15.06.2014 Views

Beta-talassemi majör hastalarında miyokardiyal demir birikiminin ...

Beta-talassemi majör hastalarında miyokardiyal demir birikiminin ...

Beta-talassemi majör hastalarında miyokardiyal demir birikiminin ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Diagn Interv Radiol 2010; 16:59–62<br />

© Türk Radyoloji Derneği 2010<br />

Bu makale Diagnostic and Interventional Radiology’de yer alan İngilizce makalenin<br />

Türkçesi olup kaynak gösterme ve dizinleme amacı ile kullanılamaz.<br />

Dual-echo TFE MRI for the assessment of myocardial iron<br />

overload in beta-thalassemia major patients<br />

KARDİYOVASKÜLER RADYOLOJİ<br />

ARAŞTIRMA YAZISI<br />

<strong>Beta</strong>-<strong>talassemi</strong> majör hastalarında <strong>miyokardiyal</strong> <strong>demir</strong> <strong>birikiminin</strong><br />

dual-eko MR görüntüleme ile değerlendirilmesi<br />

Tuncay Hazırolan, Gonca Eldem, Şule Ünal, Burcu Akpınar, Fatma Gümrük, Sedat Alibek, Mithat Haliloğlu<br />

AMAÇ<br />

Miyokardiyal <strong>demir</strong> birikimine bağlı kalp yetmezliği beta<strong>talassemi</strong><br />

hastalarında en sık görülen ölüm nedenidir. Miyokardiyal<br />

<strong>demir</strong> <strong>birikiminin</strong> değerlendirilmesi için altın standart<br />

yöntem çoklu/ikili eko zamanlı-turbo alan eko (TE-TFE) manyetik<br />

rezonans (MR) görüntülemesidir. Ancak çoklu TE-TFE<br />

yöntemi tüm tarayıcılarda bulunmaz. Bu çalışmanın amacı<br />

<strong>miyokardiyal</strong> <strong>demir</strong> <strong>birikiminin</strong> değerlendirilmesinde kara kan<br />

dual eko kardiyak tetiklemeli TFE yönteminin rolünün gösterilmesidir.<br />

GEREÇ VE YÖNTEM<br />

Çalışmaya parenteral deferoksamin ve oral deferipron tedavisi<br />

alan ve ortalama yaşları 19 olan 16 beta <strong>talassemi</strong> majör hastası<br />

(10 erkek) alınmıştır. Tüm hastaların başlangıçtaki <strong>miyokardiyal</strong><br />

T2* ölçümleri <br />

0.05).<br />

SONUÇ<br />

Dual TE-TFE tekniği uygulanan kardiyak MR görüntülemesi<br />

<strong>miyokardiyal</strong> <strong>demir</strong> <strong>birikiminin</strong> ve şelasyon tedavisine verilen<br />

yanıtın değerlendirilmesinde kullanılabilir.<br />

Anah tar söz cük ler: • beta-<strong>talassemi</strong> • <strong>demir</strong> birikimi • miyokard<br />

• manyetik rezonans görüntüleme<br />

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyoloji (T.H., G.E. <br />

goncaeldem@gmail.com, B.A., M.H.) ve Pediatric Hematology<br />

(Ş.Ü., F.G.) Anabilim Dalları, Ankara; Erlangen/Nurnberg<br />

Üniversitesi, Radyoloji (S.A.) Bölümü, Erlangen, Almanya.<br />

Gelişi 19 Şubat 2009; revizyon isteği 13 Nisan 2009; revizyon gelişi 13<br />

Mayıs 2009; kabulü 9 Haziran 2009.<br />

E-yayın tarihi: 16 December 2009<br />

DOI 10.4261/1305-3825.DIR.2555-09.1<br />

<strong>Beta</strong> <strong>talassemi</strong> majör (beta-TM) kronik hemolitik anemiye neden<br />

olan kalıtsal bir hemoglobin bozukluğudur. Bu hastalara derin<br />

aneminin neden olduğu kardiyak dekompensasyon ve ekstramedüller<br />

hematopoezi baskılamak için düzenli aralıklarla kan verilmesi<br />

gereklidir (1). Aşırı <strong>demir</strong>i uzaklaştırmak için fizyolojik mekanizmaların<br />

