15.06.2014 Views

Postoperatif lomber omurga - Diagnostic and Interventional Radiology

Postoperatif lomber omurga - Diagnostic and Interventional Radiology

Postoperatif lomber omurga - Diagnostic and Interventional Radiology

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Diagn Interv Radiol 2009; 15:193-199<br />

Bu makale <strong>Diagnostic</strong> <strong>and</strong> <strong>Interventional</strong> <strong>Radiology</strong>’de yer alan İngilizce makalenin<br />

Türkçesi olup kaynak gösterme ve dizinleme amacı ile kullanılamaz.<br />

Postoperative lumbar spine: modified radiographic projections for detection of<br />

bone defects in cadavers. L. R. Yeh, J. Urrutia, D. Sartoris, S. Garfin, N. Lektrakul,<br />

D. Resnick<br />

KAS-İSKELET RADYOLOJİSİ<br />

ARAŞTIRMA YAZISI<br />

<strong>Postoperatif</strong> <strong>lomber</strong> <strong>omurga</strong>: kadavralardaki<br />

kemik defektlerini saptamak için modifiye<br />

edilmiş radyolojik projeksiyonlar<br />

Lee Ren Yeh, Julio Urrutia, David Sartoris, Steven Garfin, Nittaya Lektrakul, Donald Resnick<br />

AMAÇ<br />

Alt <strong>lomber</strong> omurlara yönelik beş cerrahi girişimden<br />

sonra ortaya çıkan postoperatif değişimleri belirlemek<br />

için iki kadavra üzerinde özel radyolojik projeksiyonlar<br />

değerlendirilmiştir. Bel omurlarının özel<br />

radyolojik projeksiyonları ile ilgili literatür sınırlıdır.<br />

Bu çalışmanın amacı <strong>lomber</strong> cerrahi sonrası ortaya<br />

çıkan postoperatif değişiklikleri saptamak için özel<br />

bir radyolojik projeksiyon belirlemektir.<br />

GEREÇ VE YÖNTEM<br />

İki kadavranın bel omurları üzerinde beş değişik operasyon<br />

gerçekleştirilmiştir: laminotomi, total laminektomi,<br />

foraminotomi, pars interartikülaris defektinin<br />

cerrahi olarak yaratılması ve parsiyel fasetektomi.<br />

Ameliyatlardan önce ve sonra, rutin grafilerle beraber<br />

farklı eğim ve açılarda filmler çekilmiştir. Her bir<br />

bel omuruna yapılan her bir cerrahi girişim için dört<br />

dereceli bir ölçek kullanılarak defektin görünürlüğü<br />

analiz edilmiştir. En iyi projeksiyonlar üç <strong>lomber</strong> segmentin<br />

skorlarının toplamı ile belirlenmiştir. Ayrıca<br />

farklı işlemlerden sonra her bir projeksiyonun skorları<br />

toplanarak hangi görüntünün klinik kullanım için<br />

en uygun olduğu saptanmıştır.<br />

BULGULAR<br />

Laminotomi defektleri en iyi hafif oblik ve düşük açılı<br />

grafilerde görülmüştür. Total laminektomi sonrasi gelişen<br />

değişiklikler ön-arka, yan ve geliştirilen bileşim<br />

grafilerinde eşit düzeyde saptanmıştır. Foraminotomiye<br />

bağlı değişiklikler en iyi 45º açılı rutin grafilerde<br />

belirlenmiştir. <strong>Postoperatif</strong> pars defektlerini görmek<br />

için en iyi grafiler 30º-15º ve 45º-15º bileşim grafileri<br />

olarak saptanmıştır. Projeksiyonların hiçbiri parsiyel<br />

fasetektomiye bağlı kemik değişikliklerini göstermemiştir.<br />

Beş cerrahi girişim için toplamda en yüksek<br />

skora sahip projeksiyon 30º-15º bileşimi olmuştur.<br />

SONUÇ<br />

Bu çalışmanın sonuçları 30º-15º bileşim grafisinin bel<br />

omurlarında operasyondan sonra ortaya çıkan değişikliklerin<br />

değerlendirilmesi için yararlı olabileceğini<br />

düşündürmüştür. Değerinin tam olarak belirlenebilmesi<br />

için geniş ölçekli klinik çalışmalara gerek vardır.<br />

Anah tar söz cük ler: • laminektomi • <strong>lomber</strong><br />

vertebralar • tanısal görüntüleme<br />

E-Da Hastanesi ve I-Shou Üniversitesi, Radyoloji (L.R.Y.)<br />

Anabilim Dalı, Kaohsiung, Tayvan; University of California,<br />

Radyoloji (D.S., N.L., D.R.) ve Ortopedi (S.G.) Anabilim Dalları,<br />

San Diego, ABD; Pontificia Universidad Catolica de Chile,<br />

Ortopedi Anabilim Dalı (J.U. jurrutia@clc.cl) , Santiago, Şili.<br />

Gelişi 18 Aralık 2007; revizyon isteği 23 Ocak 2008; revizyon gelişi 24 Ocak<br />

