15.06.2014 Views

Dinamik kontrastlı MR görüntülemenin eksternal ışın ...

Dinamik kontrastlı MR görüntülemenin eksternal ışın ...

Dinamik kontrastlı MR görüntülemenin eksternal ışın ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Diagn Interv Radiol 2011; 17:38–43<br />

© Türk Radyoloji Derneği 2011<br />

Bu makale Diagnostic and Interventional Radiology’de yer alan İngilizce makalenin<br />

Türkçesi olup kaynak gösterme ve dizinleme amacı ile kullanılamaz.<br />

ABDOMEN RADYOLOJİSİ<br />

ARAŞTIRMA YAZISI<br />

The value of dynamic contrast-enhanced <strong>MR</strong>I in the detection of recurrent prostate cancer after<br />

external beam radiotherapy: correlation with transrectal ultrasound and pathological findings<br />

<strong>Dinamik</strong> kontrastlı <strong>MR</strong> görüntülemenin <strong>eksternal</strong> ışın<br />

radyoterapisinden sonra nüks eden prostat kanserinin<br />

saptanmasındaki değeri: transrektal ultrason ve patolojik bulgularla<br />

korelasyon<br />

Taylan Kara, Deniz Akata, Fadıl Akyol, Muşturay Karçaaltıncaba, Mustafa Özmen<br />

AMAÇ<br />

Eksternal ışın radyoterapisi (EBRT) gören prostat kanserli hastaların<br />

takibinde dinamik kontrastlı (DCE) T1 ve T2 ağırlıklı<br />

manyetik rezonans (<strong>MR</strong>) görüntülerinin etkinliğinin değerlendirilmesi<br />

ve bu bulguların patoloji ve transrektal ultrasonografi<br />

(TRUS) bulguları ile karşılaştırılması.<br />

GEREÇ VE YÖNTEM<br />

Geriye dönük bu çalışmada <strong>eksternal</strong> ışın tedavisi gören prostat<br />

kanserli 20 hastanın <strong>MR</strong> bulguları tümör nüksü açısından<br />

değerlendirilmiştir. <strong>MR</strong> bulguları TRUS ve patoloji bulguları ile<br />

karşılaştırımıştır.<br />

BULGULAR<br />

EBRT görmüş hastalarda tümör nüksünün saptanmasında<br />

transrektal ultrasonografinin duyarlığı ve özgüllüğü sırasıyla<br />

%53.3 ve %60 olarak saptanmıştır. Aynı hasta grubunda T2<br />

ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntülemenin duyarlığı ve özgüllüğü sırasıyla<br />

%86 ve %100 olarak belirlenmiştir. En çarpıcı bulgu olarak<br />

prostat kanseri nükslerinin tanısında DCE T1 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntülemenin<br />

duyarlığı ve özgüllüğü sırasıyla %93 ve %100<br />

şeklinde bulunmuştur. DCE T1 ağırlıklı görüntülerin nükslerin<br />

saptanmasındaki doğruluk oranı T2 ağırlıklı görüntülerle elde<br />

edilenlerden anlamlı derecede yüksektir.<br />

SONUÇ<br />

Bu tür hastaların takibinde beraberinde bir başka görüntüleme<br />

yöntemi veya biyokimyasal inceleme olmaksızın tek başına<br />

TRUS prostat kanser nükslerinin saptanması için yeterli<br />

değildir. <strong>Dinamik</strong> kontrastlı T1 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntüleme EBRT<br />

gören prostat kanserli hastaların takibinde nükslerin saptanmasında<br />

tek başına <strong>MR</strong> görüntülemenin duyarlığını arttırır.<br />

<strong>Dinamik</strong> kontrastlı T1 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntüleme prostat kanserli<br />

hastalarda nükslerin değerlendirilmesinde rutin protokole<br />

eklenmelidir.<br />

Anah tar söz cük ler: • radyoterapi • manyetik rezonans<br />

görüntüleme • prostatik neoplazmlar • transrektal<br />

ultrasonografi<br />

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyoloji (T.K. <br />

taylankara@gmail.com, D.A., M.K., M.Ö.) ve Radyasyon Onkolojisi<br />

(F.A.) Anabilim Dalları, Ankara.<br />

Gelişi 26 Eylül 2009; revizyon isteği 17 Ekim 2009; revizyon gelişi 28 Ekim<br />

2009; kabulü 29 Ekim 2009.<br />

E-yayın tarihi: 12 Ağustos 2010<br />

DOI 10.4261/1305-3825.DIR.3079-09.1<br />

Manyetik rezonans (<strong>MR</strong>) görüntüleme prostat kanserli hastalarda<br />

öncelikle evreleme amacıyla kullanılır. Kanser tedavisinden<br />

sonra takip sürecinde nükslerin belirlenmesi için serum prostat<br />

özgün antijen (PSA) düzeyleri, transrektal ultrasonografi (TRUS), bilgisayarlı<br />

tomografi (BT), <strong>MR</strong> görüntüleme ve biyopsi analizlerinden yararlanılır.<br />

