br />

Spora giden Hadise 15 yaşında olabiliyorken,<br />

süslenip sahneye çıkan<br />

Hadise birden bambaşka biri olabiliyor.<br />

Şaka bir yana cidden içimde<br />

o kadar çok Hadise var ki o yüzden<br />

hiçbir zaman tam orjinal Hadise<br />

şudur diyemem... O yüzden hepsi<br />

orjinal, hepsi benim diyelim... (gülüyor..)<br />

GÜRDAL ÇAKIR: Pekala... Hadise<br />

İngilizce şarkılar da yapıyor, yazdıklarından<br />

en sevdiği İngilizce şarkı<br />

hangisi?<br />

HADİSE: Sanırım annem için yazdığım<br />

şarkı... Çünkü İtalya’da üç<br />

günlüğüne stüdyoda çalışmak için<br />

bir prodüktör arkadaşıma gitmiştim<br />

ve biz üç günde üç şarkı çıkarmıştık.<br />

En güzel dönemlerimden .<br />

biriydi, sadece müziğe ve duygulara<br />

konsantre olmuştum. İşte annem<br />

için yazdığım o şarkı da yirmi dakikada<br />

falan çıkmıştı, yüzde yüz duygudan<br />

oluşan bir şarkı benim için...<br />

GÜRDAL ÇAKIR: Gelelim “O<br />

Ses”e... Çok başarılı bir jüri üyesiydin,<br />

kitleni de programla beraber<br />

daha da genişletmiş oldun. İnsanlar<br />

belki de bildiklerinden çok daha<br />

farklı bir Hadise gördüler ve tanımayanlar<br />

seninle ilgili çokça fikir<br />

sahibi oldular program sayesinde....<br />

HADİSE: Çok doğru bir şey söyledin<br />

Gürdal... Aslında ben hep<br />

öyleydim ama bu güne kadar hiç<br />

kendimi doğru tanıtabileceğim,<br />

ifade edebileceğim bir platformda<br />

bulunmamıştım. Sadece kliplerle<br />

olmuyor malesef, programdaki Hadise<br />

ile kliplerdekinin arasında dağlar<br />

kadar fark var... Kliplerdeki mi o<br />

koltuktaki mi derseniz o koltuktaki<br />

Hadise gerçeğe en yakın olanı...<br />

GÜRDAL ÇAKIR: Bir de Hadise<br />

biraz erkeklere göndermelerde bulunan<br />

şarkıları seviyor galiba, ne<br />

dersin? (gülüyor..)<br />

HADİSE: Ben seviyorum... (gülüyor..)<br />

Yani kadınlar içindeki gücün<br />

farkında olmalı bence...<br />

GÜRDAL ÇAKIR: Ya tabi herkes<br />

kendince güçlüdür ama erkekler yaradılış<br />

gereği bir kademe sanki daha<br />

güçlü gibi kadınlardan... (gülüyor..)<br />

HADİSE: Yavaş Gürdal’cım yavaş,<br />

karşında Hadise var... Bu konular<br />

bende hassas... (gülüyor..)<br />

GÜRDAL ÇAKIR: Bende de çok<br />

hassas sevgili Hadise, yıllardır kafa<br />

patlattım bu konuların üstüne ve en<br />

son kararım bu yönde, değişeceğini<br />

de sanmıyorum bundan sonra...<br />

(gülüyor..)<br />

HADİSE: Aslında şunu demek istiyorum;<br />

bir ilişkide her zaman<br />

kadınlar birşeylerden daha çabuk<br />

vazgeçebiliyor, taviz verebiliyor<br />

sırf ilişki daha sağlam olsun diye...<br />

Ama erkek ilişki başlamadan önce<br />

yaptığı herşeyi ilişki içinde de yapmaya<br />

devam edebiliyor. Yani erkek<br />

herzamanki gibi devam ediyor, kadın<br />

ona eşlik ediyor. Yok öyle bir<br />

dünya... (gülüyor..) Ben bu konuda<br />

kadınlara güç vermeye çalışıyorum<br />

işte şarkılarımla beraber...<br />

GÜRDAL ÇAKIR: Umarız bundan<br />

sonra da en büyük güç hep seninle<br />

olur ve seni sevenlerle de bu gücü<br />

en güzel şekilde paylaşırsın sevgili<br />

Hadise... Çok keyifli bir sohbetti,<br />

çok teşekkür ederim.<br />

HADİSE: Ben çok teşekkür ederim<br />

Gürdal, her şey senin için de çok<br />

güzel olsun... Sevgiler<br />

GÜRDAL ÇAKIR: Sevgiler bizden...<br />

38 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


RÖPORTAJ<br />

<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

39


SOSYAL SORUMLULUK<br />

1999 yılında çeşitli meslek<br />

gruplarından oluşan Çevre Gönüllüleri<br />

tarafından İstanbul’da kurulan ÇEKÜD,<br />

7 milyar insanı hedef alan çalışmaları ile<br />

çevre bilincini artırmaya, çevre ahlakını<br />

geliştirmeye, çevreye duyarlı bir kamuoyu<br />

oluşturmaya çalışıyor.<br />

Yapılan etkinliklerle, çevre<br />

sorunlarının temelinde yatan yanlış<br />

insan davranışlarının düzeltilmesine ve<br />

doğanın korunmasında sosyal çevrenin<br />

önemine dikkat çekilirken, insana ve<br />

doğaya sevgi besleyen, ahlaki değerleri<br />

önemseyen, benlik duygularını kontrol<br />

altına almış, tasarruf ve sade yaşam<br />

kültürünü benimsemiş, kritik ve analitik<br />

düşünce yapısındaki fertlerden oluşan bir<br />

sosyal çevre hedefl eniyor.<br />

ÇEKÜD, Küresel ısınma ve kuraklık<br />

nedeniyle artık geniş kitlelerin ilgi alanına<br />

girmiş bulunan çevre sorunlarını çözmek<br />

için en ideal yolun bilinçlendirme ile birlikte<br />

sürdürülmesi gereken ağaçlandırma<br />

çalışmaları olduğuna inanıyor.<br />

Minik Ellerden Büyük İşler<br />

Yaşanabilir çevreye somut katkı anlamında,<br />

yanan ve yok olan ormanlarımızı yeniden<br />

kazanmak amacıyla her yıl ağaçlandırma<br />

kampanyaları düzenleyerek yüzbinlerce fi danın<br />

toprakla buluşmasına öncülük eden ÇEKÜD,<br />

başlattığı ‘Minik Ellerden Büyük İşler; Tohumdan<br />

Fidana’ kampanyası ile öğrencilerin kendi<br />

fi danlarını yetiştirmelerine olanak sağlıyor.<br />

Kamuoyuna açık olarak yapılan dikimlere,<br />

halkın ve özellikle öğrencilerin katılımını<br />

sağlamaya çalışıyor; şehir merkezlerinde<br />

beton yapılar arasında yaşayan insanların,<br />

kendi elleriyle toprağa dikecekleri birer fi dan<br />

ve onun hatırasına doğada geçirecekleri birer<br />

günün onlarda güzel bir anı olarak kalacağını<br />

düşünüyor.<br />

Her yıl yaptığı çevre temalı yarışmalar ile<br />

çevre bilinci aşılamaya çalışan ÇEKÜD, çevre<br />

duyarlılığını teşvik edici yüzlerce ödül veriyor.<br />

40 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


SOSYAL SORUMLULUK<br />

Çevre problemlerinin temelinde<br />

yanlış tüketim alışkanlıkları ve israf<br />

olduğuna inanan ÇEKÜD, Aşırı tüketim<br />