2008; kabulü 24 Ocak 2008<br />

Omurganın bel bölgesinin değerlendirilmesi için sıklıkla önarka<br />

(AP), yan ve oblik grafiler çekilir. AP ve yan grafiler bel<br />

sorunları bulunan hastaların radyolojik değerlendirmesi için<br />

kullanılırken, 45º oblik grafiler AP ve yan görüntülerde yeteri derecede<br />

görülmeyen pars interartikülaris defektlerini göstermek için çekilir.<br />

Ancak bu rutin incelemeler ameliyat sonrası <strong>omurga</strong>ya uygul<strong>and</strong>ığında<br />

yetersiz kalabilir; laminotomi, foraminotomi ve parsiyel fasetektomi<br />

gibi dekompresyona yönelik girişimlerden sonraki kemik değişikliklerini<br />

göstermeyebilir. Bu çalışmanın amacı <strong>lomber</strong> cerrahi sonrası ortaya<br />

çıkan postoperatif değişiklikleri saptamak için özel bir radyolojik projeksiyon<br />

belirlemektir.<br />

Gereç ve yöntem<br />

Öncelikle bir kadavranın bel omurlarının değişik açılardan 45 filmi<br />

çekilmiştir; ışın demeti dördüncü bel omuruna odaklanmak üzere 15<br />

derecelik artışlarla AP–60º oblik arasındaki grafiler çekilmiş, gene 15<br />

derecelik artışlarla 60º kaudad ile 60º sefalad arasında tüp açısı değiştirilmiştir.<br />

Bel omurlarının lamina ve faset eklemlerinin en iyi görüntülendiği<br />

projeksiyonlar belirlenmiş ve çalışmanın sonraki aşamalarında<br />

kullanılmıştır.<br />

Omurga cerrahı bir ortopedist iki kadavranın bel omurlarında beş<br />

farklı işlem gerçekleştirmiştir. Ameliyatlardan önce ve her birinden sonra<br />

bir seri grafi çekilmiştir. İlk işlem <strong>lomber</strong> disk hernilerinde sıklıkla<br />

kullanılan bir yöntem olan üçüncü, dördüncü ve beşinci bel omurlarının<br />

(L3, L4 ve L5) laminotomisidir. İkinci işlem ilk kadavra üzerinde üçüncü<br />

bel omurunun kısmi, dördüncü ve beşinci bel omurlarının tümden<br />

laminektomisidir. İkinci kadavrada ise alt üç bel omuruna birden tam<br />

laminektomi uygulanmıştır. Üçüncü işlem, ilk kadavranın iki taraflı,<br />

ikinci kadavranın ise yalnızca sağ taraflı L3, L4 ve L5 sinir köklerinin<br />

foraminotomisidir. Bu işlemde sinir kökü boyunca pedikülün medyal<br />

bölümü zigoapofizyel uzantı ile birlikte kısmen çıkarılmıştır. Dördüncü<br />

aşamada her bel omurunun bir tarafında pars interartikülaris üzerinde<br />

bir defekt veya kırık oluşturulmuştur. Bu durum yaygın dekompresyon<br />

işlemlerinden sonra sıklıkla görülür. Son işlem L3-L4, L4-L5 ve L5-S1<br />

aralıklarının bir tarafında gerçekleştirilen parsiyel fasetektomidir.<br />

Bu çalışmanın ilk bölümünde çekilen preoperatif grafilerin analizi<br />

temeline dayanılarak ilk kadavrada ameliyatlardan önce ve her girişimden<br />

sonra toplam 23 projeksiyon elde edilmiştir. Bunlar dört ru-<br />

Türk Radyoloji Bülteni A63


a<br />

b<br />

c<br />

Şekil 1. a–c. Laminotomi. Sol ön oblik 15º–15º bileşim görüntüsü (a). Laminaların sağ tarafında üst ve alt sınırlar boyunca L3-4, L4-5 ve L5-S1 seviyelerinde kortikal<br />

düzensizlikler görülmektedir. L5-S1 seviyesine yönelik girişim sınırlıdır ve kortikal defekt minimal düzeydedir. Daha büyük iki kortikal defekt iyi belirlenmektedir (oklar).<br />

