29.06.2014 Views

o_18rjvcmqu1r7c1bfr1ip91kbb11kga.pdf

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Orta Çağ’da da değişen bir şey yok. Gene savaşlar, gene fiziksel üstünlük<br />

isteyen işler Kadın ise hep evde, yol gözleyen, korunması gereken varlık<br />

durumunda. Tabii erkekte doğal olarak gelişen kendini üstün hissetme hali.<br />

Kendileri olmasa toprak alınamayacak, ganimet toplanamayacak, evdekiler aç<br />

kalacak vs vs. Kadınlar ise habire çocuk doğurup, savaşa asker yetiştiriyor.<br />

Aslında çok önemli bir görev bu ama kadın doğurup duruyor ya doğurganlık<br />

özelliği çok paye almıyor. Halbuki her kadın sadece bir tane doğurabilse baş tacı<br />

edilecek ama maalesef öyle değil. Sonuç; erkek egemen bir dünya<br />

Ancak 20. Yüzyılda işin rengi yavaş yavaş değişmeye başlıyor. Savaşlar artık<br />

diplomatik yapılıyor, teknoloji ilerliyor, hayattan beklentiler değişiyor, yaşam<br />

zorlaşıyor. Kadınlar daha fazla rol çalmaya başlıyorlar. Ne yazık ki alışkanlık beter<br />

her şeyden Bu sefer erkekler henüz hazır değil rollerini paylaşmaya. Nasıl olsa<br />

da fiziksel üstünlük var ya, eskiden düşmana sarf edilen bu güç kadını susturmaya<br />

kullanılmaya başlanıyor. Onları da anlamak lazım! Eskiden tek başlarına<br />

sürdürdükleri iktidarı bu gün kadınlarla paylaşmak zorundalar. Kolay değil. Bakın<br />

toplumu temsil etmesi gereken hükümetler bile tek başına iktidar olma sevdasında.<br />

Paylaşmayı, birlik olmayı, farklı görüşleri bünyelerinde toplayıp sentez yapmayı<br />

bilmiyorlar ki! Bunun için önce insanın birbirine saygı duyması lazım, birbirini<br />

sevmesi lazım Zor işler vesselam!!!<br />

Bu “ kadın hakları”nın tahsil terbiye ile de pek ilgisi yok gördüğüm kadarı ile. En<br />

basitinden, bakıyorum benim üniversite mezunu arkadaşlarımdan bazıları, kadın<br />

kadına bir yere gidilecek mesela, evden izin almaktan bahsediyorlar. Ne izni<br />

anlamıyorum? Sen kocaya/sevgiliye böyle bir paye verirsen o da kullanır tabii.<br />

Kadın veya erkek bir şey yapmak isteyecek , koskoca insanlar olarak evden izin<br />

alacak! Bu bana aykırı.<br />

Zaten aklıselimi olan kimse güzel yürüyen birlikteliğini sarsacak bir şey<br />

yapmaz ama bu demek değildir ki her iki tarafta kendi isteklerini yadsıyacak,<br />

görmezden gelecek veya izne tabii tutarak belki yapabilecek. Burada izin konusu<br />

genelde kadına yönelik oluyor. Erkek genelde istediğini yapıyor.<br />

Seneler evvel evliyken eşimi bırakıp bir aylığına Cenevre’ye Fransızca<br />

kursuna gitmeye karar vermiştim. Unutmakta olduğum bu dili tazelemek amacıyla.<br />

Zaten İtalya’da yaşıyoruz. Her hafta sonu eve geleceğim. Bana göre sorun yok.<br />

Eşimden evvel ailem ve arkadaşlarım arasında kıyamet koptu. İnsan kocasını<br />

bırakıp da gider miymiş, erkek yalnız bırakılır mıymış? Tabii koca da girdi havaya.<br />

Bana “ nereye?” diyor. Dedim ki “ senin gelişimin için her hangi bir şey yapman<br />

gerekse veya şirket seni birkaç aylığına bir yere gönderse gidecek misin?<br />

Gideceksin. Bana gidebilir miyim diye soracak mısın? Hayır. Bende seni burada<br />

bekleyecek miyim, bekleyeceğim. Eee konu ben olunca ne değişiyor?” Sustu ve<br />

ben gittim. Tabii yetiştirilmeden dolayı her hafta sonu 5 saat geliş 5 saat gidiş<br />

olmak üzere 1 0 saat tren yolculuğu yaparak haftalık yemekleri yapmaya,<br />

gömlekleri ütülemeye eve gelerek İyi de oldu, sonra ki iş hayatımda Fransızcamı<br />

sık sık kullanmak durumunda kaldım. Ben işi çok basit bir tarafından aldım ama<br />

kadın olarak temelde kendimizi nasıl konumlandırdığımızla ilgili ufak bir durum<br />

tespiti<br />

Özetle daha gidecek çok yolumuz var diyorum. Çağlar boyunca erkek egemen<br />

bir dünyada yaşarken, bu kadar okumuşluğa rağmen rollerimiz konusunda henüz<br />

eşit bir görüşe sahip değilken, bu günden yarına %1 00 kadın-erkek eşit bir<br />

dünyaya sahip olmak mümkün değil. Ancak bu demek değil ki mücadeleye devam<br />

etmeyelim. Sadece bir gün değil, her gün etmeliyiz. Bu dünyanın geleceği erkekkadın<br />

sentezinde yatıyor, erkek egemenliğinde değil<br />

09.03.2011 "

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!