Ne yazık ki, <strong>eksternal</strong> ışın radyoterapisi (EBRT) görmüş prostat kanserli<br />

hastalarda tümör nüksü tanısı koymak için tam anlamıyla güvenilir<br />

bir yöntem yoktur (1).<br />

Prostat kanserli hastalarda tümör nüksünün belirlenmesinde TRUS ve<br />

<strong>MR</strong> görüntülemenin etkinlik ve doğruluğunun incelenmesi, bu hastalara<br />

doğru yaklaşımda bulunulması ve gereksiz invaziv işlemlerden kaçınılması<br />

açısından yaşamsal önem taşımaktadır. Yeni tanı konmuş prostat<br />

kanserli hastaların yaklaşık %30’unda ilk tedavi yaklaşımı olarak <strong>eksternal</strong><br />

ışın radyoterapisi uygulanmaktadır (2, 3). EBRT sonrası beş yıl içinde<br />

PSA düzeylerinde yükselme ile kendini belli eden nüks düşük ve yüksek<br />

riskli hastalarda sırasıyla %15 ve %67 olarak belirlenmiştir (4).<br />

Bu çalışmanın amacı <strong>eksternal</strong> ışın radyoterapisi (EBRT) gören prostat<br />

kanserli hastaların takibinde dinamik kontrastlı (DCE) T1 ve T2 ağırlıklı<br />

manyetik rezonans (<strong>MR</strong>) görüntülerinin etkinliğinin değerlendirilmesi<br />

ve bu bulguların patoloji ve transrektal ultrasonografi (TRUS) bulguları<br />

ile karşılaştırılmasıdır.<br />

Gereç ve yöntem<br />

Geriye dönük bu çalışmada biyopsi sonucu prostat kanseri tanısı konan<br />

ve EBRT ile tedavi edilen 172 hasta değerlendirmeye alınmıştır.<br />

Çalışmaya alınan tüm hastalar radyoterapilerini tamamlamış (en az<br />

7368-cGy izomerkez doz EBRT), radyoterapiden 18 ay sonra ve çalışmadan<br />

önceki bir ay içinde biyopsi, TRUS ve <strong>MR</strong> görüntüleme ile kontrol<br />

edilmiştir. Prostat ameliyatı geçiren, bir aydan daha uzun süre önce biyopsi<br />

ve <strong>MR</strong> görüntüleme yapılan ve <strong>MR</strong> görüntülemesi kontrastlı olmayan<br />

hastalar çalışmanın dışında tutulmuştur. Başlangıçta değerlendirmeye<br />

alınan 172 hastadan 20’si tüm kriterleri karşıladığından çalışmaya<br />

dahil edilmiştir.<br />

Hastalar yana yatar pozisyonda iken 6.5 MHz endokaviter dönüştürücü<br />

ile TRUS incelemesine tabi tutulmuştur (Antares, Siemens, Erlangen,<br />

Almanya). İşlem genitoüriner radyoloji alanında 10 yıldan uzun süre<br />

deneyimli iki radyolog tarafından gerçekleştirilmiştir. Hastaların hepsi<br />

daha önce prostat kanseri tanısı konması aşamasında TRUS incelemesinden<br />

geçmiştir. Hastalar EBRT almadan önce ve sonraki görüntüler<br />

MagicView (Siemens) çalışma istasyonuna kaydedilmiştir.<br />

<strong>MR</strong> görüntüleri pelvik aralıklı sıralı sarmalı bulunan 1.5 T bir tarayıcı<br />

(Symphony, Siemens, Erlangen, Almanya) ile gerçekleştirilmiştir.<br />

Görüntü elde etme parametreleri şu şekilde olmuştur: T2 ağırlıklı turbo<br />

spin eko (TSE) sagittal, transvers ve koronal görüntüler (tekrarlama<br />

38


a<br />

b<br />

Şekil 1. a, b. Tümör nüksü bulunmayan prostat bezi. Aksiyal T2 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntüsünde (a) nüks bir nodül barındırdığı düşünülen heterojen<br />

periferik zon (oklar) görülmektedir. <strong>Dinamik</strong> kontrastlı T1 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntüsünde (b) arteryal fazda kontrastlanma yoktur (oklar). Biyopsi<br />