bulunmaması dokularda <strong>demir</strong> birikmesine neden olmaktadır.<br />

Transferrin ve ferritin gibi <strong>demir</strong> bağlayan proteinlerin kapasitesi aşıldığında,<br />

transferrine bağlanmayan <strong>demir</strong> zararlı serbest radikaller oluşturarak<br />

doku ve organ hasarına neden olabilir (2). Yeterli şelasyon tedavisi<br />

uygulanmadığında gelişen <strong>demir</strong> birikimine bağlı kardiyomiyopati ve<br />

kalp yetmezliği beta-TM hastalarında önde gelen ölüm nedenidir (1-3).<br />

<strong>Beta</strong>-TM hastalarında düzenli olarak kan verilmesinin yol açtığı <strong>demir</strong><br />

<strong>birikiminin</strong> önlenemez komplikasyonlarından kaçınmanın temel taşı<br />

tedavide <strong>demir</strong> şelatörlerinin kullanılmasıdır.<br />

<strong>Beta</strong>-TM hastalarında kardiyak nedenli mortalitenin yüksek olmasına<br />

yol açan faktörler arasında hastaların deferoksamin şelasyon tedavisine<br />

yeterince uyum göstermemesi ve deferoksamin şelasyonuna rağmen miyokardda<br />

<strong>demir</strong> birikmesidir (4, 5). Sonuçta hastalığın geç dönemlerinde<br />

tedaviye dirençli sol ventrikül disfonksiyonu gelişir; ancak klinik öncesi<br />

dönemde asemptomatik <strong>demir</strong> <strong>birikiminin</strong> belirlenmesi zordur (6, 7).<br />

Miyokardiyal <strong>demir</strong> <strong>birikiminin</strong> miktarının belirlenmesi sadece kardiyomiyopatinin<br />

önlenmesi için değil, <strong>demir</strong> şelasyon tedavisinin planlanması<br />

ve izlenmesi için de önemlidir. Miyokardiyal <strong>demir</strong>in doğrudan<br />

ölçülmesi kalp yetmezliği gelişmeden önce birikimin saptanması<br />

ve tedavi edilmesine olanak sağlar. Miyokardiyal <strong>demir</strong> miktarının ölçülmesi<br />

için biyopsi yapılması invaziv bir işlem olduğundan, kullanılabilecek<br />

alternatif yöntemlere gereksinim vardır. Bu amaçla girişimsel<br />

olmayan bir yöntem olan kardiyovasküler T2* manyetik rezonans (MR)<br />

görüntülemesi geliştirilmiştir (8, 9). Kardiyovasküler MR görüntülemesi<br />

<strong>miyokardiyal</strong> <strong>demir</strong>in ölçülmesi (T2*) ve ventrikül işlevlerinin belirlenmesi<br />

için yüksek düzeyde tekrarlanabilir veriler sağladığından beta-TM<br />

hastalarında <strong>demir</strong> şelasyon tedavisine verilen kardiyovasküler yanıtın<br />

değerlendirilmesinde altın standart haline gelmiştir (5, 7-13).<br />

Konvansiyonel kardiyovasküler MR görüntülemesinde miyokarddaki<br />

<strong>demir</strong> konsantrasyonu multieko turbo alan eko (TFE) tekniği ile ölçülür<br />

(8, 11). Miyokardiyal T2* değerleri geçmişte iki eko süresi ile çalışılmıştır<br />