L2-3 seviyesindeki laminar korteks karşılaştırma için sağlam bırakılmıştır. Karşı taraftan çekilen bileşim grafisinde laminanın sol yanındaki defektler de iyi belirlenmemiştir<br />

(gösterilmemiştir). Aynı numunenin ön-arka (AP) grafisi (b). Laminotomi defektleri daha zor seçilebilmektedir (oklar). Rutin 45° sol ön oblik grafi (c). Defektler daha da zor<br />

görülebilmektedir.<br />

tin tetkik (AP, lateral ve iki taraflı<br />

45º oblik) ve 18 bileşim incelemesinden<br />

(hem sağ, hem sol önden 15º,<br />

30º veya 45º eğim bileşimleri ve 15º,<br />

30º ve 45º sefalad açılar) oluşmuştur.<br />

İkinci kadavrada her aşamadan sonra<br />

sekiz bileşim incelemesi (hem sağ,<br />

hem sol önden 15º ve 30º eğim bileşimleri<br />

ve 15º ve 30º sefalad açılar)<br />

ve dört rutin tetkik yapılmıştır. İki<br />

radyolog her aşamadan sonra her bir<br />

omurda cerrahi sonrası oluşan kemik<br />

defektlerinin derecesini dört kademeli<br />

bir derecelendirme ölçeği kullanarak<br />

görüş birliği ile değerlendirmiştir<br />

(3=mükemmel görüş, 2=suboptimal<br />

görüş, 1=zor görüş, 0=görüş yok). Üç<br />

omur segmentinin her cerrahi aşamadan<br />

sonraki skorları toplanarak en iyi<br />

projeksiyonlar belirlenmiştir. Ayrıca<br />

her projeksiyonun değişik cerrahi<br />

aşamalardan sonraki skorları da toplanarak<br />

klinik kullanım için en uygun<br />

projeksiyon saptanmıştır.<br />

Her bir projeksiyon için ilki <strong>omurga</strong>ya<br />

göre eğim açısını, ikincisi ise ışın<br />

hüzmesinin kranyal açısını gösteren<br />

iki değerli bir kısaltma kullanılmıştır<br />

(örneğin, 30º eğik 15º kranyal açılı<br />

projeksiyon 30º–15º bileşimi olarak<br />

adl<strong>and</strong>ırılmıştır).<br />

Bulgular<br />

Her işlemden sonra en yüksek skora<br />

sahip projeksiyonlar Tablo 1’de sıralanmıştır.<br />

Laminotomi defektleri düşük<br />

eğimli ve düşük açılı grafilerde daha<br />

iyi görülmüştür (15º–15º, 15º–30º ve<br />

Tablo 1. Her cerrahi aşama için optimal radyolojik görüntü<br />

Aşama 1 (laminotomi) 15°–15°<br />

15°–30°<br />

30°–15°<br />

Aşama 2 (total veya parsiyel<br />

laminektomi)<br />

30º–15º bileşimler). Bu defektler dikkatli<br />

bakıldığında AP görüntülerde de<br />

seçilebilmiştir, ancak sayılan üç görünüm<br />

kadar belirgin değildir. Rutin 45º<br />

eğik görüntülerde laminotomi defektleri<br />

iyi görülememiştir (Şekil 1).<br />

Örnek 1 Örnek 2<br />

Projeksiyon Skor a Projeksiyon Skor a<br />

15°–15°<br />

30°–15°<br />

AP-lateral<br />

Aşama 3 (foraminotomi) 45°–15°<br />

45° rutin<br />

45°–30°<br />

Aşama 4 (cerrahi olarak<br />

oluşturulmuş pars kırık ya da<br />

defekti)<br />

30°–15°<br />

45°–15°<br />

9<br />

9<br />

8<br />

9<br />

9<br />

9<br />

3<br />

2<br />

2<br />

9<br />

9<br />

15°–15°<br />

15°–30°<br />

30°–15°<br />

15°–15°<br />

15°–30°<br />

30°–15°<br />

30°–30°<br />

AP-lateral<br />

45° rutin<br />

30°–15°<br />

30°–30°<br />

30°–15°<br />

15°–15°<br />

30°–30°<br />

Aşama 5 (parsiyel fasetektomi) Hiçbiri 15°–30°<br />

30°–15°<br />

15°–15°<br />

30°–30°<br />

a<br />

L3, L4, ve L5 (aşama 1, 2 ve 4 ameliyatlar için) veya L3-4, L4-5, ve L5-S1 (aşama 3 ve 5 ameliyatlar için)<br />