ve israfa dayalı alışkanlıklar herkesin<br />

en temel ihtiyacı olan yemekte<br />

başladığına inanıyor ve kamuoyunun<br />

dikkatini çekmek amacıyla başlattığı<br />

‘Sofrada Sıfır Artık’ kampanyası<br />

çalışmalarını sürdürüyor.<br />

Çevre sorunlarına bilimsel verilerin<br />

ve manevi değerlerin ışığında çözüm<br />

yolları arayan, temiz çevre için temiz<br />

bilginin yaygınlaştırılmasına ayrıca<br />

önem veren ÇEKÜD, kamuoyunu<br />

bilgilendirici yayın ve açıklamalarını<br />

basın bildirileri aracılığı ile duyururken,<br />

binlerce ziyaretçisi ve takipçisi olan<br />

web sitesi, sosyal medya organları<br />

aracılığıyla halk ile doğrudan temas<br />

kuruyor.<br />

- Osmanlı ve Çevre<br />

- Çevre ve Kültür Değerlerinin<br />

Kurulmasında Gönüllü kuruluşların<br />

önemi<br />

- İstanbul’un Çevre Sorunları<br />

- Ulusal Çevre Politikamız<br />

- Türkiye’nin Çevre Problemleri ve Siyasi<br />

Partilerin Çözüm Önerileri<br />

- Su ve Çevre<br />

- Siyanürlü Altın Gerçeği<br />

- Türkiye’nin Gözü Nükleerde<br />

- Kur’an Perspektifi nden Çevre<br />

- Yeşil Pazarlama ve Tüketim farkındalığı<br />

- Sakarya Üniversitesi Disiplinler arası<br />

Çevre Kongresi<br />

- Karabük Üniversitesi Tüketim Toplumu<br />

ve Çevre Sempozyumu<br />

gibi başlıklar altında gerçekleştirilen bir dizi<br />

konferans, seminer ve panel kamuoyunda<br />

oldukça ilgi ve dikkat çekici bulunuyor.<br />

<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

41


SOSYAL SORUMLULUK<br />

ÇEKÜD, bu konuda Türkiye’nin birçok il<br />

ve ilçesinde seminer, panel ve konferans<br />

düzenlemektedir. Bu konferanslardan biri<br />

de ‘‘Minik Ellerden Büyük İşler, Tohumdan<br />

Fidana Yeni Nesiller Yetiştiriyoruz”<br />

projesi kapsamında Tuzla ilçemizde<br />

gerçekleştirilmiştir.<br />

Tuzla Belediyesi’nin öncülüğünde<br />

Çevre Kuruluşları Dayanışma Derneği<br />

(ÇEKÜD), Tuzla Kaymakamlığı ve<br />

Tuzla İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile<br />

ortaklaşa yapılan ‘Minik Ellerden Büyük<br />

İşler, Tohumdan Fidana Yeni Nesiller<br />

Yetiştiriyoruz” projesi başlatıldı.<br />

Doğal mirasımızı tanıtmak, sağlıklı<br />

yaşama öncülük etmek isteyen<br />

ÇEKÜD, doğal çeşitlilik ve endemik<br />

türleri görmek için doğal sit alanlarına,<br />

baharın güzelliğini hissetmek için doğal<br />

sulak alanlara, tarihi ve kültürel çevre<br />

mirasımızı görmek için tarihi mekânlara<br />

geziler düzenliyor.<br />

Çevre sorunlarını inceleyip araştıran<br />

ÇEKÜD, kamuoyunu aydınlatıcı<br />

raporlar hazırlıyor.<br />

ÇEKÜD, 05.11.2012 tarih ve 2012-<br />

39/37 No.lu Bakanlar Kurulu Kararı ve<br />

Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah<br />

Gül’ün onayıyla Kamu Yararına<br />

Çalışan Dernek Statüsü kazanmıştır.<br />

ÇEKÜD ,çevre bilincini artırmayı, çevre<br />

ahlakını geliştirmeyi, çevreye duyarlı bir<br />

kamuoyu oluşturmayı amaçlamaktadır.<br />

42 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

43


44 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

45


Konser<br />

Zamanı<br />

Model<br />

Konser / 14 <strong>Mart</strong> 2014 Saat / 22:00<br />

Jolly Joker İstanbul<br />

Model, üçüncü albümü “Levlâ’nın Hikayesi” ile 14 <strong>Mart</strong>’ta<br />

Jolly Joker İstanbul sahnesinde...<br />

2005 yılında Okan Işık (gitar) ve Can Temiz (bas gitar) tarafından<br />

“A Due Carmen” adıyla kurulan grup, daha sonra<br />

2007 yılında Fatma Turgut’un (vokal) ve 2013 yılında<br />

Kerem Sedef ’in (davul) katılımıyla son halini aldı. Grup,<br />

2008 yılında adını “Model” olarak değiştirdi. 2009 yılında<br />

Sony Music etiketiyle 5 şarkıdan oluşan “Perili Sirk” isimli<br />

E.P. çalışmaları yayınlayan “Model”, 2011 yılında Demir<br />

Demirkan prodüktörlüğünde ikinci stüdyo çalışmaları<br />

“Diğer Masallar”ı Gnl Entertainment etiketiyle piyasaya<br />

sürdü. Şarkılarında hüznü ve eğlenceyi iç içe yansıtan<br />

Model’in müziğinde en karanlık temaların son derece eğlenceli<br />

bir şekilde işlenmesine şahit olmak mümkün...<br />

Gökhan Tepe<br />

29 <strong>Mart</strong> 2014, 22:00<br />

Jolly Joker İstanbul<br />

“Tanrım Dert Vermesin” isimli çıkış şarkısı ve keyifli<br />

sahne performansıyla Gökhan Tepe, 29 <strong>Mart</strong>’ta Jolly<br />

Joker İstanbul sahnesinde dinleyicisiyle buluşmaya<br />

hazırlanıyor.<br />

Son albümü “Kendim Gibi”yi Aralık 2012’de dinleyiciyle<br />

buluşturan Gökhan Tepe, listelerde üst sıralara yerleşen<br />

şarkılarını söyleyecek.<br />

Halil Sezai<br />

Konser / 15 <strong>Mart</strong> 2014, 22:00<br />

Jolly Joker İstanbul<br />

Son olarak Badem’le düet yaptığı Sonsuz Aşk şarkısıyla<br />

müzik listelerini zorlayan Halil Sezai, 15<br />

<strong>Mart</strong>’ta Jolly Joker İstanbul sahnesinde sizlerle<br />

olacak.<br />

Hafızalarımıza kazınan çarpıcı sözleri ve başka<br />

diyarlara sürükleyen müzikleri ile geçtiğimiz yıla<br />

damgasını vuran Halil Sezai ikinci solo albümünün<br />

ardından dinleyicisi ile buluşmaya devam<br />

ediyor.<br />

Halil Sezai “Seni Beklerken” ve “Ey Aşk” isimli<br />

albümlerinin büyük beğeni toplayan şarkıları ve<br />

sürpriz repertuvarı ile sizlerle olacak.<br />

Yalın<br />

Konser / 29 <strong>Mart</strong> 2014<br />

Saat : 23:00<br />

garajistanbul, İstanbul<br />

Yalın, 29 <strong>Mart</strong> gecesinde<br />

çok özel bir repertuvarla<br />

garajistanbul sahnesinde!<br />

Pop müziğin en dikkat çeken isimlerini, Beyoğlu’nda<br />

ilk kez kendi sahnesinde ağırlamayı amaçlayan<br />

garajistanbul, bu iddiasını 29 <strong>Mart</strong> akşamı, dillerden<br />

düşmeyen şarkılarıyla hafızalara kazınan Yalın<br />

ile kanıtlıyor.