(14). Bu çalışmanın amacı <strong>miyokardiyal</strong> <strong>demir</strong> <strong>birikiminin</strong> değerlendirilmesinde<br />

dual-eko TFE (kara kan dual eko kardiyak tetiklemeli TFE)<br />

yönteminin rolünün gösterilmesidir.<br />

Gereç ve yöntem<br />

Hastalar<br />

Çalışmaya beta-TM tanısıyla halen subkutan deferoksamin monoterapisi<br />

gören, 10 yaş ve üzerinde olan ve transfüzyon öncesi hemoglobinini<br />

59


a<br />

b<br />

Şekil 1. a, b. Kara kan dual eko<br />

TFE yöntemi ile orta ventriküler<br />

hattın kısa ekseninden alınan MR<br />

götüntüleri. TE 4.6 ms (a) ya da<br />

9.2 ms (b) düzeyindedir.<br />

a<br />

b<br />

Şekil 2. a, b. T2* hesaplanması için septum<br />

üzerine kontur çizilmesini gösteren MR<br />

görüntüleri.<br />

9 g/L düzeyinin üzerinde idame ettiren<br />

hastalar alınmıştır. Daha önce deferipron<br />

kullanmaya başlayan, nötropenisi<br />

(ANC < 1.5 x 10 9 /L) veya trombositopenisi<br />

(


yime sahip aynı radyolog (TH) tarafından<br />

gerçekleştirilmiştir.<br />

İstatistiksel analizler<br />

Her parametrenin ortalama değeri ve<br />

standart sapması elde edilmiştir. Hasta<br />

grubunda MR ölçümlerindeki değişikliği<br />

analiz etmek için Friedman testi, eşleştirilmiş<br />

karşılaştırma için Bonferoni<br />

doğrulamalı Wilcoxon işaretli sıralama<br />

testi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık<br />

sınırı olarak P < 0.05 düzeyi<br />

kabul edilmiştir. İstatistiksel analizler<br />

Sosyal Bilimler için İstatistiksel Paket<br />

(SPSS Inc., Chicago, ABD) yazılımı ile<br />

gerçekleştirilmiştir.<br />

Bulgular<br />

Belirgin <strong>miyokardiyal</strong> <strong>demir</strong> birikimi<br />

bulunan (T2* < 20 ms) 16 hastanın<br />

ortalama yaşının 19 olduğu (10<br />

erkek; aralık, 10-25 yıl) bulunmuştur.<br />

İncelemelerdeki tarama süresi 17-<br />

25 dakika arasında gerçekleşmiştir.<br />

Başlangıçtaki ortalama T2* değeri 8.2<br />

3.6 ms bulunmuştur (aralık, 4-15.8).<br />

Deferoksamin ve deferipron ile kombinasyon<br />

tedavisinden 6, 12 ve 18 ay<br />

sonraki ortalama <strong>miyokardiyal</strong> T2* ölçümleri<br />

sırasıyla 11.36.0 ms, 13.6<br />

7.5 ms ve 15.77.4 ms bulunmuştur.<br />

T2* değerlerindeki artışın istatistiksel<br />

açıdan anlamlı olduğu saptanmıştır<br />

(P < 0.05) (Tablo). Başlangıçta %49<br />

8.7 bulunan ejeksiyon fraksiyonu (EF)<br />

değeri, 6, 12 ve 18 ay sonra sırasıyla<br />

%54.411, %54.86.9 ve %58.63.6<br />

düzeyinde ölçülmüştür. Takip ölçümlerinde<br />

saptanan ejeksiyon fraksiyonları<br />

arasında istatistiksel açıdan anlamlı<br />

bir fark saptanmamıştır (P > 0.05).<br />

Hiçbir hastada deferipronun kalıcı<br />

olarak kesilmesine gerek duyulmamıştır;<br />

ancak iki hastada ilacın bir vizit süresince<br />

geçici olarak kesilmesi sonucu<br />

düzelen ve tekrarlamayan nötropeni<br />

gelişmiştir. Hiçbir hastada ilacın kesilmesini<br />

ya da doz ayarlanmasını gerektiren<br />

trombositopeni veya karaciğer<br />

enzimlerinde yükselme görülmemiştir.<br />

Çalışmanın 18 aylık takip sürecinin sonunda<br />

bütün hastaların hayatta olduğu<br />

belirlenmiştir.<br />

Tartışma<br />

Transfüzyona bağımlı hastalarda<br />

şelasyon tedavisinin temel hedefi <strong>demir</strong><br />

toksisitesi ile <strong>demir</strong>e bağlı morbidite<br />

ve mortalitenin azaltılmasıdır.<br />

Deferoksamin seçeneğinin bulunmasına<br />

rağmen gerek kendi kendine cilt altı<br />

enjeksiyon yapmanın yarattığı rahatsızlık<br />

nedeniyle tedavi uyumunun yeterli<br />

olmaması, gerekse ileride tedaviye<br />

Tablo. Başlangıçta, altıncı, 12. ve 18. Aylarda her bir hastanın milisaniye (ms) cinsinden T2*<br />