seviyelerindeki skorların toplamı.<br />

AP: ön-arka<br />

8<br />

8<br />

8<br />

9<br />

9<br />

9<br />

9<br />

9<br />

9<br />

8<br />

8<br />

8<br />

7<br />

7<br />

3<br />

3<br />

3<br />

3<br />

A64 Eylül 2009


a<br />

b<br />

c<br />

d<br />

e<br />

f<br />

Şekil 2. a–f. Sağ foraminotomilerle birlikte total laminektomiler. Numunenin sagital görünümü (a). Foraminotomi sırasında sinir kökünün seyri boyunca kemiğin<br />

kısmi çıkarılmasına bağlı defektler (kesik halkalar) dikkat çekmektedir. Ön-arka (AP) grafi (b). Total laminektomiye bağlı kemik defektleri net olarak görülmekte, fakat<br />

foraminotomilerinki belirlenememektedir. Rutin 45° sağ ön oblik (RAO) grafi (c). Rutin 45° sol ön oblik (LAO) grafi (d). Foraminotomilere bağlı kemik değişiklikleri<br />

fasetlerdeki kortikal çizgilerin kaybı (ince oklar) ve sağ pars interartikülaris incelmesi (açık oklar) şeklinde RAO grafide görülmektedir. Normal sol pars interartikülaris kalınlığı<br />

LAO grafide görülmektedir. 30°–15° RAO görüntüsü (e). Sağ pars interartikülaris incelmesi (açık oklar) ile kemik değişiklikleri (ince oklar) dikkat çekmektedir. 30°–15° LAO<br />

görüntüsü (f). Sol nöral foramenin korteksi sağlamdır ve sol pars interartikülaris kalınlığı normaldir.<br />

Total laminektomiye bağlı postoperatif<br />

değişiklikler AP ve lateral grafilerde<br />

iyi görülmüştür. Kemik değişiklikleri<br />

bileşim grafilerinde de iyi görülmekle<br />

birlikte, ilave bir bilgi elde edilmemiştir.<br />

Parsiyel L3 laminektomisi söz konusu<br />

olduğunda, 30 derecenin üzerindeki<br />

sefalad açılarla daha düşük açılar<br />

arasında belirgin fark vardır. Yüksek<br />

açılarda L2 ile örtüşme nedeniyle laminanın<br />

sınırlarını belirlemede sorun<br />

yaşanmıştır.<br />

İlk kadavrada foraminotomileri grafilerde<br />

saptamakta zorluk yaşanmıştır.<br />

L3-4 ve L5-S1 aralıklarındaki değişiklikler<br />

hiç görülmemiş, L4-5 aralığında<br />

ise yalnızca üç projeksiyonda<br />

(45º–15º, 45º rutin ve 45º–30º) kısmen<br />

seçilebilmiştir. İkinci kadavrada kemik<br />

değişiklikleri daha iyi görülebilmiş, en<br />

iyi görüntüler sırasıyla 45º rutin, 30º–<br />

15º ve 30º–30º bileşim grafilerinde<br />

elde edilmiştir. AP görünüm de dahil<br />

olmak üzere diğer görüntülerde kemik<br />

değişiklikleri net olarak seçilememiştir<br />

(Şekil 2).<br />

<strong>Postoperatif</strong> pars defektleri en iyi<br />

30º–15º ve 45º–15ºbileşim görüntülerinde<br />

görülmüştür. Ancak yüksek açı<br />

değerleri (45º) olanların dışındaki diğer<br />

projeksiyonların çoğunda da (45º–30º,<br />

rutin 45º, 15º–15º, 15º–30º ve 30º–30º)<br />

defektler gösterilebilmiştir. Rutin 45º<br />

eğik görünüm pars interartikülaris defektlerini<br />

göstermede orta derecede değer<br />

sağlamıştır (Şekil 3, 4).<br />

Türk Radyoloji Bülteni A65


a<br />

b<br />

c<br />

d<br />

Şekil 3. a–d. Pars interartikülaris kırık veya defektleri. 30º–15º RAO görüntüsü (a). 30°–15° LAO görüntüsü (b). Rutin<br />