KÜLTÜR - SANAT<br />

İrem Derici<br />

Konser / 21 <strong>Mart</strong> 2014, 23:00<br />

garajistanbul, İstanbul<br />

İrem Derici, 21 <strong>Mart</strong> Cuma günü garajistanbul sahnesinde!<br />

Farklı sesi ve güçlü yorumuyla dikkatleri çeken İrem Derici, geçen yıl Bensiz<br />

Yapamazsın ardından yaz için özel hazırladığı yeni single’ı Düşler Ülkesinin<br />

Gelgit Akıllısı’nı dinleyicilerine sundu ve ardından sanatçının İki adını verdiği<br />

ve içinde iki yeni şarkıyla bir de versiyon bulunan maxi single albümüyle<br />

müzikseverlerle buluştu.<br />

Daha önce kendi kurduğu gruplarla İstanbul’da pek çok mekanda sahne alan<br />

İrem Derici, bu özel akşamda hem kendi şarkıları hem de yerli yabancı sevilen<br />

cover parçaları ile dinleyicilerine geniş bir yelpazede yepyeni bir repertuvar<br />

sunacak.<br />

Mehmet Erdem<br />

Konser / 21 <strong>Mart</strong> 2014, 22:00<br />

Jolly Joker İstanbul<br />

Yaptığı şarkılarla büyük beğeni kazanan Mehmet<br />

Erdem, “Hiç Konuşmadan” şarkılarını Jolly Joker’de<br />

söylüyor!<br />

İkinci solo albümü “Hiç Konuşmadan”ı müzikseverlerle<br />

buluşturan Mehmet Erdem, “Hakim Bey”,<br />

“Herkes Aynı Hayatta”, “Haydi Gel Gidelim” gibi ilk<br />

albümünün sevilen eserlerini de seslendirerek, kendisini<br />

dinlemeye gelenlere keyifli saatler yaşatacak.<br />

Geçtiğimiz yıl Sony Music etiketiyle yayımladığı<br />

“Herkes Aynı Hayatta” albümüyle dinleyicilerle<br />

buluşan ve fenomen haline gelen Mehmet Erdem,<br />

merakla beklenen yeni albümünün yayımlanmasından<br />

hemen önce sözü ve müziği Cihan Güçlü’ye ait<br />

olan “Acıyı Sevmek Olur Mu?” isimli çıkış şarkısını<br />

radyolar aracılığıyla paylaşmış ve kısa sürede büyük<br />

beğeni toplamıştı.<br />

Fettah Can<br />

Konser / 22 <strong>Mart</strong> 2014, 22:00<br />

Jolly Joker İstanbul<br />

Üçüncü solo albümü Yalanlar Cumhuriyeti’ni yayımlayan<br />

Fettah Can, 22 <strong>Mart</strong>’ta Jolly Joker İstanbul’da<br />

hayranlarının karşısına çıkıyor.<br />

Türkiye’nin farklı bölge ve mekanlarında yaklaşık 15<br />

yıldır sahne çalışmaları yapmakta olan Fettah Can,<br />

çıkardığı Sana Affetmek Yakışır ve Boş Bardak isimli<br />

iki digital single ile müzik listelerinde ilk sıralara<br />

yerleşti.<br />

Fettah Can şimdiye kadar Işın Karaca, Hande Yener,<br />

Gülben Ergen, Levent Yüksel, Zeynep Casalini, Demet<br />

Akalın gibi isimlerden dinlediğimiz şarkılarını<br />

yeniden düzenleyerek kendi yorumu ile Aklımda<br />

Kalanlar albümünde topladı.<br />

Fettah Can, albümünde yer alan yeni şarkıları ve<br />

unutulmayan hitleri ile müzikseverlerle buluşacak.<br />

<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

47


Gösteri<br />

Zamanı<br />

Bezirgan / 15 <strong>Mart</strong> 2014, 20:30<br />

Profilo Kültür Merkezi Büyük Salon,<br />

İstanbul<br />

İstanbul Halk Tiyatrosu, Moliere’in baş yapıtı Tartuffe’ün<br />

yepyeni bir uyarlaması olan Bezirgan ile<br />

sahneye geliyor.<br />

“Tartuffe’ün kim olduğunu biliyorsunuz ama peki<br />

nereden çıktı bu Tartuffe? Nasıl oldu da girdi hayatlarımıza;<br />

talan etti her şeyi? İşte bu sorulara yanıt<br />

arayan oyunun sürprizleri var!”<br />

Hizmetçi kız rolünde Bahtiyar Engin ve evin büyükannesi<br />

rolünde Erkan Can... Ama sürprizlerin en<br />

büyüğü hem Orgon hem Tartuffe rollerini canlandıracak<br />

olan Cem Davran!<br />

Yıldıray Şahinler’in yönettiği Bezirgân ile İstanbul<br />

Halk Tiyatrosu, her zamanki gibi sözünü sakınmayacak.<br />

Ama Erkan Can’ın dediği gibi, “kırıp dökmeden”<br />

ve Brecht’in dediği gibi “çok eğlendirerek, her<br />

zamanki gibi.”<br />

Oyuncular: Cem Davran, Erkan Can, Faruk Akgören,<br />

Bahtiyar Engin, Selin Yeninci, Aytek Önal, Simge<br />

Defne Çelik, Selim Can Yalçın, Salih Kırlı, Ali İl.<br />

Asi Kuş / 22 <strong>Mart</strong> 2014, 20:30<br />

Trump Kültür ve Gösteri Merkezi,<br />

İstanbul<br />

Ali Poyrazoğlu’nun gösterisi Asi Kuş, 22<br />

<strong>Mart</strong>’ta Trump Kültür ve Gösteri Merkezi’nde<br />

sahnelenecek.<br />

Türk tiyatrosunun en önemli yıldızlarından Ali<br />

Poyrazoğlu müzikli bir gösteriyle sizleri şaşırtacak.<br />

Yaşama, sanata, aşk olgusuna bakışınızı<br />

değiştirecek bu oyunu mutlaka izleyin!<br />

İstanbul Tiyatro Festivali’nde büyük ilgi yaratan<br />

Asi Kuş kaçırılmaması gereken bir deneyim.<br />

Ali Poyrazoğlu, Asi Kuş’ta Bizet’nin ünlü<br />

operası Carmen’in bir ucundan girip öbür<br />

ucundan çıkıyor. Opera, tiyatro, bale ve güldürü<br />

ustalığı bir arada. Carmen, Bizet, Don Jose,<br />

Ali Poyrazoğlu, Toreodor ve Boğa rollerinde<br />

Ali Poyrazoğlu…<br />

48 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


KÜLTÜR - SANAT<br />

Michael Winslow - Stand Up Comedy / 22<br />

<strong>Mart</strong> 2014, 20:00<br />

Beşiktaş Kültür Merkezi, İstanbul<br />

10.000 sesi taklit edebilen stand up sanatçısı Michael<br />

Winslow, dünya turnesi kapsamında 22 <strong>Mart</strong>’ta İstanbul’da<br />

sahne alacak.<br />

Polis Akademisi’nin Efsane Komedyeni Tek Gösteri<br />

İçin Türkiye’ye Geliyor…<br />

Tüm zamanların en çok izlenen komedi yapımları<br />

arasında gösterilen “Polis Akademisi”nin çok sesli komedyeni<br />

Larvell Jones, gerçek adıyla Michael Winslow,<br />

22 <strong>Mart</strong>’da BKM’de sergileyeceği performans için<br />

İstanbul’a gelecek.<br />

Ses efekti konusunda dünyanın en iyileri arasında<br />

gösterilen Michael Winslow; Tebeşirin tahtada çıkardığı<br />

korkunç sesten jet uğultusuna, havlayan köpeklerden<br />

ıslak spor ayakkabısı sesine, radyonun cızırtılı<br />

sesinden gitarın coşkulu melodilerine kadar binlerce<br />

sesi bire bir taklit edebilen bir isim. Michael Winslow<br />

aynı zamanda bir dublaj sanatçısı ‘‘Geleceğe Dönüş”<br />

ve “Terminatör” gibi filmlerde seslendirmeler yapan<br />

Winslow televizyonda ise “Robo Chicken” ve Family<br />

Guy”daki seslendirmeleri ile biliniyor.<br />

Amerika’dan Kanada’ya, Finlandiya’dan Avustralya’ya<br />

ve birçok ülkede sahne alan efsane komedyen tek gösteri<br />

için 22 <strong>Mart</strong>’ta İstanbul’da olacak. İngilizce olarak<br />

sahnelenecek gösteride tercüman kullanılmayacak.<br />

Fil’m Hafızası: Bu da mı Gol Değil! /<br />

28 <strong>Mart</strong> 2014, 21:00<br />

Salon İKSV, İstanbul<br />

Fil’m Hafızası, spor dünyasının ünlü bir isminin ev<br />

sahipliğinde kısa filmler, unutulmaz film müziklerinden<br />

oluşan canlı performans, adrenalini yüksek<br />

yarışmaları içeren Bu Da Mı Gol Değil! temasıyla<br />

28 <strong>Mart</strong>’ta Salon İKSV’de...<br />

Fil’m Hafızası, filmlerde hayat bulan, replikleri fil<br />

hafızasıyla hatırlayan ve hak ettiği değeri görmemiş<br />

bağımsız yapıtlara hayat vermeyi amaç edinmiş<br />

gönüllülerin oluşturduğu sosyal sinema platformudur.<br />

Farklı türlerden ödüllü kısa filmleri İstanbul’un alternatif<br />

mekanlarında gösteren Fil’m Hafızası, sinemaseverlerin<br />

birlikte sosyalleşebilecekleri ortamlar<br />

yarattı. Haziran 2013’te başlattıkları Tematik Gece<br />

serisinde her ay bir yönetmeni ağırlayan Fil’m Hafızası,<br />

yönetmenle bir kısa film seçkisi hazırlıyor ve<br />

onun sevdiği müziklerle etkinliği renklendiriyorlar.<br />

Ömer Seyfettin’in Aşk ve Ayak Parmakları isimli eseriyle aynı adı taşıyan<br />

oyun, 16 <strong>Mart</strong>’ta Halis Kurtça Kültür Merkezi’nde sahnelenecek.<br />

