24.07.2014 Views

Buradan - Savunma Sanayii Müsteşarlığı

Buradan - Savunma Sanayii Müsteşarlığı

Buradan - Savunma Sanayii Müsteşarlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

SAVUNMA SANAYİİ GÜNDEMİ<br />

69<br />

Müdürü Nail Kurt, "Bu araçlara, Anadolu'da<br />

gücü temsil ettiği için Pars adını verdik. Pars<br />

araç ailesi 4x4,6x6 ve 8x8 olarak üretilebildi"<br />

dedi.<br />

Montaj Malezya'da<br />

FNSS'nin PARS 8x8 Tekerlekli Zırhlı Aracı baz<br />

alınarak geliştirilecek araçlar, FNSS ve DEFTECH<br />

mühendislerince Malezya Silahlı Kuvvetleri<br />

ihtiyaçları gözönüne alınarak yeniden<br />

tasarlanarak Malezya'da üretilecek. FNSS ve<br />

DEFTECH firmaları daha önce Malezya Silahlı<br />

Kuvvetlerine 211 adet paletli Zırhlı Muharebe<br />

Aracı (Malezya'da ADNAN adıyla biliniyor) ve 8<br />

adet 120mm Havan Taşıyıcı araç üreterek<br />

teslim etmişti. 8x8 Tekerlekli Zırhlı Muharebe<br />

Aracı sözleşmesini FNSS adına Genel Müdür<br />

Nail Kurt, DEFTECH adına ise CEO Abdul Harith<br />

Abdullah imzaladı. Araçların parçalarının<br />

Türkiye'de hazırlanacağını, montajının ise<br />

Malezya'da yapılacağını ifade eden Kurt şöyle<br />

konuştu: "Sözleşme kapsamında araçlar<br />

Malezya'ya özel tasarlanacak. Malezya'nın<br />

seçtiği alt sistemlerin entegrasyon işlemlerini<br />

de biz yapacağız. Pars 8x8 tekerlekli araçlar<br />

Malezya'ya göre uyarlanacak. Bu araçlar<br />

değişik görevler için 12 farklı konfigürasyonda<br />

üretilecek. Lojistik desteği vereceğiz ve<br />

teknoloji transferi yapılacak. Bu ihracat hacim<br />

olarak çok önemli. Teknik olarak önemi de daha<br />

çok. Çünkü daha önce biz ZMA teknolojisi<br />

ihracatı yaptık ama ABD'den aldığımız ZMA'ları<br />

satmıştık Malezya'ya. Şimdi ilk defa Türkiye'de<br />

geliştirilen bir sistem, daha Türkiye bile satın<br />

almadan Malezya tarafından alınıyor."<br />

Üç anlaşma daha<br />

Bu arada, Malezya ile MİKES firması, Türk<br />

Havacılık ve Uzay <strong>Sanayii</strong> A.Ş. (TUSAŞ) ve GATE<br />

Elektronik firması da savunma alanında işbirliği<br />

anlaşmaları imzaladı.<br />

MİKES firması, Malezya'nın savaş uçakları,<br />

nakliye uçakları ve helikopter platformlarının<br />

elektronik harp sistemleri modernizasyonunu<br />

gerçekleştirecek.<br />

TUSAŞ ise Malezyalı havacılık ve savunma<br />

sanayii firması National Aerospace and<br />

Defense Industries (NADI) firması ile hava<br />

araçlarının modernizasyonu, modifikasyonu ve<br />

sistem entegrasyonu konularında işbirliği<br />

yapacak.<br />

GATE Elektronik firması da Malezyalı savunma<br />

sanayi firması Global Globe ile kara ve deniz<br />

platformları için elektronik harp ve insansız<br />

araç sistemleri üretecek.<br />

SSM, SAVUNMA SEKTÖRÜNÜN KAPILARINI<br />

AÇIYOR<br />

SSM Model Olarak Gösteriliyor<br />

01 Mart 2011<br />

<strong>Savunma</strong> <strong>Sanayii</strong> Müsteşarlığı (SSM), Türk<br />

basınının, SSM'nin faaliyetleri ve savunma<br />

sanayimiz hakkında daha sistematik bilgi sahibi<br />

olabilmesi amacıyla yeni bir program başlattı.<br />

İlk durağı SSM olan program kapsamında,<br />

düzenlenecek tesis gezileriyle, basın mensuplarının,<br />

firmaların kabiliyetleri, yürütülen<br />

projeler ve imzalanan anlaşmalar hakkında<br />

daha detaylı bilgi sahibi olması hedefleniyor.<br />

Sektör firmalarına yapılacak ilk gezinin, Türk<br />

Havacılık ve Uzay <strong>Sanayii</strong> A.Ş. (TUSAŞ)'a<br />

düzenlendiği programın ilerleyen süreçlerinde<br />

ise sadece Ankara ile sınırlı kalınmaması,<br />

İstanbul ve Eskişehir'deki çeşitli tesis ve<br />

firmalara da ziyaretler gerçekleştirilmesi<br />

planlanıyor.<br />

Program, çok sayıda basın mensubunun<br />

SSM"de hazır bulunduğu, 17 Şubat sabahı,<br />

<strong>Savunma</strong> <strong>Sanayii</strong> Müsteşarı Sayın Murad<br />

Bayar'ın açılış konuşmasıyla başladı. Bayar,<br />

konuşmasına, SSM'nin projelerinin toplumla<br />

paylaşılması açısından basının çok büyük bir<br />

katkısı olduğunu söyleyerek başladı. Basını bu<br />

açıdan, "çok önemli paydaşlar" olarak tanımlayan<br />

Bayar'ın, kurum olarak bu programlar ile<br />