tümör nüksü açısından negatiftir. R, rektum; C, santral zon.<br />

hastanın tamamında biyopsi sonucu<br />

tümör varlığı doğrulanmış, negatif olarak<br />

yorumlanan beş hastada da patolojik<br />

incelemede tümör bulunmamıştır.<br />

<strong>Dinamik</strong> kontrastlı T1 ağırlıklı görüntüde<br />

şüpheli pozitif olarak sınıflandırılan<br />

tek hastada ise biyopsi sonucu<br />

pozitif gelmiştir. <strong>Dinamik</strong> kontrastlı T1<br />

ağırlıklı görüntülerin nükslerin saptanmasındaki<br />

doğruluk oranı T2 ağırlıklı<br />

görüntülerden anlamlı derecede yüksektir<br />

(ki-kare; p=0.002).<br />

TRUS ile 20 hastanın 10’u kanser<br />

nüksü açısından pozitif, 10’u negatif<br />

olarak sınıflandırılmıştır (Şek. 3). TRUS<br />

ile kanser nüksü açısından pozitif olarak<br />

sınıflandırılan 10 hastanın sekizinde<br />

tanı patolojik inceleme ile doğrulanmıştır.<br />

İki olguda patoloji sonucu<br />

negatif olarak raporlanmıştır. TRUS ile<br />

kanser nüksü açısından negatif şeklinde<br />

sınıflandırılan 10 hastanın yalnızca<br />

üçü patolojik incelemeyle doğrulansüresi/eko<br />

süresi, TR/TE, 4110/99 ms;<br />

4 mm kesit kalınlığı; 0.4 mm kesitler<br />

arası boşluk; matriks, 392x512; görme<br />

alanı, FOV, 240x240); T1 ağırlıklı<br />

transvers görüntüler (TR/TE, 480/5.2<br />

ms) ve yağ baskılı T2 ağırlıklı görüntüler.<br />

İntravenöz olarak 2 mL/s hızında<br />

20 mL gadopentetate dimeglumine<br />

(Dotarem, Guerbet, Roissy, Fransa) verildikten<br />

sonra dört set ardışık DCE görüntüsü<br />

(VIBE) alınmıştır (4 mm kesit<br />

kalınlığı; kesitler arası boşluk yok; TR/<br />

TE, 6.4/3.1 ms; dinamik tarama başına<br />

15 s süre; matriks, 128x114; FOV,<br />

180x180).<br />

<strong>MR</strong> incelemelerinin tamamı biri genitoüriner<br />

radyoloji konusunda 10<br />

yıl deneyimli iki radyolog tarafından<br />

Centricity RA 600 (GE medical Systems,<br />

Milwaukee, Wisconsin, ABD) bağımsız<br />

çalışma istasyonunda değerlendirilmiştir.<br />

Radyologlar önce sagittal, transvers<br />

ve koronal düzlemlerde elde edilen<br />

T2 ağırlıklı görüntüleri incelemiştir.<br />

Kontrastlı çalışmanın T2 ağırlıklı görüntülerden<br />

bağımsız olarak değerlendirilmesi<br />

için DCE T1 ağırlıklı görüntüler<br />

bir hafta sonra değerlendirilmiştir.<br />

Görüntüler lezyonların belirginliğine<br />

göre değerlendirilmiş ve şu şekilde<br />

sınıflandırılmıştır: pozitif, radyolog<br />

nodüler bir lezyon bulunduğuna emindir;<br />

şüpheli pozitif, lezyon radyoterapiye<br />

bağlı değişiklikler nedeniyle çevre<br />

dokudan kesin olarak ayırt edilememektedir;<br />

ve negatif, lezyon gözlenmemiştir.<br />

İstatistiksel analiz için şüpheli<br />

pozitif şeklinde değerlendirilen olgular<br />

da negatif olarak sınıflandırılmıştır.<br />

Ek olarak <strong>MR</strong> görüntüleme bulguları<br />

TRUS ve patolojik analiz sonuçları ile<br />

karşılaştırılmıştır.<br />

Bulgular<br />

Hastaların ortalama yaşı 65.3 (48-78)<br />

olarak hesaplanmıştır. T2 ağırlıklı ve<br />

dinamik kontrastlı T1 ağırlıklı görüntülerin<br />

lezyon belirleme kapasiteleri<br />

Tablo 1’de gösterilmiştir. Biyopsiler<br />

13 hastada nodüler lezyonlar için pozitif,<br />

dört hastada negatiftir. T2 ağırlıklı<br />

görüntüde şüpheli pozitif şeklinde<br />

yorumlanan bir hastanın biyopsisi<br />

negatif gelmiştir (Şek. 1). T2 ağırlıklı<br />

görüntüleri şüpheli pozitif olarak sınıflandırılan<br />

iki olgunun biyopsi analizi<br />

tümör varlığını doğrulamıştır. Aksiyal<br />

plandaki dinamik kontrastlı T1 ağırlıklı<br />

görüntülere göre 20 hastanın 14’ü<br />

pozitif, biri şüpheli pozitif, beşi negatif<br />

olarak sınıflandırılmıştır (Şek. 2).<br />

<strong>Dinamik</strong> kontrastlı T1 ağırlıklı görüntülerde<br />

pozitif olarak yorumlanan 14<br />

Tablo 1. Tümör nükslerinin belirlenmesinde T2 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntüleme, dinamik<br />

kontrastlı T1 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntüleme ve biyopsi analizinin etkinliklerinin karşılaştırılması<br />

T2 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntüleme Pozitif biyopsi Negatif biyopsi<br />

Pozitif 13 0<br />

Şüpheli pozitif 2 1<br />

Negatif 0 4<br />

<strong>Dinamik</strong> kontrastlı T1 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntüleme<br />