Yazan: Binnur Şerbetçioğlu<br />

Yöneten: Tarık Şerbetçioğlu<br />

Müzik: Deniz Noyan<br />

Oynayanlar : Tarık Şerbetçioğlu, Ömer Gecü, Gözde Akın, Handan Aydın,<br />

Tuncay Vicnelioğlu, Nermin Koçak, Hande Akkent, Tunca Soysal - 6 yaşından<br />

küçük çocuklar etkinliğe alınmamaktadır. 6 yaş ve üzeri bilete tabidir.<br />

<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

49


SAĞLIK - YAŞAM<br />

BAHAR<br />

~<br />

YORGUNLUGU<br />

Bahar aylarında insan metabolizmasında oluşan<br />

değişiklikler beraberinde yorgunluğu da<br />

getiriyor. Bahar yorgunluğu bir hastalık olarak<br />

tanımlanıyor ve önlem alınması gerekiyor.<br />

Önlem alınmazsa bahar yorgunluğu kronikleşebiliyor.<br />

Kışın soğuk günleri yavaş yavaş yerini baharın<br />

neşesine ılıklığına bırakırken birçok kişide<br />

halsizlik, yorgunluk, eklem ağrıları, uyku isteği<br />

gibi ortak şikayetler gözleniyor. Bu yakınmaların<br />

çoğu bahar yorgunluğuna bağlanıyor.<br />

Bu yorgunluğa bağlı olarak kalp ve romatizma<br />

hastalarında yakınmaların arttığını belirtiyor.<br />

Bahar yorgunluğu önlem alınmazsa kronik<br />

yorgunluk sendromuna da dönüşebiliyor.<br />

Havadaki elektrik artıyor:<br />

Bahar mevsiminde havadaki elektrik yükü artıyor.<br />

Bu yükün iyonlar aracılığıyla taşındığı<br />

vurgulanmaktadır. Pozitif ve negatif değerde<br />

iki tür iyondan pozitif olanlar arttıkça vücuda<br />

zindelik getirir. Negatif yüklü iyonların artması<br />

ise yorgunluk, halsizlik ve gerginliklere<br />

neden olur. Havadaki elektrik yükü şehirlerde<br />

daha fazladır. Taşıtların havayı kirletmesi, sanayi<br />

atıkları, trafik keşmekeşi elektrik yükünü<br />

artırır.<br />

Elektrik yükünün yoğunluğu, bahar mevsiminde<br />

sinir gerginliğini ve stresi tırmandırıyor.<br />

Bu durum, damarlardaki büzülmeyi artırıyor.<br />

Damarlardaki büzülme midede olursa ülsere<br />

bile neden olabiliyor. Uzmanlar, bahar mevsiminde<br />

sebze ve meyvelerin yanısıra bol sulu<br />

gıdaları da soframızdan eksik etmememiz<br />

gerektiğini söylüyorlar; çünkü meteorolojik<br />

değişiklikler yüzünden vücuttaki su oranında<br />

bozukluklar görülebiliyor.<br />

Bahar yorgunluğunun etkilerinden kurtulmak<br />

mümkün. Eğer yakınmalar süreklilik kazanmışsa<br />

ve kendinizi her zaman halsiz ve bitkin hissediyorsanız,<br />

kronik yorgunluk ile karşı karşıyasınız<br />

demektir.<br />

A tipi insanlar aday:<br />

Eğer, yönetici kadrosunda çalışan sorumluluğu<br />

fazla olan biriyseniz, halsizlik, kırıklık,<br />

boğaz ve baş ağrılarıyla gelişen kronik yorgunluk<br />

sendromu sizin de kapınızı çalabilir.<br />

Kronik yorgunluk sendromu olan kişi, gözlerinin<br />

önünde beneklerin uçtuğunu, devamlı baş<br />

ağrısı ile birlikte sanki kerpetenle ensesinin<br />

sıkıldığı hissine kapıldığını söyler. Eklem ağrılarından<br />

yakınır. Bu kişilerin işteki konsantrasyonları<br />

bozulur. Eklem ağrıları, ruhsal sıkıntılar<br />

yakalarını bırakmaz.<br />

Kronik yorgunluk sendromuna yakalanan kişilerin<br />

çoğunluğu yaptığı işten, çalışma ortamından<br />

ötürü devamlı duygularını, sıkıntılarını<br />

baskı altına alıyor. Bu şekilde yıllarca baskı<br />

altında kalan duygular, stres ve iş yoğunluğu<br />

sonucunda patlama noktasına geliyor.<br />

50 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


Mutsuzluk yorgunluğu:<br />

Bahar yorgunluğu ve kronik yorgunluk dışında<br />

bir de “mutsuzluk yorgunluğu” denilen<br />

bir yorgunluk türü var. Kendini sürekli halsiz,<br />

isteksiz, yorgun hissedenler bu gruba<br />

giriyor. Söz konusu kişilerin yorgunluk hisleriyle<br />

mutsuzlukları arasında bağlantı olduğu<br />

belirtiliyor. Mutsuzluk yorgunluğu, insanın<br />

psikolojisiyle çok yakından ilgilidir. Bu sorundan<br />

kurtulmak için öncelikle yaşamı sevmek,<br />

mutsuzlukların, hayal kırıklıklarının gelip geçici<br />

olduğuna inanmak gerekir. Söz konusu<br />

gruba giren kişilerde şikayetler bedensel bir<br />

rahatsızlıktan değil de, psikolojik sorunlardan<br />

kaynaklandığı için hastaların psikolojik<br />

tedavi görmesi gerekebilir.<br />

Kronik yorgunluktan korunun:<br />

Kronik yorgunluğunuzun gerçek nedenini<br />

araştırın. Eğer sorun iş yoğunluğunuz ise<br />

çalışma temponuzu düşürün, monotonluk ise<br />

yaşamınızı renklendirecek uğraşlar bulun.<br />

* Kronik yorgunluğa karşı en iyi ilaç tatile çıkmaktır.<br />

İmkanlarınızı zorlayarak birkaç günlüğüne<br />

de olsa kent dışına kaçın.<br />

* Her gün sabahları aç karnına en az 5 dakika<br />