45º RAO görüntüsü (c). Rutin 45º LAO görüntüsü (d). L3 seviyesindeki pars kırığı hem her iki 30°–15° görüntüde, hem<br />

de her iki rutin 45° görüntüde iyi görülmektedir (üstteki ok), ancak L4 seviyesindeki pars kırığı 30°–15° görüntülerde<br />

rutin 45° görüntülerden daha iyi seçilmektedir (orta ok). L5 seviyesindeki pars incelmesi (alttaki ok) ilk üç görüntüde<br />

belirgindir, ancak son grafide daha zor seçilebilmektedir. Açık ok değişik oblik projeksiyonlarda normal pars artikülarisi<br />

göstermektedir (a, b).<br />

Parsiyel fasetektomi sonrası çekilen<br />

grafilerde ikinci kadavranın L5-S1<br />

seviyesi dışındaki defektlerin çoğu<br />

görülememiştir. Bu defekt 15º–15º,<br />

15º–30º, 30º–15º ve 30º–30º bileşim<br />

görüntülerinde eşit düzeyde, rutin 45º<br />

eğik grafide daha alt düzeyde belirlenmiştir.<br />

Bu kadavrada diğer seviyelerdeki<br />

ve diğer kadavradaki değişiklikler<br />

rutin ya da bileşim projeksiyonlarında<br />

görülememiştir (Şekil 4).<br />

Her bir projeksiyonun evre 1-5 arasındaki<br />

skorlarının toplamı Tablo 2’de<br />

sunulmuştur. Her iki kadavrada da en<br />

yüksek skora sahip projeksiyon 30º–<br />

15º bileşimi olmuştur.<br />

Tartışma<br />

Klinik pratikte bir radyolog veya<br />

<strong>omurga</strong> cerrahı bel omurlarından daha<br />

önce ameliyat olduğu bilinen, ancak<br />

hangi ameliyatı geçirdiği bilinmeyen<br />

bir hastanın grafileri ile sıklıkla karşılaşabilir.<br />

Her ne kadar cerrahi sonrası<br />

<strong>omurga</strong>nın değerlendirilmesinde en<br />

duyarlı ve özgün yöntem BT ise de,<br />

dekompresyon cerrahisi uygulananlar<br />

da dahil olmak üzere, hastaların<br />

değerlendirilmesinde ilk kullanılan<br />

yöntem direkt grafilerdir. Total ya da<br />

parsiyel laminektomiden sonra ortaya<br />

çıkan kemik değişikliklerinin değerlendirilmesinde<br />

rutin AP ve yan<br />

görüntüler yeterli olabilir, ancak bu<br />

grafiler laminotomi ve foraminotomi<br />

ya da fasetektomi gibi nöral foramene<br />

yönelik cerrahi girişimlerden sonra<br />

ortaya çıkan kemik defektlerinin<br />

belirlenmesinde genellikle yetersiz<br />

kalır. Bu noktada rutin 45º oblik grafiler<br />

de bilgi vermez. Çoğu hekim bu<br />

grafileri bel omurlarının postoperatif<br />

değerlendirmesinde rutin kullanımdan<br />

çıkarmıştır.<br />

Bel omurlarına yönelik özel radyolojik<br />

projeksiyonlarla ilgili mevcut<br />

literatür sınırlıdır. Abel ve arkadaşları<br />

45º kaudal açı ile çekilen AP grafilerin<br />

bel omurlarının arka yapılarını<br />

göstermede başarılı olduğunu bildirmiştir<br />

(1, 2). Libson ve Bloom 30º<br />

kranyal açı ile çekilen AP grafilerin<br />

pars interartikülaris defektlerini göstermede<br />

başarılı olacağını cüşünmüştür<br />

(3). Amato ve arkadaşları istmus<br />

defektlerini saptamada AP, yan, 45º<br />

Tablo 2. Her radyolojik görüntünün total<br />

skorlarının toplamı<br />

Örnek 1 Örnek 2<br />