Pozitif 14 0<br />

Şüpheli pozitif 1 0<br />

Negatif 0 5<br />

Cilt 17 • Sayı 1<br />

Eksternal ışın radyoterapisinden sonra nüks eden prostat kanserinin saptanmasında <strong>MR</strong> görüntüleme • 39


a<br />

b<br />

Şekil 2. a–c. Patolojik olarak ispatlanmış<br />

prostat tümörü nüksü. Aksiyal T2 ağırlıklı <strong>MR</strong><br />

görüntüsünde (a) periferik zonun sağ tarafında<br />

hipointens tümöral alan (oklar) görülmektedir.<br />

<strong>Dinamik</strong> kontrastlı T1 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntüsünün<br />

arteryal (b) ve geç arteryal fazında (c) patolojik<br />

kontrastlanma görülmektedir (oklar). R, rektum;<br />

C, santral zon.<br />

mıştır (Tablo 2). TRUS, T2 ağırlıklı <strong>MR</strong><br />

görüntüleme ve dinamik kontrastlı T1<br />

ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntülemenin duyarlığı,<br />

özgünlüğü, ön belirleyici değeri ve<br />

doğruluğu Tablo 3’te sunulmuştur.<br />

c<br />

Tablo 2. Tümör nükslerinin belirlenmesinde TRUS ve biyopsi analizinin karşılaştırılması<br />

Pozitif biyopsi<br />

40 • Mart 2011 • Diagnostic and Interventional Radiology<br />

Negatif biyopsi<br />

Pozitif TRUS 8 2<br />

Negatif TRUS 7 3<br />

Tablo 3. TRUS, T2 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntüleme ve dinamik kontrastlı T1 ağırlıklı <strong>MR</strong><br />

görüntülemenin duyarlığı, özgünlüğü, ön belirleyici değeri ve doğruluğu<br />

TRUS T2 ağırlıklı <strong>MR</strong> <strong>Dinamik</strong> kontrastlı<br />

T1 ağırlıklı <strong>MR</strong><br />

Duyarlık 53.3% 86.7% 93.3%<br />

Özgünlük 60% 100% 100%<br />

Pozitif ön belirleyici değer 80% 100% 100%<br />

Negatif ön belirleyici değer 30% 71% 83.3%<br />

Doğruluk 55% 90% 95%<br />

Tartışma<br />

Çalışmamızda patolojik inceleme ile<br />

doğrulanan 15 tümör nüksü olgusundan<br />

yalnızca sekizi TRUS ile gösterilebilmiştir.<br />

Duyarlığı %53.3, özgüllüğü<br />

%60 ve doğruluğu %55 düzeyinde olan<br />

TRUS, EBRT tedavisi görmüş prostat<br />

kanserli hastaların takiplerinde tümör<br />

nüksünü göstermede ancak sınırlı değere<br />

sahiptir. Beyersdorff ve arkadaşları<br />

rektal tuşe, TRUS ve <strong>MR</strong> görüntülemeyi<br />

karşılaştırmış ve <strong>MR</strong> görüntülemenin<br />

prostat kanserlerini saptamadaki duyarlığının<br />

(%83) rektal tuşe (%67) ve<br />

transrektal ultrasonografiden (%57)<br />

yüksek olduğunu bulmuşlardır (5).<br />

Hricak ve arkadaşları <strong>MR</strong> görüntülemenin<br />

prostat kanserinin saptanmasında<br />

transrektal ultrasonografiye göre daha<br />

duyarlı, ancak daha az özgün olduğunu<br />

bildirmiştir (6). Her ne kadar bu<br />

çalışmalar EBRT ile tedavi edilen hastalarla<br />

yürütülmemişse de, transrektal<br />

ultrasonografinin EBRT sonrası kanser<br />

nüksünün belirlenmesinde güvenilir<br />

bir yöntem olmadığı pek çok çalışmada<br />

gösterilmiştir (7-9). Diğer görüntüleme<br />

ya da biyokimyasal analiz yöntemleri<br />

yokken prostat kanserli hastalarda<br />

Kara ve ark.