yürüyüş yapın. Ancak bu yürüyüşleri güneşli<br />

günlerde yapmaya özen gösterin.<br />

* Her sabah 10-15 dakika aç karnına jimnastik<br />

yapın. Ama vücudunuzu aşırı yormaktan<br />

da kaçının. Jimnastik yapacağınız odayı<br />

ciğerlerinize bol oksijen girmesi için bir süre<br />

havalandırmayı unutmayın.<br />

* Sofranızdan meyve ve sebzeyi eksik etmeyin.<br />

Sevmeseniz de mevsimin özelliğini taşıyan<br />

meyve ve sebzelerin bütün çeşitlerinden<br />

bol miktarda yiyin.<br />

Önlemler:<br />

* Baharda vücudun daha çok vitamin ve minerale<br />

ihtiyacı oluyor. Özellikle de B ve C vitaminleri<br />

ile potasyuma. B ve C vitaminleri<br />

sebze ve meyvelerde, potasyum da domates,<br />

patates ve kayısıda bol miktarda bulunuyor.<br />

* Günde 3 litre su için. Yemek yemeden ve<br />

yatmadan önce azar azar içerek vücudunuza<br />

ihtiyacı olan suyu sağlayın.<br />

* Uyku ritmine dikkat edin. Rahat bir uyku<br />

için yatağa girmeden önce günlük bütün<br />

stres nedenlerinizi aklınızdan uzaklaştırın.<br />

Hoşunuza giden konuları düşünün veya hoşlandığınız<br />

bir film seyredin.<br />

* Alkol kullanıyorsanız, mümkün olduğunca<br />

azaltın. Çünkü yorgunluktan kurtulmak için<br />

alkole sarılmak çözümü zor problemleri ortaya<br />

çıkarabilir.<br />

Enfeksiyon hastalıklarına da<br />

dikkat<br />

Bütün bunların yanı sıra da ilkbaharda havanın<br />

ısınması, kalabalık ve sıkışık ortamlarda daha<br />

fazla bulunma ve okulların tatil olması gibi<br />

etkenlerle; özellikle çocukların taşıyıcı olduğu<br />

nezle ve grip gibi viral hastalıkların sürekli<br />

bulaşması, ilkbaharda birçok farklı hastalığın<br />

ortaya çıkmasına sebep oluyor. İlkbahar hastalıkları<br />

denilince akla iklimsel, sosyal ve fiziksel<br />

değişikliklere bağlı olarak ortaya çıkan<br />

veya sıklığı artan enfeksiyon hastalıkları geliyor.<br />

Bunların çoğunluğu enfeksiyon hastalıkları.<br />

Ancak depresyonu da göz ardı etmemek<br />

gerekiyor.<br />

Vücut direncini kıran birçok değişik de buna<br />

katkıda bulunuyor. Güneş ışınlarının artması,<br />

havanın ısınması ve rüzgar, enfeksiyon ve<br />

alerjik durumların ortaya çıkmasını sağladığı<br />

gibi, burun ve ağız içi mukozanın kuruması<br />

ve koruyucu özelliğini yitirmesi nedeniyle<br />

mikropların vücuda kolayca girmesine imkan<br />

sağlıyor.<br />

İnsan vücudunun ısı değişimlerine ve yeni koşullara<br />

uyum sağlaması için 2-4 hafta gibi<br />

bir süreye ihtiyacı bulunmaktadır. Bu da sadece<br />

yumuşak mevsim geçişleriyle mümkündür.<br />

Havaların aniden ısınıp soğumasıyla ortaya<br />

çıkan kısa süreli ısı değişimleri, vücudun<br />

adaptasyonunu da zorlaştırır. Bu durum, vücudun<br />

strese girip savunma sisteminin zayıflamasına<br />

neden oluyor. Böylece bağışıklık<br />

sistemi zaten zayıflamışken, enfeksiyonların<br />

bulaşma ihtimalinin fazlalaşması ilkbahar-yaz<br />

döneminde grip ve nezle salgınlarının oluşmasına<br />

neden oluyor.<br />

<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

51


52 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

53


SİNEMA<br />

sıradışı yapıtlarından biri olarak sinema tarihindeki<br />

yerini alan “Her”, 5 dalda (en iyi film, en iyi özgün senaryo,<br />

en iyi şarkı, en iyi müzik, en iyi yapım tasarımı) aday olduğu<br />

2014 Akademi Ödül Töreni’nde de adından sıkça söz ettirecek<br />

gibi gözüküyor. Zira Oscar habercisi olarak da tabir edilen Altın<br />

Küre Ödül Töreni’nde en iyi senaryo ödülünü kazanarak şimdiden<br />

özgün senaryo dalındaki Oscar adaylığının şampiyonluğunu<br />

HERHollywood’un<br />

da ilan etmiş gibi gözüküyor (Umut ediyorum ki siz bu yazıyı<br />

okurken “Her” hak ettiği ödüllerle konuşuluyor olsun).<br />

54 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


Parlak bir kariyeri olan ve sinema sanatına<br />

yadsınamayacak katkıları olan Spike Jonze’un<br />

son filmi Her’de yakın gelecekte geçen<br />

romantik ancak bir o kadar da olağan<br />

dışı bir aşk öyküsü ele alınıyor. Bilim kurgu,<br />

komedi, romantik ve dram türlerini<br />

naif bir şekilde bir arada toplayan Her’de,<br />

işi başkaları için aşk mektupları yazmak<br />

olan Theodore’un sanal bir karakterle yaşadığı<br />

aşk hikayesi anlatılıyor. Theodore<br />

karakterine son olarak The Master’da<br />

adından övgüyle söz ettiren Joaquin Phoenix<br />

hayat verirken,<br />

Scarlett Johansson da film boyunca sanal karaktere hayat kattığı sesiyle izleyiciye eşlik ediyor. Gençliğinin en güzel<br />