ölçümleri<br />

Hasta<br />

numarası<br />

Başlangıçta T2*<br />

(ms)<br />

6. ayda T2*<br />

(ms)<br />

12. ayda T2*<br />

(ms)<br />

18. ayda T2*<br />

(ms)<br />

1 5.6 6.2 7.6 8.4<br />

2 5.7 5.2 6 8.3<br />

3 8.6 8.7 - -<br />

4 4 25.8 - -<br />

5 6.9 9.4 - -<br />

6 6.6 8.5 - -<br />

7 11.8 13.2 17.1 -<br />

8 6.4 6.6 8 9.5<br />

9 6.4 14.6 23 27<br />

10 11.9 16.1 17.7 22.2<br />

11 5.6 5.5 6.1 6.9<br />

12 15.8 18.8 - -<br />

13 15.1 18.1 23.5 27.7<br />

14 6.8 6.5 - -<br />

15 11.1 13.2 - -<br />

16 4.5 5.5 - -<br />

dirençli sol ventrikül yetmezliği gelişme<br />

riskinin yüksek olduğu miyokardial<br />

<strong>demir</strong> birikimi bulunan hastalara klinik<br />

öncesi dönemde tanı konamaması<br />

nedeniyle hastaların 1/3’ünde aşırı <strong>demir</strong><br />

birikimi oluşur (15).<br />

Şelasyon tedavisinin değerlendirilmesi<br />

ve sürdürülmesi için <strong>demir</strong> depolarının<br />

ölçülmesi yaşamsal öneme sahiptir.<br />

Vücuttaki <strong>demir</strong> miktarı serum<br />

ferritin düzeyinin veya doğrudan karaciğerdeki<br />

<strong>demir</strong> içeriğinin ölçülmesi<br />

ile değerlendirilir. Ancak gerek serum<br />

ferritin düzeyinin, gerekse karaciğerdeki<br />

<strong>demir</strong> konsantrasyonunun <strong>miyokardiyal</strong><br />

<strong>demir</strong> birikimi ile bağlantılı<br />

olmadığı gösterilmiştir (5). Kalpteki<br />

<strong>demir</strong> miktarını belirlemenin en kesin<br />

yolu miyokard biyopsisidir; ancak<br />

hem girişimel bir yöntemdir, hem de<br />

her yerde uygulanamaz. Bu nedenle<br />

<strong>miyokardiyal</strong> <strong>demir</strong>in değerlendirilmesi<br />

için girişimsel olmayan kardiyak MR<br />

görüntülenmesi önerilmiştir.<br />

Ağızdan kullanılan bir <strong>demir</strong> şelatörü<br />

olan deferipron lipofilik olduğundan<br />

ve hücre membranını geçtiğinden<br />

<strong>miyokardiyal</strong> <strong>demir</strong> <strong>birikiminin</strong> önlenmesinde<br />

daha etkilidir. Deferoksamin<br />

ile deferipronun kombinasyonunun<br />

<strong>miyokardiyal</strong> <strong>demir</strong> miktarının azaltılması<br />