a<br />

b<br />

c<br />

Şekil 3. a–c. Prostat kanseri için radyoterapi<br />

gören bir hastanın 18 ay sonraki takip<br />

transrektal ultrasonografisi (a) ve <strong>MR</strong><br />

görüntüleri (b, c). Aksiyal TRUS görüntüsünde<br />

(a) santral ve periferik zonlar ayırt<br />

edilememektedir (oklar). Aksiyal T2 ağırlıklı <strong>MR</strong><br />

görüntüsünde (b) periferik zonun tamamının<br />

hipointens olduğu (oklar) görülmektedir. Bu<br />

durum nüks açısından şüphe oluşturmaz,<br />

ancak yaygın tümör infiltrasyonu ekarte<br />

edilemez. <strong>Dinamik</strong> kontrastlı T1 ağırlıklı<br />

<strong>MR</strong> görüntüsünde (c) periferik zonda<br />

kontrastlanma yoktur (oklar). Biyopsi tümör<br />

nüksü açısından negatiftir. R, rektum; C, santral<br />

zon.<br />

nükslerin belirlenmesinde TRUS bulgularına<br />

güvenmek doğru bir yaklaşım<br />

değildir (7).<br />

Bu çalışmada <strong>MR</strong> görüntülemelerinde<br />

pelvik aralıklı sıralı sarmal kullanılmıştır.<br />

Önceki yayınlarda prostat<br />

kanserli hastalarda <strong>MR</strong> görüntüleme<br />

sırasında endorektal pelvik aralıklı sıralı<br />

sarmal kullanılmasının anatomik detayları<br />

ve ekstrakapsüler yayılımı daha<br />

iyi ve daha özgün olarak gösterilmesini<br />

sağladığı bildirilmiştir (10). Endorektal<br />

sarmallar daha düşük gürültü düzeyinde<br />

daha iyi sinyaller sağlamaktadır,<br />

ancak pahalıdır ve hastaya rahatsızlık<br />

vermektedir. Ayrıca EBRT görmüş prostat<br />

kanserli hastalarda rektit, fistül ve<br />

fibroz gibi komplikasyonlar daha sık<br />

görüldüğünden, endorektal sarmalların<br />

kullanımı bu hastalarda daha da<br />

fazla sıkıntı yaratmaktadır.<br />

Prostat kanseri T1 ağırlıklı görüntülerde<br />

izointens veya hipointens, T2<br />

ağırlıklı görüntülerde ise hipointens<br />

lezyonlar şeklinde görülür. Alternatif<br />

olarak, prostat kanseri T2 ağırlıklı görüntülerde<br />

periferik zonda tekli, çoklu<br />

ya da yaygın hipointens lezyonlar şeklinde<br />

görülebilir (11); ancak T2 ağırlıklı<br />

görüntülerde periferik zonda saptanan<br />

hipointens lezyonlar kanser dışında kanama,<br />

hiperplastik nodüller, inflamasyon<br />

ya da radyasyon sonrası değişikliklere<br />

bağlı da olabilir (12). Dolayısıyla<br />

hipointens görünüm prostat kanserine<br />

özgü değildir.<br />

T2 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntülemenin<br />

EBRT görmüş hastalarda prostat kanseri<br />

nüksünü gösterme doğruluğu düşük<br />

gibi görünmektedir (13, 14). Prostatik<br />

atrofi gibi radyasyon sonrası gelişen<br />

değişiklikler, yaygın ve düşük T2 sinyal<br />

intensitesinin gelişmesi (Şek. 4 ve<br />

5) ve normal zon anatomisinin ayırt<br />

edilememesi T2 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntülemenin<br />

doğruluk oranını düşürmektedir<br />

(15). Radyoterapi görmüş prostat<br />

kanserli 35 hastayı inceleyen Coakley<br />

ve arkadaşları, biri dışında tümünde T2<br />

sinyal yoğunluğunun azalmasına bağlı<br />

olarak zon anatomisinin ayırt edilemediğini<br />

bildirmiştir (16).<br />

Biz dinamik kontrastlı T1 ağırlıklı<br />

<strong>MR</strong> görüntülemenin nüksü belirlemedeki<br />

doğruluk oranının T2 ağırlıklı<br />

<strong>MR</strong> görüntülemeden anlamlı derecede<br />

yüksek olduğunu saptadık (ki-kare,<br />

p=0.002). Fütterer ve arkadaşları prostat<br />

kanseri tanısı konmasında dinamik<br />

kontrastlı T1 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntüleme<br />

ile T2 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntüsünü karşılaştırmış,<br />

DCE T1 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntülemenin<br />

duyarlık ve özgünlüğünün<br />

sırasıyla %69 ve %97, T2 ağırlıklı <strong>MR</strong><br />

görüntülemenin ise %60 ve %97 olduğunu<br />

göstermişlerdir (17). DCE T1<br />

ağırlıklı ve T2 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntülemeleri<br />

arasındaki farklar istatistiksel<br />

açıdan anlamlı değildir; ancak daha az<br />

deneyimli bir radyolog tarafından DCE<br />

T1 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntüleme ile tümör<br />

tanısı konması açısından anlamlı bir<br />

Cilt 17 • Sayı 1<br />

Eksternal ışın radyoterapisinden sonra nüks eden prostat kanserinin saptanmasında <strong>MR</strong> görüntüleme • 41


a<br />

b<br />

Şekil 4. a, b. Patolojik olarak kanıtlanmış prostat tümörü. Aksiyal T2 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntüsünde (a) periferik zon radyoterapiye bağlı olarak<br />

hipointenstir (oklar), ancak yaygın tümör infiltrasyonu ekarte edilemez. <strong>Dinamik</strong> kontrastlı T1 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntüsünde (b) periferik zon ve<br />

kapsülde arteryal fazda kontrastlanma vardır (oklar). Bu durum yaygın tümöral infiltrasyonla uyumludur. R, rektum; C, santral zon.<br />

