23.04.2014 Views

Yıl: 2 Cilt: 1 Sayı: 7 Temmuz, Ağustos, Eylül 2012 - Ahmediye Cemaati

Yıl: 2 Cilt: 1 Sayı: 7 Temmuz, Ağustos, Eylül 2012 - Ahmediye Cemaati

Yıl: 2 Cilt: 1 Sayı: 7 Temmuz, Ağustos, Eylül 2012 - Ahmediye Cemaati

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sevap Nedir?<br />

İkinci itiraz makuldür, ama bu durum ancak<br />

“Sevap niyeti olmazsa, hiç ahlak sayılmaz” denilirse<br />

kabul edilebilir. Gerçek şudur ki, itiraz<br />

edenler sevap kelimesini tamamen yanlış anlamışlardır.<br />

Sevap para pul demek olsaydı, dedikleri<br />

şeyler anlamlı olurdu. Oysa sevap para pul<br />

değil, insanın yaratılışının gayesi olan, o en âlâ<br />

amaca ulaşılması, onun elde edilmesi demektir.<br />

O maksat ise, insanın sıfatlarının mükemmelleşmesi,<br />

kâmil olmasıdır. İçimizi tertemiz kılan<br />

paklık ve taharet, bizim en bariz cevherlerimiz<br />

olup, içimizden fışkırmalıdır. Zahiri ödüller, ya<br />

istiare şeklindedir, ya da asıl amaç olmayıp, ara<br />

ihtiyaçlardır. Ara ihtiyaçlar ana maksat olamazlar.<br />

Herkes dostuna iyi bakar, tüm nimetleri ona<br />

sunar, ama bu nimetler asıl gaye değil, sadece<br />

araçtırlar. Asıl olan kalbin meylidir, içsel ittisaldir.<br />

Aynı şekilde sevap, yemek içmek, para pul<br />

demek değildir. Kişisel mükemmelleşme için<br />

gereken şeydir. Kuran-ı Kerim şöyle buyurmaktadır:<br />

1<br />

Yani, insanın yaratılışının gayesi abd olmaktır.<br />

Amaç buysa sevabın anlamı da, ancak bu amaca<br />

hizmet eden yani mükemmelleşmesini sağlayan<br />

bir şey olabilir. İnsan bu yolu yürümenin<br />

gücünü bulmalıdır ve kemale erişmelidir. Ahlaklar<br />

da, ancak böyle bir amaç zihnimizde olursa,<br />

tam manasıyla ahlak sayılır. Yoksa sadece bağımsız<br />

ve amaçsız antrenmanlara benzerler.<br />

Muhakkak ki, böyle birisi de dünyevi anlamda<br />

biraz faydalanacaktır, ama zihninde her zaman<br />

mükemmelleşme isteği ve iradesi yoksa ve buna<br />

yoğunlaşmamışsa, Allah’ın cc rızasının talibi<br />

değilse 2 nasıl mükemmelleşebilir? Zihinsel işle-<br />

1 Zâriyat (51) sûresi, ayet 57<br />

2 Çünkü Allah da ancak mükemmelleşince bizden razı<br />

olur. Bunu şöyle anlamak da mümkündür. Eğer vücudunu<br />

Maneviyat<br />

rin sonucu niyetlere son derece bağlıdır. Hatta<br />

bedensel işlerde de, niyetler sonuçları etkiler.<br />

Egzersiz yaparken insan, sonucu düşünürse daha<br />

iyi netice alır, düşünmezse daha kötü.<br />

İkinci olarak şöyle bir cevap verebiliriz; Allah’ın cc<br />

rızası için çalışmamızın sebebi, geleceğin beklentisi<br />

değil, geçmişte bize verdiği nimetlere<br />

şükretmektir. Yüce ahlakları benimseyip, O’nun<br />

gözünde başarılı sayılmak içindir.<br />

Ayrıca itiraz edenler, kendi pozisyonlarını da<br />

tam olarak anlamış değillerdir. Eğer ödüllendirilmek<br />

mutlaka bencillik anlamına geliyorsa,<br />

kendileri de bencildirler. Bir doktor neden bir<br />

hastayı tedavi etsin? Merhamet duygusu yüzünden<br />

denilirse, o zaman bu bir özde iyilik nasıl<br />

sayılır. Zaten mecburdular. Kalpleri onları tedavi<br />

etsin diye zorluyordu; başka çareleri yoktu…<br />

Bunda onların ne iyiliği olabilir ki? İkinci bir<br />

sebep ise, iş birliği anlamında olabilir. Yani insan,<br />

bugün ben buna yardım edeyim, yarın da<br />

birisi bana yardım eder, diyebilir. Bu durumda<br />

da karşılık beklentisi vardır. Bizim durumumuza<br />

gelince, herhangi bir kişisel beklentimiz yoktur.<br />

Biz, geçmişte zaten bahşedilmiş nimetlerin şükrünü<br />

eda ediyoruz.<br />

Devam edecek…<br />

geliştirmek isteyen birisinin aklında mükemmelliği temsil<br />

eden bir kişi yoksa, aklında bir hedef olmayacaktır. Tüm<br />

antrenmanları hedefsiz ve amaçsız olacaktır. Muhakkak<br />

her egzersizden sonra biraz faydalanmış olacaktır, ama bir<br />

hedefi olmadığı için, belki tam devam etmesi gereken bir<br />

anda duracaktır, yeter diyecektir. Belki de durması gereken<br />

bir noktada, gereksiz yere bedenini zorlayacaktır.<br />

Çünkü gideceği yer belli değildir. Belki çok azla yetinip<br />

“Bu kadar yeter” diyecektir. Yaptığım doğru mudur, yeterli<br />

midir gibi sorulara cevap bulmak için herhangi bir kriteri<br />

olmayacaktır. Bu durumda çıkan netice, elbette çok yetersiz<br />

olacaktır.*<br />

57

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!