zamanlarını birlikte geçirdiği karısından boşanmasının ardından içine kapanan ve mutsuzluğunu her fırsatta<br />

izleyicinin gözüne sokan Theodore, aradığı aşkı yapay zeka ürünü olan Samantha’da bulur, öyleki kısa sürede asla<br />

dokunamayacağı bu sanal karaktere sırılsıklam aşık olur. Üstelik etrafındaki pek çok kişi de benzer ilişkiler yaşamaktadır.<br />

Film aslında hayal ürünü bir senaryonun meyvesi olsa da sosyal medyanın ve sanal ilişkilerin hayatımızı<br />

esir aldığı günümüz çağının gerçekliğini son derece şeffaf bir şekilde gözler önüne seriyor.<br />

Peki nedir insanları gerçeklerden bu kadar uzaklaştıran?<br />

Korkular, hayal kırıklıkları, ayrılıklar, aldanışlar geride kalan kalan yanılgılar, yalnızlıklar… Belki de günümüz<br />

şartlarında yoğun iş temposuyla da birleşince bütün bu duygular insanları, sanal mutluluklar aramaya itiyor.<br />

Ancak “Her” ilginç senaryosuyla yakın geleceği çok daha ürkütücü bir şekilde getiriyor önümüze. Asla dokunamayacağınız,<br />

göremeyeceğiniz ancak sizi sizden bile daha iyi tanıyan bir ruh ikizi yaratılıyor ve kaçınılmaz bir<br />

aşkın içine düşüyorsunuz.<br />

Dijital dünyanın her geçen dakika kendini hızla geliştirdiğini düşünecek olursak belki de<br />

Spike Jonze’un kurmaca dünyasını çok da uzaklarda aramamak gerekir.<br />

Jonze’un senaryosu, filmi izler izlemez geçen sene beni en çok şaşırtan filmlerden biri olan<br />

Ruby Sparks’ı hatırlatıyor bana. Zoe Kazan’ın kaleme aldığı Ruby Sparks’ta da bir öykü yazarı,<br />

uyandığı bir gün kendi yarattığı harika kadını kanlı canlı olarak karşısında görüyor ve<br />

onunla masalsı bir aşk yaşıyordu. Her, Ruby Sparks’a göre çok daha naif, çok daha duygusal<br />

bir film olduğu kadar neredeyse tek başına filmi götüren Joaquin Phoenix’in oyunculuğu<br />

ile de tam bir karakter filmi. Bu arada filmin soundtrackini ve Oscar’a en iyi şarkı dalında<br />