a<br />

b<br />

Şekil 5. a, b. Patolojik olarak kanıtlanmış prostat tümörü. Aksiyal T2 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntüsünde (a) periferik zonda radyoterapi ya da kanser<br />

nüksüne bağlı hipointens alanlar görülmektedir (oklar). <strong>Dinamik</strong> kontrastlı T1 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntüsünde (b) periferik zon ve kapsülde arteryal<br />

fazda patolojik kontrastlanma vardır (oklar). R, rektum; C, santral zon.<br />

fark vardır. Rouvière ve arkadaşları<br />

EBRT görmüş prostat kanserli 22 hastada<br />

DCE T1 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntülemenin<br />

tümör nükslerini göstermedeki<br />

yerini değerlendirmiştir (18). DCE T1<br />

ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntüleme T2 ağırlıklı<br />

<strong>MR</strong> görüntülemeden daha duyarlı<br />

iken, her iki yöntemin özgüllüğünün<br />

benzer olduğunu bulmuşlardır; duyarlık<br />

açısından yöntemler arasındaki fark<br />

istatistiksel anlamlılık taşırken, özgüllük<br />

açısından anlamlı değildir. Bizim<br />

bulgularımız da dinamik kontrastlı<br />

T1 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntülemenin EBRT<br />

görmüş hastalarda tümör nükslerinin<br />

gösterilmesinde yararlı olduğu yolundaki<br />

yayınlarla uyumludur. Ancak bulgularımızın<br />

daha fazla sayıda hasta ile<br />

yapılacak çalışmalarla doğrulanması<br />

gereklidir.<br />

Prostat kanserli hastalarda <strong>MR</strong> görüntülemenin<br />

tanısal performansını<br />

arttırmak üzere başka bazı teknikler<br />

uygulanmıştır. Bunlar arasında difüzyon<br />

ağırlıklı görüntüleme ve manyetik<br />

rezonans spektroskopisi sayılabilir. Işın<br />

almış bir prostat T2 ağırlıklı görüntülerde<br />

genellikle küçük ve tamamen hipointens<br />

göründüğünden, anormal anatomiden<br />

çok anormal metabolizmayı<br />

gösteren <strong>MR</strong> spektroskopisinin lokal<br />

tümör nüksü ve metabolik atrofinin<br />

saptanması için daha iyi bir yöntem<br />

olduğu gösterilmiştir (1). <strong>MR</strong> spektroskopisi<br />

ile kolin+kreatin/sitrat oranının<br />

artması temelinde tümörler normal bez<br />

dokusundan ayrılır (19). Histopatoloji<br />

bulguları ile <strong>MR</strong>S arasındaki bağlantının<br />

incelendiği çalışmalarda <strong>MR</strong> spektroskopisinin<br />

duyarlığının %29-89, özgüllüğünün<br />

ise %62-95 arasında değiştiği,<br />

duyarlığın Gleason skoruna bağlı<br />

olduğu saptanmıştır (20). Örneğin,<br />

Gleason skoru 6 olan olgularda <strong>MR</strong><br />

spektroskopinin tümör saptamadaki<br />

duyarlığı %44’ten %56’ya, Gleason<br />

skoru 8 ve yukarı olanlarda %89’a yükselmiştir<br />

(21). Bizim hasta grubumuzda<br />

<strong>MR</strong>S analizi için gerekli olan sitrat<br />

ve kolin düzeyleri ışın tedavisinden<br />

sonra ölçülemez düzeylere düşer (1).<br />

Dahası, sitrat düzeylerinde düşme ve/<br />

veya kolin düzeylerinde artma prostatın<br />

değişik şekillerdeki strese (örneğin<br />

42 • Mart 2011 • Diagnostic and Interventional Radiology<br />

Kara ve ark.