ve sol ventrikül işlevlerinin korunmasında<br />

etkili olduğu gösterilmiştir<br />

(5, 7, 13, 16-18). Bu çalışmada dual-eko<br />

TFE yönteminin çoklu eko TFE yönteminden<br />

daha güvenilir olduğunu göstermek<br />

için tüm hastalara <strong>miyokardiyal</strong><br />

<strong>demir</strong> miktarının azaltılması ve sol<br />

ventrikül işlevlerinin korunmasında<br />

etkili olduğu bilinen kombinasyon tedavisi<br />

verilimiştir.<br />

Doku <strong>demir</strong>ini değerlendirmeye<br />

yönelik manyetik rezonans görüntülemesi<br />

yöntemleri iki gruba ayrılabilir:<br />

sinyal yoğunluğu oranı (SIR)<br />

yöntemleri ve relaksometri yöntemleri.<br />

SIR yöntemlerinde görüntüler daha<br />

kısa sürede elde edilir, ancak <strong>demir</strong><br />

birikimini geniş bir aralıkta değerlendirilmez.<br />

Relaksometri yöntemlerinde ise<br />

(başlıca T2*) çoklu eko kullanarak su ve<br />

yağın yatay manyetizasyonunda faz içi<br />

ve dışı etkiler oluşturulur. Relaksometri<br />

yöntemleri daha uzun sürer, ancak relaksasyon<br />

mekanizmalarının yer aldığı<br />

zaman alanının daha iyi örneklenmesini<br />

sağlayarak daha kesin sonuçlar verir<br />

(19-21).<br />

Demir birikimi bulunan dokularda<br />

manyetizasyon nedeniyle sinyal kaybı<br />

oluşur. Manyetik alanda bölgesel düzensizlikler<br />

oluşturarak birikim alanları<br />

Cilt 16 • Sayı 1 <strong>Beta</strong>-<strong>talassemi</strong> majör hastalarında <strong>miyokardiyal</strong> <strong>demir</strong> <strong>birikiminin</strong> dual-eko MR görüntüleme ile değerlendirilmesi • 61


