21.06.2014 Views

Açılım Sayı:27 Ekim/Kasım 2012 - Samsun Ticaret ve Sanayi Odası

Açılım Sayı:27 Ekim/Kasım 2012 - Samsun Ticaret ve Sanayi Odası

Açılım Sayı:27 Ekim/Kasım 2012 - Samsun Ticaret ve Sanayi Odası

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

TURİZM<br />

yüzyıllar sonrasına taşınan sembolleri, aktarımlarla Selçuklu sanatının grift,<br />

geometrik <strong>ve</strong> bitkisel öğeleri, Osmanlı’nın klasik <strong>ve</strong> Avrupa etkili betimlemeleri<br />

ile mahalli unsurların kendine has özellikleri mezar taşlarında<br />

kültürel zenginliğin hüküm sürdüğünü göstermektedir. Motiflerin <strong>ve</strong> canlı<br />

tasvirlerinin İslâmi inançla barışık hale gelebilmesi için stilize edildiği <strong>ve</strong><br />

eğri kesim tekniğinin taş işleme sanatına ustaca uyarlandığı gözlenmektedir.<br />

Mezarlık <strong>ve</strong> Roma dönemi ilişkisi devşirme malzemeden imal iki<br />

sanduka tipli mezar ile kendini göstermektedir. Bir yüzü boğa başlı<br />

girlandlı, diğer yüzü inci <strong>ve</strong> yumurta dizili Roma dönemi dini mimari firiz<br />

parçasından imal edilmiş Sanduka tam bir estetik sembol olup, estetik <strong>ve</strong><br />

hoşgörü bütünleşip şekillendirilerek 14’üncü yüz yılda baş <strong>ve</strong> ayak tarafı<br />

kendinden şaideli sanduka formuna büründürülmüştür. Bu dönemde<br />

devşirme malzemenin alındığı Hiristiyan <strong>Samsun</strong> (Amisos) Ceneviz yönetiminde<br />

bulunmaktadır. Aynı tip firizler müze açık teşhirinde sergilenmektedir.<br />

Diğer bir örnekte sütundan yapılma bir ‘Sanduka Mezar’dır.<br />

Selçuklu üslubu sanduka tipi mezarlar ile bir grup şaide de görülmekte<br />

olup, süslemeye genel olarak geometrik formda rozetler, sonsuzluk ifade<br />

eden semboller, Ahiret hayatındaki aydınlığın sembolü kandil, faniliğin,<br />

gizemin sembolü çarkı felek<br />

<strong>ve</strong> Orta Asya Ata mirası<br />

rumi-palmet motifleri<br />

hakimdir. Yer yer Allah’a<br />

kavuşma, sığınma <strong>ve</strong> bilinmeyen<br />

sonsuzlukta korunma<br />

temennisi ifadesi<br />

olan Mühr-i Süleyman’lara<br />

yer <strong>ve</strong>rilmiştir.<br />

Dikdötgen prizması formlu olup, dört tarafı yazılı <strong>ve</strong> erken tarihli iki adet<br />

mezar taşının ilimizde başkaca bir örnekleri bulunmamaktadır. Benzer<br />

mezar taşı örneklerine Mevlana Müzesinde rastlanmaktadır. Bir şaidede yer<br />

alan Aslan figürü, Selçuklu <strong>ve</strong> yakın çağdaşı olan Türk medeniyetlerine ait<br />

sikkelerde yer <strong>ve</strong>rilmiş olan aslan figürleri ile benzerlik göstermektedir.<br />

Şaidelerdeki Mukarnaslı Mihrap yada Mihrabiyeler hem Amasya-Tokat<br />

yöresi Mezar Taşları hem de Sivas, Amasya, Erzurum <strong>ve</strong> Konya'daki<br />

Selçuklu dönemi anıtsal mimari portallerle paralellik göstermektedir. Celi<br />

sülüs yazı karakteri ağırlıkta olup Farsça <strong>ve</strong> Arapça ibareler yoğunluktadır.<br />

Genel olarak kum taşı, Ünye taşı <strong>ve</strong> mermer malzeme kullanılmıştır. İlhanlı<br />

<strong>ve</strong> Moğol etkisi sandukalarda hissedilmektedir. En belirgin örnek sonsuzluk<br />

<strong>ve</strong> Cennet sembolü tavuskuşu (Sülün?) figürlü, mihraplı, kendinden<br />

şaideli sanduka olup ilimiz mezar taşı örnekleri içinde tek örnektir. Yeni<br />

katkı <strong>ve</strong> ila<strong>ve</strong>lerle Selçuklu <strong>ve</strong> Beylikler dönemi mezartaşı geleneklerinin<br />

devam ettiği izlenmektedir. Bu dönemin etkisinin görüldüğü ilginç örneklerden<br />

biride kitabesi altında bilekten aşağı çapraz yerleştirilmiş bir çift el<br />

olan mezar taşı olup, İslâm öncesi Orta Asya gömü adetleri <strong>ve</strong> antik çağ ile<br />

öncesi mahalli stel geleneklerinin yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır.<br />

Malzeme Selçuklu dönemi etkili sandukalarla aynıdır. Osmanlı dönemi<br />

mezar taşlarında kitabelerde başlangıçta Selçuklu geleneği devam edip<br />

süslemede klasik özellikler görülürken, zamana paralel olarak edebi şiirsel<br />

anlatım ağırlık kazanmış, yazı üslubu çeşitlenmiş, İstanbul mezar<br />

taşlarından etkilenilmiş <strong>ve</strong> 17’nci yüz yıldan itibaren de tamamen Barok<br />