AP-lateral 13 15<br />

Rutin 45° oblik 13 23<br />

15°–15° 25 28<br />

15°–30° 24 26<br />

15°–45 o 13 NA<br />

30°–15° 26 36<br />

30°–30° 22 34<br />

30°–45° 12 NA<br />

45°–15° 15 NA<br />

45°–30° 12 NA<br />

45°–45° 5 NA<br />

NA: mevcut değil, AP: ön-arka<br />

A66 Eylül 2009


a<br />

b<br />

Şekil 4. a–g. Parsiyel fasetektomi ve pars<br />

defekti veya kırığı. Parsiyel fasetektomiler<br />

sağda gerçekleştirilmiş, pars defektleri solda<br />

oluşturulmuştur. Hafif oblik sagital görüntüde (a)<br />

ligamentum flavum, eklem kapsülü faset eklemin<br />

spinal kanala bakan yüzünün anteromedyal<br />

tarafının çıkarılması ile yapılan parsiyel<br />

fasetektomiye bağlı değişiklikler görülmektedir<br />

(oklar). Diğer kadavranın aksiyel BT görüntüsü<br />

(b). Faset eklemin anteromedyal tarafı<br />

çıkarılmıştır. Bu noktadaki kortikal çizgi kaybı<br />

dikkat çekmektedir (oklar). Gerçek yan grafi (c).<br />

L3, L4 ve L5 seviyelerinde total laminektomilere<br />

bağlı spinal proses kaybı dışında belirgin kemik<br />

değişiklikleri görülmemektedir. Ön-arka grafi (d).<br />

L3 ve L4 seviyelerinde sağ pars interartikülaris<br />

defektleri görülebilmekte (oklar), ancak L5<br />

seviyesinde seçilememektedir. 30°–15° LAO görüntüsü (e). 30°–15° RAO görüntüsü (f). L3 ve L4 seviyesindeki<br />

pars kırıkları (oklar) ilk, L5 seviyesindeki ise ikinci grafide daha iyi görülmektedir. Kesik halkalar faset<br />

eklemlerini göstermektedir (e, f). 30°–15° RAO görüntüsünde (e) L5-S1 seviyesinde görülen hafif geçirgen<br />

defekt dışında (ok başı) belirgin kemik değişikliği gözlenmemiştir (Şek. 2f ile karşılaştırınız). Rutin 45° RAO<br />

görüntüsü (g). L3 ve L4 seviyesindeki (özellikle L4 seviyesindeki) kırıklar (f) kadar olmasa da iyi görülmektedir.<br />

L5 seviyesindeki pars interartikülaris defekti seçilememektedir. Bu görüntüde faset eklemlerindeki kemik<br />

değişiklikleri seçilememektedir.<br />

c<br />

d<br />

e<br />

f<br />

g<br />

oblik, 30º sefalad açılı AP ve kolimasyonlu<br />

yan grafileri karşılaştırmış<br />

ve en duyarlı olanın kolimasyonlu<br />

yan grafiler olduğunu bildirmiştir (4).<br />

Saifuddin ve arkadaşları spondilolitik<br />

lezyonlar üzerinde çalıştıktan sonra,<br />

defektlerin yalnızca %32’si yan oblik<br />

görüntülerde saptanabildiğinden,<br />

spondilozis değerlendirmesi için BT<br />

kullanmanın daha uygun olduğu sonucuna<br />

varmıştır (5). İlk kadavrada<br />

elde ettiğimiz sonuçlara göre kaudal<br />

açılı görüntülerde laminalar daha kısa<br />

ve dar olarak görülmektedir. Dolayısıyla<br />

cerrahi olarak oluşturulmuş küçük<br />

bir laminar defekt gözden kaçabilir.<br />

Ancak sefalad açılı görüntülerde<br />

Türk Radyoloji Bülteni A67


Şekil 5. Önerilen bileşim görünümünün rutin kullanımı şeması. Hasta masaya 30º oblik olarak yerleştirilmekte ve<br />

L4 düzeyine odaklanan ışın huzmesi 15º sefalad açıyla verilmektedir. Her iki oblik görüntü çekilmelidir.<br />