çevresindeki su protonlarının faz uyumunu<br />

kaybetmesine neden olur (22).<br />

T2* <strong>demir</strong> birikimi ile artan bölgesel<br />

manyetik alan düzensizliklerinden<br />

köken alan bir relaksasyon parametresidir.<br />

Anderson ve arkadaşları gradyan<br />

eko tekniği kullanarak sekiz farklı eko<br />

zamanında <strong>miyokardiyal</strong> T2* değerlerini<br />

ölçmüştür (8). Sekiz farklı eko zamanında<br />

çoklu soluk tutmalı T2* tekniğinin<br />

transfer edilebilirliğinin geçerliliği<br />

çok merkezli bir araştırma çalışmasında<br />

saptanmıştır (11). Yakın geçmişte<br />

tek soluk tutmalı T2* tekniği tarif<br />

edilmiş ve daha hızlı olması nedeniyle<br />

yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır<br />

(23). Ancak bu teknik tüm cihazlar tarafından<br />

desteklenmemektedir. Bu nedenle<br />

biz cihazımızın desteklediği tek<br />

soluk tutmalı, dual-eko, kara kan kalp<br />

tetiklemeli TFE tekniğini kullandık. Li<br />

ve arkadaşları iki eko süresi kullanarak<br />

normal miyokardın T2* değerlerini<br />

ölçmüştür (14). Biz de bu çalışmadan<br />

örnek alıp beta-TM hastalarında T2*<br />

değerlerini ölçmek için iki eko süresi<br />

kullandık.<br />

Dual-eko TFE protokolünde sinyalgürültü<br />

oranını olabilecek en düşük<br />

düzeyde tutmak için çözünürlük düşük<br />

tutulmuştur. T2* değerleri yalnızca iki<br />

örnek noktada elde edildiğinden sinyal<br />

gürültü oranı iyi düzeyde olmalıdır.<br />

Voksel içinde su ve yağın faz dışı<br />

kalmasını önlemek için dual TE uygun<br />

şekilde seçilmiştir. Kara kan sekanslarının<br />

kan sinyallerinin baskılanması<br />

ve kısmi volüm hatalarının en alt düzeye<br />

indirilmesi sonucu miyokardın<br />

daha homojen bir görüntüsü elde edildiğinden<br />

parlak kan sekanslarından<br />

daha üstün olduğu gösterilmiştir (24).<br />

Tarama kalp hareketine bağlı artefaktın<br />

engellenmesi için kardiyak tetiklemeli<br />

ve tek bir soluk tutulması sırasında<br />

gerçekleştirilmiştir.<br />

Çoklu eko kullanılmasının duyarlılığı<br />

arttırdığı bilinmektedir. Ancak biz<br />

dual-ekonun <strong>demir</strong> birikimine bağlı<br />

değişikliklerin ve tedavi yanıtının belirlenmesinde<br />

yeterli olduğunu gösterdik.<br />

Dual-eko TFE yönteminin sınırlılığı<br />

normal ve anormal T2* değerleri<br />

aralıklarının belirlenmemiş olmasıdır.<br />

T2* değer aralıklarının çoklu eko yöntemlerinden<br />

farklı olup olmadığı da<br />

bilinmediğinden bu konuda karşılaştırmalı<br />

bir çalışma yapılmasına gerek vardır.<br />

Dual eko yönteminin çalışma içi ve<br />

merkezler arası değişkenliğine ait bir<br />

veri olmadığından, daha yüksek hasta<br />

sayıları ile gerçekleştirilen çok merkezli<br />

çalışmalara ihtiyaç vardır.<br />

Sonuç olarak, <strong>miyokardiyal</strong> <strong>demir</strong><br />

birikimi bulunan hastalarda tedavinin<br />

etkinliğinin izlenmesi için çoklu eko<br />

tek soluk tutmalı sekansları desteklemeyen<br />

tarayıcılarda sekiz eko süresi yerine<br />

dual eko kullanılarak T2* ölçümü<br />

gerçekleştirilebilir. Ancak bu yöntemin<br />

duyarlılığını saptamak için daha ileri<br />

çok merkezli çalışmalara ihtiyaç vardır.<br />

Kaynaklar<br />

1. Olivieri NF, Nathan DG, MacMillan JH, et<br />

al. Survival in medically treated patients<br />

with homozygous beta-thalassemia. N Engl<br />

J Med 1994; 331:574–578.<br />

2. Walter PB, Macklin EA, Porter J, et al.<br />

Inflammation and oxidant-stress in<br />

b-thalassemia patients treated with iron<br />

chelators deferasirox (ICL670) or deferoxamine:<br />

an ancillary study of the Novartis<br />

CICL670A0107 trial. Haematologica 2008;<br />

93:817–825.<br />

3. Vichinsky E, Butensky E, Fung E, et al.<br />

Comparison of organ dysfunction in transfused<br />

patients with SCD or beta thalassemia.<br />

Am J Hematol 2005; 80:70–74.<br />

4. Modell B, Khan M, Darlison M. Survival<br />

in beta thalassaemia major in the UK: data<br />

from the UK Thalassaemia Register. Lancet<br />

2000; 355:2051–2052.<br />

5. Anderson LJ, Wonke B, Prescott E, Holden<br />

S, Walker JM, Pennell DJ. Comparison of<br />

effects of oral deferiprone and subcutaneous<br />

desferrioxamine on myocardial iron<br />

levels and ventricular function in beta<br />

thalassemia. Lancet 2002; 360:516–520.<br />

6. Kremastinos DT, Tsetsos GA, Tsiapras DP,<br />

Karavolias GK, Ladis VA, Kattamis CA.<br />