ne amaçladıklarını dile getirdiği kısa konuşmasının<br />

ardından, SSM Uluslararası İşbirliği<br />

Daire Başkanı Sayın Lütfi Varoğlu da SSM'nin<br />

yapılanması, faaliyetleri ve hedeflerini içeren<br />

genel bir sunum yaptı ve basın mensuplarının<br />

sorularını yanıtladı. Sunumunda, SSM'nin yeni<br />

yapılanmasına da değinen Varoğlu, projelerin<br />

yürütüldüğü daire başkanlıklarının yeni<br />

durumu hakkında da bilgi verdi. Elektronik<br />

Harp ve Algılayıcılar Daire Başkanlığının<br />

Muhabere Elektronik ve Bilgi Sistemleri (MEBS)<br />

Daire Başkanlığına bağlandığını; Hava Araçları<br />

Daire Başkanlığının ise Uçak ve Helikopter<br />

Daire Başkanlığı olarak iki daire başkanlığına<br />

bölündüğünü söyleyen Varoğlu, İHA'ların ise<br />

uçak biriminin altında yer aldığını belirtti.<br />

Projelerdeki gelişmelere bağlı olarak yeni<br />

düzenlemelerin de yapılacağını aktaran<br />

Varoğlu, SSM'nin bu konuda esnek bir yapıya<br />

sahip olduğunu vurguladı. Varoğlu ayrıca,<br />

<strong>Savunma</strong> <strong>Sanayii</strong> Destekleme Fonu finansmanları<br />

sayesinde, kurum olarak sahip<br />

oldukları esnekliğin bütçeler açısından da<br />

sürdüğünü söyledi.<br />

Varoğlu, hemen hemen her gelişmiş ülkede,<br />

savunma sanayisi politikalarını belirleyen,<br />

tedarik yapan ve bunlara finansman sağlayan<br />

SSM benzeri bir kurumun bulunduğunu<br />

söyledi. Varoğlu, Ar-Ge ve teknoloji<br />

yönetiminin yanı sıra sanayi katılımı ve offseti<br />

planlayan ve bunların hem kalite hem de sanayi<br />

güvenliğini kontrol ederek değerlendirmeler<br />

yapan bu kurumların görevleri arasında,<br />

savunma sanayisiyle iş birliği ve ihracatın da<br />

bulunduğunu anlattı. Son donemde yurt<br />

dışında yapılan sunumlarda, SSM'nin çalışma<br />

yapısı ve SSM'nin görev çerçevesini oluşturan<br />

yasa ile ilgili olarak olumlu tepkiler aldıklarına<br />

da dikkat çeken Varoğlu, özellikle Körfez<br />

ülkeleri için SSM'nin bir model olarak<br />

düşünüldüğünü de sözlerine ekledi.<br />

Zaman En Önemli Faktörlerden<br />

SSM'nin tedarik süreçleri hakkında da bilgi<br />

veren Varoğlu, uzun vadede, hem yatırım<br />

yapılması gereken alanların belirlenmesi hem<br />

de yatırım yapılan alanlardan teknoloji<br />

kazanabilmek için sektörün sahip olduğunu<br />

altyapı ve imkânların bilinmesinin şart olduğu<br />

söylerken, zaman faktörünün buradaki en<br />

önemli belirleyici unsur olduğunun altını çizdi.<br />

En başta zaman ve ardından sahip olunan<br />

bütçe doğrultusunda, hedeflenilen teknolojiyi<br />

kazanmanın olabilirliğinin değerlendirilmesinin<br />

en önemli hususu oluşturduğunu<br />

söyleyen Varoğlu, "Eğer bu sorunun yanıtı<br />

olumlu ise ve ürün geliştirmeye değer bir<br />

ürünse ürün geliştirme bizim için birinci öncelik<br />

oluyor" dedi. Ayrıca, tedarik makamı olarak,<br />

ürünün geliştirilip teslim edilmesi ile görevlerinin<br />

tamamlanmış olmadığına da dikkat<br />

çeken Varoğlu, "Ürünleri, sektörün sürekliliğini<br />

sağlayacak şekilde kullanabilmek, pazara<br />

çıkartabilmek ve başka bir ülkeye satılabilir<br />

hale getirmek de ayrı bir konu" dedi.<br />

Uluslararası Konsorsiyumlar ve İş Birlikleri<br />

Artıyor<br />

Gerek ekonomik sıkıntılar gerekse bir ülkenin<br />

tek başına geliştirdiği sistemlerin ihracatının<br />

zor olması gibi birtakım nedenlerden ötürü,<br />

ABD'nin ve pek çok ülkenin, tek başına ürün<br />

geliştirmekten giderek uzaklaştığına da<br />

değinen Varoğlu, son zamanlarda giderek<br />

uluslararası konsorsiyumlar ve iş birliklerinin<br />

arttığına da dikkat çekti. <strong>Savunma</strong> sanayisinde,<br />

bu dönüşümün özellikle ABD'nin teknoloji<br />

paylaşımına sınırlama getirmesi ve hatta<br />

durdurmasının ardından, özellikle Avrupa’da<br />

başlayan sürecin diğer coğrafyalara da<br />

yayıldığını belirten Varoğlu, "Artık herkes bir<br />

ortak arıyor. Ancak bu sadece finansman<br />

paylaşımı için değil, teknolojiyi de beraber<br />

paylaşmayı göze almakla ilgili" dedi. Varoğlu,<br />

ortaklıkla ilgili tüm ihtimallerin değerlendirilmeye<br />

alınmasının ardından da en son tercih

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!