laminalar tam karşıdan görüldüğü için<br />

küçük defektlerin yakalanması daha<br />

kolaydır.<br />

Bizim örneğimizde laminotomiden<br />

sonra ortaya çıkan kemik defektleri<br />

yalnızca kısmen st<strong>and</strong>art AP ve 45º<br />

oblik grafilerde görülebilmiştir. En<br />

iyi 15º–15º ve 15º–30º, daha sonra<br />

da 30º–15º bileşim görüntüleri ile görüntülenmiştir.<br />

Laminanın 15º eğimli<br />

grafilerde daha iyi görülmesinin nedeni<br />

gerçekte bel bölgesindeki <strong>omurga</strong><br />

eksenine 15º açı göstermesi ile<br />

bağlantılıdır.<br />

Bu çalışmada foraminotomilere<br />

bağlı kemik değişiklikleri daha yoğun<br />

cerrahi işlem uygulanan ikinci kadavrada<br />

daha iyi görülmüştür. En iyi 45º<br />

oblik görüntülerde, ardından 30º–15º<br />

ve 30º–30º bileşim görüntülerinde belirlenmiş,<br />

rutin AP ve yan grafilerde<br />

ise hiç görülmemiştir.<br />

Cerrahinin dördüncü aşamasında<br />

pars interartikülaris, dekompresyon<br />

ameliyatlarından sonra görülen bir<br />

komplikasyonu taklit etmek üzere,<br />

iyatrojenik olarak kırılmış veya üzerinde<br />

bir defekt oluşturulmuştur. Arka<br />

elemanların çıkarılması sırasında pars<br />

interartikülaris desteksiz kalır. Her<br />

iki kadavrada da cerrahi olarak oluşturulan<br />

pars kırığının düzlemi istmik<br />

spondilolizisten farklıdır. İstmik spondilolizis<br />

sırasında oluşan sağ taraftaki<br />

pars defekti sağ ön oblik görüntüde<br />

daha kolay belirlenebilirken, cerrahi<br />

olarak oluşturulan sol ön oblik görüntüde<br />

daha kolay görülür. Bu nedenle,<br />

birbirlerini tamamlayıcı olduğundan<br />

her iki oblik görüntü de çekilmelidir.<br />

Bu çalışmada 30º–15º bileşim görüntüsü<br />

cerrahi olarak oluşturulan pars<br />

kırığını belirlemede rutin 45º oblik<br />

görüntüden daha iyi olarak saptanmıştır.<br />

Bu amaçla AP ve yan grafiler<br />

yarar sağlamamıştır.<br />

Parsiyel fasetektomiden sonra ortaya<br />

çıkan kemik değişikliklerinin çoğu<br />

rutin ve bileşim görüntülerde saptanamamıştır.<br />

Bunun nedeni çıkarılan kemik<br />

parçasının profilden görülmekten<br />

çok X-ışınının tam karşısına gelmesi<br />

olabilir (Şekil 4b). Profilden görünüm<br />

sağlayabilecek 70º oblik görüntüyü de<br />

denedik, ancak karşıdaki faset eklem<br />

ile üst üste geldiğinden kaliteli bir görüntü<br />

elde edemedik.<br />

Tüm rutin ve bileşim görüntüler<br />

içinde her iki kadavrada en yüksek<br />

toplam skora sahip plan 30º–15º görüntüler<br />

olmuştur. Bu nedenle bel bölgesindeki<br />

<strong>omurga</strong>nın postoperatif değerlendirmesinde<br />

bu görüntü yöntemi<br />

önerilmiştir (Şekil 5). Bu projeksiyon<br />

total laminektomi ve pars interartikülaris<br />

defektlerinin gösterilmesinde en<br />

iyi, laminotomi ve foraminotomi defektlerinin<br />

gösterilmesinde ise ikinci<br />

en iyi olarak bulunmuştur. Bizim çalışmamızda<br />

ışın demeti L4 omur üzerine<br />

odaklanmıştır ki bu düzey rutin<br />

AP ve oblik incelemelerde kullanıl<strong>and</strong>an<br />

daha aşağıdadır. Biz bel omurlarına<br />

yönelik cerrahi girişimler daha çok<br />

aşağı omurlara yönelik yapıldığından<br />

daha aşağıda bir seviye kull<strong>and</strong>ık.<br />

Kuşkusuz ki ışını öncelikle ilgi duyulan<br />

bölgenin merkezine odaklamak<br />

incelemeyi daha da kolaylaştırmaktadır.<br />

Teorik olarak, <strong>lomber</strong> lordozun derecesi<br />

bu özel açıdan elde edilen görüntüleri<br />

etkileyebilir. Bizim çalışmamızda<br />

kull<strong>and</strong>ığımız kadavralardaki<br />

<strong>lomber</strong> lordozun derecesi normal sınırlar<br />

içinde idi. Bu nedenle 15º–30º<br />

arasındaki kranyal açılar laminotomi<br />

ve diğer cerrahi defektleri göstermede<br />

yeterli olmuştur. Ancak aşırı derecede<br />

lordozu bulunan bir hastada 30º’nin<br />

üzerinde açılara gerek duyulabilir.<br />

Belli bir hastada en iyi sonuçları elde<br />

etmek için açıyı lordozun derecesine<br />

göre ayarlamak gerekebilir. Ancak<br />

açıyı hastadan hastaya değiştirmek<br />

bu görüntüleme yaklaşımının günlük<br />

hayatta kullanımını daha zor hale<br />

getirebilir. Biz bizim yaklaşımımızın<br />

hastaların çoğu için uygun olduğunu<br />

ve açı ayarlamasına genel olarak gerek<br />

olmadığı düşüncesindeyiz.<br />

Bu çalışmanın sınırlılıklarından biri<br />

