Yıl: 2 Cilt: 1 Sayı: 7 Temmuz, AÄustos, Eylül 2012 - Ahmediye Cemaati
Yıl: 2 Cilt: 1 Sayı: 7 Temmuz, AÄustos, Eylül 2012 - Ahmediye Cemaati
Yıl: 2 Cilt: 1 Sayı: 7 Temmuz, AÄustos, Eylül 2012 - Ahmediye Cemaati
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Maneviyat<br />
Milletlerin de nasıl işlemesi gerektiğinden bahsetmiştim.<br />
Ardından çok sevgili ve saygıdeğer<br />
dostumuz Lord Eric Avebury, bu konuşmanın<br />
Birleşmiş Milletlerde yapılması gerektiği hakkında<br />
bir değerlendirmede bulunmuştu. Ancak<br />
bu yüce gönüllü ve nazik görüşler, onun asil kişiliğinin<br />
bir tezahürüydü. Oysa benim tek söylemek<br />
istediğim, bir konuşma veya nutukta<br />
bulunmanın ya da onu<br />
dinlemenin tek başına<br />
barışın tesisine rehberlik<br />
edemeyeceğidir. Aslında<br />
bu esas hedefe ulaşmanın<br />
kilit koşulu, tüm meselelerde<br />
mutlak adalet<br />
ve dürüstlüktür. Kuran-ı<br />
Kerim’in Nisa suresi yüz<br />
otuz altıncı ayet-i kerimesi,<br />
bizlere bu konuda<br />
rehberlik edecek bir altın ilke ve öğüt içermektedir.<br />
Orada buyrulan, adaletin gereğini yerine<br />
getirmek üzere kendiniz, ana-babanız ve yakınlarınız<br />
ile arkadaşlarınız aleyhinde tanıklık etmeniz<br />
gerekse bile, bunu mutlaka yapmanızdır.<br />
Kişisel çıkarların ortak hedefler uğruna bir yana<br />
terk edildiği bu durum, işte gerçek adalettir.<br />
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi<br />
Bu ilke hakkında müşterek bir seviyede düşünecek<br />
olursak, servet ve nüfuza dayalı haksız<br />
kulis faaliyet tekniklerinin terk edilmesi gerektiğini<br />
anlayacağız. Bunun yerine, her ülkenin<br />
temsilcileri ve elçileri, hak ve eşitlik ilkelerini<br />
desteklemek arzusu ile samimi bir şekilde ileri<br />
çıkmalıdırlar. Barışa yol açacak yegâne yöntem<br />
olduğu için, bizler her çeşit önyargı ve ayırımcılığı<br />
da terk etmeliyiz. Birleşmiş Milletler Genel<br />
Kuruluna ve Güvenlik Konseyine bakacak olursak,<br />
orada yapılan konuşmaların çoğunlukla<br />
büyük övgü ve takdir bulduğunu görürüz. Ancak<br />
böylesi övgüler çok anlamsızdır, çünkü asıl<br />
kararlar çoktan verilmiştir bile.<br />
Birleşmiş Milletler Genel Kurul Salonu<br />
Bundan dolayı, her nerede kararlar adil ve gerçek<br />
demokratik yolların aksine, büyük güçlerin<br />
baskı ve kulis faaliyetlerine dayanarak alınıyorsa,<br />
o zaman bu tür konuşmalar içi boş, anlamsız<br />
ve sadece dış dünyayı aldatmak üzere bir uydurmaca<br />
olarak yorumlanır. Hal böyleyken,<br />
bunlar bizim bütünüyle hüsrana uğrayıp, pes<br />
ederek tüm çabalarımızdan vazgeçeceğimiz anlamına<br />
gelmemeli. Aksine hedefimiz, ülke yasalarının<br />
sınırları içerisinde kalmak suretiyle, hükümetlere<br />
zamanın ihtiyaçlarını hatırlatmak olmalı.<br />
Dünya genelinde adaletin galip gelebilmesi<br />
için bizler, çıkar gruplarını dosdoğru bir<br />
şekilde uyarmalıyız. Ancak bundan sonra, yeryüzünün<br />
hep istediğimiz ve arzu ettiğimiz huzur<br />
ve ahenk limanı haline geldiğini göreceğiz.<br />
Bundan dolayı çabalarımızdan vazgeçmemeliyiz,<br />
vazgeçemeyiz. Eğer zulüm ve adaletsizlik<br />
karşısında sesimizi yükseltmezsek, biz de hiçbir<br />
ahlaki değer ve standardı olmayanların arasına<br />
katılmış oluruz. Seslerimizin duyulma veya etkili<br />
olma ihtimalinin hiçbir önemi yoktur. Bizler diğerlerine<br />
barış adına nasihat etmeye devam<br />
etmeliyiz. Ben, dini ve milli farklılıkları gözetmeden,<br />
sadece insani değerleri savunmak amacıyla,<br />
bu denli çok insanın bu faaliyete, dinlemek,<br />
öğrenmek ve yeryüzünde barış ve sevgiyi<br />
tesis etme yolları hakkında konuşmak üzere<br />
geldiklerini gördüğümde, her zaman çok büyük<br />
bir haz almaktayım. Bu yüzden hepinizden elinizden<br />
geldiğince barış için mücadele etmenizi<br />
16