Yıl: 2 Cilt: 1 Sayı: 7 Temmuz, AÄustos, Eylül 2012 - Ahmediye Cemaati
Yıl: 2 Cilt: 1 Sayı: 7 Temmuz, AÄustos, Eylül 2012 - Ahmediye Cemaati
Yıl: 2 Cilt: 1 Sayı: 7 Temmuz, AÄustos, Eylül 2012 - Ahmediye Cemaati
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Maneviyat<br />
Editörden<br />
Şu an tüm İslam âlemi, Allah’ın cc lütfuyla Ramazan<br />
ayını onun eşsiz bereketlerini yaşamaktadır. Bu ayı<br />
bir kez daha görmemizi nasip eden Allah’a cc hamdolsun.<br />
Her sene Ramazan’ın gelişi yaklaştıkça, bu<br />
mübarek ayın ne zaman başlayacağı konusunda, İslam<br />
dünyasında hummalı bir tartışma yaşanır. Önceki<br />
yıllarda da olduğu gibi, bu sene de Ramazan’ın<br />
başlangıcı, farklı ülkelerde, farklı tarihlerde ilan edildi.<br />
Mesela Suudi Arabistan ve Türkiye gibi bazı İslam<br />
ülkeleri, 19 <strong>Temmuz</strong> akşamı Ramazan ayının başladığını<br />
ve 20 <strong>Temmuz</strong>’da ilk oruç tutulacağını açıkladılar.<br />
Buna karşılık, dünyanın bazı ülkelerinde oruç<br />
21 <strong>Temmuz</strong>’da, bazılarında ise 22 <strong>Temmuz</strong>’da başladı.<br />
Bu durum, doğal olarak Müslüman halkın kafasında<br />
bazı soru işaretleri uyandırmaktadır ve insanlar<br />
bunu anlamakta zorluk çekmektedirler. Okuyucularımızdan<br />
bazıları da bizi arayarak, bu konuya açıklık<br />
getirilmesini istediler.<br />
Yeni ayın doğuşu ile onun büyüyüp gözle görünür<br />
hale gelmesi, birbirinden farklı durumlardır. Bilindiği<br />
gibi, Peygamber Efendimiz’in sav her sünnetinin kaynağı,<br />
esasen Kuran-ı Kerim’dir. Allah cc Kuran emirlerinin<br />
neden, ne zaman ve nasıl uygulanacağını Peygamber<br />
Efendimiz’e sav bildirmiştir. O da, vahiy ışığında<br />
anladığı gibi Allah’ın cc emirlerini uygulamıştır.<br />
Ramazan ayının başlama meselesine gelince, Peygamber<br />
Efendimiz sav hiçbir zaman yeni doğan ay<br />
gözle görülecek büyüklüğe ulaşmadan Ramazanı<br />
başlatmamıştır. Oysa birkaç seneden beri, Türkiye<br />
de dâhil bazı İslam ülkeleri, kendilerince yeni bir uygulamaya<br />
geçtiler ve yeni doğan ayın gözle görülebilecek<br />
büyüklüğe ulaşıp ulaşmadığını dikkate almaksızın,<br />
Ramazan ve diğer İslami ayların başlangıcını<br />
ilan etmeye başladılar. Nitekim bu sene de, aynı<br />
yol izlendi. 19 <strong>Temmuz</strong>’da yeni ayın doğduğu nasıl<br />
bir gerçekse, o günün akşamında onun gözle görülebilecek<br />
kadar büyümediği de diğer bir gerçektir.<br />
Bu konuda daha geniş bilgi edinmek isteyenler, ilgili<br />
web sitelerine gidip, bu gerçeği bizzat inceleyebilirler.<br />
Nitekim 19 <strong>Temmuz</strong>’da Ramazan ayının başladığını<br />
ilan edenler, bizce Peygamber Efendimiz’in sav<br />
sünnetini ve İslam dünyasının başlangıçtan beri izlediği<br />
yolu terk etmişlerdir. Bu ülkeler kendilerini savunurlarken,<br />
modern teknolojiden faydalanmanın<br />
bir zaruret olduğunu ileri sürerler. Bizce de bilim ve<br />
teknolojiden faydalanmak, İslam’a son derece uygundur.<br />
Ancak, bilim ve teknolojiden istifade ederken,<br />
Peygamber Efendimiz’in sav sünnetinin ihlal<br />
edilmesi ise İslam’a tamamen aykırıdır. Kısacası, yeni<br />
ayın doğup gözle görülecek büyüklüğe ulaşıp ulaşmadığı<br />
konusunda, modern teknolojiden istifade<br />
etmemiz gereklidir. Bu konudaki uzmanlara iki soru<br />
sorulmalıdır: 1) Yeni ay ne zaman doğacak? 2) Ne<br />
zaman gözle görülebilecek büyüklüğe ulaşacak? Bu<br />
iki sorunun cevabına göre bilim, bize Peygamber<br />
Efendimiz’in sav bu konudaki sünnetini uygulamak<br />
konusunda yardımcı olacaktır. Oysa bu iki soru yerine<br />
başka bir soru sorulursa, cevap farklı olur ve Peygamber<br />
Efendimiz’in sav sünnetinden de uzaklaşılmış<br />
olur. Müslüman <strong>Ahmediye</strong> <strong>Cemaati</strong>, Kuran-ı Kerim’in<br />
emirlerine ve Peygamber Efendimiz’in sav sünnetine<br />
içtenlikle bağlı olduğu için, bu konuda da özenle<br />
sünnete uymaya çalışır. Bulunduğumuz Avrupa ve<br />
sair ülkelerde, bilim adamlarına her sene bu iki soruyu<br />
sorarız ve aldığımız cevaba göre de Peygamber<br />
Efendimiz’in sav izlediği yolu izleriz. Ancak İslam ülkelerinde<br />
yaşayan Ahmedi Müslümanlar, orada bulunan<br />
bir grubun değil, devletin resmi duyurusuna göre<br />
hareket ederler. Çünkü Ulu’l Emr’e (yöneticilere)<br />
itaat etmek ve fitneye yol açmamak, Kuran-ı Kerim’in<br />
bir emridir. O ülkelerin ilgili kurumlarının sünnete<br />
göre hareket edip etmemelerinin sorumluluğu<br />
ise ancak kendilerine aittir.<br />
19 <strong>Temmuz</strong>’da yeni doğan ayın gerçekten gözle görülebilecek<br />
büyüklükte olup olmadığı konusunda<br />
daha fazla bilgi edinmek isteyenler, Müslüman bilim<br />
adamlarının oluşturduğu, aşağıdaki web sitesini inceleyebilirler.<br />
http://www.moonsighting.com/1433rmd.html<br />
Ramazan ayının bütün İslam dünyası için hayırlara,<br />
bereketlere, barış ve huzura vesile olmasını Yüce Allah’tan<br />
cc niyaz eder, tüm Müslüman kardeşlerimizin<br />
Ramazan Bayramını şimdiden tebrik ederiz.<br />
2