aday olan “The Moon Song”u dinlemenizi öneririm.<br />

Birsen G. TARHAN b.tarhan@windowslive.com


AYLIK BURÇ<br />

BALIK BURCU<br />

( 20 Şubat - 20 <strong>Mart</strong> )<br />

Tanımlayan söz:<br />

Kendimi fedakârlıklarımda arıyorum.<br />

Olumlu ve yapıcı kullanıldığında:<br />

Fedakâr ve verici, evrensel birliğe inanan, ilham sahibi ve<br />

artistik, gelişmiş zevkler, sanatsal alanda etkileyici, hassas,<br />

güçlü inanç sahibi<br />

Kötü kullanıldığında ve abartıldığında: Aşırı hassas ve<br />

zayıf karakter, iradesiz, kolayca kötümserliğe kapılabilen,<br />

ilkesiz ve kararsız, kendini kurban gören ve sürekli kendine<br />

acıyan, irrasyonel<br />

Yönetici gezegeni: Jüpiter<br />

Elementi: Su<br />

Niteliği: Değişken<br />

Mitolojisi: Balık, mitolojik olarak Hıristiyanlık sembolleri<br />

içinde yer alır. Yeni Ahit’te Hz. İsa’nın mucizeleri<br />

Balık sembolü ve suyun kutsallığı ile ortaya konur. Balık<br />

aynı zamanda sembolü itibariyle karşıt yönlere giden iki<br />

balık olarak tasvir edilir. Bu iki balık hayatın iki yönünü,<br />

maddi ve manevi boyutları ifade eder.<br />

Balıklar hassas ve alıngandırlar. Bu burçlar hassaslığı<br />

kadar hayalcidirler ve bir o kadar da romantiktirler. Bu<br />

burçtakiler sanatçı ruhludurlar onların bitmek bilmeyen<br />

hayal gücü harika eserler çıkarmalarına sebep olur. Naiftirler,<br />

kimseyi kırmak istemezler genelde kırılan tarafınkendisi<br />

olacağını bilse de insanlara güvenmekten vazgeçmezler.<br />

Arkadaşlıkta sonsuz tahammülleri vardır ama siz<br />

bunu fazla zorlarsanız yaptığınızı asla unutmaz... Nereye<br />

girerse girsin hemen adapte olur.<br />

En ufak başarısızlık onu yerle bir edebilir. Hisselerinde<br />

de pek yanılmazlar tuhaf bir şekilde geleceği hissedebilirler.<br />

Hayatında hep yeni şeyler öğrenmek onları mutlu<br />

eder. Fazla nasihat dinlemeyi bilmezler bu yüzden başına<br />

gelmedik kalmaz ama yine de akıllanmazlar. Hayatında<br />

eskilere bağlıdırlar ve pek değişiklik sevmezler. Konfor ve<br />

güzellik onlar için çok önemlidir. Evine çok düşkün olduğu<br />

için döşerken bu detaylara önem verir. Çünkü zamanın<br />

çoğunu evde geçirir.<br />

Aileye düşkünlüğü toplum tarafından takdir edilir. Sanatçı<br />

ruhlu olan balığın politikaya da ilgi duyması ilginçtir<br />

aslında. Balıklar yavaş burçlardır ama hayatının işi olduğunu<br />

anlarsa işinde çok başarılı olurlar.<br />

Paranın hayatlarında olup olmamasıyla çok ilgilenmezler<br />

eğer çok paraları varsa da paylaşmayı severler.<br />

Balıkların hassaslığı vücudu içinde geçerlidir,<br />

hastalıklara her zaman açıktırlar. Özellikle ayaklarından<br />

hep soğuk alırlar. Karın bölgesinde sorun<br />

yaşarlar. Dişleriyle de hayatı boyunca sorun yaşar<br />

.Bağımlı olmaya eğilimlidirler bu yüzden bu burçlar<br />

sigaraya ve alkole başlamışlarsa kolay bırakamazlar.<br />

İlişkilerinde Eğilimleri<br />

İlişkilerinde eğilimleri: İdealist ve verici, Balık’lar<br />

ilişkilerinde çok gerçekçi olmayabilir. Hayal gücüne<br />

yönelmek, kimi zaman kendilerini kurban edecek<br />

derecede duygusal bağlılıklar söz konusu olabilir.<br />

Beraberliklerinde apayrı bir dünya, çoğunlukla sert<br />

gerçeklerden uzakta daha masalsı bir dünya yaratma<br />

eğilimindedirler. Hassasiyetleri yüzünden ilişkilerinde<br />

kolayca yara alırlar ancak aldıkları derslerden<br />

çok şey öğrenemeyip, aynı hataları yeniden yapabilirler.<br />

Kabullenici ve fedakar davranmaları yüzünden<br />

aşkta acıya açık dururlar.<br />

56 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


Avantajları:<br />

Balık son derece merhametli ve yumuşak<br />

bir burçtur. Bu nedenle sizi<br />

kollayacak, kendisinden fedakarlık<br />

edecek bir eştir. Hayatın pek çok<br />

alanında tevekküle açıktır ve zorlukları<br />

da kabul edeceklerdir. Çoğu<br />

zaman savaşmak yerine, kaçmayı<br />

ve içe kapanmayı tercih edebilirler.<br />

Ancak aşk hayatında verici olmaları<br />

ve sanatkar bir ruha sahip olmaları<br />

onları son derece çekici kılabilir.<br />

Alttan alan tavırları yüzünden, anlayışlı<br />

ve evrensel bir bakış açısına<br />

sahiptirler.<br />

Zayıflıkları:<br />

Ancak Balık hiç de gerçekçi olmayabilir<br />

ve ilişkilerinde bolca tutarsızlık<br />

gösterebilir. Sürekli bir arayış<br />

içinde olabilirler. Bu nedenle kendilerinden<br />

bir türlü emin olamamaya<br />

ve ne istediğini bilmemeye yol açabilir.<br />

Kuşkusuz bu eğilimleri yüzünden<br />

beraberliklerinde hayal kırıklıkları<br />

ve yanlış anlamalara neden<br />

olabilirler. Balık her ne kadar iyi<br />

ruhlu ve yumuşak olsa da, mutsuz<br />

olduklarında, ilişkilerden kaçmak<br />

ve gerçekleri çarpıtma gibi güven<br />

yıkan davranışlara yönelebilirler.<br />

Onlara güvenmekte zorlanabiliriz.<br />

Kimi zamanda ilişkilerinde kurban<br />

rolünü oynayarak iyice bağımlı hale<br />

gelebilirler.<br />

Balık Burcu Özellikleri<br />

Duygusal, hassas, anlayışlı, merhametli,<br />

fedakar, verici, yumuşak,<br />

romantik, hayal gücü kuvvetli, idealist,<br />

gizemli, sezgisel, telepatik,<br />

spiritüel, sınırsız, sonsuz, birleşen,<br />

bütünleşen, her şekle girebilen, rafine,<br />

hülyalı, evrensel, mütevazi, bilinçsiz,<br />

belirsiz, düzensiz, karmaşık,<br />

gerçekçi olmayan, aldatıcı, dönek,<br />

savunmasız, etkiye açık, kararsız,<br />

pasif, melankolik, değişken...<br />

Balık burcu en sonuncu burçtur ve<br />

kendinden önceki bütün burçlardan<br />

bir özellik almıştır. Bu yüzden<br />

de bütün burçlarla iyi anlaşır.<br />

Balık’ta su elementi ile değişken nitelik<br />

bir araya gelir. Değişken gruptan<br />

aldığı özellikleri etrafındaki insanların<br />

duygularını anlamak ve düzeltmek<br />

için kullanır. Yöneticisi Neptün önsezi<br />

ve derin duygular verir. Bütün bunların<br />

karışımı ile ortaya çok hassas bir<br />

karışım çıkar. Balık duyguları ve hayalleri<br />

ile yaşar. Balık burcunun simgesindeki<br />

iki balık çift karakteri simgeler.<br />

Bu iki balığın ayrı yönlere doğru<br />

gidiyor olması da Balık insanının kararsızlığını<br />

simgeler. Aklı ve duyguları<br />

devamlı mücadele halindedir. Bu<br />

yüzden bazen onu anlamak pek kolay<br />

değildir. Duyguları sık sık değişebilir,<br />

sağı solu pek belli olmaz.<br />

Manevi değerleri güçlüdür, merhamet<br />

duygusu kusur sayılacak kadar fazladır.<br />

Hayvanlara, çocuklara ve çaresiz<br />

insanlara karşı acıma hissi ile doludur.<br />

Herkes ile ilgilenir, onların dertlerini<br />

dinler, sırtlarını sıvazlar ve işlerine<br />

yarayacak tavsiyeler vermeye çalışır.<br />

Kimsenin acı çekmesine dayanamaz.<br />

Balık burcu fedakarlık demektir ve<br />

özellikle yakınları için yapamayacağı<br />

fedakarlık yoktur. Kullanıldığını anlasa<br />

bile bunu fazla önemsemez, onun<br />

için yardım etmek her şeyden önemlidir.<br />

Hassas Balık insanı hayatın katı<br />

gerçeklerine karşı savunmasızdır ve<br />