kanser, inflamasyon, androjen yoksunluğu,<br />

ışın tedavisi) verdiği yanıtlarda<br />

sık görülen bir durumdur (19). Işın<br />

tedavisi gören hastalarda spektral sitrat<br />

zirveleri hızla ve zamanla ilerleyici<br />

tarzda azalır. Bu durum tedavi edilmeyen<br />

prostat bezlerinde görülmez. Bu<br />

nedenle bu hastalarda tümör nüksünün<br />

saptanması için sitrat düzeylerinin<br />

ölçülmesi sınırlı kullanıma sahiptir<br />

(22). EBRT sonrası görülen bu metabolik<br />

değişiklikler <strong>MR</strong> spektroskopisinin<br />

kanser nüksünün saptanması için kullanımını<br />

kısıtlamaktadır.<br />

Difüzyon ağırlıklı görüntüleme prostat<br />

kanserinde gittikçe daha fazla kullanılmaya<br />

başlanan umut veren bir<br />

yöntemdir. Prostat kanserli hastalarda<br />

normal bez yapısı bozularak yerini birleşmiş<br />

kanser hücreleri ve fibrotik stromaya<br />

bırakmaktadır. Bu değişiklikler<br />

su makromoleküllerinin hareketini engelleyerek<br />

difüzyonu sınırlamakta ve<br />

görünür difüzyon katsayısında (ADC)<br />

azalmaya yol açmaktadır. Prostat tümörleri<br />

daha geniş ekstraselüler boşluk<br />

ve interstisiyel sıvı nedeniyle normal<br />

prostat dokusuna göre daha düşük<br />

ADC değerlerine sahiptir (23). Bu özellik<br />

prostat kanseri tanısında kullanılabilir.<br />

Kanserli ve normal dokuların<br />

ortalama ADC değerleri arasındaki<br />

bu anlamlı farklılığa rağmen, bireysel<br />

farklılıklar ADC ölçümlerinin prostat<br />

kanserini saptama amacıyla kullanımını<br />

sınırlayabilir (23, 24). Difüzyon<br />

ağırlıklı görüntülemede difüzyon duyarlığı<br />

görüntünün kontrastını kontrol<br />

etmek için değiştirilebilir, ancak<br />

prostat kanseri tanısı koyabilmek için<br />

hangi b değerinin kullanılması gerektiğine<br />

dair bir görüş birliği yoktur.<br />

Yüksek b değerlerinde T2 relaksasyon<br />

zamanının uzaması, yani T2 parlama<br />

etkisi sonucu doku hiperintensitesi<br />

azalarak difüzyon duyarlığı artar,<br />

ancak kanserli ve normal dokuların<br />

arasındaki mutlak sinyal yoğunluğu<br />

farklılıkları azalabilir. Difüzyon ağırlıklı<br />

görüntüleme halen klinik alanda<br />

rutin kullanımda değildir, ancak gelecekte<br />

endorektal <strong>MR</strong> görüntülemeye<br />

önemli bir katkı faktörü haline gelmesi<br />

beklenmektedir.<br />

Sonuç olarak, EBRT görmüş prostat<br />

kanserli hastaların takip sürecinde<br />

kanser nükslerini saptamada diğer görüntüleme<br />

yöntemleri veya biyokimyasal<br />

incelemeler yapılmadan tek başına<br />

TRUS kullanılması doğru bir yaklaşım<br />

değildir. Buna karşın T2 ağırlıklı ve dinamik<br />

kontrastlı T1 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntülemeleri<br />

bu amaçla kullanım için uygun<br />

yöntemlerdir. <strong>Dinamik</strong> kontrastlı<br />

T1 ağırlıklı <strong>MR</strong> görüntüleme T2 ağırlıklı<br />

görüntülemeden daha güvenilir bir<br />

yöntemdir.<br />

Kaynaklar<br />

1. Coakley FV, Teh HS, Qayyum A, et al.<br />

Endorectal <strong>MR</strong> imaging and <strong>MR</strong> spectroscopic<br />