Heart failure in beta thalassemia: a 5-year<br />

follow-up study. Am J Med 2001; 111:349–<br />

354.<br />

7. Tanner MA, Galanello R, Dessi C, et al. A<br />

randomized, placebo-controlled, doubleblind<br />

trial of the effect of combined therapy<br />

with deferoxamine and deferiprone<br />

on myocardial iron in thalassemia major<br />

using cardiovascular magnetic resonance.<br />

Circulation 2007; 115:1876–1884.<br />

8. Anderson LJ, Holden S, Davis B, et al.<br />

Cardiovascular T2-star (T2*) magnetic resonance<br />

for the early diagnosis of myocardial<br />

iron overload. Eur Heart J 2001;<br />

22:2171–2179.<br />

9. Voskaridou E, Douskou M, Terpos E, et al.<br />

Magnetic resonance imaging in the evaluation<br />

of iron overload in patients with<br />

b thalassemia and sickle cell disease. Br J<br />

Haematol 2004; 126:736–742.<br />

10. Westwood M, Anderson LJ, Firmin DN, et<br />

al. Interscanner reproducibility of cardiovascular<br />

magnetic resonance in the early<br />

diagnosis of myocardial iron overload. J<br />

Magn Reson Imaging 2003; 18:616–620.<br />

11. Tanner MA, He T, Westwood MA, Firmin<br />

DN, Pennell DJ; Thalassemia International<br />

Federation Heart T2* Investigators. Multicenter<br />

validation of the transferability of<br />

the magnetic resonance T2* technique<br />

for the quantification of tissue iron.<br />

Haematologica 2006; 91:1388–1391.<br />

12. Maceira AM, Prasad SK, Khan M, Pennell<br />

DJ. Normalized left ventricular systolic<br />

and diastolic function by steady state free<br />

precession cardiovascular magnetic resonance.<br />

J Cardiovasc Magn Reson 2006;<br />

8:417–426.<br />

13. Tanner MA, Galanello R, Dessi C, et al.<br />

Combined chelation therapy in thalassemia<br />

major for the treatment of severe<br />

myocardial siderosis with left ventricular<br />

dysfunction. J Cardiovasc Magn Reson<br />

2008; 10:12.<br />

14. Li D, Phawale P, Rubin PJ, Haacke EM,<br />

Gropler RJ. Myocardial signal response to<br />

dipyridamole and dobutamine: demonstrating<br />

the BOLD effect using a double<br />

echo gradient echo sequence. Magn Reson<br />

Med 1996; 36:16–20.<br />

15. Borgna-Pignatti C, Rugolotto S, De Stefano<br />

P, et al. Survival and complications in<br />

patients with thalassemia major treated<br />

with transfusion and deferoxamine.<br />

Haematologica 2004; 89:1187–1193.<br />

16. Mourad FH, Hoffbrand AV, Sheikh-<br />

Taha M, Koussa S, Khoriaty AI, Taher A.<br />

Comparison between desferrioxamine and<br />

combined therapy with desferrioxamine<br />

and deferiprone in iron overloaded thalassaemia<br />

patients. Br J Haematol 2003;<br />

121:187–189.<br />

17. Athanassiou-Metaxa M, Kousi A,<br />

Hatzipantelis ES, et al. Combined chelation<br />

therapy with deferiprone and desferrioxamine<br />

in iron overloaded beta-thalassemia<br />

patients. Haematologica 2004;<br />

89:ELT07.<br />

18. Piga A, Gaglioti C, Fogliaccio E, Tricta F.<br />

Comparative effects of deferiprone and deferoxamine<br />

on survival and cardiac disease<br />

in patients with thalassemia major: a retrospective<br />

analysis. Haematologica 2003;<br />

88:489–496.<br />

19. St Pierre TG, Clark PR, Chua-Anusorn<br />

W. Measurement and mapping of liver<br />

iron concentrations using magnetic resonance<br />

imaging. Ann N Y Acad Sci 2005;<br />

1054:379–385.<br />

20. Ghugre NR, Enriquez CM, Coates TD,<br />

Nelson MD Jr, Wood JC. Improved R2*<br />

measurements in myocardial iron overload.<br />

J Magn Reson Imaging 2006; 23:9–<br />

16.<br />

21. Argyropoulou MI, Astrakas L. MRI evaluation<br />

of tissue iron burden in patients with<br />

ß-thalassemia major. Pediatr Radiol 2007;<br />

37:1191–1200.<br />

22. Stark DD. Hepatic iron overload: paramagnetic<br />

pathology. Radiology 1991; 179:333–<br />

335.<br />

23. Westwood M, Anderson LJ, Firmin DN, et<br />

al. A single breath hold multiecho T2* cardiovascular<br />

magnetic resonance technique<br />

for diagnosis of myocardial iron overload.<br />

J Magn Reson Imaging 2003; 18:33–39.<br />

24. Taigang He, Gatehouse PD, Kirk P, et al.<br />

Black blood T2* technique for myocardial<br />

iron measurement. J Magn Reson Imaging<br />

2007; 25:1205–1209.<br />

62 • Mart 2010 • Diagnostic and Interventional Radiology<br />

Hazırolan ve ark.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!