gerçeklerle yüzleşmek zor gelebilir.<br />

Yönetici gezegeni Neptün Balık burcuna<br />

kendini kandırma ve gerçeklerden<br />

kaçma özelliği verir. Duygusal Balık<br />

kendi hayal dünyasında saklanarak<br />

kendini kandırabilir.<br />

Üzülmemek için kafasını kuma gömer<br />

ve ona acı veren olayları görmemezlikten<br />

gelir. Bazı Balıklar gerçeklerden<br />

kaçmak için içki ve uyuşturucu maddelere<br />

sığınabilir, diğerleri ise aşırı duyarlılıklarını<br />

sanatla dışa vurabilirler.<br />

Balık insanının önsezileri inanılmayacak<br />

kadar gelişmiştir. Dış dünyayı<br />

duyguları yoluyla algılar. Gizemli,<br />

doğaüstü, esrarengiz bir burçtur. Hayal<br />

gücü çok gelişmiştir. Herkes ile iyi<br />

geçinen, uyumlu biridir. Balık insanı<br />

endişelidir ve kolay karamsarlaşabilir.<br />

Kendine<br />

daha olumlu ve iyimser bakış açısı<br />

geliştirmek zorundadır. İyi niyetli<br />

ve kararsızdır. Bireyselliği fazla<br />

gelişmemiştir, kendine dönük ve<br />

güvenli değildir.<br />

Balık burcu, derin duyguları ile<br />

çok sevebilir. Aşk, yaşamındaki<br />

önemli şeylerin başında gelir, çok<br />

romantikdir. Sevdiği için her şeyi<br />

yapabilen, fedakar bir aşıktır. Aşık<br />

olmadığı zaman yaşam çok sıkıcı<br />

gelir. Sevdiği kişiyi gözünde büyütür<br />

ve gerçek yüzünü göremez.<br />

Hayal kırıklığına uğrarsa aşkı biter<br />

ama kısa bir süre sonra büyük bir<br />

aşkla başka birini yeniden sevebilir.<br />

Balık Burcunun Diğer Burçlarla<br />

Uyumları<br />

Koç : Uyum noktaları tutku ve cinsellik<br />

olursa ilişkileri yürüyecektir.<br />

Boğa: Bu ikiliden cinselliği güçlü<br />

bir ilişki ve tatmin edici evlilik çıkacaktır.<br />

İkizler: Ortaya kısa ama ateşli bir<br />

ilişki ve mutsuz bir evlilik çıkabilir.<br />

Yengeç: İlişki ve evlilikte çok<br />

uyumlu bir çift olacaklardır.<br />

Aslan: Zor bir ilişki ve başarısız<br />

bir evlilik demektir.<br />

Başak: Kavgalarla geçen bir ilişki<br />

ve başarısız bir evlilik olacaktır.<br />

Terazi: Kopuk bir ilişki başarısız<br />

bir evlilik getirecektir.<br />

Akrep: Uyumlu bir ilişkiden mükemmel<br />

bir evlilik çıkacaktır.<br />

Yay: İlişkileri başladığı kadar çabuk<br />

biter. Evlilik için iki kez düşünmelidir.<br />

Oğlak: Ortaya iyi bir ilişki ve başarılı<br />

bir evlilik çıkması büyük olasılıktır.<br />

Kova: Mantık ve duyguların çatıştığı<br />

ortamdan ortaya sorunlar<br />

çıkacaktır.<br />

Balık: Çok tutkulu bir ilişkidir<br />

ama ateş sönünce ortaya biten bir<br />

evlilik çıkabilir.


KISA BİLGİLER<br />

BUNLARI<br />

BILIYOR<br />

MUYDUNUZ ?<br />

Bardaktaki buzlar neden birbirlerine yapışırlar?<br />

Buz basınç altında da sıcakta<br />

eridiği gibi erimektedir. Dağlardaki<br />

buzulların kayma nedeni<br />

de aslında basınçtır. Basınçla alt<br />

tabaka erir ve kayma oluşur. Bir<br />

kap veya bardakta üst üste duran<br />

buzlarda birbirlerine basınç<br />

uygularlar. Bu basınç buz küplerinin<br />

temas ettikleri noktalarda<br />

erimelere yol açar. Erime sonucu ortaya çıkan su,<br />

iki buz küpünün temas ettiği noktaların kenarlarında<br />

tekrar donarak kaynak yapılmış gibi birbirlerine<br />

yapışmalarına neden olur. Bu noktada tekrar<br />

bir erime olmaz.<br />

Derimiz ıslandığında neden buruşur?<br />

Vücudumuz bazı dış etkenlere<br />

karşı korunmak<br />

için tüy veya kıllar ile<br />

kaplıdır. Bu kıl ve tüylerin<br />

diplerinde ana maddesi<br />

yağ olan sebum adında yağ bezleri bulunmaktadır.<br />

Bu yağ ise derimize temas etmekte olan suyu<br />

derimizin altına almasına engel olmaktadır. Böylece<br />

su derinin üzerinde durur ve deri bu sayede<br />

yumuşak kalır.<br />

Fakat bazı bölgelerimizde kıl veya tüy çıkması<br />

mümkün değildir. Örneğin parmak uçlarımız avuç<br />

içlerimiz veya göz kapaklarımız bu bölgelere örnek<br />

olmaktadır. Bu nedenle deri üzerinde biraz<br />

önce bahsettiğimiz yağ tabakası yoktur. Bu yağ<br />

tabakasının olmaması uzun süreli suyla temas olduğunda<br />

derinin yapısının bozulmasına neden olmaktadır.<br />

Çinlilerin gözleri niçin çekitir?<br />

Yalnız Çinlilerin değil, Orta ve<br />

Güneydoğu Asya’da yaşayanların,<br />

Japonların hatta Eskimoların<br />

da gözleri çekiktir. Aslında<br />

göz yapısı tüm insanlarda aynıdır.<br />

Farkı yaratan göz kapaklarıdır.<br />

Çekik gözlü diye nitelendirilen<br />

ırklarda gözün üzerindeki<br />

göz kapağının ikinci kıvrımı, gözün<br />

üstüne daha çok inmiştir.<br />

Bazı teorilere göre bu kıvrım insanların gözlerini<br />

yoğun kar tabakasının, göz kamaştıran ışığından<br />

korumak için bir çeşit kar gözlüğü gibi gelişmiştir.<br />

Çin’de ve öteki bölgelerde her ne kadar yoğun kar<br />

yağmıyorsa da onların atalarının buzul çağında<br />

kuzeyde yaşadıkları daha sonra güneye indikleri<br />

kanıtlanmıştır. Yalnız gözleri değil, burunları da<br />

rüzgara karşı korunmak için küçülmüş, burun delikleri<br />

soğuğu engellemek için daralmıştır. Ciltleri de<br />

koruma amaçlı olarak yağlıdır. Göz kapakları da<br />

yağlıdır. Gözü ve iç tabakalarını kara ve buza karşı<br />

korur. Yani çekik gözlü değil, düşük göz kapaklı<br />

demek daha doğrudur.<br />

Tırnak Üzerindeki Beyaz Lekelerin Anlamı Nedir?<br />

Bu olay halk arasında vitamin<br />

eksikliği olarak bilinmekte ve sürekli<br />

doğruymuş gibi insanlara<br />

sunulmaktadır. Aslında bu beyazlıkların<br />

nedeni sadece tırnaklar<br />

arasına kaçmakta olan<br />

hava kabarcıklarıdır. Tırnak arasında biriken hava<br />

bir beyazlığın oluşmasına neden olmaktadır. Tırnak<br />

uzadıkça bu beyazlık zamanla yok olmaktadır.<br />

58 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


DÜNYA MUTFAĞI<br />

PANNA COTTA TATLISI<br />

Genel Bilgiler<br />

Hazırlanma : 30 dk<br />

Malzemeler<br />

- 2 Paket Krema<br />

- 1 Yemek kaşığı Nişasta<br />

- 2 Su bardağı Süt<br />

- 2 Tatlı kaşığı Toz Jelatin<br />

- 6 Yemek kaşığı Toz Şeker<br />

- 1 Paket Vanilya<br />

- Kararında Mevsim Meyveleri<br />

Hazırlanışı<br />

Sütün içine jelatin ile nişastayı koyun ve karıştırın . Küçük bir tencerenin içine kremanın<br />

tamamını boşaltın Şekeri ilave edin karıştırın ve kısık ateşte kaynatın. Jelatin ve nişasta<br />

karıştırılmış sütü yavaş yavaş ilave edin. Muhallebi gibi pişirin. Su ile ıslatılmış kalıplara<br />

yerleştirin. Buzdolabında 2-3 saat bekletin. Kalıbı ters çevirip bir tabağa yerleştirin. Arzu<br />

ettiğiniz meyvelerle servis yapın. Afiyet olsun..<br />

Toplam Kalori Miktarı : 1531 Kcal<br />

<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong> 59


PENDİK ADLİYE ACENTESİ<br />

0216 511 2 511<br />

Adnan Menderes Bulvarı Süreyyapaşa<br />

Cad.No:1/A Pendik /İSTANBUL


<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

61


62 <strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong>


<strong>Kent</strong> <strong>Aktüel</strong><br />

63

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!