imaging for locally recurrent prostate<br />

cancer after external beam radiation therapy:<br />

preliminary experience. Radiology<br />

2004; 233:441–448.<br />

2. Stephenson RA, Stanford JL. Populationbased<br />

prostate cancer trends in the United<br />

States: patterns of the change in the era<br />

of prostate-specific antigen. World J Urol<br />

1997; 15:331–335.<br />

3. Mettlin CJ, Murphy GP, McDonald CJ, et<br />

al. The National Cancer Data Base Report<br />

on increased use of brachytherapy for the<br />

treatment of patients with prostate carcinoma<br />

in the US. Cancer 1999; 86:1877–<br />

1882.<br />

4. D’Amico AV, Crook J, Beard CJ, DeWeese<br />

TL, Hurwitz M, Kaplan I. Radiation therapy<br />

for prostate cancer. In: Walsh PC, Retik AB,<br />

Vaughan ED, et al. eds. Campbell’s urology.<br />

8th ed. Philadelphia: Saunders, 2002;<br />

3147–3170.<br />

5. Beyersdorff D, Taupitz M, Winkelmann B,<br />

et al. Patients with a history of elevated<br />

prostate specific antigen levels and negative<br />

transrectal US-guided quadrant or sextant<br />

biopsy results: value of <strong>MR</strong> imaging.<br />

Radiology 2002; 224:701–706.<br />

6. Hricak H, White S, Vigneron D, et al.<br />

Carcinoma of the prostate gland: <strong>MR</strong> imaging<br />

with pelvic phased-array coils versus<br />

integrated endorectal—pelvic phasedarray<br />

coils. Radiology 1994; 193:703–709.<br />

7. Crook J, Robertson S, Collin G, et al.<br />

Clinical relevance of trans-rectal ultrasound,<br />

biopsy, and serum prostate specific<br />

antigen following external beam radiotherapy<br />

for carcinoma of the Prostate. Int J<br />

Radiat Oncol Biol Phys 1993; 27:31–37.<br />

8. Nudell DM, Wefer AE, Hricak H, Carroll<br />

PR. Imaging for recurrent prostate cancer.<br />

Radiol Clin North Am 2000; 38:213–229.<br />

9. Rifkin MD, Zerhouni EA, Gatsonis CA, et<br />

al. Comparison of magnetic resonance<br />

imaging and ultrasonography in staging<br />

early prostate cancer: results of a multiinstitutional<br />

cooperative trial. N Engl J<br />

Med 1990; 323:621–626.<br />

10. Fütterer JJ, Engelbrecht <strong>MR</strong>, Jager GJ, et al.<br />

Prostate cancer: comparison of local staging<br />

accuracy of pelvic phased-array coil<br />

alone versus integrated endorectal-pelvic<br />

phased-array coils. Local staging accuracy<br />

of prostate cancer using endorectal coil <strong>MR</strong><br />

imaging. Eur Radiol 2007; 17:1055–1065.<br />

11. Cheng D, Tempany CMC. <strong>MR</strong> imaging<br />

of the prostate and bladder. Semin<br />

Ultrasound CT <strong>MR</strong> 1998; 19:67–89.<br />

12. Claus FG, Hricak H, Hattery RR.<br />

Pretreatment evaluation of prostate cancer:<br />

role of <strong>MR</strong> imaging and H <strong>MR</strong> spectroscopy.<br />

Radiographics 2004; 24:167–180.<br />

13. Westphalen AC, Kurhanewicz J, Cunha<br />

MGR, et al. T2-weighted endorectal magnetic<br />

resonance imaging of the prostate<br />

cancer after external beam radiation therapy.<br />

Int Braz J Urol 2009; 35:171–182.<br />

14. Haider MA, Chung P, Sweet J, et al.<br />

Dynamic contrast-enhanced magnetic resonance<br />

imaging for localization of recurrent<br />

prostate cancer after external beam<br />

radiotherapy. Int J Radiat Oncol Biol Phys<br />

2008; 70:425–430.<br />

15. Rouvière O. <strong>MR</strong> assessment of recurrent<br />

prostate cancer after radiation therapy.<br />

Radiology 2007; 242:635–636.<br />

16. Coakley FV, Hricak H, Wefer AE, et al.<br />

Brachytherapy for prostate cancer: endorectal<br />

<strong>MR</strong> imaging of local treatmentrelated<br />

changes. Radiology 2001; 219:817–<br />

821.<br />

17. Fütterer JJ, Engelbrecht <strong>MR</strong>, Huisman HJ,<br />

et al. Staging prostate cancer with dynamic<br />

contrast-enhanced endorectal <strong>MR</strong><br />

imaging prior to radical prostatectomy: experienced<br />

versus less experienced readers.<br />

Radiology 2005; 237:541–549.<br />

18. Rouvière O, Valette O, Grivolat S, et al.<br />

Recurrent prostate cancer after external<br />

beam radiotherapy: Value of contrastenhanced<br />

dynamic <strong>MR</strong>I in localizing intraprostatic<br />

tumor correlation with biopsy<br />

findings. Urology 2004; 63 922–927.<br />

19. Pucar D, Shukla-Dave A, Hricak H, et al.<br />

Prostate cancer: correlation of <strong>MR</strong> imaging<br />

and <strong>MR</strong> spectroscopy with pathologic findings<br />

after radiation therapy—initial experience.<br />

Radiology 2005; 236:545–553.<br />

20. Turkbey B, Albert PS, Kurdziel K, Choyke<br />

PL. Imaging localized prostate cancer: current<br />

approaches and new developments.<br />

AJR Am J Roentgenol 2009; 192:1471–<br />

1480.<br />

21. Zakian KL, Sircar K, Hricak H, et al.<br />

Correlation of proton <strong>MR</strong> spectroscopic<br />

imaging with Gleason score based on stepsection<br />

pathologic analysis after radical<br />

prostatectomy. Radiology 2005; 234:804–<br />

814.<br />

22. Kurhanewicz J, Swanson MG, Nelson SJ,<br />

Vigneron DB. Combined magnetic resonance<br />

imaging and spectroscopic imaging<br />

approach to molecular imaging of prostate<br />

cancer. J Magn Reson Imaging 2002;<br />

16:451–463.<br />

23. Sato C, Naganawa S, Nakamura T, et al.<br />

Differentiation of noncancerous tissue<br />

and cancer lesions by apparent diffusion<br />

coefficient values in transition and peripheric<br />

zones of the prostate. J Magn Reson<br />

Imaging 2005; 21:258–262.<br />

24. Hosseinzadeh K, Schwarz SD. Endorectal<br />

diffusion-weighted imaging in prostate<br />

cancer to differentiate malignant and benign<br />

peripheric zone tissue. J Magn Reson<br />

Imaging 2004; 20:654–661.<br />

25. Hricak H, Choyke PL, Eberhardt SC, Leibel<br />

SA, Scardino PT. Imaging prostate cancer:<br />

a multidisciplinary perspective. Radiology<br />

2007; 243:28–53.<br />

Cilt 17 • Sayı 1<br />

Eksternal ışın radyoterapisinden sonra nüks eden prostat kanserinin saptanmasında <strong>MR</strong> görüntüleme • 43

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!