Şaide (Mezar Taşı).<br />

başta olmak üzere batılı sanat akımlarının etkisinde kalınarak abartılı oyma,<br />

kabartma süslemeler, kıvrımlar, uçuşan betimler ön plana çıkmaya<br />

başlanmıştır. Mezar tiplerinde de artış olmuş, silindir formlu, üzerinde<br />

meslek guruplarının işlerinin yansıtıldığı tasvirler bulunan şaideler ağırlık<br />

kazanmıştır. Erken örneklerde farsça, daha sonrasında Osmanlıca olan baş<br />

taşı yazıtları edebi değer taşımakta olup kendi devirlerinin zevk <strong>ve</strong> üslubunu<br />

yansıtmaktadırlar. Sülüs, Talik, azda olsa Rika karakterde yazı kullanılırken<br />

teknik yoğun olarak kabartma, azda olsa oyma <strong>ve</strong> çizgisel karakterdedir.<br />

Üslup <strong>ve</strong> gelenek ne olursa olsun Seyyid Kudbiddin Mezarlığında her biri<br />

devirlerinin moda mezar taşlarının ürünü olan <strong>ve</strong> estetikle birleşen bir<br />

Mezar Taşı Kültürü anlayışı kendini hissettirmektedir.<br />

Seyyid Kudbiddin Mezarlığında Hoşgörü; İslâmi anlayışla barışık hale getirilerek<br />

çoğu stilizasyona uğramış <strong>ve</strong> şekil değiştirmiş canlı tasvir yanı sıra<br />

hiçbir değişikliğe uğramadan korunan mezar taşları hoşgörünün sembolleri<br />

olarak ortaya çıkmış kültürel ürünlerdir. En belirgin örnek sonsuzluk<br />

<strong>ve</strong> cennet sembolü tavuskuşu (sülün?) figürlü, mihraplı, kendinden şaideli<br />

sanduka olup Uygur, Moğol etkilerinin İlhanlılarla bölgeye taşınan<br />

kültürel miras olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu haliyle İlimiz mezar taşı<br />

örnekleri içinde tek örnektir.<br />

Başka bir şaide de yer alan<br />

aslan figürü, Selçuklu <strong>ve</strong><br />

yakın çağdaşı olan Türk<br />

Medeniyetlerine ait sikkelerde<br />

<strong>ve</strong> mimari unsurlarda<br />

yer <strong>ve</strong>rilmiş olan arslan figürleri<br />

ile benzerlik göstermektedir.<br />

Diğer bir hoşgörü<br />

ürünü de oldukça ilginç<br />

olup, kitabesi altında bilekten aşağı çapraz yerleştirilmiş bir çift el olan<br />

Mezar Taşı olup, İslâm öncesi Orta Asya gömü adetleri, antik çağ <strong>ve</strong> öncesi<br />

mahalli stel geleneklerinin yansıması olarak karşımıza çıkan nadir örneklerdendir.<br />

Hoşgörü en fazla girlandlı sanduka mezarda doruğunda<br />

hissedilmektedir. Bir yüzü boğa başlı girlandlı, diğeryüzü inci <strong>ve</strong> yumurta<br />

dizilerinden oluşan Roma dönemi dini mimari firiz parçası estetik <strong>ve</strong><br />

hoşgörü birleştirilerek şekillendirilmiş <strong>ve</strong> 14’üncü yüz yılda baş <strong>ve</strong> ayak<br />

tarafı kendinden şaideli sanduka formuna büründürülmüştür. Boğa başlı<br />

girlandlı frizin bir çocuk mezarında sanduka olarak kullanılmasında hiçbir<br />

sakınca görülmemiş <strong>ve</strong> hoşgörünün tüm sınırları olabildiğince zorlanmıştır.<br />

Sanat kendi özgünlüğü içinde evrensel, kendi evrenselliği içinde bir o kadar<br />

özgündür. Sınırlar, taammüller <strong>ve</strong> zevkler ortak amaç <strong>ve</strong> noktada buluşabilir<br />

ancak, her devrin iz düşümü mezar taşı ustalarının maharetli ellerinde<br />

hayat bulur <strong>ve</strong> ölüm Seyyid Kudbiddin Mezarlığında kendi gelenekselliği<br />

içinde dini öğelerle birleşerek ağaçlı bir bahçede, estetik <strong>ve</strong> hoşgörüyle<br />

harmanlanıp desen desen, motif motif, çeşit çeşit yazı <strong>ve</strong> edebi bir sunuşla<br />

ürkütmeden ''sonun bir başlangıç'' olduğunu anlatır sessizce. Sonuç olarak<br />

denilebilir ki; <strong>Samsun</strong> Seyyid Kudbiddin Mezarlığı ''<strong>Samsun</strong> Mezar<br />

Taşları'' adıyla Türk Sanat Tarihindeki haklı yeri alabilecek zenginlikte olup,<br />

şu anki <strong>ve</strong>riler sadece yüzey <strong>ve</strong>rilerinden ibarettir. İleriki yıllarda<br />

gerçekleştirilebilecek bir mezarlık Kazı çalışması ile çok daha zengin bir<br />

''Mezar Taşı / Kültür Mezarlık'' olgusunu <strong>Samsun</strong>a kazandırmak<br />

mümkündür. Kaynak: Emine YILMAZ - Arkeolog/Sanat Tarihçisi<br />

STSO AÇILIM 73 <strong>Ekim</strong> - Kasım <strong>2012</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!