örneklem boyutunun küçük olmasıdır.<br />

Bir diğer sınırlılık radyologların öznel<br />

yorumuna bağlı olmasıdır. Diğer<br />

sınırlılıklar olarak tüm cerrahi türlerinin<br />

veya diğer seviyelere yönelik girişimlerin<br />

değerlendirilmemesi, bileşim<br />

görüntülerinin cerrahi geçirmemiş<br />

hastalardaki yararlarının araştırılmaması<br />

ve dejeneratif disk hastalığı ya<br />

da osteoartroz gibi başka bulgulardaki<br />

görüntülerin ele alınmaması sayılabilir.<br />

Sonuç olarak, 30º–15º bileşim grafisi<br />

bel omurlarında operasyondan<br />

sonra ortaya çıkan değişikliklerin değerlendirilmesi<br />

için yararlı olabilir.<br />

Değerinin tam olarak belirlenebilmesi<br />

için geniş ölçekli klinik çalışmalara<br />

gerek vardır.<br />

A68 Eylül 2009


POSTOPERATIVE LUMBAR SPINE: MODIFIED RADIOGRAPHIC PROJECTIONS FOR<br />

DETECTION OF BONE DEFECTS IN CADAVERS<br />

PURPOSE<br />

Special radiographic projections were evaluated in two cadaveric specimens for depicting<br />

postoperative changes after five different lower lumbar surgical procedures.<br />

Available literature concerning special radiographic projections of the lumbar spine is<br />

limited. The objective of this study was to establish a special radiographic projection<br />

that is useful for depicting postoperative changes after lumbar surgical procedures.<br />

MATERIALS AND METHODS<br />

Five different procedures were performed on two cadaveric lumbar spines: laminotomy,<br />

total laminectomy, foraminotomy, surgical creation of pars interarticularis<br />

defect, <strong>and</strong> partial facetectomy. A series of radiographs, including routine views <strong>and</strong><br />

combinations of various obliquity <strong>and</strong> cephalad angulation, were obtained preoperatively<br />

<strong>and</strong> after each operation. Film analysis was done using a four-point rating<br />

system to document the degree of visualization of the postsurgical bone defect at<br />

each stage of surgery at each lumbar segment. The best projections were determined<br />

by summation of the rating scores of the three lumbar segments. The scores of each<br />

projection in different procedures were also summed to determine the best view for<br />

clinical use.<br />

Kaynaklar<br />

1. Abel MS, Smith GR, Allen TNK.<br />

Refinements of the anteroposterior angled<br />

caudad view of the lumbar spine. Skeletal<br />

Radiol 1981; 7:113–118.<br />

2. Abel MS, Smith GR. Visualization of the<br />

lumbar vertebrae in the anteroposterior<br />

projection. <strong>Radiology</strong> 1977; 122:824–825.<br />

3. Libson E, Bloom RA. Anteroposterior<br />

angulated view. A new radiographic technique<br />

for the evaluation of spondylolysis.<br />

<strong>Radiology</strong>1983; 149:315–316.<br />

4. Amato M, Totty WG, Gilula LA. Spondylolysis<br />

of the lumbar spine: demonstration of defects<br />

<strong>and</strong> laminal fragmentation. <strong>Radiology</strong>1984;<br />

153:627–629.<br />

5. Saifuddin A, White J, Tucker S, Taylor BA.<br />

Orientation of lumbar pars defects: implications<br />

for radiological detection <strong>and</strong> surgical<br />

management. J Bone Joint Surg Br 1998;<br />

80:208–211.<br />

RESULTS<br />

The laminotomy defects were more obvious on the shallow-obliquity <strong>and</strong> low-angulation<br />

radiographs. The postoperative changes of total laminectomy were almost<br />

equally identified on the AP <strong>and</strong> lateral views <strong>and</strong> most of the compound views. The<br />

bone changes of foraminotomy were best identified on the 45° routine view. The<br />

30°-15° <strong>and</strong> 45°-15° compound views were best for depicting a postoperative pars<br />

defect. None of the projections delineated the bone changes of partial facetectomy.<br />

The 30°-15° compound view had the highest summation of rating scores of the five<br />

surgical procedures.<br />

CONCLUSION<br />

The results of this study suggest that the 30°-15° compound view could be useful for<br />

the assessment of the postoperative lumbar spine. Further verification of its value<br />

requires a large clinical study.<br />

Key words: • laminectomy • lumbar vertebrae • diagnostic imaging<br />

Diagn Interv Radiol 2009; 15:193-199<br />

Türk Radyoloji Bülteni A69

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!