Bildiriler - Spor Bilim
Bildiriler - Spor Bilim
Bildiriler - Spor Bilim
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
fetihlerle şanlanan bir askerdir.<br />
Kırkpınar'ın destanlara karışmış tarihinde Süleyman Paşa'dan söz etmemek imkansızdır.<br />
Çünkü, Osmanlının RUmeliye geçişi onun marifetiyle olmuş ve Rumeli'de ilk defa Süleyman<br />
Paşa'nın komutasındaki Türk askerleri güreşmişlerdir. Bilinen ve en yaygın söylence Süleyman<br />
Paşa'nın askerlerinin Hıdrellez günü güreşe tutuştuklarıdır.<br />
Süleyman Paşa'yla ilgili olan Kırkpınar Efsanesi:<br />
Kırkpınar Güreşleri'nde Edirne'nin fethi olan 1362 yılı esas alınmaktadır. 1349'larda<br />
Sırpların işgaline son vermek üzere Selanik'e doğru yol alan Türk askerleri, bir Hıdrellez günü<br />
Edime yakınlarındaki Ahir Köy'de konaklamışlardır. Pehlivanlık, Türklerde hem bir gelenek, hem<br />
de savaş hazırlıkları olduğundan, kırk yiğit, 1349 yılının Hıdrellezi'nde güreşe başlamışlardı. Güneş<br />
batarken kapışmalara son verilince, bu kırk yiğit de bulundukları yere düşerek son nefeslerini<br />
vermişlerdir. Şehit oldukları yere gömülmüşlerdir. Ertesi gün bir de bakmışlar ki, her yiğidin can<br />
verdiği yerde bir pınar fışkırmıştır.<br />
Bunun üzerine oraya (Kırkpınar) adı verilmiş ve her yıl Hıdrellez'de burada toplanarak<br />
güreşmek adeti yerleşmiştir. Kırkpınar'da yapılan güreşlerin ulviliği, burada son nefeslerini<br />
verinceye kadar güreşenlerin şehit düşerek unutulmazlar arasında yer almaları, dolayısıyla “Kırklar<br />
Pınarı” veya o yörede çok sayıda suyun akmakta olduğunu vurgulamak için aynı zamanda “Çeşme”<br />
anlamına gelen “Pınar” kelimesinin kullanılarak “Kırkpınar” olarak adlandırılmış olduğu<br />
söylenmektedir. Her ne olursa olsun, Süleyman Paşa'nın komutasında Rumeli'ye ayak basan ilk<br />
Türkler arasında yer alan yiğitlerin, hiç bir şekilde anlaşmalı güreşe yanaşmadan, ölünceye kadar<br />
güçlerini denemeleri, birbirlerine denk bu yiğitlerin emsalsiz bir mücadeleden sonra son nefeslerini<br />
vermeleri, onları tarihe mal etmiştir.<br />
1.2.3.Türk Güreş Tarihinde 2. Devre<br />
II.Devir 18. yüzyılın başından Koca Yusuf'a kadar (1830-1890) geçen ve daha çok<br />
söylentiler halinde bilinen devredir.<br />
Tanzimat Dönemi'ne kadar ödül olarak büyükbaş ya ad küçükbaş hayvan, tarıma elverişli<br />
arazi, halı, kilim gibi teşvik amaçlı ödüllerin ortaya konduğu güreş karşılaşmaları Tanzimat<br />
Dönemi'nden sonra para için yapılmaya başlandı. Bu durum profesyonel güreşin yapılmaya<br />
başlandığının açık bir ifadesi oluyordu. Osmanlılarda genç bir pehlivanın ilk defa kısbet giymesi,<br />
tıpkı sünnet gibi hayatının önemli bir olayını oluşturuyor ve bu özel gün çeşitli törenlerle<br />
kutlanıyordu. İyi pehlivanlar da, yetiştikleri bölge için önemli bir övünç kaynağı sayılır ve bu<br />
nedenle çevresi tarafından sürekli maddi, manevi destek görürdü.<br />
Osmanlı saraylarında özel padişah gösterileri için "Hasan Pehlivan Bölüğü" kurulmuş;<br />
özellikle, Sultan IV. Murat ve Sultan Abdülaziz dönemlerinde, ülke pehlivanlarına büyük önem<br />
verilmiştir. Padişah huzurunda yapılan güreşlere "Huzur Güreşi" denilmiştir. 19. yy. padişahlarından<br />
Sultan Abdülaziz 'in güreşe duyduğu ilgi sayesinde, güreş altın çağını yaşamıştır. Bu dönemin<br />
güreşçileri arasında Koca Yusuf, Adalı Halil, Filiz Nurullah, Kurtdereli Mehmet ve Kara Ahmet<br />
bütün dünyada ; Kel Aliço, Çolak Molla Mümin, Kavasoğlu İbrahim, Pomak Hasan, Hergeleci<br />
İbrahim, TophaneliYusuf ve Kızılcıklı pehlivanlardır.<br />
Avrupa'da ilk defa yabancı pehlivanlarla boy ölçüşen güreşçimiz, Koca Yusuf'tur.1898<br />
yılında Paris'te Fransız Paul Pons'u hiç bilmediği grekoromen stilinde güreşerek mağlup etmiştir.<br />
1899 'da daAmerika'ya giden Koca Yusuf, Amerika'nın en ünlü pehlivanlarını teker teker yenmiştir.<br />
Aynı yıl Kara Ahmet Paris'te, Paul Pons ve Laurent de Bakerca'yı yenerek grekoromende Dünya<br />
Şampiyonluğu'nu kazanmıştır. Bunlar, dünya güreşindeki ilk önemli başarılarımızdır.<br />
1.2.4.Türk Güreş Tarihinde 3. Devre:<br />
III. Devir; KocaYusuf'tan bu yana belgelere dayanılarak bilinen devredir.<br />
Bu devir belge açısından oldukça zengin bir devredir. Aynı zamanda güreşin daha<br />
profesyonelce yapılıyor olduğu devredir.<br />
II. Mahmut devrinden Balkan Harbine (1912) kadar isim yapan Başpehlivan olarak tespit